ÇOCUKLUK ÇAĞI İSHALLERİ GASTROENTERİTLER ÇOCUKLUK ÇAĞI İSHALLERİNE GENEL BİR BAKIŞ İshal kısaca sulu dışkı yapmak demektir. İshal genellikle aniden başlar ve dışkı sayısında artma ( günde 3 kezden fazla ) ile kendini gösterir. İshal, az gelişmiş ülkelerde yaygın olara görülen ve çocuklarda yüksek oranda ölüme neden olan bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre, günde üçten fazla sulu dışkılamanın olması, sadece anne sütü ile beslenen bebeklerde ise her zamankinden daha sık ve sulu dışkılama ishal olarak tanımlanmıştır. Bakteri, virüsler, parazitler gibi bir çok patojenle gelişebilmektedirler. Gelişmiş ülkelerdeki hastaneye yatışların %10'u, gelişmekte olan ülkelerdeki hastaneye yatışların %30'u ishalli hastalıklardan olmaktadır. İshalli hastalıklar sadece akut dehidratasyon ve mortaliteye yol açmakla kalmaz, aynı zamanda malnütrisyon, büyüme geriliği ve gereksiz ilaç kullanımı da neden olur. Klinik belirtiler organizmaya ve konak cevabına göre değişir. Belirtiler asemptomatik hastalıktan, sulu daireye, kanlı daireye, kronik daireye, enfeksiyonun GİS dışı bulgularına kadar değişebilir. Epidemiyolojik verilerden, klinik belirtilerden, fizik muayeneden, enteropatojenin patofizyolojik mekanizmasından etyolojik ajan hakkında fikir edinilebilir. Çoğunlukla kendi kendini sınırlayan bir hastalık olduğundan etyolojik ajanın laboratuar tanı gereksinimi genellikle hissedilmez. Sadece ishal olan olgulara enterit, kusmanın ilave olduğu olgular gastroenterit olarak isimlendirilir. İshal süresine göre üç gruba ayrılır. Akut ishal : Akut başlayan ve çoğunlukla 14 günden kısa süren ishaldir. Ölüm dehidratasyon nedeniyle olur. Persistan İshal: 14 günden uzun süren ishaldir. Kronik İshal : 1 aydan uzun süren ishaldir. Sıklıkla altta yatan başka bir hastalık vardır. En sık komplikasyonu malnütrisyondur. Akut, Persistan ve Kronik İshal ve Etyolojik Sınıflaması 1. Akut ishal: Sulu ishal; -Enterotoksine bağlı: kolera toksini -Entero adhezif: agregatif, adherent E.coli -Sitotoksine bağlı: EPEC, shiga toksin benzeri -Viral: rota ve adeno, norwalk virüs -Parazite bağlı: Giardia, kriptosporodium -Bilinmeyen mekanizmalar: aneorop bakteriler, giardia Dizanteri; -İnvazif bakteriler ile: Shigella, salmonella, campylobakter -Parazit: E. histoliytica Mukoid ishal: Sulu ishal veya dizanteri yapan etkenler Antibiyotiğe bağlı ishal: Clostridium difiıcile Parenterat ishal Turist ishali 2. Persistan ishal (%3-20) 3. Kronik ishal Malabsorpsiyon sendromları: Sekonder malabsorpsiyon sendromları; luminal-mukozal problemler-vasküler ve lenfatik taşınma problemleri-pankreatik veya bilier eksiklik Primer malabsorpsiyon sendromları; tropikal sprue İnflamatuvar barsak hastalıkları İmmmünokompromize hasta İrritabl kolon sendromu Epidemiyoloji: Çocukluk çağında en sık 0-5 yaş döneminde ishal görülür. Özellikle ilk 2 yaşta ölüm nedenlerinin başında gelir. Her yıl Dünyada 4-5 milyon ve Türkiyede 20.000 bebek gastroenterit nedeniyle kaybedilmektedir. Dünyada yıllık 1 milyar ishal atağı gelişmektedir. Beş yaş altı çocuklarda çocuk başına ortalama yıllık atak sayısı 1.5’dir. Atakların %10’u hastaneye başvurmakta, bununda %10’u hastaneye yatmaktadır. İshallerin temel geçişi fekal oral yolla ve kontamine yiyecek-su ile olmaktadır. Yapılan çalışmalarda anne sütü almayan bebeklerin ishale yakalanma riski anne sütü alanlara göre 14 kat daha fazla bulunmuştur. Biberon ve emzik kullanan çocuklar çabuk kontaminasyon nedeniyle daha sık ishale tutulurlar. Pişmiş yiyeceklerin oda ısısında bekletilmesi, içme sularının temiz olmaması, tuvalet sonrası el yıkama alışkanlığının kazanılmaması, kanalizasyon sisteminin bulunmaması ishal riskini artırmaktadır. Malnütrisyonlu, immün yetmezlikli (primer veya sekonder), kızamık geçiren hastalarda ishal daha uzun sürer. İshalli hastalıklar en sık 6-11 aylar arası görülür ve neden olarak ek gıdalara geçilmesi, anneden geçen antikorların azalması ve immün sistemdeki immatürite nedeniyle yeterli yanıtın oluşmamasıdır. Bakteriyel ishaller daha çok yazın, viral ishaller tüm yılda ve özellikle kışın görülür. Gelişmekte olan ülkelerde ORS sıvısının %75'ler gibi yüksek oranda kullanılmasıyla 5 yaş altı mortalitenin %28'i ishale bağlı iken bu oran günümüzde %19'lara düşmüştür. İshal riskini artıran faktörler Genç yaş Anne sütü almmamış olmak Sağlıksız koşullarda yaşama Kontamine yiyeceklerle beslenme İmmün yetmezlik Kızamık Malnütrisyon Salgın bölgesine seyahat Annede eğitim eksikliği Kreşe devam etme durumu Etyoloji: Yenidoğanda günde 3-5 defa dışkılama, kıvamı normal olması durumunda normaldir. Bu gayta sayısı geçiş döneminde (3-15. günlerde) 8-10’u bulabilir. Anne sütü alan bebeklerde bazen günde 7’ye kadar günlük gayta sayısı görülebilir. İlk 1. yılın sonunda ise günlük gayta sayısı 2-3 gibidir. Çocukluk çağında ishal yaz aylarında daha sık görülür ve genellikle mide ve barsakları etkileyen enfeksiyöz ajanlarla meydana gelir. Çocukluk çağında akut diyare nedenleri Enfeksiyonlar Viral enfeksiyonlar Bakteriyel E. Coli Antibiyotik etkisi Nutrisyonel nedenler Rota virüs (%50) Salmonella İnek sütüne intolerans Norwalk benzeri virüs Shigella Psikolojik stres Adenovirüs Staf Aureus Astrovirüs Vibrio Kolera Parazitler VibrioParahemolitikus Giardia lamblia Yersinia enterokolitika Entemoeba histolitica Aeromonas Criptosporidium Basillus sereus Ascaris lumbricoides Comphylobacter jejuni Enterobius vermicularis Clostridium difficile Neoplastik hastalıklar Lenfoma Ganglionöroma Metabolik bozukluklar Çölyak hastalığı Familyal klörür diyaresi Disakkaridaz yetersizlikleri Mantarlar Candida albikans Çocukluk çağı akut ishallerinin sık görülen nedenleri : Etkeni virus olan ishaller: Rota virüs tek başına gastroenteritlerin en büyük çoğunluğundan sorumludur. 2 yaş altı çocuklarda en sık rotavirus etkendir. Rotavirus bulaşmış hastaların kakalarında, günlerce yüksek konsantrasyonlarda virus bulunur (3 haftaya kadar uzayabilir). Virus, ishal başlamadan önce de kakada saptanabilir. Bulaşma, kaka ile kirlenmiş su ve gıdalarda olur. Solunum yoluyla damlacıklarla bulaşma da hastalığın yayılmasında etken olabilir. Aile içi, bakımevlerinde kurum içi ve hastane enfeksiyonu olarak da bulaş sıktır. Özellikle soğuk aylarda hastalık salgınlar yapar. Üç yaşına kadar hemen hemen bütün çocuklar rotavirus ile karşılaşmış olurlar. Gelişmekte olan ülkelerde ve düşük sosyoekonomik sınıflarda çok sık görülen hastalıkta, ölümlerin en sık nedeni su kaybıdır. Viruslara bağlı ishal ani başlar, ishalle birlikte kramp şeklinde karın ağrısı, iştahsızlık kusma ve hafif ateş görülür. Bu tür ishaller 2-8 gün içinde kendiliğinden düzelirler ve ishal süresince çocuklar kendilerini kötü hissederler. GİS semptomları yanısıra solunum problemleri de görülür. Rotavirüs barsak epitelini invaze eder, villus epitelini harap eder, dökülmesine neden olur. Böylece villuslarda düzleşme ve kript hücrelerinde hiperplazi gelişir. Anne sütü bu virüse karşı koruyucudur. İnkübasyon süresi 48-72 saattir. Norwalk virüste fekal oral bulaşıp büyük topluluklarda hastalık yapabilir. Enterik adenovirüsler esas olarak keratokonjoktivite ve solunum yolu semptomlarına neden olurlar. Genellikle 2 yaş altı çocuklarda diareye neden olurlar. Fekal-oral yolla bulaşırlar. Diğer virüslerin aksine iki haftadan uzun sürebilirler. Etkeni bakteri olan ishaller: Enterotoksin ilişkili ( E.coli, V. kolera, klostridyum perfringens, stafilokok) bakteriyel ajanlarda bakteriler barsağa toksinlerini salgılarlar. Toksin salgılamadan direkt invazyonla isha oluşturanlar ise enterotoksin ilişkili olmayanlar olup Salmonella, Şigella, E.coli, Yersinia ile olan ishalleri kapsar. Parazit ilişkili enteritler: (Amebiasis, giardiasis , kriptosporoidosis) Barsak dışı enfeksiyonlar: Bu gurubun diğer adı parenteral ishaldir. Özellikle Otitis Media, idrar yolu enfeksiyonu, sepsiste görülür. Bu gruptaki enfeksiyonlarda barsak hareketlerinin enfeksiyon nedeniyle artışı söz konusudur. Antibiyotik ilişkili : Klostridyum diffisil etken olup psödomemebranöz enterokolit yapar ve en sık klindamisin ile myg. Bununla birlikte diğer antibiyotiklerle de psödomemebranöz enterokolit olmadan da ishal söz konusu olabilir. Hemolitik Üremik Sendrom verotoksin üreten E. Coli (O157:H7, E coli) ile meydana gelir. Bu klinik durumda hemoliz, akut böbrek yetmezliği ve trombositopeni vardır. İnflamatuar Barsak Hastalıkları ve krohn sırasında da ishal görülür. İSHAL PATOGENEZİ: Gelişmekte olan ülke çocukları yılda ortalama 3 ishal atağı geçirmektedir. Her yıl dünya genelinde, %80'ni süt çocuğu olmak üzere beş milyondan fazla kişi akut gastroenterit nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Yetişkin gastrointestinal sistemi, her gün yaklaşık yedi litre endojen salgı (tükrük, gastrik, bilier, pankreatik ve barsaklardan) ve iki litre dışarıdan alınan sıvıyla denge kurmaktadır. Bu kadar büyük miktarlardaki sıvının, 3-5 litresi jejunum, 2-4 litresi ileum ve 1-2 litresi de kolon tarafından emilmektedir. Sadece 100-200 ml sıvı gaita ile atılırken gastrointestinal sistem her gün yaklaşık olarak tüm ekstrasellüler alanı oluşturan miktarda sıvı ile vücut dengesini korumaktadır. İnce barsak yaklaşık olarak 8-9 litre sıvı absorbsiyonunu gerçekleştirirken, kalın barsak ince barsaktan kalan 1-2 litre sıvının emilimini yapar, ince barsak hastalıklarından dolayı kalın barsağa geçen sıvı miktarı 2-3 kat artarsa kalın barsak sıvı emilimini artırarak kompanse edebilir, ama miktarın daha fazla artması veya kalın barsak hastalıkları nedeniyle kalın barsak sıvı emilimin azalması ishal olarak klinik tablo oluşturur. Bu nedenle ishal diğer sistemik hastalıkların bir bulgusu olabildiği gibi özellikle ince veya kalın barsak hastalıklarının sonucu olarak gelişir. İnce barsağın daha büyük miktarlarda sıvı kontrolü (regülasyonu) yapması nedeniyle özellikle süt çocukları ince barsağın etkilendiği hastalıklarda daha hızlı ve sık olarak dehidratasyon geliştirir. Günlük ortalama gaita miktarı yetişkinler ve büyük çocuklarda 200 gramken süt çocuklarında 10 g/kg'dır ve süt çocuklarının gaitada sıvı kaybetmeleri halinde, günlük sıvı dönüşümünün ekstrasellüler sıvı komponentine oranı yetişkinlerin yaklaşık iki katı olup dehidratasyon riskleri daha yüksektir. Ayrıca süt çocuklarının gastrointestinal sistem epitel hücreleri yetişkinler ve daha büyük çocuklara göre su ve elektrolitlere daha geçirgen olduğundan ishal daha kolaylıkla dehidratasyona neden olabilir. Barsak emiliminin azalması veya salgısının artması veya her ikisi ishale neden olabilir. Barsak villüs hücreleri absorbsiyondan kript hücreleri de sekresyondan sorumludur. Klinik belirti ve bulgular: İshal + kusma + karın ağrısı en sık görülür. Ekstraintestinal bulgular daha çok bakteriyel ajanlarda görülür. Ekstraintestinal bulgular nörolojik bulgular, üriner enfeksiyon, pnömoni, hepatit, peritonit, korioamnionit, osteomyelit, menenjit, yumşak doku enfeksiyonu, vulvovajinit, endokardit, septik tromboflebit’dir. Nörolojik bulgular clostridium botilismusta hipotoni ve desendan kas zayıflığı, balık ve kabuklu deniz ürünleri ile parestezi meydana gelir. Hemolitik üremik sendrom E. Coli veya Şigella ile meydana gelir. Hastada ishalin süresi ve derecesi, ishalin özelliği, kanlı-mukuslu olup olmadığı, ateş ve diğer bulgular sorgulanır. Ateş invazif enfeksiyonu gösterebileceği gibi dehidratasyona da bağlı olabilir. Bulantı ve kusma daha çok üst GİS tutulumu gösterir ve daha çok virüslere, enterotoksin üreten bakterilere, Giardia, Cryptosporidiuma bağlı olduğnu gösterir. deniz ürünü, süt ve süt ürünleri, kontamine su, pişirilmemeiş et Genel olarak şiddetli ishali olan, kanlı ishal yapan ve yüksek ateşi olan çocukların ishalleri daha önemlidir. Bu gibi ishaller E. Coli, Salmonella, Şigella gibi antibiotik tedavisi gerektiren ishallerdir ve bu durumda hasta en kısa zamanda bir çocuk hekimi tarafından görülmesi gereklidir. 6 aydan küçük çocuklarda görülen her türlü ishal önemlidir ve bu çocuk en kısa sürede hekim tarafından değerlendirilmelidir. İshalli çocuklar dışkı yoluyla su ve elektrolit kaybederler. Eğer ağızdan verilen sıvılarla çocuğun kayıpları karşılanamazsa çocuğun vucudu sıvı kaybederek dehidratasyon meydana gelir. Bbebeğin fontaneli çöker, mukozaları kurur, oligüri (daha seyrek ve koyu idrar yapmaya başlar, ağlarken gözyaşı akmaz ve uykuya eğilimi olmaya başlar) meydana gelir. Bu durumdaki çocukların acilen rehidratasyona ihtiyacı vardır. Bunların dışında dışkısında kan olan, sık kusan, karın ağrısı ve yüksek ateşli olan çocuklar kısa sürede hekim tarafından görülmelidir. İnce barsak ishali ==> Daha çok viral Kalın barsak ishali ==> Daha çok bakteriyel Gayta fazla miktarda, bol sulu Gayta az miktarda, az sulu Gayta sayısı daha az Gayta sayısı daha fazla Gaytada müküs yok Gaytada müküs var Gaytada lökosit Gaytada lökosit var (+) pozitif Gaytada kan yok Gaytada kan var Tenesmus yok Tenesmus var Ateş genelde yok veya subfebrildir Ateş genelde var Kusma sık Kusma az veya yok Karın ağrısı daha azdır ve kramp Karın ağrısı daha belirgindir ve alt şeklindedir ve peri umblikaldedir abdomende ve rektumdadır İshalli çocukta klinik şu özellikler değerlendirilir. 1- Dehidratasyon bulgularını değerlendir ve gerekirse rehidratasyon yap 2- Enteropatojenin yayılmasını engelle 3- Etyolojik ajanı belirle ve gerekiyorsa tedavi et. 4- Gayta sayısını, oral alım durumunu, çocuğun genel durumunu ve aktivitesini, idrar miktarını değerlendir. Enterik patojenlerde ekstraintestinal belirtiler Reaktif artrit Salmonella, Şigella, Yersinia, Camphylobakter, Cryptosporidium, Clostridium Difficile Guillain Barre Sendromu Camphylobakter Glomerulonefrit Şigella, Yersinia, Camphylobakter IgA nefropatisi Camphylobakter Eritema nodosum Salmonella, Yersinia, Camphylobakter Hemolitik anemi Yersinia, Camphylobakter Hemoltik Üremik Sendrom (HÜS) Şigella dysenteriae 1, O157:H7, E coli İshalli çocuklardan dehidratasyon açısından risk altında olanlar; 1- İshali başlayınca emzirilmesi ve beslenmesi kesilenler, su verilmeyen çocuklar, 2- Anne sütü almamış ve biberonla beslenmekte olan çocuklar, 3- Günde 8 veya daha fazla sulu ishal yapan çocuklar, 4- A ==> Günde ikiden fazla kusması olan çocuklar, özellikle de günde beşin üzeri kusan çocuklar, B ==> Gayta sayısı günde 10’un üzeri ve bol gayta yapan çocuklar 5- 12 aydan küçük bebeklerdir. İshalli çocuklardaki en önemli mortalite nedeni dehidratasyondur. WHO'nun desteğiyle oral rehidratasyon sıvısı (ORS) uygulanmasıyla mortalite oranında belirgin düşüş gözlenmiştir. WHO'nun önerdiği ORS paketinde; 3.5 gr sodyum klorür+2.9 gr sodyum trisitrat+1.5 gr potasyum klorür+20 gr glukoz bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün hazırladığı ORAL REHİDRATASYON SIVISININ (ORS) özellikleri Osmolalitesi ==> 311 mosm/kg Glukoz ==> 111 ≡110 mmol/L Na ==> 90 mEq/L Cl ==> 80 mEq/L NaHCO3 ==> 30 mEq/L K ==> 20 mEq/L Gayta muayenesi: Gayta invazif enfeksiyon ajanlarının bir göstergesi olan lökosit ve kan (eritrosit) açısından incelenmelidir. Gaytada lökosit kolonik invazyonla giden bakteriyel enfeksiyonları düşündürmektedir. Gaytada lökosit pozitif ise İnvazif E. Coli, Salmonella, Şigella, Yersinia, Camphylobakter, Cryptosporidium, Clostridium Difficile, Vibrio Parahemolitikus, ve bazende daha az olarak da Aeromonas düşünülür. Kolonu tutan her hastada da gaytada lökosit olacak diye bir şey yoktur ve Shiga toksin üreten E. Coli ve E. Histolitikada gaytada lökosit yok veya çok azdır. Gayta kültürü şu durumlarda alınır 1- HÜS düşünürsek 2- Kanlı diyare varsa 3- Gaytada lökosit pozitif ise 4- Diyare salgınında 5- İmmün yetmezlikli hastada ishal varsa ÇOCUKLARDA İSHAL VE TEDAVİSİ İSHALLİ ÇOCUĞUN BESLENMESİ: İshalli çocuğun beslenmesinde temel parola "No regreat no surrender: Geri çekilmek yok, pes etmek yok"tur. Yani beslenmeye uygun besinlerle kesinlikle devam edilmelidir. 1)Anne sütü alan bebeklerde anne sütüne devam etmek zorunlu ve gereklidir. 2)İnek sütü ile beslenen çocuklarda bir-üç gün süt yarı yarıya sulandırılarak verilir ve giderek tam süte geçilir. 3) Yoğurt ve ayran ishalde en iyi kullanılması gereken yararlı bir yiyecektir. Ayrıca patates püresi, pirinç lapası, yoğurt çorbaları, tarhana çorbası yemek olarak ve muz, şeftali ve tatlı elma da meyva olarak verilmelidir. Yoğurt, tavuklu diyetler, çinko tedavisi, vitamin-A tedavisinin ishal süresini kısalttığına dair çalışmalar vardır. 4)Anne sütü alamayan süt çocuklarında laktoz içermeyen formül mamalar 7-10 gün kullanılmalıdır. 5)Sulu, posasız, ozmolaritesi düşük gıdalar verilir. 6) WHO'nun önerdiği ORS'nin uygulanması. Genel olarak sıvı kaybı olmayan ishalli çocuklara her dışkı başına 10 ml /kg bu sıvıdan verilebilir. Hafif derecede sıvı kaybı varsa 50 ml / kg sıvı 4 saatte verilir. Gözlerde çöküklük, ağız kuruluğu olan orta derecede sıvı kaybı olan çocukların tedavi planının bir sağlık merkezinde yapılması daha uygundur. Evde ishal tedasi için sıvı hazırlanırken hazır paketlerin kullanılmasına dikkat edilmelidir. Bu şekilde hazırlanan sıvıları çocukların bazısı sevmeyebilir. Bununla birlikte sıvı kaybı olan çocukların tatsız olmasına rağmen ishal sıvılarını içtiği gözlenmiştir. Sık kusan çocuklara her 1-2 dakikada 1 çay kaşığı olacak şekilde sıvı verilebilir. Genellikle sıvı ve elektrolit ihtiyacı karşılanan çocukların kusması bir süre sonra düzelir. 7) Kusmayı önleyici ilaçların kullanılması önerilmez. Kusma ısrarla devam ederse, daha titiz bir değerlendirme ve damardan sıvı ve elektrolit tedavisi de olmak üzere daha yoğun bir tedavi düşünülmelidir. 8) Günlük kilo takibini de içeren yakın izlem özellikle küçük çocuklar için çok önemlidir. 9) Neden olan mikroorganizmalara yönelik gerekiyorsa antibiyotik tedavisi uygulanır: Şigella için Trimetoprim-sulfametoksozol Kampilobakter jejunu için Eritromisin-Klaritromisin Klostridyum diffisil için Vankomisin Giardia için Metronidazol Entamoeba histolitika için Metronidazol 10)Etkeni virüs olan ishallerde ise antibiotik kullanımı önerilmez. Bu tip ishallerde ana amaç, beslenmenin sürdürülmesi ve vücuttan su kaybının engellenmesi olmalıdır. Anne sütü alan bebekler daha sık emzirilmeli, emzirme desteklenmelidir. Ek besin veya modifiye erişkin diyeti ile beslenen bebeklere muz, patates, pirinç, yoğurt ve bol su verilmesi önerilebilir. Ebeveynlerin hasta ve doktor ile olan kooperasyonu göz önünde tutularak, devam eden sıvı ve elektrolit kayıplarının önüne geçmek için evde ağızdan sıvı tedavisi önerilebilir. Bu tip ishallerde tehlikenin sıvı ve elektrolit kaybı olduğu, dehidratasyon bulguları ve şuur değişikliği bulguları olduğunda doktora başvurmaları gerektiği, ishalde verilecek sıvı ve besinlerin zamana yayılarak az ve sık verilmesi gerektiği aileye ve çocuğa bakan kişilere önemle anlatılmalıdır. Bu tür ishaller 3-6 gün içinde kendiliğinden düzelirler ve ishal süresince çocuklar kendilerini kötü hissederler. Antibiyotikler virusları öldürmediğinden ishal vakalarının çoğunda antibiotik kullanmaya ihtiyaç yotur. Amerikan Pediatri Akademisi tarafından benimsenen WHO tarafından önerilen ishal tedavi yaklaşımının temel prensipleri şunlardır: 1)Sıvı ve elektrolit dengesinin korunması: İshal başlar başlamaz evde uygun sıvı gıdaların verilmesi, Hafıf ve orta derecede dehidrate olan vakalarda oral rehidratasyon sıvısı (ORS) tedavisi, ORS tedavisinin uygulanamadıgı durumlarda ve ağır dehitrate vakalarda intravenöz sıvı tedavisi, 2)Beslenmenin sürdürülmesi: Emzirmenin artırılarak sürdürülmesi, Beslenmeye devam edilmesi, Dehidrate vakalarda mümkün olan en erken dönemde beslenmeye başlanması, 3)Antiemetik ve antidiareik ilaçlann kullanılmaması, 4)Antibiotiklerin sınırlı kullanımı, 5)Sıvı ve elektrolit dengesinin korunması 6)Kola, çay,hazır meyva sularının kesinlikle kullanılmaması gerekir. Çünkü glikoz miktarı fazla olup ishali artırır ve ishalin artmasına ve daha fazla Na kaybı ile dahidratasyonun ağırlaşmasına neden olabilir. İshal sırasında çocukları aç bırakmak yanlış ve zararlı bir uygulama olduğu unutulmamalıdır.