erken yenidoğan döneminde siyanozun belirlendiği en sık siyanotik

advertisement
SİYANOTİK YENİDOĞANA
YAKLAŞIM
 Siyanoz, kanda Oksijen Satürasyonunun
Düşük Olmasına Bağlı Deri, Dil ve
Dudakların Mor Renkte Olmasıdır.
 Siyanotik bir yenidoğan;
Çok basit ve hızla çözülebilecek sorunlardan,
2. Uzun süreli ventilatör bakımı gerektiren sorunlara veya
3. Acil girişimsel veya cerrahi tedavi yöntemlerinin
uygulanması gereken kardiyak sorunlara kadar uzanan
bir yelpazede yer alabilir.
1.
 Hikaye
 Fizik muayene
 Akciğer grafisi
 Tam kan sayımı, hematokrit
 Kan Şekeri, kalsiyum
 Arteriyel kan gazı,hiperoksi testi
 Kan kültürü-sepsis taraması
 EKG ve EKO
 Anjiografi
 HĠKAYE
 Maternal Hikaye
MUHTEMEL TANI
 Diabet……………………………….. YGT,RDS,Hipoglisemi,LGA
 Astım…………………………………. YGT
 Ġlaçlar…………………………………Narkotik yoksunluk sendromu
 Preeklampsi………………………. IUGR,polisitemi,hipoglisemi
 Polihidramnios………………….. TÖF
 Oligohidramnios……………….. Pulmoner ödem
Hikaye
Olası Neden
 Erken membran rüptürü…
 Sepsis, pnömoni
 Epidural anestezi…………….
 Ateş
 Anestezi/analjezi……………
 Depresyon, apne, siyanoz
 Asfiksi………………………………
 Serebral ödem,metabolik asidoz
 Korioamnionit………………….
 Sepsis
 Sezaryen………………………….
 YGT,RDS,PPHN
 Makat……………………………….
 Travma, Frenik sinir paralizisi
 Doğumda………………………….
 YGT,RDS, PTX,MAS,Diyafragma
 Doğumdan saatler sonra
Hernisi,CCAM
 Siyanotik KKH,aspirasyon
FiZiK MUAYENE
 En iyi gün ışığında, hasta sakin iken ve sıcak
bir
odada değerlendirilmeli
 Epidermisin en ince olduğu bölgelerde siyanoz
erken görülür ve daha belirgindir
 Pigmentasyonun az kapillerlerin fazla olduğu
bölgelerde (parmak ucu, tırnak yatağı, burun
ucu, kulak memesi, dudaklar dil, yanak
mukozası) siyanoz araştırılmalı
 Siyanotik bebekler bırakıldıklarında çoğunlukla
giderek kötüleşirler.
 Bu nedenle, siyanotik bir bebekle karşılaşıldığında
hızlı ve sistematik bir yaklaşımla neden ortaya
konulmalı ve tedaviye başlanmalıdır.
 Burada en önemli görev, problemin kardiyak kökenli
olduğunun net bir şekilde ortaya konmasıdır
Bu, birkaç sorunun cevaplanması ile hızlı bir şekilde
yapılabilir :
Siyanoz santral mi yoksa periferik mi?
Santral
Periferik
 Dil ve mukoza dahil
siyanotik
 Dil,mukoza pembe
 PaO2, satürasyon
düşük
 Ekstremiteler
soğuk,geri dolum
bozuk
 Sıcak, perfüzyon iyi
 Kardiyak veya
pulmoner kaynaklı
 PaO2 normal
 Sepsis,hipotermi,şok
Kardiyak mı? Pulmoner mi?
 Siyanozun hangi sistemdeki patoloji nedeniyle
ortaya çıktığını belirleyebilmek için öncelikle
hastanın dikkatli bir şekilde gözlenmesi
gerekmektedir.
Kardiyak mı? Pulmoner mi?
 Siyanotik kardiyak
hasta, istirahat
halindeyken rahattır.
Herhangi bir
uyaranla aşırı
derecede ajite olur
ve siyanozu
derinleşir.
Kardiyak mı? Pulmoner mi?
 Akciğer hastasının istirahatte de bir miktar solunum
sıkıntısı mevcuttur. Fakat, sorun yetersiz ventilaston
olduğundan, hastanın ağlaması siyanozun
azalmasına yol açar.
Kardiyak mı? Pulmoner mi?
 Prekordiyumun hiperdinamik olması ve üfürüm
işitilmesi kardiyak bir nedene işaret eder.
 EKG ayırıcı tanıda ipuçları verebilir. Sıklıkla kalp
hastalarında EKG’de anormal bulgular vardır. (normal
yenidoğanlarda sağ aks,sağ göğüs
derivasyonlarında yüksek R dalgaları ve ilk 4
günde V1’de pozitif T dalgası vardır)
Kardiyak mı? Pulmoner mi?
 Siyanotik kalp hastasına %100 oksijen verilmesi
siyanozun açılmasını sağlamazken,
 Akciğer hastalığı olan bebekte hem klinik olarak
siyanozun açıldığı gözlenir hem de transkütan ve
arteryel ölçümlerle oksijen satürasyonunun ve
PaO2’nin yükseldiği saptanabilir.
HİPEROKSİ TESTİ
 Siyanozu olan yenidoğanlarda kardiak ve pulmoner
nedenleri ayırt etmek için kullanılan bir yöntem
 Oda havasında veya %100 oksijen ile oksijen
satürasyonu %85’in altında ise hiperoksi testi
uygulanması gerekir
 Hiperoksi testini uygulamak için arteriyel kan gazı
kullanılır.
 Sağ radial arterden oda havasında arteriyel kan gazını
değerlendirmek için kan alınır
 Daha sonra %100 oksijen verilerek 15 dakika sonra
tekrar kan gazı alınarak pO2 kontrol edilir
 Arteriyel pO2’de yükselme olması sağdan sola Ģantın
olmadığını gösterir. Pulmoner nedenlerde belirgin
artar
 Konjenital kalp hastalıklarında pO2’de artış olmaz.
Kardiyak mı? Pulmoner mi?
 Akciğer hastalarının tedavisinde CPAP ve Mekanik
Ventilasyon sık kullanılan yöntemlerdir. Bunlar
akciğer kaynaklı siyanozun düzelmesine yardımcı
olurlar.
 Ancak kardiyak siyanozda belirgin etkileri olmaz.
Bazen de kardiyak outputu düşürerek kardiyak
sorunu daha da kötüleştirebilirler.
Kardiyak mı? Pulmoner mi?
 Akciğer hastalarında göğüs grafisinde kalp gölgesi
normaldir.
 Siyanotik kalp hastalarının radyografileri normal
olabilir, kardiyomegali görülebilir veya özgül bir
lezyona işaret eden özel şekiller gözlenebilir.
 (tahta papuç:TOF, yumurta kalp:TGA vs.)
Yenidoğanda siyanoza yol açabilecek akciğer
patolojileri:
 RDS
 Mekonyum aspirasyonu
 YDGT
 Yenidoğan pnömonisi
Yenidoğanda siyanoza yol açabilecek kardiyak
sorunlar üç grupta incelenebilir:
Siyanotik konjenital kalp hastalıkları
Persistan fetal sirkülasyonun neden olduğu
sorunlar
Konjestif kalp yetersizliğinin neden olduğu sorunlar
Siyanotik Konjenital Kalp Hastalıkları
PA AC’de akciğer kanlanması değerlendirilir:
 Pulmoner arter segmetleri küçük ve akciğer alanları
koyu ise siyanozun sebebi pulmoner kan akımının
azalmasıdır (pulmoner atrezi, ağır Fallot Tetralojisi)
Siyanotik Konjenital Kalp Hastalıkları
 Pulmoner vaskülaritenin arttığı ve pulmoner arterlerin
geniş göründüğü durumlarda ise büyük arterlerin
transpozisyonu veya venöz dönüş anomalisi
düşünülmelidir.
Siyanozun Kardiyak Nedenleri
 Transpoze Büyük Damarlar
 Tetraloji of Fallot
 Total Pulmoner Venöz Dönüş Anomalisi
 Triküspit atrezi
 Trunkus Arteriyozus
 Tek Ventrikül
 Ebstein Anomalisi
 VSD-Pulmoner Atrezi
Transpozisyon (BüyükDamar
Transpozşsyonu) erken yenidoğan
döneminde siyanozun belirlendiği en
sık siyanotik lezyondur.
Siyanotik Konjenital Kalp Hastalıkları
Fallot Tetralojisi en sık görülen siyanotik
konjenital kalp hastalığıdır ve pulmoner stenozun
ağırlığına göre değişik klnik tablolar gözlenebilir.
En ağır formu pulmoner atrezi ile birlikte
olanıdır ve duktus bağımlıdır
Duktusun kapanmaya başlaması ile
bulgular belirginleşir
Siyanotik Konjenital Kalp Hastalıkları
 İntakt ventriküler septumlu Pulmoner Atrezi
daha az görülür. Üfürüm yoktur veya TY üfürümü
duyulur.
 Triküspit Atrezisini Pulmoner Atreziden ayırmak
zor olabilir. EKG’de sağ atrial dialtasyon; grafide
kardiyomegali ve pulmoner vaskülaritede azalma
gözlenir.
Siyanotik Konjenital Kalp Hastalıkları
 Total anormal pulmoner venöz dönüş
değişik tablolarda ortaya çıkabilir. Bu değişkenlik
kalbe dönen pulmoner venlerdeki obstrüksiyonun
derecesine bağlıdır. Hastalar bebeklik döneminde
asemptomatik olabileceği gibi hem siyanoz hem de
konjestif kalp yetmezliği bulgularıyla birlikte erken
dönemde görülebilir.
Persistan Fetal Sirkülasyon
Pulmoner vasküler direnç fetal yaşamda olduğu
gibi yüksektir. Bu durum foramen ovale veya
duktus arteriozus düzeyinde sağ-sol şanta yol
açarak siyanoza neden olur.
Konjestif Kalp Yetmezliği
Asiyanotik konjenital kalp hastalıklarının neden
olduğu kalp yetersizliği de siyanoza neden olabilir
Diğer nedenler…
 Serebral ödem
 Methemoglobinemi
 Hemoraji
 Hemoglobin M
 Enfeksiyon
 Metabolik asidoz
 Hipoventilasyon
 Hipoglisemi
 Vokal kord paralizisi
 Sepsis
veya parezi
 Polistemi
 Gastroözefageal reflu
 Ciddi anemi
TEDAVİ
Acil tedavi gereken ağır hipoksi ve siyanoz oluşturan
kalp hastalıkları başlıca üç grupta incelenir:
1. Duktusa bağımlı kalp hastalıkları
-Pulmoner Atrezi (VSD var/yok)
2. İnfundubuler PS ile birlikte olan SKKH
-TOF
3. Kapalı devre dolaşımlı SKKH
-TGA
TEDAVİ
 Duktusa bağımlı hastalarda tıbbi tedavinin esasını
duktusun açık tutulması veya kapanmaya
başlamışsa açılması oluşturur.
 Prostoglandin E1 infüzyonuna 0.1-0.5 mcg/kg/dk
dozunda başlanmalı, siyanoz açılınca yarı doza
düşülmelidir.
 Hastaların çoğunluğunda Spo2 değeri %80-90’a
çıkarken geri kalanında %100’e ulaşır.
TEDAVİ
 Aort koarktasyonu ve hipoplastik sol kalp sendromlu
hastalarda prostoglandin infüzyonu yanında inotropik
destek, solunum sıkıntısı ve metabolik asidozun
tedavisi de hastanın stabilize edilmesinde yardımcıdır.
TEDAVİ
 İnfundubuler pulmoner stenoz ile birlikte olan
siyanotik kalp hastalıkların en tipik örneği Fallot
Tetralojisidir.
 Paroksismal hipersiyanotik ataklar yaşamın ilk iki
yılında önemli problem teşkil eder.
 Ağlama, beslenme, defekasyon sırasında oluşan;
hiperpne, hipoksi, siyanoz atakları vardır.
TEDAVİ
 Diz-göğüs pozisyonu
 Maskeyle oksijen desteği
 Morfin sülfat 0.1 mg/kg/doz SC veya IM
 İntravenöz sıvı desteği
 Uzayan spellerde NaHCO3
 Tüm yöntemlerin etkisiz kaldığı durumlarda genel
anestezi veya acil sistemik-pulmoner arter
anostomozu
TEDAVİ
 TGA şüphesi vatsa prostoglandin E1 infüzyonu
başlanmalıdır. Hipoksi, hipoglisemi, asidoz,
hipokalsemi varsa düzeltilmelidir.
 Acil arteriyel switch ameliyatı planlanmıyorsa
transpozisyonlu hastaya kardiyak kateterizasyon ve
atriyal septostomi işlemi uygulanmalıdır.
 Ani başlayan siyanoz
 %100 oksijene cevap yok
 Eşlik eden akciğer hastalığı
yok
 Prostoglandin E1
infüzyonu başlanmalı
 Pediyatrik Kardiyoloji
konsültasyonu
 Yenidoğan YBÜ’ye transfer
Siyanotik Konjenital Kalp
Hastalığı
Download