SINIF YÖNETİMİ SINIFIN ÖĞRETİM ORTAMI Eğitim hizmetinin niteliğini artırmak için yapılması gerekenlerden biri de, sınıfın öğretim ortamının, amaçların gerçekleşmesine en üst düzeyde hizmet edebilecek hale getirilmesidir. Bu durum, öğretim ortamının düzenlenişinde, öğretimin yürütülmesi, değerlendirilmesi, düzeltilmesinde, öğretim yönetiminin rolünü gösterir. Öğretmenlerin temel iki görevi vardır. 1. Öğretimi gerçekleştirmek 2. Sınıfta düzeni sağlamak Derste istenmeyen davranışların önlenmesinin ilk koşulu: DERSİN İYİ PLANLANMASI VE İLGİNÇ HALE GETİRİLMESİ İLE SAĞLANIR. İyi yönetilen bir derste öğrenci doyuma ulaşacağı için istenmeyen davranışlar gözlenmez. ÖĞRETİMİN YÖNETİMİ • Dersin iyi bir şekilde planlanması (hedef davranışların ve Öğretim araçlarının belirlenmesi) • Dersin uygulanması ( Dönüt alma ve düzeltme, pekiştirme, özetleme) • Dersin değerlendirilmesi, sürecidir. DERSİN PLANLANMASI • • • • • • En iyi sınıf disiplini, iyi planlanmış bir programla gerçekleşir. Planlamada; Öğrenci gereksinimleri ve bunları karşılayacak amaçların belirlenmesi Öğretilecek olan içerik Öğrencinin güdülenmesi Amacı gerçekleştirmek için kullanılacak uygun öğretim yöntem ve stratejilerinin belirlenmesi aşamaları yer almaktadır. Dikkatli bir şekilde planlanan ve uygulanan öğretim sınıf yönetimi ile ilgili birçok sorunu önler veya çözer. PLANLAMA hayatımızın her aşamasında vardır ancak ÖĞRETİMİN PLANLANMASI daha karmaşık ve özel bilgi-beceri gerektirir. Planlama yapılırken şöyle bir sıralama izlenir. • Öğretilecek içerik ne olmalıdır? • Bu içerik sonucunda öğrencide hangi tutumların gelişmesi hedeflenmektedir? (AMAÇ) • Öğretim için gerek duyulan materyaller nelerdir? • Konu en iyi nasıl tanıtılır? • En iyi öğretim stratejisi nedir? • Ders nasıl bitirilmeli? • Öğrenciler nasıl değerlendirilmeli? Bir öğretmenin, ne kadar deneyimli olursa olsun, sınıfta göstereceği başarı, büyük ölçüde ders öncesi hazırladığı plana bağlıdır. Bununla birlikte, plan çok iyi hazırlanmış da olsa, tek başına başarının kesin güvencesi değildir. Çünkü önemli olan hazırlanan planın sınıfta gerektiği gibi uygulanmasıdır. Öğretim Araçlarının Belirlenmesi Burada öğretim araçları sözü, belirlenmiş hedef davranışlara ulaşmada kullanılacak olan program içeriğini, planları, bunların uygulamaya konması sürecindeki ders araç ve gereçlerini içerir. • Araç ve gereçler, kullanılacak öğretim stratejileri de gözetilerek belirlenir, sağlanır. • Ders araçları öğrenci önünde kullanılmadan önce öğretmence denenmeli, sonuçlar izlenmelidir. Bu, deneyler için de geçerlidir, aksi halde öğretmen beklenmedik sonuçlarla karşılaşabilir, araçlardan yararlanamayabilir. Öğretimin Uygulanması • Planda belirlenen öğrenme-öğretme etkinliklerinin uygulandığı, dersin işlendiği aşamadır. • Bir ders için planlanan öğretim etkinlikleri dört aşamada incelenir: • Hazırlık aşaması(Dikkat çekme-GüdülemeGözden geçirme) O günkü konuyu tanımak, basit ve ilginç örneklerle konuyu açıklamak, konunun hedeflerini açıklamak, derste kullanılacak materyalleri tanıtmak, öğrenciye açık ve net yönlendiriciler vermek hazırlık aşamasını kapsar. Derse etkili bir giriş yapmak öğrencilerin amaçları daha iyi kavramalarında etkilidir. • Örneğin, güdüleme, dönüt alıp düzeltme, pekiştirme, hemen her aşamada yer alabilen etkinliklerdir. • Burada, bu 4 sıralanış, dikkati çekme, amaçları açıklama, güdüleme, içeriğin kazandırılması, olarak ele alınacaktır. Dikkati Çekme Ders başında, öğrenciler sınıfa yeni girdiklerinden, yerlerine oturma, konuşmalarını bitirme, araç ve arkadaşlarıyla ilgilenme davranışlarını sürdürürler. Bu davranışlara yönelmiş olan ilginin, derse çekilmesi için, öğretmenin sınıfa girmesi yetmeyebilir. Alt sınıflarda ve sınıftaki hareketliliğin arttığı durumlarda, öğretmen zamanında fark edilmeyebilir. Öğrenci öğretmeni dinlemeye hazır değilken derse başlamak uygun değildir. Öğretmenler öğrencilerin dikkatini çekmek için değişik teknikler kullanabilirler. • Hiçbir şey yapmadan sessizce beklemek • Yüksek ses tonuyla konuşmaya başlayıp sınıf dinlemeye başlayınca ses tonunu normale getirmek • Mimikler kullanmak • Gürültü yapan öğrencilere yaklaşmak vb. davranışlar öğrencilerin dikkatlerini öğretmene yöneltir. Amaçları Açıklama Ne yapacağını, nelerin olacağını bilememek, gelecekteki davranışları belirsizleştirir, eylemleri engeller. Öğretmen, ders başında öğrencileri amaçlardan haberdar ederek, onları bilinçli eylemlere yönlendirebilir. Amaçlar, dersin sonunda neleri yapabileceklerini bilen öğrenciler, bu amaçlar anlamlı ve yararlı da bulursa, öğrenmeye daha hazır ve çabalı olur. Neden orada olduklarını, ne olup biteceğini bilmeyen sınıfı yönetmek güçtür İlgi Çekme • Öğrenci katılımını arttırmak için öğretmen dersi ilginç hale getirmelidir. Öğretilecek konular öğrencilerin ilgi alanları ile bağlantı kurularak verilebilir. Derse modeller, diyagramlar, resimler kullanarak başlamak öğrencinin dikkatini çeker. Dersin öğrenciye ilginç gelmesi onu öğrenmesini kolaylaştıracaktır. Güdüleme Amaçlar davranış olarak belirtilip yararları açıklandıktan sonra, öğrencilerin güçlerini bunlara ulaşmak için yoğunlaştırmalarını sağlamak gerekir. Hemen ulaşılabilecek amaçlar bilinirse, öğrenme daha etkili olur. Amaçların bilinmesi, yararlılığına inanılması, güdüleme sağlar. • Bir işe başlama, yöneltme, yoğunlaşma ve davranışa devam etme. • Güdülenme bireysel ve içsel bir olgudur. Derse karşı merakı arttırır ve öğrencilerin derse ilgi duymasını sağlar. • Güdü ile edim(yapılmış gerçekleşmiş iş) arasında doğrudan ilişki vardır. • Güdüleme yollarından biri, öğrenilecekleri bir sorunla ilişkilendirmektir. • Sorun olmayınca değişim güdüsünü görmek güçleşir. DERSİN SUNUMU İçeriği Kazandırma • İçerik, amaçlarla, önceki öğrenmelerle, öğrencilerin hazır oluş düzeyleriyle bağlantılı olmalı. • Uygun bir sırayla, uygun yöntemlerle verilmelidir. • İçerik, öğrenci için anlamlı, değerli olmalı, bunun için de öğrenciye pratik yararının ne olacağı belirtilmeli, onun ilgi ve gereksinimlerine uygun olmalıdır. • Amaçlar farklılaştıkça, içeriğin kazandırılmasında farklı öğretim yöntemleri kullanılır. • Öğretmen merkezli öğretim; sunu, açıklama, gösterim; öğrencinin görüp dinleyip not alması ile ulaşılabilecek hedef davranışlar için uygundur. • Öğrenci merkezli öğretim; sorgulama, sorun çözme, rol oynama amaçlı etkinliklere uygun olur. • Öğretim yöntemleri seçilir ve kullanılırken, amaçların, dersin, konunun, okul ve sınıf koşullarının, öğrenci özelliklerinin gözetilmesi gerekir. Araştırmalara göre, anlatım yöntemi, amaçlar açısından, hiçbir zaman en iyi sonucu vermemiştir, bu nedenle giriş dışında kullanılmaması önerilmektedir. Bu yöntem öğrencinin edilgenliğini artırır, dikkati dağıtır. Ses, biçim, davranış, düzenleme, akıcılık, sözle birlikte beden dili birlikte kullanılırsa, sakıncaları azalabilir. Bu yöntemde, işitememe, anlayamama, anlamı bilinmeyen sözcüklerin, sembollerin, kavramların kullanılması öğrenmeyi engeller, daha sonraki anlatımların anlaşılmasını güçleştirir. Öğretmen, anlaşılması güç kavram, sözcük ve semboller önceden açıklamalı, herkesin işitebilmesini sağlamalı, sık dönütlerle, anlaşılma durumunu denetlemelidir. • Dersin sunulması aşamasında öğrenciye verilmek istenen şeyler basitten-karmaşığa art arda sıralanmalıdır. • Uzun cümleler değil, kısa ve anlaşılır cümleler kullanılmalı, anahtar sorular sorulmalı, şekiller vb. çizilmelidir. • Ders işlenirken konuya odaklanmalı, konu dışı belirsiz sözcüklerden sakınılmalı, öğrenmenin kalıcı olması için anahtar kavramlar ve genel ilkeler tekrar edilmelidir. • Öğrencilerin öğrenme yöntemlerine uygun araç ve gereçler kullanılmalıdır. DERS SUNULURKEN ÇEŞİTLİ YÖNTEMLER KULLANILABİLİR; • Tümdengelim;………....genel ilkelerden ayrıntılara gitme • Tümevarım;…………....ayrıntılardan genele gitme • Parça-bütün modeli;…..konuya en genel şekliyle başlayıp kolaylıkla anlaşılacak parçalara gitmek • Ardışık sıralama;……....ilke ve kuralları, gerçek yaşamdaki şekliyle sırasına göre öğretmek • Karşılaştırma ilişkileri;…bir konunun farklı yönlerinin ortaya konulması • Model olma;…………… dersi yaparak, göstererek anlatma. • Dersin sunumundan sonra konu bir kez daha tekrar edilir. Bu aşamada öğrenciler sorular sorabilir ve anlaşılmayan konular tekrarlanır. Bu aşamada bireysel veya işbirlikli grup çalışmaları yaptırılabilir. • Grup çalışması yaptırılmışsa sonuçlar sınıfta duyurulmalıdır. • Öğrencilerin bireysel ve grup çalışmaları esnasında onların soru sorma becerilerini de geliştirmek gerekir. Dönüt Alma-Düzeltme İçeriğin amaçlara götürücü şekilde kazandırılıp kazandırılmadığı belirlenmeli, varsa eksiklikler giderilmeli, yanlışlar düzeltilmelidir. Aksi halde istenen sonuçlara ulaşılamaz. Öğretmen, ara sıra öğrencilerin defterlerini, çalışmalarını toplayıp gözden geçirmeli, ortak yanlışlar üzerinde sınıfça durulmalıdır • Öğrencilerin sorulara verdikleri yanıtlara öğretmenin mutlaka dönüt vermesi gerekir. Bu dönüt baş sallaması, bir mimik vb. şeklinde olabilir. • Daha az özgüvene sahip öğrenciler için daha fazla övgü içeren dönütlerde bulunulmalıdır. • Yanlış yanıtlara öğrenci eleştirilmeden yanıtın doğru olmadığı söylenerek başka bir öğrenciye yönelinebilir. • Öğrenciler soruyu doğru yanıtlayamıyorsa, soruyu basitleştirmekte yarar vardır. •Öğrenciden dönüt; •basit veya kapsamlı sınavlarla, •ödevle, •sınıf içinde sorulup yanıtı alınacak sorularla alınabilir. •Kapsamlı sınavlar hakkında öğrenci bilgilendirilmeli, yanıtlama veya işaretlemenin nasıl olacağı, neleri yapıp yapmamaları gerektiği açıklanmalı, sınav kaygıları azaltılmalı, kaygılı öğrencilere karşı duyarlı olunmalı, sakinleştirilmeye Kaygılı olanlarla konuşmak, bir şey içmelerini, hareket etmelerini sağlamak, sınav soruları dışında basit bir soru sorup yanıtlamalarını sağlayarak onları cesaretlendirmek, sınava hazırlamak gerekir. Sınav soruları öğrencilerle birlikte, nedenleri verilerek yanıtlanmalı, gerektiğinde sınav kâğıtlarından biri birlikte değerlendirilmelidir Öğretmen, değerlendirme sonuçlanın sınavdan sonraki ilk karşılaşmada öğrencilere duyurmaya çalışmalı, değerlendirmelerinde dikkatli ve adil olmalıdır. Adaletsiz değerlendirildiğine inanan öğrenciler, öğretmen ve derse karşı tavır alabilir, dersten soğuyup öğretmene inancını yitirebilir, öğrenme ve sınıf içi davranışlarını bozabilir. Soru sorulduktan sonra, güçlüğüne bağlı olarak birkaç saniye beklemeli, herkese yanıt şansı verilmeli, yanıtlayan, sınıfın tümünden seçilmeli, yalnızca başarılı olanlara veya parmak kaldıranlara sorulmamalıdır. Öğretmen, sinmiş bir öğrenciyi, kolay bir soru ile, yanıt vermesine yardım ederek cesaretlendirmelidir. Yanıtının doğru olduğu durumlarda herkesin yanıtın doğru olduğunu bilebilmesi için "evet", "doğru" demek, yanıtı yinelemek, övgü sözcüğü kullanmak seçeneklerinden biri/ikisi kullanılmalıdır. Yanıt yanlış veya birazı doğru ise, doğru yanıt belirtilerek, ipucu verilerek diğer yanlarının doğrultulmasına yardım etmek gerekir. Sonuç alınamazsa öğretmenin yardımıyla soruyu o öğrencinin yanıtlaması sağlanabilir veya biraz daha düşünmesi istenip başkasına söz verilebilir. Yanıtın olmadığı, öğrencinin sustuğu durumlarda, ek sorularla sonuca gidilmeye çalışılabilir, yanıtı kolaylaştırıcı anımsatmalar dönüt olarak verilebilir ÖZETLEMEDEĞERLENDİRME • Özet, içeriğin alt dilimleri sonunda ve içeriğin kazandırılması süreci sonunda, öğrenci veya öğretmence veya birlikte yapılmalı ana noktalar, kritik içerik parçaları vurgulanmalıdır. Aynı işlem, ana başlıklar ve ilişkileriyle ilgili olarak dersin sonunda da yapılmalıdır. • İçeriğin kazandırılması, dönüt alıp düzeltme ve özetler bittikten sonra, hedef davranışlara ulaşılma durumu hakkında bir yargıya varabilmek ve gerekiyorsa tamamlayıcı düzeltici eğitsel çabalara yönelebilmek için, değerlendirme yapılır. • Değerlendirme işlevi, seçilen hedeflerin, öğretim stratejilerinin amaçlarına ulaşıp ulaşmadığı hakkında karar vermektir. Bunun için de değişik yöntemler kullanılabilir. Sınavlar, ödevler(bireysel veya grup çalışması şeklinde olabilir), portfolyo(öğrenci çalışma dosyası) vb. • Karşılaştırma ölçütü olarak, hedef davranışlar yanında, aynı öğrenciye ilişkin öğretim süreci öncesi ölçümler, diğer öğrencilere ait ölçümler veya bunların ikisi ya da hepsi kullanılabilir. • Değerlendirme planda yer alan hedef davranışlardan, öğrencide var olanlar ölçülüp, olan ve olması gereken bu iki hedef davranışın farkı alınarak yapılır. Öğretmen bu süreçte, her öğrencinin, düzeyine uygun hedef davranışları gösterme durumunu belirlemeye çalışmalı, başarılı birkaç öğrenciden alınan uygun dönütlerle yetinmemelidir. Öğretmenin her öğrenciye değer verdiğini, onların başarısını görev edindiğini göstermesinin fırsatları bu süreçte daha çoktur. Değerlendirme soruları açık olmalıdır, şifreli değil. Tuzak sorulardan, görüşe göre değişen sorulardan, önemsiz içerikten kaçınmalı, doğru yanıt bulmada dilbilgisi kuralları anahtar rol oynamamalıdır . • Doldurmalı, eşlemeli, kısa yanıtlı, doğruyanlış türü, çoktan seçmeli soruların seçiminde, ölçülecek hedef davranışlarla bu soru tiplerinin özellikleri arasındaki uyum gözetilmelidir. Bireysel ve Grupla öğrenme Etkinlikleri • Dersin sunumundan sonra kısaca tekrarı, genellemesi ve uygulamasının yapılması gerekir. Bu aşamada öğretmen önemli gördüğü noktaları tekrar vurgular, öğrenciler de kafalarına takılan soruları sorarlar. Bu aşamada hem bireysel hem de işbirlikli grup çalışması yapılabilir. • Bireysel çalışmada öğrencilere yeteneklerini geliştirebilecekleri görevler verilmelidir. • İşbirlikli grup çalışması ise öğrencilerin sosyal becerilerini geliştirir. Grup çalışmalarında daha üst düzey problemler çözülmeye çalışılır. Grup çalışmasında materyal kullanımı ve paylaşımı önemlidir. Grup çalışması önceden hazırlık gerektirir. • Grup çalışması utangaç ve çevreleriyle rahat iletişim kuramayan öğrenciler açısından bu becerilerini geliştirmede yardımcıdır. Ancak bu öğrencilere grupta özetleyici, yazıcı, gözlemci gibi görevler verilmelidir. DERSİN KAPANIŞI • Dersin sonunda öğretmen ya da öğrencilerin dersi özetlemeleri, önemli noktaların bir kez daha yinelenmesi. • Kapanışın amacı: • “Dersin bitişine dikkat çekmektir”. • Dersin en önemli bölümü DÖNÜT VERMEK ve DERSİ TEKRAR GÖZDEN GEÇİRMEKTİR. Bu nedenle öğretmenin dersin kapanışı işlemlerine zaman ayırması gerekir. • Öğrencilerin öğrendiklerini birleştirmelerine yardım etmek. Öğrencilerin yeni bilgiyi eski bilgiyle birleştirmelerine olanak sağlar. • Öğrenilen temel konuları pekiştirmek. Öğretmen dersin sonuna dikkat çektikten ve bilgiyi örgütledikten sonra ana noktalara odaklanmalı ve bilginin kalıcı olmasını sağlamalıdır. • Dersin kapanışında ödev de verilebilir. Ödev kesinlikle bir ceza aracı olarak kullanılmamalıdır. Ödev bir dönüt alma yöntemi olarak kullanılmalı ve notla değerlendirilmelidir. Ödevler mutlaka değerlendirilmeli ve geri verilmelidir. • Zaman kazanmak için öğrencilere birbirlerinin ödevleri düzelttirilebilir. Verilecek olan ödevlerin şu özellikleri olmalı: • Günlük yaşamla birleştirilebilmeli • Ödev planı hazırlanmalı(Ödevin konusu, ne zaman teslim edileceği vb.) • Ödev tek kişilik bir etkinlik olmak zorunda değildir. Grup çalışması şeklinde de olabilir. Öğrenme-öğretme sürecine ilişkin yeni yaklaşımlar • Doğrudan Öğretim Bu modelde dersler; 1. Amaçları belirleme 2. Öğrenilecek içeriği açıklama 3. Uygulama yaptırma 4. Öğrencinin ne öğrendiğini kontrol etme 5. Dönüt verme ve öğrenilenleri transfer etme • Öğrencilerin temel bilgi ve becerileri öğrenmelerine yardım etmek için öğretmenler tarafından yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. • Yüksek düzeyde planlama gerektiren bir modeldir. • Öğretmen doğru davranışları göstererek model olur. • Uygulama kısa ve öğrenci için anlamlı olmalı. • Bu modelde temel ve karmaşık becerileri doğru bir şekilde ölçen ve öğrencilere dönüt sağlayan başarı ve performans testleri kullanılır. • Doğrudan öğretim yönteminin en büyük avantajı bilgiyi dolandırmadan öğrenciye açık ve net bir şekilde sunmasıdır. • Ayrıca öğrenci hata yaptığında anında dönüt verebilme olanağı vardır. • İşbirliğine dayalı öğrenme Öğrencilerin grup ile çalışma becerilerine sahip olmalarını ister. İşbirliğine dayalı öğrenme ile öğretmen kendi otoritesinden vazgeçer ve uzun-sürede bitecek ve karmaşık görevler verilen küçük grupları güçlendirir, destekler İş Birliğine Dayalı Öğrenme Grubu • Ortak öğrenme amaçlarını gerçekleştirmek ve elde edilen verimden tüm üyelerin yarar sağlaması esasına dayanan öğrenme grubudur. • Grup üyeleri öğrenilecek materyali anlama ve daha fazla çalışma konusunda birbirini teşvik eder, konuları aralarında tartışarak bilgi paylaşımını sağlarlar. • Bütün üyelerin öğrenmesi ve diğerlerinin öğrenmesine katkı sağlaması esas olduğu için bireysel performans düzenli biçimde kontrol edilir. • Hiçbir üyenin çaba sarf etmeksizin grup başarısından yararlanmasına izin verilmez. • Sonuçta elde edilen verim – grup üyelerinin bireysel performansının toplamından büyüktür. – Bütün üyeler, bireysel çalışmaları hâlinde elde edebilecekleri verimin daha fazlasını böyle bir grup çalışmasıyla elde edebilirler. İşbirliğine Dayalı Öğrenme Teknikleri • • • • Takım Oyun Turnuvaları Tekniği Öğrenci Takımları Başarı Grupları Tekniği Küçük Grupla Öğrenme Tekniği Grup Araştırması Yöntemi Çoklu zeka kuramı; • zekanın tek bir boyutta olmadığını, aksine her bireyin farklı derecelerde, çeşitli zekalara sahip olduğunu öne sürer. • Bu kuramın temel ilkelerini yaratıcı biçimde kullanıp, her öğrencinin bireysel farklılıklarına değer veren ve bunları güçlendiren programlar hazırlayabilmeleri için olanak sağlar. ZEKA ALANLARI – – – – – – – – Sözel – Dilsel zekâ :Politikacı, çevirmen, avukat Mantıksal – Matematiksel zekâ ;Mühendis, yargıç Görsel – Uzamsal zekâ; pilot, mimar, futbol spikeri Müzikal – Ritmik zekâ;Müzik öğretmeni, bestekar, dansçı Bedensel – Duyudevinimsel zekâ; Akrobat, cerrah, aşçı, oto tamircisi, balet Kişilerarası - Sosyal zekâ; politikacı, öğretmen resepsiyonist İçsel - Özedönük zekâ; psikolog, hemşire, danışmanlık Doğacı - Doğa zekâsı;Ziraat mühendisi, biyolog, jeolog, veteriner Gardner’a göre; • “.......bütün çocuklar bu zekâ türlerine çeşitli düzeylerde sahip olarak doğarlar, bu zekâ türlerinden bazılarına daha çok eğilimleri olabilir.” • Zekâ türleri çeşitli yöntemlerle geliştirilebilir. Pekiştirme • Öğrencilerden alınan dönütlerin düzeltilmesi, içeriğin kazandırılmış olduğu güvencesinin alınması, kalıcı öğrenme sağlamaya yetmez. • Kalıcı öğrenmenin gerçekleşebilmesi için, pekiştirme gerekir. • Yalnızca anlamak yetmez, göstermek, yapmak, yardımla yaptırmak, bağımsız yaptırmak, yapılanın alışkanlık haline gelmesini sağlamak gerekir. Yoksa, öğrenilenler çabuk unutulur. •Öğrenilenlerin pekiştirilmesi, yinelenme sayısına, öğrencinin özelliklerine ve konunun karmaşıklığına bağlı olarak kalıcılık oluşturur. Bunun araçlarından birisi de ödevdir. •Ödevler, sınıf içinde ve dışında yaptırılabilir, birey veya grup ödevleri verilebilir. Amaçlara ve imkânlara göre, öğretmen bu seçeneklerden birini yeğler. Alt sınıflarda ödev için işlem sıraları ve zaman planı yapılmalı, güç ve karmaşık ödevler yerine parçalara bölünüp basitleştirilmiş ödevler verilmelidir. Her ödev, bir öğrenmenin, amaçlara götürücü bir parçası olmalı, gereksiz bir zaman yitirici olarak algılanmamalıdır. Ödev, not olarak da değerlendirilirse, güdüyü artırır. Ödevi öğrencinin yapması esastır, ama veliler yeterliyse, öğretmen onlara öğrenciyi nasıl güdüleyip denetleyeceklerini, küçük bir not veya telefonla bildirebilir Ödev için yardım almak, onu başkasına yaptırmak değildir. Öğrenciler süresi uzun ödevleri yapmayı genellikle son zamana bırakabilirler, bunu önlemek için öğretmen ara kontroller yapmalıdır. Ödevle ilgili öğretmen dönütü öğrenci çabasını artırır. Öğretmen, ödevleri titizlikle incelemeli, puanlamalı yanlışları işaretleyip doğruları göstermeli, en kısa sürede öğrenciye geri vermelidir. Ödevler birkaç günlük bir uğraşı gerektirecek kadar kapsamlı olabileceği gibi günlük çalışmalarla ilgili, bir dersin başlangıcı için öğrenciyi hazırlayıcı veya bir ders sonunda dönüt için olabilir. Ders başlangıcı için verilen ödevler dersin başında, bir dersin sonunda dönüt için verilenler bir sonraki dersin başında gözden geçirilir. • Dersin uygulanışı sırasında zaman zaman PEKİŞTİREÇLER verilmelidir. • Pekiştireç, istenilen davranışın tekrar edilme olasılığını arttırır. • Haz veren eylemler tekrarlanma eğilimindedir. Bu, insanın doğasında vardır. Bir öğrenci bir şeyler elde etmek için çalışırsa, o “ŞEY(nesne, eylem, olay vb)”, o öğrenci için bir pekiştireç rolündedir. • Pekiştireç daima, davranışların gücünü arttırır. Davranış tekrar ediliyorsa, pekiştiriliyor demektir. Pekiştireçlerin etkili bir biçimde kullanılması için göz önünde bulundurulması gereken hususlar: Pekiştireç mutlaka doğru davranışı takip etmelidir. Pekiştireç hangi davranışın arkasından verilirse o davranışın ortaya çıkma sıklığını artırır. Örneğin sınıfta söz almak istediğini göstermeden, arkadaşlarının sözünü keserek konuşan bir öğrenci, öğretmen tarafından dinlenirse, öğrenci bu tür davranışları tekrar edecektir. Öğrenci pekiştireci hangi davranışın sonucunda aldığını fark etmelidir. Bunu sağlamak için pekiştirecin doğru davranıştan hemen sonra verilmesi gerekir. Aradan zaman geçtiyse, öğrenciye verilen pekiştirecin hangi davranışı için olduğunu açıklamak gerekir. • Öğrencide davranış değişikliği meydana getirmek için mümkün olduğunca olumlu pekiştireç kullanılmaya çalışılmalıdır. Ayrıca pekiştirecin verildiği durumda öğrenciyi etkileyen diğer uyarıcılar da göz önünde bulundurulmalıdır. • Örneğin derste sıkılan bir öğrenciyi gürültü yapıyor diye sınıftan atan bir öğretmen, öğrencinin davranışını cezalandırmaktan çok pekiştirmiş olur. Pekiştireçlerin değeri öğrenciden öğrenciye değişir. Bir öğrenci için yüksek not önemli bir pekiştireçken, sınıfta kalmaya niyetli bir öğrenci için hiçbir anlam ifade etmeyebilir. Pekiştireçler, öğrencilerin ihtiyaçlarına, yaşlarına, sosyal çevrelerine göre değişmektedir. Pekiştirecin ne olacağının yanı sıra, ne zaman verileceği de önem taşımaktadır. Pekiştireç, yeni ve öğrenilmesi güç davranışların kazandırılmasında daha sık verilmelidir. Davranış öğrenildikten sonra pekiştireçlerin azaltılması daha etkili olacaktır. Pekiştireçler temel olarak üç ana gruba ayrılır. • Birincil Pekiştireç: Biyolojik ihtiyaçlardan kaynaklanır. Yiyecek, su, koruma, sevgi, cinsellik vb. uyaranlardır. Bu tür pekiştireçler öğrenilmemiş pekiştireçlerdir. • İkincil Pekiştireç: Nötr bir uyaranın(para, yüksek not) olumlu birincil pekiştireçlerle ilişkilendirilmesiyle (para ile çikolata alma, yüksek notla sevinç duyma) ortaya çıkar. İkincil pekiştireçler, sonradan öğrenilen pekiştireçlerdir. Örn; not, para, boş zaman, statü gibi. • İçsel pekiştireç: Başarılı olma, belirsizlikten kurtulma gibi içsel özelliklerdir. Bazı ince pekiştirme çeşitleri • Pekiştireç OLUMLU veya OLUMSUZ olabilir. • Olumlu pekiştireç: bazı eylem ya da davranışları harekete geçirmek için bir uyarıcı ödül olarak kullanılıyorsa, bu olumlu pekiştirmedir. Ödül SOYUT ya da SOMUT olabilir. • Cem genellikle yemek saatlerinde şımarık davranışlar sergiler. Ailesi bu durumu değiştirebilmek için ona ilgi gösterir. Ancak ailesinin bu ilgisinden çok hoşlanan Cem’in şımarık davranışları daha da artar. • Cem için ailesinin ilgisi olumlu pekiştirme’dir. • Bazı benzin istasyonları müşterilerinin sürekli gelmesini sağlamak amacıyla, belli miktarda akaryakıt alan müşterilerine çeşitli hediyeler vermektedirler. • Burada verilen pekiştirme de olumlu pekiştireçtir. • Olumsuz pekiştireç: Öğrenciyi ceza gibi hoş olmayan bir uyarıcıdan kurtarmak veya uzaklaşmasına izin vermek şeklinde olabilir. • Olumlu ya da olumsuz pekiştireç, öğrencileri güdülemek için güçlü bir araçtır. • Birey sağlık sorunları yaşadığında tedavi olmazsa ilerleyen zamanlarda daha ciddi sorunlarla karşılaşabilir. • Buna göre bireyin, ciddi sorunlarla karşılaşmamak için zamanında tedavi olması olumsuz pekiştirme açıklanır. • Ali Bey, kalabalık ortamlarda kendini kötü hissettiği için daha çok yalnız zaman geçirmektedir. • Ali Bey’in bu davranışı olumsuz pekiştirmeye örnek oluşturur. • Sınıflarda kullanılması gereken pekiştireçler vardır. Bu pekiştireçlerin hangisinin kullanılacağı; • öğrencinin bireysel özelliklerine, • sınıf düzeyine, • öğrenme etkinliklerine ve • öğretmenin durumuna göre değişir. Bu pekiştireçlerden bazıları şöyledir: • SÖZEL PEKİŞTİREÇ: İyi, mükemmel, doğru, tamam gibi olumlu sözcükler. • SÖZEL OLMAYAN PEKİŞTİREÇ: Göz teması, gülümseme, baş eğme gibi fiziksel hareketleri kullanma. Bu pekiştireçler sözel pekiştireçlerden daha güçlüdür. • HAYALİ PEKİŞTİREÇ: insanlar diğerlerini gözleyerek öğrenirler. Öğretmen bazı öğrencilerin davranışlarını pekiştiriyorsa, diğer öğrenciler de aynı davranışı yapma eğilimine gireceklerdir. • NİTELENDİRİLMİŞ PEKİŞTİREÇ: bir öğrencinin davranışının kabul edilebilir bölümünü, ya da gösterdiği çabayı pekiştirdiğimizde gerçekleşen pekiştirmedir. Bu pekiştireç utangaç ya da az yetenekli öğrencileri sınıf etkinliklerine katmada etkili bir yöntemdir. • Öğrenilecek davranış yeni ve karmaşık ise her doğru davranış pekiştirilebilir. Buna sürekli pekiştirme denir. Ancak okul öğrenmelerinde tüm öğrencilerin davranışlarını sürekli pekiştirmek mümkün değildir. • Ayrıca pekiştireç çok sık verilirse değerini yitirir ve pekiştireç olma özelliğini kaybeder. Bu nedenle pekiştireçler çoğunlukla belli aralıklarla verilir. Bu uygulamaya aralıklı pekiştirme denir. Sabit zaman aralıklı pekiştirmede, pekiştireçler belli zamanlarda verilir. Memur maaşları, günlük yövmiyeler, öğrenciler için teneffüsler bu tip pekiştirmelere örnektir. Bu tür pekiştirmeye örnek olarak, öğrencilerin yazılı ve sözlü sınavlardan önce çalışıp, sonra çalışmamaları da verilebilir. Değişken zaman aralıklı pekiştirmede ise pekiştireçler beklenmedik zamanlarda verilir. Bu nedenle sürpriz niteliğindedir. Birey de pekiştireç beklentisi olduğu sürece istenilen davranışı gösterir. Okulda öğretmenin, öğrencilerin bazı başarılarını pekiştirmesi, arada sırada başarısına yüksek puan vermesi bu tür pekiştirmedir. Okulda bu tür pekiştireçler öğrencinin sürekli çalışmasını sağlar. • Trafikte karşı yola geçmek için bekleyen araçların bulunduğu kavşakta trafik ışıkları çalışmamaktadır. Kavşağa gelen trafik polisi ise araçlara farklı zamanlarda geçiş hakkı vermektedir. • Trafik polisinin uyguladığı pekiştirme tarifesi Değişken aralıklı pekiştirmedir. • Çocuğunun odasını toplamasını isteyen bir anne, çocuğu odasını her topladığında onu çikolata ile ödüllendirmiştir. • Anne çocuğuna odasını toplama davranışını öğretmek için değişken zaman aralıklı pekiştirme tarifesini uygulamıştır. Sabit oran aralıklı pekiştirmede kaç davranıştan sonra pekiştireç verileceği bellidir. Örneğin işçilere ürettikleri parça başına ücret verilmesi bu tür pekiştirmeye örnek gösterilebilir. Okulda da öğrencilere yaptıkları her ödev için not ya da yıldız verilmesi, doğru yanıtladıkları her 5 problem için tam puan verilmesi, sabit oranlı pekiştirmedir. Bu durumda öğrenciler yaptıkları doğru davranış sayısını artırarak istediği kadar pekiştireç alabilirler. • Sınıfta matematik problemleri çözdüren bir öğretmen, öğrencilerine, doğru çözdükleri her beş problem için bir artı vermektedir. • Bu örnekteki pekiştirme tarifesi Sabit oranlı hangisidir? • Ayşe hanım oğluna kitap okuma alışkanlığını kazandırmak istemektedir. Bu amaçla oğluna okuyup özetlediği her üç kitap için, 100 TL vereceğini söylemiştir. Oğlu on gün içinde altı kitap okuyarak annesinden 200 TL almıştır. • Annenin kullandığı pekiştirme tarifesi Sabit oranlı pekiştirmeye örnektir. Değişken oran aralıklı pekiştirmede ise kaç doğru davranışa pekiştireç verileceği belirli değildir. Öğretmenin bir seferinde 5 problemi doğru çözeni, diğer seferinde 7 problemi doğru çözeni ödüllendirmesi bu tür pekiştirme tarifine örnek verilebilir. • Ayşe kedileri çok sevmektedir. Bahçelerindeki kedilerle oynamak istemekte ancak seslendiğinde kediler yanına gelmemektedir. Annesi, Ayşe’ye yardım etmek için, “ kediler yanına geldiğinde küçük peynir parçaları atmalısın, ama her zaman değil; ara sıra...... o zaman her seslendiğinde geldiklerini göreceksin demiştir.” • Ayşe’ye önerilen pekiştirme değişken oranlı pekiştirmedir. • Koşullu Anlaşma: Koşullu anlaşma, bireyin pekiştireci elde etmesi için belli bir şekilde davranmasını gerektirir. Örneğin, annenin çocuğuyla “ödevini bitirdiği taktirde oynamaya dışarı çıkabilirsin”, “Bir hafta boyunca odanı düzenli tuttuğun taktirde hafta sonunda çocuk tiyatrosuna götüreceğim.” gibi yaptığı sözleşmelerdir. • Birey kendi kendisiyle de koşullu anlaşmalar yapabilir. Örneğin; Bu sınavdan başarılı olduğum taktirde hafta sonu sinemaya gideceğim, gibi.. Davranış değiştirmek amacıyla kullanılan diğer bir yöntem de, simgesel ödülle pekiştirmedir. Bu yöntemde çocuğa şeker, oyuncak, sokağa çıkma izni gibi doğrudan doğruya ihtiyacını karşılayacak bir ödül yerine, yıldız, puan, oyuncak, para vb. simgesel ödüller verilir. Çocuk bu simgesel ödülleri toplayarak daha sonra gerçek ödüle dönüştürür. Simgesel ödülle pekiştirme, okulda özellikle yavaş öğrenen ve özürlü çocuklarda, akademik ve sosyal davranışların geliştirilmesinde etkili bir biçimde kullanılabilir. • Programlı Öğretim Skinner’e göre öğrenmenin etkili bir şekilde oluşabilmesi için şu koşullar yerine getirilmelidir: • Öğrenilecek bilgi, küçük adımlarla öğrenciye sunulmalıdır. • Öğrenen kişiye öğrenmelerinin doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında anında bilgi (dönüt) verilmelidir. • Öğrencinin kendi hızıyla öğrenmesine olanak verilmelidir. • I-Bir öğrencinin sınav tarihine hep bir hafta kala çalışmaya başlaması • II- Bir öğretmenin dönem içerisinde yapacağı sınavların zamanını açıklamaması • III- Bir öğretmenin beş artı alan öğrenciye ödül vermesi • IV- Bir öğretmenin öğrencilerine bazen üç artı bazen beş artı aldıklarında sözlü notu olarak 100 vermesi • Yukarıda verilen pekiştirme tarifeleri doğru sırayla aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? A- Değişken oranlı-sabit aralıklı-değişken aralıklı-sabit oranlı B- Sabit aralıklı-sabit oranlı-değişken oranlı-değişken aralıklı C- Sabit aralıklı- değişken aralıklı- sabit oranlı- değişken oranlı D- Değişken aralıklı- sabit aralıklı- değişken oranlı- sabit oranlı E- Sabit oranlı- değişken oranlı- sabit aralıklı-değişken aralıklı • DOĞRU YANIT • C ŞIKKI BENİ DİNLEDİĞİNİZ VE DERSE KATILIMINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.