ERİTROSİTLERLE İLGİLİ HASTALIKLAR Anemilerin Sınıflandırılması Yıkım Artışı Nedeniyle Oluşan (hemolitik) Anemiler Yapım Yetersizliği Ġle Oluşan Anemiler Herediter sferositoz G6PD eksikliği anemisi Orak hücre anemisi Talasemiler Paroksismal Noktürnal Hemoglobinüri Travmatik Hemolitik anemiler Ġmmün hemolitik anemiler: • Sıcak antikor immunhemolitik anemi • Soğuk antikor immunhemolitik anemi • Soğuk hemolizin hemolitik anemi Megaloblastik anemiler: - Vit B12 ↓ (pernisiyöz) anemisi - Folik asit ↓ anemisi Demir eksikliği anemisi Kronik hastalık anemisi Aplastik anemi Pür kırmızı hücre aplazisi Herediter Sferositozis (HS) : • “spektrin” ve “anikrin” proteinlerindeki kalıtsal (OD) bozukluktur. • Sferoid eritrositler dalakta hemoliz olurlar • Splenektomi ile anemi düzelir ancak sferositoz devam eder. • Sarılık/ hemosiderozis/ kolelitiazis (%40-50) • Splenomegali (HS dalağı en çok büyüten hemolitik anemidir) • Kİ’deki eritroblastların Parvovirus ile enfekte olması Aplastik kriz. Orak Hücre Anemisi : • En sık görülen ailevi hemolitik anemidir. • Orak eritrositler dalakta hemolize uğrar • Orak eritrositler sistemik kapillerlerde staza neden olarak mikrovasküler tromboz ve hipoksik doku hasarına yol açarlar. (vazookluzif ağrılı krizler) akut batın benzeri tablo, bacak ağrısı ve ülserler, baş ağrısı, vs.), pulmoner, renal ve serebral trombüsler görülür. • Kemik, beyin, böbrek, karaciğer, retina, penis ve akciğerlerde infarkt oluşur. • Pulmoner infarkt sonucu kor pulmonale gelişebilir. • En sık infarkt olan doku kemiktir • Otosplenektomi (staf, strept, hemophilus, p.kok gibi kapsüllü mikroorganizmalarla infeksiyonlar artar. Talasemi : • Etkisiz - ineffektif eritropoez. • Yetersiz hemoglobin sentezi sonucu hipokromik mikrositik anemi. • Anizositoz, poikilositoz, target-cell.... • Aşırı eritrosit yapımı, ilikte aşırı genişleme • Kemik deformiteleri crew haircut (asker traşı) • Periferik dolaşımda retikülositoz ve normoblastlar görülür. • Ekstramedüller hematopoez ve artmış RES aktivitesi hepatosplenomegali • Etkisiz eritropoez aşırı demir emilimi, hemosiderozis ve hemokromatozis • En sık ölüm nedeni, sekonder hemokromatozise bağlı kalp yetmezliğidir. Glukoz 6-Fosfat Dehidrogenaz (G6PD) Eksikliği : • Redükte glutation sentezlenemez. • Ççeşitli ilaçlar, toksinler veya enfeksiyonlarla karşılaşıldığında eritrositler kolayca hemolize uğrarlar. • İnfeksiyonlarda fagositik hücrelerden salınan SR radikaller, globulin zincirlerini denatüre eder ve eritrositlerde “Heinz cisimcikleri” oluşur. • “Isırılmış (yenik) eritrositler” Demir Eksikliği Anemisi: • Tüm Dünyada en sık görülen anemi türüdür. • Demir depoları (hemosiderin, ferritin) azalır. • Eritrositler, hipokromik mikrositiktir. • Vücut demir depolarının yeterliliğini gösteren serum ferritin düzeyi azalır, kemik iliği boyanması azalır. Pernisiyöz Anemi / Megaloblastik Anemi: • VitB12 ve folik asit eksikliklerinde hücrelerin mitozla bölünmesi gecikir. • Kemik iliğinde eritroid öncüller büyüyerek megaloblastlara, granülosit öncülleri dev metamiyelositlere dönüşür. • Anormal eritroid ve miyeloid öncüllerin kemik iliğinde otohemolize uğraması pansitopeniye yol açar. Vitamin B12 Eksikliği Nedenleri -Alım yetersizliği (yetersiz beslenme, vejeteryanlık) -Absorpsiyon bozukluğu (pernisiyöz anemi, gastrektomi nedeniyle intrinsik faktör yokluğu) -Malabsorpsiyonlar -Diffuz barsak hastalıkları (lenfoma, sistemik sklerozis, ileum rezeksiyonu, ileitis) -Diphyllobothrium latum infestasyonu -Kör barsak segmentleri ve divertiküllerin bakteriyel enfeksiyonları -İhtiyacın artması (Gebelik, hipertiroidizm, yaygın kanser) Folik Asit Eksikliği Nedenleri -Yetersiz alım (diyet, alkolizm, bebeklik) -Absorpsiyon bozukluğu (malabsorpsiyonlar, barsak hastalıkları, antikonvülsanlar, oral kontraseptifler) -Kaybın artışı (diyaliz) -İhtiyacın artması (gebelik, yaygın kanser, bebeklik, hematopoezis artışı) -Folik asit antogonistleri ile kullanımın bozulması Vit B12 Eksikliği İle Oluşan Megaloblastik (Pernisiyöz)Anemi: • Megaloblastik aneminin spesifik bir formudur. • vit B12 ↓ sonucu görülür. Kronik atrofik gastrit nedeniyle intrinsik faktör üretiminde yetmezlik ve bunun sonucunda Vit B12 eksikliği gelişmesiyle oluşur. Periferik yaymada görülenler: • Eritrositlerde anizositoz, makrositoz ve oval şekil (makrositozis ve ovalositozis) • Santral solukluk olmayabilir → Hiperkromik. • Retikülosit sayısı azalır ve periferik kanda çekirdekli eritrositler izlenebilir. • Nötrofillerde irileşme (makropolimorfonükleer) ve hipersegmentasyon Santral Sinir Sistemi Değişiklikleri : • Medülla spinaliste dorsal ve lateral traktüslerde miyelin dejenerasyonu → bazen akson dejenerasyonu → Spastik paraparezi, sensoryal ataxi, alt ekstremitelerde ağır paresteziler. • Nadir olarak posterior boynuzlardaki ganglion hücrelerinde (nöronlarda) dejenerasyon vardır. • Duyu ve motor bozuklukların birlikte olması “subakut kombine dejenerasyon” veya kombine sistem hastalığı” olarak adlandırılır. Aplastik Anemi: • Aplastik anemi, multipotent miyeloid kök hücrelerin baskılanması sonucu anemi, trombositopeni ve lökopeni (pansitopeni) ile karakterize bir hastalıktır. • Kemik iliği hiposellülerdir, hemopoetik hücreler yoktur. • İlik aspirasyonu ile az materyal gelir (“dry tap”). • Splenomegali görülmez. • Retikülositoz yoktur. • En sık görülen erken semptom kanamadır. (mukokütanöz bakteriyel enfeksiyonlar ve kanama erken klinik bulgulardır). Aplastik Aneminin Major Nedenleri Ġdiopatik Primer stem hücre defekti, immünolojik Kimyasal ajanlar Alkilleyici ajanlar, antimetabolitler, benzen, kloramfenikol, inorganik arsenikler Fiziksel ajanlar Tüm vücut radyasyonu Viral enf.lar Hepatit, CMV, EBV, H.zoster virüs Kalıtsal Otozomal resesif Fankoni anemisi Ġdiosenkrazi Kloramfenikol, inorganik arsenikler, fenil butazon, metilfeniletilhidantoin, streptomisin, klorpromozin, insektisitler Fankoni Anemisi : • • • • • En sık konjenital aplastik anemi sebebidir. DNA onarım bozukluğu + Kemik iliği hipofonksiyonu + Dalak ve böbrek hipoplazisi + El 1. parmağında hipoplazi ile giden kalıtsal bir hastalıktır. Dissemine Ġntravasküler Koagülasyon (DIC) : • Koagülasyon sisteminin patolojik olarak aktive olması ve çeşitli dokuların mikrodolaşımında mikrotrombüsler oluşmasıyla karakterizedir. • Dokularda iskemi ve infarrkta neden olur. • Fibrinolitik sistemin sekonder aktivasyonu ile trombositlerde ve fibrinde tükenme görülür, tüketim koagülopatisi gelişir. DIC Oluşturan Majör Bozukluklar Obstetrik komplikasyonlar (%50) Abruptio plasenta, Ölü fetus retansiyonu Septik abortus Amnion sıvı embolisi Gebelik toksemisi. Neoplazmlar Pankreas ca Prostat ca Akciğer ca Mide ca Akut promiyelositik lösemi Enfeksiyonlar Gram-negatif sepsis Meningokoksemi Kayalık-dağları benekli humması Histoplazmozis Aspergillozis Malarya Diğer nedenler Akut intravasküler hemoliz Yılan sokması Dev hemanjiom Şok Vaskülit Yüksek ateş Aort anevrizması Karaciğer hastalığı Masif doku harabiyeti Travma Yanık Majör cerrahi Morfolojik bulgular : Trombüs bulunan organlar (sıklık sırasına göre) : • Beyin, kalp, akciğer, böbrek, adrenal, dalak, karaciğer. • SSS : Mikrotrombüsler → Multipl infarkt, hemoraji • Hipofiz: Postpartum Sheehan sendromu hipofiz nekrozu. • Akciğerler : Alveoler kapillerlerde mikrotrombüsler, pulmoner ödem, fibrin eksüdasyonu, hiyalen membranlar. • Böbrek: Glomerül kapillerlerindeki trombüsler, endotel şişmesi, ciddi infarkt ve diffüz kortikal nekroz. • Sürrenal Gland: Meningiokoksemide adrenal glandda mikrodolaşımda trombüsler, Masif adrenal hemoraji – infarkt, Waterhause- Friderichsen sendromu. LENFADENĠTLER 1- Akut Nonspesifik Lenfadenit: Etyolojik faktörler: • Mikrobik ajanlar • Hücresel debris • Dolaşıma karışan yabancı maddeler • Nekrotik dokular Lenf düğümleri şişmiş ve ağrılı olup bazen üzerindeki deride kızarıklık vardır. Etkenlere Göre Kronik Nonspesifik Lenfadenitler 1-Folliküler hiperplazi 2-Parakortikal lenfoid hiperplazi 3-Sinüshistiositozisi (medüller hiperplazi) Romatoid artrit Toksoplazmozis HIV erken dönemi Kronik bakteri enf. B hücreli immun cevaplar Sellüler immun cevap Viral enf.lar (EMN) Suçiçeği aşısı Dilantin Kanserli dokuları drene eden lenf nodları LENFOĠD NEOPLAZMLAR Lenfositik Lösemi: • Lenfoid hücreler kemik iliğinde neoplastik olarak çoğalıp iliği doldurur, periferik kana geçerse bu durum Lenfositik Lösemi olarak tanımlanır. Lenfoma: • Neoplastik lenfositik hücre proliferasyonu lenf nodu gibi ekstramedüller lenfoid dokularda oluşursa tümör lenfoma adını alır. • Lösemi ve lenfomalar malign tümörlerdir. Malign Lenfomaların Bazı Özellikleri – Malign lenfomaların %80-85 B hücre, geri kalanların çoğu T hücre, çok az bir kısmı da NK hücre orijinlidir. – 65 lenf nodlarından, % 35 parankimal organların lenfoid dokusundan oluşur. – Lenfomalarda immun sistemin normal yapı ve fonksiyonları bozulur. – Neoplastik B ve T hücreleri normal formlarının fonksiyonlarını taklit eder. – Hodgkin lenfoma tedaviye çok iyi cevap verir. – Kesin teşhisleri histopatolojik inceleme ve immünhistokimya ile konulur. Malign Lenfomaların REAL Sınıfllandırması: Bu sınıflandırmalarda malign lenfomalar 5 büyük guruba ayrılır. 1. Prokürsör B hücreli neoplazmlar (immatür B hücre tümörleri) 2. Periferik B hücreli neoplazmlar (matür B hücre tümörleri) 3. Prokürsör T hücreli neoplazmlar (immatür T hücre tümörleri) 4. Periferik T ve NK hücreli neoplazmlar (matür T ve NK hücre tümörleri) 5. Hodgkin lenfoma (Reed-Sternberg hücre tümörleri) MALĠGN LENFOMALARIN WHO SINIFLANDIRMASI 1. Prekürsör B hücreli neoplazmlar - Prekürsör B lenfoblastik lösemi / lenfoma 3. Prokürsör T hücreli Neoplazmlar -Prekürsör T lenfoblastik lösemi / lenfoma 2. Periferik B hücreli neoplazmlar -Kronik lenfostik lösemi / küçük lenfositik lenfoma -B hücreli prolenfositik lösemi -Lenfoplazmositik lenfoma -Splenik & nodal marginal zon lenfomaları -Ekstranodal marginal zon lenfoması (MALTOMA) -Mantle hücreli lenfoma -Foliküler lenfoma -Marginal zon lenfoması -Hairy cell lösemi -Plazmasitom / plazma hücreli myelom -Diffüz büyük B hücreli lenfoma -Burkitt lenfoma 4. Periferik T ve NK hücreli neoplazmalar -T hücreli prolenfositik lösemi -Büyük granüler lenfositik lösemi -Mycosis fungoides / Sezary sendromu -Periferik T hücreli lenfoma, sınıflandırılamayan tip -Anaplastik büyük hücreli lenfoma -Anjioimmunoblastik T hücreli lenfoma -Enteropati ile ilişkili T hücreli lenfoma -Pannikülit benzeri T hücreli lenfoma -Hepatosplenik γδ T hücreli lenfoma -Erişkin T hücreli lösemi / lenfoma -NK / T hücreli lenfoma, nazal tip -NK hücreli lösemi 5- Hodgkin Lenfoma - Klasik Subtipler (1-Nodüler sklerozan , 2- Mikst sellüler 3- Lenfositten zengin, 4- Lenfositten fakir) - Lenfosit predominant PREKÜRSÖR B VE T HÜCRELĠ NEOPLAZMLAR Akut Lenfoblastik Lösemi / Lenfoma (ALL) • Ġmmatür B veya T hücreler olan lenfoblastlardan köken alan tümörlerdir. • ALL vakalarının %85’i B hücre kökenlidir. • Tipik olarak çocukluk çağında (<15 yaş) aşırı kemik iliği tutulumu yapar, periferik kana da yayılır ve akut lösemi olarak belirti verir. • Prekürsör T hücreli ALL daha azdır, adolesanlarda sıktır. Timusu tutan lenfoma formunda görülür. • ALL’nin lenfoma formu pre T tipindedir. • Çoğu pre T ALL (%50-70) timustan çıkan mediastinel kitle yapar. • Lenfadenopati ve splenomegali de sık görülür. Klinik Seyir; • Ani şiddetli ataklar: Kısa sürede oluşur. • Kemik iliği fonksiyonlarının azalması sonucu gelişen semptomlar (halsizlik, çarpıntı, enfeksiyon, kanama) • Kemik ağrıları ve hassasiyeti • Generalize LAP, HSM (lösemik infiltrasyon nedeni ile). • T hücreli ALL timus orijinli kitle yapması nedeniyle, mediastinal büyük damarlara ve solunum organlarına bası semptomları verir (dispne, disfaj,, öksürük, göğüs ağrısı, V.kava süperior sendromu…). • T hücreli ALL’ de testis tutulumu sıktır. • ALL de AML den daha sık olarak santral sinir sisteminde meningeal yayılım nedeni ile baş ağrısı, kusma, paraliziler olabilir. • Tedaviye dramatik olarak iyi cevap verir. % 90 hastada remisyon olur. 2/3 hastada tam kür görülür. Prognozu olumsuz etkileyen faktörler: 1. Hastanın 2 yaşından küçük olması, 2. Hastalığın adolesan dönemde veya yetişkinlikte başlaması, 3. Periferik kanda blast sayısının >100.000 olması, 4. T (9-22) varlığı PERĠFERĠK B HÜCRELĠ NEOPLAZMLAR Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) / Küçük Lenfositik Lenfoma • Bu iki hastalık morfolojik, genotipik ve fenotipik olarak ayrılamazlar. • Lenfosit sayısı >4.000 ise KLL az ise küçük hücreli lenfoma • KLL batı dünyasında en sık görülen lösemidir. • Küçük hücreli lenfoma ise lenfomaların % 4 kadarını oluşturur. • Küçük hücreli lenfomada yaygın LAP, HSM (%5060), • % 75 kemik iliği tutulumu vardır, Hücreler %40 oranında kana yayılır. • KLL de %100 kemik iliği tutulumu ve periferik kanda atipik lenfositoz, HSM vardır. • Yavaş seyirlidirler. Ortalama survi 4-6 yıldır. Erken evrelerde 10 yıl olabilir. • Yavaş seyirli olmalarına rağmen % 10 kadar olguda agresif diffuz büyük hücreli lenfomalara dönüşebilir (Richter sendromu) Folliküler Lenfoma Folliküler Lenfoma ABD’de yetişkinlerdeki NHL’lerin en sık olan tipidir (% 45). • B-hücre kökenlidir. • Follikül merkezindeki küçük veya büyük çentikli hücrelerden oluşur ve morfolojileri bu hücrelere benzer. • CD19, CD20, CD10 (+) • t(14:18) sonucu anti-apoptozis ile ilgili onkogen % 90 vakada vardır. 14. kromozomda bulunan Ig H lokusu 18. kromozomdaki Bcl2 lokusunua taşınır. Bcl2 aktive olur. A B A; Küçük hücreli lenoma B;Folliküler lenfoma C;Diffuz büyük hücreli lenfoma C Diffüz Büyük Hücreli Lenfoma • % 85’i B-hücre, geri kalanı T-hücre kökenlidir. • Tümörde diffuz patern vardır. • Tümör hücreleri normal lenfositin 4-5 katı çaptadır. • Membrana yakın 2-3 adet veya 1 adet santral nükleollüdür. • Reed-Sternberg hücresine bezer şekilde olabilir. • % 20 kadarında t(14-18) ile bcl-2, diğer % 30 kadarında ise BCL-6 + olur • AĠDS, immünsupresyon ve T hücreli immün yetmezliklerde en sık görülen lenfoma türüdür. • HHSV-8 → Efüzyon lenfoması • EBV → Beyin Lenfomsı. • Agresif fatal tümörlerdir, ancak tedaviye iyi cevap verirler. % 60-80 remisyon, % 50 kür elde edilir. Küçük Çentiksiz (Burkitt) Lenfoma • Afrika (endemik) tipi, nonendemik (sporadik) tip ve HIV asosiye tipleri vardır. • Çocukluk çağı lenfomalarının % 30’unu oluşturur. • B-hücre kökenlidir. CD10, CD19, CD20 (+). • İnsandaki en hızlı prolifere olan neoplazmdır. • Nadiren nodal sıklıkla ekstranodaldir. • Afrika’da endemik olduğu yerlerde tüm vakalar EBV ile ilişkilidir. • Endemik vakalarda maksilla ve mandibula tutulur. • Sporadik görüldüğü yerlerde barsak (ileoçekal bölge), retroperiton, overler tutulur. Yıldız şeklindeki soluk geniş sitoplazmalı makrofajlar. PLAZMA HÜCRE DĠSKRAZĠLERĠ (PARAPROTEĠNEMĠLER) 1) 2) 3) 4) 5) 6) Multipl Myelom (MM), Lokalize Plazmositom (soliter myelom), Waldenström Makroglobulinemi, Ağır Zincir Hastalığı, Primer Veya İmmünosit İle ilişkili Amiloidoz, Anlamı Belirsiz Monoklonal Gammopati (en sık) Multipl Myelom (MM) : • En önemli ve en sık semptomatik olan monoklonal gamopatidir. • Kemiklerde plazma hücrelerinden oluşan multifokal tümör kitleleri vardır. • Kemik iliğinde de neoplastik plazma hücre infiltrasyonu ve kemiklerde litik lezyonlar oluşur. • Ġnterlökin-6 (IL-6) serum yüksekliği hastalığın aktif olduğunu gösterir, kötü prognoz işaretidir. • IL-6 Miyelom hücre proliferasyonundan sorumlu sitokindir. • Kemik destrüksiyonu ve fraktürlerinden sorumludur. Multipl miyelomda sıklık sırasına göre tutulan kemikler: % 66 vertebralar % 44 kostalar % 41 kranial kemikler % 28 pelvis, % 24 femur % 10 klavikula % 10 skapula A B Resim: Multipl myelomda malign plazma hücrelerinde intrasitoplazmik Russel, intranükleer Dutcher cisimleri ve kafa grafisinde zımba deliği görünümlü litik lezyon Klinik : 1- Kemiklerde litik lezyonlar Patolojik fraktürler, hiperkalsemi → Nöropsikiyatrik değişiklikler (konfüzyon, laterji, halsizlik). 2- Paraproteinemi: Serumda Ig ve Bence-Jones protein (M proteini) yüksekliği % 99 vakada bulunur. • Bence-Jones proteinleri → Renal tübüler epitele toksik etki + hiperkalsemi→ poliüri → Renal yetmezlik. • Paraproteinemi Hiperviskozite. Paraproteinemi AL tipi amiloidoz olur. 3- Normal Ġg sentezinde yetmezlik → Bakteriyel Enfeksiyon Sıklığında artış (Str.Pnomoni, S Aureus, E.Coli enfeksiyonları). Enfeksiyonlara ve Miyelom nefrozuna sekonder gelişen böbrek yetmezliği en sık ölüm nedenidir. 2-Soliter Myelom / Lokalize Plazmositom • En az görülen plazma hücreli tümör varyantıdır. • Soliter kemik miyelomu, MM ile aynı yerlerde yerleşir. • Yumuşak doku plazmositomları en sık akciğerler, sinüsler, larinks ve nazofarinkste yerleşir. 3-Waldenström Makroglobulinemisi (WM)/Lenfoplazmositik lenfoma • Multipl miyelom ile küçük lenfositik lenfoma arası bir lezyondur. • Neoplastik plazmositik hücreler IgM tipinde miyelom proteini sentezler. • IgM serumda yüksektir (makroglobulinler) ve düşük ısıda çöker Kryoglobulinemi ve Raynaud fenomeni. • Makroglobulinemi hiperviskozite sendromu (Waldenström Makroglobulinemisi) trombosit ve pıhtılaşma faktör bozuklukları (kanama) ve nörolojik bozukluklar (görme kaybı, başağrısı, vertigo, stupor) Morfoloji : • Kemik iliği diffuz veya fokal olarak lenfosit, plazma hücreleri ve intermedier plazmositoid lenfositler ile doludur. • Plazmositoid hücrelerde PAS + intrasitoplazmik Russel body ve çekirdekte Dutcher body görülür. • Kemiklerde litik lezyonlar olmaz. • Hemen her vakada kemik iliği tutulur • Teşhis anında sıklıkla lenf nodları, dalak ve karaciğer tutulumu da görülür Klinik: Anemi sıktır. Nedenleri: 1 - Kİ tutulumu ve yetersiz yapım, 2 - % 10 vakada otoimmün hemolitik anemi 3 - IgM ile hemoliz (soğuk aglütininler) %50 vakada LAP, HSM vardır. Büyük hacimli IgM kan akımını yavaşlatır; hiperviskosite sendromuna neden olur. Hiperviskosite sendromu: • Görme bozukluğu • Nörolojik problemler • Kanama • Kryoglobülinemi Anlamı Belirsiz Monoklonal Gammopati • • • • • En sık görülen monoklonal gammopatidir. 50 yaş üstü kişilerde % 1-3 oranında bulunur. Serumda M proteini saptanır. Bence-Jones proteinürisi görülmez. Hastaların az bir kısmından plazma hücreli tümörler özellikle de multipl miyelom gelişir. Marginal Zon Lenfoması (MALTOMA) • B hücreli lenfomaların ayrı bir gurubudur. • Enfeksiyoz veya otoimmün kronik inflamasyon zemininde gelişir. • Mukozal dokular (mide H.P gastriti, Sjögren sendromu, Hashimoto tiroiditi, kronik enterit ve kolit, bronşlarakciğer) ve nonmukozal dokulardan (tükrük bezi, meme, tiroid, orbita) kaynaklanır. • En sık geliştiği ekstranodal doku mide dir. • Maltomalar low grade ekstranodal B-lenfoma’dır, uzun süre lokalize kalırlar. Sistemik yayılımlarını oldukça geç yaparlar. • Ekstranodal marginal zon lenfoması ile kronik iltahap alanlarındaki reaktif lenfoid hiperplazi arasında bir devamlılık (geçiş) vardır. • Tetikleyici ajan tedavi edilirse (Helikobakter pylori tedavisi) tümör gerileyebilir. • Bazı tümörlerde t (11;18), bazılarında da t (1;14) bulunabilir ve bu translokasyonlara sahip olanlar antibiyotik tedavisine cevap vermez. Mukozis-Fungoides (Kutanoz T Hücreli Lenfoma) • CD4+ T lenfositlerle oluşan deri lenfomasıdır. • Pautrier mikroabsesi • Serebriform lenfositler (Sezary hücresi) • Epidermotrofizm • Sezary Sendromu: Deri bulgusu olarak generalize eksoliyatif eritroderma tablosu oluşur. Bu aşamada serebriform hücrelerin hematojen yayılımı ile lösemik form oluşur (Sezary hücreleri). • Progresif sinsi gidişli bir tümördür, ortalama survi 6-9 yıldır. HODGKĠN HASTALIĞI (HD) Hastalıkta neoplastik olan Reed-Sternberg hücreleri germinal merkez veya postgerminal merkez B hücrelerinden köken alır. WHO sınıflandırması: 1) Nodüler sklerozan (en sık) 2) Mikst sellüler (ikinci en sık) 3) Lenfositten zengin 4) Lenfositten fakir 5) Lenfosit predominant. A B Reed – Sternberg hücreleri A: klasik tip B: Popkorn tip C: Laküner tip C Hodgkin Tipleri ve Birlikte Olduğu Reed Sternberg Hücre Varyantı: • Nodüler sklerozan → Laküner varyant • Lenfosit predominant→ Popcorn varyant • Karışık hücreli HD → Aayna görüntülü/ baykuş gözü) varyant Hodgkin Hastalığı Ġle Ġgili Spot Bilgiler Prognoz (en iyiden → en kötüye): • Lenfosit predominant • Lenfosit zengin • Nodüler sklerozan • Mikst sellüler • Lenfosit-fakir. Görülme sıklığı (En sıktan → En aza) Nodüler sklerozan (% 65-75) Mikst sellüler (% 20-25) Lenfosit predominant tip (% 5) Lenfosit-fakir (% 5) Lenfositten zengin (nadir) Hodgkin hast.da organların tutulum sırası : Lenf nodları → dalak, → karaciğer → kemik iliği → ....diğer dokular Lnefositten yoksun tip: • En bol neoplastik RS hücresi olan, dolayısıyla en kötü prognozlu olan tipdir. Lnefositten zengin tip: • En az neoplastik RS hücresi olan, dolayısıyla en iyi prognozlu olan tiptir Hodgkin Lenfomaların Sınıflandırılması Subtip Nodüler sklerozan Morfoloji ve Ġmmünofenotip Fibroz bantla lenfoid doku nodüllere ayrılır. Bol laküner tip RS hücre, nadir diagnostik RS. RS hücreleri CD15 +, CD 30+ EBV - Klinik Özellikler/Eevre/Prognoz Mediastinal ve alt servikal, supraklavikular tutulum Erkek = kadın Mikst hücreli Sık mononükleer ve diagnostik RS hücresi RS hücreleri CD15+, CD 30+, % 70 EBV (+) Bifazik pik(genç erkekler ve >55 yaş) Prognoz iyi Gece terlemesi, ateş kilo kayıbı fazla Lenfositten zengin Az mononükleer ve diagnostik RS hücresi, Bol T lenfosit RS hücreleri CD15+, CD 30+, % 40 EBV (+) Retiküler varyant: Aşırı bol diagnostik RS hücresi ve varyantları. Zeminde reaktif hücreler son derece az. Diffuz fibroz varyant: Hiposellüler fibriler zemin, Az miktarda diagostik RS ve varyant RS, Az miktarda reaktif hücre RS hücreleri CD15+, CD 30+, EBV > %70 (+) Az miktarda L&H (popcorn varyant) RS Zeminde folliküler dendritik hücreler ve reaktif B hücreleri, RS hücreleri CD15- ve CD 30-, CD20+, BCL6 + EBV (-) Erkeklerde sık Prognoz çok iyi Lenfositten fakir Lenfosit predominant Nadir Yaşlı erkeklerde, HIV + kişilerde, Geri kalmış ülkelerde sık Large cell NHL ya dönüşebilir. Prognoz çok kötü Genç erkeklerde servikal- aksiller LAP bazen de mediastinal tutulum Nüks sık Prognoz çok iyi LANGERHANS HÜCRELĠ HĠSTĠOSĠTOZLAR • Antijen sunan dendritik makrofajların neoplastik çoğalmasıdır. • Hücrelerin geniş, vakuollü sitoplazmaları, lineer yarıklı (oluklu) veziküler çekirdekleri vardır. • Tümör hücrelerinin sitoplazmasında Birbeck granülleri olması karakteristiktir. • Hastalık 3 klinikopatolojik guruba ayrılır; 1-Multifokal Multisistem Langerhans Hücreli Histiyositoz (Letterer-Siwe Sendromu): • • • • • • Genellikle 2 yaş öncesi oluşur. Neoplastik Langerhans hücre infiltrasyonu nedeni ile deri lezyonları belirgindir, seboreik erüpsiyonlar oluşur. Gövdenin ön ve arka yüzü ile skalp belirgin olarak etkilenir. Çoğu hastada HSM, LAP, yaygın osteolitik lezyonlar olur. Kİ infiltrasyonu → Anemi, trombositopeni, lökopeni → tekrarlayan otitis media ve mastoidit. Tedavisiz vakalar hızlı, fatal seyreder. Yoğun KT ile 5 yıllık survi %50. Histiositozis X : 2-Ünifokal ve Multifokal Ünisistem Langerhans Hücreli Histiyositoz (Eozinofilik Granülom) • • • • • • Kemiklerin medüller kavitesinde ekspansif-eroziv kitle yapan Langerhans hücreli tümör ile karakterizedir. Histiyositik hücrelerle birlikte değişik oranlarda eozinofil lökositler, lenfositler, plazma hücreleri ve nötrofiller de bulunabilir. En sık kafa kemikleri, kostalar ve femur etkilenir. Ünifokal lezyonlar genellikle yetişkin ve büyük çocuklarıın kemiklerini tutar. Asemptomatik olabilir. Ağrı, hassasiyet, patolojik kırık yapabilir. Spontan iyileşebilir, lokal eksizyon veya radyoterapi ile iyileşir. Multifokal Ünisistem Langerhans Hücreli Histiositoz : • • • • Gençler ve çocukları etkiler, kemiklerde multifokal eroziv kitleler oluşur. Bazen tümör çevre yumuşak dokulara yayılır. %50 vakada hipotalamusun arka hipofiz sap kısmı etkilenir → Diabetes insipitus olur. Kafa kemiklerinde defektler + Diabetes insipitus+ Ekzoftalmus kombinasyonu; HandSchüller-Christian triadı olarak adlandırılır. Spontan iyileşme olabilir. Kemoterapi başarılıdır. DALAK HASTALIKLARI • Konjestif splenomegali (en sık nedeni siroz) fokal kanama odakları organizasyon (fibrozis, elastik lifler, demir, kalsiyum) Gamna-Gandy nodülü (orak hücreli anemide de görülebilir) • Dalak Tümörleri: Dalakta lenfohemotopoetik tümörler dışında tümör çok nadirdir. Benign tümörlerden kavernöz lenfanjiom ve kavernöz hemangiom sıktır. • Kavernöz hemangiom tümör değil hamartomdur. Nadir tümörler : Fibrom, osteom, kondrom. • Spontan dalak rüptürünün sık nedenleri EMN, malarya, tifo, lösemi, lenfoid neoplazmlar de görülür. • Aksesuar dalak (en sık olan konjenital anomalidir) en çok gastrosplenik ligamentte yerleşir. Postmortem incelemelerde1/5- 1/3 bulunur. • Dalağın en sık nonlenfoid malign tümörü Angiosarkomdur TİMUS HASTALIKARI • Kronik inflamasyon ve immünolojik hasarlarda tıpkı lenf nodlarında olduğu gibi timusta folliküler timus hiperplazisi olur. • Myastenia Gravis vakalarının % 65 kadarına timus hiperplazisi eşlik eder. • Birlikte bulunabildiği diğer hastalıklar; Graves hastalığı, SLE, skleroderma ve Romatoid Artrit’tir. Timoma : • Tüm timomalar >40 yaş sıktır, çocuklarda çok nadirdir. • Kadın erkek eşit görülür. • En sık ön ve üst mediastende olur. • Nadiren boyun, tiroid, pulmoner hilus ve diğer yerlerde olur. • Posterior mediastende çok azdır. Kapsüllü Benign Timoma (% 60-70) : : • Sitolojik ve biyolojik olarak benigndir. • Mediastende iyi sınırlı, solid, kapsüllü, yuvarlak, asemtomatik kitle yapar. • Kalp cerrahisi veya radyolojik tetkik sırasında tesadüfen saptanırlar. Malign Timoma, • Tip 1( % 20-25): İnvaziv timoma da denir. Histolojisi benign timoma ile aynıdır. Ancak kapsül dışına yayılım, lokal invazyon yapabilir. • Metastaz çok nadirdir. • Malign Timoma Tip II /Timik karsinom (% 5): Histolojik olarak kanser, biyolojik olarak maligndir. • Timik kanserlerin çoğunluğu skuamöz hücreli kanserdir. • 2. sıklıkta görülen lenfoepitelyoma benzeri (nazofarinks ca benzeri). Daha az olarak timus kanser tipleri ; • Sarkomatoid kanser, • Bazoloid kanser • Berrak hücreli kanser.