TBMM B : 7 0 1 9 . 3 . 1 9 9 7 0 : 1 zim ülkemizde de, yurdumuzun

advertisement
T.B.M.M.
B:70
19.3.1997
0:1
zim ülkemizde de, yurdumuzun dörtbir tarafına dağılmış, Anadolu'nun bağrına bastığı, Arnavut­
luk'tan gelmiş, Arnavut kökenli çok sayıda yurttaşımız var; hatta, onların sayısı, belki, şu anda Ar­
navutluk'ta yaşayanlardan daha fazla. Onlar, inatçı, ısrarlı, dürüst, çalışkan, girişimci özellikleriy­
le, ülkemizin ekonomisine çok değerli katkılarda bulundular; hatta, folklorümüze, edebiyatımıza,
tiyatromuza zenginlik getiren katkıları da oluşturdular.
Değerli arkadaşlarım, son günlerde, hepimiz yakından izliyoruz, Arnuvutluk bir kriz içinde.
Arnavutluk, Enver Hoca döneminde, 50 yıla yakın komünist dönemde, herkesi düşman gören bir
fobiyle yaşadı. Bu nedenle de, bu 50 yıllık dönemde, Arnavutluk'un tüm kaynakları, düşmana kar­
şı onbinlerce beton korugan yapmak için, klasik, konvansiyonel silahlarla silahlanmak için kulla­
nıldı. Bu nedenle, Arnavutluk'ta ciddî bir fizikî altyapı bir türlü...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Dinçer, lütfen konuşmanızı toparlayınız.
ALİ DİNÇER (Devamla) - ...oluşamadı ve ekonomi çok fakir kaldı.
Şali Berişa'nın yönetiminde, Arnavutluk, aslında, yüzde 10'a yakın ekonomik büyümeye ulaş­
tı; fakat, 1980'lerde bizdeki banker krizine benzer bir krizle, yüksek faizlerle, insanların birikimle­
ri ortadan kalktı.
Arnavutluk'ta var olan kuzey-güney çelişkisi de ilginç. Dünyada, kuzey zengin, güney fakir­
dir; fakat, Arnavutluk'ta Toskların, Enver Hoca ekibinin yaşadığı güney daha zengin, Gegaların,
Şali Berişa kesiminin yaşadığı, daha feodal topluırı yapısına sahip olan kuzey daha fakirdir.
Şimdi, kuzey, yönetimde etkindi; daha zengin olan güney, bankerlere daha çok para kaptırdı
ve bu arada da yönetimde ağırlığını yitirince, son ayaklanma, güney merkezli oldu. Şali Berişa, ce­
sur davrandı, karizmatik bir devlet adamı olarak bütün baskılara rağmen ülkesini terk etmedi; ras­
yonel bir şekilde, sağduyulu bir şekilde yeni bir konsensüs hükümetinin oluşmasını sağladı...
BAŞKAN - Sayın Dinçer...
ALÎ DİNÇER (Devamla) - ...ve ülkenin daha büyük bir kaosa sürüklenmesini önledi.
Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN-Sayın Dinçer, lütfen toparlayın, süreniz bitti.
ALİ DİNÇER (Devamla) - Şimdi, bu durumda, bizim, Arnavutluk'a yardımcı olmamız gere­
kiyor. Arnavutluk, üretim de olmadığı için, yakın gelecekte ciddî bir açlık sıkıntısıyla karşı karşı­
ya gelebilir. Arnavutluk'a, önce ve en kuvvetli bir şekilde yardım etmesi gereken ülke Türkiye'dir
diye düşünüyorum.
Bu arada, bizim, Balkanlarda, Arnavutluk dahil, bütün komşularımızın, özellikle bize yakın
olanların, bizim soydaşımız olanların hepsinin Türkiye'de akrabaları var...
BAŞKAN - Sayın Dinçer...
ALİ DİNÇER (Devamla) - Sayın Başkan, bir cümleyle bitirmek istiyorum.
BAŞKAN - Lütfen...
ALİ DİNÇER (Devamla) - Bu soydaşlarımıza, 70 dolara yakın bir vize ücreti uyguluyoruz.
Emekli maaşının, hiperenflasyon nedeniyle, 3-4 dolara düştüğü bir yerde, insanlar, akrabalarını bi­
le ziyaret etme imkânına sahip değil. Biz, Türkiye'ye gelip kalacak olanları, daha değişik, psikoteknik yöntemlerle konsolosluklarımızda değerlendirebilmeliyiz; ama, daha düşük vize ücretleriy­
le Türkiye'ye geliş-gidişleri kolaylaştırmalıyız. Bu, hem insanî olacaktır hem de bavul ticareti do­
layısıyla ekonomik bakımdan Türkiye'ye yardımcı olacaktır.
Ben, Sayın Başkana teşekkür ediyorum. Yüce Meclisimize saygılar sunarken, kardeş Arnavut­
luk. halkına metanet ve sabır diliyorum ve her bakımdan onlarla beraber olmamız gerektiğini bir
kez daha vurguluyor, saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Dinçer.
-108-
Download