İLAÇLARIN FARMASOTİK ŞEKİLLERİ ve İLAÇ UYGULAMA YERLERİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN 2 İLAÇ UYGULAMA YERLERİ İlaçlar veriliş amacı ve etki etmesi istenilen yere göre genel olarak iki şekilde uygulanır; 1. Lokal etki için uygulama yolları 2. Sistemik etki için uygulama yolları 3 1. Lokal etki için uygulama yolları:: Eğer ilacın etkilemesi istenilen yer, vücudun yüzeyinde ise ya da enjektör iğnesi ile erişilmesi mümkün bir derinlikte ise ilaç lokal olarak uygulanır. •. •. İlacın uygulama yerinde yüksek konsantrasyonda uzun süre kalması için sistemik dolaşıma geçmesi yani uygulama yerinden absorbsiyonu engellenmelidir. 4 2. Sistemik etki için uygulama yolları: Vücutta yaygın bir etki elde edilmek isteniyor yada lokal bir etki arzu edilmekle beraber etki yerine ilacın uygulanması mümkün değilse ilaç mukozal boşluklara (oral-mide barsak kanalı) ya da uygun bir yerden doku içine (kas içi-cilt altı) enjekte edilir. 5 İlaçların çeşitli yollardan lokal ve sistemik etki elde etmek amacıyla verilebilmeleri için o uygulama yoluna özgü farmasötik şekle sokulmuş olmaları gerekmektedir. İlacın farmasötik şekli uygulama yoluna özgüdür. 6 7 Farmasötik şekil: İlaçları insanlara verilebilir hale getirmek için hazırlanmış tek ya da bir kaç doz ilaç içeren özel sunum şekilleridir. • Farmasötik şekil iki kısımdan oluşur. 1-Etkin madde(biyoaktif madde): Genellikle toz şeklindedir, bunu doğrudan hastaya vermek ve ayrıca doz ayarı yapmak zordur. 2-Yardımcı (eksipiyan) maddeler: İlaçla birlikte verilen tesirsiz maddelerdir. 8 İlaçlarin farmasötik şekilleri üç gruba ayrılırlar. 1-Katı ilaç şekilleri (katı farmasötik şekiller) toz, draje, kaşe, pilül, kapsül, süpozituar tablet,sabunlar 2-Sıvı ilaç şekilleri (sıvı farmasötik şekiller) solüsyon, tentür, süspansiyon, ekstre, şurup lavman, iksir, gargara, losyon 3-Yarı katı ilaç şekilleri (yarı katı farmasötik şekiller) pomat(merhem), krem, lapa, yakı 9 KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ TABLET: Toz halindeki ilaçların özel makinalarda sıkıştırılması ile hazırlanan ilaç şekilleridir. Başlıca tablet şekilleri • normal tablet • dil altı tableti • çiğneme tableti(pastil) • 10 İmplantasyon tableti(pelet): deri altına KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ DRAJE: Tadı acı tabletlerin alınmalarrını kolaylaştırmak amacıyla, şeker, çikolata veya diğer maddelerden oluşan ince bir tabaka ila kaplanması ile hazırlanan ilaç şekilleridir. Kaplama sırasında çeşitli renklerdeki boya maddeleri ile daha çekici hale getirilir. Kaplama işleminin faydaları • 1-ilacın yaptığı tahriş engellenir 11 KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ KAPSÜL: Lezzet veya kokuları hoşa gitmeyen katı veya sıvı ilaçların alınmasını kolaylaştırmak için hazırlanan silindir şeklindeki jelatinden oluşan ilaç şekilleridir. Mide asidi ve enzimlere karşı daha dayanıklı hale gelirler. KAŞE: Tat ve kokuları hoşa gitmeyen toz halindeki ilaçların konması için pirinç unu ya da12nişastadan KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ PİLÜL: Toz halindeki etken maddenin bal veya koyu şurup gibi maddeler ile yoğrulup, küçük küreler haline getirilmesidir. 0.01-0.5...pilül 0.03-0.05... granül 0.5 den büyük... bol PAKET: 13 KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ TOZ: Doğal ya da sentetik kaynaklardan elde edilen ilaçların çok ince parçalara ayrılmasiıla elde edilen ilaç şeklidir. Ağızdan alınabildikleri gibi cilde sürülerek te uygulanırlar. SÜPPOZİTUAR (fitil) : Rektuma uygulamaya özgü ilaç şeklidir. Oda sıcaklığında katı, vucut sıcaklığında ise sıvıdır. 14 SIVI İLAÇ ŞEKİLLERİ SOLÜSYON: Bir veya bir kaç etken maddenin su, bitkisel yağ veya diğer uygun bir sıviıçözücüde çözülmesi ile hazırlanan ilaç şeklidir. İçinde bakteri veya mantar üremesi sonucunda çabuk bozulur. Ampül veya vijal (flakon) şeklinde olabilir. • • İzotonik, steril ve pirojensiz olmalari gerekmektedir. ENJEKTABL SOLÜSYON: Parenteral uygulamaya 15 uygun solusyonlara denilir. SIVI İLAÇ ŞEKİLLERİ TENTÜR: Bitkisel ya da hayvansal kaynaklı ilaçlarin alkol yada eterdeki çözeltisidir. EKSTRE: Bitkisiel maddelerin su, alkol ve eter gibi sonradan uçurulabilen bir yada birkaç eritici ile karıştırılıp, sonradan eriticinin uçurulması ile elde edilen ilaç şekilleridir. 16 SIVI İLAÇ ŞEKİLLERİ ŞURUP(Sirop): İçerisinde % 60 'dan fazla şeker bulunan sıvı ilaç şekilleridir. Fazla şeker bulunması nedeniyle içinde bakteri veya mantar üremesi zordur. POSYON: Şeker oranı düşük, kaşıkla içmeye elverişli ilaç şekilleridir.İçinde bakteri ve mantar üreyebileceği için 4-5 dozdan fazla hazırlanmamalıdır. 17 SIVI İLAÇ ŞEKİLLERİ SÜSPANSİYON: Katı şekildeki ilaçların bir sıvı içinde tam olarak çözünmeden ufak partiküller halinde bulunduğu ilaç şeklidir. Kullanmadan önce çalkalanması gerekmektedir.(çökmüş olabilir) EMÜLSİYON: Bir sıvı ilacın bir sıvı içinde ufak partiküller şeklinde dağıtılıp bir karışım oluşturması ile hazırlanan ilaç şeklidir. 18 SIVI İLAÇ ŞEKİLLERİ LAVMAN: Rektal yolla uygulanmak üzere hazırlanan solüsyon veya süspansiyon şeklindeki ilaçlardır. Küçük hacimli lavmanlara enema denir. LOSYON: Cilde uygulanan solüsyon, süspansiyon yada emülsiyon şeklindeki ilaçlardır. GARGARA: 19 YARI KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ MERHEM(POMAD): Cilt veya mukozaya uygulanmak üzere hazırlanan yağlı katkı maddesi içeren ilaçlardır. KREM: Etken madde yağ içinde değildir. 20 Lokal İlaç Uygulama Yolları 21 Epidermal Uygulama (Cilt Üzerine veya Perkütan Uygulama) Çeşitli cilt hastalıklarının tedavisinde, ilaçlar merhem (pomat), krem, solüsyon, süspansiyon, losyon, pudra (toz) ve pat (macun) şeklinde uygulanabilirler. Cilt lipidde çözünür olmayan maddelere karşı geçirgen değildir. Ciltteki patolojik olay epidermisin derin tabakalarında, dermis veya cilt altında ise ilacı sistemik olarak oral veya enjeksiyonla vermek gerekir. 22 Vücuttaki her bölgenin cildinden ilaç emilimi eşit değildir. En fazla emilenden en az emilene doğru sıralama şöyle yapılabilir: Scrotum kulak arkası (mastoid bölge) koltuk altı saçlı deri göğüs ön kol bacak Lipidde çözünür maddelerin ciltten absorbsiyonu toksikolojik açıdan da önemlidir. 23 Cilt İçine (İntrakutan) Uygulama Allerji ve bakteriyoloji testleri veya lokal anestezik ilaç uygulaması gibi durumlarda uygulanan kullanımı kısıtlı bir uygulama şeklidir. Uygulanan solüsyonların hacmi 0.1 ml’yi geçmemelidir. 24 Konjuktiva Üzerine Uygulama Göz veya göz kapaklarının konjuktival kısımlarındaki infeksiyonların tedavisinde, çeşitli amaçlarla gözde miyozis veya midriyazis gibi lokal etkiler oluşturmada, göz içi basıncını düşürmede veya diğer bazı lokal etkiler oluşturmak amacı ile konjonktivaya uygulanırlar. Göze uygulanan oftalmik preperatlara “kolir” adı verilir ve steril olarak uygulanmalıdır. Solüsyon veya süspansiyon (göz damlası) ya da pomad şeklinde hazırlanan farmasötik şekillerin yanı sıra son zamanlarda “oculer insert” denen dozaj şekilleri de geliştirilmiştir. 25 İlaç göze uygulama sırasında nazolakrimal kanaldan burun boşluğuna drene olarak buradan absorbe edilebilir, böylece sistemik etki oluşturabilir. örnek: Glokom --blokörler Uzun süreli tedavi gerektiren göz hastalıklarnda ilacın günde birkaç kez uygulanması gerekir. Oculer insert adı verilen farmasötik şekil ile uzun etki sağlanabilir. örnek: Ocusert pilorkarpin 26 İntranazal Uygulama Burun mukozası ve paranazal sinüs hastalıklarında antibakteriyel, vazokonstriktör, antiinflamatuvar veya lokal anestezik ilaçlar bu yolla uygulanır. Öte yandan oksitosin, vazopresin ile GnRH analogları çözelti veya toz halindeki preparatları sprey şeklinde buruna püskürtülerek sistemik etki için kullanılır. Pomadlar ve yağlı solüsyonlar bu yolla uygulanmamalıdır (aspirasyon-lipid pneumonisi). 27 Bukal (Ağız İçi) Uygulama Ağız mukozasının ve diş etlerinin (gingiva) bazı yüzeyel iltihaplarında ve diğer lezyonlarında ilaçlar bukal tablet, pastil, gargara, ağız suyu ve atuşman şeklinde lokal uygulanabilirler. Tonsillit, diş apsesi ve retrofarengeal apse gibi derin yapıların yapılarda sistemik ilaç tedavisi yapılmalıdır. 28 Gastrointestinal Kanala Uygulama Bazı ilaçların ağız yolundan alındıkları halde absorbe edilmeden mide barsak kanalında etki etmesi istenir. Peptik ülser - antiasid ilaçlar, sükralfat, kolloidal bizmut bileşikleri,MgSO4 gibi tuz laksatifler 29 İntratekal Uygulama İlaçların subaraknoid boşluğa enjeksiyon yolu ile uygulanmasıdır. Uygulama 3. ve 4. lumbal vertebralar arasındaki aralıktan kalınca ve uzun bir iğne ile girilir. Enjekte edilecek solüsyonun hacmine eşit hacimde serebrospinal sıvı dışarı çekildikten sonra enjeksiyon yapılır. Lokal anestezik solüsyonlar (spinal anestezi), antineoplastik ilaçlar (metotreksat) ve bazı antibakteriyel ve antifungal ilaçlar bu yolla uygulanırlar. 30 İntravajinal Uygulama Vajina ve uterus serviksinin iltihaplarında ilaçlar vajinal tablet, vajinal süpozituvar (ovül), vajinal krem ve jel gibi çeşitli farmasötik şekillerde vajina ve uterus serviksine uygulanabilirler. Bu tür preperatlarda çoğunlukla uygulama için bir aplikatör bulunur. Gebe kalmayı önleyen bu farmasötik şekillerdeki veya köpük şeklindeki spermisid ilaçlar da intravajinal olarak uygulanabilir. 31 İntrapleural ve İntraperitoneal Uygulama Pleura ve periton iltihabı ve tümörlerinin tedavisinde lokal etki elde etmek amacıyla, antibakteriyel ve antineoplastik ilaçlar özel enjektörler aracılığı ile pleura ve periton boşluğu içine uygulanabilir. İntrapleural enjeksiyon (toracosentez) genellikle 7. intercostal aralıkta ve arka axiller çizgi üzerinde scapula köşesindeki bir noktadan yapılır. İntraperitoneal (karın boşluğuna) enjeksiyon genellikle linea alba üzerinde ve göbek-pubis mesafesinin 1/3’ü kadar göbeğin altındaki bir noktadan yapılır (abdominal parasentez). Bu uygulama öncesinde delinmemesi için mesanenin boşaltılması gerekir. 32 İntrakardiyak Uygulama Acil durumlarda kardiyak resusitasyon amacıyla adrenalin gibi stimülan ilaçlar ve atropin myokard içine veya doğrudan kalp boşluğuna uygulanır. Enjeksiyon kalın ve uzun bir özel iğne ile sol 4. intercostal aralıkta sternumun hemen yanından, daha seyrek olarak da processus xiphoideus’un yanından girilerek yapılır. 33 İntrauterin Uygulama Sezaryen sonrası uterus büzülmesini çabuklaştırmak ve kanamayı azaltmak için miyometrium içine oksitosik hormon enjekte edilebilir. Öte yandan uterus boşluğuna kontraseptif amaçla progesteron ve benzeri steroid hormon salıveren intrauterin spiraller (RIA) yerleştirilebilir. Bununla birlikte tıbbi abortus amacı ile oksitosik prostaglandinler serviks içine (intramural) enjekte edilebilir. 34 İntraartiküler Uygulama Bazı eklem iltihaplarında kortikosteroidler ve antibakteriyel ilaçlar solüsyon ve süspansiyon şeklinde eklem içine enjekte edilebilir. 35 Rektum veya Kolon İçine Uygulama Anüs ve rektumun yüzeyel hastalıklarında (hemoroid, anal fissür, polip vb.) ilaçlar lokal etki sağlamak için supozituvar, lavman (enema) veya merhem şeklinde uygulanır. Kolon içine - kontrast madde Sistemik etki-bebeklerde antipiretik uygulaması 36 Lezyon İçine Uygulama Bazı tümöral veya iltihabi yüzeyel lezyonların tedavisi için uygun ilaçlar lezyon içine enjekte edilebilir. Kist hidatik - Ameliyat esnasında kist içi hipertonik tuz solüsyonu ile yıkanır. 37 Sistemik İlaç Uygulama Yolları 38 Enteral Uygulama İlacın sindirim kanalı (mide barsak kanalına) verilmesi ve böylece bu kanadan mukozal absorbsiyona bırakılması demektir. Bu yolla ilaç uygulaması üç şekilde yapılır: - Oral yoldan ilaç uygulaması (ağızdan, per os) - Sublingual (dilaltı) ve bukkal ilaç uygulama - Rektal ilaç uygulama 39 1. Oral yoldan ilaç uygulaması (per os, p.o., per oral) İlacın ağızdan yutulmak suretiyle alınması şeklindedir. En sık kullanılan ilaç veriliş yöntemidir. Kolay, güvenilir ve ekonomik bir yöntemdir. Özellikle uzun süreli ilaç kullanımında pratiktir ve hasta uyunç problemi oluşturmaz. Fizikokimyasal özellikleri nedeniyle bu yolla verildiklerinde absorbe edilmeyen veya mide barsak kanalında yıkılarak etkinliğini yitiren ilaçlar bu yolla verilemezler. Ayrıca bulantı kusması olan veya bilinci yerinde olmayan hastalara bu yolla ilaç verilmez. Oral yoldan ilaç verilirken karşılaşılan en önemli sorun biyoyararlanımdır. 40 2. Sublingual veya bukkal uygulama Dil altı veya yanak mukozasına ilaç uygulamak yolu ile sistemik etki elde edilebilir. Ağız mukozası lenf ve kan damarlarından son derece zengin olduğu için bu şekilde alınan ilacın karaciğerden geçmesi gerekmeyeceğinden hızla sistemik dolaşıma geçer ve etki gösterir. Ayrıca ilaç mide barsak kanalı ve/veya karaciğerden ilk geçiş etkisinden de kurtulacaktır. Presistemik eleminasyona fazla uğrayan ilaçlar bu şekilde uygulanır. İzosorbit dinitrat, nifedipin, bazı ergot alkaloidleri, bazı steroid hormonlar (metiltestesteron) ve piroksikam sublingual ve bukkal yolla uygulanabilirler. 41 3. Rektal uygulama İlaçlar rektuma ya lokal ya da sistemik etki oluşturmak için kullanılırlar. Sistemik etki için rektal yolla ilaç uygulaması genellikle bebeklerde veya bulantı-kusma hallerinde ya da mideyi tahriş eden ilaçların verilmesi için kullanılabilir. Rektal yolla; - Supozituvar - Enema (rektal yolla verilen solüsyon veya süspansiyon) mikroenema (1-20 ml), makroenema (lavman 100ml) şeklinde uygulanabilirler. Rektal uygulamanın sublingual uygulamada olduğu gibi ilaç ilk geçiş etkisinden kurtulur, zira rektumun aşağı taraflarını perfüze eden alt ve orta hemoroidal venler doğrudan sistemik dolaşıma katılır. 42 Parenteral Uygulama Gastrointestinal kanaldan emilmeyen veya burada yıkıma uğrayan ilaçlar parenteral yolla uygulanabilir. Öte yandan ağızdan ilaç alamayan hastalarda ve hızlı etki istenilen durumlarda ilaç bu yolla uygulanabilir. Parenteral yolla uygulanan ilaçlarda biyoyaralanımın tam olduğu (% 100) kabul edilir. Ancak bu yolla ilaç uygulamanın bazı güçlükleri vardır. - Uygulamayı yapacak sağlık personeline ihtiyaç, - Acı veren bir uygulama olması, - Parenteral dozaj şekilleri genelikle daha pahalıdır. 43 Parenteral Yoldan Uygulanacak Preparatlar, - pH'sı vücut sıvılarının pH 'sına yakın, - Steril , - İzotonik olmalı ve - Partikül içermemelidir. 44 1. İntravenöz (Damar içine) enjeksiyon (IV): İntravenöz enjeksiyon ve infüzyon: En çok başvurulan damar içi ilaç uygulama yöntemidir. Biyoyararlanım tamdır. İlaç bir injektör aracılığı ile doğrudan periferik vene (tercihen antekübital vene) verilir. Acil etki istendiği zaman veya ilaç biyolojik membranları geçemeyen bir kimyasal yapıya sahipse tercih edilen bir uygulamadır. İntravenöz uygulamada ilaç, birkaç dakikalık süre içinde yavaş olarak enjekte edilmelidir (başta kardiyovasküler ve SSS’ni korumak için). 45 İntravenöz verilecek ilaçlar genellikle suda solüsyon halinde hazırlanırlar. Yağlı çözeltiler ve süspansiyonlar intravenöz uygulanmazlar (emboli). Suda çözünürlüğü düşük olan ilaçlar hızlı enjekte edilirlerse damar içinde çökerek emboliye neden olabilirler. Örneğin antikonvülzan diazepam intravenöz hızlı enjekte edilmemelidir (5 mg/dk). Hızlı yıkıma uğrayan (GTN, süksinil kolin, oksitosin veya alfentanil gibi) veya tedavi indeksi dar olan ilaçlar ise intravenöz infüzyon ile uygulanmalıdır. Plazmada kararlı durum konsantrasyonuna ulaşması zaman alıyorsa o takdirde ilaç önce intravenöz enjeksiyon ile yükleme dozunda verilmelidir. 46 İntraarteriyel uygulama: Sistemik ilaç uygulama yolu değildir. İlacın belirli bir organı etkilemesi veya görüntülemesi istenilen hallerde kullanılır. (Anjiografi- opak maddeler) Aynı şekilde belirli bir organa lokalize olmuş neoplazmların tedavisinde ilaç kanser kemoterapisi sırasında ilaç o ekstremite veya organın arterine enjekte edilir (karaciğer kanserinde-hepatik artere). Kemik iliğine injeksiyon: Bebeklerde bazen de yetişkinlerde damar bulunamaması halinde ilaç uygun bir kemik iliğine (sternum) injekte edilir ve buradan hızla kana karışır. Çok nadir başvurulan bir yöntemdir. 47 2. Subkütan (ciltaltına) injeksiyon (SC): Ciltaltı (subkütan) enjekte edilen solüsyonlar buradan gevşek yağ doku içinde yayılıp absorbe edilirler. Ciltte gerilme ve ağrı oluşturmaması için en fazla 2 ml ilaç bu yolla enjekte edilebilir. İnfüzyon pompaları: Ayakta tedavi görmekte olan hastalara sürekli olarak parenteral ilaç uygulanabilmesi için geliştirilmiş bir uygulamadır. Yatan hastalarda bazı ilaçların küçük hacimli standart enjeksiyonluk solüsyonu, saatte 0.1-0.3 ml hızda sürekli ciltaltı infüzyon ile verilir; bunun için özel bir pompa kullanılır. Bir günde verilen solüsyon hacmi 10-20 ml’yi geçmemelidir. Bu uygulama enjeksiyonla kronik tedavi uygulaması gereken kişilerde yapılır. 48 2. İntramuskuler (kas içi) enjeksiyon (IM): İlaçların kas içine uygulanmasıdır ve genellikle gluteal veya gerektiğinde deltoid kasa ya da vastus lateralise injeksiyon yapılır. Kas içine injekte edilen ilaç hacmi 5 ml’yi geçmemelidir. Ancak 10 ml’lik bir solüsyon ikiye bölünerek sağ ve sol kalçaya uygulanabilir. Doku içine uygulamada absorpsiyon hızını kısıtlayan en önemli faktör ilaç uygulama bölgesinden geçen kan akım hızıdır. 49 Şişman kimselerde gluteal bölgede cilt altı yağ dokusu kalın olduğu için yeterince uzun bir iğneyle injeksiyon yapılmazsa ilaç kas yerine yağ dokusuna uygulanabilir bu da ilacın absorpsiyonunu ciddi ölçüde değiştirebilir. 50 İntramüsküler enjeksiyon intravenöz uygulamaya göre daha kolay ve tehlikesiz bir yöntemdir fakat daha ağrılıdır. Bazen absorbsiyonu azaltmak için ilaç formülasyonuna vazokonstriktör madde eklenir. (lokal anestezik - adrenalin). Uzun etki elde etmek için ilaçlar süspansiyon şeklinde veya ester halinde intramusküler yoldan uygulanabilir. Molekül ağırlığı 3000’in altında olan ilaçlar kapillerden pasif difüzyonla kana geçerler. Üstündekiler kısmen lenf yoluyla absorbe edilirler. 51 52 Transdermal uygulama ilaç İlacın sistemik etki göstermesi için cilt üzerine uygulanmasıdır. Bu şekilde ilaç uygulamasıyla ilaç karaciğere uğramadan doğrudan sistemik dolaşıma geçeceğinden ilk geçiş etkisi görünmez. Transdermal uygulamaya özgü farmasötik şekiller merhem ve TTS’ dir. Transdermal Terapötik sistem (TTS, yama, flaster): Transdermal uygulamaya özgü sabit hızda ve sabit süre boyunca ilaç salıveren farmasötik şekillere denir. Birkaç tabakadan oluşmuştur; ilaç sıvı veya jel bir taşıyıcı içinde süspansiyon halinde ve “rezervuar” denen bir kısım içindedir. Skopolamin, nitrogliserin, klonidin, östrojen ve testosteron bu yolla uygulanır. 53 İnhalasyon Yolu İle İlaç Uygulama Alveollerin çok geniş bir yüzey alanına ve son derece geçirgen bir epitel membranına sahip olup akciğer kan akım hızı çok yüksektir. Bu nedenle inhalasyon ile uygulanan bir ilaç çok hızlı absorbe edilebilir. Aerosol inhalasyon yolu ile uygulanan bir dozaj formudur. Aerosol inhalasyon yolu ile uygulanan bir dozaj formudur. Aerosoller genellikle ilacı belli bir basınçta tutan ve inhalatör denen özel alüminyum kutular içinde bulunurlar ve ağza tatbik edilerek ilacın solunum yollarına geçmesi sağlanır. 54 Aerosollerde en önemli problem solunum yollarına ve akciğere ilacın yeterince ulaşamamasıdır. Tanecikler yeterince ufak olmadığı takdirde dozun önemli bir kısmı ağızda ve boğazda takılır ve sonuçta akciğerlere gitmez ve yutulur. Antiastmatik ilaçlar, bronkodilatörler ve genel anesteziklerden bazıları inhalasyonla uygulanırlar. 55 Endotrakeal uygulama Endotrakeal tüp takılmış hastalarda (CPR veya ameliyat sırasında olduğu gibi) ilaç solüsyonu bu tüp içinden geçirilir, ince bir kateterden trakea mukozasına tatbik edilir (adrenalin, atropin). 56 57 /// 58