Sürdürülebilirlik ve Kaynak Verimliliğine Yönelik Güncel Gelişme ve Yaklaşımlar Prof.Dr. Göksel N. Demirer Orta Doğu Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü KALKINMA AJANSLARI VE BÖLGE PLANLARI İÇİN ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ ÇALIŞTAYI 31 Ocak – 1 Şubat 2013, Ankara 20. yüzyıl’ın ikinci yarısında baş döndürücü bir hıza ulaşan teknolojik ve endüstriyel gelişmelerin beraberinde getirdiği çevresel değerlerin tahribi ve yenilenemeyen kaynakların hızla azalması günümüzde ivmelenerek sürmektedir. Endüstrileşme ve yaşam biçimlerindeki değişmeye paralel olarak ortaya çıkan atıklar, zaman içinde logaritmik bir artış göstermiş ve bu atıklar nedeniyle yaşanılan yerel çevre sorunları küresel bir boyut kazanmıştır. Ozon tabakasındaki incelme, küresel ısınma, asit yağmurları, çeşitli doğal alıcı ortamlara -özümseme kapasitelerinin çok üzerindeki miktarlarda- yapılan toksik ve tehlikeli atık deşarjları bu kapsamda sayılabilir. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Çeşitli Tür ve Ölçeklerdeki Çevre Sorunları hızla artmaktadır... Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Madalyonun Diğer Yüzü: Tükenmekte olan Doğal Kaynaklar ve Artmakta Olan Talep Bulunan Petrol Rezervleri Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Petrol Talebi Petrol, Doğalgaz ve Kömür Üretim Profilleri 21. Yüzyılın Sonuna Kadar Olan Ham Petrol İhtiyacı (Günümüzdeki tüketim hızı baz alınmıştır) İhtiyaç her 25 yılda iki katına çıkmaktadır Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Konvansiyonel su kaynakları yakın gelecekte su ihtiyacını karşılayamaz duruma gelecektir. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Tükenmekte olan Diğer Doğal Kaynaklar Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü McKinsey Global Institute Resource Revolution: Meeting the world’s energy, materials, food, and water needs, Kasım 2011 McKinsey, 2011 20. yüzyılda: dünya nüfusu 4 katına çıkmış, dünyadaki ekonomik büyüklük 20 kat artmış, doğal kaynaklara olan gereksinim %600-2000 oranında artmıştır. Bu sürecin sonuçlarını 21. yüzyılda gözlemlemekteyiz. Örneğin sadece 2010 yılının ikinci yarısında 44 milyon insan artan gıda fiyatları nedeniyle yoksulluk sınırının altına düştü. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü 2030 Yılına kadar… McKinsey, 2011 Bugün 1,8 milyar olan orta-sınıf tüketici sayısı 4,8 milyara çıkacaktır. Doğal kaynaklara yönelik mevcut talep ciddi ölçüde artacak, doğal kaynak eldesi giderek daha zor ve maliyetli hale gelecektir. Örneğin çelik ihtiyacı %80 artacaktır. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü 2030 Yılında… McKinsey, 2011 İklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkan yağış rejimlerindeki değişiklikler hidroelektrik kaynaklarının %17’si ve su yoğun pek çok süreç üzerinde olumsuz etkiler yaratacaktır. Toprak erozyonu, yer altı sularının kirlenmesi ve tükenmesi, ormansızlaşma, okyanusların asidifikasyonu, vb. çevre sorunlarının doğal kaynaklar üzerindeki olumsuz etkisi giderek artacaktır. Örneğin balık miktarı bugünkü düzeyin 1/3’üne inecektir. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü 2030 Yılında… En önemli sıkıntı “su ve ekilebilir toprak” temininde yaşanacaktır. Bugüne göre %30 daha fazla su ihtiyacı olacaktır. Dünya nüfusunun çok önemli bir bölümünün enerji, su, gıda gibi temel gereksinimlerinin karşılanamaması söz konusu olabilecektir. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü McKinsey, 2011 Peki ya çözüm ? Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Varolan üretim ve tüketim eğilimlerinin sürmesi durumunda, 2050 yılına kadar büyüklük ve kaynaklar olarak dünyaya denk ikinci bir gezegen bulup, dünya nüfusunun yarısını bu gezegene taşıyacağız... 1900 Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü 2002 2050 2100 KAYNAK: United Nations Environmental Program, Sustainable Consumption and Production (SCP): Making the Connection. http://www.unep.fr/shared/publications/cdrom/WEBx0028xPA/cpsc.htm Ya da varolan üretim ve tüketim eğilimlerini değiştirip, tek gezegene “sığmanın” yollarını bulacağız. Peki nasıl ? Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü McKinsey Global Institute Resource Revolution: Meeting the world’s energy, materials, food, and water needs, Kasım 2011 Gerekli çalışmalar yapıldığı koşulda, 2030 itibarıyla küresel kaynak ihtiyacının % 30’unu kaynak verimliliği uygulamaları ile karşılamak olasıdır. Bunun parasal karşılığı 2,9 trilyon Dolardır. Bunu sağlamaya yönelik olarak 15 temel olanak belirlenmiştir. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü 1. Binalarda enerji verimliliğinin sağlanması 2. Büyük ölçekli çiftliklerde verimliliğin arttırılması McKinsey, 2011 3. Gıda atıklarının azaltılması 4. Evsel su (şebeke, vd.) kayıplarının azaltılması 5. Kentsel yoğunlaşma (ulaşım kaynaklı önemli verimlilik artışları sağlayacaktır) 6. Demir çelik endüstrisinde daha yüksek enerji verimliliğinin sağlanması 7. Küçük ölçekli çiftliklerde verimliliğin arttırılması 8. Ulaşımda kullanılan yakıt verimliliğinin arttırılması 9. Elektrikle çalışan ve hibrit araçların yaygınlaştırılması 10.Toprak erozyonunun azaltılması 11.Çelik kullanım verimliliğinin arttırılması 12.Petrol ve kömür geri kazanımının arttırılması 13.Sulama tekniklerinin geliştirilmesi 14.Karayolu taşımacılığından demir ve deniz yolu taşımacılığına geçilmesi 15.Enerji santrallerinde verimliliğin arttırılması Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Resource Revolution: Meeting the world’s energy, materials, food, and water needs McKinsey Global Institute, Kasım 2011 Bu olanakların hayata geçirilebilmesi için bir dizi teknik, yönetsel, vb. öneri de geliştirilmiştir. Hem kamuda hem özel sektörde kurumsal zihniyetin ve McKinsey, 2011 mekanizmaların değiştirilmesi Kaynak yönetimine daha entegre ve koordine bir yaklaşım benimsenmelidir. Özel sektörde kaynak yönetimi ile ilgili risk ve fırsatlara yönelik stratejiler geliştirilmelidir. Kaynak bağımlılığının ve tüketim düzeyleri azaltılması Çevresel etkiler azaltılmalıdır Kaynaklarla ilgili konuların üretim, karlılık, yükümlülük, yönetim vb. alanlara etkilerinin sistematik olarak değerlendirilmelidir Sanayi temsilcileri bir adım daha önde gitmeli ve endüstriyel standartların oluşturulmasında etkin olmalılar; böylece tüm tedarik zincirinde “kaynak verimliliği ve ilgili sektörün ekolojik ayak izinin ölçülebilmesi”ne yönelik şeffaflığa ve gelişmeye yol açmalıdırlar. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Kaynak verimliliğine ilişkin olanakların %70-85’i gelişmekte olan ülkeler için söz konusudur. McKinsey, 2011 Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü ÖZETLE: Hızla tükenmekte olan doğal kaynakların sürdürülebilir olarak yönetilebilmesi için: Bu süreçte doğal kaynakların verimli kullanımı, atıkların azaltılması, geri kazanım uygulamalarının arttırılması, vd. ya da diğer bir deyişle doğal kaynak kullanımı ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin yeniden tanımlanması gereklidir. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Ekonomik Etkinlik Kaynak Kullanımı Çevresel Etki Kaynak Kullanımı Çevresel Etki Son yıllarda bu hedefe ulaşmaya yönelik olarak pekçok yaklaşım, yöntem ve araç geliştirilmiştir. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Sürdürülebilirlik kavramı ekonomik, sosyal ve çevresel gelişimi paralel olarak sağlamayı hedefleyen bir kavramdır. Ekonomik kalkınma, toplumsal refah, çevresel kalite, kaynak verimliliği, vb.yi sağlamaya yönelik olarak pekçok araç ve yaklaşım geliştirilmiştir.. Sürdürülebilirlik Politikası Sürdürülebilir Sistemler Alt Sistemler Yaklaşımlar Toplum Prensipler Çevre Ekonomi Sürdürülebilir Kalkınma Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Glavic P. ve Lukman R., 2007. “Review of sustainability terms and their definitions”, Journal of Cleaner Production, 15, 1875-1885. Bu araçların bir bölümü gündelik hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Ancak “resmin” bütünsel olarak algılanması ve bu araçların sistematik bir yaklaşım çerçevesinde kullanımı dilenen düzeyde değildir. Sürdürülebilir Tüketim Sürdürülebilir Üretim Üçlü Sorumluluk Endüstriyel Ekoloji (Simbiyoz) Tedarik Zinciri Yönetimi Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Yaşam Döngüsü Analizi Eko-Tasarım Temiz Üretim Faktör X İşçi Sağlığı ve İşyeri Güvenliği Eko-Verimlilik Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Geri Dönüşüm Yeniden Kullanım Bu araçların bir bölümü gündelik hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Ancak “resmin” bütünsel olarak algılanması ve bu araçların sistematik bir yaklaşım çerçevesinde kullanımı dilenen düzeyde değildir. Sürdürülebilir Tüketim Sürdürülebilir Üretim Üçlü Sorumluluk Endüstriyel Ekoloji (Simbiyoz) Tedarik Zinciri Yönetimi Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Yaşam Döngüsü Analizi Eko-Tasarım Temiz Üretim Faktör X İşçi Sağlığı ve İşyeri Güvenliği Eko-Verimlilik Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Geri Dönüşüm Yeniden Kullanım Bu kavramlara dayanan pekçok araç gelişmiş ülkelerde kalkınma politikaları, enerji temini, inovasyon, çevre koruma, vd. alanlardaki pekçok plan, politika, strateji, mevzuat, vb.nin temel ekseni hale gelmiştir. Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Yeşil Büyüme Eko-inovasyon Enerji Verimliliği Düşük Karbon Ekonomisi Eko-verimlilik Temiz Üretim Yenilenebilir Enerji Endüstriyel Simbiyoz/ Ekoloji Geri kazanım, geri dönüşüm Yaşam Döngüsü Değerlendirme Yeşil Satınalma Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Eko-etiket Avrupa Birliği ve Sürdürülebilirlik Politikaları Avrupa topluluğu ülkelerinin sanayi kirliliği üzerine oluşturduğu ilk yasal düzenlemeler 80’li yıllarda ortaya çıkmıştır. 1983 yılında yayımlanan 3. Çevre Eylem Programı ise “kirlilik kontrolü” yaklaşımından “kirlilik önleme” yaklaşımına geçişin ilk izlerini taşımaktadır AB 16 Temmuz 2008 tarihinde Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim ve Sürdürülebilir Sanayi Politikası (SCP/SIP) Eylem Planı’nı yayınlamıştır. Bu Eylem Planı ile dünya çapında sürdürülebilirliğin sağlanabilmesine yardımcı olacak sürdürülebilir tüketim ve üretim politikalarının geliştirilmesi; düşük karbon ve sürdürülebilir teknoloji, ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi; tüketici davranışlarının kaynak verimliliği, ürün performansı ve eko-inovasyon gibi kavramların gelişmesi sağlayacak biçimde değiştirilebilmesinin özendirilmesi sağlanılmaya çalışılmaktadır. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Kaynak yönetimini geliştirmeye yönelik olan bu araçlar, sadece çevresel koruma değil, değer yaratma süreçleri için de yaygın olarak kullanılmaktadır. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Sürdürülebilirliğin çevre ve ekonomi ayaklarını entegre eden ve sürdürülebilirlik çabaları içinde ülkemizde de son zamanlarda ciddi şekilde gündemde olan bir yaklaşım… TEMİZ ÜRETİM Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü TEMİZ ÜRETİM NEDİR ? Bütünsel önleyici bir çevre strajesinin ürün ve süreçlere sürekli olarak uygulanması ile insan sağlığı ve çevre üzerindeki risklerin azaltılması (Birleşmiş Milletler Çevre Programı). Prosesler için; ▲ Hammadde ve enerji kullanımının ▲ Toksik madde kullanımının ▲ Üretim ve hizmet süreçlerinden kaynaklanan tüm emisyon ve atıkların miktar ve toksisitelerinin Ürünler için; ▲ Olumsuz çevresel etkilerinin yaşam döngüsü boyunca (hammadde eldesinden nihai bertarafa kadar) önlenmesi/azaltılması demektir. KİRLİLİK ≡ HAM MADDE, SU, ENERJİNİN ETKİN OLARAK KULLANILAMAMASI KAYNAKLI, ÜRETİM SÜRECİNi ÜRÜNE/HİZMETE DÖNÜŞEMEDEN TERK ETMESİ EKOVERİMLİLİK (TEMİZ ÜRETİM) ≡ HAM MADDE, SU, ENERJİNİN ETKİN OLARAK KULLANILARAK, OLASI EN YÜKSEK ORANDA ÜRÜNE/HİZMETE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLMESİ EKOVERİMLİLİK (TÜ) ≡ KİRLİLİK AZALTIMI + ENDÜSTRİYEL VERİM ARTIŞI ATIK MİKTARI VERİMLİLİK TEMİZ ÜRETİM BİR ENDÜSTRİYEL ÜRETİM SÜRECİNİN HANGİ AŞAMALARINDA UYGULANABİLİR ? İŞLETME TEKNOLOJİ ÜRETİM PROSESLERİ HAM MADDE DİĞER GİRDİLER ÜRÜN ATIK VE EMİSYONLAR Sürdürülebilir Üretim Kavram ve Uygulamalarının Gelişimi (OECD, 2009) Kaynak: OECD, Sustainable Manufacturing and Eco-Innovation Synthesis Report Framework, Practices and Measurement, 2009. www.oecd.org/sti/innovation/sustainablemanufacturing YEŞİL BÜYÜME: Kaynakları verimli kullanarak ve daha temiz teknolojilerle, krizlere dayanaklılığın artırılması ve büyüme süreçlerinin yavaşlatılmadan gerçekleştirilmesidir (Dünya Bankası). Son dönemde ülkemizde de tartışılmaya başlanan Yeşil Büyüme kavramı, sürdürülebilirlik konusunda 1992 Rio Zirvesi ile tartışılmaya başlanmış Temiz Üretim, Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim, Endüstriyel Simbiyoz, vb. kavramları ile büyük ölçüde örtüşen bir kavramdır. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Detayları bir sonraki sunuşta aktarılacak olan Endüstriyel Simbiyoz kavramının sürdürülebilirlik araçları arasında önemli bir yeri vardır. Aşağıdaki bölümde AB politikalarındaki yeri kısaca özetlenmektedir. Prof. Dr. Göksel N. Demirer ODTÜ, Çevre Mühendisliği Bölümü Avrupa Politikalarında Endüstriyel Simbiyoz Endüstriyel Simbiyoz AB’nin yerel, bölgesel, ulusal ve uluslar arası politikalarında ekonomik kalkınma, yeşil büyüme, inovasyon ve kaynak verimliliğini sağlamak yönelik bir stratejik araç olarak görülmektedir. Son dönemdeki AB politika dökümanları çevresel ve ekonomik kalkınmanın bütünsel bir parçası olarak desteklemektedir. Lehtoranta vd. (2010) ile Laybourn ve Lombardi’nin (2012) AB’de bu konudaki gelişmeleri özetleyen çalışmaları aşağıda özetlenmektedir: AB’nin Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim stratejisine temel olan AB mevzuatı Endüstriyel Simbiyoz kavramı ile doğrudan ilintili kavram, yaklaşım, araç, vd.ler içermektedir. Entegre Ürün Politikası ve Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Politika Araçları Referans Dökümanlar Eko-tasarım Direktifi ve Ürünlere özgü düzenlemeler Directive, 2009/125/EC of the European Parliament and of the Council of 21 October 2009 establishing a framework for setting of ecodesign requirements for energy related products (Directive, 2009/125/EC). Eko-Etiket Regulation (EC) 66/2010 of the European Parliament and of the Council of 25 November 2009 on the EU Ecolabel (European Commission, 2010c). Yaşam Döngüsü Analizi ve Çevresel Ürün Deklerasyonları Communication from the Commission to the Council and the European Parliament e Integrated Product Policy (European Commission, 2003a). Yeşil Kamusal Satınalma Green Paper on Integrated Product Policy (European Commission, 2001a, b, c, d). Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Directive of the European Parliament and of the Council concerning integrated pollution prevention and control (Directive, 2008/1/EC). 2020 Avrupa Stratejisinin bir parçası olan «Kaynak Verimliliği Girişimi» çerçevesinde yayınlanan «Kaynak Verimli Avrupa için Yol Haritası» dökümanında Endüstriyel Simbiyoz kavramı çerçevesinde elde edilebilecek kaynak verimliliği artışlarının tüm üye ülkeler için bir öncelik olması gerektiği vurgulanmıştır. İngiltere’de uygulanan Ulusal Endüstriyel Simbiyoz Programı somut uygulamalar için bir en iyi uygulama olarak nitelenmiş ve 27 üye ülkede yaygınlaştırılması önerilmiştir. AB Yatırım ve Endüstri Genel Müdürlüğü «Sürdürülebilir Endüstri: Kalkınma ve Kaynak Verimliliği» başlıklı strateji dökümanında Endüstriyel Simbiyozu yerel ve bölgesel kalkınma için bir politika aracı olarak tanımlamıştır. Her iki dökümanın da AB’nin önümüzdeki dönemdeki politikalarını belirleme de doğrudan etkisinin olacağı öngörülmektedir. Bu politikalar Endüstriyel Simbiyoz kavramının iklim değişikliği, ekoinovasyon, vd. politika alanlarında da gelişmesini sağlamaktadır. Örneğin Avrupa İklim Bilgi ve İnovasyon Topluluğu onayladığı yeni bir proje ile İngiltere ve Macaristan’da uygulanan Endüstriyel Simbiyoz Ulusal Programlarının italya, İspanya, Polonya ve Almanya’da da uygulanmasına karar vermiştir. Mart 2011’de gerçekleştirilen Avrupa Çevre Teknolojileri Eylem Planı 10. Konferansı sonucu ortaya çıkan dört öneriden birisi İngiltere’deki Endüstriyel Simbiyoz Ulusal Programının tüm Avrupa’da yaygınlaştırılması olmuştur. Portekiz’de Ulusal Atık Yönetim Planı Endüstriyel Simbiyoz’u benimsenmesi gereken bir strateji olarak tanımlamıştır. TEŞEKKÜRLER Prof. Dr. Göksel N. Demirer Çevre Mühendisliği Bölümü Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tel: 210 58 67 Faks: 210 26 46 e.posta: goksel@metu.edu.tr