fransızca konuşulan avrupalı ülkelerde ıslamofobı ve ırkçılık

FRANSIZCA KONUŞULAN
AVRUPALI ÜLKELERDE
ISLAMOFOBI VE IRKÇILIK
ÜZERİNE HAZIRLANAN
RAPORU
MART 2014
ORIW (Organisation Islamophobia Watch)
18 Rue du chemin de fer
67200 Strasbourg, France
Tel : + 33(0)3 88 84 49 30
E-mail : contact@oriw.org
İslamofobi Raporu – Mart 2014
Bu ayın sonunda Fransa'da belediye seçimleri yapılmıştır. İkinci turdan sonra aşırı sağ partisi Front National 12 ilde kazanmıştır ve 1000'den fazla nüfusu olan illerde 1546 Belediye Meclisi Üyesi ve belediyeler arasında 459 seçilen üyesi olmuştur. Bir önceki seçimlere göre aşırı sağ partisinin yükselişi görülmeye değerdir: 2008 yılında ikinci turda neredeyse olmayan parti (%0,4) bu pazar oyların %8,7'sini toplamıştır.
Bu seçimler Front National'in açıklığı, UMP'deki muhalifler ve solun kızgınlığı ile damgalanmıştır.
Argenteuil'de UMP adayı Georges Mothron Sosyalist belediyesinde Müslüman toplumunun oylarını
kazanmaya çalışmıştır. Burkaya ve helale yönelik düşmanca tutumu olan aday, Müslümanların en iyi
dostu, İslam'ın koruyucusu olmuştur. Her Cuma UMP adayı namazdan sonra çok kalabalık olan Vald'Argent pazarında vakit geçiriyor. Önceki raporlarımızda benzer vakaları ele almıştık.
Montbéliard (Doubs) belediye seçimlerindeki yenilgisinin ardından eski Sosyalist Belediye Başkanı
Jacques Hélias ikinci turda var olan bir adaya « lanet olası Türk » diye hitap etmiştir, bu sözleri de Doubs
PS federasyonu tarafından çarşamba günü kınanmıştır. İkinci turda aday olan İlker Çiftçi %10'u aşarak
sürpriz yaratmıştır. Besançon CojepUniv temsilcisi meslektaşımıza verdiği röportajda Çiftçi bu tür konularda uzman olan iyi bir avukat bulmak istediğini belirtmiştir. « Bu tür suçların cesasız kalmaması
gerektiğini düşünüyorum » demiştir.
Siyasi partilerin Belediye Başkanı koltuğu için kavga ettiği sırada Génération Identitaire (Kimlikçi Nesil)'in aşırı
islamofobları büyük
şehirlerin metrolarında göz korkutma kampanyalarına
devam
ediyor. Lille şehrinden sonra baştan
aşağı sarı giyinen
ekip Lyon şehrinin
yeraltı geçitlerinde
görülmüştür.
Bu
grubun
militanlarına göre bu «
ayaktakımı karşıtı jenerasyonu » kampanyasının amacı « güvensizliğe karşı kendini savunma »yı
öğütlemektir. İslam ve suçluluğu karıştıran birçok aşırı islamofobu kışkırtan intikam ruhu Fransa için
oldukça tehlikelidir.
15 Mart'ta okulda başörtüsü yasağının kabul edilmesinin 10. yılı idi. Irkçılık ve İslamofobiye Karşı Koordinasyon 15 Mart'ta Valiliğin önünde miting için çağrı yapmıştır. Yüzlerce kişi 2004 yasasını ve daha
yeni kabul edilen sokakta peçenin yasaklanması yasasını kınamak için derneğin çağrısına yanıt vermiştir. Genç kızları koruyacak sanılan yasa aslında Müslüman kadınları tehlikeye sokmaktadır.
Aynı bağlamda okul gezisi ile ilgili dava sonucundaki tepki dalgasını gözlemliyoruz (Ocak ayı ORIW raporuna bakınız). 14 Mart'ta anneler Argenteuil'de Paul-Langevin anaokulunun önünde toplanmıştır.
Çoğunluğu başı örtülü olan anneler « eskiden bu okulda olduğu gibi » çocuklarına okul gezileri sırasında
eşlik etmek hakkını istiyorlar. 17 Mart'ta Jean-Jacques Rousseau okulu anneleri aynı konu üzerinde
harekete geçmiştir. Belediye Başkan Yardımcısı Philippe Doucet (PS) tarafından karşılanmışlardır.
Blanc-Mesnil'de oturan başı örtülü anneler çocuklarına okul gezileri sırasında eşlik etme yasağına karşı
isyan ettiler. Aynı zamanda bu yasağın nedenini sorgulamak için toplandılar.
Ancak Fransa bu konu hakkında konumunu korumaktadır. Bir FIFA organizasyonu olan Uluslararası Futbol Birliği Kurulu futbolda başörtü ve türban kullanımına resmen izin vermiştir. 1 Mart'ta « oyuncuların
1
İslamofobi Raporu – Mart 2014
donatımı » hakkındaki 4 nolu yasa resmen değiştirilmiştir. Gün içinde Fransız Futbol federasyonu (FFF)
sahalarda « tüm dinî ve mezhepsel işaretlerin (yani başörtünün de) yasağı »ni koruyacağını ilan ederek
hemen karşılık vermiştir. Başörtüsü « bir yandan uluslararası yarışlarda Fransız milli takımların
katılımları, diğer taraftan ulusal yarışların organizasyonu ile ilgili olarak » yasaklanacaktır.
Belçika'da sorun bir o kadar ciddi ve mevcut. ASBL Justice and Democracy yardımlaşma kurumu PartenaMut'a karşı Brüksel iş mahkemesi'ne şikayette bulunmuştur. Yardımlaşma kurumunun bir öğrenciyi
başını açmayı reddettiği için işe almama kararı almasını kınıyor. Justice and Democracy bu dosyada işe
almada ayrımcılık ve temel hakların ihlali olduğunu önesürmüştür.
İslamofobinin bayağılaştırılmasının ve medya ve popülist söylemler tarafından taşınan İslam ve
Müslümanlara karşı önyargıların büyümesinin endişe veren rakamları Mart ayında ortaya çıkmıştır.
Çoğulcu bir platform olan Muslim's Right Belgium 713 ayrımcılık vakası listeleyen 2013 raporunu
hazırlamıştır. Görünüyor ki « Müslüman karşıtı eylemlerin hangi ölçüde olduğu hâlâ bilinmiyor ve bu
eylemler ayrımcılığa karşı mücadelede yetkili olan kurumların varlığına rağmen sistematik şikayetlere
yol açmıyor ». Dinî simge taşımak ne kadar önemli bir ayrımcılık faktörü olsa da, düşmanca hareketler
bununla sınırlı değildir. En çok etkilenen sektörler için: eğitim ve öğretimde %27,1, iş dünyasında %24,
kamu ve hizmette %16,9, kültürel alanda ve medyada %14,7, özel ilişkilerde %13,9.
Ne yazık ki ayrımcılığa uğramış olanların hepsi şikayet etmeye hazır değil.
2