Türkiye`de Kamu Harcamaları ve Özel Tüketim İlişkisi

advertisement
Türkiye’de Kamu Harcamaları ve Özel Tüketim İlişkisi
Türkiye’de Kamu Harcamaları ve Özel
Tüketim İlişkisi
Mehmet DURKAYA*
Özet
Bu çalışmada, Türkiye’de kamu harcamaları ile özel tüketim arasındaki ilişkiler
1980-2010 dönemine ait yıllık verilerle analiz edilmiştir. Uzun dönem ilişkileri
araştırmak amacıyla Engle-Granger ko-entegrasyon testi, kısa dönem ilişkileri
araştırmak amacıyla hata düzeltme modeli kullanılmıştır. Tahmin sonuçları iki
değişkenin ko-entegre olduğunu ve uzun dönemde kamu harcamalarındaki %1’lik
artışın özel tüketim harcamalarını %0,52 birim artırdığını göstermektedir.
Çalışmanın bulguları kamu harcamaları ile özel tüketim arasında tamamlayıcılık
ilişkisini içeren Keynesyen yaklaşımı destekler niteliktedir.
Anahtar Kelimeler: Kamu Harcamaları, Özel Tüketim, Maliye Politikası
The Relationship Between Public Expenditure and Private Consumption in
Turkey
Abstract
In this study, the relationship between public expenditure and private
consumption is analyzed by using annual data for the period 1980-2010 in Turkey.
Engle-Granger co-integration test and error correction model are used to
investigate the long and short term relationships, respectively. The estimated results
show the two variables are cointegrated and in the long run, a 1% increase in public
expenditure raises the private consumption by 0.52%. The findings of the study
provide evidence to support the Keynesian approach that public expenditure and
private consumption have a complementarity relation with each other.
Key Words: Public Expenditure, Private Consumption, Fiscal Policy
JEL Classification Codes: E21, E62, H30
*
Doç.Dr., Giresun Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü, mdurkaya3@hotmail.com
118
Maliye Dergisi  Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012
M. DURKAYA
Giriş
Kamunun harcamalar kanalıyla ekonomiye doğrudan ve dolaylı etkileri iktisat
politikasının temel tartışma alanlarından birisini oluşturmaktadır. Ekonomik
büyüme, tam istihdam, fiyat istikrarı, kaynak ve gelir dağılımının düzenlenmesi gibi
birçok içerikle yürütülen harcama politikaları, özel kesimin ekonomik davranışları
üzerinde oluşturduğu etkiler ve sonuçlar bakımından da oldukça önemlidir.
Toplam talebin önemli bileşenleri içerisinde yer alan kamu harcamaları bir
yandan çarpan etkisi ile milli gelir ve istihdam üzerinde belirleyici olabilmekte diğer
yandan özel tüketim harcamaları gibi diğer toplam talep unsurlarını da
etkileyebilmektedir. Bu çerçevede, kamu harcamalarının özel tüketim harcamaları
ile ikame veya tamamlayıcılık ilişkisi içerisinde olup olmadığı yönündeki tartışmalar
güncelliğini korumaktadır. Kamu harcamalarındaki artışın (azalışın) özel tüketimi
azaltıcı (artırıcı) etkisi ikame ilişkisinin varlığına işaret emekte ve dışlama
etkisinden söz edilmektedir. Ayrıca, kamu harcamalarındaki artışlar harcama
bileşenlerinin de etkisi ile özel tüketimi teşvik edici içerik kazanabilmekte ve bir
tamamlayıcılık ilişkisi ortaya çıkarabilmektedir.
Maliye politikalarının etkinliği bağlamında yapılan analizler genellikle iki
noktada yoğunlaşmaktadır. Birincisi, maliye politikalarının kullanılabilir gelir
üzerinden özel tüketim ile üretim ve istihdamı aynı yönlü etkilemesine dayalı
Keynesyen analizlerdir. İkincisi ise bütçe açıkları ve borçlanmanın olası etkileri
karşısında maliye politikalarının etkinliğini belirleyen Ricardo Denklik Teoremi ve
genişletici mali daralma hipotezi gibi Keynesyen olmayan etkiler içeren
yaklaşımlardır.
Kamu ve özel kesimin birbiriyle rakip ya da tamamlayıcılık ilişkisi içinde olup
olmadığının analiz edilmesi maliye politikasının etkinliği ve sınırlarının
belirlenebilmesi açısından oldukça önemlidir. Ayrıca süreç, kaynakların kamu ve
özel kesim arasında etkin dağılımı açısından da önem arz etmektedir.
Bu çalışmada, Türkiye’de kamu harcamaları ile özel tüketim harcamaları
arasındaki ilişkiler 1980-2010 dönemine ait yıllık verilerle analiz edilmiştir.
Değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkilerin incelenmesi için Engle-Granger
(1987) ko-entegrasyon testi, kısa dönem ilişkileri araştırmak amacıyla hata düzeltme
modeli kullanılmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde, kamu harcamaları ile özel
tüketim arasındaki ilişkileri ortaya koyan teorik yaklaşımlara ve literatüre yer
verilmiştir. İkinci bölümde, çalışmada kullanılan veri seti, devam eden bölümde ise
yöntem tanıtılmıştır. Dördüncü bölümde, analiz sonucunda ulaşılan bulgulara yer
verilmiş ve yorumlanmıştır. Sonuç ve değerlendirme bölümünde ise genel anlamda
çalışmanın bulguları doğrultusunda değerlendirmeler yapılmış ve kamu
harcamalarının özel tüketim üzerinde bir politika seçeneği olarak kullanılabilmesi
yönünde öneriler sunulmuştur.
1. Teorik Yaklaşım ve Literatür
Kamunun ekonomik etkinlik alanının belirlenmesi özellikle Klasik ve
Keynesyen yaklaşımların temel tartışma çerçevesini oluşturmaktadır. Klasik
yaklaşıma göre kamu harcamaları vazgeçilmez nitelik gösteren kamu hizmetlerini
karşılamak üzere yapılmalı ve bu yönüyle en düşük seviyede tutulmalıdır. Kamunun
ekonomiye müdahalesinin en aza indirilmesi gerektiğini savunan klasik görüş, düşük
kamu harcamalarına bağlı olarak vergilerin de düşük düzeyde oluşacağını,
Maliye Dergisi  Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012
119
Türkiye’de Kamu Harcamaları ve Özel Tüketim İlişkisi
dolayısıyla vergiler ve kamu harcamalarının ekonomik birimlerin tüketim, tasarruf
ve yatırım kararları üzerinde tarafsız olması gerektiğini öne sürmektedir. Küçük ve
müdahalesiz devlet anlayışına dayalı bu yapılanma, bütçe denkliğini esas almaktadır.
Bütçe açığı durumunda, özel sektörün kullanabileceği kaynaklar borçlanma
mekanizması ile kamu sektörüne aktarıldığı için kaynaklar verimsiz
kullanılmaktadır. Bütçe fazlası geçerli ise ekonomiden yapılan fazla kaynak transferi
nedeniyle likidite daralması ortaya çıkmaktadır (Ulusoy, 2007:45-48-265).
Keynesyen yaklaşım ise ekonomilerin efektif talep yetersizliği nedeniyle eksik
istihdam seviyesinde dengede bulunmasından dolayı devlet müdahalesini gerekli
görmektedir. Özellikle derin durgunluk dönemlerinde kamu harcamaları ve transfer
ödemelerinin artırılıp vergi oranlarının azaltılması ile uygulanacak genişletici maliye
politikası, efektif talebi artırarak ekonomiyi tam istihdam denge seviyesine
ulaştırabilecektir (Bocutoğlu, 2012:68). Keynesyen teorinin toplam talep orijinli
yaklaşımına göre kamu harcamalarında ortaya çıkan artışlar çarpan mekanizması
vasıtasıyla üretim ve gelir artışı ile birlikte tüketimi teşvik ederek tamamlayıcılık
ilişkisi oluşturmaktadır. Ekonomik canlanmayı genişletici maliye politikasına
dayandıran geleneksel Keynesyen düşünce kamu harcamalarındaki artışın özel
tüketimi artırdığı (crowding in) yönündedir (Ambler vd., 2008:1).
Yurt içi tasarrufların azalmasına bağlı olarak ülkenin dış kaynak kullanımına
yönelmesi sonucunda cari işlemler açığının ortaya çıkacağını savunan ikiz açık
hipotezine göre ise kamunun vergileri azaltarak veya harcamaları artırarak açık
bütçe politikası izlemesi yerleşiklerin bazı ek gelirlerini kullanmasına, bu yönüyle
ulusal tasarrufların azalmasına ve tüketimin artmasına neden olmaktadır. Bu
hipotezin dayandığı varsayım, mali açıklar ile özel tüketim arasındaki ilişkinin
pozitif yönlü olduğuna dayanmaktadır. Buna göre Keynesyen modelde de önerildiği
gibi bütçe açıkları özel tüketimi artırmaktadır (Nickel ve Vansteenkiste, 2008:6).
Literatürde bu yönde bulgular içeren çalışmalara sıklıkla rastlanmaktadır.
Blanchard ve Perotti (2002), savaş sonrası dönemde A.B.D. için yaptıkları analizde,
kamu harcamaları ve vergilerin ekonomik faaliyetler üzerindeki etkilerini
araştırmışlardır. Buna göre kamu harcamalarındaki artış üretim, reel ücretler ve
tüketim üzerinde anlamlı ve önemli büyüklükte artış sağlarken özel yatırım
harcamalarında ise azalışa neden olmaktadır. Bu paralelde, kamu harcamalarında
yaşanan artışlar özel tüketim harcamalarını artırarak geleneksel Keynesyen yaklaşım
ile uyumluluk göstermektedir. Maliye politikasının özel tüketim üzerindeki etkisini
40 ülke üzerinden test eden Schclarek (2007)’in çalışması da paralel bulgular
içermektedir. 1970-2000 dönemi yıllık verileriyle analiz yapan yazar hem gelişmiş
hem de gelişmekte olan ülkelerde kamu tüketim şoklarının Keynesyen etkiler bir
başka ifade ile tamamlayıcılık ilişkisi yansıttığını ortaya koymuştur. Fatás ve Mihov
(2001) da kamu harcamalarındaki artışın özel tüketim üzerinde kalıcı ve anlamlı
artışlar sağladığı, çarpan etkisi ile genişletici sonuçlar ortaya çıkardığı bulgusuna
ulaşmışlardır. D’Alessandro (2010), panel ko-entegrasyon analizi ile yirmi İtalyan
bölgesi için yaptığı çalışmada, kamu harcamalarının özel tüketim üzerinde pozitif
yönlü etkisinin olduğunu belirlemiştir. Karras (1994), Hjelm (2002), Okubo (2003),
Nieh ve Ho (2006), Gali vd. (2007) tarafından yapılan çalışmalar da kamu
harcamaları ile özel tüketim arasında tamamlayıcılık ilişkisinin varlığı yönünde
bulgular içermektedir. Erdoğan (2007), Türkiye için 1987-2006 dönemi verileri ile
yaptığı analizde, kamu harcamalarındaki artışın özel tüketimi artırarak dışlama etkisi
120
Maliye Dergisi  Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012
M. DURKAYA
oluşturmadığı yönünde sonuçlar elde etmiştir. İlgün (2010), 1987-2009 dönemi için
Türkiye’de hem kısa hem de uzun dönemde kamu ve özel tüketim harcamaları
arasında pozitif ve anlamlı ilişkiler belirlemiş ve Keynesyen etkiler yönünde
sonuçlara ulaşmıştır.
Kamu harcamaları ile özel tüketim arasındaki pozitif yönlü ilişkileri içeren
maliye politikasının özel tüketim çarpanına ait yaklaşım, reel konjonktür teorisi ve
yeni Keynesyen modeller tarafından açıklanamamaktadır. Bu modellerde daha
yüksek kamu harcamasını finanse etmek için ihtiyaç duyulan daha yüksek vergiler
özel servet ve tüketimi olumsuz yönde etkilemektedir (Ganelli ve Tervala, 2009:5).
Bu modellerde kamu harcamalarındaki artışın özel tüketimi dışlaması negatif servet
etkisine dayandırılmaktadır (Ambler vd., 2008:1). Kamu harcamalarındaki artışın
özel harcamaları dışlayacağını öne süren Neo klasik yaklaşım ise aksine kamu
harcamalarındaki azalışın özel sektörün genişlemesine yol açacağı ve ekonomi
üzerinde sürükleyici etkide bulunacağı önermesine sahiptir (Wang ve Gao, 2011:60).
Kamu tüketiminde kısıtlamaya gidilmesinin özel tüketim üzerindeki genişletici
etkisi özel servetin artmasıyla ilişkilendirilmektedir (Perotti, 1999:1400).
Kamu harcamaları ile özel tüketim arasındaki tamamlayıcılık ilişkisini içeren
yaklaşımlar Ricardo Denkliği Teoremi ile de uyuşmamaktadır. Barro (1974)’nun
kamu tahvillerinin net servet etkisi oluşturup oluşturmadığı yönündeki çalışması ile
tartışma alanı içinde kalan teoreme göre kamu harcamalarının finansmanında vergi
yerine borç seçeneğinin kullanılması bireylerin tüketim kararlarını
etkilememektedir. Kamunun artan harcamalarına bağlı olarak vergilere yönelmeyip
borçlanma yoluna başvurması rasyonel bireylerde gelecek dönemlerde borç anapara
ve faiz ödemeleri açısından yeni veya ilave vergiler yönünde beklenti oluşturmakta
ve bu yönüyle özel kesim gelir ve harcamaları üzerindeki olası etki nötr kalmaktadır.
Kamu harcamalarının özel tüketim üzerindeki etkilerine ilişkin tartışmanın bir
başka boyutu da genişletici mali daralma hipotezi üzerinden yapılmaktadır. Bu
yaklaşıma göre büyük bir mali daralma gelecekte kamu harcamaları ve vergilerde
kalıcı düşüşler yönünde beklenti oluşturacaktır. Bunun sonucunda da ekonomide
genişletici etkiler ortaya çıkabilecektir (Bergman ve Hutchison, 2010:72). Kamu
harcamalarındaki azalışa bağlı olarak gerçekleşen daralma sürecinin özellikle bütçe
açıkları ve borçlanmanın azalması yönünde iyimser bir yön oluşturması daha düşük
vergilerle genişletici etkiler ortaya çıkaracaktır. Kamu tüketim harcamaları ile özel
tüketim harcamaları arasında negatif yönlü ilişkinin varlığını ortaya koyan Giavazzi
ve Pagano (1990)’ya göre mali daralma, özel sektör tarafından kamu harcamalarının
GSYİH içindeki payının sürekli azaldığı yönünde bir sinyal olarak algılanırsa
bireyler sürekli gelirlerini yukarı yönde yeniden düzenleyerek cari ve planlanmış
tüketimlerini artıracaklardır. Bu süreç, azalan kamu harcamalarına bağlı olarak
gelecek dönemlerde vergi yükünün de azalabileceği yönündeki beklentilerin ortaya
çıkardığı gelir artışına dayandırılmaktadır. Daraltıcı maliye politikasının bu
kanallarla özel tüketimi teşvik edeceği yönündeki benzer nitelikli sonuçlar
McDermott ve Westcott (1996), Zaghini (2001), Afonso (2006) çalışmalarında da
öne çıkmaktadır.
Kamu harcamalarının özel tüketimi dışladığını ve aralarında ikame derecesini
öne süren Bailey (1971)’in çalışması genellikle öncü olarak gösterilmektedir. Barro
(1981) ise bu düşünceyi, kamu mal ve hizmet satın alımlarını tüketim fayda
fonksiyonuna doğrusal olarak ekleyerek açıklamıştır. Buna göre kamu
Maliye Dergisi  Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012
121
Türkiye’de Kamu Harcamaları ve Özel Tüketim İlişkisi
harcamalarında ortaya çıkan artışlar tüketim harcamalarını azaltmaktadır. A.B.D.
ekonomisi için Kormendi (1983), maliye politikasının özel sektör davranışları,
Aschauer (1985) ise özel tüketim ve toplam talep üzerindeki etkilerinin ikame
boyutlu olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Dahmardeh vd. (2011), gelişmekte olan on
üç Asya ülkesi için yaptıkları çalışmada, 1990-2006 dönemi yıllık verileriyle iki
model üzerinden analiz yapmış ve kamu harcamaları ile özel tüketim harcamaları
arasında dışlama etkisinin varlığını ortaya koyan sonuçlara ulaşmışlardır. Kwan
(2006), 1960-2002 dönemini kapsayan verilerle dokuz Doğu Asya ülkesi açısından
yaptığı çalışmada, kamu harcamaları ve özel tüketim arasında Endonezya ve
Singapur dışında, Malezya ve Tayland’da güçlü olmak üzere farklı derecelerde
ikame ilişkisinin geçerli olduğu yönünde sonuçlara ulaşmıştır. Garcia ve Ramajo
(2005), 1955-2000 dönemine ait İspanya için yaptıkları araştırmada, kamu ve özel
tüketim arasında ikame derecesine bağlı olarak önemli düzeyde dışlama etkisinin
varlığı yönünde bulgulara ulaşmışlardır. Benzer biçimde, İngiltere için Ahmed
(1986), 24 OECD ülkesi açısından Ho (2001) ve Tayvan verileri ile Chiu (2001),
kamu harcamaları ile özel tüketim arasında ikame derecesinin varlığını doğrulayan
bulgular elde etmişlerdir. Düzgün ve Bilgili (2008), Orta Asya ülkeleri üzerinde
yaptıkları panel veri analizinde kamu tüketimi ile özel tüketim arasında ters yönde
anlamlı ilişkiler bulmuş ve dışlama etkisinin varlığını ortaya koymuşlardır.
Berument ve Doğan (2004), 1987-2001 dönemi üçer aylık verilerle Türkiye
açısından yaptıkları analizde genişletici kamu harcama şokları karşısında özel
tüketim ve yatırımın azaldığı yönünde sonuçlara ulaşmışlardır. Türkiye’de kamu
harcamaları ile özel tüketim arasında ikame ilişkisinin geçerli olduğunu gösteren bu
çalışmanın bulgularıyla örtüşen bir başka çalışma ise Düzgün (2007) tarafından
yapılmıştır. 1988-2005 dönemi üçer aylık verilerle analiz yapan yazar, kamunun
tüketim ve transfer harcaması ile özel tüketim arasında ikame, kamu yatırım
harcaması ile özel tüketim arasında ise tamamlayıcılık ilişkisi olduğu yönünde
bulgulara ulaşmıştır.
Bazı çalışmalar ise maliye politikası aracı olarak kamu harcamalarının tüketim
üzerinde oluşturduğu etkileri konjonktür evresine bağlı olarak açıklamaktadır.
Tagkalakis (2008), 19 OECD ülkesi için 1970-2002 dönemini kapsayan analizinde,
kamu harcamaları ve vergi temelli maliye politikasının özel tüketimi teşvik edici
etkisinin ekonominin resesyon döneminde genişleme dönemine nazaran daha güçlü
olabileceğini ortaya koymuştur. Bergman ve Hutchison (2010) ise Danimarka’da
1983’den sonra uygulanan mali reformların etkilerini marjinal değişimlerin
yaşandığı normal dönem ve büyük mali daralmanın yaşandığı normal olmayan
dönem olarak ayırarak analiz etmiştir. Yapısal VAR modelinin uygulandığı
çalışmanın bulguları normal zamanlarda üretim ve tüketim üzerinde Keynesyen
nitelikli, büyük ölçekli mali daralma sürecinde ise özel tüketimi ve toplam üretimi
artırdığı yönündedir. Ergün (2005), Türkiye’de gelir artırıcı maliye politikasının
izlendiği dönemlerde özel tüketimin olumsuz, mali stres altında ve mali uyum
dönemlerinde ise olumlu etkilendiği yönünde bulgulara ulaşmıştır. Bir başka ifade
ile yazar, normal dönemlerde kamu tüketimindeki artışın özel tüketim üzerinde
Keynesyen, mali uyum dönemlerinde ise Keynesyen olmayan etkiler oluşturduğunu
ortaya koymuştur.
122
Maliye Dergisi  Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012
M. DURKAYA
2. Veri Seti
Çalışmanın verileri 1980-2010 dönemi yıllık kamu harcamaları ve özel tüketim
harcamalarından oluşmaktadır. Özel tüketim harcamaları Devlet Planlama Teşkilatı,
kamu harcamaları ise Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü
web sayfasından derlenmiştir. 1980-2005 dönemi kamu harcamaları konsolide bütçe
giderlerini, 2006-2010 dönemi kamu harcamaları ise merkezi yönetim bütçe
giderlerini kapsamaktadır. Ayrıca, her iki değişken GSYİH deflatörü (1998=100) ile
reel hale dönüştürülmüştür. Çalışmadaki tüm değişkenlerin doğal logaritmaları
alınmıştır. Değişkenlerin önündeki “L” harfi ilgili değişkenin doğal logaritmasının
alındığını, “∆” işareti ise ilgili değişkenin birinci devresel farkının alındığını
göstermektedir.
3. Yöntem
3.1. Birim Kök Testi
Çalışmada, birim kök sınaması Dickey ve Fuller (1979) tarafından geliştirilen
genişletilmiş Dickey-Fuller (ADF) testiyle gerçekleştirilmiştir. Genişletilmiş
Dickey-Fuller sınaması için aşağıdaki (1) ve (2) numaralı (sabitli ve sabitli+trendli)
modeller tahmin edilmiştir.
k
xt   0  1 xt 1   i xt i   t
(1)
i 1
k
xt   0  1 xt 1   2trend   i xt i   t
(2)
i 1
Yukarıdaki regresyon denklemlerinde xt, ele alınan seriyi; k, denkleme ilave
edilen bağımlı değişken gecikmelerini;  ile  parametreleri; trend, doğrusal
zaman trendini ve  t , hata terimini temsil etmektedir. Tahmin edilen (1) ve (2)
numaralı regresyon denklemlerinde ele alınan serinin durağan olup olmadığını
belirlemek için  1 parametresi kullanılır. Tahmin edilen denklemde  1  0 şeklinde
ifade edilen sıfır hipotezinin reddedildiği düzeyde xt serisinin durağan olduğuna
karar verilir.
3.2. Engle-Granger Ko-Entegrasyon Testi
Çalışmada kullanılan değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkilerini araştırmak
amacıyla Engle ve Granger (1987) tarafından geliştirilen çift aşamalı ko-entegrasyon
testi kullanılmıştır. Engle-Granger ko-entegrasyon testinin ilk aşaması, ko-varyans
durağan değişkenlerin bir alt seviyelerinde en küçük kareler yöntemine göre tahmin
edilerek hata terimlerinin tespit edilmesini içermektedir. İki değişken arasındaki
uzun dönem denklemi olarak da ifade edilen ilk aşama, aşağıdaki (3) ve (4) numaralı
modellerce gösterilmektedir.1 Çalışmada (3) ve (4) numaralı modellerin sağ
tarafında doğrusal zaman trendi içeren uzun dönem denklemleri de tahmin
edilmiştir.
(3)
lot t   0  1lkht  1,t
1
(3) ve (4) numaralı modellerce bağımlı ve bağımsız değişken ayrımı yapılmamasının nedeni Enders
(2004:347)’de işaret edilmiştir. Bu gerekçeye göre büyük örneklemlerde (3) ve (4) numaralı modellerce
ifade edilen uzun dönem denklemlerinin aynı bulguya ulaşması gerekir. Bu gereklilik ko-entegrasyon
analizinde Engle-Granger yönteminin kullanılıp kullanılamayacağı noktasında bir kriter oluşturmaktadır.
Maliye Dergisi  Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012
123
Türkiye’de Kamu Harcamaları ve Özel Tüketim İlişkisi
lkht   0  1lot t   2,t
(4)
İkinci aşamada, tahmin edilen (3) ve (4) numaralı denklemlerden elde edilen hata
terimleri için birim kök sınaması yapılmaktadır. Aşağıda verilen Genişletilmiş
Dickey-Fuller sınamasında (sabitsiz ve trendsiz versiyonu) eğer birim kökün varlığı
reddediliyorsa iki değişken arasında uzun dönem ilişkinin olduğu kabul
edilmektedir.
m
 i ,t   i ,t 1    i ,t  j   t , (İ=1, 2)
(5)
j 1
3.3. Hata Düzeltme Modeli
Uzun dönem ilişkisi içinde olan iki değişken arasındaki kısa dönem neden-sonuç
ilişkilerini araştırmak amacıyla hata düzeltme modelleri tahmin edilmiştir. Granger
(1988), ko-entegre olan değişkenler arasındaki nedensel ilişkiyi standart Granger
(1969) nedensellik testiyle araştırmanın sakıncalı olacağını belirtmiştir. Bu nedenle
uzun dönem ilişki içinde olan iki değişken arasındaki nedensel ilişkileri araştırmak
amacıyla aşağıdaki hata düzeltme modeli tahmin edilmiştir:
l
r
i 1
i 1
lot t     11u 1,t 1   i lot t i   i lkht i   1t
(6)
t
k
s
i 1
i 1
lkht    12u 2,t 1   i lkht i  i lot t i   2t
(7)
t
Hata düzeltme modelinde nedensel ilişkiler belirlenmesi için (6) numaralı
r
s
modelde   i  0 ve  11  0 , (7) numaralı modelde   i  0 ve  12  0
i 1
i 1
hipotezlerin test edilmesi gerekir. Bu hipotezlerden
r

i 1
s
i
 0 ve   i  0 için F
i 1
testi ve  11  0 ve  12  0 içinse t testi uygulanır. Yukarıda ifade edilen bu iki test
(F ve t testi) kısa dönem Granger nedensellik testi ve uzun dönem Granger
nedensellik testi olarak adlandırılmaktadır. Literatürde gecikme parametrelerinin
r
s
i 1
i 1
testi (   i  0 ve   i  0 ) kısa dönem nedensel etkinin, hata düzeltme
terimlerinin testi (  11  0 ve  12  0 ) ise uzun dönem nedensel etkinin göstergesi
olarak yorumlanmaktadır (Khan, 2004:10).
4. Bulgular
Kısa ve uzun dönem ilişkileri incelemeden önce değişkenlerin birim kök taşıyıp
taşımadıklarının belirlenmesi gerekir. Çalışmada, birim kök testi Dickey ve Fuller
(1979) tarafından geliştirilen genişletilmiş Dickey-Fuller (ADF) testiyle
gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular Tablo 1’de sunulmuştur. Tablo sonuçları
incelendiğinde hem kamu harcamalarının hem de özel tüketim harcamalarının
seviyesinde birim kök taşıdıkları görülmektedir. Değişkenlerin birinci devresel
farklarını ifade eden büyüme oranlarında ise iki değişkenin de birim kök taşımadığı
124
Maliye Dergisi  Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012
M. DURKAYA
diğer bir ifadeyle durağan oldukları tespit edilmiştir. Bu sonuçlar sabitli ADF
sonuçlarının yanında trendli ve sabitli ADF sonuçlarınca da doğrulanmaktadır.
Tablo 1: ADF Birim Kök Testi Sonuçları
Değişkenler
Seviyesinde (ADF-t)
Sabitli
Trendli
Birinci Farkında (ADF-t)
Sabitli
Trendli
-0.217 [0]
-2.282 [0]
-5.906 [0]
-5.792 [0]
(-2.621)
(-3.218)
(-2.622)
(-3.218)
-0.178 [0]
-3.111 [0]
-5.632 [0]
-5.529 [0]
LOT
(-2.621)
(-3.218)
(-2.622)
(-3.221)
Not: Tabloda köşeli parantez içindeki veriler Schwarz bilgi kriteri vasıtasıyla belirlenen
gecikme uzunluklarını, normal parantez içi değerleri ise %10 anlamlılık seviyesindeki
MacKinnon (1996) tablo kritik değerlerini göstermektedir.
LKH
Yukarıdaki birim kök sonuçları değişkenler arası uzun dönem ilişkilerin tespit
edilebilmesi için gerekli koşulların mevcut olduğunu göstermektedir.
Ko-entegrasyon testi, Engle ve Granger (1987) tarafından geliştirilen çift aşamalı
ko-entegrasyon testi vasıtasıyla yapılmıştır. Testin ilk aşamasında testin tutarlı
sonuçlar vermesi açısından özel tüketimin yanında kamu harcamaları da bağımlı
değişken olarak kullanılmıştır. Birinci aşamada elde edilen tahminlerden elde edilen
hata terimlerine ait durağanlık test sonuçları Tablo 2’de sunulmuştur.
Tablo 2: EngleGranger Ko-entegrasyon Testi Sonuçları
Bağımlı Değişken
m
Sabitsiz ve Trendsiz ADF-t
0
-2.020 (-1.610)
LOT
0
-1.981 (-1.610)
LKH
Not: Tabloda m, gecikme uzunluğunu; parantez içi değerleri ise %10 anlamlılık seviyesindeki
MacKinnon (1996) tablo kritik değerlerini göstermektedir.
Tablodan elde edilen bulgular bağımlı değişkene bağlı olmaksızın birim
kökün reddedildiği yönündedir. Dolayısıyla özel tüketim harcaması ile kamu
harcaması arasında uzun dönem ilişkinin (ko-entegre ilişkisinin) varlığı
belirlenmiştir. İki değişken arasındaki ko-entegre ilişkisinin varlığı Engle ve
Granger testinin ilk aşamasında tahmin edilen denklemin uzun dönem denklemi
olarak kullanılabileceğini ifade etmektedir. Literatürdeki yaklaşıma uygun olarak
özel tüketimin bağımlı değişken olduğu uzun dönem denkleminden elde edilen
sonuçlar kamu harcamalarındaki %1’lik artışın özel tüketim harcamalarını %0,52
birim arttırdığını ve bu katsayının 0,01 istatistiksel anlamlılık seviyesine göre
anlamlı olduğunu göstermektedir.
Değişkenler arasında ko-entegre ilişkisinin varlığı tespit edildikten sonra
neden sonuç ilişkileri hata düzeltme modeli vasıtasıyla tespit edilmiştir. Tablo 3’de
verilen bu sonuçlar iki yönlü nedensel ilişkinin varlığını ortaya koymuştur. Kamu
harcamalarının açıklayıcı değişken olarak kullanıldığı modelde F-testi vasıtasıyla
kamu harcamalarından özel tüketim harcamalarına doğru kısa dönemli nedensel
ilişki tespit edilmiştir. Özel tüketim harcamalarının açıklayıcı değişken olarak yer
aldığı modelde ise hata düzeltme katsayısı vasıtasıyla özel tüketim harcamalarından
kamu harcamalarına doğru uzun dönemli nedensel ilişki tespit edilmiştir.
Maliye Dergisi  Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012
125
Türkiye’de Kamu Harcamaları ve Özel Tüketim İlişkisi
Tablo 3: Hata Düzeltme Modeli Sonuçları
Nedenselliğin Yönü
m
F-testi
HDK
Karar
2
2.078
-0.202***
Evet
∆LOT→∆LKH
**
2
3.457
-0.130
Evet
∆LKH→∆LOT
Not: Tabloda verilen m, açıklayıcı değişken için tespit edilen optimal gecikme uzunluğunu;
**,*** simgeleri ilgili istatistiğin sırasıyla %5 ve %10 anlamlılık seviyesinde istatistiksel
olarak anlamlı olduğunu; → nedensel ilişkinin yönünü; F-testi açıklayıcı değişken gecikme
veya gecikmelerinin bir bütün olarak sıfır olduğunu ifade eden boş hipotez için elde edilen F
istatistiğini ve HDK hata düzeltme terimine ait t- istatistiğini göstermektedir.
Sonuç ve Değerlendirme
1980-2010 dönemi yıllık verileriyle analiz yapılan bu çalışmada, kamu
harcamaları ile özel tüketim harcamaları arasındaki ilişkiler araştırılmıştır.
Çalışmanın bulguları, kamu harcamaları ile özel tüketim harcamaları arasında pozitif
yönlü ilişkinin varlığı yönündedir. Buna göre kamu harcamalarındaki artış, özel
tüketim harcamalarını artırmaktadır. Bu durum, Türkiye’de dışlama etkisini içeren
ikame ilişkisinin değil tamamlayıcılık ilişkisinin geçerli olduğunu ortaya
koymaktadır. Ayrıca, sonuçlar Türkiye için genişletici mali daralma hipotezinin
geçersizliğine de işaret etmektedir. Bu bağlamda kamu harcamaları, özellikle
durgunluk dönemlerinde ekonomik büyüme ve istihdam artışı sağlama gibi temel
makroekonomik hedefler açısından önemli bir politika değişkeni olarak
kullanılabilir.
Çalışmanın neden-sonuç ilişkilerini yansıtan bulgularına göre ise kamu
harcamaları ile özel tüketim harcamaları arasında çift yönlü nedensel ilişkinin varlığı
tespit edilmiştir. Kamu harcamalarından özel tüketim harcamalarına doğru ortaya
çıkan nedensel ilişki, kamunun özel kesim ekonomik kararlarında özellikle gelir
yönünden belirleyici bir unsur olmasına dayandırılabilir. Kamu harcamalarının
GSYİH içindeki payının büyüklüğü ve kamu harcama bileşenlerinin de bu süreçte
etkili olabileceği dikkate alınmalıdır. Özel tüketim harcamalarından kamu
harcamalarına doğru ortaya çıkan nedensel ilişki ise refah olgusu ve Wagner Yasası
bağlamında açıklanabilir. Özel tüketim harcamalarındaki artış bir refah göstergesi
olarak kullanıldığında, ekonomik gelişme ile birlikte kamudan beklenen hizmet
talebi artarak kamu harcamaları uyarılabilmektedir. Wagner Yasasına göre
ekonominin gelişmesi özellikle eğitim ve sağlık gibi alanlarda kamunun kültürel ve
refah harcamalarını artırmaktadır (Afzal ve Abbas, 2010:12). Bir başka ifadeyle reel
gelir artışları uzun dönemde kamu harcamalarının milli gelir içindeki payını
yükseltmektedir (Narayan vd., 2008:297).
Türkiye’de kamu harcamaları üzerinden uygulanan maliye politikasının
Keynesyen etkiler içermesi ekonomik istikrar açısından kamunun rolünü ve
etkinliğini artırmaktadır. Özellikle durgunluk dönemlerinde mali genişleme ile
birlikte toplam talep, üretim ve istihdam artışları ortaya çıkabilecektir. Bu bağlamda
sonuçlar daralan özel sektör hacminin genişletilmesi açısından kamu kontrollü ve
destekli kriz politikalarının önemine işaret etmektedir. Kamu harcamalarının
ekonominin hangi alanlarında genişletici etkiler oluşturabileceği ise ayrı bir tercih
gerektirmektedir. Bu anlamda, üretim ve istihdam artışı sağlayan alanların öne
çıkarılması oldukça önemlidir. Bununla birlikte artan kamu harcamalarının
finansman zorlukları ile faiz oranı artışlarının ekonomiyi baskı altına alması sürecin
126
Maliye Dergisi  Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012
M. DURKAYA
olası olumsuzlukları arasında gösterilebilir. Ayrıca, kamu harcamalarının özel
tüketim üzerindeki etkileri ekonomik karar birimlerinin beklentileri ile de yakından
ilişkilidir. Özellikle artan kamu harcamalarının bütçe dengesi, faizler ve yatırımlar
üzerinden tüketim davranışlarını etkilemesi tartışmanın boyutlarını genişletmektedir.
Kaynakça
Afonso, A. (2006), “Expansionary Fiscal Consolidations in Europe New Evidence”,
European Central Bank Working Paper Series, 675.
Afzal, M. ve Abbas, Q. (2010), “Wagner’s Law in Pakistan: Another Look”, Journal
of Economics and International Finance, 2(1), 12-19.
Ahmed, S. (1986), “Temporary and Permanent Government Spending in an Open
Economy: Some Evidence for the United Kingdom”, Journal of Monetary
Economics, 17(2), 197-224.
Ambler, S., Bouakez, H. ve Cardia, E. (2008), “The Effect of Public Spending on
Consumption: Reconciling Theory and Evidence”, The Center for Interuniversity
Research in Quantitative Economics (CIREQ), Cahier 16.
Aschauer, D.A. (1985), “Fiscal Policy and Aggregate Demand”, The American
Economic Review, 75(1), 117-127.
Bailey, J.M. (1971), National Income and the Price Level: A Study in
Macroeconomic Theory, McGraw-Hill, New York.
Barro, J.R. (1974), “Are Government Bonds Net Wealth?”, The Journal of Political
Economy, 82(6), 1095-1117.
Barro, J.R. (1981), “Output Effects of Government Purchases”, Journal of Political
Economy 89(6), 1086-1121.
Bergman, M.U. ve Hutchison, M.M. (2010), “Expansionary Fiscal Contractions:
Re-evaluating the Danish Case”, International Economic Journal, 24(1), 71-93.
Berument, H. ve Doğan, B. (2004), “The Asymmetric Effects of Government
Spending Shocks: Empirical Evidence from Turkey”, Journal of Economic and
Social Research, 6(1), 33-51.
Blanchard, O. ve Perotti, R. (2002), “An Empirical Characterization of the Dynamic
Effects of Changes in Government Spending and Taxes on Output”, The
Quarterly Journal of Economics, 117(4), 1329-68.
Bocutoğlu, E. (2012), Karşılaştırmalı Makro İktisat Teoriler ve Politikalar, 5. Baskı,
Murathan Yayınevi, Trabzon.
Chiu, L.R. (2001), “The Intratemporal Substitution Between Government Spending
and Private Consumption: Empirical Evidence from Taiwan”, Asian Economic
Journal, 15(3), 313-23.
Dahmardeh, N., Pahlavani, M. ve Mahmoodi, M. (2011), “Government Spending
and Private Consumption in Selected Asian Developing Countries”,
International Research Journal of Finance and Economics, 64, 140-146.
D’Alessandro, A. (2010), “How can Government Spending Affect Private
Consumption? A Panel Cointegration Approach”, European Journal of
Economics, Finance and Administrative Sciences, 18, 40-57.
Dickey, A.D. ve Fuller, A.W. (1979), “Distribution of the Estimators for
Autoregressive Time Series with a Unit Root”, Journal of the American
Statistical Association, 74(366), 427-431.
Maliye Dergisi  Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012
127
Türkiye’de Kamu Harcamaları ve Özel Tüketim İlişkisi
Düzgün, R. (2007), “Türkiye’de Kamu Harcaması ve Özel Tüketim”, Ekev Akademi
Dergisi, 32, 321-333.
Düzgün, R. ve Bilgili, E. (2008), “Kamu Tüketim Harcaması ve Özel Tüketim: Orta
Asya Ülkeleri Üzerine Panel Veri Analizi”, Sosyoekonomi Dergisi, 2, 75-88.
Enders, W. (2004), Applied Econometric Time Series, 2nd Edition, John
Willey&Sons, USA.
Engle, R. ve Granger J.W.C. (1987), “Co-integration and Error Correction:
Representation, Estimation and Testing”, Econometrica, 55(2), 251-276.
Erdoğan, L. (2007), “Genişletici Mali Daralma Hipotezi: Türkiye Uygulaması”,
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 7(2), 117-132.
Ergün, M. (2005), Sürdürülebilir Maliye Politikası ve Maliye Politikasının
Ekonomik Aktivite Üzerine Etkileri: AB Uyum Sürecindeki Türkiye Örneği ve AB
Ülkeleri Deneyimleri, DPT Uzmanlık Tezleri, 2684, 1-134.
Fatás, A. ve Mihov, I. (2001), “The Effects of Fiscal Policy on Consumption and
Employment: Theory and Evidence”, CEPR Discussion Paper, 2760, Centre for
Economic Policy Research.
Gali, J., Salido, L.D.J. ve Valles, J. (2007), “Understanding the Effects of
Government Spending on Consumption”, Journal of the European Economic
Association, 5(1), 227-270.
Ganelli, G. ve Tervala, J. (2009), “Can Government Spending Increase Private
Consumption? The Role of Complementarity”, Economics Letters, 103, 5-7.
Garcia, A. ve Ramajo, J. (2005), “Fiscal Policy and Private Consumption Behaviour:
The Spanish Case”, Empirical Economics, 30, 115-135.
Giavazzi, F. ve Pagano, M. (1990), “Can Severe Fiscal Contractions be
Expansionary? Tales of Two Small European Countries”, NBER Working Paper
Series, 3372, National Bureau of Economic Research, Cambridge.
Granger, J.W.C. (1969), “Investigating Causal Relations by Econometric Models
and Cross-Spectral Methods”, Econometrica, 37(3), 424-438
Granger, J.W.C. (1988) “Some Recent Development in a Concept of Causality”,
Journal of Econometrics, 39, 199-211.
Hjelm, G. (2002), “Is Private Consumption Growth Higher (Lower) During Periods
of Fiscal Contractions (Expansions)?”, Journal of Macroeconomics, 24(1), 1739.
Ho, T. (2001), “The Government Spending and Private Consumption: A Panel
Cointegration Analysis”, International Review of Economics&Finance, 10(1),
95-108.
İlgün, F.M. (2010), “Genişletici Mali Daralma Hipotezinin Temelleri ve Türkiye
Ekonomisi Üzerine Bir Uygulama”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi Dergisi, 35,233-253.
Karras, G. (1994), “Government Spending and Private Consumption: Some
International Evidence”, Journal of Money, Credit, and Banking, 26(1), 9-22.
Khan, M.H. (2004), “Defence Expenditure and Macroeconomic Stabilization:
Causality Evidence from Pakistan”, State Bank of Pakistan Working Paper, 6.
Kormendi, R.C. (1983), “Government Debt, Government Spending, and Private
Sector Behavior”, The American Economic Review, 73(5), 994-1010.
128
Maliye Dergisi  Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012
M. DURKAYA
Kwan, K.Y. (2006), “The Direct Substitution Between Government and Private
Consumption in East Asia”, NBER Working Paper, 12431, National Bureau of
Economic Research, Cambridge.
Mackinnon, G.J. (1996), “Numerical Distribution Functions for Unit Root and
Cointegration Tests”, Journal of Applied Econometrics, 11(6), 601-618.
McDermott, J.C. ve Wescott, F.R. (1996), “An Empirical Analysis of Fiscal
Adjustments”, IMF Staff Papers, 43(4), 725-53.
Narayan, K.P., Nielsen, I. ve Smyth, R. (2008), “Panel Data, Cointegration,
Causality and Wagner's Law: Empirical Evidence from Chinese Provinces”,
China Economic Review, 19, 297-307.
Nickel, C. ve Vansteenkiste, I. (2008), “Fiscal Policies, the Current Account and
Ricardian Equivalence”, European Central Bank Working Paper Series, 935,
Germany.
Nieh, C.C. ve Ho, T. (2006), “Does the Expansionary Government Spending Crowd
out the Private Consumption? Cointegration Analysis in Panel Data”, The
Quarterly Review of Economics and Finance, 46, 133-148.
Okubo, M. (2003), “Intratemporal Substitution Between Private and Government
Consumption: The Case of Japan”, Economics Letters, 79(1), 75-81.
Perotti, R. (1999), “Fiscal Policy in Good Times and Bad”, Quarterly Journal of
Economics, 114(4), 1399-1436.
Schclarek, A. (2007), “Fiscal Policy and Private Consumption in Industrial and
Developing Countries”, Journal of Macroeconomics, 29(4), 912-39.
Tagkalakis, A. (2008), “The Effects of Fiscal Policy on Consumption in Recessions
and Expansions”, Journal of Public Economics, 92, 1486-1508.
Ulusoy, A. (2007), Maliye Politikası, 5. Baskı, Eflatun Matbaası, Trabzon.
Wang, L. ve Gao, W. (2011), “Nonlinear Effects of Fiscal Policy on Private
Consumption: Evidence from China”, China&World Economy, 19(2), 60-76.
Zaghini, A. (2001), “Fiscal Adjustments and Economic Performing: A Comparative
Study”, Applied Economics, 33, 613-24.
Maliye Dergisi  Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012
129
Download