OLGU SUNUMU: BASINÇ YARASINDA VANKOMİSİNE DİRENÇLİ ENTEROKOK GELİŞEN HASTAYA UYGULANAN HEMŞİRELİK BAKIMI 11-15.04.14 tarihlerinde Antalya’da yapılan HİKON Hastane Enfeksiyonları Kongresi’nde Poster Bildiri olarak sunulmuştur. Emine Burcu Demiralp Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi, Acıbadem Maslak Hastanesi, İstanbul Ayşe Sesin Kocagöz Enfeksiyon Hastalıkları, Acıbadem Maslak Hastanesi, İstanbul GİRİŞ İnsanlarda gastrointestinal sistem florasının elamanı olan enterokoklar, önemli hastane infeksiyonu etkenleri arasındadır. Özellikle 1970’li yıllardan sonra üçüncü kuşak sefalosporinlerin kullanımının artışına paralel olarak hastane infeksiyonu etkeni olan enterokoklar daha sık olarak saptanmaya başlanmıştır. Enterokoklar özellikle üriner sistem infeksiyonları, intraabdominal veya pelvik infeksiyonlar, cilt ve yumuşak doku infeksiyonları, endokardit, bakteremi veya neonetal sepsis gibi çeşitli infeksiyonlara neden olabilirler. Enterococcus cinsi içinde 16 tür yer almaktadır. Bunlardan Enterococcus faecalis ve Enterococcus faecium en sık saptanan türlerdir. Bu bakteriler tek tek, ikili veya kısa zincir oluşturan katalaz negatif, Gram pozitif koklardır. % 6.5 NaCl konsantrasyonunda ve pH 9.6’da üreyebilirler. Bu olguda, araç içi trafik kazası sonrası uzun süre hareket kısıtlılığına bağlı basınç yarasında Vankomisine Dirençli Enterecoccus faecalis üremesi oluşan hastanın hemşirelik bakımı ele alınmıştır. OLGU 28 yaşında evli erkek hasta, Kasım 2012 tarihinde araç içi trafik kazası geçirip farklı bir kurumda 2 ay takip edildikten sonra, T6 travmatik çökme kırığına sekonder kiföz, kord basısı, T5-T6 listezis, angulasyon tanısı ile ameliyat olmak üzere hastanemize kabul edildi. Özgeçmişinde özellik olmayan olgunun, alkol kullanım öyküsü var. (1 kadeh/ hafta) Hastanın fiziksel değerlendirmesinde solunum sistemi, kardiyovasküler sistem, periferik vasküler sistem normal, kas iskelet sisteminde üst ekstremitelerde nörolojik defisit yok. Alt ekstremiteler de ise T4-T5 total paraplejik, patella refleksleri yok aşil reflekleri alınıyor. Kan basıncı: 110/70mmHg nabız: 80 atım/dk solunum sayısı: 22/dk vücut ısısı: 36,8˚C’dir. Mesane kateterizasyonu, periferik venöz katateri mevcut. Sacral bölgede IV evre basınç yarası bulunmaktadır. Yaşanılan durumu kabullenememe ve hastalığına ek olarak basınç yarasının gelişmiş olması hastada ajitasyona sebep olmaktadır. Yapılan MR çekiminde korpus anteriorunda %70 çökme mevcuttur. Hastanemizin enfeksiyon kontrol prosedürü doğrultusunda dış kurumdan gelen hastadan alınan kültürlerinde (idrar, burun, rektal sürüntü, kan kültürü) üreme yok fakat basınç yarasından alınan sürüntü kültürü ve ameliyatta depritman sırasında alınan doku kültüründe vankomisine dirençli enterecoccus faecalis (VRE) üremesi bulunmaktadır. Olgu sıkı temas izolasyonuna alınarak takip edildi. Meronem 1 gr 2x1 IV, Tygacil 50 mg 2x1 IV tedavisine başlandı. Haftalık sürüntü kültürü kontrolünde üreme devam ettiği için izolasyonu kaldırılmadı. Basınç yarasında üreme olması nedeniyle Beyin ve Sinir Cerrahinin yapması gereken ameliyat ertelenip Estetik ve Plastik Cerrahi tarafından yara debritmanı yapılarak negatif basınçlı yara terapisi (VAC- vacuum assisted closure) uygulandı. Fizik tedavi tarafından yatak içi pasif egzersiz programı başlatıldı. 1 ay sonrasında Beyin ve Sinir Cerrahisi tarafından ameliyatı gerçekleştirildi. Ameliyat sonrasında da fizik tedavi ve rehabilitasyon programı sürdürüldü. Mobilizasyon sonrası oluşan sırt ağrısı nedeniyle Algoloji bölümüne danışıldı ve ağrı tedavisi düzenlendi. Epidural katater takılarak ağrı tedavisi intratekal olarak “hasta kontrollü analjezi” ile devam etti. Uyku nedeniyle Psikiyatri, batın distansiyonu nedeniyle Gastroentoloji Bölümü’ne danışılarak önerileri uygulandı. Mart 2013’te Plastik Cerrahisi tarafından sacral bölgeye ikinci debritman sonrasında gluteus kas- deri flebi işlemi yapıldı. Herhangi bir komplikasyon olmadan yara iyileşmesini takiben taburcu edildi. Bakım Planında Ele Alınan Hemşirelik Tanıları İmmobilizasyon ilişkili hastaya uygun pozisyon verilememesi sonucu oluşan basınca bağlı gelişen Evre IV basınç yarası Yaşanılan travmaya ve ameliyat sonrası gelecek kaygısına bağlı anksiyete Ameliyat sonrası dönemde cerrahi insizyona bağlı ağrı Duygu durumunda değişimlere bağlı uyku örüntüsünde rahatsızlık Vücut fonksiyonunun kaybına sekonder olarak; görünümde değişimler olmasına bağlı beden imgesinde rahatsızlık Vezikant ilaçların infüzyonu ile olarak vasküler travma riski Evre IV basınç yarasında oluşan organizmanın bulaşıcı özelliğine bağlı enfeksiyon bulaştırma riski Enfeksiyon öyküsüne sekonder olarak, hastanın savunmasının baskılanmasına bağlı enfeksiyon gelişme riski Ameliyat sonrası dönemde anestezi sonrası kullanılan ilaçlara bağlı düşme riski Hasta ve Yakınlarının Eğitimi El hijyeni İzolasyon kuralları Öz bakım ihtiyaçlarının karşılanması Ağrı yönetimi İlaçların emin ve etkin kullanımı Cinsel yaşam Enfeksiyon belirti/bulguları ve hekime iletilmesi gereken durumlar TARTIŞMA Hastanemizde, dış kurumdan gelen hastalardan MRSA kolonizasyonunu saptamak amacıyla burun kültürü, VRE kolonizasyonu için rektal kültür, basınç yarası bulunan hastalardan ise püy/doku kültürü alınmaktadır. Bu olguda, rektal kültüründe VRE kolonizasyonu saptanılmamış ancak IV evre basınç yarasında VRE üremesi tespit edilmiştir. Hasta izole edilmiş ve gerekli enfeksiyon kontrol önlemleri uygulanmıştır. Tek kişilik odada yatışı sağlanmış, hasta ve yakınlarına izolasyon uygulamaları ile ilgili eğitim verilmiştir. Dış kurumda geçirmiş olduğu ameliyat sonrası, geniş spekturumlu antibiyotik kullanımı ve immobilizasyona bağlı basınç yarası oluşmasından dolayı enfeksiyon gelişme ihtimali yüksektir. VRE infeksiyonu veya kolonizasyonu; maligniteli hastalar, nötropeni, hemodiyaliz, transplantasyon alıcısı, ileri yaş, intraabdominal cerrahi, basınç yaralarının varlığı, uzun süreli yatış, kolonize/infekte hasta ile yakınlık, hastane içinde transfer VRE yönünden risk faktörleridir. Antibiyotik kullanımı (vankomisin, geniş spektrumlu sefalosporinler, antianaerobik ajanlar) VRE gelişimi için risk faktörüdür. Olgu değerlendirildiğinde, uzun süreli immobilizasyon ve pozisyon verilememeye bağlı gelişen IV evre basınç yarasında VRE kolonizasyonu veya infeksiyonunun gelişmesi için pek çok risk faktörünün bulunduğu görülmüştür. VRE’a bağlı infeksiyon gelişmesi artmış mortalite, morbidite, hastanede kalış süresi ve maliyete neden olur. Bu olguda da Beyin ve Sinir Cerrahisinin yapması gereken ameliyat ertelenip var olan enfeksiyon tedavisi ilk olarak yapılmıştır. Hastanın hastanede kalış süresini, hastada psikolojik sorunların oluşmasını ve maliyeti arttırmıştır. Sonuç olarak; VRE tedavisi zor bir infeksiyon etkenidir. Bu nedenle VRE infeksiyonlarının erken tespit edilmesi kontaminasyon riskini azaltmaktadır. Dış kurumdan gelen hastalardan alınan tarama kültürleri ve izolasyon kurallarına uyum VRE enfeksiyonların yayılmasını önlemede önem teşkil etmektedir. Kaynaklar: 1. Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği İzolasyon Önlemleri Çalışma Grubu İzolasyon Önlemleri Kılavuzu. Hastane İnfeksiyonları Dergisi 2006;10:5-28. 2. Eliopoulus GM. Vancomycin resistant enterococci: Mechanism and clinical relevance. Infect Dis Clin N Amer 1997;11:851-65. 3. Arias AC, Murray BE: Enterococcus species, Streptococcus bovis group, and Leuconostoc species, “Mandell GL, Bennett JE, Dolin R: Principles and Practice of Infectious Diseases, 7th ed.” kitabında s. 2643-53, Churchill Livingstone, Phila-delphia (2010). 4. Başustaoğlu A: Enterokoklarda antibakteriyel direnç mekanizmaları ve direnç sorunu, “Ulusoy S, Usluer G, Ünal S: Önemli ve Sorunlu Gram Pozitif Bakteri İnfeksiyonları” kitabında s. 141-58, Bilimsel Tıp Yayınevi, Ankara (2004). 5. Çetinkaya Şardan Y: Vankomisine dirençli enterokoklara bağlı hastane infeksiyonlarının epidemiyolojisi ve kontrolü, “Ulusoy S, Usluer G, Ünal S: Önemli ve Sorunlu Gram Pozitif Bakteri İnfeksiyonları” kitabında s. 171-85, Bilimsel Tıp Yayınevi, Ankara (2004).