SERXWEBÛN 90 yeni bir dinsel inanç gibi yayg›nlaflt›rarak topluma egemen k›lmaya çal›fl›yor. Modernite koflullar›nda dünyam›z tüketim kültürüyle adeta bir çöplü¤e dönüfltürülerek, sadece insan yaflam› de¤il, tüm do¤al yaflam yok edilme noktas›na getirilmifl bulunuyor. Faflizmin toplumu kar›laflt›rma politikas› yaflam›n her alan›na hâkim k›l›n›yor En önemlisi de, kad›n›n meta olarak pazara sürülmedik bir yan› b›rak›lm›yor. Ana tanr›ça kültünün kad›n kutsall›klar›, birer flehvet metas› olarak ele al›n›p, muazzam bir kâr nesnesine dönüfltürülüyor. Bir bütün olarak kad›n flahs›nda bafllat›lan kar›laflt›rma, toplumun erkek-kad›n bütün bireylerini kapsam›na al›yor. Faflizmin toplumu sürülefltirme ve kar›laflt›rma politikas› farkl› araç ve yöntemlerle devreye sokuluyor. Zaten Hitler de toplumu kar›ya benzetmemifl miydi? Bu benzetme bugün yaflam›n her alan›na hâkim k›l›n›yor. Günümüz dünyas›nda adeta kutsal kitaplarda sözü edilen mahfler günleri yaflan›yor. Mahflerin üç atl›s› olan açl›k, hastal›k ve savafl, modernite flahs›nda flaha kalkm›fl olup dizginlenmeyi bekliyor. Asl›nda bugünkü süreç tarihte dönem dönem ortaya ç›kan baz› peygamberlerin zaman›n› hat›rlat›yor. Bir anlamda Tanr›n›n Lut’a söyledi¤i “Sana inananlar› yan›na al ve arkana bakmadan bu ahlaks›z flehri terk et” dedi¤i anlardaki gibi! Çünkü inanmayanlar ve arkas›na dönüp bakanlar yan›p kül olacakt›r. Yani flimdi yine bir bak›ma Tanr›n›n bu buyru¤u verdi¤i zamana benzer bir zaman gelmifl bulunuyor. “Arkana bakma” buyru¤u, “tüm ba¤lar›n› kopar” anlam›na geliyor. Yani “O flehirden, o soysuzlaflm›fl toplumdan hiçbir beklentin olmas›n; e¤er beklentin olursa, kurtulsan bile o gelene¤i yaflat›rs›n” deniliyor. Asl›nda tarihte inan›p da daha iyi bir dünya için yola ç›kanlar›n durumu, tam da Lut’un eflinin durumuna benziyor. O arkas›na dönüp bakm›fl ve tuzdan bir kayaya dönüflmüfltü. ‹flte bugün liberalizm diye ele ald›¤›m›z bak›fl aç›s›, bize o bakma an›n› an›msat›yor. Kendisine bakan›, yani kendisinden bi- raz beklentisi olan› donduruyor ya da kendi kaderine ortak ediyor. fiimdi modernitenin birer mezhebine dönüflen ak›mlar›n kaderi de buna benziyor. Modernitenin, içinde sadece yiyecek ve cinsellik olan çuvala çevirmeye çal›flt›¤› insanda önemli bir sapk›nl›¤› ortaya ç›kard›¤› ve kendine yabanc›laflma gelifltirdi¤i aç›kt›r. Yani bir anlamda ruhunu yitirmifl insan› yaratmak için ne tür bir endüstri kulland›¤› yabanc›s› olunmayan bir konudur. Tarih ve gelenek neyse günümüz ve gelecek de odur Dincili¤in, milliyetçili¤in, cinsiyetçili¤in, bilimcili¤in her birinin bu konuda ayr› bafll›klar alt›nda ele al›nmas› gerekti¤i de aç›kt›r. Hele hele her türden modernist sald›r›ya karfl› flimdiye kadar görülmemifl bir direnifli gerçeklefltiren Ortado¤u sahas› ve insan›, tarihsel toplumsal yönleriyle özel bir inceleme konusudur. Merkezinde Alt›n Hilal’in oldu¤u bu co¤rafya, neolitikten günümüze kadar insanl›¤›n gelifliminin ilklerinin yarat›ld›¤› bir merkez rolünü oynam›flt›r. Ancak neredeyse M.S. 12. yüzy›l sonras›nda bu öncülük rolünü baflkalar›na b›rakm›fl, ama kendi d›fl›ndaki geliflmelere karfl› da bugüne kadar direnmifl, teslim olmaya yanaflmam›flt›r. Kendisinin insanl›¤a söyleyece¤i daha çok fleyinin olaca¤›n› hat›rlatm›flt›r. En ruhani ve tanr›sal görkemlilikler hep bu co¤rafyada ç›km›flt›r. ‹nsan› arama yolunda en ufak bir piflmanl›k göstermeden, büyük direnifl efsaneleri bu co¤rafyada yarat›lm›flt›r. “Sizde fiah diyeni öldürürlerse, ben de bu yayladan flaha giderim” diyen Pir Sultan Abdal gibi ozanlar ve sanatç›lar, bu co¤rafyada inançlar› u¤runda bafllar›n› vermekten çekinmemifllerdir. Önder Apo, “Tarih ve gelenek neyse, günümüz ve gelecek de odur” sözüyle asl›nda “Bu co¤rafyada yaflananlar› asla unutmay›n ve ö¤renin, onun bilincini edinin” demektedir. Bunu söylerken de bir dönemin oldu¤u gibi bugünün sultanlar›n›n da geçici oldu¤unu ve belirleyici olan›n özgürlük yolculu¤unda- Kas›m 2008 ki ›srar ve özgürlü¤e olan inanç oldu¤unu ifade etmektedir. O kendi yaflam›n› da bu çerçevede ele almaktad›r. En son savunmalar› ile t›pk› Lut’un yapt›¤› gibi moderniteye arkas›na dönüp bakmadan ondan nas›l koptu¤unu ifade etmektedir. Terk etmek terk edilmifl olandan art›k hiçbir fley beklememektir Modernite kendisine ra¤men halen yeni toplum inflas›nda direnen Önder Apo üzerinde her türlü komplocu yöntemleri uygulay›p durmakta ve özgürlü¤e dayal› zihniyet kal›plar›n› k›rmaya çal›flmaktad›r. Buna karfl›l›k Önder Apo, t›pk› Hallac-› Mansur ya da Giardono Bruno gibi bir inanç yuma¤› olarak, söze sahip ç›kman›n insanl›¤a ve onun özgürlük özlemlerine sahip ç›kmak oldu¤unu hayk›rmaktad›r. Ayn› flekilde kendisine inananlar› Lut gibi ahlaks›zl›¤›n merkezi olan flehri arkalar›na bile bakmadan terk etmeye ve özgürlük da¤lar›nda yeni bir yaflam kurmaya ça¤›rmaktad›r. Peki, bu kutsal ça¤r› O’na inand›¤›n› iddia edenlerde ne ölçüde karfl›l›k buluyor? Terk etmek yani kopmak, elbette kopulan ya da terk edilmifl olandan hiçbir fley beklememek anlam›na geliyor. Bu kopufl tarz›, efsanedeki Lut’un efli gibi davranmamay› gerektiriyor; her türden vicdans›zl›¤›n, ahlaks›zl›¤›n, zevk ve sefan›n reddini gerektiriyor; “hem Tanr› kelam›n› dinlerim, hem de kendimi yaflat›r›m” dememeyi gerektiriyor. Kopuflun bunlar› içerdi¤i göz önüne getirildi¤inde, ne yaz›k ki inand›¤›n› beyan eden herkesin böyle davranmad›¤› görülüyor. Örne¤in modernitenin üç temel uygulan›m alan›ndan bahsedelim: Sanat, seks ve spor. Futbol holiganlar›n›n ne tür insanlar oldu¤unu hepimiz biliyoruz. Modernite zaten tüm insanl›¤› bu holiganlara çevirmek istiyor. Spor ve en baflta da futbol, bunun temel arac› olmufl ve devasa bir endüstri halini alm›flt›r. Yani spor bir vücut e¤itimi olmaktan ç›kar›lm›fl, egemenlikçi sistemin temel politikas›n› yaflatma sahas›na dönüfltürülmüfltür. Futbol tak›mlar› da bunun için oluflturulmufltur. Yani bunlardan her biri bir nevi uyuflturma