MU HAMMED b. SEBTB Muhammed Şakir ve Mahmud Muhammed Şakir Mısır ' ın önde gelen edip ve alimlerinden dir. Muhammed Şakir, 1920'li yıllarda KurKerim'in tercümesi hususunda takındığı katı tutumla gündeme gelm iştir. İngiliz asıllı mühtedi Marmaduke Muhammed Pickthall'in Kur'an'ı İngilizce'ye çevirme projesi hakkında Ezher uleması­ nın fikrinin alınması d o layısıyla meydana gelen tartışmalar sırasında kaleme aldığı çeşitli makaleleri el-Kavlü'l-faşl ii tercemeti'l-Kur'ani'l-Kerim ile '1-lugati '1a'cemiyye adıyla kitap haline getirmiş­ tir. Muhammed Şakir bu eserinde tercüme için birçok şart öne sürmüş ve neticede bunların Kur'an-ı Kerim için yerine getirilemeyeceğini, bu sebeple Kur'an ' ın başka dillere tercümesinin mümkün ol- ı Eserleri. 1. el-izaJ:ı li-metni'l-!sagücf (iskenderiye ı 325/ 1907) . 2. ed-Dürusü'levveliyye (i skenderi ye ı 326 ). Ezher 'de okutulmaküzere haz ı rlanan ve akaid, siyer, ahlak konularını içine alan bir ders kitabıdır. 3. Ijulaşatü'l-imld ' (Kahire 1913) . 4. eş-Şer(ıu 't-tafşili li-mü~ekki­ reti'l-ittifa]fi'l - İngilizi el-Mışri ( Kahi- re ı 339) . Muhammed Şakir el-Ehram ve Mu]ftetaf gibi gazet e ve dergilerde birçok makale yazmıştır. 5. Mine'l-Ijimay e ile's-siyade: Fe'l-Kelimetü'l-an li-Mışr (Kah i re 192 2). 6 . el-Ka vlü'l -faşl ii tercemeti'l-Kur'ani 'l-Kerim ile'l-lugati'l-a'cemiyye (Kah ire ı 343) . Eserin bir bölümü , T. W. Arnold tarafından " On the Translation of the Koran into Foreign Languages" başlığıyla İngilizce'­ ye tercüme edilmiştir (Mw, XVI 1 ı 926 1. s. 16ı- ı65) . Bİ BLİYOGRAFYA : Serkls, Mu'cem, ll, 1664; Zirikli, el-A'lam, VII, 27; Yusuf Es'ad D ag ı r , Meşadirü 'd-d irasati'l­ 'Arabiyy e, Beyrut 1983 , ll , 452-453 ; Dirasat 'A ra biyye ue İslamiyy e: Mühdat ila edib i' l'A rabiyy eti 'l-kebir Ebi Fihr Maf:ımüd Mu/:ıam­ med Şiikir bi-münasebeti bulügihi's-seb'in (h az. Eymen Fuad Seyyid v. d ğ r. ) , Kah ire 1403/ 1982, s. 14 ; M. Muhammed Hüseyin, itticahatü 'l-ua taniyye fi 'l-edebi 'l-mu'aş ır, Beyrut 1984, ll, 46; M. Abdülmün'im Hafaci, el-Ezher {i elf'am, Beyrut -Kahire 1408/ 1988, ll, 42-43; Ömer Hasan ei-Kayyam , Ma/:ımüd Muf:ıammed Şakir: er-Racülue'l-menhec, Arnman 1417/ 1997, s. 19-26; Zeki M. Mücahid, el-A'lamü 'ş-Şarkıyye, Kahire 1369/1950, ll, 165-167 ; M. Abd ülgani Hasan. A'lam mine'ş-şark ue'l-garb, 1bas kı ye ri ve ta rih i yokl (Darü 'l-fikri 'l-Arabi). s. 113-126; a.mlf., " MuJ:ıammed Ş iikir: 1866-1939 ", el-Kitab, 11/9, Kahire 1946, s. 423-432; Ahmed M. Şakir. "MuJ:ıammed Ş ii kir ", el-Muktetaf, sy. 95 , Kahire 1939, s. 300. Iii . HiLAL GöRGÜ N . ŞAKIR, ..., Hanbelizade ( ~ l ..f~~ ) (1876-1958) ' an-ı madığını söylemiştir. ~ MUHAMMED L Suriyeli hukukçu ve devlet adamı. ~ 1293'te (ı 876) Şam ' da doğdu . Suriye vilayetine bağlı Selimiye kazası hakimlerinden Muhammed Ragıb Efendi'nin oğ ­ ludur. Şam Rüşdiyesi'ni bitirdikten sonra İstanbul'da Mekteb-i Mülkiyye'nin idadi kısmına girdi ve Ağustos 1898'de bu mektebin yüksek kısmından mezun oldu. Buradaki hocaları arasında Mehmed Zihni Efendi de vard ı . Eylül1898'de Suriye vilayeti maiyet memurluğu ile göreve başladı ; ardından Şam İdadisi ekonomi öğretmenliği ve Suriye vilayeti Meclis-i İdare-i Vilayet sorgu hakimliğinde bulundu. 1902-1912 yıllarında Zebdani, Harran, Biıan , Birecik, Aclfın ve Kuneytıra kazalarında kaymakamlık yaptı. Mayı s 1912'de açığa alınınca İ stanbu l' a geldi ve ayan üyesi Abdülhamid ez-Zehravi ile birlikte el-Ija<}.are ve el-Kalem gazetelerini çı­ kardı , el-Aşıme gazetesine editör oldu Eylül1914'te Galatasaray Mekteb-i Sultanisi Arapça öğretmenliğine tayin edildi. Aralık 191 4'te Evkaf-ı Hümayun Nezareti bünyesindeki Müessesat-ı İlmiyye Şube­ si müdürlüğüne getirildi. Kasım 191 S'te Akka mutasarrıflığına gönderildi. Eylül 1916'da nakledildiği Hama mutasarrıflı­ ğından Aralık 1916'da azledildi. Bir süre Şam ' da avukatlık yaptı. Mayıs 1918'de Suriye vilayeti istatistik komisyonu reisi oldu . Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra Suriye'nin bağımsızlığı­ nın ilan edilmesi üzerine Aralık 1918'de Şam'da Emir Faysal'ın başkanlığında kurulan hükümet döneminde posta idaresi genel müdürlüğüne , Eylül1919'da Dahiliye Vezar eti Teftiş Heyeti başkanlı ğ ına, Aralık 1919'da Şam merkez mutasarrıf­ lığına tayin edildi. Nisan 1920'de Şam ' da kurulan Hukuk Fakültesi'nde hukuk dersleri verdi. Aynı fakültede Eylül1922 'den itibaren arazi ve vakıf hukuku dersleri okuttu. Nisan 1924 'te Suriye Millet Meclisi'ne Şam milletvekili olarak girdi ve meclis ikinci başkanlığına seçildi. 1926'da Maarif, 1930'da Adiiye vezirliğine getirildi. Temmuz 1936'da emekliye ayrılan Muhammed Şakir 21 Temmuz 1958 tarihinde Şam ' da vefat etti. (ı Eserleri. 1. Uşulü 'l-fı]fhi 'l-İsldmi 36811 948, ba s kı yeri yok IMatbaatü'l-ca- miati's-Silriyyel; Mekke ı 42 3/2002). Kitapta konuların açıklanması sırasında örneklere de yer verilmiş, Mecelle -i Ahkdm-ı Adliyye ve medeni hukuk alanındaki bazı kanunlara atıfta bulunulmuştur. Genellikle Hanefi alimlerinin görüşleri esas alınmakla birlikte zaman zaman diğe r mezheplere de yer verilmiştir. 2. Temrinli ve İ'rablı Lisan-ı A rabi: Sarf Kısmı (istanbul 1329) 3. Temrinli ve İ'rablı Lisan -ıArabi: Nahiv Kısmı (i stanbul 132 9) . 4. Tell].işü't - tdril].i'l-'0§­ mani el - muşa vver ( Dım aş k ı 33 ı) . 5. Mucez ii a(ıkdmi'J-ev}fat(D ı maşk ı 929) . Ayrıca AJ:ıkdmü '1-ev]fat, el-Ifu]fü]fu 'lesasiyye, el-Iju]fü]fu'l-idariyye, AJ:ıka­ mü'l-arazi (ve'l-emva li 'l-menkule) adlı eserleri de bulunan Muhammed Şa kir ceza kanunu ile ( ~anunü '1-ceza'i'l-cedid, istanbul ı 3 28) hukukmuhakemeleri usulü kanununu (~anunu uşuli muJ:ıakema­ ti ' l-J:ıukukiyye, istanbul ı 328 ) Türkçe'den Arapça'ya tercüme etmişti r. BİBLİYOGRAFYA : Muhammed Şiikir ei-Hanbeli, Uş ülü '1-fıkhi'l­ İs lami, Mekke 1423/ 2002, s. 9 , 12-13, 16-17 ; Serkls, Mu' cem , ı , 1 093 ; Kehhale. Mu'cemü '1mü'ellifin, Xlll, 392; Ali Çankaya, Yeni Mülkiye Tarihi ue Mü lkiyeliler, Ankara 1968-69, lll , 765766; Özege, Katalog, lll, 1070; Zirikli, ei-A'Iam (Fethu llah). VI, 157 ; Abdülkadir Ayyaş. Mu'cemü '1-mü 'ellifine's-Süriyyin fi 'l-karni 'l- 'iş rin , Dıma ş k 1405/1985, s. 154-155; M. Abdüllatif Salih ei-Ferfür, A'lamü Dımaş k, Dımaşk 1408/ 1987 , s. 276 -277 ; M. Cemi! eş-Şatti. A'yanü Dı­ maş k, Dımaşk 14 14/ 1994, s. 362-363; Ahmet Turan Arslan, Son Deuir Osma nlı Alimlerinden Mehmed Zihni Efendi, İstanbul 1999 , s. 80; eiMağribl, "l;lul}ül}u 'l-idiire te' lifün ' Arabiyyün fihii " , MMİADm., 1/ 8 ( 1 33 9/ ı9 2 ı ). s. 252-254 . Iii ı M. KAMi L YAŞARDÖLU MUHAMMED eş-ŞATTİ (bk. ŞATTi, Muhammed b. Hasan). L ı ..., ~ MUHAMMED b . ŞEBİB ..., ( ~~,)!~ ) Ebu Bekr Muhammed b. Abdiilah b. Şebib el-Basri (III./IX. yüzyıl [?]) L Basra ekolüne bağlı Mu'tezile alimi. ~ Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Dedesine veya babasına nisbetle İbn Şe­ bib diye tanını r. İbnü ' l - Mu rtaza, onun Nazzam ' ın öğrencilerinden olduğunu ve Mu'tezile'nin yedinci taba kasında yer al- 573 MUHAMMED b. ŞEBIB dığını belirtir. Abdülkahir ei-Bağdadl'nin Basri n is besinden Basralı olduğu anlaşılmaktadır. Mu'tezile ekolüne bağlı olarak yetişmesine rağmen irca konusunda mezhebine muhalefet ettiğin­ den Mu'tezile alimlerince eleştiriimiş ve Mürcie'nin Mu'tezile'ye temayül gösteren bir grubu içinde bulunduğu ileri sükaydettiği rülmüştür. Çeşitli öğrenciler yetiştirmiş­ tir. Eserleri zamanımıza ulaşmadığından görüşleri hakkında daha çok Mi3türidl'nin Kitô.bü't-Tevi:ıid'inde, kısmen mezhepler ve makalata dair kitaplarda bilgi bulunmaktadır. Bu bilgileri şöylece özetlemek mümkündür: Kainat ve onu oluşturan cisimler hadistir. Çünkü cisimler ya hareket veya sükun halinde bulunur. Bunların ikisi de sonradan meydana gelen şeylerdir. Biri ötekinden önce vuku bulduğuna göre cisim her ikisine de ayrı ayrı mekan teşkil eder. Şu halde sükun ile hareketin birinde mutlaka bir sonradan meydana geliş vardır ve bu husus duyularla sabittir. ibn Şebib, hareketin cisim olduğu yolundaki iddiayı reddederek şöyle bir istidlalde bulunur: Birinci mekanda başka bir tanesinin bulunması söz konusu olmadan bir cisim bulunsun. Diğer bir cismin aynı mekana gelmesi halinde ilk cisme ikinci bir mekana intikal etmesi için yeni bir hareket gerekir. Buna göre hareket cisimden başka bir şey olur. ikinci hareketin aynı mekana gelmesi söz konusu edilirse hareketler cisim olarak düşünüldüğünden nihayetsiz şekilde cisimlerin tedahülü gerekir. Eğer bu mümkünse dünyanın bir yumurtaya sığması da mümkün olur (Matürldt. S. 2ı ı-2ı2). Cisimdeki sükun halinin cisimden baş­ ka bir mana olduğuna da şöyle bir delil getirir: "O falan evdedir." Eğer ortada evden ve cisimden başka sükun diye bir şey olmasaydı söz konusu evden başka hiçbir şeyin bulunmaması gerekirdi. Ayrıca ev mevcut olduğu halde orada bulunmakla nitelendirilmemiş de olabilir. ibn Şe­ bib'e göre hareket ve sükun ezell olamaz. Çünkü her bir sükun için kıdem halinin teşekkülü ancak alternatifi olan hareketin mevcudiyetiyle mümkündür. Halbuki bu alternatif hareketin mevcudiyeti de aynı şarta bağlıdır. Bu durumda hem sükun hem hareketin var olması imkansız hale gelir (a.g.e., s. 2 ı 3-2 ı 4). ibn Şe­ bib'in arazlar hakkında ileri sürdüğü görüşler birçok Mu'tezile aliminin benimsediği beka olmadan ibkanın gerçekleşebi­ leceği tarzındaki tezi geçersiz kılar. "Cismin yok olması onda fena arazının yara- 574 tılmasıyla gerçekleşir " demek suretiyle ibn Şebib. Ebu Ali el-Cübbai ve oğlu Ebu Haşim'den ayrılır. kün olur. Bu imkansız olduğuna göre zıt­ ları bir araya getiren yüce bir yaratıcı bulunmalıdır (a.g.e. , s. 2ı4). Kaynaklarda ibn Şebib'e nisbet edilen ibn Şebib, maddenin aslını teşkil eden heyQia ile kuwet hakkında Aristo'nun gödiğer bazı görüşler de şöyledir: Allah'ın rüşlerini, ayrıca hıristiyanlara ait inançzulmetme gücü bulunmakla birlikte bu ları nakledip eleştirmiş. Miltüridi de oneksiklik ifade ettiğinden yaratıkianna zulmetmez. iman Allah'ın varlığına ve dan yararlanıp Aristo'nun tabiat felsefebirliğine. peygamberlerine ve ümmetin sine ilişkin görüşlerini reddetmiştir. Onun heyQia ile ilgili olarak Aristo'ya yönelttiği dinin temeli olarak kabul ettiği beş esatenkitler şöyledir: Heyula arazların türesa inanıp hepsini ikrar etmekten ibaretmesinden önce. sözgelimi. uzun olmadığı tir. Mürnin aciz olduğunu bilerek ilahi gibi arazlar da uzun değildir. Bu durumbuyruklara teslim olmalıdır. Aksi bir davda arazların oluşmasıyla heyQia da araz ranış şeytan örneğinde olduğu gibi imada nasıl uzun olabilmiştir? Şayet böyle bir nı ortadan kaldırır. Bununla birlikte sırf şey mümkünse alternatiflerden soyutlanbüyük günah işlernek kişiyi imandan çı­ mış olanla olmayanı eşit tutmak mümkarmaz. sadece fasık olmasına sebep olur kün olur ve böylece kendi başına bir so(Şehristanl, ı. 59) . Büyük günah işleyen kişi tövbe etmeden ölse bile bağışlanması yutlanma (huıüv) meydana gelir (a.g.e., mümkündür. Allah böylelerini bağışlayın­ s. 228-229). ca O'nun küçük günah işleyenleri de baTabiatçıların yanı sıra müneccimlerle ğışlaması gerekir. Bunun gibi Allah'ın ayde bazı tartışmalar yapan ibn Şebib şöy­ nı iyi arnele aynı mükilfatı vermesi icap le der: Yaratıcıya ait fiilierin kusursuz ve eder. Allah'ın günahkar kimseleri cehendüzenli biçimde gerçekleşmesinin sebenemde ebedi olarak cezalandırabileceği bi O'nun sahip olduğu ilim ve kudrettir. gibi affetmesi de mümkündür. Kafir olanEğer bu sıfatları olmasaydı sözü edilen ları ise etediyen cehennemde cezalandı­ hususlar gerçekleşmezdi. Zira daha önce racaktır. Kur'an ' ın bazı ayetleri (muhkeyürürlüğe konulan bir düzen sayesinde mat) açık anlamlıdır. Geçmiş peygambertabiat ahengini almış ve ilahi fiiller gerlerle kavimlerine ilişkin ayetler böyledir. çekleşmiştir. Yıldızların durumu da buna Bunların dışında kalan ayetler (müteşabi­ benzer. Tabiatın yönetimi müneccimlehat) ancak uzun tefekkür ve araştırma­ . rin söylediği gibi yıldızların tesirine bağlı lardan sonra anlaşılabilir (Tritton, s. 128). ise bu da yıldızların ilim ve kudret sahibi bir varlık tarafından bu konumda düzenKaynaklarda ve özellikle Matüridi'nin lenmesiyle olur. Bu düzenleme doğrudan Kitô.bü 't- Tevi:ıid'inde yer alan sınırlı bilgidoğruya yıldızlara ait olsaydı sürekli seyir lerden anlaşıldığına göre ibn Şebib, kendi ve hareket halinde olmak suretiyle kençağında islam'a muhalif olan çeşitli dini dilerini yorup sıkıntıya sokmaya ihtiyaç ve felsefi görüşleri eleştirmiş , iman. ma'kalmazdı. Zira duyular alemindeki candum ve Allah'ın fiilieri gibi konularda Mu'lıların durumu bu şekildedir (a.g.e., s. tezile'den farklı görüşleresahip bulun222-22 3) muş. Sufestaiyye ve Dehriyye gibi çevreibn Şebib kainatın ezell olduğunu idlerden islam'a yapılan itirazlara cevap dia eden dehriyyeyi de eleştirmiş ve ale- . vermeye çalışmış erken devir ketarn alimmin yaratılmışlığını kanıtlamaya çalışmış­ lerinden biridir. Miltüridi ondan nakiller tır. Alemin yaratılmış olduğunu gösteren yaparken Ka'bi kadar kendisini eleştirme­ delillerden biri nesnelerin ağırlık- hafiflik, miştir. sıcaklık-soğukluk, sertlik-yumuşaklık giBİBLİYOGRAFYA : bi özelliklere sahip bulunmasıdır. Bir şe­ Hayyat. el-İntişar; s. 93 , 138- 139; Eş'ari. Mayin sonsuza kadar bir önceki şey sayesink:alat (Ritter). s. 134, 136, 137-138, 143, 146de vücut bulmasının imkansızlığı açıktır. 147, 149,201 .354,359,367, 373; Matüridi, Kitabü ' t-Te vf:ıid (nşr. Bekir TopaJoğlu- MuhamOna göre zıt olan şeylerin tabii özelliklerinmed Aruçi). Ankara 1423/2003, s. 149-151, den biri de birbirine uyum sağlamama­ 153-156, 190-198, 210, 211-214 , 222-223, . larıdır. bunun da sonu birbirinden uzak228-229; Ebü ' I-Kasım ei-Belhi. :fikrü 'l-Mu'tezil aşmaktır. Bu, zıt nesnelere ait tabiatle (Kadi Abdülcebbar. Fa.Zlü 'l-i'tizal ve Tabak:alarının gereğidir. Onların bu yapısal kotü 'l-Mu'tezileln ş r. Fuad Seyyidl içinde). Tunus 1393/ 1974, s. 74; Kadi Abdülcebbar. Fazlü 'lnumlarından ayrılması mümkün ise soi'tizal ve Tabak:atü'l-Mu'tezile (n ş r. Fuad Seyğuk olan cismin sıcak, sıcak olanın da soyid). Tunus 1393/1974, s. 279 ; a.mlf.. el-Mugni, ğuk olması mümkün olur. Bu imkan daXVII, 35, 54, 55; Bağdadi, el-Fark: (Kevserl) . s. hilinde ise yapısal özellikleri olan beka du20, 69, 122, 124, 125; a.mlf., Uşülü 'd-din, Beyrut 1401/1981 , s. 87,231, 242;ibn Hazm, elrumundan çıkıp tani olmaları da m üm- MUHAMMED ŞEFI' Faşl {Umeyre), lll, 34, 223; IV, 80; Nesefi. Tebşı­ ratü'l-edille (Salame). I, 547; II, 553; Şehrista­ n1. e1-Mile1{Vek11), I, 59, 139, 142, 145; ibn Teymiyye, Mecmü'u fetaua, VII, 546-547; ibnü'IMurtaza, Taba~atü'l-Mu'tezile, s. 71; a.mlf.. elMünye ue'l-emel {nşr. T. W. Arnold i. Haydarabad 1316, s. 40; A. S. Tritton, İslam Kelamı {tre. Mehmet Dağ), Ankara 1983, s. 127-128; Said Mur ad, Medresetü '1-Başra el-İ'tizaliyye, Kah i re 1992, s. 219;J. M. Pessagno. "The Reconstruction of the Thought ofMuhammad Ibn Shabib", JAOS, CIV/3 { 1984), s. 445-453 . il ADiL BEBEK MUHAMMED ŞEFI' (~~) (1883-1963) L Pakistanlı kültür ve edebiyat tarihçisi. ~ 6 Ağustos 1883 tarihinde Lahor'a bağlı KasGr kasabasında doğdu. İlimle uğraşan bir aileye mensup olup babasının adı Hafız Vehhabüddin'dir. Klasik medrese öğ­ renimi gördükten sonra Pencap Üniversitesi'nde İngilizce (ı 905) ve Arapça (ı 9 ı 3) üzerine yüksek lisans yaptı. 1906-191 S yıllarında Pencap eyaleti eğitim idaresinde çalıştı, bu arada Pencap Üniversitesi'ne Arapça araştırma görevlisi olarak devametti(l913-1916) 191S-1919yılları arasında İngiltere'ye gitti ve Cambridge Üniversitesi'nde Doğu dilleri alanında lisans ve lisans üstü öğrenimi gördü. Burada Edward Granville Browne'den Farsça ve Çağatay Türkçesi, Anthony Ashley Bevan'dan Arapça, Almanca ve İbranice, Reynold A. Nicholson'dan mistisizm ve Norman McLean'dan İbranice ve Süryanice okudu. Cambridge Pembroke College'da araştırmacı olarak bulunduğu sırada Urdu dili ve edebiyatı dersleri verdi. 1919'da Hindistan'a dönünce Pencap Üniversitesi'nde Arapça hocalığına tayin edildi. 1942 yılına kadar devam eden bu görevi sür esince Pencap Üniver sitesi'ne bağ­ lı Oriental College'da müdür yardımcılı­ ğı (ı 921- ı 936) ve müdürlük (ı 936- ı 942) yaptı. 1925'te Oriental College Magazine dergisini yayımlamaya başladı ve 1942 yılına kadar derginin editörlüğünü üstlendi. Arabic and Persian Society of the Punjab University (Encümen-i Ara bi vü Farisi Danişgah-ı Pencab) adlı cemiyeti kurdu ve buranın süreli yayını olan Damime-i Oriental Kalıc Magazin'i çıkardı (adı Kasım 1956'da Mecelle-i Encümen-i 'Arabı vü Farisı Danişgah-ı Pencab olarak değiştirilmiştir) Ekim 1942'de emekliliğe ayrılmakla birlikte üniversitedeki bazı görevlerine devam etti. Encyclopaedia of Islam'ın ikinci edisyonunun danışma kurulunda yer aldı. 19SO'de bu eserin genişletilmiş tercümesi olarak yayım ma karar verilen Urdu ca İslam Ansiklopedisi'nin (Urdu Da'ire-i Ma' arif-i islamı [UDMİ]) idare meclisi başkanı oldu ve 14 Mart 1963'te vefatma kadar bu görevini sürdürdü. Muhammed Şefi' hayatı boyunca yazma eser toplamış. mektup biriktirmiş ve bu sayede zengin bir kütüphane oluştur­ muştur. Tarih, edebiyat, tasavvuf, hattatlık, eski eserler gibi alanlarda yaptığı çalışmaları ve neşirleriyle büyük itibar kazanmıştır. İngiliz hükümeti eğitime katkılarından dolayı kendisine 1942 yılında "Han Bahadır" unvanını vermiş, 1952'de Pencap Üniversitesi'nden fahrl doktora unvanı almıştır. 1953'te İran şahı tarafın­ dan birinci dereceden "Nişan-ı ilmi", Pakistan Devleti'nce "Sitare-i Pakistan" nişanları ile ödüllendirilmiştir. Pencap Üniversitesi'ndeki arkadaşları ve talebeleri sağlığında onun için bir armağan kitabı hazırlamışlardır (bk. bibl.). Eserleri. Muhammed Şefi'in telif çalış­ az olup daha çok ilmi neşirleriyle tanınmıştır. 1. Ali b. Zeyd ei-Beyhaki, Tetimme Şıvdnü'l-J:ıikme: Tdri]]u J:ıüke­ md'i'l-İslam(Lahor 135ı/ı935) . Eserin Nasırüddin b. Umdetülmülk ei-Yezdi tarafından yapılan Farsça tercümesini de maları ( Tarfi].u f:ıükema' el-müsemma be-Dürretü'l-al].bar ve lem'atü 'l-envar ya'nı Tercüme-i Tetimme-i Şıvanü'l-/:ıikme, Lahor ı 350) yayımiayan Muhammed Şefi' daha önce kitapla ilgili bir makale yazmış­ tır ("The Author of Olde st Biographical Notice of U mar Khayyam and the Notice in Question", !C, VI 1ı 9321. s. 587-600) 2. Fahrüzzaman Abdünnebl b. Halef Kazvlnl. M ey]Jane (Lah or ı 926). Muhammed Şefi' bu Farsça şuara tezkiresini dipnotlarla zenginleştirmiş ve kitaba geniş bir f ihrist ekle m işti r. 3. Abdürrezzak es-Semerkandi, Matla' -ı Sa'deyn ve Mec- Muhammed Sefi' ma'-ı BaJ:ıreyn. Bu tarih kitabı, önce Oriental College Magazine ve Damime-i Oriental Kalıc Magazin dergilerinin 1933-1939 ve 1942-1945 yılları arasında­ ki yirmi bir sayısında tefrika etmiş (Feharis-i Oriental Kalıc Magazin, s. 36, 38), ardından üç ci lt halinde yayımlanmıştır (ı, Lah or 1941; ll-III, Lah or ı 949). 4. Reşldüd ­ din FazluWih-ı Hemedanl. Mükdtebdt-ı Reşidi(Lahor ı947) . Muhammed Şefi', on beş yıl çalışarak İbn Abdürabbih'in el-'İ]fdü'l-ferid adlı eserinin baskısı için (Kah i re ı 32 ı) Analytical Indices to the Kitab al-Ikd alFarid of Ahmad Ibn Muhammad Ibn 'Abd Rabbihi adıyla açıklamalı bir indeks (1-1!, Kalküta l935-1937)ve0riental College'ın eski müdürlerinden Alfred C. Woolner'in (ö. ı 936) anısına A. C. Woolner Commemoration Volume adlı bir hatıra kitabı (Lahore ı 940) hazırlamıştır. Ayrıca gençlik yıllarında yaptığı Urduca tercümelerden İbn Rüşd'ün Faşlü'l-ma­ ]fdl'ini ve Gazzali'nin Mişkdtü 'l-en vdr'ını Lahor'daki el-Hüda, Abdurrahman eiHazinl'nin Mizanü'l-J:ıikme'sini Ma]]zen (ı 912) dergilerinde tefrika etmiş. Kilid-i Ddniş'i Kastir'da yayımiarnıştır (ı 899). İn­ gilizce, Arapça ve Süryanke'den yaptığı bazı çevirileri ise (Tolstoy'unHacı Murad'ı ıı913] gibi) müsvedde halinde kalmıştır (bunlar için ve dergilerdeçıkan yüzlerce makalesiyle E/'nin birinci ve ikinci edisyanunda neşredilen maddeleri için b k. Professor Muf:ıammad Shafı' Presentation Volum e, s. XXXIV-XXXIX). Muhammed Şe­ fi'in Oriental College Magazine ve Damime-i Oriental Kalıc Magazin'de çok sayıda makalesi bulunmaktadır (Feharis-i Oriental Kalıc Magazin, s. 32-41 ). BİBLİYOGRAFYA : Mian Muhammad Afzal Husain, "Tributes and Biographica1 Notes", Professor Muf:ıammad Shafi' Presentation Volume: Armagan-ı 'ilmi {ed. S. M. Abdulla h) {İngilizce bölümü). Lahere 1955, s. XIII-XVI; Khalifa Shujauddin. "Tributes and Biographica1 No tes", a.e., s. XVIII-XXII; "A Biographical Note Relating to Prof. MuJ:ıam­ mad Shafi'", a.g.e., s. XXIX-XXXI; "Appendix: List of the Works and Articles Published by Prof. M. Shafi", a.e., s. XXXIV-XXXIX; Mohan Singh Dewana. "Tributes and Biographica1 Notes". a.e., s. XXIII-XXVII; a.mlf .. "Şefi" ŞaJ:ıib". Oriental College Magazine, XL/3-4 , Lahor 1964, s. 216-225; Seyyid Abdullah. "Üstad- ı Büzürg", Pro{essor Mut:ıammad Shafi' Presentation Volume: Armagan-ı 'İlmi(ed . S. M. Abdullah) (Urduca-Farsça bölümü), Lahare 1955, s. yv-kv; a.mlf., "MuJ:ıammed Şefi" Lah o ri". UDMİ, XIX, 437-438; Feharis-i Oriental Kalıc Magazin, Lahor 1970, s. 32-41; M. Hamidullah, "Muhammad Shafi"', iTED, IV/1-2 (1964). s. 81-83. il ABDÜLHAMİT BiRIŞIK 575