Zor İyileşen Alt Ekstremite Yaralarının Tedavisinde

advertisement
Ankara Medical Journal
2013; 13(1):16-21
Araştırma
Zor İyileşen Alt Ekstremite Yaralarının
Tedavisinde Negatif Basınçlı Yara Tedavi
Yönteminin Etkinliği ve Sonuçları
The Efficiency and Results Of Negative Pressure
Wound Therapy Method In The Treatment Of SlowHealing Lower Extremity Wounds
Hayati AYGÜN1, Albert ÇAKAR1, H. Atıl ATİLLA2, T. Bilgin IRLAYICI1,
Mahmut Nedim AYTEKİN3, İsmail AĞIR4, Cihangir İSLAM1
1
2
3
4
Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Departmanı, Kars, Türkiye
Sarıkamış Asker Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Sarıkamış, Kars, Türkiye
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Ankara, Türkiye
Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Adıyaman, Türkiye
Geliş tarihi: 5.2.2013, Kabul tarihi: 15.3.2013
Abstract
Özet
Amaç: Alt ekstremitelerin kronik enfekte yaraları, ortopedi
pratiğinde sıkça karşılaşılan ve birden fazla etyolojiye bağlı
oluşan, ciddi morbidite ve mortalite nedenleridir. Etyolojisi
ne olursa olsun fizyopatolojisinde mikrovasküler yetmezliğe bağlı iyileşme zorluğu ve enfeksiyona yatkınlık vardır.
Tedavisinde bir çok yardımcı yöntem kullanılmaktadır.
Bunlardan biri de vakum yardımlı yara kapama (VAC) yada
negatif basınçlı yara tedavi (NBYT) yöntemidir. Bu çalışma
ile zor iyileşen yaraların tedavisinde NBYT yönteminin erkinliği araştırılması amaçlandı.
Gereç-yöntem: Kliniğimizde çeşitli etyolojik faktörelere
bağlı kronik yaraları olan ve tedavisinde negatif basınçlı
yara tedavi sistemleri kullanılan 5 hastalık bir olgu serisinin verileri analiz edilerek, tedavi sonuçları geriye dönük
olarak değerlendirilmiştir.
Bulgular ve sonuç: Alt ekstremitelerinde kronik yarası
bulunan ve yara kronisite süresi 53,3 gün olan beş hasta
ortalama 31 (11-51) gün süre ile tedavi edildi. Hastalara
-75 ile -150 mmHg basınç ile NBYT uygulandı. Çalışmanın
sonuçlarına göre NBYT , dolaşım bozukluğu nedeni ile ortaya çıkan alt ekstremite yaralarının tedavisinde başarılı bir
yöntem olarak bulundu.
Anahtar sözcükler: Kronik yara, vakum yardımlı kapama,
enfeksiyon, diyabet, Buerger hastalığı, negatif basınçlı yara tedavisi.
16
Ankara Medical Journal, Cilt: 13, Sayı: 1, 2013
Aim: The chronic infected wounds are commonly encountered in the orthopedic practice and occur due to several
etiological factors. They are responsible for serious morbidity and mortality. Regardless of the etiology, the underlying factors at these wounds are healing problems and
predisposition to infection due to microvascular insufficiency. There are several methods for the treatment of these
wounds. One of them is vacuum assisted closure systems
(VAC) or negative pressure wound therapy (NPWT). The
aim of present study is to evaluate the NPWT methods’
efficacy in the treatment of chronic lower extremity wounds with insufficient microvascular blood supply.
Material-method: The data and results of a case series
of five patients with several etiologies who had been treated by NPWT are analyzed and the results are evaluated
retrospectively in this study.
Findings and results: Five patients with chronic wound
in their lower extremities due to microvascular circulation
insufficiency were treated with NPWT for a period ranging
from 11 to 51 days (average 31 days). The chronicity time
was average 53,3 days in patients. NPWT was applied
in -75 mmHg with -150 mmHg pressures. According to
findings of this study, the NPWT was found influent as a
method for the treatment of chronic wounds with insufficient blood circulation in lower extremities.
Key words: Chronic wounds, vacuum assisted closure, infection, diabetes, Buerger disease, negative pressure wound therapy.
Giriş
Özellikle kan dolaşımı bozukluğu nedeni ile ortaya çıkan
yaralara kronik enfeksiyon eşlik ettiğinde tedavisi
oldukça zor bir hal almaktadır. Genelde alt ekstremitede
oluşan bu yaraların tedavisinde yeterli başarı elde
edilememesi nedeni ile amputasyon uygulanan
hastaların sayısı az değildir1. Bu tür yaralara hemen her
zaman enfeksiyon eşlik etmektedir. Dolayısıyla bu tür
hastalara birden çok defalar debridman uygulanması
gerekmektedir.
Bölgesel
enfeksiyonun
kontrol
altına alınamadığı ve diyabet gibi komorbiditelerin
varlığında, bu yaralar hayatı tehdit edici hal alabilirler.
Enfeksiyonun kontrol altına alınabilmesi amacı ile daha
etkili antibiyotikler ve seri debridmanların yanında,
hiperbarik oksijen terapileri ve özel solüsyonlar da
kullanılmaktadır2. Ancak bütün bu tedavilerin her
hastada başarılı sonuç verdiği söylenemez.
Bu
nedenle bu tür yaraların tedavisinde birçok yöntem
geliştirilmeye devam edilmektedir. Nekrotik ve enfekte
yara tedavisinde yeni yara örtüleri, ekstrakorporeal şok
dalga tedavisi ile debridman ve ultrasonik debridman
gibi bir çok teknik geliştirilmiştir1. Negatif basınçlı yara
tedavi yöntemi (NBYT) yara bölgesinde etkili ve sürekli
debridman sağlaması yanında bölgesel kanlanmanın
artmasında etkili olmaktadır3. Bu ise, iyileşme zorluğu
bulunan yaraların tedavisinde önemli rol oynamaktadır.
Bu çalışmada NBYT’nin dolaşım yetmezliği nedeni ile
alt ektremitede oluşmuş ülserlerin tedavisinde etkinliği
araştırıldı.
Materyal ve Metot
Kliniğimizde yaş ortalaması 44 (30-67) olan üçü erkek
toplam beş hasta dolaşım yetmezliği sonucu oluşan alt
ekstremitede kronik ülser nedeni ile NBYT kullanılarak
tedavi edildi (Tablo 1). NBYT uygulanmadan önce
hastalara genel ya da spinal anestezi altında radikal
debridman uygulandı. Hastaların biri Buerger hastalığı
nedeni ile bilateral uyluk orta kesim amputasyonu
yapılmış ve sol güdükte akıntılı yarası bulunan bir
hasta idi (Resim 1,2). Bu hastaya kapanmayan yara
nedeni ile önceden toplam 5 kere debridman ve iki kere
güdük revizyonu uygulanmıştı. Hastanın hem güdük uç
kısmında akıntılı ve kemik ucunun açıkta olduğu yara,
hem de anterior kısmında inguinal ligamente ulaşan
akıntılı yarası mevcuttu. Hastaya, spinal anestezi
altında kültür antibiyogram örneği alındıktan sonra,
geniş debridman uygulanarak NBYT sistemi yerleştirildi
(Resim 3,4). Buerger hastalığı nedeni ile sağ ayak bir
ve ikinci parmakları ile 1. rayda yaygın nekroz bulunan
hastaya bir ve ikinci parmaklar ile birlikte birinci ray
amputasyonu uygulanarak NBYT sistemi yerleştirildi
(Resim 5,6). Diyabetik ülser nedeni ile tedavi edilen iki
hastadan birisine Chopart eklem amputasyonu, diğer
hastaya ise beşinci ray amputasyonu uygulandıktan
sonra NBYT sistemi yerleştirildi.
Daha önce defalarca sol tibia ve sol kalkaneus kronik
osteomiyeliti nedeni ile opere edilmiş olan hastada
topuk kısmında yer alan enfekte, akıntılı yaraya
debridman sonrası yine NBYT sistemi uygulandı (Resim
4). Bütün hastalara debridman ve antibiyotik tedavisi
öncesi yara kültürü için örnekler ve enflamasyonun
değerlendirilmesi için kan alınarak ilgili laboratuarlara
gönderildi. Elde edilen kültür ve antibiyogram
sonuçlarına uygun tedavi başlandı (Tablo 1). Hastalara
uygulanan negatif basınç ortalama -125 mmHg olup,
yaradan oluşan kanama miktarı ve hastanın ağrı şikayeti
olup olmamasına göre ayarlandı (Tablo3). İyi tolere
eden hastalarda basınç -150 mmHg ye çıkarıldı (Tablo
2) Uygulamanın ilk haftalarında genelde 48-72 saat
sıklıkla değiştirilen NBYT örtüleri yaranın durumuna ve
akıntı miktarına göre 120 saate kadar çıkarıldı. Hastalar
yara kültürü ve enfeksiyon göstergeleri (kan C-rektif
protein (CRP), beyaz küre (white blood cell (WBC)) ve
sedimantasyon [erithrocyte sedimentation rate (ESR)]
seviyeleri) ile takip edildi. Hastalara takip sırasında
birçok kere debridman uygulandı bunlardan bazıları
genel anestezi altında uygulanırken birçoğu da anestezi
uygulanmaksızın yara pansumanı esnasında uygulandı
(Tablo 1). Genel anestezi altında uygulan debridmanlarda
nekroze cilt, fasya, tendon ve gerektiğinde de kemik
rezeksiyonları uygulandı. Pansuman odasında uygulanan
küçük debridmanlarda ise yalnızca yara üzerinde biriken
nekrotik dokular eksize edildi. Yaranın genel durumuna
ve görüntüsüne göre iki hastada ameliyathane
ortamında kapama ve yara dudaklarının yaklaştırılması
işlemi uygulandı (Resim 3,4). Diyabetik ayak ülseri
nedeni ile takip edilen bir hastada yaranın epitelize
olarak kapanması beklendi (Resim 6). Ayakta Buerger
hastalığı ve diyabetik ayak nedeni ile takip edilen iki
hastada ise yeterli granülasyon elde edildikten sonra
split cilt greftlemesi ile yaralar kapatıldı.
Aygün H., ve ark.
17
Bulgular
Çalışmaya dahil edilen hastalarda yara kronisite süresi
ortalama 53,3 gün (35-125 gün) idi. Buerger hastalığı
nedeni ile tedavi görmekte olan hastalardan birisinde,
yara bölgesinde ciddi dolaşım yetmezliği mevcuttu.
Diyabet nedeni ile tedavi gören hastalardan birisinde
ise ciddi dolaşım yetmezliği ve nöropati mevcuttu. Bir
hastaya -150 mmHg, iki hastaya -75-100 mmHg, ve
diğer iki hastaya ise -120 mmHg basınç uygulandı.
Hastaların ikisinde aralıklı (5 dakika aktif, 2 dakika pasif)
üçünde ise devamlı negatif basınç uygulandı (Tablo
2). Hastalar ortalama 31 gün (11-51 gün) hastanede
yatırılarak takip edildi. Haftalık aralıklar ile enfeksiyon
göstergelerine (CRP, WBC, ESR) bakıldı (Tablo 2).
Tüm hastalara en az bir kere ameliyathane ortamında
radikal debridman uygulandı. Buerger nedeni ile uyluk
proksimal seviyeden amputasyon uygulanmış hastaya
ve tibia – kalkaneus osteomiyeliti nedeni ile ayak
tabanında kronik enfeksiyonu bulunan hastaya üçer kere
ameliyathane ortamında debridman ve yaraların uygun
bulunan kısımlarına sütürasyon ile kapama uygulandı
(Resim 3,4,5). Enfeksiyon göstergeleri birinci haftadan
başlayarak düşme eğilimine girdi. Diğer hastalara yine
gerekli görüldükçe ameliyathane ortamında ve lokal
olarak debridmanlar uygulandı. (Tablo 2). Hasta başına
ortalama 17 (11, 45) NBYT örtüsü kullanıldı. Kırmızı
renkte iyi kanlanan granülasyon dokusu elde edilen
yaralara kapatma planlandı. Hastaların ikisinde aşamalı
yara kapatma uygulanırken birisinde epitelizasyon ile
kapanma sağlandı. Diğer iki hasta ise deri grefti ile
kapatıldı. Tedavi sonrası yaklaşık 2 aylık süre ile takip
edilen hastalarda nüks izlenmedi.
Tartışma
Kronik yaraların iyileşmesinde temiz ve nemli bir
ortam oldukça önemlidir. Bunun yanında, enfeksiyon
ajanlarına karşı korunaklı ve nekrotik materyallerin
sürekli uzaklaştırılabildiği şartların oluşturulması büyük
önem taşımaktadır4. NBYT sistemi yara için kapalı
ve aynı zamanda yaranın sürekli yıkanarak debride
olmasına imkan sağlamaktadır3,5. Bu uygun çevre,
yaranın granülasyonunu arttırmaktadır. NBYT sistemi
örtüleri konvansiyonel örtülerden farklı avantajlara
sahip oldukları için hastanın ağrısını azaltmaktadır6,8.
Çünkü konvansiyonel yara bakımı uygulamaları özellikle
kronik yaralarda oldukça ağrılı ve zahmetlidir. Üstelik
konvansiyonel yara bakım yöntemleri ile uygun kapalı
ortam elde edilemediği için, dolaşım sorunu bulunan
yaralarda oluşacak enfeksiyonları kontrol altına almak
zor olmaktadır7.
18
Ankara Medical Journal, Cilt: 13, Sayı: 1, 2013
İyileştirilmesi zor yaralar genellikle alt ekstremitelerde yer
almaktadır. Çünkü alt ekstremitelerde dolaşım genelde
diğer bölgelerden daha yavaştır. Bu nedenle mikro
dolaşımı etkileyen diyabet ve Buerger gibi hastalıklar
vücut santralinden uzakta yer alan alt ekstremitelerde
yara oluşması ve kronikleşmesinde önemli sebep
oluşturmaktadır.
Mikro dolaşımın sorunlu olduğu
bölgelerde açığa çıkan yaralar bölgesel direncin düşük
seyretmesi, nekrotik materyallerin ve metabolitlerin
uzaklaştırılamaması gibi lokal nedenler ile enfeksiyona
yatkın hale gelirler. Yapılan birçok çalışmada NBYT’nin
yara dolaşımını arttırdığı bildirilmektedir2,9. Bunda,
zayıf olan mikro dolaşımın negatif basınç yardımı ile
teşvik edilmesi rol oynamaktadır10,11. Bu özellik, dolaşım
yetmezliği sonucu gelişen yaraların tedavisinde umut
ışığı olmuştur. Bizim Buerger hastalığı nedeni ile
tedavi ettiğimiz alt ekstremite amputasyonlu hastamız
birçok kez cerrahi tedavi görmüştü. Hastaya defalarca
amputasyon revizyonu uygulanmış ancak yeterli dolaşım
ve uygun mikrovasküler ortam oluşturulamadığından
yaralar iyileşememişti. Biz bu hastaya NBYT uyguladık
ve iyi sonuç elde ettik. Hastada mevcut enfeksiyon
kontrol altına alınabildi ve bu hastanın genel durumunu
iyileştirdi. Tedaviye başlandığından yaklaşık 3 hafta
sonra hastaya ait enfeksiyon göstergeleri normal
sınırlara yaklaştı. Hastanın yara bölgesinde granülasyon
dokusu elde edildi ve yara boyutlarının küçültülmesine
imkan tanındı (Resim 3,4,5).
Yara üzerinde taze ve iyi kanlanan granülasyon
izlenmesi, yara iyileşmesinin iyi gittiğinin göstergesi
olarak kabul edilmektedir. Çünkü granülasyon
oluşması yara iyileşmesinin proliferasyon evresine
ulaştığını göstermektedir. Bunun elde edilmesi ise,
ancak yeterli mikro çevrenin elde edilmesi ile mümkün
olmaktadır12,13. Yara iyileşmesinde uygun mikro
çevre yeterli kan dolaşımı yanında enfeksiyondan
arındırılmış bir ortamla mümkün olmaktadır. Çünkü
yara iyileşmesini proliferasyon evresinde engelleyen
en önemli etkenlerden birisi mikrobiyal enfeksiyonların
bölgede hakimiyet kurmasıdır. NBYT sistemi kapalı
bir ortam oluşturması yanında, bölgesel debridman
ve irigasyon imkanı sunmaktadır. Bu ise nekrotik
materyallerin ve belki de zararlı metabolitlerin
bölgeden uzaklaştırılmasına imkan sağlamaktadır14,17.
Nitekim bizim hastalarımızda tedavinin iki ve üçüncü
haftalarında elde edilen yara kültürü ve direk bakılarda
mikrobiyal ajanlara rastlanmadı.
Uygun granulasyon dokusunun elde edilmesi ile
hastalardan birisinde ilave bir yara kapatma cerrahisi
uygulanmadan, yara dudaklarının epitelize olması ile
yara kapanması mümkün olmuştur (Resim 7,8). Bu
nedenle, kronik ve dolaşım yetersizliği nedeni ile oluşmuş
yaraların boyutları büyümeden NBYT uygulanması
tedavinin hasta için daha uygun gibi görünmektedir.
Bizim hastalarımız ortalama 31 gün hastanede tedavi
gördüler. Bu süre literatürdeki bir çok çalışma ile
uyumludur18,20. Ayrıca hastalara ortalama 17 NBYT örtüsü
kullanıldı. Literatürde bu sistemin maliyeti konusunda
bir çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların birçoğuna
göre kronik yara bakımında NBYT uygulanması maliyeti
önemli oranda azaltmaktadır.
Sonuç
NBYT cerrahi debridman sonrası tendon, fasya ve /
veya kemik dokuların açığa çıktığı, diyabet, kronik
osteomiyelit yada Buerger hastalığı nedeni ile oluşan
kronik ekstremite yaralarının tadavisinde önemli bir
seçenektir. Yine kronikleşme eğilimi taşıyan büyük çaplı
yaraların kontrol edilebilir hale gelmesinde NBYT bir
alternatif yöntem olarak düşünülebilir.
Bu tedavinin maliyeti yüksek gibi görünmekle
beraber, bu tür hastaların tedavi süreci göz önünde
bulundurulduğunda, konvensiyonel yöntemlerden daha
yüksek değildir.
Tablo 1. Tedaviye alınan hastalara ait değerler. (NBYT: negatif basınçlı yara tedavisi, CRP: C-reactive
protein,ESR: erythrocyte sedimentation rate, WBC: white blood cell).
Hastalar
Yaş
Önceden
Cerrahi
Lokalizasyon
Yapılmış
mı?
Tanı
NBYT
Öncesi
Cerrahi
Uygulama
NBYT Öncesi
Kültür
NBYT Öncesi
Enfeksiyon Markırları
CRP
ESR
WBC
1
67
Buerger
Sağ uyluk
Evet
Dizüstü
amputasyon
Psudomonas
Aer. MRSA
2,5
87
8000
2
34
Buerger
Sol ayak
Hayır
1,2 Ray
amputasyon
Üreme yok
2,05
66
6200
3
49
Diyabet
Sağ ayak
Hayır
5. ray
amputasyon
Staf. Aureus
4,14
54
13000
4
43
Diyabet
Sağ ayak
Evet
Chopart
amputasyon
Strept
Agalactia
Candidae
3,25
86
11000
5
27
Osteomiyelit
Sol ayak
Evet
Kalkaneal
osteotomi
Pseudomonas
Aer. MRSA
3,45
69
5900
Tablo 2. NBYT uygulama ve hasta takibi sonuçları (NBYT: negatif basınçlı yara tedavisi, CRP: C-reactive
protein,ESR: erythrocyte sedimentation rate, WBC: white blood cell).
Hastanede
Hastalar
Kalış
Süresi
Uygulanan
Basınç
(mmHg)
Basınç
Uygulama
şekli
Cerrahi sayısı
Ameliyathanede
Serviste
Örtü
Değişimi
(saat)
NBYT Sonrası
Enfeksiyon
Markırları
CRP
ESR
WBC
1
51
-75, -100
İntermittan
3
6
48-72
1.0
24
6200
2
28
-150
Devamlı
2
2
96
1,05
29
5500
3
11
-120
Devamlı
1
3
72
0,7
19
5800
4
26
-120
Devamlı
1
4
96
0,8
27
4900
5
39
-100
İntermittan
3
3
72
1,03
52
5300
Aygün H., ve ark.
19
Resim 1. Buerger hastalığı nedeni ile uyluk proksimal
amputayonu uygulanmış hasta.
Resim 2. Hastaya ameliyathane ortamında debridman
uygulandı.
Resim 3. NBYT uygulanırken hem ilave debridman
uygulandı, hem de yara dudakları yaklaştırıldı.
Resim 4. Debridman ve yara küçültme yapıldıktan
sonra.
Resim 5. Yara kapatılma aşamasında.
Resim 6. Diyabetik ayak nedeniyle ray amputasyonu
uygulandı.
Resim 7. NBYT uygulaması ile yeterli granulasyon elde
edildi.
Resim 8. Tedavi sonunda yara epitelizasyon ile kapandı.
20
Ankara Medical Journal, Cilt: 13, Sayı: 1, 2013
Kaynaklar
1. Armstrong DG, Lavery LA, Boulton AJ: Negative pressure
wound therapy via vacuum-assisted closure following
partial foot amputation: what is the role of wound
chronicity? Int Wound J 2007, 4:79-86.
2. Mendonca DA: Negative pressure wound therapy: an
important adjunct to wound care. South Med J 2006,
99:562-563.
3. Ennker IC, Malkoc A, Pietrowski D, Vogt PM, Ennker J,
Albert A: The concept of negative pressure wound therapy
(NPWT) after poststernotomy mediastinitis--a single
center experience with 54 patients. J Cardiothorac Surg
2009, 4:5.
4. Chadwick P: The use of negative pressure wound therapy
in the diabetic foot. Br J Nurs 2009, 18:S12, S14, S16,
passim.
5. Ferreira MC, Carvalho VF, Kamamoto F, Tuma P, Jr.,
Paggiaro AO: Negative pressure therapy (vacuum) for
wound bed preparation among diabetic patients: case
series. Sao Paulo Med J 2009, 127:166-170.
6. Gupta S, Baharestani M, Baranoski S, de Leon J, Engel SJ,
Mendez-Eastman S, Niezgoda JA, Pompeo MQ: Guidelines
for managing pressure ulcers with negative pressure
wound therapy. Adv Skin Wound Care 2004, 17 Suppl 2:116.
7. Gupta S, Cho T: A literature review of negative pressure
wound therapy. Ostomy Wound Manage 2004, 50:2S-4S.
8. Hemkens LG, Waltering A: Comparison of negative
pressure wound therapy using vacuum-assisted closure
with advanced moist wound therapy in the treatment of
diabetic foot ulcers: a multicenter randomized controlled
trial: response to Blume et al. Diabetes Care 2008, 31:e76;
author reply e77.
9. Jerome D: Advances in negative pressure wound therapy:
the VAC instill. J Wound Ostomy Continence Nurs 2007,
34:191-194.
10.Miller MS, Whinney R, McDaniel C: Treating a nonhealing
wound with negative pressure wound therapy. Adv Skin
Wound Care 2006, 19:202, 204-205.
11.Mokhtari A, Gustafsson R, Sjogren J, Nilsson J, Lindstedt S,
Malmsjo M, Ingemansson R: Haemodynamic effects of -75
mmHg negative pressure therapy in a porcine sternotomy
wound model. Int Wound J 2009, 6:48-54.
12.Preston G: An overview of topical negative pressure therapy in
wound care. Nurs Stand 2008, 23:62-64, 66, 68.
13.Sandison S: Negative pressure wound therapy promoted
healing of diabetic foot ulcers more than advanced moist
wound therapy. Evid Based Nurs 2008, 11:116.
14.Schlatterer D, Webb LX: Orthopedic indications for
negative pressure wound therapy. Ostomy Wound Manage
2005, 51:27S-28S.
15.Sepulveda G, Espindola M, Maureira M, Sepulveda
E, Ignacio Fernandez J, Oliva C, Sanhueza A, Vial M,
Manterola C: [Negative-pressure wound therapy versus
standard wound dressing in the treatment of diabetic foot
amputation. A randomised controlled trial]. Cir Esp 2009,
86:171-177.
16.Steenvoorde P, de Roo RA, Oskam J, Neijenhuis P:
Negative pressure wound therapy to treat peri-prosthetic
methicillin-resistant Staphylococcus aureus infection
after incisional herniorrhaphy. A case study and literature
review. Ostomy Wound Manage 2006, 52:52-54.
17.Thompson G: An overview of negative pressure wound
therapy (NPWT). Br J Community Nurs 2008, 13:S23-24,
S26, S28-30.
18.Ubbink DT, Vermeulen H, Legemate DA: Comment on:
“Negative pressure wound therapy: a systematic review
of effectiveness and safety”, P. Vikatmaa, V. Juutilainen,
P. Kuukasjarvi, A. Malmivaara, Eur J Vasc Endovasc Surg
2008;36(4):438-48. Eur J Vasc Endovasc Surg 2009,
37:740-741; author reply 741-742.
19.Vikatmaa P, Juutilainen V, Kuukasjarvi P, Malmivaara A:
Negative pressure wound therapy: a systematic review on
effectiveness and safety. Eur J Vasc Endovasc Surg 2008,
36:438-448.
20.Wu SC, Armstrong DG: Clinical outcome of diabetic foot
ulcers treated with negative pressure wound therapy and
the transition from acute care to home care. Int Wound J
2008, 5 Suppl 2:10-16.
Yazışma Adresi / Correspondence:
Hayati AYGÜN
Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi
Ortopedi ve Travmatoloji Departmanı,
36100 Kars Türkiye
e-posta: hayatiaygun@gmail.com
Aygün H., ve ark.
21
Download