Çalışma Yaşamında Özel Risk Grupları Konunun Genel Amacı • Katılımcıların, çalışma yaşamında sağlık ve güvenlik açısından farklı riskler içeren ve özel olarak korunması gereken gruplar hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamaktır Öğrenim Hedefleri Bu dersin sonunda katılımcılar; İş sağlığı ve güvenliğinde risk gruplarının önemini açıklar Risk gruplarına yönelik özel sağlık gözetimi gerekliliklerini belirler Risk gruplarının sağlıklarının geliştirilmesine yönelik özel korunma yöntemlerini belirtir Giriş İş ve sağlık arasındaki ilişkiler iki ana grup öğe tarafından belirlenir. Bunlar; Bireysel özellikler İşyeri ortam faktörleridir İşyeri ortamındaki sağlık risklerinin yanı sıra, çalışan kişinin; Yaşı Cinsiyeti Genel Sağlık durumu Eğitimi Alışkanlıkları Genetik yapısı Beslenme durumu gibi bireysel özellikleri de iş ve sağlık ilişkileri üzerinde belirleyicidir. İş kazaları ve meslek hastalıkları bakımından bazı iş kolları daha riskli durumdadır. Örnek; Madencilik, kimya sanayi, inşaat işleri Aynı şekilde; Çalışan bir kişinin sağlık durumu bakımından bireysel bazı özellikler de risk faktörü olabilmektedir. İşte bu bireysel özellikleri dikkate almak suretiyle çalışma hayatında risk grupları tanımlanmıştır. Çalışma Yaşamında Özel Risk Grupları • • • • • • Kadın çalışanlar Genç çalışanlar Çalışan çocuklar Yaşlı çalışanlar Engelli çalışanlar Diğer; – Eski hükümlüler – Göçmenler – Stajyerler Burada söz edeceğimiz başlıca risk grupları şu şekildedir Çocuklar Kadınlar Engelliler Yaşlılar Risk gruplarının korunması için yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Anayasadan başlayarak iş sağlığı mevzuatı kapsamında risk gruplarının korunmasına ilişkin hükümler bulunmaktadır. Çalışma Ortamında Özel Risk Grupları 4857 sayılı İş Kanunu’nda «maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yeraltı ve sualtında çalışılacak işlerde Kadınların ve 18 yaşını bitirmemiş genç işçilerin çalıştırılması yasaklanmıştır Risk Gruplarının Çalıştırılmayacağı İş Kolları Arama ve sondaj, Metalurji sanayi ile ilgili işler, Yapı İşleri, düşme ve kayma tehlikesi olan yüksek yerlerdeki her türlü iş, Kimya sanayi ile ilgili işler (bitkisel ve hayvansal yağ imalatı hariç), Taş ve toprak sanayi ile ilgili işlerin bir kısmı, Metal ve metalden mamul eşya sanayi (bazı malzeme imalatı ve soğuk şekillendirmede kadınlar çalışabilir), Gıda ve içki sanayi (ambalajlamada kadınlar çalışabilir), Tütün sanayi (ambalajlamada kadınlar çalışabilir), Tarım ve hayvancılığın avlanmayla ilişkili kolları, Ardiye ve Antrepoculuk ve Nakliye işleri, Haberleşme yapım, bakım, onarım Diğer (asbestoz tozlarıyla yapılan her türlü iş) Kadın Çalışanlar Tüm dünyada çalışan kadınların büyük kısmı tarım sektöründe çalışmaktadır 15-19 ve 45-49 yaşlarda en yüksek Eğitimsiz kadınlar en yüksek Dünyada en zor işe alınan, ilk önce ve en kolay işten atılanlar kadınlardır Kadınlar genellikle sendikalı değildir Kadınlar genellikle geçici ve ya da yarı zamanlı işlerde çalıştırılırlar Kadın Çalışanlar • Halen evli olmayan kadınlar arasında çalışanların oranı, evli olanlara oranla çok daha yüksek, • Çocuksuz kadınlar arasında çalışanların oranı, çocuğu olanlara göre daha yüksek, • Yaşayan çocuk sayısındaki artış tarım sektöründeki çalışma yüzdesini arttırmakta, hizmet sektöründeki çalışma yüzdesini ise azaltmaktadır. Kadın Çalışanlar 1927’de erişkin çalışanların her dört kişisinden biri kadındır 1936’da çalışanların % 36 sı kadın 1997’de SSK kapsamındaki çalışanların %13.4’ü kadın, 2008’de kadınların yüzde 31‘i herhangi bir işte çalışmaktadır Kadınların sadece yüzde 2’si işverendir. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması2008 Çalışan her 10 kadından 9 u özel sektörde, 1 i ise kamu sektöründe çalışmakta, Kadınların yüzde 51'i hizmet sektöründe, yüzde 40‘ı tarımda ve yüzde 8‘i sanayi sektöründe çalışmaktadır. Lise daha yüksek eğitime sahip olan ve hane halkı refah düzeyi yüksek kadınlar sözleşmeli işçi veya maaşlı memur olarak çalışmaktadır TNSA 2008’e göre Kadın Çalışanlar; • Çalışan kadınların % 49’u kırsal, %25’i kentsel alanlarda çalışmaktadır. • Doğu Karadeniz bölgesindeki kadınların yüzde 62'sinin halen çalıştığı, bunu sırasıyla yüzde 43 ve yüzde 41 ile Ege ve Batı Karadeniz bölgesinin izlediği görülmektedir. • Doğu’daki kadınlarda bu oran yüzde 20’dir. Kadın Çalışanlar Kadınların sağlık riskleri; Ağır işlerde çalışma ve fiziksel risk etmenlerine hassasiyet (termal konfor, gürültü ve vibrasyon) Kimyasal risk etmenlerinin hormonal etkileri Menstrüel (adet) siklus, gebelik ve emziklilik dönemindeki riskler Radyasyona bağlı düşükler, düşük doğum ağırlığı ve doğum anomalileri (%10 çevresel) Sağlık hizmeti sunan işyerlerinde biyolojik risk etmenlerine maruziyet Kadınların Çalıştığı İşler Tarım Temizlik personeli (çamaşırcılık, temizlik) Tekstil iş kolları Büro elemanı, sekreterlik Uçuş ekipleri Kuaför ve kozmetik işleri Hastane ve sağlık personeli KADINLAR Çalışma yaşamı kadına ekonomik bağımsızlık ve toplumsal değer artışı başta olmak üzere pek çok avantaj sağlamaktadır. Öte yandan geleneksel değer ve tutumların halen süregelmesi; çeşitli sorunları da beraberinde getirmektedir. Cinsiyetçi iş bölümünün değişmemesi Ev işleriyle çocuk bakımının daha çok kadına kalması, kadının bu iki farklı rolü üstlenmesi sonucunu doğurmaktadır. Kadın İşten sonra evde de ikinci bir iş günü ve zamanı yaşamaktadır. KADINLAR Kadınlar işyerlerinde erkeklerden daha fazla tacize uğramaktadırlar. Ancak sorunun boyutları tam olarak bilinmemektedir. Çünkü tacize uğrayan kişiler, korku, utanma ya da kanıtlanmasının zor olması nedeniyle bu olaydan kimseye bahsetmemekte, tekrarlanması durumunda İşlerini bırakmaktadırlar. KADINLAR Kadınların çalışma hayatında korunmasına ilişkin birçok düzenleme bulunmaktadır CEDAW (C ommittee On The Elimination of Discrimination Against Women) Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesinin 11. maddesi kadının çalışma yaşamındaki haklarını düzenlemektedir KADINLAR Çalışma hakkı Çeşitli çalışma olanaklarına sahip olma hakkı Özgürce meslek ve iş seçme Terfi, iş güvenliği İleri mesleki eğitim hakkı Sosyal yardımlar dahil eşit ücret hakkı Sosyal güvenlik hakkı Güvenli koşullar içinde çalışma ve sağlığın, doğurganlığın korunması hakkı Ücretli analık izni veya benzeri sosyal içerikli tazminatlar vermek Hamilelik-analık izni sebebiyle veya evliliğe bağlı olarak işten çıkarma ayrımını yasaklamak Hamilelik süresince zararlı olduğu kanıtlanan işlerde kadınlara özel koruma sağlamak Çocuk bakımevleri ağının kurulması ve geliştirilmesi yoluyla anne ve babanın aile yükümlülüklerini, görev sorumlulukları ve kamu yaşamına katılma ile birleştirmeyi mümkün kılan destekleyici sosyal hizmetlerin sağlanmasını teşvik etmek. KADINLAR Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmelerinden bazıları; Philadelphia Bildirgesi (ILO’nun hedef ve amaçlarına ilişkin bildirge) Avrupa Sosyal Şartı, eşit değerde iş için Erkek ve Kadın İşçiler Arasında Ücret Eşitliği Hakkında 100 sayılı ILO Sözleşmesi, İş ve Meslek Bakımından Ayrımcılık Hakkında 111 sayılı ILO Sözleşmesi İstihdam Politikasıyla ilgili 122 sayılı ILO Sözleşmesidir. KADINLAR ILO Sözleşme No:100 Eşit Değerde İş İçin Erkek ve Kadın İşçiler Arasında Ücret Eşitliği Hakkında Sözleşme (TEMEL SÖZLEŞME) ILO Kabul Tarihi : 6 Haziran 1951 Kanun No : 13 Aralık 1966 / 810 Resmi Gazete : 13 Haziran 1967 / 12620 EK KARARNAME Resmi Gazete : 22 Eylül 1967 / 12706 ILO Sözleşme No:111 Ayrımcılık (İş ve Meslek) Hakkında Sözleşme (TEMEL SÖZLEŞME) ILO Kabul Tarihi : 4 Haziran 1958 Kanun No : 13.12.1966 / 811 Resmi Gazete : 21.9.1967 / 12705 KADINLAR Kadın İşçilerin Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi/Sayısı:24.07.2013/28717 Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi/Sayısı: 16.08.2013/28737 Genç Çalışanlar 15 yaşını bitirmiş ama 18 yaşına gelmemiş kişilerden oluşan çalışan grubu Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) kayıtlarına göre, Dünyadaki 5-17 yaş arasında 1.5 milyarın üzerindeki çocuk ve gencin 350 milyondan (%23) fazlası çalışma hayatındadır. Bu sayının 211 milyonu 5 ile 14 yaşlar arasında, 73 milyonu ise 10 yaşından küçük olan çocuklardır. Genç Çalışanlar Gelişmiş ülkelerde bu yaş grubundaki kişilerin %2’si çalışma hayatında iken gelişmekte olan ülkelerde bu oran %20-30 arasında değişmektedir. Türkiye’de halen 6-15 yaşlar arasında 1 milyon civarında çocuk çalışmaktadır. Yani 20 çocuk ve gençten biri ekonomik etkinlikte bulunmaktadır Çalışma hayatındaki çocuklar ve gençlerin çoğunluğu tarım alanında çalışmaktadır. Genç Çalışanlar Çocuklar ve gençlerin çalışma hayatında özel bir risk grubu oluşturmasının başlıca nedenleri şu şekilde sıralanabilir: Zorunlu temel eğitim gereksinimi Çocuk-genç emeğinin istismarı İşyerlerindeki düzenlemeler ve araç-gerecin fiziksel uygunsuzluğu-iş kazaları Büyüme ve gelişmeye olumsuz etki (fiziksel ve zihinsel) Fiziksel ve kimyasal risk etmenlerine daha az dayanıklı olmak Deneyimsizlik, tehlike ve risk algısında eksiklik- «farik ve mümeyyiz olmamak» Genç Çalışanlar İş kazası sıklığı gençlerde 2 kat daha fazladır 2005’de bütün yaşlarda 100 işçinin 1.07’si iş kazası geçirirken, 15-17 yaş grubunda iş kaza sıklığı %2 dir 18-24 yaş grubunda iş kazası sıklığı %1.2 ve 25 yaş üstünde de %1.1 dir (Şekil 1). ÇOCUKLAR Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 4857 sayılı Yasanın 71. maddesine dayanarak çıkartılmıştır Resmi Gazete tarih ve sayı: 06.04.2004/25425 18 yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçiler bakımından yasak olan işler ile 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış genç işçilerin çalışmasına izin verilecek işler, 14 yaşını bitirmiş ve ilköğretimini tamamlamış çocukların çalıştırılabilecekleri hafif işler ve çalışma koşullarına ilişkin usul ve esasları kapsar. Çalışan Çocuklar Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’e göre; 14 yaşını bitirmiş, 15 yaşını doldurmamış ve ilköğretimi tamamlamış gençlerin sürekli çalıştırılmasını sağlık muayenelerinin yenilenmesi şartıyla bir yılı aşmayan aralıklarla çalıştırılması şartına bağlayan 77 sayılı ILO Sözleşmesi 1987’de imzalanmıştır ILO’nun 1967’de 59 nolu Sanayi İşyerlerine Alınacak Çocuklar Asgari Yaş Sınırlarını Belirleyen Sözleşme’si 1992’de onaylanmıştır. Çalışan Çocuklar ILO’nun 1992’de uygulanmasına başlanan “Çocuk İşçiliğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Programı” çerçevesinde, Türkiye’nin de dahil olduğu 6 ülkede (Türkiye, Brezilya, Endonezya, Hindistan, Kenya ve Tayland) çocuk çalıştırılmasının sosyal ve ekonomik nedenleri ile konunun sağlık boyutlarını inceleyen çok sayıda çalışma, araştırma, eğitim etkinlikleri yapılmıştır. Programın uygulanması 1996’da 19 ülkeye yaygınlaştırılmıştır. Çalışan Çocuklar Çocuk yaştaki çalışanlara yönelik işlere örnekler (yük taşıma ve istifleme hariç); Tarım ve hayvancılıkta meyve sebze toplama ve yardımcı işler, Esnaf ve sanatkarlar, büro hizmetlerinde ve spor tesislerinde yardımcı işler, Gazete, dergi ya da yazılı matbuatın dağıtımı ve satışı, Kütüphane, fuar vd. sergi yerlerinde yardımcı işler, • ILO’nun “çocuk çalıştırılmasının en kötü şekillerinin önlenmesi” amaçlı 182 sayılı sözleşmesine göre, çocuk ve gençlerin uyuşturucu, silah ve seks ticaretinde çalıştırılması ile sanayi işlerinde özellikle ağır koşullarda çalıştırılması yasaklanmıştır. Çalışan Çocuklar Bu çerçevede ülkemizde, çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri olarak belirlenen çalışma ortamları sokakta çalışma, küçük ve orta ölçekli işyerlerinde ağır ve tehlikeli işlerde çalışma, tarımda aile işleri dışında, gezici ve geçici tarım işlerinde çalışmadır Engelli Çalışanlar 4857 sayılı İş Kanunu gereğince, 50 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerleri %3 engelli istihdam etmekle yükümlüdür (çalıştırılmayan her engelli ve eski yükümlü için aylık 750 ceza) Yükümlülüğü olmadığı halde engelli çalıştıran, bu orandan fazla engelli çalıştıran, çalışma gücünün %80 inden fazlasını kaybetmiş engelli çalıştıran işveren 506 sayılı SSK Kanunu’na göre, ödemeleri gereken işveren sigorta prim hisselerinin %50 si hazine tarafından karşılanmaktadır Engelli Çalışanlar Engel halleri Ortopedik (en fazla istihdam-%52) Zihinsel Görme-işitme, dil ve konuşma Ruhsal ve duygusal Kronik hastalık Engelli gruplarına uygun işyerleri, işler ve çalışma ortamları, engellinin kısıtlılığıyla uyumlu alet ve makineler belirlenmelidir YAŞLILAR Yaşlılık bir yandan yaşam ve iş deneyiminin getirdiği olumlu yanları diğer yandan yaşlanma ile ortaya çıkan fizyolojik değişikliklerin olumsuz yansımaları ile çalışma hayatı bakımından önem taşımaktadır. “Gençler bilseydi, yaşlıların gücü yetseydi” Fransız Atasözü Demografik anlamda 65 yaşın üzerindeki kişiler için yaşlı nitelemesi kullanılmakla birlikte çalışma hayatı bakımından 50 veya 55 yaşın üzerindeki kişiler yaşlı olarak kabul edilir. Yaşın pek çok sağlık sorununda risk oluşturduğu bilinmektedir. YAŞLILAR Yaşlanma ile birlikte; Görme İşitme gibi bir takım fizyolojik fonksiyonlarda ve Hareket yeteneğinde zayıflama olur. Yaşlıların sağlık sorunları ve fizyolojik fonksiyonlarındaki zayıflama Hem çalışanın kendisi Hem de birlikte çalıştığı iş arkadaşları için güvenlik riski oluşturabilir. Yaşlı Çalışanlar • Dünya ve Türkiye nüfusu yaşlanıyor • 2030’da 60 yaşını aşmış Dünya nüfusunun 1.5 milyara ulaşması beklenmektedir Yaşlı Çalışanlar Yaşlı grup aralıkları yeniden tanımlandı 65-74: genç yaşlı 75-84: orta yaşlı 85 üstü ileri yaşlı Yaşlı çalışanlarda var olan sağlık sorunlarına uygun iş ve uygun sağlık kontrolü gerekli; Kas-iskelet sorunları Kalp-damar hastalıkları ve kronik solunum sistemi sorunları Nörolojik sorunlar- görme, işitme sorunları