DO KU Z 1!1 IL A. Ü N i V ER S iT E S i EY l Ü L IliM lll ll F UL 1 lll 1 ll!J 1 1 II ı ,. DOKUZ EYLül üNiVERSiTESi iLAHiV AT FAKülTESi TARAFINDAN YILDA BIR NESREDILiR ' ,. i·Z M iR - 19 8 S . -· ··- . - ····;. İSLAM HUKUKUNDA VELAYET .. (!) Dr; Mehmet - ·..· ŞENER -GİRİş· · ,: fs1am. huku:krmda velayet (hukuki temsil)in önemi büyükttir~ çünkü,. Kur'an~ı Kerim ve hadis~ i şerifler · ehliyet yönünden eksik olan kimseleriri' hukukuna dayet ediırriesi komisl.ında · n:iüslüınanlar~ emredici birtakım hükümler ihtiva etmektedir. . . . ~ İslam dilli, İslam devlet başkanına idaresi altında bulunan vatandaş­ ların ha!kl~rına .riayet etmesini; . onları her zaman görüp-gözetmesini em- · rediyor. Bu· cürrlıedeı; olara:k, Peygamber Efendimiz (S.A.V), devlet baş­ kanına, valiye ve aile reisine hitaben: «Dikkat edin!.. Siz hep·iniz çobansı­ mz; Sürülermizden mes'ulsünüz.. Devlet başkanı da çobandır,. idaresi altındıtkiler'(vatand~). den sorun:iludur.» 1 buyurmuştur. Bu emir ve tav~· siyelerin·neticesi olarak, gerek velay~t-i amme yoluyla vatandaşların, bilhassa kimsesizlerin ve· yoksulların korunması. ve gerekse «velayet-i has-. sa» yöluyla da ehliyetLnoksanolaİıkasırların ve himayeye muhtaç kimselerin korıinması icap. etmektedir. •Bu vazifelerin gereği olarakta, çocukluk tsığar), akıl hastalığı (cünfın) ~ bunakhk (ateh) v~ s~fihlik (sefeh) gibi arızi ehliyet noksanlıklarıbulunanların haklarının korunması ve iş­ rinin-.yürütülmesi, VELAYET ve VESAYET giıbi huıkfıki temsil {(m-Ni-· yabetü'ş-Şer'iyye) müesseselerinin ·doğmasına sebep olmuştı.ır. 2 BİRİNCİ BÖLÜM VELAYETIN ·TARİFİ ve' MAHiYETi a) Tarift_ .. .. . . Velayet,. sözlükte, yardım, akrabalık, devlet başkanlığı,. ve dostluk (l),Buhari; Sahih, I-VIII, Matbaa-i Amire, İstanbul 1312, I/215; Müsli.m, Sahih, I-IV, Mısır 1955 (M. Fuad Abdilibaki neşri), III/1459. . • \. • (2) Krş., Hayreddin Karaman, Mukayeseli Islam Hukuku, . Irfan Yayınevi, İstanbul 1974, I/195. 'ı" . - 203- ' MEHMET anlamlarına ŞENER gelmektedir. 3 Hukilki manada velayet, · «'kabul etsin veya etmesin, birinin 'bir baş­ kası üzerinde söz sahibi olmasıdır.» 4 Diğer bir tarife göre, «reşid bir ,kimsenin, ehliyeti noksan ·olan b~ şahsi ve mill işlerini yürütmede yetkili olmasıdır.»5 b} - Meşrft .lnlın!i;ı: . . Velayeti meşru kılan sebeblerden birkaçını şf!yle sıralayabiliriz: 1) · Çocuklar, bunaklar ve akıl hastalan gibi akıl·ve beden yönünden meden! tasarruf .ehliyeti (eda ehliyeti) eksik olan kasırların, ~erek kendi şa!hıslanyla ilgili baikımın ve gerekse mallanyla ilgili tasarrufların yürü- , tülebilmesi için kendi yerille .geçen, iŞini yürüten ve adına harcamalarda bulunan bir «veli»ye ihtiyaç vardır ki, işte koruninaya muhtaç kimsenin '!;ıu halleri «velayeb denilen hukuki temsil müessesesinin doğ.qıasına sebeb olmuştur. Seralısi Me..bsut'unda: «Beden ve akıl itibariyle ka, . noks·an olan . sırların, kendilerini korumaktan aciz olmaları, velayetin meşrUiyetinde en önemli rolü oynamıştır»s diyoı;.. 2) Küçüklerin yetiştirilmesine ve mesle~ hayatına atılmalarına olan ·ihtiyaç ... - 3) Müdayene adıyla meşhur olan Bakare suresinİil 282. ay~tinde, borcunu yazdırmaya, bazı sebeblerden dolayı gücü yetmeyen ·bol'Çlu kimseler için bu yazdırma (imlal) işi o kimsenin «Veli»si tarafından yapılması emredilmektedir. Fahrüdıdiri er-Razi, 'buna işaret ederek diyor 1ki; «İşte ·· · 'bu-'kimselei'· (sef'ıh =hafif a~; zayıf . blinak veya küçük ve bizzat söyleyip yazdırmaya gücü yetmeyenler )·in· yazdırma kabiliyetleri yoksa,· bunların yerine geçip işlerini yürütecek ibir 'kimse (veli) nin olması lazım­ dır. Zaten Allah !l.dı geçen ayette: velisi dosdoğru söyleyip yazdırsın ... » buyurmaktadır.7 Bu ayet-i ·kerime sefih ve benzeri kimseler için velaye~ tin meşrU. ve sabit oldüğuna açık şer'i lbir delildir. 8 . (3) · Ibn Manzür, Lisanü'l-Arab, I-XX, Bulak t.y., XX/287 veli maddes~. (4) Seyyid Şerif el-Cürcani, et-Ta'rifat, Derseadet 1318, s. 172.. (5) Prof. Dr. M. Ahmed ez-Zerka, el-Fıkhu'l-İslami Fi Sevhibi'l-Cedid, I-ll, Dı­ maşk 1964, ll/815. (6) Serahsi, el-Mebsüt, I-XXX. Beyrut-L{ibnan, t.y., IV /221. (7) et-Tefsiru'l-Kebir,_ Fahrüddin er-Razi Ebü Abdiilah. Muhaı:pmed' b.' ömer, I-XXXII Tahr.an t.y., VII/112. (8) Serahsi, a.g.e., XXlli/157. -204- İSLAM FiUKUKUNDA VELAYET 4) Velayet görevi, aciZi. görüp-gözetmek,_ şefkat kanatlarını açmak, iyi.Uk y~pma:k, Uısanda bulunmak, zayıfa ve kimsesize yardım etmek olduğu, i~in, hem ~klen güzel, ve hel]l de dll:ı.en meşrfvdur. Bu görev ayın · zaınaı:ıda «iyilikte. yardımlaşma (et~teavün ale'l-birr) »!l esaslanndan biı:'i olduğu için, meşru kılmış~ aÇJktır.ıo · · VELAYET (HUKOKI TEMSİL) İN TAKSİMİ A) Genel· olarak veiayet : 1) İhtiyar! velayet (malikin kendi isteğiyle birini . herhangi bir iş için «Vekih> tayin etmesi) , . _2.) -İçbarf velayet (şer'an sabit olan velayet) olmak ~re iki -la. tegor'ide mütalaa eqilmektedir. 11 BuııJarı biraz açıklayalım: 1) İhtiyarl velayet, bb:- kimsenin, 'kendi- işinin yapılıiıasını başkası­ (vekil) nı:ı.isteyerek liavale etmesidir ki, buna ~ynı zamanda «vekalet» te . denmektedir. - 2) İcb~ri velayet ise, Şari veya hakimin kasırın menfaat~a olan ta- sarruf yetkisini, hukuken onti. teri:ısil edebilecek bir ·şahsa havale etmesidir.- İşte kasırın temsil edilmeyi 'kaJbul e:deİı; akitler, fiiller ve hukfııki da.;. valar gibi bütün işlerinde söz s8lıibi olan ve kendisine tasarruf. yetkisi ha. ' vale edilen bu şahıs onu:n «hU:kfiki temsilci»sidir.I2 . ÖZel. olarak veiayet : Bu şık icbari velayetin hakimiyet yönünden taksimidir. Çalışmamı~ esasını teşkil eden bu icbari velayet (şer'i niywbet) özelliği havi bir hakımiyettir: B) ~ki 1) .Kasınn ruh ve bedeniyle ilgili olan; eğitim-öğretim, sağlıgmı ko. ruma, evlenCürme ve hayata hazırlama .. _. gibi özellikleri kendisinde bu.;. lunduran, «§ahiS üzerine velayet (velayet ale'n-_Nefs) »' ,. 2) Yine ·kasırın malıyla ilgili; akitler, tasarruflar, malını -koruma ve · harc~ma gibi .işleri mal)» tir. 13 ha!kkında olan «mal üzerine velayet (velayet ale'l- - (9) Bu esas; Maide süresinin 2. ayetine dayanır. ~ (10) Alaüddiri Kasani, Bedaiu's-Sanai fi Tertibi'ş.Şerai I-VII Beyrut-Lübna,n - 1974, V/152. . (ll) Kasani; a.g.e_., V/152; ez-Zerka, a.g.e., II/&15. (12) ez-Zerka, a.g.e., II/81"5. _ (13) ez-Zerka, a.g.e., II/816; Musa, Prof. Dr M. Yüsuf el-Fıkhu'l-İslami üçüricü baskı Mısır 1958, s. 368.; Kasani, a.g.e. V(152. _. 205- ·MEHMET ŞENER' . tc_)}ari Velayetin Hükmü · Velayetin. genel taksiminde gördüğümüz «icbari velayet», cebri veya ··' zarl:ı.ri temsil (niyaibeJ:) sınıfına 'gi..rdiği için,. şu' genel hükmü ·ifade etmek-. tedrr: Kasır adlrıa ve· y~rarina hareket eden ·«veli»nin hukuki şartları ta- . şıyan tasarrufları, ·ıı:asır hakkında bağlayıcı · (cebri) . bir hüküni ifade eder. Büyüdükten ve rüşde .erdikten sonra artık, kasır yapıhin bu tasarrufları ·bozma hakkına sahip değildir~ 14 ... c) V,elayetin .kuvr;etiiliği itibariyle taksimi: Hem şahıs ve hem de mal üzerine velayete sahip olan velilerin velayeti (salahiyeti), ·yalnız şahıs veya yalniz nial üzerine velayete sahip olan veliler'in velayetinden daha kuvvetıidir. Bu açıdan isıani hukukunda velŞ.- .· yet dörde ayrJlmaktadır: • t' • •.. 1) • . . ' . . . Kasi:hn hem şahsı ve hem de malı üzerinde klivvetli olalı velayet, 2) Her ikisinde de . . . . zayıf ~ olan velayet, . . 3) .Şahsi üzerinde kuvvetli, malı üzerinde zayıf olan velayet, · : 4) ·Malı üzerinde kuvvetli, şahsı üzerinde zayıf olan velayettir.l 5 . ..: . ' . . ' . Maddelerin tahlili ' Birinci madde ile 3. ve 4. maddelerin birinci şıklarina göre,c baba ve dede (babanın b.şbası) · gi:bi velayet sahibi olan kimseler kasırı evlendirme/terbiye etme, :sün:t?-et ettiİ'me, tedavi ettirıİıe ve tıbbi ameliyat yap tır. rpa gi:bi şahsı üzerindeki tasarrufu yanında; kasırpı malıyla onun hesabı.;:· na ticaret yapabilrpe ve kasıra . .· . . ·' . . ·;· ' .,' - ticaret .izni ·verebilme yetkisine. sahiptirler. . ·'İkinci· madde ile '3. ve 4. maddelerin· ikinci Şıklarına göre kasırın-hem şahsı'vehem de malı üzerinde olari zayıf velayete ·sahip olan kişi (veli),: · yukarıda sayılan_ yetkiler hariç olmak üzere yalnız kasırı korumak, barı~dP:-ma:ır, 'terbiye .etnıek,. o;~utmak, .Ücretle bir yerde çalıştırı:nao:!r . veya, üc~et ve~erek sai'~t· öğrenmesini temin etmek, .. gibi, kasırın şahs~yla)i-·. gili görevler yanında veliye onun malıyla_ alış-veriş yap:ıp.a ha:lclu verrne-. yen bu n~vi velayet, sadece ·onun malı koruma, .adına bağışlanan hibeyi :v:e sa~a;lr~yı IFah-ı.ıı etınc, hakkında .gerekli harcamayı yapma, lijzumlu .şeyleri (14) ezc..Zerka, a.g.e., II/816. (15) ez-Zerka., a.g.e., II/821. -. 206- İSLAM HUKUKUNDA VELAYET satın alma ve menkul malları sataraik onları koruma .... gibi ihsan» ı; 1 «Yetiml~re_ prensibine dayanan bir velayet görevini intaç ediyor.I' - -VELAYETTE_ VELlLERİN SIRALANIŞI · Hukuken (şer'an) sabit olan şahıs ve mal üzerindeki icbari velayet- · te, velayet görevini yürütecek olan veliler şu kişilerdir: Baba, dede (babanın babası), vasi ve karlı (hakim) dır.ıs Bunların velayet görevleri, kuvvet ve zaaflık yönÜyle: velayet-i hassa (özel hukuki temsil) ·ve velayet-i amme (kamu hukuki temsil) gib! kısırnlara ayrılmaktadır. Derece itibariyle velayet-i hassa, velayet-i ammeden daha kuv-Vetlidir. Bu husus,' <~Velayet-i hassa, velayet-i ammeden daha kuvvetlidir.IO lliDUml kaidesm~-' deli doğmaktadİr·. Velayet-i· hassanııi bulunduğu, yerde, velayet-i amme~.­ nin a:niel ve tesiri yôktur. Veliyi hass (ö.zf}l veli) bulunduğu takdirde, ve-· liy-i arnının tasarrufu asla geçerli değildir. 20 Velilerin sıraimması kcıi:ıu-' -sunda asalıade görülen akrabalık sırası esastır. Çünkü, Hazret-i Peygamber'in «Nikah asa:beye aittir»:.! ı hadlsinde, velayet asa:beye tahsis .Inlın­ mıştır.22 Bu açıklamaya göre, velayet görevini yürütecek olan veliy-i hass · (özel veli) şu üç saha içindf;l görevini yürütür: ' - Veliy-i hassm görev sahası: _ _ _1. Nikah ve malda:ki görev sıihasıdır ki, .bu iki tasarruf alanında gö~ rev alacak olan veliler yalnız, ba'ba ve dede (babanın babası) den ibarettir. 2. Yalnız ni:kah alanıdır ki, bu alanda görev alan veliler·; baba ve de-·-dışındaki oğui ve erkek kardeş gibi diğer asab(üerıe deiiin . . - anne ve ıiıiras-· . ta inuayyen hissesi olmayan; hala, da yı,_ teyze, kızın oğlu, ananın babası -_ (anaıdan dede) ve kızın kızı,.. gibi zevi'l-erham (uzaktan kanhısııp.ı) dan 1 ibarettir. 3. Yalnız mali alandır ki, bu alanda görev yürütecek kişi; «Vasi»dir.n Bu. üç maddede sıralanan şahıslar olmadığı takdirde,- veli ve ·-vasilerin yürütecekleri hukUki- temsil görevi bütünüyle kamu velayeti (amme· (16) Bakara (2) 83. (17) ez-Zetk~; ~.g.e:; II/822, 823. (18) Kasani, a.g.e., V /152. (19) İbn Nüceym, el-Eşbılh ve'n-Nezair Mısir 1298, s. 80.; Mecelle madde: 59. .(20) Dürerü'l-Hukkam· Şerhu Mecelleti'l-Ahkam, Ali _Haydar, I-XV, ~stanbul 1310-1317, I/226. - _ (21) İiii"zr~t:i' :Aıf'CR.A.)'deh inevkfıf ve merfü olarak ... ~ethu'l-Kadir, III/277:(22) Serahsi, Alaüddin- Semerkandi, Tıihfetii.'l.Fukaha. I-III Di. . a.g.e., IV /20~; .. . . maşk t.y.; II/316. (23) İbn Nüceym, a.g.e., s. 80; Dürerü'l-Hukkam, I/225. ~ ~ -207~- - ~- ~---·- - ----- ----·· MEHMET ŞENER velayeti) vasfma sahip olan devlet başkanına veya onun izin. verip tayin ettiği vasiye intikal eder. Hakim de devlet baş-kanı adına bu ·'kom.İda söz sahibidir. 24 Bu cümleden olarak, yolda bulunmuş çocuğu (Hlkit) himaye (koruma, velayet) etme ve o:riu evlendirme görevi ıdevlet başkanına !ittir. çürJ:kü,_ «Devlet ibaş'kanı. vetisi olmayanın veliSidir.25 hadisinde, bulı.inmuş çoc:u:ğa benzer kimselerin veiayeti (himayesi)· devlet başkanına verilmek. te(fir. Çocuğu bulana böyle bir görev düşmemektedir..2s . . VELAYET GÖREVİNİN BAŞLANGICI . . . Şahıs üzerine olan hukuki (şer'i) velayet, ·çocuğun doğumundan itibaren başlar. Henüz anne karnında olan .cenin doğmadan, . onun üze!"ine. . herhangi bir kimse~in velayeti (sulta, yetki) geçerli değildir. Fukahanın çoğunluğu· bu gö:rüştedir. Doğacak çocuğun ( cenin) •babası onuiı. için bir şey alsa, velev ki, çocuk sağ da doğsa, alınan şey ceninin ~ülkiyetine geçmez.· Başkası .ona bir şey hibe etse, cenin hibe edilen bu mala sahip . olamıyacağıni:lan, hibe sahih olmaz.27 · · · · .. VELAYET GÖREVİNİ YüRÜTECEK KİŞİ:. VELİ a) Velinin tarifi: Veli sözlükte, yardımcı28 , bir işi üzerine alıp yürüten, erkek veya kadın olsun dost ve arkadaş aplaınlarına gelmeıktedir. 2 9 . · · . -Hukuk ıstılahmda,. veli; «veliiyeti ·haiz olıbı, yani, b~kasının hakkında söZünü tenfize selahiyetli bulunan şahsa VELI denir.»so B~ka bir ifade ile, «HukUkun kimdilerine velayet hakkı verdigi kimselere VELİ de· . · nir»·ai · ÇoğJ.ılu «evliya» dır. ·.. 6) Kur'an ve Sümıet'te veli: . - Hukuki anlamda 'veli' kelimesi Kur'an ve Sünnet'te d~ geçmektedir. « ... Eğer üstünde hak bulunan (borçlu) bir beyinsiz (sefih) veya _bir zayi:E"t:ılur, yahut bizzatyazdırmaya (veikrara) gÜcü yetmezse «VELİ»si (24) ez-Zerka, a.g.e. II/824; Semerkandi, a.g.e. II/207. (25) Ebü Davud, Sün en I-II, Mısır 1952, I/481; Tirınizi, Sünen III/428. · (26) Semerkandi, a.g.e. III/510. (27) ez-Zerka, a.g.e. II/819, 820. (28f İbn :Manzür, Lisanü'l-Arap XX/287, veli maddesi. . (29) el-Mu'cemu'l-Vasit, II/1070,. veli maddesi. (30) ömer Nasühi Bilmen, Huküku ., İslamiye I-VIII ·İstanbul i967-1970, JI/45. ve ıstılahat-ı . (31) Hayredelin Karaman: Mukayeseli İslam Hıiküku I/250. -208- Fıkhiyye Karnusu İSLAM HUKUKUNDA YELAYET dosdoğru yazdırsın (ik.rar etsin) »;ı:ı ayetindeki «Velh .kelimesinin tefsi_İ'i.p.de: «Üzerinde hak olan kimse · (kas~) nin işini yürüten; baba, _vasi, . kayyım, tercüman ve. vekil» 33 şeklinde hukuki tarife uyğun ·bir izah. tarzı görüyoruz. · · . Sünnet'te: «Kocasız kadın (eyyim), kendi üzerinde «Veli» sinden fazla hak sahibidir,» 34 hadis-i şerifinde yfue «veli» kelimesi hukuki manada kullanılmıştır. c) Velayetiıı gerçekleşme~i için gereken şartlar: Yelayet görevinin gerçe~eşmesi için bazı-şartların- bulunması gerekmektedir. Buniar da: · · ·. · a) V eli ile ilgili, ilgili; b) Velayet altında bullln:an mevli aleyh ('kasır) c) Velinin tasarrufta hareket şekli veya kasırın menfaatıyla ilgili ile şartlardır _ıı;; Velide . a) bulunması gereken şartlar: 1) Hür olması. Kölenin velayeti salıili değildir. «Allah şunu temsil getird!: Hiç bir şeye gücÜ yetmeyen memlfı:k bir kuL. »:w ayetfue göre, hiÇ. bir şeye gücü yetmeyen bir kölenin başkası üzerine velayeti · söz konı:ısu değildir. 2) A!kıllı olması. Akıl hastası (mecıiun) nıiivelayef goreviİli yürütmesi mümkün değildir.?• · 3) Baliğ olması. Başkası üzerine velayet, aslında şahıs (nefis) üzerine olan velayetlıı bir böluniüdür. Halbuki, köle, mecnun ve çocuğun kertdiİeri üzerine velayetleri olmadığı için başkaları hakkındaki velayetleri huku'ken mümkün . .. . . . ' ~ · (32) Bakara (2) 282. .t' . (33) Celalüddin ·el-Mahalli, Cela.lüddin es-Süyüti, Tefsiru'l-Kur'il.ni'l-Aziın (Celil.leyn) I-II Mısır 1955, I/47; Ebu's-Suüd el-Imil.di. İrşil.dü'l-Akli's-Selim ila Mezil.ya'l-Kur'il.ni'l-Kerim . ·I-IX Kahire t.y. I/270; krş. Nizil.müddin el-Hasen b. Muhammed, Garil.ibü'l-Kur'il.n I-XXX Mısır .1962-1970, ill/89. (34) Müslim, Sahih II/.1037; Ebü Dil.vud, Sünen. I/484, (35) Kil.sil.ni, a.g.e., V /153 ... . . (3q) en-Nahl, 75. (37). Kil.sil.ni, a.g.e: V /153; İbiıü'l-Hümam, Fethu'l-Kadir I-X, Mısır 1970, III/284; Molla Husrev, Dürerü'l-Hukkam fi Şerhi Gureri'l-Ahkil.m I-II. Asitane 1317, I/338. ,. . -209- MEHMET ŞENER. değildir.38 Müslüman olması. Veli ka.fir olursa, müslüman kasıra velayeti asla geçerli olmadığı gibi, ·a:ksi de mümkün değildir. Çün:kü, «: .. Ellbette ka- · · firler. için· mü'miııler aleyhine bir yol verecek değildir,»so ayet-i kerimesi bunu tecviz etmemektedir. 4 ° Kafirin müslüman üzerinde velayet taslamaf!!ı, müslümanda aşağılık duygusu yaratır. Bu sebebden öti.iri.i caiz değil­ 4) . dfr:H Dinden döneri mürterlin de velayeti geçerli değildir. 4 2 Saydığımız bu şartları kendisinde bulunduran velinin, sözü, işi ve diğer tasarrufları velayeti altında bulunan şahsın (kasırıiı) her hali için -o istesin veya istemesin- ge~erlidir. Bu şekilde cebri bir tasa,rruf mesfili- · yet doğuracağından, sayılan şartları haiz olmayan kişinin veli olamıya. cağı aşikardır. b) Mevli aleyh (Kasır) de bulunması gereken husus: Kasırda velayetin gerçekleşebilmesi içhı, onda, ki.içi.iklük. (sığar), aynı hi.ikümde olan bunakhk (ateh) ve akıl hastalığı (cüııfuı) gibi arızi noksanlıkların bulunması lazımdır. Bi.iyitk, yani akıl•ba,liğ olan kişi ·kendi ih. tiyacını kendisl gidereceği için, başkasının onun üzeriJ:ıde velayeti düşünülemez.43 . c) Velinin tasarrufta hareket Vel4ıin şekli: ' - veayeti altmda bulunan kasır için yapacağı tasarrufhırı zarar doğuracak nitelikte olmaması gerekir. Çi.inki.i, «İslamda zarar muka. bele bizzarar yoktur,» 44 yani; 'bidayeten zarar caiz olmadığı gibi, ibilmu_kabele zarar da caiz olmaz. 45 Ve «Küçüklerimize acımayan, bizden değil(38) (39) .· (40) (4J) (42) <43) (44) (45) İbnü'l-Hümam, a.g.e., ill/284; Molla Hüsrev a.g.e I/338; Muhammed E~rı..in İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar ala'd-Dürri'l-Mul1tar I-V, Mısır 1307, ll/':!:28. eıı-Nisa, (4) 141. İbnn'l-Hümam, a.g.e., III/285; Molla Husrev, a.g.e.; I/338; İbn Abidin, a.g.e. il/429. Kasanı:, a.g.e., V/153. Kasani, a.g.e., II/239. Kasanı:, a.g.e., V1153. Malik b. Enes el-Ashabi, el-Muvatta', I-II, Mısir 1951, II/742; Ahtrıed b. Hanbel, el-Müsned I-VI, Beyrut t.y., V /325, I/313; Ebft Alıdillah Muhammed b. Yezia el-Kazvini, Sünen İbn Mace :.rr, Kahire 1952-1953 (Muhammed Fuad Alıdülbaki neşri), II/784 Hadis no: 2340: ömer Nasuhi, Bilmen, Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, I/261. -210. . . İSLAM HUKUKUNDA YELAYET -· . dir,» 41; gibi hadis-i şerifler, «İslam' da ·ne zarar yerıne ve ıie de zarar görme» gibi kötü bir anlayışın olmaxlığını b~lirtmelrtedir. KüçülQere zarar vermek ise, merhametten sayılmayacağı a•şikardJr.47 . . .. . .. YELAYET ALTINDA BULUNANLAR VE BULUNM.I\.SI GEREKENLER . Zariı.ri olara:k velayet altında .buiunması.gerekenlerle, sözlü · (İra~li) tasarruflari. hacr (.kısıtlama) alhna alİnruŞ-kişiler, iki ana maddede· in. celenmektedir: Zariı.r~ten A) veya bünye itibariyle veiayete muhtaç olanlar, _. · Hakimin hacı-edebileceği kişiler.· A) _Zaruri olarak velayete muhtaç olanlar iki kısİmdır: B) 1) Ölüni döşeğinde ( maraz-ı mevt) olan hasta, 2) Maraz-ı mevtıe kayıtlı olniaksızın tasarruf ehliyetine (eda ehli- · yeti)4 8 sahip olmayan kimselerdir. Bunlar da: a) KUçük erke'k .veya kız çocuk (sağir, sağira)' b) Buna:k (matuh), .c) Akıl hastası (mecnun), d) Köleler'dir. B) Hakimin . a) · · ·b) c) d) e) hacredebileceği kişiler: Sef'ıh·ıo, (gatil-eblen- de ibuna dahildir.) Borçlu (medyiln), Cahil doktor ( tabib-i cahil); . Hilekar naliliyeci (mükari-i müflis), Halka hile öğretmek suretiyle fetv_a veren kimse (müfti-1 maciri) ıerdir.öo .. - ---------------. (46) Muha~ed b.- İsa et-Tirmizi,· el-Camiu's-Sahih, I-V, Humus, 1965, IV /321, Ebü Davud, Sünen I-V, Suriye 1969~1974, V/233. . ' <47) kasani, a.g.e., V /153. (48). Eda ehliyeti: İıisanırl, sorumlu olacak ·şekilde · şer'an muteber. bazı· fiiller .. _ işlemesi ve kendisinden bir lpsım Uzam· (hak doğuran) edici meşru tasarruflar sactır ·olması sa,Iahiyetidir. ·Prof. Muhammed Ebıi Zehra. İslam Hukuk_u Metodolojisi, Çeviren:· Dr. Abdulkadir Şener, Ankara 1973. s. 324. (~9) Ebıi Hanife'ye göre, sonrada11 sefih olanların hacri caiz değildir. Serahsi, Mebsut, XXIV /157. ,. _. . . (50) Düteru'I-Hukkam Şerhu Mecelleti'l-Ahkam, K~stantınıyye 1330, III/24; ömer Nasuhi Bilmen, ıstılahat-ı Fıkhıyye, VII/271. . - -211- -MEHMET ŞENER İKİNCİ BÖLtfM ŞAHIS ÜZERİNE Giriş·: VELAYET · .· . ·: .. Çalışmarpızın ana bölümünü teşkil ed~n .«Şaiiıs üzerine veiayeb> in- san hayatının .ceninlik devresinden, billfığ veya rüşd çağına kadar •olan bölümünü içine· almaktadır. Bu bölüm içinde insanin- (çocuğun). bedenen ve ruhen yetişmesi, himaye edilmesi, hayata hazırlanması incelenir. Himayeye mu}ıtaç olıin kişi, ya.tamamen (gayr-:L İnümeyyiz çocuk gibi) veya ıkısmen (mümeyyiz çocuk gibi) eda ehJiyetinden . (tasarruf ehliyetiıiden) malırumdur. Onun bu malırumiyeti kendi haklarını müdafada aciz olduğu neticesini doğurur. «Velayetin meşrfı kılınışı»nı izah ederken temas ettiğimiz gibi, inevli aleyhi ('kfuııi') :görüp-gözetme anlamında olan bu şahıs üzerine velayet, «yalnız kendisfui körıimak:tan, ihtiyacını gidermekten aciz olan kimse için gerçekleşir.»a · · Şahıs üzerine velayet, himayeye muhtaç kimselerin ve. bilhassa çoc~ldarın balmnı, koruımıası .ve yetiştirilmesi (hıdane} an!amına gelmektedir. Bu itibarla «hıdane müessesesi» üzerinde durınamız_icab .eder. Hıdane 1\'lüess.esesi Mahiyeti~ Çocuk terbiyesinin büyük bir kısmını içine alan · bakıni müessesesi ' . olan «Hıdane»nin ne olduğunu -kısa da olsa- gördükten·. soiıra, bakıma muhtaç kimselerin kimler olduğunu, .bu müeşseseyi. kimlerin yürüteceğini ve. hangi şartlar altında geıiekleşeceğini açıklamaya çalışacağız. Şahıs üzerine velayetin bii' bölümünü teşkil eden h:ı:dane, özellikle çocukların cemi:y'ete faydalı bir unsur olara:k yetişmelerfude büyü!k rol oynar. Toplumu meydana getiren fertlerin beden ve ruh yönüp.den kuvvetli yetl.şmeleri, bu kurumun iyi çalışmasına bağlıdır. Kiırwnun temel elemanları olan anne ve baba, vela yetleri altında bulunan çocu:klarıJ:?-a gere- · ·ken ilitimarnı gösterıniyecek olurlarsa, neticede bu çoculkların, cemiyete o nisbette yük olacakları ibir gerçektir. Bu ·bakıindari, bu müesseseniii olacağı &şikardır. . b) Tarifi toplı.ımş. terbiye yöıfüiıden · faydalı :ı :aıdane sözlük olarak: çocuk terbiye etmek 5 :ı, çocuğu yanına almak, (51) Serahsi, Mebsılt IV /221. (52) İbn Nüceym, el-Bahru'r-Raik Şerhu · Kenzi'd-Dekaik I-VJİI, Mısır 1311, IV/179;- İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar II/871; Abdurrahman. el-,Ceziri; IQtaba'l-Fıkh ala'l-Mezahibi'l-Erbea I-V Kahire 1938, IV/594._ -212·.- .. İSLAM HUKUKUNDA VELAYET bağnna basmaık 53 , çocuğun meşakkatip.e katlanmak ... 54 gibi anlamlara g~lir. . Fikıh ıstılahında hıdane: Çocuğu, acizi, niecnunu ve bunağı korumak; çocuğun terbiyesi, yemesi-içmesi ve rahatı için gereken bütün imkan}arı .hazırlam~ktır, 35 şeklinde tarif .edilmektedir. Hıdane nıiiessesiniıi esasları 1- Hıdaneyi yürütecek : kişiler~ Hıdane hakkına sahip olan kişiler, kas~ en yakın akrabalarıdır. kadın ye erkek Başka bir ifade ile, hıdaneyi · çocuğun en yakın kadın ve erkek akra;bası yürütUr . Bu. görevi en iyi yürütece·k ·kişiler ka:dınlardır. Sebebi; onların ·küçüklere 'karşı son derece şefkat:D:, merhametli ve onları himaye konusunda hassas davranmalarıdır.iiü Kız çocuklara nazaran er:kek çocuklar, temyiz devresine girdikten sonra babanın himayesine (velayetine) girerler. Ve bu görev erkeklere intikal eder. Hıdaneyi yürü~me,. de öncelik sırası ananındır. Sonra ananın anası, ananın anasının anası sonra babanın anası, babanın anasının anası... sonra ana baba bir kız kardeş, baba bir kız kardeş, ana baba bir kız kardeşinin kızı, ana bir kız kardeşin kızı, ana baba bir teyze, ana .bir teyze, baba bir teyze, baba bir kız kardeşin kızı ... ;;; · . . . Kadınlardan hıdaneyi· yürütecek kimse bulunmazsa, bu görev erkekler kanalıyla asaıheye intikal eder. Asabe de bulunmadığı veya. hıdaneyi yürütecek şartları taşımadığı . takdirde, _bu vazife, hala, teyze, dayı gİbİ · zevi'l.:.erham'a geçer.5s 2-· Hıdaneyi a) yürütecek kişilerde aranan şartlar: K~ ve erkekte araııim ortak şartlar: aa) Hür olması, 50 köle ve cariye olmaması. (53) (54) (55) (56) Çürikü, hadane Kasi'mi, Bedai' IV /40; Ceziri, a.g.e. IV /594. Ceziri, a,g.e. IV /594. Ceziri, a.g.e. IV/594. Kasani. a.g.e. IV/41; ömer Nasühi Bilmen, IstıHihatı Fıkhıyye IJ/428; Ceziri, a.g.e,. IV /594. (57) Kasani, a.g.e. IV/41. (58) Bilmen, a.g.e. II/428. (59) Kasani, a.g.e. IV/42; İbn Atıidin, a.g.e. II/871; Ceziri, a.g.e. IV/597. -213- MEHMET ŞE;NER bii- nevi velayettir. Bunların ise, velayet haklan yoktur.so ab)- Akıl ve baliğ olması, 61 çocuğun, mecnftnun (akıl hastası) ve matfthun (bunak) bu görevi yürütmesi mümkün değildir. Çünku.", ehil değilleııdir. - _- ac) Emniyet sahibi olması,· ocuğuri bulunduğu- yerden sıksık uzak-· laşarak terbiyesini ihmal edip, zarar vermemes( ve kontrolundan uzak _tıitmall_!_ası gerekir.s2 _ - ·ad) Güçlü olması. 63 V elinin, çocuğun şahsını ve varsa -mallarını_ ko- _ ruı;na gücüne sahip olmasıgerekir. b) Y ainız kadında aranan şartlar: _ Yukarıda sayılaniann yanmda,-kadında şunların da bulunması _ gere-- kir: ba) Çocuğa _yabancı olan biriyle -evli olinaması. G-! -Evlendiği takdirde .buna (veli olmaya) hak kazanamaz. Eğer evlendiği erıkek çocuğun amcası gibi yatkın aıkrabası olursa, bu haJkka sahip olabilir. sr, Küçüğün bb) . ~ 1 yakın akra.bası olması. 6 ıı en . be) Çocuğu gözden ve 'köntroldan uzak onu," çocuktan hoşlanmayan kimselerin evine tutmaması, aynı zamanda bırakmaması 67 bd) Baba fakir ise, annenin çocuğunu ücretsiz terbiye etmeden ka., çmmaması. ss Bu halde Çocuğun annesi b.en bu işi ücretsiz _yapamam der de, teyzesi de ben bakabilirim derse, bu görev anadan düşer,- teyzeye intikal eder.ı;9 c) ~kekte O~ak aranan şartlar: şartlarla birlikte el'lkek, asabedenveya .mahrem o1m zevi'l-er- (60) Kasani, Bedai' IV /42; Ceziri, a:g.e., IV /597. (61) İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar II/871. {62) (63) (S4) (65) (66) (67) (68) (69) İbn Abidin, a.g.e. II/871; Ceziri, a.g.e. IV /597. İbn Abidin, a.g.e. II/871. İbn Abidin, a.g.e. II/871. Kasani, a.g.e. IV /41, 42·. Ceziıi, a.g.e. IV /597. İbn Abidin, a.g.e. II/871. İbn Abi din, a.g.e. II/871; Ceziri, a.g.e. IV /59'1 İbn Abidin, a.g.e. II/871; Ceziri, .a.g.e. IV /597. Ceziri, a.g.e. IV /597. -214- . .- : : ' İSLAM HUKlYn.uNDA YELAYET. . h~m'dan olmalıdır. Bunlardan olmayan erkekler bug6revi y:ürütemezler.7o - - .3-- Bakımı gereken çocukta aranan şartla.r: A) ·Çocuk erkekse: 1) Faki:r olması,7 1 zengin olan gerekmez. Hala ihtiyacı olmayan çocuğa başkasının yardımı (nafakası) çqcuğa başkasının malından harcanml\sından !kendi malından daha iyidir. 12 - harcanması, 2) Bülfiğa ermemiş olması73 veya çalıŞmaktan aciz olması: Eğer çomüzm:in hasta, felçli, kör, akıl hastası, elleri kesiık, çolak veya ayak. cuk, . . . ları kesik ... gibi çalışmaya mani olan arızalar varsa·ve malı .da yoksa (fa. kirse) ba]fımı ba?aya aittir. H Hatta hakim, babanın bakması için hüküm bile verir. Babası olmadığı takdirde dedesibakar.7 5 Eğer baliğ olurda ça. lıŞıp kazanmasına mani olaca:k bedeni ve riilii arıza yoksa kendisi çalışarak kazanır ye harcanır: · Henüz baliğ ·. olmamış QOGUğu ba:bası bir işe .veya san'ata v:erirse onun kazaneını ona harcar. Ancak- çocuk büyük te olsa . küçük te olsa, tahsil yapmayı arzu ettiği takdirde, tahsiline mani olmaksızın, okuma giderlerini babası ·karşılar.7s .- 3) Hür olması. Eğer çocuk başkasının emri altında bakımı (nafakası) o şahsa (efe.ndiye) aittir.77 (meinlfrk) ise, B) Çocuk kız ise: Çocuk ·büyük olsun küçük olsuri, nafakası şu §artlarla babaya' aittir: 1) · Faldr olması. Eğer çocuğun malı varsa nafakası malından olur. Erkek çocukta olduğu gibi, para ka·zanması için herhangi bir işe ücretle verilm~z.7B Şukadar var ki, di!kiş, nakış (tatriz) ve dokuma gibi el sanat. larını öğrenmek için bir kadının yanına ('kadın öğretmene, djkiş yıirduna) verilebilfr. Kızın babası kızını, hizme~çilik için herhangi lbir erkeğin yanı- ria veya erkek bulunan yerlere veremez. - Çünkü 'kızla erkeğin bir yerde - (70) ömer_ Nasuhi Bilmen, IstıHı.hat-ı Fıl{hiyye II/433. (71) Ceziri, a.g.e., IV/585. C72) Kasani, Bedai' IV/34. (73) Ceziri, a.g.e. IV /585. (74) Kasani, a.g.e. IV /35; İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadir IV /410. (75) Kasani, a.g.e. IV /35. (76) İbnü'l-Hümam, a.g.e. IV /410. (77) İbn Nüceym, el-Bfuru'r-.;Raik· IV /21!3: Ceziri, a.g.e, IV /585 (78) İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadir IV /410. · - MEHMET - yalnız- başwa buluıt.ma ihtimali vardır. Bu ise dinen caiz ŞENER değildfr.7U __ 2) -Hür olma:sı. Kız memlfuk olursa, kızın bakımı (nafakası) ~fendi­ sine aittir. Hakim tarafından onlara yetecek miktarda nafa!ka tayin ve ta;kdir edilir. Takdir edilen miktar yetecek miktarda olmazsa, kızın- ba-· ·-):>ası artırma isteğinde buluna;bilir. Her hal..;ü karda kızın bakırnma yetecekmiktar üzerinde her iki tarafın anlaşması esastır.sıı 4- Çocuğun bakımı -- ve -terbiyesi: - - 1 _Çocuğun ana kucağll:ıda- kalması gereken zaman içinde anaya aittir. Bilahare erkek çocuklarıİı bu çağdan sorira terbiy~leri ba:baya intikal -eder. Hid~e görevini_.en iyi Ş_ekilde- yapacak kimseler. kadınlar (analar) -dır~ ,Çünkü kadi.nlar, şetkat ve merhamet yönüyle -çocuklarm temizliğiyedirfuriesi .ve içirilmesine -erkeklerderi cialıa fa:zla düşkündürler. -Bu·ııa _- ıiıükab_il, çocukları himaye etme, mallarını 'koruma ve idare etme :mehfaathrını kollama yönüyle erkekler (baba) daha ilerdedir.sı Bundan dolaşı erkek çocuk, ana kucağmdan ayrılıp yemesini, içmesiııi,- temizliği­ ni",- giyiniini hasılı bedeni ihtiyacını kendisi tek başın?- giderebilecek ha}e gelince, babasının himayesi terbiyesf, ·altına girer. Artık bundan sonra yayata :hazırlık dönemi- başlayacağından; terbiyeye, kendisine ait davranış­ ları kazanmaya; üstün ahlak sahibi olmaya ihtiyacı olduğunda:n baJbanın himayesi altına girmesi gerekir. Çünkü,. b-qnları kendisine en iyi şekilde öğretecek ve örnek olacak kimse babadır. Erkek çocuk eğer ananın yanında kalırsa, bunlardan bir dereceye kadar mahrum kalacaktır. Ama kıZlar için böyle değildir. Onlar büluğa erinceye kadar, annesinin (kadın-_­ la.rın) yanında kalması gerekir. Çünkü kız çocuğu kadınlarla ilgili terbibiye kurallarını öğrenmeye, ev hizmetlerini yapabilme vasfını kazanmaya -ne, ihtiyaçları vardır.s:ı -Çocuğun bakıınıyla kırnla ilgili bu kısa genel ilgili" maddeler üzerinde duralım . bilgiyi verdikten sonra ba- - . <· a) Çocuğa ad konması: Yeni doğan çocuğa güzel bir ad koymak babanın (veli) ilk görevle- (79) İbn Abidin, Münhatü'l-Halik ala'l-Bahri'r-Raik I-VII, Mısır 1311, IV /.219, elBahru'r-Rai"K'le birlikte. Ceziri, a.g.e. IV/585. - (80) Ceziri, a.g.e. IV /585. (81) Kasani, Bedai' IV/40; İbn Nüceym, el-Bahı:u'r-Raik IV/180. (82) Kasani, a.g.e. IV /42, 43. 216- · İSLAM HUKUKUNDA YELAYET rlnden biridir. Buna işaretle Peygamb~rimiz (S.A.V.) : «Siz kıyamet gü~.·· nündekendinizin ve 'ı.ıa:bamzın adlarıyla çağnlacaksımz, O halde güzel ad. koyunuz:»sa Buyuruyor. Ad koymakta gecikmeyip, doğumunun yedinci gününü beklememelidir. Çünkü Ebu Musa el-Eş' ari (R.A.), yeni doğan . çocuğunu hemen Efendiıniz'e götiirmüş, o da ona «İbrahim» adını koymuştur.s4 _ Adın ne zaman konacağ·ı hususunda bazı gÖrüş ayrılıkları var: ·Hattabi (ö. 388/998)_: «Bir çok alimler, çocuğun adınni yedinci gününden önce 'kona'bileceğğini söylemişlerdir» diyor, Muhammed b. Sirin (ö. 110/ 729), Kat~de (ö. 118/736) ve Evzai (ö. 157/774) çocuk doğup anneden · ayrıldıını adının hem.en konabilecegtni» söylemişlerdir. Mühellep . (o. ? .) de: Çocuk doğunca hemen adının konabileceğini, eğer babası yedinci günde akika kurbanı (doğumunyedincf gününde kesilen kurban) kes~ meyi arzu etmiyorsa, birinci, ikinci veya müteakip günleİ-de adın konabileceğini» söylemiştir. Eğer kurban kesmeyi arzu ederse, sünnet' e uygun· olan. adını yedinci güne tehir edip o gün koymasıdı.r, görüşünü ilave etmiştir.8" . . .. . . Peygamber Efendimiz .(S.A.V.) 'in torunu Hz. Hasan -veya Hz. Hüseyin- doğduğu. zaman (sağ) kulağına ezan o'kuduğu; a}rrıca doğan çöcu~ ğun .sağ· kulağına ezan, sol kulağına karnet okuna:bileceği hususunda ii-· vayetler vardırsıı Netice itibariyle, çocuğun adınin birinci gün ile yedirıci gün arasında konulabileceği ve kulağına ezan··ve karnet okunabileceği anlaşılıyor; b) Çocuğun emzirilmesi (er-Rada'f: Himayeye nrQhtaç olan velayet altındaki süt çocuğunu, annesi .emzirmesi gerekir. Bu, onun dini ıbir görevidir. ·. Nilra:Iıı devam. eden ve dini yönden e:rn.Zirme'kle görevli olan anne, mecbfıren emzirece'ksin diye zorlanamaz. Çünkü, « ... Anne, çocuğu sebebiyle zarara sokulmasın ... »87 ayeti bunu ifade eder. Biı «ZOrlanamaz» hükmü, çocuğu emzirecek bir süt an:i bulunduğu takdirde geçerli olur. Ama emzireceık süt ·ana bulunmaz veya çocuk başkasının. memesini kabul etmezse, çocuğa zarar vermemek için. (83) Ahmed b. Hanbel, Müsned, V/194; Ebü Davud~ Siinen, V/236. (84) A:yni, Umdetü'l-Kari, J;X/711; Bkz. Bi.ıhari, .Sahih, VI/216; Müslim, Sahil1, . II/1690. (85) Ayni, a.g.e., IX/712. _ (86) Abdürrazzak, Musannef, .IV /336; el-Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, IV/59. (87) · Bakara (2), 233. -217- MEHMETŞENER anne zorlanıı::. Ve mecburen emzirir.ss Baba, çocuğun emzirecek bir süt anneyi, öz annenin rızasuiı alarak ücretle tutabilir. Anne iSterse buna engei olabilir. Çünkü, bu görev annenin tabii hakkıdır. Eğer anne· arnzirirse ücret alamaz, Zira bu onun dini görevidir.so · c) Çocuğun .pafakası: Kuçük: çocukların yiyecek, giyecelr ve mesken gibi nafakasını temin etmek babanın vela yet görevlerindendir.. Çünkü, · « ... Onların (annelerin) ma'ruf vech ile (örf-ü adete göre) yiyeceği, giyec~ği; çocuik kendisinin .. olan (!babaya) aittir ... »90 ayeti, eyli kadınların nafakasının .kocalarına ait olduğunu açıkça ifade ettiği gibi; ayrıca, çocukların nafakasının da !babaya ait olduğuna işaret etmektedir. ÇünkÜ çocuğun nafakası tek başı-. na babaya aittir. Başkası bunda ortak olama.z.oı. Çocuklar erkek veya Jp.z olsun, geçimlerini temin edebile~k pir sahip değillerse, nafakalarım temin y-ine, babanın görevidir.9 2 5- Hıdane işe Müddeti: a) Erkek 9()cuklar için: . Erkek çocuk, kendi başına yiyip, içip, giyinip ve temizliğini yapabilecek hale -gelinceye kadar, hıdane görevini yüpitecek olan anası, anasının anası. .. (liadıne) vb. İıın yanında bulunur. Erkek çocuk için hıdanemüd­ deti, sene itibariyle farklıdır. Bazıların.a göre, yedi; bazılarıı-ıa göre dokuz senedir. Müftabih olan görüş, yedi senedir. 9 iı Çocuk kendi işlerini kendi başına :Yapmaya başladıktan itibaren artık, terbiyeye,, adab~ı muaşeret kaidelerini öğrenmeye· ve onları bilfiil yaparak kazanmaya ihtiyacı olduğundan, velisinili {babası) himayesine girer: Çünkü baba (veli), eıkek çocuğu· yetiştirmede, hayata hazırlam~da anneden daha ehilair. 94 . . . . İbn Nüceym, el-Bahru'r-Raik, IV/219; Kasani, Bedai, IV/40. Fethu'l-Kadir, IV/412. Bakara (2), 233. İbn Nüceym, a.g.e., IV /218; İbnü'l-!Iümam, a.g.e.; IV /410, 41-1. 410, 411. (92) Ceziri, el-Fıkhu ala'l-Mezahibi'l-Erbe'a, IV /585. · (93) Molla Hüsrev, Dürer; IV /42: İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar, II/881; Bilmen, ıstılahat-ı Fıkhıyye Kamusu, II/435. (94) Kasani, BediÜ, IV /42; Molla Hüsrev, a.g.(;!., I/411; İbn Abidin, a.g.e., II/881; Bilmen, a.g.e., II/435. ~ (88) (89) (90) (91) İbnü'l-Hümam, -218- İSLAM HUKUKUNDA VELAYET Kız ~ocukla.:r iı;in : Kız çoculdar için bu müddet değişmektedir. Kız çoculdar yeme içme, . giyinme ve' temi?lik işierini kendileri. yapmaya başladıktan itibaren, ka- .. - dıniarla ilgilf ~d§;b-ı İnuaşeieti ve ev hizmetlerini hatta annelik vasfını kazanma:k iÇin: adet görüneeye ·kadar annenin. yanında,. gözetiminde kalır.ıirı: Hıdane inüddeti, do:kuz veya on :bir senediİ'_. Müftabih olan, dokuz .. senedir. 96 Büluğdan sonra ·kız evlenme çağına girdiği için ona tamalı edip yaiı' gözle bakaiıiar çoğalacağından velinin (babanın) himayesine b) • 9" gıre~\,.'. . . '·~-Çocuk,' ineclıfin ve matlı4 (kasır) un evlendirllınesi: Küçüğün, mecnunun ve matCillun nikahlarının salıili ola;bilmeSi veli~ nin bulunması şartına bağlıdır. Çünkü bun!ar, kendi başlarına nikab işi­ ni yürütmekten acizdirler. Aciz. olmaları da, ni:kahlarında veli şartını doğu~aktadir. !ls · ···· · · · · .. __ Bu .konunun açıklığa kavuşması için, «ni'kahta velayeb> üzerinde dur~ m~mız gereltir. ··... Nikahta velayet: · Nik1Uıta velayet iki kısma ayrılır: 1) Küçük kız veya el"kek çocuklarla,· bunlardan mecnftn ve matllh ·olarak baliğ olan kimseler hakkında· sabit olan «ü:ıtibdat velay~ti» veya . «icbari velayeb>, . - · .2) olan :Bekar v~ya dul olsun, akıl, baliğ ve h tir olan :kaciın için sabit ·«iıedb vel~yeti.» 9 9 !3iz, bunlardaıl yalnız «istiibd.B;d _velayeti>> 'iizerinde duracağız. İştibdM velayeti veya -icbari v~İfi.yet: .. V~layet a,ltında b_ulunan bir şahsın (kasırın) evlenmesi hususunda razı .olsa. dr:t olmasa .da~ vel8,yeti haiz olan diğer bir şahsın (velinin-) sö.zünü.tenfiz edebilmesi (sözünü geçirebilmesi) sal8.hiyetidir.1® . Çocuklar, matfth ('l;ıunak) lar ve mecnun (akıl hastalarİ) lar, tarifi yapılan ic-bari veJayet altında bulunurlar. Bu bakımdan hunla;rı · velileri. (95) · Kıisaru, a.g.e,, IV/42; Molla Hüsrev, · a.g.e., I/411; İbn Abidin, a.g.e., Iİ/881. (96) İbn Abidin, a.g.e., IV /881; Ömer Nasuhi Bllmen, a.g;e, II/435. . ):ııyye. II/435. .. . . (97) K:asarii, a.g.e., İV /43. (98) Molla Hüsrev, a.g.e., I/334. _ (99) Semerkandi, Tuhfetü'l~Fukaha II/24; Kasii,ni, a.g.e., II/241, 24 '1. (100) Bilmen, a.g.e. II/8, -.219·- cebren yani rızalarını almadan evlendirebilirhir.mı Kügük kız veya erkek çocugu velisi olan babası veya dede-Si evlendirdlkleri' takdirde;burilar baliğ olduktan sonra yapılan . iıika.h akdini '. :bOzma salaJıiyet (imihayyerlik) leri ydktur. Çünkü· -baba veya dede, ·kAsı~ ra karşı şefkatli ve merhametli,. aynı zamanda bu konuda tecrube. sanibi oldukları için, görüŞlerinde isabetlidirler. Bu. çocuklar c'ijnfuı h~linde ba~ liğ- ohırlarsa yine aynı hukme tabidirler. Yani nikah a:kdini .boz_amaziar. ·_ .. . . . - ' . ·Küçük kız ve erkek ·çocuğu velisi· olan babası ile dedesinden başka-: biri veli sıfatıyla e:vlendirirse, biniğ oldukları zaman her ikisi. de bu akdi (nikah akdi) bozma rriuliayyerliğine sahiptirler.ıo2 · · · NETiCE- ... · . ·. '. . Bilindiği gibi, ilk olarak aile· ocağında başlayan terbiye,. insanın., J,ıayatı boyunca Üzerinde yürüyeceği ve takip edeceği ·ahlaki karakteriri temelini teşkil etn:iektedir. Toplumun rüknü.yani ayrılmaz ibir parçası: olan ferdin yetiştirilmesi mevzfı.u tarih boyunca üzerinde d urulan ve önem verilen bir 'konudur. Esasında önem verilmesi de gerekir. Çünkü her yaratığın kendi hüviyetiyl~ müten~sip bir terbiyesi vardır. Bu yaratık terbiye süzgecinden geçtiği ta~dirde, faydalı olm~ oranı artaca·ktır. Vahşi bir ağacın, aşı yapıla:fak, hudanarak ve sulanarak terbiye edilip faydalı hiıle · getirildiği; vahşi bir hayvanın da tutulup, bazı özel metodlarla eğitilerek ehlileştirildiği yani daha faydalı hale getirildiği bir gerçektir: Öyle ise, insarilar için yaratılan yaratı!kların bu denli verimli hale gelme8ine lüzum varsa, «İnsanların en hayırlısı, onlara faydalı alandır» prensibinden hare".. ketle yaratıklar .arasıhda şefkatli,. merhametli ve faydalı olması lbım gelen insan için de terbiye, elbette lüiumludur. ··Çünkü insanın ·va.hşisi, hayvanın vahşisinden de kötü:dür. Vahşi· olan hayVarı · iradesiyle değil, içgüdusüyle hareket eder. Onun sevk-i tabiisi neyse, onu o istikamete yö- · · neltir. Bu içgüdü tatmin edildiği takdirde, bir müddet 6 hayvan - pndan · · va.Zgeçer. Ama-terbiye. na:mına hiç ıbir şey bilmeyen insan, kendince Sınır~ sız ·saydığı iradesi ve hürriyetine göre hareket edecek olursa, fayda' . vt iyilik namına rıe varsa hepsini çiğneyeceği bir gerçektir. o bakımdan- tOplunıda huzurı.in sağlanması isteniyorsa, her şeyden önce kişinin eğitim ve öğretimine gereken önem verilmelidir. İlk terbiye ocağının aile olduğunu biliyoruz. Bu ocakta birinci . dere(101) Bilmen, a.g.e. · II/47. · (102) İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadir III/277, 278. -220- İSLAM HIJKU.KUNDA VEUYET cede görev alan şahıs, veli sıfatını taşıyalı şahıs, anadır. . Sonra ananın . anasıdır... Özeliiikle şahıs üzerine veiayette, başka bir ifade ile hıdane müessesesinde (bakım yuvası) görev alan velilerde öncelik sırası, çocuğ·a akrabalık ve şefkat yönünden en yakın olan kişidir ki, bu anadır. Çünkü anne kadar Çocuğuna şefkat hissi ile davranacak kimse yoktur. Anne 'kucağından yoksun olarak yetişen bir. çocuk, elbette şefkat hissiniri tesis edeceği güzelliklerdEm mahrum kalacaktır. O halde bakım müesseselerinin temeli. şefkat hissine dayalı olmalıdır. Bu konuda şefkate büyük önem veren İslam'ın koyduğu esaslar dahilinde · yetiştirilen bir çocuğun (ferdin), bütün insanlara faydalı olacağı kanaatindeyiz. ,. -221-