Protokol Revizyon Görüşmeleri hk.

advertisement
*BELMRR76*
Sayı : 87203313-2000-E. 559
Konu : Protokol Revizyon Görüşmeleri hk.
15/02/2017
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ'NE
Willy Brandt Sok. No:9 Çankaya/ANKARA
TEB web sayfasında SGK ile imzalanan ilaç alım protokolü revizyon görüşmelerine
başlandığı ilan edilmiştir. Odamızdan resmi görüş istenmemiş olmasına rağmen, tüm
eczacıların menfaati açısından önemli olduğunu düşündüğümüz ve detayları ekteki çalışmada
tarafınıza iletilen düzenleme ve değişikliklerin protokol görüşmelerinde dikkate alınması
hususunun gereğini saygılarımızla arz ederiz.
Prof. Dr. Mustafa ASLAN
Genel Sekreter
Ek :Protokol Revizyon Görüşü (3 sayfa)
Evrakı Doğrulamak İçin : https://ebys.aeo.org.tr/enVision/Dogrula/LMRR76
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Maddesi gereğince güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
2016 YILI PROTOKOL REVİZYON GÖRÜŞMELERİNE DAİR ANKARA ECZACI ODASI ÇALIŞMASI
-
Protokolün 3.3 Reçete İadesi başlıklı 3.3 maddesinin “reçete eki belgelerde” başlıklı fıkrası;
Söz konusu maddenin 2012 yılı protokolündeki metni;
“Reçete eki belgelerde; 1. Raporda teşhis, etken madde adı, doz, tedavi şeması, ICD-10 ilave ya da
düzeltmeleri ve ilacın ödenmesi için SUT’a göre özel düzenlemelerin (tedavi geçmişi, tahlil sonuç
bilgileri, ilaca başlama ve sonlandırma kıstasları, vb.) raporda yer almaması durumunda, Reçete ve
ekleri tekrar fatura edilmeyecek şekilde iptal edilerek düzeltilmek üzere iade edilir.” Şeklinde
düzenlenmişti.
Söz konusu maddenin sonundaki “raporda yer almaması durumunda “ cümlesi, 2016 yılı protokolü
ile “ bulunmaması veya bulunan bilgilerin rapor içeriğiyle çelişki oluşturması durumunda” şeklinde
değiştirilmiştir.
Raporda yer alması istenilen bazı ifadeler ile tetkik sonuçlarının SUT hükümlerine uygun olmadığı
halde raporda yazılı oldukları durumlarla da karşılaşılmaktadır. Bu raporların kontrolünde, gerekli
olan bilgilerin raporda yazılı olmaları nedeniyle, “bilgilerin raporda yer almaması“ şartını sağlamadığı
değerlendirmesiyle, doğrudan kesinti yapılarak meslektaşlarımıza bildirilebilmekte ve reçete iade
edilmemektedir.
Reçete iadesinde ki esas amaç, kesinti yapılmadan önce raporun eczacılara bildirilmesi ve rapor
üzerinden sehven yapılan hataların, mevcut ise gerçekleri ile değiştirilebilmesinin sağlanması
olmalıdır.
Örneğin; Hiper lipidemi raporlarında idame tedavilerine ilişkin değerler yazılırken tarih yazılması
unutulabilmekte ya da uzun zamandır rapor tekrarlayan hastaların yeni raporlarında ki ifadeler tam
olarak yazılamamaktadır. Bu raporlar üzerinde bilgiler yer alıyor ancak hatalı diye doğrudan kesinti
yapılmamalı, eczacılara reçete iadesi yapılarak, düzeltilmesine olanak sağlanmalıdır. Bu yapıldığı
taktirde eczacıların olduğu kadar hastalarında mağduriyeti önlenecektir.
Örneğin; SUT hükümleri arasında yer alan bazı ifadelerin kopyala, yapıştır yöntemi ile raporlara dahil
edilmesi durumunda, bu raporlar kişiye özel olmadığı nedeniyle kesinti yapılabilmektedir. Rapor
tanzim edilirken yöntem hatası yapılan bu raporlarında açık bir şekilde reçete iadesi kapsamına
alınması gerekmektedir.
Bu nedenle, reçete eki belgelerde iade ile ilgili fıkranın; “raporda yer almaması, bulunan bilgilerin
rapor içeriğiyle çelişki oluşturması veya bilgilerin eksik, hatalı olması durumunda” şeklinde
değiştirilmesinin elzem olduğu değerlendirilmektedir.
Reçete iadesi ile ilgili diğer bir husus ise, bu fıkranın 6’ncı bendinde yer alan, reçete EK’inde
bulunması gereken karekod uygulaması dışındaki küpürlerin eksik olması durumunda veya karekodlu
olanların sonlandırılmaması durumunda, bu reçetelerin sözleşme süresi boyunca sadece bir kez iade
edilmesi durumudur. Bu iade kapsamının genişletilmesinin yararlı olacağı değerlendirilmektedir.
Protokolün 4.2.3 maddesinde; reçete Eki reçete ve belgelerin eksik teslim edilmesi durumunda eczacı
bu reçete ve belgeleri yılda 2 kez teslim edebilmekte, 2 den sonraki teslimatlarda ise reçete bedeli
üzerinden kesinti yapılmaktadır. Bu hükmün, eksik küpür için de uygulanabileceği
değerlendirilmektedir.
-
Protokolün 3.4 eczacı indirimleri konulu fıkrası;
Bir önceki yıla ait hasılat bilgilerinin, SGK adına tanzim edilen faturaların üzerinden hesaplanması ve
bu bilgilere SGK kayıtları üzerinden ulaşılarak, otomatik olarak düzenlemenin yapılması uygun
olacaktır.
Bu konuyla ilgili önemli bir husus ise, bir önceki yıl hasılatı yüksek olan bir eczacının, içerisinde
bulunduğu yılda cirosunun düşebileceği ihtimalidir. Eğer, indirimler SGK adına tanzim edilen faturalar
üzerinden yapılır ise, tıpkı vergilendirmede olduğu gibi basamaklar tanzim edilerek, eczacıları % 0
ıskonto barajına kadar indirim yapmaması, fatura totali % 0,75 ve daha yüksek miktarlara geldiğinde
o faturalar üzerinden yeniden tespit edilecek oranlarda indirim yapmaya başlanmasının da alternatif
bir çözüm olacağı değerlendirilmektedir.
Protokolün 3.4 maddesinde yer alan hizmet bedellerinin artırılmasın da uygun olacağı
değerlendirilmektedir.
Yaptığımız bir incelemede, ayda ortalama 1200 reçete yapan ve yaklaşık 50 – 55 bin TL ciro yapan
herhangi bir eczanede ki; kira, personel, muhasebe, kırtasiye, elektrik, ısınma, vergiler vb. giderler
düşüldükten sonra, hasılat üzerinden ortalama % 8-10 civarında net bir kazanç kalmaktadır. Bu
eczane tarafından SGK için toplanan sadece reçete bedelleri dahi nereyse eczaneye net kalan meblağ
kadar tutmaktadır. Muayene ücretleri de eklendiğinde, eczanelerde SGK adına toplanan ücretlerin
toplamı, eczanenin net kazancını geçebilmektedir.
Bu nedenle, eczanelere ödenen hizmet bedelinin artırılmasının sağlanmasının elzem olduğu
düşünülmektedir.
-
Protokolün 3.8 eşdeğer ilaç konulu fıkrası;
Eşdeğer ilaçlardan dolayı çıkan farkları ödemek istemeyen hastaların artması nedeniyle, son
zamanlarda eczanelerde fark çıkarmayan veya daha az fark çıkan ilaçlara talep artmıştır. Ancak,
eşdeğer bandında yer alan ilaçlardan bazılarının satışa çok az sunulması veya doğrudan ihaleler de
satılması nedeniyle, eczanelerde fark çıkarmayan ilaçlar hastalara verilememektedir. Bu durumda
eczacılar hastalarının taleplerini karşılayamadıkları gibi, eczacı hasta ilişkilerinde güvensizlik ortamı
oluşmaktadır.
Bu nedenle, bu hususa protokolde de yer verilmesinin ve TEB ile SGK tarafından kurulacak bir
komisyonun sahada çalışarak güncel bilgilere göre, eşdeğer ilaç tablosunun aylık olarak güncel
tutulmasının sağlanmasını gerekli olduğu değerlendirilmektedir.
-
Protokolün 4.3.5 örnekleme konulu fıkrası;
Bu maddeye, üst itiraz komisyonuna giden reçetelere dair alınan kararların, ilgili bölge eczacı
odalarına da bildirilmesine dair bir cümlenin protokole dahil edilmesinin uygun olacağı
değerlendirilmektedir.
-
Protokolün 5.3 cezai şartlar konulu maddesi;
5.3.2: Reçete arkasında yer alan imzaların, imzayı atan kişiye ait olmadığının tespiti hususunda, bu
tespitin nasıl yapılacağı konusunda eczacıların lehine olacak şekilde açıklık getirilmeli ve sadece
reçete sahibinin beyanına bağlı olarak işlem yapılmamalıdır. Geçmiş yıllara ait sorgulamalarda
hastaların hatırlamaması veya çekinmesi gibi durumlarda eczacı aleyhine işlem yapıldığı
görülmektedir.
5.3.9: Provizyon sistemine gerçeğe aykırı reçete kayıt edilmesi ifadesi açıklanmalı, örneklerle
desteklenmelidir. Cümle bu haliyle yoruma açıktır. Manuel reçetelerde dozun yanlış girilmesi, reçete
teşhisi seçilirken ifadelerin tam örtüşmemesi, kutu miktarının sehven yanlış girilmesi vb. durumlar
sadece iade veya kesinti sebebi olmalıdır. Bu tür reçetelere, protokoldeki mevcut ifadeden dolayı
5.3.9 ncu maddenin mevcut haliyle uygulanması ihtimal dahilindedir.
- Protokolün EK-4 Sıralı Dağıtım ile ilgili hususları;
Eczacı odaları tarafından üyelerine sıralı olarak okunulan Mor ve Turuncu Reçetelere yazılması
zorunlu olan ilaçlar ile Erirtopoietin ve darbepoetin reçetelerinde iade ve kesinti olmaması için,
odaların bünyesinde kurulan birimlerde görev alan ve konularında uzmanlaşan personel tarafından
MEDULA sistemine kayıt edilmelerinin gerekli olduğu düşünülmektedir.
Bu sayede odalar tarafından üyelerine verilen hizmetin kalitesinin artacağı ve bu konuda üyelerden
tahsil edilen hizmet bedellerinin karşılığının daha kapsamlı verilmiş olacağı değerlendirilmektedir.
Üyelerinin beklentisinin de bu yönde olduğu ve bu tür hizmetin memnuniyetle karşılandığı
bilinmektedir. Üyelerin bu hizmeti kayıtlı oldukları eczacı odalarından almaları talepleri oldukları
takdirde haklarının olduğu da tarafımızca düşünülmektedir.
Bu nedenle, yukarıda bahsi geçen reçetelerin bölge eczacı odaları sıralı dağıtım birimlerinde MEDULA
sistemine eczacılar adına girilebilmesi için ayrı bir düzenlemenin yapılması şartlarına, protokolde yer
verilmesinin elzem olduğu değerlendirilmektedir.
Download