Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007 • 214-219 Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarınca Verilen Disiplin Disiplin Cezalarının, “ 5525 sayılı Disiplin Affı Kanunu” Karşısındaki Du Durumu Zülal Öztürk* ÖZET 4/7/2006 tarihinde 5525 sayılı Memurlar Ve DiŞer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun ile memurlar, diŞer kamu görevlileri ve bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında 23/4/1999 ile 14/2/2005 tarihleri arasında işlenmiş fiilleri nedeniyle verilmiş bulunan disiplin cezaları (belli istisnalar dışında) bütün sonuçları ile affedilmiştir. Anayasa uyarınca kamu hizmeti görevlisi olan ve kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşları mensubu olarak mesleklerini ifa edenler, kanun kapsamı dışında bırakılmıştır. Ancak yapılan görevin niteliŞi, disiplin cezalarının ve bu cezaların affına ilişkin kanunların çıkarılış amacı ile diŞer hususlar düşünüldüŞünde bu durumun çeşitli sorunlara neden olduŞu görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Kamu kurumu niteliŞinde meslek kuruluşu, kamu kurumu niteliŞinde meslek kuruluşu mensubu, disiplin cezası, af, kamu hizmeti görevlileri, memurlar, diŞer kamu görevlileri, “kamu yararı”, “haklı neden”. * Adalet BakanlıŞı Strateji Geliştirme BaşkanlıŞı Tetkik Hakimi (şstanbul 6. şdare Mahkemesi Üyesi). 214 Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007 GşRşO Disiplin cezaları, kamu hizmeti görevlilerinin bu hizmetin gerçekleştirilmesi sırasında mevzuata, çalışma düzenine ve hizmetin gereklerine aykırı eylemlerde bulunmaları halinde uygulanacak idarî yaptırımlar olarak tanımlanmaktadır.1 Ülkemizde, çeşitli mülahazalarla ve bu tür cezaların affı amacıyla kanun koyucu tarafından aralıklı olarak af kanunları çıkarılmaktadır. 1982 Anayasası’nı izleyen dönemde çıkarılan toplam 4 disiplin affı kanunu bulunmaktadır.2 Bunların sonuncusu, 4/7/2006 tarihinde çıkarılan 5525 sayılı Memurlar ve DiŞer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun’dur. ile çarşı ve mahalle bekçileri hakkında verilen meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereŞince memurlar ve diŞer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında 23/4/1999 tarihinden 14/2/2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiştir. Bu makale ile adı geçen kanunun, kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu mensupları bakımından uygulanıp uygulanamayacaŞı ve bunun uygulamada yarattıŞı sorunlara deŞinilecektir. Kanun’la, 23/4/1999 tarihinden 14/2/2005 tarihine kadar işlenen ve af kapsamına giren disiplin cezalarının verilmesini gerektiren fiillerden dolayı, ilgililer hakkında disiplin soruşturma ve kovuşturması yapılmayacaŞı, devam etmekte olan disiplin soruşturma ve kovuşturmalarının işlemden kaldırılacaŞı, kesinleşmiş olan disiplin cezalarının uygulanmayacaŞı, sicil dosyalarında bulunan disiplin cezalarına dair kayıtların ilgililerin müracaatları aranmaksızın hükümsüz kalacaŞı ve dosyalarından çıkarılacaŞı açıkça belirlenmiştir. A) 5525 SAYILI DşSşPLşN AFFINA şLşOKşN KAKANUN’UN KAPSAMI B) KAMU KURUMU NşTELşİşNDEKş MESLEK KURULUOLARININ NşTELşİş 4/7/2006 gün ve 5525 sayılı Memurlar ve DiŞer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun’un 1. maddesi ile; devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlâk kaçakçılıŞı dışında kalan kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açıŞa vurma suçları sebebiyle görevleriyle sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doŞuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 68’inci maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerine göre verilmiş yer deŞiştirme cezaları ve 69’uncu maddesine göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları ile emniyet hizmetleri sınıfına dahil personel Avukat, doktor, mimar, mühendis gibi toplumda belli bir yer tutan ve bir yönü ile kamu hizmeti veren meslek mensupları zorunlu üyelik esasına göre mesleki dernekler şeklinde teşkilatlanma yoluna gitmektedirler.3 Anayasal dayanaŞı 2709 sayılı TC Anayasası’nın 135. maddesinde bulunan ve yine Anayasa ile kamu kurumu niteliŞinde meslek kuruluşu olarak adlandırılan bu kuruluşlarla bunların üst kuruluşları; belli bir mesleŞe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleŞin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini saŞlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüŞü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleri olarak tanımlanmaktadır. Bu tür kuruluşlar, idarenin bütünlüŞü ilkesi ile merkezden ve yerinden yönetim esaslarına dayanılarak oluşturulan idarî yapımız içinde yerinden yönetim kuruluşları arasında yer almakta 1 2 YILDIRIM, Turan, “Kamu Yararı ve Disiplin Cezalarının Affı”, http://www.anayasa.gov.tr/ eskisite/anyarg18/YILDIRIM.PDF 1985 yılında çıkarılan 3249 Memurlar şle DiŞer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun , 1992 yılında çıkarılan 3817 sayılı Memurlar şle DiŞer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun ve 1999 yılında çıkarılan 4455 sayılı Memurlar ile DiŞer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun. 3 GÖZÜBÜYÜK, Oeref, Türkiye’nin Yönetim Yapısı, 7. Baskı, Turhan Kitabevi, Ankara, 2001, s. 22 Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007 215 ve hizmet yerinden yönetim kuruluşları olarak kabul edilmektedirler.4 C) KAMU KURUMU NşTELşİşNDEKş MESLEK KURULUOU MENSUPLARININ HUKUKş DUDURUMU Anayasa’nın 129. maddesinin ikinci fıkrasında; “Memurlar ve diŞer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.” hükmü yer almaktadır. Bu hükmün yer aldıŞı bölüm başlıŞı “kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümhükümler” olarak düzenlenmiştir. Buna göre üç tür kamu hizmeti görevlisi bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla memurlar, diŞer kamu görevlileri ve kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensupları olarak sayılmaktadır. Bu hükümlerle açıkça ortaya konulduŞu üzere kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşları ile bunların üst kuruluşları mensupları, memurlar ve diŞer kamu görevlileri dışında üçüncü bir grup olarak deŞerlendirilmelidir. Başka bir deyişle kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşları mensupları Anayasal olarak kamu hizmeti görevlisi olarak kabul edilmekte ancak memurlar ve diŞer kamu görevlileri kapsamı dışında yer almaktadırlar. Memur ya da kamu iktisadi teşebbüslerinde aslî ve sürekli görevlerde çalışanlar da kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşlarına üye olabilmektedirler. Ancak, Anayasa’nın 135/2’nci maddesi uyarınca bu statüde olanlar bakımından ilgili meslek kuruluşlarına girmek mecburi deŞildir. Bu kuruluş mensuplarının aynı zamanda memur ya da diŞer kamu görevlisi statüsünde bulunabilecek olmaları ise meslek kuruluşuyla mensupları arasındaki baŞın niteliŞini deŞiştirmemektedir. Konuyu somutlaştırmak bakımından uygulamadan bazı örnekler verilmesinde yarar görülmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi memur olarak görev yapan ve aynı anda Türk Tabipler BirliŞi bünyesinde bir tabip odasına kayıtlı bulunan doktor, Türkiye Barolar BirliŞi bünyesinde bir baroda kayıtlı bulunan avukat, Tür- kiye Mimar ve Mühendis Odaları bünyesinde bir odada kayıtlı bulunan mimarlar ile adı geçen meslek kuruluşu arasındaki ilişki ile özel çalışan doktor, avukat veya mimarlarla kuruluş arasındaki ilişki aynıdır. Ancak bu durum kuruluşa mesleki açıdan disiplin suçu oluşturan bir fiille ilgili olarak harekete geçerken ilgilinin baŞlı bulunduŞu kurumdan bütünüyle baŞımsız olarak hareket yetkisi vermemektedir. Başka bir deyişle aynı zamanda devlet memuru olan avukatın disiplin hukuku yönünden takibi tabi bulunduŞu kamu kurumu tarafından yapılmalıdır. Bu durum mesleki faaliyetinin tümünü kamu görevini ifa ederek gerçekleştiren meslek mensuplarının kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşuna üye olma mecburiyetinin bulunmadıŞına ilişkin Anayasa kuralının da zorunlu bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Öte yandan bir kamu hizmeti görevlisinin aynı fiil nedeniyle iki kez cezalandırılması evrensel hukuk ilkeleriyle de baŞdaşmamaktadır.5 Bununla birlikte, bir kısım görevliler bakımından ilgilinin tabi olduŞu kurum yanında meslek kuruluşunun da disiplin cezası verme yetkisinin bulunduŞu kabul edilmelidir. ÖrneŞin tabipler ve üniversitelerde kısmi statüde çalışan meslek mensubu profesör ve doçentlerin avukatlık veya diŞer meslekleri ifa etmeleri halinde, bu hizmetin ifası sırasındaki mesleki kusurları nedeniyle mensubu oldukları meslek kuruluşlarınca da disiplin işlemine tabi tutulabilmeleri gerekmektedir. 6 Bunun dışında, meslek kuruluşu mensubu, yürütmekte olduŞu kamu görevinden bütünüyle baŞımsız olarak ilgili meslek kuruluşu bünyesinde gerçekleştireceŞi faaliyetleri veya meslektaşlarıyla ilişkileri veya buna benzer diŞer haller bakımından da bünyesinde olduŞu meslek kuruluşunca disiplin yönünden deŞerlendirilebilmeli, soruşturularak hakkında ceza tayinine gidilebilmelidir. 5 6 4 GÖZÜBÜYÜK, Türkiye’nin …, s.261 216 Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007 Bkz. GÜLOEN, Recep, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi’ye ArmaŞan “Yeni Türk Ceza Kanunu ve Milletlerarası Ceza Hukuku BaŞlamında “Non Bis şn şdem” şlkesi” , http://www.akader.info/sbard/sayilar/2005Eylul/9.pdf Bkz. Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 25/9/2000 gün ve E. 2000/2537, K.2000/5508 sayılı kararı D) MESLEK KURULUOU MENSUPLARININ AF KANUNU KAPSAMINDA DEİERLENDşRşLşP DEİERLENDşRşLEMEYECEKLERş girmemesi nedeniyle kanun koyucu kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşlarını istisnaları saydıŞı bu maddede göstermemiştir. Kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu mensuplarının bu kuruluş ile olan ilişkileri bakımından memur olmadıkları konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Buna karşılık zaman zaman bu kuruluş mensuplarınca verilen hizmetin kamu hizmeti niteliŞinde olması nedeniyle “diŞer kamu görevlileri” görevlileri kapsamında deŞerlendirildikleri ve çeşitli tarihlerde çıkarılan disiplin aflarından bu kişilerin de yararlandırılması yoluna gidildiŞine rastlanmaktadır. Ancak Başbakanlık Devlet Personel BaşkanlıŞının konu ile ilgili 2006/1 sayılı Genelge’sinde de belirtildiŞi üzere bundan anlaşılması gereken ilerleme ve yükselmeleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre yürütülen sözleşmeli personel, kamu iktisadi teşebbüsleri ve baŞlı ortaklıklarında istihdam edilen sözleşmeli ve kapsam dışı personel, özel kanunlarla kurulan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlardır.7 Bütün bu düzenlemeler gereŞince kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu mensupları hakkında kanunla belli tarihler arasında işlenmiş olsa da ilgililer hakkında disiplin soruşturma ve kovuşturması yapılacak, devam etmekte olan disiplin soruşturma ve kovuşturmaları işlemden kaldırılmayacak kesinleşmiş olan disiplin cezaları ise uygulanacaktır. Bu cezalara karşı idarî yargı mercilerine başvurulmuş ise dava ilgilinin herhangi bir talebi gerekmeksizin esastan incelenerek sonuçlandırılacaktır. 5525 sayılı disiplin affına ilişkin Kanun’un kapsamını belirleyen 1. maddesinde açıkça bu kanunun memurlar ve diŞer kamu görevlileri hakkında uygulanacaŞı belirtilmiştir.8 Dolayısıyla kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşları mensupları bu kanunun kapsamı dışında bırakılmıştır ve bunların disiplin cezalarının affı söz konusu deŞildir. Kanun’un af kapsamı dışında kalan personeli düzenleyen 3. maddesinde kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu mensuplarına yer verilmemiş olması nedeniyle de meslek kuruluşu mensuplarının kanun kapsamında olduŞu deŞerlendirmeleri yapılmaktadır. Ancak Kanun’un bu maddesi kanun kapsamında bulunan yani Devlet memuru olmalarına raŞmen bu kanundan yararlanamayacak olanları düzenlemektedir. Başka bir deyişle bu genel kuralın istisnasını oluşturan bir düzenlemedir ve genel kuralın dahi kapsamına Nitekim Danıştay 8. Dairesinin benzer hükümler içeren 4455 sayılı af Kanunu ile ilgili bir kararında; “…doktorluk mesleŞi bir kamu hizmeti olmakla beraber, meslek kuruluşları tarafından verilen disiplin cezalarının anılan af yasası kapsamında kabulüne olanak yoktur. Bu durumda, davacıya verilen ceza 4455 sayılı Memurlar ve DiŞer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkındaki Yasa kapsamında bulunmadıŞından, mahkemece bu gerekçe ile verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” denilmiş ve ilgilinin davaya devam etme konusunda bir dilekçesi bulunmadıŞından bahisle dava hakkında karar verilmesine yer olmadıŞına karar veren idare mahkemesi kararı bozulmuştur.9 Disiplin affının gerekliliŞi veya bu affın kamu yararı amacına yönelik olup olmadıŞı ayrıca tartışılabilir.10 Ancak, kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu mensuplarının da kamu hizmeti görevlileri oldukları, bu kuruluşların bir kısım kamu görevlerini üstlendikleri, disiplin affının memurlar ve diŞer kamu görevlileri bakımından çıkarılmasını gerektiren nedenlerin bu tür görevliler bakımından da geçerli olduŞu gibi hususlar gözetildiŞinde kamu kurumu niteliŞindeki mes9 10 7 8 RG. Tarih: 19/7/2006, Sayı: 26233 ERGEN, Cafer, “Memur Disiplin Affı Kanunu ve Uygulaması”, Terazi Aylık Hukuk Dergisi, Seçkin, Ankara, Yıl: 1, Sayı: 3, Kasım 2006, s.100 Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 25/9/2000 gün ve E. 2000/2537, K.2000/5508 sayılı kararı Konu ile ilgili tartışmalar için bkz. YILDIRIM, “Kamu Yararı…”, SÖZÜER, Adem, “Türk Hukukunda Af, 4454 ve 4616 Sayılı Kanunlarda öngörülen Oartla salıverilme ve Ertelemeye şlişkin Hükümlerin Hukuksal NiteliŞi ile Bu Hükümlerin Anayasaya UygunluŞu Sorunu”, http:// www.anayasa.gov.tr/eskisite /anyarg18/SOZUER.PDF Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007 217 lek kuruluşu mensuplarının da bu kapsamda deŞerlendirilmeleri eşitlik ve hakkaniyet bakımından daha uygun olacaktır.11 Anayasa Mahkemesi’nin çeşitli kararlarında eşitliŞin mutlak eşitlik olmadıŞı, bundan aynı hukuksal durumda bulunanlara aynı kuralların uygulanması şeklinde anlaşılması gerektiŞi belirtilmektedir.12 Buradan yola çıkılarak kimi kişilerin haklı nedenlere dayanılarak disiplin affının kapsamı dışında tutulabileceŞi sonucuna varılabilir. Ancak kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu mensuplarının bütünüyle af kanununun kapsamı dışında tutulmasını gerektirecek bir “haklı neden” veya “kamu yararı” bulunmamaktadır. Kamu kurumu niteliŞinde meslek kuruluşuna üye olmaksızın kamuda mesleŞini Devlet memuru olarak ifa eden bir meslek mensubunun memuriyetten çıkarılması ile aynı veya benzer gerekçelerle meslekten çıkarılan ve aynı mesleŞi kamu kurumu niteliŞinde meslek kuruluşu bünyesinde serbest olarak ifa eden iki kamu hizmeti görevlisi bakımından doŞan farklı sonuçlar bu durumu daha iyi ortaya koymaktadır. Oöyle ki; 5525 sayılı Kanun’un 1’inci maddesinde sayılan haller dışında bir hal ile memuriyetten çıkarılan ilgililer disiplin cezalarının bütün sonuçları ile affedilmiş olması nedeniyle memuriyete dönebilme ve meslek kuruluşuna üye olarak mesleŞini serbest olarak ifa hakkı kazanmaktadırlar. Oysa mesleŞini serbest olarak ifa etmekte iken aynı veya benzer gerekçelerle, kamu kurumu niteliŞinde meslek kuruluşu tarafından meslekten çıkarılan kamu hizmeti görevlilerinin disiplin cezaları kaldırılmadıŞından ilgililer mesleŞe dönüş yapamayacaklardır. ÖrneŞin her seferinde bir üst ceza uygulanmak suretiyle basit fiilleri nedeniyle sonunda bir ile üç yıl arasında işten çıkarma cezası uygulanan bir avukata, cezayı gerektiren fiilini izleyen beş yıl içinde daha hafif bir cezayı gerektiren başka bir fiil işlemesi halinde 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 136/3. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası verilebilmektedir. Bu kanuna göre meslekten çıkarma cezası, avukatlık ruhsatnamesinin geri alınarak avukatın adının baro levhasından silinmesi ve avukatlık unvanının kaldırılmasıdır. Aynı Kanun’un 5/a maddesi uyarınca da; “Kesinleşmiş bir disiplin kararı sonucunda hakim, memur veya avukat olma niteliŞini kaybetmiş olmak” avukatlık mesleŞine kabule engeldir. Dolayısıyla mesleŞini kamu kurumu niteliŞinde meslek kuruluşu bünyesinde serbest olarak ifa eden avukat açısından yeniden avukatlık mesleŞine dönme şansı bulunmamaktadır. Oysa aynı faaliyeti kamu kurumları bünyesinde gerçekleştiren ve çok daha aŞır bir fiil nedeniyle memuriyetten çıkarılan bir avukat, bu fiillerinin 5525 sayılı Kanun’un 1. maddesinde sayılan Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar, basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlardan olmaması halinde avukatlık yapma hakkına kavuşacaktır. Zira kanunun aynı maddesi ile memurlar ve diŞer kamu görevlileri hakkındaki disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiştir ve ilgililerin müracaatına dahi gerek olmaksızın hükümsüz kalarak dosyalarından çıkarılacaktır. Bu somut örnek kamu hizmeti görevlileri oldukları tartışmasız bulunan kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu mensuplarının da disiplin cezaları bakımından memurlar ve diŞer kamu görevlileri ile birlikte deŞerlendirilmelerinin gerekliliŞini ortaya koymaktadır. Üstelik memurlar ve diŞer kamu görevlileri için bu tür bir kanun çıkarılmasını gerektiren sebeplerin tümü kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu mensupları bakımından da geçerlidir. E) SONUÇ 11 12 Konu ile ilgili tartışmalar ve kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruşu mensuplarının da kapsama alınması yönündeki önergeler için bkz. http://www.tbmm.gov.tr/ develop/owa/ tutanak _g.birlesim_ baslangic? P4=17165 &P5=H&page1=67&page2=67 Anayasa Mahkemesi’nin 8/1/2002 gün ve E.2001/493, K.2002/11 sayılı kararı, 19/2/1992 gün ve E.1991/13, K.1992/10 sayılı kararı, http://www.anayasa.gov.tr/general/kararbilgibank.asp 218 Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007 Kamu kurumu niteliŞinde meslek kuruluşu mensupları kamu hizmeti görevlilerinden olmakla birlikte memurlar ve diŞer kamu görevlileri arasında yer almamaktadırlar. Bu nedenle kapsamını memurlar ve diŞer kamu görevlileri ile sınırlamış bulunan 5525 sayılı Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affına şlişkin Kanun kapsamında de- Şerlendirilmelerine olanak bulunmamaktadır. Bu durum bir kısım kamu görevini hizmet yerinden yönetim kuruluşu olarak örgütlenerek sürdürmekte olan kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşları mensupları bakımından hem teorik hem de pratik anlamda çeşitli olumsuzluklara neden olmakta ve kamu hizmeti görevlileri arasında eşitlik ilkesini zedelemektedir. Bununla birlikte bu tür endişelerle kanunun kapsamı genişletilemez. Dolayısıyla kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşlarınca mensupları hakkında, zamanaşımına uŞramamış olmak koşulu ile herhangi bir nedenle henüz başlanmamış soruşturmalara başlanmalı, başlamış bulunanlara devam edilmeli, verilmemiş bulunan disiplin cezaları verilmeli ve ceza kayıtları ile ilgili bir işlem yapılmamalıdır. Bu cezalara muhatap olan ilgililerinse itiraz ve dava yollarına başvurmaları cezanın affa uŞradıŞı düşüncesi ile bu haklarını kullanmaktan geri durmamaları gerekmektedir. Bu tür cezalara karşı idarî yargıda açılan davalara gelince bu davalarla ilgili olarak ilgililerin davaya devam etme isteklerini mahkemelere bildirmelerine gerek bulunmamaktadır. Mahkemelerin ise kendilerine intikal etmiş davalarda, bu tür bir talep aramaksızın esas hakkında bir karar vermeleri gerekmektedir. Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007 219