MağiOp oiaı:ıian:ı Prof. Dr. MUHAMMED HAMiDULLAH · Terceme: Dr. IHSAN SÜREYYA SIRMA .vicdan hürriyeti, tüzel kişilik ve· ayr:ıı . toplumun fertleri arasında çıkacak olan bütün davalar için muhtariyet. tanındı. islam kanunu yalnız müslümanlara tatbik edildiği için, her toplumun hukuki idaresi, o toplumun ·dini reisine tevdi edildi. Zalimane bir birleştirmeye hayır ilk islam diyerek, mağiOpların kalbi kazanıldı ve. D~ Goeje'nin dediği gibi, bu mağiOplar, müslüman ları, kurtarıcı olarak karşıladılar. imparatorluğu HZ. PEYGAı"\iBER VE İ{K üÇ HALİFESİ DEVRtı: İslamiyetin DiYANET •. DERGISI ClLT: XV SAYI: ·2 MART NISAN 1976 100 siyAsi birlik ola-. rak mevcfıdiyeti, pek yak;mda ondört aarı bnluyor•. Ç~k erken bir devirde müsJiimanlar · dünyanın · dört· bir tarafına yayılm.ışlar, fakat iktidar birliğini ·ll;ZWl zaman muluı.faza edemeınişlerdir. Onlar gerçekten hatırı sayılacak derece~ de imparatoriuklar kurmtişlardıi: ki· her birinin doğuİnundan · ölümüne kadar 'özel tmihleri vardır. · .· ~1) Ben burada, bunlardan ilkini iktifa ediyorunı. · iırmakl;ı araş- . MENŞE: B~ 622 ·tmihinde, Medine'de . her parçasının Hz. Peygamber ,ta-· rıi.fmdaİı kurnlduğu devlet'e dıiir. dir. ıo .zamandan beri, ·gerek kuruçusu Hz. Peygamber ve gerekse· ilk Üç halifesi zaıiıainıııda hudutlar, iıer gün biraz ~ geniŞ­ lemesine devam etmi~tir. Bu,· kırk beş senelik bir devredir. Bu çalışmada,· döl'düncü halife Hz. All Bu meseleyi, "D'ocuments sur la diplomatie-musulınane ii. l'epoque dti ProhMte et des Khalifes Orthodoxes (Paris, 1935, 2, c!lt)" ve "Le Prophete .. de · l'İslam, sa. vie et son. oeuvre. (Paris; 1959, iki cnt) adlı. eserlerimde· ve bu çalışmamda atıf yaptiltım makalelerimda incelediğim için, 'bıirada konu ile ilgili teferruatlı bir blbllyografya vernılyeceg'lm. Adı ._geçen eserlerimda ge-. ılekıt bütün mal'luinat . mevcuttur. · (r.a.)'yi ·bari~ tutuyoruın, zira · ' onun iktidarı biçbir zaman için bütün·· bölgeler tarafından kabül edilmedi ve O, aynı zamanda devlet merkezini de değiştirdi. · Müslümanlar, bu devlete imparatorlnk demeZler, fakat biz onu gerçek bir imparatorlnk olarak· alabilir~ zira o;: üç ·Int•aya· yayılmış ve makamı Meqine'de olaıı tek bir başkan tarafındau idare· edilmiştir. 1 1· 'ı~ . < .GELiŞME: '. Hz. Muhauııned (s.a.s.), .571 ·yılında büy-ük şehir-devleti, .Mekke'de doğdu. Orada bir saçldıPer hükümeti, verasetle kıiınu hizıne~ lerini görme~ üzere görevlendiril:mişti-2. 610 tariliinde Hz. ·Muhimı­ med (s.a.s.) hem dini ve hem de ' dünyevi hayatı hedef alan .İslilın'ı tebliğ etınek için ilahi ris!Ueti aldığını ilan etti. O halde Hz. Muhauııned (s.a.s.), sadece bir. dini kurmak ·değil, aynı zamanda vasıtaları ve Imuunlaiıyla bir devlet kurmakla "yiiküm.lüydü. Fakat bu, tedricen gerçekleşti; zira onun tebliğlerini vatandaşian kabül etmelı: şöyle dursun, ona karşı giriştikleri muhalefet her gün bİİ'az dalıa büyüdü, Mekke'de geçen ilk oniki sene 7.arfı:nda ağır bk "dtne davet"ten başka bir şey olmadı, çoğu genç ve menılekete ha- · kim olan şartlardan kendini kurtarabilen her tabakadan birkaç yüç insan müslüman ·oldli · Aileler parçalandı ve babalar oğıılla­ rını. ·tazyik ettiler. Fakat İslam keıidini, kat'i ·ve açık bir şekilde· ortaya koydu. Ondan ·konuşmak mz.ınıdır, zira mütealtiben İsliim Devleti'ni idare edect>k olan dindir. Çünİ{ü o, komşu devletler olan Zerdüştiler, _Iİıristiyanlar,· Yahti(2) dil er ve Budistler arasındaki· bey-· nelınilel careyanların sebebi olacaktır. 1LK 1SL.!:M: 1:MP.ARA.TORLUG:l . Mahalli muhalefet İsliim'ı 615 tarilıipde; dışarıda bir melce aramaya zorla~ ve müslüman ·olan · Mekkelilerin 50-60 kadarı, lııristi­ yau olan Habeşistan'a iltica etti. Orada karşıbıştıkları hüsn:-ü kabtil ve adaletin ıcıkisleri, Hz. Peygaınber'iıı · Habeşilere yaptığı öv-. gülerde mevcuttur3. Hz. Muhauı­ med (s.a.s.) şahrini terk etınedi, · fakat _faiiliyetlerini geni§letınek · içiıı, Arap Yarınıadasının her ta- · rafından Arapları Mekke'yi ziyarete ç8ken senelik hl!JC'dan istifade· etti, Hikınet-i İliihiye, "ne za- · man ki onun müşrik hemşehrileri kendisini öldürmeye karar verdilerse, Hz. Mubauııned (s.a.s.) keiı­ c:lisine _bir melce ve emin müd§... filer bulına;ra muvaffak oldu: ıu:e­ dine hiı.lkı müslüman oldu; Hz. Peyganiber'i. ve bütün müslümanMedine'de yerl~meye davet etti. Ian DEVLETiN KURULUSU: Mekkeli müslümanların ekseriyeti ve Hz. Peygıi.ınber'iıı ~en.:. disi Medine'ye va,tdıklarında, orada bir boşlnk, bfr kiırışıklıkliı. .karşılaştılar. Bu bölge, hiçbir zaman bir "devlet tannnaınış ve orada birbiflerini • öldüren kardeş kabilelerden başka bir şey yoktu. Daha ·:fenası, · halkın tümü heniiz müslüman değildi: Birkaç bin Arap, bir o kadar Yahtidi, ·elli kadar Hıristiyan ve· Araplar ara. smda belirsiz bir sayıda putperest; ''Herkesiıı ·herkese karşı savaş­ ması'' onların hicret'ten · evvelki dururnlarını çok güzel . izah· eder. Muhakkak· ki ·bu devauılı emniyetsiziikten tisanç duyulınuştu. İsla.mic Cnlture, X!Ij3, Temmuz 1938, (Hyderabad-Deccan)'daki "Cnty-State of Mecciı." adli makalem, s. 255~276; Docnments adlı kitabım; I, 11-12 v.s.; ve Le Prophete de l'Islani, adli kitabım, I, 120-137, n, 518-77 v.s. Bu son eserim, M. Sait Mutul ,tarafından Türkçeye tercüme edilmiııtir. -(3) İbn Hiııani, Sir.a. s. 208; kitabım Le Prophtıte; I, ·194; Suyiıtl, Raf' şa'n nlhnbı>an'ın müteaddid yerlerinde. DiYANET DERGiSi ciLT: xv SAYI: 2 MART NiSAN .1976 101 · Her şeyden ·evvel .· yerlerini terk etmiş olan şahısların iskiln meselesi vardı: 1\lekkeli mnlıllcir­ lerin· hemen hemen. hepsi parasız ve hayatiarım kazanma .imldlnın­ dan mahrum · idiler, ve bnnların saYISı yüzlerce idi. Hz. Mnhammed (s.a.s.). Medineli müslüınanlardan, maddi dnrunılan iyi olanlan davet etti ve bnnlar büyük bir arzuyla "kardeşlik" teklifini :kabtU · ettiler: Medineli allelerden / herbiri bir Mekkeli alleyi misafiri . o]arak kabtil etti .:ve bn . ane- . lerdQD her· çiftin reisi birer Jıa.. kiki sırda§· oldular;··herbiri servetini ortaya koy{!.n ve beraber Çiftliklerde veya pazarda çalıştılar. Dalıli sonra .:Qz. Mnha.mlned (s.a.s.) yerli halkın .bütün gruplarrom reisierini ve temsilcilerini bir toplantıya davet ederek, onIıi.rı, müşterek blf belediye teşki- . :üttmın , DiYANET . DERGISI CILr:·xv SAYI: 21 MART NISAN 1976 102 knr1ihiıaiımın fa.yda~da, hatta liiz1i:ıi:ıUnda ikna etti. Bu şe~ kllde, zormihı olarak blr birleşik hükUmet tipi, y8.ni bir Şe­ hir-Devletinin temeli atıldı. Bunu da, dünyada Uk. sayilabUe.,. cek, y~zilı bir anayasa ileAechiz ettil. Bo anayasanın metni. tam ve ~oksausız olarak ·, günümüze kadar gelmi§ ve hüiAsa olarak aşağıdaki mevzularda şo maddelerini görüyoruz: . a) Bütün dünyaya ~şı yeni. ve müstakll bir devletin lmruluşu; . . b) Bu devlet, l.\'Iekkeli . ve Medineli . müslümaularla, müı;;te­ rek müdafaa için birleşip .. üye olanların hepsin(len teşekkül edi-. yordu; c) . Dini hürriyet; bilhassa müslümanlar için .olduğ!ı ~adar, yahudiler için; . d) Hz. Muhammed (s.a.s.), se teşrü olsun, ~n büyük Başkan . gerek idari ve adli o~on, gerekve en büyük HRkim olıirak seçildi (teşrü ve adli muhtariyetierini muhafaza eden gayr-i ~üslim..: ler içi,n müstesna) ; e) Her. grubun masr-aflan kendine ait olmak üzere, müı;;te­ rek askeri müdMaa. Fakat bir harbe Çikışta; kendisine kimin re~t edeceğini, Hz. 1\-Iuhaİnmed (s.a.s.) kararlaştıracaktır. f) Kan diyetleri için olsun, · · fidye mnkabili serbest bırakılacak olan harp esirleri için olsun ko. nılan piramit şeklindeki . sosyal sigortalar teşkilatı vs;· Bu anayasada, vergilerden söz "ld~~miyo:r, ihtiyaca göre· verilen vorgilerden bahisle :iktifa ediliyor. Ve devamlı bir ordu yeriıie, gönüllülerden bahsediliyor. Mamafih ilave edilen bir mukavele, Şehir .,. Devletiinn smı:rlanm ve sınır taş­ larımiı dört istik.~ette · dikildiğini belirtiyor: · Bütün bunlar 622 tariliini taşır. Ve öyle _bir ·devletin temeli atılıyor ki, bo Devlet~ Reisi ibRdeti yönetti~· gibi ordulan yönetiyor, kanun va'z ediyor, davaları lıallediyor ve. devleti idare ediyor; fakat bo Reis, Kaufuıdau üstün değildir, o Kanfuı ki Hz. Muhammed (s.a:s.)'i Allah'm Elçisi olarak A1lah adııla. i.1An ediyor. Hz. Muhammed (s.a.s.) son nefesini .632'de verdi ve bo arada, kendi ~Iıir-Devletinin .. sınır­ lannı A.J::abistau · Yanmadasrom her tarafına ve. Filistin'le lrak~m güney . bölgelerinden bazilarına kadar genişletti; Araplarm -tümü veya tümüne yakın bii" kısmı· ile, Araplıırro dışmda oralarda yaşa­ yanlardau bir kısmı da İslami~ y~t•e bağlaumışlardı. Hz. Muhammed (s.a.s.) gelecek nesil için sadece mükemmel bir Devlet ve bir (4) ''The FirSt 'Vrltten-Constitution of the World" adlı ve Islamic Review, WokingJİhgiltere;Ağustostan, Kasım 1941'e kadar" da çıkan makalem: Kitabım, Docnments,-I, 20-22, IT, No: 1; Kitabım, Docnments, I, 20-22, II, No: 1; Le Frophiite, I, 120-147. ·· Din .değil, · aynı zamanda, hayatın bütlin saiıalan ~ için, kanflni · bir metin olan Mnkaddes Kurıan-ı . Kerim'i bırakmıştır. Bundan başka, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in özel hayat ·tarzının hAtıraları (Sümıeti), Kur'an-ı Kerim'in tefsirini teşkil etti ve Kur'An-ı Ke. rim'in izahat vermediği hnsnsl~i'­ da ilk kaynak oldu. Kur'an-ı Kerim -bizzat Hz. Peyganiber'iiı emriyle yazılınışs ve Hz. Peygamber'in davranışıııı.ı:l. (Sünııetinin) da sahAbeleri tarafından dikkatle tedvini de daha Hz. ·Muhammed. (s.a.s.) hayatta iken başlan:iıştıs. YILDIRIM. HlZlYLA YAYI LMA: Hz. Muhammed (s.a.s.) kendinden sonra erkek evlat bırak­ madı; bir nevi' .cnmhuriyetçi ·monarşinin lmrulınasma karar veril.di ki, göriinüşte arap kabileleri teşkilAtı taklid edilerek devlet reisi !llüııceye kadar seç.il:miştir. Hayatınin soıi zamanlaruida, Hz. Muhammed (s.a.s.) Bizanslı­ lar, Sasanile:r ·Ve Rabeşiler ·vs. gibi. dış ülkeler arasmda ihtida hareketlerine büyük · bir canlılık vermiştir. · Hz. Peygamber'in. elçilerinden biri· Bizal;ıs hudutları içinde katledildi. Bu şe­ kilde düşmanlık bıi.şladı ve Hz. Peygamber Ma'aıi'm ötelerine. kadar olan .smırlardan. bir :kısmını işgal etti. Aynı şekilde . -İran'la · . olan ilişkiler de gerilmişti, · çünkü Semava (Iriılı:) bölgesine kadar olan Arabistan topraklarmdaki İran hinıayesindeki koloniler İs- lam'a bağlaıınıaya başlaıııışlardı. · İlk Haliie Hz.· Ebft Bekir (r.a;) vaziyete hilkim. oldu. Hiçbir zaman layık olduğu şekilde haytan olunamayacak bir'cesaretle, devrin iki büyügti olan Bizanı;ı ve SasAni imparatOrlnklarma kiır­ . Şl kendini aynı anda inüdafaa etti İlk askeri · muvaffaltiyetlerden sonra Bizans'la · arayı yapinaya !}alışti ve Kostantiniye'ye (tstıin­ bnl'a) bir· elçi ··gönderdi;· fılkat · bu hareket· boşunay4ı."•. ·Hz: ·Ebft . Bekir (r.a.) son nefesiili verdiğin­ de (635), ôrdnlıtr:ı. Şam'ı'mnhasara ediyorlardı, · Barışsever bir .yaratılışa sahip olan ildnci halife _Iİz. Ömer (r.a.) ·sık sık !/Öyle diyordua: ''Keşke, bizi Bizanslıfurdan ayıl-an; lı.levlerden bir duvar olsaydı." Fakat Hz. ömer (r.a.); kendisine kalan. mücadeleye devam etmemezlik yapıiınaidı, Onun emirjisi ve teşkiiatçıı dehası altında iki dev komşu (Bizans ve ·SasAniIer), kum heykclleri gibi ~ktüler ve onun adırun, Lİbyı;ı'dan tran•a; · Ermenistan'dan Batı ·Hindistil.n•a kadar olan canıilerde, cUın•a hut- . belerinde okundnğunu ·.görüyoruz. Onun senelik halifeliği, İs­ lam Tarihinde. takibeiınniesi' lazmı n;ıeşhur bir. örnek olarak kalacaktır.·· · tJ;çüıicü ·.halife H~. Os.man . (r.a;), kara kuvvetleri.kninandanIarına ·olduğu gibi,. deniz ·kuvvetIeri knmandıi'nlarııia · da daha ·faz- · la bir hürriyet verd(. 64'7'de ordnları bir yandan Endülüs'e9; di~ . tt.K iSLAM İMPARATORLuQu oniki . BakLe C~rari · (Paris, s; ba.Skı 1974) tereuroe-mın glriş'i. ·BU giriş, M: Sait Mutlu tarafından Türkçeye tercüme edilmiştir." · · . .. {6) . Hadlıi"irt tedvini ve muhıifaza:iııiıın. ta.i-lhi Için bak, İ!lgilizce yazdığım Sıı.hüıı '· Hıımıniim ibn JIIunabblh adlı .makalem, BU makale de Kemal Kuşcu tarafın- (5) dan Türkçeye tercüriıe edilmiştir: . . . .. . . 1 Bak., Foliıı Orientıi.lia, Krokovi (!,.ehlstan), ID, _29-42 (1961)'de "Une ambas- ' sade bu ealtle 'AJ:ift ·Bakr aupre.s d~ l'empereıir Heradius .et Je.Jivre byzııntın de la prediction de~ destiriee" iı.dlı .makalem. · · · (8) Taberi ve· dil'teİ'leri, meVzıı ile ilgili. yerler. . (9) Taberl, Tarih; I, 2817; Bela.zurl,. Futfth, s. 408; Gibbon, · Decline .and Fall of the Roman Empire, · V, 555 (O:ıi:ford Univ. Press baskısı); diğer kaynaklar arasında balr, "!llunahnie der. :M:nsliıiıe in Ettropıı" adiı. ·makalem (Bak., . R.. Ttallaander tarafından yçızılan Die ilerıi~sforderung. des· lslı.n - Göttingen, (7) 1965). .. . DiYANET .. :DERGISI CiLT: XV SAY.I: 2 ·.M.ART .NIMN . J97.6 .103 ğer yandan da. Çin'e kadar olan Mltverft.ünnebir;eıo girdiler. İspan­ ya seferinin iki kumiındanma ve:. rilıniş olan talimat, onun plil.nlannı ortaya çıkarttı: "Konstantiniye ancak Endülüs yoluyla fethedllebilir; §Ayet siz EndWüs•üıi fethine nlaşırsanız, Konstantiniye'nin fethine iştirak etmiş olacaksınız."n Şayet İbn Sebeı~, Hz. Osman (r.a.)'m §elıAdetiyle ,neticelenen ve müslümanlar arasmdaki iç harbin ve düzensizliğin tohİııniarını ekerek, gayr-i müsliın- · !erin imdadma koıımamış olsaydı, "eski. dünya" (Asya - Avrupa Afrika) sayılan coğrafi birliğin siyasi birleııtirilmesi Plil.uı o de·vir için· gerçekleştirileıniyecek bir pian olmaya.Cal!:tı. Hz. Osman (r.a.)'m vefatın­ da, İslil.m İmparatorluğu, İslil.m'ın beşiği ·olan Arabistan bir ·yana, Güney İspanya, Fas, Libya ve Mı­ sır dahil bütün Kuzey Afrika, Sudan, Nübya, Filistin, Sfuiye, ErIrak, Iran, . menistan, Gürcistan, . ·Türkistan, Mıtverai\DIJehir, Afganistan, Hindistan ve· Pakistan'ın batı kıyıiannı· içine alıyordu. Halife, Medine'den, Avnipa'mn iki misli büyüklÜğünde· olan bir sahayı idare ediyordu. Milyonlarca tebaa, yirıniye yakıiı dille konU§uyor ve' onbeıı-yirmi kadar .dine inanıyordu ve eski ida,reciler müatesna, ·bu toplnluklar,_ meyda. na gelen bu el değişikliğinden, eskisine nazaran daha bedbaht değillerdi. Gerçekten, seri ve taraf- DIYANET DERGISI CiLT: XV SAYI: 2 · MART NiSAN 1976 .104 sız bir adalet, içte mükemmel bir huzur,· vicdan ve iktisadi yatırım hüqiyeti, bu devletin önemli husüsiyetleri idi. OLUŞUMUNUN SEBEBi İKTiSADi MESELE Mi? Kanaatima göre ekonomik meselelerin -yam Arabistan'daki sefalet ve hayat şartlannın yokluğunun- İslil.miyet'in bu ı;ı­ kışına sebep olduğunu dli§üumek . gülünçtür. Yeryüzünde kara bir sefalel< içinde. yaııayan çok sayı­ da bölgeler ve halklar, mesela sah~ mlarda yaşayanlar oİmuş ve . ' halil.. vardır ki, t!!-biattan hiçbir iiasibini alama.ınışlardır. Bunlar, kendi· mes'ut komşnlarına nazaran ne bir din ve ne de bir devlet kurabilınişlerdir.. Kültürsöz ve. gelirsiz olan ·bu aç insanlar tarihte hiçbir zaman Hz. Muhammed ( s.a.s.) 'in gerÇekleştirdiğinin bir parselini dalıi yapamanııi;lar­ dır. Ganimete olan t~mahın, ihtirasm bu yükselişe sebep olduğunu düşünmek de ayYu derecede gülünçtür. Hz. Muhammed (s.a.s.) ve halifeleri, muhalifJerinin malı­ m değil, kalbierini istiyorlardı: Allah'ın birliğine iman ve liük~ . münün her Şeyden evvel olduğunu ikrar. Bir defa müslüman oldu mu, "mağlüp'', hihakkın ırk, sımf ve kast tanunayan bir cemiyetin kardeşi oluyordu; Hz. J.>eygamber'in vefatından daha yirmi sene geçmeden, Üçüncü Halife'nin şe- (10) Belazurt, Fntfth, s. · 408; Qin kaynaklanna atıf yapan Bartold, Turkestan, '{Gİbb 1\Iemoriıil series), s. 6. · (ll) Bak., el vesaiıı: ns-Siyasiye adlı eserim (üçüncü baskı), vesika ıio: 371, Taberi, v:s.'ye gtlre. · · , · ·. . 1 . (12) Abdull!lh ibn Sebe, İslll.m ~leminde ilk fitne tohumlannı eken bir münafıktır. Hz. Osman (r.a..)'ın şehadetlnde ve sonra1ti fitne hareketlerinde perde arkasından kışkırtıcı rolünü oynamıştır. İbn Sebe, Hz. Osman (r.a.) zamanında müslUman ·oıan bir yahudidir, Müslümaniari dalalete sevk etmek iGin ıınce Hicaz'a, oradan Basra'ya, Kilfe'ye. §am"a geçerek faaliyetlerine devam ··etmişti>:. Fakat her gittiği yerden kobulan İbn Sebe, ancak Mısır'da tutunabilmiş ve orada "vasllik" fikrini ort!lya koymuştur. Mısır halkına Hz. Ali'nin. Hz. Peygamber'in vasisi olduğunu ve· dolayısiyle Hz. Osman'ın haksız yere bu makaam geldiğini stlyleıniş ve bazı kimseleri de kendine inandırmıı;­ tır. B;o.k. İbn ni-Esir, el-Ktlınil fi t-tarih, Beyrutı, 1965, III, 154. (Müterciınin ~~. . Iıii.detinden sonra patlak veren ve. sene kaillır aevam ed~n is.tihJB.f kavgalan ve· iç harpler es~ nasında, bu imparatorluktın gayr-i ınüsllnı ''ınağlfiplar"ı· hiçbir zaman deprenıneınişlerdir. Şayet onlar müslümaniann ihtirasını:ıllriirliiin­ ları idiysele~, şimdiye kadar neyi bekliyorlarm '! Bo gayr-i ınüsllın­ İeri müslüman "hükümdarlar" a~ leyhine isyana teşvik eden Bizans İmparatoru, , bo teşebbüslerincle daima kaybetmiştir. ·Müslüman idarecilerin .sahip olduğU kılıçlar, oklar ve nıızraidar, idare edilen gayr-i müslimler için yok değildi. Unotmayalıin ki "mağlfiplar"ın · büyiik 90ğunluğu gayr-i niüslimdi ve 100 1mı2 de bir tek müslü!lJan askeri bile yoktu; Hz. Muhammed (s.a.s.) dinle başladı ve alet olarak bo dine .destek. olan devlet çok daha sonra kuruldu: inbeş KOMŞULARlN . ZAYIFLIGI Ml? · Bizaiıs ve Medain. ara5ıridaki biri sene harpleri bo Çıkışı daha da az a~ıklar; ~ilyet İkinci Dünya Sava~ınıızın sononda Yemen veya . Etiyopya ayn,ı ıinda harpten çok yorgun olan Amerika ve Rusya•.:. ya harp ilan ·etmiş olsalardı, onIan yenınekte ne kadar şanslı olnrlardı '! 7. asrın bedeviıeri, · Bizans ve Sasanilere karşı, bonlar<!an daha iyi bir dUİ'UDlda değil~ lerdi. Hatta tarih bize tasrih ediyor ki Bizans ve İranlılar, müş­ terek düşınanlan olan müslümiın­ larla sava~mak için ittifak ediyor~ Iarmıs, Muhakkak ki, BizanSlılar ve iranlılar, İslam'ın doğuşonıla, yapılan harpler neticesinde askeri yönden zaYıf düşınüşlerdi, fakat bir atasözünün dediği gibi: Fil, çökmüş olsa. dahi, ayakta duran· koyondan daha yüksektir. Arapların, dünyamn' iki büyük devletinin sahip olduğu siiAhliırı · el, (13) (14) de etmek için ne maddi imkltDları ve ne de bunları imal edecek tabii kaynaklıın vardı, Bu devirdeki sav~Iarda })ir müslüman askerinin, her zaman dört veya daha f.;zla ha-.ımla çarpıştığı görüldü. :tLK İSLAM İMPARATORLl MAGLÜPLARIN MEDENIYET! Mi? Müslüman mağlftplarının, bilhassa .Biziıns ve İranlılann medeni oldukları ve bu yüzden sert barbariara karşı gevşedikıeri ·şek­ lindeki izah bazan ortaya atılmış­ tır; Dünya, birçok defa görmüştür ki barbarlai:', hatta en vahşileri m edenilere. karşı muzaffer olmuş­ ·. lardır. Fiıkat bu olayların takdirinde WalkerN; VII. ıi&ır Arabistan'ındaki bedeviler kaillır~ hiçbir zaman barbarların' medeni olmadıklarını ve bu bedevilerin medeni olarak . gösterilen hasımlanukin­ den çok daha yüksek bir medeniyet ve Jtiiltür sahibi olduklarını söylüyor. Zira onlar, verilen sözü şeref sayıyor, harp halindeki düs- . ' . manlarma bile adaletle muamele .ediyorl~dı. Görevinden dönen bir İranlı elÇinin. Hüsrev'e dediği gibi; onlar geceleri . zahid, gündüzleri · arslandılar. Hasımiarına Irarşı, kendilerine. üçlü bir· formill ve~şlerdi: "İslAm veya cizye ~e­ yahut da kılıç". Zinımilik, yani İslitın Devletinin gayr-ı müslim tebaası olmak, sistematik· bir şe­ ld!de fakirleşrnek ~nasİna gelmiyordn, bilakis o, tüm bir vicdan · ve din hürriyetini garanti!iyor, askerliği kaldırıyor, · menkliı ve gayr-i menkul. bütün eski mallannı elinde tutuyor, adaleti garantiliyar ve hatta çeşitli gayr-i müs. Jim tebaaya, ke~di . öz. kanonlanın tatbik etıne imiram veriyordu. ÖZel teşebbüs hürriyeti vardı;· dahası var: fiUzle yapılan muame- · leler ·müslümanlara .haramdır ve Taberi, Tarih, I, 2074; Docuınents· adlı kitabım, I, 52. Walker, A History ·of the law of Nations, I, 73: De Goeje, l\Iemoil'e sur la conqnete de la Syrie, (2. baskı), s. ~04. DiYANET DERGiSi CiLT: XV SAYI: 2 MART NiSAN 1976 · ~ 105 ğer yandan da Çin'e kadar olan Mll.veril.ünnehir;eıo girdiler. İspan­ ya seferinin iki kumiındanma ve'rilmiş olan t,!Ubnat, onun p:uınıa­ nnı ortaya çıkarttı: ''Konstantiniye ancak Endillüs yoluyla fethedllebilir; şAyet siz Endillüs•üı:i. fethine ulaşırsanız, Konstantiniye'nin fethine iştirak etmiş olacaksınız."ıı Şayet İbn Sebeı4, Hz. Osman (r.a.)'m- şehiidetiyle .neticelenen ve müslümanlar aras'ınd~ ki iç harbin ve düzensizliğin · tohiunıarını ekerek, gayr-i· müslim- · lerin imdadına koşmamış olsaydı, "eski. dünya" (Asya - Avrupa Afrika) sayılan coğrafi birliğin siyAsi birleştirilmesi pliiJıı o de·vir için· gerçekleştirilemiyecek bir plan oimayaeaJı;tı. Hz. Osman (r.a.)'m vefatın­ da, İslam İmparatorluğu, İslam'ın beşiği olan Arabistan bir ·yana, Güney İspanya, Fas, Libya ve Mı­ sır dll.hiJ. bütün Kuzey Afrika, Sndan, Nübya, Filistin, Sfıriye, ErmenJstan, Gürcistan, Irak, İran, . . . -Türkistan, Mll.veril,iinnehir, AfganJstan, Hindistan ve· Pakistan'ın batı kıyıiarını· içine alıyordu. Halife, Medine'den, Av:nipa'nın iki misli büyüklÜğünde olan bir sahayı idare ediyordu. Milyonlarca tebaa, yirmiye · yakıfi. dille konuşuyor ve· onbeş.yirmi kadar _dine inanıyordu ve eski i~ciler mii.Stesna, ·bu topluluklar,_ meyda- na gelen bu el değişikliğinden, eskisine nazaran daha bedbaht değillerdi. Gerçekten; seri ve taraf- -. DIYANET DERGISI ClLT: XV SAYI: 2 · MART NISAN 1976 .104 sız. bir adalet, içte mükemmel bir huzur, vicdan ve iktisadi yatırun hüqiyeti, bu devletin önemli husftsiyetleri idi. OLUŞUMUNUN SEBEBi· iKTiSADi MESELE Mi? Kanaatime göre ekonomik meselelerin -yanı Arabistan'daki sefıllet ve hayat şartlarının yokluğunnıı- İslamiyet'in bu -çı­ kışına sebep olduğunu düşünmek . gülünçtür. Yeryüzünde kara bir sefaJet içinde. yaşa:fan çok saYı­ da bölgeler ve halklar, mesela sah'ralard.a yaşayanlar oimuş ve bala vardır ki, tıı.biattan hiçbir iiasibini alamamışlardır. Bunlar, kendi · mes'ut komşnla:i-ına nazaran ne bir din ve ne de bir devlet kurabiimişlerdir.. Killtürsüz ve gelirsiz olan ·bu aç insanlar ta- rihte hiçbir zaman Hz. Muhammed ( s.a.s.) 'in gerÇekleştirdiğinin bir parselini dahi yapamamı§lar­ dır. Ganimete olan tamahın, ihtirasm bu yükseli§e sebep olduğunu düşünmek de aYiu derecede gillünçtür. Hz. Muhammed (s.a.s.) ve halifeleri, muhaliflerinin malı­ nı değil, kalblerinJ istiyorlardı: Allah'ın birliğine iman ve hük~ · münün her Şeyden evvel olduğun n ikrar. Bir defa müslüman oldu mu, "mağlüp", İlihakkın ırk, sınıf ve kast tanunayan bir cemiyetin kardeşi oluyordu.- Hz. Peygamber'in vefatından daha yirmi sene geçmeden, Üçüncü Halife'nin şe- (10) Belazurt, Fntüh, s. · 408; Qin kaynaklanna atıf yapan Bartold, Turkestan, "(Gibb 1\Iemoriıil series), s. -6.· · · (ll) Bak., el vesaiıı: ns-Siyasiye adlı eserlm (üçüncü baskı), vesika no: 371, Taberi, v.s.'ye göre. . _· · · ,· · 1_ (12) .Abdull!ili ibn Sebe, İsiilm ~lem!nde ilk fitııe tohumlannı eken bir münafıktır. Hz. Osman (r.a.)'ın şahadetinde ve sonraKi fitne hareketlerinde perde arkasından kışkırtıcı rolünü oyiıamıııtır. İbn Sebe, Hz. Osmaiı_ (r.a.) zamanında müslüman olan bir yahudidir. Müslümanları dalalete sevk- etmek iQin önce Hicaz'a, oradan Basra'ya, Ki\:te'ye, §am'a geçerek faaliyetlerine devam -·etıniııti-:. Fakat her glttl!ti yerden kobulan İbn Sebe, ancak Mısır'da tutunabilmiıı ve orada "vastlik" fikrini ortaya koymuııtur. Mısır halkına Hz. .Ali'nin, Hz. Peygamber'in vasisi olduğunu ve· dolayısiyle Hz. Osman'ın haksız yere bu makaam geldiğini söyleıniıı ve bazı kimseleri de kendine inandırmış­ tır. B;>.k. İbn nl-Esir, el-Ktlmil fi t-tarih, Beyrulı, 1965, III, 154. (Müterclmin notu). hadetinden sonra patlak veren ve inbeş sene kadar (!evam eden is.tiblaf kavgalan ·ve iç harpler es~sında, bu İınparatorluğmıgayr-i ınüslinı ''ınağlfıplar"ı hiçbir zaman deprenıneınişlerdir. Şayet onlar müslümanların ihtirasın:ııl ·:ırurl)iin:. ları idiyseier, şimdiye kadar neyi bekliyorlardı? Bu gayr-i ınüsliın­ İeri müslüman "hiiküındarlar" a-:Ieyhine isyana teşvik eden Bizans İınparatorn, , bu teşebbüslerin<le daima kaybetmiştir. Müslüman idarecilerin .sahip olduğU kılıçlar, oklar ve mızraiı:Iıı.i-, idare ednen gayr-i müslinıler için yok değildi. · Unutmayalım ki ''mağlfıplar"~ · büyük çoğunluğu gayr-i ınüslim­ di ve 100 km2 de bir tek müslüman askeri bile yoktu; Hz. Muhammed {s.a.s.) dinle başladı ve alet olarak bu dine .destek olan devlet çok daha sonra kuruldu: KOMŞULARlN ZAYIFLIGI Ml? ve Medain. arasııidaki sene harpleri bu çıkışı daha da az a!)ıklar; ~iiyet İkinci Dünya Sava.~ımızın sonunda Yemen· veya . Etiyopya a~ anda harpten çok yorgun olan Amerika ve Rusya'ya harp ilan ·etmiş olsalardı, onIan yenınekte ne kadar şanslı olurlardı? 7. asrın bedevileri, · Bizans ve Silsanilere karşı, .bmılar­ dan daha iyi bir dni'nmda değil~ lerdi. Hatta tarih bize tasrih ediyor ki Bizans va İranhlar, müş­ terek düşmanlan ~an müslümaiı­ larla savaşmak için ittifak ediyor~ Jardııs. 1\lnhakkak ki, Bizanshlar ve İranWar, İslam'ın doğnşnnıla, yapılan harpler neticesinde askeri yönden zayıf düşmüşlerdi, fakat bir atasözünün dediği gibi: Fil, çökmüş .olsa . dahi, ayakta duran koyundan daha yüksektir. Arapların, dünyanın' iki büyük devletinin sahip olduğu siliı.hlıirı el- bm Bizaiıs de etmek için ne maddi iıııkanlan ve ne de bnnları imal edecek tabii kaynaklan vardı. Bu devirdeki savaşlarda bir müslüman askerinin, 'her zan1an dört veya daha f.izla hasımla çarpıştığı görüldü. :!LK iSLAM İMPARATORLt MAGLÜPLARIN MEDENIYET! Mİ? Müslüman mağliiplarının, bil- hiıssa Bizans ve lranlılann mede- ni oldukları ve bu yüzden sert barbariara karşı gevşediideri şek­ lindeki izah baziın ortaya atılmış­ tır; Dünya, birçok defa gönnüştür ki barbarlai', hatta en valışileri m edenilere . karşı muzaffer olmnş­ .lardır. Fiıkat iın olayla,rın takdirinde Walkerı~; VII. asır Arabistan'ındaki bedeviler kadar~ hiçbir zaman barbarJann· medeni olmadıklarını ve bu bedevilerin medeni olarak . gösterilim hasımlanukin. den çok daha yüksek bir medeniyet ve kültür sahibi olduklarını söylüyor. Zira. onlar, verilen sözü şeref ~ayıyor, harp halindeki· düş- , ıru;ınlarma bile . adaletle muamele .ediyorlardı. Görevinden dönen bir İranlı elçinin. Hüsrev'e dediği gibi; onlar geceleri . zahid, gündüzleri · arslandılar. Hasmılanna karşı, kendilerine üçlü bir· fonnül veiınişlerdi: "İslam veya cizye veyahut da kılıç". Zinımilik, yani İslam Devletinin gayr-ı müslim t~baası olmak, sistematik bir şe­ l{ilde fakirleşrnek ~nasılıa gelmiyordu, bilakis o, tüın bir -{ı:icdan · ve din hürriyetini garantiliyor, askerliği kııldırıyor,. menknl ve gayr-i menkul. bütün eski mallanın elinde tutuyor, adaleti garantiliyar ve hatta çeşitli gayr-i müs_ lim tebaaya, keıı.di öz. kanmıla­ nm tatbik etme imkarn veriyordu. ÖZel teşebbüs hürriyeti vardı; dahası var: faizle yapılan muame- · leler ·müslümanlara .haramdır ve DiYANET DERGiSi CiLT: XV SAYI: 2 MART NISAN 1976 (13) Taberi, Tarih, T, 2074; Documents· adlı kitabım, I, 52. (14) Walker, A History ·of the law of Nations, I, 73: De Goeje, l\Iemoil'e sur la conqni\te de la Syrie, {2. baskı), s.. 104. 1 105 ................ ı ' . 1 ---------~-'·1 -:tt.K tgr.l!M 'ORLU<lU gayr:.i kullamp, açıkça zengiılleşiyoriardı. Muhakluik ki aiıe ~eisleri üZerinde cizy.e . vardi ve Hz. Osmaiı'ıiı lıilil1eti ·sonunda, bu cizy~ bir Mleniri se~ede bir günlük ihtiyacını teşkil ediyordu. F~at buna karşılık, bu ·cizye mükellefler i, mü.Slümıimıı · tasarruflardan vermesi ıazun gelen ve senede %2,5 olan zekatıve.rmekten muaftılar. Zamanlı,ı. gayr-i . ınüs~ !imin mlUi durumu müslümanm:_~den daha- iyi -olmuştnrıs~- · müsllınler faizi HASTALIK ·VEYA.. DELiLiK Mİ? · Büt:ün .... ~ görünüşlerine_'g9re ak- lı başında ôlan · profesörler, _:Qatı üniversitelerinin eıı. nüfuzlu_ körsillerinden iki .hipotez daha ortaya sürı:iıüşlerdir; Sprenger'e __ göre, Hz. Muhammed· (s.a.s.) sai"ahydı ve Kur'an ve ·dolayİsiyle İs­ lam, Hz. Muhaıİımed (s.a.s.)'in bu akU rabatsızlık anında sayiklaiiıh şeyierin bir koiE~~iyo~u idi. l\largoliôuth gtiya bunu .{iislah" etmiş ve "sıir'a" kelimesi yeriiıe "delilik" ke~esiııi koYıüuş­ tnr. Bir başka profesör ·de ıiu yakındaParis radyosundap.'Hz._Mu. hammed (s.a.s~)'in bii aşağılık duygusundan ve · halkının ne.· b iX din ve ne de bir dini kitaba sahip oım~anıı{ verdiği eri-dişeden rabatsız olduğunu ilan etti;' o 'halde her şeyi o· uydurdu. Faımt lıiçin di~er s<ır'alılar, diğer sapık­ )İYANET DERGISI :ILT: XV SAYI: 2 'MART NiSAN 1976 106 lar, di~er deliler, hatta alı:ılİi in--sanlar artik ileri · gitİııiyo~lın. ? Halbuki bugün içill d~yamn; ·ııu­ n~ büyük i~tfy3:cı var. ':Fiıkat Alphouse _de Laniartineı6 güzel söylüyor: "Sabt;(ıkarıik, inancın müna:fıklığı(Iır. Münafıklığın, i- naıicınki kadar· kuweti 'yoktur, biçbir zaman ha.tipkı yalanİn, . .. - . ldkatınki kadar· kuvVeti. ôJniaması gibL MekaiJ.ikte itme gücünün tam ölÇüsü projeksiyon kuvveti ise, aYnı şekilde tarihte hareket; · ilham gücünün ölçüsüdür•. Bu kadar yülı:selen, bu. ka{İar tİimi zaman' devam eden. bir düşünce, Çok· kuvvetli bii düşünce­ dir; bıİ kadar kuvvetli olabilniesi için. de bu düşüıiceııin çok ııamirni .ve kavi olması icabeder..." Hz. Muhammed. (s.a.s.) ve ()nun öğretimi ne bir efsane ve n~ de arkeologlartn uydurmasıdır. Hayatı çok iY.i biÜniyor. Işİğı altında.- öğretimini yaptığı Kur'an-ı Ke:ı;im, en iyi şe:ıplde muhafaza edilen djni kitaptıİ-. . . . Bu menfi- ve nisbeten .kolay olan araş~adan sonra, bizzat kendimin ilk o.laı:ak daba geçerli b4"kaç a.çıklamada bulunmam, vazifemi son derece pekleştiriyor ve zorlaştıiıyor:Hz. lUuhariııned (s.a.s.)'in öğ­ retiııiinin türiı olduğunu ve insan hayatıniıi hiçbir yönünü iliınal etmediğim dalıa evvel söyledik. ' o hiçbir' zaman "Allah'a .. iiit' ohinı . ·Allah'a;· ·Se_zar'a iiit olanı Sezar'a .verili" demiyecektir; bilftkis Kıir'­ -an-ı Keriıhı7 inüslüınanlıı:ı'a düstnr olarak şunu verecektjr: "Ey Rabbimiz, bize dünyada da iyi· hal · ver, ·ahirette de iyi· hal ver." ·0miıi içiri; din, siyaset ve aJiıak hepsi aynı derecede eudiş~ konusu olacaktır: Böyle geniş bir terkibin sebebi de aynı Şekilde mürekkep oluyor. ·· 1 --- Önce · geçılıişin · tarihi. · Daha uzak 'oİaıi komşu memleketlerdeİı:i ve Bu, .. Brabmani2:m (]jzm'i s'aymazsak, Hz. l\fuhii.nınied (s.a.s:)'in etrafındıi., Arabist~'ın uc bö(geleriİıde' Bizııns Hıristİyiın- · Bak. Le monde mnsnlmaıi d~vant l'economie inoderne 'adlı makalem, "Cahiers de I'Institnt de science econômique appliqiıt'iefiİumanite" nin' 'içinde sıipp. 120, serie V f3. serie, V f3. ·1961, s. 23-41, Paris. Bu makale Türkçeye tercüme edilmiııtir. . _ _ (16} A. De Laınartine, Hist~ire de -la. TJ!l'quie, :ı:, 276-280.. (17) Kur'an-ı Kerhn, IIJ20L (15) .. i 1 Iığı ile tran Zerdüştiliği -w:ardı. Hiçbir tarafta dinin ve siy§.setin reisliği müşterek olarak aynı şa; hısta değildi ve netic.e olarak hükümdarlann dini işlere .karışnııi­ sı ve ayİıı şekilde ~~ş papaiın siyasi kararlara karışıııası, kanlı zulümler ve iç hıırplerde.n l)a,<jka hiçbir netic.e vermiyordu. H~ Mnhıımmed (s.a.s.) Filistin'i, Umman'ı, Yemen'i gezmiş ve Daba fnarınıi. iştiriık eden Çinli; ~dli ve diğer halklada karş~~şmış- \ niyet d.hibi. herkesin rifyAsı olduğundan, . Hz. _lWnbammed · (s.a. s.), etrafında mevc.ut olandan daha baŞka·bir !:!eY araması Iazıındı. 5 - Bütün "dini" kitaplardan· Kur'an~ı .Kerim; madıli mal- · ların, insanlığın (19) fsLAM: . fM.:l?Aru.~ORLUG deVamını teşkil ettiğini' kabfil etmekle bir istisna benziyorıs. Şu halde,· zenginler ve fakirler arasındairi · gelirlerin ;ık1i ve insan · tabiatına uygun bir şekilde belirlenmesi lazım$; ütopik, · ideal . ve aldatıc.ı bir şekilde değil. tırıa. 2 Bizzat doğd:ı,ığu 'mem6 .......; Bir yangın ve dalıa sonlekette, çılgınca bir_ putpere.stlik raki sel gibi yağmurlaı:'la ytlnlan vardı ki bu, vatandaşlar 'arasın~ · Tek Allah'ın evi Ka!be, bütün da biraz düşünce sahibi olanlıır-. tanrıların putbiinesi şekline sodan hiçbirini tatmin etmiy~rdu; kularak yeniden- in!i!&sına başlan­ yab~c.ılaıi saymayac.ak olursak dığında, · o zaman 35 YJiıiiında ol!ın Mekkeli Haniller açıkça buna itiHz. 1\lnhanımed .- (s.a.s.) .düşüıınie­ raz· ediyorlardı. ye başladı: . Her sene,. bütün bir ay müddetince banliyöde olaiı bir 3 "'- Psikoloji kabUl . ediyor ılıağaraya çekilirdi. Bu, takibeden ki, ne kadar mütevazi ve aiaka~ beş sene içinde tekrar edildi. Hz. ·sız olunursa mulıatap:tar ~ip o Muhıi.mmed (s.a:.s.) bu yıllık dinkadar dah~ fazla hürmet ve em. darane inziVanıİı ~ci ı;eferinin niyet vesilesi ·olunur. Gerçekten son gUııleriıide, insanlığı ıslah·va­ _ kaydedelim ki islam im.iiLıiının forzifesiyle Allah tarafııidan görevmülü şöyle diyor:·, ''MulıaıniiıecJ leiıdirildiğini · kendisine bildiren AlliUı'ın kulu ve ·elçisidii.'' ve Hz. 1\-lelek Cebraiİ (a.s.)'m kendisine Mulıa_ınnıed (s.a.s.) dni'ıı'ıS.daıi şu~ bir ziyaret yaptığı~· ilan etti. Bo nu tekrar ediyordu: Ben ka~'iYieıı üahi ziyaretçi, zaman ziunaıi teksizden bir karşılık istemiyorum, ·rar·geliyor ·ve insanlığİn iStilade. benim miikliiı1tım yalıuz Allah'si için· kendisiıie ilahi haberleri tandır. · vahyediyorau:. Bu · haberietin ko4 · - Arabistan, fi!U manada, leksiyonu, bug~ Kuio'an ·adı· aldünyii.nın · bir mihyatürii idi: Her · tiıida tiuııdığimız Kitabı- t6ıiikil etkabile · kendini bir millet > gibi mektedir: İnsanın rUhi yönleri, harp, sulh, antlllŞDla_ ·ve ıstırap ilim tarafınd<m ·hii.Ia çOk az bilinmeseleleriyle, müstakil ve ıiıağrnr mektedir. Buna rağmen birçok sayıyordu. Irk aynlığı, kabile, dine mensup, sayısız ·kantitede inana-dili, doğunf yeriıİi ·: seçmek, sanlar, dünyanın uörtbir ucunda, hiçbir zaman şahsın değil, fakat senelerden -beri buna inanmışlar­ tabiatın tesadüflerine bağlıdır. dır~ Daha fazla :goo~eden, psi- · Birleştiiic.i unsur; ola~; milİiy~ti . . koiojik !Jir oi:ıyı göstermemiz lafalanca tesadüfün üstüne bina etzımdır. Ne kadar büyük olursa Ölmek, ne adAleti ve netic.e olarak -· :· sun;·" hiçbir -kriıl, "Allii.h'ın Rasfilne de ultıSlıirarası slıiiıü emıiiyet . l~ri":ıiden biri kadar .hürmet göraltına alır. Dünya barıŞı, hüsnü- . · (18) !LK yapmışa Bak, Le Prnphete de l'I~laİn' adlı kitabım, II, 601, .607, bak, aynr kitap, I, 247. Bu kitap· Said Mutlu.til.rafın·dan Tilrkceye çevrilmiştir. 1 "Allalı'in, ııizi onlarla kaim bıraktl~ı: mıillannız.,." (Kur'il.n, 4j5). ıı il ·oiYANET . DERGiSI ÇiLT: XV SAYI: 2 MART :NiSAN 1976 107 .. ·--.---- _._.. ,.:( . !LK ı:iıemiştir, velev ki bu '~sftl•' fa- isLAM: kir ve her türlü maddi gelirden mahrwn olsun. · TOB,Lua.tr HZ. MUHAMMED (s.a.s.) 'IN ÖGRETiM VE METODU: Hz. Muhammed. (s.a.s.)- kendisini sacıece Peygamber dağil, peygamberlerin sonuncusu_ olarak ilan ediyor. Ayını darbeyle, geçıtı.işi - geleceğe, müslimahayı -yeni~ · dliimi gelişmeye bağlıyor. ö Tevrat ve İıic~;de ge- liğe, deva:ınlılığı çen bütün p-eygamberleri tasdik ediyor ve devam ediyor:·- IDçbir ümmet niÜ.stesna ·olmıiınak · üzere mut~aka içinde azabı:lıın bir korkutucu, peygainber _ gelip _geçmiştiJ:;.ıo. Ve Kur'lin-ı Kerim; daha birçok_ pe-ygiımberlerin olduğunu, onun bunlardan sadece· bir losmını işaret ettiğini · buyuruyor-ı~. Hz. Muhammed (s.a.s.), Hz. İdris, Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. 1\Iüsa ve Hz. lsA vs.'yi tasdik ·ediyor, aynı şekilde "Suhuf-u .İbril.­ him"in, Tevrat'm,. Zebur'un ve İn­ cil'in ilahi menşeini. de. kabfil edi~ yor;- Fakat bizzat kendi~i, Allli.h'ı,n en son elçisi ve -. Kur'lin-ı · Kerim de eski kitapları tasdik eden ve on:lan günışığına Qlk~n. en son valiyedilmiş kitaptır. Her· hıikuk­ çu bilir ki. bir teşrii kuvvet :ıynı mevzuda. biribiri arkasma birçok kanun va'z ederse, _tarih olara-k en son Qikıinı geçerli olup eski alıka­ mın bil.zılarmı muhafaza, Mzılıi­ rmı değiştirip, baştan itibaren bir yenileştirme yapabilir. Eski ilahi kitaplara olan. hürmet ihlal edil-- DiYANET .DERGISI CiLT: ·XV SAYI: 2 · MART NiSAN .1976 108 memiş, fakat hiç kimseyi · incitmeden . yerlerine .başkalari konmuş olur. Hz. lUnhammed (s~a.s.) inançları, Iüzlmıln olan en ·aza indir~ miştir:c Tek olan Allah'a, vaııyo­ Iunan kitaplara ve haşra iman ki komünistler müstes:y.a, hiçbir din- dar, bıılıu manasız bn:lmayacaktır. Hz. Muiıamme.d (s.a.s.) hem dini ve Jiem d~ siyaseti elinde blr. ~ . . leştiriyoı;o ki, bun:Iardan hiçbiri diğerinin zaranna olarak inkişaf etmesin: İnsanın _iki yönü olan vücut ve · fulıtan hiçbiri kendiniImrhan e~ez, bilakis, on:lar aynı lUuıun:lara ve . ayını başkana muti kılınat~ ahenwi bir düzen gerçekleştirilmiştiı;'. -. ;Hz. Muhammed (s.iı.s.)-'in metoduna gelince: O tebliğ ediyor ve ıslahatları ancak tedrici olarak istiyor. o tevhid ve kıylimet akideleİ'iyle başlıyor ve· · putperestliğin terkini talep ediyor. , -Hz. Muhammed (s.a.s.) bir din tebli~cisidir, fakat insan gücüne müracaattan vazgeçmiyor. Dini müdafaa _etmek için bir devlet kurmak ve bu devletin· aynı bu dinle işba -ve .idare edilmesi liizımdır. Düşman -tecavüze kalkışacak olursa, . Hz. Mubammed (s.a.s.) ve Asbabı kendiletiPi müdafaa_ edeceklerdir. O bir harbe başlamayacak · ve fakat müdafaa -harbi de yasaklaninıya­ caktır-2, Ve sonradan, .Ashli.İnnın yardunıyla zafer kazaıiııınca, o kendiiii necip gösterecek ve mnh§.liflerini mahvetmek yerine Kerim, 35f24. _ _ "Öyle peygamberler gönderdik ki kıssalarını hakıylmt önceden sana· bil- _ dirdik. Yine öyle peygamberler yolladık ki, sana oriıarın kıss.ıi.larını haber vermedik, Allah· Muiıil.'ya ,da; hitaab ole konuşdıi"; ·(4f164},_ ·''Andolsun ki senden· evvel· ·de .peygamberlE)lr gönderdik. Onların içinden sana kışsolarını ana:ttığımız kimseler .de_ var, sana bidirmediğinıfz kimseler de va!-"... " (40 f78). (22) ''Kendileriyle mukaatele edilen yani düşmanların hücumuna uğrayan mü'minlere, uğradıkları zulümd-en dolayı, bilmukaabele· harbe izin verdi. Şüphesiz ki Allah onlara yardım etmeye eİbette kemiiliyle ·kaadirdir" ·(Kur'ii.n-ı Kerim,_ 22f39), "Size harp açanlarla, Allah yolunda, siz de döğüşün müdMaa harbi· yapın. Ancak . ıi§ın gitmeyin.· Şüphesiz ·1u . Allah aşırı gidenleri ııel'lllez'-' '(Kur'il.n-ı Kerim, 2f190) .. / (20) _Knr'an-ı (21) o. ~i ' i' 1· oniai':tn kendisine. ittihak ~tmesini .· tercih edecektir. Meseleyi daha jyi -açıklamak iı.ıin, tipik l>ir. ola~ yı .kaydedelim: Hz•. Muhammed (s.a.s.), ·kendisini ölqürmek Için hazırlanan . komplo . neticesinde, doğduğu şehri terketti. Uznn seneler boyunca orada şiddetli bir mücadele mevcuttur: Onun esl;ti Mekkeli hemşehrileri,_ . onun ve hicret eden diğer müslümanlıı.rm mallarını müsa,dere .ettiler; Ilirçok müslümana ölünceye kadar işkence yaptılar ve Medine'deki. sığınaldarmda olan müslüma,nlara karşı tecavüzkara:Q.e harpler. düzenlediler. Onsekiz senelik bir mü.., cadeleden sonra,_Mekke'de başgös_ teren korkunç bir kıtlık zamanında ve Mekkeli müşriklerin yorgun düştükleri bir anda, ora,daki açlarm imdadıua, koşmak için Hz. İ)Iuhammed (s.a.s.),. onlara külli.: yetli miktarda para ve yiyecek gönderdi. Sonra da . :rullbe'ye hacca ~itti. Hudutta mola vere,..ek, Mekke'ye bir elçi gönderdi ye _düşmana tercih hakkını. bırakarak, bÜtün görunüşleriyle djişmanı avantajlı kılan bir barıŞ yaptı. Böyl~ce ~. Peygamber, hac yapmak için Meldte'ye girme,. di; İslamiyet• i kabiii ederek kendisine sığmacak olan Mekkelileri Medine'den ~fu..ece~- tek taraflı olarakkabıiletti ve bütün bunlar, müslümanlarm başkalariyle y~pacakları · savaşlarda.. Mekkellierin tarafsızlıklarını muhafaza etmeleri şartİ içindi. Hangi Mekkeli b.una itiraz eder?· Hz. M:uiıammed (!!· ş..s.)'in _bir d~ .sene Mekke'yi ziyaret etme h~ vardı,. Hz. M,ulıammed (s.a.s.), 1\:Iekkçliler i1iı:t nin ~li.nlilı döktüler. Iiz. 1\Iuham~ mııd (s.a.s.), b4' cezalandırma ha- iSLAM. _İMPARATORLU reltii.tına. girişmeden, Mekke)ileri l!lüküt..u hayaıe uğrattı ve v:ıiruş- · ri,ıadan şehri teslim aldı. Ve sonra bütün. halkı toplayarak, onlar1,11 yirmi ..seneden Ileri lsliinı'a karş~ girj.ştikleri kötülükleri hatı,Iattı ve emiara sor(lu: Şu, anda benden ne bekliyoı;sunuz?. Herkes utancmdan. başını önüne. eğince, Hz. ],\'Iuliamriıed (s.a.s.) umiı.mı bir ıtffı i.)An etti: "Çekilin gidin, hepimz ~d edildin~" Bu_ psikolojik şok, zihmyeti derhal değişti,rdi ve şehir hemen ve sa.ıiıimi olarak is- Iamlaştırıldı. uıiıi:uni ~ iJi!nı sı,rasmda, düşman reislerinaeıi biri, kÇn~ hinıtınıı.k :ve .n:ıüslüman oluşunu bildirmek iç~ 'H.z. Peygamber'e yaklaştı. Hz. Peygamber ona şu cevabı verdi: '"Bana gelince, seni· Mekke'nin valisi tayin ediyorriıiı.'' · Buiıu ·müteakip, ·Hz. 1\luhaİnined (s.a.s.), . "fethedileiı" şehirde, müıllifi kuvvet 'için bir tek asker bırakıiıa- . dalı Medine'ye ·döndü ve bu yaptiğma. hiçbir zaman pişıiıan olmadiııa. Hz. Muhammed (s.a.s.), hiç kinısanin ıilışık olınadığı bir yerde, ·tepeden tlrn:i.ğa müoo~ez bir ·devlet knrdıL Başlangıçta iyiliksever olmak için ve sadiı.ka vermek· içfu teşvikler vardı: Fakat hemen soiıra. bu sadılkalar ııiecbnrL vergiler· oldu ve· düzenlendi: · Devlet blmları topluyor ve harciyordu.. Sadaka tabiri değişmedi, .~akat devlet vergisi mBnft:sma geldi ve. üstelik, ".sadakB,~vergUer" ze,wı.t; naınaz, .f?ruç ve .~ııec'm yanmda, çatıSı ·ievhid olan isıarn biŞehri bo~?alttıktan ~nra ziy~tiım.sıliın. J;eş _rtiknün~eU: ~frisi olm yapti. Şehirde kalmaya, dev~m du. Kur'an~ı Kerim! birçok_ defa, etme yerine, şartlı olan üç gün. aynı ayette, aynı nefeste ~krar lük ik:pnette~ ,sonra Medine'y~. ed~ce~tir: . "Namazı. JaJni ve zed_öndii. İki sene sonra.Mekkeii,ler. · - . katı .verin." O, hfllii. Batı'nın maantlaşıiıaya tecavüz ederek, müsliye· bakanlarınin · dikka~ çekIümanlarm müif:efiklerinıien b~imemiş ·oiıin bk mali reform yap(23) Haınidullah, Le Prııpıiete, de ri~~: ben +• :· 175. İbn, Hişam'd!UL ... DiYANET DERGiSi ClLT:· XV. SAYI: 2 MART :NISAN 1976 109 "_ ..... - .. -··---- ··-· ·---·-- .--- tı: Hz. Peygamber, ·menimlere. mü teailik • vergileri, zıraı. - ge. lirleri, alelade vergilerden ayır­ dı · ve bu aleıade vergiler için tamamen kameri.olan bir-sene ilidas etti, Bu demektir ki her . SS · senede bir, devlet hazinesi, mü.,. kelleflerden hiç kimse • farkına· varmadan veya. bımu · bir kWfet saymadan, -fazladan. olarak bir senenin vergilerini kasasma · koyu- · yordu. Kur'an-ı Kerim de~.., devlet . bütçesinin prensiplerini va'z eder. Hayret ~dilecek -bir hustıs: Hz. Peygamber, devlet gelirleri için hürriyet veriyor ve fakat -sti-l istimiilln önüne. geçmek için, har~ · c~alar ve bunlardan· faydalananlar için çok kesi~ kaideler koyuyor. . 'ıdare eden. ve idare. edile:ôİe~ rin her zamalı biribirleriyle mü.:: naSebette oldukları yerlerde, "'inü~ esseseleri yerleıştitdl: .Gilıi.de . be§ defa ceılliiatle .namaz kılınmalı :V~ bu nanıa.Zı, cemaat Içinde en bi- . !,'Are olana vwcaşa kad~ her_-, kes i· günde be§ defa huztiİ'a kabtil · ve ışiltil.yetıerini' dinlemek ~re, en büyük mülki idare ·amirinin kıldırmasıni ~ ko§tu. Vergilei:i hük'fiıİıete ödemek 'Iazımdır~ fakat · bu. Allftİı'm iıakındır; neiıce olarak, hüktiıii.et · bu vergiyi _isteineyi uiıutsa . bile, mü'ıiıinin bunu ödemesi gerekmektedir: mec,. buridir;. cırui.nşümru. biİ' c$niyeti sağlamlaştırmak içfu bundan . da~ ha faydalı ne ,ola_bilir? iiac: DIYANET DERGISI ClLT: XV SAYI:· 2 Hz. Muhammed (s.a.s.), tüm abli'Unn bir müeyyidesi olarak ölümden sonra dirilmeyi yerleııtiri­ yor, fakat bu düıiya için lüzumlu olan emniyet _kuvvetlerini de- u- .: nutmuyor. Böylece nıüeyyide, da- . MART NISA~1976 110 (24) ha müessir hale gelmekten ba~­ şey olmuyor. Hz. Muhammed (s.a.s.),. nienşei ilahi olan bir kanun bırakı­ yor: Kur•an~ı Kerim.· İlga edilemeyen bu aynı Kanun, çeşitli durumlara uyması için kıyas yapıl­ masına. müsaade ve hatta teı;ıvik ediyor. O, öyle bir şekilde yapıyor ki,_ yalnız adalet değil, kanun da infaz kuvvetinin ' emniyetinde, sebatsız krallardan ve niaceraperest muhterislerden direktif almayan gayr-i resmi iilimlere veriliyor.· · Netice ·_olarak, Hz. Muhammed (s.a.s.), peygamberlerin so• nuncusu, ıiıührü olduğunu tasrili ettiği halde, yerine kimin geçe. ceği hakkında hiçbir emir vermemiştir. O, muhtemelen, ümmetin, zaman ve mekana göre kendisi için en uygun olan hükUmet şek­ lini kendi kendisine seçmesini istiyordu: Saltanat, cumhuriyet, oligar§i veyahut daha başka bir · hükUmet §ekli; yeter ki Kur'an-ı Kerim· .ve Sünnet müslümanlara ve müslüınaıılarla i1glli itılere tatbik edilsin. · Hüla,sa psikolojik bir badiseyi unutmayalım: Hz. Mnbammed ( s.a.s,) bir ideal yerle§tiriyor · ve· bı:lnun gerçekleşeceğini önceden haber. veriyor. İdeal, bütün dün~ yayı kendi, ırk tammayan, müsjl.vat-çı · ve tek Allah inancı olan dinine bağlamaktır ve bu vazife, durum· ve kapasitelerine göre her müslümana terettüp etmektedir. Bu önceden- haber verilen şey, son · raundu kendileri için· olan Roma ve Siisani lmparatorluklarınııi ve bu:ııllırı takip edecek o!ıııi hadsiz hesapsız diğer fetihlerdi. ·Gaybı bildiren bu haber, dinin tebliğcika bir - 'Sadalj:alar yil.ni hükümet gelirleri, Allah'dan bir farz olarak, ancak fakirlere, miskinlere, sadakalarm üzerine me'mur. olanlara, kalbieri müslümanlığa alııı4rılıİıak istenenıeriı; kô!elere; esirlere, borCundau fazla nisabı -olmayan borçlulara, Allah yolunda harcamaya ve yol oğluna .... ınahııustur. -·-Allah hiılı:kıyle bllendtr; tam hüküm ve hikmet asaııjbtdir" (K.K. 9J60), Journıı. lof Paldstıı.n Historical Soo.le~, Ke.raşt, 1966, IDjl, s; 1-11 de çıkan "Budgeting and- Tıı:i:afion In• the' Time·- of''the' Holy Prophet" adlı malı:alem. slıuieıi geidigi iı;in, · . mü1ınlıı1eı:> bunu, herhangi bir hayalperestin; gaiptt:n verdiği ha'!Mır ,gi~i görı;ı,.. mezl~rdi; hele bunun. _başlangıcı. geldiyse ve devamının· .garal).tisi tebarüz etmi§se ki bunun iı;in.sab.~ retmek .Iazundır. Gerı;ekten. de.Hz. Peygamber'iıi vefatından · ·onbe§ sene sonra müsliim.anlar, üç kıt'a, üzerinde saltanat. sürüyorl!P..'dı. L ' . i i ;>:.;. ı 1 HilAFET: · Hz. 1\lubamıned. ( s.a.s.) !e . ne• · bir devlet ve ·ne de bir idare, mi.,. . ras olarak kalmı§tı, siyasi yönden de kenc:Usine .intikal eden an' aneler daha da azdı:. ~er §eyi·.yeniden yapması gerekiyordu. Onun idareşi dört kısma ayrılabilir: İc•· rai, teşrü, · adli ve kültürel ki,· bu sonuncusu bilhassa · dinin .tebliği­ ni .te§kil ediyordu- ve .·risaletinin sebeb-i vüctldu da bu idi; 'blıcesas o.lınaJı: üze~e, . diğer artakalanlar . da l:iuna hizmet edecek birer· vası..: · . taydılar. . Birinci Haijfe Hz. Ebft Bekir (r.a,.)!e biri iç ve bir diğeri de dı§ olmak. üzere iki harp miras-kaldı. Gerı;ekten, Hz. Muhammed (s.a. s.)'in lıayatımn son aylarm:da iki maceraperest peygamberlik. iddia- · smda bulunmtı§lar ve Hz. Muhammed (s.a.s.)'in vefatında; aralarmda bir de kadın bulunan <}aba ba§kaları da aynı iddiayı gütmܧlerdir. ~. Ebft Bekir (r.a.) · büyük (25) Bak. Journal. ~f bir enerji lle duriuna hıi.kim ol(,l.u ve _generalleri birkaç ay J9inde nizariıı sağlamaya muvaffak · oldular. Aynı_ zamanda · Bizansis ve İran ~udutlarında da })ir :iJış~ harp vardı, Hiçbir zaman ,.layık olduğu . veçhile hayran olunmayacak bir cesaretle, her iki , cephede a;ym and.Sı düny~ iki :t:Llt !SI..,.&.M . İMPARAT()~~u büyüğüne kar§ı ki _bunlar ,da mi,islüman~ Iarla. savaşmak için. kendi arala, .. rmila anla§mı§lardı ve hudut b.öl· gel_erini i§gal etmeye n_ıu\'affak oldu.. Kendisinden sonra hillifete gelen Hz. ömer (r.a.) ve- Hz. Osman (r.a.), ·mücadeleye devam etmekten başka.. bir. şey yapamadılar. Aynı zaml!Dda h~et mekanizmasını tedricen ~sis·.ettiler ki kanaat .ve saminıiyet temel pren. siplerini te§ki,! e(liyordu. .Memle- · ketin sabık e~endileri olan inıpa­ ratorla,rın' "nüfuz masrafları''.-.a­ zaldığı iı;iıı, , . I,arbin neticesinde başgösteren gelir azalması hiı;bir sftrette -menfi bir tesir yapmadı. ı;arpl§tı 1\Iağliı.p olanlara Vicdan hür~ riyeti, ·tüzel ki§ilik ve aynı· toplu~ rutin fertleri arasmda çıkacak olan bütün davalar ' için mubtariyet tanındi. tsıa,in kanunu yal~ mz İnüsJiirriaiıla~a· ·tatbik edildiği · iı;m, ·her toplumun ht'ılriııri idaresi, o toplumun dini reısme tevdi' edildi, Zalimane bir birleştirmeye ,. c hayır· diyerek, mağlüplarm kalbi kazlımldı ve ·ne Goeje'nin!B.. dedi- FııJüstiı.n .Hist~~ic~l:.Sociiiiy, -Kılraşl, 1~~3, Ifi .. s. ·41-45 de Christianity. and. ho:W they Deteriorated. adlı niakale;ıri · · . . · (26) ne Goeje, :ıuilmoire sur la c'o~n~te de ıli !'yrie/ (2, baskı), s. 104.~106 da a~en şöyle· diyor: ''Halı:ikaten, Suriye'deki insanlarm. duiiımu Araplar için çok _elverişliydi, ve ,Araplar buna lll.yild:ı~ zira onların mağluplara karşı olan muamelelerdeki .tatlılık, bundan· evvelki reisierin . miskin zulmüyle tamamen zıt düştıyo_rdu. ·~adikoy.-(K?Jkedon). ruıiant ·meclis!İıİn, fermanıarına boyun eğmeyen hrlstlyanlarıri; Herakıius'im:emriyle. burunlan ve kulakları kesilmiı;ı, ve bariıia.kliı.rı yerle bir .edılniışti: .• lı~ ·istllll.sını kolaylaııtırmalı:l'a suçlanan yahudiler, Hera.klius''l!ri .umuıni af çıkaraÔa.ğma dair sözüne .rağmen, hunbarca iııkenceiere hedef Çıımuı;ılardı.,. ·'Buıiıin aksine Ar~plar, Ebu Bekir'in yerle~tiği prensipierin reh~ıirll~nde, yerli. halkı kendilerine .. bağlamaya ça.. liı;ıınıiılar, . ve evvel emirde, verdikl~İ1 ·aöze· sadık kalını§Iardır.,: TaJı:i:iben on beŞ sene ·sonra, bir nesturi papaz. (Bak. Asseınımi, BibJ., Orient•. İli,. 2. s. XCVI) onların mevzuunda söyle. )razıyordu: · '!A.llah'in,· ..bugün· kendilerina hftkimiyef verdiği İııi Tayiılıir (Araplar), ıi.Yııı za:nsnliıi i:ıiZım .efendıierimiz oldular: fakat oıilar, hiç .bir sUrette ıurıstıyan «fi.nl ıie iıaviı§ınıyorlar, "ust~lik çıkan, The i'rıendly ~lations. of Islam with i 1 i ~· DiYANET DERGiSi ClLT: XV. SAYI: 2 MART NISAN 1976 111: ği gibi, bu mağlfipiar, mÜslÜmaıi­ . ları, lar. kurtarıcı olarak l\lüslümanlarıu, karşıladı­ fethadilen .ıueuıleketlerde ziraatıa nğra§ma­ ları yasaklandı. Böylece bütün müslüman halk, malı§ alan ve devamlı olarak hareket halinde olan asker dlırumıuıa sokuldu, Arap devesi, İslAm ordusuna, düşman-· larmda .olıuayan bir hareket kazaiıdıriyordu. Müslüman hakiuılerinin büOnlar, yalıuz Kur'an-ı Kerim ve Sünnet'le işlerini hallettiler;· birçok örnek ı;ııkardılar ve tedrici olarak öyle bir İslam Hukuku Nizaııu geli§. tirdiler Id, ilahi bir tecelli olıırak bunda, yabancı testi-e ait· hiı;ıbİr ize rastlaıuuamaktadır27, Çeşitlilik iı;ıinde birlik, bir 'istisnadan ziyii.de ·bir Met oldu: İs• panya•dan Çin'e kadar fetbedilen her bölge, parasını, ıuaii idare iı;ıin lisanını, gayr-i müsiimler ayük bir hürriyeti va~dı. rasındaki iı;ıthuai dayalıışma iı;ıin olduğu gibi, arazi vergileri ve gümrükler vs. iı;ıin; kanunlarını muhafaza etti Belaznriea, bizim için ı;ıok beliğ bir vesika bıi'iıkı:nış­ tır: Halife Hz. Ömer (~~a.), Sftriye'deki viilisine şöyle y~: "Bana, gelirlerimizin, hesabını. ·yapa.., ımanımızı · biiecek bir Ri'iini gönder.'; Şüphe­ siz o, Merkezde Yunanİılarla ilgili maliye §Ubesinin müdürü oldu.. tsli\m toprağına katılan eski Bizans İmparatorluğunda vergilerin ı;ıok hafiflettirlldiğini, halbuki İslam . toprağına katılan eski ·tran böl~ gelerinde mali mekanizma adil olduğu iı;ıin · bunların hemen hemen hepsinin aynen muhafaza· edildiğini kaynaklar tasdik etmektedir29, -Halife, vergi tahsildarlarııun, halka hiı;ıbir zulüm yapyapmadıklarından emin olıuak için, her sene, her bölgenin köylü temsilcilerini Medine'ye davet e- · derdiso, Namuslu olıuak §artıyla, .bütün·,değerlerden ·istifade. edildi. Halife, tarafsız, kanaa,twı.r ve seri intikal sahibi olduğu iı;ıin, ahlaksızlık kök salamazdı. Harun · nr-Reşid'in hukuk mtışaviri ve Şarlıuan'ın muasırı olan İmam Ebü Yüsuf,. K1TABU'L-HARAC3! adlı eserinde· ·bize şunları anlatı­ yor: Bir gün. Hz. Ömer (r.a.) Ka'-· be mascidinde Cum'a hutbesini· okurken, önüne bir hıristiyan gellp, müslüman gümrükı;ıülerinin, hem gelirken ve hem de giderken bir ı;naldan iki defa vergi aldık­ larmı şikayet etti Hz. ömer (r. a.) "OnJann buna hakkı yoktur" koruyorlar, papaz ye azizierimize hürmet ediyorlal', kilise ve ma- nastırlarımıza bağ-ışta bulunuyorlar..• " İslil.m siyasetini aydınlatmak icin ll'U olayı nakledeceğ"im; Hiımus iııgal edildi; fakat Heraklius'un son. çabalarından IJIYANET DJ;RGiSI CiLT: XV SAYI: 2 MART NiSAN .1976 sonra: Müslümanlar şehri boııaltmak :;ıorunda kaldılar. Sehri boşltınaya kac rar verilir verilmez, müslüman· kumandan, boşaltılaciı!ı: olan şehir halkından toplanmış olan bütün vergilerin· tekrar geri iade edilmesini emdettı. Zira !slam kanuniarına gllre vergiler muhafazaya karşılıktır. (Bıi.k. De Goeje, a.g.e., s. 103-104 ve Docunıents adlı eser!m, :ı:; ·53) .. Revue ıi.lgerienue, tuniıiienue et marocaine de jurisprudence et de liigislation, Temmuz, Ağustos ve Eylül 1947 de ı;:ıkan, G, H. Housquet'nin "Le ıriystere de formatıon et deiı origlnes du Fiqh" adlı makalesi. Bu makaleile aynı tezi savıllıan Nallino ve· benim makalem Kemal Kuşçu tarafından İslAm Fıkliı ve Roma hukuku adı altında. tercüıİı.~ .edilmli;ıqr. Bak. FITZGERALD, Law Quarterly Review, Londori, 1951, s. 81-102, . (28). Bela·~uri, E~sab ui-esraf (İstanbuL e(yazması), II, 285 . (29) D. Dennetı, Conversioll and ·Poii Tııx in Early Islam' da, eski Bizans bölgelerinde yapıian ·mali vergi indiriminden bahsetmektedir. Taberi, Mes'udi v.s. de eskiden SasaiıUerde olan blllgelerdeki· mali nizamın muhafaza edildlğ"inderi sllz etmektedirler: · (30) Bak. Şibl~ tarafından Hz. ömer (r.a.)'in biyografisi (al-Flirüq, Urduca), ve İngilizce tercüm~si. 112 (31) Ebü Yüsuf, Kıtab ui Hıı.rac, s. 72; Tabert, Tefsir, X, 110. dün nda dağıttın ve kendine de herkesinki gibi bir tane aldın, fakat bugün giydiğin, bir ndadan daha fazla ediyor." Hz. ömer (r. a.) cevap verdi: "Doğrudur, fakat ben uzun boylu olduğum için, oğlum payını bana bıraktı ve senin gördüğün, oğlummikine ilAve edilmiş olan OOnim ndamdır." "Şimdi seni · dinieyecek ve itaat edeceğiz.'' diye, bedevi sözünü bitirdi. İslB.nı hukukunun gelişmesi, · bu ilk zama:ıılann akl-ı selimiıie çok şey borçlndlır. Kur'an-ı Kerims3, gauimet taksiminin kaid~ lerini B.nıirdir, fakat toprakları fetbedilen imparatorlııkla:n ne · yapmalı 'l Bir!)oıdarı .ısrarla bunlara da herhangi bir gauimet gibi muamele yapılmasını söylediler. Hz. ömer (r.a.}, · meseleyi herkesin önünde günlerce. m~ kere etti. GauimeQe ilgili aye~i kerimeyi herkes biliyor ve fakat hudatları .bunun içinden nasıl çı­ karacaklarını hiç kimse bilmiyor. da. Bir gün Hz. ömer (r.a.} atı­ larak: Buldum, Kur'an-ı Kerim'e göre nasıl yapılacağını biliyorum. Hz. ömer (r.it.) Kur'an-ı Kerim'den birkaç ayet okudu ki, orada şöyle deniyor: · dedikten sonra hatbesine devam etti. Birkaç gün sonra bu hıristi­ yan, hatırlatmak üzere geldiğin­ de, Hz.. Ömer (r.a.) sAdece şunu dedi: "Bu yeter." Tamamen u.: mitsizliğe düşen hıristiyan tüccar, vergileri ödemek ve lnymetli malIarını geri almak niyetiyle huduttaki gümrük dairesine· gitti. Fakat oraya vardığında, Halif~­ niİı, gümrükı;illere, bir tek sefer güırı.rük almalarını emreden mektubu ı;oktan gümrük memurlarına ula.şmıştı. İslami her şeyin ·temeli olan Kerim öğretildL Yeni mühtediler, eşitlik esasına göre karşılandılar. Her müslüman Kur•an-ı Kerim dilini öğrendi. 1\'lalıkfunlarnı fidyeleri ve kazaen olan ölümlerdeki kan bedeli, ilgili şalısa değil, bağlı· bulunduğu kabileye terettüp ettiği için ve -sosyal sigortalar teşkilatın& olan büyük ihtiya!)tan dolayı, arap olmayan mühtedilerden her biri arap Ailesine bağlandısıı. Merkez ve taşra hükOnıetle­ ri, istişare meclisleriyle çevrildi ki, buraya gayr-i müslimler de kabUl ediliyordu. Halife çok kudretliydi, fakat diğer müsiUmanlar gibi .o da aynı Imnuniı boyun eğiyordu; ayrı~ · ca, · kendi reayasmdan her bir şahıs önünde mes'ul durumdaydı. . Tarilite muhafaza edilmiş olaıi binlerce misAlden, şunu ·zikredeIim: Bir gün Hz. Ömer (r:a.) din-. .leyicileriıie hitab ederken şöyle devam etti: ''Dinleyiniz ve itaat ediİıiz." Bir bedevi ayağa kalkarak şöyle dedi: ''Ne dinlemek ve ~ de itaat," Halife, ''Niçin 'l" diye sordu. Çlliıkü~ dedi bedevi "Sen Kur'an-ı 1 j- 1 ' .i i 1 i + 1 1 1 ,.' ı! ı 1 1 ·-r ' 1.i 1 ı 1 ·, ~ ' "Alliilı'm · fetbedilen diğer küffar memleketleri alı1illsin­ den· peygauıoorine verdiği "feyi' " A.Iıah'a, peygamberine, bısunlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalaıılara ruddir. Ta ki bu mallar i!)inizden · yalnız zenginler · arasmd!l' dolaşan bir devlet olmasın ••• Bilhassa o feyi' hicret eden ·fakirlere aiddir ki onlar Allah'tan fazl-a hidB.yet . ve hoşıındlnk ararlar... Onlardau evvel Medi- !LK tsr. XM İMPARATORLU• DiYANET DE~GISI ClLT: XV SAYI: 2 (32) _l, 7~ 1 1 1 Hz, Peygamber .tarafından va'z edilen Sehir-Devletl Medine anayasası, bundan ba.bııetmektedlr. Madde: S-12. Umumt olarak bak. Serahst, Mebs1lt, XXVll, ~142. {ma'Aldl). . . . .1. . (33) · "E~er AllAha 1maıi etmiı;ı, hak ile baatılın ayrıldıltı gün, iki ordıinun birbirine kavuı;ıtuıtu Bedir günÜ kulumuz Muhaınnied'e indirdiltimiz Ayetler'e tnanmıı;ısanız billn ki, ganimet olarak aldııtınız her hangi bir ı;ıeyİn mutlakaa beste biri. Allah'm, Resulünün, hısımlarm.. yetlmlerin, yoksullıırın. yolcunundur. Allah her ııeye halı:klyle kaiı.dlrdlr~'. (KK. 8J41). · MART NISAN 1976 1:13 ~· ·-····- -··· -----·--·-··· iLK . :tsı'...AM TOJİLı:iG'U ne'yi yurt ve -iJnan · evi ·edin~ olan kimseler, kendilerme hitıret edenler~ sevgi beslerler... Bunlann arkasııldan gelenler..." _ Hz~· Ömer (r:~·), billıaşsa son ayet fu;erinde durdu, ''bunlann arkasınılan _geleıiler...": dW,yanın sonu gelinceye _kadar fethedUen topraklar, Jıalen - yaşayanlarl_a, sonr~<Jan geleceklere aittir., Şu halde bu ·durumu eınniyete a.ın:;,ak için yapılacak _te~ şey, bugünün v~ yarının :tfun halkı için,_ toprakIan hiik:iiınet elinde bir emanet gibi bulundurmaktirs~. _ DIYANET DEORGISI CilT: XV SAYI: 2 MART NlSA,N 1976 iNKiRAZ: miş . Gerçeği söylemek Iazımsa, bin sene zarfmda idamesini süren bu İınparatorltiğun inkirazı olınamı§ _ tır.- Fağat biribiriniri yerine geçmek içiıi yapılan bir harp ve iktidara gelenin yaptığı kanun değişikliği, aynı millet içlııde, aynı topraklarda yeni bir imparatorluk Iuırdrr. Hadiseler -şöyle cereyan etmiştir: Kur'an-ı Kerim, sadece iyi ve_ ya kötü krallardan bahsetmekte~ dir. Bir hükümdar hanedilmının doğması için, Hz. Peygamber,. erİslam büyük bir aizuyla neş­ kek evlat bırakmadı. Hz. Peygamredildi, fakat nümune olarak yaber'iıı _ölümünü takip eden saatyıldİ, korkıiyla değil. Her müslü- lerde, merkezde yaşayıı.n halk, man için, bÜtün kanunlarm teme:.. müebbed bir başkan s_eçmeye kali - olaıi Kur'an-ı Kerim ve Hz: rar verdi. Bu, Hz. Mnhanmıed Peygamber'in · Sünneti İsıarn top(s.a.s.)'iıı en samimi arkadaşı olan Iumulıun ~inde öyle · bir - teHz. Ebu Bekir (r.a,) oldu. Hz. cii.nüs yarattı - ki, · bu, - dünyaEbu .Bekir (r.a.) ölüm döşeğinde, nııi · en· Çok gaYı--i - mütecAnis kendinden sonra gelecek olanm olanlarmdan biri idi. i:ıilil.ni: inan!,ı­ tayinine dair bir -tezkere yazarak lai'ının sMellği, :iıikah, boşıi.nına, mühürledi ve kapadı. Katibi de mir~s vs. gibi sosyal kanunlarm oraya toplanmış olanlardan, seda basit oluşu, kanunları daha az çilıniş olan meçhUl şahsa biat etInillanışlı ve daha az menmun melerini istedi. Hz. Ebu Bekir edici diğer dinlerin sllliklerini (r.a.)'e olan itimaddan dolayı cezbetti.- Sadece bir misal: Kızın biat _edildi _ve isim açıJı.:Ianınca, mutlaka erginlik çağııidan evvel hiç kimse sükftt-u hayale uğranıa., evleumesiıii ısrar- eden Hindistan'dı. Hz. öm~r (r.a.) seçilınݧti. Hz. daki -Brahman- kanunlarını düŞü­ Ebft · Bekir (r.a.)'fu vefatından nelim ki, b n -din, seksen yaşmda­ sonra, Hz. ömer (r.a.), kendisinin ki bir ihtiyann, iki yaşındaki bir veya bir başkaamın iktidara gekızla .evleumesine müsaade edi.. tirilmesi . i~>in bütün h""urrıye • · ti hal-:s . yor ve bilhassa dnl kadının teklı:a verdi Fakat daha iyi bir terrar evlenri:ıesine -izin vermiyor! cih yoktu; zaten başka aday da yoktu. Hz. Ömer (r.a.), ölüm döGerçekten, _meydan mulıa.re­ şeğinde, kendi .halefini seçmeleri be,erindeki- -zafer~erde tabii tesaiçlıı altı kişilik bir heyet seçti düfler '\'ardır, fakat kazanılmış . bir zaferin devamı,-daha az--tesaki haddizatmda, bunlar Hz; Peydüfi olan bir şeydir; hele bu zagamber'in en samimi. olan arfer, ~ağlftplarm- rıza ve· memnu, kadaşları ve Cennetle .·müjdeleıi­ ıiiyetleriıii ihtiva ediyorsa.- İŞte/ . · · niiŞ olan oıi kişiden ·ııayatta kabu ilk İslam İmparatoı:Iuğunda, _ . Ianlar(lı. .Fazla: karı§Iklığa. meyeıi. ·çok dikkate ş·ayan hAdise bu-_ , dalı vermeden' bu ݧ' yapıldı ve dur. Hz..Osman (r.a.) . iktidara geldi. - Belli bir şekillde isiam dinine girmiş ve Hz. Ali (r.a.)'m, Allil.h'm, insan olarak görüntüsü olduğunu ilan edip, onun adaylığını destekliyer ek kraldan ziyAde kralcı olan İbn Sebe'ninSS uzun zamandan beri tertip edip, hazırla­ dığı bir ko~plo, Hz. Osman (r. a.)'m şehid edilınesiyle muvaffak oldu. Karmakarışık ve ~ahrik edil_ miş olan siyasi durum, iktidıria geçme meselesini soğuk bir hiır­ bin değil, sıcak bir harbin karar vermesini istedi. Dört senelik iç harpten ve birçok kanuı dökülmesinden sonra, Hz. Ali (r.a.) anarşistler tarafından şehid edildi ve rakibi Hz. Muaviye, idaresini sağlamlaştırdı: Hz. Ali (r.a.) taraftarlarma göre, Hz. Ali (r.a.), yerine geçmesi için oğlu Hasan'ı ta.yin etmişti. Fakat Hz. Muaviye, · Hz. Hasan'ı, · rakip halife olmaktan vazgeçmesine, kendi haklarını ona· .bağışlaması­ na ve veliabd sıfatını kabfil etmemeye iknaya · muvaffak oldu. Bu, bir zaman için, isianı imparatorluğunu yeniden birleştirdi Fakat Hz.. Hasan, Hz.· Muaviye'den daha evvel öldü. Hz. Muaviye de · kendi öz oğlunu veliabd tayin etti ve bunda, Hz. Ali (r.a.) tarafından tatbik edilmiş bir hlisftsu takibetmekten başka bir şey yapmadı. işte, müslüman vak'anüvislerine göre, Emevi Hanedll.mıun başlangıcı ve Hulefll.-i IDişidin'in sonu buradadır•. Denilecek ki, iktidara kimin geleceğini bir düzene bağlayacak bir kanunun yokluğu, bu üzücü Mdisel.erin başlıca sebebidir. Fakat aslında, Hz. Peygamber, baş­ ka bir şekilde yapamazdı. Onun en ufak bir hareketı, üıiımeti için bir· kanun teşkil ediyordu. Şayet o, babadan oğula geçen istihlltfı yerleştirmiş olsaydı, müslümanlar ono değiştiremiyeceklerdi. Daha sonraki devirlerde, toplum, bir kaideye karar verirse, şartların değişmesiyle bo leğiştirilebİlli', fakat. Hz. Peygamber'in eınri değiştirilemez. Şu halde, Hz. Peygamber, yaptığından daha başka bir şekilde yapamazdı. Haddizatında, linden hiç kimse hükftme.t 1LK İSLAM 1MPARATORLUGU şek­ giı.yr-:i meıunun değildi, yalnız §ahıslar meselesi, · halkın bir kısmını kışkırtıyordo. Gayr-i müslimlerin -belki nüfusun %90'ı idi- bo inkılab ve "Mnedan" değişikliğinde tarafsız leri olmadığı, onların •'keenlemyekfin" oldukları husftsuna· · tekrar işaret. etmek Iazımdır. İmparator n. Constantin, Sftriye'deki hıristi­ yan halkı isyana teşvik ve onları bir istillt ile tehdit etti, Sfi.riye vli.lisi ve istihlltf harbinde hilii.fet adaylarmdan biri· olan Hz. Muaviye'nin bo tehdide cevabı· meyhordor: "Şayet senin bo tehdidio tatbikata konacak olOl'Sa, seninle savaşınak için, beni .Ai.i.•nin hilltfetteki rakibi orduSunun başm­ da bolacaksm."s6 Constantin oıia inandı ve bo lfadelerin samimi. ' yetinden şüphe etmemize mahal yoktur. Aslında, tsıa.m İmparator_ · Ioğundaid gayr-i müslimlerde, ne hıristiyanlarda, ne zerdiiştilerde ve ne de diğerlerinde bir galeyan yoktu. Ben, kendi kanıtatima göre şunu iddia ediyorum ki, bu ilk İs­ Iam İmparatorluğunun inkirazının sebebi, basit bir tesadiiftor. Ne meşroti nizarn ve ne de şiı.hıslarm ihtirasları bunda esas yeri teşkil eder. DIYANET DERGiSI /-clLT: XV SAYI: 2 MART NISAN 1976 Bak. s. 6, not. 2. (36) Mes'ud!, Muruc uz-Zeheb, (Avrupa (35) baskısı), IV, 350: Zamaiıııı:rı, Fa'i<L I, 20. 115 -······ -··--·--· ıl