KAMU MALİYESİ 2014-2015 BÜTÜNLEME SINAVI CEVAP ANAHTARI 1. Tam kamusal mallar bölünemeyen, böyle olduğu için fiyatlandırılamayan, yararlanmaktan kimsenin alıkonulamadığı ve tüketiminde rekabet olmayan hizmetlerdir. Güvenlik, diplomasi, adalet, ve çevre sağlığı böyledir. Tam kamusal malları kamu üretir. Özel sektör bu tür mallar üretmez. Çünkü bu mallar fiyatlandırılamaz. 2. Marksistler bütün ekonomik faaliyetlerin toplum adına devlet tarafından yapılması gerektiğini savunuyorlar. Üretim araçları özel mülkiyetini kabul etmiyorlar. Toplam arz, toplam talep, toplam tasarruf, ücretler ve diğer fiyatlar ne olacak, buna merkezi planlama örgütü karar veriyor. Kısaca Marksistlere göre kamu otoritesinin kontrolü ve kararı dışında ekonomik faaliyet olmamalıdır. 3. Gönüllü borçlanmada devlet sermaye piyasasında bono-tahvil satar, borç alır, faizini öder. Bu bono ve tahvilleri isteyen alır, istemeyen almaz. Zorunlu borçlanmada ise devlet, bir sebeple kendilerine ödeme yaptığı vatandaşlarını bono-tahvil almaya mecbur tutar. Burada vatandaşın bonotahvil alıp almama arasında tercih yapma imkanı yoktur. Bundan dolayı borçlanma zorunludur. Devlet zorunlu borçlanmada da faiz öder. 4. Vergi matrahı arttıkça vergi tarhında matraha uygulanacak oran değişmiyorsa sabit (düz) oranlı vergi sözkonusudur. Eğer matrah büyüdükçe matraha uygulanacak oran da büyüyorsa vergide artan oranlılık vardır. 5. Gelir vergisi yükümlüleri gerçek kişilerdir. Kurumlar vergisi yükümlüleri ise anonim, limited ve hisseli komandit şirketler ile kooperatif, vakıf ve derneklere ait işletmeleridir. Gelir vergisi artan oranlı olabilir, sübjektif bir vergidir; kurumlar vergisi ise sabit oranlıdır, objektiftir. 6. Tam istihdam politikası, öncelikle konjonktürel işsizliğin ortadan kaldırılmasını amaçlar. Eğer ekonomik faaliyetler kamu harcamaları arttırılarak ve vergiler azaltılarak hızlandırılırsa, işsizlik azaldıkça ücretler yükselir, talep arttıkça fiyatlar yükselir, üretim arttıkça hammadde fiyatları artar, bu süreç fiyatlarda sürekli artışa yol açarak enflasyon doğurabilir. Kısaca, tam istihdam politikası ile istikrar politikası arasında birbirini olumsuz etkileyen tersine bir ilişki vardır. Bu iki amaç birbiri ile çatışır. 7. Kamu harcamaları ve krediler genişledikçe toplam talep toplam arzdan fazla artar. Eğer ekonomi tam istihdam gelir düzeyinde iken bu süreç başlarsa, üretim artmaz, parasal milli gelir artar. İşte bu aşamada tam istihdam gelir düzeyi ile parasal gelir düzeyi arasındaki farka enflasyonist açık denir. Enflasyonist açık oluştuğunda kamu harcamaları daraltılmalıdır. Bundan amaç toplam harcamaları azaltarak toplam arz-toplam talep eşitliğini sağlayıp enflasyonu önlemektir. 8. Öngörülmeyen harcamaları veya ödenek yetersizliklerini finanse etmek amacıyla, genel bütçe ödeneklerinin %2’si kadar bir miktar Maliye Bakanlığı bütçesine konur. Bu ödenekten maliye bakanı emriyle aktarma yapılarak genel bütçe yetersizlikleri giderilmeye çalışılır. Yedek ödenek budur. Ek bütçe ise merkezi yönetim bütçesine dahil kuruluşların ödenek yetersizliği veya öngörülemeyen harcama ihtiyaçları olduğunda, karşılığı gösterilmek kaydıyla ve yasayla yeni bir bütçe yapılması durumunda ortaya çıkar.