03 Mayıs 2013 — Sayı 16 Gemeinschaft. Community. Communauté. İslam Toplumu Millî Görüş » www.igmg.org Camilerimiz Aile Gençlik Hacı Bayram Veli Camii Dua ve ibadet etmenin psikolojik faydaları Amsterdam’da toplandı Duisburg-Hochfeld s. 14 Ruhun gıdası: Dua GT Bölge Başkanları s. 17 Irkçılığın Panzehiri: Kardeşlik bilinci s. 19 s. 12 BBT: “Sorumluluk bilinciyle çalışıyoruz.” IGMG Bölge Başkanları Toplantısı (BBT)’nda bütün birimler tarafından yürütülen hizmet faaliyetleri değerlendirildi. Eğitimden irşada, gençlikten teşkilatlanmaya kadar birçok farklı alanda sayısız hizmete imza atan teşkilat birimleri, bu geniş değerlendirme toplantısıyla hizmetlerin etüdünü yapma imkânına da kavuştu. İslam Toplumu Millî Görüş’ün Kerpen’deki Genel Merkez binasında yapılan Bölge Başkanları Toplantısı (BBT)’nda, teşkilat birimleri tarafından son iki ayda gerçekleştirilen faaliyetler değerlendirilirken, 19 Mayıs 2013 tarihinde Belçika’da düzenlenecek Kardeşlik ve Dayanışma Günü ve bu gün ile ilgili yapılan hazırlık çalışmaları ele alındı. Başta ramazan ayı olmak üzere yaz aylarında çalışma takvimine alınan hizmet ve faaliyetler ile ilgili tüm birimlerce bilgilendirmelerde bulunulan toplantı, Kur’ân-ı Kerîm tilaveti ve yoklama ile başladı. Yoklama sonrasında Genel Başkan Kemal Ergün, genel bir bilgilendirmede bulundu. Teşkilat hizmetlerinin hem bugün, hem de gelecek için yüksek bir sorumluluk duygusuyla ifa edilmesini isteyen Ergün, bu hizmetlerin teşkilatımızın temel ilkeleri çerçevesinde, büyük bir titizlikle yerine getirilmesi gerektiğine vurgu yaptıktan sonra, “Çalışmalarımız ve yaptıklarımızdan dolayı teşkilatın hizmetlerinde olumsuz bir intiba oluşmasına sebep olacak davranışlardan kaçınmak hepimizin görevidir. Bu teşkilatta, genel başkanından bölge başkanına, üyesinden cemaatine hepimiz, sorumluluk bilinciyle çalışıyoruz.” uyarısını yaptı. Ergün şöyle devam etti: “İçeriği ne olursa olsun, konuğu, misafiri, konuşmacısı kim olursa olsun, Genel Merkez’in, bölgemizin veya cemiyetimizin organize etmediği hiç bir toplantı bizim değildir; bunların hiçbirinin sorumluluğunu üstlenemeyiz. Başkasının yaptığı faaliyetlerin değil, kendi faaliyetlerimizin sorumluluğunu yükleneceğiz.” 19 Mayıs’ta düzenlenecek Kardeşlik ve Dayanışma Günü’nün yılın en önemli buluşma günü olduğunu söyleyerek herkesi bu güne davet eden Ergün, “Kardeşliğimizin daha fazla pekişmesi, kucaklaşmak, buluşmak için oradayız. Bu günümüze yoğun bir katılım bekliyoruz.” dedi. IGMG’nin hizmet çalışmalarının gelişerek devam ettiğini bildiren Ergün, hâlen yürütülmekte olan hizmet projelerine yenilerini ekleyeceklerini, eğitim merkezlerinin, okulların ve öğrenci yurtlarının açılışına önem vereceklerini söyledi. s. 05 Belçika’da buluşalım: Kardeşlik ve Dayanışma Günü yaklaşıyor İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Teşkilatlanma Başkanlığı tarafından organize edilen ve 19 Mayıs’ta gerçekleştirilen olan Kardeşlik ve Dayanışma Günü’nün hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor. Avrupa, Kanada ve Avustralya’dan IGMG Teşkilatlarının katılacağı program, Belçika’nın Hasselt şehrinde düzenlenecek. Geniş çaplı organizasyonların düzenlendiği programa 15 binden fazla kişinin katılımı bekleniyor. Misafir konuşmacılar, çocuklar için düzenlenen programlar ve konserler ile tüm Müslümanların beraberlik ve dayanışma duygusunu pekiştirmeyi amaçlayan Kardeşlik ve Dayanışma Günü için beş ay öncesinden yoğun hazırlıklara başlandı. s. 06 4 Mayıs 20 Nisan AjandaNotları Notları Ajanda Freiburg – Namazla Diriliş Programı Katılımcılar: AbdulHollanda – Kutlu Doğum ve Hafızlık İcazet Programı lah Yıldız, Ahmet Bulut, Ömer Karaoğlu, Hatice Şahin Yer: Katılımcılar: Kemal Ergün, Oktay Dalmaz, Prof. Dr. Neue Tonhalle, 7, 78050 Villingen Saat: 15:30 Mehmet EminBertholdstr. Maşalı Yer: Party Salon Osdorp. Jan Ruhr A – I.R.A.B. e.V., Münster Gezisi Yer: Saat: Münster HBF, Rebelstraat 21, 1069 CA, Amsterdam 19:00Saat: 24:00.10:30 (İrtibat için: 06 43 54 06 92) 5 Mayıs Köln – Aileler Günü ve Konferans Katılımcılar: İlahiyatçı Neckar Yazar Ahmet Yer:Namazı Merheimer Str. 229, Rhein Saar –Bulut Sabah Programı, Yer: 50733 İslam Köln-Nippes Saat: 15:00 6, 67059 LudwigsAlem-i Camii, Krummlachstr. hafen Saat: 05:00 Hessen Kelsterbach, Sevgi ve Dayanışma Günü Katılımcılar: Oğuz Üçüncü,Rahmet Uğur IşılakHz. Yer:Muhammed Can-Su Düğün Salonu, Berlin – Alemlere (s.a.v.) ve Düsseldorferstr. 65670 Eschborn Süd Saat: Maide-i Kur’an40,Programı Katılımcılar: M. 14:30 Emin Yıl- 21 Nisan dırım, Serdar Tuncer, Ömer Karaoğlu, İsmail Coşar, Ekrem Nalbant Yer: Tempodrom, Möckernstr. 10, 10963 Berlin Saat: 14:00 Hessen – Üniversiteliler Birimi, Viyana ve Budapeşte’ye Ruhr gezisi, A – Alemlere Hz. Muhammed (s.a.v.) kültür Bilgi için:Rahmet students@igmg-hessen.de Katılımcılar: Kemal Ergün, Ömer Döngeloğlu 9-12 Mayıs Güney Bavyera – İngolstadt, Aileler Günü Yer: Haus der Yer: Cici Saray Gewerbestr. 12, 58791 Werdohl Vereine, Rückertstr. 7, 85055 Ingolstadt Saat: 10:00 – 20:00 Saat: 14:00 Württemberg – Aalen Fatih Şubesi, Aileler Günü, Katılımcılar: Sedat Uçan, Kemal Ergün, Yer: Ulmer Straße 104, 73431 Aalen Saat: 10:00 Arlberg – 8. Kitap Fuarı. Yer: Messehalle 8a-10, 22 Nisan - 01 Mayıs 6854 Dornbirn 10-12 Mayıs 23 Nisan Hannover – Aileler Günü Katılımcılar: Hatice Şahin, Prof. Köln – Tefsir Dersleri Katılımcı: Celil Yalınkılıç. Dr. Nihat Hatipoğlu, Ahmet Bulut, Ekrem Kömürcü, Yer: Bilal Merheimer Str. 229, Köln-Nippes. Saat: Göregen, Feyzullah Birışık,50733 alemshow Yer: Weidendamm 18:00-19:00. (kayıt için: igmgkoeln.info@gmail.com) 9, 30167 Hannover Saat: 10:00 Kuzey Ruhr – Alemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Maide-i Kur’an Programı Hessen – Griesheim, AlemlereM.Rahmet Hz. Muhammed Katılımcılar: Kemal Ergün, Ali Toptaş, Ömer Ka(s.a.v.) Programı Katılımcılar: Kemal Ergün, Hasan raoğlu, Bekir Develi, Muhammed Turhan, A.Sadıgi, Ebul Bilal Kaçmaz, İsmail Tüzen Yer: Saalbaujeder – Erlenbach, Kâsımî, Muhammed Buhayri, Ekrem Nalbant Yer: Stadthalle Bielefeld, Willy-Brandt-Platz 1, 33602 Im Sauern 10, 60437 Frankfurt am Main Saat: 19:00 Bielefeld / Saat: 12:30 11 Mayıs camia | 03 Mayıs 2013 Değerli Kardeşlerim İçindekiler Gündemden Köln Bölgesi Aileler Günü’nde buluştu – s. 11 Alpes KT seminerde buluştu – s. 11 Almanya ırkçılık sebebiyle kıskaç altında – s. 04 Bergkamen İslam Kız Koleji’nde Açık Kapı Günü – s. 11 KRV’de Müslüman mezarlığı düzenlemesi – s. 04 Ruhr A’dan yarışmaların en güzeli – s. 11 Paskalya tatili nedeniyle pek çok bölgemizde IGMG Hac Umre Birimimizin organize ettiği umre programına katılmanın heyecanı hakimdi. Çoğunluğu gençlerden oluşan umrecilerimizin hemen hemen hepsi, ülkelerine geri döndüler. Kutsal topraklara tekrar gidebilme dualarıyla dönen umrecilerimizin hepsinin umrelerinin mebrur ve makbul olmasını diliyor, “Mayıs Umresi” nde yine çok sayıda gencimizi umreciler arasında görebilmeyi ümit ediyorum. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’ tanıtmanın güzel bir fırsatı olan Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri bölge ve şube teşkilatlarımızda, salon programları ve çeşitli faaliyetlerle nisan ayı sonuna kadar devam etti. Bölgelerimizin çoğu Resûlullah’ın dünyaya teşriflerini kutlayarak, mesajını duyurmaya gayret ederken, kimi bölgelerimiz bu vesile ile Maide-i Kur’an programları organize ederek, Kur’an ve peygamber aşıklarını bir araya getirdiler. Çabalarından dolayı hepsini kutluyorum. Öte yandan Avrupa’da yine bizleri yakından ilgilendiren gelişmeler yaşandı. Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç, 8 bin Müslümanın öldürüldüğü Srebrenitsa katliamı için özür diledi. Milliyetçiliğiyle bilinen ve daha önce bu tür açıklamalara destek vermeyen Nikoliç’in yaklaşımını olumlu buluyor, bir daha böyle korkunç katliamların olmamasını diliyorum. Almanya ise BM’de ırkçılık konusu ile gündeme geldi. BM Irkçılıkla Mücadele Komisyonu, Sarrazin’in ırkçılığını tescilllerken, Almanya’yı bu konuda hukuki sorumluluklarını yerine getirmediği için eleştirerek ülkeden açıklama beklediğini duyurdu. BM İnsan Hakları Komisyonundaki oturumda ise Alman hükümeti, aşırı sağcı NSU’nun gerçekleştirdiği cinayetlere yönelik soruşturmalarda hata yapıldığını ifade etti. Irkçılık konusunun BM nezdine taşınmasını önemli bir gelişme olarak değerlendiriyor, Almanya’nın ırkçılıkla önemli bir imtihanı olarak gördüğüm NSU davasının en açık ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesini temenni ediyorum. Almanya Kuzey Ren Westfalya Eyaleti Hükümetinin, İslami kuruluşlara Müslüman mezarlığı kurup, işletme hakkı tanıyan yasa değişikliği kararını basından öğrendik. Müslümanlarla ilgili bu gibi hususların diğer dinî cemaatlerle olan iletişimdeki gibi İslami cemaatlerle önceden müzakere edilmemesini eyalet hükümetinin ciddi bir eksikliği olarak görüyorum. Son olarak Kardeşlik ve Dayanışma Günü’ne davetimizi yinelemek istiyorum. 19 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan programda, kardeşlik ve dayanışmanın en güzel örneğini sergilemek üzere Belçika’da toplanacak binlerce kardeşimiz arasında sizleri görmekten mutluluk duyacağız. Cemiyetlerimiz programa ulaşım konusunda hazırlık yapmaktalar, kalkacak otobüslere kaydınızı yaptırmanızı da hatırlatırım. Arakan’da katliamlara rağmen yaptırımlar durduruluyor – s. 04 Danimarka’dan kadınları koruyacak düzenleme – s. 04 Hayatın İçinden Irkçılığın Panzehiri: Kardeşlik bilinci – s. 12 Srebrenitsa katliamı için gecikmiş özür – s. 04 Irkçılık belası – s. 12 Genel Merkezimizden BBT toplantısı – s. 05 Wesel’de Aile Eğitimcileri Kursu – s. 05 Fıkıh Köşesi/ Âdâb-ı Muâseret – s. 12 Camilerimiz Duisburg-Hochfeld Hacı Bayram Veli Camii – s. 14 Kardeşlik ve Dayanışma Günü’ne bekliyoruz – s. 06 Eğitim Başkanlığı engelliler için harekete geçti – s. 06 Aile “Muslim Plus 6” son oturumunu düzenledi – s. 06 Ruhun gıdası: Dua– s. 17 OkulSis hayata geçirildi– s. 07 Gençlik Bölgelerimizden “... kimliğinin bilincinde bir nesil yetiştirmek” – s. 18 Mögglingen Gülistan Camii hizmete açıldı – s. 08 Viyana’da gençler için Yatılı Eğitim Semineri – s. 18 Ruhr-A başkanları YES’te buluştu – s. 08 Mimar Sinan ve Süleymaniye – s. 18 Nürnberg’te ırkçılığa karşı girişim – s. 08 Schwaz’da Arlberg KGT eğitim semineri – s. 18 Pfungstadt’ta İdareciler Toplantısı – s. 08 Hessen Kadınlar Gençlik Teşkilatı Berlin’deydi – s. 19 Kutlu doğum çoşkusu salonları doldurdu – s. 09 GT Bölge Başkanları Amsterdam’da toplandı – s. 19 Hannover Başkonsolosu’na ziyaret – s. 09 Hessen’de Arapça kursuna yoğun ilgi – s. 19 Norveç’te ilk Maide-i Kur’an Programı – s. 09 Oss’ta peygamber geleneği – s. 20 Danimarka’da yöneticiler toplandı – s. 10 İRAB’tan gençler için eğitim hamlesi– s. 20 Sivil toplum kuruluşlarından anlamlı ziyaret– s. 10 Kuzey Bavyera’da şube başkanları toplandı – s. 20 Köln’de tilavet yarışması ön elemeleri yapıldı – s. 10 Wuppertal’da gençler tarafından güller dağıtıldı – s. 20 İtalya’da Yatılı Eğitim Semineri – s. 10 Freiburg’ta eğitim kampı – s.20 Villingen Mevlana Camii 30 yaşında – s. 10 Kültür ve Sanat Alegorinin doruk noktası: Mantıku’t-tayr – s.22 Impressum | Künye Fotoğraflarla Faaliyetler – s.24 Herausgeber | Yayıncı IGMG - Islamische Gemeinschaft Millî Görüş e. V. İslam Toplumu Millî Görüş (Amtsgericht Köln, VR 17018) Abteilung für Verbandskommunikation | Kurumsal İletişim Başkanlığı Mustafa Yeneroğlu (V. i. S. d. P.) Boschstr. 61-65 • D-50171 Kerpen T +49 2237 656-0 • F +49 2237 656-555 • www.igmg.org • camia@igmg.org Bir dahaki sayıda buluşmak duasıyla... Postanschrift | Adres camia • Merheimer Str. 229 • D-50733 Köln T +49 221 942240-20 • F +49 221 942240-21 Kemal Ergün Redaktionsleiter | Yazı İşleri Müdürü İlhan Bilgü Chefredakteurin | Genel Yayın Yönetmeni İlknur Küçük Redaktion | Redaksiyon redaksiyon.camia@igmg.org T +49 221 942240-41/42/43 • F +49 221 942240-21 Ilknur Küçük, Ilhan Bilgü, Rahime Söylemez, Elif Zehra Kandemir Anzeigen | İlanlar ilanlar.camia@igmg.org • T +49 221 942240-41 • F +49 221 942240-21 Werbung | Reklam reklam.camia@igmg.org • T +49 221 942240-30 • F +49 221 942240-21 Distribution | Dağıtım dagitim.camia@igmg.org • T +49 221 942240-30 • F +49 221 942240-21 Design • Satz • Druck | Tasarım • Dizgi • Baskı 99names communication GmbH Merheimer Str. 229 • D-50733 Köln T +49 221 942240-20 • F +49 221 942240-21 Auflage | Tiraj 51.650 Erscheint alle zwei Wochen Freitags. İki haftada bir cuma günleri yayınlanır. Im Auftrag der IGMG durch 99names communication GmbH erstellt. IGMG adına, 99names communication GmbH tarafından hazırlanmıştır. 4 | Gündemden camia | 03 Mayıs 2013 Almanya ırkçılık sebebiyle kıskaç altında Almanya’da uzun zamandır gündemi meşgul eden ırkçılık, Sarrazin’in Müslümanlara hakaret içeren kitabının yayınlanmasıyla tekrar alevlenmişken, ülke, NSU (Nasyonal Sosyalist Yeraltı) terör örgütü tarafından işlenen cinayetler konusunda da uluslararası kamuoyu karşısında zor duruma düştü. Müslümanlara hakaret eden ifadeleri barındıran “Almanya kendini yok ediyor” kitabının yazarı Thilo Sarrazin’in ırkçılık yaptığı Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tescillendi. Sarrazin’in ırkçı hakaretleri karşısında BM Irkçılıkla Mücadele Komisyonu’na sivil toplum kuruluşları ve Müslümanlar bireysel olarak şikayette bulunmuştu. Şikayetleri ve kamuoyundaki tepkileri değerlendiren komisyon, Sarrazin’in ifadeleri karşısında Almanya’nın herhangi bir yaptırım uygulamaması konusunda ülkeden açıklama bekliyor. Bunun yanında BM İnsan Hakları Konseyi toplantısına katılan Almanya, Neonazi cinayetleri ve ardından gelen soruşturma sırasında güvenlik birimlerinin yaptığı hatalar için özür diledi. Komisyon toplantısında konuşma yapan Federal Hükümetin İnsan Hakları Sorumlusu Markus Löning, Neonazi cinayetleri için “Almanya’da gerçekleşen en kötü insan hakları ihlali” ifadesini kullan- dı. Daha önce Almanya Şansölyesi Angela Merkel ve Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un da kamuoyu önünde özür dilediğini hatırlatan Löning, bu özrü komisyon toplantısında tekrarladı. Toplantıda Almanya’da insan hakları başlıklı bir rapor da sunan Löning, kendisine yöneltilen, “Ülkedeki yapısal ırkçılık, nefret suçlarının farkına varılmamasının nedeni olabilir mi?” sorusuna ise “siyaseten doğru” bir cevap verdi. Almanya’da Müslüman kadınlara yönelik bir başörtü yasağı uygulanmadığını ve tüm dinlere karşı eşitlik ilkesinin uygulanması sebebiyle din özgürlüğünün hüküm sürdüğünü belirten Löning’in bu sözleri ise gerçeği yansıtmıyor. Ülkede Müslüman öğretmenlere uygulanan başörtüsü yasağı ve Müslümanların dinî cemaat olarak tanınmaması gibi sorunlar, Almanya’nın din özgürlüğü konusunda uluslararası toplum nezdinde imajını zedeleyen konular arasında hâlâ yerini koruyor. Arakan’da katliamlara rağmen yaptırımlar durduruluyor Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları, Myanmar’da gerçekleştirilen reformları bir iyileşme olarak görerek silah dağıtımı hariç ülkeye karşı uygulanan tüm yaptırımları kaldırdı. Myanmar’da Müslümanların maruz kaldığı şiddet sarmalı, içinden çıkılmaz bir hâl aldı. İnsan Hakları İzleme Örgütü, ülkede Rakhine budistleri tarafından Müslümanlara uygulanan şiddeti “insanlık dışı” olarak nitelerken, AB Dışişleri Bakanları Myanmar ile ilişkilerin normalleştirilmesi ve yaptırımların kaldırılması için Lüksemburg’ta bir araya geldi. İnsan Hakları İzleme Örgütü ise Müslümanlara karşı uygulanan şiddetin azalmadan devam ettiğini bildirdi. Yaptırımların kaldırılmasının düşüncesizce olduğunu belirten örgütün, Asya sorumlusu Phil Robertson, Arakan’da geçtiğimiz yıl keşişlerin ve güvenlik güçlerinin gözü önünde Müslümanların öldürüldüğünü, etnik temizlik yapıldığını ve 125.000 insanın evlerinden kovulduğunu ifade etti. Birleşmiş Milletler tarafından dünyanın en çok eziyet gören ırkı olarak nitelendirilen Arakanlı Müslümanlara uygulanan tecrit ve vahşet sürerken ülkedeki askerî diktatörlüğün sona erişini takdir etmek için, önceden uygulamaya konulan yaptırımların AB tarafından kaldırılması uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor. İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Başkanı Kemal Ergün, AB Dışişleri Bakanlarının Rohingya Müslümanlarına karşı yürütülen insanlık suçunu görmezlikten gelerek Myan- Srebrenitsa katliamı için gecikmiş özür Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç, kendisiyle yapılan bir röportajda Bosna Savaşı esnasında en az 8.000 Müslüman Boşnak’ın öldürüldüğü Srebrenitsa katliamı sebebiyle özür diledi. Bölge ülkeleri arasındaki ilişkileri normalleştirme süreci sürerken, Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın, “Srebrenitsa’da işlenen suçtan dolayı Sırbistan’ın affedilmesini mar’a uygulanan ambargoyu resmen sona erdirmesini kınadı. “‘Ülkede demokratik gelişmeler oluyor’ diyerek Myanmar’a uygulanan ambargonun kaldırılmasını endişe ile izliyoruz.” açıklamasında bulunan Ergün, ayrıca şu ifadelerde bulundu: “Arakan’daki Müslümanlara olduğu gibi, şimdi de Meiktila başta olmak üzere ülkenin diğer bölgelerindeki Müslümanlara karşı yapılan saldırılar ve bu saldırılarda hükümet güçlerinin rolü, ülkedeki demokratik reformların bir göz boyamadan ibaret olduğunu göstermektedir. Myanmar hükümetinin Rohingyalıların vatandaşlıklarını bir türlü kabul etmemesi dahi ambargo için yeterli bir sebep iken, AB’nin, Müslümanlara karşı yapılan insanlık suçlarını görmezlikten gelmesi ülkedeki sözde demokratik gelişmeleri desteklemeyecektir. Aksine, verilen bu uluslararası destek istismar edilecektir. Nitekim bunun emareleri şimdiden görülmektedir. Dolayısıyla, ambargonun kaldırılması çok büyük bir hata olmuştur. Bu sebeple, Avrupa Birliği’nden ambargoyu kaldırmadan önce, başta Müslüman azınlık olmak üzere diğer tüm etnik azınlıkların ve muhaliflerin en temel insani haklarını garanti edecek tedbirler alınmasını sağlamasını talep ediyoruz.” diz çökerek rica ediyorum.” sözleri olumlu karşılandı. Ama yine de Nikoliç’in özür cümlesi, medyada retorik bir diz çökme olarak yorumlanıyor. “Nikoliç’in Srebrenitsa katliamı için yaptığı özür, sansasyonel bir rica olarak görülebilir. Radikal Sırp Milliyetçilerinin eski liderinin Boşnak bir televizyon kanalına Srebrenitsa’daki ‘katliam’ için, hem de ‘dizleri üzerine çökerek’ özür dilemesi dikkat çekici.” diyen Frankfurter Allgemeine gazetesi muhabiri Michael Martens, Nikoliç’in ilerleyen aylarda başka bir dinleyici kitlesi önünde bu retorik diz çöküşünü geri alabile- KRV’de Müslüman mezarlığı düzenlemesi Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde İslami kuruluşların kendi mezarlıklarını kurmaları için sunulan yasa tasarısı kabul edildi. KRV Meclis Genel Kurulu tarafından da onaylandığı takdirde yasalaşacak tasarı, Müslümanların defin işlemlerini İslami kuruluşların üstlenmesini öngörüyor. Müslüman göçmenlerin bulundukları ülkeye defnedilme isteklerinin artmasıyla birlikte Almanya’daki eyaletlerde cenaze definlerinde yeni düzenlemelere gidiliyor. Daha önce Hessen eyaletinde kefenle gömülmeye izin verilmesinin ardından Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti Sağlık Bakanlığı’nın, İslami kuruluşlara kendi mezarlıklarını kurma hakkını tanımayı öngören yasa tasarısı Düsseldorf’ta gerçekleşen hükümet oturumunda kabul edildi. İslami kuruluşlar tasarı yürürlüğe girdiğinde bulundukları belediyelerden Müslüman mezarlığı kurma talebinde bulunabilecek. Bu konuda en büyük engel ise, Müslümanların Almanya’da dinî cemaat olarak tanınmaması. IGMG Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü konu ile alakalı yaptığı açıklamada, İslami kuruluşların, “Müslüman mezarlığı kurup, işletme hakkı tanıyan yasa değişikliği kararını” basından öğrenmesini eleştirdi. Üçüncü, IGMG olarak, Müslümanlarla ilgili bu gibi hususların diğer dini cemaatlerle olan iletişimdeki gibi İslami cemaatlerle de önceden müzakere edilmemesini, eyalet hükümetinin ciddi bir eksikliği olarak gördüklerini vurguladı. Danimarka’dan kadınları koruyacak yeni düzenleme Adalet Bakanı Morten Bödskov’un meclise sunduğu teklif uyarınca, eşlerinden şiddet gören yabancı uyruklu kadınlar oturma izni alabilecekler. Aile birleşimi sebebiyle yurt dışına giden kadınların eşlerinden şiddet görerek boşanmaları, kadına şiddetin önlenmesi için gerekli tedbirlerin haricinde, beraberinde başka sorunlar da getiriyor. Bulundukları ülkede, eşleri üzerinden alınan bir oturum izni sayesinde yaşayabilen kadınlar, boşanma sonucu bu haklarını kaybederek sınır dışı ediliyorlardı. Bu nedenle kadınlar şiddetin travmatik etkisiyle mücadele ederken, aynı zamanda çocuklarından, uzun seneler uyum sağladıkları ülkeden ayrılmak zorunda kalıyorlardı. Danimarka’da önerilen teklif kabul edilirse, eşinden şiddet gördüğü için ayrılan kadınlar, artık sınır dışı edilmeyecek. ceğini belirtti. Nikoliç bundan altı sene önce de, savaş suçlusu olarak yargılanan Ratko Mladiç’in yönetimindeki askerlerin 1995 yılında 7 bin Müslüman’ı katletmesini etnik temizlik ve soykırım olarak nitelemeyi reddetmiş, “Ben yaşadığım müddetçe, kimse bana Radovan Karadziç ve Ratko Mladiç’in cani olduğunu söyleyemez.” ifadelerinde bulunmuştu. Nikoliç’e göre Srebrenitsa katliamında, “bir takım Sırplar”, “bazı kötü savaş suçlarına” müdahil olmuş ve sonunda cezalandırılmışlardı. Bu tartışmalı ifadeleri geride bırakan Nikoliç’in, Srebrenitsa için “soykırım” kelimesini kullanmaması dikkat çekiyor. Bu anlamda Nikoliç’in özrünün bir strateji olup olmadığından şüphe duyuluyor. camia | 03 Mayıs 2013 Genel Merkezimizden | 5 “Cemaatlerimiz, oylarıyla seçimlere aktif katılımı sağlamalıdır.” Kerpen’de yapılan IGMG Bölge Başkanları toplantısının açılış konuşmasında Genel Başkan Kemal Ergün, Avrupa ülkelerinde yapılacak seçimlerle ilgili tavsiyelerde bulundu. Bu seçimlere mutlaka oy kullanılarak katılınmasını isteyen Ergün, teşkilatın siyasi tavrının, blok olarak herhangi bir partinin desteklenmesi şeklinde önceden belirlenmediğini, adayların genel programının ve Müslümanlarla ilişkilerinin önemli olduğunu söyledi: “Teşkilatlarımızı ziyaret edecek olan zatlarla, Müslümanlarla ilgili meseleler ve hassasiyetlerimiz değerlendirilecektir. Bu hususta en önemli konulardan biri de toplumsal katılımın gereği olarak cemaatimizin oy kullanmaya teşvik edilmesidir.” Ergün’ün konuşmasından sonra birim bir kısa film yarışması ve “Avrupa’da Genç Müslüman Olmak” adlı makale yarışması hakkında da açıklamalar yaptıktan sonra, Yıldız Gençlik programları ile ilgili bilgi verdi. Taner Doğan ise burs ve yurt çalışmaları ile Evliya Çelebi Dil Kursları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) ile ilgili bilgilendirmeleri KGT Başkanı Fatma Gündüz yaptı. Gençlerin umre programları esnasında KGT’nin hizmetlerinden yoğun bir şekilde faydalandığını anlatan Fatma Gündüz, lokal ve ev sohbetleri ile ulaşılamayan gençlere umrede ulaşma imkânı bulduklarını, oda ziyaretleri ve tanıtma standları ile de gençlerle yakın bir iletişime geçildiğini bildirdi. Gündüz şunları söyledi: “Bütün bölgelerimizin çalışma takvimlerini hazırlıyoruz. Bölgelerimizin muhakkak düzenlemeleri gereken hizmet ve çalışmaları kendilerine bil- rinin tanıtıldığı standlar kurulacak. KT umrede göz doldurdu BBT’de Hatice Şahin de Kadınlar Teşkilatının (KT) hizmetleri ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Şahin, bölge başkanlarının atamaları ilgili açıklamalarından sonra KT’nin yoğun olarak katıldığı umre programı hakkında bilgi verdi: “Paskalya tatilinde düzenlenen umre programında 2 bin 500 kadar umre yolcusuyla bire bir sohbet etme imkânı bulduk ve onlara psikolojik danışmanlık hizmetleri verdik.” Bölgelerin Yatılı Eğitim Seminerlerine katılımı teşvik etmeleri gerektiğini belirten Şahin, Yönetim Kurulu ve Şube Yürütme Kurulu derslerinde ilerlemelerin kaydedildiğini, özellikle genç kızlara yönelik 23 bölgede Yatılı Eğitim Kursları yapıldığını ifade etti: “Aynı şekilde yaz kursları için de çalışmalarımızı tamamladık. Atıl durumda ve hâlen hizmet etmekte olan hoca hanımların larımıza 383 yerde devam ediliyor; eylül ayına kadar bunu 500’e tamamlayacağız. Ramazan ayı için de özel bir müfredat çalışmamız var. Anaokulu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İşitme ve görme engelli çocuklara yönelik bir kamp yapacağız; kampa veliler de katılacak. Bu kampta çocuklar ve aileler ayrı ayrı eğitim görecekler. Yine eğitim faaliyetlerimiz kapsamında engelli çocuklara ahlak eğitimi ile ilgili hikaye kitapları hazırlanıyor.” Kömürcü, yayınlanan ve hazırlıkları devam eden eğitim müfredatı ve eğitim materyalleri hakkında da geniş bilgilendirmelerde bulundu. Celil Yalınkılıç İrşad Başkanlığının hizmetleri hakkında bilgi verdi. Yalınkılıç şunları söyledi: “Yılda bir defa yapmayı planladığımız genel hocalar toplantımızı bu sene bir eğitim programı şeklinde yatılı olarak yapacağız. Umre dolayısıyla Mekke ve Medine’de irşad hizmetleri verilirken, Önden Gidenler, Mai- başkanları, birimleri ile ilgili bilgilendirme ve sunumda bulundular. İlk bilgilendirmeyi Gençlik Teşkilatı (GT) Başkanı İsmail Karadöl yaptı. Son Bölge Gençlik Teşkilatları Başkanları Toplantısı hakkında verdiği bilgilendirme ile başlayan Karadöl şunları söyledi: “Bu toplantımızda, çeşitli grup çalışmaları ve şehir gezileri yaptık. ‘Bölge GT’ye bağlı 400 lokalimizi nasıl daha verimli hâle getirebiliriz’ diye bir müzakere düzenledik. Bölge başkanlarımız burada ortaya çıkan görüşlerin uygulamaya konulması için şubelerine durumu aktaracaklar. Bunun yanında umre programlarına yoğun bir katılım oldu. Burada aktif bir şekilde irşad ve abi-kardeş çalışmaları yaptık; çok bereketli bir çalışma oldu. Umre programları boyunca oda sohbetleri üzerinde yoğunlaştık. Bu sohbetler bir nevi ev sohbetleri formatında gerçekleştirildi; gençler arasında samimi bir bağ oluştu. Umrenin sadece bir seyahat şeklinde geçmesinden ziyade ibadete yönelik, kardeşliğin ve dayanışmanın pekişmesine yardımcı olan bir fırsat hâline gelmesi için çalıştık.” Karadöl namaz ile ilgili diriyoruz. Üniversiteliler Başkanlığımız mart ayında üniversiteliler arasında yatılı eğitim programı düzenledi. Bunun yanında 3 Haziran’da üniversiteliler için Belçika’ya bir ihtisas gezisi gerçekleştirilecek. Bölgelerimizdeki akademisyenlerimizin tespitini yapmaktayız. Bunlar, öğrencilerin eğitimleri esnasında sıkıntılar yaşamamalarını sağlamak adına yürüttüğümüz faaliyetlerden. Yine öğrenci evleri, yurtlar ve burslarla ilgili çalışmalarımızı üniversiteliler ile birlikte yürütüyoruz. Gençlik Eğitim Kursu çalışması Mart ayında tamamlandı. Almanya dışı ülkelerden de mezunlarımız olmaya başladı. Eğitime yönelik bu faaliyetlerin yanında, her şubemizin en az 5 ev sohbeti halkası oluşturmasını istiyoruz.” Teşkilatlanma Başkan Yardımcısı İbrahim Kaygısız ise 19 Mayıs’ta düzenlenecek Kardeşlik ve Dayanışma Günü hazırlıkları ile ilgili bilgi verdi. Kardeşlik ve Dayanışma Günü’nde, eğitim ve okul çalışmaları ile ilgili Eğitim Fuarı açılacak, ebeveynler rahat bir şekilde programı takip edebilsinler diye Çocuk Kulübü, çocuklara özel programlar gerçekleştirecek. Bunun yanında Genel Merkez birimle- listesini aldık. Bu hoca hanımlar için de ileride eğitim projesine başlıyoruz. Bunun yanında İslami İlimler Kursları öğrencileri arasında bilgi ve hitabet yarışmamız olacak. Yetişkinler için de bir eğitim yapacağız.” Kurumsal İletişim Başkanlığı hizmetlerini ise Mustafa Yeneroğlu anlattı. Perspektif, camia ve Sabah Ülkesi gibi yayınların içeriği hakkında bilgi veren Yeneroğlu, camia’nın, teşkilatın tanıtma çalışmalarının en önemli ayağı olduğunu, faaliyetlerin cemaate aktarılmasında önemli rol oynadığını, bunun için de bölge ve cemiyetlerin bu tanıtım imkânını daha aktif kullanmaları gerektiğini ifade etti. İslam serisi broşürlerinin hazırlandığını, yan kuruluşların broşürlerinin dağıtılmaya baslandığını söyleyen Yeneroğlu, çeşitli boylarda Kur’ân-ı Kerîm bastırıldığını belirtti. Engelliler için yeni adım Eğitim Başkanlığı adına ise Ekrem Kömürcü bilgilendirmede bulundu. Kömürcü şunları söyledi: “Muslim Plus 6 isimli Almanca Din Eğitimi seminerlerimiz devam ediyor. Bunun yanında çocuk eğitimi uzmanlarına yönelik eğitim çalışması başlattık. Ana sınıfı çalışma- de-i Kur’an ve Alemlere Rahmet programları düzenlendi. Evrâd-ı şerîfenin camilerimizde okunması konusunda epeyce mesafe almış bulunmaktayız. Türkiye, Mısır ve Fransa’da ilahiyat tahsili yapan öğrencilerle alakalı takiplerimiz devam ediyor. İlk defa geçen sene yapmış olduğumuz yaz tatili dil kursu ve gezi programının bu sene 2’incisini yapacağız. Din İstişare Kurulumuz ‘Tarihte ve günümüzde Ehl-i Kitap’ konusunu tartışırken, Ehl-i Sünnet konulu panelimiz büyük ilgi gördü. Bu arada 25’inci Avrupa Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması da başarı ile tamamlandı. Avrupa’daki 500’ü aşkın camimizde hizmet etmekte olan ve gelecekte de hizmet edecek İmam-Hatiplerimize yönelik bir kılavuz çalışması yapıyoruz.” Bölge Başkanları toplantısında Genel Sekreterlik, Teftiş Başkanlığı, Hac ve Umre ile Sosyal Hizmetler Başkanlığı çalışmaları hakkında da geniş bilgilendirmelerde bulunuldu. Toplantı sonrasında ise bölge başkanlarının değerlendirmeleri ve önerileri alındı. Toplantı, Genel Başkanın yaptığı değerlendirme konuşması ile sona erdi. İlhan Bilgü Wesel’de Aile Eğitimcileri Kursu IGMG Eğitim Başkanlığı tarafından düzenlenen Aile Eğitimcileri Kursu’nun üçüncü oturumu Wesel’de gerçekleştirildi. Sümeyye Özcan Avrupa’nın değişik ülkelerinden gelen aile eğitimcileri, iki günlük yatılı eğitim seminerinde çeşitli grup çalışmalarına katıldılar. Aile ve Eğitim Sorumlusu Fatma Genç, projenin amacının sadece aile eğitimcileri yetiştirmek olmadığını belirttiği açılış konuşmasında, kursun hedefinin ailelere ulaşarak onlara bilinçli evlilik ve dolayı- sıyla bilinçli ebeveynlik konusunda eğitim vermek olduğunu ifade etti. Genç, evliliğe hazırlık sürecinde kendini tanımanın ilerde evlenecek gençlerin daha bilinçli bir şekilde eş seçmelerine yol açacacağına değindi. Kurs sonrasında katılımcıların her bölgede Aile Okulları düzenleyerek edindikleri bilgileri pratik sahada da kullanmaları bekleniyor. Kurs kapsamında Türkiye’den gelen misafir konuşmacı Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın, “Eş seçimi” ve “Söz ve nişanlılık döneminde kadın erkek ilişkisi” konulu seminerler verdi. Kurulacak Aile Okulları’nda eğitimciler tarafından değinilecek konuları izah eden Aydın, evlilikte denklik, eş adayını tanıma yolları, eş seçiminde yapılan hatalar ve aile eş adayını onaylamadığında yapılması gerekenler gibi başlıklar hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Bunun yanında kurs programının ilk gününde nişanlılık dönemi ve dinî ve resmî nikahın hükümleri, nikahın kıyılması gereken zaman gibi konulara da açıklık getirildi. Programın ikinci gününde Aile Terapisti Sevde Tanrıverdi Bahçi, “Evlilik sürecinin ilk adımlarında dikkat edilecek hususlar” konulu semineriyle katılımcıları bilgilendirdi. İki günlük program boyunca yapılan grup çalışmalarında, eğitimcilerin kurs esnasında edindikleri teorik bilgileri Aile Okulları’nda tatbik edebilecekleri oyunlar ve evliliğin ilk aşamasında oluşabilecek sorunlar ile çözüm metotlarına ağırlık verildi. Program sonunda değerlendirme yapan Fatma Genç, kursun dördüncü oturumunda “Evlilikte iletişim”, “Evlilikte sağlıklı problem çözme” ve “Aile ve medya” gibi konuların işleneceğini bildirdi. Katılımcıların değerlendirmelerinin alınmasıyla program sona erdi. 6 | Genel Merkezimizden camia | 03 Mayıs 2013 Kardeşlik ve Dayanışma Günü: Hazırlıklar tamamlandı Avrupa’nın değişik ülkelerinden, Avustralya ve Kanada’dan binlerce insanı bir araya getirecek Kardeşlik ve Dayanışma Günü’nün hazırlıklarında sona yaklaştı. IGMG Teşkilatlanma Başkanlığı tarafından organize edilen Kardeşlik ve Dayanışma Günü, 19 Mayıs tarihinde Belçika’nın Hasselt şehrinde yapılacak. Daha önce 2006 ve 2008 yıllarında yine aynı şehirde gerçekleşmiş olan Kardeşlik ve Dayanışma Günü’ne 10 bini aşkın kişi iştirak etmişti. Program ile ilgili bilgi veren IGMG Teşkilatlanma Başkanı Murat İleri, yoğun katılımın beklendiği programın amacının birlik ve beraberlik ruhunun öneminin vurgulanması olduğunu belirterek şunları ifade etti: “Kardeşlik bir olmanın, aynı yolda beraber yürümenin, aynı safta bulunmanın doğal bir sonucudur. Her iki veya üç yılda bir gerçekleştirdiğimiz bu program aracılığıyla Avrupa’nın değişik ülke ve bölgelerinden gelecek olan binlerce kardeşimizi aynı ruh ve heyecan ikliminde buluşturarak kardeşlik ve dayanışmanın önemini hissetmek ve hissettirmek istiyoruz. Aynı zamanda bu program, bize, yapmış olduğumuz hizmetleri kardeşlerimize direkt anlatabileceğimiz, kurumlarımızı tanıtacağımız bir ortam sunuyor.” İtalya’dan Norveç’e, İngiltere’den Avusturya’ya kadar Avrupa’daki 11 farklı ülkede bulunan bölgelerimizin yanı sıra Avrupa dışından Avustralya ve Kanada bölgelerimizden de temsilî katılımların olacağı program, IGMG Teşkilatı bünyesindeki 34 bölgeyi bir araya getirmiş olacak. Genel Merkez’de programın hazırlanmasıyla alakalı oluşturulan komisyon, hazırlıklara beş ay önce başladı. Programda IGMG birimlerinin ve Genel Merkez Eğitim Başkanlığı öncülüğünde Avrupa’da faaliyet gösteren belli başlı eğitim kurumlarının standlarının yanında, Kitap Kulübü ile değişik sergiler de yer alacak. Yine salonda yi- yecek ve içecek standları misafirlere hizmet verecek. Bunun yanında Kardeşlik ve Dayanışma Günü kapsamında küçük kardeşlerimiz için de Çocuk Kulübü Şenliği düzenlenecek; tiyatrolar ve düzenlenecek oyunlar ile çocukların eğlenebileceği bir program tertip edilecek. Saat 13.00’te başlaması planlanan programdan önce, her yıl mutat olarak düzenlenen Genel Kurul toplantısı yaklaşık 1200 delegenin katılımıyla saat 11.00’de ayrı bir salonda gerçekleştirilecek. Programa katılmak isteyenler, salona kendi imkânlarıyla gelebilecekleri gibi, şubeler tarafından kiralanan otobüslerle de programa iştirak edebilecekler. “Grenslandhallen, Gouverneur Verwilghensingel 70, 3500 Hasselt, Belçika” adresinde düzenlenecek programda teşkilatın hizmetlerinin anlatıldığı tanıtım filmi, Genel Başkan Kemal Ergün ve Genel Sekreter Oğuz Üçüncü’nün konuşmaları, ayrıca Balkanlar ve Avrupa’nın değişik ülkelerinden politikacı ve din adamlarının hitapları yer olacak. Gençlerin ilgi ile dinleyecekleri Maher Zain ve Mustafa Cihat gibi sanatçılar programın ikinci bölümünde eserlerini icra edecekler. Kardeşlik ve dayanışmamızın bir göstergesi olarak düzenlenecek bu program, ayrıca dava ve gönül erlerimizin buluşacağı, dostluk ve muhabbetlerini pekiştirecekleri, hasretlerini giderecekleri bir gün olacaktır. Bu nedenle Kardeşlik ve Dayanışma Günü’ne tüm dostlarımızı, kardeşlerimizi bekler; güzel anların yaşanacağı, kardeşliğimizin ve dayanışmamızın pekişmesine katkı sağlayacak bu program çerçevesinde bir ve birlik olmayı temenni ederiz. Eğitim Başkanlığı engelliler için harekete geçti “Muslim Plus 6” son oturumunu düzenledi IGMG Eğitim Başkanlığı engellilerin eğitim çalışmalarına katılımını artırmak amacıyla yeni bir proje hayata geçirdi. Eğitim Başkanlığı tarafından Almanca İslam din dersi öğretmenliği yapan ya da yapacak olan eğitimcilere yönelik düzenlenen “Muslim Plus 6” kursu 17 katılımcıyla son oturumunu tamamladı. Meryem Özmen Proje dahilinde engellilerin de irşad ve sosyal faaliyetlere katılımını artırmak ve temel dinî bilgilerini geliştirmek amacıyla farklı kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılacak. Bu kapsamda Deaf Islam e.V. (Derneği) Başkanı Ege Karar, Eğitim Başkanlığını ziyaret ederek işitme engelillere yönelik yapılacak çalışmalarda yer alacağını belirtti. Eğitim Başkanlığının toplumun her kesiminden insanın yapılan faaliyetlerde yer almasıyla alakalı düzenlediği toplantıda konuşan Karar, işitme engelillerin topluma uyum sorunu yaşadıklarını belirterek yürütülmesi planlanan proje hakkında şunları söyledi: “Var olan hizmetlerde işaret dilinin kullanılacağı çalışmalar yapılması büyük bir zenginlik olacaktır. Proje kapsamında başlangıçta Almanya’nın merkez camilerinde sürdürülen haftalık sohbet ve derslerde işaret dili kullanılarak işitme engellilerin camiye daha aktif katılmaları sağlanacaktır.” Toplantı sonunda katılımcıların sorularına cevap veren Karar, işitme engellilerin herkes gibi dinlerini öğrenmek için talepte bulunduklarını ve bu talebi karşılamanın toplumsal bir sorumluluk olduğunu ifade etti. Katılımcılar tarafından gelen sorulara da cevap veren Karar yoğun ilgiden dolayı çok memnun kaldığını belirtti. “Bu kadar ilgi karşısında şaşırdım. Bize göstermiş olduğunuz önemi ve değeri hissediyoruz” diyen Karar, Eğitim Başkanlığı ile birlikte yapacağı projelerin kendisini heyecanlandırdığını söyledi. İşaret dilini bilen ve konuşan eleman sıkıntısını çözmek amacıyla yakın zamanda Eğitim Başkanlığı tarafından İşaret Dili Eğitim Kursu düzenlenecek. Engellilere yönelik yapılması planlanan bir diğer proje ise işitme engellilere işaret diliyle, görme engellilere ise kabartma yazı ile Kur’ân-ı Kerîm ve dinî bilgilerin öğretileceği kampların gerçekleştirilmesi. Tülay Güler İslam din dersi anlamında birbirinden önemli konuların ele alındığı kurs programı “Dinler arası pedagoji ve didaktik” alt başlığıyla hayata geçirilmiş ve 6 oturum şeklinde düzenlenmesi planlanmıştı. Geçtiğimiz günlerde son oturumunu da başarıyla gerçekleştiren eğitim programı kapsamında “Peygamberlik” konusu işlenirken, katılımcılar tarafından yapılan tüm pratik çalışmalar, peygamberlerin hayatına yönelik oldu. Bu bağlamda katılımcılara korelasyon metotlu öğrenim ile alakalı önemli bilgiler sunulurken, öğrencilerin hayat gerçekleri ile dinî esaslar arasında bağlantı kurabilmesinin pratik yolları anlatıldı. Program eği- timcilerinden Amine Erbakan, çocukların kendi yaşamlarını peygamberlerin hayatları ile özdeşleştirmeleri ve nihayetinde zorluklara bu pencereden bakabilmelerini sağlamak amacıyla ders materyallerinin titizlikle hazırlanması gerektiğini ifade etti. Son oturumun da gerçekleştirilmesi ile Almanya’nın farklı yerlerinden eğitim programına iştirak eden katılımcılar sertifikalarını almaya hak kazandılar. Pedagoji ve İslam din dersi eğitiminin yanında genel bilgilendirmelerin yapıldığı ve eğitimciler tarafından büyük ilgi gören Muslim Plus 6 eğitim programının yeni çalışma takviminde de devam ettirilmesi planlanıyor. Programa ilgi duyanlar ipd@igmg.org e-posta adresinden Eğitim Başkanlığına müracaat edebilirler. camia | 03 Mayıs 2013 Genel Merkezimizden OkulSis hayata geçirildi Eğitim Başkanlığı tarafından geçtiğimiz hafta sonu yapılan 2012 – 2013 çalışma yılı Hizmet İçi Eğitim Çalışmalarının bir konu başlığı da “OkulSis” oldu. 20–21 Nisan 2013 tarihlerinde “Aile Eğitimcileri Yetiştirme Kursu”, “Muslim Plus 6” ve “OkulSis” olmak üzere üç ayrı hizmet içi eğitim çalışması Kerpen’deki Genel Merkez’de gerçekleştirildi. Aralık ayında ilk oturumu yapılan OkulSis projesinin ikinci oturumunu, IGMG Eğitim Başkanlığından Proje Sorumlusu Cengiz Kadırgan, Teknik Sorumlular IGMG Bilişim Bölümü Müdürü Kerem Erdoğan ve Arda Bulama, Proje Eğitim Koordinatörü ve Danışmanı İrfan Altuntop ile Komisyon Üyesi Mustafa Bağcı yönetti. Proje çalışmalarına Türkiye’den OkulSis programının yazılımını hazırlayan Bilsa Şirketi Yönetim Kurulu Üyesi ve Program Yöneticisi Caner Çakmak ve program teknisyenlerinden Hıdır Solgun da iştirak etti. OkulSis projesinin ikinci oturumunda Caner Çakmak ve Hıdır Solgun’un verdiği seminerle; A-Linz, Alpes, A-Viyana, B e r g kamen, Doğu Fransa, Düsseldorf, Güney ve Kuzey Hollanda, Hamburg, Hessen, Lyon, Paris, Rhein Neckar Saar ve Württemberg bölgelerimizden katılan 21 kişi, OkulSis ile ilgili teknik eğitimlerini tamamladı. Mayıs ayı itibarı ile bölgelerimizde programın kullanılmaya başlanması öngörülüyor. OkulSis proje eğitim programında ko- nuşma yapan Ekrem Kömürcü iştiraklerinden ve gayretli çalışmalarından dolayı tüm katılımcılara teşekkür etti. “Eğitim adına bu kadro ile yarınlara beraber imza atacağız” diyen Kömürcü, Türkiye’den programa katılan Bilsa teknisyenlerinden Hıdır Solgun’a günün anısına bir de hediye takdim etti. OkulSis projesi nedir? IGMG Eğitim Başkanlığı; Avrupa’daki neslimizin eğitimine yardımcı olmak, değerlerine bağlı olarak yetişmelerini sağlamak, kimlik ve kişiliklerini muhafaza etmek maksadıyla yarım asırdan beri sistemli ve kapsamlı çalışmalar yürütüyor. Eğitim Başkanlığı yapılan çalışmalarda verimi arttırma gayretini dün olduğu gibi bugün de devam ettirerek ve çağın imkânlarından yararlanarak hizmet anlayışını güncel tutmaya her zaman özen gösteriyor. Bu imkânların değerlendirildiği projelerden biri de OkulSis projesi. OkulSis projesi platformunun sunduğu veri bankası işlevi eğitim kurumlarımız ile ilgili tüm bilgileri, şube, bölge ve merkez eğitim başkanlıklarımızın kullanımına sunuluyor. Yetmişten fazla modülde toplanan bu bilgiler, eğitimde “Toplam kalite yönetimi”nin vazgeçilmez temel taşları niteliğinde. Proje ile yönetim kademelerinin planlamalarına yardımcı olacak her türlü istatistiki bilgi doğru, hızlı, güvenilir ve güncel olarak sistemde tutuluyor. Ayrıca, sistem sayesinde her türlü evrak ve demirbaş takibi yapılabiliyor, kurumlar arası haberleşme ve öğrenci bilgilerinin bir kurumdan diğerine aktarılabilmesiyle kurum içi ve kurumlar arası idari işlemlere | 7 hız kazandırılıyor. Şube, bölge ve genel merkez eğitim başkanlıklarında kurulan web sunucuları veya Bilsa web sunucuları sayesinde, sisteme dahil olan tüm kurumlar ortak bir veri tabanı oluşturup ortaklaşa kullanabiliyorlar. Tüm yıllara ait okul ve sınıf bilgileri bir çevrim programı yardımıyla hızlı bir şekilde web/internet ortamına aktarılabiliniyor. OkulSis tek bir merkezden yönetiliyor, sözkonusu olabilecek kanun ve yönetmelik değişikliklerinden kullanıcılar anında haberdar edilerek, değişikliklerle ilgili bilgilenmeleri sağlanıyor. 8 | Bölgelerimizden camia | 03 Mayıs 2013 Mögglingen Gülistan Camii hizmete açıldı Württemberg Bölgesi Mögglingen Gülistan Camii açılışı yoğun katılımla gerçekleştirildi. Mustafa Erkuş Mögglingen ve çevresinde yaşayan Müslümanların uzun zamandır ihtiyaç duydukları caminin açılış merasimine Mögglingen Belediye Başkanı Ottmar Schweizer, T.C. Stuttgart Başkonsolosu M. Türker Arı, IGMG Württemberg Bölge Başkanı Ünal Ünalan, Mögglingen Belediye Başkanı Danışmanı Inge Opferkuch, Mögglingen Katolik Kilisesi Din Görevlisi, IGMG Bölge Yönetim Kurulu üyeleri, şehirde yaşayan Müslümanlar ve Almanlar katıldı. Şehirde önceden kullanılan ufak bir ibadet mekânın ardından 1 sene önce satın alınan binanın restore edilmesiyle şehrin merkezinde kurulan caminin açılış törenine yerel basının da ilgisi yoğundu. Tören Heubach Din Görevlisi Ali Öztürk’ün Kur’ân-ı Kerîm tilaveti ve ardından yapılan Almanca ve Türkçe açıklamalarla başladı. Daha sonra bir selamlama konuşması yapan Gülistan Camii Başkanı Bayram Yılmaz, caminin bu hâle gelmesinde üstün gayretler sarfeden şube çalışanları ile açılış programında kendilerini yalnız bırakmayan protokol heyetine teşekkürlerini iletti. Sonrasında programa katılımından duyduğu memnuniyeti dile getiren Belediye Başkanı Schweizer konuşmasında Gülistan Camii’sinin Mögglingen’de açılmasından ve Müslümanlara hizmet verecek olmasından dolayı mutlu olduğunu ifade etti. Davetlilerden Başkonsolos M. Türker Arı, Ünal Ünalan, Belediye Başkanı Danışmanı Inge Opferkuch, Mögglingen Katolik Kilisesi Din Görevlisi de birer selamlama konuşması yaparak güzel dilek ve temennilerde bulundular. Açılış programına Mössingen’den davet edilen semazen ekibinin sema gösterisinin ardından Şube Kadınlar Teşkilatı Başkanı Neşe Yılmaz, açılışa katılan misafirlere camiyi gezdirerek sorulan soruları cevaplandırdı. Şube Kadınlar Teşkilatının ikramlarının ardından açılış töreni son buldu. Ruhr-A başkanları YES’te buluştu Ruhr-A Bölgesinde Bölge Teşkilatlanma Başkanı Aziz Doğan önderliğinde Dorsten Jugendherberge’de 2 günlük Yatılı Eğitim Semineri (YES) düzenlendi. Recep Demiray, Fatih Kahraman Bölge Yönetim Kurulu (BYK) üyelerinin toplantı salonunda yaptıkları hazırlık çalışmalarının ardından seminer programı cemiyet başkanlarının katılımıyla başladı. Yapılan yoklamadan sonra Aziz Doğan ve Bölge Başkanı Özcan Kuri selamlama konuşması yaptılar. Bu tarz programların, idarecilerin eğitim ve gelişimi için azami fayda sağladığını belirten Kuri, yapılan çalışmaların da verimli bir şekilde büyümesini temenni ettiğini ifade etti. Daha sonra şube başkanlarının katıldığı uygulamalı atölyede cemiyet başkanları ve cemiyetlerin sorunları Teşkilatlanma Başkanlığının hazırladığı dökümanlar uyarınca tespit edilerek çözüm arandı. Seminer programında Bölge İrşad Başkanı Saadettin Arıcıoğlu Hessen Bölgesi Şube Başkanlarına, İrşad Başkanlığının yaptığı çalışmalar ve bazı teknik konular hakkında bilgi verdi. Mehmet Akif Akkaya’nın da katılımıyla sıla gecesi ve sportif faaliyetlerin düzenlendiği programın ikinci gününde Genel Merkez Teşkilatlanma Biriminden Mehmet Ateş, İs- lam Toplumu Millî Görüş (IGMG) çalışmaları hakkında bilgiler verirken, şubelerdeki idari mekanizma ve hizmet şuuru gibi konulara değindi. Programın sonunda Kuri, yaptığı durum değerlendirme konuşmasında, kardeşlik şuuru içinde gerçekleştirilen hizmetle- rin daha verimli hâle gelmesini temenni ederken, eğitim seminerlerinin, yapılan hizmetler konusunda bilgi alışverişinde bulunmak için büyük fırsatlar olduğunu ifade etti. Program Kur’ân-ı Kerîm tilaveti ve hediye takdimi ile son buldu. Nürnberg’te ırkçılığa karşı girişim Pfungstadt’ta İdareciler Toplantısı Aralarında IGMG Kuzey Bavyera Bölgesinin de bulunduğu sivil toplum kuruluşları Nürnberg’te düzenlenen mitingle ırkçılığa karşı tavır sergiledi. Ali Vuranoğlu IGMG Kuzey Bavyera Bölgesi, Nürnberg Metropol Bölgesi Türk Toplumu (TGMN), Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) gibi Türkiye kökenli 4 büyük sivil toplum kuruluşu Nürnberg şehir merkezinde ırkçılığa karşı eylem düzenledi. Lorenz Kilisesi’nin önünde gerçekleştirilen miting ney taksimiyle başladı. NSU (Nasyonal Sosyalist Yeraltı) terör örgütü tarafından işlenen cinayetler hakkında yapılması gereken mahkeme öncesi ırkçılık ve doğurduğu acı sonuçlar hakkında toplumsal mutabakatı sağlamak adına yapılan mitingte, Nürnberg’te ırkçı cinayete kurban giden Enver Şimşek’in kızı Semiya Şimşek’in yazmış olduğu “Almanya Acı Vatan” adlı kitaptan pasajlar okundu. Siyasetçi Ümit Sormaz yaptığı basın açıklamasında, kurbanların toplumda ırkçı ideolojiye alkış tutanlar tarafından öldürüldüğünü ifade etti. Sormaz, “Irkçılığa karşı Türkiyelilerin girişimi” olarak cinayetlerin tamamen aydınlatılması, siyasi sorumluların net birşekilde ortaya çıkarılması ve Almanya’da geniş boyutlu bir ırkçılık tartışmasının başlatılmasını talep ettiklerini bildirdi. IGMG Kuzey Bavyera Bölge Başkanı Orhan Sarı’nın katılımıyla destek verdiği mitinge T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil de iştirak etti. Hessen Bölgesi Pfungsgtadt yöneticilerine yönelik Genişletilmiş İdareciler Toplantısı, Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz’ın yönetiminde Pfungstadt Şubesinde gerçekleştirildi. Hakan Akcan Bölge Gençlik Başkanı Ahmet Sertkaya’nın da iştirak ettiği toplantıya Şube Gençlik Teşkilatı, Kadınlar ve Kadınlar Gençlik Teşkilatı başkanları katıldı. İdareciler arasındaki irtibatın sağlamlaştırılması ve yapılan faaliyetlerin gözden geçirilmesi amacıyla tertip edilen toplantıda Pfungstadt Şube Başkanı Hilmi Başekin selamlama konuşması yaptı. Konuşmasında gerçekleştirilen toplantının idare işlerinin özveriyle yürütülmesine katkı sağlamasını umduğunu vurgulayan Başekin’den sonra Bölge Başkanı Kaçmaz, görev bilinci hakkında Kur’ân-ı Kerîm’den örnekler verirken, üstlenilen görevleri en güzeliyle yerine getirmenin lüzumundan bahsetti. Kur’ân-ı Kerîm tilavetiyle son bulan toplantının ardından katılımcılara ikramda bulunuldu. camia | 03 Mayıs 2013 Bölgelerimizden | 9 Kutlu doğum çoşkusu salonları doldurdu Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kutlu doğum, bütün coşkusuyla kutlanmaya devam ediyor. Hz. Peygamber (s.a.v.)’i anmak adına düzenlenen programlara akın eden yüzlerce kişi Peygamber ahlakını hissedip duyurmak için bir araya geldi. Yapılan programlara basının ilgisi büyük olurken, gerçekleştirilen faaliyetlerle yerel halkın Hz. Peygamber (s.a.v.)’in kutlu öğretisi hakkında bilgilendirilmesi amaçlandı. H. Akcan, M. Demirtaş, R. Demiray, R. Yılmaz, M. Singin Hessen Bölgesinde coşkulu kutlama Hessen Bölgesi Pfungstadt ve Darmstadt şubelerinin ortak katılımıyla düzenlenen Kutlu Doğum Programı yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Yaklaşık 900 kişinin katıldığı program Burak Gürbüzer’in Kur’ân-ı Kerîm tilavetiyle başladı. Gündemin okunmasının ardından İsmail Tüzen’in seslendirdiği ezgi ve ilahiler ile coşkulu anlar yaşanan programda Darmstadt Şube Başkanı Adem Aykır ve Pfungstadt Şube Başkanı Hilmi Başekin tarafından selamlama konuşması yapıldı. Daha sonra 4-6 yaş arası çocuklardan oluşan Pfungstadt Minik Kalpler Grubu tarafından ilahiler seslendirilirken, 7-10 yaş grubu çocuklardan oluşan Darmstadt Semazen Grubu sema gösterisi ile katılımcıların beğenisini kazandı. Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz’ın konuşmasının ardından, Pfungstadt Kadınlar Teşkilatı tarafından hazırlanan ikram misafirlere sunuldu. Programa Türkiye’den misafir konuşmacı olarak katılan Ömer Döngeloğlu Hz. Peygamber (s.a.v.)’in yaşantısından örnekler verdiği konuşmasında Kutlu Doğum Haftası’nın önemi ile alakalı bilgiler sundu. Program, Kur’an tilaveti ve sponsorlara plaket takdimiyle son buldu. Aalen hadîs-i şeriflerle bezendi Württemberg Bölgesi Aalen Şubesinin düzenlemiş olduğu programda kutlu doğum coşkusu, şehrin 7 ayrı yerindeki reklam panolarında hadîs-i şeriflerin yayınlanmasıyla farklı bir boyut kazandı. Aalen Teşkilatlanma Başkanı Veysel Demirtaş programda yaptığı selamlama konuşmasında reklam panolarında Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in “Sizin en hayırlınız, ailesine iyi davrananınızdır.” hadîsi-şerifinin Almanca olarak sergilenmesinin Peygamberimiz’in aileye verdiği değeri yerel halka anlatmak adına ses getirdiğini ifade etti. Demirtaş, “Kutlu Doğum Programı kapsamında yaptığımız basın açıklamalarıyla yapılan çalışmalar yerel basında geniş yankı buldu. Bunun dışında şehir merkezinde üzerinde hadîs-i şerifler bulunan güller dağıtıldı.” diyerek programa katılanlara teşekkür etti. Aalen öğrencilerinden oluşan çocuk korosunun söylediği ilahilerle devam eden programa Württemberg Bölge Başkanı Ünal Ünalan da katıldı. Programa konuşmacı olarak katılan Doç. Dr. Mustafa Karataş ise her ümmetin kendi peygamberine benzediğini, bu yüzden herkesin kendisini sorgulayarak hayatını Peygamber ahlakına uygun olarak tanzim etmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Hz. Peygamber’in üç temel özelliği vardı: O, kendisinden ziyade başkalarını öncelerdi. Düşünceleri ile tavırları birdi; göründüğü gibiydi ve olduğu gibi görünürdü. Son olarak da O, dünya ve ahiret dengesini mükemmel bir şekilde kurdu. Biz de toplum olarak ancak O’nun bu üç özelliğini hayatımıza uygulayarak toplumsal yozlaşmanın önüne geçebiliriz.” dedi. Program, salavat, dua ve tesbihlerin ardından sakal-ı şerif ziyareti ile sona erdi. Ruhr A’daki program beğeni topladı Ruhr A Bölgesi Werdohl Fatih Camii’nin düzenlediği Kutlu Doğum Programı yaklaşık 1500 kişilik bir katılımla gerçekleştirildi. Zengin içeriğiyle beğeni kazanan programda, Ruhr-A Bölge Başkanı Özcan Kuri misafirleri selamlayarak programı düzenleyen Werdohl Camii Yönetim Kurulu ve cemaatine özellikle teşekkür etti. IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün konuşmasında sahabeden örnekler vererek sünnet üzere yaşamanın ve onun yolunda gitmenin her Müslüman’ın görevi olduğunu vurguladı. Ömer Döngeloğlu ise Efendimiz ve sahabe hayatını konu alan yaklaşık iki saat süren bir sunum yaptı. Berlin’de peygamber sevgisi Berlin Bölgesinin organize ettiği‚ Alemlere Rahmet: Hz. Muhammed ve Maide-i Kur’an programına Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen, IGMG Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü ve birçok sivil toplum örgütü temsilcisi ile siyasetçiler katıldı. Sunuculuğunu Serdar Tuncer’in yaptığı programda kardeşlik mesajları verilirken, Berlin Bölge Başkanı İrfan Taşkıran Hz. Peygamber’in ahlakından bahsetti. IGMG Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü de Almanca olarak yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Gerek Yaratanımıza, gerekse onun biricik elçisine sevgimizi göstermenin yolu, hayatlarımızı Kur’an ve Sünnet’le barıştırmaktan geçiyor.” Yoğun katılımın olduğu programda Ömer Karaoğlu söylediği ilahiler ile salondakilere coşkulu anlar yaşattı. Hannover Başkonsolosu’na ziyaret Norveç’te ilk Maide-i Kur’an Programı IGMG Hannover Bölgesi idarecileri, Hannover Başkonsolosu Mehmet Günay’a makamında bir ziyaret gerçekleştirdi. Norveç’te ilk kez düzenlenen Maide-i Kur’an programı Oslo ve Stavanger şubelerinde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Gültekin Polat Göreve yeni başlaması sebebiyle gerçekleştirilen nezaket ziyaretinde, Bölge Başkanı Davut Toklu önderliğinde bazı birim başkanları ve Hannover Merkez Şubesi’nden idareciler bulundu. Görüşmede koruyucu ailelik, Almanya’da bulunan Türkiye kökenli gençlerin ana dil eğitimi, çifte vatandaşlık ve yaklaşan seçimler gibi konular konuşuldu. Hannover Bölgesinde gerçekleştirilecek programlar için ortaklaşa çalışmalar yapılması da planlandı. Sıcak bir atmosferde geçen görüşmede bölgedeki IGMG cemiyetleri tarafından yapılan faaliyetler ve teşkilat yayınları olan Sabah Ülkesi ve Perspektif dergisi ile camia bülteni hakkında bilgiler aktarılırken; Başkonsolos Günay’a takdim edilen camia büyük övgü topladı. Hannover Bölgesi Aileler Günü’ne hazırlanıyor Başkonsolos Günay, IGMG Hannover Şubesinde 10-12 Mayıs tarihleri arasında tertip edilecek Aileler Günü’ne de davet edildi. Geçen sene cemiyetin açılışının 30’uncu yılı münasebetiyle sokak şenliği olarak düzenlenen ve 4 bin kişinin katıldığı programın bu sene daha geniş kapsamlı hazırlandığı ve üç gün boyunca sürecek olan etkinliğe daha yüksek bir katılımın beklendiği bildirildi. Oslo’da tanıtım videosuyla başlayan programda Norveç Bölge Başkanı Murat Yüksel Ercan, bu faaliyet ile hem Kur’ân-ı Kerîm’i güzel sesli karilerden dinlemenin, hem de Hz. Muhammed (s.a.v.)’in doğumunu kutlamanın heyecanı içinde olduklarını belirtti. Konuşmasında Danimarka’da açılacak İskandinavya İmam Hatip Lisesi’nin tanıtımını da içeren bir sunum yapan Ercan, açılacak İmam Hatip Lisesi’nin dolduracağı boşluğa değindi. Programda Bölge Sosyal Hizmetler Başkanı Murat Deler’in Norveçe yaptığı sunum, diğer milletlerden Müslümanlar’ın teşkilatı ve faaliyetlerini daha net anlamalarına imkân sağladı. Kuzey Bavyera Bölge Başkanı Orhan Sarı’nın da iştirak ettiği programda Avusturya’dan Hafız Remzi Kenar, İstanbul’dan Hafız Gürsel Tur- han ve Mısır’dan Dr. Ahmed Naina bulundular. Stavanger Şubesinde düzenlenen programda Şube Başkanı Fuat Erçin, şehirde bulunan bütün cami imamlarının katıldığı bir programın düzenlendiğini belirtirken, programda emeği geçenlere teşekkür etti. Program sonrasında açıklama yapan Bölge Başkanı Ercan, “Türk nüfusunun Avrupa’da en az olduğu Norveç’te ilk kez böyle büyük bir program düzenlemek, bizlere ileride yapacağımız faydalı faaliyetler için de güven vermektedir.” dedi. Her iki program da Kadınlar ve Gençlik Teşkilatlarının hazırlamış olduğu ikram ile sona erdi. 10 | Bölgelerimizden camia | 03 Mayıs 2013 Danimarka’da yöneticiler toplandı Sivil toplum kuruluşlarından anlamlı ziyaret Danimarka İslam Toplumu (DİT) Millî Görüş’ün genişletilmiş Bölge Yönetim Kurulu (BYK) ve Şube Yönetim Kurulu (ŞYK) toplantısı yeni açılan İskandinavya İmam-Hatip Lisesi’nde yapıldı. Yaşam süresini kısaltan hastalıklara yakalanmış çocuklar ve ailelerine ücretsiz destek vermek için kurulmuş Deutscher Kinderhospiz Verein e.V (Alman Çocuk Bakımevi Derneği)’ye, Köln Başkonsolosluğu öncülüğündeki heyetle bir ziyaret gerçekleştirildi. Engin Pahsa Toplantıya Genel Merkez Teşkilatlanma Başkanı Murat İleri, DİT Millî Görüş Bölge Başkanı Ahmet İhsan Deniz, yeni okulun alımında büyük emekler sarf eden Danimarka İslam Kültür ve Eğitim Vakfı (DİKEV) Başkanı İsmail Hakkı Şahan ve idarecilerinin yanı sıra BYK üyeleri, şube başkanları, Gençlik Teşkilatı, Kadınlar Teşkilatı ve Kadınlar Gençlik Teşkilatının idarecileri katıldı. Kur’ân-ı Kerîm tilavetinin ardından selamlama konuşması yapan Bölge Başkanı Deniz, “İdeallerine sımsıkı sarılarak canla başla çalışan, maddi ve manevi destekleri ile bu yükü omuzlayan idarecilerimize teşekkür ediyoruz. Yeni okulumuzun kurulması da bu kutlu çalışmalardan biridir.” diyerek gelecek nesle yönelik eğitim çalışmalarının devam edeceğini ifade etti. Selamlama konuşmasının ardından söz alan Teşkilatlanma Başkanı İleri, globalleşen dünyada kurumsallaşmanın, teşkilatlanmanın ve cemaat olmanın önemine değindi. Avrupa genelinde yürütülen çalışmaları anlatan İleri, İskandinavya İmam-Hatip Lisesi’nin de bir çok başarı elde edeceğini ümit ettiğini belirtti. Toplantı birim sunumlarınının ardından sona ererken, katılımcılar okulu gezerek bilgi edindiler. Köln’de tilavet yarışması ön elemeleri yapıldı Köln Bölgesi Kadınlar Teşkilatı tarafından düzenlenen Kur’ân-ı Kerîm tilaveti yarışması Köln Bölge Salonu’nda gerçekleştirildi. Fazilet Nur Bu sene 9-13 ve 14-20 yaş grupları arasında düzenlenen ön elemeler için Meryem Ceylan, Ayşe Erdoğan ve Nihal Sözen jüri üyesi olarak hazır bulundular. Yarışmanın sunuculuğunu yapan Bölge Eğitim Başkanı Fahriye Dündar, “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir.”(Buhârî, Fedâilü’l-Kur’an, 21) hadîs-i şerifi ışığında yarışmanın amacına değindi. Kur’ân-ı Kerîm’i yüzünden ve ezbere okumak olmak üzere iki bölümde yapılan yarışmada her iki okuyuşta da tecvid, mahreç, makam ve ses kriterleri dikkate alındı. Yarışmanın ardından yapılan değerlendirmelerde 9-13 yaş grubunda Weidenpesch Şubesinden Kübra Özefe birinci, Köln Bölgesinden Ayşenur Kaplan ikinci, Siegen Şubesinden Büşra Güngör ise üçüncü oldu. 14-20 yaş Villingen Mevlana Camii 30 yaşında Freiburg Bölgesindeki Villingen Mevlana Camii geçtiğimiz günlerde 30’uncu yılını kutladı. grubunda ise Troisdorf Şubesinden Süheyda Macit birinci, Fatih Şubesinden Dicle Şeker ikinci, Neuwied Şubesinden Hümeyra Ayan ve Köln Bölgesinden Sara Dündar üçüncü oldu. Yarışma sonunda katılımcılara çeşitli hediyeler takdim edildi. Ali Atik Tüm idareci kadronun, üyelerin ve cemaatin katıldığı program Pffaffenweiler Festhalle Salonu’nda gerçekleşti. Açılış konuşmasında katılımcıları selamlayan Cemiyet Başkanı Haşim Günlü katılanlara teşekkür etti. Anaokul ve ilkokul öğrencilerinin okuduğu ilahilerden sonra, cemiyetin 1982 yılından İskender Güngör Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa’nın eşi Vildan Basa öncülüğünde, aralarında İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) ve Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB)’nden katılımcıların da olduğu grup, derneğin Köln bürosunu ziyaret etti. Toplantıya IGMG Köln Kadınlar Teşkilatı Başkanı ve ekibi, Mülheim semtinde Türkiye kökenli yaşlıların kaldığı tek huzurevinin yöneticileri ve Köln DİTİB Kadın Kolları Başkanı ve ekibi iştirak etti. Ziyaretçilerle yapılan kahvaltının ardından dernek yetkilileri yapılan faaliyetler hakkında bilgi verdi. Toplantıya katılan ve iki yıl evvel çocuğunu kaybeden Suzan Güneş, doğuştan engelli olan oğlunun tedavisi mümkün olmayan hastalığının seyri esnasında dernekten manevi destek gördüğünü, 11 yaşında yitirdiği oğlunun acısını dernekten gördüğü destekle bir nebze de olsun hafiflettiğini ifade etti. Toplantıda dernek yetkililerine yaptıkları mühim sosyal çalışmalardan dolayı teşekkür eden Vildan Basa, Köln’e gelmelerinin ilk yıllarına rastlayan günlerde Suzan Güneş vesilesiyle bu dernekle tanıştıklarını, bunun dışında pek çok sosyal faaliyette derneğin çalışmalarına destek verdiklerini belirtti. Almanya genelindeki 20 şubede gönüllülük esasıyla çalışan derneğin 100 kadar gönüllüsünün bulunduğunu belirten Dernek Başkanı Gabi Mangano, çocukları bu tarz hastalıklara yakalanan ailelere yardım ettiklerini aktardı. Mangano, bu yardımın bazen hasta olan çocuğa, bazen de hastalığa yakalanan ailenin diğer çocuklarına bakıcılık yapmak gibi farklı yöntemlerle yürütüldüğünü belirtirken pek çok Türkiye kökenli aileye de hizmet verildiğini ifade etti. İtalya’da Yatılı Eğitim Semineri Şüheda Genç CISMG (Comunita Islamica Millî Görüş İtalya) Kadınlar Teşkilatı (KT) idarecileri Como yakınlarında düzenlenen Yatılı Eğitim Semineri (YES)’yle önemli konularda bilgilerini güncellediler. Genel Merkez KT Teşkilatlanma Başkanı Nefiye Ermiş ve KGT Başkanı Fatma Gün- bu yana 30 yıllık geçmişini anlatan tanıtım klibi katılımcılara gösterildi. Freiburg Bölgesi eski Başkanı Rasim Gül programda günün önemine binaen bir konuşma yaparak Mevlana Camii’nin bu uzun süreli başarısını tebrik etti. Bölge Başkanı Ahmet Ölmez’in de selamlama konuşması yaptığı programın sonunda caminin kurulduğu yıl olan 1982 yılından bu yana başkanlık yapanlara plaket takdim edildi. düz’ün katıldığı seminer Kur’ân-ı Kerîm tilaveti, tanışma, sinevizyon gösterisi ve Bölge Başkanı Zübeyde Genç’in selamlama konuşmasıyla başladı. Güncel konular ve teşkilatlanma konularında idarecilerin bilgilendirildiği programda iki gün boyunca yürüyüş, sohbet gibi aktiviteler de düzenlendi. İdarecilere yönelik eğitim çalışmalarının yanı sıra tanışma bakımından da önem taşıyan seminerin ardından katılımcılar memnuniyetlerini dile getirdiler. camia | 03 Mayıs 2013 Bölgelerimizden | 11 Köln Bölgesi Aileler Günü’nde buluştu Köln Bölgesi yılın mutat aile şenliğinde Aachen’dan Siegen’e yaklaşık 30 şubesiyle senenin yorgunluğunu giderdi. İskender Güngör Bölge Merkezi’nde gerçekleştirilen Aileler Günü’nde; Gummersbach’tan mehteran grubu, Yunus Karavelioğlu başkanlığındaki Yunus ilahi grubu, ebru ve hat sanat standları, resim işlemeleri, çocuklara yönelik zıplama balonu, heyecanlandıran çekilişler, yiyecek standları, konferans ve bilgi yarışması, IGMG Sosyal Yardımlaşma Derneğinin Afrika ülkelerini kapsayan fotoğraf sergisi yer aldı. İki gün boyunca bine yakın insan doyasıya panayır havasını teneffüs ederken, canlı müzik şenliğe farklı bir hava kattı. Aileler Günü, Köln Başkonsolosu’nun eşi Vildan Basa, DİTİB Kadın Kolları yöneticileri, ATİB hoca hanımları ve ekibi tarafından da ziyaret edildi. Standları gezen misafirler Bölge Başkanı Mehmet Dal’ı makamında ziyaret ettiler. Kurumlar arası işbirliğine katkı sağlayan ziyaret sıcak bir havada geçti. Hediye çekilişi katılanları heyecanlandırırken, Aachen, Stolberg, Brühl, Köln Fatih, Kalk Kuba, Eitorf, Deutz ve Barbaros cemiyetleri başta olmak üzere tüm bölge şubeleri fedakârca hizmet ettiler. İki gün süren programın ilk gününde çocuklara yönelik bilgi yarışması yapıldı. Temel İslami bilgiler, İslam kültür ve tarihi ile alakalı sorularla en büyük ödülü almak için ter döken çocuklar, şubelerini başarılı bir şekilde temsil etti. Uzun zaman birbirini görmeyen insanların program vesilesiyle bir araya geldiği şenlikte, IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün de eski başkanı olduğu Köln Bölgesinin programına çocuklarıyla beraber katılıp eski çalışma arkadaşlarıyla görüştü. Özel olarak hazırlanan pasta sembolik olarak açık artırmada sahibini buldu. Merakla beklenen şenlik konferansında Türkiye televizyonlarından yakinen tanınan İlahiyatçı yazar Ahmet Bulut kendine özgü üslubu ve göndermeleriyle, “Namazla Diriliş” sunumunu aktardı. Ahmet Bulut’un sunumunu takip etmeye gelenler izdiham oluşturdu. Salon tamamen dolunca diğer sınıflar oturuma açıldı. “Namaz kılmamak küçük bir kusur değildir” diyen Bulut’un semineri nefesler tutularak takip edildi. Programın komisyon sorumlusu Fatih Koyuncu Aileler Günü’nün bitiminde fedakarca çalışan tüm arkadaşlarına teşekkür Alpes KT seminerde buluştu Alpes Bölgesi Kadınlar Teşkilatı iki günlük bir Yatılı Eğitim Semineri (YES) düzenledi. Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen Yatılı Eğitim Semineri’nde Kadınlar Teşkilatı Bölge Başkanı Nadiye Şahin açılış konuşması yaparak katılımcılara teşekkür etti. Akabinde misafir hatibe Zehra Dizman’ın semineri yer aldı. Dizman, “Allah’a (c.c.) karşı sorumluluğumuzun bilincinde miyiz?” konusunu ele aldığı seminerde, dünya ve ahiret mutluluğunun dini öğrenmekten geçtiğini belirtti. Araştırmalara göre zayıf hafıza diye bir şeyin olmadığını, ancak antremansız hafıza olduğunu belirten Dizman, hafıza geliştirme yollarına da değindi. Sorumluluk sahibi olanların nasıl olması gerektiğinin vurgulandığı ilk günkü seminer Hz. İbrahim’in “…bizi takva sahiplerine önder kıl” duasıyla neticelendi. Ruhr A’dan yarışmaların en güzeli Esma Elibüyük Ruhr-A Bölgesi Kadınlar Teşkilatı (KT) Marl şehrinde Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması düzenledi. Program, Avrupa genelinde KT’ler arasında düzenlenen Kur’ân-ı Kerîm yarışması birincisi Betül Malbeleği’nin tila- Zehra Dizman, hanımlara öğrendiklerini çevrelerindeki en az 5 kişiye daha aktarmaları ödevini verdi. YES’te Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle manevi bir gece düzenlendi. Peygamberimiz (s.a.v.)’e hatim hediye edilen gecede salâvatlar, zikirler çekildi. Seminerin ikinci günü Zehra Dizman, şubelerimizdeki hoca hanımlara toplumun mimarı eğitimcilerimizde bulunması gereken yeterlilikler hakkında ders vererek, “Siz insanların içinden çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz.” ayet-i kerîmesiyle hoca hanımları motive etti. Seminerde katılımcılar dilek ve temennilerini de dile getirdiler. veti ile başladı. Bölge KT Başkanı Seher Erol selamla konuşmasında, yarışmacı çocukların ailelerini tebrik ederken, Kur’ân-ı Kerîm’i anlamak ve uygulamak temennisinde bulundu. Programa Türkiye’den misafir olarak katılan Eğitimci Nazile Al, yaptığı konuşmada yarışmaların en güzelinin Kur’ân-ı Kerîm yarışması olduğunu belirtirken, “Kur’ân-ı Kerîm bizim hayat kılavuzumuz, insanlar için hidayet ve öğüt kaynağıdır.” dedi. Bergkamen İslam Kız Koleji öğrencilerinin ilahi sunumu ve şiirlerle etti. IGMG Köln Bölge Başkanı Mehmet Dal da gün sonunda başta yürütme kurulu olmak üzere emeği geçen kadın erkek herkese müteşekkir olduğunu iletti. Bergkamen İslam Kız Koleji’nde Açık Kapı Günü 1986 yılında hizmete başlayan Bergkamen İslam Kız Koleji düzenlediği Açık Kapı Günü ve kermes ile çalışmalarını Türk ve Alman ziyaretçilerine tanıttı. Açılış Kur’an’ı Bergkamen DiTİB Merkez Camii Din Görevlisi Mevlüt Büber hoca efendi tarafından okunduktan sonra günün önemini belirten bir konuşma yaparak, emeği geçen herkesi kutlayıp, öğrencilere başarılar diledi. Halka ve velilere açılan koleji ziyaret eden çok sayıda misafir, öğrencilerin hazırladıkları ikramları satın aldılar. Günde el emeği göz nuruyla hazırlanmış hat yazısı tablolar da tanıtılıp kolej yararına satışa sunuldu. Kuruluşundan beri koleje büyük emeği geçen idarecilerden İsmet Çataklı selamlama konuşmasında, “Amacımız yüce dinimizi noksansız olarak evlatlarımıza öğretmektir. Bugüne kadar Bergkamen İslam Kız Kolejimize, maddi ve manevi yardımlarını esirgemeyen herkese en içten duygularımla teşekkür ederim. Buradan mezun olan evlatlarımızın kimi teşkilatımız bünyesinde hizmet ve görevler üstl e n m e k t e d i r l e r. Kimi öğrencilerimiz de okullarına devam etmektedirler. Arzu edenler Türkiye’ye giderek orada okumaktadırlar. Açık öğretim yük- devam eden programda Bölge KT Eğitim Başkanı Derya Nice yarışma kurallarını açıkladı. Ruhr-A KT Teşkilatlanma Başkanı Nimet Bolat’ın jüri heyeti başkanlığını yaptığı yarışmada 10-13 yaş grubunda birinciliği Büşra Bostancı, ikinciliği Rükiye Önver, üçüncülüğü ise Sema Kara kazanırken; 14-20 yaş grubunda birinci Gülsüm Nur Yalçın, ikinci Muhabbet Erol, üçüncü ise Beyza Nur Odacı oldu. Dereceye girenlere hediyeleri takdim edildikten sonra program Kur’an tilaveti ve dualarla son buldu. sek okullarına kayıtlarını yaptırıp okuyan öğrencilerimiz de çok sayıdadır. Kısacası ilim öğrenmenin sonu yok. Öğrenci evlatlarımıza başarılarının devamını Allah Teâlâ’dan diliyorum. Sizlere de ilgilerinizden dolayı teşekkür ederim.” dedi. IGMG Genel Başkan Kemal Ergün ise konuşmasında, “Uzaktan ve yakından buraya teşrif etmeniz bizlere manevi bir güç katmıştır. İslam Toplumu Millî Görüş Teşkilatımız kuruluşundan beri insanlığın yararına hizmetlerde öncü kuruluş olmuştur. Teşkilatımız bünyesinde, 214 Eğitim Merkezinde, 51.000 kayıtlı öğrencimiz öğrenim görüp yüce dinimizi, kültürümüzü, tarihimizi öğrenmektedirler. Bir milletin tarih sahnesinde kalabilmesi ilmî değerlere önem vermesiyle mümkündür. Kanada, Avusturalya, Toronto ve Avrupa’nın farklı yerlerinde ilim yuvalarımızda öğrenim gören öğrencilerimiz mevcuttur. Yüce dinimize hizmet edebilmek için yarışmaktayız. Avrupa’nın çok yerinde hafız yetiştirmekteyiz. Bergkamen’de de hafızlık bölümünü faaliyete geçireceğiz” dedi. 12 | Hayatın İçinden camia | 03 Mayıs 2013 Irkçılığın Panzehri: Kardeşlik bilinci Meltem Kural Asr-ı Saâdet Müslümanları iman, takva ve Allah’a kullukta tüm Müslümanlara emsal teşkil edecek bir hayat yaşamış oldukları gibi, aynı zamanda bütün zamanlara model olacak ideal bir toplum modelini de kardeşliğin en güzel örneğini hayata geçirerek gerçekleştirmişlerdir. Efendimiz ilk olarak Câhiliye toplumunda hüküm süren kan davaları ve kavmiyetçiliğe son vermiş, sürekli İslam kardeşliği vurgusu yaparak kendi arasında bölünmüş ve çatışmalı olan kabilelerden inanış ve amaçta tek vücut olan bir ümmet meydana getirmeye çabalamıştır. Zira insanlar arasında kardeşlik, karşılıklı güven ve muhabbet ortamı tesis edilmeden onlardan İslam’ın öngördüğü, herkesin huzur ve emniyet içinde yaşayacağı bir toplum ve dünya inşa etmelerini beklemek imkânsız olacaktı. Bu amaçla Peygamber Efendimizin teşvikiyle Müslümanlar arasında iki kez kardeşlik sözleşmesi yapılmıştır. Bunlardan ilki, hicretten önce Mekke’de gerçekleşen ve Kureyşli Müslümanların azatlı kölelerle kardeş ilan edildiği kardeşlik sözleşmesi, diğeri ise hicretten beş ay sonra Medine’de İslam ile şereflenen Medineli Ensar ise Enes b. Malik’in evinde yapılan Ensar ile kendilerine zulüm eden müşriklerden kaMuhacirlerin ikişer ikişer kardeş ilan edildiği çıp sırf inandıkları gibi yaşayabilmek için sözleşmedir. sahip oldukları herşeyi arkalarında bırakaMekkeli Müslümanlar İslam kardeşliği rak kendilerine sığınan Mekkeli Muhacirleri çatısı altında yaşadıkları toplumun iliklerine evlerinde ağırlamak için adeta birbirleriyle kadar işlemiş olan kavmiyetçi ve cinsiyetçi yarışa girmişler ve onları kimlerin ağırlayaklaşımlara yüz çevirmiş, kız çocuklarının yacağını belirlemek utanç kaynağı olarak algılanıp diri diri Tarihte yıllar boyu ayakta kal- için aralarında kura toprağa gömüldüğü mayı başarabilmiş ve insanlı- çekmişlerdi. Bu kardeşlik anlayışı onlara bir devirde kızını omzuna alarak Mekke ğa yararlı buluş ve hizmetler daha önce hiç tanısokaklarında gezdi- yapmış İslam toplumlarına ba- madıkları insanlarla ren bir Peygambe- kıldığında, onlara var oldukları mallarını ve sofralarını paylaşmayı öğretmiş rin Kur’anî öğretileri doğrultusunda tüm çağda insan odaklı medeni- ve onlar bu açıdan Müslümanlar insan yetin, adaletin, ahlak ve ilmin bakıldığında başka olarak dahi görül- bayraktarlığını yaptıran şeyin hiçbir şart altında bu çabuk ve sameyen siyahi köleleri bu ırk, dil ve renk ayrımı gö- kadar mimiyetle gerçekleşMüslüman kardeşleri ve eşitleri olarak ka- zetmeyen güçlü kardeşlik an- mesi mümkün olmayan büyük bir özveri bul etmişler, yaşadıklayışı olduğunu görürüz. gerçekleştirmişlerdi. ları toplumda yapılHz. Ali (r.a.)’in Mısır’a vali tayin ettiması değil söylenmesi bile büyük bir suç ve ği Malik Bin Eşter’e yazdığı mektubunda ayıp sayılan doğruları çok kısa bir zamanda söylediği “İnsanlar senin ya dinde kardeşin benimseyip hayatlarına geçirerek İslam karya hilkatte eşindir” sözü İslam’ın insanlığa deşliğinin tüm kardeşliklerin çok daha ötebakışını özetleyen çok güzel bir ifadedir. sinde bir kardeşlik anlayışı olduğunu bize Dünyada bu düstur doğrultusunda kurulan yaşayarak anlatmışlardı. kardeşlik halkasının dışında kalacak kimse yoktur. Buna göre Müslümanlar olarak din kardeşlerimizin hak ve hukukuna riayet ederken, gayri müslim komşumuza, arkadaşımıza karşı da kökü Hz. Âdem’e dayanan kardeşlik hukuku çerçevesinde aynı hassasiyetleri korumalı ve haklarına riayet ederek güzellikle muamele etmeliyiz. Tarihte yıllar boyu ayakta kalmayı başarabilmiş ve insanlığa yararlı buluş ve hizmetler yapmış İslam toplumlarına bakıldığında, onlara var oldukları çağda insan odaklı medeniyetin, adaletin, ahlak ve ilmin bayraktarlığını yaptıran şeyin bu ırk, dil ve renk ayrımı gözetmeyen güçlü kardeşlik anlayışı olduğunu görürüz. Bu açıdan bakıldığında İslam’ın kardeşlik anlayışı bilhassa çok kültürlü ve çok etnisiteli toplumlar için birleştirici bir potansiyele sahiptir ve insanlığın huzur ve barışı için büyük bir şanstır. İslam’ın insana olan bu yaklaşımıyla dünyada tedavi edilemeyecek hiçbir toplumsal problem olmadığı gibi, manevi bir hastalık olan ırkçılığa karşı en etkili panzehir de yine bu kardeşlik anlayışıdır. Zira Efendimizin (s.a.v.) “Ey Allah’ın kulları, kardeş olunuz.” ( Buhârî, Müslim ) hadis-i şerîfi tüm insanlığı kucaklayan bir sevgi ve anlayışı ifade eder. Irkçılık belası ayrılmanın bir sebebinin de “tanışma” olduğu belirtilmiş, yoksa üstünlük meselesinin yaratılıştan kaynaklanamayacağına vurgu yapılmıştır. Hz. Âdem ile Hz. Havvâ’dan, yani ortak Müfessirler ayetin iniş sebebi olarak pek bir atadan neşet eden insanın içinde besleçok hadiseyi örneklemişlerdir. Bu örnekler diği, belirli bir kavmin diğer kavimlere karşı arasında Benî Temîm’den bir grubun Bilâl-i üstün olduğu inancı olarak tanımlanabilecek Habeşî, Habbâb, Ammâr ve Süheyb gibi ırkçılığın, mantıklı bir tarafı yoktur. Zira, kazenci ya da akrabaları olmayanlarla alay etvimler, ırklar, kabileler Allah’ın iradesi doğmesi, Ebû Zerr’in, Bilâl-i Habeşî’ye, “Ey siyarultusunda oluşmuş, hiç kimse ait olacağı hın oğlu!” diye hitap kavim ya da kabileyi etmesi, Peygamber tercih hakkına sahip olmamıştır. Bu yüz- “…Bir kimseyi ameli geri bı- Efendimiz (s.a.v.)’in hanımlarının dendir ki, herhangi rakmışsa, nesebi, soyu onu diğer bir kavme mensu- kurtaramaz, yükseltemez, iler- Hz. Safiyye validemize “Ey Yahudi kızı” biyetin bir üstünlük letemez.” diye laf atmaları gibi vesilesi sayılması olaylar vardır ki, her aynı zamanda diğer biri ırkçı söylemler içeren davranışlardır. kavimlere, ırklara hakaret, dolayısıyla diğer Bu rivayetlerde bahse konu olan olaylarinsanları doğrudan aşağılayan bir tavır madan birisi de zühd ve takvası ile meşhur olnasına da gelmektedir. Bu bağlamda ırkçılık muş olan Ebû Zerr’in zenci Bilâl-i Habeşî’yi bir beladır; hem de körü körüne takip edilen küçümsemesidir ve pek çok kitapta hikaye bir bela. edilmiştir. Rivayet edilir ki, Ebû Zerr, Bilal Allah Kur’an’da insanların çeşitli kavimile tartıştığında “Ya İbnü’s-Sevdâ: Ey siyalere bölünmesinin bir imtihan vesilesi olduğu hın oğlu” der. Bilal buna çok alınır ve Aluyarısını yapmış; bu ayırmanın ise onların lah Resûlü’ne durumu bildirir: “Ey Allah’ın değerli ya da değersiz oluşları ile ilgi olmaResûlü! Ebû Zerr beni incitti” der. Bunun dığını, değerli olmak isteyen kişinin “takva” üzerine Peygamberimiz, Ebû Zerr’e gider sahibi olması gerektiğini bildirmiştir. Şöyle ve ona şunları söyler: “Ey Ebû Zerr! Sen Bibuyurulur ayette: “Ey insanlar! Şüphe yok lal’i annesinin renginden dolayı ayıplamışsın ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık öyle mi? Demek ki sen hâlâ câhiliye üzereve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve sin!” Ebû Zerr de bu olup bitenden pişman kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olur ve Bilal’den, ayağı ile yüzüne basarak olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakendisini affetmesini ister. kınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilenEbû Hüreyre (r.a.)’nin rivayet ettiği bir hadir, hakkıyla haberdar olandır.” (Hucurât dis, ırk mensubiyetinin bir anlam ifade etmesuresi, 49:13) Ayette bu şekilde kavimlere İlhan Bilgü diğini vurgulamaktadır. Buna göre Resûlullah le buyurmuştur: “Asabiyet (kavmiyetçilik) (s.a.v.) şöyle buyurur: “…Bir kimseyi ameli davasına kalkan, onu yaymaya çalışan, bu geri bırakmışsa, nesebi, soyu onu kurtaradava yolunda mücadeleye girişen bizden maz, yükseltemez, ilerletemez.” (İbn Mâce, değildir.” (Ebû Davud, Edeb 112) Mukaddime 17, 225) Hadisin de işaret ettiği Bir gün ashabın önde gelenlerinden Sa’d gibi, amel işe yaramadıktan sonra ırkla övünbin Ebû Vakkâs, sahabenin ileri gelenlerinmek, kavmiyet davası gütmek boşunadır. den bazılarından soylarını saymalarını istedi. İşte böylesi bir peygamberin ümmeKendisi de övünerek soyunu saydı. Selmân-ı ti olma iddiasındaki Müslümanlar arasında Fârisî’ye sıra gelince, onun övünecek bir nerastlanan ırkçılığın mazur gösterilmesi hiçbir sebi olmadığı, nesebi ile ilgili teferruatlı bilzaman kabul edilemez. Çünkü o Peygamgisinin olmadığı ortaya çıktı. Sa’d bin Ebû ber ırkçılığı her zaman yermiş, ümmetinin Vakkâs, “Hadi Selman, sıra sende!” deyince ırkçılık yapmamasını istemiştir. En son Vedâ Selmân, Hz. Ömer’in dahi, “Ben de İslamoğhutbesinde bu konuya değinmiş, Arap’ın lu Ömer’im” demesine yol açan şu sözünü Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap’a, söyledi ki, Allah Resûlü bu sözü duyunca siyahın beyaza, beyazın da siyaha üstünlüSelmân’ın cevabını çok beğenmiş, “Selmân ğü olmadığını haykırdığı gibi kendi kızı Fatıbendendir, benim ehl-i beytimdendir (ailemma’yı da uyarmış, “Babanın peygamberliği dendir).” buyurmuştur. Selmân, Peygambeseni kurtarmaz” diyebilmiştir. rimizi böyle sevindiren konuşmasında “Ben Mekke’yi fethinde de ırkçılığı ortadan İslamoğlu Selman’ım. Nesebimi sizin gibi bilkaldırdığını ilan ettikten sonra gerçek üstünmiyorum. Bildiğim bir şey var, o da Allah’ın lüğün yolunu şöyle göstermiştir: beni İslam ile şereflendirdiğidir.” demişti. “Sizden câhiliye ayıplarını ve büyüklenAyetler, hadisler ve İslam tarihindeki melerini uzaklaştıran Allah’a hamdolsun. Ey olaylar gösteriyor ki, ırkçılık Müslümanların insanlar! Tüm insanhiçbir zaman teveslar iki gruba ayrılır. sül edemeyeceği …ırkçılık câhiliye zihniyeti, câBir grup iyilik yapan, bir davranıştır. Zira hiliye kültürü ve câhiliyenin ha- ırkçılık câhiliye zihniiyi olan ve kötülükyat felsefesidir. lerden sakınanlardır yeti, câhiliye kültürü ki, bunlar Allah nave câhiliyenin hayat zarında değerli olan kimselerdir. İkinci grup felsefesidir. ise günahkâr, isyankâr olanlardır ki, bunlar Bundan da anlıyoruz ki, tüm dünyayı etda Allah nazarında değersiz olanlardır. Yokkisi altına alan ırkçılık dalgası, İslam’ın temel sa insanların hepsi Hz. Âdem’in çocuklarıöğretisi ile bağdaşmayan bir yapıya sahiptir. dır. Allah da Âdem’i topraktan yaratmıştır.” Dolayısıyla da Müslümanlar, elim sonuçlar (Beyhakî, Tirmizî) doğuran bu fikriyatı benimsemekten men Allah Resûlü bir başka zamanda da şöyedilmişlerdir. camia | 03 Mayıs 2013 Hayatın İçinden Fıkıh Kösesi M. Hulusi Ünye Dua 1. İslam’da dua ve duanın önemi nasıl algılanmalıdır? Dua, ibadet etmek, yardım istemek, yalvarıp yakarmak, Allah’a rağbet etmek anlamlarına gelir. Dinimizde ise Allah’a yönelerek O’na dua etmektir. Duanın içinde tevhit (tek kılmak) ve sena (övmek); Allah’tan af, rahmet ve manen yak(ın)laşmanın yanında dünya nimetlerinden de bir şeyler talep etme gibi hususlar vardır. Dua önemlidir. Çünkü dua başlı başına bir ibadettir. Allah (c.c.) buyuruyor ki, “(Resulüm!) De ki: (Kulluk ve) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?” (Furkân suresi, 25:77) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ise, “Dua ibadetin özüdür, beynidir.” (Tirmizi, H. No: 3371) buyurmuştur. Zira duada kulun acziyetini itiraf, kulluk bilincinin ifadesi, verilen nimetlere şükretmek gibi güzellikler vardır. Kulun duadan maksadı, arzuladığı muradına ulaşması; Cenâb-ı Hakk’ın kendisine dua edilmesini istemesinin sebebi ise kullarına ihsanda bulunma arzusudur. 2. Duanın kavlî, fiilî gibi birçok çeşidi bulunuyor. Bu dualar arasında fark var mıdır? İfade edildiği gibi duanın çeşitleri vardır. Fiilî dua, istenen şeyin elde edilmesi için gerekli olan şartları yerine getirmek, yani insan olarak üzerimize düşen şeyleri sabırla yapmaktır. Sabır bu anlamda, hedefe ulaşmada çekilen sıkıntılara tahammül etmek ve nefsi, hoşlanmamasına rağmen doğru olan şeye yönlendirmektir. Allah (c.c.), “Ey iman edenler! Allah’tan sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara suresi, 2:151) buyurmaktadır. Yani kişi fiilî olarak Allah’ın emirlerini yerine getirir, yasaklarından sakınırsa fiilî olarak dua etmiş olur. Kavlî (sözlü) dualar ise, fiilî duadan sonra sözlü olarak Allah’tan dilekte bulunmaktır. Sözlü duaların kabulü noktasında Kur’ân-ı Kerîm’de geçen ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den bize ulaşan dua metinleri ile dua etmek güzel olur. İki dua arasında birbirini destekleyen kuvvetli bir bağ vardır. 3. Her dua kabul olur mu? Allah (c.c.) Kur’ân-ı Kerîm’inde “Bana dua edin, icabet edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.” (Mü’min suresi, 40:60) buyuruyor ve yapılacak dualara cevap vereceğini vadediyor. Ancak “Çünkü Rabbin, istediğini hakkıyla yapandır.” (Hûd suresi, 11:107) ayetinde buyurulduğu gibi Allah dilediğini yapmakta tam bir salahiyet sahibidir; bu nedenle dilediği zaman veya dilediği kulunun duasını kabul eder. Fakat Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bazı duaların mutlaka kabul edileceğini haber vermiştir. Mazlum insanların yapacağı dualar, anne ve babaların evlatlarına duası, misafirin ev sahibine duası, oruçlunun iftar zamanı yapacağı dua, adil idarecinin duası, Müslüman’ın Müslüman’a yapacağı dua ve hastaların yapacağı dualar bunlardan bazılarıdır. 4. Dua ve kader ilişkisi nedir? Dua edip, umduğunu bulamayan bunu kaderle ilişkilendirmeli midir? İnsanın kaderi elbette kendi elinde değildir; yine aynı şekilde kaderinde neyin olduğu bilgisine de kimse sahip değildir. Bizim görevimiz Allah’a kulluk etmektir. Dua da kulluğun çeşitlerinden birisi olduğuna göre, kul olarak dua etmeye devam ederiz. Eğer elde edeceğimiz bir şey duaya bağlı olarak elde edilecek bir husus idi ise, duamız buna sebep olmuş olur. Ama dua ettiğimiz hâlde o şeye nail olamamış isek, biz yine duaya devam ederiz. Neticeyi Allah (c.c.)’a havale ederiz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Birr (iyilik)den başka birşey ömrü artırmaz ve duadan başka birşey kaderi geri çevirmez. Şüphesiz adam işlediği günah yüzünden de rızkından mahrum kılınır.” (İbn Mâce, Fiten, 22; Tirmizî, Kader, 6; Ahmed, V, 277, 280, 282) | 13 Âdâb-ı Muâseret Sebahat Özcan Dua ve âdâbı Alim bir zat, “Dua etmekten mahrum kalmak, benim için duamın kabul edilmemesinden daha ağır bir durumdur.” demiştir. Lügatte yalvarış, yakarış, istek ve arzuların dile getirilişi anlamına gelen dua, kulluğun bir ifadesidir. Dua, kulun “Sen sonsuz kudret sahibi, ben ise âciz, fakir ve her hâlimle sana muhtaç kulunum.” demesidir. Kul, çağrısıyla Allah’ı tesbih eder; ihtiyaçlarını âlemlerin yaratıcısı olan Allah’tan gayrı kimsenin karşılayamayacağını ve O’nun yardımı olmadan kendi kalbinin atışını dahi kontrol edemeyeceğini itiraf eder. Mümin, izzetini bu ibadetten alır. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), “Dua, ibadetin beynidir.” (Tirmizî, Tefsir, Gâfir, 2973) buyurmuştur ve ömrünün sonuna kadar hayatının her alanında dilinden zikir ile duayı düşürmemiştir. Dua, Allah ile insan arasındaki bağı korur ve güçlendirir. İnsanın her daim gözetim altında olduğu bilincini derinleştirir ve dolayısıyla kulun Rabbine karşı samimiyetini artırır. Allah, kuluna Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmaktadır: “Kullarım sana beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O hâlde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulsunlar.” (Bakara suresi, 2:186) Yani Rabbimizin karşılık vermediği bir dua yoktur. Buna rağmen insan, zaman zaman dualarının kabul olmadığı düşüncesine kapılabilir. Bu durumda yukarıda bahsedilen ayetteki “karşılık vermek” ve “kabul etmek” ifadelerine dikkat etmek gerekir. Bediüzzaman hazretleri, 23. Söz’ünde bu durumu şöyle tarif etmektedir: “Eğer desen: ‘Çok defa dua ediyoruz, kabul olmuyor. Halbuki ayet umumidir. Her duaya cevap var ifade ediyor.’ Elcevap: Cevap vermek ayrıdır, kabul etmek ayrıdır. Her dua için cevap vermek var; fakat kabul etmek, hem ayn-ı matlubu vermek Cenâb-ı Hakk’ın hikmetine tabidir. Mesela: Hasta bir çocuk çağırır: ‘Ya Hekim! Bana bak.’ Hekim: ‘Lebbeyk’ der ‘Ne istersin?’ Çocuk: ‘Şu ilacı ver bana’ der. Hekim ise; ya aynen istediğini verir, yahut onun maslahatına binaen ondan daha iyisini verir, yahut hastalığına zarar olduğunu bilir, hiç vermez.” (Risale-i Nur, 23. Söz) Dua kabul olmasa bile, kulluk bilincini pekiştirmesi adına edinilen sevap ahirete kalır. Ayrıca Hz. Peygamber’in şu sözü duadan hiç vazgeçmemek gerektiğini vurgulamaktadır: “Dua, inen ve henüz inmeyen her çeşit (musibet) için faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir. Öyle ise sizlere dua etmek gerekir.” (Tirmizî, Daavât, 112) Yine de duanın kabul oluşu için Kur’ân ve Sünnet’te bir takım reçeteler bulunmaktadır. Duanın kabulü için belirli zamanlara (örneğin “Seher vakitlerinde istiğfar ederler.” Zâriyat Suresi, 51:18), belirli durumlara (örneğin yağmur yağarken dua etmek) ya da belirli hâllere (örneğin duayı alçak sesle yapmak ve en önemlisi duada ısrarcı olup yaparken tazarru, huşu ve rağbetli olmak) önem vermek gerekmektedir. Efendimiz şöyle buyurmaktadır: “Allah’a duayı, size icabet edeceğinden emin olarak yapın. Şunu bilin ki; Allah gafletle (başka meşguliyetlerle) oyalanan kalbin duasını kabul etmez.” (Tirmizî, Daavât, 66) Bu reçetelerin yanında duanın önemi de zikredilmektedir. Dua, Rab ile muhabbettir. İnsanın hâlini O’na arzetmesidir. Mümin, Allah’a yakarışla yükselir. Samimi dua mümine acziyetini hatırlatıp, onu örneğin kibir gibi kötü ahlaktan muhafaza eder. Bu yönüyle de dua, müminlerin sürekli kuşanması gereken bir zırhtır. 14 | Camilerimiz camia | 03 Mayıs 2013 7’den 70’e aralıksız eğitimin adresi: Duisburg-Hochfeld Hacı Bayram Veli Camii Almanya’nın Duisburg şehri Hochfeld semtinde 1980 yılında kurulan Hacı Bayram Veli Camii, bölgede birçok Müslüman’ın buluşma merkezi olurken yüzlerce öğrencisine verdiği kaliteli eğitimle de göz dolduruyor. Atalay Ulukan, Mustafa Karataş Bundan 33 yıl önce Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki Duisburg şehrinde bulunan ilk Millî Görüş camisi, Bruckhausen ilçesinde bulunan Mevlana Camii idi. Geçen zamanla birlikte caminin şehirde sayıları giderek artan Müslümanların ibadet etme ve bir araya gelme ihtiyaçlarını yeterince karşılayamaması üzerine Duisburg şehrinin Hochfeld ilçesinde ikinci camiye ihtiyaç duyulmuştu. Bu nedenle önce 1980 yılında Wanheimer Straße’deki 8 Numaralı binanın zemin katında bulunan Türk dükkanının arka kısmındaki depo cami için kiralanmıştı. Cami olarak kullanılan bu alanın kuruluşu Mehmet Düzgün, merhum Bilal Karataş ve Tevfik Güner’in girişimleriyle olmuştu. İlk açılışı bir cuma günü gerçekleşen Hochfeld Camii’sinin cemaat sayısı sadece 3 kişiydi; bunlar caminin kurucularıydı. Daha sonra caminin çalışmalarından haberdar olan Türkiye kökenli vatandaşlar camiye birer birer katılmaya başladılar. Temel taşları oluşturan bu amcalarımız kuruluştan sonra tüm çalışmalara da öncülük ettiler: Merhum Sefer Dur, Recep Aktürk, Orhan Sönmez, Osman Bildik. İsmi zikredilmeyen diğer değerli büyüklerimizle birlikte de her geçen gün camiye devam eden cemaat sayısı arttı. Cemaat sayısının artması ve hizmetin büyümesi ile sorumluluklar ve sorunlar artsa da cami öncüleri yılmadan çalışmaya devam ettiler. Artık arkadaki depo cemaate yeterli gelmediği için önde bulunan dükkan da camiye dahil edildi. Camimizin Türkiye kökenli ilk hocası Ankara Hacı Bayram Veli Camii eski imamı idi. Böylelikle Duisburg Hochfeld’te bulunan camiye bizzat ilk imamın eski görev yaptığı caminin adı verilmiş oldu ve bundan sonra caminin adı Hacı Bayram Veli Camii olarak anılmaya başladı. Camide namaz dışında farklı faaliyetler de yer almaya başladı; hem büyüklere hem de küçüklere yönelik çalışmalar başlatıldı. Caminin kuruluşunda en çok fedakârlığı gösteren grup olan bayan kardeşlerimiz de birçok çalışmada yer aldılar; işçi ailelerinin fertleri okuma-yazma, Kur’ân-ı Kerîm öğrenme ve sohbet halkaları oluşturma gibi faaliyetlerle kendilerini geliştirmeye başladılar. Camimizde seçilen ilk Cemiyet Başkanı Hüseyin Özkan, Teşkilatlanma Başkanı merhum Bilal Karataş, Cemiyet Muhasibi Recep Aktürk, Dış İlişkiler Başkanı ise Mehmet Düzgün idi. Yıllar sonra Kadınlar Teşkilatı kurulduğu zaman camimizde de hızla bir birim tesis edildi ve ilk başkan olarak Zehra Yılmaz seçildi. Ekip arkadaşları Şükran Orhon Aslan, Fatma Karataş Gündüz, Nuran 1994 – Cami cemaatinden Karataş, Ayşe Karataş, Hümeyra Evli, Ayten Evli, Bahtiyar Savaş Demirkıran ve ismini zikredemediğimiz diğer kardeşlerimiz ile birlikte Kadınlar Teşkilatı çerçevesindeki faaliyetlerine başladılar ve Duisburg Hochfeld’te birçok güzel çalışmaya imza attılar. Kadınlara yönelik olarak sunulan hatibelik kursları bu güzel çalışmalardan biridir. Bu çalışma mutat olarak düzenlenmese de Kadınlar Teşkilatı Eğitim Başkanlığı ile koordineli olarak 6 haftalık paket ders olarak sunulmuştur ve talep dahilinde tekrar sunulmaya hazırdır. Bir yürek olan cemaat artık hızla büyüyordu. Ramazan aylarında ve özel günlerde evlerde pişirilen yemekler camiye getiriliyor, kardeşlik bilinci giderek artıyordu. Çoluk-çocuk, öğrenci, işçi her kesimden bütün cemaat bir aile olarak birbirlerine destek veriyorlardı. Nitekim bu desteğin bir tezahürü olarak başlangıçta kiralık olan binanın mülkiyeti 1985’te cemaatimizden üç üyenin adına alındı; 1992’de ise Avrupa Cami Yapma ve Yaşatma Birliği (EMUG)’ne devredildi. Kuruluşundan bu yana hep aynı isim ve binada hizmet veren camimiz köklü bir yenilenme sürecinden geçerek eğitim alanlarının kapasite ve kalitesi artırılmıştır. Örneğin kurulduğunda açık olan avlusunun üzeri 1995’te kapatılmış ve mevcut alan genişletilmiştir. Camimiz açıldığında yaklaşık 20 üyeye hizmet verirken, 90’lı yıllarda yaklaşık yüz üyeye hizmet veriyordu. Şimdi ise yetişkin 255, Kadınlar Teşkilatında 170, Gençlik Teşkilatında 140, Kadınlar Gençlik Teşkilatında ise 135 üyemiz bulunmaktadır. Kurulduğu günden bu yana cemaatimizin desteği ile büyüyen ve 7’den 70’e tüm Müslümanlara eğitim veren camimiz, bu hâliyle 700 üyeye hizmet verirken civardan gelen 300 Müslüman kardeşimize de kapılarını açmaktadır. Bu yönüyle Hacı Bayram Veli Camii, temsil ettiği üyelerin sayısının çokluğu ve hizmet sunduğu hedef grubun büyüklüğü sebebiyle bölgede hatırı sayılır bir konuma sahiptir. Almanya’da binlerce Müslüman’ın daimî buluşma yeri olan camimiz aynı zamanda Türkiye’den de merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve kendisiyle çalışan milletvekillerini ağırlamış, T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde camimizi ziyaret etmiştir. 1980’den 2013’e Camimizde gençlerimizin spor faaliyetlerini desteklemek ve onların bu alanda başarılı olmalarını teşvik etmek amacıyla 1985 yılında Hilal Spor Kulübü kurulmuştur. Kurulduğunda futbol ve kungfu gibi çeşitli spor dallarında faaliyet gösteren kulüp, Hochfeld’li oluşuyla neşet ettiği toplumdan destek görmüştür; şimdiyse yoğun olarak e töreni bir görüntü 1998 – Kız öğrencilerin karn camia | 03 Mayıs 2013 Camilerimiz 1995-1996 – Merhum Bölge Başkanı Ahmet Yahşi futbol alanında ihtisaslaşmaktadır. 25 yıldır faaliyet gösteren takımımız Duisburg ve Müllheim futbolunda hatırı sayılır bir konuma ulaşarak Bezirksliga seviyesinde bulunmaktadır. Birçok futbol derneğinin kapandığı dönemlerde bile başarılı bir şekilde ayakta kalmayı başaran Hilal Spor Kulübü, sadece sportif amaçları gözetmemiş, bunun yanında uyuşturucuyla mücadele, sosyalleşme problemi olan gençleri suç, işsizlik ve değer yitiminden koruma, okul derslerine yardım etme gibi sosyokültürel amaçları da gerçekleştirmek için faaliyet göstermiştir. Dernek, yaşlılara, gençlere ve kadınlara sunduğu spor imkânlarıyla tüm bölgede göz doldurmaktadır. Şu anda Hilal Spor, 2011 yılında Almanya kupasında 2. turda üçüncü ligden RW Essen (Rot-Weiss Essen) takımına karşı elenmesi sebebiyle Niederrhein Bölge Ligi’nde yoluna devam etmektedir. Yine gençlerin buluşarak birlikte vakit geçirebilecekleri, sohbet düzenleyebilecekleri bir yer olan Alternatif Gençlik Merkezi, camimiz bünyesinde çalışmalarına devam etmekteyken, düzenlenmesi planlanan faaliyetlere yer olarak yeterli gelmediği için 1992’de Wanheimerort’ta bir bina Alternatif ismi altında gençlik lokali olarak kuruldu. 1992’den 2000’e kadar orada hizmet eden bu gençlik merkezi, şimdi Hacı Bayram Veli Camii’ne daha yakın olan Teilstraße 32b numaralı adreste kendi mülkiyetindeki binada hizmetlerine devam etmektedir. Camimizde gençlerle yetişkinlerin beraber olarak faydalandığı “Cumartesi sohbetleri” 10 yıldır ikramlı bir şekilde sunulmaktadır. Pazar günleri düzenlenen sabah namazı programlarına katılımın yoğun olduğu camimizde bütün bu düzenlenen programlar aracılığıyla Müslümanlarda kimlik şuuru oluşturmak gibi bir derdin peşinden gitmekteyiz. 2008 yılında camimiz bünyesinde açılan ana sınıfı da aynı derdin bir göstergesidir. Şu an iki sınıf olarak 36 çocuğumuza hizmet veren ana sınıfını geçenler ise hazırlık sınıfı olarak temel dinî eğitime hazırlanıyorlar. Bu faaliyetlerle miniklerimizin sahip olduğumuz değerler ışığında yetiştirilmesi ve topluma faydalı bireyler olmaları için gayret sarfedilmektedir. Bunun yanında caminin açıldığı günden beri karma yaş gruplarına hizmet sunan eğitim programı 2009 yılına kadar devam ettikten sonra, 2009 yılında cemiyet idaresi ve Eğitim Komisyonu Başkanı Nazmi Erdoğan’ın girişimiyle düzenli sınıf sistemine geçilmiş; daha sonra Ahmet Taşçı müdür olarak göreve getirilmiştir. Böylece sunulan eğitim hizmeti, yaş gruplarına ve öğrencilerin bilgi seviyelerine göre bir kategorilendirme ile belli bir müfredat çerçevesinde verilmeye başlanmıştır. Camimizde şu anda 14 eğitimcimiz hizmet vermektedir. Erkek öğrenciler için 2 eğitimci ve 4 asistan eğitimci bulunurken, bayanlarda 4 eğitimci, anaokulunda ise 2 eğitimci ile 2 asistan eğitimci çocuklarımızı başarı dolu bir geleceğe hazırlamaktadırlar. Tüm bu sunulan hizmetlerden 96 erkek, 99 kız, 36 ana sınıfı ve 12 ihtisas sınıfı öğrencisi faydalanır durumdadır. Camimizin tarihinde önemli bir yer tutan faaliyetlerden bir diğeri hafızlık eğitimimizdir. Bu eğitimle şu anda 12 öğrencimiz Kur’ân-ı Kerîm’i ezberleyip hayatlarını onun ışığında yeniden düzenleme iradesini göstermektedirler. Bu eğitim çalışmalarının güzel bir neticesi olarak şubemiz Kur’ân-ı Kerîm yarışmalarında başarılar elde etmiş, şubemizden Fatih Dur Avrupa birincisi, Betül Ordukaya Avrupa ikincisi olmuştur. Bunun yanında beş öğrencimiz bölge birinciliği kazanmıştır. Camimizdeki temel eğitime katılan öğrencilerimizin velilerini çocukların durumu hakkında bilgilendirmek için “Veli Bilgilendirme Seminerleri” düzenlenmektedir. Okullarda yapılan veli toplantılarına benzer şekilde yılda iki defa düzenlenen seminerlerde velilerin eğitimcilerle öğrencilerin durumları hakkında bilgi alışverişinde bulunmaları amaçlanmaktadır. Bunun haricinde yılda bir defa Velileri Bilgilendirme ve Dayanışma Toplantısı düzenlenmekte, burda veliler hem eğitimcileri, hem de diğer velileri yakından tanıma imkânı bulmaktadırlar. Okul derslerine yardımcı olmak için çocuklara verilen ek dersler ve bunun yanında kız ve erkek öğrencilere Almanca gerçekleştirilen seminerlerle ev sohbetleri Hacı Bayram Veli Camii tarafından düzenlenen diğer eğitim faaliyetleri arasındadır. Camimizde Cuma hutbeleri imkân oldukça Almanca da verilmektedir. Bunu sağlayabilmek için temel eğitimi bitirmiş olan gençlerimizi özel imamet ve müezzinlik kursu ile hazırlıyoruz. Bu kurstaki gençler, özellikle ramazanda teravih namazlarında | 15 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın camimize ziyareti imamlarımız nezdinde namaz kıldırarak tecrübe kazanıyorlar. Bunun yanında ramazan aylarında her gün camimizde iftar verilmektedir. Çoğu üniversite öğrencisi birçok insan iftarda bir araya gelip güzel bir atmosfer içinde oruçlarını açıp ibadetlerini yerine getiriyorlar. Bununla birlikte senede en az iki defa, kermeslerimizde cemaatimiz ve çevre insanımız kaynaşmaktadır. Cemaat olarak bizi birbirimize kenetleyen değerlerimizi diri tutmak ve birliktelik ruhumuzu pekiştirmek adına hasta ziyareti, cenaze taziyeleri, hacı ziyaretleri ve esnaf ziyaretleri düzenlenmekte; bu sayede kardeşlerimizi acı ve tatlı günlerinde cemaat olarak yalnız bırakmamaya bilhassa önem vermekteyiz. Sadece cemaatimiz içerisindeki ilişkilerimizi değil, aynı zamanda komşularımız ve bölge ahalisi ile de münasebetimizi geliştirmek adına ilk defa 2000 yılında geniş çaplı ve ön hazırlıklı olarak Açık Cami Günü gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada bilhassa üniversiteli gençlerimiz başı çekmiş, camimizi ziyaret eden onlarca kişi güzelce ağırlanıp, soruları cevaplandırılmıştır. Kurulduğu günden bu yana 33 senedir yorulmak nedir bilmeden her alandaki çalışmalarına devam eden Hacı Bayram Veli Camii, bundan sonra da giderek büyüyen cemaati ve buna paralel olarak daima yenilenen hizmet yelpazesi ile yoluna devam edecektir. Camimize bağlı Hilal Spor’un ilk görüntülerinden camia | 03 Mayıs 2013 Rahime Söylemez İnsanoğlu hiçbir devirde duaya yabancı kalmamıştır. Nitekim insanda fıtrat olarak dua etme ihtiyacı vardır ve bu sebepten farklı din, inanç ve anlayışlarda duaya her zaman yer verilmiş; ancak zamanla duanın mahiyeti konusunda farklılıklar oluşmuştur. Dua kavramı sözlükte “Tanrı’ya yalvarma, ibadet” ya da “Yakarma amacıyla okunan ve dinî değeri olan metin” olarak geçmektedir. Da’vet ve da’va köklerinden gelen dua sözcüğü, seslenmek, çağırmak, yakarmak, isimlendirmek, sevk etmek ve herhangi bir şekilde söz ya da ses ile bir şeye yönelmek manalarını içermektedir. İslam dininde kavram olarak dua, kulun Allah (c.c.)’a yalvarması, sığınması ve yakarmasıdır. Kul, dua ile acizliğini ve güçsüzlüğünü Allah’a itiraf eder; O’nun yüceliğini bilip, sevgi ile O’ndan af ve lütfunu diler. İnsan üstesinden gelemediği bir durum ile karşılaştığında keder, ümitsizlik ve acizliğe düçar olur; dua ile Allah’tan yardım diler. Hatta Allah inancı olmayan ateistler veya Allah’a ortak koşanların dahi başlarına bir bela/kaza geldiğinde bilinç dışı “Allah’ım...” diyerek ve dua ile O’na yöneldikleri tespit edilmiştir. Bunun sebebi ise insanın yaratılış itibarı ile bir şeye inanma ve dua etme ihtiyacıdır. Bu hususu Cenâb-ı Hak Kur’ân’ı Kerîm’de şöyle belirtir: “İnsan bir sıkıntıya maruz kalınca gerek yan yatarken, gerek otururken veya ayakta iken, bize yalvarıp yakarır. Fakat biz sıkıntısını giderdik mi, sanki uğradığı dertten dolayı bize yalvaran kendisi değilmiş gibi eski haline geçip gider. İşte (hayat sermayelerini boşuna harcayıp) haddini aşanlara, yaptıkları işler, kendilerine böyle süslenmiş, hoşlarına gitmiştir.” (Yûnus suresi, 10:12). Bu ayetten anlaşıldığı üzere dua sadece inananlara özel bir durum değildir. Her insan yaratılış itibarı ile ister istemez dua eder ve böylelikle bir an dahi olsa rahatlar. Örneğin yapılan bir araştırmada, dini inkar eden deneklerin yüzde 47’sinin zaman zaman dua ettikleri tespit edilmiştir.1 Başka bir araştırmada ise İkinci Dünya Savaşı’nda Amerikan askerlerinin yüzde 72’sinin savaş sırasında dua ettikleri ve böylelikle yardım gördüklerini ifade ettikleri saptanmış; askerlerin yüzde 42’si ise ettikleri dua sayesinde daha az korktuklarını belirtmişlerdir.2 Dua ve ibadet etmenin psikolojik faydaları Duanın ve ibadetin insanın ruh sağlığı üzerinde bir hayli olumlu etkileri saptanmıştır. İnsanoğlu dua ile hayatın zorlukları karşısında yalnız olmadığını anlar, daima yardımını isteyebileceği, onu gören, gözeten ve her şeye gücü yeten bir yaratıcısı olduğunu hatırlayıp manevi bir güç kazanır.3 Dolayısıyla dua eden kişi huzur ve refaha kavuşur. Zor- Aile luklarla mücadele edip sabreder; dua onun için bir nevi teselli kaynağı olur. Örneğin; namaz ibadetinin insanı tasa ve stresten kurtarmada büyük tesiri vardır. İnsanın namazda, huzur ve teslimiyetle Rabbinin huzurunda duruşu, hayatın meşguliyetlerinden tamamen soyutlanması, nefse sessizlik, sükûnet ve huzur verir; tedirginliği, hayatın baskı ve problemlerinin oluşturduğu sinir gerginliğini giderir.4 Ayrıca toplu hâlde, yani cemaat ile yapılan ibadetler insanlarda birlik şuurunu geliştirir, ferdîleşmeyi ortadan kaldırır. Nitekim yalnız olmak birçok kişiyi bunalıma, depresyona ya da en acısı intihara sürüklemektedir. Gandhi’nin, “Dua ve ibadet olmasa idi, ben çoktan çıldırırdım.” sözü dua ve ibadetin ne kadar önem arz ettiğinin, evrensel bir ihtiyaç olduğunun göstergesidir. Yani dua ibadeti insanın bu evrende yalnız olmadığını hissetmesini sağlar. İnsanı motive eder ve ümitsizlik gibi bir girdaba girmesini engeller. Çünkü gücünün her şeye kadir olduğunu bildiği yüce Yaratan’dan yardım istediğinde duasına icabet edileceğini, bu dünyada yalnız olmadığını ve böylelikle Allah’a yakın olduğunu bilmek insanı mutlu eder; kişi Allah’a yakın olduğu şuuru ile kendisini güvende hisseder. Dua ederken en gizli ve mahrem duygular dile getirilir, kaygılar hafifler ve insan rahatlar. Allah Teâlâ’nın yapılan duaya icabet edeceği gerçeği ise Mü’min suresinin 60’ıncı ayetinde şöyle vurgulanmaktadır: “Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.” Ayrıca Prof. Dr. Nevzat Tarhan da ibadetlerin kişide huzur ve huşu sağladığını ve bunların beyinde endorfin (mutluluk hormonu) tarzında bir hormon ve kimyasal salgıladığını belirtmektedir. İnsan dua ederken vücut ısısı yükselir, algı gücü keskinleşir; bilinç ve farkındalık düzeyi artar. Son 30 yılını duanın insan fizyolojisi üzerindeki etkilerine adayan ünlü hekim Dr. Herbert Benson, inancın hastalıklar üzerindeki iyileştirici etkisinin yüzde 60 ile 90 arasında olduğunu ve 1.200 kişi üzerinden yapılan araştırmanın sonucunda dindar insanların daha uzun ve sağlıklı yaşadıklarını ortaya koymuştur. Dr. Benson ibadetine düşkün, düzenli dua eden insanların daha az hasta olduklarını, bu kişilerde kalp ameliyatı sonrası ölüm riskinin dindar olmayanlara nazaran 14 misli az olduğunu ve kişinin dindar olmasına göre hastanede kalma süresinin azaldığını tespit etmiştir. Ayrıca Benson dua hâlindeki insanların beyin MR görüntülemelerinde kompleks aktivitelerin gerçekleştiğini de saptamıştır. Surwillo ve Hobson (1978) ise yaptıkları bir araştırmada dua esnasında beynin ritmik hareketlerinde birtakım değişikliklerin olduğunu tespit etmişlerdir. Ayrıca duanın etkisi, kişi sadece kendisi için dua ettiğinde görülmemiş, bilakis başkası adına yapılan duanın da etkili olduğu şu araştırmada gözlenmiştir: Amerika Birleşik Devletleri’nde 192 hasta üzerinde yapılan araştırmada hastanenin yakınında bulunan bir kilisede bu hastalar için, onların haberi olmadan dua edilmiş. Dua esnasında hastaların hiçbirinin ismi zikredilmemiş ve sonuç olarak hastaların şikayetlerinin azaldığı tespit edilmiştir. Araştırmaya göre hastalar da hastanenin tedavi şartlarını geçmişe bakarak daha iyi bulduklarını belirtmişlerdir. Bundan hareketle duanın her insan üzerinde etkili olduğu bir gerçektir. Nasıl dua etmeli? Lourdes Tıp Kurumu’nun (Hristiyan ziyaretçilerin, Hz. Meryem’i aracı kılarak hacet dilendikleri ve dua ettikleri bir yer) ileri sürdüğü delillere göre duanın son derece şaşırtıcı özellikleri bulunmaktadır. Örneğin cüzzam, kanser, böbrek enfeksiyonu, kronik yaralar, pritoneal akciğer ve kemik vereminden rahatsız olan hastalar dua ettikten sonra şifa bulmuşlardır. Nobel Ödülü kazanmış ünlü | 17 Fransız cerrah Alexis Carrel’e göre bugün bu kerametler daha az gelişmektedir; çünkü insanlar artık dua ederken gerekli içtenlik ve maneviyatı bulamamaktadırlar; dolayısıyla duaları kabul görmemektedir. Dua sadece zor anlarda ve sadece ihtiyaçları elde etmek için yapılmamalıdır. Bilakis kişi samimi bir dil ile Allah’a yalvarmalı ve yakarmalı; O’nun isim ve sıfatlarını bilip, hikmetini düşünerek, tefekkür ederek, riyasız bir şekilde Rabbine aşk ile yönelmelidir. Alexis Carrel duayı anlatırken şöyle der: “Allah’ın varlığını hissedebilmek ve her yerin onunla dopdolu olduğunu duyumsamak, bir gülü koklamak kadar kolaydır.” Akabinde bunu kilisede geçen bir hikaye ile gerekçelendirir: Kilisede herkes gitmiş, toplu ibadet töreni bitmiştir. Bütün sandalyeler boştur, ancak salondaki sandalyelerin son sırasında bir adam hâlâ oturmaktadır. Bir filozof, doktor, bilge ya da hukukçu değildir, sadece sıradan bir köylüdür orada oturan adam. Papaz yanına gidip sorar; “Sen burada ne yapıyorsun?” Adam şöyle cevap verir: “Ben ona bakıyorum, o da bana bakıyor”.5 1 Dini İnkarın Psiko-Sosyal Açıdan Nedenleri, Ali Rıza Aydın, s. 214 2 İbadet ve Dua, Michael Argyle Din Psikolojisi, Habil Şentürk Prof. Dr. Osman Necati, Hadis ve Psikoloji 5 Dua, Alexis Carrel/Ali Şeriati 3 4 18 | Gençlik camia | 03 Mayıs 2013 “Amacımız bilinçli bir nesil yetiştirmek” Viyana’da gençler için Yatılı Eğitim Semineri düzenlendi Hollanda İslam Federasyonu Başkanı Mehmet Erdoğan ve Eğitim Başkanı İsmail Kızılırmak, Rotterdam El-Birunî yatılı yurdunu ziyaret ederek öğrencilerle sohbet etti. Viyana Bölgesi JUWA Gençlik Teşkilatı Ortaöğretim Birimi, gençlere birlik ruhunu aşılayabilmek ve sosyo-kültürel yönden gelişimlerini sağlamak için Yatılı Eğitim Semineri (YES) düzenledi. Adnan Şahin Hollanda’da İslam Toplumu Millî Görüş teşkilatları tarafından açılan ilk yatılı yurt olan El-Birunî Erkek Öğrenci Yurdu 12 yıldır verdiği hizmet kapsamında çok sayıda mezun vererek eğitmenlerini kendisi yetiştiriyor. Uzun süreli ve kaliteli hizmetiyle göz dolduran yurdu ziyaret eden Mehmet Erdoğan, öğrenciler ve eğitmenlerle bir araya gelerek onlarla sohbet etti. Yurdun mevcut durumuyla ilgili bilgi de alan Erdoğan, “Bu yurt bizim ilk göz ağrımız. Her ne kadar diğer bölgelerimizde başka yurtlar açılmış olsa da bu yurdun bizde özel bir yeri var.” diyerek ilerki dönemde yeni yurtların açılması için çalışmaların yapılacağını duyurdu. Yeni yurt çalışmalarının Kuzey Hollanda Bölgesiyle birlikte yürütüleceğini belirten Erdoğan, öğrencilerin soruları üzerine onlara Hollanda ve Avrupa genelindeki IGMG camileri, yöneticileri ve üyeleri hakkında bilgiler verdi. “Bizim yurdumuz herkese açıktır, herkes gelip ziyaret ederek yurt faaliyetlerini yakından inceleme imkânına kavuşabilir. Amacımız kimliğinin bilincinde, kişilikli bir nesil yetiştirmektir.” diyen Erdoğan son zamanlarda yurtlara olan ilginin yoğunlaştığına vurgu yaptı. Öğrencilerin örnek hareketler sergilemelerini ve eğitimde yüksek başarılar elde etmelerini beklediklerini belirten Erdoğan, bu amaçla öğrencilerin hem kendilerine, hem de içinde yaşadıkları ülkeye faydalı bireyler olmalarını istediklerini belirtti. İsmail Kızılırmak da öğrencilere hitap ederek, “Buradaki anılarınızı hiçbir zaman unutamazsınız. Burada bir arada kaldığınız anlar hayatınızın en unutulmaz anları ve burada öğrendiğiniz bilgiler ömür boyu kullanacağınız kıymetli sermayeniz olacaktır. O yüzden buradaki zamanlarınız çok kıymetlidir. Bunları en iyi şekilde değerlendirmeye çalışın.” şeklinde konuştu. Erdoğan ve Irmak daha sonra Yurt Müdürü Osman Halıcı ve Yurt Eğitim Koordinatörü Mustafa Uysal ile görüşerek yurdun durumu ile ilgili bilgi aldı. Yetkililer Rotterdam İskender Paşa Camii binası içinde bulunan yurdun giriş ve çıkışlarının camiden bağımsız olduğunu dile getirirken, 34 kişi kapasiteli yurtta eğitim faaliyetlerinin sorunsuz işlediğini bildirdi. Ziyaret, birlikte çekilen toplu fotoğrafla sona erdi. Farklı şubelerden gençleri bir araya getirerek aralarındaki bağları güçlendirmek gayesiyle düzenlenen eğitim kampı, 11 cemiyetin ortaöğretim birimlerinden 80 gencin katılımıyla Sigmundsberg’de başarıyla gerçekleştirildi. Kampın birinci günü akşam yemeğinden sonra açılış oturumuyla başlayan programda, tanışma faslından sonra kampı organize eden JUWA Gençlik Teşkilatı Ortaöğretim Birimi Başkanı Sinan İlhan, kampa katılan gençleri tebrik ederek bu tür kampların önemini belirten bir konuşma yaptı. Programın ikinci gününe sabah sporuyla başlayan gençlere, İlhan tarafından “Şubelerdeki ortaöğretim çalışmaları nasıl yapılmalı” başlıklı seminer verildi. Ömer Dikici ise katılımcılardan başka bir grupla “Rahman’ın has kulları” konulu bir ders gerçekleştirdi. Eğitim programının yanında kamp boyunca düzenlenen sosyal aktivitelerle hoş vakit geçiren gençler, şubelerarası futbol turnuvası da düzenlediler. Turnuvada 12-14 yaş grubunda Anadolu Cemiyeti’nin Bismillah adlı takımı birinci olurken, 15 yaş üstü kategorisinde ise Pottendorf Cemiyeti’nin Kardeşlik adlı takımı birinciliği kazandı. JUWA Sigmundsberg Yatılı Eğitim Semineri’nin ikinci gününde Viyana’dan gelen Muhammed Bülbül’ün “Cennet” konulu semineri büyük ilgiyle takip edildikten sonra, Kutlu Doğum Programı tertip edildi. Kur’ân-ı Kerîm tilaveti, ilahi ve kasideler ve stand-up gösterisinin yanında Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Vedâ hutbesi okunurken, dinleyicilere Hz. Peygamber’i anlatan şiirler sunuldu. Seminer programının üçüncü ve son gününde gençler, Ömer Dikici’nin “İslam’da evlilik” ve Mahmud Yavuz’un “Kimlik bilinci” ve “Hz. Muhammed (s.a.v.)’in ahlakı” konulu ders ve çalışmalarla kampın eğitim bölümünü tamamlandı. Programın sonunda gençlerle kampı değerlendiren ve kamp boyunca gençlerle yakından ilgilenen, YES ve sosyal aktivitelerden sorumlu İlahiyatçı Mahmut Yavuz katılımcılara teşekkür ederek kampı sonlandırdı. Bir yönetim modeli: Mimar Sinan ve Süleymaniye Schwaz’da Arlberg KGT eğitim semineri Danimarka Bölgesi Gençlik Teşkilatı olan Anadolu Gençlik Derneği, Davranış Bilimleri ve Yönetim Psikolojisi Uzmanı İbrahim Zeyd Gerçik’i konuk etti. Avusturya İslam Federasyonu Kadınlar Geçlik Teşkilatının düzenlediği eğitim semineri Schwaz kasabasında gerçekleşti. Engin Pahsa Gençlere yönelik gerçekleştirilen seminer programı ilk gün Aarhus Selam Okulu, ikinci gün ise Kopenhag Sjaelland Koleji’nde düzenlendi. Bölge Başkanı Ahmet Deniz’in de katıldığı programda Gerçik, “Bir yönetim modeli olarak Mimar Sinan ve Süleymaniye” isimli semineriyle Mimar Sinan’ın Süleymaniye’yi inşa ederken dikkat ettiği incelikleri ve onun şahsiyetini ele aldı. “Sürekli keşif, sürekli inşa, değer, motivasyon ve yenilik modeli olarak Mimar Sinan” alt başlıklı konuşmasında Süleymaniye Külliyesi hakkında bilgi veren Gerçik, külliyenin inşa edildiği tepenin Süleymaniye ile bir şiire, sanatsal bir abideye dönüştüğünü belirtti. Bunun yanında seminer programı kapsamında katılımcılara kurumsallaşma, kriz yönetimi, liderlik ve yönetim psikolojisi, terfi ve mekân düzenlemesinin kurum işleyişine etkisi gibi konularda bilgiler verildi. Seminer soru cevap faslıyla sona erdi. Yılmaz Akın İki bölüm olarak gerçekleşen seminere BİF İbni Sina İslami İlimler Enstitüsü Müdürü Eğitimci Pedagog Abdulhalim İnam katıldı. Seminerde bir açılış ve selamlama konuşması yapan KGT Bölge Başkanı Sümeyra Karaardıç, şuurlu bir gençlik yetiştirmeyi hedeflediklerini belirterek, bu nedenle böyle bir seminer düzenlediklerini ifade etti. Abdulhalim İnam birinci bölümde “Müslüman gençlik ve İslam’da anne babaya itaat” konulu sunumunu yaptı. İnam, insan aklının faydalı bilgiyle donanıtıldığı ve bu yönde kullanıldığı sürece önem taşıdığını aksi takdirde insana bahşe- dilen aklın bir işe yaramayacağını ifade etti. İkinci bölümde, “Adam olma” konusuna değinen İnam, “İman, millî kültür ve tarih şuurunun oluşturduğu şahsiyet ve kimliğe sahip olan kimseye adam denir. Adamlık bir şahsiyet konusu olup, cinsiyet konusu değildir. Adamlık bir duruştur.” diyerek, Müslümanların yorulmak, dinlenmek, usanmak ve ihmal etmek kavramlarından uzak durmaları gerektiğini ifade etti. İnam seminerin sonunda şu tavsiyede bulundu: “Beş hâl gelmeden, şu beş hususun kıymetini bilin; meşguliyet gelmeden boş vaktin kıymetini, fakirlik gelmeden zenginliğin kıymetini, hastalık gelmeden sağlığın, ihtiyarlık gelmeden gençliğin kıymetini, ölüm gelmeden hayatın kıymetini bilin.” camia | 03 Mayıs 2013 Gençlik | 19 GT Bölge Başkanları Amsterdam’da toplandı Gençlik Teşkilatı (GT) Bölge Başkanları Toplantısı (BBT) Kuzey Hollanda Bölgesinin ev sahipliğinde Amsterdam şehrinde gerçekleşti. Ali Karaca Bölge başkanlarına hem fizibilitesi ile hem de çalışmaları ile örnek teşkil eden bölgeleri bire bir göstermek ve bu anlamda tecrübelerini paylaşmalarını sağlamak amacıyla Amsterdam’da yapılan toplantı oldukça verimli geçti. Toplantının selamlama bölümünde konuşan GT Başkanı İsmail Karadöl ev sahipliğini üstelenen GT Kuzey Hollanda Bölgesine Başkan Recep Dağtaşoğlu nezdinde teşekkür etti. Recep Dağtaşoğlu ise BBT’nin yapılması için bölgesinin tercih edilmesinden dolayı teşekkürlerini belirtti. Bölge Başkanlarını ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade ederken toplantının hayırlara vesile olması dileğinde bulundu. Selamlama konuşmalarının ardından İsmail Karadöl’ün modaratörlüğünü üstlenmiş olduğu bir grup çalışması gerçekleştirildi. Gençlik Teşkilatının misyon ve vizyonu nedir, 20 yıl öncesindeki konumu, 10 yıl sonrasındaki konumu ne olmalı gibi konularda münazaralar ve grup çalışmaları gerçekleştirildi. Grup çalışmasının ardından toplantıya teşrif eden IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün’e ve Kuzey Hollanda Bölge Başkanı Oktay Dalmaz’a selamlama konuşması yapmak üzere söz verildi. Dalmaz, IGMG teşkilatında hizmet veren ve gören gençlerin Avrupa’da daha etkin hâle gelmesi gerektiğini ve bunun yollarından birinin de siyasete daha etkin bir şekilde dahil olmak olduğunu vurguladı. Günün son selamlama konuşmasını yapan Kemal Ergün, ev sahipliği yapmalarından ötürü Kuzey Hollanda Bölgesine teşekkür etti. Ergün, örnek bir fizibiliteye sahip oldukları ve yapmış oldukları çalışmalarından dolayı bölgeye takdirlerini ifade etti. Kemal Ergün iyi bir kul olmanın dört maddesini sıraladı ve bu minval üzere çalışma- ların yürümesi gerektiğinin altını çizdi. Birinci madde olarak toplantıda bulunan herkesin üstlenmiş oldukları konum/görev itibarı ile gençlerin “Önden Gidenler”i olduklarını vurguladı. Dolayısı ile sorumluluğun ancak “imân-ı kâmil ve amel-i sâlih” yani kaliteli bir Müslüman olmaktan geçtiğini söyledi. Bununla birlikte Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından bize tebliğ edilen hadis-i şerîfe uyarak “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” düstürunca toplumun hizmetçisi olarak tüm insanlara fayda sağlamamız gerektiğini ikinci madde olarak zikretti. Üçüncüsü olarak yapılan tüm çalışmaların kalıcılığını, bir eser hâline dönüşebilmesinin elzem olduğunu ve dolayısıyla son madde olarak da bunların ancak gayret ile sonuçlanabileceğini vurguladı. Cumartesi günü için son gündem maddesi olarak Kuzey Hollanda Bölgesinin organize etmiş olduğu Amsterdam şehir turuna geçildi. Bu münasebetle Gençlik MYK’sı ve Bölge Başkanları hep birlikte şehrin tarihi yerlerini görme ve camiilerini de ziyaret imkânı bulurken, bir kaynaşma ortamı da sağlandı. . Pazar günü ise Gençlik Teşkilatı Teşkilatlanma Biriminin hazırlamış olduğu “İdeal Şube Çalışmaları” adlı bir workshop gündemde yer aldı. Bir şube için olmazsa olmaz bazı öncelikli çalışmaları gruplara bölerek münazara etme imkânı sunuldu. Ele alınan her konu ile alakalı da ayrıca bir takibat listesi hazırlanması istenildi. Ev Sohbetleri, lokal/camii sohbetleri, sosyal aktiviteler, toplu sabah namazı, gençlik çalışmalarının Hessen’de Arapça kursuna yoğun ilgi tanıtımı konularının ele alındığı workshop’ta da sürenin tamamlanması ile birlikte çıkan sonuçlar takdim edildi. Bu çalışmanın ardından gündemin son maddesi olarak Amsterdam şehrinde bir kanal turu gerçekleştirildi. Kanal turu esnasında yapılan bire bir, ikili veya gruplar hâlindeki görüşmelerde: Gençlik Teşkilatı çalışmaları, gençliğin problemleri, çözüm önerileri, güzel fikirler ve faydalı çalışmalar yine gündemin merkezi oldu. Ziyaret edilen bölgelerde bir şehir turu organize etmek ve bu minvalde Bölge başkanlarının tarihî ve yapısal dokuları ile şehri görebilmelerini temin etmek, bunu da yaparken Gençlik MYK’sı ve bölge başkanlarının birbirleri ile ünsiyetini pekiştirmek hedefiyle toplantının farklı bir şehirde yapıldığı da bildirildi. Hessen Kadınlar Gençlik Teşkilatı Berlin’deydi Hessen Bölgesi Kuzey Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) tarafından genç kızların eğitimi için değişik yer ve mekânlarda faaliyetler düzenleniyor. Yapılan eğitim çalışmalarının yanı sıra gerçekleştirilen sosyal ve kültürel aktivitelerden biri de Almanya’nın başkenti Berlin’e düzenlenen kültür sanat gezisi oldu. Toplam 25 kişiyle yola çıkan Hessen Kuzey KGT’nin ilk durağı Berlin Şehitlik Camii’siydi. Ardından IGMG Berlin Bölgesini ziyaret eden gezi ekibi, Berlin Bölge KGT Başkanı Merve Türker ve ekibi tarafından Hessen Bölgesi Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Birimi, gençlerin Kur’ân-ı Kerîm’i anlayarak okumalarını sağlamak amacıyla Arapça kursu düzenledi. İlk kez Frankfurt Griesheim Cemiyetinde düzenlenen ve eğitimciliğini Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz’ın üstlendiği kursun 3 ay sonra ilk mezunlarını vermesi bekleniyor. Yaklaşık 40 öğrencinin katıldığı kursta Arapça dilbilgi- si kuralları Kur’ân’dan örneklerle açıklanıyor. Bundan birkaç ay önce fıkıh kursu düzenleyen Bölge Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Komisyonu Başkanı Nureddin Demir ise çalışmalarının hız kesmeden devam edeceğini belirtti. kardeşçe karşılandı. Üç gün süren gezide gençler Almanya Federal Meclisi, Berlin Duvarı ve Bergama İslami Eserler Müzesi olmak üzere şehrin tarihî yerlerini inceleme imkânı buldular. Gezide Emir Sultan Camii’ni ziyaret ederek oradaki akranlarıyla tanışma fırsatı bulan gençler, yapılan çalışmadan dolayı memnuniyetlerini dile getirdiler. 20 | Gençlik camia | 03 Mayıs 2013 Oss’ta peygamber geleneği Hollanda İslam Federasyonu Gençlik Teşkilatı tarafından düzenlenen ev sohbetleri hız kesmeden devam ediyor. Adnan Şahin Peygamber Efendimiz (s.a.v.) döneminde ilk Müslümanlardan Erkam b. Ebü’l-Erkam’ın evinde düzenlenen toplantılardan esinlenerek hayata geçirilen ev sohbetleri, Gençlik Teşkilatları tarafından düzenli bir şekilde sürdürülüyor. Gençlerin hem kendi bilgilerini artırmalarına, hem de cemaat ile tanışarak yeni arkadaşlıklar edinmelerine imkân sağlayan sohbetler Oss’ta her hafta samimi bir hava içerisinde gerçekleştiriliyor. Donanımlı hatiplerin de davet edildiği sohbetler genellikle Gençlik Eğitim Başkanları tarafından verilirken, soru ve cevaplarla karşılıklı konuşma olarak geçen programlar gençlerden yoğun ilgi görüyor. Oss kentinde en son düzenlenen ev sohbeti Gençlik Teşkilatı Başkanı Fatih Şahin tarafından verildi. Bu dünya hayatının herkesin aynı yöne gitmekte olan bir aracın içinde, başka yönlere bakarak oturdukları bir yolculuk hâli olduğunu söyleyen Şahin, “Kim hangi yöne bakarsa baksın, araç hep aynı istikamete gitmektedir; varılacak yer aynıdır.” diyerek esas mevzunun yolculuğu şuur ve idrak içinde geçirmekte olduğunu vurguladı. Yolculuğun bir kılavuz ve önderle yapıldığı zaman hedefe götürebileceğini belirten Şahin, bu nedenle dünya hayatında Hz. Peygamber (s.a.v.)’i örnek almak gerektiğini ifade etti. Ali Koç ve eşinin ev sahipliğinde gerçekleşen sohbete gençlerin katılımının yoğun olduğu gözlendi. Kuzey Bavyera’da şube başkanları toplandı İRAB’tan gençler için eğitim hamlesi Uluslararası Ruhr Akademisyenler Birliği (İRAB e.V.), Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli öğrencilerin okul başarılarının artması ve yükseköğrenime yönlendirilmesi amacıyla lise bitirme sınavına hazırlık ve okul derslerine yardım kursları düzenliyor. Emrullah Kaya Üniversiteye girişte büyük önem taşıyan lise bitirme sınavlarına hazırlık için Paskalya tatilinde düzenlenen kurslar yoğun bir tempoda geçti. Matematik, Almanca, İngilizce, biyoloji ve tarih alanındaki dersler, öğretmenlik okuyan üniversite öğrencileri tarafından verilirken, katılımcılar düzenlenen kursların kendileri için büyük fayda sağladığını ifade etti. Bunun yanında Türkiye kökenli öğrencilerin medyada sıkça başarısız olduklarının vurgulandığını, bunun da öğrenciler için bir özgüven sorunu oluşturduğunu belirten İRAB yetkilileri bu sorunun çözümüne katkıda bulunmak için ders yardımı çalışması başlatıldığını duyurdu. Öğrencileri üniversiteye yönledirmeyi hedefleyen İRAB, bu sayede Almanya’daki Türk toplumunun akademik seviyesini yükselterek siyasetten ekonomiye tüm alanlarda söz sahibi olan bir neslin yetişmesini amaçlıyor. Dört ayrı şube ile sıkı bir çalışma içerisinde olan dernek, bu şubelerde ders yardımı imkânı sunarken, ayrıca bölge çapında özel dersler de düzenliyor. Ders yardımına ihtiyaç duyan öğrenci ile öğretmenin buluşturulduğu çalışmalarda internet üzerinden de ders alıp verme imkânı doğuyor. Kulaklık ve bilgisayar kamerası aracılığıyla sanal sınıflarda yapılan dersler sayesinde zaman ve mekâna bağlı olmaksızın çalışma olanağı oluşturuluyor. Daha geniş bilgi derneğin www.irabev. de adresindeki internet sitesinden veya info@irabev. de posta adresinden edinilebilir. Wuppertal’da güller dağıtıldı IGMG Wuppertal Gençlik ve Kadınlar Gençlik Teşkilatı, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında şehirde gül dağıtımı yaptı. Kuzey Bavyera Bölgesi Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) yeni başkanı Fatıma Duran ile birlikte ilk Şube Başkanları Toplantısını düzenledi. Kübra Çakmak Kahvaltıyla başlayan programda, idarecilerin eğitilmesi ve yetiştirilmesi amacıyla düzenlenen Gençlik Eğitim Kursları (GEK), Sevgi Günü, Kan Bağışı Projesi, Hizmet İçi Eğitim Semineri (HIES) ve Teşkilat İçi Eğitim Semineri (TIES) gibi konu başlıkları incelenirken, şubelerden gelen önerilerle ilerde yapılacak çalış- malar için de mühim adımlar atıldı. Toplantıya iştirak eden Kuzey Bavyera Bölge Başkanı Orhan Sarı yaptığı konuşmada Avrupa’da yaşayan gençlerin kendi kültür miraslarına sahip çıkarak yılmaz bir azimle çalışmaları gerektiğini belirtti. Şube çalışmalarının paylaşıldığı toplantıda yeni KGT Bölge Başkanı Fatıma Duran çalışma arkadaşlarıyla tanışma imkânı da buldu. Program, Duran’ın verdiği “Sorumluluk bilinci” başlıklı seminerle son buldu. Ömer Şahin Bu sene 4’üncüsü düzenlenen dağıtım kapsamında 2 bin 500 adet gül tek tek ve özenle hazırlandı. Güllere Almanca hazırlanan kartvizit şeklindeki hadîs-i şerifler ve bu faaliyetin neden yapıldığına dair açıklamanın da bulunduğu İslam’ı tanıtmaya yönelik broşürler eklendi. Ayrıca gülleri dağıtan gençler gelebilecek tepki ve yöneltilecek sorulara Freiburg’ta eğitim kampı Ali Atik Freiburg Bölgesi Kadınlar Teşkilatı Eğitim Başkanlığı tarafından genç kızlara yönelik olarak düzenlenen 2 haftalık eğitim kampı başarılı bir şekilde sona erdi. 12-16 yaş arasındaki genç kızlar için düzenlenen program Schramberg’te yapıldı. Belçika İbn Sînâ İslami İlimler Enstitüsü mezunlarından Asiye Enise Feyzullah ve Ümmü Gülsüm Güler’in de eğitimci olarak katıldığı kampa bölgeden katılan 22 gencin ilgisi yoğundu. Kampta 12-13 yaş ve 14-16 yaş gruplarına göre ayrılan öğrenciler iki sınıf hâlinde 2 hafta süresince Kur’ân-ı Kerîm, akaid, siyer, tefsir, fıkıh, hadis ve ahlak gibi konularda eğitim gördüler. Freiburg Kadınlar Teşkilatı Eğitim Başkanı Ayşe Hümeyra Ergün, katılımcıların hem dinî bilgilerini geliştirebildikleri, hem de sosyal etkinliklerle vakitlerini kaliteli bir şekilde değerlendirme imkânı buldukları eğitim kampının başarılı geçtiğini belirterek, kampın kızlar için yeni arkadaşlıklar edinmelerine de fırsat sağladığını ifade etti. Katılımcı gençler yoğun programlarla dolu eğitim kampından memnun bir şekilde ayrıldılar. karşı bilgilendirildi. Beş gruba ayrılan gençler şehir merkezinde kurulan çadırda ve dört ayrı huzurevinde broşürler eşliğinde gülleri dağıtarak Hz. Peygamber (s.a.v.)’in doğum günü vesilesiyle, onun güzel ahlakını duyurmayı hedeflediler. Huzurevlerinde gençleri ellerinde güllerle gören yaşlılar, onları memnuniyet ve sevinçle karşıladı. Hadisleri okuyup, doğruluğunu tasdik eden yaşlılar, dağıtılan broşürler aracılığıyla Hz. Peygamber’i tanımak fırsatına da erişmiş oldular. 22 | Kültür ve Sanat Elif Zehra Kandemir Bazı şehirler, barındırdıkları tılsımı sunarlar sakinlerine; İstanbul, Yahya Kemal için; Weimar, Goethe ve Schiller için; Floransa, Dante için ve Viyana, Hofmannsthal için ne ise kadim şehir Nişabur’un da böyle bir etkisi olduğu söylenir; nitekim Ömer Hayyam ile Ferîdüddin Attâr gibi iki büyük şairin bu topraklarda neşvü nemâ bulması, yaşadıkları coğrafyanın ilham açısından zengin bir yer olması gibi hususlar edebi gelişimleri için mühim etkenlerdir denilebilir. Nişaburlu Ferîdüddin Attâr dünya üzerinde belki ismi en sık anılan Fars şairlerinden. Batı’da Hâfız ve Rûmî ile birlikte ortaçağın en ünlü sufi yazarı olarak tanınan Attâr, aynı zamanda Klasik Fars Edebiyatı’nın mühim figürü “simurg”u mistik sembolizm içinde ustaca kullanışıyla asırlar öncesinden günümüze sesleniyor. Bu seslenişin edebi formu olan Mantıku’t-tayr (Kuşların Dili), Batı’da sadece mistisizm ile ilgilenenleri değil, kendini arayışın modern tezahürleri ile alakadar olanları da hâlâ etkileyen bir kurgu ve ifade gücüne sahip. Hakkında doğruluğu teyit edilmiş bir biyografisi bulunmayan Attâr’ın doğum tarihi, eğitimi gibi konular günümüz okuyucusu için bilinmezliğini koruyor. Yine aynı şekilde Mevlânâ ile çocukken karşılaştı mı, onun ilerde büyük bir sufi olacağını kalp gözüyle idrak edip ona kitabını hediye etti mi gibi soruların peşine düşmektense biz Attâr’ın başyapıtı Mantıku’t-tayr’a dönelim ve bu destansı hikayenin şiirselliği içinden İslam tarihi boyunca çokça tartışılmış vahdet-i vücûd öğretisini dinleyelim. camia | 03 Mayıs 2013 çer Simurg’un huzuruna doğru kanatlanıp edinirler; başsız, öndersiz, padişahsız kalan İlahî birlik tecrübesi uçmaktan. Hüdhüd, yani Hz. Süleyman kuşlar hüdhüdün önderliğinde padişahlarını Mesnevi formunda yazılan Mantı(a.s.)’a Kur’ânî tabirle Sebe’den haber gearamaya karar verirler: “El ele verelim de ku’t-tayr’da, Hallâc’ın derisini yüzdürüp tiren elçi, edindiği tecrübelerden, karşılaştığı padişahımızı bulalım bari. Çünkü padişahsız idam ettiren vahdet-i vücûd öğretisi işlenir. olaylardan damıttığı hikayeleri kuşlara anlatır bir ülkede ne dirlik olur, ne de düzen!” Yola Hallâc-ı Mansur gibi, Attâr da dünyanın bir kitapta; onları vazgeçmekten ve Simurg’un çıkmadan evvel gönlü darmadağın gayb kesret alemi ve izafi olduğunu düşünür. aşkından uzaklaşmaktan alıkoymak ister. habercisi hüdhüd, kuşlar ülkesinin yüce paHakikatte her şey tek ve birdir; o da AlKitap boyunca sembollerle kişinin kendi gedişahını tanıdığını, lakin huzuruna tek başılah’tır. Bu nedenle kişi ancak bu kesçici bağlılıklarından vazgeçip hafiflemesi, cana gitmeye gücünün yetmediğini anlatır ve ret aleminin kisvelerini üzerinden nını canan uğruna yok sayması ve katlanılan kuşlara menzili bildirir: “Kaf dağının ardında, attığı zaman Allah’ı bulabilir. çilelere rağmen menzilini kaybetmemesi Simurg vardır; bizim padişahımız işte Bu anlamda ruhun yegâne salık verilir. Bu anlamda odur.” Yalnız yol çok çetindir, öyle amacı da kendisini gerbir yol hikayesiki binlerce kuş bu yolda telef çekleştirmesi, yani dir Mantıku’t-tayr; olmuştur. Ama o merhame“tek” yaratıcıyla yolcuyu yüce ti sonsuz, bilgisi birleşmesidir. Soaşukuna her şeyi kapsamut anlam taşımaKuşların bahaneleri, insanın seyrü m ulaştırırken yan padişaha yan bu birleşme, u l a ş a b i l m e k sülûktaki hâlinin aynasıdır aslında; c a n ı n d a n sufilere göre varlıiçin bu engel- bir yüce padişaha ram olması ge- g e ç m e n i n ğın birliği anlamıtalimini yaplerin aşılması na gelip, esasen gerekmektedir. rektiğini bilen, fakat bu sorumluluk- tıran, en so“var” olan tek Padişahın gü- tan kaçabilmek için türlü bahaneler nunda da aşık zatın Allah (c.c.) maşukun zelliklerini anlaolduğunu, yaüreten insan, daha yolun başınday- ile gayrılığını ortan hüdhüdün ratılmış insanın ken vazgeçer... tadan kaldıtasvirleri kuşları varlık iddiasınrıp, aşkta birSimurg’a aşık da bulunmayıp leştiren bir yol. Kaf eder, böylece yola çıkarkendisini Aldağına varan, istek, aşk, marifet, lar. İlahî birlik tecrübesini tatmaya aday kuşlah’ın bekasınistiğna, tevhid, hayret ve yokluk gibi yedi vaların hikayesi de böylece başlar. da yok etmesi diyi aşan kala kala otuz kuş kalmış; diğerleri Kuşlar yolun çetinliğiyle daha yüz yüze gerektiğini ifade telef olmuştur. Bu noktada kuşların yaptığı bile gelmeden bu yorucu seferden vazgeçeder. ağır yolculuk, dünyada insanı hakikate ulaşmek isterler. Geri dönmek için teker teker Nitekim kitapta maktan alıkoyan engelleri tek tek açıklayan mazeretlerini sıralamaya başlarken böylebu hakikat şu şebir mahiyet kazanır. Hüdhüd, kuşlara önce kendi nefsî hastalıklarını da dile getirmiş kilde dile getirilir: derlik yaparken bir yandan da tüm insanlığa olurlar: Bülbül güle olan aşkını öne sürer, “Var olan yalnız samimiyet dersi vermekte; kuşlar ise farklı dudu ab-ı hayata, diğerleri ise denize ya o. Ondan başka bir zafiyetlerle insanı, insanın zayıf tabiatını simda dünya hazinelerine olan bağlılıklarını dile şey yok; varsa bile o, gelemektedir. getirir. Hüdhüd ise yol arkadaşlarının tüm var olan da yine o.” AtNihayet otuz kuş, padişahın huzuruna dünyevi hastalıklarını ve bunların dermantar’a göre tüm seyrü sülûk varır; fakat buldukları kendilerinden başka bir larını sayar; ona göre kuşlar kendilerini hak talebeleri bu hakikate ulaşmaya şey değildir: Simurg (Farsça: otuz kuş), bu yoluna vakfetmeli, surete aldanıp kalmamaçabalamalıdır. Bu amaca ulaşmak yorgun yolcuların aynadaki yansımasından lı, geçici güzelin aşkıyla kendilerinden geçip isteyenlere yol göstermek amacıyla ibarettir. Zira nasıl ki kişinin Rabbini bilmedünyevi heveslere saplanmamalıdır. Ama didaktik bir tarzda yazdığı Tezkiretü’l-evsi, kendisini bilmesinden geçer; işte öyle de kuşlar yücelerdeki Simurg’a ulaşmak için ne liya’sında sufi önderlerin hayatları üzerinden kuşların kendilerini bulmaları, padişahlarını dermanlarının, ne de hadleribu hakikatin canlı örneklerini sunan bulmaları manasına gelmektedir. 8 asır öncenin olmadığını belirtirler; kimiAttâr, Mantıku’t-tayr’da kullandığı sinden insanın var-(yahut yok)oluş kaygısını si riyayla ileri sürer bahanesini, sembollerle aynı hakikati ince İslam felsefesi açısından ele alan bu eser, fikkimisi gerçekten inanbir zevkle işlemiştir. rin ince bir nakış gibi sembollerle dokunmasıBelki bu kitabı Attâr’ın “Var olan yalnız o. Ondan mıştır Simurg’a ulaşanın canlı kanıtı, İslam medeniyeti için yeni bir mayacak kadar aciz en meşhur eseri yapan başka bir şey yok; varsa olduğuna. ifade gücünün ve ahengin de müjdecisidir. da içerdiği sembolizm, Kuşların bahaahenk ve kurgunun uyu- bile o, var olan da yine o.” neleri, insanın seyrü mudur. sülûktaki hâlinin aynasıdır “Ey gönül, eğer O’nu bulKaynaklar: aslında; bir yüce padişaha ram mak istiyorsan yola düş!” niyazıyla başlayan Attār, Farīd Al-Dīn: Kenneth S. Avery ve Ali olması gerektiğini bilen, fakat bu sorumlukitapta Attâr öncelikle Rabbinden bir dert Alizadeh. Fifty Poems of Attār. Melbourne, 2007. luktan kaçabilmek için türlü bahaneler ürearzular; uğruna bir azıkla yollara düşeceği Ferîdüddin Attar: Mantıku’t-tayr, Kuşların Diliyle. ten insan, daha yolun başındayken vazgebir dert. Bu derdin bir benzerini kuşlar da Kaknüs Yayınları, 2006. “ Her nef is mutlaka ölümü tadacaktır ” Jede Seele ”wird den Tod erfahren “ Sure Anbiyâ, 21:35 En acılı gününüzde sizinleyiz. Beistand, wenn er am nötigsten ist. IGMG Cenaze Yardımlașma Derneği IGMG Bestattungshilfeverein e. V. Boschstr. 61-65 · D-50171 Kerpen T +49 2237 97930-22 /-33 · F +49 2237 97930-30 www.igmgukba.org · cenaze@igmgukba.org 24 | Fotoğraflarla Faaliyetler Bergkamen’da çeyrek asırdır Müslümanlara hizmet veren Dârü’l-erkam Kur’an kursu ve külliye binası, yerine daha büyük bir hizmet alanı yapılması amacıyla yıkıldı. En yakın zamanda yıkılan binanın yerine daha güzelinin yapılacağını ifade eden Cemiyet Başkanı İsa Altın, yeni binanın Türk-İslam mimarisine uygun bir tarzda yapılıp hizmete açılacağı müjdesini verdi. Freiburg Bölgesi Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) Şube Başkanlar Toplantısı düzenledi. Hüfingen’de yapılan toplantıya Bölge Yönetim Kurulu üyeleri ve cemiyetlerin KGT başkanları katıldı. Bölge KGT başkanı Emine Tunçkaşık ilerde yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verirken, gençlik başkanları bazı faaliyetler hakkında fikir alışverişinde bulundular. Bölge Başkanı Ahmet Ölmez’in de katıldığı toplantı verimli bir şekilde sona erdi. Hannover Bölgesi Peine Şubesinde başkan değişim i yapıldı. Uzun zaman boyunca cemiyete hizmet eden Ramazan Tiryaki’nin yerine Adem Tatlı Şube Başkan lığı görevin i üstlendi. Yapılan görev tesliminde Tatlı, Tiryaki’ye şimdiye kadar yapmış olduğu hizmetlerden dolayı teşekkürlerini iletirken cemiyet idarecileri yeni başkana görevi için hayırlı dileklerde bulundu. camia | 03 Mayıs 2013 dönen BİF (Belçika Kutsal topraklardan umre kafilesi, BİF İslam Federasyonu) afından sevinçle yetkilileri ve aileleri tar a sağlanan nc karşılandı. Umre boyu me ı mnuniyeti dile hizmetten duyduklar en kısa zamanda getiren kafile üyeleri lara gitmek istediktekrar kutsal toprak nin çoğunluğunun lerini belirttiler. Kafile ge ı, nçlerin de mane gençlerden oluşmas geliştirmelerinin bir vi alanda kendilerini dirle karşılandı. göstergesi olarak tak Freiburg Bölgesi Gençlik Teşkilatı Ortaöğretim Başkanlığı bünyesinde çalışmalarda bulunan “Yıldız Gençlik” eğitim faaliyetlerine devam ediyor. Neustadt Jugendherberge’deki Yatılı Eğitim Semineri’ne katılan öğrenciler “Aile saadeti ve sorumluluklar” ve “Teşkilat yapısı” gibi konularda eğitim gördüler. Bölge Başkanı Ahmet Ölmez ve Gençlik Başkanı Ahmet Koç’un da iştirak ettiği seminer programına gençler yoğun ilgi gösterdiler. nu’na bağlı Hollanda İslam Federasyo Camii tarafınDordrecht Mescid-i Aksâ enen kermese dan bu yıl 7’incisi düzenl . Programda yaklaşık 3 bin kişi katıldı Başkanı Adnan konuşma yapan Cemiyet veriş yapmanın Şener, kermesin salt alış p kaynaştığı ötesinde kültürlerin buluşu en bahsetti. Kerbir ortam olma özelliğind alan çocukların meste, cemiyette eğitim nlar ziyaretçilerhazırladıkları ilah i ve oyu den büyük ilgi gördü. Güney Batı Fransa Bölgesi Bordeaux Şubesinde gençlere yönelik haftalık sohbetler devam ediyor. Haftada 2 kez yapılan ve Gençlik Teşkilatı Başkanı ve Şube İmam Hatib i Enes Usta öncülüğünde gerçekleştirilen sohbetlere 25 genç katılıyor. Sayının artması ve gençlere daha kaliteli bir irşad faaliyetinin sürdürülmesi adına yeni çalışmaların yapılacağı bildirildi. nuna bağlı Hollanda İslam Federasyo netim kurulu yö eti miy İskender Paşa Ce Ali Yücenı şka Ba üyeleri ve Cemiyet in yen i sin lge Bö da taş, Güney Hollan aret ziy ’ı an doğ Başkanı Mehmet Er ndan afı tar lge bö etti. Cemiyet olarak sürdüin teğ des re tle düzenlenen faaliye şılıklı kar tte are ziy iği rüleceğin in bildirild an, doğ Er ken lur unu bilg i alışverişinde bul ti ziyaretinden Hollanda’daki ilk cem iye getirdi. dile i duyduğu memnuniyet Kuzey Bavyera Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) Teşkilatlanma Başkanı Sümeyye Doğan ile İlahiyatçı Şeyma Horasan Treuchtlingen Şubesini ziyaret ettiler. Ziyarette namaz konulu yapılan sohbette Avrupa’da yaşayan gençlerin namaza göstermeleri gereken önemden bahsedilirken, KGT tarafından ilerde yapılması planlanan faaliyetler hakkında bilgi alışverişinde bulunuldu.