Klasik Yönetim Anlayışı a. Bilimsel Yönetim Yaklaşımı

advertisement
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ
Sunu Planı:
Örgütsel Davranışın Tarihi Gelişimi ve Yaklaşımlar
i.Klasik Yönetim Anlayışı
Bilimsel Yönetim Yaklaşımı
Yönetim Süreçleri Kuramı
Bürokrasi
ii. Neoklasik Yönetim Anlayışı
iii. Çağdaş Yaklaşımlar
Sistem Yaklaşımı
Durumsallık Yaklaşımı
Örgütsel Davranışın Tarihi Gelişimi ve Yaklaşımlar
Hızla değişen ve gelişen dünya düzeni,
Her yeni dönemde eski anlayışların ihtiyaca karşılık
veremez duruma gelmesi,
Dönem dönem üç ana yönetim yaklaşımının ve dolayısıyla
örgüt davranışlarının ortaya çıkışı.
1.Klasik Yönetim Anlayışı
a. Bilimsel Yönetim Yaklaşımı
b. Yönetim Süreçleri Yaklaşımı
c. Bürokrasi
2. Neoklasik Yönetim Anlayışı
3. Çağdaş Yaklaşımlar
a. Sistem Yaklaşımı
b. Durumsallık Yaklaşımı
1. Klasik Yönetim Anlayışı
a. Bilimsel Yönetim Yaklaşımı (Taylorizm) ve İnsana Bakış
Ne pahasına olursa olsun “üretim” ön
plandadır.
Verimliliği en
üst seviyeye
taşımak
Bu nedenle:
işçi – işveren çatışmaları
Bilimsel yönetim
ilkeleri
Çözüm:
Amaç:
Bu ilkeler :
•Üretimi arttırmak amacıyla zaman ve hareket çalışmaları
ve gözlemleri yapılmıştır.
•Denetim teknikleri ve çalışanların dinlenme zamanları da
gözlemlenmiştir.
İlkeler :
•Uzmanlaşma için ustabaşı kavramı getirilmiştir.
•Parça başına ödeme gerçekleştirilmiştir.
•Çalışanlar, araçlar, ham madde, makine hızı gibi etkenler
standartlaştırılmıştır.
Bilimsel Yaklaşımın İnsana Bakış Açısı:
•Bireysel gereksinimler göz önüne alınmamıştır.
•İnsanlar yalnızca bir üretim aracı olarak
görülmüş, bir makineden farksız oldukları
düşünülmüştür.
•Yöneticiler çalışanları robot gibi gördüklerinden
onların dinlenme, eğlenme ya da diğer sosyal
faaliyetlere olan gereksinimlerini
düşünmemişlerdir.
•Doğal örgütlenmelerin göz ardı edildiği, biçimsel yapının önem
kazandığı yönetim söz konusudur.
•Görev ve sorumluluklar çok katı ve kesin çizgilerle ayrıldığından
çalışanlarda mekanikleşme görülmektedir
•
İnsanların sadece maddi kazanç için çalıştıkları, maddi
bir kazancı olmadığı sürece işten kaçtığını ifade
etmektedir.
•
Çalışanların sürekli olarak yöneticiler tarafından
denetlenmesi gerekmektedir.
•Çalışanların özel çıkarları ile verimlilik artışları
uzlaştırılabilir düşüncesi hakimdir.
•Otoriter bir yönetici ve eğer maddi bir karşılık bekliyorsa
ne denirse onu yapmak zorunda olan işçiler vardır.
b. Yönetim Süreçleri Yaklaşımı (Fayolizm) ve İnsana Bakış
Sadece üretim ve verimlilik üzerinde değil bütün
yönetim süreçleri ile ilgilenmiştir.
•Planlama,
•Örgütleme,
•Emir verme,
•Eşgüdümleme
•Kontrol
Fayol’ün 14 yönetim ilkesi:
İş bölümü, komuta birliği, otoritenin
merkezileşmesi, yetki-sorumluluk
dengesi, kesin çizgilerle oluşturulmuş
hiyerarşi, hakkaniyet, disiplin, uygun
ödeme, amaç birliği, örgüt amaçlarının
üstünlüğü, düzen, kararlılık, girişim
hakkı, birlik duygusudur.
“Eğer bu ilkelere
uyarsan başarılı
olursun”
Yönetim Süreçleri Yaklaşımının İnsana Bakış Açısı:
•İnsan ilişkileri ve davranışları incelenmemiş, insan unsuru ile
makine arasında bir fark gözetilmemiştir.
•Bireylerin işten ve sorumluluktan kaçtığı ileri sürülmüş, çoğu kez
tembelliği yeğlediği düşünülmüştür.
•Bireylerin maddi ihtiyaçları karşılandığı sürece mutlu olacağı öne
sürülmüş, sosyal ihtiyaçları göz önüne alınmamıştır
c. Bürokrasi (Max Weber) ve İnsana Bakış
Kuramın Özellikleri
İnsana Bakış:
Örgütlerin belli bir düzene ve kararlılığa
ulaşması amaçlanmıştır.
•Görevler arasında çok açık ve keskin bir ayrım, net bir iş bölümü vardır.
Çalışanlarda can sıkıntısına yol açabileceği göz ardı edilmiştir.
•Piramit şeklindeki hiyerarşi ile üstlerin astlar
üzerindeki otorite sınırı açık olarak çizilmiştir.
Otorite hiyerarşisinin iletişimi olumsuz
etkileyebileceği ve insanlar arası etkileşimi
azaltacağı göz önüne alınmamıştır.
Yasal yönetsel metinler karar ve eylemleri yönlendirir.
“Birey
işine
kişisel
duygu
ve
düşüncelerini
karıştırmamalı, kızgınlık, öfke, her hangi bir bağ
geliştirmeden işini yapmalıdır” görüşü egemendir.
Kurallara aşırı bağlılığın getirebileceği bireyler arası
yabancılaşma önemsenmemiştir.
İşe personel almada temel ölçüt, teknik yeterliliktir.
Diğer kişisel özellikler önemli görülmemiştir.
2. Neoklasik Yönetim Yaklaşımı ve İnsana Bakış
Bu kuramın ana fikri, çalışan “insan” unsurunu anlamaya
çalışmak örgüt yapısı ile insan ilişkilerini ortaya çıkarmak,
doğal örgütlerin oluşmasına fırsat vererek özellik ve
ihtiyaçlarını belirlemektir.
Ortaya Çıkışı ???
“İnsan sosyal ve
psikolojik bir varlık”
Çalışma ortamlarındaki sosyal
ihtiyaçların karşılanması ile
üretim artışı
Hawthorne Araştırmaları
Bireylerde daha mutlu bir
çalışmalar
İnformal gruplarda etkileşim
ve iletişiminin olumlu bir
örgüt iklimi sağladığı
dolayısıyla da verimi
arttırdığı
Diğer Özellikler:
•Bu dönemde doğal örgütler ön plana çıkmış, insan ilişkilerine değer
verilmeye başlanmıştır.
•İletişimin dikey yapısı yerini yatay ve çapraz iletişime bırakmıştır.
•Merkeziyetçi anlayıştan uzaklaşılıp yetki ve sorumluluklar yatay olarak
dağıtılmaya başlanmıştır.
3. Çağdaş Yönetim Anlayışı
Ne sadece klasik yönetim anlayışı gibi üretim ve yapıya
önem vermiştir ne de sadece insana değer vermekle sınırlı
kalmıştır.
Örgüt yapısı itibari ile ne yetki ve sorumluluğun tepede
toplandığı, katı bir yapı ne de çok gevşek bir yapılanma söz
konusudur.
Etkileşimci bir süreç ön plana çıktığı için hem dikey, hem yatay hem
de çapraz iletişim aynı değerde önemli görülmektedir.
Çağdaş yaklaşımlarda doğal örgütler bir tehdit gibi görülmemekte,
bu grupların dinamizminden faydalanılmaktadır.
a. Sistem Yaklaşımı ve Özellikleri
Her bir sistem kendini oluşturan alt
sistemlerden oluşur. Bu öğeler arasında
sürekli, düzenli ve bilinçli ilişkiler vardır. Her
bir parça, bütün için önemlidir ve değerlidir.
Sistem yaklaşımı yönetime, organizasyonu hem
bir bütün olarak hem de daha geniş bir bütünün
parçası olarak görebilmeyi önermektedir.
Çünkü genel kanı her bir parça faaliyetlerinin
bütünü etkilediği yönündedir.
Sistemlerde girdi, süreç, çıktı, dönüt ve çevre öğeleri bulunur.
Sistemler gücünü artırmak için sürekli bir
büyüme ve gelişme girişimi içindedir. Bu
büyüme ve gelişme çabaları içinde zaman
zaman güç yitimine (entropy) de uğrarlar.
Bireyin davranışlarının pek çok değişken tarafından
etkilendiği görüşü hakimdir.
Sistem yaklaşımı disiplinler arası bir görüşü barındırır.
Örgüt işleyişi içinde psikoloji, sosyoloji, ekonomi,
politika, felsefe gibi disiplinler birlikte çalışır.
b. Durumsallık Yaklaşımı
•Durumsallık yaklaşımı, eğer yönetimde başarı bekleniyorsa, değişik
durum ve koşullarda değişik yöntem ve teknik kullanılmasının
gerekliliğini savunmaktadır.
•Bir sistem olarak örgüt yapısı duruma, amaca, çalışanlarına, bulunulan
yerin değerlerin göre farklılık göstermektedir.
•O halde “her zaman her yerde geçerli” bir örgüt yapısından söz
edilememektedir.
Durumsallık yaklaşımında Neler Göz Önüne Alınabilir?
İşletmenin kendi koşulları
Kullandığı
teknolojinin
özellikleri
Her Yönetim farklı koşulları göz
önüne almalıdır.
İşletmenin çevresel koşullar
veri unsurlarla ilişkisi
Kullanıldığı personelin
sosyo-kültürel özellikleri
Bu yaklaşımda en iyi bir yönetim anlayışı yoktur. Duruma en uygun
yönetim anlayışı vardır.
Bu teori bir örgüt için en iyi yapı ve yönetim şeklini değil, farklı durum
ve olasılıklara göre oluşan bir kavrayış sağlamayı amaçlamaktadır.
Özetlemek Gerekirse;
Kaynak: Mullins, L. J. “Management And Organizational Behaviour”, Prentice Hall, 2005.
Yaşayan hiçbir şey kendi başına, sadece kendisi için yaşamaz.
William Blake
Kaynaklar:
Öztekin, A. “Yönetim Bilimi”, Siyasal Kitabevi, 2005.
Balçık, B. “İşletme Yönetimi”, Nobel Dağıtım, 2002.
Aydın, M. “Eğitim Yönetimi”, Hitaboğlu Yayıncılık, 2005.
Koçel, T. “İşletme Yöneticiliği”, Arıkan Yayıncılık, 2007.
Sabuncuoğlu, Z., Tüz, M.“Örgütsel Psikoloji”, Furkan Ofset, 2003.
Mullins, L. J. “Management and Organizational Behaviour” Prentice Hall,2005.
Download