 
                                AKUT VE KRONIK BÖBREK YETMEZLIĞI TEDAVI, BAKıM Hazırlayan: Ahmet SEVEN BÖBREKLERİN FONKSİYONLARI İdrar oluşumu  Artık ürünlerin dışarı atılması  Elektrolit ve sıvı dengesinin düzenlenmesi  Asit baz dengesinin düzenlenmesi  Kan basıncının düzenlenmesi  Hormonların salgılanması,metabolize edilmesi ve dışarı atılmasıdır.  Noktüri:Gece idrara çıkma  Anüri:24 saatlik total idrar miktarının 50ml’nin altında olması  Oligüri:24 saatlik total idrar miktarının 400 ml altında olması  Poliüri:24 saatlik total idrar miktarının 2500 ml’den fazla olması  Pollaküri:Sık ve az idrar yapma  Dizüri:Ağrılı ya da zor idrar yapma  Proteinüri:İdrarda protein bulunması  Piyüri:İdrarda cerahat bulunması  Hematüri:İdrarda eritrosit bulunması  Rezidüel İdrar :Mesanede normal olarak kalan idrar miktarı.50ml.  İdrar Retansiyonu :Mesanede normalin üstünde idrar kalması  Glob Vezikale: Mesanenin boşalamaması  İdrar İnkontinansı:idrar kaçırma  Enürezis :4 yaşından sonra gece işemesi  BÖBREK YETMEZLİĞİ Böbrek yetmezliği,böbreklerin vücudun metabolik atıklarını atamadığı,  Sıvı elektrolit dengesini düzenleme yeteneğini kaybettiği durumlarda gelişir.  Metabolitlerin vücuttan atılabilmesi için günlük idrar miktarının en az 400 ml olması gerekir  Böbrek yetmezliği 2 gruba ayrılarak incelenir:  Çok kısa bir süre içinde gelişirse “Akut Böbrek Yetmezliği”  Tedaviye rağmen hastalığın ilerlediği,böbrek fonksiyonlarının geri dönüşsüz olarak bozulduğu ve üremi tablosunun geliştiği “Kronik Böbrek Yetmezliği”  BÖBREK YETMEZLİĞİ GFH normalde 120 ml./dak  24 saatlik ultrafiltrat 150-180 lt.  GFH…50 ml./dk…zararlı maddeler atılır  GFH…20-25 ml./dk…böbrek yetmezliği  GFH…10 ml./dk altına inerse…son dönem böbrek hastalığı görülür.  AKUT BÖBREK YETMEZLIĞI (ABY)  Tanım: böbrek işlevlerinin birkaç saat ya da gün içerisinde bozulması nedeniyle günlük idrar miktarının 400 ml ya da saatlik idrar miktarının 30 ml altına düşmesi, serum kreatinin düzeyinin yükselmesiyle karakterizedir. Etiyolojisi: ABY’de rol oynayan etmenler 3’e ayrılır. Bunlar;  1)Prerenal nedenler:  ABY’nin %50- 55’inde rol oynar. Kan akımında bozulmaya bağlı böbreğin kanlanmasının bozulması ve glomerul filtrasyon hızının (GFR; GFR'nin normal değeri 70-145 ml/dk) düşmesine bağlı olarak gelişir.  Kanamalar  Böbrek yoluyla kayıplar (diüretik kullanımı..)  Gastrointestinal kayıplar (kusma, diyare, nazogastrik aspirasyon)  Miyokart enfarktüs  Kalp yetersizliği  Ritim bozuklukları  Kardiyojenik şok  Sepsis  Anaflaksi  Antihipertansif ilaçlar ya da vazodilatasyone neden olan diğer ilaçlar  2)Renal nedenler:  Böbrek tübülleri veya glomerüllerin harabiyetine bağlı olarak gelişir.  Uzamış böbrek iskemisi;  Pigment nefropatisi (pigment hücrelerini içeren kan elemanlarının yıkıma uğrayarak böbrekler ve üriner sistemde tıkanıklıklara neden olması)  Miyoglobülinüri (travma, Crush sendromu (ezilme), yanıklar)  Hemoglobinüri (kan transfüzyon reaksiyonu, hemolitik anemi)  Nefrotoksik ajanlar;  Aminoglikozid grubu antibiyotikler tobramycin)  Radyoopak kontrast maddeler  Ağır metaller (kurşun, civa)  NSAİD ve ACE inhibitörü gibi ilaçlar  Enfeksiyonlar;  Akut piyolonefrit  Akut glomerülonefrit  (gentamicin,  3)Postrenal nedenler:  Böbrek tübuluslarından meatusa kadar uzanan yapılardan herhengi birinde tıkanıklık olmasına bağlı gelşir.  Taşlar,  Tümörler,  Bening prostat hipertrofisi,  Darlıklar, ABY KLİNİK EVRELERİ 1.Başlangıç evresi  2.Oligürik evre  3.Diürez (Poliüri) evresi  4.İyileşme evresi  BAŞLANGıÇ EVRESI  Etyolojik etmenlere bağlı olarak böbrek işlevlerinde bozulma başlar ve hemen girişimde bulunulursa ABY gelişimi önlenebilir. OLIGÜRI EVRESI: Bu evrede etiyolojik nedenlere bağlı olarak nefronlar harap olduğundan idrar süzülemez.  Bu nedenle günlük idrar miktarı 400 ml’den az olup bazen bu miktar 100 ml'ye kadar azaldığı gibi bazen de hiç idrar yapılamayabilir (anüri).  Bu evrede idrar miktarının birden azalması nedeni ile üre ve diğer maddeler süzülemediği için, kanda potasyum, sülfat, kreatinin, fosfor, NPN ve BUN değerleri yükselir. Bunun yanı sıra tubular reabsorbsiyon olmadığından kalsiyum ve karbondioksit azalır. Hastalarda proteinüri,hematüri,halsizlik, bulantı-kusma ( ürenin yükselmesi nedeni ile ) ve hipertansiyon vardır. Bu evre 1-2 günden birkaç haftaya kadar sürebilir.  Oligürikevrede tedavinin temel amacı: Sıvı kontrolünü sağlamak  Elektrolitlerin dengesini düzenlemek  Metabolik artıkların vücuttan atılmasını ve komplikasyon gelişmesini önlemektir.  Bu amaçlara yönelik olarak,öncelikle yetmezliğin nedeni araştırılır,sorun tanımlanır ve daha fazla harabiyeti önlemek için tedavisi yapılır.  DIÜREZ( POLIÜRI) EVRESI: Bu evrede nefronlardaki bozukluklar düzelmiş ve hasta bol miktarda idrar çıkarmaya başlamıştır.  Hasta günde 1-2lt. Hatta bazen 3-4 lt idrar çıkarır.  İdrar miktarı artınca kanda biriken maddeler dışarı atılır.  İYILEŞME EVRESI  Böbrek işlevleri düzelmeye başlar, GFR artar, BUN ve serum kreatin düzeylerinde azalma başlar ve normal değerlere yaklaşır. Bu evre 3-12 ay kadar sürer.   Günlük Verilecek Sıvı Miktarı Hesabı Bir gün önceki idrar miktarı+ zorunlu kayıp (500ml)= Günlük Verilecek Sıvı Miktarı Yapılan Laboratuvar İncelemeleri  Tam kan sayımı,periferik yayma  Trombosit sayımı  Tam idrar muayenesi,idrar miktarı,osmolorite,idrarda Na,kreatin miktarı  Serum,üre,kreatin,Na,K,Ca,Mg,albumin düzeyi  Kan gazları  İdrar, kan, boğaz kültürü  EKG  Radyolojik çalışmalar  Direk karın grafisi, el bilek grafisi, abdominal ultrasonografi  BELİRTİ VE BULGULAR Bulantı kusma, diyare,  dehidratasyon nedeniyle mukoz membran ve ciltte kuruluk,  Nefeste idrar kokusu (üremik fetor),  anoreksi,  kaşıntı,  yorgunluk,  konfüzyon  Sıvı yüklenmesine ilişkin;pulmoner ödem, periferal ödem  Sıvı kaybı belirtileri;postural hipotansiyon, nabız ve deri turgorunda azalma  Metabolik asidoz;kussmaul solunum  Baş ağrısı, uyuklama, kas seyirmesi MSS belirtileri görülür.  TEDAVI VE HEMŞIRELIK BAKıMı Tedavide İlke; a) b) c) Nedeni ortadan kaldırmaktır. Sıvı-elektrolit dengesini düzenlemektir. Metabolik komplikasyonlar ve enfeksiyonları önlemektir. 2. Hastanın çıkardığı sıvı dikkatle ölçülerek kaydedilir 3. Hastaya oral ve parenteral verilecek sıvı miktarı bir gün önceki idrar ve diğer sıvı kayıplarının toplamının +500 ml (fizyolojik kayıplar) fazlasını aşmamalıdır. İdrar miktarı arttıkça verilen sıvıda artırılır. 4. Sıvı ve elektrolit dengesinin kontrolü sağlanır. 5. Enfeksiyonlardan korunur (ziyaretçilerden uzak tutulur). Enfeksiyon varsa antibiyotikler verilir. Cilt ve ağız bakımı yapılır. ağırlığı sıvı tedavisinde iyi bir yol göstericidir. Bu bakımdan hasta her gün tartılmalıdır. Doğru bir tedavi uygulanıyorsa hasta her gün vücut ağırlığından 300-500 gr 7.Vücut kaybeder. 8. Vücut ağırlığının artması fazla sıvı verildiğini gösterir. Ancak tartım çok doğru yapılmalı, hasta her gün aynı giysilerle, aynı tartıda ve aynı saatte tartılmalıdır. 9.Diyet; protein, sodyum ve potasyumdan fakir olmalıdır. Tuz; hipertansiyonlu ve ödemli hastalara verilmez. Protein ise vücutta yakılarak üre ve diğer azotlu maddelere dönüşür. Bu maddelerde hasta böbreklerden atılamadığı için kanda birikir. Bu nedenle protein kısıtlanır. Potasyumlu yiyecekler (muz, portakal, patates gibi), hiperpotasemiye neden olur. ventriküler fibrülasyona yol açabilir. Bu durum da 10.Akut böbrek yetmezliği olan hastalara yüksek kalori vermek önemli bir durumdur. Bu kalori şekerlemeler , şekerli sıvılar ve tereyağından sağlanabilir. Ağızdan beslenemeyen hastalara gerekli kalori parenteral yoldan konsantre glikoz eriyikleri ile verilir. 11. Yukarıda sayılan akut böbrek yetmezliği nedenlerinden her hangi biri karşısında idrar miktarı yakından izlenmelidir. 12. Akut böbrek yetmezliğinde uygulanan diğer bir tedavi de diyaliz yöntemidir. HEMŞİRELİK TANISI Sıvı volum fazlalığı  NEDENLER  GFH’nin azalmasına bağlı sıvıların vücuttan atılamaması  GİRİŞİMLER  Hastanın aldığı çıkardığı sıvı miktarının dikkatle izlenmesi,  hastaya verilecek sıvı miktarının buna göre ayarlanması,  yine volum fazlalığını tespit edebilmak için hastanın hergün aynı kıyafetlerle, aynı saatte ve aynı tartı ile tartılması,  hastada ödem varlığının kontrol edilmesi  HEMŞİRELİK TANISI  Sıvı volum defisiti  NEDENLER  Hastalığın diürez evresinde hastanın fazla idrar çıkarması  GİRİŞİMLER  AÇT sıvı takibi yapılması,  Kaybettiği sıvının verilmesi ve dehidratasyon bulguları yönünden izlenmesi gerekir.  HEMŞİRELİK TANISI  Vücut bütünlüğünde bozulma  NEDENLER  Vücutta sıvı birikmesi sonucu oluşan ödem  GİRİŞİMLER  Ödem derecesi kontrol edilmeli,  Hastaya yatak içi egzersizler yaptırılmalı  Pozisyonu sık sık değiştirilmeli,  Bası bölgeleri desteklenmelidir.  HEMŞİRELİK TANISI  Enfeksiyon riski  NEDENLER  Çoklu invazif işlemler  GİRİŞİMLER  İnvazif işlemler mümkün olduğunca azaltılmalı  Hastada kullanılacak malzemelerin steril olmasına dikkat edilmeli,  Hastaya yapılacak girişimlerde aseptik kurallara uyulmalı ve ziyaretçiler kısıtlanmalıdır.  HEMŞİRELİK TANISI  Elektrolit dengesizliği  NEDENLER  Atık maddelerin böbreklerden atılamaması  GİRİŞİMLER  Hastanın diyetinde Na ve K kısıtlanması,  K içeren muz, patates gibi besinlerin verilmemesi, hastanın diyetine uyup uymadığının kontrol edilmesi gerekir.  HEMŞİRELİK TANISI  Diyete uyum problemi ve yetersiz beslenme  NEDENLER  Hastanın diyetine uymaması ve bulantı kusma nedeni ile yeterli beslenememesi  GİRİŞİMLER  Hasta diyeti ve uymadığı zaman oluşabilecek komplikasyonlar konusunda bilgilendirilmeli,  hastaya yiyebileceği besinler arasından sevdiği yiyecekleri seçebilmesi sağlanmalı,hastanın istediği ısıda verilmelidir.  Ağız bakımı yapılmalı,ortam sık sık havalandırılmalıdır.  HEMŞİRELİK TANISI  Anksiyete  NEDENLER  Mevcut duruma ve prognoz’un belirsizliğine bağlı  HEMŞİRLİK GİRİŞİMLERİ  Hastaya hastalığı,hastalığın seyiri,muhtemel komplikasyonları hakkında anlayabileceği şekilde bilgi verilmelidir.  KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ  Kronik böbrek yetmezliği glomerüler filtrasyon değerinde azalmanın sonucu böbreğin sıvı-elektrolit dengesini ayarlama ve metabolik-endokrin fonksiyonlarında kronik ve ilerleyici bozulma hali olarak tanımlanabilir.  Üremi, kronik böbrek yetmezliğinin neden olduğu tüm klinik ve biyokimyasal anormallikleri içeren bir deyimdir ve birçok kaynakta kronik böbrek yetmezliği ile eş anlamda kullanılmaktadır. ETİYOLOJİ Diabetes mellitus  Hipertansiyon  Kronik glomerulonefrit  Böbreğin kist hastalıkları  Amiloidoz  Ostrüktif üropati  İnterstisyel nefrit  Kollojen doku hastalıkları  Malignansi  İdiyopatik  GLOMERÜL FİLTRASYON HIZI (GFH)’NIN BELİRLENMESİ VE BÖBREK FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Evre Tanım GFH ml/dk/1.73 m² Artmış risk KBY için risk faktörlerinin varlığı (Diyabet, hipertansiyon, ileri yaş, aile hikayesi vs.) >90 1 Böbrek hasarı (proteinüri varlığı) >90 veya normal GFH 2 Böbrek hasarı ve GFH’ de hafif derecede azalma 60—89 3 GFH’ de orta derecede azalma 30-59 4 GFH’ de ciddi derecede azalma 15-29 5 Böbrek yetmezliği (Diyaliz/ transplantasyona ihtiyaç) <15 KBY EVRELERI 1. Evre: GFR Normal, Böbrek Hasarı  GFR>90 ml/dk  Kanda üre ve kreatinin düzeyleri normalin üst sınırlarında  Genellikle klinik semptom yok  2. Evre: GFR de Hafif Azalma  GFR: 60-89 ml/dk  Üre ↑  İdrar konsantrasyonu ↓ /noktüri  Hafif anemi  3. Evre: GFR de Orta Derecede Azalma  GFR: 30-59 ml/dk  Belirgin anemi  Hiperfosfatemi  Hipokalsemi  Noktüri, hafif poliüri  Metabolik asidoz  4. Evre: GFR de Ciddi Derecede Azalma  GFR: 15-29 ml/dk  Üremik semptomlar belirgin  Hiperfosfatemi  Hipokalsemi  Metabolik asidoz  Anemi  GİS (bulantı, kusma, iştahsızlık, kanama)  Nörolojik (üremik nöropati, üremik ensefalopati)  5.Evre:5.Evre: Son Dönem Böbrek Yetmezliği  KBY BELIRTI VE BULGULAR Temel neden:  Protein yıkım ürünlerinin kanda artması  Sıvı-elektrolit ve asit-baz dengesi bozuklukları  Bu bozukluklar vücudun bütün sistemlerini etkiler  ELEKTROLIT-SıVı / ASIT-BAZ DENGESI Bulantı-kusma ve diyare nedeniyle hiponatremi ve dehidratasyon  İleri dönemlerde Na ve su retansiyonu nedeniyle HT, ödem ve Konjestif Kalp yetmezliği  Oligüri nedeniyle hiperpotasemi  Hipokalsemi ile birlikte hiperfosfatemi  Proteinüri, Na-su retansiyonu nedeniyle ödem  Kanda üre ve kreatinin değeri yüksek, tubuluslardan normal H iyonu sekresyonu yapılamadığından hastalarda metabolik asidoz  GİS Ağız içinde amonyum oluşumunun artması nedeniyle metalik tat hissetme ve ağızda amonyak kokusu  Ağız muköz membranlarda kuruluk, kırmızı ülseratif lezyonlarla karakterize üremik stomatitler  İştahsızlık  Bulantı- kusma (özellikle sabah)  Konstipasyon, ileri dönemlerde diyare (bazen kanlı)  GİS hemen her yerinden kanama olasılığı  Yüksek ürenin nervus frenikusu uyarması nedeniyle sık sık inatçı hıçkırık nöbetleri  KVS VE PULMONER SISTEM  Hiperpotasemi nedeniyle aritmiler  Volüm fazlalığı ve renin sekresyonunda artma nedeniyle HT  Ürenin seröz zarlarda (perikart, plevra, periton…) toplanması nedeniyle perikardit  Perikarditte olası hemorajik efüzyon sonucu perikardiyal tamponat  Üremik plörit ve plevral efüzyon (sıklıkla üremik perikardit ile birlikte)  Volüm artışı nedeniyle vasküler konjesyon ve buna bağlı olarak konjestif kalp yetmezliği ve giderek pulmoner kapiller permeabilitenin artması ve akciğer ödemi (üremik akciğer)  Asidoz nedeniyle Kusmaull solunumu HEMATOPOETIK SISTEM  Eritropoetin yapımında azalma, üremi nedeniyle kemik iliğinin baskılanması ve eritrositlerin yaşam sürelerinin kısalması nedeniyle anemi.  HD giren hastalarda kan kaybı ve beslenme bozukluğuna bağlı anemi.  Lökosit fonksiyonları bozulduğundan enfeksiyonlara direncin azalması  Koagülasyon bozukluğu nedeniyle kanamaya eğilim (ekimoz, purpura, burun kanaması ve mukoz membranlarda kanama) NÖROLOJIK BELIRTI VE BULGULAR               Emosyonel irritabilite Dikkat azalması Uykusuzluk Konsantrasyon yeteneğinde ↓, Konfüzyon (anlaşma güçlüğü) Depresyon Paranoid ve agresif kişilik değişikliği Anksiyete Halüsinasyon Ataksi (istemli hareketlerde düzensizlik) Konuşma bozukluğu Yürüme bozukluğu Stupor (uykulu durum) Tremor Konvülzyonlar (çizgili kasların istemsiz kasılması) ve koma Üremik Nöropati belirtileri  Alt ekstremitelerde ağrı ve uyuşma  Adalelerde iritabilite  Kolay yorulma  Halsizlik  Atrofi (organ hacminde azalma) ve kramp  Ayaklarda kuvvet azalması  Postural hipotansiyon  CILT BELIRTILERI Anemi nedeniyle konjuktiva ve avuç içinde solukluk  Pıhtılaşma bozukluğuna bağlı ekimoz, hematom, diş eti ve mukoz membranlarda kanama olasılığı  Terde yüksek konsantrasyonda bulunan üre, suyun buharlaşması sonucunda deri yüzeyinde beyaz kristal toz halinde birikmesi (üremik frost)  Üre kristallerinin cildi tahriş etmesi ve hiperparatroidi (Ca x P= 55 ↑) nedeniyle kaşıntı ve yumuşak doku kalsifikasyonları  KBY TANı YÖNTEMLERI Anamnez  Fizik muayene  GFH  Proteinüri  İdrar sedimenti  Görüntüleme yöntemleri (USG, BT, MR)  KBY TEDAVI Protein, P ve K kısıtlı diyet  24 saatte çıkardığı sıvıdan 500ml. fazla olacak şekilde sıvı alımı  GİS deki fosforu bağlaması için kalsiyum karbonat, kalsiyum asetat veya alüminyum hidroksit  HT için antihipertansif ilaçlar, Diüretikler  Eritropoietin (EPO) tedavisi  Demir ve folik asit tedavisi  Bulantı ve kusmayı kontrol altına alabilmek için antiemetikler  Tetani geliştiğinde kalsiyum glukonat  Konservatif tedavi yöntemleri ile kontrol edilemeyen şiddetli hiperkalemi, hiponatremi ya da metabolik asidoz, ekstrasellüler volüm fazlalığı gibi durumlarda DİYALİZ  HEMŞIRELIK BAKıMı AÇT takibi  Günlük kilo takibi  Yaşam bulgularının kontrolü  Elektrolit dengesizliği açısından laboratuar bulguları yakından izlenmesi  Yüksek serum kreatinin ve üre değerleri takibi  Üremik perikardit ve sonucunda kalp tamponadı açısından takip (kalp seslerinin derinden gelmesi, venöz basıncın düşmesi, tansiyon arteriyelin yükselmesi, venöz dolgunluk, hasta huzursuz ve sıkıntılı)  Kanama kontrolü  HT ilaçları düzenli alımını sağlama  Digital alıyorsa digital intoksikasyon belirtilerinin izlemi  Stomatitleri önlemek için ağız bakımı, oluşmuşsa mantar enf. gargara, dudaklara yumuşatıcı pomat  Pulmoner komplikasyonlar ve yatak yaraları için hastaya sık pozisyon, derin soluk alıp öksürmesi  Üre kristallerinin neden olduğu kaşıntı için sık banyo, antihistaminik uyg.  Verilen diyete uyumu sağlama  Hiperfosfotemiye karşı GİS de fosforu bağlaması için yemek yerken FOSFOR BAĞLAYICILARI almasını sağlama  Nörolojik belirtiler için hastanın çevresinde güvenlik önlemleri alma  Hipokalsemi nedeniyle oluşabilecek tetani (kasılma) belirtilerini izleme  Hasta ve ailesine gerekli bilgiler verilip destek sağlama  KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ – SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİĞİ(SDBY) Komplikasyonlar;  Hiperkalemi  Perikardiyal tamponad  HT  Anemi  Alt ekstremitelerde ve ellerde kas krampları  Kemik hastalıkları  HEMŞIRELIK TANıLARı Sıvı volümünde fazlalık  Beden gereksiniminden az beslenme  Aktivite intoleransı  Beden imajında bozulma  Enfeksiyon riski  Doku bütünlüğünde bozulma  Bilgi eksikliği  SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLIĞI Periton Diyalizi  Hemodiyaliz  Transplantasyon  DİYALİZ “ Akut ve kronik böbrek yetmezliklerinde kanda metabolik atıkların ve toksik maddelerin birikimi durumunda, sıvı-elektrolit, asit-baz dengesizliklerinin düzeltilmesinde kullanılan konservatif bir tedavi yöntemi  Hemodiyaliz  Periton diyalizi   HEMODİYALİZ (HD) ;Yarı geçirgen bir membran ile kan-diyaliz sıvısı arasında difüzyon esasına dayalı bir solit geçişidir. AKUT DIYALIZ ENDIKASYONLARı Hiperkalemi  Tıbbi tedaviye cevap vermeyen hacim artışı  Tıbbi tedaviyle düzeltilemeyen hipertansiyon  İleri dönem üremik ensefalopati ve/veya nöropati (koma, konvülsiyon)  GİS kanama  Şiddetli bulantı ve kusma  Tıbbi tedavi ile düzeltilemeyen elektrolit bozuklukları (hipo ve hipernatremi)  Metabolik asidoz  Perikardit  İlaç entoksikasyonları  Bazı mantar entoksikasyonları (yenildikten 48 saat içinde)  Hiperkalsemi  Hiperüremi  Metabolik alkaloz ve hepatorenal sendrom  Akut nefrotik hemorajik pankreatit  Hipertermi  Psöriazis  KRONIK DIYALIZ ENDIKASYONLARı GFR < 10 ml/dk  Serum albümin < 4 g/dl  Adale kitlesinde azalma  Spontan protein alımının < 0.7-0.8 g/kg/gün olması  DIYALIZ KONTRENDIKASYONLARı Alzheimer hastalığı  Beyinde multiple infarktların olması nedeniyle hastanın şuurunun iyi olmaması  Hepatorenal Sendrom  Siroza bağlı ilerlemiş ensefalopatisi olan hastalar  İleri evre kanser (multiple miyelom hariç)  İleri yaşa bağlı mental problemler/ve uygulamanın yarar sağlamayacağı bilinen hasta grupları (örn; premortem gruplar)  Hastanın uygulamayı kabul etmemesi  GEÇICI HEMODIYALIZ KATETERLERI Juguler  Subklavyen  femoral  KALıCı DAMAR YOLU UYGULAMALARı  AV fistül ve greftleri (Uzun vadede hastanın programa alınmasıyla yapılmaktadır. Hastanın fistül açılacak ekstremitesinin (sıklıkla kol) belirlenmesi ve/veya uygulamanın yapılması sonrasında korunmaya alınması gerekmektedir.) Kalıcı santral venöz kateterler fistül açılmadığı, girişimsel damar yolu olmadığı şartlarda son aşama olarak uygulanır. FISTÜL AÇıLACAK VEYA AÇıLMıŞ OLAN EKSTREMITENIN KORUNMASı  Damar yolu açılamaz.  TA ölçülemez.  Hiçbir tedavi uygulanamaz.  Sıkan kıyafetler giyilmez.  Çok sıcak ve çok soğuktan korunmalıdır.  Saat ve benzeri takılar takılamaz.  Bu ekstremite ile 500-1000 gr’dan daha ağır yük taşınamaz.  Ekstremitenin aktiviteleri kısıtlanır. HEMODIYALIZIN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARı AVANTAJ: Avantaj:  Kısa tedavi süresi: hasta diyaliz tedavisine haftada 2-3 kez ve 4-6 saat zaman ayırır ve diğer zamanlarında serbest olur,  Küçük solütlerin uzaklaştırılması için çok verimlidir,  Diyaliz merkezinde sosyal ortam oluşturulabilir,  Hastaneye yatma gereksinimi daha azdır.  Dezavantaj:  Her hemodiyaliz seansı için heparine ihtiyaç vardır,  Vasküler erişim yoluna ihtiyaç vardır,  Sıvı çekilmesi ile hipotansiyon gelişebilir,  Kan basıncının kontrolü zordur,  Diyet ve tedaviye uyumun iyi olmasını gerektirir  Akut Komplikasyon (görülme sıklığı %) Nedenler Hipotansiyon (% 20-30) -Beden kitle indeksinin düşük olması, -İleri yaş, hipoalbüminemi, -DM, kardiyovasküler hastalıklar, -İki HD seansı arası aşırı kilo alması, hastanın gerçek kuru ağırlığının altına düşmüş olması, -Plazma sodyum düzeyinin düşük olması. Kramp (% 5-20) -Hipotansiyon, hipokalemi, hipokalsemi, Hastanın kuru ağırlığının altında olması, Düşük sodyum içeren diyaliz solüsyonu kullanımı, -Ekstrasellüler sıvıdan, sıvı ve elektrolitlerin hızlı çekilmesi. Baş Ağrısı (% 5) -Diyaliz disequilibrium sendromunun erken belirtisi olabilir fakat nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Göğüs Ağrısı (% 2-5) Sırt Ağrısı (% 2-5) -Hipervolemi, hava embolisi olabilir fakat nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Kaşıntı (% 5). -Üremi, alerji, psikolojik olabilir, -Deri kuruluğu, elektrolit dengesizliği, -Ciltte safra ve kalsiyum tuzları birikimi. Ateş-Titreme (% 1) -Diyaliz solüsyonunda mevcut olan pirojen maddeler. Hava Embolisi (nadiren) -Sisteme hava kaçması Kronik Komplikasyonlar Nedenler Hipertansiyon (%80-90) Sıvı-volüm artışı, renin sekresyonunda artma, nörojenik uyarılma Kardiyovasküler Sorunlar Üremi, enfeksiyon, kreatinin yüksekliği, yetersiz diyaliz, heparinizasyon, asidoz Nörolojik Sorunlar (üremik ensefalopati, nöropati, konvüsiyon, baş ağrısı, disequlibrium sendromu) Üremi, metabolik bozukluklar Diyaliz Amiloidozu Diyaliz süresi ile bağlantılı olarak eklemlerde amiloidoz birikimi Anemi/Kanamaya Eğilim Eritropoetin hormonu yetersizliği, demir eksikliği, hemoliz, üremik toksinler, yetersiz diyaliz, kanama, alüminyum birikimi, hiperparatiroidi, folik asit eksikliği Enfeksiyonlar (vasküler erişim yolu enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonu, hepatit B ve C, HIV(Human Immunodeficiency Virus), pnömoni) Üremiye bağlı immün sistem baskılanması, çok sayıda parenteral girişim yapılması, beslenme bozukluğu, HD makinelerinin temizliğinin yeterli olmaması Üremik Kemik Hastalığı Hiperfosfatemi, hipokalsemi ve D vitamini yetersizliğine bağlı hiperparatiroidi, alüminyum birikimi, D vitamini metabolizması değişiklikleri, asidoz, amiloidoz Ruhsal Sorunlar Psikososyal stres, anksiyete, depresyon PERITON DIYALIZI (PD)  Son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda alternatif tedavi yöntemlerinden birisidir ve son yıllarda ülkemizde giderek artan sayıda hastaya uygulanmaktadır.  Periton kapillerlerindeki kan ve diyalizat arasında solütlerin difüzyonu ve hipertonik solüsyonların periton boşluğuna ultrafiltrasyona yol açmaları, peritonun bir diyaliz membranı olarak kullanılmasının esaslarını oluşturmaktadır. Periton diyaliz sistemi temel olarak, peritona giriş sağlayan bir yol ile periton boşluğuna diyalizatın verilmesi, belirli bir süre tutulması ve bu süre sonunda boşaltılması şeklinde olmaktadır.  Periton Diyalizinde Kullanılan Yollar  Batına bir kateter yerleştirilerek periton diyalizi yapılır.  Periton kateteri lokal anestezi altında takılır.  Takıldıktan sonra olgunlaşma süresi 10-15 gündür.  Klinikte kullanılan kateterler antibakteriyel özellikli ve kolay çıkarılabilen ve emniyetli olmalıdır.  Perkütan yöntemler daha az invaziv olması, ameliyathane ortamı gerektirmemesi, genel anestezi verilmemesi, buna bağlı komplikasyonların olmaması ve en az diğer yöntemler kadar güvenilir olması nedeniyle öncelikle tercih edilir.  Çok sayıda geçirilmiş karın ameliyatı hikayesi olan, psikolojik açıdan yeterli olmayan hastalarda ve perkütan yöntemlerin başarısız olduğu durumlarda açık ya ada laparoskopik cerrahi yöntemlerin uygulanması önerilir. PERITON DIYALIZININ ÖZELLIKLE TERCIH EDILDIĞI DURUMLAR  Aktif hayat stili  Seyahat seven hastalar  İğne korkusu olan hastalar  Sosyo-ekonomik durum  Ciddi damar yolu sorunu olan hastalar  Ciddi anemi ve kan transfüzyonunda güçlük  5 yaş ve altı çocuklar  Hemodiyaliz merkezi uzak olan kişiler PERITON DIYALIZI YAPıLABILECEK HASTALAR Diyabetli hastalar  Kardiyovasküler hastalıklar  Kronik hastalıklar (HIV, kanama eğilimi, hemofili, hepatik)  Organ nakli adayları  Tüm yaş grupları  Periton Diyalizinin Tartışmalı Olduğu Durumlar Obezite KOAH Herniler Geçirilmiş karın operasyonu Huzur evindeki hastalar PERITON DIYALIZI İÇIN UYGUN OLMAYAN HASTALAR  Karın içi yapışıklık  Ciddi proteinüri  Gebelik  Kolostomi  Evsizlik  Kötü hijyen, uyumsuzluk  Ağır malnütrisyon  1. Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi (SAPD):  En yaygın kullanılan tipidir. Bu sistemde periton boşluğunda sürekli olarak diyalizat sıvısı bulunmaktadır. Peritondaki sıvı hasta tarafından günde 3 veya 4 kez dışarı boşaltılır ve peşinden yeni bir diyalizat periton boşluğuna verilir.  2. Aletli Periton Diyalizi:  Diyalizatın periton boşluğuna verilmesinin ve alınmasının cihaz yardımı ile yapıldığı tüm periton diyalizleridir. a. Sürekli Devirli (Siklik) Periton Diyalizi (SSPD):  Gece hasta yatarken makine aracılığı ile 3 ya da 5 diyalizat değişim işlemi yapılır ve gündüz yaklaşık 14 saat boyunca diyalizat periton boşluğunda bırakılır. Bu yöntem ile peritonit gelişme sıklığı daha azdır.  b. Aralıklı Periton Diyalizi:  Haftada birkaç kez uygulanana ve arada diyalizsiz geçen günlerin olduğu diyaliz seanslarıdır.  c. Gece Aralıklı periton Diyalizi:  Gündüz peritonda hiç diyaliz sıvısı olmaması dışında SSPD’ye benzer. Gece yapılan değişimlerin sayısı fazladır (yaklaşık 8-10 değişim), yüksek periton geçirgenliği olan hastalarda ve peritonda 2-3 litre diyalizat taşıyamayacak olan hastalarda kullanılır.   d. Tidal Periton Diyalizi:  Bu yöntemde periton boşluğundaki sıvı hiçbir zaman tam olarak boşaltılmaz. Bir rezidüel sıvı volümü periton boşluğunda sürekli olarak vardır ve belirli bir miktar diyalizat makine aracılığıyla verilir, bekletilir ve alınır. Volüm kontrollü cihazlar gerektirmesi ve fazla diyalizat kullanımı dezavantajları arasındadır. PERITON DIYALIZI KOMPLIKASYONLARı                Enfeksiyöz Komplikasyonlar Peritonit Çıkış yeri enfeksiyonu Enfeksiyöz Olmayan Komplikasyonlar Mekanik problemler Perine ödemi Sırt ağrısı Batında fıtıklaşma Bağırsak perforasyonu Metabolik Komplikasyonlar Hiperglisemi Lipid metabolizmasında bozukluk Hiperpotasemi Solunum sıkıntısı Hiponatremi PD TEDAVISININ OLUMLU YÖNLERI  Antikoagülana ihtiyaç yoktur.  Hastanın özgüvenini artırır, hastaneye bağımlılık azalır.  Hastanın günlük yaşantısına devamını sağlar.  Hb düzeyi daha iyi tutulur.  Diyet kısıtlaması daha azdır.  Sıvı kontrolü sağlanır ve daha az hipervolemiye neden olur.  Kardiyovasküler yüklenme daha az olduğu için çocuk ve yaşlı hastalarda kan basıncı kontrolü daha iyi yapılır. PD TEDAVISININ OLUMSUZ YÖNLERI             Enfeksiyon riski vardır. Diyaliz yetersizliği olabilir. Drenaj bozukluğu yapabilir. Hiperglisemi görülür. Spontan hipoglisemi görülür. Hiperinsülinemi görülür. Hiperlipidemi görülür. Günlük uygulama gerektirmesi Protein kaybı vardır. Karında sürekli bir kateter vardır. Günlük yaşantıyı etkiler. Obezite gelişimini tetikler PERITON DIYALIZINDE DIKKAT EDILECEKLER 1. Beslenme durumu ve yaşam kalitesi morbidite ve mortalite ile ilişkilidir ve yakından izlenmelidir. 2. Soğuk diyaliz sıvısı rahatsız edici olabilir. Bu nedenle kullanmadan önce önerilen yöntemle ısıtılması iyi olur. Torbalar direkt ısıya maruz bırakılmaz. 3. Katetere ve karın bölgesine zarar verebilecek darbelerden uzak durulmalıdır (top oynama, bisiklete binme, ağır kaldırma gibi). 4. Proteinüri takibi için, albumin düzeyi, günlük kalori ihtiyacı izlenmelidir. 5. Genel enfeksiyon oranı %1’in altında olmalıdır. 6. Hipervolemi gelişimini önlemek için, kullanılan diyalizat solüsyonun özelliğine dikkat edilmeli, kilo takibi yapılmalı, yaşam bulguları yakından izlenmelidir (özellikle kan basıncı). 7. Hiperglisemi gelişimini önlemek için, diyetine dikkat edilmeli ve glukoz takibi yapılmalıdır. 8.Bakteremi, peritonit ve kateter enfeksiyonlarında metisiline dirençli staphylococcus aureus (MRSA) ve koagülaz negatif stafilokoklar (KNS) sorumludur. Profilaksi amacıyla kateterine ve burun mukozasına mupirosin uygulanması kateter çıkış yeri enfeksiyonlarını ve peritonit gelişimini önemli ölçüde azaltmaktadır ancak uzun düre kullanımı MRSA’daki direnci arttırır. 9. En sık görülen enfeksiyöz komplikasyon peritonittir ve yaşa, ırka, altta yatan hastalığa ve nazal S. Aureus taşıyıcılığına göre görülme oranı değişir, morbidite ve mortalite oranı yüksektir. 10. SAPD hastalarında 12-18 ayda bir kez peritonit gelişebilir ve diğer diyaliz yöntemlerine göre daha sıktır. 11. Peritonitte karın ağrısı (en sık), bulantı, kusma, diyare, konstipasyon, titreme, ateş, periton sıvısında bulanıklık (bu sıvıda özellikle >100 mm3 lokösit saptanması ve bunun %50’sinin nötrofil olması), karında hassasiyet, kanda CRP ve lökosit miktarlarının artması görülür. Tedavideki başarıyı arttırtmak için intraperitoneal antibiyotik uygulaması önerilir. Sabrınız için teşekkürler….