KURBAN BAYRAMI VE BESLENME Bayramlar, tüm aile bireylerini bir araya getiren, sevgi ve mutluluğun göstergesi olarak simgelenen geniş sofraların kurulduğu günlerdir ki bu günlerde kurulan sofralarda tüketilen besinlerin doğru ve uygun miktarlarda olması gerekmektedir. Kurban Bayramı’nda, bayram geleneklerimizden olan tatlı, şeker tüketimine ek olarak kırmızı et tüketiminin miktarı ve sıklığı artmaktadır. Bu nedenle özellikle şişmanlık, kalpdamar hastalığı, diyabet, hipertansiyon, mide rahatsızlığı vb. sağlık problemi olan bireyler ve yaşlılar beslenmelerine dikkat etmelidir. Alınması gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğu unutulmayıp kurban bayramında da; sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılımına her zaman özen gösterilmelidir. Her zaman olması gerektiği gibi bayramda da güne kahvaltı öğünü ile başlanmalıdır. Bayram sabahı çoğu aile için herkesin bir araya geldiği bayram kahvaltısı çok önemlidir. Kahvaltı hafif olmalı ve her besin grubunu içermelidir. Masada peynir çeşitleri, bol salatalık, domates gibi söğüş sebzeler, süt, haşlanmış yumurta veya yağsız sebzeli omlet, köy ekmeği, çavdar veya tahıllı ekmek tercih edilmelidir. Ağır, kızartılmış hamur işleri, yağlı pastane ürünleri, bal, kaymak, sucuk ve salamlı omletlerin yer aldığı kahvaltı menülerinden uzak durulmalıdır. Sağlıklı bir kurban bayramı geçirmenin ilk yolu veteriner kontrolünden geçirilmiş sağlıklı kurbanlık almakla başlar. Kurbanlık kesimleri uygun şartların oluşturulduğu, veteriner kontrolünün sağlandığı, sağlığa uygun ortamlarda yapılmalıdır. Aksi takdirde insan sağlığını bozan mikroorganizmalar ile karşı karşıya kalmamız kaçınılmazdır. Etler uygun koşullarda kesilmezse, doğru pişirilmez, uygun sıcaklıklarda bekletilmezse hayvanlardan insanlara tenya, şarbon, tüberküloz, salmonella gibi hastalıklar bulaşabilmektedir. Kırmızı et; iyi kalite hayvansal proteinin yanı sıra, demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminleri içermektedir. Doğru saklama ve pişirme yöntemleri ile vitamin ve minerallerden en fazla miktarda yararlanılabilir. Kurban bayramında yapılan yanlış alışkanlıkların başında kurban etlerinin kesildikten hemen sonra hatta sabah kahvaltısında tüketilmesi gelir. Hayvanlardaki mikroorganizmalar kesimden sonra 24 saat içinde ölür ve hayvan ilk kesildiğinde ölüm sertliği (rigormortis) olarak adlandırdığımız sertlikte olur. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açar. Bu nedenle özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında en az 24 saat beklettikten sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmelidir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri yüksektir. Görünür yağlar ayrılsa dahi kırmızı etin ortalama yağ içeriği %20’dir. Bu nedenle; kalp-damar hastalığı, diyabet (şeker) ve yüksek tansiyonu olan kişiler, Kurban Bayramı'nda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli ve aşırıya kaçmamalıdır. Kesilen etlerin korunması ve saklanması insan sağlığı açısından çok önemlidir. Etler; büyük parçalar şeklinde değil, kıyma, kuşbaşı gibi küçük parçalara ayrılıp, tek pişirimlik miktarlara bölünüp, buzdolabı poşetine veya yağlı kâğıda sarılmalı ve buzdolaplarının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Buzdolabında -2°C’de 1-2 hafta, derin dondurucuda ise -18 °C’de 3-8 aya kadar etler saklanabilmektedir. Pişirmek için buzluktan çıkartılan etler,"oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde değil", yine buzdolabının alt bölmesinde çözünmesi sağlanmalıdır. Çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır. Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapılmamalıdır. Kurban Bayramı'nda, etin tüketim miktarının yanı sıra pişirme yöntemlerine de dikkat edilmelidir. Etler kesinlikle çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmemelidir. Etlerin pişirilmesinde haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan ve kavurma yönteminden kaçınılmalıdır. Etle yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli ve et kullanılarak yapılan sebze ya da baklagil yemeklerine ilave yağ eklenmemelidir. Özellikle kuyruk yağı veya tereyağının et yemeklerinde kullanılmasından kaçınılmalıdır. Etler, C ve E vitaminini içermezler. Bu nedenle Etlerin tek başına değil de sebzelerle birlikte pişirilmesi veya yanında C vitamininden zengin sebze/salata/ taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesi, hem besin çeşitliliğinin sağlanması açısından sağlıklı bir yöntemdir hem de sebzelerde bulunan C vitamini, demirin emilimini arttırır. Etler mangalda pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak ve "kömürleşme" sağlamayacak şekilde ayarlanmalı. Çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli "kanserojen maddelerin" oluşumuna neden olabileceği için tercih edilmemelidir. Etin ateşe yakın olması B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açmaktadır. Genel olarak sakatat tüketimi de artmaktadır. Özellikle kolesterol hastaları ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişiler sakatat tüketiminden kaçınmalıdır. Kurbanlık hayvanların sakatatların (kelle, paça, ciğer vb.) kolesterol içeriği çok yüksek olduğu için tüketilmemesi gerekir. Etlerin yanında rafine edilmiş pilav/makarna yerine bulgur/esmer pirinç; asitli/gazlı içecekler yerine ayran/yoğurt/cacık tüketilmelidir. Su; metabolizmanın çalışması, organların sağlığı ve vücudun toksinlerden arınması için çok önemli olduğu kadar, kişiler üzerindeki rahatlatıcı etkisiyle de vazgeçilmezdir. Bayram boyunca günde en az 8-10 bardak su içilmeli, sık sık ikram edilen çay, kahve, asitligazlı içeceklere hayır denilebilmelidir. Bayram günlerinin vazgeçilmez ikramları tatlı ve çikolatadan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Gidilen bayram ziyaretlerde; meyve suları yerine açık çay/bitki çayları; hamur tatlıları/çikolata yerine meyve, dondurma, meyve tatlıları veya sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Son olarak; bayramlarda da yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine uygun miktarda et tüketirken çeşitlilik yaratmak için, diğer besin grupları olan ‘süt grubu’, ‘ekmek grubu’, ‘sebze grubu’ ve ‘meyve grubu’ ile aynı öğünde birlikte tüketmeye özen gösterilmelidir. SAĞLIKLI VE MUTLU BAYRAMLAR TEKĠRDAĞ HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ