T.C. GAZİ ÜNİVERSİTRSİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ BİLİM DALI FORMEL ve ENFORMEL KADIN ÇALIŞANLARIN İSTİHDAM EDİLME BİÇİMLERİNİN İŞ DOYUM DÜZEYLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Esra AYDIN Tez Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Erdinç YAZICI Ankara 2008 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTRSİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ BİLİM DALI FORMEL ve ENFORMEL KADIN ÇALIŞANLARIN İSTİHDAM EDİLME BİÇİMLERİNİN İŞ DOYUM DÜZEYLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Esra AYDIN Tez Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Erdinç YAZICI Ankara 2008 ONAY Esra Aydın tarafından hazırlanan “Formel ve Enformel Kadın Çalışanların İstihdam Edilme Biçimlerinin İş Doyum Düzeyleri Üzerindeki Etkisi.” başlıklı bu çalışma 10/04/2008 tarihinde yapılan savunma sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak jürimiz tarafından İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalında yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir. İmza Prof. Dr. M. Mithat Üner (Başkan) İmza Doç. Dr. Tengiz Üçok İmza Yrd. Doç. Dr. Erdinç Yazıcı i ÖNSÖZ Kadınların işgücü piyasasındaki değişen konumları ve farklılaşan çalışma biçimleri birçok çalışmanın konusu olmuştur. Hem dünyada, hem Türkiye’de çoğunlukla kadın araştırmacılarca yapılan birçok çalışma kadınların değişen ve çeşitlenen çalışma biçimlerine işaret etmektedir. Kadın istihdamının incelenmesinde yeni boyutlara ve kavramlara ihityaç duyulduğunu vurgulayan bu çalışmalar bize geleneksel iktisadi kavram ve analizlerin bu alandaki sorunları anlamamıza yetmediğini de göstermektedir. Bu noktadan hareketle, bu çalışmada öncelikle işgücü piyasasında enformelleşmenin gerekçeleri, biçimleri ve özellikle kadın işgücünün enformel istihdamda yoğunlaşmasının nedenleri araştırılarak, enformel olarak istihdam edilen kadın çalışanlarla formel olarak istihdam edilen kadın çalışanların iş doyum düzeylerinin kıyaslanmasıyla, kadın işgücünün enformel istihdama kendi istekleri ile mi yöneldikleri yoksa ötelendikleri mi tespit edilmeye çalışılarak, kadın istihdamındaki sorunlara yönelik önerilerde bulunulması amaçlanmaktadır. Çalışmada iş doyum düzeylerinin kıyaslanmasının nedeni iş doyumunun işe yönelik beklentilerin ve bu beklentilerin karşılanma düzeyleri arasındaki farkı belirtmesidir. İş doyumunun belirlenmesi ile iki farklı istihdam türünde kadınların çalışma yaşamlarında nelere önem verdikleri ve önem verdikleri faktörlerin kıyaslanması ile hangi istihdam türünün bu beklentileri karşıladığının tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Türkiye’de kadınların özellikle tekstil alanında yoğunlaşması ve bu alanda enformel istihdamın fazla olması nedeniyle çalışmanın uygulama bölümü için tekstil sektörü seçilmiştir fakat özellikle Türkiye’de evde çalışan kadınların çalışmaya katılmada çekimser kalmaları nedeniyle uygumla aşamasında sorunlar yaşanmıştır. Diğer ülkelerde olduğu gibi evde çalışan kadınların sendikaları da bulunmadığından kurum aracılığı ile de anketlerin ulaştırılması mümkün olmamaıştır. Evde çalışan kadınlara ulaşma ve ankete ulaştırılması mümkün olmamaıştır. Evde çalışan kadınlara ulaşma ve ankete ii verimli olarak katılmalarını sağlamak amacı ile eve iş veren tekstil firmalarının aracı kadınlarından yardım alınmıştır, kendilerine çalışmaya sağladıkları katkılar için, aileme bana verdikleri destek ve gösterdikleri sabır için teşekkür ediyorum. iii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ………………………………………………………………………....i KISALTMALAR LİSTESİ…………………………………………………...ix ŞEKİLLER LİSTESİ…………………………………………..……………...x TABLOLAR LİSTESİ………………………………………………………..xi GİRİŞ…………………………………………………………………………..1 BİRİNCİ BÖLÜM KAVRAMSAL ve KURAMSAL ÇERÇEVE 1.1. Formel ve Enformel İstihdam ve Enformel İstihdamın Özellikleri…………………………………………………………………5 1.1.1. Formel ve Enformel istihdam Kavramı…………………….5 1.1.2. Enformel İstihdamın Özellikleri……………………………..7 1.1.2.1. Esneklik ve Heterojenlik …………………….7 1.1.2.2. Güvencesizlik…………………………………8 1.1.2.3. Eşitsizlik ve Kutuplaşma……………………10 1.1.3. İşgücü Piyasasında Enformelleşmenin Biçimleri…….…10 1.1.3.1. Ücretli Çalışma ……………….…..………...11 1.1.3.2. Ücretsiz Çalışma ………………………….12 1.2.Tarihsel Süreç İçinde Kadın İşgücü……………………………..……13 1.2.1. Sanayi Devrimi Öncesinde Kadının Konumu……………13 1.2.1.1. İlkel Toplum Düzeninde Kadın……………14 1.2.1.2. Kölelik ve Tutsaklık Düzeninde Kadın……15 1.2.1.3. Ortaçağ, Derebeylik ve Lonca Düzeninde Kadın………………………………………...16 1.2.2. Sanayi Devriminden Günümüze Kadının Konumu…..... 18 1.2.3. Geçmişten Günümüze Çalışma Yaşamında Kadın ve Karşılaştıkları Sorunlar……………………………...……..19 1.2.3.1. İş Yaşamında Karşılaşılan Sorunlar…...…20 1.2.3.2. Aile Yaşamında Karşılaşılan Sorunlar……21 1.2.4. Türkiye’de Kadın İşgücü İstihdamı ve Ev Eksenli Çalışma……………………………………………………..25 iv 1.2.4.1. Türkiye’de Kadın İşgücü İstihdamı ve Yaşanan Dönüşümler………………………23 1.2.4.2.Türkiye’de Kadın Çalışma Biçimi Olarak Ev Eksenli Çalışma……………………………...25 1.3. İş Doyumu Kavramı ve Teorileri……………………………………...28 1.3.1. İş Doyumu Kavramı ………………………………………..29 1.3.2. İş Doyumunun Önemi……………………………………...29 1.3.2.1.İş Doyumunun Çalışanlar Açısından Önemi…….…………………………………..31 1.3.2.2.İş Doyumunun İşletmeler Açısından Önemi…………………………………………32 1.3.3. İş Doyumsuzluğu Kavramı ve Sonuçları…………………32 1.3.3.1. İşe Devamsızlık……………………………..33 1.3.3.2. Yabancılaşma……………………………….34 1.3.3.3. İşgücü Devri…………………………………35 1.3.3.4. Grev …………….……………………………36 1.3.3.5.Psikofizyolojik/Psikosomatik Rahatsızlıklar.36 1.3.3.6. Psikolojik Doyumsuzluk ve Sonuçları…………………37 1.3.4. İş Doyumunun Temel Değişkenleri………………………38 1.3.4.1. İhtiyaçlar……………………………………..38 1.3.4.2. Değerler……………………………………...39 1.3.4.3. Beklentiler …………………………………...40 1.3.5. İş Doyumu Belirleyen Faktörler …….……………………..40 1.3.5.1. İş Doyumunu Belirleyen Bireysel Faktörler……………………………………...41 1.3.5.1.1.Yaş…………………………………….41 1.3.5.1.2. Cinsiyet……………………………….42 1.3.5.1.3. Eğitim Düzeyi ………………………..43 1.3.5.1.4. Statü…………………………………..43 1.3.5.1.5. Hizmet Süresi………………………..43 1.3.5.1.6. Kişilik ………………........................44 v 1.3.5.2. İş Doyumunu Belirleyen Örgütsel Faktörler……………………………………..45 1.3.5.2.1.Yapılan İşin Özellikleri……………….45 1.3.5.2.2. Örgütün Özellikleri…………………..46 1.3.5.2.3. Çalışma Koşulları ve İş Güvenliği….46 1.3.5.2.4. Örgüt İklimi…………….....................47 1.3.5.2.5. Yükselme İmkanları………...............47 1.3.5.2.6. Örgüt Kültürü ve Sosyal Etki……….48 1.3.5.2.7. Toplumsal Koşullar …………………49 1.3.5.2.8. Ücret ve Ödül Sistemi………………49 1.3.6. İş Doyumu Konusunda İleri Sürülen Teoriler…..………...50 1.3.6.1. Kapsam Teorileri ……………..51 1.3.6.1.1. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi……52 1.3.6.1.2. Herzberg’in İki Faktör Teorisi………54 1.3.6.1.3. Alderfer’in VİG Teorisi………...........56 1.3.6.1.4. Mc Clelland’ın Başarma İhtiyacı…...57 1.3.6.2. Süreç Teorileri ………………………………57 1.3.6.2.1. Davranış Düzeltim ve Güçlendirme Teorisi………………………………...58 1.3.6.2.2. Vroom’un Beklenti Teorisi…………..59 1.3.6.2.3. Adams’ın Eşitlik Teorisi……………..62 1.3.6.2.4. Locke’un Başkalık (Değer) Teorisi...63 1.3.6.2.5. Katzell’in Fark Teorisi…...................63 1.3.6.3. Yapı Teorileri ………………………………..63 1.3.6.3.1. Sosyal Öğrenme Teorisi……………64 1.3.6.3.2. Atıfta Bulunma Teorisi………………64 1.3.7. İş Doyumu Ölçme Türleri …………………………………..64 1.3.7.1. Nesnel Ölçümler …………………………...65 1.3.7.2. Betimleyici Ölçümler ……………….………65 1.3.7.3. İzdüşel Ölçümler ……………………………66 vi 1.3.7.4. İş Doyumunun Ölçekler Yoluyla Ölçülmesi…………………………………….66 1.3.7.4.1. Thursone Yoluyla Ölçülmesi……….67 1.3.7.4.2. Likert Tipi Ölçekler ………………….68 1.3.7.4.3. Guttman Tipi Ölçekler ……………...68 1.3.7.4.4. Bogardus Tipi Ölçekler ……………..69 İKİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMA YÖNTEMİ 2.1. Araştırmanın Konusu ve Amacı……………………….……………..72 2.2. Araştırmanın Önemi…………………….…………………………….73 2.3. Araştırma Modeli………………….…………………………………...73 2.4.Araştırma Evreni ve Örneklemi………………….……………………75 2.5. Araştırmanın Sınırlılıkları………………….………………………….76 2.6. Veri Toplama Tekniği…………………….......……………….………76 2.6.1. İş Doyum Anketi…………………………………………..…77 2.6.2. Anketin Güvenilirliği……………………………….………...78 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BULGULAR 3.1. Örneklemin Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular…………….79 3.2. İstihdam Edilme Biçimi ve İş Doyumu Düzeylerinin Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi Sonucunda Elde Edilen Bulgular……………………………………………………………….87 3.2.1. Kadınların Yaş Gruplarına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Kıyaslanması…………………………………………………87 vii 3.2.2. Kadınların Medeni Duruma Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Kıyaslanması……………………………………………….100 3.2.3. Kadınların Çalışma Yılına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Kıyaslanması………………………………………………..108 3.2.4 Kadınların Öğrenim Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Kıyaslanması…………………………………………………114 3.2.5. Kadınların Sosyal Güvence Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Kıyaslanması………………………………………………..123 3.2.6. Kadınların Eş/Baba Çalışma Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Kıyaslanması………………………………………………..128 3.2.7. Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Kıyaslanması………........................................................131 3.3. Kadınların İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Algı ve Önem Sıralamalarının Kıyaslanması……………………………………..140 3.3.1. Formel Kadın Çalışanlarda İş Doyumu Alt Faktörlerine Göre Algı Sıralamalarının Karşılaştırılması……………………...145 3.3.2. Enformel Kadın Çalışanlarda İş Doyumu Alt Faktörlerine Göre Algı Sıralamalarının Karşılaştırılması………………150 3.3.3. Formel Kadın Çalışanlarda İş Doyumu Alt Faktörlerine Göre Önem Sıralamalarının Karşılaştırılması…………………..154 3.3.4. Enformel Kadın Çalışanlarda İş Doyumu Alt Faktörlerine Göre Önem Sıralamalarının Karşılaştırılması……………158 3.3.5. Formel ve Enformel Ayrımında İş Doyumu Alt Faktörlerinin ve Toplam Önem Derecelerinin Karşılaştırılması……….160 3.3.6. Toplam Kadın Çalışanlarda İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Algı Sıralamalarının Karşılaştırılması…………….162 viii 3.3.7. Toplam Kadın Çalışanlarda İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Sıralamalarının Karşılaştırılması…………166 3.3.8. Formel ve Enformel Ayrımında Toplam İş Doyum ve Alt Faktörlerinin Kıyaslanması……………………………..171 SONUÇ……………………………………………………………………………..173 KAYNAKÇA……………………………………………………………………….177 EKLER……………………………………………………………………………...187 ÖZET………………………………………………………………………………..192 ABSTRACT………………………………………………………………………..194 ix KISALTMALAR LİSTESİ Çev. Çeviren Der. Derleyen s. sayfa x ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1. İş Doyumu Teorileri Şekil 2. Araştırma Modeli xi TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1. Örneklemin Yaşa Göre Dağılımları Tablo 2. Enformel Kadın Çalışanların Yaşa Göre Dağılımları Tablo 3. Formel Kadın Çalışanların Yaşa Göre Dağılımları Tablo 4. Örneklemin Öğrenim Düzeyine Göre Dağılımları Tablo 5.Enformel Kadın Çalışanların Öğrenim Düzeyine Göre Dağılımları Tablo 6. Formel Kadın Çalışanların Öğrenim Düzeyine Göre Dağılımları Tablo 7. Örneklemin Çalışma Yılına Göre Dağılımları Tablo 8. Enformel Kadın Çalışanların Çalışma Yılına Göre Dağılımları Tablo 9. Formel Kadın Çalışanların Çalışma Yılına Göre Dağılımları Tablo 10. Örneklemin Medeni Hal Durumuna Göre Dağılımları Tablo 11. Enformel Kadın Çalışanların Medeni Hale Göre Dağılımları Tablo 12. Formel Kadın Çalışanların Medeni Hale Göre Dağılımları Tablo 13. Örneklemin Eş/Baba Çalışma Durumuna Göre Dağılımları Tablo 14. Enformel Kadın Çalışanların Eş/Baba Çalışma Durumuna Göre Dağılımları Tablo 15. Formel Kadın Çalışanların Eş/Baba Çalışma Durumuna Göre Dağılımları Tablo 16. Örneklemin Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Dağılımları Tablo17. Enformel Kadın Çalışanların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Dağılımları Tablo 18. Formel Kadın Çalışanların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Dağılımları Tablo 19. Örneklemin Sosyal Güvence Durumuna Göre Dağılımları Tablo 20. Enformel Kadın Çalışanların Sosyal Güvence Durumuna Göre Dağılımları Tablo 21. Formel Kadın Çalışanların Sosyal Güvence Durumuna Göre Dağılımları Tablo 22. Kadınların Yaş Gruplarına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması xii Tablo 23. Kadınların Yaş Gruplarına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 24. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Yaş Gruplarına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 25. Formel Olarak Çalışan Kadınların Yaş Gruplarına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 26. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Yaş Gruplarına Göre İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 27. Formel Olarak Çalışan Kadınların Yaş Gruplarına Göre İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 28. Kadınların Medeni Duruma Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 29. Kadınların Medeni Duruma Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 30. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Medeni Duruma Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 31. Formel Olarak Çalışan Kadınların Medeni Duruma Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 32. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Medeni Duruma Göre İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 33. Formel Olarak Çalışan Kadınların Medeni Duruma Göre İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 34. Kadınların Çalışma Yılına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 35. Kadınların Çalışma Yılına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 36. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Çalışma Yılına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 37. Formel Olarak Çalışan Kadınların Çalışma Yılına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 38. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Çalışma Yılına Göre İş Doyum Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması xiii Tablo 39. Formel Olarak Çalışan Kadınların Çalışma Yılına Göre İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 40. Kadınların Öğrenim Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 41. Kadınların Öğrenim Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 42. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Öğrenim Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 43. Formel Olarak Çalışan Kadınların Öğrenim Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 44. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Öğrenim Durumuna Göre İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 45. Formel Olarak Çalışan Kadınların Öğrenim Durumuna Göre İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 46. Kadınların Sosyal Güvence Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 47. Kadınların Sosyal Güvence Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 48. Kadınların Eş/Baba Çalışma Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 49. Kadınların Eş/Baba Çalışma Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 50. Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 51. Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 52. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Toplam İş Doyumu Karşılaştırılması ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin xiv Tablo 53. Formel Olarak Çalışan Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 54. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 55. Formel Olarak Çalışan Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Tablo 56. Formel Kadın Çalışanlarda Ücret ve Eklerine ilişkin Algı Sıralaması Tablo 57. Formel Kadın Çalışanlarda Sosyal Haklar Ve Olanaklara ilişkin Algı Sıralaması Tablo 58. Formel Kadın Çalışanlarda Ödüller ve Takdir Edilmeye ilişkin Algı Sıralaması Tablo 59. Formel Kadın Çalışanlarda İşin Yapılış Biçimi ilişkin Algı Sıralaması Tablo 60. Formel Kadın Çalışanlarda Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkilere İlişkin Algı Sıralaması Tablo 61. Formel Kadın Çalışanlarda İşin Yapısına İlişkin Algı Sıralaması Tablo 62. Formel Kadın Çalışanlarda Çalışma Koşullarına ilişkin Algı Sıralaması Tablo 63. Enformel Kadın Çalışanlarda Ücret ve Eklerine İlişkin Algı Sıralaması Tablo 64. Enformel Kadın Çalışanlarda Sosyal Haklar Ve Olanaklara İlişkin Algı Sıralaması Tablo 65. Enformel Kadın Çalışanlarda Ödüller ve Takdir Edilmeye İlişkin Algı sıralaması Tablo 66. Enformel Kadın Çalışanlarda İşin Yapılış Biçimine İlişkin Algı Sıralaması Tablo 67. Enformel Kadın Çalışanlarda Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkilere İlişkin Algı Sıralaması Tablo 68. Enformel Kadın Çalışanlarda İşin Yapısına İlişkin Algı Sıralaması Tablo 69. Enformel Kadın Çalışanlarda Çalışma Koşullarına İlişkin Algı Sıralaması xv Tablo 70. Formel Kadın Çalışanlarda Ücret ve Eklerine ilişkin Önem Sıralaması Tablo 71. Formel Kadın Çalışanlarda Sosyal Haklar ve Olanaklara İlişkin Önem Sıralaması Tablo 72. Formel Kadın Çalışanlarda Ödüller ve Takdir Edilmeye İlişkin Önem Sıralaması Tablo 73. Formel Kadın Çalışanlarda İşin Yapılış Biçimine İlişkin Önem Sıralaması Tablo 74. Formel Kadın Çalışanlarda Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkilere İlişkin Önem Sıralaması Tablo 75. Formel Kadın Çalışanlarda İşin Yapısına İlişkin Önem Sıralaması Tablo 76. Formel Kadın Çalışanlarda Çalışma Koşullarına İlişkin Önem Sıralaması Tablo 77. Enformel Kadın Çalışanlarda Ücret ve Eklerine ilişkin Önem Sıralaması Tablo 78. Enformel Kadın Çalışanlarda Sosyal Haklar ve Olanaklara ilişkin Önem Sıralaması Tablo 79. Enformel Kadın Çalışanlarda Ödüller ve Takdir Edilmeye İlişkin Önem Sıralaması Tablo 80. Enformel Kadın Çalışanlarda İşin Yapılış Biçimine İlişkin Önem Sıralaması Tablo 81. Enformel Kadın Çalışanlarda Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkilere İlişkin Önem Sıralaması Tablo 82. Enformel Kadın Çalışanlarda İşin Yapısına İlişkin Önem Sıralaması Tablo 83. Enformel Kadın Çalışanlarda Çalışma Koşullarına İlişkin Önem Sıralaması Tablo 84. Formel ve Enformel Ayrımında İş Doyumu Alt Faktörleri ve Toplam Önem Dereceleri Açısından Karşılaştırılması Tablo 85. Toplam Kadın Çalışanların Ücret ve Eklerine İlişkin Algı Sıralaması Tablo 86. Toplam kadın Çalışanların Sosyal Haklar Ve Olanaklarına İlişkin Algı Sıralaması xvi Tablo 87. Toplam Kadın Çalışanların Ödüller ve Takdir Edilmelerine İlişkin Algı Sıralaması Tablo 88. Toplam Kadın Çalışanların İşin Yapılış Biçimine İlişkin Algı Sıralaması Tablo 89. Toplam Kadın Çalışanların Çalışma Arkadaşlarıyla İlişkilerine İlişkin Algı Sıralaması Tablo 90. Toplam Kadın Çalışanların İşin Yapısına İlişkin Algı Sıralaması Tablo 91. Toplam Kadın Çalışanların Çalışma Koşullarına İlişkin Algı Sıralaması Tablo 92. Toplam Kadın Çalışanların Ücret ve Eklerine İlişkin Önem Sıralaması Tablo 93. Toplam Kadın Çalışanların Sosyal Haklar ve Olanaklara İlişkin Önem Sıralaması Tablo 94. Toplam Kadın Çalışanların Ödüller ve Takdir Edilmelerine İlişkin Önem Sıralaması Tablo 95. Toplam Kadın Çalışanların İşin Yapılış Biçimine İlişkin Önem Sıralaması Tablo 96.Toplam Kadın Çalışanların Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerine İlişkin Önem Sıralaması Tablo 97. Toplam Kadın Çalışanların İşin Yapısına İlişkin Önem Sıralaması Tablo 98. Toplam Kadın Çalışanların Çalışma Koşullarına İlişkin Önem Sıralaması Tablo 99. Formel ve Enformel Ayrımında İş Doyumu Alt Faktörleri ve Toplam İş Doyumu Dereceleri Açısından Karşılaştırılması GİRİŞ Araştırma konumuzu oluşturan çalışma yaşamındaki kadınların, toplumsal olarak üstlendiği görevler vardır. Bir birey olarak kadın sadece çalışma yaşamında kendini göstermemekte, bunun dışında ev işleri ve çocuk bakımı gibi bazı görevler de üstlenmektedir. Kadınların işgücüne katılımının yer, zaman ve koşullara göre değiştiği ve günümüzde de önemli değişim süreci içinde olduğu görülmektedir. Cinsiyet faktörüne bağlı olarak kadının toplumsal rolü nedeniyle iş ve aile yaşamı arasında denge kurmak zorunda kalması kadınların iş yaşamında eğitimde, iş bulma ve yükseltilmede, ücretlendirmede ve sosyal haklardan yararlanmada eşitsizliklerle karşılaşmasına sebep olmaktadır. Tarihsel süreç içerisinde ekonomik ve sosyal değişimlerle beraber çalışma yaşamında kadının konumu değişimler göstermiştir. 1970’lerden sonra endüstri ilişkileri sisteminde meydana gelen değişmeler ve istihdamı arttırmak için benimsenen politikalar ve bunların nihai neticesinde ortaya çıkan esneklik arayışları büyük işletmeleri besleyen bir enformel piyasa yaratması kadınların yaşamış olduğu en büyük değişimlerden biridir. Enformel piyasada toplumun zayıf ve korumasız kesimleri olan kadınlar ve çocuklar, erkeklere nazaran daha çok yer almaktadırlar. Bu konuda yapılan çalışmalar, kadınların enformel piyasada istihdam edilmelerini cinsiyete dayalı iş bölümü çerçevesinde kadının öncelikli görevinin ev kadını olarak tanımlanması bu nedenle daha esnek çalışma saatlerine ve çalışma ortamına sahip olmak için Türkiye’de ev eksenli üretime dahil olduklarını göstermektedir. Ülkemizde ev eksenli çalışma İstanbul’dan Diyarbakır’a, Urfa’dan Muğla’ya, Ankara’dan Antalya’ya dek hemen hemen her ilde yaygınlaşmaktadır. Gelir azlığı nedeniyle çalışmak zorunda olan kadın, sosyal güvencesiz, düşük statülü-gelirli işlerde çalışmak zorunda kalmıştır. Türkiye’de istihdamda yer alan 100 kadından 71’i herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmaksızın çalışmakta, bunlarında % 68’ini ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınlar oluşturmaktadır. 2 Ücretli veya maaşlı çalışan kadınların % 18’i, yevmiyeli olarak çalışan kadınların % 95.6’sı, işveren kadınların % 24’ü, kendi hesabına çalışan kadınların % 91’i herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmaksızın çalışmaktadır. Elde edilen verilerin de belirttiği gibi formel ekonomiden enformel ekonomiye geçiş son dönemlerde hızla yaygınlaşmaktadır. Çünkü üretim biçiminde yaşanan dönüşümler (üretim biçiminin ve emek piyasasının esnekleşmesi, taşeronlaşma ve eve iş vermenin yaygınlaşması) kadınlar için yeni bir istihdam alanı olarak ev eksenli üretimin yaygınlaşmasına zemin hazırlamıştır. Bununla birlikte aile bireylerinden birinin formel sektörde istihdam edilirken diğerlerinin enformel sektör işleri edinmeleri, her iki sektörden sağlanan avantajların bir araya getirilmesiyle geçimin kolaylaştırılması yönünde gelişen bir eğilimi ifade etmektedir. Günümüzde kadınlar eşlerinin çalışıyor ve evin geçimini sağlıyor olmalarına rağmen eve katkı sağlamak yada kendi kişisel giderlerini karşılamak için ev eksenli çalışmaya yönelerek enformel istihdama yöneldikleri görülmektedir. Bu durum kadın istihdamının enformelleşme gerekçelerine yönelik görüşlere yeni bir boyut kazandırarak, kadınların enformel istihdama yönelmelerinin kendi istekleri olduğu görüşünü getirmektedir. Enformel olarak istihdamda yer alma, çoğu zaman bir zorunluluk olsa da, yapılan çalışmalar az sayıda da olsa, son dönemlerde bazı kadınların enformel istihdamda yer almalarının kendi gönüllü tercihleri olduğunu yada olabileceğini vurgulamaktadır. Enformel istihdamın görünmezliğinden kaynaklı olarak, bu konuda elde pek fazla bilgi yoktur. Az sayıda ülke dışında ( Moroco, Hong Kong, Japonya gibi) ev eksenli çalışanların istatistikleri tutulmamaktadır. Türkiye’de evde çalışan kadınların sayılarına ve durumlarına ilişkin elde geniş bilgi olmamakla birlikte özellikle son dönemde kadın araştırmacıların bu alana eğilmesi ve yapılan çeşitli alan araştırmaları ev eksenli çalışan kadınların sayısının oldukça fazla olduğunu göstermektedir. Türkiye’de yapılan bu araştırmalar ev eksenli çalışan kadınların durumunu anlamak için de son derece önemlidir. Yapılan araştırmalar ev eksenli çalışan kadınların büyük 3 çoğunluğunun evli, çocuklu, köyden kente göç etmiş, daha önce çalışmamış, eğitim ve gelir düzeyi düşük kadınlar olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmada her iki istihdam türünde çalışan kadınların iş doyumları ölçülerek kadınların çalışma hayatına nasıl baktıklarını, beklentilerini, neler elde ettiklerini, karşılaştıkları sorunları ve hangi istihdam türünde beklentilerinin karşılandığını ve sorunlarına daha çok çözüm bulduklarını araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışma amacına ulaşmak için iş doyumunu ölçümünü araç olarak kullanmaktadır. Araştırmada iş doyumu anketinin kullanılmasının temel nedeni iş doyumunun işe yönelik beklentilerin ve işe yönelik algılamaların farkını belirtmesidir. Çalışma üç temel bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde çalışmanın kavramsal ve kuramsal çerçevesi çizilerek, istihdam türleri, istihdamın enformelleşme gerekçeleri, tarihsel süreç içinde kadın istihdamında yaşanan değişimler, Türkiye’de kadın istihdamı, çalışma yaşamında kadınların karşılaştıkları sorunlar ve enformel istihdamı temsilen araştırmanın uygulama bölümüne dahil olan ev eksenli çalışmaya dair bilgiler, iş doyumu ve doyumsuzluğu kavramları, iş doyumu teorileri ve iş doyum ölçeklerinden bahsedilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde, uygulama aşaması için evren ve örneklemin nasıl belirlendiği, kullanılacak iş doyum anketi ve verilerin nasıl değerlendirileceği belirtilmiştir. Çalışmada kullanılan iş doyumu anketi, çalışmanın amacına ulaşabilmesi için işe yönelik 7 farklı boyut olarak gruplandırılan toplam 42 önermeden oluşturulmuştur. Anketin ilk bölümünde yer alan önermelerde çalışmaya katılan kadınların ücrete, ödüllendirme sistemine, işin yapısına, işin yapılış biçimine, çalışma arkadaşlarıyla olan ilişkilere, sosyal haklara ve çalışma koşullarına yönelik algılamaları ölçülmüştür. Algılama düzeylerinin belirlenmesi ile kadınların hangi istihdam türünde işe yönelik belirlenen yedi boyuttan hangisini daha çok algıladıkları belirlenmiştir. Anketin ikinci bölümünde ise ilk bölümde yer alan önermelere yönelik olarak kadınların verdikleri önem düzeyleri belirlenmiştir. Üçüncü ve son bölümde ise elde edilen verilerin SPSS programında değerlendirilmesi ile 4 enformel ve enformel istihdam edilen kadın çalışanların işe dair beklentilerinin ve bu beklentilerin ne kadarının gerçekleştirildiği kıyaslamalı olarak incelenmiştir. 5 BİRİNCİ BÖLÜM FORMEL, ENFORMEL İSTİHDAM ve İŞ DOYUMU 1.1. Formel ve Enformel İstihdam Kavramları ve Enformel İstihdamın Özellikleri 1970’lerden sonra ekonomide formel ve enformel olmak üzere birbirinden farklı özelliklere sahip olan iki farklı ekonomi gözlenmiştir. Bu farklılık istihdam edilmede de gözlenmiş ve formel ve enformel istihdam kavramı ortaya çıkmıştır. 1.1.1. Formel ve Enformel İstihdam Kavramı İstihdam, en basit tanımı ile kullanma, çalıştırma, hizmete alma anlamında kullanılmaktadır. İstihdamı dar ve geniş anlamı ile iki şekilde ele almak mümkündür. Geniş anlamda istihdam, bir ülkenin sahip olduğu üretim unsurlarının, yani emek, toprak ve sermaye kapasitesinin bir yıllık dönem içindeki kullanılma derecesini ifade etmektedir. Dar anlamda istihdam ise, bir ülkede, bir yıllık dönemde ekonomik faaliyetlere katılacak durumda olan insan gücünün kullanılma, çalışma ya da çalıştırılma derecesini göstermektedir. O halde dar anlamda istihdam tanımı yapılırken üretim faktörlerinden sadece emek unsuru ele alınmakta ve onun üretimde kullanılma oranı bize istihdamı vermektedir (Özaydın, 2000:5). Bu çalışmada da istihdamın dar anlamdaki kullanımı yani; üretim faktörlerinden yalnızca insan gücünün kullanımı, çalışması ve çalıştırılması kullanılacaktır. İstihdam kavramın ardından formel tanımlayacak olursak; Latince kökenli “formel” ve enformel terimlerini terimi, ekonomik kavram olarak, “bilinen ve kabul gören, kurallara uygun ve resmi olan” anlamına 6 gelmektedir (Komşu, 2005:2).Formel işgücü piyasası ise, kentsel alanda endüstri, ticaret ve hizmetler sektöründe sürekli veya geçici işlerde çalışanlar ile kamu kesiminde çalışanları kapsayacak biçimde tanımlanmaktadır (Lordoğlu, Özkaplan, 2003:81). Formel teriminin hemen hemen karşıtı olan “enformel” kelimesi ise, “bilinen ve kabul gören geleneklere ve kurallara uygun olmayan, resmi ve klasik gerekliliklerin dışında kalan özelliklere sahip olma” durumunu işaret etmektedir (Komşu, 2003:15). Enformel istihdamın bulunduğu sektörü ifade etmek için örgütlenmemiş sektör ve yer altı ekonomisi, kayıtsız ekonomi, kurumsallaşmamış sektör gibi terimler kullanılmakla birlikte en yaygın olarak kullanılanı enformel ekonomi’dir. İlk olarak 1972 yılında Gana’da kentsel işgücü üzerine yapılan bir araştırmada, kentlere göçmüş, vasıfsız ve düşük gelirli işlerde çalışanları tanımlamak amacıyla enformel terimi ekonomide kullanılmıştır (Güngör,1993:4). Enformel işgücü piyasası kavramı ise, göç alan kentlerde formel işgücü piyasasında sürekli bir iş bulamayıp gündelik veya geçici olarak ücretli statüde çalışan niteliksiz işgücünün ve hizmetler sektöründe çok küçük bir sermaye ile bağımsız çalışarak gelir sağlayanların oluşturduğu “gayrı resmi” veya “marjinal sektör” olarak da anılan ikincil bir piyasayı betimlemektedir (Lordoğlu, Özkaplan, 2003:81). Bu bağlamda, enformel istihdamın tanımı ekonomik birime ve istihdamın statüsüne göre şöyle detaylandırılabilir; • Küçük ölçekli kayıtsız veya anonim şirket olamamış enformel işletmelerdeki enformel istihdam; enformel işletmelerin işverenlerini, işçileri, bağımsız çalışanları ve ücretsiz aile çalışanlarını kapsamaktadır. • Formel işletmeler için, hane halkları için çalışan veya belirli bir işvereni olmayanların enformel işletmeler dışındaki enformel istihdamı; düzenli sözleşmesi olmaksızın evde çalışanları, belirli 7 bir işvereni olmaksızın gündelikçi olarak rastlantısal çalışanları, özel istihdam bürosu aracılığıyla geçici çalışanları, belirli bir işveren için kısmi süreli çalışanları, formel veya enformel işletmeler için aracılarını) endüstride ve kayıtsız işletme dışında çalışanları veya bildirilmemiş (ve çalışanları kapsamaktadır (Beneria, Floro:4). 1.1.2. Enformel İstihdamın Özellikleri Enformelleşme, istihdamın statüsü bağlamında ister ücretli, isterse bağımsız çalışma biçiminde olsun, yasalar veya diğer düzenlemelerle tanınmamış, düzenlenmemiş veya korunmayan bütün ücret karşılığı yapılan çalışmaları ve ücretsiz yapılan çalışmaları kapsamaktadır. Bu nedenle, işgücü piyasasında enformelleşmenin en temel özellikleri esneklik, heterojenlik, güvencesizlik, eşitsizlik ve kutuplaşmadır. 1.1.2.1. Esneklik ve Heterojenlik Formel işletmelerin rekabet edebilirliği artırmak için işgücünü esnekleştirmesi ile formel istihdamın yerini enformel istihdamın güncel biçimleri (kısmi süreli, geçici çalışma bürosu aracılığıyla veya doğrudan işe alma yöntemiyle geçici veya belirli süreli, çağrı üzerine veya bağımsız sözleşmelerle ve taşeron işletmeler aracılığıyla istihdam vb.) almıştır. Çünkü esnek işletme anlayışı için büyük bir potansiyel olan enformel işgücü piyasası esnektir. Bu anlamda, esnekliğin doğal sonuçlarından biri olan işgücü piyasasının heterojen niteliği ücret, çalışma koşulları ve sosyal korumaya erişim bakımından birbirinden farklı istihdam biçimlerini ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle, esneklik işgücü piyasasında heterojenleşmenin temel kaynaklarından biri olmaktadır (Erdut, 2005:18). Enformel ekonominin göstermiş olduğu heterojenlik özelliği ise; istihdam statüleri, beceriler, 8 verimlilik, diğer sektörlerle ve devletle olan bağlantıların çeşitliğini anlatmaktadır (Heintz, Pollin, 2000:3). 1.1.2.2. Güvencesizlik Formel işletmelerin, işçilerini çok çeşitli özgün sözleşmelerle yönetme ve sosyal güvenlik katkılarından kurtularak mali yükümlülüklerini azaltma çabaları enformel istihdamda güvencesizliğe neden olmaktadır (Unni, Rani, 2000:15). Bu durumda, işçiler belirli bir dönemde çeşitli istihdam statülerinde çalışabilmektedir. İş sözleşmesine dayanmaksızın, sosyal güvenlik kapsamında olmaksızın çalışma sürelerine uyulmaksızın veya yıllık ücretli izin döneminde ödeme yapılmaksızın çalıştırılanlar bu duruma örnek oluşturmaktadır. Geleneksel bağımsız çalışmanın dışında, iş sözleşmesine dayanmadan çalıştırılanlar, ekonomik olarak bağımlı olmalarına rağmen, hukuksal olarak bağımsız çalışan statüsünde kabul edilmektedir. Bu anlamda, çalışma ilişkilerinin eğretileştirilmesi yönünde ciddi bir dönüşüm yaşanmıştır. Bu dönüşümle, çalışma ilişkisi piyasa koşullarına bağlı kılınarak sosyal güvenlik alanındaki sorumluluklar azaltılmış ve ucuz işgücü kaynağı sağlayan enformel işgücü, iş, meslek, kariyer, temsil edilme ve sağlık güvencelerinden de mahrum edilerek, enformel istihdam güvencesiz hale getirilmiştir (Sassen, 1997:11). Yaşanan dönüşümler neticesinde, iş güvencesinin kapsamında daralma ve iş güvencesinden yararlanan işçi sayısında azalma gözlenmektedir. İşe alma ve işten çıkarmaya ilişkin düzenlemelerin kapsamı dışında kalan enformel çalışanların sayısının artmasıyla birlikte iş güvencesizliği yaygınlaşmaktadır. Haksız işten çıkarma ve ekonomik dalgalanmalar nedeniyle istihdamın istikrarsızlaşması karşısında sayıları giderek artan işçiler korumadan yoksun kalmışlardır (Erdut, 2003:22). Enformel çalışanlar iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin olduğu kadar, iş süresini ve fazla çalıştırmayı 9 sınırlandıran düzenlemelerin kapsamı dışında da istihdam edilmektedir. Bu nedenle, iş kazası ve meslek hastalıkları karşısında yaşanan iş güvensizliği giderek artmaktadır. Meslek güvencesizliği, işgücünün meslek veya kariyer olarak tasarlanmış bir mevkiye erişimden ya da yeteneklerin artırılması yoluyla yeni bir meslek edinme fırsatlarından yoksun kalması anlamına gelmektedir. Enformel istihdamda, işçiler kısa aralıklarla iş değiştirmek ve çoğu zaman birbirinden bağımsız işlerde çalışmak zorunda kalmaktadırlar (Erdut, 2003:21). Bu nedenle, teknolojinin, bilgi ve becerilerin, yaşam boyu öğrenmeyi gerektirecek biçimde hızla güncelliğini yitirmesi karşısında enformel çalışanların çoğu çıraklık ve mesleki eğitim kadar, yeni beceriler kazanma ve becerilerini koruma fırsatlarından yoksundur ve çok azı kariyere esas beceriler kazanabilmektedir. Bu nedenle de, enformelleşen işgücü piyasasında meslek güvencesizliği yaşanmaktadır. Enformel istihdamda, geleneksel ücret kavramının içeriği değişmiş, asgari ücret, sosyal güvenlik ve toplu pazarlıkla sağlanan gelir güvencesi yerine, ücret esnekliği ve ücret farklılığı benimsenmiştir. Ücret anlayışında yaşanan değişimler, enformel istihdam biçimlerinde çalışanları yeterli düzeyde ve sürekli gelirden mahrum bırakmakta ve gelir güvencesizliğine neden olmaktadır. Enformel istihdamda güvencesizlik bunlarla sınırlı kalmayıp, temsil edilme alanında da kendini göstermektedir. Sendikasızlaştırma, sosyal tarafların katılımına dayalı kurumların aşınması ve toplu pazarlığın değişen yapısı işgücü piyasasında bağımsız sendikalar aracılığıyla kullanılacak kolektif gücü azaltırken temsil güvencesizliğini oluşturmaktadır (Erdut, 2003: 22). Bu güvencesizlik, iş ilişkilerini sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık yerine, bireysel pazarlık koşullarına bağlı hale getirmekte ve enformel istihdamın güvencesizlik şiddetini de artırmaktadır. 10 1.1.2.3. Eşitsizlik ve Kutuplaşma Eşitsizlik, işgücü piyasasında istihdam biçimleri çeşitlendirilerek pazarlık güçleri birbirinden çok farklı grupların oluşturulmasından doğmaktadır. Çok sayıda geçici statüde, nitelik gerektirmeyen ve güvence içermeyen enformel istihdama karşılık az sayıda sürekli statüde, yaratıcılık gerektiren ve güvence içeren formel istihdam yaratılması işgücü piyasasındaki kutuplaşma ve eşitsizliğin kaynağıdır. Enformel çalışanların çalışma koşulları, ekonominin dalgalanmalarına bağlı tutulmuştur ve işgücü piyasasından dışlanma riski yüksektir. Bu grup, ekonomik durgunluk döneminde yüksek düzeyde iş güvencesizliğiyle karşı karşıya kalırken, ekonomik büyüme döneminde istihdam düzeylerinde görece bir iyileşme olmaktadır. Ekonomik dalgalanmalar karşısında formel ekonomide nitelikli çekirdek işgücünün işsizlik riski ise düşüktür. Bu grubun işgücü piyasasından dışlanması ender bir durumdur (Temiz, 2004:103-106). İşgücü piyasasında ücret ve diğer çalışma koşulları bakımından ortaya çıkan bu bölünme, çalışanların niteliklerinden kaynaklanan farklılığı aşan bir toplumsal kutuplaşmaya neden olmaktadır. 1.1.3. İşgücü Piyasasında Enformelleşmenin Biçimleri Enformel ekonomideki çalışma biçimleri tipik olarak; kendi hesabına çalışma, ücretsiz aile işçiliği, çıraklık, ev eksenli çalışma gibi farklı istihdam biçimleri olarak belirtilmektedir. Faaliyet türleri açısından görülen bu çeşitlilik işgücü piyasasında enformel istihdamı ücretli ve ücretsiz çalışma olarak iki ana başlık altında toplamaktadır. 11 1.1.3.1. Ücretli Çalışma Enformel ücretli çalışma, enformel işletmelerde yapılan ücretli çalışmayı, işletme dışında veya evde çalışma ile formel işletmelerdeki enformel çalışmayı da içerecek biçimde diğer enformel ücretli çalışma biçimlerini kapsamaktadır. Enformel işletmelerde ücretli çalışma, enformel işletmede geleneksel işçi olarak istihdam edilmeye karşın, iş ilişkisinin yazılı bir sözleşmeye dayanmamasını anlatmaktadır. Bu tür ücretli çalışanların büyük çoğunluğu geçici statüde ve güvencesiz çalışma ilişkilerine bağlı bulunmaktadır. İşletme dışında veya evde çalışma, bir sözleşmeye veya belirli bir işveren ya da taşeron için siparişe dayalı olarak evde veya işverenin değil, işçinin tercih ettiği yerde yapılan çalışmayı kapsamaktadır. Evde çalışma, bağımsız çalışma ile ücretli çalışmanın kesiştiği bir alan oluşturmaktadır. Evde çalışanlar geçici işçi olarak (işletme dışında çalışanın seçtiği bir yerde kullanılan gereçler, malzemeler veya girdileri kimin sağladığına bakılmaksızın ücret karşılığında işverenin siparişi üzerine bir ürün veya hizmet üretim aşamasını gerçekleştirenler) ücretli çalışan statüsünde kabul edildiği gibi, kendi hesabına bağımlı çalışan (sokak satıcıları, otomobil şoförleri gibi) veya aile çalışanı olarak ücretsiz istihdam statüsüne de dâhil olabilmektedir (Unni, Rani, 2000:16). Diğer enformel ücretli çalışmalarda, işin niteliği (hizmetçilik, bekçilik gibi) bakımından işverenin kişiliğinin bir önemi bulunmamakta, süreklilik taşımayan ilişki ücreti içermesine karşın, çalışan ücretli değil, esasen bağımsız çalışma ilişkisine tabi olmaktadır. Formel işletmelerdeki enformel çalışma, ücret, vergi ve sosyal sigorta yükümlülüklerini tanımaksızın gerçekleştirilmektedir. Bu gruptakiler için ücretli çalışma statüsünde enformelleşme bağımsız sözleşmelere tabi olma ve daha az koruma anlamına gelmektedir (Unni, Rani, 2000:15-16. ) 12 1.1.3.2. Ücretsiz Çalışma Enformel ücretsiz çalışma; enformel işletmelerin işverenlerini, bağımsız çalışmayı ve ücretsiz aile çalışmalarını kapsamaktadır. Enformel işletmelerin işverenleri, genellikle 10 veya daha az ücretli işçi istihdam edebilmektedir. Ancak, işletmeler kayıtlı olmadığı gibi, işçilerin çalışma ilişkisi de çoğu zaman yazılı bir sözleşmeye dayanmamaktadır (Erdut, 2003:35). Enformel ekonomide bağımsız çalışma, kendi hesabına bağımlı çalışma olarak anlaşılmaktadır. Sokak satıcıları, kendi hesabına bağımlı çalışanlara örnek olarak gösterilebilir. Sokak satıcıları satışlarını sabit bir yerde veya seyyar (sebze ve meyve satıcıları gibi) biçimde gerçekleştirebilirler. Sokak satıcılarının yanı sıra, otomobil şoförleri ve el arabasıyla yük veya yolcu taşıyanlar gibi, sokakta çok sayıda kendi hesabına bağımlı çalışan bulunmaktadır. Evde çalışanların bir kısmı aracılar vasıtası ile parça başına başkaları adına çalışırken, bazı evde çalışanlar ise gerçekten bağımsız çalışmaktadır. Evde bağımsız çalışanlar, kendi hammaddelerini satın almakta, üretmekte ve satmaktadırlar (Erdut, 2003:37). 1.2.Tarihsel Süreç İçinde Kadın İşgücü Kadın, tarihsel süreç içinde, her dönemin koşul ve niteliklerine göre değişen biçim ve statülerde ekonomik faaliyetlere katılmıştır. Bununla birlikte kadınlar, gerçek anlamda, ilk kez sanayi devrimi ile birlikte, ücretli olarak ve işçi statüsü altında çalışma yaşamı içinde yer almışlardır. Bu nedenle, tarihsel süreç içinde kadın işgücü incelenirken, sanayi devriminin temel başlangıç noktası olarak alınması ve kadının sanayi devrimi öncesi ile sanayi devrimi sonrası çalışma yaşamına katılmalarının ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir. 13 1.2.1. Sanayi Devrimi Öncesinde Kadının Konumu Sanayi Devrimi öncesinde kadınların, köle, serf, yamak, çırak, kalfa gibi farklı pekçok konumda çalışma yaşamında yer aldıkları bilinmektedir. Bu nedenle, kadınların sanayi devrimi öncesindeki konumları; ilkel toplum düzeninde, kölelik ve tutsaklık düzeninde, son olarak da ortaçağ, derebeylik ve lonca düzeninde kadın olmak üzere üç başlık altında toplanarak incelenecektir. 1.2.1.1. İlkel Toplum Düzeninde Kadın Toplum tarihçileri, ilkel toplumlarda insanların başlangıçta, göçebe bir yaşam tarzı içinde, avcılık ve toplayıcılık yapmak suretiyle yaşamlarını sürdürdüklerini belirtirken, kadınların her dönemde aile içindeki cinsiyete dayalı işbölümünde önemli roller üstlendiklerine işaret etmektedirler (Altan, Ersöz, 1980:12). Bu dönemde yapılan işbölümü içinde, erkek çoğunlukla, yaşanılan alandan uzakta avcılıkla uğraşırken, kadın bitki toplayıcılığı, çocukların bakımı, beslenmesi, soğuğa, sıcağa ve yırtıcı hayvanlara karşı korunmasıyla uğraşmıştır. Birçok toplumbilimci, etnografik kalıntılardan yola çıkarak; bu dönemdeki, kadın ve erkeğin rol ve statü paylamışını incelemiş ve o dönemde erkeklerin avcılık yaparken, kadınların balçığı şekillendirip, pişirmek suretiyle, çanak-çömlek yaptıklarını, tezgâh kullanarak iplerini dokunmuş bezler haline getirdiklerine ilişkin bulgular elde etmişlerdir. Ayrıca yine bu döneme ilişkin bulgular, o dönemde kadınların, her bakımdan üstün bir statü ve saygınlığa sahip olduklarını da göstermektedir (Yurdakul,1994:13). Bu nedenle, avcı-toplayıcı toplumlarda anaerkil bir aile yapısının hakim olduğu söylenmektedir (Altan, Ersöz,1980:13). Tüm bu bulgular, o dönemin koşullarında, kadın ve erkek arasında oluşan bu cinsiyete dayalı fiziksel nitelik farklılığından kaynaklanan işbölümünü son derece açık ve net bir şekilde yansıtırken; kadın ile erkeğin aile ve toplumsal rol paylaşımının da daha tarihin ilk çağlarında şekillendiğini göstermektedir. 14 Zaman içerisinde, insanoğlu, göçebe yaşam tarzını yavaş yavaş terk etmek suretiyle yerleşik düzene geçmiştir. Yerleşik yaşam tarzı, toplumların ekonomik, sosyal ve siyasal yapılarında köklü değişikler meydana getirmiştir. Hızla yerleşim merkezlerinin kurulmasının ardından mübadele ekonomisi doğmuş, ticaret başlamıştır. Bu dönemde erkekler avcılık, madencilik, üretim araçlarının yapımı ve kullanımı, çobanlık, balıkçılık ve askerlik gibi fiziksel güç gerektiren işlerle uğraşırken, kadınlar ise yemek, temizlik, çocuk bakımı, dikiş- nakış gibi geleneksel ev ile ilgili işlerle uğraşarak, aktif üretim sürecinden hızla evlerine çekilmişlerdir. Böylece ataerkil aile düzeni ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, yerleşik düzene geçişin en önemli sonuçlarından birisi de aile ve toplum yaşamında cinsiyete dayalı yeni bir işbölümü ile birlikte, ataerkil aile düzenin ortaya çıkması olmuştur (Altan, Ersöz, 1980:13). 1.2.1.2. Kölelik ve Tutsaklık Düzeninde Kadın Toplum tarihçileri, ilkçağlardan X.yüzyıla kadar olan dönemi, "Kölelik ve Tutsaklık Düzeni" olarak adlandırmaktadırlar. Bu dönemde işgücü gereksinimi, savaşlardan elde edilen en önemli ganimetlerden biri olan kölelerden karşılanmakta ve bu kölelerin de büyük bir bölümünü kadınlar oluşturmaktaydı (Yurdakul, 1994:14). Ataerkil aile düzenin egemen olduğu bu yıllarda, ailenin reisi olan erkek, aile bireylerinin olduğu gibi, aynı zamanda kölelerin de mutlak hâkimi rolündedir. Ekonomide aktif olarak yer almayan aile üyesi kadının yanı sıra, bu dönemde yine aile reisi erkeğin hâkimiyetinde olan ve erkek kölelerle birlikte aynı oranda güç ve performans göstermek suretiyle üretime olumlu katkılarda bulunmaları gereken, bu yönüyle erkek kölelerle eş değerde olan kadın köle sınıfı oluşmuştur. 15 1.2.1.3. Ortaçağ, Derebeylik ve Lonca Düzeninde Kadın X.yüzyıla kadar süregelen kölelik düzeni, yerini bu yüzyıldan itibaren feodal düzene bırakmıştır. X. ve XV. yüzyılları arasındaki dönem, feodal beylerin, derebeylerin ya da senyörlerin mutlak egemenliğinin söz konusu olduğu dönemdir. Üretim ve çalışma ilişkileri; kırsal bölgelerde, senyörlerin mutlak egemenliği altındaki topraklarda tarımsal kentlerde ise; çeşitli zanaat mensuplarının faaliyetler aralarında şeklinde, örgütlenerek oluşturdukları loncalar tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde üretim ve çalışma ilişkileri içerisinde kadının yeri ve rolü incelendiğinde ise; özellikle kırsal bölgelerde, tarımsal faaliyetlerde yoğun bir şekilde kadın işgücünden yararlanıldığı belirlenmiştir. Bir başka deyişle, tarımsal üretim büyük ölçüde kadınlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Nitekim bu dönemde tarımsal üretim, serf statüsünde tüm aile fertleri tarafından gerçekleştirilmekte, kadınlarda senyöre ait topraklarda, üretimde aktif olarak yer almaktadır. Buna ek olarak, kadın ve kız çocukları ise, daha çok evlerde hizmetçi ve uşak olarak çalıştırılmıştır. Önceleri bu tür işler karın tokluğuna yapılırken, daha sonraki yıllarda ise kadınların bir ücret karşılığı ve iş ilişkisi içinde çalışmaları giderek yaygınlaşmıştır (Altan, Ersöz, 1980:16). XV ve XVIII. yüzyıllar arasında, kasaba ve kentlerde, küçük sanat kollarında meydana gelen önemli gelişmelerle birlikte, lonca üretim düzeninin giderek önem kazandığı görülmektedir. Lonca düzeni içinde; lonca otoritesi ve denetimi altında bazı sanayi kollarında yaygın ve yoğun biçimde olmasa bile, kadın çalışanlara rastlanmış, hatta daha sonraki yıllarda, yalnızca kadınların çalıştığı bazı iş kolları doğmuştur (Yurdakul, 1994:19). Ortaçağda Avrupa'da terzilik, ayakkabıcılık ve fırıncılık, kadınların erkekler ile birlikte en yoğun olarak çalıştıkları işkollarının başında gelmiştir (Giddens, 2000:339). Bu dönemde kadınlar, siyaset ve savaş gibi erkek işlerine dahil edilmeseler de çalışma yaşamında da, ev yaşamında da etkin bir konuma sahip olmuşlardır. 16 1.2.2. Sanayi Devriminden Günümüze Kadının Konumu Buharın üretim sürecinde kullanılması ile ilk kez İngiltere'de dokuma sektöründe başlayan Sanayi Devrimi, daha sonraki yıllarda hızla diğer batı Avrupa ülkelerine de yayılırken, işgücünün büyük bir bölümünü de kadınlar oluşturmuştur. Bir başka deyişle, beraberinde pek çok gelişme ve değişim getiren Sanayi Devrimi'nin en önemli ürünlerinden birisi de gittikçe artan sayıda kadının çalışma yaşamına katılmasıdır. Bu dönemde dokuma sektöründe çalışanların büyük bir çoğunluğunu kadın işgücü oluşturmuştur. Bilindiği gibi kadın, tarihsel süreç içerisinde her dönemin koşul ve niteliklerine göre değişen biçim ve statülerde çeşitli ekonomik faaliyetlere katılmıştır. Ancak, Sanayi Devrimi kadının çalışma yaşamına katılması anlamında ayrı bir yere ve öneme sahiptir. Çünkü kadın ilk kez Sanayi Devrimi ile birlikte, ekonomik bir gelir karşılığı bağımlı olarak yani bir başkası hesabına çalışmaya başlamıştır. Bu nedenle Sanayi Devrimi, ilk kez ve bugünkü anlamı ile ücretli kadın işgücü kavramının doğmasına yol açan en önemli tarihsel gelişme olarak değerlendirilmektedir. Bir diğer ifade ile XIX. yüzyılda başta İngiltere olmak üzere, birçok batılı ülkede sanayileşme dokuma imalatı ile başlarken, toplam işgücünün önemli bir bölümünü de kadınlar oluşturmuştur. Sanayi Devrimini izleyen yıllarda, dokuma sektöründeki gelişmelere paralel olarak, kadın işgücü sayısı hızla artmış, bu durumda özellikle teknik gelişmelerin, üretim tekniğini basitleştiren makinelerin, işbölümü ve uzmanlaşmanın kadın emeğinden yararlanmayı kolaylaştırması ve dokuma sektöründe kadın işgücünün, erkeklerden çok daha başarılı olmalarının büyük rolü olmuştur (Altan, Ersöz, 1980:21). Buna karşılık, bu dönemde kadın işgücünün ücretleri erkeklerden daha düşük belirlenmiştir. Bu bakımdan, bu dönem; kadın işgücünün düşük ücretler ve çok ağır çalışma koşulları altında çalışmaları sonucunu doğurmuştur. 17 Ancak, XIX. yüzyılın ortalarından itibaren, kadın işgücünün çalışma yaşamında maruz kaldığı pek çok olumsuz koşul ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Bu dönemde, çalışma sürelerinin yasalarla sınırlandırılması, bazı işyeri ve işkollarında kadınların çalışmalarının yasaklanması v.b. gibi koruyucu sosyal politikalar uygulanmaya başlanmıştır. (Altan, Ersöz, 1980:28-30). I. ve II. Dünya Savaşı'nın yaşandığı yıllarda, kadın işgücünün ekonominin tüm kesimlerinde sayıca arttığı, özellikle de savaş sanayinde silah altında bulunan erkek işgücünün yerini aldığı gözlenmiştir (Altan, Ersöz, 1980:32). Bu dönemde kamu ve hizmet sektörlerinde yaşanan büyüme, kadınların toplam işgücü içindeki oranlarını hızla arttırmıştır (Tokol, 1999:19). Ayrıca, II. Dünya Savaşı'ndan sonra uluslararası sosyal politikanın gelişiminde de önemli adımlar atılması, kadın işgücünü koruyucu ve destekleyici hukuksal düzenlemelerin geliştirilmesine yol açmıştır. Günümüzde kadın işgücü sayısının artmasında, hizmet sektöründeki gelişmelerin yanı sıra, birbiriyle ilişkili pek çok faktörün etkili olduğu belirlenmiştir. Bu faktörlerin başlıcaları şunlardır (Tokol, 1999:19): • Dünya genelinde çalışan kadınları koruyucu ve destekleyici yasaların ve uygulamaların artması, • Demografik gelişmeler, • Eğitim olanaklarının artması, • Standart dışı (atipik) çalışma şekillerinin ortaya çıkması ve giderek yaygınlaşması, • Aile boyutunun giderek küçülmesi ve çekirdek ailelerin yaygınlaşması, • Evlenme oranlarında azalma, buna karşılık boşanma oranlarında artış, • Toplumların kadınların çalışmasına yönelik tutumlarında meydana gelen olumlu gelişmeler, • Çocuk bakımı ve diğer hizmetlerdeki iyileşmeler. 18 Tüm bu gelişmeler, günümüz literatürüne mavi ve beyaz yakalı işgücü kavramından sonra "pembe yakalı işgücü" kavramının da eklenmesine yol açmıştır (Koray, 2000:215). Bu kavram günümüzde kamu ve özel sektörde büro vb. gibi işlerde çalışan ve sayıları gün geçtikçe artan kadın işgücünü nitelendirmektedir. 1.2.3. Geçmişten Günümüze Çalışma Yaşamında Kadın ve Karşılaştıkları Sorunlar Kadınların giderek daha çok sayıda ücretli çalışanlar arasına katılması olumlu ve olumsuz yönleriyle birçok tartışma ve yoruma yol açmaktadır. Bir yandan çalışmanın kadına sağladığı yararlar belirtilirken, diğer yandan çalışma yaşamında ve ev yaşamında karşılaştığı sorunlar gündeme gelmektedir. Özellikle ekonomik yetersizlik nedeniyle iş hayatına atılan kadınlarımızın hem ev kadını olarak, hem anne olarak karşılaştığı sorunlar beraberinde, olumsuz iş koşullarının ve toplumsal baskıların üzerlerinde bıraktığı olumsuz etkiler, geleneksel toplum yapımız içinde çalışan kadının çok yönlü sorumluluklar ve sorunlar altında kalmasına yol açmaktadır. Yasal düzenlemelerle çalışan kadınların korunması ve sorunlarının çözümlenmesi için gereken kolaylıklar temin edilmesine karşın yine de zaman zaman kadınların çift vardiyalı olmaları nedeniyle ağır koşullar altında kaldıkları görülmektedir. Kadınların çalışma yaşamında cinsiyet faktörüne bağlı olarak bir diğer ifade ile kadın olmaları dolayısıyla karşılaştıkları sorunları, iki ana grupta toplamak mümkündür; iş yaşamında karşılaşılan sorunlar ve aile yaşamında karşılaşılan sorunlar. 19 1.2.3.1. İş Yaşamında Karşılaşılan Sorunlar Kadın ve erkek arasındaki cinsiyet ayırımının bütün toplumlarda bir rol ayırımına yol açtığı, bu rol bölüşümü nedeni ile kadının ev ve özel yaşamla sınırlandığı, erkeğin ise toplumda evin ekmeğini kazanan, aile gelirini temin eden, kararlarda söz sahibi olan bir güç olarak etkin bir rol oynadığı görülmektedir. Kadının eğitim, çalışma ve çalışmasının karşılığını alması, toplumsal etkinliklere katılması çoğu zaman kadın olduğu için engellenmiş ve sınırlanmıştır. Cinsiyet faktörüne bağlı olarak kadınların iş yaşamında karşılaştıkları sorunları belli başlı dört grupta toplamak mümkündür; (Koray,2000:211): • Eğitim ve mesleki eğitimde eşitsizlik, • İş bulma ve yükseltilmede eşitsizlik, • Ücretlendirmede eşitsizlik ve • Sosyal haklardan yararlanmada eşitsizlik. Kadının toplumsal rolü nedeniyle ev hayatı ve iş hayatı arasında denge kurmak zorunda olması, meslek seçimlerini de etkilemiş ve kadınların annelik, eşlik rolünün bir uzantısı gibi değerlendirilen öğretmenlik, hemşirelik, sekreterlik gibi feminine mesleklere yönelmesine yol açmıştır (Koray, 1993:27-34). Endüstri sektöründe kadınların, kumanda pozisyonlara yerleştirilmelerinin risk olduğu kanısı mevcut olması nedeniyle, özel sektörde çalışan kadınların geleneksel olarak kadın fonksiyonel alanı diye adlandırılan ve tepe yönetim kademeleri için kariyer yolunda olmayan insan kaynakları, şirket iletişimi, halkla ilişkiler ve pazarlama alanlarında sadece uzman pozisyonlarda çalışmakta ve yetkisiz sorumluluklar üstlenmektedirler. (Giddens, 2000:340). Ayrıca, kadın çalışanlar ve yöneticiler, daha az para kazanılan, tekdüze mesleklerde yoğunlaşmakta ya da erkeklerle aynı kategoride ama daha düşük ücret aldıkları alanlarda daha fazla görev alabilmektedirler. Örneğin İngiltere'de basit büro işlerinde çalışan kadınlar, aynı işte çalışan erkeklerin aldığı ücretin % 60'ını, kadın satış elemanları aynı işte çalışan erkeklerin aldığı ücretin % 57'sini almaktadırlar (Gidddens, 20 2000:345). Böylece erkeksi ve kadınsı meslek ayırımının yanı sıra cinsiyete dayalı ücretlendirme de ortaya çıkmaktadır (Nancy, Fitzgerald, 1987:151157). Meslek seçimi ve ücretlendirmede yaşanan eşitsizliklerle beraber eğitim ve kariyer alanında da kadınların ikinci planda kaldığı görülmektedir. Kadın yöneticilerin sayısının az olması büyük ölçüde geleneksel cinsiyet ayrımcılığına dayalı tutumların eğitim alanına da yansıması sonucu, eğitimde fırsat eşitliğinin tam anlamıyla gerçekleştirilememesi ve kadınların işlerinin gerektirdiği bilgi ve beceriyle yeterince donatılamamış olmalarına dayanmaktadır (Altan, Ersöz, 1994:27). Buna karşılık işverenlerde hakim olan görüşe göre, genellikle kadınların geçici olarak çalıştıkları, erkeklere oranla kendilerini daha az işlerine verdikleri, olası hamilelik ve ev işleri yüzünden terfi ettirilmemeleri, özellikle üst yönetim basamaklarına getirilmemeleri, görüşü yaygındır. Çünkü geleneksel anlayışa göre; kadından önce anne ve eş olarak toplumsal rolleri üstlenmesi beklenmekte, mesleki başarı ve kariyer ikinci planda kalmaktadır. Çeşitli ülkelerde kadınların yönetim kademesindeki oranlarına baktığımızda gerçekten de kadınların işe seçilme, işe yerleştirilme ve yükseltilme (kariyer) sürecinde karşılaştıkları eşit olmayan farklı yaklaşımlar derhal göze çarpmaktadır. Bunun sebeplerinin ise, çoğunlukla kişisel özelliklerden kaynaklanmadığı, yapılan araştırma sonuçlarına göre, evlilik ve çocukların, kadının çalışması ve kariyeri konusunda en büyük engel olduğu ortaya konmaktadır (Palmer, Hyman, 1993:65). Kadınların çalışma yaşamında karşılaştığı bir diğer eşitsizlik ise; sosyal haklar içinde yer alan sendikal örgütlenme ve sendikal faaliyetlere katılmada erkeklerin gerisinde bırakılmasıdır. Zira tarihsel süreç içerisinde ilk ve en eski sendikalar erkeklerin yoğun olarak çalıştıkları madencilik, demir, çelik ve gemi yapımı iş kollarında kurulmuştur (Seymen, 1992:12). II Dünya savaşından sonra kadın işgücü sayısı artarken, yasal düzenlemeler beraberinde kadınların da başta sendikal örgütlenme haklarından 21 yararlanmaya başladıkları görülmüş, ancak yine de kadınların örgütlenmesi sendikacılığın erkek işi olarak algılanması nedeniyle yetersiz kalmıştır. Günümüzde kadın erkek eşitliğinin önem kazandığı her ülkede bir yandan kadınların işgücü piyasasına hazırlanmaları (eğitim, meslek seçimi gibi ) açısından ve işgücü piyasasında ücretlendirme, çalışma koşulları, yükselme olanakları gibi karşılaştıkları koşullar açısından fırsat eşitliği sağlanmaya çalışılırken, öte yandan da kadının geleneksel sorumluklarının bir ölçüde de olsa azaltılması ve iş yaşamıyla uyumlaştırılmasına çalışılmaktadır (Koray, 2000:219). Çeşitli ülkelerin yasa hatta anayasalarında, uluslararası belgelerde cinsiyet ayrımı yapılmaksızın kadın erkek tüm çalışanlara, çalışma hayatının tüm alanlarında fırsat eşitliği yaratılmasını öngören hükümler yer almaktadır. Bu düzenlemelerin yanında İLO' nun hazırlamış olduğu " İstihdam ve Meslekte Ayrım Yapılmasını Yasaklayan", "Eşit İşe Eşit Ücret", "Analığın Korunması", "Aile Sorunları Olan Kadınların Çalışması" başlıklarını taşıyan yirmiyi aşkın uluslararası sözleşme ve tavsiye kararını, ayrıca Birleşmiş Milletler tarafından toplum yaşantısında ve bunun bir parçasını oluşturan çalışma hayatında kadının durumuna ilişkin öngörülen esasları içeren çalışmaları da örnek olarak göstermek mümkündür. 1.2.3.2. Aile Yaşamında Karşılaşılan Sorunlar Kadınların çalışma yaşamına katılmasıyla meydana gelen ekonomik, hukuksal ve siyasal değişime paralel olarak kadının statüsünde ve rollerinde de farklılaşmalar yaşanmaktadır. Yüzyılların getirdiği bir düşünce sisteminin bir parçası olarak kadının aile ve toplum içindeki rolü ve konumu onun annelik ve eşlik görevleriyle birlikte ele alınmaktadır. Kadın açısından yaşanan toplumsal değişim bu noktada önem kazanmaktadır. Kadının anne ve eş olmaktan doğan geleneksel görevlerinin ötesinde ne kadar bağımsız olabildiği öne çıkmaktadır. Başka bir deyişle, kadının ev-içi alandan çıkabilme 22 derecesi onun bağımsızlık ve statü kazanışının bir göstergesi olmaktadır (Koray, Demirbilek, Demirbilek, 1999:9-10.). Ancak yine de kadının toplumsal rolleri, onun bağımsızlık kazanmasını engelleyebilmekte ve çeşitli nedenlerle çalışma yaşamına katılan kadın, aile yaşamında da bir dizi sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Kadınların çalışması önündeki engellerden en belirleyici olanı eş, aile, baba ya da çevre baskısıdır. Yapılan araştırmalar kadınların, erkeklerin kadınların çalışmasına karşı çıkma nedenleri hakkındaki yorumlarının kendi çalışmama nedenleri ile paralellik gösterdiğini pekiştirmektedir. Kadınların yüzde 72’si “çocukların iyi bakılmayacağı, başlarının boş kalacağı endişesi” nin, erkeklerin eşleri ve kızlarının çalışmasına karşı çıkmasına neden olduğunu düşünmektedir. Kadınlara göre, “ sokakta ve işyerinde yabancı erkeklerle bir arada olmasının yanlış anlaşılacağı düşüncesi” erkeklerin izin vermemesinde ikinci önemli etken olmaktadır (%66). Erkeklerin “ev işlerinin aksamasından korktuğu için” izin vermediğini düşünen kadınların oranı ise yüzde 65’tir. Yine “eşin/babanın hangi koşullarda eşinin/kızının çalışmasına izin verebileceğine” ilişkin soruya kadınların önemli bir bölümü “hiç izin vermez” cevabını vermiş ve koca ya da babanın izin verme olasılığının ancak eşin/kızın kendi işyerinde çalışması koşuluna bağlı olduğunu belirtmiştir (Macoş, 2004:54). Kadınların aile kaynaklı yaşadığı en büyük sorun rol çatışmasıdır. Bireyin birden fazla üstlendiği rolle aynı anda buluşması ve bu roller arasındaki uyumsuzluk, rol gerginliğine sebep olmaktadır. Rol gerginliği veya rol çatışması kavramı, rolle ilgili bireysel yetersizliklerden ziyade, rolün yapısı ile ilgilidir (Özgüven, 1989:35). Kişinin bir rolü üstlenmiş olması nedeniyle ortaya çıkan rol baskılarının başka bir rolden kaynaklanan baskılarla çelişmesi sonucu yaşanan çatışma “roller arası çatışma” olarak tanımlanmaktadır. Bu doğrultuda iş-aile çatışması; iş ve aile alanlarından kaynaklanan rol taleplerinin bazı yönleriyle birbiri ile karşılıklı uyumsuz olması sonucunda meydana gelen bir tür roller arası çatışmadır. Bu tanıma göre; iş- 23 aile çatışması, iş ve aile rollerinin her ikisinin de üstlenilmesiyle meydana gelmektedir (Çarıkçı, 2001:337). İş-aile çatışması çok boyutlu ve çok yönlü bir süreçtir. Kişinin işine ve ailesine bağlılığının derecesi, iş ve ailede yaşanan sorunlar, iş ve aileden kaynaklanan talepler, çatışmanın öncesini oluştururken, çatışmanın sonucunu kişinin iş ve aile hayatından, genel olarak yaşamdan aldığı doyumun azalması oluşturmaktadır. Cinsiyetçi iş bölümünün değişmemesi ve ev işleri ile çocuk bakımının daha çok kadına kalması, kadının bu iki alan ve farklı rolü üstlenmesi sonucunu doğurmaktadır. Ev işlerine yeterli zaman ayıramadığı, iyi bir eş ve anne olamadığı için kadın, çoğu zaman kendisi de dahil olmak üzere bir çok kişi tarafından suçlanmakta, işte ise yeterince çalışkan ve özverili olmadığı için kariyer ilerlemesinde gözden düşmektedir. Her iki alanda yaşadığı gerilim nedeniyle kadının hem işten hem evlilikten aldığı doyum azalmakta ve birçok fiziksel ve ruhsal bunalımla karşılaşmaktadır. Araştırmalar, iş ve aile çatışması arttıkça, iş ve aile doyumunun azaldığını göstermektedir. İş ve evdeki rollerin kadın için üç tür gerilim ve çatışmaya yol açtığı belirtilmektedir (Carlson,2000): 1. Zaman baskısı. 2. Çatışan rollerin yarattığı gerilim. 3. İki alanda birbirinden farklı davranış istenmesinin yarattığı gerilim. Yapılan bazı araştırmalara göre, kadınların kariyerleri rol çatışmasından ciddi olarak etkilenmektedir. Rol çatışması, kadınların hayatında, kariyerde ilerledikçe daha büyük önem kazanmaktadır. Örneğin, yapılan bir araştırmada kadınlar, başlangıçta çok yüksek kariyer güdüleri olmasına ve aile içindeki toplumsallaşmalarının kendilerini bu yönde çok destekleyici olmalarına karşın, zamanla aile rollerinin artan taleplerinden 24 doğan baskıların mesleklerinde uyguladıkları standartların düşmesine yol açtığını belirtilmişlerdir (Acar,1990:4). Kadınların yaşadıkları rol çatışmasının bir başka boyutu ise; kadınların işten sonra evde ikinci bir işgünü, iş zamanı yaşamalarıdır. Kadın ev dışında gelir getirici bir işte çalışsa da büyük ölçüde cinsiyete dayalı iş bölümü varlığını sürdürmektedir. Kadının bu ikili rolü (çalışan kadın/ev kadını) genellikle birbirini olumsuz etkilemektedir. Kadınların evde yaşadıkları ikinci işgününün nedeni, çalışan kadın olmanın yanı sıra üstlenmek zorunda oldukları ev kadınlığı sorumluluğudur. Bu sorumluluklar; bulaşık yıkamak, çamaşır yıkamak, yemek pişirmek, ütü ve çocuk bakımı gibi kadınların yapması gerektiği düşünülen işlerdir. Bu açıdan kadın için yapılan iş ve çalışma koşulları aile yaşamını etkilediği gibi, aile yapısı ve sorumlulukları da kadını iş yaşamını erkekten daha fazla etkilemektedir. Bu nedenle çalışan kadının iş doyumu işini ve ev/aile yaşamını iyi bir biçimde organize edebilmesiyle ilgili olmaktadır. Çalışan kadınların sorun yaşadığı en önemli konu ise; çocuk bakımıdır. Ülkemizde iş yerlerine bağlı olan ya da devletin açtığı kreş sayılarının azlığı, özel kurumların veya özel bakıcıların pahalı olması, çalışan anneyi başka çözümler aramaya itmektedir. Bazı kadınlar yarı zamanlı çalışma, evde çalışma gibi kısa süreli çözümleri benimserken, çözüm bulamayan kadınların nihai kararı ise çocukları büyüyene kadar iş hayatından çekilmek olmaktadır. Çocukları büyüdükten sonra çalışma yaşamına geri dönmek isteyen kadınlar ise yine sorunlarla karşılaşmaktadırlar; sigortasız her türlü güvenceden yoksun, düşük ücretli işlerde çalışmak zorunda olmak gibi. 25 1.2.4. Türkiye’de Kadın İşgücü İstihdamı ve Ev Eksenli Çalışma Bu bölümde, Türkiye toplumunda kadınların işgücü piyasasındaki konumuna ve işgücüne katılımı önündeki engellere, çalışmaya karşı tutumlarına değinilecektir. 1.2.4.1.Türkiye’de Kadın İşgücü İstihdamı ve Yaşanan Dönüşümler Türkiye’de kadın işgücüne katılım oranları yer, zaman ve koşullara göre değişmekte ve günümüzde de bu değişim süreci devam etmektedir. Türkiye’de kadın emeğinin işgücü piyasası içindeki durumunu anlamaya yardımcı olacak en önemli olgulardan birisi hiç kuşku yok ki 1950’lerden itibaren tarımda yaşanan makineleşmedir. Tarımda makineleşme sonuçları bu güne kadar uzanan bir dönüşümü başlatmıştır. Bu nedenle son 50 yılda, hatta son yüzyılda yaşanan değişime bakmak, Türkiye toplumunda kadının ekonomik sosyal ve kültürel hayattaki konumunda yaşanan değişimi anlamak için gereklidir. Bu bölümde Türkiye toplumunun geçirdiği dönüşümler ele alınacaktır (Macoş, 2004:9). 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar Müslüman-Türk toplumunu tanımlayan ve şekillendiren en önemli faktörlerden birisi dinsel ideoloji olmuştur. Bu dönemde kadınlar ev işleri ve tarım faaliyetlerinde bulunmuşlar, piyasa faaliyetlerine ve ücretli işçiliğe uzak kalmışlardır. Bu dönemde ticari faaliyetlerin büyük bir bölümü gayrimüslimlerin elinde olduğundan erkek nüfus da yoğun olarak bu alanda faaliyet göstermemiştir. Elde yeterli tarihi istatistik ve kayıt bulunmamakla birlikte kadınların pek çoğunun ücretli/yevmiyeli işçiliğin de öncesine dayanan bir çalışma deneyiminin olduğu ileri sürülmektedir. Ticaretle uğraşması önünde hukuki, dini ve sosyokültürel engeller bulunan Osmanlı kadını, evde üretim yapmıştır. Hatta bu biçimde çalışmanın tarihinin 17. yüzyıla kadar dayandığı çeşitli kayıtlardan elde edilen bilgilerle ortaya konulmuştur. Örneğin Ankara’daki ünlü tiftik yünü 26 tezgâhlarının atölyelerde değil de evlerde bulunduğu, bu işin yoğun olarak evlerde kadınlar tarafından yapıldığı belirtilmektedir. (Faroqhi, 1995:10). 1911-23 yılları arasında yaşanan savaşlarda erkeklerin savaşa gitmesi ve erkek nüfusun azalması, kadınların işgücü piyasasına dahil olmasını zorunlu hale getirmiştir. Dolayısıyla kadınların ücretli işçi olarak çalışmaya başlamalarının tarihi 19. yüzyılın başlarına denk düştüğü söylenebilir. Örneğin 1897’de İstanbul Kibrit Fabrikası’nda çalışan 201 işçiden 121’i kadındır (Kazgan, 1979:25). Türkiye’de kadınların yoğun olarak istihdam edildikleri alan tarım olmuştur. Fakat tarımda yaşanan makineleşme ve bunun sonucu olarak köyden kente göç, köyde işgücü içinde görülen kadının kente geldiğinde yeterli eğitim ve mesleki bilgi-beceriye sahip olmaması nedeniyle kent işgücü piyasasına girememesine neden olmuştur. 1985’te kentlerde, tarım dışı sektörde, çalışanlardan sadece yüzde 12’si kadındır. Aynı yılın verilerine göre sanayi kesiminde çalışanlardan sadece yüzde 14’ü; hizmet sektöründe çalışanlardan yüzde 11’i kadındır. Yani nüfusun büyük çoğunluğunun göç sonucu kentlere yerleştiği 1985’lerde kadınlar büyük oranda kentsel işgücüne dâhil olamamıştır. Köyden kente göç eden kadınlar ücretsiz aile işçiliğinin başka bir biçimi olan ev hanımlığı görevini üstlenmişlerdir (Sapancalı, 1995:125-132). Eğitim düzeyinin düşüklüğü, ataerkil baskılar, kent yaşamına adapte olamama gibi nedenlerden dolayı kadınlar işgücü piyasasının dışına itilmişlerdir. Göç eden kadınlardan bir bölümü evlere temizliğe gitme, çocuk bakımı, hasta ve yaşlı bakımı vb. gibi ev işlerinin devamı niteliğinde olan enformel işlerden para kazanmaya başlamıştır. Bunun başlıca sebebi, ataerkil toplumsal yapıdır. Diğer sebeplerden biri de, kadınların zorunlu kalmadıkça nitelik gerektiren ve hizmet sektörüne göre daha zor çalışma şartları olan sanayi sektöründe çalışmayı tercih etmemeleri ve kadınlara izin verilmemesidir. Bu nedenle kadınlar, sınırlı alanlarda özellikle imalat sektöründe tekstil, hazır giyim, deri ve ayakkabı işkollarında istihdam olanağı bulmuşlardır. Bu işkollarında kadın işgücünün yoğun kullanılmasının nedeni; 27 kadın işgücünün emek piyasasına dahil olması önündeki engellerin kalkması ya da kadın işgücünün genel olarak imalat sanayinde istihdam oranının artması değil, kadın emeğinin erkeğe göre ucuz oluşu olmuştur. Gelir azlığı nedeniyle çalışmak zorunda olan kadın, sosyal güvencesiz, düşük statülügelirli işlerde çalışmak zorunda kalmıştır. Türkiye’de istihdamda yer alan 100 kadından 71’i herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmaksızın çalışmakta, bunlarında % 68’ini ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınlar oluşturmaktadır. Ücretli veya maaşlı çalışan kadınların % 18’i, yevmiyeli olarak çalışan kadınların % 95.6’sı, işveren kadınların % 24’ü, kendi hesabına çalışan kadınların % 91’i herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmaksızın çalışmaktadır. Elde edilen verilerin de belirttiği gibi formel ekonomiden enformel ekonomiye geçiş son dönemlerde hızla yaygınlaşmaktadır. Çünkü üretim biçiminde yaşanan dönüşümler (üretim biçiminin ve emek piyasasının esnekleşmesi, taşeronlaşma ve eve iş vermenin yaygınlaşması) kadınlar için yeni bir istihdam alanı olarak ev eksenli üretimin yaygınlaşmasına zemin hazırlamıştır. Enformel olarak istihdamda yer alma, çoğu zaman bir zorunluluk olsa da, yapılan çalışmalar az sayıda da olsa, son dönemlerde bazı kadınların enformel istihdamda yer almalarının kendi gönüllü tercihleri olduğunu da zaman zaman gözlenmektedir. (Macoş, 2004:12). Ülkemizde bu durum daha da belirgindir. Özellikle ekonomik yetersizlik nedeniyle iş hayatına atılan kadınlarımızın hem ev kadını olarak, hem anne olarak karşılaştığı sorunlar, olumsuz iş koşullarının ve toplumsal baskıların üzerlerinde bıraktığı olumsuz etkiler, geleneksel toplum yapımız içinde çalışan kadının çok yönlü sorumluluklar ve sorunlar altında kalmasına yol açmaktadır. Yasal düzenlemelerle çalışan kadınların korunması ve sorunlarının çözümlenmesi için gereken kolaylıklar temin edilmesine karşın yine de kadınların ağır koşullar altında kaldıkları görülmektedir. Zira var olan araştırmaların bulguları, kadınların geleneksel rollerine ilişkin tutumların ağırlığından hiçbir şey yitirmeksizin sürdüğünü göstermekte ve kadınların son dönemlerde evde çalışmayı tercih ettiklerini göstermektedir. 28 1.2.4.2. Türkiye’de Kadın Çalışma Biçimi Olarak Ev Eksenli Çalışma Ev eksenli çalışma/evde çalışma, kısaca, “kadının evde piyasaya yönelik olarak çalışması”, olarak tanımlanmaktadır. Başka bir deyişle, kadınların iktisadi sayılmayan ev işleri ve çocuk yetiştirme dışında, piyasaya mübadeleye konu mal ve hizmet üretiminin aile ortamında yerine getirilmesidir. Bu tür çalışmayı iktisadi kılan, aile üyesi olmayan kişilerin ihtiyacını tatmine yönelik mal ve hizmetlerin üretimi yoluyla aile gelirine katkı sağlıyor olmasıdır. Bu tür çalışmanın en önemli özelliği ise aile ile çalışma ortamının aynı olmasıdır. Kadınların evde çalışmasının özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz (Acar, 1992:46): • Çoğunlukla aile rollerinin bir parçası sayılır. • Ev işleri ve çocuk yetiştirme gibi görevlerle eş olarak yerine getirilir. Bu yüzden aile-iş rolleri çatışması daha azdır. • Büyük ölçüde biçimsel, yasal istihdam düzenlemeler kapsamına girmez. İş yasaları, toplu iş sözleşmeleri, sosyal güvenlik düzenlemeleri genelde bu tür çalışmayı kapsamaz. • Ev dışı çalışmaya göre daha esnek bir çalışma biçimidir. Çalışma zamanı, hızı, süresi ve iş yükü düzensizdir, işgörence belirlenir. • Çoğunlukla kadınlarca yerine getirilen işleri kapsar ve genellikle çalışan için doğrudan bir ücret/kazanç sağlamaz. Bu alanın görünmezliğinden kaynaklı olarak, bu konuda elde pek fazla bilgi yoktur. Az sayıda ülke dışında ( Moroco, Hong Kong, Japonya gibi) ev eksenli çalışanların istatistikleri tutulmamaktadır. Türkiye’de evde çalışan kadınların sayılarına ve durumlarına ilişkin elde geniş bilgi olmamakla birlikte özellikle son dönemde kadın araştırmacıların bu alana eğilmesi ve yapılan çeşitli alan araştırmaları ev eksenli çalışan kadınların sayısının oldukça fazla olduğunu göstermektedir. Türkiye’de yapılan bu araştırmalar ev eksenli 29 çalışan kadınların durumunu anlamak için de son derece önemlidir. Yapılan araştırmalar ev eksenli çalışan kadınların büyük çoğunluğunun evli, çocuklu, köyden kente göç etmiş, daha önce çalışmamış, eğitim ve gelir düzeyi düşük kadınlar olduğunu ortaya koymuştur (Lordoğlu, 1993:100-109). 1.3. İş Doyumu Kavramı ve Teorileri Bu bölümde araştırmacıların iş doyumu ve doyumsuzluğuna ilişkin yapmış oldukları tanımlardan, iş doyumsuzluğunun sonuçlarından ve iş doyumuna dair literatürde yer alan teorilerden ve son olarak da iş doyumu ölçeklerinden bahsedilecektir. 1.3. 1. İş Doyumu Kavramı Örgüt, insanlar için inanç ve tutumları oluşturan ve aynı zamanda alışkanlıklara etki eden sosyal bir çevredir. Örgüt içinde çalışan personel, inanç ve tutum bakımından birbirlerine etkide bulunurlar. İşgörenler, örgüt havası gereği bir takım sosyal değerleri, ortak amaçları ve normları benimserler, davranış ve tutumlarını buna göre biçimlendirirler. Bu nedenle işgörenlerin işe dair tutumları her dönemde örgütler için önemli olmuş ve bu konuda bilim adamları çalışmalar yaparak, incelemeleri sonucunda iş ve örgüte dair çalışanların duygu ve düşüncelerini ifade eden iş doyumu kavramını geliştirmişler ve her biri yaptıkları çalışmalarla farklı iş doyumu tanımları geliştirmişlerdir. İş doyumu kavramını tanımlamadan önce tutumun ne olduğunu açıklamak gerekirse: tutum, bireyin kendi dünyasının (iç âleminin) bir yönü ile ilgili olarak, belirli değer yargılarına ve inançlarına bağlı olarak ortaya çıkan coşku süreçleridir (Eren, 2006:174). Örgütlerde işgörenlerin tutumları iş davranışlarını etkilediği için, işgörenin işe ve iş ortamının değişkenlerine karşı 30 tutumu önemlidir. Örgütsel ortamda farklı iş tutumları bulunmaktadır. Bu iş tutumlarından biri de iş doyumudur (Erdoğan, 1991:361-364). İşe karşı gösterilen tutumlar konusunda, yapılan araştırmalar, 1900’lü yılların başında yoğunlaşmıştır. Literatürde iş doyumu / is tatmini olarak kullanımlar olduğundan her iki kavram da aynı anlamda kullanılmaktadır. İş doyumu kavramı, en fazla tartışılan ve üzerinde durulan konulardan birisi olmuştur (Davis, 1984:8-79). İş doyumu kavramı motive etme, moral, işle özdeşleşme, işi çekici bulma kavramlarıyla yakından ilgilidir. İş doyumunun herkes tarafından kabul edilen bir tanımı olmadığı için araştırmacıların çoğu tanımları kendilerine ve yaptıkları araştırmanın boyutlarına göre farklı olarak belirtmişlerdir. İş doyumu konusunda yapılan tanımlardan bazıları şöyle sıralanabilir: • İş doyumu, işten elde edilen maddi çıkar ile işgörenin beraberce çalışmaktan zevk aldığı iş arkadaşları ve eser meydana getirmekle sağladığı mutluluktur (Eren, 2006:202). • İş doyumu, işgörenin işi ile ilgili olan çeşitli tutumlarının bir sonucudur. Yani çalışma şartları, ücret, denetim, gelişme ve ilerleme imkanları, yeteneğini kullanması, işteki sosyal ilişkilerin boyutu, işin çevresi ve benzeri değişkenlerle ilgili olan tutumların sonucunda iş doyumu ortaya çıkman iş tutumudur (Blum ve Naylor, 1986:36-49). • Kişinin işe karşı tüm duygu, mantık ve davranış eğilimleri, onun işine karşı olumlu ya da olumsuz bir tutum geliştirmesine neden olmaktadır. Bunun sonucunda ortaya çıkan duruma iş doyumu ya da doyumsuzluğu denilmektedir (Gilmer,1971:278). • Bullouc’a göre iş doyumu, işle bağlantılı çok sayıda arzu edilen ve edilmeyen deneyimlerin bütünü ve dengelenmesinden sonuçlanan bir tutumdur (Cook ve diğerleri, 1983:19). 31 • İş doyumu, işgörenlerin işlerine yönelik hoşa giden veya hoşa gitmeyen duygu ve düşüncelerin toplamını ifade eden duygusal bir tutumdur (Newstorm, Davis, 1993:195). • İş doyumu, işgörenlerin işine ve örgüte karşı geliştirdiği bir tepkidir. Başka bir deyişle, işgörenlerin işine karşı gösterdiği çaba, örgütsel bağlılık, sosyal imkanlar gibi belli girdiler karşılığında aldığı çıktı (iç ve dış ödüller) ile alması gerektiğini düşündüğü çıktı miktarı arasındaki fark, iş doyumunun belli başlı belirleyicisi olarak görülmektedir (Porter ve diğerleri, 1975:53-54). • İş doyumu, işte tecrübe edilen ile istenilen arasındaki farkın bir fonksiyonudur (Miner, 1992:116). Verilen farklı iş doyumu tanımlarının ışığında, iş doyumu genel olarak şöyle tanımlanabilir: İşgörenlerin, işin çeşitli unsurlarına karşı duygu, düşünce, inanç, davranış ve değerlendirmelerinin toplamından meydana gelen kollektif hoşnut olup olamama halidir ve işgörenlerin işe karşı şu andaki tutumunu belirtir. İş doyumuna ilişkin geliştirilen farklı tanımlamaların yanında, iş doyumunun dinamik bir özellik taşıdığı ve hemen oluşabileceği gibi aniden de azalabileceği ortak görüştür. 1.3.2. İş Doyumunun Önemi Günümüzde işletmelerin performansının, yapılan yatırımın getirisine ve kar durumuna göre hesaplanmasının yanında insan boyutuyla da hesaplanması söz konusudur. İşgörenlerin bedensel ve zihinsel sağlığı, iş doyumu ile yakından ilişkilidir. İş doyumu yüksek olan çalışanlar daha iyi fiziksel ve zihinsel duruma sahiptirler. Bu açıklamalardan iş doyumunun, 32 işgörenler kadar işletmeler için de önemli olduğu anlaşılmaktadır. İş doyumu aynı zamanda işletmelerin, verimli çalışan işgörenlerinin, örgüte bağlılıklarını artırarak, onların uzun süre işte tutulmasını da sağlamaktadır. Bu nedenle çalışma yaşamında işgörenlerin işlerinden sağladıkları doyumun hangi düzeyde ve ne tür değişkenlerin etkisiyle gerçekleştiğinin bilinmesinin, gerek çalışanlar gerekse işletme açısından büyük bir önemi bulunmaktadır. 1.3.2.1. İş Doyumunun Çalışanlar Açısından Önemi İş doyumu, işgörenlerin fiziksel ve zihinsel sağlıklarının yanında fizyolojik ve ruhsal durumlarının da bir göstergesidir. Bu nedenle, iş doyumu denilince işten sağlanan maddi kazanç ve birlikte çalışmaktan zevk aldığı iş arkadaşlarıyla elde ettikleri verimin onlara sağladığı mutluluk ve huzur da akla gelir. İşgörenler, çalışmaları sonucunda elde ettiklerini somut olarak görebiliyorlarsa bundan alacakları haz, onlar için büyük bir doyum kaynağı olacaktır. Yapılan araştırmalar, iş doyumu düşük olan bireylerin işten kaçtıklarını ya da işten ayrıldıklarını, işinden doyum sağlayamayan ise olumlu davranışlar içinde olduklarını ve bu davranışlarını hem işyerinde hem de özel yaşamlarında sergilediklerini göstermiştir (Özkalp, 1996:75). 1.3.2.2. İş Doyumunun İşletmeler Açısından Önemi İş doyumu, örgütlerin temel öğesini oluşturan insan kaynağının gelişimi ve mutluluğuna olan katkısı nedeniyle önemli bir konudur. İş doyumu konusunda yapılan araştırmalar, çalışanların işle ilgili sorunlarının belirlenmesi ve iş hakkındaki tutumlarının geliştirilmesi, örgüt içi eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi, örgütsel değişimin planlanması, yönetim ve örgüt 33 içi iklimin düzenlenmesi gibi konulara ışık tutmada büyük öneme sahiptir (Newstorm, Davis, 1993:196). Örgütlerde koşulların bozulduğunu gösteren önemli bir gösterge, iş doyumunun düşük olmasıdır. İş doyumunun düşüklüğü, ani grevler, işi yavaşlatma, işten kaçma, düşük verim ve disiplinsizlik gibi örgüte zarar veren sonuçların olduğunun da belirtisi olmaktadır. İş doyumunun yüksekliği ise hem yöneticileri rahatlatır hem de örgütün iyi yönetildiğini gösterir. Bununla birlikte, iş doyumunun yüksek olması çalışanların iş streslerinin düşük olduğunun da önemli bir göstergesidir (Tütüncü, 2000:2). İşgörenin işine karşı tutumunun olumlu olması öncelikli olarak işgörenin mutluluğunu artırmakla birlikte, yeterli bir iş doyum düzeyinin olması işgörenin işine bağlanması, verimli çalışması, firenin azalması, işgücü devir oranının düşmesi gibi olumlu sonuçların gerçekleşmesine olanak sağlamaktadır (Baysal, Tekarslan, 1996:281). Bu nedenle örgüt yöneticileri, istihdam etmiş olduğu işgörenlerin örgüte ve örgütün kurallarına, aynı zamanda da kendilerine karşı olan tutumlarını bilmek istemektedirler. İşgörenlerin tutumları bilindiği durumda onların davranışlarını önceden öngörmek ve kontrol etmek için bazı önlemleri almak mümkün olabilecektir. Örgüt yöneticisi, işgörenlerin örgüte ve örgütteki çabalara karşı tutumlarını olumlu ya da olumsuz duruma getirecek faktörleri tespit edebiliyorsa, alacağı önlemlerle işgörenleri daha kolay yönlendirebilecektir (Baysal, 1981:19). 1.3.3.İş Doyumsuzluğunu Kavramı ve Sonuçları İş doyumsuzluğu kavramı, işgörenlerin işlerinden hoşnutsuzluk duymalarını ifade eden bir kavramdır. Çalışma yaşamında işgörenlerin beklentileri, örgütten elde ettiklerinden daha yüksek olduğunda ortaya çıkan durum iş doyumsuzluğu olmaktadır. İş doyumsuzluğu konusunda yapılan araştırmaların çoğu, temelde iş doyumsuzluğunu ortaya çıkarmaya ve bunu önlemeye yöneliktir. Çalışanlar, yaptıkları işlerden gurur duymaz ve 34 görevlerini yerine getirmede olumlu duygulara sahip olmazlarsa ya da bekledikleri çalışma ortamını bulamazlarsa, amaç ve hedeflerini değiştirmeye çalışır, gerçekleri çarptırır ya da saldırgan veya pasif davranışlarda bulunarak tepkilerini gösterirler. Bu tepkilerin sonucunda bazı psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkar. Bu durum da çalışanların hem yönetimle hem de iş arkadaşlarıyla olan ilişkilerin bozulmasına neden olabilir. İş doyumunun sağlanamadığı ya da yeterli düzeyde iş doyumu sahip bulunulmadığında işgören ve işletmelerin bir dizi olumsuz davranışsal sonuçlarla karşılaşmaları olasıdır (Baysal, Tekarslan, 1996:281). Bu olumsuz davranışsal sonuçlar; İşe devamsızlık, yabancılaşma, yüksek işgücü devir oranı, grev, doyumsuzluk psikofizyolojik ve bunun ve psikosomatik getirdiği davranış rahatsızlıklar, bozukluklarıdır psikolojik (Erdoğan, 1996:379). 1.3.3.1. İşe Devamsızlık İşe devamsızlık, işgörenin çalışma yaşamı programı veya planına göre çalışması gereken zamanlarda işine gelmemesi şeklinde tanımlanmaktadır. Ancak, işgörenin yıllık tatil ve belli bir mazeret nedeniyle işe gelmemesi devamsızlık sayılmaz. Örgütlerde çalışanlar, iş saatleri içinde bulunması gereken yerde düzenli olarak bulunmuyor ve bunu da devamlı tekrarlıyorlarsa; bu durum, üzerinde önemle durulması gereken bir sorundur. İşe devamsızlığın temel kaynaklarından biri, iş doyumsuzluğudur, iş doyum düzeyi yüksek olan işgörenlerin işe devamsızlık yapması çok az rastlanan bir durumdur (Steers, 1994:560-565). İşgörenlerin aldıkları ücret miktarları, çalışanların içinde bulunduğu çalışma grubunun yapısı, monotonluk, çalışma süreleri gibi iş doyumunu etkileyen faktörler, aynı zamanda işgörenin devamsızlık yapmasına da neden olan faktörleri ortaya koymaktadır (Bingöl, 1990a:50). İş doyumu ile işe 35 devamsızlık ve işgücü dönüşümü gibi örgüt açısından olumsuz davranışlar arasında negatif yönde ilişki olduğunu destekleyici bulgular görülmüştür (Baysal, Paksoy, 1999:7). Çünkü devamsızlık olayı, işgörenlerin doyumsuzluklarını ortaya koymak için kullanabilecekleri en kolay ve en az zahmetli çıkış yollarından biridir. 1.3.3.2. Yabancılaşma Yabancılaşma, işgörenin çalıştığı örgütten soğuması, psikolojik olarak uzaklaşması ve kendini çekmesidir. Örgüte yabancılaşan işgörenler, örgütün kendisine verdiği örgütsel ve toplumsal konumu, statüyü ve saygınlığı kabul etmemekte, işini yaşamının bir parçası olarak görmemekte, özel yaşamında işinden söz etmemeye çalışmaktadırlar. Ayrıca örgütün yönetimine, düzenlenen sosyal etkinliklerine veya görevi dışındaki işlere arkasını dönmektedirler. Sonuçta, örgüte yabancılaşan işgörenler kendilerine örgüt dışında doyum kaynakları aramaktadırlar (Başaran, 1991:207-208). 1.3.3.3. İşgücü Devri İşgücü devri, işgörenlerin istihdam edildikten sonra, herhangi bir sebeple örgütten ayrılmalarını veya uzaklaştırılmalarını ifade etmektedir (Eren, 1984:224) ve işgücü devri, örgütte çalışan işgörenlerden belirli bir dönem içerisinde, işlerinden ayrılanların yüzdesini veren personel devir oranıyla belirlenmektedir (Bintuğ, 1978:34). İş doyumsuzluğunun işten ayrılma davranışını etkilemesi doğaldır. Çünkü işini sevmeyen işgörenlerin işinden uzak kalmak istemesi ya da istifa etmesi kaçınılmazdır. İşten ayrılma, yöneticilerin üzerinde önemle durmaları gereken bir konudur. Çünkü normal çalışmaları aksatabilir, kalanların 36 moralini bozar. Ayrıca yeni işgörenin bulunması ve yetiştirilmesi gibi maliyet problemleri de yaratır. İş doyumsuzluğu, işten ayrılmaların önemli bir nedenidir, bununla birlikte, başka işlerin mevcut olması da işten ayrılmayı etkiler. Belirtilmesi gereken diğer bir nokta ise, becerileri yetersiz olan işgörenlerin, iş imkânlarının sınırlı olmasından dolayı iş doyumları düşük olsa da, işten ayrılma eğilimi içinde olamayabilecekleridir, bu tespitten yola çıkarak bir örgütte işten ayrılmaların az olmasının iş doyumunun yüksek olması şeklinde yorumlanamayacağı söylenebilmektedir. 1.3.3.4. Grev İşle ilgili huzursuzluk ve doyumsuzlukların bir göstergesi olan grev kavramı şöyle tanımlanabilir; “işçilerin topluca çalışmamak suretiyle, işlerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmamak amacıyla aralarında anlaşarak ya da bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmaları”dır (Bingöl, 1990a:186). Grev, ekonomik ve sosyal etkileri nedeniyle toplumsal yaşamı yakından ilgilendirmektedir. Çünkü grev, hem işverene hem de topluma belirli bir ekonomik maliyet yüklemektedir. Grev nedeniyle, işletmelerdeki üretim ve diğer faaliyetler durur ve bu durum hem işvereni hem de işgöreni maddi ve manevi sıkıntılara sokar. İş yaşamında amaç ve yönetim bakımından değişik şekillerde meydana çıkan grevlerin, çalışanların doyumsuzluklarının ve çalışma huzursuzluklarının bir göstergesi olduğu söylenebilir. 1.3.3.5. Psikofizyolojik ve Psikosomatik Rahatsızlıklar İş doyumsuzluğu, işgörenlerin ruhsal ve bedensel sağlığını olumsuz yönde etkileyecek bazı hastalıklara neden olabilmektedir. Araştırmalar, iş 37 doyumsuzluğunun birçok psikosomatik rahatsızlıklara neden olduğunu doğrulamıştır (Başaran, 1991:279). İş doyumsuzluğu, işgörenlerde stres durumu gibi psikosomatik rahatsızlıklar meydana getirmenin yanı sıra, çalışanlarda psikofizyolojik rahatsızlıklara da neden olmaktadır (Cüceloğlu, 1991:473). En sık rastlanan psikosomatik hastalıklar, organik ve biyolojik bir nedeni bulunmayan mide ağrıları (ülser), kalp rahatsızlıkları (kriz ve çarpıntıları), yüksek ve düşük tansiyon, migren gibi hastalıklarıdır. 1.3.3.6. Psikolojik Doyumsuzluk ve Sonuçları Nedeni ne olursa olsun, psikolojik doyumsuzluk içine giren çalışanlar, iş ya da sosyal yaşamlarında belli bazı davranışsal bozukluklar sergilemektedirler. Bu davranışsal bozukluklardan bazılarını şöyle sıralamak mümkündür: • Tekrarlanan Sabit Davranışlar; Çalışma yaşamında giderilmeyen istek ve ihtiyaçlar sonucunda işgörenler, her yerde ve her zaman bu konudaki olumsuz tepkilerini gündeme getiriler ve iş arkadaşları ile konuyu sürekli konuşurlar ve bu durum onlarda bir saplantı haline gelir. Bu durumdaki çalışanlar, sorunlarını akılcı yol ve yöntemlerle çözümlemeyi kolay kolay benimsemezler ve arkadaşlarının bu konudaki önerilerini kabullenemezler. Bu durum bazen çalışma arkadaşlarıyla olan iş ilişkisiyle birlikte, ailesiyle olan ilişkilerinin bozulmasına dahi yol açabilir. • Saldırgan Davranışlar: Psikolojik doyumsuzluk sonucunda işgörenler, iş doyumsuzluğuna neden olan olumsuz durumları normal yollardan değil de zor kullanarak ortadan kaldırmayı tercih edebilirler. Eğer önüne engeller çıkarsa saldırganca davranışlar sergileyerek engelleri aşmaya çalışarak, yönetici ve arkadaşlarının tavsiyelerini dinlemez ve onlara karşı kırıcı davranabilirler. Bazı hallerde bu türlü zor ve şiddet hareketlerinin, bireyin önünü tıkayan nesnenin bizzat kendisine 38 yapıldığı gibi, olaylarla hiç ilgisi bulunmayan nesnelere de yöneldiği görülebilir. İşçilerde psikolojik doyumsuzluk nedeniyle en çok rastlanan saldırganlık olayları; yönetimin tutumundan devamlı olarak şikayet edilmesi, alet, makine ve malzemelerin tahribi, iş arkadaşlarıyla geçimsizlik, işe devamsızlık, mücadeleci sendikalara üye olma gibi hallerdir (Eren, 2006:250). • İlkel Davranışlara Dönüş: İşgörenin, iş doyumsuzluğu sonucu oluşan kaygıdan kurtulmak için kullandığı savunma mekanizması, bazı durumlarda gerilemedir. Gerileme sürecinde işgörenler, bir çocuk gibi konuşurlar, kekelerler ve işgörenler kendi olgunluk düzeyinin altında davranışlar sergilerler(Güney, 2000:388). İlkel ve basit davranışlara dönüş yapan işgörenler, çocuk ya da gençler gibi bağırır, çağırır ve ağlarlar. Kendilerine uygun olmayan jest ve mimikler yaparlar. Yaşamın kolayca üstesinden gelinemeyecek olayları karşısında, mücadele edemeyen kimselerin kendilerince bu durumlarını düzeltecek son çare, ya intihar etme veya dünyadan elini eteğini çekip ölümü beklemek, ya da kendini tamamıyla dini işlere kaptırmaktır. Bu durumlar geriye dönme biçiminde davranışlara örnek gösterilebilir (Eren, 2006:251). 1.3.4. İş Doyumunun Temel Değişkenleri İş doyumunu belirleyen üç temel değişken bulunmaktadır. Bunlar: fizyolojik ve psikolojik güdülemenin temlini oluşturan ihtiyaçlar, ihtiyaçların giderilmesi ve toplumsal kabullenme ile oluşan değerler ve duygusal tepkilerimizi belirleyen beklentilerdir. 39 1.3.4.1. İhtiyaçlar İhtiyaçlar, insanların doğuştan sahip oldukları ya da sonradan kazandıkları eğilimlerin, yaşamlarında belli şeyleri aramalarına veya bazı şeylerden kaçınmalarına neden olan fizyolojik ve psikolojik güdülerdir (Ergin, 2002:163). Çalışanların ihtiyaç düzeyleri birbirinden farklıdır. İşgörenlerin temel ve sosyal ihtiyaçları giderildiğinde çok daha mutlu ve istekli olurlar. Bu durum da onların işlerinden doyum almalarına yol açar. İş doyumunun temel değişkenlerinden olan ihtiyaçlar konusunda, literatürde Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi önemli bir yere sahiptir. Maslow, işlerin yapılmasının ve yapma şeklinin organize edilmesinde çalışanları motive eden ve ne hissettiklerine etki eden karmaşık bir ihtiyaç hiyerarşisi olduğu fikrini ortaya atmıştır. Bu ihtiyaç sıralamasının, insanların doğal yapılarından, günlük fiziksel ve sosyal realite ile temaslarından kaynaklandığını, istek ve arzuların giderilmemesinin temelini oluşturduğunu savunulmaktadır (Maslow, 1970:45). 1.3.4.2. Değerler Değerler, toplumca en iyi, en doğru, en faydalı ve en yararlı olduğu kabul edilen şeylerdir. Grupların ya da toplumların kabul ettikleri, herkes için iyi ve arzulanır olma niteliğine sahiptirler. Aynı zamanda toplumlar arası geçerlilikleri vardır. Değerler, insanların kişisel istek ve beğenileri değildir. (Silah, 2000:321). Değerlerin ihtiyaçlarla yakın bir ilişkisi olduğu ve ihtiyaçların giderilmesi nedeniyle oluştukları savunulmaktadır. İnsanlarda temel ihtiyaçlar aynıdır, ihtiyaçları farklılaştıran değerlerdir. Değerlerde sürekli bir değişim vardır ve bu değişim, insanların mesleki alışkanlıklarını da etkilemektedir. İşgörenlerin sahip oldukları ahlaki değerlerin üstünlüğü, onların iş motivasyonunda ve 40 doyumunda önemli bir etkiye sahiptir. Değerler, davranışlarımızın doğru ve tutarlı olmasında, işlerimizin düzgün yapılmasında itici bir güce sahiptir. Bu nedenle örgütler, işgörenlerin değerleri ile örgütün değerlerini ahenkli bir hale getirmek mecburiyetindedirler. 1.3.4.3. Beklentiler Beklentiler, duygusal tepkilerimize doğrudan etki edebilmektedirler. İş doyumu veya doyumsuzluğunun, işgörenlerin yaptıkları işten ne beklediği ile örgütlerin kendilerine hangi imkanları sağladıkları veya o örgütten ne elde edebildikleri arasındaki farkın derecesi tarafından belirlendiği ileri sürülmektedir (Weaver, Brickman, 1974:420-422). Bu açıklama aynı zamanda işe karşı geliştirilen tutumların temelini de oluşturmaktadır. 1.3.5. İş Doyumunu Belirleyen Faktörler İşle ilgili tutumlar konusunda yapılan çalışmalarda beş iş boyutunun iş doyumuna etkisi bulunduğu belirlenmiştir. Bu öğeler; ücret, işin kendisi, gözetim, çalışma grubu, çalışma koşulları ve genel yönetim biçimidir (Baysal, Tekarsalan, 1996:279). Sabuncuoğlu ve Tüz (2001:118) yüksek ücret, yeterli yükselme olanakları, iş arkadaşları ile ilişki kurabilme olanağı, değişik görevler, çalışma yöntemi ve hızının sıkı biçimde denetiminin, doyum sağlamanın temel güdüleyici faktörleri olduğunu belirtmişlerdir. Erdoğan ise (1994:236), işin genel görünüm ve zorluk derecesi, ücret, ilerleme olanağı, uygun ödüllendirme, işletmede geçerli olan beşeri ilişkiler, işletmenin sosyal görünümü, çalışma koşulları ve iş güvenliğinin, iş doyumunu oluşturan, iş ve iş ortamına bağlı nedenler olduğunu ifade etmiştir. İş doyumu sadece örgütsel faktörlerle değil, diğer sosyal rollerle de ilişkilidir. Yapılan birçok araştırmaya göre, iş doyumu yaş grubuna ve 41 cinsiyete göre farklılık gösterdiği bulunmuştur (Ulusoy, 1983:17-20). Aynı şekilde örgütün taşrada olması, ya da iş koşullarının toplumsal koşullara göre daha iyi ve kötü durumda bulunması, işgörenin memnuniyetini etkilemektedir. İşgörenlerin iş doyumundaki değişiklikler, bireysel özellikler, işin yapısı ve iş ortamının etkileşimi sonucu oluşmaktadır. Bu yüzden iş doyumu çalışmalarında sadece bireysel farklılıklar değil, aynı zamanda işin yapısı ve iş ortamının çeşitli yönleri de dikkate alınmalıdır. İş doyumunu belirleyen faktörleri bilim adamları, farklı şekillerde ele alıp incelemişlerdir. Burada iş doyumunu etkileyen faktörler iki ana grupta ele alınıp incelenecektir. Birinci grubu, bireysel faktörler, ikinci grubu ise, örgütsel faktörler oluşturmaktadır. 1.3.5.1. İş Doyumunu Belirleyen Bireysel Faktörler İş doyumunda etkili olan bireysel faktörler; yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, statü, hizmet süresi, kişilik ve medeni durumdur. İşgörenler, iş doyum düzeylerini belirlemede bu faktörlerden yararlanırlar. 1.3.5.1.1.Yaş Herzberg yaptığı incelemeler sonucunda yaş ile iş doyumu arasındaki ilişkiyi U şeklindeki bir eğri ile açıklamıştır. Çalışma yaşamının ilk yıllarında iş doyumu yüksektir. 30’lu yaşlara doğru düşme eğilimi gösteren iş doyumu, yaş ilerledikçe ve çalışma yaşamının sonlarına doğru tekrar yükselmektedir (Uyargil, 1988:22). İş doyumunun yaşla birlikte artmasının iki nedeni vardır. Birinci neden, ödül ve ücretin iyi olmasının doyum düzeyini yükseltmesidir. İkincisi ise, insanların zamanla beklentilerini daha gerçekçi düzeyde tutarak işlerinde 42 uyum sağlamaları ve böylece yaşlandıkça daha mutlu olmalarıdır (Spector, 1997:26). En düşük iş doyumu, genç işgörenlerde görülmektedir. Bunun nedeni, genç işgörenlerin çoğunun ilk işlerinde hayal kırıklığına uğramalarıdır. Çünkü genç işgörenler, işlerinde istediklerini hemen bulamazlar ve yetkileri fazla değildir. İlerleyen yaş ve artan iş deneyimi, çalışanlarda güven, yeterlilik, sorumluluk ve üst düzeyde bir başarı hissinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Araştırmalar, daha yaşlı işgörenlerin daha fazla iş ahengi, yüksek ücret ve içsel denetime sahip olduklarını göstererek, bu düşünceyi destelemektedirler (Schultz, Schultz, 1990:277). 1.3.5.1.2. Cinsiyet İş doyumu ile cinsiyet arasındaki ilişkiyi belirlemek için yapılan araştırmalarda iki önemli sonuç alınmıştır. Helin ve Smith çalışmalarında, kadınların iş doyum düzeylerinin düşük olduğunu bulmuşlardır. Bunun nedeni, kadınların erkeklere oranla daha vasıfsız işlerde çalışmaları ve düşük ücret almalarıdır. (Baysal, 1981:190). Ayrıca kadınların ve erkeklerin sosyal rollerinin farklı oluşu da bu duruma etki etmektedir. Kadınlar, annelik ve eşlik rollerinden dolayı çalışma yaşamında üst düzey ihtiyaç ve makamları pek istememektedirler. Onlar için ücret ve ödüller yeterli olabilmektedir. Ancak çok düşük ücretli ve vasıfsız işlerde çalıştıklarında ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamadıkları için iş doyumları pek yüksek olmamaktadır (Uyargil, 1988:23). Bazı araştırmalarda ise bunun tersi sonuçlar da alınmıştır. Kadınların erkeklere nazaran kötü şartlar altında çalışmalarına rağmen iş doyum düzeyleri yüksek çıkmıştır. Bunun nedeni, kadınların iş imkânlarından çok sosyal ilişkilere önem vermeleridir. 43 1.3.5.1.3. Eğitim Düzeyi İş doyumunun ortaya çıkmasında eğitim önemli bir faktördür. Çünkü eğitim düzeyi, işgörenlerin işlerinin yapısını daha iyi kavramalarını kolaylaştırmaktadır. İyi öğrenim görmüş çalışanların, düşünce ve bilgi birikimlerinin fazla, çalışmaya ilişkin değerleri ve beklentilerinin ise farklı olduğu bir gerçektir. Bu nedenle, yüksek öğrenimli işgörenlerin doyum almaları, düşük öğrenimli işgörenlere göre daha zordur (Özgen ve diğerleri, 2002:331-332). Yüksek eğitim düzeyine sahip işgörenler, başlangıçta işlerden tam olarak doyum alamamaktadırlar (Korman, 1971:163). Fakat bu kişiler, aldıkları eğitim ve öğretime göre bir işte çalışırlarsa daha kolay doyum elde ederler. 1.3.5.1.4. Statü Statü, insanların toplumsal yaşamda yerini gösteren bir faktördür. Örgüt açısından baktığımızda ise statü, çalışanın örgütsel hiyerarşideki yerini, işinin sağladığı prestiji ifade eden bir kavramdır. Statü, iş doyumunda belirleyici bir etkiye sahiptir. Araştırmalar iş doyumu ile statü arasında güçlü bir ilişkinin var olduğunu göstermiştir. Yöneticiler arasında yapılan araştırmalar, üst yönetim kademesinde bulunanların, iş doyum düzeylerinin daha yüksek olduğunu doğrulamıştır (Uyargil, 1988:25). 1.3.5.1.5. Hizmet Süresi Hizmet süresi ile iş doyumu arasında yakın bir ilişki olduğu çeşitli araştırmalarla doğrulanmıştır. İşe yeni başlayanlarda iş doyumu yüksek 44 olabilmektedir. Çünkü yeni iş bulma kendiliğinden insanlara doyum sağlar. Ayrıca iş onlara başlangıçta çekici gelir. Bilgi, beceri ve yeteneklerini işte kullanmada hevesli olurlar. İşgörenlerin hizmet sürelerinin artması, onların işlerini daha iyi kavrayıp yapmalarını sağlar. Bu durum, onlarda başarma hissinin yanında iş doyum düzeylerinin yükselmesine de yol açar. Yıllarca aynı işte çalışanlar, zamanla işlerini yaşamlarının bir parçası gibi görmeye başlarlar ve giderek kurumları ve işleri ile adeta bütünleşirler. Fakat bu süreçte, işgörenler işlerinde ilerleme ve gelişme sağlayamazlarsa başlangıçta yüksek olan bu iş doyumu, düşme eğilimi gösterir. 1.3.5.1.6. Kişilik Kişilik, işgörenlerin işlerini nasıl algıladıklarını ve işleri hakkında neler düşünüp hissettiklerinin önemli bir belirleyicisidir. Yapılan işle ilgili duyguların olumlu ya da olumsuz olmasında işgörenlerin kişilik yapılarının önemli bir etkisi vardır. Yapılan araştırmalarda, dışa dönük kişilik özelliğine sahip olan işgörenlerin iş doyum düzeylerinin, içe kapanık olanlara göre daha yüksek olduğu sonucu elde edilmiştir (George, Jones, 1996:70). Holland’ın geliştirdiği kişilik yapısı-iş uyumu teorisine göre, çalışanların kişilik yapıları ile yaptıkları işler arasındaki uyum, yüksek düzeyde iş doyumuna yol açmaktadır. Eğer işgörenler, kişilik yapılarına uygun bir işi seçerlerse işlerine kısa sürede ve çok kolay uyum sağlarlar. Yeteneklerini kullanarak kendilerinden istenilenleri çok iyi yaparak işlerinde başarılı olurlar. Sonuçta işlerinden yüksek doyum elde ederler (Robbins, 1998:153). 45 1.3.5.2. İş Doyumunu Etkileyen Örgütsel Faktörler İş doyumu, işgörenlerin işe ya da işin belirli yönlerine tepkisini yansıtmaktadır. Bu nedenle, işe karşı geliştirilen tutumlar, işin yapısal özellikleri, örgütün özellikleri, çalışma koşul ve güvenliği, terfi ve ödüllendirme sistemi, örgüt iklimi ve toplumsal koşullar gibi örgütsel faktörlerden etkilenmektedirler. 1.3.5.2.1. Yapılan İşin Özellikleri İşin kendisi veya genel görünümü, iş doyumunda önemli bir kaynaktır. Çalışanların, yaptıkları işlerin aldıkları eğitime uygun olması, beceri ve yeteneklerini kullanma fırsatı sağlaması, görev çeşitliliğinin fazla olması, serbestlik ve geribildirim sağlanması iş doyumlarını artırıcı etkiye sahiptir. Çünkü birçok durumda işgörenlere sağlanan ücret, statü ve diğer imkânlar yeterli olmasına rağmen işin genel yapısı, işgörenin kişilik ve beklentilerine uygun olmadığından doyumsuzluk meydana getirebilmektedir. Çeşitlilik, yaratıcılık, gerçekleştirilmesi gereken amaçların zorluğu, örgütün istekleri, çalışma şartları ve çalışanın kendi yeteneklerini kullanma imkanı bulması gibi işin yapısından kaynaklanan faktörler, iş doyumunu etkileyen zorlayıcı iş faktörleridir. İşgörenler yaptıkları işlerde kendi kapasitelerine, yeteneklerine ve becerilerine yönelik bir şeyler istendiğinde daha çok mutlu olurlar ve bundan dolayı da iş doyumları yüksek olur (Terence, Larson, 1987:140). İş doyumunu etkileyen işin yapısıyla ilgili faktörlerden biri de, yapılan işin net olup olmadığıdır. İşgörenler açısından rol belirsizliği olmamalı, çalıştığı birim ya da işin belirgin olması ve kime bağlı olarak çalışacağının açıklanması gerekmektedir. Çalışanların iş sorumluluğunda rol belirliliğinin 46 netliği önemlidir ve bu da iş doyumunu yükseltir. Başka bir deyişle, belirsizliği ve muğlaklığı azaltmak iş doyumunu arttırır (Terence, Larson, 1987:140). 1.3.5.2.2. Örgütün Özellikleri İş doyumu, işgörenlerin iş deneyimlerinin bir fonksiyonu olduğuna göre, örgütün hiyerarşik düzeni, büyük ya da küçük ölçekli olması, politika ve prosedürleri gibi örgütün belli özellikleri de iş doyumunu etkilemektedir. Örgüt hiyerarşisinde işgörenin konumu, onun iş doyumuyla yakın derecede ilişkilidir. Üst düzeydeki yöneticiler alt düzeydekilere, hat yöneticiler de kurmay yöneticilere göre daha yüksek doyum seviyesine sahiptirler. Örgütün ölçeği ve iş doyumu arasındaki ilişkinin incelendiği araştırmalarda, küçük ölçekli örgütlerdeki işgörenlerin daha doyumlu oldukları bulunmuştur (Reitz, 1987:218). İşgörenler, kendilerini ödüle ulaştırmada yardımcı olacak politika ve prosedürlere sahip olan örgütlerden fazla doyum algılamaktadırlar. 1.3.5.2.3. Çalışma Koşulları ve İş Güvenliği İyi düzenlenmiş çalışma şartları, moral ve motivasyonu tek başına yükseltmede destekleyici rol oynar. Çalışma koşullarının iyi olmasına bağlı olarak işgörenler, işlerini daha kolay ve severek yaparlar. Aksi halde işgörenler işlerini yaparken zorlanırlar. İşgörenler, genellikle tehlikeli ve rahatsızlık vermeyen fiziksel bir çalışma ortamını tercih ederler. Sıcaklık, ışık, gürültü ve diğer çevresel faktörlerin rahatsızlık verici seviyede olmamasını arzu ederler. Bazı araştırmalar, diğer iş doyum kaynakları ile karşılaştırıldığında çalışma şartlarının iş doyumu üzerinde fazla etkili olmadığı sonucunu ortaya çıkarmıştır. Bunun nedeni, işgörenlerin farklı konulardaki hayal kırıklıklarından dolayı fiziki şartları sembol olarak kullanmalarıdır. Bu hayal 47 kırıklıkları, kişisel ya da yönetime güvensizlik gibi konulardan kaynaklanabilmektedir. Bu hayal kırıklıkları giderildiğinde, çalışanların fiziksel şartlarla ilgili şikâyetlerinin de yok olduğu gözlemlenmiştir. Ancak ani ve büyük değişimler yaşandığı zaman fiziksel şartların önem kazandığı görülmektedir (Feldman, Arnold, 1983:198). 1.3.5.2.4. Örgüt İklimi İş doyumu, işyerindeki olumlu sosyal ilişkilerle ilgilidir ve bu nedenle bir işgörenin görevlerini yerine getirdiği örgütün, herhangi bir alt grubuna ait olmasından dolayı duyduğu doyum da iş doyumu olarak değerlendirilir (Bingöl, 1990b:201-203). Örgütteki ilişkiler, karşılıklı hizmet temeline dayalı fonksiyonel ilişkilerdir. Fonksiyonel ilişkide, her ilişki karşılıklı yapılan hizmet, yardım ve dayanışmaya dayanır. Bu ilişkilerin iyi olması işgörene doyum sağlamaktadır. İşgörenlerin sosyal ihtiyaçları, çalışma arkadaşları ve yöneticilerle olumlu etkileşim kurulması sonucunda doyum sağlamaktadır. İş yerindeki çalışma arkadaşları ile işgörenlerin ilişkileri iyi olduğunda yani grupta birlik ruhu mevcut olduğunda iş doyumu da yüksek olmakta ve işten ayrılmalar azalmaktadır (Feldman, Arnold, 1983:196). İşgörenlerin birbirleriyle geçinememesi ise iş doyumuna olumsuz yönde bir etki yapmaktadır (Luthans, 1995:127). 1.3.5.2.5. Yükselme İmkânları İşgörenler, işleri iyice öğrenip tecrübe kazandıkça, işler onlar için monotonlaşır, bulundukları mevkilerdeki yetkilerini ve sorumluluklarını yetersiz bulurlar. Bu nedenle işgörenler, zamanla daha yüksek yetki ve 48 sorumlulukla çalışmayı arzu ederler. Yükselme veya ilerleme imkânları azalan yöneticilerin, çalışmadaki gayret ve şevkleri azalır. Bu da onların iş doyumlarını düşürür. Terfi, mesleki düzey ile bağlantılı olup sosyal itibar sağlamaktadır (Korman, 1971:162). Terfi sisteminin eşitlik ilkesine göre işlemesi iş doyumunu yükseltir. Aynı şekilde terfi için fırsatların fazla olması da iş doyumunu olumlu yönde etkiler. Çünkü terfiler, işgörenlere maddi ve manevi yönden katkılar sağlar. Örneğin, örgütte tanınma ve itibar, işgörenleri manevi açıdan doyuma ulaştırır. 1.3.5.2.6. Örgüt Kültürü ve Sosyal Etki Her örgütün kendine özgü bir kültürel yapısı vardır. Her işgören, işe girerken kendilerine ait kültürel yapıları da beraberinde işyerine getirir. İşgörenlerdeki kültürel farklılığın giderilmesi için, örgütler, oryantasyon ve örgüt içi kurslar açar ve bu farklılıkları en az seviyeye indirirler. Böylece, örgütlerde birbirinden farklı norm ve değerlere sahip işgörenlerin bir araya gelmesi ile ortak bir kültürel yapı oluşur. Örgüt kültürünün yanı sıra, işgörenlerin büyüyüp yetiştiği kültür de iş düzeyini etkiler. Bireysel başarının önemini vurgulayan kültürlerde büyüyen işgörenler, bireysel başarıya ve kazanıma önem verirler. Bireysel ödüllendirme mekanizmalarını ön planda tutan işlerde daha çok doyum sağlarlar. Buna karşılık kollektivist kültürde büyüyen işgörenler, bireysel başarıyı ve ödüllendirmeyi ön planda tutan işlerde doyumsuz olurlar ( George, Jones, 1996:72). 49 1.3.5.2.7. Toplumsal Koşullar İşgörenler, işlerindeki yaşam biçimi ile toplumsal yaşam biçimini karşılaştırırlar. İkisi dengede ise kendilerini daha doyumlu hissederler. Yapılan bir araştırmada, kasaba işgörenlerinin, özerklik, çeşitlilik, etkileşim ve sorumluluk imkânları sağlayan işlerde daha çok doyum aldıklarını, buna karşılık büyük şehirlerdeki işgörenlerin ise, bu faktörlerin daha düşük olduğu işlerden daha fazla doyum aldıkları sonucu elde edilmiştir. (Davis, 1984:100101). 1.3.5.2.8. Ücret ve Ödül Sistemi Ücretin yapılan işin zorluğuna, önemine, toplumsal standartlara ve adalet ilkesine göre ödenmesi işgörenlere daha fazla doyum sağlar. İşgörenler aynı işi yapan diğerleriyle kendilerini karşılaştırdıklarında ücretlerini eşit veya daha fazla algılarlarsa, iş doyumları da o oranda yüksek olur. Ücret, iş doyumu ilişkisinde önemli olan miktar değil, eşitlik ilkesine göre ödemenin yapılmasıdır. Ücret ve iş doyumu arasındaki ilişki konusunda yöneticiler arasında yapılan bir araştırmada, alınan ücretin onların iş doyum düzeylerini doğrudan etkilediği sonucu elde edilmiştir. Hatta yönetim tarzının aynı olması durumunda bile ücret artışının iş doyumunda olumlu bir artışa neden olduğu bulunmuştur. Para, insanın birçok ihtiyacını gidermesi için en geçerli araçtır ve başarı ile saygınlık için çok geçerli bir ölçüttür. Aynı zamanda çalışanlar, parayı yöneticilerin kendileri için ne düşündüklerinin bir sembolü olarak görmektedirler (Feldman, Arnold, 1983:193). İşgörenlerin doyumları, ödüllendirildikçe artmaktadır. Örgüt, oluşturacağı gerçekçi bir başarı değerleme sistemi sonucu başarılı olanları ödüllendirirse, ödülü hak edenlerin iş doyumları yüksek olur. Eğer değerleme 50 sistemi hatalı olursa başarılı olanların yanında başarısızların da ödüllendirilmesi söz konusu olabilir (Erdoğan, 1996:240). Elde edilen ödüllerin sonucunda iş doyum düzeyleri belirlenmektedir. Ama ödüller, sadece temel ihtiyaçları karşılayıcı düzeyde ise iş doyumlarının artmasında fazla bir etkileri olmayabilmektedir (Reitz, 1987:213). 1.3.6. İş Doyumu Konusunda İleri Sürülen Teoriler İş doyumuna neden olan faktörleri ve ortaya çıkan sonuçları açıklamak için yıllardan beri birçok teori ortaya atılmıştır. Birçok kaynakta iş doyumu konusunda yapılan araştırmalar ve ileri sürülen teoriler, insanları motive etme ile iç içe ele alınmıştır. Çünkü motivasyon olmadan iş doyumundan söz etmek eksik kalır. İş doyumu ile motivasyon arasında karşılıklı bir ilişki söz konusudur. İşgörenlerin gerçekleşmesini istedikleri arzuları ile işlerinden edindikleri izlenimler birbirine uyduğunda doyum süreci başlamaktadır. Güdü, organizmayı davranışa yönelten iç veya dış uyarıcıdır. Çalışmaya motive etme ise, insanı iş yapmaya, çalışmaya yönelten faktörlere ve bu faktörlere göre çalışmayı arzulamaya denir. Motive etmenin temelinde ihtiyaçlar vardır. İşgörenlerin işlerinden elde ettikleri doyum, ihtiyaçların giderilmesi düzeyi ile yakından ilişkilidir. Buradan hareketle iş doyumu konusunda ileri sürülen teorilerin aynı zamanda motivasyon teorileri olduğunu söyleyebiliriz (Coşkuner, 2001:79). Literatür incelendiğinde, iş doyumu konusunda ileri sürülen teorilerin üç başlık altında toplandığı görülmektedir. Bunlar: kapsam, süreç ve yapı teorileridir. Bu çalışmada ele alınacak iş doyumu teorileri Şekil 1’de gösterilmiştir; 51 Kapsam Teorileri - Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi -Herzberg’in Çift Faktör Analizi -Alderfer’in VİG Teorisi - Mc Clelland Başarma İhtiyacı Teorisi Süreç Teorileri - Davranış Düzeltim ve Güçlendirme Teorisi - Vroom’un Beklenti Teorisi - Adams’ın Eşitlik Teorisi - Locke’un Başkalık (Değer) Teorisi - Katzell’in Fark Teorisi Yapı Teorileri - Sosyal Öğrenme Teorisi - Atıfta Bulunma Teorisi Şekil 1. İş Doyumu Teorileri 1.3.6.1. Kapsam Teorileri İş doyumu konusunda ileri sürülen kapsam teorileri, bireyin içinden kaynaklanan faktörler olan içsel faktörlere ağırlık verir. Bu teorilerde, işgörenlerin iş ortamında neden ve nasıl davrandıkları konusundaki sorulara cevap bulunmaya çalışılmıştır. İçsel faktörlere ağırlık veren kapsam teorileri daha çok kişilerin gelişmesi, yetenekleri, tutum, istek, arzu ve düşüncelerine temel teşkil eden duygusal yapıları üzerinde durmaktadırlar. Bu teoriler, bireyleri anlamaya ve onların davranışlarını yorumlayarak içsel faktörleri belirleyip bu faktörler doğrultusunda insanları motive etmeyi amaçlamaktadırlar (Güney, 2000:480). Kapsam teorileri, ihtiyaçlar ve dürtülerin öncelik sırasının nasıl belirlendiğini araştıran teorileridir (Yüksel, 2000:135). Kapsam teorilerinde temel hedef, işgörenlerde iş doyumu sağlayan ihtiyaçları tek tek belirtmektir. Kapsam teorileri; aslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi, Herzberg’in Çift Faktör Teorisi, Alderfer’in VİG (ERG) Teorisi ve Mc Clelland’ın Başarma İhtiyacı Teorisidir. 52 1.3.6.1.1. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Bu teori, insanların yaptığı her davranışın, belirli ihtiyaçları gidermeye yönelik olduğu ve ihtiyaçların bireyler açısından bir sıralamasının olduğu varsayımına dayanmaktadır. Maslow’un teorisi üç temel varsayıma dayanmaktadır: • İhtiyaçlar, temel olanlardan karmaşık olanlara doğru bir hiyerarşik düzen içinde sıralanmıştır. • İnsanlar davranışlarını etkileyen şeyleri isterler. Giderilmeyen ihtiyaçlar davranışı etkiler, giderilmiş olan ihtiyaçlar motive ederler. • Kişiler, alt basamaktaki ihtiyaçları giderildikten sonra bir üst basamaktaki ihtiyaç düzeyine ulaşırlar. Maslow, insanların ihtiyaçlarını beş grupta toplamıştır. Ona göre, bu ihtiyaçlar en alt basamaktan başlayarak giderilmeye çalışılır. Maslow, beş basmağa ayırdığı ihtiyaçları alt ve üst düzey ihtiyaçlar olarak ayırmıştır. Fizyolojik, güvenlik, ait olma ve sevgi alt düzeydeki ihtiyaçları, saygı ve kendini gerçekleştirme ise üst düzey ihtiyaçları oluşturmaktadır. Üst düzey ihtiyaçlar, işgörenleri içsel olarak, alt düzey ihtiyaçlar ise dışsal olarak doyum düzeyine ulaştırırlar (Robbins, 1998:170). Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde kategorize edilen ihtiyaçların genel olarak açıklamaları şöyledir: • Fizyolojik İhtiyaçlar: Bu gruba, insanın yaşamını sürdürebilmesi ve bedenini koruyabilmesi için gerekli olan gıda, su, hava, dinlenme, cinsel vb. ihtiyaçlar girer (Bingöl, 1990a:192). 53 • Güvenlik İhtiyaçları: Güvenlik ihtiyaçlarını iki grupta ele almak mümkündür. Birinci grup, hayatta kalma ihtiyaçlarını içermektedir. Hayatta kalma ihtiyacı, işgörenin, hukuk kuralları ile yaşamını korumayı içerir. İkinci grup ihtiyaçları, emniyet ihtiyaçları oluşturmaktadır. Emniyet ihtiyacı ise fizyolojik ve psikolojik emniyeti içerir. Ömür boyu istihdam sağlayan işlerde çalışmak emniyet ihtiyacına örnek olarak gösterilebilir (Hodgetts, 1993:45). • Sosyal İhtiyaçlar: Özen gösterilme ve sosyal faaliyet ihtiyacı, bu gruptaki başlıca ihtiyaçlardır. Bireyler, genelde insanlarla sevgiye dayalı ilişkiler arzu etmekte ve grubunda saygın bir yere sahip olmayı istemektedir. Çevresindekilerle ilişki kurma, sevilme, sevme, değer verme ve değer görme sosyal ihtiyaçlardandır. • Saygınlık İhtiyaçları: Bu ihtiyaçlar, özsaygı, özerklik, başarı, bir işi başarma gibi faktörler ile tanınma, statü sahibi olma, itibarlı olanaklara sahip olma gibi dışsal faktörleri içerir (Robbins, 1998:169).Saygınlık ihtiyaçları, işgörenin kendine saygı duyması ve başkalarının saygısını kazanma alt kümelerine ayrılır. Maslow’a göre saygınlık düzeyi, özsaygı ve diğerlerinden saygı görmeyi içermektedir (Luthans,1995:150). • Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı: Maslow, gereksinimlerin hiyerarşik sıralamasında bireyin yetenek ve kapasitesini tam olarak geliştirme özgürlüğü olarak tanımladığı kendini gerçekleştirmenin tam bir insan olmak, insan türünün veya bireyin ulaşabileceği en üst noktaya ulaşmak anlamına geldiğini belirtmektedir. Maslow’a göre kendini gerçekleştiren bireyler, hem bağımsız hem de çevreyle özdeşleşebilen bireylerdir. Maslow, kendini gerçekleştirmenin sürekli bir durum olmadığını, yaşla ilişkili olduğunu ve çok az bireyin bunu başarabildiğini de belirtmektedir (Sun, 2002:23). 54 Maslow, bir kişinin ortalama olarak fizyolojik ihtiyaçlarının %85’ini, güvenlik ihtiyaçlarının %70’ini, sosyal ihtiyaçlarının 50’sini, saygınlık ihtiyaçlarının %40’ını ve kendini gerçekleştirme ihtiyacının ise, ancak %10’unu karşılayabileceğini ileri sürmüştür (Güney, 2000:81). Maslow’un Araştırmacılar, ihtiyaçlar gereksinimleri hiyerarşisi teorisi tanımlamanın, çok eleştirilmiştir. gereksinimleri sınıflara ayırmanın güçlüğü ve gereksinimler arasındaki birbirine geçmeler dolayısıyla, bu teorinin uygulanmaya ve nesnel sonuçlar çıkarmaya pek elverişli olmadığını söylemişlerdir. Bazı araştırmacılar, insan gereksinimlerinin arasında bir sıralamanın olmadığını, bir ihtiyaca saplanıp hep onu isteyen kişiler yanında, alt düzey ihtiyaçlarını giderdikten sonra, gelişme ihtiyaçlarını karşılamak için hiçbir çaba göstermeyen kişilerin de bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. Öte yandan bazı araştırmacılar, bir ihtiyaç yerine diğerinin ortaya çıkmasının, her zaman bir önceki ihtiyacın doyurulmasından ileri gelmeyip, içinde bulunulan toplumsal koşullardan kaynaklanabilineceğini savunmuşlardır (İncir, 1990:9). 1.3.6.1.2. Herzberg’in İki Faktör Teorisi Bu teori Herzberg’in çalışmalarına dayanmaktadır. Herzberg ve arkadaşları işyerlerinde araştırmalar yaparak doyuma ve doyumsuzluğa yol açan etmenleri sıralamaya çalışmışlardır. Araştırmacılar işgörenlerden, önce çalışma yaşamlarına ilişkin olumlu duygular yaratan olayları anlatmalarını istemişlerdir. Bu olaylara dayanarak, kişide doyuma yol açan etmenleri saptamışlar, daha sonra aynı kişilerden, kendilerinde olumsuz duygular yaratan olayları anlatmalarını isteyerek doyumsuzluğa neden olan etmenleri sıralamaya çalışmışlardır. 55 Herzberg bu teoride, iş unsurlarının iş doyumu üzerindeki etkilerini incelemeye çalışmıştır. Herzberg, motive edici ihtiyaçlar ve hijyen ihtiyaçları ile iş doyumu arasındaki ilişkileri aşağıdaki gibi özetlemiştir (George ve Jones, 1996:76) : • Motive edici ihtiyaçlar giderildiğinde işgörenler doyum elde ederler, giderilmediğinde ise doyumsuzluk olur. • Hijyen ihtiyaçları hissedilmeyecek, giderildiğinde fakat işgörenlerde doyum da doyumsuzluk hissedilmeyecek, giderilmediğinde ise işgörenlerde doyumsuzluk oluşacaktır. Herzberg’e göre işgörenler, iş doyumu ve doyumsuzluğunu aynı anda hissedebilmektedirler. Örneğin, işgören ilgi çekici ve zor bir işe sahip olduğunda, motive edici ihtiyaçlar karşılandığında, işgörenlerde iş doyumu sağlanır. Ama aynı işgörenin işinde, iş güvenliği yoksa hijyen ihtiyaçları karşılanmamış olduğundan işinden doyum alamayacaktır. Geleneksel iş doyumu görüşüne göre, doyum ve doyumsuzluk tek bir sürecin iki farklı ucundadır. Dolayısıyla işgörenler ya doyumludur ya da doyumsuzdur. Ancak Herzberg’e göre, doyum ve doyumsuzluk iki ayrı boyuttur. İşgörenlerin doyum sürecinde olması, onların motive edici ihtiyaçlarının karşılandığı, doyumsuzluk sürecinde olması ise, hijyen ihtiyaçlarının karşılanmaması ile ilgilidir. Herzberg’in, araştırmalarında elde ettiği verilerden biri de, işgörenlerin işteki motive faktörlerinden olma doğan derecelerinin yüksek doyumsuzluğa karşı olması durumunda hoşgörülerinin daha hijyen fazla olduğudur. Bunun aksi ise söz konusu olmamaktadır (Oral, Kuşluvan, 1997:101). Sonuç olarak bir örgüt, hijyen faktörlerinin gerektirdiklerini yerine getiriyor fakat motive edici faktörlerin getirdiklerini sağlayamıyor ise, işgörenler işlerinden doyum almadan da çalışmalarını sürdürebilirler. Herzberg modeli daha çok gelişmiş ülkelerin sosyo-kültürel ve ekonomik yapılarına daha uygun olarak nitelendirilmekte ve gelişmekte olan 56 ülkelerde, hijyen etmenleri olarak adlandırılan alt basamakların güdüleme etmeni olarak etkili oldukları vurgulanarak bu teori eleştirilmiştir. 1.3.6.1.3. Alderfer’in VİG Teorisi Alderfer, yaptığı araştırmalar sonucu Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’nin gerçek yaşam için uygun olmadığı sonucuna varmış ve bu nedenle VİG teorisi gelişmiştir. Bu teoride de bir ihtiyaçlar sırlaması bulunmaktadır ancak daha basittir. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi ile temel ilkesi aynıdır. Önce alt düzeydeki ihtiyaçlar tatmin edilmeli, daha sonra üst düzey ihtiyaçlar tatmin edilmelidir. Alderfer’in VİG teorisine göre, birden fazla ihtiyaç aynı anda insanları etkisi altına alabilmektedir. Alderfer’in teorisine göre ihtiyaçlar üç gruba ayrılır. Bunlar şöyle sıralanmıştır: • Var olma İhtiyaçları: Maslow’un fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarına karşılık gelmektedir. • İlişki İhtiyaçları: Maslow’un sosyal ihtiyaçları ile statü sahibi olma, itibarlı olanaklar elde etme gibi dışsal saygınlık faktörlerini içeren saygınlık ihtiyaçlarına karşılık gelmektedir. • Gelişme İhtiyacı: Maslow’un saygınlık ihtiyaçlarından kendine saygı, güven duyma, başarılı ve özerk olma gibi içsel saygınlık faktörleri ile kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarına karşılık gelmektedir (Yüksel, 2000:141). Varolma ihtiyaçları, ücret, örgütsel olanaklar, rahat bir çalışma ortamı ve iş güvenliği ile; ilişki ihtiyaçları, iş arkadaşları ve iş dışında arkadaşlarla sosyal ilişkiler kurmakla; gelişme ihtiyaçları ise işin mücadele, özerklik ve yaratıcılık içermesiyle giderilebilmektedir (Çetinkanat, 2000:16-17). 57 1.3.6.1.4. Mc Clelland’ın Başarma İhtiyacı Teorisi Başarma ihtiyacı teorisi, Mc Clelland tarafından geliştirilmiştir. Bu teori, ihtiyaçların öğrenme sonucunda insanlar için önem kazanmaya başladığını açıklamaktadır. McClelland, teorisinde birlikte olma, güç kazanma ve başarma ihtiyacı üzerinde durmuştur. Bu teoriye göre insanın en büyük ihtiyacı başarılı olmaktır. Bu nedenle insanları en çok başarı ihtiyacı ile motive etmek mümkündür. Bu teorinin temelini oluşturan ihtiyaçları, şu şekilde açıklamak mümkündür (Güney, 2000:485): • Birlikte Olma İhtiyacı: Bu ihtiyaç, insanın bir gruba dâhil olma ve sosyal ilişkiler geliştirmelerini ifade etmektedir. Bu ihtiyacı kuvvetli olan insanlar, kişiler arası ilişki kurma ve geliştirmeye önem verir. • Güç Kazanma İhtiyacı: Güç elde etme ihtiyacı kuvvetli olan insanlar, güç ve otorite kaynaklarını genişletme, başkalarını etki altına alma ve gücünü koruma davranışlarını göstermektedirler. • Başarılı Olma İhtiyacı: Bu ihtiyacı kuvvetli insanlar, ulaşılması güç ve çok çalışma gerektiren anlamlı amaçlar seçerler ve bu amaçları gerçekleştirmek için gerekli yetenek ve bilgiyi elde etmeye çalışırlar. 1.3.6.2. Süreç Teorileri İş doyumu konusunda ortaya atılan süreç teorilerinde, işgörenlerin ihtiyaçlarını karşılamada kullanılan dışsal bazı faktörler üzerinde durulmuştur. Süreç teorilerinin önemle üzerinde durdukları ana konu, insanların hangi amaçlar tarafından ve nasıl motive edildikleridir. 58 Süreç teorileri; iş doyumunu beklentiler, değerler ve ihtiyaçlar gibi değişkenlerin etkileşimiyle açıklamaktadır. Süreç teorileri, iş doyumunun hangi değişken ya da değişken gruplarının etkisiyle oluştuğunu ve bunların etkileşerek iş doyumunu nasıl meydana getirdiğini açıklamaktadır (Balcı, 1985:42). Davranış Düzeltim ve Güçlendirme teorisi, Vroom’un Beklenti Teorisi, Adams’ın Eşitlik Teorisi, Locke’un Değer Teorisi ve Katzell’in Fark Modeli başlıca süreç teorileridir. 1.3.6.2.1. Davranış Düzeltim ve Güçlendirme Teorisi Bu teorinin ana fikri, davranışların, karşılaştığı sonuçlar tarafından şartlandırıldığı varsayımıdır. Şartlandırma konusu, F.Skinner tarafından geliştirilmiştir (Davis, 1981:69). Bu teoriye göre, insanların davranışları, olumsuz sonuçlar doğurduğunda herhangi bir tepki göstermeyerek, olumlu sonuçlar doğurduğunda ise, ödüllendirilerek kontrol altına alınıp örgüt amaçları doğrultusunda yönlendirilebilir (Whyte, 1972:66-68). İnsanlar, hangi davranışları ödüllendirilirse onları daha çok sergilerler ve sonuçta o davranış onlarda bir alışkanlık haline gelir. Ödüllendirilmeyen davranışlarını ise, zamanla terk ederler. Kısaca, çevre tarafından benimsenen ve ödüllendirilen davranışlar tekrar edilmekte, çevrenin benimsemediği ve cezalandırdığı davranışlar ise tekrar edilmemektedir. Davranış düzeltimi ve güçlendirme teorisinde, işgörenlerin davranışların sonuçlarına göre motive olmaları söz konusudur. Kısaca bu teoride, davranışın sonucuna bakarak insanların davranışları düzeltilmeye çalışılır. Belirli bir davranışın sonuçları insanlar tarafından arzulanır derecede ise, davranış güçlenir, sonuçlar istenen nitelikte değilse davranış zayıflar ve zamanla kaybolur (Davis, 1984:87). 59 1.3.6.2.2. Vroom’un Beklenti Teorisi Vroom, ihtiyaçların yalnızca varlığının davranışı başlatmaya yetmeyeceği, ayrıca kişinin davranışta bulunması için bu davranışın ihtiyacını gidermede amaca ulaşacağı yolunda bir beklentinin de olması gerektiği ileri sürülmüş ve bu görüşe dayanan güdüleme teorileri geliştirilmiştir. Bu teorilerden biri olan Victor H. Vroom ‘un beklenti teorisine göre, bir insanın güdülenmesi, davranışın amaca ulaşacağı beklentisiyle o kimsenin amaca verdiği önemin çarpımına eşittir (İncir, 1990:11). Vroom amaca verilen önemi “valans” terimiyle tanımlamaktadır. Bir amaca ulaşmak isteniyorsa valans (+), bu amaca karşı bir ilgi duyulmuyorsa valans (-) olacaktır. Ancak buradaki valans, amacın gerçek değeri değil, beklenen değeridir Vroom, teorisinde üç ilişki türü üzerinde durmuştur. Bunları şöyle sıralayabiliriz (Robbins, 1998:187): • Çaba – İş Başarımı İlişkisi: İnsanların, çabaları oranında iş başarımı elde edeceğine ilişkin beklentiyi ifade eder. • İş Başarımı – Ödül İlişkisi: İnsanların, iş başarımı neticesinde alacakları ödüle ilişkin beklentilerini ifade etmektedir. • Ödül – İhtiyaç İlişkisi: Alınacak ödülün insanların ihtiyaçlarını tatmin etme derecesini ifade etmektedir. Ödül, ihtiyaçları ne kadar karşılarsa insanların o ödülü arzulama derecesi de o oranda artacaktır. Bir başka tanımlamada ise beklenti teorisinde çekicilik, araçsallık ve beklentiler olmak üzere üç ana kavram bulunmaktadır. Çekicilik, bireyin belirli bir çıktıyı isteme derecesidir. Çekicilik -1 ile +1 arasında bir değer alabilmektedir. Çekiciliğin pozitif olabilmesi için bireyin o çıktıyı istemesi gerekmektedir. Araçsallık ikinci düzeyde bir çıktıya ulaşabilmek için birinci düzey çıktının kullanımıdır. Örneğin, bireyin daha yüksek bir başarı 60 göstermek için güdülenmesinin nedeni terfi etme isteğidir. Burada, birinci düzey çıktı olan başarı gösterme, ikinci düzey çıktı olan terfi için bir araç olma özelliğine sahiptir. Beklenti, belirli bir hareket veya çabanın belirli bir çıktıya ulaştırma olasılığıdır. Bu olasılık 0 ile 1 arasında değişebilir (Yılmaz, 2005: 49). Bu teoriye göre motivasyon, kısaca şu şekilde tanımlanmaktadır: Motivasyon = Beklenti X Araçsallık X Çekicilik Beklenti teorisine göre, çalışanların yaptıkları işler konusunda motive edilmeleri için beklenti, araçsallık ve çekiciliğin sıfırdan farklı olması gerekmektedir. Başka bir deyişle işgörenlerin, başlangıçta işi başarmak için bir beklentilerinin olması gerekir. Daha sonra, işi başarmasının neticesinde bir ödüle ulaşacağını ve son aşamada da ulaşacağı ödülün ona göre bir çekiciliğinin olması gerekmektedir. Vroom’un beklenti teorisine göre, ulaşma beklentisi yüksek olan ve çok istenen amaçlar için kişiler çok uğraşacaklar, buna karşılık istenen, ancak sonuç beklentisi zayıf olan amaçlar için pek çaba harcamayacaklardır. Örneğin işinde yükselmek isteyen bir işgören, eğer çok çalışırsa yükseleceğine inanıyorsa, başka bir deyişle, çok çalışma sonunda yükselme beklentisi varsa, çok çalışarak iş başarımını artıracaktır. Oysa yükselmenin, iş başarımı dışında başka koşullara bağlı olduğu bir iş yerinde, çalışanların böyle bir beklentisi olmayacağından, kişiler yükselme amacıyla çabalarını yoğunlaştırmayacak ve iş başarımlarını artırma gereğini duymayacaklardır. 1.3.6.2.3. Adams’ın Eşitlik (Denksellik) Teorisi Adams, A.B.D.’nin General Electric işletmesinde güdüleme konusunda bazı araştırma ve deneylerde bulunarak ödüllendirmede adaletin çalışanları sürekli güdülemek ve teşvik etmek bakımından çok önemli değeri olduğuna işaret etmiştir. Bireylerin, kendilerine verilen ödüllerle başkalarına verilen 61 ödülleri daima karşılaştırdıkları ve kendilerine uygun görülen ödüllerin benzer başarıyı gösteren kimselerle ne oranda eşit olduğunu saptamaya çalıştıklarını belirlemiştir (Eren, 1984:54). Eşitlik teorisine göre, işgörenler kendi çıktı/girdi oranlarını (katkıda bulundukları girdiler ile örgütten ve işlerinden elde ettikleri sonuçların oranı), diğer kişilerin çıktı/girdi oranıyla karşılaştırırlar. İşgörenler kendi katkı oranları ile aldıklarını başkaları ile karşılaştırdıklarında eğer kendilerininki az ise negatif eşitsizlik, fazla ise pozitif eşitsizlik hissedecektir. Eğer eşitlik varsa sorun yok demektir. Ancak eşitlik yoksa ve kendi aldıkları daha az ise sorun var demektir (İncir, 1990:38). Teori işgörenlerin, eğitim düzeyini, deneyimini, işteki becerisini, çabasını, sorumluluk duygusunu, yaşını ve buna benzer niteliklerini, o bireyin katkıları olarak tanımlamaktadır. Buna karşılık, ücret, iyi çalışma koşulları, iş güvencesi, yükselme olanakları, statü simgeleri gibi öğeler de örgütün çalışanlara verdikleri ödüller olarak nitelendirilmektedir. Teoriye göre birey, kendi ödülleriyle katkıları arasındaki oranı öteki kişilerin ödülleri ve katkıları arasındaki oranla karşılaştırır. Kişinin ödül/katkı oranı öteki kişinin ödül/katkı oranından düşükse eşitsizlik durumu ortaya çıkar. Algılanan bu eşitsizlik büyüdükçe kişinin yakınmaları ve gerginliği artar. Bu durumda kişi, önce ödüllerini çoğaltmak için çaba harcar. Örneğin, ücretini artırma yollarını arar. Eğer ödüllerini artırmayı başaramazsa, katkılarını azaltma yolunu seçer. Eşitlik, aşağıdaki oran var olduğunda algılanır: B Kişisi A Kişisi Kurumdan Aldıkları Kuruma Verdikleri = Kurumdan Aldıkları Kuruma Verdikleri 62 Adams, eşitsizlik durumunda işgörenin rahatsız olacağını ve rahatsızlığı ortadan kaldırmak için başvuracağı diğer yolları şu şekilde sıralamaktadır (Güney, 2001:35): • Çalışanlar, girdilerini değiştirme yönüne giderler (yani daha az çaba sarf ederler), • Çalışanlar, kendi alacaklarını değiştirmeye çalışırlar (ücret artışı isteyebilirler), • Çalışanlar, diğerlerinin çıktı veya ödüllerini değiştirmeye çalışırlar (daha çok iş yaptırabilirler), • Çalışanlar, kıyaslama yaptığı kişiyi değiştirebilirler, • Çalışanlar, savunma mekanizmaları geliştirebilirler (eşitsizliğin geçici olduğunu düşünebilirler), • Çalışanlar, eşitsizlik durumundan uzaklaşma yolunu tercih ederler (işi bırakabilir veya devamsızlık yapabilirler). 1.3.6.2.4. Locke’un Başkalık (Değer) Teorisi Locke’un başkalık teorisi olarak adlandırılan görüşü, iş doyumunun, kişinin ihtiyaçlarının karşılanmasından değil, o kişinin kendisi için neleri önemli gördüğü duygusundan kaynaklandığını öne sürer. Locke’a göre bir kişinin bir değişkene verdiği önem, kendisinin onu ne kadar istediği ile ilgilidir. Başkalık Teorisi, doyumsuzluğun, bir kişinin istediğinden daha azını elde etmesi durumunda ortaya çıktığını öne sürer. Locke tarafından geliştirilen bu teorinin temeli, işgörenlerin işin kendilerine sağladığı ücret, statü, çalışma şartları ve terfi olanaklarının her birini kendi algılarına göre ne kadar değerli oldukları ile karşılaştırması olgusuna dayanmaktadır. Her ne kadar ücret, yan yararlar, çalışma şartları, terfi olanakları v.b. gibi sunulanlar aynı olsa da işgörenlerin doyum düzeyi, onların değer yargılarına göre farklılık gösterebilmektedir. 63 1.3.6.2.5. Katzell’in Fark Teorisi Katzell’in geliştirdiği bu teorinin temel amacı, eşitlik teorisi gibi çalışanlarda doyum ya da doyumsuzluk yaratan nedenleri belirlemektir. Her iki teori arasında ortak noktalar olmasına rağmen fark teorisinin temel varsayımı şudur: kişinin elde ettiği sonuçlar ile arzuladığı sonuçlar arasındaki farklılık kişinin doyum düzeyini belirler. Diğer teorilerden farklı olarak sonuç/girdi oranı ya da kazanç – maliyet, yatırım karşılaştırması ayrıntılı analizlere değil de, bir bütün olarak çalışanların algılamasına dayanmaktadır. Çalışanlar, kendi girdilerini algılayıp bunun sonucunda elde etmeleri gereken çıktıları belirlemektedirler. Fark teorisine göre çalışanlar, yaptıkları işlerden nasıl doyum sağladıklarını belirlemek için genellikle işlerini ideal iş/olması gereken iş ile karşılaştırırlar. Eğer, işgörenlerin ideal işleriyle ilgili beklentileri yüksek ise ve bu beklentiler karşılanmazsa işgörenler işlerinden doyum alamazlar (George, Jones, 1996:77). 1.3.6.3. Yapı Teorileri Yapı teorilerinin hareket noktaları, işgörenlerin işleri hakkında değerlendirme yaparken kullandıkları bilişsel süreçleri tanımlayarak motivasyon ve iş doyumunu açıklamaktır. Bu teorilerin bir varsayımı da, çalışanların, gözlemledikleri olaylara dayanarak inançlar ve tutumlar oluşturmalarıdır. Burada iki teoriden söz edilecektir. Bunlar, Sosyal Öğrenme ve Atıfta Bulunma Doyum Teorileridir. 64 1.3.6.3.1. Sosyal Öğrenme Teorisi İş doyumu hakkında ileri sürülen Sosyal Öğrenme Teorisinde, girdiler ve çıktıların karşılaştırılması, çalışanların diğer çalışanları bilgi kaynağı olarak kullanarak uygun tutum ve davranışları bulmaları üzerinde durulmaktadır. Buna göre işgörenler kendileri ile aynı işleri yapan, başarılı ve güçlü iş arkadaşlarını kendilerine örnek alırlar. Sosyal öğrenme teorisine göre, iş hakkında tutumların öğrenilmesinde kişisel ve durumsal faktörler etkili rol oynamaktadır. İş değerlerinin modellenmesi ise yöneticilerin davranışları tarafından şekillenmektedir (Furnham, 1997:304). 1.3.6.3.2. Atıfta Bulunma Teorisi Bu teori, Landy, Schachter ve Singer tarafından geliştirilmiştir. Bu teoriye göre, belirli olaylar veya çevresel koşullar iş doyumu üzerinde bir etkiye sahiptir. İşinde yoğun seyahatler yapan kişi, çocuğunun doğum gününü unutursa, işin gerektirdiği seyahatlere atıfta bulunur ve işten doyumsuzluk algılar. 1.3.7. İş Doyumunu Ölçme Türleri İş doyumu ölçümleri, anket ve görüşme yöntemleri ile yapılabilmektedir. İş doyumu ölçümleri, sorulan soruların özelliklerine göre nesnel, betimsel ve izdüşel olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Nesnel ölçümlerde, bir soru ve içinden seçilecek bir dizi yanıt verilir. Böylece işgören, kendi seçimine uygun yanıtı işaretler. Betimleyici ölçümlerde, sorular sorulur ancak işgörenlerin kendi sözcükleriyle yanıt vermeleri istenir. İzdüşel ölçümlerde iş veya örgütle ilgisi olmayan somut durumlar işgörenlerden bunları analiz etmeleri ve yorumlamaları istenir. verilir, 65 1.3.7.1. Nesnel Ölçümler Nesnel ölçümlerin birçok türü vardır. Ancak en çok kullanılan türü çok şıklı sorular içerenidir. Bu tür ölçümde, işgörenler her sorunun bütün yanıtlarını okurlar ve aralarından uygun bulduklarını işaretlerler. Nesnel ölçümlerde “Doğru”, “Yanlış” işaretlenebilir ya da işgörenin yatay bir ölçekte sayısal bir değeri işaretlemesi istenebilir. Kullanılan tür ne olursa olsun nesnel ölçümlerin en önemli kusuru, yanıtların formu hazırlayanlar tarafından düzenlenmiş olmasıdır. İşgörenlerin yapabilecekleri tek şey kendilerine en uygun gelen yanıtı işaretlemeleridir, bu da onların duygularını yanlış yansıtabilir. Bu yaklaşımda işgörenlere kendi duygularını ifade etme imkânı tanınmaz. Nesnel ölçümlerin en önemli yararı, yürütülmelerinin ve istatistiksel çözümlemelerinin kolay olmasıdır. Bu alanda, bilgisayar rahatlıkla kullanılabilir. Binlerce işgören tarandığından bu, maliyet açısından önemli bir tasarruf sağlar. 1.3.7.2. Betimleyici Ölçümler Nesnel ölçümlere karşıt olarak betimleyici ölçümlerde yanıtları, işçiler kendileri veririler. Tepkiler ya güdümlü ya da güdümsüz bir biçimde elde edilir. Güdümlü soru, işgörenleri dikkatini işin belirli bir yönünde toplar ve ona ilişkin sorular sorar. Örneğin, “ kurumun sosyal yardım programı hakkında ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki bir soru güdümlü sorulardandır. Bu şekilde yönetim, hangi konuların kapsanacağını belirlemiş olur. Güdümsüz soruda, işgörenlerin o anda akıllarına geleni belirtmeleri imkânı vardır. Örneğin, “işinizde en çok hoşlandığınız yönler nelerdir?” gibi bir soru güdümsüz sorudur. 66 1.7.2.3. İzdüşel Ölçme İş doyumunu yorumlamanın diğer bir yolu da izdüşel ölçümlerdir. Bu ölçüm teknikleri, psikiyatristler ve psikologlar tarafından ruh sağlığını incelemek için geliştirilmiş kişilik testleridir. Bu yöntemler genel ölçümler için kullanılmaz. Bu yöntem, özel sorunları olan işgörenlerin profesyonel olarak değerlendirilmeleri aşamasında kullanılmaktadır. Bu yöntemde, eksik ya da anlamsız bir soyutlama verilir ve işgörenin buna bir anlam vererek izdüşümünü yapması, yani tamamlaması istenir. En çok bilinenleri, mürekkep lekeleri kullanılan Rorschach Testi ve resimler kullanılan Thematic Apperception Testidir. 1.3.7.4. Tutumların Ölçekler Yoluyla Ölçülmesi Tutumları ölçme yöntemleri içinde en önde gelen ve yaygın olanı tutum ölçeğidir. Ölçek yönteminde, birey dikkatli bir şekilde hazırlanıp standartlaştırılmış bir dizi önermeye “doğru buluyorum”, “doğru bulmuyorum” veya “bu fikirdeyim”, “bu fikirde değilim” gibi sözlü tepkide bulunur. Seçilen önermelerden herhangi birinin doğru veya yanlış bulunmasının bir tutumun derecesine ilişkin ipucu vermesine özen gösterilir. Bir ölçekte hangi önermelerin bulunacağı, hangi önermelerin bulunmayacağı ve kaç tane önermeye ihtiyaç olduğunu belirlemede: kısaca, önermeleri miktar ve nitelik bakımından saptamada aşağıdaki kıstaslar göz önünde bulundurulmalıdır (Eren, 2006184). • Ölçeğe girecek olan bir önerme ölçülmek istenen tutumu meydana çıkaracak nitelikte olmalıdır. Böylece, farklı inanç ve tutumlara sahip olan kimseler önermeye farklı cevaplar vereceklerdir. Ölçek kurma tekniği bakımından önermenin içeriğinin konusuyla doğrudan ilişkili olması gerekir. 67 • Bir önerme sadece ölçülmek istenen inanç ve tutumun psikolojik yönünü ortaya koymakla yetinmemeli, fakat bunun yanında, ölçülen ve ortaya çıkarılan tutumun veya inancın çeşitli dereceleri hakkında da bilgi vermelidir. Çünkü akı karadan ayırmak yeterli değildir, daha hassas ayrıntıların ortaya çıkarılması da arzu edilir. • Önermeler mükemmel oldukları takdirde, bir ölçekte bulunması gereken en az önerme sayısı, ölçmeden beklenen incelik derecesine bağlıdır. Ne kadar çok önerme kullanılırsa, güvenilirlik de o kadar artar. Bir kimse bir önermeye gerçeği yansıtmayan bir cevap verebilirse de, önermeler çoğaldıkça bu olasılık azalır. Fakat etkin ve kolayca uygulamayı sağlayabilmek için önermelerin sayısını sınırlı tutmak gerekir. Çok önerme kullanılması tutumunu ölçmek istediğimiz kimseleri sıkar ve zamanları sınırlı kimseler içinse düşünerek ciddi cevaplar verilmesini ortadan kaldırır. Bu gibi hallerde, hatalar tesadüfîlik niteliğini yitirerek, maddi hatalar şekline dönüşür. Çok sayıda, önerme hazırlamanın bir başka sakıncası da deneklerin soru sayısının çokluğunu iddia ederek cevaplandırmayı reddetmeleridir. Bu gibi durumlarda, ölçmeler sınırlı bir çevreye uygulanmak zorunda kalacaktır. 1.3.7.4.1. Thurstone Tipi Ölçekler Tipik bir Thurstone ölçeğinde yaklaşık olarak yirmi önerme bulunur. Her bir önermeye tutumun şiddetine ilişkin birer puan değeri verilmelidir. Test verilirken deneklere aynı fikirde oldukları önermeler bütün önermeler içinde gelişigüzel dağıtılarak sunulur ve aynı fikirde oldukları önermeleri işaretlemeleri söylenir; her bir önerme, birer ölçek puanı taşıdığından bu değerlerin medyanı hesaplanır, elde edilen sayı o kimsenin tutum puanı olur. 68 Önermelere verilen ölçek puanların deneklerden saklı tutulması gerekir (Eren, 2006:186) 1.3.7.4.2. Likert Tipi Ölçekler Önemli görülebilecek bazı noktalarda Thurstone’un yönteminden ayrılan Likert isimli düşünürün geliştirmiş olduğu ölçek aşağıdaki aşamaları içermektedir (Eren, 2006:189): 1. Araştırılan konuya doğrudan doğruya ilişkili olduğu kabul edilen birçok sorunun deneklerin kolayca anlayabileceği önermeler haline getirilmesi, 2. Bunların bir denek grubuna uygulanmasında, onların her öneri hakkındaki görüşleri için “ kuvvetle kabul ederim, kararsızım, kabul etmiyorum, asla kabul etmem” şeklinde tepki dereceleri hangi cevap şıkkını uygun görüyorsa onu işaretlemesini bildirme, 3. Elde edilen cevaplara şiddet derecelerine göre, en şiddetliye 5 ve sırasıyla diğerlerine 4,3,2 ve 1 değerlerinin verilerek puanlanması, bütün önermelere verilen puanların toplanması, 4. Toplam puan ile her bir önerme arasındaki pareliğin saptanması, 5. Toplam puan ile yeterli ölçüde uygun düşmeyen, yani diğer önermelerle aynı şeyi ölçmeyen önermelerin çıkarılması. 1.3.7.4.3. Guttman Tipi Ölçekler Guttman, bir alan ile ilgili olarak sorulan bazı sorulara, verilen cevapların belirli bir düzene sokulduğu zaman ölçeklenebileceğini ifade etmektedir. Sorular öyle düzenlenmelidir ki, bir soruya olumlu biçimde 69 cevaplayan denekler aynı soruyu olumsuz biçimde cevaplandıran deneklerden daha farklı seviyede yer almalıdırlar. Bir ölçeğin en belirgin niteliği, deneklerin bir dizi sorudan sadece birine verdikleri cevabın, diğer sorular hakkında da fikir yürütmeyi sağlatmasıdır. Bu ölçeklemeye çok basit bir örnek verecek olunursa; Öneriler Cevap Şıkları 1- yaşınız 65’den büyük mü? Evet Hayır 2- yaşınız 40-65 arasında mı Evet Hayır 3- Yaşınız 25–40 arasında mı? Evet Hayır 4- Yaşınız 25’den küçük mü? Evet Hayır Guttman tipi ölçeklerde de Likert ölçeklerinde olduğu gibi bütün sorular aynı tutum boyutuyla ilgilidir. Örnekteki yaş boyutunda olduğu gibi. Buna tek boyutluluk denir. Deneğin ölçekten aldığı puanı bilinirse, ölçekteki her soruya ne şekilde cevap verdiği tahmin edilebilir. Buna, “ önceden kestirebilirlik” ya da “ üretkenlik” adı verilmektedir. 1.3.7.4.4. Bogardus Tipi Sosyal Uzaklık Ölçekleri Bogardus tipi sosyal uzaklık ölçekleri, hazırlanış ve uygulanış bakımından büyük ölçüde Likert tipi tutum ölçeklerine benzemektedir. Bu ölçekte de, bir tutumun olumlu ve olumsuz durumları dereceli olarak deneklere sunulmaktadır. Ancak sosyal uzaklık ölçeklerinde denekler, bir düşünceye, nesneye veya fikre karşı olan tutumlarını bildirmekten çok sosyal grupların birbirine karşı olan yakınlık ve uzaklıklarının, kişilerin birbirlerine karşı olan tutumlarının veya yönetici ile astlar arasındaki uyuşumun derecelerini belirlemek esastır. Bu nokta, likert tipi ölçeklerden, Bogardus tipi sosyal uzaklık ölçeklerini ayırmaktadır. Sosyal uzaklık ölçeklerinde amaç, insanlar ve/veya insan grupları arasındaki anlaşma ve uyuşumun derecesini ve örgütsel ilişkilerin olumlu ya da olumsuz niteliğini ölçmektir. Verilebilecek 70 cevap şıkları en olumludan en olumsuza doğru skalogram biçiminde sıralanmaktadır. Mantıken en olumluya evet cevabı veren bir kimse, diğer bütün olumlu şıklara da evet cevabı verecek, olumsuz cevap şıklarının tümüne de hayır cevabı verecektir. Aksine, en olumsuz şıkka evet cevabını veren bir kimse tüm olumsuz diğer şıklara da evet: olumlu tüm cevap şıklarına da hayır cevabını verecektir. Ölçek uygulamasında denekler grup oluşturacak sayıda iseler, onlara cevap formlarına sadece hangi etnik gruba mensup olduklarını işaretlemeleri ve adlarını bildirmeleri istenebilmektedir. Bu önlem, ölçeğin güvenirliğini artırmaktadır. Cevaplandırma, her cevap şıkkı için deneğin o şıkka ayrılan cevap hanesine evet veya hayır cevaplarını vermesi şeklinde elde edilmektedir. Bu tür ölçeklerde geçerlilik konusu da önem kazanmaktadır. Deneklerin bir konuda inanç ve tutumlara sahip olabilmesi için, söz konusu konuyu veya kişileri uzunca bir süre inceleme ve mümkünse o konu ya da kimselerle çeşitli ilişkilerde bulunmaları gerekmektedir. Aksi halde, cevap vermiş olmak için cevap verilebilir. Bunu anlamak için, aynı ölçek, çeşitli zamanlarda aynı deneklere uygulamalıdır. Böylece, geçerlilik durumu belirlenebilmektedir (Eren, 2006:193). İş doyumu ölçümünde genel olarak tutum ölçekleri kullanılmaktadır. Yapılan iş doyumu araştırmaları sonucunda bir takım modeller geliştirilmiştir. Bu modeller kısaca şu şekilde sıralanabilir: • Porter Gereksinim ve Doyum Anketi: Porter’ın geliştirmiş olduğu ölçek Maslow’un gereksinimler hiyerarşisine dayanmaktadır. Maslow’un teorisi insanın öncelikle birincil gereksinimlerinin karşılanması (fizyolojik ve güvenlik gereksinimleri), daha sonra da ikincil gereksinimlerinin (sevme-sevilme, sayma-sayılma ve kendini kanıtlama gereksinimleri) karşılanması gerektiği üzerine dayanmaktadır. Porter buradan hareketle işgörenin aldığı 71 mevcut koşullar ile ideal kabul ettiği koşullar arasında ilişki kurmaktadır. • Yüz Çizelgesi: Kunin’in 1955 yılında geliştirdiği bu ölçekte altı adet yüz resmi bulunmaktadır. Bu ölçekte anketi yanıtlayan kişi iş, ücret, yönetim, yükselme olanakları, iş arkadaşları ile ilgili olarak yöneltilen soruları, kendisini ifade eden en uygun yüz resmini seçerek yanıtlamaktadır. • Minnesota Doyum Anketi: Bu ölçek 1967 yılında Weiss, Davis ve England tarafından geliştirilmiştir. Bu ölçekte iş koşulları ile iş doyumu ilişkilendirilmektedir. Koşullar; yönetim, yaratıcılık, insan ilişkileri, bağımsızlık, teknik denetim ve çalışma şartları başlıkları altında toplanmaktadır. Modeller, birbirinden farklı olduğu gibi, bu modellerden bağımsız değişik modeller de kullanılmaktadır. Kısaca iş doyumunu ölçen kesin bir yöntem, teknik veya model bulunmamaktadır. Araştırmacılar, üzerinde araştırma yapılacak kitleyi göz önüne alarak kendileri için en uygun yöntemi belirleyebilir (Özkan, Olgun, 2000:124-126). 72 İKİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMA YÖNTEMİ Bu bölümde araştırmada kullanılacak yöntem, uygulanacak anketin özellikleri, uygulama yapılacak grubun özellikleri belirtilecektir. 2.1. Araştırmanın Konusu ve Amacı Araştırmanın konusu, İstanbul Alemdağ semtinde faaliyet gösteren 10 farklı hazır giyim atölyelerinde çalışan kadın çalışanların ve aynı sektörde benzer işleri evde gerçekleştiren kadın çalışanların iş doyum düzeylerinin kıyaslanması ve iş doyum düzeylerinin demografik değişkenlere göre incelenmesidir. Araştırmanın amacı, formel ve enformel kadın çalışanların iş doyum düzeylerinin belirlenmesi yoluyla, günümüzde hızla çeşitlenen ve genişleyen enformel istihdamın kadın çalışanlar tarafından tercih edilme nedenlerinin ya da başka bir söylemle kadınların enformel sektörlere ötelenme nedenlerinin belirlenmesidir. Bu amacın gerçekleştirilmesi için araştırmada aşağıdaki sorulara yanıt bulunmaya çalışılmıştır; a. Formel ve enformel kadın çalışanların iş doyum düzeyleri farklılaşmakta mıdır? b. Formel ve enformel kadın çalışanların iş doyum düzeyleri; medeni durum, istihdam edilme şekli (formel/enformel), yaş, öğrenim düzeyi, çocuk/kardeş sayısı, eş/baba çalışma durumu, çalışma yılı, sosyal güvence gibi demografik özelliklere göre farklılaşmakta mıdır? 73 c. Formel ve enformel kadın çalışanların önem dereceleri ve algılama seviyeleri iş doyumunu belirleyen alt faktörlere göre farklılaşmakta mıdır? 2.2. Araştırmanın Önemi Araştırmada elde edilen bulgular ile kadın istihdamının enformelleşme gerekçelerinin neler olduğu belirlenecektir. Aynı zamanda istihdama kadınların katılma/katılama nedenleri de dolaylı olarak belirleneceğinden, kadın çalışmalarına katkılar sağlanacak ve kayıdışı istihdam edilen kadınların hak ettikleri sosyal, ekonomik ve yasal haklara kavuşmalarını konu alacak bundan sonraki araştırmalara veri sağlayacaktır. Elde edilen bulgular ışığında kadınların yoğun olarak istihdam edildiği tekstil, tütün ve hizmet sektörlerinde çalışan kadınların beklentilerinin belirlenmesi ile iş doyum düzeylerinin yüksek tutulması için veri sağlanacaktır. 2.3. Araştırma Modeli Araştırmada ilk olarak çalışmanın geçerliliğini sağlamak amacıyla literatür taraması yapılmıştır. Literatür taramasını takiben elde edilen bilgilerle çalışmanın kuramsal çerçevesi belirlenmiştir. Daha sonra ortaya konulan çerçeveden hareketle, bir alan çalışması planlanmıştır. Araştırmaya konu olan kadın çalışanların iş doyum düzeylerini çeşitli faktörlere göre incelemeyi ve karşılaştırmayı amaçlayan bu çalışma, ilişkisel tarama modelinde belirlenmiştir. Elde edilen veriler SPSS 12 Paket programı yardımı ile değerlendirilmiştir. İstatistiksel olarak veriler tanımlayıcı ve çıkarımsal istatistik açısından ele alınmıştır. Bu nedenle demografik soruların frekans dağılımları ele alınmıştır. Çalışmada elde edilen veriler ve puanlar normal dağılım varsayımına uymadığı için, iki gruplu karşılaştırmalarda Mann-Whitney U testi, 3 ve daha fazla gruplu karşılaştırmalarda Kruskall- 74 Wallis H testi kullanılmıştır. İş doyum algı ve önem puanları arasındaki farklılığa Wilcoxen işaret testi ile bakılmıştır. İş doyum algı ve önem sıralamaları ağırlıklı toplamlar yardımı ile belirlenmiştir. Anlamlılık seviyesi olarak 0,05 ve 0,01 kullanılmış olup, p<0,05; 0,01 olması durumunda anlamlı farklılığın olduğu, p>0,05; 0,01 olması durumunda anlamlı farklılığın olmadığı belirtilmiştir. Ele alınan iş doyumu değişkenleri, Şekil-1’de ortaya konan model çerçevesinde incelenmektedir; Demografik özellikler İş doyumu faktörleri - Yaş - Ücret ve ekleri - Öğrenim durumu - Sosyal hak ve olanaklar - Medeni durum - Ödüller ve takdir edilme - Çocuk/kardeş sayısı - İşin yapılış biçimi - Çalışma yılı - Çalışma arkadaşlarıyla ilişkiler - Eş/baba çalışma durumu - İşin yapısı - Sosyal güvence durumu - Çalışma koşulları - İstihdam edilme şekli (formel/enformel) - Toplam iş doyumu Şekil 2. Araştırma Modeli Araştırmada incelenecekler; • örneklemin demografik özelliklerine ilişkin frekans ve yüzde dağılımları • formel ve enformel kadın çalışanların toplam iş doyum düzeyleri arasında farklılığın anlamlılık düzeyi, • formel kadın çalışanların en fazla/en az hangi alt faktöre ve alt faktörün hangi maddesine önem verdiği, 75 • formel kadın çalışanların en fazla/en az hangi alt faktörü ve alt faktörün hangi maddesini algıladığı, • enformel kadın çalışanların en fazla/en az hangi alt faktöre ve alt faktörün hangi maddesine önem verdiği, • enformel kadın çalışanların en fazla/en az hangi alt faktörü ve alt faktörün hangi maddesini algıladığı, • toplam kadın çalışanların en fazla/en az hangi alt faktöre önem verdiği, • toplam kadın çalışanların en fazla/en az hangi alt faktörü algıladığı, • formel ve enformel kadın çalışanların alt faktörlere göre iş doyum düzeyleri arasındaki farklılığın anlamlılık düzeyi, • formel ve enformel kadın çalışanların iş doyumlarının/alt faktörlerinin yaşa göre anlamlı fark gösterip göstermediği, • formel ve enformel kadın çalışanların iş doyumlarının/alt faktörlerinin medeni duruma göre anlamlı farklılık gösterip göstermediği, • formel ve enformel kadın çalışanların iş doyumlarının/alt faktörlerinin çalışma yılına göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediği, • formel ve enformel kadın çalışanların iş doyumlarının/alt faktörlerinin öğrenim durumuna göre anlamlı farklılık gösterip göstermediği. 2.4. Araştırma Evreni ve Örneklemi Araştırmanın çalışma evrenini, İstanbul Elmadağ semtinde faaliyet gösteren 10 farklı hazır giyim atölyelerinde çalışanlar ve aynı semtte benzer işleri evlerinde yapan kadın çalışanlar oluşturmaktadır. Örneklemi ise, bu evren içinden rassal olarak belirlenen atölyede çalışan 150 kadın ve evde çalışan 150 kadın olmak üzere toplam 300 kadın çalışan oluşturmaktadır. Örneklem sayısı, aşağıdaki formülle belirlenmiştir; 76 N t2 p q n = ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ d2 (N- 1) + t 2 p q N: Hedef kitledeki birey sayısını, n: Örnekleme alınacak birey sayısını, p: İncelenen olayın görüş sıklığı yani gerçekleşme olasılığını, q: incelenen olayın görülmeyiş sıklığını yani gerçekleşmeme olasılığını, t: belirli bir anlamlılık düzeyinde, t tablosuna göre bulunan teorik değeri, d: olayın görüş sıklığına göre kabul edilen örnekleme hatasını ifade etmektedir. 2.5. Araştırmanın Sınırlılıkları ve Varsayımları Bu çalışma, İstanbul Alemdağ semtinde hazır giyim atölyelerinde ve benzer işleri evde yapan çalışan kadınlarla sınırlıdır. Anketin uygulanacağı atölyeleri belirlerken işletmeler herhangi bir ayrıma tabi tutulmamış, araştırma gönüllülük esasına dayandığı için katılmak isteyen atölyeler belirlenmiş ve uygulama yapılmıştır. Üzerinde araştırma yapılan işletmelerde her birinin diğerinden farklı olduğu bilinmesine rağmen, analiz ve değerlendirmeler bütün işletmeleri kapsayacak şekilde yapılmıştır. Araştırmada veri toplama tekniği olarak anket dışında başka bir tekniğe, zaman ve maliyet tasarrufu sağlanması nedeniyle başvurulmamıştır. Aynı zamanda anket tekniğinin kullanılmasındaki diğer bir amaç yürütülmelerinin ve istatistiksel çözümlemelerinin kolay olmasıdır. 2.6. Veri Toplama Tekniği Çalışmanın uygulama aşamasında veriler, belirlenen örneklemden anket yolu ile toplanmıştır. Uygulamada, zaman ve maliyet sıkıntısı yüzünden 77 diğer veri toplama teknikleri kullanılmamıştır. Veri toplamak maksadıyla demografik bilgiler ve iş doyum anketi kullanılmıştır. 2.6.1. İş Doyum Anketi İş doyum anketi, kişilerin kendi iş doyumlarına ilişkin algılarını ölçmekte olup, Çetinkanat (2000:56) tarafından geliştirilmiştir. Kişilerin kendi iş doyumlarına ilişkin algıları sayısal olarak ifade edilmiş olup, sürekli değişken türünden olan verilerdir (Çetinkanat, 2000:56). Anket üç bölümden oluşmakta olup, ilk bölümde kişisel bilgilere yönelik sorular yer almaktadır. İkinci ve üçüncü bölümler ise her biri 42 sorudan oluşan iki formdan oluşmaktadır. Formlardan biri algılanan doyumu, diğeri ise önem derecesini ölçmektedir. Anket maddelerinden algılanan doyumu ölçen form, beşli likert tipi şeklinde olup, (1) kesinlikle katılmıyorum, (2) katılmıyorum, (3) karasızım, (4) katılıyorum, (5) kesinlikle katılıyorum olarak sıralanmıştır. Önem derecelerini ölçen formda ise puanlar, (1) çok önemsiz, (2) önemsiz, (3) ne önemli ne önemsiz, (4) önemli, (5) çok önemli olarak sıralanmıştır. Anket, 6 alt faktörden oluşmaktadır. Bu faktörler ve ankette yer alan maddeler aşağıdaki gibidir; 1. faktör; ücret ve ekleri, 2. faktör; sosyal haklar ve olanaklar, 3. faktör; ödüller ve takdir edilme, 4. faktör; işin yapılış biçimi, 5. faktör; çalışma arkadaşlarıyla ilişkiler, 6. faktör; işin yapısı, 7. faktör; çalışma koşullarıdır, 78 2.6.2. Anketin Güvenilirliği Güvenilirlik, ölçme aracının duyarlı, birbiriyle tutarlı ve kararlı sonuçlar verebilmesi gücüdür. Ölçeğin güvenilirliği için cronbach alfa testi kullanılır. Bu teste göre, birbiriyle yüksek ilişki gösteren maddelerden oluşan ölçeklerin alfa katsayıları yüksek olur. Alfa katsayısı ne kadar yüksek olursa bu ölçekte bulunan maddeler birbiriyle o derece tutarlı ve aynı özelliği ölçmeye çalışan maddelerden oluşur (Tezbaşaran, 1997:46). Güvenilirlilik analizi ile soru formu ile aynı örnekleme aynı zaman diliminde uygulama yapıldığında benzer sonuçların elde edilmesi, soru formundaki ölçütlerin ölçülmek istenen kavramın gerçek ölçütlerinin olması, soru formunda göreceli olarak ölçüm hatalarının az olması veya olmaması belirlenebilmektedir (Varoğlu, Varoğlu, 1994:387). Anket daha önce Turmuş’un (2005), yüksek lisans tezinde de kullanılmış olup, geçerlilik ve güvenilirlik analizi yapılmıştır. Bahsedilen çalışmada kullanılan ankete dayanarak uyarlanan anketin de geçerlilik ve güvenirlik analizi yapılmış ve Cronbach alpha testi 0.93 olarak belirlenmiştir. Bu sonucun kabul edilebilir sınırlar içinde kalması, anketin çalışmada kullanılmasını sağlamıştır. 79 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BULGULAR 3.1. Örneklemin Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular Araştırmadan elde edilen ilişkisel verilerin değerlendirip yorumlanmasında öncelikli olarak anketin uygulandığı örneklem grubuna dair bilgilerin verilmesi, iş doyumuna ilişkin verilecek bilgilere ışık tutacağından bu bölümde örneklemin yaş, öğrenim düzeyi, çalışma yılı, medeni durum, eş/baba çalışma durumu, çocuk/kardeş sayısı ve sosyal güvence durumuna göre dağılımları verilecektir. Örneklemin yaşa göre dağılımları Tablo 1’de gösterilmiştir; Tablo 1. Örneklemin Yaşa Göre Dağılımları Değişken n % 15 – 25 52 17 26 – 35 183 61 36 – 45 65 22 46 – üstü 0 0 300 100 Yaş Toplam Enformel kadın çalışanların yaşa göre dağılımları Tablo 2’de gösterilmiştir; Tablo 2. Enformel Kadın Çalışanların Yaşa Göre Dağılımları Değişken Yaş n % 15 – 25 19 13 26 – 35 88 59 36 – 45 43 28 46 – üstü 0 0 150 100 Toplam 80 Formel gösterilmiştir; kadın çalışanların yaşa göre dağılımları Tablo 3’de Tablo 3. Formel Kadın Çalışanların Yaşa Göre Dağılımları Değişken Yaş Tablo.1, Tablo.2 n % 15 - 25 33 22 26 - 35 95 63 36 - 45 22 15 46 - üstü 0 0 Toplam 150 100 ve Tablo.3’de görüldüğü gibi, araştırmanın örneklemini oluşturan kadın çalışanların 33’ü enformel, 19’u formel olmak üzere 52’si (%17) 15-25 yaş aralığında, 88’i enformel, 95’i enformel olmak üzere 183’ü (%61) 26- 35 yaş aralığında, 43’ü enformel 22’si formel olmak üzere toplam 65’i (%22) 36-45 yaş aralığında yer almakta, 45 ve üstü yaş aralığında kadın çalışan bulunmamaktadır. Örneklemin öğrenim düzeyine göre dağılımı Tablo 4’de gösterilmiştir; Tablo 4. Örneklemin Öğrenim Düzeyine Göre Dağılımları Değişken Öğrenim düzeyi n % İlkokul 41 14 Ortaokul 102 34 Lise 157 52 0 0 300 100 Üniversite Toplam 81 Enformel kadın çalışanların öğrenim durumuna göre dağılımları Tablo 5’de gösterilmiştir; Tablo 5.Enformel Kadın Çalışanların Öğrenim Düzeyine Göre Dağılımları Değişken n Öğrenim düzeyi % İlkokul 32 21 Ortaokul 51 34 Lise 67 45 Üniversite 0 0 150 100 Toplam Formel kadın çalışanların öğrenim durumuna göre dağılımları Tablo 6’da gösterilmiştir; Tablo 6. Formel Kadın Çalışanların Öğrenim Düzeyine Göre Dağılımları Değişken n Öğrenim düzeyi % İlkokul 9 6 Ortaokul 51 34 Lise 90 60 Üniversite 0 0 150 100 Toplam Tablo 4, Tablo 5 ve Tablo 6’da görüldüğü gibi, örneklemi oluşturan kadın çalışanların 32’si enformel, 9’u formel olmak üzere toplam 41’i (%14) ilkokul, 51’i enformel, 51’i formel olmak üzere 102’si (%34) ortaokul, 67’si enformel, 90’ı formel olmak üzere 157’si (%52) lise mezunu olduğu belirlenirken, üniversite bulunmamaktadır. seviyesinde öğrenim görmüş kadın çalışan 82 Örneklemin çalışma yılına ilişkin dağılımı Tablo 7’de gösterilmiştir; Tablo 7. Örneklemin Çalışma Yılına Göre Dağılımları Değişken Çalışma yılı n % 0 - 1 yıl 0 0 2 - 4 yıl 146 49 4 - üstü yıl 154 51 Toplam 300 100 Enformel kadın çalışanların çalışma yılına göre dağılımları Tablo 8’de gösterilmiştir; Tablo 8. Enformel Kadın Çalışanların Çalışma Yılına Göre Dağılımları Değişken Çalışma yılı n % 0 - 1 yıl 0 0 2 - 4 yıl 74 49 4 - üstü yıl 76 51 Toplam 150 100 Formel kadın çalışanların çalışma yılına göre dağılımları Tablo 9’da gösterilmiştir; Tablo 9. Formel Kadın Çalışanların Çalışma Yılına Göre Dağılımları Değişken Çalışma yılı n % 0 - 1 yıl 0 0 2 - 4 yıl 72 48 4 - üstü yıl 78 52 Toplam 150 100 Tablo 7, Tablo 8 ve Tablo 9’da ’de gösterildiği gibi, örneklemin 74’ü enformel, 72’si formel olmak üzere 146’sı (%49) 2-4 yıl aralığındaki, 76’sı enformel, 78’i formel olmak üzere 154’ü (%51) 4 yıl ya da 4 yıldan fazla yıl 83 çalışmakta olan kadınlardan oluşmaktadır. Örneklemde 1 yıldan az sürede çalışan bulunmamaktadır. Örneklemin medeni hal durumu Tablo 10’da gösterilmiştir; Tablo 10. Örneklemin Medeni Hal Durumuna Göre Dağılımları Değişken Medeni Hal n % Evli 171 57 Bekâr 129 43 Toplam 300 100 Enformel kadın çalışanların medeni hal durumuna göre dağılımları Tablo 11’de gösterilmiştir; Tablo 11. Enformel Kadın Çalışanların Medeni Hale Göre Dağılımları Değişken Medeni Hal n % Evli 95 63 Bekâr 55 37 Toplam 150 100 Formel kadın çalışanların medeni hal durumuna göre dağılımları Tablo 12’de gösterilmiştir; Tablo 12. Formel Kadın Çalışanların Medeni Hale Göre Dağılımları Değişken Medeni Hal n % Evli 74 50 Bekâr 76 50 Toplam 150 100 Tablo 10, Tablo 11 ve Tablo 12’de gösterildiği gibi, örneklemi oluşturan kadın çalışanların 95’ini enformel, 74’ünü enformel olmak üzere 171’ini (%57) evli, 55’ini enformel, 76’sı formel olmak üzere 129’unu (%43) bekâr olanlar oluşturmaktadır. 84 Örneklemin eş/baba çalışma durumu Tablo 13’de gösterilmiştir; Tablo 13. Örneklemin Eş/Baba Çalışma Durumuna Göre Dağılımları Değişken n % Eş/ Baba Evet çalışıyor 290 97 Çalışma Hayır çalışmıyor 10 3 Durumu Toplam 300 100 Enformel kadın çalışanların eş/baba çalışma durumuna göre dağılımları Tablo 14’de gösterilmiştir; Tablo 14. Enformel Kadın Çalışanların Eş/Baba Çalışma Durumuna Göre Dağılımları Değişken n Eş/ Baba Evet çalışıyor Çalışma Hayır çalışmıyor Durumu Toplam % 147 97 3 3 150 100 Formel kadın çalışanların eş/baba çalışma durumuna göre dağılımları Tablo 15’de gösterilmiştir; Tablo 15. Formel Kadın Çalışanların Eş/Baba Çalışma Durumuna Göre Dağılımları Değişken n Eş/ Baba Evet çalışıyor Çalışma Hayır çalışmıyor Durumu Toplam % 143 95 7 5 150 100 Tablo 13, Tablo 14 ve Tablo 15’de görüldüğü gibi örneklemde yer alan kadın çalışanların 147’si enformel, 143’ü formel olmak üzere 290’ının (%97) eşleri ya da babaları çalışmakta, 3’ü enformel, 7’si formel olmak üzere 10’unun (%3) eş ya da babaları çalışmamaktadır. 85 Örneklemin çocuk/kardeş sayısına ilişkin dağılımları Tablo 16’da gösterilmiştir; Tablo 16. Örneklemin Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Dağılımları Değişken n % 0 80 27 Çocuk/Kardeş 1- 2 95 32 Sayısı 3- 4 125 41 Toplam 300 100 Enformel kadın çalışanların çocuk/kardeş sayısına göre dağılımları Tablo 17’de gösterilmiştir; Tablo 17. Enformel Kadın Çalışanların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Dağılımları Değişken n % 0 0 0 Çocuk/Kardeş 1- 2 55 37 Sayısı 3- 4 95 63 Toplam 150 100 Formel kadın çalışanların çocuk/kardeş sayısına göre dağılımları Tablo 18’de gösterilmiştir; Tablo 18. Formel Kadın Çalışanların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Dağılımları Değişken n % 0 80 53 Çocuk/Kardeş 1- 2 40 27 Sayısı 3- 4 30 20 Toplam 150 100 Tablo 16, Tablo 17 ve Tablo 18’de görüldüğü gibi örneklemdeki kadın çalışanlarından 80 ’i (%27) çocuk ya da kardeşe sahip değildir ve çocuk ya 86 da kardeşe sahip olmayan kadınların hepsi de formel olarak çalışmaktadır. Örneklemde 55’i enformel, 40’ı formel olmak üzere 95 kadının (%32) 1 ya da 2 kardeş veya çocuğa sahip olduğu, 95’i enformel, 30’u formel olmak üzere toplam 125 kadının (%41) 3 ya da 4 kardeş veya çocuğa sahip olduğu görülmektedir. Örneklemin sosyal güvenceye sahip olma durumu tablo 19’da gösterilmiştir; Tablo 19. Örneklemin Sosyal Güvence Durumuna Göre Dağılımları Değişken n % Yok 60 20 Sosyal Güvence Var Dolaylı 78 26 Durumu Var Dolaysız 162 54 Toplam 300 100 Enformel kadın çalışanların sosyal güvence durumuna göre dağılımları Tablo 20’de gösterilmiştir; Tablo 20. Enformel Kadın Çalışanların Sosyal Güvence Durumuna Göre Dağılımları Değişken n % Yok 60 40 Sosyal Güvence Var Dolaylı 78 52 Durumu Var Dolaysız 12 8 Toplam 150 100 87 Formel kadın çalışanların sosyal güvence durumuna göre dağılımları Tablo 21’de gösterilmiştir; Tablo 21. Formel Kadın Çalışanların Sosyal Güvence Durumuna Göre Dağılımları Değişken n % Yok 0 0 Sosyal Güvence Var Dolaylı 0 0 Durumu Var Dolaysız 150 100 Toplam 150 100 Tablo 19, Tablo 20 ve Tablo 21’de gösterildiği gibi, örneklemdeki enformel kadın çalışanların 60’ı (%20) her hangi bir sosyal güvenceleri bulunmamakta, sosyal güvenceye sahip olmayan formel kadın çalışan bulunmamaktadır. 78 enformel kadın çalışanın (%26) ise babaları ya da eşlerinden dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip oldukları görülmektedir. 12’si enformel, 150’si formel olmak üzere toplam 162 kadın çalışanın (%54) dolaysız olarak sosyal güvenceleri bulunmaktadır. 3.2. İstihdam Edilme Biçimi ve İş Doyumu Düzeylerinin Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi Sonucunda Elde Edilen Bulgular Yapılan anketin ardından elde edilen verilerin değerlemesinin yapılması sonucunda, ankete katılan kadın çalışanların iş doyumu algı ve önem puanları, öncelikle demografik özelliklere göre tek tek ele alınmış ardından formel ve enformel ayrımına tabi tutularak değerlenmiştir. 3.2.1. Kadınların Yaş Gruplarına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması Bu bölümde yaş değişkenin kadınların iş doyum düzeyleriyle olan ilişkisine değinilecektir. 88 Tablo 22. Kadınların Yaş Gruplarına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt 18 5,0 18 2,7 17 2,5 8 1,9 8 2,4 8 2,6 15,5 1,9 12 3,7 12 3,7 17 4,4 18 3,3 18 3,6 15 2,1 13 1,4 14 1,1 32 2,8 32 3,7 36 2,5 23 5,7 33 7,6 34 6,3 127 14,0 122 15,3 133 11,8 167,5 155,5 122,8 184,8 141,0 149,7 204,8 138,6 140,5 128,4 149,4 171,4 190,2 135,1 162,2 156,6 129,2 205,5 141,6 145,7 171,2 192,3 130,0 174,9 İkili Karşılaştırmalar 32 27 22 11 13 10 16 16 16 24 24 24 19 17 15 41 41 43 34 43 37 162 175 152 p 13 13 13 3 3 3 8 8 8 13 13 13 11 11 11 32 24 32 20 17 17 121 114 116 Ki-Kare (KWH) Sd Sıra Ort. ss Median Mean 19,2 17,8 16,7 8,2 6,9 7,0 15,0 11,8 11,5 17,3 18,1 19,2 14,7 13,5 13,9 34,4 32,8 35,5 26,4 27,8 29,8 135,2 128,7 133,6 Max. 52 183 65 52 183 65 52 183 65 52 183 65 52 183 65 52 183 65 52 183 65 52 183 65 Min. 15-25 26-35 36-45 15-25 Sosyal Hak ve 26-35 Olanaklar 36-45 15-25 Ödüller ve 26-35 Takdir Edilme 36-45 15-25 İşin Yapılış 26-35 Biçimi 36-45 15-25 Çalışma Arkadaşlarıyla 26-35 Olan İlişkiler 36-45 15-25 İşin Yapısı 26-35 36-45 15-25 Çalışma 26-35 Koşulları 36-45 15-25 Toplam 26-35 İş Doyumu 36-45 Ücret ve Ekleri n İş Doyumu Alt Faktörleri Yaş Aralığı Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması 10,0 2 0,007* 1-3** 2-3** 2-3** 12,6 2 0,002* 1-2** 2-3** 27,6 2 0,100 - 7,5 2 0,024* 1-3** 19,2 2 0,000* 1-2** 38,9 2 0,000* 1-3** 2-3** 5,2 2 0,075 - 27,8 2 0,000* 1-2** 2-3** *p<0,05 ; **p<0,01 Yaş grupları arasında “Ücret ve Ekleri” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,007<0,05, Kruskall-Wallis testi)15-25 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna ve 26-35 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) 26-35 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) 89 Yaş grupları arasında “Sosyal Haklar ve Olanaklar ” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,002<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 grubuna göre, 26-35 yaş grubunda ise 36-45 yaş grubuna göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir. (p<0,01; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01; Mann-Whitney U testi) 26-35 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “İşin Yapılış Biçimi” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,024<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05, KruskallWallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “İşin Yapısı” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01; Mann-Whitney U testi) 26-35 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “Çalışma Koşulları” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmemektedir.(p=0,075>0,05 , Kruskall-Wallis testi) 90 Yaş grupları arasında “Toplam İş Doyum” puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01; Mann-Whitney U testi) 26-35 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Tablo 23. Kadınların Yaş Gruplarına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Median ss Min. Max. Sıra Ort. 29,1 28,0 28,2 14,2 14,3 14,3 17,3 16,2 16,7 22,4 22,2 21,7 17,2 17,0 17,6 39,4 39,5 40,0 40,7 42,2 44,0 30 28 28 15 15 15 16 16 16 22 23 22 16 16 18 39 40 40 40 44 44 1,2 2,4 1,7 1,1 1,0 1,3 2,2 1,2 2,5 1,6 2,4 2,3 1,6 1,9 1,9 0,6 1,2 1,2 3,0 3,0 1,2 27 12 26 12 12 12 14 15 15 20 16 16 15 15 15 39 34 39 37 36 38 30 30 30 15 15 15 24 24 24 25 26 25 20 20 20 41 42 43 45 45 45 188,5 140,6 148,0 161,8 145,9 149,7 179,2 146,0 140,3 153,1 155,2 135,4 157,7 143,5 164,3 126,1 151,1 168,4 114,7 144,5 196,1 13,6 2 0,001* 2,3 İkili Karşılaştırmalar Mean 52 183 65 52 183 65 52 183 65 52 183 65 52 183 65 52 183 65 52 183 65 p n 15-25 Ücret ve Ekleri 26-35 36-45 15-25 Sosyal Hak ve 26-35 Olanaklar 36-45 15-25 Ödüller ve 26-35 Takdir Edilme 36-45 15-25 İşin Yapılış 26-35 Biçimi 36-45 15-25 Çalışma Arkadaşlarıyla 26-35 Olan İlişkiler 36-45 15-25 İşin Yapısı 26-35 36-45 15-25 Çalışma 26-35 Koşulları 36-45 İş Doyumu Alt Faktörleri Ki-Kare (KWH) Sd Yaş Aralığı Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 1-2** 1-3** 2 0,318 10,4 2 0,005* 1-2** 1-3** 2,6 2 0,269 3,4 2 0,184 8,0 2 0,018* 1-2** 2-3** 31,3 2 0,000* 1-3** 2-3** *p<0,05 ; p<0,01 Yaş grupları arasında “Ücret ve Ekleri” alt faktör önem puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,007<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) 26-35 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) 91 Yaş grupları arasında “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktör önem puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,005<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01; Mann-Whitney U testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “İşin Yapısı” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,018<0,05 , Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 grubuna göre, 36-45 yaş grubunda da 26-35 yaş grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “Çalışma Koşulları” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) 36-45 yaş grubunda puanlar 26-35 grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “Sosyal Haklar ve Olanaklar ” alt faktör önem puanı (p=0,318>0,05 , Kruskall-Wallis testi), “İşin Yapılış Biçimi” alt faktör puanı (p=0,269>0,05 , Kruskall-Wallis testi) ve “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör puanı (p=0,184>0,05 , Kruskall-Wallis testi) açısından anlamlı farklılık görülmemektedir. 92 84,08 76,40 69,86 1,57 92,71 68,73 81,76 6,68 99,53 73,40 69,19 8,84 99,89 73,32 69,19 8,38 78,61 70,28 84,80 4,23 90,79 69,69 80,63 4,82 67,71 78,07 73,67 1,59 110,84 73,47 64,05 16,12 İkili Karşılaştırmalar 32 22 22 10 10 10 16 16 16 24 24 24 19 15 15 41 41 38 34 42 37 162 159 152 p KruskallWallis Sd Sıra Ort. 16 7,4 13 18 2,8 13 17 3,0 13 7 2,3 3 7 2,5 3 3 7 2,9 16 3,0 8 16 4,0 8 8 12 3,6 24 3,1 16 20 3,5 16 16 3,7 16 13 3,5 11 13 1,2 11 13 1,1 11 36 2,9 32 33 3,2 27 36 2,2 32 34 0,5 33 34 2,4 33 34 0,9 33 151 11,9 127 142 14,7 120 142 13,2 120 Max. 20,2 16,9 16,4 7,2 5,5 6,3 14,7 12,1 11,7 21,7 19,3 18,9 14,6 13,0 13,5 36,5 34,9 35,3 33,7 34,5 34,0 148,6 136,3 136,2 Min. Mean 19 88 43 19 88 43 19 88 43 19 88 43 19 88 43 19 88 43 19 88 43 19 88 43 Ücret ve Ekleri ss n 15-25 26-35 36-45 15-25 Sosyal Hak ve 26-35 Olanaklar 36-45 15-25 Ödüller ve 26-35 Takdir Edilme 36-45 15-25 İşin Yapılış 26-35 Biçimi 36-45 15-25 Çalışma Arkadaşlarıyla 26-35 Olan İlişkiler 36-45 15-25 İşin Yapısı 26-35 36-45 15-25 Çalışma 26-35 Koşulları 36-45 15-25 Toplam 26-35 İş Doyumu 36-45 İş Doyumu Alt Faktörleri Median Yaş Aralığı Tablo 24. Enformel Çalışan Kadınların Yaşa Göre İş Doyum Düzeyleri 2 0,456 - 2 0,134 2 0,012* 1-2* 1-3* 2 0,015* 1-2* 1-3* 2 0,121 - 2 0,090 - 2 0,000* 1-2* 2-3* 2 0,000* 1-2* 1-3* *p<0,05, **p<0,01 Enformel çalışan kadınlarda yaş grupları arasında “Ücret ve Ekleri”, “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler”, “İşin Yapısı” ve “Çalışma Koşulları” alt faktör puanları açısından farklılık görülmemektedir. (p>0,05) Yaş Grupları arasında “Ödüller ve Takdir Edilme” iş doyumu alt faktörü açısından anlamlı farklılık görülmektedir. 15-25 grubunda 26-35 ve 36-45 yaş grubunda olanlara göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir.(p<0,05) 93 Yaş grupları arasında “İşin Yapılış Biçimi” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,015<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 ve 36-45 yaş grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “ Çalışma Koşulları” alt faktör puanı açısından anlamlı faklılık görülmektedir. (p=0,000<0,005, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 yaş grubuna göre, 26-35 yaş grubunda da 36-45 yaş grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir. (p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Toplam is doyumu puanı açısından enformel çalışan kadınlarda yaş grupları arasında anlamlı farklılıklar görülmektedir. 15-25 grubunda bulunanların 26-35 ve 36-45 yaş grubunda bulunanlardan daha az iş doyumuna sahip oldukları gözlenmiştir. (p<0,05). 94 Tablo 25. Formel Olarak Çalışan Kadınların Yaş Gruplarına Göre Toplam İş 81,45 79,95 47,34 87,97 70,53 78,25 110,36 64,58 70,34 48,30 77,41 108,07 92,27 65,62 93,02 88,82 60,05 122,25 100,61 67,58 72,05 105,00 56,09 115,07 İkili Karşılaştırmalar 23 27 18 11 13 10 16 16 16 20 24 24 15 17 15 37 37 43 24 43 37 143 175 142 p 13 16 16 8 6 6 13 8 8 13 13 13 14 12 13 32 24 32 20 17 17 121 114 116 KruskallWallis Sd Sıra Ort. 18 2,7 18 2,4 18 1,0 8 1,3 8 1,2 8 1,3 15 0,7 12 3,3 8 3,9 13 2,7 18 2,6 18 3,5 15 0,5 14 1,4 15 0,6 32 1,9 32 3,1 36,5 2,9 22 1,1 22 4,8 22 3,8 123 8,0 117 12,3 127 6,0 Max. 18,6 18,6 17,1 8,8 8,3 8,4 15,2 11,5 11,2 14,7 16,9 19,7 14,7 13,9 14,7 33,2 31,0 36,0 22,2 21,6 21,6 127,4 121,7 128,7 Min. Mean 33 95 22 33 95 22 33 95 22 33 95 22 33 95 22 33 95 22 33 95 22 33 95 22 Ücret ve Ekleri ss n 15-25 26-35 36-45 15-25 Sosyal Hak ve 26-35 Olanaklar 36-45 15-25 Ödüller ve 26-35 Takdir Edilme 36-45 15-25 İşin Yapılış 26-35 Biçimi 36-45 15-25 Çalışma Arkadaşlarıyla 26-35 Olan İlişkiler 36-45 15-25 İşin Yapısı 26-35 36-45 15-25 Çalışma 26-35 Koşulları 36-45 15-25 Toplam 26-35 İş Doyumu 36-45 İş Doyumu Alt Faktörleri Median Yaş Aralığı Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması 13,5 2 0,001* 1-3* 2-3* 8,5 2 0,014* 1-2* 31,3 2 0,000* 1-2* 1-3* 29,9 2 0,000* 1-2* 1-3* 2-3* 15,7 2 0,000* 1-2* 2-3* 45,6 2 0,000* 1-2* 1-3* 2-3* 17,0 2 0,000* 1-2* 1-3* 53,6 2 0,000* 1-2* 1-3* 2-3* *p<0,05, **p<0,01 Yaş grupları arasında “Ücret ve Ekleri” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir. 15-25 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir. .(p=0,001<0,05, Kruskall-Wallis testi) 2635 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “Sosyal Haklar ve Olanaklar ” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,014<0,05, Kruskall-Wallis testi) 95 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01; Mann-Whitney U testi) 26-35 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “İşin Yapılış Biçimi” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 ve 36-45 grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir. 26-35 yaş grubunda ise 36-45 yaş grubuna göre daha düşük görülmektedir. .(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05, KruskallWallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01; Mann-Whitney U testi) 26-35 yaş grubunda ise 36-45 yaş grubundan anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05) Yaş grupları arasında “İşin Yapısı” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir. 15-25 grubu ile 26-35 grubu arasında anlamlı farklılık görülmektedir.(p<0,05) 15-25 grubunda anlamlı derecede düşük görülmektedir. 26-35 grubu ile 36-45 grubu arasında anlamlı farklılık görülmektedir.(p<0,05) 26-35 grubunda anlamlı derecede düşük görülmektedir. Yaş Grupları arasında “Çalışma Koşulları” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılıklar görülmektedir. 15-25 grubunda 26-35 ve 36-45 yaş grubuna göre anlamlı derece yüksek olduğu görülmektedir.(p<0,05) 96 Yaş grupları arasında “Toplam is doyumu puanı” açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p<0,05) 15-25 yaş grubu 26-35 yaş grubundan anlamlı derecede yüksek görülmektedir. 15-25 grubunda 36-45 yaş grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. Toplam is doyumu puan açısından 26-35 grubu, 36-45 grubundan anlamlı derecede düşük görülmektedir. Tablo 26. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Yaş Gruplarına Göre İş Doyumu 15-25 26-35 36-45 15-25 Sosyal Hak ve 26-35 Olanaklar 36-45 15-25 Ödüller ve 26-35 Takdir Edilme 36-45 15-25 İşin Yapılış 26-35 Biçimi 36-45 15-25 Çalışma Arkadaşlarıyla 26-35 Olan İlişkiler 36-45 15-25 İşin Yapısı 26-35 36-45 15-25 Çalışma 26-35 Koşulları 36-45 Ücret ve Ekleri 19 88 43 19 88 43 19 88 43 19 88 43 19 88 43 19 88 43 19 88 43 27,74 27,22 27,40 13,47 14,18 14,07 15,63 15,82 16,93 22,84 21,68 21,26 17,37 16,45 16,88 39,37 39,15 39,56 43,63 43,19 44,16 27 28 27 13 15 15 16 16 16 22 20 22 18 16 18 39 39 39 44 44 44 0,87 2,57 1,50 1,39 1,24 1,37 0,50 0,39 2,86 1,74 2,11 2,61 1,50 1,67 1,69 0,50 0,44 1,05 1,67 2,33 0,53 27 12 26 12 12 12 15 15 15 20 18 16 15 15 15 39 38 39 40 36 43 29 29 30 15 15 15 16 16 24 25 25 25 19 19 19 40 40 43 45 45 45 85,03 76,97 68,28 58,95 78,89 75,88 62,84 76,09 79,88 97,29 73,22 70,53 92,95 69,69 79,67 84,53 69,18 85,44 84,00 67,18 88,77 İkili Karşılaştırmalar p KruskallWallis Sd Sıra Ort. Max. Min. ss Median Mean n İş Doyumu Alt Faktörleri Yaş Aralığı Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 2,3 2 0,312 - 4,6 2 0,100 - 3,3 2 0,191 - 6,0 2 0,055 - 5,6 2 0,062 - 7,5 2 0,024* 2-3* 12,0 2 0,002* 1-2* 2-3* *p<0,05, **p<0,01 Yaş grupları arasında “Ücret ve Ekleri”, “Sosyal Haklar ve Olanaklar”, “Ödüller ve Takdir Edilme”, “İşin Yapılış Biçimi” ve “Çalışma Arkadaşlarıyla İlişkiler” iş doyumu alt faktörleri açısından anlamlı farklılık görülmemektedir. 97 Yaş grupları açısından “İşin Yapısı”na yönelik algı 26-35 grubunda enformel kadın çalışanlarda 36-45 grubundaki kadınlardan anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür.(p<0,05) Yaş Grupları arasında “Çalışma Koşulları”na yönelik önemde 15-25 yaş grubunda 26-35 grubuna göre, 26-35 yaş grubunda 36-45 yaş grubuna göre anlamlı derecede düşük olduğu görülmektedir. (p=0,02<0,05) Tablo 27. Formel Olarak Çalışan Kadınların Yaş Gruplarına Göre İş Doyumu Alt 30 30 30 15 15 15 19 16 16 21 23 22 16 16 19 39 40 41 38 44 44 0,48 1,97 0,43 0,00 0,76 0,88 2,20 1,58 1,32 1,47 2,50 0,95 1,75 1,89 1,33 0,66 1,56 1,06 2,12 3,31 1,97 28 25 28 15 12 12 14 15 15 21 16 22 16 16 16 39 34 39 37 37 38 30 30 30 15 15 15 24 24 20 24 26 24 20 20 20 41 42 43 45 45 45 88,27 67,89 89,20 95,00 66,13 86,73 103,33 69,72 58,73 56,41 83,72 68,66 64,17 73,53 101,00 44,59 78,39 109,39 52,59 76,25 106,64 İkili Karşılaştırmalar p KruskallWallis Sd Sıra Ort. Max. 29,88 28,71 29,91 15,00 14,51 14,73 18,27 16,64 16,27 22,09 22,76 22,64 17,12 17,56 19,05 39,39 39,88 40,91 39,00 41,33 43,82 Min. Mean 33 95 22 33 95 22 33 95 22 33 95 22 33 95 22 33 95 22 33 95 22 Ücret ve Ekleri ss n 15-25 26-35 36-45 15-25 Sosyal Hak ve 26-35 Olanaklar 36-45 15-25 Ödüller ve 26-35 Takdir Edilme 36-45 15-25 İşin Yapılış 26-35 Biçimi 36-45 15-25 Çalışma Arkadaşlarıyla 26-35 Olan İlişkiler 36-45 15-25 İşin Yapısı 26-35 36-45 15-25 Çalışma 26-35 Koşulları 36-45 İş Doyumu Alt Faktörleri Median Yaş Aralığı Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 15,2 2 0,001* 1-2* 2-3* 21,4 2 0,000* 1-2* 2-3* 26,0 2 0,000* 1-2* 1-3* 10,7 2 0,005* 1-2* 1-3* 12,5 2 0,002* 1-3* 2-3* 33,4 2 0,000* 1-2* 1-3* 2-3* 21,4 2 0,000* 1-2* 1-3* 2-3* *p<0,05, **p<0,01 Yaş grupları arasında “Ücret ve Ekleri” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,001<0,05, Kruskall-Wallis testi)15-25 yaş 98 grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) 36-45 yaş grubunda puanlar 26-35 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “Sosyal Haklar ve Olanaklar ” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,05; Mann-Whitney U testi) 36-45 yaş grubunda, 26-35 yaş grubuna göre puanlar daha yüksek görülmektedir.(p<0,05) Yaş grupları arasında “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 ve 36-45 yaş grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01; Mann-Whitney U testi) 26-35 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; MannWhitney U testi) Yaş grupları arasında “İşin Yapılış Biçimi” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,024<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 ve 36-45 yaş grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,002<0,05, KruskallWallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 grubuna göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir.(p<0,05). 36-45 yaş grubunda, 26-35 yaş grubuna göre puanlar daha yüksek görülmektedir.(p<0,05) Yaş grupları arasında “İşin Yapısı” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05, Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda puanlar 26-35 ve 36-45 yaş grubuna göre anlamlı düşük 99 görülmektedir.( .(p<0,05) 26-35 yaş grubunda puanlar 36-45 grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01; Mann-Whitney U testi) Yaş grupları arasında “Çalışma Koşulları” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmemektedir.(p=0,000<>,05 , Kruskall-Wallis testi) 15-25 yaş grubunda 26-35 ve 36-45 yaş grubuna göre puanlar daha düşük görülmektedir.(p<0,05)26-35 yaş grubunda, 36-45 yaş grubuna göre puanlar daha düşük görülmektedir.(p<0,05) Tablo 23’de ankete katılan kadınlarda yaş ile ücret ve eklerine verilen önem arasında doğru orantılı bir ilişki olduğu görülüyor, yaş ilerledikçe kadın işçilerin yaptıklarını iş karşılığında aldıkları ücreti, benzer işlere göre kıyasladıkları, hak ettikleri ücreti almaya ve ücret haricinde verilecek maddi eklere de daha çok önem verdikleri görülmektedir. Tablo 22’de ankete katılan kadınlarda yaş azaldıkça kadınların ücret ve eklerinden daha çok memnun oldukları, sosyal hak ve olanaklarını daha yeterli gördükleri, işlerini iyi yaptıklarında verilen ödüllerden memnun oldukları ve daha çok takdir duygusunu hissettikleri sonucuna varılmaktadır. İleri yaş gruplarında ise işin yapısına yönelik algıların arttığı görülmektedir. İleri yaşlardaki kadınların işlerini daha çok benimsedikleri, yaptıkları işi ileride de yapmak istedikleri hatta aynı işi kendi işyerlerini açarak devam ettirmek istedikleri belirlenmiştir. Bu sonuca kadınların ileri yaşlarda işe yönelik becerilerinin artması, kendi işyerlerini kurarak daha esnek çalışma saatleri elde etmek istemeleri gibi nedenler sebep gösterilmektedir. İleri yaşlarda ise çalışma koşullarına verilen önem artıyor. Bu sonuca varılmasında kadınların ailevi sorumluluklarını- ev işleri, çocuk bakımı gibi- yerine getirebilmek için çalışma koşullarının aile düzenini olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde olmasını istemeleri, özellikle de çalışma yerlerinin ve saatlerini kendilerinin belirlemek istemelerinin etkisi olmaktadır. Yaş ilerledikçe çalışma koşullarına verilen önemin artmasına rağmen elde edilen veriler yaş ilerledikçe bu isteğin karşılanma derecesinin arttığını ya da azaldığını göstermemekte, yapılan 100 analizde yaş ile çalışma koşulları beklentilerinin karşılanması arasında anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna varılmamıştır. formel ve enformel ayrımında ise sadece çalışma koşullarına yönelik memnuniyette belirgin farklılık gözlenmektedir. Tablo 24’de evde çalışan kadınların yaşları arttıkça çalışma koşullarından daha çok memnun oldukları gözlenmiştir. Tablo 25’de ise atölyede çalışan kadınların yaş ilerledikçe çalışma koşullarından memnun olmadıklarını ve esnek çalışma saatleri istedikleri belirlenmiştir. Genel olarak bakıldığında ise, iş doyumu yaş ilişkisini ele alan birçok çalışmada iş doyumu ve yaş arasında olumlu bir ilişkinin olduğu; yaş yükseldikçe iş doyumunun da arttığı gözlenmesine ( Jewell, Siegall 1990) rağmen bu çalışmada yapılan analizler sonucunda aksine yaş azaldıkça iş doyumunun daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Bunun nedenleri ise çalışmaya konu olanların öğrenim düzeyi düşük olan, sosyal güvencesi olmayan, aileye az da olsa maddi katkıda bulunmayı sağlamak için uzmanlık gerektirmeyecek işlerde çalışan kadınların oluşturmasıdır. Çalışmaya katılan kadınların 15-25 yaş grubunda iken bekar olmaları, aile içinde sınırlı sorumluluklarının olması ve çalışarak çalışmaların sosyalleşme aksine bu sürecine çalışmada dahil iş olmaları doyumlarının nedeniyle, yüksek diğer olduğu gözlenmiştir. 26-35 ve 36-45 yaş grubunda ise evli olma, çocuk sahibi olma, aile ve iş ortamı arasında dengenin sağlanması gibi sebepler nedeniyle iş doyumunun düşük olduğu gözlenmektedir. Formel ve enformel ayrımında ise evde çalışan kadınların ileri yaşlarda iken iş doyumları daha yüksek, atölyede çalışanların ise 15-25 yaş grubunda iş doyumlarının daha yüksek olduğu ve yaş ilerledikçe iş doyumlarının azaldığı gözlenmektedir. 3.2.2. Kadınların Medeni Duruma Göre Toplam İş Doyumu Ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Kıyaslanması Bu başlık altında medeni halin kadınların iş doyum düzeyleriyle olan ilişkisi incelenecektir. 101 Tablo 28. Kadınların Medeni Duruma Göre Toplam İş Doyumu ve Alt İşin Yapısı Çalışma Koşulları Toplam İs Doyumu 18 18 8 8 15 8 16 18 14 2,0 4,2 2,3 2,4 3,4 3,8 4,2 2,7 1,3 13 13 3 3 8 8 13 13 11 22 32 10 13 16 16 24 24 15 132,1 174,8 139,7 164,8 160,0 138,0 139,8 164,7 164,8 Bekar 129 13,6 13 1,8 11 19 131,6 Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar 171 129 171 129 171 129 24 43 27 41 17 42 18 43 115 159 114 175 135,6 170,3 160,6 137,1 134,4 171,8 32,9 33 3,4 34,7 33 3,4 28,6 34 7,2 27,2 24 6,8 130,2 123 12,9 131,8 125 16,6 p MannWhitney U Sıra Ort. 17,1 18,8 6,9 7,6 12,9 11,5 18,0 18,4 13,9 Max 171 129 171 129 171 129 171 129 171 Min Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar Evli ss Mean Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler n Ücret ve ekleri Medeni Hal İş Doyumu Alt Faktörleri Median Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması 7891 0,000* 9189 0,006* 9413,5 0,022* 9202 0,012* 8588 0,001* 8477,5 0,000* 9297,5 0,016* 8277 0,000* *p<0,05 Bekâr olanlarda “Ücret ve Ekleri” alt faktör puanları anlamlı derecede yüksek (p=0,000<0,05 Mann-Whitney U testi “Ödüller ve Taktir Edilme” alt faktör puanları anlamlı derecede yüksek (p=0,022<0,05 Mann-Whitney U testi), “İşin Yapılış Biçimi” alt faktör puanları anlamlı derecede yüksek (p=0,012<0,05 Mann-Whitney U testi), “İşin Yapısı” alt faktör puanları anlamlı derecede yüksek (p=0,000<0,05 Mann-Whitney U testi), “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör puanları anlamlı derecede yüksek (p=0,001<0,05 Mann-Whitney U testi) “Çalışma Koşulları” alt faktör puanları anlamlı derecede yüksek (p=0,016<0,05 Mann-Whitney U testi)görülmektedir. Evli olanlarda “Sosyal haklar ve olanaklar” alt faktör puanları anlamlı derecede yüksek (p=0,006<0,05 Mann-Whitney U testi), görülmektedir. 102 Bekâr olanlarda “Toplam İş doyum” algı puanları anlamlı derecede yüksek görülmektedir.(p=0,000<0,05 Mann-Whitney U testi) Tablo 29. Kadınların Medeni Duruma Göre Toplam İş Doyumu ve Alt İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler İşin Yapısı Çalışma Koşulları 2,4 1,6 1,3 0,8 2,0 1,4 2,6 1,5 12 26 12 12 14 15 16 20 30 30 15 15 24 24 26 25 148,8 152,7 147,6 154,4 139,3 165,4 123,8 185,9 Evli 171 16,6 16 1,4 15 19 141,0 Bekar Evli Bekar Evli Bekar 129 171 129 171 129 18,0 39,5 39,7 42,0 42,8 19 39 40 44 44 2,0 0,9 1,4 3,2 2,4 15 37 34 36 37 20 43 42 45 45 163,2 148,3 153,5 152,2 148,2 P 28 30 15 15 16 16 22 23 MannWhitney U Sıra Ort. 27,9 28,7 14,2 14,5 16,6 16,4 21,8 22,7 Max 171 129 171 129 171 129 171 129 Min Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar ss Mean Sosyal Hak ve Olanaklar Ödülle ve Takdir Edilme n Ücret ve Ekleri Medeni Hal İş Doyumu Alt Faktörleri Median Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 10740,5 0,633 10532,5 0,418 9111 0,543 6457,5 0,432 9397 0,018* 10647,5 0,585 10730,5 0,000* *p<0,05 Evli ya da bekâr olanlarda “Ücret ve Ekleri” alt faktör önem puanları (p=0,633>0,05 Mann-Whitney U testi) açısından, “Sosyal haklar ve olanaklar” alt faktör önem puanları (p=0,418>0,05 Mann-Whitney U testi) açısından, “İşin Yapılış Biçimi” alt faktör önem puanları (p=0,432>0,05 MannWhitney U testi), “Ödüller ve Takdir Edilme” (p=0,543>0,05 Mann-Whitney U testi) ve “İşin Yapısı” alt faktör önem puanları .(p=0,585>0,05 Mann-Whitney U testi) açısından, anlamlı farklılık görülmemektedir. Bekâr olanlarda “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör puanları anlamlı derecede yüksek (p=0,018<0,05 Mann-Whitney U testi) görülmektedir. 103 Evli olan kadınların “Çalışma Koşullarına” (p=0,000<0,05 MannWhitney U testi) bekar olan kadınlara göre daha çok önem verdikleri görülmektedir. Tablo 30. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Medeni Duruma Göre Toplam İş İşin Yapısı Çalışma Koşulları Toplam İs Doyumu 16,75 18,00 5,85 6,11 12,04 12,80 19,68 19,20 13,23 18 16 7 7 12 16 16 20 13 Bekar 55 95 55 95 55 13,56 34,48 36,40 34,66 33,60 13 33 36 34 34 Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar Sıra Ort. Max Min ss Median Mean 95 55 95 55 95 55 95 55 95 2,22 5,66 2,60 2,73 3,85 3,96 3,92 3,02 1,34 13 13 3 3 8 8 16 16 11 22 32 10 10 16 16 24 24 15 74,31 77,56 73,62 78,75 72,66 80,40 76,83 73,20 76,39 2,17 2,38 3,45 2,32 0,49 13,5 95 136,71 142 1 16,0 55 139,67 149 4 11 27 32 33 33 19 38 41 42 34 73,95 67,06 90,07 85,52 58,20 120 159 71,65 120 162 82,15 p Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar Evli MannWhitney U Ücret ve ekleri n İş Doyumu Alt Faktörleri Medeni Hal Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması 2499 0,003* 2433,5 0,462 2343 0,235 2486 0,593 2527,5 0,709 1811 0,001* 1661 0,000* 2247 0,003* *p<0,05 Enformel çalışan kadınların medeni durumlarına göre, “Sosyal Haklar ve Olanaklar”, “Ödüller ve Takdir Edilme”, “İşin Yapılış Biçimi” ve “Çalışma Arkadaşlarıyla İlişkiler” iş doyumu alt faktörlerini algılamalarının değişmediği belirlenmiştir. “Ücret ve Ekleri” (p=0,003, p<0,05) ve “İşin Yapısı”na (p=0,001, p<0,05) yönelik algının bekar olan enformel kadın çalışanlarda daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. 104 “Çalışma Koşulları”na (p=0,000, p<0,05) yönelik algılamanın ve toplam iş doyumunun ise evli olan enformel kadın çalışanlarda daha yüksek olduğu görülmektedir. Tablo 31. Formel Olarak Çalışan Kadınların Medeni Duruma Göre Toplam İş İşin Yapısı Çalışma Koşulları Toplam İs Doyumu Bekar 74 13,68 14 76 30,92 32 74 33,51 32 76 21,00 22 74 22,46 22 76 122,11 122 Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar 17,45 19,41 8,13 8,68 13,99 10,49 15,93 17,73 14,68 18 18 8 8 15 8 15 18 15 1,55 2,62 0,88 1,46 2,35 3,47 3,54 2,34 0,50 1,48 3,46 2,74 2,60 5,18 5,57 14,5 74 125,95 120 7 13 18 6 8 8 8 13 13 13 Sıra Ort. Max Min ss Median Mean 76 74 76 74 76 74 76 74 76 20 27 10 13 16 16 24 24 15 59,14 92,30 70,47 80,66 92,54 58,00 62,17 89,19 92,00 12 17 24 43 27 38 17 37 18 43 115 142 58,55 59,13 92,31 71,30 79,82 75,41 114 175 75,59 p Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar Evli MannWhitney U Ücret ve ekleri n İş Doyumu Alt Faktörleri Medeni Hal Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması 1568,5 0,000* 2430 0,037* 1517 0,000* 1799 0,000* 1558 0,000* 1568 0,000* 2492,5 0,191 2805 0,035* * p<0,05 Formel olarak çalışan kadınlarda “Ücret ve Ekleri”, “sosyal Haklar ve Olanaklar” “ İşin Yapılış Biçimi” “İşin Yapısı” ve “Çalışma Koşulları” iş doyumu alt faktörünün algılanması ve toplam iş doyumu bekar olan kadınlarda evli olan kadınlara göre daha yüksek bulunmuştur. (p<0,05) Formel olarak çalışan kadınlarda “Ödüller ve Takdir Edilme” ve “ Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” iş doyumu alt faktörleri evli olanlarda daha yüksek görülmektedir. (p<0,05) 105 Tablo 32. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Medeni Duruma Göre İş Doyumu İşin Yapısı Çalışma Koşulları Toplam İs Doyumu Bekar 74 13,68 14 76 30,92 32 74 33,51 32 76 21,00 22 74 22,46 22 76 122,11 122 Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar 17,45 19,41 8,13 8,68 13,99 10,49 15,93 17,73 14,68 18 18 8 8 15 8 15 18 15 1,55 2,62 0,88 1,46 2,35 3,47 3,54 2,34 0,50 1,48 3,46 2,74 2,60 5,18 5,57 14,5 74 125,95 120 7 13 18 6 8 8 8 13 13 13 Sıra Ort. Max Min ss Median Mean 76 74 76 74 76 74 76 74 76 20 27 10 13 16 16 24 24 15 59,14 92,30 70,47 80,66 92,54 58,00 62,17 89,19 92,00 12 17 24 43 27 38 17 37 18 43 115 142 58,55 59,13 92,31 71,30 79,82 75,41 114 175 75,59 p Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar Evli MannWhitney U Ücret ve ekleri n İş Doyumu Alt Faktörleri Medeni Hal Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 1568,5 0,000* 2430 0,037* 1517 0,000* 1799 0,000* 1558 0,000* 1568 0,000* 2492,5 0,191 2805 0,035* *p<0,05 Enformel olarak çalışan kadınlarda “Sosyal Haklar ve Olanaklar” alt faktörüne ve “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktörüne bekar olanlar daha fazla önem vermektedirler. (p<0,05) Enformel olarak çalışan kadınlarda evli olanların “Çalışma Koşulları”na daha çok önem verdikleri görülmektedir. 106 Tablo 33. Formel Olarak Çalışan Kadınların Medeni Duruma Göre İş Doyumu İşin Yapısı Çalışma Koşulları Sıra Ort. Max Min ss Median Mean 76 74 76 74 76 74 76 74 76 28,46 29,84 14,72 14,57 17,07 16,82 22,22 22,97 16,67 30 30 15 15 16 16 22 23 16 2,03 0,79 0,87 0,50 1,92 1,75 2,82 0,99 1,26 25 26 12 14 14 15 16 21 16 30 30 15 15 24 24 26 25 19 62,34 89,02 86,62 64,08 77,89 73,04 72,66 78,41 52,91 Bekar 74 76 74 76 74 18,72 39,71 40,15 40,36 42,03 20 40 41 38 44 1,85 1,08 1,66 3,47 2,76 16 37 34 37 37 20 43 42 45 45 98,70 60,91 90,48 68,07 83,13 Evli Bekar Evli Bekar p Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar Evli Bekar Evli MannWhitney U Ücret ve ekleri n İş Doyumu Alt Faktörleri Medeni Hal Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 1811,5 0,000* 1967 0,000* 2630 0,417 2596,5 0,408 1095 0,000* 1703,5 0,000* 2247,5 0,030* Formel olarak çalışan kadınlarda “Ücret ve Ekleri”, “Çalışma Arkadaşlarıyla İlişkiler”, “İşin Yapısı” ve “Çalışma Koşulları”na verilen önem bekar olanlarda daha yüksek görülmektedirler.(p<0,05) Formel olarak çalışan kadınlarda “Sosyal Haklar ve Olanaklar”a verilen önemin evli olanlarda daha fazladır. (p<0,05) Tablo 28’de Ankete katılan kadınlardan bekar olanların ücret ve eklerinden, ödüllerden ve işin yapısından, yapılış biçiminden daha çok memnun oldukları, çalışma arkadaşlarıyla iş haricinde de vakit geçirebildikleri ve diyalog kurabildikleri, çalışma koşullarından memnun oldukları anlaşılmaktadır. Formel enformel ayrımında ise evli olan ve evde çalışan kadınların çalışma koşullarından daha memnun oldukları ve beklentilerinin karşılandığı ücret konusunda eli olanların daha çok beklentileri olduğu ve bekar olanları ücret konusunda daha memnun oldukları görülmektedir. Formel olarak çalışanlarda ise atölyede çalışıyor olmaları nedeniyle çalışma koşullarından evli olanlar memnun olmazken bekar kadınların daha memnun oldukları belirlenmiştir. Tablo 29’da ise evli kadınların çalışma koşullarına 107 daha çok önem verdikleri ve esnek çalışma koşullarına sahip olmak istedikleri bekar olanların ise çalışma arkadaşlarıyla olan ilişkilerine evli olanlara göre daha fazla önem verdikleri belirlenmektedir. Bekar kadınların çalışma arkadaşlarıyla ilişkilere daha çok önem verdikleri ve evli kadınların ailevi sorumluluklarının getirmiş olduğu zaman kısıtlaması nedeniyle iş haricindeki zamanlarını eş ve çocuklarına ya da ev işlerine ve kendilerine ayırmak istemeleri, bu konudaki beklentilerini azalttığından evli kadınlar işyerinde arkadaşlık ilişkilerinden memnun oldukları yorumu yapılabilir. genel olarak bakıldığında ise evli kadınların daha çok ücret, sosyal hak ve olanak, esnek çalışma saatleri gibi beklentileri olduğundan bekar kadınlarda, evli kadınlara göre iş doyumunun daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Tablo 30 ve Tablo 31’de ise enformel olarak çalışanlarda evli olanların formel olarak çalışmada ise bekar olanların iş doyumlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. 3.2.3. Kadınların Çalışma Yılına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Kıyaslanması Bu başlık altında kadınların iş doyum düzeyleri ile çalışma yılları arasındaki ilişki incelenecektir. 108 Tablo 34. Kadınların Çalışma Yılına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Çalışma Koşulları Toplam İş Doyumu 13 13 3 3 8 8 13 13 11 32 23 13 11 16 16 24 24 19 4-üstü 154 13,9 14 1,4 11 19 158,0 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 146 154 146 154 146 154 34,9 33 3,2 32 32,6 33 3,4 24 28,4 33 6,5 18 27,6 24 7,6 17 134,1 127 15,0 114 127,9 122,5 13,7 115 43 38 43 42 175 159 171,5 130,6 165,7 136,1 160,5 141,0 153,9 147,2 142,6 172,2 129,9 153,4 147,7 173,3 128,9 p 4,0 2,1 2,4 2,3 3,6 3,7 3,5 3,7 1,7 MannWhitney U 18 18 8 8 15 12 18 18 13 Max 18,6 17,1 7,7 6,7 12,7 11,9 18,2 18,2 13,7 Min 146 154 146 154 146 154 146 154 146 Ss 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 Median Mean İşin Yapısı n Ücret ve Ekleri Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler Çalışma Yılı İş Doyumu Alt Faktörleri Sıra Ort. Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması 8177 0,000* 9021,5 0,001* 9781 0,040* 10739 0,493 10093,5 0,113 8067,5 0,000* 10813 0,554 7914,5 0,000* *p<0,05 Çalışma yılı 2-4 yıl aralığında olanlarda “Ücret ve Ekleri” alt faktör puanları anlamlı derecede yüksek (p=0,000<0,05 Mann-Whitney U testi), “Sosyal haklar ve olanaklar” alt faktör puanları anlamlı derecede yüksek (p=0,001<0,05 Mann-Whitney U testi) “Ödüller ve Taktir Edilme” alt faktör puanları anlamlı derecede yüksek (p=0,040<0,05 Mann-Whitney U testi), “İşin Yapısı” alt faktör puanları anlamlı derecede yüksek (p=0,000<0,05 Mann-Whitney U testi) görülmektedir. Çalışma yılı açısından “İşin Yapılış Biçimi” alt faktör puanları (p=0,493>0,05 Mann-Whitney U testi) açısından, “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör puanları (p=0,113>0,05 Mann-Whitney U testi) açısından ve “Çalışma Koşulları” alt faktör puanları (p=0,554>0,05 Mann- Whitney U testi) açısından anlamlı farklılık görülmemektedir. 109 Çalışma yılı 2-4 yıl aralığında olanlarda “Toplam İş doyum” puanları anlamlı derecede yüksek görülmektedir.(p=0,000<0,05 Mann-Whitney U testi) Tablo 35. Kadınların Çalışma Yılına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Çalışma Koşulları 26 12 12 12 14 15 20 16 15 30 30 15 15 24 24 25 26 20 163,6 138,1 167,4 134,5 166,7 135,2 161,1 140,5 126,0 4-üstü 154 17,0 16 1,8 15 20 173,7 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 146 154 146 154 39,3 39,9 42,4 42,3 39 40 44 44 34 37 37 36 43 43 45 45 151,4 149,7 173,6 128,6 1,3 1,0 2,7 3,1 p 1,5 2,5 0,8 1,2 1,6 1,9 1,7 2,6 1,9 Mann Whitney U 30 27 15 15 16 16 23 22 16 Max 28,8 27,7 14,6 14,1 16,7 16,3 22,7 21,7 17,4 Min 146 154 146 154 146 154 146 154 146 ss 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 Median Mean İşin Yapısı n Ücret ve ekleri Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler Çalışma Yılı İş Doyumu Alt Faktörleri Sıra Ort. Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 9336 0,002* 8771,5 0,000* 8884 0,001* 9697 0,034* 7669 0,000* 11113,5 0,856 7872,5 0,000* *p<0,05 Çalışma yılı 2-4 yıl aralığında olanlarda “Ücret ve Ekleri” alt faktör önem puanları (p=0,002<0,05 Mann-Whitney U testi), “Sosyal haklar ve olanaklar” alt faktör önem puanları (p=0,000<0,05 Mann-Whitney U testi), “Ödüller ve Taktir Edilme” alt faktör önem puanları .(p=0,001<0,05 MannWhitney U testi), “İşin Yapılış Biçimi” alt faktör önem puanları (p=0,034<0,05 Mann-Whitney U testi), “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör önem puanları.(p=0,000<0,05 Mann-Whitney U testi) ve “Çalışma Koşulları” alt faktör önem puanları (p=0,000<0,05 Mann-Whitney U testi) anlamlı derecede yüksek görülmektedir. Çalışma yılı açısından “İşin Yapısı” alt faktör önem puanları açısından anlamlı farklılık görülmemektedir.(p=0,856>0,05 Mann-Whitney U testi) 110 Tablo 36. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Çalışma Yılına Göre Toplam İş Çalışma Koşulları Toplam İş Doyumu *p<0,05 18,3 16,1 6,7 5,2 13,2 11,5 19,6 19,4 12,9 4-üstü 76 74 76 74 76 74 76 13,8 35,9 34,5 33,6 34,9 140,1 135,5 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 18 16 7 3 16 8 20 16 13 4,9 2,1 2,6 2,4 3,6 4,0 3,3 3,9 1,7 Sıra Ort. Max Min Ss Median Mean 74 76 74 76 74 76 74 76 74 13 13 3 3 8 8 16 16 11 32 22 10 10 16 16 24 24 19 86,8 64,5 87,0 64,3 83,9 67,3 76,7 74,4 61,8 13 1,5 11 36 3,5 32 34,5 2,2 27 34 0,5 33 34 2,5 33 142 13,8 120 125 14,9 120 19 41 38 34 42 162 159 88,9 81,0 70,1 57,8 92,7 80,8 70,3 p İşin Yapısı 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 MannWhitney U Ücret ve Ekleri Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler n İş Doyumu Alt Faktörleri Çalışma Yılı Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması 1979 0,001* 1960 0,001* 2189 0,008* 2725 0,723 1796,5 0,000* 2405 0,114 1504 0,000* 2420 0,136 Enformel olarak çalışan kadınlarda 2-4 yıl aralığında “Ücret ve Eklerine”, “ Sosyal Haklar ve Olanaklar”a, ve “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktörüne yönelik algılamanın daha fazla olduğu belirlenmiştir.(p<0,05) Enformel olarak çalışan kadınlarda 4 ve daha fazla yıldır çalışanlarda “Çalışma Arkadaşlarıyla olan İlişkiler” ve “Çalışma Koşulları”na yönelik algı daha fazladır.(p<0,05) 111 Tablo 37. Formel Olarak Çalışan Kadınların Çalışma Yılına Göre Toplam İş Çalışma Koşulları Toplam İş Doyumu 18,9 18,0 8,7 8,2 12,2 12,3 16,7 16,9 14,4 4-üstü 78 72 78 72 78 72 78 14,0 33,9 30,6 23,1 20,4 127,8 120,5 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 18 18 8 8 15 15 18 18 15 2,9 1,7 1,5 0,9 3,5 3,3 3,1 3,2 1,1 Sıra Ort. Max Min Ss Median Mean 72 78 72 78 72 78 72 78 72 13 16 6 6 8 8 13 13 12 27 23 13 11 16 16 24 24 17 82,0 69,5 80,8 70,6 75,5 75,5 74,8 76,1 81,7 14 1,2 12 32 2,6 32 32 3,3 24 22 5,4 18 20 1,8 17 123 13,5 114 117 6,6 115 15 43 37 43 24 175 143 69,8 96,6 56,1 92,4 59,9 95,1 57,4 p İşin Yapısı 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 MannWhitney U Ücret ve Ekleri Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler n İş Doyumu Alt Faktörleri Çalışma Yılı Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması 2337,5 0,048* 2424,5 0,036* 2806,5 0,995 2759 0,842 2360,5 0,068 1291 0,000* 1591,5 0,000* 1396 0,000* *p<0,05 Formel olarak çalışan kadınlarda “Ücret ve Ekleri”ne, “Sosyal Haklar ve Olanaklar”, “İşin Yapısı”, “Çalışma Koşulları”na yönelik algı 2-4 yıl aralığında çalışanlarda daha fazladır. (p<0,05) Toplam iş doyumu ise 4 ve daha fazla yıl çalışanlarda daha yüksek görülmektedir.(p=0,000, p<0,05) 112 Tablo 38. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Çalışma Yılına Göre İş Doyumu Çalışma Koşulları Sıra Ort. Max Min Ss Median Mean 74 76 74 76 74 76 74 76 74 27,7 27,0 14,3 13,8 15,9 16,3 22,9 20,6 17,1 28 27 15 15 16 16 24 20 16 1,3 2,7 1,1 1,5 0,3 2,3 2,0 1,9 1,8 26 12 12 12 15 15 20 16 15 30 29 15 15 16 24 25 25 19 81,3 69,8 82,8 68,4 83,2 68,0 96,0 55,5 87,9 4-üstü 76 74 76 74 76 16,3 39,0 39,5 44,1 43,0 15 39 39 44 44 1,5 0,3 0,9 0,6 2,5 15 38 39 43 36 19 40 43 45 45 63,5 61,6 89,1 83,9 67,3 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü p İşin Yapısı 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 MannWhitney U Ücret ve Ekleri Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler n İş Doyumu Alt Faktörleri Çalışma Yılı Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 2382,5 0,097 2275 0,017* 2239 0,006* 1292 0,000* 1897 0,000* 1781 0,000* 2188 0,004* *p<0,05 Enformel olarak çalışan kadınlarda 2-4 yıl çalışanlarda “Sosyal Haklar ve Olanaklar”, “Ödüller ve Takdir Edilme”, “İşin Yapılış Biçimi”, “Çalışma Arkadaşlarıyla İlişkiler”, “Çalışma Koşulları” alt faktörlerine verilen önem daha yüksek bulunmuştur. (p<0,05) Enformel olarak çalışan kadınlarda 4 ve daha fazla yıl çalışanlarda “İşin Yapısı” alt faktörüne verilen önem daha fazladır.(p<0,05) 113 Tablo 39. Formel Olarak Çalışan Kadınların Çalışma Yılına Göre İş Doyumu Alt 30 30 15 15 17,5 16 23 23 16 0,4 2,1 0,4 0,9 2,0 1,5 1,2 2,7 1,9 28 25 14 12 14 15 21 16 16 30 30 15 15 24 24 25 26 20 89,4 62,6 83,1 68,5 89,2 62,9 64,2 86,0 76,4 4-üstü 78 72 78 72 78 17,7 39,6 40,2 40,7 41,6 16 39,5 40 40 44 1,8 1,7 1,0 3,0 3,4 16 34 37 37 37 20 43 42 45 45 74,6 66,2 84,1 70,2 80,4 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü p 29,9 28,4 14,8 14,5 17,6 16,4 22,4 22,7 17,7 MannWhitney U Sıra Ort. 72 78 72 78 72 78 72 78 72 Max 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 4-üstü 2-4 Min Ss Çalışma Koşulları Median İşin Yapısı Mean Ücret ve Ekleri Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler n İş Doyumu Alt Faktörleri Çalışma Yılı Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 1804,5 0,000* 2262 0,007* 1824 0,000* 1991 0,002* 2740 0,775 2135 0,008* 2427 0,143 *p<0,05 Formel olarak 2-4 yıl çalışan kadınlarda “Ücret ve Ekleri”, “Sosyal Haklar ve Olanaklar” ve “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktörlerine verilen önem daha fazladır. (p<0,05) Formel olarak 4 ve daha fazla çalışan kadınların “İşin Yapısı” ve “İşin Yapılış Biçimi” alt faktörüne verdikleri önem daha fazladır. (p<0,05) Tablo 34 ve Tablo 35’dede kadınlar çalışma hayatlarının 2-4 yıl aralığındayken yaptıkları iş karşılığında hak ettikleri ücreti almak, düzenli ücret almak, ek ödemeler elde etmek, sosyal haklara sahip olmak, işveren ve aile üyeleri tarafından takdir edilmek, maddi yada maddi olmayan ödüllere sahip olmak istedikleri ve yine bu yıl aralığında bu beklentilerinin karşılandığını ve kadın çalışanların çalışma yılları aralığında en yüksek iş doyumu düzeyine 2-4 yıl aralığında sahip oldukları belirlenmiştir.Tablo 36 ve Tablo 37’de görüldüğü gibi formel ve enformel ayrımına tabi tutulduğunda da sonuç aynı görülmektedir. Fakat evde çalışan kadınların çalışma hayatlarının ilerleyen yıllarında çalışma koşullarından memnun olmalarına karşın atölyede 114 çalışan kadınların çalışma hayatlarının ilk yıllarında çalışma koşullarından memnun oldukları ilerleyen yıllarda memnuniyetlerinin azaldığı görülmüştür. 3.2.4. Kadınların Öğrenim Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Kıyaslanması Kadınların Öğrenim durumlarına göre toplam iş doyumu ve alt faktörlerine yönelik ilişkiler aşağıda verilmiştir. Tablo 40. Kadınların Öğrenim Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt *p<0,05 ; **p<0,01 14,2 1,4 11 19 175,8 34,9 33 5,0 34,4 34 2,9 32,9 33 3,2 30,9 33 5,3 27,0 33 7,0 27,9 22 7,3 131,3 120 14,9 133,9 135 15,0 128,8 123 14,1 27 30 24 18 17 17 116 114 115 41 43 38 34 37 43 152 162 175 181,1 160,5 136,0 177,1 129,0 157,5 153,4 159,9 143,6 41 102 157 41 102 157 41 102 157 15 İkili Karşılaş_ tırmalar 157 p 145,5 159,2 146,1 107,3 181,7 141,5 148,6 172,3 136,9 130,0 189,9 130,3 124,5 122,0 Sd 21 32 27 8 11 13 16 16 16 24 24 24 15 19 Sıra Ort. 13 13 27 3 3 3 8 8 8 13 13 13 12 11 Max. 3,4 3,8 2,8 2,5 1,8 2,5 3,8 3,5 3,7 2,9 3,4 3,6 1,0 1,6 Min. 17,2 18 18,4 18 17,6 18 5,7 8 8,1 8 6,9 8 12,1 15 12,9 15,5 11,9 15 17,1 16 19,7 18 17,4 16 13,3 13 13,3 13 ss 41 102 157 41 102 157 41 102 157 41 102 157 41 102 Ki-Kare (KWH) Median Mean ilkokul ortaokul lise ilkokul Sosyal ortaokul Hak ve Olanaklar lise Ödüller ve ilkokul Takdir ortaokul Edilme lise ilkokul İşin ortaokul Yapılış Biçimi lise Çalışma ilkokul Arkadaşla ortaokul rıyla Olan lise İlişkiler İlkokul İşin Yapısı ortaokul lise ilkokul Çalışma ortaokul Koşulları lise ilkokul Toplam ortaokul Algı lise Ücret ve Ekleri n İş Doyumu Alt Faktörleri Öğrenim durumu Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması 1,72 2 0,424 30,35 2 0,000* 1-2** 1-3** 2-3** 11,57 2 0,100 - 33,32 2 0,130 - 30,16 2 0,000* 1-3** 2-3** 11,24 2 0,004* 1-2** 1-3** 2-3** 11,97 2 0,003* 1-2** 2-3** 2,26 2 0,323 - 115 Öğrenim grupları arasında “Ücret ve Ekleri” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmemektedir.(p=0,424>0,05 , Kruskall-Wallis testi) Öğrenim grupları arasında “Sosyal haklar ve Olanaklar ” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , KruskallWallis testi) Puanlar İlkokul grubunda Ortaokul grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar İlkokul grubunda Lise grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar Ortaokul grubunda Lise grubuna göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Öğrenim grupları arasında “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Puanlar İlkokul grubunda ortaokul grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar İlkokul grubunda Lise grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar Ortaokul grubunda Lise grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Öğrenim grupları arasında “İşin Yapısı” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,004<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Puanlar İlkokul grubunda Ortaokul grubuna göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar İlkokul grubunda Lise grubuna göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir. (p<0,05 MannWhitney U Testi) Puanlar Ortaokul grubunda Lise grubuna göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Öğrenim grupları arasında “Çalışma Koşulları” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,003<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Puanlar İlkokul grubunda Ortaokul grubuna göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar Ortaokul grubunda 116 Lise grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 MannWhitney U Testi) Öğrenim grupları arasında “Toplam iş doyum” puanı açısından anlamlı farklılık görülmemektedir.(p=0,323>0,05 , Kruskall-Wallis testi) Tablo 41. Kadınların Öğrenim Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt 16,7 16 0,6 15 20 132,2 41 102 157 41 102 157 39,1 40,0 39,5 42,9 43,8 41,3 39 40 39 44 44 44 0,6 1,0 1,3 1,9 1,8 3,3 37 38 34 39 38 36 40 43 43 45 45 45 105,9 177,4 144,7 140,1 199,2 121,6 İkili Karşılaş_ tırmalar 157 p 77,8 179,6 150,6 188,0 123,9 158,0 158,7 133,9 159,1 123,8 173,3 142,7 114,1 193,3 Sd 30 30 30 15 15 15 24 24 24 24 25 26 19 20 Sıra Ort. 25 26 12 12 12 12 15 15 14 16 16 18 15 15 Max. 1,3 1,3 2,5 0,7 1,2 1,1 2,7 1,4 1,7 3,1 2,3 1,9 1,7 1,7 Min. 26,8 27 28,9 30 28,2 29 14,9 15 14,0 14,5 14,4 15 16,9 16 16,2 16 16,7 16 21,1 20 22,6 23 22,1 22 16,5 16 18,1 19 ss 41 102 157 41 102 157 41 102 157 41 102 157 41 102 Ki-Kare (KWH) Median Mean ilkokul ortaokul lise ilkokul Sosyal ortaokul Hak ve Olanaklar lise ilkokul Ödüller ve ortaokul Takdir Edilme lise ilkokul İşin ortaokul Yapılış Biçimi lise Çalışma ilkokul Arkadaşla ortaokul rıyla Olan lise İlişkiler İlkokul İşin Yapısı ortaokul lise ilkokul Çalışma ortaokul Koşulları lise Ücret ve Ekleri n İş Doyumu Alt Faktörleri öğrenim durumu Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 44,00 2 0,000* 1-2** 1-3** 2-3** 27,85 2 0,000* 1-2** 1-3** 2-3** 81,34 2 0,125 - 12,52 2 0,104 - 41,57 2 0,000* 1-2** 2-3** 24,90 2 0,145 56,68 2 0,000* 1-2** 2-3** *p<0,05 ; **p<0,01 Öğrenim grupları arasında “Ücret ve Ekleri” alt faktör önem puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Puanlar İlkokul grubunda ortaokul grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar İlkokul grubunda Lise grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney 117 U Testi) Puanlar Ortaokul grubunda Lise grubuna göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Öğrenim grupları arasında “Sosyal haklar ve Olanaklar ” alt faktör önem puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Puanlar İlkokul grubunda Ortaokul grubuna göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar İlkokul grubunda Lise grubuna göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar Ortaokul grubunda Lise grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Öğrenim grupları arasında “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör önem puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Puanlar İlkokul grubunda ortaokul grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar Ortaokul grubunda Lise grubuna göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Öğrenim grupları arasında “Çalışma Koşulları” alt faktör önem puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Puanlar İlkokul grubunda Ortaokul grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar Ortaokul grubunda Lise grubuna göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir. (p<0,05 MannWhitney U Testi) 118 Tablo 42. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Öğrenim Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin ilkokul ortaokul lise ilkokul Sosyal Hak ve ortaokul Olanaklar lise Ödüller ve ilkokul ortaokul Takdir Edilme lise ilkokul İşin ortaokul Yapılış Biçimi lise Çalışma ilkokul Arkadaşla ortaokul rıyla Olan lise İlişkiler İlkokul İşin Yapısı ortaokul lise ilkokul Çalışma ortaokul Koşulları lise ilkokul Toplam İş ortaokul Doyumu lise Ücret ve Ekleri 32 51 67 32 51 67 32 51 67 32 51 67 32 51 67 32 51 67 32 51 67 32 51 67 16,7 19,3 15,8 5,1 7,7 5,0 11,5 14,4 11,1 18,0 21,0 19,1 12,9 13,3 15 18 16 3 8 3 8 16 8 16 24 16 13 13 3,6 4,8 2,2 2,4 2,2 2,4 4,0 2,8 3,9 2,5 3,5 3,8 0,7 2,0 13 13 13 3 3 3 8 8 8 16 16 16 12 11 21 32 22 8 10 10 16 16 16 24 24 24 15 19 13,6 13 1,7 11 36,9 37 3,5 33 35,9 36 2,7 32 33,8 33 2,1 27 33,6 34 0,5 33 33,6 34 0,5 33 35,1 34 2,7 33 134,8 125 15,2 120 145,3 142 10,2 120 133,5 123 14,9 120 19 41 41 38 34 34 42 152 162 159 71,2 98,5 60,0 63,3 101,0 61,9 67,6 96,0 63,7 59,8 92,2 70,3 66,0 72,1 İkili Karşılaş_ tırmalar p Sd KruskallWallis Sıra Ort. Max. Min. ss Median Mean n İş Doyumu Alt Faktörleri Öğrenim durumu Karşılaştırılması 24,24 2 0,000* 2-3* 29,70 2 0,000* 1-2* 2-3* 22,27 2 0,105 - 14,86 2 0,107 - 82,6 4,56 2 0,102 97,4 84,1 58,5 21,76 2 0,110 59,9 61,5 93,6 33,59 2 0,000* 70,3 93,2 13,48 2 0,001* 64,5 - 1-3* 2-3* 2-3* *p<0,05 Enformel çalışan kadınlardan ortaokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlar lise seviyesinde öğrenim görmüş olanlara göre “Ücret ve Ekleri” alt faktörüne yönelik algıları daha fazladır. (p<0,05) Enformel çalışan kadınlardan ortaokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlar ilkokul ve lise seviyesinde öğrenim görmüş olanlara göre “Sosyal Haklar ve Olanaklar” alt faktörlerine yönelik algıları daha fazladır. (p<0,05) 119 Enformel çalışan kadınlardan İlkokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlar ortaokul ve lise seviyesinde öğrenim görmüş olanlardan, ortaokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlar ise lise seviyesinde öğrenim görmüş olanlardan “Çalışma Koşulları”na yönelik algılarının daha düşük olduğu görülmektedir.(p<0,05) Tablo 43. Formel Olarak Çalışan Kadınların Öğrenim Durumuna Göre Toplam ilkokul ortaokul lise ilkokul Sosyal ortaokul Hak ve Olanaklar lise Ödüller ve ilkokul Takdir ortaokul Edilme lise ilkokul İşin ortaokul Yapılış Biçimi lise Çalışma ilkokul Arkadaşla ortaokul rıyla Olan lise İlişkiler İlkokul İşin Yapısı ortaokul lise ilkokul Çalışma ortaokul Koşulları lise 9 51 90 9 51 90 9 51 90 9 51 90 9 51 19,1 20 17,4 18 18,9 18 8,0 8 8,6 8 8,3 8 14,3 15 11,4 12 12,5 15 14,1 13 18,5 18 16,2 16,5 14,8 15 13,3 14 1,8 2,1 2,4 0,0 1,1 1,3 1,3 3,6 3,4 2,2 2,8 3,0 0,4 1,2 16 13 16 8 6 6 12 8 8 13 13 13 14 12 20 23 27 8 11 13 15 16 16 18 24 24 15 15 102,7 54,0 85,0 25,24 2 0,000* 66,0 83,5 71,9 5,88 2 0,053 91,8 70,7 76,6 2,19 2 0,335 38,9 96,8 67,1 25,80 2 0,000* 97,0 46,1 90 9 51 90 9 51 90 14,6 27,7 33,0 32,2 21,1 20,4 22,6 15 27 32 32 22 20 22 1,0 1,3 2,4 3,6 1,8 2,9 4,7 12 27 30 24 18 17 17 17 30 43 38 22 37 43 90,0 41,60 2 0,336 16,7 82,7 77,3 20,25 2 0,104 78,2 48,7 90,4 35,60 2 0,000* ilkokul Toplam İş ortaokul Doyum lise 9 51 119,1 120 122,5 116 1,8 9,3 116 114 120 143 53,6 64,0 90 125,3 123 12,3 115 175 84,2 Ücret ve Ekleri 9,73 2 0,008* İkili Karşılaş_ tırmalar p Sd KruskallWallis Sıra Ort. Max. Min. ss Median Mean n İş Doyumu Alt Faktörleri öğrenim durumu İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması 1-2* 2-3* - 1-2* 1-3* 2-3* - 1-2* 1-3* 1-3* 2-3* * p<0,05 Formel çalışan kadınların “Ücret ve Ekleri”ne yönelik algıları ilkokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlarda ortaokul seviyesinde öğrenim görenlere göre daha yüksek (p<0,05), lise seviyesinde öğrenim görenlerin 120 ortaokul seviyesinde öğrenim görenlere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. (p<0,05) Formel çalışan kadınların “İşin Yapılış Biçimi”ne yönelik algıları ilkokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlarda ortaokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlara göre, ortaokul seviyesinde öğrenim görmüş olanların da lise seviyesinde öğrenim görmüş olanlara göre daha düşük olduğu belirlenmiştir. (p<0,05) Formel çalışan kadınların “Çalışma Koşulları” alt faktörlerine yönelik algıları ilkokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlarda ortaokul ve lise seviyesinde öğrenim görmüş olanlara göre daha yüksektir.(p<0,05) Tablo 44. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Öğrenim Durumuna Göre İş ilkokul ortaokul lise ilkokul Sosyal ortaokul Hak ve Olanaklar lise Ödüller ve ilkokul ortaokul Takdir Edilme lise ilkokul İşin Yapılış ortaokul Biçimi lise Çalışma ilkokul Arkadaşla ortaokul rıyla Olan lise İlişkiler İlkokul İşin Yapısı ortaokul lise ilkokul Çalışma ortaokul Koşulları lise Ücret ve Ekleri *p<0,05 32 51 67 32 51 67 32 51 67 32 51 67 32 51 27,0 28,0 27,0 14,8 13,6 14,0 17,2 15,7 15,9 20,8 23,1 21,1 16,7 17,5 27 28 27 15 13 15 16 16 16 20 24 20 15 18 0,9 1,2 2,9 0,7 1,3 1,4 3,0 0,5 1,0 2,9 1,8 1,7 2,0 1,5 26 26 12 12 12 12 15 15 15 16 18 18 15 15 28 30 29 15 15 15 24 16 20 24 25 25 19 19 67 32 51 67 32 51 67 16,1 39,1 39,2 39,4 43,6 44,1 43,0 15 39 39 39 44 44 44 1,4 0,2 0,6 0,9 0,5 1,1 2,6 15 39 38 39 43 40 36 19 40 40 43 44 45 45 58,5 91,6 71,4 96,8 63,8 74,3 93,8 68,1 72,4 60,3 102,0 62,6 74,5 98,1 İkili Karşılaş_ tırmalar p Sd KruskallWallis Sıra Ort. Max. Min. ss Median Mean n İş Doyumu Alt Faktörleri öğrenim durumu Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 13,21 2 0,001* 1-2* 2-3* 15,98 2 0,000* 1-2* 2-3* 11,99 2 0,104 31,20 2 0,100 58,8 26,15 2 0,103 62,5 75,9 81,4 6,81 2 0,130 56,2 96,4 68,9 29,62 2 0,000* 1-2* 2-3* 121 Enformel olarak çalışan kadınların “Ücret ve Ekleri” alt faktörüne verdikleri önem ilkokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlarda ortaokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlardan daha düşük olduğu görülmektedir. (p<0,05) Ortaokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlarda lise seviyesinde öğrenim görmüş olanlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. (p<0,05) Enformel olarak çalışan kadınların “Sosyal Haklar ve Olanaklar” alt faktörüne verilen önem ilkokul seviyesinde ortaokul seviyesinde öğrenim görenlere göre daha düşüktür.(p<0,05) Ortaokul seviyesinde öğrenim görenlerin ise lise seviyesinde öğrenim görenlere göre daha düşük olduğu görülmektedir.(p<0,05) Enformel olarak çalışan kadınların “Çalışma Koşulları” alt faktörlerine verdikleri önem ilkokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlarda ortaokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlara göre daha düşüktür. (p<0,05) ortaokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlarda lise seviyesinde öğrenim görmüş olanlara göre daha yüksek görülmektedir. (p<0,05) 122 Tablo 45. Formel Olarak Çalışan Kadınların Öğrenim Durumuna Göre İş ilkokul ortaokul lise ilkokul Sosyal Hak ve ortaokul Olanaklar lise Ödüller ve ilkokul ortaokul Takdir Edilme lise ilkokul İşin ortaokul Yapılış Biçimi lise Çalışma ilkokul Arkadaşla ortaokul rıyla Olan lise İlişkiler İlkokul İşin Yapısı ortaokul lise ilkokul Çalışma ortaokul Koşulları lise Ücret ve Ekleri 9 51 90 9 51 90 9 51 90 9 51 90 9 51 26,1 29,8 29,0 15,0 14,4 14,7 16,0 16,6 17,2 22,2 22,1 22,9 16,0 18,7 25 30 30 15 15 15 16 16 16 24 23 23 16 19 2,2 0,5 1,7 0,0 0,8 0,7 0,0 1,9 1,9 3,5 2,6 1,6 0,0 1,7 25 28 25 15 12 12 16 15 14 16 16 21 16 16 30 30 30 15 15 15 16 24 24 24 24 26 16 20 24,3 87,2 74,0 95,0 60,2 82,2 58,0 65,9 82,7 89,8 71,1 76,6 41,5 96,2 90 9 51 90 9 51 90 17,3 39,3 40,7 39,5 40,3 43,5 40,0 16 40 41 40 39 44 38 1,8 1,3 0,8 1,5 2,6 2,2 3,1 16 37 39 34 39 38 37 20 40 43 42 45 45 45 67,2 57,1 103,1 61,7 78,0 104,1 59,0 İkili Karşılaş_ tırmalar p Sd KruskallWallis Sıra Ort. Max. Min. ss Median Mean n İş Doyumu AlFaktörle ri öğrenim durumu Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 31,09 2 0,000* 1-2* 1-3* 2-3* 17,58 2 0,000* 1-2* 2-3* 9,06 2 0,100 1,62 2 0,444 - 25,38 2 0,400* - 34,12 2 0,450 - 36,73 2 0,000* 1-2* 2-3* *p<0,05 Formel olarak çalışan kadınların “Ücret ve Ekleri” alt faktörlerine verilen önem ilkokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlarda ortaokul ve lise seviyesinde öğrenim görmüş olanlara göre daha düşük görülmektedir. (p<0,05) ortaokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlarda ise lise seviyesinde öğrenim görmüş olanlara göre daha yüksek görülmektedir. (p<0,05) Formel olarak çalışan kadınların “Sosyal ve Haklar” alt faktörlerine verilen önem ilkokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlarda ortaokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlara göre daha yüksek görülmektedir. (p<0,05) ortaokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlarda ise lise seviyesinde öğrenim görmüş olanlara göre daha düşük görülmektedir.(p<0,05) 123 Formel olarak çalışan kadınların “Çalışma Koşulları” alt faktörüne verilen önem ilkokul seviyesinde öğrenim görenlerde ortaokul seviyesinde öğrenim görenlerde daha düşük görülmektedir. (p<0,05) Ortaokul seviyesinde öğrenim görmüş olanlarda lise seviyesinde öğrenim görmüş olanlara göre daha yüksek görülmektedir. (p<0,05) Tablo 40 ve Tablo 41’da yapılan bu tespitlerden sonra, öğrenim durumu arttıkça kadınların ücret konusunda daha çok beklentilerinin olduğu, dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olmak istedikleri, daha sosyal bir yaşam istedikleri, iş arkadaşlarıyla iş haricinde de vakit geçirmek istedikleri ve yaptıkları işin beğenilmesine, maddi ve maddi olmayan ödüllere önem verdikleri söylenebilir. İşin yapısı, işin yapılış biçimi ve çalışma koşulları iş doyumu alt faktörlerinde ise öğrenim durumuna göre paralellik gösterdiği sonucuna varılamamıştır. Tablo 44 ve Tablo 45’de enformel ve formel ayrımında ise evde çalışan kadınlarda öğrenim düzeyi azaldığında daha esnek çalışma saatlerine sahip olmak istedikleri belirlenmiştir. Formel kadın çalışanlarda ise öğrenim seviyesi yükseldikçe ücrete yönelik beklentilerin arttığı görülmüştür, öğrenim seviyesi düştüğünde ücret ve eklerine yönelik algının daha fazla olduğu görülmektedir. 3.2.5. Kadınların Sosyal Güvence Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Kıyaslanması Çalışan kadınların sosyal güvence durumuna göre iş doyumları ve alt faktörleri ile ilişkileri aşağıdaki gibidir. 124 Tablo 46. Kadınların Sosyal Güvence Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve 145 14,2 15 1,2 12 17 150,5 125,7 20,70 2 0,100 171,9 89,3 119,0 75,2 2 0,000* 190,3 137,1 167,9 9,7 2 0,147 138,2 143,3 183,0 32,8 2 0,170 124,0 100,0 128,4 37,6 2 0,000* 180,0 36,2 33 4,0 35,0 36 2,6 32,1 32 3,4 33,6 34 0,5 33,8 34 3,6 21,8 22 4,2 134,6 123 14,4 138,0 142 14,4 124,0 122 11,3 33 27 24 33 18 17 123 120 114 41 41 43 34 42 43 152 162 175 209,2 189,8 83,4 2 0,000* 104,4 203,2 217,8 190,4 2 0,000* 81,6 190,3 71,9 2 0,000* 191,6 106,8 30 125 145 30 125 145 30 125 145 p 21 32 27 8 10 13 16 16 16 20 24 24 13 19 Sd 16 13 13 3 3 6 8 8 8 16 13 13 13 11 Sıra Ort. 2,5 4,1 2,4 2,5 2,6 1,3 4,0 3,8 3,5 2,0 3,8 3,1 0,0 1,9 Max. 16 18 18 3 7 8 8 16 15 16 20 18 13 13 Min. 18,0 17,0 18,4 5,0 6,3 8,4 11,2 12,6 12,3 17,6 19,9 16,8 13,0 13,5 ss 30 125 145 30 125 145 30 125 145 30 125 145 30 125 İkili Karşılaş_ tırmalar Ki-Kare (KWH) Median Mean yok dolaylı dolaysız yok Sosyal Hak ve dolaylı Olanaklar dolaysız Yok Ödüller ve dolaylı Takdir Edilme dolaysız Yok İşin dolaylı Yapılış Biçimi dolaysız Çalışma Yok Arkadaşla Dolaylı rıyla Olan dolaysız İlişkiler Yok İşin Yapısı dolaylı dolaysız Yok Çalışma Dolaylı Koşulları dolaysız Yok Toplam Dolaylı önem dolaysız Ücret ve Ekleri n İş Doyumu Alt Faktörleri Sosyal güvence durumu Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması 1-2** 2-3** - - 1-3** 2-3** 1-3** 2-3** 1-3** 2-3** 1-3** 2-3** *p<0,05 ; **p<0,01 Sosyal güvence grupları arasında “Ücret ve Ekleri” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Puanlar Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanlarda, dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olanlara göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir.(p<0,01) Sosyal güvence grupları arasında “Sosyal Haklar ve Olanaklar ” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Puanlar sosyal güvencesi olmayanlar grubunda, Dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı derecede düşük 125 görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar Dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubunda, Dolaysız olarak sosyal güvenceye grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Sosyal güvence grupları arasında “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Sosyal güvencesi olmayanlar grubunda puanlar, Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Dolaylı grubunda puanlar Dolaysız grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Sosyal güvence grupları arasında “İşin Yapısı” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05) Sosyal güvencesi olmayanlar grubunda puanlar, Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01) Dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubunda puanlar, Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01) Sosyal güvence grupları arasında “Çalışma Koşulları” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Sosyal güvencesi olmayanlar grubunda puanlar Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir. Dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubunda puanlar, Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Sosyal güvence grupları arasında “Toplam iş doyum algı” puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir (p=0,000<0,05). Sosyal güvencesi olmayanlar grubunda puanlar Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip 126 olanlar grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir (p<0,01). Dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubunda puanlar Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir. Tablo 47. Kadınların Sosyal Güvence Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Ücret ve Ekleri Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşla rıyla Olan İlişkiler İşin Yapısı Çalışma Koşulları yok 30 28,6 29 0,5 28 29 147,7 dolaylı 125 27,1 27 2,3 12 30 100,4 85,7 2 0,000* dolaysız yok 145 30 29,1 15,0 30 15 1,7 0,0 25 15 30 15 194,2 196,5 dolaylı 125 13,9 15 1,4 12 15 126,6 30,6 2 0,000* dolaysız Yok dolaylı dolaysız Yok dolaylı dolaysız Yok Dolaylı 145 30 125 145 30 125 145 30 125 14,6 16,0 16,2 17,0 21,6 21,8 22,6 16,6 16,8 15 16 16 15 20 22 23 15 16 0,7 0,0 1,8 1,8 2,0 2,3 2,2 2,0 1,6 12 16 15 14 20 16 16 15 15 15 16 24 24 24 24 25 19 19 dolaysız 145 17,7 16 1,9 16 20 161,6 146,5 120,5 42,3 2 0,100 177,2 120,5 136,6 13,5 2 0,100 168,7 109,5 125,0 37,7 2 0,125 181,0 Yok dolaylı dolaysız Yok Dolaylı dolaysız 30 125 145 30 125 145 39,0 39,4 39,9 43,6 43,5 41,1 39 39 40 44 44 40 0,0 0,9 1,4 0,5 2,2 3,2 39 38 34 43 36 37 39 43 43 44 45 45 84,0 125,1 61,5 2 0,245 186,1 144,9 177,2 23,9 2 0,000* 128,6 İkili Karşılaş_ tırmalar p Ki-Kare (KWH) Sd Sıra Ort. Max. Min. ss Median Mean n İş Doyumu Alt Faktörleri Sosyal güvence durumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 1-2** 1-3** 2-3** 1-2** 1-3** 2-3** - - - 1-2** 2-3** *p<0,05 ; **p<0,01 Sosyal güvence grupları arasında “Ücret ve Ekleri” alt faktör önem puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , KruskallWallis testi) Sosyal güvencesi olmayanlar grubunda puanlar, Dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Sosyal güvencesi olmayanlar grubunda puanlar, Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna 127 göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubunda puanlar Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Sosyal güvence grupları arasında “Sosyal haklar ve Olanaklar ” alt faktör önem puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Sosyal güvencesi olmayanlar grubunda puanlar Dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Sosyal güvencesi olmayanlar grubunda puanlar Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubunda puanlar Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Sosyal güvence grupları arasında “Ödüller ve Takdir edilme” alt faktör önem puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Sosyal güvencesi olmayanlar grubunda puanlar, Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubunda puanlar, Dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Sosyal güvence grupları arasında “Çalışma Koşulları” alt faktör önem puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , KruskallWallis testi) Sosyal güvencesi olmayanlar grubunda puanlar, Dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı düşük görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olanlar grubunda puanlar, Dolaysız olarak sosyal 128 güvenceye sahip olanlar grubuna göre anlamlı yüksek görülmektedir.(p<0,01 ; Mann-Whitney U testi) Tablo. 46 ve Tablo 47’de görüldüğü gibi kadınların sosyal güvence durumu arttıkça düzenli ücret almak, ücret dışı ödemelerin yapılması gibi ücret ve eklerine verilen önemin arttığı görülmektedir. Aynı tablolara bakılarak, sosyal güvencesi olmayan ve dolaysız olarak sosyal güvenceye sahip olanların sigortalı olarak çalışmaya, sendikaya üye olmaya ve iş güvenliğine daha çok önem verdikleri, eş ya da babaları vasıtası ile sosyal güvenceleri olanların ise buna daha az önem verdikleri görülmektedir. Dolaylı olarak sosyal güvencesi olanların ise iş doyumlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bunun nedeni ise ankete katılan kadınlardan ev eksenli çalışanların büyük bir çoğunluğunun eş ya da babaları vasıtasıyla sosyal güvencelerinin olmaları nedeniyle sosyal güvencesi olmayan işlerde kolaylıkla istihdam edilebilmeleri ve evde çalışmanın getirmiş olduğu çalışma koşullarına yönelik esnekliğe sahip olmaları gösterilebilir. İncelediğimiz grubun gerekli sayıyı taşımaması nedeniyle sosyal güvenceye sahip olma durumunu formel ve enformel ayrımına tabi tutarak inceleyemiyoruz. 3.2.6. Kadınların Eş/Baba Çalışma Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Kıyaslanması Kadınların eşlerinin/babalarının çalışma durumlarına göre sahip oldukları iş doyumları ve algıladıkları alt faktörler aşağıda gösterilmiştir. 129 Tablo 48. Kadınların Eş/Baba Çalışma Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve 32 16 13 8 16 12 24 18 19 153,7 57,1 151,1 132,7 151,9 110,6 150,7 144,0 151,3 hayır 10 13,4 14 1,0 12 14 127,7 evet hayır evet hayır evet hayır 290 10 290 10 290 10 33,7 33,3 28,2 22,8 131,3 119,3 33 3,4 30 5,3 33 7,0 18 7,7 123 14,7 116 5,3 24 30 17 18 114 116 43 41 43 34 175 127 151,9 108,6 153,0 79,1 153,3 70,1 Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler İşin Yapısı Çalışma Koşulları Toplam Algı p 13 13 3 3 8 8 13 16 11 MannWhitney U 3,3 1,4 2,4 2,4 3,7 1,9 3,7 1,0 1,5 Sıra Ort. 18 16 8 8 15 12 18 18 14 Max. 17,9 15,1 7,2 6,5 12,3 10,8 18,2 17,4 13,8 Min 290 10 290 10 290 10 290 10 290 ss Mean evet hayır evet hayır evet hayır evet hayır evet Ücret ve ekleri Median n İş Doyumu Alt Faktörleri Eş/Baba Çalışma Durumu Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması 515,5 0,000* 1271,5 0,466 1050,5 0,117 1384,5 0,804 1221,5 0,380 1031 0,113 736 0,006* 645,5 0,003* *p<0,05 Eşleri/Babaları çalışanlarda “Ücret ve Ekleri” alt faktör puanları (p=0,000<0,05 Mann-Whitney U testi) ve “Çalışma Koşulları” alt faktör puanları (p=0,006<0,05 Mann-Whitney U testi) anlamlı derecede yüksek görülmektedir. Eşleri/Babaları çalışanlarda “Sosyal haklar ve olanaklar” alt faktör puanları (p=0,466>0,05 Mann-Whitney U testi) açısından , “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktör puanları (p=0,117>0,05 Mann-Whitney U testi) açısından, “İşin Yapılış Biçimi” alt faktör puanları (p=0,804>0,05 Mann-Whitney U testi) açısından, “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör puanları (p=0,380>0,05 Mann-Whitney U testi) açısından ve “İşin Yapısı” alt faktör puanları (p=0,113>0,05 Mann-Whitney U testi) açısından anlamlı farklılık görülmemektedir. Eşleri/Babaları çalışanlarda “Toplam İş doyum” puanları anlamlı derecede yüksek görülmektedir.(p=0,003<0,05 Mann-Whitney) 130 Tablo 49. Kadınların Eş/Baba Çalışma Durumuna Göre Toplam İş Doyumu ve Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler İşin Yapısı Çalışma Koşulları 12 27 12 15 30 30 15 15 149,1 192,3 148,9 196,5 evet 290 16,5 16 1,8 14 24 150,6 hayır evet hayır 10 290 10 16,0 22,3 17,2 16 22 16 0,0 2,1 1,9 16 16 16 16 26 20 146,5 155,0 19,5 evet 290 17,2 16 1,9 15 20 152,6 hayır evet hayır evet hayır 10 290 10 290 10 15,7 39,6 39,7 42,3 44,7 16 39 40 44 45 0,5 1,2 0,5 2,9 0,5 15 34 39 36 44 16 43 40 45 45 89,3 150,0 165,9 147,3 244,8 Max p 2,1 1,4 1,1 0,0 MannWhitney U 29 30 15 15 Sıra Ort. 28,2 29,1 14,3 15,0 Min 290 10 290 10 ss evet hayır evet hayır Median Mean Ücret ve Ekleri n İş Doyumu Alt Faktörleri Eş/Baba Çalışma Durumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 1032,5 0,016* 990 0,036* 1410 0,857 140 0,834 837,5 0,455 1296 0,538 507,5 0,000* *p<0,05 Eşleri/Babaları çalışanlar arasında verdikleri önem (p=0,016<0,05 “Ücret ve Ekleri” alt faktörüne Mann-Whitney U testi) eş/babaları çalışmayanlara göre daha düşüktür. Eşleri/babaları çalışanların “Ödüller ve Taktir Edilme” alt faktör önem puanları (p=0,857>0,05 Mann-Whitney U testi) açısından , “İşin Yapısı” alt faktör önem puanları (p=0,538>0,05 Mann-Whitney U testi) açısından “İşin Yapılış Biçimi” alt faktör puanı (p=0,834>0,05 Mann-Whitney U testi) açısından ve “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör puanı (p=0,455>0,05 Mann-Whitney U testi) anlamlı farklılık görülmemektedir. Eşleri/babaları çalışmayanların “Sosyal haklar ve olanaklar” alt faktör önem puanları (p=0,036<0,05 Mann-Whitney U testi) ve “Çalışma Koşulları” alt faktör önem puanları (p=0,006<0,05 Mann-Whitney U testi) anlamlı derecede daha yüksek görülmektedir. 131 Tablo.48 ve Tablo.49’ye bakarak eş ya da baba çalışma durumuna göre ödüller ve takdir edilmeye, işin yapılış biçimine, çalışma arkadaşlarıyla olan ilişkilere ve işin yapısına yönelik algı ve önem seviyesinde farklılık gözlenmemektedir. Genel olarak bakıldığında eş ya da babası çalışan kadınların iş doyumlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bunun nedenleri ise eş ya da babaları çalışanların ücret dair beklentilerinin, eve eş ya da babalarının da gelir getiriyor olması nedeniyle daha çok karşılanması gösterilebilir. Bunun yanı sıra evde çalışan kadınların eş ya da babalarının %si çalışıyor olduğundan, eş ya da babaları çalışan kadınların çalışma koşullarına yönelik beklentileri diğerlerine göre daha çok karşılanmaktadır. Sosyal güvenceye sahip olmayan kadınların eş ya da babaları çalışıyor olduğundan dolaylı olarak sosyal güvenceye sahip olmaları nedeniyle sosyal hak ve olanaklara yönelik algıları daha yüksek bulunmaktadır. 3.2.7. Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı/Önem Düzeylerinin Kıyaslanması Kadınların çocuk/kardeş sayısına göre sahip oldukları iş doyumları ve alt faktörlere yönelik algıları aşağıda belirtilmiştir. 132 Tablo 50. Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşla rıyla Olan İlişkiler İşin Yapısı Çalışma Koşulları Toplam İş Doyumu 16 13 13 8 3 3 12 8 8 13 13 13 14 11 23 32 22 11 13 10 16 16 16 18 24 24 15 19 154,9 153,3 142,2 183,7 147,4 145,4 168,7 156,0 130,7 65,9 168,0 140,6 217,3 121,8 3-4 80 14,5 15 1,2 13 19 193,7 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 30 190 80 30 190 80 30 190 80 31,8 34,2 33,3 21,2 29,8 26,3 122,6 133,6 127,6 32 1,4 33 3,7 33 3,4 22 1,9 33 7,0 22 6,5 123 6,0 125 16,0 122 11,4 30 24 27 18 17 17 116 114 115 36 43 38 24 43 37 142 175 152 79,6 164,4 144,2 80,2 165,9 140,3 115,4 161,2 138,2 İkili Karşılaştırmalar 1,6 3,7 2,5 0,8 2,6 2,1 1,4 3,8 3,8 2,3 3,5 3,6 0,5 1,6 p 18 18 18 8 8 8 15 15 8 13 18 18 15 13 Ki_ Kare (KWH) Sd Sıra Ort. 17,9 18,0 17,2 8,2 7,1 7,0 14,4 12,3 11,5 14,5 18,9 17,7 14,7 13,3 Max 30 190 80 30 190 80 30 190 80 30 190 80 30 190 Min 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 ss Mean Sosyal Hak ve Olanaklar n Ücret ve Ekleri Çocuk/ Kardeş Sayısı İş Doyumu Alt Faktörleri Median Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin Karşılaştırılması 1-2** 2-3** 1,1 2 0,000* 6,0 2 0,051 - 7,0 2 0,436 - 39,0 2 0,145 62,9 2 0,000* 26,3 2 0,455 - 28,7 2 0,000* 1-2** 1-3** 9,5 2 0,009* 1-3** - 1-2** 2-3** *p<0,05 ; **p<0,01 Çocuk/Kardeş sayısı grupları arasında “Ücret ve Ekleri” alt faktör puanı (p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) açısından incelendiğinde çocuk ya da kardeşe sahip olmayanlarda ücrete yönelik algılamanın 1-2 çocuk/kardeşe sahip olanlarda ve 3-4 çocuk/kardeşe sahip olanlara göre yüksek olduğu görülmektedir. Çocuk/kardeş sayısı grupları arasında “Sosyal haklar ve Olanaklar ” alt faktör puanı (p=0,051>0,05 , Kruskall-Wallis testi) açısından anlamlı farklılık görülmemektedir. 133 Çocuk/Kardeş sayısı grupları arasında “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör (p=0,000<0,05, puanı açısından Kruskall-Wallis testi) anlamlı Puanlar farklılık görülmektedir. çocuk/kardeşe sahip olmayanlar grubunda, 1-2 çocuk/kardeşe sahip olanlar grubuna göre anlamlı derecede yüksek görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar 1-2 çocuk/kardeşe sahip olanlar grubunda, 3-4 çocuk/kardeşe sahip olanlar grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Çocuk/Kardeş sayısı grupları arasında “Çalışma Koşulları” alt faktör puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , KruskallWallis testi) Puanlar çocuk/kardeşe sahip olmayanlar grubunda, 1-2 çocuk/kardeşe sahip olanlar grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar çocuk/kardeşe sahip olmayanlar grubunda, 3-4 çocuk/kardeşe sahip olanlar grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Çocuk/Kardeş sayısı grupları arasında “Toplam iş doyum” puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,009<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Puanlar 3-4 çocuk/kardeş sahibi olmayan grubunda anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) 134 Tablo 51. Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşla rıyla Olan İlişkiler İşin Yapısı Çalışma Koşulları 30 30 30 15 15 15 24 20 24 24 25 26 20 20 238,0 148,1 123,3 196,5 138,6 161,5 241,5 131,4 161,6 79,7 161,7 150,4 124,8 157,4 3-4 80 17,0 16 1,7 15 20 143,8 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 30 190 80 30 190 80 39,3 39,5 39,9 39,8 43,0 41,8 39 39 40 38 44 44 0,5 1,2 1,1 3,0 2,6 3,0 39 34 37 38 36 37 40 43 43 45 45 45 119,1 145,3 174,7 101,7 164,5 135,7 İkili Karşılaştırmalar 30 12 25 15 12 12 16 14 15 16 16 16 16 15 p 0,0 2,2 1,9 0,0 1,1 1,2 1,9 0,7 2,6 2,4 2,0 2,2 1,0 1,9 Ki_ Kare (KWH) Sd 30 28 27 15 15 15 19 16 16 21 23 22 16 18 Sıra Ort. 30,0 28,2 27,7 15,0 14,2 14,4 18,6 15,9 17,2 20,0 22,5 22,2 16,3 17,4 Max 30 190 80 30 190 80 30 190 80 30 190 80 30 190 Min 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 ss Mean Sosyal Hak ve Olanaklar n Ücret ve Ekleri Çocuk/ Kardeş Sayısı İş Doyum Alt Faktörleri Median Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 1-2** 1-3** 2-3** 42,1 2 0,000* 20,1 2 0,265 - 63,9 2 0,355 - 23,8 2 0,465 - 4,6 2 0,102 - 12,6 2 0,366 - 18,9 2 0,000* 1-2** 1-3** 2-3** *p<0,05 ; **p<0,01 Çocuk/Kardeş sayısı grupları arasında “Ücret ve Ekleri” alt faktör önem puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05 , Kruskall-Wallis testi) Puanlar Çocuk/kardeş sahibi olmayan grubunda, 1-2 çocuk/kardeş sahibi olanlar grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar çocuk/kardeş sahibi olmayanlar grubunda, 3-4 çocuk/kardeş sahibi olanlar grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi). Puanlar 1-2 çocuk/kardeş sahibi olanlar grubunda, 3-4 çocuk/kardeş sahibi olanlar grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) 135 Çocuk/Kardeş sayısı grupları arasında “Çalışma Koşulları” alt faktör önem puanı açısından anlamlı farklılık görülmektedir.(p=0,000<0,05, Kruskall-Wallis testi) Puanlar çocuk/kardeş sahibi olmayanlar grubunda, 1-2 çocuk/kardeş sahibi olanlar grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar çocuk/kardeş sahibi olmayanlar grubunda, 3-4 grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Puanlar 1-2 çocuk/kardeş sahibi olanlar grubunda, 3-4 çocuk/kardeş sahibi olanlar grubuna göre anlamlı derecede düşük görülmektedir. (p<0,05 Mann-Whitney U Testi) Tablo 52. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Toplam İş Doyumu ve Alt Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin 1-2 3-4 1-2 3-4 1-2 3-4 1-2 3-4 1-2 3-4 Çalışma Koşulları Toplam İş Doyumu *p<0,05 1-2 3-4 1-2 3-4 4,02 2,80 13 13 32 22 80,44 56,53 1256,5 0,005* 55 95 6,11 5,32 7 6 2,67 2,48 3 3 10 10 78,04 65,76 1542,5 0,140 55 95 12,57 11,35 16 8 3,84 4,01 8 8 16 16 77,94 66,13 1554 0,128 55 95 19,56 19,29 20 18 3,60 3,71 16 16 24 24 75,98 73,66 1787,5 0,774 55 13,16 13 1,60 11 19 70,74 95 14,10 13 1,85 13 19 93,77 1278 0,322 55 95 35,27 34,87 36 36 3,16 1,96 27 33 41 38 75,71 74,68 1819 0,903 55 95 55 95 34,29 34,23 138,60 134,71 34 34 142 137 2,12 0,96 14,33 15,03 33 33 120 120 42 37 162 152 72,55 86,84 79,11 61,65 1493 0,039* 1415 0,044* ss Max 18 16 Min 17,64 15,55 Median 55 95 Mean p İşin Yapısı 3-4 MannWhitney U Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşla rıyla Olan İlişkiler 1-2 Sıra Ort. Ücret ve Ekleri n İş Doyumu Alt Faktörleri Çocuk/ Kardeş Sayısı Karşılaştırılması 136 Enformel olarak çalışan kadınlarda 1 ya da 2 çocuk/kardeşe sahip olanların 3 ya da 4 çocuk/kardeşe sahip olanlara göre “Ücret ve Ekleri” alt faktörünü algılamalarının daha yüksek olduğu görülmektedir. Enformel olarak çalışan kadınlarda “Çalışma Koşulları” alt faktörünü 3 ya da 4 çocuk/kardeşe sahip olanlarda daha yüksek görülmektedir. (p<0,05) İş Doyumu ve Alt Median Toplam Mean Tablo 53. Formel Olarak Çalışan Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre Faktörlerine Yönelik Algı Düzeylerinin İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşla rıyla Olan İlişkiler İşin Yapısı Çalışma Koşulları Toplam İş Doyumu *p<0,05 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 18 18 18 8 8 8 15 12 15 13 18 18 15 14 1,63 2,99 1,47 0,76 1,57 0,70 1,35 3,59 3,63 2,33 2,94 3,11 0,47 1,49 16 13 16 8 6 6 12 8 8 13 13 13 14 12 23 27 21 11 13 10 16 16 16 18 24 24 15 17 64,40 78,20 78,39 71,03 82,03 68,78 94,07 72,80 68,04 44,45 89,79 73,81 92,45 56,06 30 14,71 80 31,80 40 32,30 30 32,31 80 21,20 40 22,21 30 21,33 80 122,63 40 125,18 30 123,12 15 32 32 32 22 20 22 123 117 122 0,46 1,42 3,71 3,73 1,86 5,73 1,57 6,05 15,18 4,54 14 30 24 27 18 17 17 116 114 115 15 36 43 38 24 43 22 142 175 133 93,29 65,50 80,79 73,96 80,18 68,78 82,37 79,43 67,44 84,77 3,1 2 0,004 - 6,5 2 0,365 - 8,2 2 0,455 - 27,1 2 0,117 - 31,6 2 0,248 - 3,0 2 0,219 - 3,9 2 0,144 - 5,0 2 0,081 5,0 KruskallWallis Sıra Ort. Max Min ss 17,87 18,73 18,29 8,20 8,70 8,08 14,37 11,79 11,65 14,50 17,85 16,76 14,70 13,61 İkili Karşılaştırmalar Ödüller ve Takdir Edilme 80 40 30 80 40 30 80 40 30 80 40 30 80 40 p Sosyal Hak ve Olanaklar 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 Sd Ücret ve Ekleri n İş Doyumu Alt Faktörleri Çocuk/ Kardeş Sayısı Karşılaştırılması 137 Formel olarak çalışan kadınlarda “Ücret ve Ekleri” alt faktörüne yönelik algı 1 ya da 2 çocuk/kardeşe sahip olanların 3 ya 4 çocuk/kardeşe sahip olanlara göre daha yüksek görülmektedir. (p=0,04<0,05) Formel olarak çalışan kadınlarda toplam iş doyumu 1 ya da 2 çocuk/kardeşe sahip olanlarda daha yüksek görülmektedir. (p=0,081<0,05) Tablo 54. Enformel Olarak Çalışan Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre İş 1-2 3-4 1-2 3-4 1-2 3-4 1-2 3-4 1-2 3-4 1-2 Çalışma Koşulları 3-4 3-4 30 29 82,63 48,11 995,5 0,000* 55 95 14,09 13,94 15 1,27 15 1,46 12 12 15 15 76,36 72,19 1742 0,574 55 95 15,80 17,32 16 0,40 16 3,29 15 15 16 24 74,68 78,65 1747 0,567 55 95 22,02 20,52 22 2,15 22 2,31 18 16 25 24 80,03 58,13 1306 0,453 55 16,76 16 1,71 15 19 77,76 95 16,42 16 1,54 15 19 66,82 1575,5 0,189 55 95 39,18 39,74 39 0,44 39 1,18 38 39 40 43 71,11 92,35 1322 0,216 55 95 43,51 43,58 44 2,09 44 1,26 36 40 45 45 76,90 70,11 95 178,26 178 4,27 174 187 67,90 1677,5 0,034* Max 12 26 Min 28 2,35 27 0,89 ss 27,49 26,74 Median 55 95 Mean p İşin Yapısı 3-4 MannWhitney U Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşla rıyla Olan İlişkiler 1-2 Sıra Ort. Ücret ve Ekleri n İş Doyumu Alt Faktörleri Çocuk/ Kardeş Sayısı Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması *p<0,05 Enformel olarak çalışan kadınlarda “Ücret ve Ekleri” alt faktörüne verilen önem 1 ya da 2 çocuk/kardeşe sahip olanlarda çocuk/kardeşe sahip olmayanlara ve 3 ya da 4 çocuk/kardeşe sahip olanlara göre daha düşük görülmektedir. (p=0,000<0,05) 138 Enformel olarak çalışan kadınlarda “Çalışma Koşulları” alt faktörüne verilen önem 3 ya da 4 çocuk/kardeşe sahip olanlarda çocuk/kardeşe sahip olmayanlara ve 1 ya da 2 çocuk/kardeşe sahip olanlara göre daha yüksektir. (p=0,34<0,05) Tablo 55. Formel Olarak Çalışan Kadınların Çocuk/Kardeş Sayısına Göre İş Ücret ve Ekleri Sosyal Hak ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşla rıyla Olan İlişkiler İşin Yapısı Çalışma Koşulları 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 0 1-2 3-4 30 71 49 30 71 49 30,00 29,35 28,31 15,00 14,46 14,69 30 30 30 15 15 15 0,00 1,43 2,16 0,00 0,65 0,92 30 26 25 15 12 12 30 30 30 15 15 15 30 71 49 30 71 49 30 71 18,63 16,17 17,04 20,03 23,24 23,22 16,27 18,49 19 16 16 21 23 23 16 20 1,94 1,00 2,02 2,39 1,60 1,43 1,01 1,83 16 14 15 16 16 21 16 16 24 20 24 24 25 26 20 20 92,00 79,05 60,26 95,00 60,21 85,71 111,6 3 60,24 75,49 25,22 90,50 84,55 47,17 92,50 49 30 71 49 30 71 49 17,37 39,30 40,10 40,06 39,77 42,17 40,61 16 39 41 40 38 44 39 1,76 0,47 1,78 1,05 2,98 3,11 3,19 16 39 34 37 38 37 37 20 40 43 42 45 45 45 68,21 40,00 89,70 76,66 62,77 84,77 69,86 İkili Karşılaştırmalar p Sd KruskallWallis Sıra Ort. Max Min ss Median Mean n İş Doyumu Alt Faktörleri Çocuk/ Kardeş Sayısı Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Düzeylerinin Karşılaştırılması 1-2* 1-3* 2-3* 20,7 2 0,000* 30,0 2 0,140 41,5 2 0,285 52,9 2 0,100 31,2 2 0,154 - 30,2 2 0,165 - 6,9 2 0,031* 1-2* 1-3* 2-3* *p<0,05 Formel olarak çalışan kadınların “Ücret ve Ekleri” alt faktörüne verdikleri önem çocuk/kardeşe sahip olmayanlarda 1 ya da 2 çocuk/kardeşe sahip olanla ve 3 ya 4 çocuk/kardeşe sahip olanlara göre daha düşük olduğu görülmektedir. “Ücret ve Ekleri” alt faktörüne, 1 ya da 2 çocuk/kardeşe sahip olan formel kadın çalışanların 3 ya da 4 çocuk/kardeşe sahip olanlardan daha az önem verdikleri görülmektedir. (p=0,000, p<0,05) 139 Formel olarak çalışan kadınların “Çalışma Koşulları” alt faktörüne verdikleri önem çocuk/kardeşe sahip olmayanlarda 1 ya da 2 çocuk/kardeşe sahip olanlardan ve 3 ya da 4 çocuk/kardeşe sahip olanlardan daha düşük olduğu görülmektedir. 1 ya da 2 çocuk/kardeşe sahip olanların ise 3 ya da 4 çocuk/kardeşe sahip olanlardan daha az önem verdikleri görülmektedir. Tablo 50 ve Tablo 51’de kadınların çocuk/kardeş sayısı arttıkça ücret ve eklerine daha çok önem verdikleri fakat çocuk/kardeş sayısı az olanların ücet ve eklerinden daha memnun oldukları görülmektedir. Çocuk/kardeş sayısı arttığında kadınların daha esnek çalışma saatlerine sahip olmak istedikleri görülmektedir. Enformel ve formel ayrımında ise Tablo 49 ve Tablo 52’de görüldüğü gibi evde çalışan kadınların %sinin çocuk sahibi olduğu ve çocuk sahibi oldukça daha fazla ücret beklentisi içinde oldukları ve ev eksenli çalışmaya istekli oldukları görülmektedir. Tablo 52 ve Tablo 53’de ise atölyede çalışan kadınlarda çocuk/kardeş sayısı arttıkça çalışma koşullarına yönelik algıda düşüş gözlenmektedir ve çocuk/kardeş sayısı arttıkça daha fazla ücret beklentisi olduğu belirlenmiştir. Genel olarak bakıldığında ise çok çocuk/kardeşe sahip olan evde çalışan kadınların iş doyumunun daha yüksek olduğu belirlenmiştir. olmayanlarda iş Atölyede doyumu çalışanlarda ise daha çocuk/kardeşe yüksek sahip görülmüştür. 140 3.3. Kadın Çalışanların İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Algı ve Önem Sıralaması Bu başlık altında formel ve enformel ayrımına tabi tutularak kadınların ücret ve ekleri, ödüller ve takdir edilme, işin yapısı, işin yapılış biçimi, çalışma arkadaşlarıyla ilişkiler ve çalışma koşullarından hangilerine daha çok önem verdikleri ve algıladıkları belirlenecektir. Bununla birlikte bahsedilen başlıklar altında verilen önermelerinde aynı şekilde sıralaması yapılacaktır. 3.3.1. Formel Kadın Çalışanlarda İş Doyumu Alt Faktörlerine Göre Algı Sıralamalarının Karşılaştırılması Tablo 56. Formel Kadın Çalışanlarda Ücret ve Eklerine ilişkin Algı Sıralaması n a1 2 a2 2 a3 2 a4 0 a5 0 a6 0 Toplam % n % 1,3 12 8,0 1,3 108 72,0 1,3 145 96,7 15 10,0 - 126 84,0 27 18,0 n 1 0 0 0 0 18 % 0,7 12 n 131 40 3 135 24 105 % n 87,3 4 26,7 0 2,0 0 90,0 0 16,0 0 70,0 0 % 2,7 - n 150 150 150 150 150 150 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme ÜCRET ve EKLERİ % 100 100 100 100 100 100 n 327 522 596 330 552 372 2699 % 12,1 19,3 22,1 12,2 20,5 13,8 100 6 3 1 5 2 4 Formel kadın çalışanlar, “Ücret ve Ekleri” alt faktöründe, a3 (her ay düzenli olarak ücret almaktayım) maddesinin birinci sırada algılandığı gözlenirken, a1 (yaptığım iş karşılığında hak ettiğim ücret verilmektedir) maddesi en son sırada algılanmaktadır. 141 Tablo 57. Formel Kadın Çalışanlarda Sosyal Haklar Ve Olanaklara ilişkin Algı Sıralaması a7 n 0 a8 0 % - n % 22 14,7 7 n % 0 4,7 10 a9 2 1,3 135 90,0 Toplam 0 - n % n % 128 85,3 0 - 6,7 133 88,7 - 13 8,7 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme SOSYAL HAKLAR ve OLANAKLAR n 150 % 100 n 344 % 27,7 2 0 - 150 100 324 26,0 3 0 - 150 100 576 1244 46,3 100 1 Formel kadın çalışanlar, “Sosyal Haklar ve Olanaklar” alt faktöründe, a9 (işverenim işimde istediğim sürece çalışabileceğime ilişkin güvence verebilmektedir.) maddesi birinci sırada algılandığı gözlenirken, a8 (Sosyal haklarımı korumak adına üye olabileceğim sendika bulunmaktadır.) maddesi en son sırada algılanmaktadır. Tablo 58. Formel Kadın Çalışanlarda Ödüller ve Takdir Edilmeye ilişkin Algı Sıralaması n a10 0 a11 0 a12 0 a13 0 Toplam % - n 84 86 27 80 % 56,0 57,3 18,0 53,3 n 9 11 66 11 % 6,0 7,3 44,0 7,3 n 57 53 57 57 % 38,0 35,3 38,0 38,0 n 0 0 0 2 % 1,3 n 150 150 150 150 % 100 100 100 100 N 477 483 420 469 % 25,8 26,1 22,7 25,4 1849 100 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Kesinlikle katılıyorum Katılıyorum ÖDÜLLER VE TAKDİR EDİLME 2 1 4 3 Formel kadın çalışanlar, “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktöründe, a11 (verilen işi iyi yaptığımda emeğim takdir edilmektedir.) maddesi birinci sırada algılandığı gözlenirken, a12 (Yaptığım iş beğenildiğinde maddi olmayan 142 ödüller- mola süresinin artırılması, izin, sözlü övgü vs.- alabilmekteyim) maddesi en son sırada algılanmaktadır. Tablo 59. Formel Kadın Çalışanlarda İşin Yapılış Biçimi ilişkin Algı Sıralaması n 0 0 1 1 0 1 % 0,7 0,7 0,7 n 15 18 140 147 21 92 % n % 10,0 0 12,0 0 93,3 0 98,0 0 14,0 0 61,3 0 - n 83 82 9 0 72 50 % 55,3 54,7 6,0 48,0 33,3 n % 52 34,7 50 33,3 0 2 1,3 57 38,0 7 4,7 n 150 150 150 150 150 150 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Karasızım Kesinlikle katılıyorum Önerme a14 a15 a16 a17 a18 a19 Katılıyorum İŞİN YAPILIŞ BİÇİMİ % 100 100 100 100 100 100 Toplam n 278 286 583 595 285 480 % 11,1 11,4 23,3 23,7 11,4 19,1 2507 100 6 4 2 1 5 3 Formel kadın çalışanlar, “İşin Yapılış Biçimi” alt faktöründe, a17(İşimi yaparken makine vs. kullanmaktayım.) maddesi birinci sırada algılandığı gözlenirken, a14 (işle ilgili kararlara katılmama izin verilmektedir.) maddesi en son sırada algılanmaktadır. Tablo 60. Formel Kadın Çalışanlarda Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkilere İlişkin Algı Sıralaması n % a20 0 a21 94 62,7 a22 94 62,7 a23 2 1,3 Toplam n 60 56 56 28 % n 40,0 4 37,3 0 37,3 0 18,7 0 % 2,7 - n % 86 57,3 0 0 58 38,7 n % 0 0 0 62 41,3 n 150 150 150 150 % 100 100 100 100 n 424 694 694 300 2112 % 20,1 32,9 32,9 14,2 100 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme ÇALIŞMA ARKADAŞLARIYLA OLAN İLİŞKİLER 3 1 2 4 143 Formel kadın çalışanlar, Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler alt faktöründe, a21 (çalışma arkadaşlarımla sorunlarımı rahatça konuşabilmekteyim) maddesi birinci sırada algılandığı gözlenirken, a23 (çalışma arkadaşlarımla iş dışında rahatça vakit geçirebilmekteyim) maddesi en son sırada algılanmaktadır. Tablo 61. Formel Kadın Çalışanlarda İşin Yapısına İlişkin Algı Sıralaması n % a24 0 a25 3 2 a26 3 2 a27 0 a28 0 a29 0 a30 0 a31 0 a32 0 a33 0 Toplam n % 5 3,3 90 60 39 26 1 0,7 150 100 150 100 111 74 114 76 51 34 82 54,7 n % 0 57 38,0 61 40,7 0 0 0 27 18,0 0 7 4,7 0 - n 142 0 47 146 0 0 12 36 92 68 % n % n 94,7 3 2 150 - 0 - 150 31,3 0 - 150 97,3 3 2 150 - 0 - 150 - 0 - 150 8,0 0 - 150 24,0 0 - 150 61,3 0 - 150 45,3 0 - 150 % 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 n 307 546 448 299 600 600 549 528 409 464 4750 % 6,5 11,5 9,4 6,3 12,6 12,6 11,6 11,1 8,6 9,8 Sıra Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme İŞİN YAPISI 9 4 7 10 1 2 3 5 8 6 100 Formel kadın çalışanlar, İşin Yapısı alt faktöründe, a28 (Yaptığım iş herkes tarafından kolaylıkla kapılabilecek bir iştir) maddesi birinci sırada algılandığı gözlenirken, a27 (şuan yapmakta olduğum iş, bundan sonra da yapmak isteyebileceğim bir iştir.) maddesi en son sırada algılanmaktadır. 144 Tablo 62. Formel Kadın Çalışanlarda Çalışma Koşullarına ilişkin Algı Sıralaması n % 0 a34 0 a35 0 a36 0 a37 0 a38 0 a39 0 a40 0 a41 0 a42 Toplam n 81 34 7 51 31 7 17 17 17 % n % 54,0 0 22,7 0 4,7 0 34,0 0 20,7 0 4,7 0 11,3 0 11,3 0 11,3 0 - n 69 116 143 99 119 143 133 117 133 % 46,0 77,3 95,3 66,0 79,3 95,3 88,7 78,0 88,7 n % 0 0 0 0 0 0 0 16 10,7 0 - n 150 150 150 150 150 150 150 150 150 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme ÇALIŞMA KOŞULLARI % 100 100 100 100 100 100 100 100 100 n 462 368 314 402 362 314 334 318 334 % 14,4 11,5 9,8 12,5 11,3 9,8 10,4 9,9 10,4 3208 100 Formel kadın çalışanlar, Çalışma Koşulları alt faktöründe, a34 (Çalışma koşullarım sağlığımı olumsuz yönde etkilememektedir.) maddesi birinci sırada algılandığı gözlenirken, verilebilecek çalışma algılanmaktadır. şartlarına a36 (işim istediğim zaman mola sahiptir.) maddesi en son sırada 1 3 9 2 4 8 5 7 6 145 3.3.2. Enformel Kadın Çalışanlarda İş Doyumu Alt Faktörlerine Göre Algı Sıralamalarının Karşılaştırılması Ankette yedi başlık altında toplanan iş doyumu alt faktörlerinin içerdiği önermelerin enformel kadın çalışanlar tarafından algılanma dereceleri aşağıda belirtilmiştir. Tablo 63. Enformel Kadın Çalışanlarda Ücret ve Eklerine İlişkin Algı Sıralaması n a1 19 a2 48 0 a3 0 a4 0 a5 0 a6 Toplam % 12,7 32,0 - n 20 63 81 33 71 0 % 13,3 42,0 54,0 22,0 47,3 - n % n 12 8,0 51 20 13,3 19 0 69 2 1,3 110 0 60 15 10,0 73 % 34,0 12,7 46,0 73,3 40,0 48,7 n % n 48 32,0 150 0 - 150 0 - 150 5 3,3 150 19 12,7 150 62 41,3 150 % 100 100 100 100 100 100 n 361 590 462 363 423 253 % 14,7 24,1 18,8 14,8 17,3 10,3 2452 100 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme ÜCRET ve EKLERİ 5 1 2 4 3 6 Enformel kadın çalışanlar, “Ücret ve Ekleri” alt faktöründe a2 (Yaptığım iş karşılığında diğer işlere göre daha iyi ücret verilmemektedir.) maddesini birinci sırada algıladıkları, a6 (Aldığım ücretin evin gelirine sağladığı katkı yeterlidir.) maddesini son sırada algıladıkları belirlenmiştir. 146 Tablo 64. Enformel Kadın Çalışanlarda Sosyal Haklar Ve Olanaklara İlişkin Algı Sıralaması n a7 0 a8 0 a9 0 Toplam % - n 0 12 60 % 8,0 40 n 23 23 18 % 15,3 15,3 12,0 n 65 53 10 % 43,3 35,3 6,7 n 62 62 62 % n % 41,3 150 100 41,3 150 100 41,3 150 100 n 261 285 376 922 sıra Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılmıyorum Önerme SOSYAL HAKLAR ve OLANAKLAR % 28,3 30,9 40,8 100 3 2 1 Enformel kadın çalışanlar, “Sosyal Haklar ve Olanaklar” alt faktöründe a9 (işverenim işimde istediğim sürece çalışabileceğime ilişkin güvence verebilmektedir.) maddesini birinci sırada algıladıkları, a7 (Sosyal haklarımı korumak adına üye olabileceğim sendika bulunmaktadır.) maddesini en son sırada algıladıkları belirlenmiştir. Tablo 65. Enformel Kadın Çalışanlarda Ödüller ve Takdir Edilmeye İlişkin Algı sıralaması n % 0 a10 0 a11 0 a12 0 a13 Toplam n 83 83 83 83 % n 55,3 0 55,3 0 55,3 0 55,3 0 % - n 67 67 67 67 % 44,7 44,7 44,7 44,7 n % 0 0 0 0 - n 150 150 150 150 % 100 100 100 100 n 466 466 466 466 1864 % 25,0 25,0 25,0 25,0 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme ÖDÜLLER ve TAKDİR EDİLME 1 2 3 4 100 Enformel kadın çalışanlar, “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktöründeki maddeleri eşit algıladıkları belirlenmiştir. 147 Tablo 66. Enformel Kadın Çalışanlarda İşin Yapılış Biçimine İlişkin Algı Sıralaması n % n % n % n % N % 0 51 34,0 0 99 66,0 0 a14 0 51 34,0 0 99 66,0 0 a15 0 88 58,7 0 62 41,3 0 a16 0 - 150 100 0 0 - 0 a17 0 83 55,3 0 67 44,7 0 a18 0 - 150 100 0 0 - 0 a19 Toplam - n 150 150 150 150 150 150 % n % 100 402 13,6 100 402 13,6 100 476 16,2 100 600 20,4 100 466 15,8 100 600 20,4 2946 sıra Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum katılmıyorum kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme İŞİN YAPILIŞ BİÇİMİ 6 5 3 2 4 1 100 Enformel kadın çalışanlar “İşin Yapılış Biçimi” alt faktöründe a19 (İşin yapılış biçimi fiziksel olarak beni zorlamaktadır.) ve a17 (İşimi yaparken makine vs. kullanmaktayım) maddeleri birinci sırada algıladıkları, a14 (işle ilgili kararlara katılmama izin verilmektedir.) ve a15 (Yaptığım işin sonunda ne ürettiğime dair yeterince bilgi verilmektedir.) maddeleri en son sırada algıladıkları belirlenmiştir. Tablo 67. Enformel Kadın Çalışanlarda Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkilere İlişkin Algı Sıralaması n % a20 0 a21 132 88 a22 123 82 a23 7 4,7 Toplam n 33 18 27 0 % n % 22 0 12 0 18 0 - 0 - n 117 0 0 0 % 78 - n % 0 0 0 143 95,3 n 150 150 150 150 Algı Sıra Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme ÇALIŞMA ARKADAŞLARIYLA OLAN İLİŞKİLER % 100 100 100 100 n 366 732 723 178 % 18,3 36,6 36,2 8,9 1999 100 3 1 2 4 148 Enformel kadın çalışanlar, “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktöründe a21 (çalışma paylaşabilmekteyim.) arkadaşlarımla sorunlarımı rahatça maddesi birinci sırada algıladıkları, a23 (Çalışma arkadaşlarımla iş dışında vakit geçirebilmekteyim.) maddesi son sırada algıladıkları belirlenmiştir. Tablo 68. Enformel Kadın Çalışanlarda İşin Yapısına İlişkin Algı Sıralaması n 12 a24 a25 70 a26 58 a27 12 a28 12 a29 20 a30 25 5 a31 5 a32 8 a33 Toplam % n % 8,0 6 4,0 46,7 38,7 8,0 8,0 13,3 16,7 3,3 3,3 5,3 80 24 66 120 118 121 133 88 74 53,3 16,0 44,0 80,0 78,7 80,7 88,7 58,7 49,3 n % 0 n % n - 62 41,3 70 0 62 41,3 6 4,0 18 12,0 12 8,0 0 0 0 5 3,3 0 0 0 0 0 4 2,7 4 2,7 57 38,0 63 42,0 0 6 66 0 0 0 8 0 0 % 46, 7 4 44 5,3 - Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme İŞİN YAPISI n % n % 150 100 278 5,3 10 150 150 150 150 150 150 150 150 150 100 100 100 100 100 100 100 100 100 670 578 408 594 608 617 573 491 477 12,7 10,9 7,7 11,2 11,5 11,7 10,8 9,3 9,0 1 5 9 4 3 2 6 7 5 5294 100 Enformel kadın çalışanlar, “İşin Yapısı” alt faktöründe a25 (Yaptığım iş zamanla ustalık kazanmamı ve kendi işyerimi açmamı sağlayabilmektedir.) maddesi birinci sırada algıladıkları, a24 (Yaptığım iş sayesinde iyi bir mevkiye sahip belirlenmiştir. olabilmekteyim.) maddesi son sırada algıladıkları 149 Tablo 69. Enformel Kadın Çalışanlarda Çalışma Koşullarına İlişkin Algı Sıralaması n % a34 8 5,3 a35 n % n % n % N % n Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme ÇALIŞMA KOŞULLARI % n % 6 4,0 0 - 112 74,7 24 16 150 100 312 6,1 9 0 - 150 100 0 - 0 - 0 - 150 100 600 11,8 4 a36 0 - 150 100 0 - 0 - 0 - 150 100 600 11,8 5 a37 0 - 150 100 0 - 0 - 0 - 150 100 600 11,8 6 a38 0 - 142 94,7 0 - 0 - 8 5,3 150 100 576 11,3 8 a39 0 - 150 100 0 - 0 - 0 - 150 100 600 11,8 7 a40 5 3,3 145 96,7 0 - 0 - 0 - 150 100 605 11,9 1 a41 5 3,3 145 96,7 0 - 0 - 0 - 150 100 605 11,9 2 a42 5 3,3 Toplam 145 96,7 0 - 0 - 0 - 150 100 605 11,9 3 5103 100 Enformel kadın çalışanlar, “Çalışma Koşulları” alt faktöründe a40, (İşim istediğim yerde yapılabilecek bir yapıya sahiptir.), a41 (İşimin yapısı gün içinde istediğim zamanda başlayıp istediğim zamanda bitirebilecek şartlara sahiptir.) ve a42 (Çalışma saatlerim özel yaşamımın gerekliliklerini rahatlıkla yerine getirmeme olanak sağlamaktadır.) maddeleri birinci sırada algılandıkları, a34 (Çalışma koşullarım sağlığımı olumsuz etkilememektedir) maddesi son sırada algıladıkları belirlenmiştir. yönde 150 3.3.3. Formel Kadın Çalışanlarda İş Doyumu Alt Faktörlerine Göre Önem Sıralamalarının Karşılaştırılması Formel kadın çalışanların iş doyumu alt faktörleri başlığındaki her bir önermeye verdikleri önem derecelerinin sıralaması aşağıda verilmiştir. Tablo 70. Formel Kadın Çalışanlarda Ücret ve Eklerine ilişkin Önem Sıralaması n ö1 147 ö2 140 ö3 123 ö4 121 98 ö5 ö6 117 Toplam % 98,0 93,3 82,0 80,7 75,4 78,0 n % n % 0 10 27 29 32 18 6,7 18,0 19,3 24,6 12,0 0 0 0 0 0 15 10 n 3 0 0 0 0 0 % n % n 2,0 0 - 150 - 0 - 150 - 0 - 150 - 0 - 150 - 0 - 130 - 0 - 150 % 100 100 100 100 100 100 n 741 740 723 721 618 702 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Çok Önemli Önerme ÜCRET ve EKLERİ % 17,5 17,4 17,0 17,0 14,6 16,5 1 2 3 4 6 5 4245 100 Formel kadın çalışanlar, “Ücret ve Ekleri” alt faktöründe ö1 (yaptığım iş karşılığında hak ettiğim ücretin verilmesi) maddesini en önemli olarak, ö5 (ücret dışında bazı ek ödemeler yapılması) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. Tablo 71. Formel Kadın Çalışanlarda Sosyal Haklar ve Olanaklara İlişkin Önem Sıralaması n % ö7 126 84,0 ö8 101 67,3 ö9 129 86,0 Toplam n % 24 16,0 49 32,7 21 14,0 n % 0 0 0 - n 0 0 0 % n % - 0 - 0 - 0 - n 150 150 150 % 100 100 100 Önem Sıra Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Çok Önemli Önerme SOSYAL HAKLAR ve OLANAKLAR n % 726 33,7 701 32,5 729 33,8 2156 100 2 3 1 151 Formel kadın çalışanlar, “Sosyal Haklar ve Olanaklar” alt faktöründe ö9 (işverenimin işimde istediğim sürece çalışabileceğime ilişkin güvence vermesi) maddesini en önemli olarak, ö8 maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. Tablo 72. Formel Kadın Çalışanlarda Ödüller ve Takdir Edilmeye İlişkin Önem Sıralaması n % 35 23,3 ö10 30 20,0 ö11 30 20,0 ö12 0 ö13 Toplam n 113 118 117 142 % n 75,3 2 78,7 2 78,0 3 94,7 8 % n % 1,3 0 1,3 0 2,0 0 5,3 0 - n % 0 0 0 0 - n 150 150 150 150 % 100 100 100 100 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Çok Önemli Önerme ÖDÜLLER ve TAKDİR EDİLME n 633 628 627 592 % 25,5 25,3 25,3 23,9 2480 100 1 2 3 4 Formel kadın çalışanlar, “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktöründe ö10 (Yaptığım iş beğenildiğinde maddi ödüller alabilmek) maddesini en önemli olarak, Ö13 (İşim ailem ve arkadaşlarım tarafından takdir edilmek) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. Tablo 73. Formel Kadın Çalışanlarda İşin Yapılış Biçimine İlişkin Önem Sıralaması n 0 ö14 0 ö15 0 ö16 0 ö17 5 ö18 22 ö19 Toplam % 3,3 14,7 n 55 150 139 120 89 119 % 36,7 100 92,7 80,0 59,3 79,3 n % n 86 57,3 9 0 - 0 2 1,3 9 30 20,0 0 47 31,3 9 0 - 9 % n 6,0 0 - 0 6,0 0 - 0 6,0 0 6,0 0 % - n 150 150 150 150 150 150 % 100 100 100 100 100 100 n 496 600 580 570 540 604 % 14,6 17,7 17,1 16,8 15,9 17,8 3390 100 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Önerme Çok Önemli İŞİN YAPILIŞ BİÇİMİ 6 2 3 4 5 1 152 Formel kadın çalışanlar, “İşin Yapılış Biçimi” alt faktöründe ö19 (İşin yapılış biçimi fiziksel olarak zorlamaması) maddesini en önemli olarak, Ö14 maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. Tablo 74. Formel Kadın Çalışanlarda Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkilere İlişkin Önem Sıralaması n 103 84 70 73 % 68,7 56,0 46,7 48,7 % 0 0 0 0 - n 150 150 150 150 % 100 100 100 100 Önem Sırası n % 0 0 0 0 - Ağırlıklı Toplam n % 0 0 0 0 - Toplam Ne Önemli, Ne Önemsiz n Çok Önemsiz % 31,3 44,0 53,3 51,3 Önemsiz n ö20 47 ö21 66 ö22 80 ö23 77 Toplam Önemli Çok Önemli Önerme ÇALIŞMA ARKADAŞLARIYLA OLAN İLİŞKİLER n 647 666 680 677 % 24,2 24,9 25,5 25,4 2670 100 4 3 1 2 Formel kadın çalışanlar, “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktöründe ö22 maddesini en önemli olarak, Ö20maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. Tablo 75. Formel Kadın Çalışanlarda İşin Yapısına İlişkin Önem Sıralaması n 53 ö24 60 ö25 6 ö26 0 ö27 0 ö28 0 ö29 14 ö30 27 ö31 0 ö32 0 ö33 Toplam % 35,3 40 4 9,3 18 - n 86 90 99 91 150 150 136 97 135 110 % 57,3 60 66 60,7 100 100 90,7 64,7 90,0 73,3 n 11 0 45 58 0 0 0 26 15 40 % 7,3 30,0 38,7 17,3 10,0 26,7 n % n % 0 - 0 0 - 0 0 - 0 1,0 0,7 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 - n 150 150 150 150 150 150 150 150 150 150 % 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 n 642 660 561 540 600 600 614 601 585 560 5963 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Çok Önemli Önerme İŞİN YAPISI % 10,8 2 11,1 1 9,4 9 9,1 10 10,1 5 10,1 4 10,3 3 10,1 6 9,8 7 9,4 8 100 153 Formel kadın çalışanlar, “İşin Yapısı” alt faktöründe ö25 (Yaptığım işin zamanla ustalık kazanmamı ve kendi işyerimi açmamı sağlayabilmesi) maddesini en önemli olarak, ö27 (şuan yapmakta olduğum işin bundan sonra da yapmak isteyeceğim bir iş olması) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. Tablo 76. Formel Kadın Çalışanlarda Çalışma Koşullarına İlişkin Önem Sıralaması n 77 ö34 91 ö35 81 ö36 44 ö37 81 ö38 ö39 106 ö40 126 ö41 150 ö42 150 Toplam % 51,3 60,7 54,0 29,3 54,0 70,7 86,3 100 100 n 69 59 69 70 49 44 20 0 0 % 46,0 39,3 46,0 46,7 32,7 29,3 13,7 - n % n % n % 4 2,7 0 - 0 0 - 0 - 0 0 - 0 - 0 36 24,0 0 - 0 20 13,3 0 - 0 0 - 0 - 0 0 - 0 - 0 0 - 0 - 0 0 - 0 - 0 - n 150 150 150 150 150 150 146 150 150 % 100 100 100 100 100 100 100 100 100 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Çok Önemli Önerme ÇALIŞMA KOŞULLARI 673 691 681 608 661 706 710 750 750 10,8 11,1 10,9 9,8 10,6 11,3 11,4 12 12 6230 100 7 5 6 9 8 4 3 2 1 Formel kadın çalışanlar, “Çalışma Koşulları” alt faktöründe ö41 (İşimin yapısı gün içinde istediğim zamanda başlayıp istediğim zamanda bitirebilecek şartlara sahip olması) ve ö42 (çalışma saatlerimin özel yaşamımın gerekliliklerini rahatlıkla yerine getirmeme olanak sağlaması) maddelerini en önemli olarak, Ö37(Çalışma ortamım ailevi ilişkilerimi olumsuz yönde etkilemesi) belirlenmiştir. maddesini en az önemli olarak gördükleri 154 3.2.4. Enformel Kadın Çalışanlarda İş Doyumu Alt Faktörlerine Göre Önem Sıralamalarının Karşılaştırılması Enformel olarak istihdam edilen kadın çalışanların iş doyumuna yönelik önermelere verdikleri önem aşağıdaki tablolarda verilmektedir. Tablo 77. Enformel Kadın Çalışanlarda Ücret ve Eklerine ilişkin Önem Sıralaması n ö1 150 88 ö2 150 ö3 ö4 150 ö5 117 8 ö6 Toplam % 100 58,7 100 100 78,0 5,3 n % 0 16 10,7 0 0 33 22,0 14 9,3 n % n % n 0 - 0 - 0 46 30,7 0 - 0 0 - 0 - 0 0 - 0 - 0 0 - 0 - 0 128 85,3 0 - 0 % - n 150 150 150 150 150 150 % 100 100 100 100 100 100 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Çok Önemli Önerme ÜCRET ve EKLERİ n 750 642 750 750 717 480 % 18,3 15,7 18,3 18,3 17,5 11,7 4089 100 1 5 2 3 4 6 Enformel kadın çalışanlar, “Ücret ve Ekleri” alt faktöründe ö1 (yaptığım iş karşılığında hak ettiğim ücretin verilmesi) maddesini en önemli olarak, ö6 (Aldığım ücretin evin gelirine sağladığı katkının yeterli olması) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. Tablo 78. Enformel Kadın Çalışanlarda Sosyal Haklar ve Olanaklara ilişkin Önem Sıralaması n 99 ö7 99 ö8 117 ö9 Toplam % 66,0 66,0 78,0 n % 51 34,0 51 34,0 33 22,0 n % 0 0 0 - n % n % 0 - 0 0 - 0 0 - 0 - n % 150 100 150 100 150 100 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Çok Önemli Önerme SOSYAL HAKLAR ve OLANAKLAR n % 699 33,0 699 33,0 717 33,9 2115 100 3 2 1 155 Enformel kadın çalışanlar, “Sosyal Haklar ve Olanaklar” alt faktöründe ö9(işverenimin işimde istediğim sürece çalışabileceğime ilişkin güvence vermesi) maddesini en önemli olarak, ö7 (İşim sosyal güvence sağlaması) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. Tablo 79. Enformel Kadın Çalışanlarda Ödüller ve Takdir Edilmeye İlişkin Önem Sıralaması n ö10 5 ö11 5 ö12 5 ö13 5 Toplam % 3,3 3,3 3,3 3,3 n 145 145 112 145 % n % n % 96,7 0 - 0 96,7 0 - 0 74,7 33 22,0 0 96,7 0 - 0 - n 0 0 0 0 % - n 150 150 150 150 % 100 100 100 100 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Çok Önemli Önerme ÖDÜLLER ve TAKDİR EDİLME n 605 605 572 605 % 25,3 25,3 24,0 25,3 2387 100 1 2 4 3 Enformel kadın çalışanlar, “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktöründe ö10 (Yaptığım iş beğenildiğinde maddi ödüller alabilmek), ö11( verilen işi iyi yaptığımda emeğimin takdir edilmesi) ve ö13 (İşim ailem ve arkadaşlarım tarafından takdir edilmek) maddelerini en önemli olarak, ö12 (Yaptığım iş beğenildiğinde maddi olmayan ödüller alabilmek (mola süresinin artırılması, izin, sözlü övgü vs.) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. 156 Tablo 80. Enformel Kadın Çalışanlarda İşin Yapılış Biçimine İlişkin Önem Sıralaması n % 0 ö14 0 ö15 0 ö16 18 ö17 0 ö18 0 ö19 Toplam 12 - n 50 88 88 132 50 150 % 33,3 58,7 58,7 88,0 33,3 100 n 100 62 62 0 100 0 % n % n % 66,7 0 - 0 41,3 0 - 0 41,3 0 - 0 - 0 - 0 66,7 0 - 0 - 0 - 0 - n 150 150 150 150 150 150 Enformel kadın çalışanlar, “İşin Yapılış Biçimi” % 100 100 100 100 100 100 n 500 538 538 618 500 600 % 15,2 16,3 16,3 18,8 15,2 18,2 3294 100 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Önerme Çok Önemli İŞİN YAPILIŞ BİÇİMİ 6 3 4 1 5 2 alt faktöründe ö17 maddesini (İşimi yaparken makine vs. kullanmak) en önemli olarak, ö14( işle ilgili kararlara katılmama izin verilmesi) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. Tablo 81. Enformel Kadın Çalışanlarda Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkilere İlişkin Önem Sıralaması n ö20 ö21 ö22 ö23 Toplam % n % n % n % n % n % n % 0 - 150 100 0 - 0 - 0 - 150 100 600 24,0 65 43,3 85 56,7 0 - 0 - 0 - 150 100 665 26,6 65 43,3 85 56,7 0 - 0 - 0 - 150 100 665 26,6 32 21,3 56 37,3 62 41,3 0 - 0 - 150 100 570 22,8 2500 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Önerme Çok Önemli ÇALIŞMA ARKADAŞLARIYLA OLAN İLİŞKİLER 3 2 1 4 100 Enformel kadın çalışanlar, “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktöründe ö22 (işle ilgili olmayan konularda bile ne zaman ihtiyacım olsa çalışma arkadaşlarımın yardımıma koşabilmesi) maddesini en önemli olarak, ö20 maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. 157 Tablo 82. Enformel Kadın Çalışanlarda İşin Yapısına İlişkin Önem Sıralaması n ö24 0 ö25 0 ö26 0 ö27 0 ö28 0 ö29 0 ö30 5 ö31 5 ö32 5 ö33 0 Toplam % 3,3 3,3 3,4 - n 150 150 62 126 150 150 145 145 140 150 % 100 100 41,3 84 100 100 96,7 96,7 96,6 100 n % n % 0 - 0 0 - 0 85 56,7 3 2,00 24 16,0 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 - n 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 % - n 150 150 150 150 150 150 150 150 145 150 % 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 n 600 600 509 576 600 600 605 605 585 600 % 10,2 10,2 8,7 9,8 10,2 10,2 10,3 10,3 9,9 10,2 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Çok Önemli Önerme İŞİN YAPISI 4 5 10 9 6 7 1 2 8 3 5880 100 Enformel kadın çalışanlar, “İşin Yapısı” alt faktöründe ö30 (ailemin yaptığım işi takdir etmesi) en önemli olarak, ö26 (yaptığım işin kendimi geliştirmeme yardımcı olması) en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. Tablo 83. Enformel Kadın Çalışanlarda Çalışma Koşullarına İlişkin Önem Sıralaması n 53 ö34 ö35 150 ö36 150 ö37 145 ö38 138 ö39 138 ö40 150 ö41 150 ö42 150 Toplam % 35,3 100 100 96,7 92,0 92,0 100 100 100 n % n 97 64,7 0 0 - 0 0 - 0 5 3,3 0 12 8,0 0 12 8,0 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 % - n % n % 0 - 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 0 - 0 - n 150 150 150 150 150 150 150 150 150 % 100 100 100 100 100 100 100 100 100 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Çok Önemli Önerme ÇALIŞMA KOŞULLARI n 653 750 750 745 738 738 750 750 750 % 9,9 11,3 11,3 11,2 11,1 11,1 11,3 11,3 11,3 6624 100 9 1 2 6 7 8 3 4 5 158 Enformel kadın çalışanlar, “Çalışma Koşulları” alt faktöründe ö35 (iş haricinde yapmam gereken acil şeyler olduğunda işi bırakmamın sorun olmaması) maddesi en önemli olarak, ö34 (Çalışma koşullarım sağlığımı olumsuz yönde etkilememesi ) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. 3.3. 5. Formel ve Enformel Ayrımında İş Doyumu Alt Faktörlerinin ve Toplam Önem Derecelerinin Karşılaştırılması Örneklemimizde yer alan enformel ve formel istihdamı temsil eden kadın çalışanların önem derecelerinin kıyaslaması belirlenmiştir. Tablo 84. Formel ve Enformel Ayrımında İş Doyumu Alt Faktörleri ve Toplam Önem Dereceleri Açısından Karşılaştırılması İş Doyumu Alt Faktörleri Ücret ve Ekleri Sosyal Haklar ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler İşin Yapısı Çalışma Koşulları İstihdam Edilme Türü n Enformel Formel Enformel ss Min Max Sıra Ort. Mean Median 150 150 150 27,3 29,1 14,1 27 30 15 2,1 1,7 1,3 12 25 12 30 30 15 105,3 195,7 138,3 Formel 150 14,6 15 0,7 12 15 162,7 Enformel 150 16,1 16 1,6 15 24 125,6 Formel 150 16,9 16 1,8 14 24 175,4 Enformel 150 21,7 22 2,3 16 25 130,6 Formel 150 22,6 23 2,1 16 26 170,4 Enformel 150 16,7 16 1,7 15 19 120,0 Formel 150 17,7 16 1,9 16 20 181,0 Enformel Formel Enformel Formel 150 150 150 150 39,3 39,9 43,5 41,2 39 40 44 40 0,7 1,4 1,9 3,2 38 34 36 37 43 43 45 45 114,1 186,9 170,6 130,4 MannWhitney U P 4470 0,000 9415 0,003 7521,5 0,000 8267,5 0,000 6675 0,000 5791,5 0,000 8241,5 0,000 Formel olarak İstihdam edilen kadın çalışanlarda, “Ücret ve Ekleri” önem puanları (p<0,05 Mann-Whitney U testi), “Sosyal haklar ve olanaklar” önem puanları (p<0,05 Mann-Whitney U testi), “Ödüller ve takdir edilme” önem 159 puanları (p<0,05 Mann-Whitney U testi), “İşin yapılış biçimi” önem puanları (p<0,05 Mann-Whitney U testi), “Çalışma Arkadaşlarıyla olan ilişkiler” önem puanları (p<0,05 Mann-Whitney U testi) ve “İşin yapısı” önem puanları (p<0,05 Mann-Whitney U testi) anlamlı derecede yüksek görülmektedir. “Çalışma koşulları” önem puanları ise formel kadın çalışanlar grubunda anlamlı derecede düşük görülmektedir.(p<0,05 Mann-Whitney U testi) “Toplam önem” puanları formel kadın çalışanlar grubunda anlamlı derecede düşük görülmektedir.(p<0,05 Mann-Whitney U testi) 3.3.6. Toplam Kadın Çalışanlarda İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Algı Sıralamalarının Karşılaştırılması Çalışmanın amacı olan kadın çalışanların iş yaşamlarından nelerle karşılaştıklarının ve beklentilerinin ne kadarının karşılandığını belirlemek için aşağıda iş doyumu alt faktörlerine yönelik kadınların algılamaları verilmiştir. Tablo 85. Toplam Kadın Çalışanların Ücret ve Eklerine İlişkin Algı Sıralaması n a1 21 a2 50 a3 2 a4 0 a5 0 a6 0 Toplam n % n % n % 7,0 16,7 0,7 - 32 171 226 48 197 27 10,7 57,0 75,3 16,0 65,7 9,0 13 20 0 2 0 33 4,3 182 60,7 6,7 59 19,7 72 24,0 0,7 245 81,7 84 28,0 11 178 59,3 % n % 52 17,3 0 0 5 1,7 19 6,3 62 20,7 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Önerme Kesinlikle katılıyorum Katılıyorum ÜCRET ve EKLERİ n % n % 300 300 300 300 300 300 100 100 100 100 100 100 688 1112 1058 693 975 625 13,4 21,6 20,5 13,5 18,9 12,1 5151 100 5 1 2 4 3 6 160 Ankete katılan kadınlar, “Ücret ve Ekleri” alt faktöründe, a2 (yaptığım iş karşılığında diğer işlere göre daha iyi ücret verilmemektedir.) maddesi birinci sırada algılandığı gözlenirken, a6 (Aldığım ücretin evin gelirine sağladığı katkı yeterlidir) maddesi en son sırada algılanmaktadır. Tablo 86. Toplam kadın Çalışanların Sosyal Haklar Ve Olanaklarına İlişkin Algı Sıralaması n % n a7 0 a8 0 a9 2 0,7 Toplam % 22 7,3 19 6,3 195 65,0 n % n % 23 7,7 193 64,3 33 11,0 186 62,0 18 6,0 23 7,7 n % n 62 20,7 300 62 20,7 300 62 20,7 300 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Önerme Kesinlikle katılıyorum Katılmıyorum SOSYAL HAKLAR ve OLANAKLAR % n 100 100 100 605 27,9 609 28,1 952 44,0 2166 % 3 2 1 100 Ankete katılan kadınlar, “Sosyal Haklar ve Olanaklar” alt faktöründe, a9 maddesi birinci sırada algılandığı gözlenirken, a7 maddesi en son sırada algılandığı gözlenmiştir. Tablo 87. Toplam Kadın Çalışanların Ödüller ve Takdir Edilmelerine İlişkin Algı Sıralaması n % a10 0 a11 0 a12 0 a13 0 Toplam - n 167 169 110 163 % n 55,7 9 56,3 11 36,7 66 54,3 11 % n 3,0 3,7 22,0 3,7 124 120 124 124 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle Katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme ÖDÜLLER ve TAKDİR EDİLME % n % n % n 41,3 40,0 41,3 41,3 0 0 0 2 0,7 300 300 300 300 100 100 100 100 943 949 886 935 % 25,4 25,6 23,9 25,2 3713 100 2 1 4 3 161 Ankete katılan kadınlar, “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktöründe, a11 (verilen işi yaptığımda emeğim takdir edilmektedir.) birinci sırada algılandığı gözlenirken, a12 (Yaptığım iş beğenildiğinde maddi olmayan ödüller alabilmekteyim (mola süresinin artırılması, izin, sözlü övgü vs.) .) maddesi en son sırada algılanmaktadır. Tablo 88. Toplam Kadın Çalışanların İşin Yapılış Biçimine İlişkin Algı Sıralaması n a14 0 a15 0 a16 1 a17 1 a18 0 a19 1 Toplam % n % n % 0,3 0,3 0,3 66 69 228 297 104 242 22,0 23,0 76,0 99,0 34,7 80,7 0 0 0 0 0 0 - n % 182 181 71 0 139 50 60,7 60,3 23,7 46,3 16,7 n % 52 50 0 2 57 7 17,3 16,7 0,7 19,0 2,3 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle Katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme İŞİN YAPILIŞ BİÇİMİ n % 300 300 300 300 300 300 100 100 100 100 100 100 n % 680 688 1059 1195 751 1080 12,5 12,6 19,4 21,9 13,8 19,8 5453 100 6 5 3 1 4 2 Ankete katılan kadınlar, “İşin Yapılış Biçimi” alt faktöründe, a17 (İşimi yaparken makine vs. kullanmaktayım) maddesi birinci sırada algılandığı gözlenirken, a14 (işle ilgili kararlara katılmama izin verilmektedir.) maddesi en son sırada algılanmaktadır. 162 Tablo 89. Toplam Kadın Çalışanların Çalışma Arkadaşlarıyla İlişkilerine İlişkin Algı Sıralaması n % 0 a20 a21 226 75,3 a22 217 72,3 9 3,0 a23 Toplam n % 93 31,0 74 24,7 83 27,7 28 9,3 n n % % n % 4 0 0 0 1,3 203 67,7 0 0 0 0 0 - 58 19,3 205 68,3 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum Önerme ÇALIŞMA ARKADAŞLARIYLA OLAN İLİŞKİLER n % 300 300 300 300 100 100 100 100 n % 790 1426 1417 478 5,6 10,1 10,0 3,4 4111 29,1 Ankete katılan kadınlar, “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktöründe, a21 (çalışma arkadaşlarımla sorunlarımı rahatça paylaşabilmekteyim) maddesi birinci sırada algılandığı gözlenirken, a23 (çalışma arkadaşlarımla iş dışında vakit geçirebilmekteyim.) maddesi en son sırada algılanmaktadır 3 1 2 4 165 Tablo 90. Toplam Kadın Çalışanların İşin Yapısına İlişkin Algı Sıralaması n % n % n % 12 4,0 11 3,7 0 73 24,3 170 56,7 57 61 20,3 63 21,0 123 12 4,0 67 22,3 6 12 4,0 270 90,0 18 20 6,7 268 89,3 12 25 8,3 232 77,3 27 5 1,7 247 82,3 0 8 2,7 156 52,0 5 a24 a25 a26 a27 a28 a29 a30 a31 a32 Toplam n % - 204 68 19 0 41 47 15,7 2 146 48,7 6 0 4 0 9 16 5,3 40 13,3 1,7 131 43,7 n % n % 73 24 300 0 - 300 6 2 300 69 23 300 0 - 300 0 - 300 0 - 300 8 2,7 300 0 - 300 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle Katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Önerme Kesinlikle Katılıyorum İŞİN YAPISI n 100 100 100 100 100 100 100 100 100 % 585 1216 1026 707 1194 1208 1166 1101 941 4,1 10 8,6 1 7,2 6 5,0 9 8,4 3 8,5 2 8,2 4 7,8 5 6,6 7 14155 100 Ankete katılan kadınlar, “işin yapısı” alt faktöründe, a25 maddesi birinci sırada algılandığı gözlenmektedir. Tablo 91. Toplam Kadın Çalışanların Çalışma Koşullarına İlişkin Algı Sıralaması n 8 a34 0 a35 0 a36 0 a37 0 a38 0 a39 5 a40 5 a41 Toplam % n % n % 2,7 1,7 1,7 87 184 157 201 173 157 162 162 29,0 61,3 52,3 67,0 57,7 52,3 54,0 54,0 0 0 0 0 0 0 0 0 - n % 181 116 143 99 119 143 133 117 60,3 38,7 47,7 33,0 39,7 47,7 44,3 39,0 Algı Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Kesinlikle Katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum Önerme ÇALIŞMA KOŞULLARI n % n % 24 0 0 0 8 0 0 16 8,0 2,7 5,3 300 300 300 300 300 300 300 300 100 100 100 100 100 100 100 100 n % 774 968 914 1002 938 914 939 923 9,3 11,6 11,0 12,1 11,3 11,0 11,3 11,1 8311 100 9 2 8 1 3 7 4 6 166 Ankete katılan kadınlar, “çalışma koşulları” alt faktöründe, a37 (Çalışma ortamım ailevi ilişkilerimi olumsuz yönde etkilemektedir.) maddesi birinci sırada algılandığı gözlenirken, a34 (Çalışma koşullarım sağlığımı olumsuz yönde etkilememektedir.) maddesi en son sırada algılanmaktadır. 3.3.7. Toplam Kadın Çalışanlarda İş Doyumu Alt Faktörlerine Yönelik Önem Sıralamalarının Karşılaştırılması İstihdam tipine göre ayrıma tabi tutmadan kadınların iş doyumu alt faktörlerini algılama düzeyleri aşağıda verilmiştir. Tablo 92. Toplam Kadın Çalışanların Ücret ve Eklerine İlişkin Önem Sıralaması n % n % ö1 297 99,0 0 ö2 228 76,0 26 8,7 ö3 273 91,0 27 9,0 ö4 271 90,3 ö5 n - % 0 - n % n % n % n Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Önerme Çok Önemli ÜCRET ve EKLERİ % 3 1 0 - 300 100 1491 17,9 1 0 - 0 - 300 100 1382 16,6 4 0 - 0 - 0 - 300 100 1473 17,7 2 29 9,7 0 - 0 - 0 - 300 100 1471 17,7 3 215 76,8 65 23,2 0 - 0 - 0 - 280 100 1335 16,0 5 ö6 125 41,7 Toplam 32 10,7 143 47,7 0 - 0 - 300 100 1182 14,2 6 46 15,3 8334 100 Ankete katılan kadınlar, “Ücret ve Ekleri” alt faktöründe ö1( yaptığım iş karşılığında hak ettiğim ücretin verilmesi) maddesini en önemli olarak, ö6 (Aldığım ücretin evin gelirine sağladığı katkının yeterli olması) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. 167 Tablo 93. Toplam Kadın Çalışanların Sosyal Haklar ve Olanaklara İlişkin Önem Sıralaması n % n % ö7 225 75,0 75 25,0 ö8 200 66,7 100 33,3 ö9 246 82,0 54 18,0 Toplam n % 0 0 0 n % n % - 0 - 0 - 0 - 0 - 0 - 0 - n 300 300 300 % 100 100 100 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Önerme Çok Önemli SOSYAL HAKLAR ve OLANAKLAR n 1425 1400 1446 % 33,4 32,8 33,9 4271 100 2 3 1 Ankete katılan kadınlar, “Sosyal Haklar ve Olanaklar” alt faktöründe ö9 (işverenimin işimde istediğim sürece çalışabileceğime ilişkin güvence verebilmesi) maddesini en önemli olarak, ö8 (Sosyal haklarımı korumak adına üye olabileceğim sendika bulunması) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. Tablo 94. Toplam Kadın Çalışanların Ödüller ve Takdir Edilmelerine İlişkin Önem Sıralaması ö10 ö11 ö12 ö13 Toplam n % n 40 13,3 258 35 11,7 263 35 11,7 229 5 1,7 287 % n % n % n % 86,0 2 0,7 0 - 0 87,7 2 0,7 0 - 0 76,3 36 12,0 0 - 0 95,7 8 2,7 0 - 0 - n 300 300 300 300 % 100 100 100 100 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Önerme Çok Önemli ÖDÜLLER ve TAKDİR EDİLME n 1238 1233 1199 1197 % 25,4 25,3 24,6 24,6 4867 100 1 2 3 4 Ankete katılan kadınlar, “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktöründe ö10 (Yaptığım iş beğenildiğinde maddi ödüller alabilmek) maddesini en önemli olarak, ö13 (İşim ailem ve arkadaşlarım tarafından takdir edilmek) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. 168 Tablo 95. Toplam Kadın Çalışanların İşin Yapılış Biçimine İlişkin Önem Sıralaması n ö14 ö15 ö16 ö17 % n % n % n % n % n Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz % % - 105 35,0 186 62,0 9 3,0 0 - 300 100 996 14,9 6 0 - 238 79,3 62 20,7 0 - 0 - 300 100 1138 17,0 3 0 - 227 75,7 64 21,3 9 3,0 0 - 300 100 1118 16,7 4 6,0 252 84,0 30 10,0 0 - 0 - 300 100 1188 17,8 2 1,7 139 46,3 147 49,0 9 3,0 0 - 300 100 1040 15,6 5 7,3 269 89,7 9 3,0 0 - 300 100 1204 18,0 1 5 ö19 n 0 18 ö18 Önemli Önerme Çok Önemli İŞİN YAPILIŞ BİÇİMİ 22 0 - Toplam 6684 100 Ankete katılan kadınlar, “İşin Yapılış Biçimi” alt faktöründe ö19 (İşin yapılış biçimi fiziksel olarak zorlamaması) maddesini en önemli olarak, Ö14 (işle ilgili kararlara katılmama izin verilmesi) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. Tablo 96.Toplam Kadın Çalışanların Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerine İlişkin Önem Sıralaması n ö20 47 ö21 131 ö22 145 ö23 109 Toplam % 15,7 43,7 48,3 36,3 n 253 169 155 129 % 84,3 56,3 51,7 43,0 n % n 0 - 0 0 - 0 0 - 0 62 20,7 0 % - n % 0 0 0 0 - n 300 300 300 300 % 100 100 100 100 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Çok Önemli Önerme ÇALIŞMA ARKADAŞLARIYLA OLAN İLİŞKİLER n 1247 1331 1345 1247 % 24,1 25,7 26,0 24,1 5170 100 3 2 1 4 169 Ankete katılan kadınlar, “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktöründe ö22 ( işle ilgili olmayan konularda bile ne zaman ihtiyacım olsa çalışma arkadaşlarımın yardımıma koşabilmesi) maddesini en önemli olarak, ö20 (İş arkadaşlarımla aramızda rekabet bulunması) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. Tablo 97. Toplam Kadın Çalışanların İşin Yapısına İlişkin Önem Sıralaması ö24 ö25 ö26 ö27 ö28 ö29 ö30 ö31 ö32 ö33 Toplam n % n % 53 17,7 236 78,7 60 20,0 240 80,0 6 2,0 161 53,7 0 - 217 72,3 0 - 300 100 0 - 300 100 19 6,3 281 93,7 32 10,7 242 80,7 5 1,7 275 93,2 0 - 260 86,7 n % n 11 3,7 0 0 - 0 130 43,3 3 82 27,3 1 0 - 0 0 - 0 0 - 0 26 8,7 0 15 5,1 0 40 13,3 0 % 1,0 0,3 - n % 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 - n 300 300 300 300 300 300 300 300 295 300 % 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 n 1242 1260 1070 1116 1200 1200 1219 1206 1170 1160 % 10,5 10,6 9,0 9,4 10,1 10,1 10,3 10,2 9,9 9,8 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Önerme Çok Önemli İŞİN YAPISI 2 1 10 9 6 5 3 4 7 8 11843 100 Ankete katılan kadınlar, “İşin Yapısı” alt faktöründe ö25 (Yaptığım işin zamanla ustalık kazanmamı ve kendi işyerimi açmamı sağlayabilmesi) maddesini en önemli olarak, ö26 ( yaptığım işin kendimi geliştirmeme yardımcı olması) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. 170 Tablo 98. Toplam Kadın Çalışanların Çalışma Koşullarına İlişkin Önem Sıralaması ö34 ö35 ö36 ö37 ö38 ö39 ö40 ö41 ö42 Toplam n 130 241 231 189 219 244 276 300 300 % n 43,3 166 80,3 59 77,0 69 63,0 75 73,0 61 81,3 56 93,2 20 100 0 100 0 % 55,3 19,7 23,0 25,0 20,3 18,7 6,8 - n % n % n % 4 1,3 0 - 0 0 - 0 - 0 0 - 0 - 0 36 12,0 0 - 0 20 6,7 0 - 0 0 - 0 - 0 0 - 0 - 0 0 - 0 - 0 0 - 0 - 0 - n 300 300 300 300 300 300 296 300 300 % 100 100 100 100 100 100 100 100 100 n 1326 1441 1431 1353 1399 1444 1460 1500 1500 Önem Sırası Ağırlıklı Toplam Toplam Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli, Ne Önemsiz Önemli Önerme Çok Önemli ÇALIŞMA KOŞULLARI % 10,3 11,2 11,1 10,5 10,9 11,2 11,4 11,7 11,7 9 4 6 8 7 5 3 2 1 12854 100 Ankete katılan kadınlar, “Çalışma Koşulları” alt faktöründe ö41 (İşimin yapısı gün içinde istediğim zamanda bitirebilecek şartlara sahip olması) başlayıp istediğim zamanda ve ö42 (çalışma saatlerimin özel yaşamımın gerekliliklerini rahatlıkla yerine getirmeme olanak sağlaması) maddelerini en önemli olarak, ö34 (Çalışma koşullarım sağlığımı olumsuz yönde etkilememesi) maddesini en az önemli olarak gördükleri belirlenmiştir. 171 3.3.8. Formel ve Enformel Ayrımında Toplam İş Doyum ve Alt Faktörlerinin Kıyaslanması İstihdam türünün iş doyumu alt faktörlerini algılama düzeyi üzerindeki etkisi aşağıdaki tablolarda belirtilmiştir. Tablo 99. Formel ve Enformel Ayrımında İş Doyumu Alt Faktörleri ve Toplam İş Doyumu Dereceleri Açısından Karşılaştırılması İş Doyumu Alt Faktörleri Ücret ve Ekleri Sosyal Haklar ve Olanaklar Ödüller ve Takdir Edilme İşin Yapılış Biçimi Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler İşin Yapısı Çalışma Koşulları Toplam İş Doyumu Algı Puanı İstihdam Edilme Türü Enformel Formel Enformel n Mean Median Ss Min Max 150 150 150 17,2 18,4 5,9 17 18 7 3,9 2,4 2,6 13 13 3 32 27 10 129,2 171,8 111,2 Formel 150 8,4 8 1,2 6 13 189,8 Enformel 150 12,3 16 3,9 8 16 162,6 Formel 150 12,3 15 3,4 8 16 138,4 Enformel Formel 150 150 19,5 16,8 20 18 3,6 3,1 16 13 24 24 176,5 124,5 Enformel 150 13,4 13 1,7 11 19 120,5 Formel 150 14,2 15 1,2 12 17 180,5 Enformel Formel Enformel Formel Enformel 150 150 150 150 150 35,2 32,2 34,3 21,7 137,8 36 32 34 22 142 3,0 27 41 3,4 24 43 1,9 33 42 4,1 17 43 14,5 120 162 192,7 108,3 220,6 80,4 192,3 Formel 150 124,0 122 11,1 114 175 108,7 Sıra Ort. MannWhitney U p 8053,5 0,000 5350 0,000 9432,5 0,010 7353,5 0,000 6750 0,000 4926 0,000 740,5 0,000 4986 0,000 Formel olarak istihdam edilen kadın çalışanlarda “Ücret ve Ekleri” alt faktör puanı (p<0,05 ; Mann-Whitney U testi), “Sosyal Haklar ve Olanaklar” alt faktör puanı (p<0,05 ; Mann-Whitney U testi), “Çalışma Arkadaşlarıyla Olan İlişkiler” alt faktör puanı (p<0,05 ; Mann-Whitney U testi) anlamlı derecede yüksek görülmektedir. Formel olarak istihdam edilen kadın çalışanlarda, “Ödüller ve Takdir Edilme” alt faktör puanı (p<0,05 ; Mann-Whitney U testi), “İşin Yapılış Biçimi” alt faktör puanı (p<0,05 ; Mann-Whitney U testi) ve “İşin Yapısı” alt faktör 172 puanı (p<0,05 ; Mann-Whitney U testi) anlamlı derecede düşük görülmektedir. “Çalışma Koşulları” alt faktör puanı açısından gruplar arasında anlamlı farklılık görülmektedir.(p<0,05 ; Mann-Whitney U testi) Enformel grubun çalışma koşullarına yönelik algı puanları anlamlı derecede yüksek görülmektedir. “Toplam iş Doyumu Algı Puanı” formel olarak istihdam edilen kadın çalışanlarda, enformel olarak istihdam edilen kadın çalışanlara göre anlamlı derecede düşük görülmüştür. (p<0,05 Mann-Whitney U testi) 173 Sonuç Günümüzde formel ve enformel ekonomi arasındaki bağlantılar enformelleşme yönünde güçlenmiştir. Enformel istihdamdaki artış, esasen formel istihdamda daralmanın ve iş ilişkilerindeki enformelleşmenin sonucudur. Enformelleşmenin getirdiği eşitsizlik, güvencesizlik ve yoksulluğu en ağır biçimde yaşayan kadın işgücü olmuştur. Enformel istihdam türlerinden olan ev eksenli çalışanların önemli bir bölümü kadındır ve bu durum sadece Türkiye’ye özgü değildir; başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm dünyada ev eksenli çalışanların büyük bir bölümünü kadınlar oluşturmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde ev eksenli çalışanların büyük çoğunluğunu kadınların oluşturmasının belli başlı nedenleri ise kadın işgücünün ucuzluğu, eğitim düzeyinin düşüklüğü, kadınların dışarıda çalışması önündeki ataerkil engellerdir. Çalışma formel ve enformel olarak çalışan kadınların iş doyum düzeylerinin belirlenmesini amaçlayarak kadın işgücünün enformelleşmesine kadınların gözünden bakarak analizinin yapılmasını amaçlamaktadır. Literatürde ev eksenli çalışmanın kadının çalışma hayatına getirdiği iki farklı bakış açısı bulunmaktadır. İlki ev eksenli çalışma bağlamında enformel çalışmayı kadının çalışma hayatında maruz kaldığı diğer bir haksızlık ve sömürü aracı olarak kullanılmaya devam etmesini sağlayan istihdam türü olarak görmektedir. Diğer bakış açısı ise toplumun geçirmiş olduğu tüm sosyolojik değişimlere rağmen hala kadının ataerkil toplumdaki cinsiyetçi işbölümünde öncelikli görevlerinin çocuk ve aile bakımı olması ve istihdama katılamamasının önündeki engelleri aşması sağlayan bir fırsat olarak değerlendirmektedir. Çalışma kadınların çalışma hayatlarında beklentilerini, karşılaştığı sorunları ve iki istihdam türünde sorunların ne derece aşıldığını ele almaktadır. Çalışmada kullanılan anketin özelliği, kadınların işin kendilerine sağladığı ücret, ek gelirler, sağlık, emeklilik, sendikal haklar, işin yapısı, yapılış biçimi, çalışmanın getirdiği sosyal çevre ve çalışma koşullarına yönelik olarak neler bekledikleri ve neler elde ettiklerini belirleyecek şekilde 174 hazırlanmış olmasıdır. Araştırmada kıyaslama yapılabilmesi için hem formel hem de enformel çalışan gruplara anket uygulanmıştır. Değerlemeler ise anketlerin hepsi kullanılarak öncelikle kadınların genel olarak çalışma hayatından neler beklediklerinin tespit edilmesi ardından enformel ve formel ayrımında bu beklentilerin nasıl değiştiği ve nelerin karşılandığı demografik faktörlere göre tek tek ele alınarak değerleme şeması oluşturulmuştur. Uygulama alanı olarak çalışmanın amacına ulaşması için araştırmanın sınırı İstanbul Alemdağ semtinde faaliyet gösteren konfeksiyon atölyelerinde çalışan kadınlar ve aynı semtte evde sipariş üzerine atölyelerden eve iş alarak çalışan kadınlar oluşturmaktadır. Enformel çalışmanın içinde kendi hesabına çalışan kadınlar da yer almaktadır fakat bu çalışmada kendi hesabına değil başkası hesabına çalışanlar ele alınmıştır. Yapılan değerlemeler sonucunda şu sonuca varılmaktadır; kadınların çalışma hayatlarında aldıkları öğrenime, yaşa, medeni durumlarına, sahip oldukları çocuk ya da kardeş sayısına, eşlerinin ya da babalarının çalışma durumuna, sahip oldukları sosyal güvenceye göre işten beklentileri değişmektedir. Enformel çalışmanın 25’li yaşlardan sonra evli ve çok çocukluyken, eşin ya da babanın sosyal güvencesi varsa daha çok tercih edildiği görülmüştür. Formel çalışma ise 25’li yaşlardan önce, bekar ya da çocuğu olmayan evli kadınlar ve eşleri ya da babaları çalışmayanlar tarafından tercih edildiği görülmüştür. Analizler kadınların en çok çalışma koşullarında ortak isteklere sahip olduğunu göstermektedir; ev işleri ve çocuk bakımı gibi nedenlerle kadınlar çalışma saatlerinin standart olmasını istememekte, çalışma saatlerini kendileri belirlemek istemektedirler. Evde çalışan kadınlar sosyal güvenceden doğrudan yararlanmamalarına, ücret için pazarlık yapma şanslarının olmamasına, ekonomik ve sosyal haklarını korumak için örgütlenmemiş olmalarına rağmen atölyede sigortalı olarak çalışan ve daha fazla adil ve düzenli ücret alan, sosyal ve ekonomik haklarını koruyabilecek olan kadınlardan daha çok iş doyumuna sahip oldukları gözlenmiştir. 175 Ülkemizde kadınlar hangi statüde, hangi öğrenim düzeyinde olursa olsunlar çalışma hayatlarında eş/baba baskısı, evlilik, çocuk bakımı ve ev işleri önemli bir belirleyici olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında ev eksenli çalışma kadının işgücü piyasasına girmesini sağlaması açısından olumlu değerlendirilebilir. Fakat iş güvencesinin olmaması, sağlık ve emeklilik güvencelerinden mahrum olunması ve örgütlenme imkanı olmaması nedeniyle kadın işgücüne olumsuz katkılarda bulunması da göz ardı edilmemelidir. Çalışmada sonuç olarak, ev eksenli çalışan kadınların atölyede çalışan kadınlardan daha fazla iş doyumuna sahip oldukları, bunda ise en önemli alt faktörün çalışma koşulları olduğu belirlenmiştir. Diğer yandan evde çalışan kadınların karşılaştığı en önemli haksızlık ise sosyal güvencelerinin olmaması, adil ücretlendirilmemeleri ve örgütlenememeleri olmaktadır. Çalışma sonucunda şu önerilerde bulunulabilir; ev eksenli üretimin kadınlara sağladığı kolaylıklar göz ardı edilemeyeceğinden kadınların kayıt dışı da olsa bu piyasada yer almaları engellenemeyecektir. Ülke ekonomisine kayıt dışı olmanın getirdiği kayıpları önlemek hem de kadınların hak ettikleri şartlarda çalışmaları için yasal düzenlemeler yapılmalı ve kadınların sosyal, ekonomik ve yasal haklarını elde etmeleri sağlanmalıdır. Ev eksenli çalışmanın yaygın olduğu Hindistan’da “Serbest Çalışan Kadınlar Örgütü” (SEWA) ve Portekizde’ki “Nakış İşçileri Sendikası”nın evde çalışan kadınları örgütleyerek işsizlik sigortası, sağlık sigortası ve emeklilik hakkı gibi birçok hakkı elde etmelerini sağlamıştır. Yerel örgütlenmelerin haricinde uluslar arası örgütlenme de ise 1994 yılında kurulan Homenet Uluslar arası ev eksenli çalışanlar ağı” ve “Dünya Evde Çalışanlar Federasyonu” (HWW) kurulmuştur. Türkiye’de de ev eksenli çalışanların örgütlenmesi mevcuttur; 1995’den beri “Ev eksenli çalışan kadınlar grubu” ev eksenli çalışan kadınları örgütlendirmektedir. Ev eksenli çalışmanın ve ev eksenli çalışmanın görünürlük kazanması için ve bu alanla ülke politikası oluşturulması için grubun ev eksenli çalışanların ortak taleplerini belirlemeleri ve duyurmalarını sağlamak, bilgi ve tecrübelerini paylaşmak için oluşturduğu yerel gruplar bulunmaktadır fakat bu çalışmalar henüz yeterli düzeyde değildir. 176 Sonuç olarak, ev eksenli çalışma biçiminin kadın işgücünün karşı karşıya olduğu bir gerçeklik olduğunu kabul etmek ve bu çalışma biçimini aynı zamanda cinsiyetçi işbölümünü pekiştiren bir sömürü olduğu gerekçesiyle reddetmemek de gerekir. Ev eksenli üretim biçiminin kadınlar açısından sonuçları olumlu olabilecek ve olan potansiyeller de barındırdığını görmek gerekir. Ev eksenli çalışma üzerine yapılan ve yapılacak çalışmalarda bu potansiyellerin açığa çıkartılması önemlidir. Bu çalışma da özü itibariyle, bu yönde bir çabanın ürünü olmaya gayret göstermiştir. 177 KAYNAKÇA ACAR, Ahmet, Cevat; Kadınların İşletmelerde İstihdamı ve Kadınların Çalışmasına Karşı Tutumlarla İlgili Bir Araştırma, İstanbul, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992. ACAR, Fatma; “Womens Participation in Academic Science Careers Turkey in 1989: Improving Employment Prospects for Women in Changing Society”, Turkish Employment Organization, Nowember, , 1990. ALTAN, Şengül, ERSÖZ, Aysel; Sosyal Hizmetler “Kadının Çifte Yükümlülüğü,” Kadın ve Müsteşarlığı Kadın Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Bülteni, Sayı 2, Mart, 1994. BALCI, Ali; “Eğitim Yöneticisinin İş Doyumu”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 1985. BAŞARAN, İbrahim Ethem; Örgütsel Davranış, Ankara, Kadıoğlu Matbaası, 1991. BAYSAL, Ayşe Can; Sosyal ve Örgütsel Psikolojide Tutumlar, İstanbul, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yayını, 1981. BAYSAL, Ayşe Can, PAKSOY, Mustafa; “Mesleğe ve Örgüte Bağlılığın Çok Yönlü İncelenmesinde Meyer-Allen Modeli”, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi, 1999, s.8-10 BAYSAL, Ayşe Can ,TEKARSLAN, Erdal; İşletmeciler İçin Davranış Bilimleri, İstanbul, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yayınları, 2.Baskı, 1996. 178 BENERIA Lourdes, FLORO Maria; “Labour market informalization and social policy: Distributional links and the case of homebased workers,” Vassar College Economics Working Paper, No. 60, 2003, s.3-35. BETZ, Nancy, FİTZGERALD, Louise; The Career Psychology of Women, Academic Press. Inc., 1987. BİNGÖL, Dursun; İşyeri Disiplini ve Çalışma Barışı, İstanbul, Özgür Matbaacılık, 1990a. BİNGÖL, Dursun; Personel Yönetimi ve Beşeri İlişkiler, Erzurum, Atatürk Üniversitesi Yayını, 1990b. BİNTUĞ, Aytek; İşletmelerde İnsan Gücü Planlaması, Ankara, İTİA Yayınları, 1978. BLUM, Milton, NAYLOR, James; Industrial Psychology Theorical and Social Foundation, New York, Harper and Row, 1986. CARLSON, Dawn; “Family Conflict in the Organization: Do Life Dole Values Make a Difference?”, Journal of Management, September, 2000. COOK, John, HEPWORTH, Susan: WALL Toby, WARRY Peter; The Experience of Work, New York, Academics Pres, 1983. COŞKUNER, Ayşe; İşyerinde İletişim, Ankara, Türk Harb-İş Sendikası Eğitim Yayınları, 2001. CÜCELOĞLU, Doğan; İnsan ve Davranışı, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1991. 179 ÇARIKÇI, İlker; “İş-Aile Çatışmaları, Etkileşim, Süreç ve Nedenler: Türkiye’de Banka Çalışanlarında Bir Uygulama, 9. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Bildirileri, 24-26 Mayıs 2001, İstanbul, 2001. ÇETİNKANAT, Canan; Örgütlerde Güdülenme ve İş Doyumu, Ankara, Anı Yayıncılık, 2000. DAVİS, Keith; İşletmede İnsan Davranışı, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Yayını, 1984. DAVİS, Keith; Human Behaviour at Work: Organizational Behaviour, Mc Graw Hill, 1981. ERDOĞAN, İlhan; İşletme yönetiminde Örgütsel Davranış, İstanbul, İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü Yayını, 1996. ERDUT, Tijen; “İşgücü Piyasasında Enformelleşme ve Kadın İşgücü”, Çalışma ve Toplum Dergisi, Sayı 3, 2005. ERDOĞAN, İlhan; İşletmelerde Personel Seçimi ve Başarı Değerleme Teknikleri, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Yayınları, 1991. ERDOĞAN, İlhan; İşletmelerde Davranış, İstanbul, Beta Basım Dağıtım, 1994. EREN, Erol; Yönetim Psikolojisi, İstanbul, İşletme İktisadı Enstitüsü Yayını, 1984. EREN, Erol; Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi, İstanbul, Beta Basım Dağıtım, 2006. 180 ERGİN, Canan; İnsan Kaynakları Yönetimi, Ankara, Academiplus Yayınevi, 2002. FAROQHI, Suuraiya; Ortaçağdan Yirminci Yüzyıla Osmanlı Kültürü ve Gündelik Yaşam, çev. Elif Kılıç, İstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları,1995. FELDMAN, Daniel, ARNOLD, Hung; Managing Individual and Group in Organizations, Auckland, Mc Graw-Hill International Book Company, 1983. FURNHAM, Adrian; The Psychology of Behaviour at Work: The Individual in the Organization, Psychology Pres Hove, East Suss, 1997. GEORGE, Meredith, RONALD, Jones; Understanding and Managing Organizational Behaviour, Addison-Wesley Publishing Group, 1996. GIDDENS, Anthony; Sosyoloji, Yay. Hazırlayan: Hüseyin Özel, Cemal Güzel, Ankara, Ayraç Yayınevi, 2000. GILMER, Haller; Industrial and Organizational Psyhology, New York, McGraw-Hill, Third Edition, 1971. GÜNEY, Salih; Davranış Bilimleri, Ankara, Nobel Yayınevi, 2000. GÜNEY, Salih; Yönetim ve Organizasyon, Ankara, Nobel Basım Dağıtım, 2001 GÜNGÖR, Yasemin Yücesoy; Enformel Sektör, Enformel İstihdam ve Enformel Ekonomi, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Ankara,1993 HEINTZ, James, POLLIN Robert; “Informalization, economic growth and the challenge of creating viable labor standards in developing countries,” Working 181 Paper No. 60, Political Economy Research Institute, University of Massachusetts Amherst, June, 2003. HODGETTS, Richard; Modern Human Relations at Work, Orlando, The Dryden Pres, Fifth Edition, 1993. İNCİR, Gülten; Çalışanların İş Doyumu Üzerine Bir İnceleme, Ankara, Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları, No: 401, 1990. JEWELL, Lane, SİEGALl, Marty; Contemporary Industrial/Organizational nd Psychology. 2 Edition, New York, West Publishing Company, 1990. KAZGAN, Gülten; “Türk Ekonomisinde Kadınların İşgücüne Katılması, Mesleki Dağılımı, Eğitim Düzeyi ve Sosyo- Ekonomik Statüsü”, der. Abadan onat, Türk Toplumunda Kadın, Ankara, Türk Sosyal Bilimler Derneği Yayınları, 1979, s.155-189. KOMŞU, Ufuk Cem; Ekonomik, Toplumsal ve Mekansal Açıdan Değişen ve Gelişen Çiftlikköy, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mersin, 2003. KOMŞU, Ufuk Cem; “İnformal Ekonomik Faaliyetler ve Türkiye’de Kent Yoksulluğu”, “İş,Güç” Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, cilt 7, sayı 2 , Haziran, 2005. KORAY Meryem; Sosyal Politika, Bursa, Ezgi Kitabevi, 2000. KORAY Meryem, DEMİRBİLEK Sevda, DEMİRBİLEK Tunç; Gıda İşkolunda Çalışan Kadınların Koşulları ve Geleceği, Ankara, T.C.Başbakanlık KSSGM, 1999. 182 KORAY, Meryem; Çalışma Yaşamında Kadın Gerçekleri, İzmir, BASİSEN Yayını, 1993. KORMAN, Abraham; Industrial and Organizational Psyhology, Prentice Hall, Englewood Cliffs N.J., 1971. LORDOĞLU, Kuvvet; “Evde Çalışan Kadınlara İlişkin Niteliksel Bir Karşılaştırma ve Bazı Sorunlar”, Kadın Araştırmaları Dergisi, Sayı1, 1993, s.100-109. LUTHANS, Fred; Organizational Behaviour, New York, Mc Graw- Hill, Seventh Edition, 1995. LORDOĞLU, Kuvvet, ÖZKAPLAN Nurcan; Çalışma İktisadı, Der Yayınları, No. 358, İstanbul, 2003. MACOŞ, Ebru; Gelenekselin Şekillenmesindeki Yayınlanmamış Rolü: Yüksek Ev İstanbul, Lisans Tezi, Eksenli Pendik, Mimar Üretimin Kavakpınar Sinan Güzel Yeniden Örneği Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2004. MASLOW, Abraham; Motivation and Personality, New York, Harper and Publisher Inc., 1970. MINER, John; Industrial- Organizational Psychology, New York, McGrawHill, 1992. NEWSTORM, John, DAVIS Keith; Organizational Behavior: Human Behaviour at Work, New York, McGraw Hill, Ninth Edition, 1993. ORAL, Saime, KUŞLUVAN, Zeynep; “ Motivasyon Konusunda Oluşturulan Yaklaşımlar ve İşletmelerde Motivasyon Arttırmaya Yönelik Olarak Kullanılan 183 Araçlar”, Milli Prodüktivite Merkezi Verimlilik Dergisi, Ankara, Sayı 101, 1997. ÖZAYDIN, Mehmet, Merve; Türkiye ve Avrupa Birliğinde İstihdam Politikalarının Genel Görünümü Karşılaşılan Problemler ve Çözüm Arayışlarının Mukayeseli Analizi, Ankara, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2000. ÖZGEN, Hüseyin, TÜRK, Murat; “Öğrenen Organizasyon Sistemi ve Bir Öğrenen Organizasyon Modeli” , Amme İdaresi Dergisi, 1996, s. 29. ÖZGÜVEN, Murat; Toplum Bilimlerine Giriş, Yenişehir, Ata Ofset Matbaacılık,1989. ÖZKALP, Enver; Örgütsel Davranış, Ankara, Anadolu Üniversitesi Yayını, 1996. PALMER,Margaret , HYMAN,Beverly, Yönetimde Kadınlar, Üner, İstanbul, Çev. Vedat RotaYayınları, 1993 PORTER, Lyman, STEERS, Richard; Behavior in Organizations, New York, McGraw-Hill Book Comp., 1975. REITZ, Joseph; Behavior in Organizations, Irwin, Third Edition, Homewood Press, 1987. ROBBINS, Stephen; Organizational Behavior, New Jersey, Prentice Hall International Inc., Third edition, 1998. SABUNCUOĞLU, Zeyyat ve TÜZ Melek; Örgütsel Psikoloji, Bursa, Ezgi Kitabevi, 2001. 184 SAPANCALI, Faruk; “Sosyal Politika Açısından Kentsel Enformel Sektörün Analizi,” Kamu-İş Dergisi, Cilt 4, Sayı 1, Ocak 1995, s. 125-132. SASSEN, Saskia; “Informalization in advanced market economies” Development Discussion Paper, No 20, Geneva, International Labour Office, 1997, s. 11. SEYMEN, Yaşar; Kadın ve Sendika, Ankara, Sosyal Demokrasi Yayınları, 1992. SİLAH, Mehmet; Sosyal Psikoloji, Ankara, Gazi Kitapevi, 2000. STEERS, Richard; Introduction to Organizational Behavior, New York, Harper Collins College Publish, 1994. SPECTOR, Paul; Job satisfaction: Application, Assesment, Cause and Consequences, Sage Publication,1997. SCHULTZ, Duane, SCHULTZ Sydney Ellen; Psychology and Industry Today: An Introduction to Industrial and Organizational Psychology, New York, Macmillian, Fifth Edition, 1990. SUN, Özlem; İş Doyumu Üzerine Bir Araştırma: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Banknot Matbaası Genel Müdürlüğü, Uzmanlık Yeterlilik Tezi,Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Banknot Matbaası Genel Müdürlüğü, Ankara, 2002. TEMİZ, Hasan Ejder; Küreselleşmenin Sosyal Boyutları ve Türkiye Açısından Etkileri, Ankara, Birleşik Metal İşçileri Sendikası, 2004, s.103106. 185 TERENCE, Mitchell, LARSON, James; People in Organizations: An :Introduction to Organizational Behaviour, New York, Mc Graw-Hill, 1987. TEZBAŞARAN, A. Likert Tipi Ölçek Geliştirme Kılavuzu, Ankara, Türk Psikologlar Derneği Yayınları, 2. Baskı,1997. TOKOL Aysen, “Dünya’da Kadın İşgücü”, Türkiye’de Kadın İşgücü Seminerleri, TİSK I-II, Tisk Yayınları, no:192, Aralık 1999. TURMUŞ, Eyüp, Kuntay; İş Tatmini ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nda Bir Uygulama, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Yönetim ve Organizasyon Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2005. TÜTÜNCÜ, Özkan; “Kar Amacı Gütmeyen yiyecek İçecek İşletmelerinde İş Doyumunun Analizi”, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, cilt 2, Sayı 3, 2000. TÜTÜNCÜ, Özkan, OLGUN, Çiçek; “İş Doyumunun Ölçülmesi: İzmir İl Sınırlarında Faaliyet Gösteren Seyahat Acenteleri Üzerine Bir İnceleme”, Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi, Sayı 11, s.124-126. ULUSOY, Tülin; İş Tatmini ve Karşılaştırmalı Bir Uygulama Araştırması ( Yayınlanmamış Doktora Tezi), İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yayını, İstanbul, 1983. UNNI Jeemol, RANI Uma; “Women in informal employment in India”, The International Association for Feminist Economics 2000 Conference, İstanbul, Boğaziçi University, August, 2000, s. 15-17. UYARGİL, Cavide; İş Tatmini ve Bireysel Özellikler, İstanbul, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yayını, 1988. 186 VAROĞLU, Abdülkadir, VAROĞLU, D.; “Örgüte Bağlılık Soru Formunun İçsel Güvenirliliğinin Sınanması”, II. Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Kuşadası, 16-18 Mayıs 1994, s. 387. WEAVER Donald, BRİCKMAN, Philip; “Expectancy, Feadback and Disfunction as Independent Factors”, Journal of Personel Psyhology, 1972, s.66- 68. WHYTE, William; “Skinnerian in Organizations”, Psychology Today, 1972, s.66-68. YILMAZ, Fatma; “Öğrenen Örgütlerde İş Doyumu”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2005. YURDAKUL, Sabahat; Çalışan Kadının Korunması, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 1994. YÜKSEL, Öznur; İnsan Kaynakları Yönetimi, Ankara, Gazi Yayınevi, 2000 187 Ek- Anket Formu İş Doyum Anketi İlişikteki anket formu, çalışanların iş doyumunu ölçmeye ilişkin bilimsel bir araştırma çerçevesinde düzenlenmiştir ve yazmakta olduğum yüksek lisans tezim için bilgi toplamak amaçlıdır. Bu nedenle yanıtlarınızın başka amaçlarla kullanılmayacağından ve başkaları tarafından görülmeyeceğinden emin olabilirsiniz. Anket üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, kişisel bilgilere ilişkin maddeler; ikinci bölümde, işinizi nasıl algıladığınızı belirleyen maddeler; üçüncü bölümde ise işinizin önem derecesiyle ilgili maddeler yer almaktadır. Araştırmanın başarıya ulaşmasında vereceğiniz cevaplar son derece önem arz etmektedir. Bu bakımdan anket formunun doldurulması konusunda göstereceğiniz ilgi ve özen için şimdiden teşekkür ederim. Esra Aydın Bölüm 1:Kişisel Bilgiler 1. Memleketiniz: 2. Medeni durumunuz: ( ) Evli ( ) Bekar 3. Nerede çalışıyorsunuz? ( ) Ev ( ) Fabrika 4. Eşiniz veya babanız çalışıyor mu? ( ) Evet ( ) Hayır 5. Yaşınız: ( ) 15-25 ( ) 25-35 ( )35-45 ( )45 – üstü 6. Öğrenim durumunuz: ( ) İlkokul ( ) Ortaokul ( ) Lise ( ) Üniversite 7. Evliyseniz; kaç çocuğunuz var? Bekârsanız; kaç kardeşiniz var? ( )0 ( ) 1 - 2 ( ) 3 - 4 8. Ne kadar süredir çalışıyorsunuz? (yıl) ( ) 0 - 1 ( ) 2 - 4 ( ) 4 - üstü 9. Sosyal güvenceniz var mı? ( ) Yok ( ) Var dolaylı ( ) Var dolaysız 188 ÜCRET VE EKLERİ 1 Yaptığım iş karşılığında hak ettiğim ücret verilmektedir. 2 Yaptığım iş karşılığında diğer işlere göre daha iyi ücret verilmemektedir. 3 Her ay düzenli olarak ücret almaktayım. 4 Aldığım ücreti düşündüğümde işverenimin beni takdir ettiğini düşünmekteyim. 5 Ücret dışında bazı ek ödemeler yapılmaktadır. 6 Aldığım ücretin evin gelirine sağladığı katkı yeterlidir. SOSYAL HAKLAR ve OLANAKLAR 7 İşim sosyal güvence sağlamaktadır. 8 9 Sosyal haklarımı korumak adına üye olabileceğim sendika bulunmaktadır. İşverenim işimde istediğim sürece çalışabileceğime ilişkin güvence verebilmektedir. ÖDÜLLER VE TAKDİR EDİLME 10 Yaptığım iş beğenildiğinde maddi ödüller alabilmekteyim. 11 Verilen işi iyi yaptığımda emeğim takdir edilmektedir. Yaptığım iş beğenildiğinde maddi olmayan ödüller 12 alabilmekteyim (mola süresinin artırılması, izin, sözlü övgü vs.) 13 İşim ailem ve arkadaşlarım tarafından takdir edilmektedir. İŞİN YAPILIŞ BİÇİMİ 14 İşle ilgili kararlara katılmama izin verilmektedir. 15 Yaptığım işin sonunda ne ürettiğime dair yeterince bilgi verilmektedir. 16 Yaptığım iş çok aşamadan oluşmaktadır. 17 İşimi yaparken makine vs. kullanmaktayım. 18 İşin yapılış biçimine yönelik yenilik ve değişikliklerle ilgili önerilerim dikkate alınmaktadır. 19 İşin yapılış biçimi fiziksel olarak beni zorlamaktadır. Kesinlikle Katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Aşağıda iş doyumunuzu belirleyecek bazı önermeler verilmiştir. Lütfen önermelerin yanındaki bölümde, size uygun gelen seçeneğin altındaki kutucuğu işaretleyiz. Kesinlikle Katılıyorum BÖLÜM 2: ALGILANAN 189 ÇALIŞMA ARKADAŞLARIYLA OLAN İLİŞKİLER 20 İş arkadaşlarımla aramızda rekabet bulunmaktadır. 21 Çalışma arkadaşlarımla sorunlarımı rahatça paylaşabilmekteyim. İşle ilgili olmayan konularda bile ne zaman ihtiyacım olsa çalışma arkadaşlarım yardımıma koşabilmektedirler. Çalışma arkadaşlarımla iş dışında vakit 23 geçirebilmekteyim. İŞİN YAPISI Yaptığım iş sayesinde iyi bir mevkiye sahip 24 olabilmekteyim. Yaptığım iş zamanla ustalık kazanmamı ve kendi işyerimi 25 açmamı sağlayabilmektedir. 22 26 Yaptığım iş kendimi geliştirmeme yardımcı olmaktadır. Şu an yapmakta olduğum iş, bundan sonra da yapmak isteyeceğim bir iştir. Yaptığım iş herkes tarafından kolaylıkla kapılabilecek bir 28 iştir. Toplum tarafından yaptığım iş kadınların yapabileceği bir 29 iş olarak görülmektedir. 27 30 Ailem yaptığım işi takdir etmektedir. 31 Yaptığım iş hoşlandığım etkinlikleri içermektedir. 32 Yaptığım iş bana başarı duygusu yaşatmaktadır. 33 İşim her an bana yeni şeyler öğretebilecek bir yapıdadır. ÇALIŞMA KOŞULLARI Çalışma koşullarım sağlığımı olumsuz yönde 34 etkilememektedir. İş haricinde yapmam gereken acil şeyler olduğunda işimi 35 bırakmam sorun olmamaktadır. İşim istediğim zaman mola verilebilecek çalışma şartlarına sahiptir. Çalışma ortamım ailevi ilişkilerimi olumsuz yönde 37 etkilemektedir. İşim bittiğinde, iş dışındaki sorumluluklarımı rahatlıkla 38 yerine getirebilmekteyim. 36 39 İşim çalışma ortamımda istediğim şekilde düzenleme yapabilmeme izin vermektedir. 40 İşim istediğim yerde yapılabilecek bir yapıya sahiptir. 41 İşimin yapısı gün içinde istediğim zamanda başlayıp istediğim zamanda bitirilebilecek şartlara sahiptir. 42 Çalışma saatlerim özel yaşamımın gerekliliklerini rahatlıkla yerine getirmeme olanak sağlamaktadır. 190 ÜCRET VE EKLERİ 1 2 3 4 5 6 Yaptığım iş karşılığında hak ettiğim ücretin verilmesi Yaptığım iş karşılığında diğer işlere göre daha iyi ücret verilmesi Her ay düzenli olarak ücret almak Aldığım ücreti düşündüğümde işverenimin beni takdir ettiğini düşünmem Ücret dışında bazı ek ödemeler yapılması Aldığım ücretin evin gelirine sağladığı katkının yeterli olması SOSYAL HAKLAR ve OLANAKLAR 7 İşim sosyal güvence sağlaması Sosyal haklarımı korumak adına üye olabileceğim sendika bulunması İşverenimin işimde istediğim sürece 9 çalışabileceğime ilişkin güvence verebilmesi 8 ÖDÜLLER VE TAKDİR EDİLME 10 Yaptığım iş beğenildiğinde maddi ödüller alabilmek 11 Verilen işi iyi yaptığımda emeğimin takdir edilmesi Yaptığım iş beğenildiğinde maddi olmayan ödüller 12 alabilmek (mola süresinin artırılması, izin, sözlü övgü vs.) İşimin ailem ve arkadaşlarım tarafından takdir 13 edilmesi İŞİN YAPILIŞ BİÇİMİ 14 İşle ilgili kararlara katılmama izin verilmesi Yaptığım işin sonunda ne ürettiğime dair yeterince bilgi verilmesi 16 Yaptığım işin çok aşamadan oluşması 17 İşimi yaparken makine vs. kullanmak 15 18 İşin yapılış biçimine yönelik yenilik ve değişikliklerle ilgili önerilerimin dikkate alınması 19 İşin yapılış biçiminin beni fiziksel olarak zorlamaması ÇALIŞMA ARKADAŞLARIYLA OLAN İLİŞKİLER 20 İş arkadaşlarımla aramızda rekabet bulunması Çok Önemsiz Önemsiz Ne Önemli Ne Önemsiz Önemli Aşağıda iş doyumunu belirleyecek bazı önermeler verilmiştir. Sizce ne derece önemli/önemsiz olduğunu düşününüz. Bu durumda her önermeye “benim için …önemli/önemsizdir” gibi yanıt vermiş olacaksınız. Sizin için önem derecesini belirten uygun seçeneğin altındaki boş kutucuğu işaretleyiniz. Çok Önemli BÖLÜM 3: ÖNEM 191 Çalışma arkadaşlarımla sorunlarımı rahatça paylaşabilmek İşle ilgili olmayan konularda bile ne zaman 22 ihtiyacım olsa çalışma arkadaşlarımın yardımıma koşabilmesi Çalışma arkadaşlarımla iş dışında vakit 23 geçirebilmek 21 İŞİN YAPISI 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 Yaptığım iş sayesinde iyi bir mevkiye sahip olabilmek Yaptığım işin zamanla ustalık kazanmamı ve kendi işyerimi açmamı sağlayabilmesi Yaptığım işin kendimi geliştirmeme yardımcı olması Şu an yapmakta olduğum işin, bundan sonra da yapmak isteyeceğim bir iş olması Yaptığım işin herkes tarafından kolaylıkla kapılabilecek bir iş olması Toplum tarafından yaptığım işin, kadınların yapabileceği bir iş olarak görülmesi Ailemin yaptığım işi takdir etmesi Yaptığım işin hoşlandığım etkinlikleri içermesi Yaptığım işin başarı duygusu yaşatması İşimin her an bana yeni şeyler öğretebilecek bir yapıda olması ÇALIŞMA KOŞULLARI 34 35 36 37 38 39 40 41 42 Çalışma koşullarımın sağlığımı olumsuz yönde etkilememesi İş haricinde yapmam gereken acil şeyler olduğunda işimi bırakmamın sorun olmaması İşimin istediğim zaman mola verilebilecek çalışma şartlarına sahip olması Çalışma ortamımın ailevi ilişkilerimi olumsuz yönde etkilememesi İşim bittiğinde, iş dışındaki sorumluluklarımı rahatlıkla yerine getirebilmem İşimin çalışma ortamımda istediğim şekilde düzenleme yapabilmeme izin vermesi İşimin istediğim yerde yapılabilecek bir yapıya sahip olması İşimin yapısının gün içinde istediğim zamanda başlayıp istediğim zamanda bitirebilecek şartlara sahip olması Çalışma saatlerimin özel yaşamımın gerekliliklerini rahatlıkla yerine getirmeme olanak sağlaması 192 ÖZET AYDIN, Esra. Formel ve Enformel Kadın Çalışanların İstihdam Edilme Biçimlerinin İş Doyum Düzeyleri Üzerindeki Etkisi, Yüksek lisans Tezi, Ankara, 2008. Bu çalışmada enformel olarak istihdam edilen kadın çalışanlar ile enformel olarak istihdam edilen kadın çalışanların iş doyum düzeyi karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Araştırma grubunu 150’si formel ve 150’si enformel olmak üzere toplam 300 kadın çalışan oluşturmuştur. Verilerin toplanması için, kadın çalışanlara Likert tipinde hazırlanmış önermeleri içeren, iş faktörlerine yönelik önem ve gerçekleşme düzeylerini belirleyen iş doyumu ölçeği kullanılmıştır. çözümlenmiştir. Elde edilen veriler SPSS 12. programı ile Çözümlemede Mann-Whitney U testi , Kruskall-Wallis H testi, Wilcoxen işaret testi kullanılmıştır. Medeni durum, yaş, sosyal güvenceye sahip olma durumu, eş/baba çalışma durumu, çocuk/kardeş sayısı, öğrenim durumu gibi değişkenler yönünden kadın çalışanların birbirinden anlamlı derecede farklılaştığı tespit edilmiştir. Araştırmanın iş doyumu boyutları bazındaki bulguları ise şöyledir. araştırma kapsamına alınan yedi iş doyumu boyutunda enformel olarak çalışan kadınlarda en az doyum sağlanan “ücret” “sosyal hak ve olanaklar” ve “ödüller ve takdir edilme” boyutlarıdır. ‘çalışma koşulları” ve ‘çalışma arkadaşları ile olan ilişkiler” ve “işin yapılış şekli” ile ilgili görüşler olumlu bulunurken “İşin Yapısı” boyutuna dair açık bir tablo ortaya çıkmamıştır. bununla birlikte, formel olarak çalışan kadınlarda ise en çok algılanan iş doyumu boyutları ”ücret”, “ödüller ve takdir edilme” “sosyal haklar ve olanaklar” ve “işin yapısı” boyutlarıdır. “çalışma arkadaşlarıyla olan ilişkiler” ve “çalışma koşulları” ile ilgili görüşler ise negatif bulunmuştur. Çalışmanın 193 sonunda enformel olarak çalışan kadınların formel olarak çalışan kadınlardan daha fazla iş doyumuna sahip oldukları belirlenmiştir. Anahtar Sözcükler 1. Formel kadın işgücü, 2. Enformel kadın işgücü 3. İş Doyumu, 4. İş Doyumunun Boyutları, 5. Demografik Özellikler. 194 ABSTRACT AYDIN, Esra. The Effect Of Formel Female Employees And Enformel Female Employees’ Type Of Employement On Job Satisfaction, Master Thesis, Ankara, 2008. The level of job satisfaction of famela employed in Informal labour market and formal labour market are studied comparatively in this thesis. The research sample consisted of 150 ınformel famela labour force and 150 formel famela labour force , totalling to 300 famela employed. For collecting data, the Job Satisfaction Scale which contains 42 sentences and a Personal Data Form prepared were applied to famela employees. The collected data was analysed by using SPSS program, release 12. The employed techniques are Mann-Whitney U test , Kruskall-Wallis H test, Wilcoxen test As a result of analysis it was found that the famela employees differ from each other significantly as regards factors such as marital status, age, state of education, state of her husband’s/ father’s work, number of her children/fraternal. Findings of the research concerning job satisfaction dimensions are as follows: Among the seven dimensions of job satisfaction within the scope of this research the ones ın the in formel female employees are the least satisfied are ‘wage’, ‘fringe benefits’ and “awards and admiration” While the opinion concerning “working conditions”, ”operating procedures’ and “relationship between employee” are positive no clear finding about ‘type of work’ emerged. on the other hand in the formel employees are at furthes satisfied are “wage”, “awards and admiration”, “type of work” and “fringe benefits” but other opinion concerning “working conditions”, “relationship between employees”, “operating procedures” are negative. At the result finding of research, there is difference between formel and informel female 195 employees that formel female employees are significantly less satisfied than informel female employees. Keys Words 1. Formel famela labour force 2. Informel famela labour force 3. Job Satisfaction 4. Facets of Job Satisfaction 5. Demographic Characteristics