HAFTAYA BAKIŞ 10 Temmuz 2015 Geride bırakmak üzere olduğumuz haftaya finansal piyasalar riskten kaçış eğilimi ile başladılar. Bunda en önemli etken Yunanistan’da referandumda halkın Troyka’nın önerilerine “Hayır” demeleri olarak görüldü. Öte yandan Çin’de bir süredir görülen satışların derinleşerek sürmesi finansal piyasalardaki risk iştahını daha da baskı altına aldı. Sonraki günlere Çin’de alınan tedbirler ve Yunanistan’ın Troyka’ya yeni bir plan sunarak bu hafta sonu bir anlaşma sağlanabileceğine yönelik beklentiler finansal piyasaların bir miktar toparlanmasını sağlıyor. Hafta sonu gözler yine Yunanistan ile ilgili gelişmelerde olacak. Ayrıca ECB toplantısı, Yellen’ın konuşmaları ve ABD verileri küresel piyasalardaki önemli gelişmeler olarak görülebilir. Yurtiçinde ise Hazine’nin borçlanma ihraçları ve TCMB beklenti anketinin sonuçları takip edilecektir. Yeni haftada Başbakan Ahmet Davutoğlu koalisyon görüşmelerinin ilk turu için siyasi partileri ziyaret edecek. İlk turda bir sonuç alınması beklenmese de verilecek mesajlar yurtiçi finansal varlıkların küresel eğilimlerden pozitif veya negatif ayrışmasına neden olabilecektir. Şakir Turan sakir.turan@turkiyefinans.com.tr +90 212 393 10 43 Bankaya Özel / Internal Use Genel Görünüm ve Makroekonomik Gelişmeler Geride bırakmak üzere olduğumuz haftaya finansal piyasalar riskten kaçış eğilimi ile başladılar. Bunda en önemli etken Yunanistan’da referandumda halkın Troyka’nın önerilerine “Hayır” demeleri olarak görüldü. Öte yandan Çin’de bir süredir görülen satışların derinleşerek sürmesi finansal piyasalardaki risk iştahını daha da baskı altına aldı. Sonraki günlere Çin’de alınan tedbirler ve Yunanistan’ın Troyka’ya yeni bir plan sunarak bu hafta sonu bir anlaşma sağlanabileceğine yönelik beklentiler finansal piyasaların bir miktar toparlanmasını sağlıyor. Hafta genelinde gelişmiş ekonomilerde veri akışı nispeten sınırlı iken Fed tutanakları ilk faiz artırımının Eylül sonrasına da kalabileceği beklentilerini destekledi. Bu da risk iştahını sınırlı da olsa destekleyen bir faktör oldu. Avrupa ve Çin’deki sorunlar ABD ekonomisini de olumsuz etkileyebilecek bir derinlik kazanırsa bu ihtimalin daha da güçlenmesi beklenebilir. Almanya’da dış ticaret fazlası Mayıs’ta tahminlerin altında kalırken sanayi sektörünün performansı zayıf kaldı. Gerek Yunanistan’daki sorunların beklenenden uzun sürmesi gerekse küresel ekonomideki yavaş büyüme Almanya’daki ivme kaybının bir süre daha devam etmesini olası kılıyor. BoE para politikası duruşunu korurken sanayi üretimi beklentilerden güçlü artış kaydetti. Ancak öncü veriler önceki hafta Haziran’da İngiltere’de sanayinin kıta Avrupa’sındaki ve küresel ekonomideki yavaşlamadan olumsuz etkilenebileceğine işaret etmişti. Japonya ekonomisi ise zayıf Yen sayesinde Mayıs’ta tahminlerin üzerinde cari fazla verdi. Çin’de TÜFE Haziran’da beklentilerin üzerinde gelse de büyümeye ilişkin kaygılar hafta boyunca sürdü. Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF) bu yıl için büyüme tahminini %3,5 olan büyüme tahminini %3,5’ten %3,3’e revize ederken gelecek yıl için tahminini %3,8’de değiştirmedi. 2015’te gelişmiş ekonomilerin kademeli bir toparlanma kaydedeceğini öngören IMF, gelişmekte olan ekonomilerde ise büyümenin ivme kaybettiğini vurguladı. Küresel ekonomiye yönelik risklerin aşağı yönde olduğuna dikkat çekilirken kısa vadeli riskler olarak finansal piyasalarda artan volatilite ve varlık fiyatlarında olabilecek bir bozulma gösterildi. IMF, potansiyelin altında büyümeyi hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerde en önemli orta vadeli risk olarak görürken yapısal reformların ekonomi politikalarında öncelikli olarak görülmesi gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’de ise sanayi üretimi Mayıs’ta zayıf bir görünüm çizerken cari açık beklentileri aştı. Sanayi sektöründeki ivme kaybında Mayıs ayında otomotiv sektöründeki grevler ve dış talepteki zayıf seyir etkili oldu. Mayıs ayında beklentilerin üzerinde gelen veriler cari işlemler açığının tahminlerden daha yavaş azalacağı yorumlarına neden oldu. Düşük enerji fiyatlarına rağmen iç talepteki canlanma, Euro/Dolar paritesinin baskı altında kalması ve dış ticaret ortaklarımızdaki zayıf seyir bu değerlendirmelerin temelini oluşturuyor. Öte yandan haftanın ilk günlerinde politikacılardan gelen açıklamalar koalisyon olasılıklarını zayıflatırken erken seçim beklentilerini güçlendirdi. Ancak sonraki günlerde gelen mesajlar gelecek haftaki görüşmeler öncesinde iyimserliğe neden oluyor. Bu hafta sonu Yunanistan ile ilgili önemli gelişmeler yaşanabilecek. Cumartesi Euro Bölgesi Maliye Bakanları (Eurogroup), Pazar günü ise Euro Bölgesi Liderler Zirvesi ve AB Liderler Zirvesi yapılacak. Yunanistan’ın son sunduğu teklif kabul görmez ise yeni haftaya küresel piyasalarda risk iştahı zayıf bir başlangıç yapabilir. Anlaşma sağlanır ise son günlerdeki iyimserlik bir süre daha devam edebilir. Hafta içinde Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) toplantısı ve ECB Başkanı Mario Draghi’nin yapacağı basın toplantısı da daha bir önem kazandı. Yunanistan ile Troyka anlaşamazsa ECB Yunanistan’ın Euro’dan çıkışı (Grexit) için hazırlıklara başlayabilecekken bunun olumsuz etkilerini önlemek üzere aksiyon almak zorunda kalabilir. Anlaşma sağlanır ise mevcut para politikası duruşunu bir süre daha koruyabilir. Bankaya Özel / Internal Use ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen Kongre ve Senato’da geleneksel konuşmalarını gelecek hafta yapacak. Yellen’ın küresel ekonomideki sorunlar ve politikalarına olası etkileri konusunda verebileceği mesajlar yakından izlenecektir. Ayrıca ABD’den Haziran ayı sanayi üretimi, konut başlangıçları ve inşaat izinleri ile enflasyon gibi önemli veriler yayınlanacak. Yurtiçinde ise Hazine’nin borçlanma ihraçları ve TCMB beklenti anketinin sonuçları takip edilecektir. Yeni haftada Başbakan Ahmet Davutoğlu koalisyon görüşmelerinin ilk turu için siyasi partileri ziyaret edecek. İlk turda bir sonuç alınması beklenmese de verilecek mesajlar yurtiçi finansal varlıkların küresel eğilimlerden pozitif veya negatif ayrışmasına neden olabilecektir. Fed tutanakları ilk faiz artırımının Eylül sonrasına da kalabileceği beklentilerini destekliyor ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 16-17 Haziran tarihli toplantısına ait tutanaklara göre üyeler faiz artırımına yönelik temkinli bir yaklaşım benimserken bazıları artırım için yeterli koşulların oluştuğunu veya kısa bir süreye oluşabileceğini belirttiler. Çin ve Yunanistan kaynaklı küresel ekonomik kaygıların üyelerin bazılarının temkinli olmasında etkili olurken artırıma başlamak için daha çok kanıtın gerektiği düşünülüyor. Ülkede Haziran ayında hizmet sektörü ISM 55,7’den 56,4 olan tahminlerin altında kalarak 56’ya yükselebildi. ABD’nin Mayıs dış ticaret dengesi 42,7 milyar Dolar’lık tahminlerin hafif altında 41,9 milyar Dolar oldu. Geçen hafta sonu Troyka’nın önerilerinin reddeden Yunanistan yeni planı sundu Geçen hafta sonu yapılan referandumda Yunan halkı IMF, AB ve Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) oluşan Troyka’nın reform paketini %61’e %39 ile reddetti. Yunanistan hükümeti hafta içindeki Euro Bölgesi Maliye Bakanları (Eurogroup) ve Euro Bölgesi Liderler Zirvesi’ne bir plan sunamadı. Ancak dün akşam bugün Yunanistan parlamentosunda, yarın Eurogroup toplantısında ve Pazar günü de AB Liderler Zirvesi’nde karara bağlanmak üzere yeni bir reform planı önerdi. Vergi indirimlerinin kademeli olarak azaltılması, emeklilik yaşının yükseltilmesi, bazı kamu varlıklarının özelleştirilmesi gibi tedbirlerle birlikte önümüzdeki üç yılda 53,5 milyar Euro mali desteği içeren planın geçen hafta reddedilene oldukça benzer olduğu belirtiliyor. Buna rağmen finansal piyasalar bu gelişmeleri haftanın son günü olumlu karşıladı. Almanya’da dış ticaret fazlası Mayıs’ta tahminlerin altında kalırken sanayinin performansı zayıftı Almanya’da Mayıs ayında fabrika siparişleri bir önceki aya göre %0,4 olan tahminlerin altında %0,2 azalırken yıllık bazda %4,7 artışa işaret etti. Mayıs ayında sanayi üretimi bir önceki aya göre %0,1 artacağı tahminlerine karşın yatay kalırken yıllık bazda sanayi üretimindeki artış %2,1 oldu. Nisan ayına yönelik veriler ise aşağı yönlü güncellendiler. Ülkenin dış ticaret dengesi Mayıs ayında 20,5 milyar Euro olan beklentilerin altında 19,5 milyar Euro fazla verirken cari işlemler fazlası 11,1 milyar Euro oldu. İhracat Mayıs’ta bir önceki aya göre %0,8 azalış tahminlerine karşın %1,7 artarken ithalat %0,1’lik beklentilerin üzerinde %0,4 artış kaydetti. BoE para politikası duruşunu korurken sanayi üretimi beklentilerden güçlü artış kaydetti İngiltere Merkez Bankası (BoE) %0,50 olan politika faizini, 375 milyar Sterlin olan varlık alım programı hedefini beklentiler dahilinde sabit tuttu. Mayıs ayında sanayi üretimi bir önceki aya göre %0,2 azalış beklentilerine karşın %0,4 arttı. Sanayi üretiminin yıllık büyüme hızı ise %1,2’den %2,1’e yükseldi. Ülke Mayıs ayında 2 milyar 150 milyon Sterlin olan tahminlerin altında 393 milyon Sterlin dış ticaret açığı verdi. Japonya Mayıs’ta tahminlerin üzerinde cari fazla verdi Japonya’da Mayıs ayında cari işlemler dengesi 1,57 trilyon Yen olan beklentilerin üzerinde 1,88 trilyon fazla verirken dış ticaret açığı 283,8 milyar Yen’lik tahminlerin altında 47,3 milyar Yen seviyesinde gerçekleşti. Ülkede Mayıs ayında makine siparişleri bir önceki aya göre %4,9 azalacağı tahminlerine karşın %0,6 artarken yıllık bazda siparişlerde %19,3 artış görüldü. Bankaya Özel / Internal Use Çin’de TÜFE Haziran’da beklentilerin üzerinde gelse de büyümeye ilişkin kaygılar sürüyor Çin’de Haziran’da yıllık TÜFE enflasyonu %1,2’den %1,3 olan tahminleri aşarak %1,4’e yükselirken yıllık ÜFE enflasyonu -%4,6’da sabit kalacağı beklentilerine karşın -%4,8’e geriledi. Öte yandan ülke hisse senetleri piyasalarında görülen sert satışların ardından ülkenin sermaye piyasası düzenleyici otoritesi hisse senetleri piyasasında istikrarı sağlamak için bir dizi tedbir alırken Çin Merkez Bankası (PBoC) da piyasaları desteklemek üzere likidite vereceğini açıkladı. Türkiye’de sanayi üretimi Mayıs’ta zayıf bir görünüm çizerken cari açık beklentileri aştı Türkiye’de takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi Mayıs ayında geçen yılın aynı dönemine göre %2,2’lik tahminlerin üzerinde %2,4 büyüdü. Arındırılmamış verilerde büyüme oranı %0,5 seviyesinde kaldı. Takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre ise üretim aylık bazda %2 azaldı. Mayıs ayında cari işlemler açığı 3,99 milyar Dolar ile 3,6 milyar Dolar seviyesindeki beklentilerin üzerinde geldi. Böylece ilk beş ayda cari açık geçen yılın aynı dönemine göre %9 azalarak 18,5 milyar Dolar oldu. 12 aylık toplamlara göre ise toplam cari açık Mayıs’ta 44,3 milyar Dolar’dan 44,7 milyar Dolar’a yükselirken enerji dışı denge 265 milyon Dolar fazladan 1 milyar 45 milyon Dolar açığı döndü. Mayıs’ta 2,5 milyar Dolar’lık portföy çıkışı olurken uzun vadeli dış borçlanma net hata noksan kaleminde görülen 1,8 milyar Dolar seviyesindeki giriş cari açığın finansmanında önemli oldu. 12 aylık toplamlara göre bankacılık sektöründe %219,5’ten %269,3’e, diğer sektörlerde ise %121,2’den %122,9’a yükseldi. Finansal Piyasalarda Gelişmeler ABD ve Almanya 10 Yıl Vadeli Tahvil Getirileri Yunanistan referandumunda Troyka planına “Hayır” sonucu çıktığı için haftaya riskten kaçış eğilimi ile başlanması ve sonrasında Çin’e yönelik kaygılar güvenli limanların tahvillerine olan talebi artırdı. ABD 10 yıllık tahvilinin bileşik getirisi %2,38’den %2,19’a kadar inerken Almanya 10 yıllık tahvilinin bileşik getirisi %0,79’dan %0,64’a düştü. Ayrıca Fed tutanaklarının ilk faiz artırımının Eylül sonuna kalabileceği beklentilerini desteklemesi de getirilerde düşüşü destekledi. Sonrasında ise Yunanistan ile Troyka arasında yeni bir anlaşma sağlanabileceğine yönelik iyimserlik güvenli liman tahvil getirilerinde yükselişe neden oldu. Böylece bugün 10 yıllık tahvil getirileri ABD’de %2,37’ye, Almanya’da da %0,84’e kadar yükseldi. Gelecek haftaya ise yine Yunanistan ile ilgili gelişmelere ve hafta içerisinde ABD’den verileri, ECB ve Fed Başkanı Janet Yellen’den gelecek mesajlar getirilerin seyrini etkileyebilecektir. Bankaya Özel / Internal Use Türkiye İki ve 10 Yıl Vadeli Tahvil Getirileri Güvenli limanlarda getiriler haftaya düşüşle başlarken Türkiye’de gerileme sınırlı kaldı. Bunda küresel riskten kaçışın gelişmekte olan ekonomilerde yol açtığı satış baskısının yanında hafta başında yurtiçi politik gelişmelerin etkili olduğu düşünülüyordu. Haftanın ilerleyen günlerinde politik gerilimi azaltan mesajlar yurtiçi finansal varlıklarda pozitif seyre yol açtı. Geçen haftayı %9,68’den tamamlayan gösterge tahvilin bileşik getirisi Cuma günü %9,65’ten işlem görürken 10 yıllık tahvilin bileşik getirisi aynı dönemde %9,42’den %9,38’e geriledi. Yeni haftada ise yurtdışı gelişmelerin yanında yurtiçinde koalisyon görüşmeleri ve Hazine borçlanma ihaleleri tahvil getirilerinin seyrini belirleyebilecektir. MSCI Dünya ve Gelişmekte Olan Ekonomiler Endeksleri Yunanistan kaygıları ile hisse senetlerinde görülen satışlar Çin’e yönelik kaygılarla derinleşti. İlk üç günde MSCI dünya %2,2, MSCI gelişmekte olan ekonomiler ise %6,2 oranında gerilemişti. Sonrasında ise gerek Çin’de alınan tedbirlerle kaydedilen toparlanma gerekse Yunanistan konusundaki iyimser beklentiler hisse senetlerinde sınırlı bir toparlanma sağlıyor. Avrupa’da birçok piyasa haftayı kazançla tamamlamaya çalışırken gelişmekte olan ekonomilerde endeksler geçen haftaki kapanış seviyelerinin halen altındalar. ABD’deki endeksler ise Perşembe kapanışları itibarıyla Cuma günkü seviyelerinin %1 altındalardı. Türkiye’de ise hisse senetleri piyasaları haftayı %3’e yakın yukarıda tamamlamak üzereler. Yeni haftada yine Yunanistan, Çin ve gelişmiş ekonomilerdeki veriler piyasalarda yönü belirleyebilir. Bankaya Özel / Internal Use Euro/Dolar Yeni haftaya Troyka planının reddedilmesi ile çözümsüzlüğün sürmesi ve Çin endişelerinin neden olduğu riskten kaçış eğilimi ile Euro/Dolar 1,0916’ya kadar inmişti. Sonrasında ise risk iştahındaki toparlanma ve Yunanistan konusundaki iyimserlikle parite Cuma günü 1,1216’ya kadar yükselerek geçen haftaki kapanışının da üzerine çıktı. Haftayı bu iyimserlikle kayıpsız kapayabilecek gibi görünün parite, hafta sonu Yunanistan ile Troyka anlaşamazsa yeni haftaya da geçen Pazartesi günkü gibi bir başlangıç yapabilir. İlerleyen günlerde ise ECB toplantısı ve Draghi’nin basın toplantısı ile ABD ve Euro Bölgesi’nden gelecek veriler parite üzerinde etkili olabilir. Yeni haftada Euro/Dolar’da 1,0950, 1,08 ve 1,0650 destekler, 1,1280, 1,1470 ve 1,1680 dirençler olarak görülebilir. Dolar/TL Riskten kaçış eğilimi ile haftaya hızlı yükselişle başlayan Dolar/TL sonrasında geriledi. Yurtiçi politik belirsizliklerin devam etmesi erken seçim ihtimalinin arttığı yorumları Dolar/TL’de yukarı yönlü kısa vadeli bir eğilime neden olsa da Perşembe ve Cuma günü genel olarak aşağı yönlü bir eğilim gözlendi. Bunda küresel gelişmelerin yanında yurtiçinde gelecek haftaki koalisyon görüşmelerine yönelik olumlu açıklamalar etkili oldu. Önceki haftayı 2,69’un üzerinde tamamlayan Dolar/TL bu hafta içinde 2,6592’ye kadar geriledi. Gelecek hafta ise yurtiçi ve yurtdışı gelişmelerle yön bulabilecek Dolar/TL için yeni 2,6550, 2,6250 ve 2,60 destekler, 2,6920, 2,7250 ve 2,75 dirençler olarak karşımıza çıkabilir. Bankaya Özel / Internal Use Tarih 11/07/2015 12/07/2015 13/07/2015 13/07/2015 14/07/2015 14/07/2015 14/07/2015 14/07/2015 14/07/2015 14/07/2015 14/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 15/07/2015 16/07/2015 16/07/2015 16/07/2015 16/07/2015 16/07/2015 16/07/2015 17/07/2015 17/07/2015 17/07/2015 17/07/2015 17/07/2015 Ekonomi Euro Bölgesi Euro Bölgesi Çin Türkiye İngiltere İngiltere İngiltere Euro Bölgesi Almanya Türkiye ABD Çin Çin Çin Çin Japonya Türkiye Türkiye İngiltere İngiltere Türkiye ABD ABD ABD Kanada ABD ABD Euro Bölgesi Euro Bölgesi Euro Bölgesi Euro Bölgesi Euro Bölgesi Euro Bölgesi ABD ABD ABD ABD ABD Haftalık Veri Akışı ve Gelişmeler Veri ve Gelişmeler Eurogroup Toplantısı Euro Bölgesi ve AB Liderler Zirvesi Dış Ticaret Dengesi (Milyar Dolar) 2020 Vadeli Tahvil İhracı TÜFE (Aylık Değişim) TÜFE (Yıllık Değişim) Çekirdek TÜFE (Yıllık Değişim) Sanayi Üretimi (Aylık Değişim) ZEW (Yatırımcı Güven Endeksi) 2017 ve 2025 Vadeli Tahvil İhraçları Perakende Satışlar (Aylık Değişim) Perakende Satışlar (Yıllık Değişim) Sanayi Üretimi (Yıllık Değişim) GSYH (Yıllık Değişim) GSYH (Çeyreklik Değişim) BoJ Toplantısı (Para Tabanı Yıllık Artışı, Trilyon Yen) İşsizlik Oranı Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi (Milyar TL) İşsizlik Oranı İstihdam (Aylık Değişim, Bin Kişi) TCMB Beklenti Anketi ÜFE (Aylık Değişim) ÜFE (Yıllık Değişim) Sanayi Üretimi (Aylık Değişim) BoC Toplantısı ve Politika Faiz Kararı Fed Başkanı Yellen'ın Kongre'deki Konuşması Beige Book Dış Ticaret Dengesi (Milyar Euro) TÜFE (Aylık Değişim) TÜFE (Yıllık Değişim) Çekirdek TÜFE (Yıllık Değişim) ECB Toplantısı ve Politika Faiz Kararı ECB Başkanı Draghi'nin Basın Toplantısı Konut Başlangıçları (Aylık Değişim) İnşaat İzinleri (Aylık Değişim) TÜFE (Aylık Değişim) Çekirdek TÜFE (Aylık Değişim) Michigan Üniversitesi Tüketici Güven Endeksi Dönem Beklenti Önceki Haziran 56.7 59.49 Haziran Haziran Haziran Mayıs Temmuz 0.1% 0.0% 0.9% 0.2% 60.0 0.2% 0.1% 0.9% 0.1% 62.9 Haziran Haziran Haziran II. Çeyrek II. Çeyrek 15-Tem Nisan Haziran Mayıs Mayıs 0.3% 10.2% 6.0% 6.8% 1.6% 80 10.0% 5.5% 35 1.2% 10.1% 6.1% 7.0% 1.3% 80 10.6% 1.64 5.5% 114 Haziran Haziran Haziran 15-Tem 0.3% 0.1% 0.2% 0.75% 0.5% 0.1% -0.2% 0.75% Mayıs Haziran Haziran Haziran 16-Tem 22.0 0.0% 0.2% 0.8% 0.05% 24.3 0.2% 0.2% 0.8% 0.05% Haziran Haziran Haziran Haziran Temmuz 8.1% -8.0% 0.3% 0.2% 96.5 -11.1% 9.6% 0.4% 0.1% 96.1 Yasal Uyarı: Bu rapor Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. ekonomisti tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hiçbir şekilde finansal enstrümanların alım veya satımı konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak yorumlanmamalıdır. Yer verilen görüş, değerlendirme ve analizler hiçbir şekilde Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.’nin kurumsal yaklaşımını yansıtmamakta olup, raporu kaleme alan ekonomistin kişisel görüş ve değerlendirmeleridir. Raporda yer alan bilgi, görüş ve değerlendirmelerin doğru, değişmez ve eksiksiz olması konusunda herhangi bir şekilde garanti verilmemektedir. Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Bu rapor kısmen veya tamamen çoğaltılamaz, basılamaz ve/veya dağıtılamaz. Tüm hakları saklıdır. Bankaya Özel / Internal Use