MEKKE DÖNEMİ MEDİNE DÖNEMİ MEKKE’NİN FETHİ VEDA HUTBESİ HZ. MUHAMMED’İN VEFATI NASR SURESİ VE ANLAMI Hoşgörüsü, eminliği ve dürüstlüğüyle tanınan Hz Muhammed yaşadığı Arap toplumunun yaşayışını benimsememiş ve beğenmemiştir. Bu yüzden de belli zamanlarda Nur Dağındaki Hira mağarasında inzivaya çekiliyordu. Bu inzivada Allah’ın varlığını düşünüyordu ve belli ibadetler yapıyordu. İLK VAHİY:OKU! Vahiy: Allah tarafından,melekler aracılığıyla, insanlara iletmeleri için, peygamberlere gönderilen ilahi mesajlardır. Efendimiz 40 yaşındayken, inzivaya çekildiği zamanlardan Ramazan ayının 27. gecesi vahiy meleği Cebrail kendisine “OKU” emriyle vahyetti. Bunun üzerine Hz. Muhammed okuma bilmediğini dile getirdi. Bu döngü üç defa tekrarlandı ve Cebrail Alak Suresinin ilk beş ayetini okudu. Oku! Yaratan Rabbinin adıyla. O insanı bir kan pıhtısından yarattı Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O Rab ki yazmayı öğretti. İnsana bilmediğini de O öğretti. Bu hadiseden sonra Efendimiz evine gitti ve sakinleşince Hz Hatice validemize olanları anlattı. Hz Hatice validemiz, bunun kötü bir şey olmadığını,O’nun iyi biri olduğunu söyledi ve sonrasında amcasının oğlu Varaka b. Nevfel’e gittiler. Varaka onları dinledikten sonra gelenin vahiy meleği Cebrail olduğunu söyledi ve O’nun peygamberliğini müjdeledi. YAKIN ÇEVREYE ÇAĞRI İlk vahiyden bir süre sonra ikinci kez vahiy geldi. Ve Hz. Muhammed’e insanları dine davet etmesi emredildi. Böylece gizli davet başladı. Hz. Hatice Ümmügülsüm Zeyd bin Harise İlk Müslümanlar Rukiye Hz Ebubekir Zeynep Hz Ali “Ey Muhammed, sana emrolunanı açıkça söyle ve Allah’a ortak koşanlara aldırış etme.” Risaletin dördüncü yılında gelen bu ayetle İslam dinine açık davet başlamış oldu. Efendimiz ilk olarak yakın akrabalarını dine davet etmeye başladı ve Safa tepesine çıkarak tüm insanları dine davet etti. MÜŞRİKLERİN TEPKİLERİ Münazara-münakaşa Alay ve iftira Anlaşma teklifi Ebu Talip’e baskı Haşimoğulları’na ambargo MÜSLÜMANLARIN TEPKİLERİ Pasif direniş Habeşistan’a hicret Yeni vatan arayışı Taif yolculuğu Medine ile ilk temaslar I.Akabe Biatı II. Akabe Biatı Medine’ye hicret HABEŞİSTAN’A HİCRET Halkın baskılara daha fazla dayanamayacağını fark eden Efendimiz, farklı zamanlarda 2 grubun Habeşistan’a hicret etmesini söylemiştir.. İlk grupta 12erkek 4kadın(615 recep); İkinci grupta,82 erkek 18 kadın hicret etmişlerdir. Habeşistan kralı Necaşi müşriklerin uyarı ve tehditlerine rağmen Müslümanları himayesine aldı. Müslümanlar Habeşistan’da güvenle yaşamaya başladılar TAİF YOLCULUĞU Haşimoğulları'na yapılan boykotun ardından,Ebu Talip’in de vefat etmesiyle Müslümanlara baskılar dayanılmaz hale gelmişti. Hz Muhammed Müslümanlara yeni bir yurt arayışı ve destek aramak için Taif lideriyle görüşmeye gitti;fakat orada iyi karşılanmadı ve saldırılara maruz kaldı ve geri dönmek zorunda kaldı. MEDİNE İLE TEMASLAR I.AKABE BİATI • Nübuvetin 11.yılında Hac mevsiminde Efendimiz 6 Medineliyle Mina’da karşılaştı ve onlara İslamiyet’i anlattı. O kişiler hemen orda Müslüman oldu ve bir yıl sonra görüşmek için anlaştılar. Bir yıl sonra da 2Evsl’li 10 hazreçli aynı yerde tekrar görüştü ve burada bir sözleşme yapıldı. • Bu biat daha çok dini niteliktedir II.AKABE BİATI •I.Akabe biatında görevlendirilenler Medine’ye İslam’ı yaymaya başladılar ve nübuvetin 13.yüzyılında ikisi kadın 75kişi Akabe’de Resulullah ile bir araya geldiler. •II. Akabe biatı siyasi niteliktedir. MEDİNE’YE HİCRET Hicret: terk etmek,ayrılmak, bir yerden bir yere gitmek anlmaına gelir. Terim olarak ise: Resulullah (s.a.v.)’in Mekke’den Medine’ye göç etmesidir. Habeşistan’a yapılan hicretten sonra Mekke’de kalan Müslümanlara yapılan baskılar devam ediyordu. Taif görüşmeleri de sonuçsuz kalınca Efendimiz(s.a.v.) Medinelilerle görüşmeleri sonucunda Medine’ye hicret etmeye ve halkı hicrete davet etmeye karar verdi. Esirler, Hz Ali, Hz Ebubekir ve Hz Muhammed (s.a.v.) hariç tüm Müslümanlar yola çıkmışlardı. Efendimiz yola çıkmadan önce Hz Ali’yi kendi evinde ve yatağında kalması için tembihleyip emanetleri de Hz Ali’ye bıraktıktan sonra Hz Ebu Bekir’le beraber Sevr Mağarasına doğru yola çıktı. Hz Muhammed’i öldürmek için eve giren müşrikler yataktakinin Hz Ali olduğunu görünce Hz Muhammet’in peşinden gidiyorlar ve O’nu öldürene yüklü miktarda ödüller vaat ediyorlar. •Hz Ebubekir ve Hz Muhammet bir süre dinlenmek ve arkadan gelecek olan Abdullah bin Uraykıt’ı beklemek için Sevr mağarasında konaklıyorlar. •Küçük bir mağara olan Sevr’e Efendimiz ve Hz Ebubekir girdikten sonra mağaranın girişinde bir örümcek ağlarını örmüş ve bir güvercin mağaranın kapısının önünde yuvalamıştır. •Takipteki müşrikler bu mağarada saklanma ihtimallerini düşünüp mağarayı kontrol etmeye karar verirler ama kapıdaki güvercin ve örümcek ağının görünce içeri girmelerinin imkansız olduğunu düşünüp geri dönmüşlerdi •Müşriklerin takibinden kurtulan Hz Muhammed’e,ödül avcısı Süreka yetişmişti. Ancak gerçekleştirmeye çalıştığı saldırılarda atının ayakları çöl kumlarına saplandı ve yaptığı şeyden pişman oldu. Özür dileyerek geri döndü. •Hz Muhammed ve Ebubekir yollarına devam ettiler,Hz Ali’yi ve diğer Müslümanları beklemek için Küba’ya gittiler. Burada Küba mescidini inşa ettiler. •Bekledikleri kişiler de geldikten sonra Medine’ye doğru yollarına devam ettiler. Yolda Ranuna Vadisinde ilk Cuma Namazını kıldıktan sonra Medine’ye vardılar.(622) •Medine de Hz. Muhammed’in gelişi büyük bir coşkuyla karşılandı. Hz. Muhammed’in devesi Eyyub el. Ensari’nin evinde durdu ve efendimiz (s.a.v) burada kaldı. MEDİNE TOPLUMUNU KURULUŞU Hz. Muhammed’in Medine’ye hicretiyle Müslümanlar için yeni bir dönem başladı. Bunun içinde bir takım çalışma ve düzenlemeler yapıldı. A) MESCİD-İ NEBİ’NİN İNŞASI Hz. Muhammed Müslümanların toplanıp ibadet edebilecekleri ve birtakım sosyal işleri yapabileceği bir mescit yaptırmaya karar verdi. Bu mescide Hz Muhammed ve ailesinin kalacağı odalar ilave edildi. Bununla beraber yoksulların ve ashabın kalabileceği “suffe” adında odalar inşa edildi. Bu mescitte dini işlerle birlikte yeni İslam devletinin siyasi işleri de görüşülmekteydi. ENSAR-MUHACİR KARDEŞLİĞİ Mekke’den Medine’ye hicretten sonra kabilecilik anlayışını yıkıp ümmet bilincini yerleştirmek için Hz Muhammed Mekke’den hicret edenleri (Muhacir) ve Medine’de onları karşılayan Müslümanları (ensar) kardeş ilan etti. Sürekli savaşan ve aralarında husumet bulunan Evs ve Hazreç kabilelerinin arasında da barışı sağladı. MEDİNE VESİKASI Medine’de sadece ensar ve muhacirler kardeş ilan edilmedi. Medine’de yaşayan gayrimüslimlerle de anlaşma yapıldı. Bu sayede şehirde yaşayan diğer din ve milletlere mensup insanları kapsayan bir sözleşme metni hazırlandı. Yahudiler kendi din ve inançlarını rahatça yaşayacaklar. Müslümanlar ve Yahudiler barış içinde yaşayacaklar. Dışarıdan bir saldırı olursa Medine birlikte savunulacak Müslümanlar ile Yahudiler arasında çıkacak problemlerde Hz Muhammed hakem olacak KIBLENİN DEĞİŞMESİ Hz. Muhammed bir gün ashabıyla beni Selime’de namaz kılarken Kabe’nin değişmesiyle ilgili ayet nazil oldu. Böylece Mescid-i Aksa’ya doğru olan kıble Mescidi Haram’a döndü. Kıble’nin Kabe olmasından sonra Müslümanlar namaza ezanla davet olunmaya başlanmıştır. MEDİNE’NİN SİYASİ HAYATI İslam dininin her geçen gün hızla yayılması ve güçlenmesi Mekkeli putperestleri endişelendiriyordu. Mekkeliler Medine’de güçlenen Müslümanların günün birinde Mekke’yi ellerinden almalarından korkuyorlardı. Bunun için Medine’ye saldırmak için hazırlıklar yapıyorlardı. Hz Muhammed bunlardan haberdar olunca karşılık vermek için hazırlıklar yapıyordu. Bedir Savaşı Uhud Savaşı Hendek Savaşı Hudeybiye Anlaşması Mekke’nin Fethi BEDİR SAVAŞI (H.2/M.624) HZ Muhammed Mekkelilerin saldırılarından haberdar olmak için onların kervanlarını takip ediyordu. Kervanlarının tehdit altında olduğunu düşünen Mekkeli müşrikler Medine2nin üzerine yürüdü. Mekkeli müşriklerden oluşan toplam 1000kişilik ordu ile Müslümanlardan oluşan 300 kişili İslam ordusu Bedir adı verilen yerde karşılaştılar Savaşta 14 şehit verildi. Buna karşılık 70 müşrik esir alındı ve 70 kişi de öldürüldü. Bu savaş inanç uğruna babalar ile oğulların,kardeşlerin zıt saflarda savaştıkları Hicaz bölgesindeki ilk büyük savaştır. Müslümanlar kendilerinde 3kat büyük olan orduyu yenerek savaşı kazandı. Savaştaki esirler fidye karşılığı ve ya 10 Müslüman okuma yazma öğretmeleri karşılığında serbest bırakıldı. UHUD SAVAŞI(H.3/M.625) Bedir Savaşı’nın mağlubiyetinin ardından, müşrikler intikam almak için bir yıl sonra 3000kişilik ordu toplayarak Medine yakınlıklarındaki Uhud’a geldiler. Efendimiz de 700kişilik bir orduyla uhud’a geldi. Efendimiz arkadan saldırma ihtimallerine karşı 50 kişilik okçu birliğini önemli bir noktaya yerleştirdi ve her ne olursa olsun ordan ayrılmamalarını tenbih etti. Savaşın sonlarına doğru müşriklerin kaçtığını gören okçular, savaşın kazanıldığını sanıp ganimetlere doğru koşiarak yerlerini terkettiler. Bu durumu gören müşrikler tekrar saldırmaya başladılar. Hz Muhammed de daha fazla kayıp vermemek için geri çekildi. Savaş sonunda 70 şehit verildi. Şehitlerin içinde Hz Hamza ve Musab b. Umeyr de vardı. HENDEK SAVAŞI(H.5/M.627) Uhud Savaşından sonra İslamiyet hızla yayılmaya başladı. Bunun üzerine müşrikler bu ilerlemeyi engellemek için 10.000kişilik büyük bir ordu hazırlayarak Medine üzerine yürüdü. Hz Muhammed ve ashap anlaşarak savunma yapmaya karar verdi. Bunun için de Selman b. Farisi’n teklifiyle şehrin etrafına derin hendekler açılıyor. Uzun süren mücadelenin ardından müşriklerin hendeği geçme girişimleri sonuçsuz kaldı ve Hendek Savaşı Müslümanların galibiyetiyle sonuçlandı. Bu savaşın ardından Mekke cephesi güvence altına alındı ve diğer müşriklerle ilgilenme fırsatı bulundu. İlk olarak da Medine’deki Yahudi kabileleri Medine’den uzaklaştırıldı. HUDEYBİYE ANTLAŞMASI(H.6/m.628) Peygamberimiz Hendek Savaşı’ndan sonra Kabe’yi ziyaret etmek istemişti. Bu amaçla 1500 Müslümanlı yola çıktı ve Mekke yakınlarındaki Hudeybiye’ye geldi. Mekke2ye bir elçi göndererek amaçlarının sadece Kabe’yi ziyaret etmek olduğunu bildirdi. Fakat Kureyşliler buna müsaade etmeyeceklerini söylediler. Hz Osman’ı elçi olarak gönderdiler. Bir süre sonra Hz Osman dönmeyince Hz Muhammed ashabıyla Rıdvan ağacının altında görüşüp taarruza geçmeye karar verdiler. (Rıdvan biatı) Fakat Mekkeliler bunu göze alamayıp anlaşma yapmaya karar verdiler. Anlaşmadaki maddeler: 1. Müslümanlar bu yıl Mekke’ye girmeyeceklerdir. 2. Ziyaretlerini gelecek yıl yapacaklardır ancak şehirde 3günden fazla kalmayacaklardır. 3. Bu esnada Müslümanların yanında sadece yolcu kılıçları bulunacaktı. 4. Anlaşmadan sonra Mekkelilerden biri Müslümanlara sığınırsa iade edilecek ancak Müslümanlardan biri Mekke’ye dönerse kabul edilecektir. 5. Başka kabileler istedikleri tarafla ittifak yapabileceklerdi.(Mekkeliler-Ben-i Bekir/ Müslümanlar-Huzaa) MEKKE’NİN FETHİ(H.8/M.630) HZ Muhammed’in tüm barışçıl girişimlerine karşın Mekkeliler bir süre sonra antlaşmayı bozdu. Bunun üzerine Efendimiz 10.000kişilik bir orduyla Medine’den yola çıktı. Mekke yakınlarına gelerek Mekkelilere zarar vermeyeceklerinin garantisini verdi. Kendisine ve arkadaşlarına yapılan tüm zulümleri affettiğini belirtti. Bu yaklaşımıyla ciddi bir direnişle karşılaşmadan 630 yılında Mekke fethedildi. Bu fetihle Mekke- Medine birliği sağlanmış oldu İslamiyet’e direniş sona ermiş ve İslamiyet Arap yarımadasına yayılmaya başlamıştır. VEDA HACCI HUTBESİ Hz Peygamber hicretin 9. yılında hac mevsiminde kendisi Medine’de kalarak Hz Ebubekir ve 300kadar sahabeyi emriyle Mekke’ye gönderdi. Ardından Hz Ali’yi de gönderip müşriklere Tevbe Suresinin ilk 20 ayetini okumasını söyledi. Bu olaydan bir yıl sonra Allah resulü bütün beldelere haber göndererek Müslümanları Hac edasına davet etti. 23 Şubat 632(26 zilkade)’de Müslümanlarla birlikte medine2den çıktı. Zülhuleyfe’de ihrama girdikten sonra Zilhicce’nin 4, günü Mekke’ye ulaştı. Kabe’yi ziyaretten sonra zilhiccenin 8. günü Mekke’den ayrılarak Mina’ya gitti. Ertesi gün güneş doğduktan sonra Müzdelife yoluyla Arafat’a yöneldi ve burada 120.000e yakın Müslüman veda hutbesini okudu. HZ. MUHAMMED’İN(S.A.V.) VEFATI(H.11/M,632) •Hz Peygamber veda hutbesinde “ Ey insanlar,sözlerimi dikkatle dinleyiniz çünkü bu seneden sonra sizlerle burada tekrar buluşup buluşamayacağımı bilmiyorum” ifadesini kullanmıştı. Nasr suresi, Maide suresinin üçüncü ayeti ve bu hitaptaki sözler vefatının yaklaştığını haber veriyordu. •Hicri 11 yılında Sefer ayında kendini rahatsız hissetmeye başladı. •Artık Mescid-i Nebevi’ye gidemiyordu. Hz Ebu Bekir’i namaz kıldırması için görevlendirdi. •13 Rebiülevvel 11/8 Haziran 632 Pazartesi, hastalığının 13. günü 63 yaşında Rabbi’ne kavuştu. Kimse öldüğüne inanmıyordu. Hz. Ömer’de ölmediğini düşünüyordu. Bunu üzerine Hz. Ebu Bekir onun ölümlü olduğunu hatırlattı. •Hz. Muhammed vefat ettiği Hz. Ayşe’nin odasına defnedildi. NURSEL GÜNGÖR DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ İPSALA HACIKÖY ORTAOKULU