Arnavutluk devletinin Milli Arşivindeki Osmanlı el yazması belgeler, Arnavutluk ve Türkiye’nin tarihine şahitlik yapan önemli belgelerdir. Arnavutluk Milli Arşivlerinde çok sayıda bölgenin siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatı hakkında ve ayrıca Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa’daki tarihi yapılar hakkında gerçek bilgileri veren belgeler saklıyor. Bugün bizim arşivimizde saklanan Osmanlıca belgeler Arnavut milletinin tarihi mirasının bir kısmını oluşturuyor Arnavutluk’un bu belgesel mirası sayı ve içerik bakımından XV y.y’dan başlayıp XX y.y’ın başlangıcına kadar uzanan bir zaman içerisinde Balkanlardaki en zengin arşivi oluşturmaktadır. Arşivimizde saklanan Osmanlıca belgelerin içeriği, Arnavutluk'un coğrafi sınırlarını geçiyor. Bu belgeler Yunanistan, Sırbistan, Karadağ, Bosna, Bulgaristan, Moldova gibi Osmanlı imparatorluğunda komşumuz olan ülkeleri içeriyor. Aynı zamanda Avusturya, Macaristan, Venedik, Rusya, Mısır, İran gibi ülkeler hakkında da bilgiler var. Bu arşivlerde Osmanlı İmparatorluğu'na karşı yapılan ihtilaller hakkında çok önemli bilgiler bulunmaktadır. Aynı zamanda, gayr-i menkul, tımar, zeamet, has, çiftlik, vakıf, mülk, toprak sistemini uygulamak için kullanılan yollar, değişik demografik meseleler, tarım, ticaret,inşaat, taşıma, ordu, eğitim, kültür, İslamiyetçinin yayılması, dini kurumlar ve Arnavutluk aydınlarından ve yabancı yazarlardan edebi, tarihi ve bilimsel eserlerin saklanması geleneği gibi konular önemli bir yer alıyor. Tomorr dağindaki türbe Bektaşilikle ilgilenenler üzerinde edebi, tarihi ve dini eserlerin çoğaltması konusunda büyük bir etki göstermiştir. Özellikle 1600 yılından sonra Tomorr, Kerbelanın en büyük gazisinin kutsal yeri oldu. 1600 yılında bu dağa Hacı Bektaş dergahından Hacı Baba geldi. Arnavutluk’un milli arşivinde; şimdiye kadar yapılan araştırmalara göre 1405-1953 yıllarinda yazılan Arapça, Farsça ve Osmanlıca yazılan 500 civarında belge bulunmaktadır. Onların yüz tanesi dünyada ve Arnavutluk’ta Bektaşiliğin doğuşunu aydınlatıyor. Üstatların hayatları İmam Ali’den başlayıp onun çocuklarına kadar devam ediyor. Bu belgelerde şiirler saklanmaktadır; Bektaşi mabetlerinde söylenen şarkılar ve yüzyılların mirası olan nefesler ve aynı zamanda orijinal Farsça ve Arapça din dışı konularda yazılmış edebi eserler de bulunuyor. Örneğin Celaleddin Rumi’nin “Mesnevi” kitabının bir kopyası var. Arnavutluk kültürünün bu hazinesini daha iyi tanımak için Türk aydınlarından, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesinin Dekanı Prof. Dr. Alemdar Yalçın ve aynı üniversitede görev yapan As.Prof. Dr. Gıyasettin Aytaş büyük bir samimiyetle iki kardeş milletin tarihi bağlarından gelen ortak kültürü ortaya çıkartmak için çalışıyorlar. Bizde arşivler bir milletin tarihi için her zaman değerli bir hazine olarak düşünülür çünkü; bunlar geçmiş ve gelecek arasında bağlantıları sağlıyorlar. Arnavutluk’taki Osmanlı yöneticileri çok sayıda yazı yazmışlardır; belgeler, bu mükemmel sistemin şüphe götürmez şahitleridir. Arnavutluk Milli Arşivinde sürekli çok sayıda Osmanlıca , Arapça, yazılan belgeler toplanıldı. Bütün bu toplanan belgeler , mahkemelere- şer iyelere, paşalıklara, esnaf kurumlara, yönetime v.s. Göre gruplanmış düzenlemiş, düzenli kataloglar içerinde kayıt edilmiş ve şu tarihlere göre ayrılmıştır; 1506-1831 ve 1832 –1912. Osmanlıca olan kaynaklar Arnavuluk’un Orta Çağını incelemelerde bizim araştırmacıların temel kaynağı dır. Yazılan bütün bu belgeler kağıtlara yazılmış, bu da yüksek yönetimler tarafından desteklenmiş, özelikle Avrupa’dan özel bir kağıt geldiğinden, kağıdın rengi ve yazılış kalitesi bozulmadan bu günlere ulaşması mümkün olmuştur. Genelde kullanılan boya siyah renktedir, önemli belgeler için kırmızı boya da kullanılmıştır. Genelde, arşivde saklanan ve eski dillerde yazılan belgeler, güzel olmaları için çok sayıda renk kullanılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde yazılan belgeler Türkçe’dir; Arap alfabesi ile yazılmıştır. Bunlar dört vilayete ayrılan Arnavutluk da dahil olmak üzere yönetim altında olan bütün milletlere de uygulanmıştır. Arnavutluk Milli Arşivinde Arnavutça olup Arap alfabesiyle yazılan belgeler de saklanmaktadır. Bu belgeler Arnavut Bektaşilerin mektupları ve ünlü ozanlara aittir. Örneğin Hasan Züko Kamberi, Dalip Fraşıri, Muhamet Küçük.v.s. Osmanlıca belgeler genelde nesih, sülüs, talik, divan ve rika şeklinde yazılıdırlar, onların bir kısmı tanınınmış Türkologlar tarafından incelendi. Bu araştırcılar konulara göre yorulmadan içeriği özetlemeye çalıştılar. Bu belgeleri takip ederek çok sayıda sosyal ve siyasal konular hakkında monografi, bilimsel makaleler yayınladılar. Bu belgelerin gruplandırılması ve düzenlemesi Arnavutluk yöneticilerin düzeylerine göre yapıldı. Osmanlıca belgeler tür ve kökenleri bakımından dört gruba ayrılmıştır. a. Sultanın belgeleri Bu gruba genelde Sultan adına verilen fermanlar giriyorlar,bu fermanlar imparatorluğun idari , siyasi ve askeri konuları içermektedirler. Osmanlı Bu fermanlar kompozisyon, dil ve kaligrafi bakımlarından ve akış ve fikir yönlerinden kendilerini belli etmektedirler. Fermanların en belirgin işareti ise sultanın tuğrasıdır. Bu işaret belgenin sonunda değil başında bulunmaktadır. Arnavutluk milli arşivinde saklanan ilk fermanlar II'nci Beyazit'a aittir bu da Korça'nın Panair köyünden olan İlyaz Mirhori hakkındadır; en eski tarihlisi 1484 yılına aittir ve bu kişiye verilen iki gayri menkul konusunu aydınlatmaktadır Lushnja ve Vithkuq. 2'nci ferman ise 1496 yıllına aittir ve Peshepi köyünün tamamen gayri menkul olmasına karar verilmiştir; 3'ncüsü 1497 yıllındaki sınırları belirtmektedir, 4'ncüsü ise 1503 yılına aittir; Panarit ve Trebicke geçişleri konusuna ışık tutmaktadır. Değişik yıllara ait ve orijinal olan 30 ferman daha vardır. Bunlardan hariç kopyalanmış ve sicillerle belirlenmiş fermanlar da bulunmaktadır. b. Yönetimin yüksek kurullarının, sarayın ve bölge kurumlarının belgeleri. Bu gruptaki belgeler yazılı emirleri içeriyor örneğin buyruklar, emirnameler, vezirlere veya sultanın yardımcılarına ait bilgiler bulunmaktadır. Onlar Tanzimat reformları zamanında yüksek yöneticiler tarafından, kurumlara gönderilmiş, ve daha sonra sicillerde vezirlerden verilen buyruklar bulunmaktadır. bunlar genelde vergi toplamak için ve orduya katılacak insanları toplamak için yazılmış belgelerdir. c. Bölgenin yüksek yönetim kurullarının belgeleri. Valiler ve onlara bağılı olan kadı, alay beyi , kaymakam, müdür ve yönetici gibi kişiler tarafından yazılan belgelerdir. Bu kişilerce yazılan Osmanlı belgeleri sayı bakımından en büyük bölümü oluştururlar ve "haruf", "sahife" , "tahin", "kaimi ilâmı", hüccet, noter belgeleri, protokol, kadı anlaşmaları gibi belgelerdir. Bunlardan başka izin belgeleri yani "name" ve "icazet nameler"; miras belgeleri yani "itık nameler" bulunmaktadır d. Özel kişilerin bağımsız ve özel bir şekilde kurumlara gönderildiği dilekçe, "arzuhal","istida", "mahzar"lar. Bu belgelerin çoğunluğu ve en önemlileri Yanina'nın sicilleri ve 1580-1839 yıllara ait olan İşkodra'nın Manastır sicilleridir. Osmanlıca belgelerin bu zengin koleksiyonun en önemlileri kadıların tutanakları ve sicilleridir. Bu değerli belgeler bulunduğu bölgeye ve kronoloji sırasına göre düzenlemiştir. Onların kullanılması için düzenli bir şekilde yapılmış kataloglar bulunmaktadır. Bu kataloglar arşiv kurumunun yanında çalışan ve Osmanlıcadan çeviri yapan değerli, Nezir Leskoviku, Haki Sharofi, Jonuz Tofilaj, Andrea Sahatçi, Eleni Duka, Kujtim Noro ve tanınmış Türkolog Vexhi Buharaja tarafından düzenlemiştir. Arnavutluk sicilleri hakkında çok sayıda bilimsel çalışmalar yapılmıştır, bunların sayesinde Arnavutluk'un Osmanlı dönemimdeki tarihin daha iyi bilinmesi sağlanmıştır; hatta Osmanlı İmparatorluğu tarihinin de. Bu sicillerin incelenmesi kadıların ve Osmanlı yönetimindeki müdürlerin işlevlerini daha iyi bilmemizi sağlamıştır. Esnaf localarındaki kadının etkisini ortaya çıkarıyor. Bu belgeler içerisinde ferman, berat, buyruk, ilam, vakıfname, hüccet gibi yazılar eksiksiz, yazılarak kayıt edilmiştir. Kayıtlar kronolojik sıraya göre, alındığı ve verildiği tarihlere göre düzenlenmiştir. Arnavutluk Milli Arşivinde Manastır vilayeti içinde yer alan (Elbasan, Korçe, Oher ve Peqin) sancakları ve (Berat, Delvin, Janine, Lushnje, Permet, Tepelene, Vlore) sancaklarını içeren Janin vilayetinin, (Durres, Gjakove, Kruje, İşkodra, Tiran, Tivar, Ulqin, Zadrim ve Lezhe) sancaklarının içeren İşkodra vilayetinin sicilleri saklanmaktadır. XV.yy'lında ki yönetim bölümlerine göre Arnavutluk Rumeli elayetin içindedir ve 7 sancaktan oluşmaktadır. İşkodra'nın sancağında bulunan Kosova'nın bölgeleri ayrılıp Prizeren sancağına katılmıştır. Bu sancakların kazalara ayrılmasının önerildiği Berat, tutanaklarda 1716 yılında kayıt edilen bir ferman kopyasında bulunuyor ve bu belge Permet, Tepelene, Belgrad, Manastır, Skrapar, Tomorris, Myzeqe kadılara gönderilmiştir. Zamanımızda saklanan siciller bölgesel kurumlara aittir. Bunların en önemli ve eksiksiz olanları Berat sicilleridir, yaklaşık 198 tane ve Yanina vilayetinin şeriyet koleksiyonunu aittirler. XVI-XX y.y (1602-1926 yılında), arası İşkodra sicilleri de bulunmaktadır. Bu siciller sayesinde Tanzimat zamanında ve bunun öncesindeki Osmanlı devleti şeriye mahkemelerinin etkisini de inceleyebiliriz. Siciller ayrı bir arşiv oluşturuyorlar ve bunlardan şeriye yönteminin altında olan Arnavutluk'taki ilişkileri de araştırabiliriz. Sicillerde sadece şeriye mahkemelerinden gelen veya ona giden belgeler değil, sosyal ve değerli belgeler de bulunmaktadır. Bu belgeler sadece zamanın şahitleri değil, aynı zamanda devirin yazıcıların ne kadar geliştiğini anlatmaktadırlar. Başka yerlere ait bilgiler merkezden Rumeli'ye gelen Osmanlı yöneticilerin genel bilgilerdir. Bu belgelerde Sancak beylerine, zaimlere, timarlara aittir. Osmanlı imparatorluğu diğer ülkelerle savaş yaptığında ordu güçleri toplanıp Balkanlardaki isyanları bastırmak için çağrı yapılıyordu. Bunlar arasında sarayın diğer ülkelerle ilişkileri hakkında tutulan raporlar da bulunmaktadır. Belgeler, vilayetlerin ve Arnavutluk topraklarının sınırlarını bile geçmişlerdir. Tanzimat reformlarının gerçekleşmesi hakkındaki belgelerin yanında 1604-1647 yıllında Macaristan'la olan savaş için ordunun düzenlenmesi, organize edilmesi için onlarca ferman ve buyruk bulunmaktadır. Aynı şekilde Kıbrıs ve Mora 1688, Elbe, Sırbistan ile olan savaşları Arnavutluk ve Karadağ'da çıkan isyanı bastırmak için verilen fermanlar vardır (1687-1688). Bu belgelerde Balkan milletlerinin milliyetçilik tarihi ve Sırbistan'daki milliyetçilik hareketleri hakkında önemli bilgiler bulunmaktadır. Timar düzeninin bozulması hakkında bilgi ve sipahilere gönderilen fermanlar da mevcuttur. Milletlerin Müslüman olmaları hakkında bilgilerin yanında , Müslüman ve gayrı Müslümanlar arasındaki evlilikler de kayıt edilmiştir. Bunlarda 1605-1847 yıllarına aittir, Hıristiyan kiliselerin ve bekçilerin durumları hakkında bilgiler vardır. Sicillerde İmparatorluğun ve Arnavutluk'un yönetim birimleri hakkında da bir çok bilgi bulunmaktadır. Osmanlının feodal menkulleri hakkında yeterince bilgi içermektedir. Bunlar arasında vergilerin verilmesini emir eden yüzlerce ferman var. Bunlar çok iyi bir şekilde Osmanlının mülkiyet sistemini, noter sistemini, şehirlerin durumunu, çiftlik sistemini incelememize yardımcı olmaktadır. Krallığın çiftliklerden gelirini toplanması hakkında bilgiler bulunmaktadır Örneğin, bir ferman Berat'tan İstanbul yollarını düzenlemek için kaldırımcı istenmesi ile ilgilidir. Berat'ın şerri tutanaklarında hukuki durumlar, insan hakları soruşturmaları hakkında da bilgi vardır. Sicil belgeleri, genel tarihi gelişmeleri Osmanlı İmparatorluğunun ve Arnavutluk'un tarihi ve diğer konularda yapılan araştırmaları için büyük bir kolaylık göstermektedirler. Berat'ın şerri sicillerinin içinde Osmanlının diplomatik ve paleografik görüşlerini içeren değerli bilgiler bulunmaktadır, çünkü bunların içinde Sultandan ve diğer yöneticilerden çıkan bütün belgeler bulunmaktadır; ferman, berat buyruk, hatt-ı humayun ilanı gibi belgeler. Dolayısıyla anlıyoruz ki: Berat Osmanlı kültür ve geleneğinin önemli bir merkezidir. Osmanlı yönetimi altında bulunan Arnavutluk vilayetlerinin kurumlarının nasıl işlediklerini gösteren belgeler dikkat çekmektedir.1912 yılına kadar (bu yılda bağımsızlık ilan edildi)Arnavut toprakları 4 vilayetlerde ayrılıyordu. İşkodra, Kosova, Manastır ve Yanya. Vilayet, Sancak ve kazalarda emirleri uygulayacak, tamamlanmış bürokratik kurumlar bulunuyordu. Belgelerde yönetim kurumun görevleri,mahkemelerin ve ziraat bankalarının görevleri belirtiyor vs. 1864-1912 yıllarındaki vilayet yönetim kurumlarının,Sancak banka işlemleri, mahkemeleri vb. bütçesi buna göre ayrılmıştır. Bu belgeler arasında kadastro tutanakları da önemli bir yer almaktadır. Devamlı kontrol listeleri, toprakların alım satım işlemlerinin belgeleri de bulunmaktadır. Son olarak göründüğü gibi Arnavutluk Milli Arşivinde bulunan Osmanlı İmparatorluğuna ait belgeler büyük bir önem taşımaktadır. Bu önem Anavutluk'un sınırları geçerek ve sadece bu ülkenin tarihi için değil Osmanlı dönemindeki Türkye'nin tarihi için de çok önemli bilgiler vermektedirler. Dilden kaynaklan zorlukları ise Türkiye'deki diğer arşivlerle ve ülkelerin oryantal kurumlarıyla beraber yapılacak çalışmalar sayesinde aşabiliriz; bu da yeni araştırma ve yayınların yolunu açabilir.