travma ve derin ven trombozu 2

advertisement
Doç. Dr. Onur POLAT
Tedavi
• DVT tanısı konduktan sonra doğal gidişine
bırakılırsa, ölümcül komplikasyonu olan PE
ve uzun dönemde sakatlık oranı son derece
yüksek olan posttromboflebitik sendrom ve
Pulmoner HT gibi komplikasyonları nedeni ile
hemen tedaviye başlanmalıdır.
Tedavi
• Tedavi hedefleri;
– AC embolisinin önlenmesi
– Trombozun ilerlemesinin durdurulması
– Tromboze olan damarların reperfüzyonu ve
rekanalizasyonu
– Posttromboflebitik sendromun ve trombüs
nükslerinin önlenmesi
– Pulmoner HT engellenmesi
Tedavi
• VTE tedavi seçeneklerini üçe ayırabiliriz
– Antikoagülan tedavi : Klasik heparin, DMAH,
oral antikoagülan
– Trombolitik tedavi : streptokinaz, plazminojen
aktivatörleri, proürokinaz
– Pulmoner emboliyi önleyici vena cava filtreleri
Antikoagülan Tedavi
• VTE tedavisinin ilk basamağı olan antikoagülasyona
olabildiğince çabuk başlanmalıdır.
• İlk 24 saatte istenilen antikoagülasyonun
sağlanamadığı vakalarda sağlananlara göre 15 kat
daha yüksek nüks emboli olabileceği unutulmamalıdır.
• DMAH’ler antitrombotik aktiviteleri daha çok antifaktör
Xa ile sınırlı olup trombin üzerine etkisi son derece
kısıtlıdır.
• DMAH’lerin heparine göre kanama açısından daha
düzenli bir ilaç olmasını sağlayan bu özelliğidir.
• DMAH
endotele
ya
da
plazma
proteinlerine
bağlanmadığı için kan dozu, verilen dozla paralel
olup biyoyararlanımın da daha iyi olmasını sağlar.
• DMAH’ler
en
az
heparin
kadar
hatta
bazı
çalışmalarda daha etkili bulunmuş ve kanama ile
uzun dönem ölüm ve sakatlık oranları açısından
üstünlükleri gösterilmiştir.
• DMAH de osteoporoz ve heparinle indüklenen
trombositopeni gibi komplikasyonlar daha azdır.
• DVT’nin son yıllardaki tedavisinde tanı konduğunda
PE yoksa, hastada yandaş hastalık ve kanama
açısından riskli bir durum yoksa günde tek doz
DMAH ile evde tedavi edilmesi önerilmektedir.
• Tedavinin
etkili
olması
ve
özellikle
nükslerin
önlenmesi için tedavinin en az üç ay olması
gerekmektedir.
• Tedavinin heparinden sonraki aşaması, oral antikoagülanlarla
sürdürülmelidir.
• Oral
antikoagülanların
istenen
anti
trombotik
aktiviteyi
sağlaması için yaklaşık bir hafta süre gerektiğinden, tanı
konduğu anda DMAH ile oral antikoagülan da başlanmalı ve
bir haftanın sonunda hastada kanama zamanları ölçülmelidir.
• INR’si 2-3 arası olduğunda heparin tedavisi kesilerek yalnızca
oral antikoagülanla tedaviye devam edilir.
• Genelde üç aylık tedavi DVT için yeterlidir.
Trombolitik Tedavi
• Venöz trombektomilerin medikal tipidir.
• Trombozun içine bir katater koyularak eritilmesi ile
yapılan tedavidir.
• En büyük avantajı erken yapıldığında trombüs
temizleneceğinden ileriye dönük posttromboflebitik
sendrom komplikasyonunun daha az olmasıdır.
• Kanama
komplikasyonunun
hatta
ölümcül
kanamaların olması nedeni ile rutine girmemiş bir
tedavi yöntemidir.
Filtreler
• DVT ve PE tedavisinde vena cava filtrelerinin de
yeri vardır.
• Endikasyonları:
– Antikoagülsyon için kontrendikasyon varsa
– Antikoagülasyon nedeni ile komplikasyon gelişmişse
– Antikoagülasyona rağmen tekrarlayan PE
– DVT/PE nedeni ile proflakside
– Pulmoner embolektomi sonrası
DİKKAT
• Yeterli antikoagülasyon sağlanıp
kompresyon çorabı giydirildikten sonra
hasta mobilize edilebilir, mutlak yatak
istirahati önerilmez.
Travma
• Travma
sonrası
koagülasyon
aktivitesi
ve
fibrinoliz
dengeleri değişmektedir.
• Yüksek riskli VTE gruplarına; uzun süre yatak istirahatinde
kalmış, pelvis ve alt ekstremite kırıkları olanları, spinalkord
yaralanmaları, major venöz yaralanmalar, santral venöz
kateter ve fazla kan transfüzyonları yapılanları ilave
etmiştir.
• Birden fazla fizyopatolojik faktör ortaya çıktığı için
politravmatize
hastalarda
uygulanmakta
olan
proflaksinin yetersizliği doğal kabul edilmektedir.
rutin
Travmada DVT Risk Faktörleri
• Ekstremite kırıkları, uzun yatak istirahatleri, ilerlemiş
yaş
• Ayrıca
ven
yaralanması
olmayan
penetran
yaralanmalarda künt yaralanmalara nazaran daha
az tromboemboli riski vardır
• Travmada
VTE
riski
%20
altında
olan
tüm
politravma olgularının %8 ini oluşturmaktadır. Bu
nedenle politravmatize hastaların tümü yüksek riskli
olarak kabul edilmelidir.
Travmada DVT Patogenezi
• DVT’nin
travmasız
ekstremitede
sıklıkla
de
görülmesi; travma sonrası meydana gelen sistemik
değişikliklerden ortaya çıktığını düşündürmüştür.
• Travma
sonrası
meydana
gelen
hiperkoagülabilitenin, trombin yapımının artışı ve
fibrinolizin
baskılanmasına
bağlı
olduğunu
göstermiştir.
• Bu
edinsel
hiperkoagülabilite
durumu
oluşumunda önemli rol oynamaktadır.
DVT
Travmada DVT Komplikasyonları
• Travma hastalarının %4-22 sinde PE tespit
edilmiştir
ve
ölümlerin
%5’inden
sorumlu
tutulmuştur.
• Embolilerin çoğu yedi günden sonra ortaya
çıkmaktadır.
• Posttromboflebitik sendrom daha çok rastlanan ve
morbiditesi
daha
yüksek
olan
ikinci
bir
komplikasyondur. (Ağrı, ödem hiperpigmentasyon
ve ülserasyon)
Travmada Profilaktik Filtre Kullanımı
• Aktif kanama
• Spinal ord hasarına bağlı quadropleji ya
da parapleji
Tedavi
• Travma hastalarında VTE antikoagülanlarla tedavi edildiğinde,
diğer hasta gruplarına göre daha yüksek oranla kanama
komplikasyonu oluşur
• Posttromboflebitik sendrom açısından da hastaların dörtte
birinde venöz kapak yetersizliği oluşmasına rağmen geç
sonuçları hakkında kesin bilgiler yoktur.
• Travma hastalarında kanama riski yüksek olmasına rağmen
immobilizasyon,
hiperkoagülabilite,
venöz
travma
gibi
nedenlerle tromboemboli riski çok yükseleceği için proflaksi ve
tadavi planlaması elektif ameliyat sonrası hasta grubuna
benzemez.
Tedavi
• Ameliyat sonrası hastalarda, VTE tedavisi esnasında
meydana gelecek kanama riski, meydana gelecek PE
riskinden daha düşük olması nedeni ile tedavi tavsiye
edilmektedir.
• Yüksek riskli travma grubunda rutin olarak yapılan
Dopplerle,
yakalanmış
asemptomatik
baldır
trombozlarında, nükslerde, popliteal vene uzayıp, PE
sebep
olan
ve
posttromboflebitik
sendrom
gibi
komplikasyonların düşünüldüğü travma hasta grubunda
da tedavi gerekmektedir.
İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM
Download