Yıl: 1, Sayı: 1, Aralık 2014, s. 44-52 Abdulsamet ÖZMEN* NÂBÎ’NİN SİYER-İ VEYSÎ’YE YAZDIĞI İKİNCİ ZEYL Doktora tezi olarak hazırladığımız “Nâbî’nin Siyer-i Veysî’ye Yazdığı Zeyil” adlı eser tam bitim aşamasındayken kataloglarda Nâbî’nin Siyer-i Veysî’ye ikinci bir zeyil daha yazdığını tespit ettik. Yazılan bu eserin Nâbî’ye ait olup olmadığını araştırmaya başladık. Yapılan araştırma neticesinde bu eserin Nâbî tarafından Siyer-i Veysî’ye yazılan ilk zeylin bitiminden yirmi yıl sonra ikinci zeyil olarak yazıldığını gördük. Şimdi de elde ettiğimiz bu eseri tanıtmak amacıyla bazı muhtevî hususları aşağıda zikredeceğiz1. Nâbî, eserine, Yā Rabb baña fevc-i keremüñ rām eyle Āġāzumı ġıbŧa-senc-i encām eyle Noķśānlarumı cerįde-i Ǿālemde Aķlām-ı Ǿināyetüñle itmām eyle (E-1b) “Ey Allah’ım! Bana lutfunu bağışla. Başlangıcımı güzel bir sonuçla sonuçlandır. Dünyadaki noksanlarımı kendi inayet kalemlerinle tamam eyle!” şeklindeki bir dua ile giriş yapar. Nâbî, daha sonra yazdığı ilk zeylin genel bir değerlendirmesini yapar. Arş. Gör., Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Diyarbakır. asametozmen@gmail.com Yapılan katalog taraması sonucunda “Nâbî’nin Siyer-i Veysî’ye Yazdığı İkinci Zeyil” adlı eserin beş nüshası tespit edilmiştir. Eser, transkiribe edilirken satır numaralandırılmasında Süleymaniye Kütüphanesi, Es’ad Efendi Koleksiyonu 2443/2 adlı nüsha esas alındığı için yapılan alıntılar bu nüshaya göre yapılmıştır. Bu nüsha “E” harfiyle kısaltılarak gösterilmiştir. * 1 Nâbî’nin Siyer-i Veysî’ye Yazdığı İkinci Zeyl İkinci Zeyle Göre Birinci Zeylin Genel Değerlendirmesi Nâbî, Siyer-i Veysî’ye yazdığı ikinci zeylin mukaddime kısmında, daha önce yazdığı birinci zeyli şu cümlelerle özetler. Nâbî, Zeyl-i Siyer-i Veysî’yi doksan beş yılında yazmaya başlar. Fakat kendisi, hicrî binli yıllarda doğduğu için, burada doksan beşten kasıt, hicrî bin doksan beştir. Nâbî, mutlu bir hayata sahip olduğu bir zamanda, Veysî’nin Bedir Savaşı’na kadar yazılmış Siyeri’ni Mekke’nin fethine kadar güzel tabirlerle, beliğ teşbihlerle yazmaya Allah’ın inayetiyle muvaffak olur. Yazılan bu ibâre ve istiâreler, zor beğenen birçok kişi tarafından da güzel karşılanır. Bunun delili, te’lif edilen Zeyl-i Siyer-i Veysî, hem şöhret bulur, hem de Nâbî’nin itibâr ve rağbetinin yenilenmesine sebep olur. Eserin yazımıyla Ramazan ayının sonlarında beliren renklilik ve süs, imsak ve iftardaki yorgunluğun unutulmasına sebep olur. Ayrıca eser, o dönemde yazılan birçok eserin kıymetinin düşmesine sebep olur. Bu yeni yazılan eseri elde etmeye muvaffak olanlar, iftihar ederler. Elde etmeyenlerin ise, üzülmekten başka çareleri yoktu. Hatta bazı kadirşinas, hüner sahibi kişiler, Siyer-i Veysî ile Zeyl-i Siyer-i Veysî adlı eserleri, tek hatla aynı cilt içinde istinsah ettirip satın aldıkları için unvanları yenilenir, şan ve şöhret sahibi oldukları bilinmektedir. Böyle kıymetli bir eseri te’lif etmek, ister istemez- Nâbî için fahr ve övünmeye sebep olur. Ama Nâbî, bu eserin ona Allah’ın bir lütfu olduğunu bildiği için Allah’a şükreder2. Nâbî, bu cümlelerden sonra yazacağı ikinci zeylin sebeb-i te’lifine geçiş yapar. İkinci Zeylin Sebeb-i Te’lifi Nâbî, ikinci zeylin sebeb-i te’lifini şu ibarelerle açıklar. Zeyl-i Siyer-i Veysî adlı eser, Mekke’nin fethiyle son bulur. Fakat bazı sebepler, bu eserin devamının yazılmasında yarar olduğunu gösterir. Nâbî, ikinci zeylini, ilk zeylini te’lif ettikten yirmi sene sonra Halep’te inzivaya çekildiği bir zamanda, fakr u zaruret içinde olduğu bir anda ve yaşının yetmişi geçtiği bir vakitte te’lif etmeye karar verir. O zaman, Rûm diyarında ümitsizlik hâkimdi. Eseri satın alacak kişiler az, rağbet ve itibâr da azalmıştı. Eser, II. Ahmed döneminde, Osmânlı Devleti’nin güzelliği dünyanın her tarafına yaymaya çalıştığı H.1123/M.1711 senesinde kaleme alınır. Nâbî, yazmış olduğu eseriyle, dönemin devlet büyüklerinin iltifatına nail olur ve bu iltifat, onun ömrüne ömür katar3. İkinci Zeyilde Nâbî’nin Hayatını Yansıtan Kesitler Eserde Nâbî’nin hayatından kesitler yansıtan bazı ipuçları aşağıda zikredilmiştir: a) Nâbî, birinci zeylini yazarken maddî durumu son derece iyi ve mutlu bir hayat geçirmekte ve eserini kimseden herhangi bir câize beklemeksizin yazar. b) Nâbî, ikinci zeylini yazarken maddî durumu son derece kötü olduğundan eserini sadrazamın teşvikiyle ve câize karşılığında yazar. Nâsir, bu eseri te’lif ettikten sonra devlet erkânından beklediği iltifatı da görür. 2 3 Detaylı bilgi için bakınız (E-2b/8-17, E-3a/1-17, E-3b/1-13). Detaylı bilgi için bakınız (E-3b/13-17, E-4a/1-17, E-4b/1-5). TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 1, Sayı: 1, Aralık 2014, s. 44-52 45 Abdulsamet Özmen c) Birinci zeylin bitiş tarihi belli olmamakla beraber, H.1095/1683 yılında yazmaya başlanılmış. İkinci zeylin ise başlangıç tarihi belli olmamakla beraber H.1123/M.1711 yılında bitmiştir4. Veysî’nin Siyeri Resûlullah’ın doğumundan Bedir Savaşı’na kadar yazılıp Veysî’nin ölümüyle son bulur. Nâbî ise Veysî’nin Siyeri’ne yazdığı ilk zeyil, Benî Kaynuka Savaşı’ndan Mekke’nin fethine kadar devam eder. İkinci zeylin ihtiva ettiği konular da aşağıda gösterilmiştir: İkinci Zeylin Konu Başlıkları ve Başlıkların İncelenen Nüshalara Göre Dağılımı Sıra no Konu Başlığı E H 1 Padişah II. Ahmed’e Yapılan Övgü 4b 3b 2 Sadrazam Silahdâr Ali Paşa’ya Yapılan Övgü 7b 6a 3 Halid bin Velid Seriyesi 21b 15b 4 Huneyn Savaşı 22a 16b 5 Resûlullah’ın Oğlu İbrâhîm’in Doğumu 34a 25a 6 Hicretin Dokuzuncu Yılı Olayları 34a 25a 7 Hazret-i Ali Seriyesi 37b 27b 8 Velid bin Ukbe’nin Benî Mustalık’tan Zekat Talep Etmesi 38b 28a 46 Nâbî’nin İki Zeylinin Muhtevâ, Şekil, Dil ve Üslûp Açısından Maddeler Halinde Mukayesesi Birinci Zeyl İkinci Zeyl 1-Dua babındaki bir rubai ile esere giriş 1-Aynı şekilde dua babındaki bir rubai ile yapılmış ve mensur ibarelerle eser sona esere giriş yapılmış ve manzum bir ibareyle ermiştir. eser sona ermiştir. 2-Olaylar anlatılırken süslü nesrin özelliklerini 2-Olaylar anlatılırken süslü nesrin özellikleri barındıran bir üslûp kullanılmıştır. yanında mahallileşme akımına doğru bir gidiş söz konusudur. 3-Olayları özetleyen Farsça manzumelere çok 3-Farsça manzumeler yok denecek kadar yer verilmiştir. azdır. 4-Caize amaçlı yazılan bir bölüm yoktur. 4-Eserin giriş kısmında dönemin pâdişâh ve vezirini öven bir medhiyeye yer verilmiştir. 5-Eserde Türkçe manzumelerin birçok türünde 5-Kullanılan Türkçe manzumeler örnek vardır. genellikle rubai ve kıt’a türündendir. 4 çoğu Detaylı bilgi için bakınız (E-2b/10-13), (E-3b/15-17, E-4a/1-4), (E-4a/9-17, E-4b/1-3). TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 1, Sayı: 1, Aralık 2014, s. 44-52 Nâbî’nin Siyer-i Veysî’ye Yazdığı İkinci Zeyl 6-Eserde kullanılan ayetler, tamamen kullanılmıştır. genellikle 6-Kullanılan kullanılmıştır. ayetler kısmî iktibâsla 7-Birinci eserde te’lif tarihinden bahseden 7-İkinci eserde birinci eserin te’life başlangıç herhangi bir ipucu yoktur. tarihi ve ikinci eserin te’lifinin bitiş tarihinden bahsedilmiş. 8-Nâsirin hayatı hakkında pek fazla bilgi 8-Nâsirin hayatı ve ruh halini anlatan bazı yoktur. bilgiler mevcuttur. 9-Eserde 48 konu başlığı vardır. 10-Eserde yazılmış. birçok vezinle 9-Eserde 8 konu başlığı vardır. manzumeler 10-Yazılan manzumelerde genellikle rubai vezni kullanılmış. İkinci Zeylin Nüshaları 1. E Nüshası (Süleymaniye Kütüphanesi, Es’ad Efendi Koleksiyonu 2443/2): Müstensih : Kuburî-zāde Abdurrahim bin Halil Hicrî/Milādî İstinsah Tarihi : 1100/1689 Hat : İnce ta’lik Satır Sayısı : 17 Varak Sayısı : 39 Ölçü : 227x134-160x70 mm. Bu nüsha, içinde bulunan mecmuanın 162. yaprağından başlar. İlk çift sayfa yaldız, diğerleri kırmızı, başlık tezhipli, söz başları kırmızı, cilalı beyaz kâğıt, meşin üstü yeşil kumaş kaplı, miklepli ciltten oluşan bir nüshadır. Eserde vakıf mührü mevcuttur. Bu nüsha elde ettiğimiz nüshaların en eski tarihli nüshası olması hasebiyle oluşturduğumuz tenkitli metnin satır numaralarını bu nüshaya göre belirledik. Başlıklar kırmızı mürekkeple yazılmış olup ayet, hadis ve Arabî ibarelerin üstü kırmızı çizgilerle çizilmiştir. Nüsha, 1b sayfasında, “Bi’smi’llāhi’r-raĥmāni’r-raĥįm Yā Rabb seĥāb-ı feyżi bārān eyle Ol feyżle kişt-i kāmı reyyān eyle İtdüm heves-i niyyet-i tekmįl-i siyer Sulŧān-ı rüsül Ǿaşķına āsān eyle” rubaisiyle başlayıp, “ǾĀlemüñ ekŝer olur eyler iseñ istiǾlām TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 1, Sayı: 1, Aralık 2014, s. 44-52 47 Abdulsamet Özmen Cilvesi śūret-i taĥķįķde naķş-ı evhām” beytiyle bitmiştir. 2. H Nüshası (Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Mahmud Efendi Koleksiyonu 4404): Müstensih : Nüzhet Efendi Hicrî/Milādî İstinsah Tarihi : 1202/1787 Hat : Ta’lik Satır Sayısı : 21 Varak Sayısı : 30 Ölçü : 220x115-160x65 mm. Söz başları ve cetvel kırmızı, aharlı sarımtırak kâğıt, koyu kahverengi ciltten oluşan bir nüshadır. Başlıklar kırmızı mürekkeple yazılmış olup ayet, hadis ve Arabî ibarelerin üstü kırmızı çizgilerle çizilmiştir. Nüshanın başlangıç ve sonuç kısmında bazı manzum ve mensur ibareler vardır. Eserde vakıf mührü vardır. Nüsha, 1b sayfasında, “Bi’smi’llāhi’r-raĥmāni’r-raĥįm Yā Rabb baña fevc-i keremüñ rām eyle Āġāzumı ġıbŧa-senc-i encām eyle Noķśānlarumı bu nüsħa-i Ǿālemde Aķlām-ı Ǿināyetüñle itmām eyle” rubaisiyle başlayıp, “ǾĀlemüñ ekŝer olur eyler iseñ istiǾlām Cilvesi śūret-i taĥķįķde naķş-ı evhām” beytiyle bitmiştir. 3. E2 Nüshası (Süleymaniye Kütüphanesi, Es’ad Efendi Koleksiyonu 2350): Müstensih : Seyyid Es’ad Hicrî/Milādî İstinsah Tarihi : 1175/1761 Hat : Güzelce ta’lik TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 1, Sayı: 1, Aralık 2014, s. 44-52 48 Nâbî’nin Siyer-i Veysî’ye Yazdığı İkinci Zeyl Satır Sayısı : 19 Varak Sayısı : 34 Ölçü : 242x135-172x72 mm. Söz başları, kırmızı, abadî taklidî kâğıt, koyu kırmızı meşin ciltten oluşan bir nüshadır. Eserde vakıf mührü vardır. Nüsha, “Yā Rabb baña fevc-i keremüñ rām eyle Āġāzumı ġıbŧa-senc-i encām eyle Noķśānlarumı bu nüsħa-i Ǿālemde Aķlām-ı Ǿināyetüñle itmām eyle” rubaisiyle başlayıp, “ǾĀlemüñ ekŝer olur eyler iseñ istiǾlām Cilvesi śūret-i taĥķįķde naķş-ı evhām” beytiyle bitmiştir. 49 Nâbî’nin İki Zeylinin Beraber Olduğu Nüshalar Es’ad Efendi (Süleymaniye Kütühanesi) no 2443 adlı nüsha da bu kategoriye dâhildir. Fakat tenkitli metin hazırlanırken kullanılan nüshalar arasında tanıtıldığı için tekrar bu başlıkta bahsedilmeye ihtiyaç duyulmamıştır. 1. B2 Nüshası (Süleymaniye Kütüphanesi, Bağdatlı Vehbi Efendi Koleksiyonu 1536/1): Müstensih : Seyyid Es’ad Hicrî/Milādî İstinsah Tarihi : 1182/1768 Hat : Ta’lik Satır Sayısı : 25 Varak Sayısı : 313 Ölçü : 277x150-214x75 mm. Cetvel, ilk çift sayfa yaldız, diğerleri kırmızı, tezhipli, zinetli başlık, söz başları kırmızı, mor meşin, kenarı yaldızlı, şemseli cilt ve esmer, sarı karışık kâğıttan ibâret bir nüshadır. Nüshanın sonunda vakıf mührü vardır. Bu nüshada Nâbî’nin ikinci zeyli de mevcuttur. Nüshadaki metnin asıl başlangıcı 1b sayfasında, TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 1, Sayı: 1, Aralık 2014, s. 44-52 Abdulsamet Özmen “Bi’smi’llāhi’r-raĥmāni’r-raĥįm Yā Rabb seĥāb-ı feyżi bārān eyle Ol feyżle kişt-i kāmı reyyān eyle İtdüm heves-i niyyet-i tekmįl-i siyer Sulŧān-ı rüsül Ǿaşķına āsān eyle” rubaisiyle başlayıp, “ǾĀlemüñ ekŝer olur eyler iseñ istiǾlām Cilvesi śūret-i taĥķįķde naķş-ı evhām” beytiyle bitmiştir. 2. Hlt Nüshası (Süleymaniye Kütüphanesi, Halet Efendi Koleksiyonu 732/1): Müstensih :- Hicrî/Milādî İstinsah Tarihi : Hat : İnce ve kalın ta’lik, ta’lik kırması, karışık Satır Sayısı : Muhtelif Varak Sayısı : 160 Ölçü : 210x142-175x70 mm. Kırmızı meşin, şemseli, miklepli cilt ve esmer kalın kâğıttan ibâret bir nüshadır. Nüshanın sonunda vakıf mührü vardır. Bu nüshada nâsirin ikinci zeyli de mevcuttur. Nüshadaki metnin asıl başlangıcı 1b sayfasında, “Bi’smi’llāhi’r-raĥmāni’r-raĥįm Yā Rabb seĥāb-ı feyżi bārān eyle Ol feyżle kişt-i kāmı reyyān eyle İtdüm heves-i niyyet-i tekmįl-i siyer Sulŧān-ı rüsül Ǿaşķına āsān eyle” rubaisiyle başlayıp “ǾĀlemüñ ekŝer olur eyler iseñ istiǾlām TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 1, Sayı: 1, Aralık 2014, s. 44-52 50 Nâbî’nin Siyer-i Veysî’ye Yazdığı İkinci Zeyl Cilvesi śūret-i taĥķįķde naķş-ı evhām” beytiyle bitmiştir. Sonuç Nâbî’nin Siyer-i Veysî’ye yazmış olduğu ikinci zeyil tarafımızdan detaylıca okunup incelenmiş ve varılan sonuçlar aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır. 1. İkinci zeyil, birinci zeylin yazılmasından yirmi yıl sonra yazılmıştır. Bu süre zarfında Nâbî’nin birinci zeyilde ağır ve ağdalı bir dil kullandığı, ikinci zeyilde ise yine süslü nesrin üslûbunu barındırmakla beraber sade üslûba doğru bir gidiş söz konusudur. 2. Birinci zeyle göre ikinci zeyilde Nâbî’nin ruh halini yansıtan kesitler oldukça fazladır. Çünkü birinci zeyilde hiç mehdiye yokken ikinci zeylin yarısından fazlası dönemin padişah ve sadrazamına övgüye ayrılmıştır. Bu da nasirin birinci zeyli yazarken maddî durumunun iyi, ikinci zeyli yazarken maddî durumunun kötü olduğunu gösteren bir delildir. 3. Birinci zeyil, geniş bir coğrafyada pek çok nüshası mevcutken ikinci zeylin sadece beş nüshası mevcuttur. Kaynakça CEBECİOĞLU, Ethem, Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözlüğü, İstanbul 2004. DEVELLİOĞLU, Ferit, Osmânlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Yay., Ankara 1999. HAMİDULLAH, Muhammed, İslâm Peygamberi, İmaj yay., 2. Cilt. Ankara 2003. İstanbul Kitaplıkları, Tarih-Coğrafya Yazmaları Kataloğları, I. Türkçe Tarih Yazmaları 5. Fasikül, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1945. KANAR, Mehmet, Büyük Farsça Türkçe Sözlük, Birim Yay., İstanbul 1998. KANAR, Mehmet, Farsça Cep Sözlüğü, Fono Açıköğretim Kurumu Yay., İstanbul 2000. MUTÇALI, Serdar, Arapça-Türkçe Sözlük, Dağarcık Yay., İstanbul 1995. Nâbî Yûsuf bin Abd-Allah Ruhâvî, Zeyl-i Siyer-i Veysî, Süleymaniye Kütüphanesi, Es’ad Efendi Koleksiyonu-İstanbul Arşiv No: 2443/2. Nâbî Yûsuf bin Abd-Allah Ruhâvî, Zeyl-i Siyer-i Veysî, Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Mahmud Efendi Koleksiyonu-İstanbul Arşiv No: 4404. ÖZTÜRK, Nuran, Siyer Türü ve Siyer-i Veysî, Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Kayseri 1997. PARLATIR, İsmail, Osmânlı Türkçesi Sözlüğü, Yargı Yay., Ankara 2006. REDHOUSE, Sir James, Turkish and English Lexicon, Çağrı Yay., İstanbul 1992. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 1, Sayı: 1, Aralık 2014, s. 44-52 51 Abdulsamet Özmen STACHOWSKİ, Stanistaw, Osmânlı Türkçesinde Yeni Farsça Alıntılar Sözlüğü, Simurg Yay., İstanbul 1998. STEİNGASS F. A Comprehensive Persian-English Dictionary, Librairie du Liban, Beirut 1975. SURUÇ, Salih, Kâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı, Nesil Yay., İstanbul 2012. Şemseddîn Sâmî, Kâmûs-ı Türkî, Çağrı Yay., İstanbul 1996. Şemseddîn Sâmî, Kâmûsü’l-A’lâm, VI cilt, Kaşgar Yay., İstanbul 1996. Şeyhülislam Mehmed Es’ad Efendi, Lehcetü’l-Lügat, (haz. A.Kırkkılıç), Türk Dil Kurumu Yay., Ankara 1999. ŞÜKÜN, Ziya, Farsça-Türkçe Lûgat Gencine-i Güftar Ferhengi Ziya, 3 cilt Milli Eğitim Bakanlığı Yay., İstanbul 1984. Tâhirü’l-Mevlevî, Edebiyat Lügatı, Enderun Yay., İstanbul 1973. Tarama Sözlüğü, VI Cilt, Türk Dil Kurumu Yay., Ankara 1963-72. 52 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 1, Sayı: 1, Aralık 2014, s. 44-52