Temmuz 2008 SERXWEBÛN riminin tarz›n›n ortaya ç›kt›¤› bir direnifl olarak alg›lamak hem de Kürdistan devrimi’nin tarz›n›n Diyarbak›r zindan›nda denendi¤i bir direnifl olarak de¤erlendirmek gerekmektedir. Yeni bir yaflam mücadele felsefesi ve kültür kazan›lm›flt›r Bilindi¤i gibi her halk›n ya da toplumun kendine özgü yanlar› ve toplumsal koflullar› vard›r. Bu toplumlarda özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren devrimci ve demokrat hareketler, bulunduklar› toplumun somut koflullar›na göre yürütecekleri mücadelenin devrimci tarz›n›, yöntemini, üslubunu buldu¤u takdirde baflar›ya gidebilir. Toplumlar tarihsel, siyasal, kültürel etkenlerden dolay› çok farkl› özelliklere sahiptirler. Tarihsel ve kültürel koflullar toplumlara yeni özellikler kazand›rd›¤› gibi, o ülkelerde nas›l yaflan›laca¤›n›n, nas›l mücadele edilece¤inin ve nas›l ayakta kal›naca¤›n›n özelliklerini de, karakterini de verir. 14 Temmuz direnifli, Kürt halk›n›n ve özgürlük savaflç›s›n›n eline Kürdistan devriminin tarz›n› vermesi aç›s›ndan da çok tarihsel bir rol oynam›flt›r. Bu aç›dan hem Özgürlük hareketi hem de Kürt halk› 14 Temmuz direniflçilerine çok fley borçludur. Direniflçi bir halk, zor koflullarda mücadele edebilecek bir topluluk ve yeni kuflaklar ortaya ç›karmas›, Kürdistan devriminin baflar›s›n› garantileyen, güvenceye alan en temel etken ve güç kayna¤›d›r. Önderlik, 14 Temmuz direniflini PKK’nin ruhu olarak de¤erlendirdi. Bu ayn› zamanda PKK’nin ve toplumun yeni kültürü anlam›na gelmektedir. Gerçekten de Kürt halk›, Özgürlük hareketi flahs›nda yeni bir yaflam ve mücadele felsefesi, dolay›s›yla yeni bir kültür kazanm›flt›r. Mücadelede, yaflamda yeni özellikler, güzellikler kazanm›flt›r. 14 Temmuz direniflçili¤i, hiçbir zor koflulda y›lmamay›, aksine gelece¤e umutla bakmay›, zor koflullarda inançl› olmay› Kürt toplumuna ö¤retmifltir. Basit yaflam›n kabul edilemeyece¤ini, basit yaflamaktansa, bir saat, bir 17 “14 Temmuz ile birlikte tutsaklarda yaflanan duygu kabarmas›n›n art›k kontrol edilemez hale gelmesi, y›ld›rma politikalar›n›n baflar›s›z kalmas›n› beraberinde getirirken, öte yandan direnifli h›zland›ran bir etki yaratm›flt›r. Ayn› fley d›flar›da halk için de geçerlidir. 14 Temmuz ile birlikte a¤›r bask› çemberi duygu ve düflüncede k›r›lm›flt›r” gün özgür durufllu, iradeli yaflamay› tercih etme kültürünü esas olarak 14 Temmuz ruhu vermifltir. Eskiden koflullar, düflman›n gücü bahane edilerek köle ve basit yaflam meflrulaflt›r›l›r, kabul edilirdi. Bu da asl›nda Kürt halk›n› bir bütün olarak mücadele edemez hale getirmiflti. Kürt halk›n›n zor koflullarda mücadele etme anlay›fl› ve kültürü zay›flam›flt›. 14 Temmuz, inkarc› sömürgeci güçlerin Kürtlerde yaratt›¤› bu ruh halini, teslimiyetçi, boyun e¤meci ruh halini tersine çevirerek, en zor koflullarda direnilebilir, hiçbir silah olmasa da inançla, duyguyla direnilebilir ve kazan›labilir gerçe¤ini Kürt halk›na göstermifltir. Direniflle birlikte bask›lar korkuyu de¤il öfkeyi büyütmüfltür 14 Temmuz’dan sonra Kürt halk›n›n çekti¤i ac›lar pasifikasyona de¤il, düflmana öfkeye dönüflmüfltür. Onlar bask›yla pasifikasyon yaratmak isterken, karfl›lar›na bask›ya, zulme, öfke duyan bir halk gerçekli¤i ç›km›flt›r. Bunun somut örne¤i cezaevinde yaflanm›flt›r. 14 Temmuz öncesi birçok tutuklu bask›ya ve zora dayanamayarak itiraflarda bulunmufl, piflmanl›k göstermiflti. Ancak 14 Temmuz’dan sonra düflman›n uygulad›¤› iflkence, bask› ve zulüm de¤iflmedi¤i halde, tutuklular üzerindeki etkisi k›r›lm›fl, yeni direniflin mayalanmas›n› sa¤layan öfkeyi artt›rm›flt›. Öte yandan piflmanl›k gösterenler, itiraf edenler, zay›fl›k gösterenler mahkemelerde kalkarak, “bize zorla, bask›yla bunlar› söylettiler, bu ifade tutanaklar›n› zorla imzalatt›lar” diyerek, daha önce yaflad›klar› zafiyetten piflmanl›k duymufl ve kendilerini yeniden toparlam›fllard›r. 14 Temmuz’la birlikte tutsaklarda yaflanan duygu kabarmas›n›n art›k kontrol edilemez hale gelmesi, y›ld›rma politikalar›n›n baflar›s›z kalmas›n› beraberinde getirirken, direnifli h›zland›ran bir etki yaratm›flt›r. Ayn› fley d›flar›daki halk için de geçerlidir. 12 Eylül’den sonraki bask›lar, zulüm halk üzerinde y›ld›rma, ürkütme, korkutma rolü oynarken; zulümle, bask›s›yla hem Türkiye’de, hem Kürdistan’da bir sessizlik yarat›lm›fl, Kürt halk› aç›s›ndan çok karanl›k bir dönem bafllam›flken ve bunun toplumdaki etkisi her yerde görülürken, Kürt halk› 14 Temmuz’la birlikte bu a¤›r bask› çemberini duygu ve düflüncede k›r›lm›flt›r. Hatta 12 Eylül’ün yapt›¤› bask›lar, halk›n öfkesini, mücadeleye daha fazla sempati duymas›n› beraberinde getirmifltir. Tabii ki 12 Eylül askeri darbesi ortam›nda inkarc› sömürgeci politikalara karfl› bir direnifl olmasayd›, düflman›n uygulad›¤› bu politikalar pasifikasyon ve y›ld›rmayla sonuçlanacakt›. Zaten 12 Eylül’ün hesab› da buydu. Ancak 14 Temmuz direnifliyle Türk devletinin beklentileri, hedefleri tersine çevrilmifltir. Türk yetkilileri, bas›n› ve çeflitli çevreler PKK’nin ortaya ç›kmas›n› zaman zaman 12 Eylül’de zindanda yap›lan bask›lara dayand›rm›flt›r. ‘12 Eylül’de zindanlardaki bask›lar PKK’yi ortaya ç›karm›flt›r’ biçimindeki de¤erlendirmeler yap›lm›flt›r. Bu nedenle 1980 sonras› Diyarbak›r zindanlar›nda yap›lan iflkencelerin a¤›r siyasal sonuçlar› oldu¤u biçimindeki de¤erlendirmeler vard›r. Tabii ki belirtildi¤i gibi Diyarbak›r zindan›nda çok a¤›r iflkenceler olmufltur. ‹nsanl›k d›fl› uygulamalar yap›lm›flt›r. Tutuklular üzerinde utanç verici bask›lar uygulanm›fl, bu-