DlYANET iSLERi BASKANLIGIDERGiSi 1 1 DİNİ, İLMİ, ED EB İ, MESLEKI AYUK DERGi Cilt : XIII Sayı : 5 EYLÜL- EKİM 1974 MALLARINI (ALLAH YOLUNDA) HARCAYIP DA SONRA O HARCADIKLARlNlN ARKASINDAN BiR BAŞA KAKIŞ VE BiR EZiYYET TAKIP KATMAYANLAR (YOK MU?) ONLARlN RABLERi YANtNDA MÜKAFATLARI VARDlR. ONLARA HiÇ BİR KORKU YOKTUR, MAHZUN DA OLACAK DEGiLLERDiR ONLAR. iYi (GÜZEL VE TATLI) BiR SÖZ VE BiR AYIB ÖRTME; ARDlNDAN EZiYYET GELEN BiR SADAKADAN HAYIRLIDIR. ALLAH (KULLARlNlN SADAKALARlNDAN) MÜSTAGNiDiR, (HAliMDiR UKUUBETDE ACELE EDiCi DEGiLDiR). (el- BAKARA SÜRESi : 262 • 263) 1mtiyru: Sahibi ve Yazı İşierini Fiilen !dare Eden Sorumlu MüdUr M. SAİM YEPREM Diyanet İşleri Başkanlığı Derleme ve Yayın Müdürü Emel Matbaacılık Sanayi Ltd. Ştl. Ankara DÜNYA- AHiRET DENGESI İsmail Lütfi ÇAKAN Amasya Merkez Vaizi . M enşei ilahi olsun, insani olsun «din>> diye bilinen hak ya da bıUıl inanç sistemleri.; mutlaka bir di.inya-ahiret, hayat-memat görüşü getirmişler­ dir. Her din kendisine inananları, getirdiği bu görüşe bağlı kalmaya, diinya ve ahireti öğrettiği gibi anlamaya, hayatı tamttığı biçimde yaşamaya çağmnıştır. İnaııçsız insan olamıyacağı temel prensibi uyarınca, Hz. Adernden bu yana, her insan kendi zamarnndaki hayat görüşlerinden birini uygulanıış öteki hayata öylece gitmiştir. Bundan sonra da bu, böyle olacaktır. Bu gerçek, doğum ve ölüm olayları kadar değişmez ve kaFidir. İşte bu mutlak gerçeği, dinler yelpazesi içinde son defa İslamiyet değer­ lendirmiş, kendine has hayat görüşünü, dünya-ahiret anlayışını kesinlikle belirtmiştir. Müslümanlan da kendi görüşünce yaşamakla görevlendirmiştir. Aslında ert miikemnıel hayat görüşünün en mütekamil dine ait olması akli ve mantıki bir kuraldır. Ancak biz, peşin ve kesin belirttiğimiz bu akli zo. runlulukla yetinmeyip deliJlerle bunu ishat etmeye çalışacağız. Karşılaştırma imkammn doğması için-önce ve özetle-İsHim'dan öneeki dinlerin görüşlerinin genel bir değerlendirmesini yapacak sonra da İslam'­ ın görüşünü açıklıyacağız. 1 - İSLAM DIŞI HAYAT GÖRÜŞLERİ A - YAHUDİLİCiN GÖRÜŞÜ: Tek cümle ile ifadesi: «BENİM MEMLEKETİM, YALNIZ BU DÜNYADIR>> Bu görüş aynı zamanda Materyalizın'in de benimsediği ve günümüzde hemen bütiin dünyayı hakimiyeti altına alan maddeci bir g()riiştür • .;:;,...(}_.,..... ~ /_. ~ ~ \ t; _, ·1 Hz. Musa'ya; « Allalu ayan-beyan bize göster!» ( 1) / tcklifinde bulunan İsrailoğulları, Yahudiler; tarihi maddeciliğin ilk temellerini atmışlardır. Kur'an-ı Kerim ve Tevrat'm bildirdiğine göre (2); Samiri adındaki dökilincü Yahudi Hz. Musa'nın emir almak iizere 40 günlüğüne Tur Dağı'na çıkışını fırsat bilerek, öteki yahudilerden temin ettiği altınlardan, ses çıkaran bir buzağı heykeli yapmış; «İşte sizin de Musa'nın da tanrısı (1) (2) en-Nisa; 153. Bkz. Tevrat, Çıkış, Bab; 32 275 İSMAİL LÜTFİ ÇAKAN budur!» (3) diye milletine takdim etmiştir. Hemen çoğunitdda İsrailoğullan da bu buzağı heykcline tapmışlardır. Bu hareket; Yahudiler'in cibilliyetleriııdeki maddeciliği, dünya bağlılı­ ğının şiddet derecesini göstermektedir. (Buna, daha özel bir aıılaınla altm sevgisi de diyebiliriz) «Mabmhıu bile madde olarak yani dünyalı gönnek; mana ve ahiret tanımazlığın açık delilidir. Zaten Allah TetHa; Hz. Mulıam. med'e (s,a.s.) Yahudileri tanıtırken şöyle huyurmaktadır: 0 Jj ~:J\&3 ~;.;_~t;u:w~~;s~;;J_; '~.~ y·1~~ ;;. . . i'i_) .. ' ... ~ .. \~ _rr-·;.. ~-' :&$· . ... ------ ~ c~ ~ •\\ ~· "'-~ ~- "" «Andolsun, sen onlan (yahudileri) insanlardan, (hatta) müşrlk olanlardan ziyade hayata dUşkUn bulacaksın. Onlardan her biri arzu ederki, (kendisine) bin yıl ömür verilsin ... » (4) Krallığı'nın kendilerine ait mevud bir hak olduğunu savunan ve bıkmadan usanmadan bu yolda çalışaıı Yahudinin, bu iddia ve gayreti bile onun hayata aşırı bağlılığını, dünyayı yegane hayat sahnesi tanıdığını isbat için kafidir. Bugün elde mevcut Tevratta; Rabbın emirleri dinlenirse, ülkeye bereket, millete dirlik verileceği; aksi halde. siyasi iktidar ve ülke bütünlüğü. nün kaldınlacağı, sürgün ve esaret başlıyacağı bildirilmekte, uhrevi bir ce· zadan söz edilmemektedir. (5) «Aşın (ifrat) hayat görüşü» diye niteli.yebileceğimiz bu telakki, salıip­ lerinin iki ana özelliği vardır. a - Malısusat'a - duyu organlan ile hissedilen şeylere - iııaıınıak, bundan öte bir gerçek tanımamak, b - Dünya hayatma ve lezzctlerine razı olmak, uhrevi hayıatı önem• sememek. Bu tesbitler göstermektedir ki, Yahudi ve materyalistlere göre hayat; sadece dünya hayatıdır. Dünya ötesine uzanma şansına sahip değildir. Sonsuzluk kazanma imkfmmdan mahrumdur. Dünya bizzat kendisi için başlan­ gıç ve sonuçtur. Öliim; insanı bu biricik hayat sahnesinden ayırdığı için iS· tenmiyen korkunç bir son'dur. Kur'an-ı Kerim lm görüş sahiplerini şöyle tanımlamaktadır : Dünya ~ ~~ __.. •. _ 9 , / ' .--, . --1 ~ 5'1-f.. :.._;;: '-•'!3 ~3 ü ;.c ~...::. J.J \\:..:C;:_..... ,f ...••• .,.,. ... ) c ,.,..,-----~(~ / ,,, ' _... r~ .... -- .... «0 (hayat) bizim (şu) dünya hayatımızdan başkası rız. (Fakat) biz (tekrar) dirilecekler değiliz,» (6) • 1 ~&ı; ••• «Küfredenlere dünya (3) \...,.,.)..) - hayatı / 276 / ' // / /w " - J? . 1\ ·- • o~ IJ,.r--J»'J.J - pek süslendi ... , (7) Ta Ha; 83-89, el-A'raf; 148-151 el-Bakara; 96 (5) Bkz. Tevrat, Levililer, Bab; 26 (6) el-Mü'minun; 31 (7) el-Bakara; 212 (4) o [/ b: 'w\\ - \ 1 \\ ' ;:, ,c_, ~ltı •o ı ·~~0... 0~·-· değildir. Ölürüz, -,, : Yaşa· İSLAM'DA DÜNYA - AH!RET DENGESİ «Hayır, onların şememiştir. Hayır, bilgileri ahiret hakkında (Id bilgiye kadar uzanıp) eri· onlar bundan şek ve şüphe içindedirler. Hayır, onlar bun- dan kördilrler.» ( 8) cu" / ~p,...,~@ ~§k"J 1.5~ ~ ·.· / ~;,:. .)> ' \ --"'w r _.,... ~"' ... ..,.,. """ ,.ç, .'t ""'. ., '1./J / rı" .;,.. ' .. iJ -' ~"",... l:.JJ\-;;~1 :i\3~?%'~'-..... ~1;\e -!ış~V to* \ r _,/..,.. ,.; St ...; «Artık kim ·haddi aşarak ktifretmiş dünya hayatını tercih eylemişse, işte muhakak ki o alevii ateş (Cehennem) onun varacağı yerin ta kendisidir.» (9) B-- HIRİSTİYANUGIN GÖRÜŞÜ Tek cümle ile ifadesi: «BU DÜNYA BENİM MEMLEKETİM DEGİLDİR» Bu terk-i dünya görüşü Hri.stiyanhğın telldnleriyle gelişmiş, Budizm'de had safhaya ulaşmıştır. Öncekiler, hayata, tapınma derecesinde bağlaıurken, bunlar onu «an~ garya» telakki etmektedirler. Bu anlayış daha çok Hristiyanlığın ilk ve ruh· ban smıfmın hakimiyeti günlerinde uygulama imkanı bulmuştur. Orta Çağda yaşayan Hdstiyan rahiplerin hayatlan bu konuda ilgi çeki· ci örReklerle doludur. Şöyleki; «Rahiplerin çoğu mağaralarda, susuz kuyularda ve mezarlıklarda kalıyor ve ot yiyorlardı. Bedeni temizliği ruh temizliğine aykın buluyor ve uzuvla!nm yıkamaktan çeldniyorlardı, Onların ııazarmda insanlarm en muttekilerl taharetten en uzak olan, nceaset ve kötiilüklere en çok giren kimselerdi. (10) Rahip Ethines der ki; «Rahip Antoni ömrü boyunca ayaklarım yıkama günahmı irtikap etmemiştir. Rahip Abraham'm yüzüne ve ayağına elli sene su değmemiştir.» Rahipler kadınlarm gölgesinelen bile kaçıyor, onlara yaklaşınayı ve onlarla mi.inasebette bulunmayı günah sayıyorlardı. Kadınlara yollarda bile rastlamak, onlarla konuşmak itikadlannca anıellerini ve ruht mücadelelerini mahv ederdi. ( 11) Muharref olduğuna inandJğımız elde mevcut İncillerde dünya hayatı için kaygı duyulmamasmı, öteki aleme hazırlık yapılmasını ısrarla öğütleyen sözler bulmaktayız. Önıeği; «.. . Kendinize gökte hazineler biriktirin ki, orada ne güve ne de pas yiyip bozar ve lnrsızlar orada ne deleder ne de çalarlar. Çünkü hazinen nerede ise yüreğin de orada olacaktır .. ( 12) (8) en-Nemi; 66. (9) en-Naziat; 37-39. (10) Batı dünyası, bu görüş ve uygulama etkisi ile olacak ki, tuvalet'i kullanmasını çok geç öğrenebilmiştir. Karyola yanına (komidin) adıyla konan küçük dolabı, clazımlık dolabı» olarak kullanmayı Avrupalı daha yeni terketmiştir. (Bkz. lsHim Medeniyeti Mecmuası, sayı: 24, s: 8). (ll) Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti, H. Ali en-Nedevi, Mtr, M. Topuz, İ. Düzen, s: 135-136, 1966, İstanbul. (12) İncil Matta., Bab, 6/20-21. 277 tSMAİL LÜTF1 ÇAKAN «Ne yiyeceksiniz, yahut ne içeceksiniz diye hayatınız için, ne' giyeceksi· niz diye bedeniniz için de kaygı çekmeyiniz. Hayat yiyecelüen ve beden g}yecckten daha üstün değil midir? Göğün kuşlanna bakm, onlar ne ekerler, ne biçerler ne de anbarlara toplarlar; ve semavi babaııız onları besler. Siz onlardmı daha değerli değil misiniz?.» (13) ler ekmeğimizi «.,. Gündelili « Yıkanmamış bize günlük ver ...>> ellerle yemek insanı ( 14) kirletmez,, (15) İncil'de, evlHik Imnusunda da ı-ahip ve rabibe hayatını teşvik eden söz(16). bulunmaktadır. «Ebedx hayatım olsun istiyorum. Ne yapmalıyım?» diyen'e Hz. İsa, yaptığı tavsiyeler arasında: "·· gi.t, nen varsa sat, ve fakiriere ver, gö1derde ha-ıincn olacaktır; ve gel, benim ardımca yürü .. ·" (i7) der. «Devenin iğne girmesinden daha deliğinden kolaydır.» geçmesi, zengin ( 18 ). adaının Allah'ın melekutuna Tevrat'm aksine; İncil'de dünyevi cezadan bahsedilmemekte, daha çok .uln·evi cezalar hatırlatılmaktadır. İnci.I, İsrailoğullarının Tevrat esaslarını aşırı bir maddeci zihniyetle uygulamaya koymalarım kınama ve bu aşınhğı durdurmak istercesine ve ıs­ rada ahiret'in düşünülmesini, dünyadan vaz geçilmesini ister gözükmektedir. SON DURUJI/1 : HdsHyan dünyasının İslam alemiyle temasından sonra, Hristiyan milIetler içinde başlayan uyamşlar, rahip ve kilise hegcmonyasma son verme teşebbüsleıi başanya ulaşınca, İsHhn'm yeterince tanıtılamaması nedeniyle Hristiyanlar maddecilerin yolunu benimserneyi kendileri için çıkar yol kabul ettiler. Önceleri rahiplerin sahip olabildikleri dünyalıklara tüm Hristiyanların nail olması, ac'ın yemeğe kavuşma zevkine eş bir lezzet yerine geçti. Bugün artık Hristiyanlar da materyalisttir. Hristiyanlığa has bu ikinci «tefrit hayat görüşii.»ne HrisUyanlardan örnek bulmak artık imkansızdır. Hristiyanhğın temel esas ve öğretilerinden uzaklaşma pahasına gerçek. Ieştirilmiş olan bu maddeci hayat görüşUnii benimserneleri sayesindedir ki, bugünün Hristiyam «dünyadan I{aın alına» arzu ve gayreti içindedir. Temelde b.iribirine zıt bu iki görüş, Hıistiyanlann, Yahudi ve materya. listleriıı hayat görüşünü benimscıneJeriyle bir'e iımıiştir. Binaenaleyh bugiin «Avrupadaki insanlarm hey'eti umumiyyesi, demokrat olsun, faşist olsun, kapitalist veya sosyalist olsun, fikir veya iş adamı olsun ancak ve ancak bir tek din bilmektedir ki, oda maddi terakkiye ibadet edip hayatını birinci gayesinin insan yaşayışım kolaylaştırmak olduğuna, daha kısa bir (13) Bkz. Matta, Bab, 6/25-27 v.d. (14) Matta, Bab, 6/11. Kur'an-ı Kerim'den (el,ınaide; 112·115) öğrendiğimize göre, Havariler Hz. İsa'dan (yukarıdaki sözlerinin isbatı sadedindel gökten bir sofra indirtınesini btcmişler ve mucize olarak bu istekleri Allah Teala tarafından, Hz. lsa'· nın duası üzerine ~ yerine getirİlıniştir. (lS) Matta, Bab, 14/20. (16) Matta, Bab, 19/3-12 (17) Matta, Bab, 19/21 (18) Matta, Bab, 19/24 İSLAM'DA -~~~-------~- - AHİRET DÜNYA - DENGESi - ~~---~--~-----------~----""" deyimle <<mutlak hürriycb>e inanmaktır. Bu dinin kiliseleri (mabedleri) fabıikalar, sinema avluları, dans salonları ve elek.tıik santralleridir. O'nun kahinleıi (din adamları) bankerler, mühendisler, sinema yıldızları, ticaret ve san'at erbabı, havacılar ve astronatlardır.» (19) Lüks, konfor ve insanların maddi rahatını temin vasıtalanıun siir'atle gelişmesi, moda değişmeleri dünya bağlılığını biraz daha pekiştirmeye yarayan ve bugünün garblısı ta· rafmdaıı gerçekleştirilen, öteki ınilletleıin de kabul ve tatbikini bir fazileti ya da hayat gerçeği sandıkları bu maddesel faaliyetler; daha çok (terk-i dünya görüşünün ınuntesipleri olması gereken) Hristiyanların eseridir. Halk deyimiyle bu konuda «çırak ustayı geçmiş»tir. Artık bu asırda hüküm süren hayat nazariyesi her zaman ve her mes'elede midenin tok, cebin dolu olmasıdır.» (20) Bugün Hıistiyan «İngilizler haf. taıun altı günü İngiltere Bankasma (Bank of England) tapıyor, yedinci gü- . . nünde de kiliseye gidiyorlar.» (21) · Kur'aıH Kerim'e göre «ehl-i kitab» olan Yahudi ve Hristiyanlann bu konuda müslümanlara etki. ve zararlan aynıdır. Yahudiler kadar Hristiyanlar da İslami hayat düzenine yabancıdırlar. Müslümanları kendi inanç ve yaşayışlarına uydurmak için çalışırlar. Nitekim Allah Teala bu gerçek ve bü· yük tehlikeyi Kur'an-ı Kerim'de müslümanlara bildirmiştir. ~<' ' ./ ıv -- "' \o ---- \ : ..... ' ._... ' \ - "'--;:;l ~- / '..- ' \ .~.,. c - ' / ~- 3 :ı_.:'-::>~\ \3'3 · Uı JJ\ LY' LQ..ı.J \ <>t-'ll-~ı ~) \\ y ~, ,..,-'" ... , ~ _,/ -, ~' • • 1 - . _, ,-"'_. '-y' ... J': ·-~-'".";::;:l ~.,.,... - ~ / 1 _.. ,. r-" l~ r..- \CY:J \1~M • .... ·\ ( ,. ' _. -, ~ 1 - \ ~ ..... '-' ~ . ., ~ . <<Ey iman edenler; eğer kımdilerine kitap verilenierin içinden herhangi bir zümreye (guruba) boyun eğecek (uyacak) olursanız, sizi imanınızdan sonra dönderip kafider yaparlar.>> (22) /' "''/v-ı / w/,ı,._ı_,. .. ~_ 4"' --~~ r,.,.,,_,,...- (f - .,.,.."-"""o~""'" h~~' , , ~~-J~~ t;;~: S>~\ '13 -~_;j,.) \c..tc~; J; «Ne Yahudiler, ne Hdstiyanlar -sen den hoşnud olmazlar. (23) onların dinine uyuncaya kadar- asla sen- O halde; <ı(Habibim) sen, bizim zikrimize arka dönen, dünya hayatından başkasmı .arzu etmeyen kimselerden (materyalistlerden) yüz çevir.» (24) Biz de burada bu iki İslam dışı ve insanoğlunun iki dünyadaki çıkarıa. rıııa aykırı görüşleri daha fazla bahse konu yapmaktan yüz çeviriyor ve yüce diniıuizhı hayat görüşünün aniatınıma geçiyoruz. (19) Yolların Ayrılış Noktasında İslam, Prof. M. Esed, Mtrc, H. Karaman, s: 38, 1965, İstanbul. (20) Müslümaniann Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti, H. Ali en-Nedcv!, s: 147 (Guide to Modern Wickedncss, Prof. Joad'dan naklen) a.g.e. s; 147 (inside Europc, Jhon Guııthcr'den naklen) Al-i İmran, 100 el-Bakara; 120 en-Necm; 29 (21) (22) (23) (24) 279 İSMAİL LÜTFİ (AKAN ------------------------------------- 2 - İSLAM'IN HAYAT GÖRÜŞÜ Tek cümle ile Widesi: «AHİRET YURDUNU ARA, DUNYADAN. NASİ· BİNİ DE UNUTMA!» Verdiği her emir, koyduğu her esas, belirttiği bütün görüşlerde, lıısan fıtratına uygun orta (itidal) yolu; öz gerçeği, taiıı doğruyu, en faydalıyı, en isabediyi bulmuş, göstermiş ve teklif etmiş olan İslamiyet, hayat görüşünde de bu ana ve değişmez özelliğinden aynlmış değildir. "ı - İslamiyette; <<ahiret de dÜnya da Allah'mdır.>> (25) Yeryüzünde ve _göklerde bulunan her şey insan için ve onun faydalanmasına elverişli ola_rak yaratılmıştır. (26) Allah'ın halifesi (27) sıfatına haiz bulunan insan Al· lah'ın mülkü dünyada intifa (faydalanma) hakkına (28) sahiptir. Gerçek malik ve sahip olamaz. Dünyada kalamaz. Bir çeşit temsilciliğini yaptığı Al· lah'ın emirleri dışına ve vekillik haklan üzerine çıkamaz. Yani müslüman ·ne «benim meınleketim yalnız bU: dünyadır» diyebilir ne de Hristiyanlık ve Budizm'deki şekliyle «bu dünya benim memleketim değildir» düşüncesine · düşebilir. 2 - Kur'an-ı Kerim'de <<dünya» kelimesi, 115 def'a (EK: 1), «ahiret» J.~:dimesi de ilahi bir tevafuk ve denge belirtisi olarak 115 def'a (Ek: 2) geçmektedir. 48 ayette, birlikte zikredilmektedirler. <<Hayat» kelimesi genellikle dünya ya da ahiı·ete izafetle, nadiren de müstakil olmak üzere Kur'an-ı Kerim'de 71 kez zikredilnıiştir (Ek: 3) Ay· nca, «yer yüzü» (dünya) anlamına gelen «el-Arz» kelimesi de toplam olarak 462 kere geçmektedir. (29). 3 - İslam; <<ilahi» bk din olması dolayısıyla gerçek· amacı, kendisine ·ınananların iki dünya saadetlerini 'temin etmektir. Bu temel gayenin tabU sonucu olarak her iki hayat salınesine gereken önem, düzen ve şeklin verilmesi zorunludur. Ancak bu arada birinin fani ötekinin baki oluşunu dik· kat nazanna almak (hakkaniyet ve adalet bakımından) bir başka zorunluluktur. Kur'an-ı Kerim'in hayatı değerlendirmesi bu iki temel zarurete da·)lanmaktadır. '1 c ., ·1 1 1 " •' ~\'_..-~~'w\' -' '' .r -; /c:.,"',..-;::--;: ~ 1\ "'\ ;:;\.\ '"' \ /1 ~ \ \ : ~ •:: "1;, · ,>c'J G~>.J l·,_,.. ~.~ı...ı ~3 e.f'::)' 1 .) .JJ JJ.ı. Lv :H. J ~ ~ ~. . . -- . ' ,.,. .. ---s·-~.--• ~ 4 • 1 C/\//\_.- _/ (~~~ ~ba-L 0 --- w \ / ' ..:c'\'-'·// ;J cW \0j ~)~ ·~ ;ı U c/ • •- .... 1-"_.-" / 1 / ct "j .3 L\)~ :.r..> 1 /,;' '"' .---___.~,\.(" Jjj \ ~e «Allalı'ın sana veı•diği (maldan harcayıp) alıiret yurdunu ara. Dünyadan de unutma. Allah'ın sana nısan ettiği gibi sen de (insanlara sadaka vererek) ihsanda bulun. Yer yüzünde fesat arama. Çiinkü Allah fesatçılan 'sevmez>> (30). İslam'ın hayat görüşünü; «iUıireti aramak, dünyayı umıtmamak» şek· linde formüle eden bu ayet-i Icerime'de iiç husus dikkatimizi çekıııektedir. nasibiııi (25) Bkz. eş-Şura; 49 (26) el-Mülk; ıs (27) el-Bakara; 30 (28) ei-Bakara; 36 (29) ei-Mu'ceınü'I-Müfehres Li elfazı'l-Kur'anı'I-Keriın, M. Fuad Abdulbaki, s: 26-32, Mısır, 1378. (30) ei-Kasas; 77 280 ( İSLAM'DA DÜNYA- ARİRET DENGESİ a - İhsan-ı ilahi olan eldeki dünyaya ait imkfuılarla aıüretin devamlı olarak kazaınimaya çalışılması. b - Dünya'dan ve nimetlerinden dünya ve ahiret için faydalanmayı ih· mal etmemek, c - İyilik etmek, fesat çıkarmamak, hak iizere olan cemiyet düzenllii bozıuanıak ... Bu demektir ki, sonltı ve sınırlıdır diye dünya küçük görülmemeli ... Zira sonsuz ve sımrsız olan ahiret mutluluğu dünya'ya bağlıdır ... Bu fikıi kuvvetlendiren bir hadis-i . Şerifte örnek kul, yüce rasul Hz. Muhammed (S.A.S.) şöyle buyurmaktadır: / ,,...,.... ~ ' -'çYı/~' ) .~ ·,tlii;.- f'-:'-::-'~'~'fZ"'.f.;. . c _-: ''1'' ~:\&~l:.~\~1 1 ır. ) ,.) ,.t. '~ ..?": ~ 3'~ .;.; \ "' \~ cekmiş ~ ~ _J- ./ / / / " =Dünya (yaşantı)nızı gibi de ahiretini.z için hazırlık yapınız.» (31) ıslah ediniz. Yarın öJe. Dünya işlerinin, geçim derdinin din ve ahiret işleıini biiyiik ölçiide yıp. ra ttığından yakman sahabi Hanzala'ya hitaben: İslam'ın diiııya - lilıiret dengesini çerçeveleyen şu ilgi çekici tavsiyeyi yapan da yine Hz. Muhammed· Mustafa ( S.A.S.) dir: " » = Ya Hanzala, bir saat ibadetle, bir saat diinya işleriyle uğraşın kafi!>> (32) Tavsiyenin Peygambeı• ınuhatabı ve hadisin nivisi Hanzala'nın belirttiğine göre Hz. bu cümleyi üç kez tekrar etmiştir ... 4 - İslam; ceza konusunda da ne Musevilik gibi sadece diiııyevi ne de İsevilik gibi yalluzca ıılırevi cezadan bahseder. İkisini birden hatırlatır. Örneğ!; «Allahın ınescidlerinde (ibadet yerlerinde) O'nun adımn anılmasını tnen'eden'den, onlann harap olmasına koşandan daha zalim kimdir? Onlarııı (hakki) oralara korkak korkak girmekten başkası değildir. Dünyada rüs· vaylık onlanndır. Ahirette en büyiik azab da yine onların (dır).» (33) 5 - İslam; nimet ve ihsan konusunda da aynı ikili hatırlatina yolunu takip eder. Çok kez, önce yeryiizündeki nimetiere d~kkati çeker, sonra illiiretteki nimet ve ihsaıı'm daha bol ve hayırlı olduğunu belirtir. ibadet ve Hz. Peygamberi dinlemeye, dünyevi çıkarlanm üstün tutanlara, «Allah ka· tındaki sevap ve İhsan'ın eğlence ve ticaretten daha hayırlı ve insanların çıkarianna uygun» (34) olduğu hatırlatılır. Bu mealdeki ayet'in bir üstiin· deki ayette ise; «yeryüzüne dağılıp Allah'ın fazi ve kereminden helal rızık aranınası (35)>> tavsiye edilir. Çünkii «İslam, ne bir inanç ne de bir felsefedir. O, Allah'ın yarattıkları için koyduğu kanunlara uygun hayat tarzı ve yoludur. O'nun en yüksek işi, insan hayatmm maddi ve manevi tarafları arasmda taın bir uzlaşma (denge) meydana getirmektir. Bu iki tarafın isıa. ıni esas ve vazifelerde insanın maddi ve manevi hayatı arasmda -hiç bir çe. lişmeye yer vermlyecek Şekilde- uzlaştıklarım göriirüz. İslam bu iki yöniiıı uzlaşmasını (ahengini) hayatm tabii temeli olarak gördüğü için buna önem (31) (32) (33) (34) (35) Yeni Hutbclcrinı, A. Haındi Akseki, c: 2, s: 25, 1936, İstanbul Riyazü's-Salihin, c; 1, s; 188, 3. baskı Diyanet İşleri Başkanlığı yayını el-Bakara : 114 Bkz. el-Cuın'a; ll Bkz. el-Cuın'a; 10 281 İSMAİL LÜTFİ ÇAKAN vermiştir. Kanaatıınızca nanıazda; huşu'un gönül saygısıııın bh· takım be-. den hareketleriyle karışık bir şekilde olınasınııı sebebide budur. hal süte benzer. İslam'ııı saf bütünde süt ve yağ, bu iki unsur cüzler halinde biribirinden ayrı oldukları halde, yanyana yaşamakta ve kendilerini en gü· zel bir sekilde ifade etmektedirler.>> (36) ' ' Bu . 6 - islam'da -tercih hakkı bakiliğinden ötürü ahiretindir. Bununla beraber dünya ve ahiret'in at başı götüriilmesi fslam.'da temel ülkü olarak gözükmektedir. Nitekim Hz. Muhammed (S.A.S.) bir hadis·i şe­ rif'te şöyle buyurur : «Hayırlıı:iız, ahireti için dfuıyasmı, ·dünyası için ahiretini terketmeyip her ikisim birlikte (at başı) yürüteninizdir. Zira dünya ahirete ulaştıncı bir vasıtadır. Saknı insanlara yük olmayımz.» (38) Bu anlayış, dünyannı Hhıiliği ile ahiret'in bakiliğini biribirine yaklaştır­ rmş ya da biribirine karıştırmış ·olmuyor mu? şeklinde bir istifham belirt- mekten çok uzaktır. Çünkü fani dünya hayatında yapılan işlerin, gerçek de- ğerlendirilmesi bizzat Allah Teala tarafından ahirette yapılacaj;;rı, ııetic~nin (olumlu ya da olumsuz) mutlaka ebedilik kazanacağı, sürekli bir azap yıı da sürekli bir sevalı hayatıyla karşılaşılacağı dü~~ülürsc; düııya hayatı (sürekli sonuçlara vesile olduğu için) bir nev'i ebedilik kazanmış oluyor. Kendisi değilse bile neticesi süreklilik arzettiği için de kendisi ebedi ·olan ahi· ret'le hemen aynı ölçüde değerlendirilmesi tavsiye ediliyor. Bu nedenledir ki, «Dünyası (İslam esaslarına göre) ma'mur olanm ahireti de ma'ınur oluı<>> Hasılı; dünya; fihıidir, bağlauma ya değmez... Bbcdiyete hamiledir; ihmi'ile gelmez. «Dünya, bir atlama taşı ki, ona gözlerin en bedbiniyle baktıktan sonra onu gözlerin en nikbiniyle siisleıneğe, beıızenıeğe ve geliştirmeğe memur bu· Iuııuyoruz. İslam'da dünya, gerçek ve üstün mü'nıinler için, bir takım batıl itikatlarda ve inanç sistemlerinde olduğu gibi faniliğine inamldıktan sonra herkesiıı döneceği ve kabuğuna çekileceği bir nıahkCuniyet kadrosu değil, bir yüzü biliııe biline bütün iş sahalarıyla kucaklanacak, atom atom sayılacak, tertiptenecek ve düzenlenecek bütün bir beşeri hakimiyet planı­ dır.» (39) (36) Yolların Ayrılış Noktasmda islam, l'rof. M. Esed, Mtrc. H. Karaman, s: 17 · (37) el-A'la; 16 • 17 . (38) Raınuzu'l-Ehadis, s: 363, İslam, A. Harndi Akseki, s: 364, 2. baskı, 1966. (39) İdeolocya Örgüsü, N.F, Kısakürek, s: 46-47, ı. baskı (Hilfil Yayınları) 282 İSLAM'DA DÜNYA - AHiRET DENGES! 7 - İsHim'daki dünya ahiret münasebetine «Vasıta-gaye» ya da «hal is· tikbal» ilişkisi demek mümkündür. Hele de gayeye iletecek olan vasıta tck olursa. Elbette bu vasıta, değer yönüyle, gayenin önemi ölçüsünde yücele· cek, fevkalade İlıtimama layık olacaktır. Bu şuna benzer. Üniversite karşı· sında İlkokul öııemsizdir. Fakat, ilkokul diploması olmayan herhangi bir şahsın üniversite mezunu olmasına da imkan yoktur. İlkokul basit olmasma rağmen, temel ve yegane gidiş yolu olduğu için üstün bir değer taşımakta­ dır. Fonksiyon yönüyle böyle olmakla beraber, prensipte hiç bir zaman ilkokul, üniversite'ye denk kabul edilemiyeceği gibi dünya da ahirete denk ya da ondan üstün tutulnıa şansma sahip değildir. Çünkii İslam, her şeyi öz değeriyle kıymetlendirir ve hiç bir konuda ınubalağa (aşınlığı) hoş karşı­ lamaz. Aşırılık felaket, gazalı ve nefret vesilesi'dir. «Allah haddi aşanlan, (İslam hudutlan dışına taşanlan, ifrat ya da tefrit kutbunda dolaşanları) sevmez.» ( 40) 8 - İslam'da dünya iman ve amel (hareket); ahiret hesap ve adiHet yurdudur. Bunun içindir ki, çok kez ayetlerde dünya işlerini, ahiretle ilgili lıan;ketler, alıiret'e ait işleri, dünyaya bağlı faaliyetlerin izlediğini görürüz. Yani birisi için çalışılmasını emreden a.yetlerin hemen sonunda ötekisi için· de gayret edilmesi lıatırlatılır. Örneği: çağırıldığı(nız) zaman hemen Alzikretmeye ( cum'a namazma) gidin. Alış verişi bırakın •. Bu, bilirseniz sizin için çok hayırlıdır. Artık o namaz kılımnca yer yüzüne dağılın. Allahın fazlından (nasip) arayın. Allah'ı çok zikredin. Ta ki (dünya ve ahiret hayatında) umduğuııuza (mutluluğa) kavuşasımz ... ( 41 ). a:Ey iman edenler, Cum'a günü namaz için lalı'ı Ahiret hesabını düşünerek mcşn1 yoldan ailesinin geçimini temin için çalışmak ibadet hükmündedir (42). Çalışma imkanları varken insanlarm sırtından geçinıne, dilenme, başkalarına yük olma yollarını denemek İslam anlayışına göre yilz karasıdır, cinayettir. Atalet, meskenet, pislik duygusuzluk ilgisizlik İsliim hayat anlayışında olmayan hususlardır. Hareket, aksi· yon, temizlik, hassasiyet, dikkat, şuur olaylarla ilgilenme her hadiseye dini bir değer hükmü verme müslümanlarm yaşama felsefeierldir. 9 - İslam'a göre; ahiretteki hesap'ta dünyanın mal, evlad, makam gibi değerleri değil, bunlarm dünya hayatmdaki kullanışiarı etkili olacaktır. (40) Bkz. e!-Bakara: 190, el-Maide: 87 (41) el-Cum'a: 9-10 (42) Bu konudaki hadis meallcri için bkz. İsliım'da İşçi ve İşveren Münasebeileri, Cemaleddin Kaplan, s: 27-28, 2. baskı, 1972 283 İSMAİL LÜTFİ ÇAKAN <<Onlara dünya hayatımn örneğini de göster. (O) gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, bununla yer (yüzünün) bitkileri birbirine kanşmış, en niha· yet (o bitkiler) kuru bir çöp kınntısı haline gelip rüzgarlar onu savuruvermiştir. Allah her şeyin üstlinde bir kudret sahlbidir. O mal, o oğullar (hep) diinya hayatmm ziyııetidir, süsüdür. Bakaya erecek iyi (amel ve hareket) ler ise Rabbmm nezdinde sev ap yönünden de hayırlıdır. aınel yönünden de hayırlı ... » ( 43) «Eğer (bütün) insanlar (küfre imrenecek) bir tek ümmet haline gelmeo çok esirgeyen (Allah) a küfreden kimselerin evlerinin tavanlarmı, iistiinden çıkacakları merdivenleri, odalarının kapılarım, üzerine yaslanacakları tahtlan hep gümüşten yapardık. (Onları) altın ziynetler (e boğardık). (Çiinkü) bunların hepsi, dünya hayatının (geçerli ve) geçici me· tamdan başka bir şey değildir. Alıiret (saadeti) ise Rabbinin katında (ancak kiifür ve günahtan) kaçınanlara mahsustur.» ( 44) yecek olsalardı, Sahip olduğu dfuıyevi imkanlann, ahirette kendisini (muhtemel) sıknı­ tilardan kurtaracağım zanneden ve bunu Hz. Peygambere karşı ifade eden k in arcı kapitalist Ebu Lehcb'in bu kanlSlm; _:·~ ////ı..-;.. i-~t ~ 1..ıı ..9 J' / ) C / ı C/,_. 4.) \...:, ...(..ç.. ~\C: Ona (Ebu Lelıcb'e) ne malı ne kazandığı fayda vermedi>>. (45) ayet-i kerimesi kesinlikle reddetmiştir. İslami değer ölçüleıiıiin İslam dışı değer . yargılaruıa benzemediği gibi ahiret ölçiiierinin de dünya ölçiiierinden değişik olduğu bir kere daha dile getirilmiştir. <<= Bu kesin ilahi gerçek iki yüce ayet karşısında müslümanlan uyarma görevini de şu yapmıştır. <<0 (Allah), yeri sizin faidenize, hor (musahhar, elverişli) kılandır. O halde o (yeıiıı) omuzlanııda (üzerinde) yürüyün. Allah'm rızkından yiyin. (Fakat şunu unutınayın ki) son gidiş ancak Allah'adır .» ( 46) ( 43) el-Kehf: 45-46 ( 44) ez-Zuhruf: 33-35 ( 45) Tebbet : 2. (46) el-Mülk: 15 284 İSLAM'DA DÜNYA - AHiRET DENGESI «Ey iman edenler, sizi ne mallanmz ne de evlatlarıııız Allah'ın zikrinden alıkoymas m. işte Kim bunu yaparsa ta kendileridir.» ( 47) onlar hüsrana (zarara) uğrayanlann · 10 - Müslümanların, kapitalistler gibi dünyayı yegane hayat sahnesi, nimetlerini biricik hayat gayesi saıımamaları, bu yoldaki telkinlere kanmamaları için sürekli olarak dünya hayatmm geçiciliği, oyundan oyalanmadan ibaret olduğu, gerçek hayatın bu dünya yolculuğunun bitiminden sonra baş· lıyacağı hatırlatılır. .- } ~-· •' /' \ \' \ ·: OJ/ -tt ~ _::.~~~. y\': ='-'_;; «Dünya hayatı (smırlı) bir eğlenceden bir oyundan başka bir şey deAhiret yurdu (na gelince) şiiphe yok ki o (asıl) hayatm ta kendisidir•• Bunu bilmiş olsalardı. ( 48) ğildir. j,1 / / ) / / ;'-'_ı-:~·-:: ,-:\0~'::"." ·.lt ,J~:: 0 ~ ~n8 ~ J jJj --? ~ -,~ ' "". ".1\_)\~ı( ;vıcl .-.--ı} 1 ."';(! ~"'1\~ ~ ~\ 11'> 2-r::- J _) _9 ~ ..0 ~ ~j ~ 1 " ..-- / j, / / / / ' q 1 " .)J () .)JJ \...>i) «Diiııya hayatı bir oyundan, bir · oyalanmadan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise sakmacaklar için elbet daha hayırlıdır. Hala aklımz ba· şuııza gelmiyecek mi?» ( 49) 11 - İslam, dünya hayatının ve nimetlerinin en belirgin özelliğiııin «imtihan, deneme» olduğunu si.iyler. Dünyayı Imtihan salonu olarak değerlendtrir. ~~ _,<•'>:, • / • ''·5;.;••• ..)~ ~ -..,~ ? _..._ -: / " \ .. ) / ,/,, / ";.._w \ <,. " 1 c l -~ ..d ~.~.....:.-..J 0 - / c /c .-'/ - 1__. \ \ ' .:' c \ \ -:\ ~ -;;; • ! _,-:J "~ ~ ..__,_y.. ~s \...,\j 1_:;rAlh ·-:..... «0 (Allah), hanginizin daha güzel amel (ve hareket) edeceğini (hakkı­ mzda) imtihan etmek için Uliimii de dirimi de takdir eden ve yaratandır.» (50) ;~:.i.~;~: ~-o ' //~:ı '/. / <-- ~ // .r--;;, ---~ / !;' .JD"\ :_"." ""' \ :' \"~--:';.o'-)'fc\ c '\ ~ \\ .:\\-'1!\~ "' t2 ç. ..?': ~ JJJ u C) ~ .--0' .) ,J 3 .9 / Y' \..C ~ -' .7 ,j ' ... _/ / «Bilin ki mallanmz da evlaHarımz da ancak bir yiik mükafaat ise, şüphesiz Allah katmdadır.» (51) imtihandır. (Asıl) bü· 12 - İsH1m; dünya hayatının ve dünya nimetlermin bu özelHklerlne rağ­ men, bunlardan meşnı yollarla faydalanmamn müsliimanlp---- tabii haklan hatta görevleri olduğunu da kesin delillerle isbat eder. (47) el-Münafikurı: (4~) el-Arıkebu1 9 : 64 el-En'am : 32 el-Mülk : 2 (51) el-Enfal : :.!8 (49) (50) 285 İSMAİL LÜTF1 ÇAKAN --~----- .. w 1 .»,....... .J / / ., ....... ,, . . . . 0_ '3-~ if / w J3 :::; ------~----~-- -:--~-~--· c , . . , /,/ ' . :~ :uı ~IC:-::3 _;b ı_,.,~--j'~' ~:J,c'. {c / ~ ' / ..... ~ / ,...-' ,, '"''l_.·w\~~~. . ~,....r:, -;;~-"':) . -· ----~---~- ·~~. ---~----~-- ---~~~-· ,...... ~ / j _/b- <U\ • ~~.0 .) .) ·~ "" ·'''"-; ) • '' • 0 ç. 'i?'i: ...___) ..'Y'- Y ~ _,.~..; / .......-.-;- .: '"'b-::-' ... ~\ ::cJ J- '::-\ ' :.. .::. ' ":} (~ 1 J',1 ~ \ _o/lb _<j '~~ ~ .,,~J. ~ c'o"/_., . .~,-. ~ • \ ' • ı\ 0 ) / ,---4,...........-~ w \/ .)J 4)-\ A o "' ı " ~ ../ / ... 1\ ' «Ey iman edenler, Allah'ııı size hehil ettiği o en temiz ve güzel şey­ leri (nefs~nize) haram kılmaym. Haddi aşmaym •. Çünkü Allah, haddi aşanları sevmez. Allalım size rızık olarak verdiği şeylerden heliii ve tenliz olarak yi· yin. Siz kendisine iman etmiş olduğunuz Allah'tan (gerektiği gibi) korkun (da ifrat ve tefritten uzak durun).» (52) Bu ayet-i keriınenin tefsirinde Elınahlı Hamdi Yazır şu cümleye yer ve· rir; «Ne Allah'ın nimetlerini beğenmemek, onlardan kaçınmak gibi nankörlük ne de bu dünya nimetlerini gaye-i aınel zannedip Allahdan ve ahiretten gaflet ederek esir-i hırs ve şehvet olunuz!, ( 53) <<Ayet-i kerimenin nüzül sebebi olarak şöyle bir olay anlatılır: Bir grup müsliiman Peygamber Efımdimizin (s.a.s.) zevcelerine gelir .ve Hz. Peygamber (s.a.s.) in nasıl ibadet ettiğini sorarlar. Verilen cevap üzerine, kendi anıellerini azmsırlar, <<Geçmiş ve gelecek günahları afvolunmuş olduğu halde Peygamber (s.a.s.) böyle ibadet ederken bizler ne haldeyiz?>> derler. İçlerinden biri; - Bundan böyle ben geceleri ( uyumayıp) devamlı namaz kılacağım, Ötekisi, - Ben de sürekli oruç Bir ğim tutacağım, başkası; Ben (cinsi kadınlardan (hanımlarımdan) teınasta bulunmayacağım) ayrılacağım der. Böylece ve asla evlenmiyece- sözleşirler. Bunların haberi Hz. Muhammed (s.a.s.) e ulaşınca, Peygamber (s.a.s.) bulur ve şöyle buyurur, örnek müslümanm nimetiere karşı tutumunu tüm dünyaya duyurur. bunları - (İşittiğiıne göre) siz şöyle şöyle konuşuyormuşsunuz. Allah'a yemin ederim ki, ben; Allah'dan hepinizden daha çok korkarım, daha çok sakım· rım. Fakat ben oruç da tutarını, iftar da ederim. Namaz da kılarım uyku da uyım.ım. Kadınlarla da evlenirim (mukaranette bulununım). Kim benim ~sii:n· netimin (yaşama biçinıiınin) dışına çıkarsa, yüz çevirirse o benden değ·il­ dir.» (54) İbn-i Mes'ud Hazretlerinin naklettiğine göre; bir gün bir adam gamber (s.a.s.) e gelerek. «ben döşeği Hz. Pey. kendime haram ettim>> der. Peygamber (52) el-Maide: 87-88 (53) Hak Dini Kur'an Dili, M.H. Yazır, c: 3, s: 1799, 2. baskı, 1960, İstanbul (54) Hadisin metni için Bkz, Tecrid-i Sarih, c: ll, s: 253, Kitabii'n-Nikah etCJ'ac, M. a. Nasıf, c: 2, s: 278 Kitabii'ıı-.Nikfth ve't-Talak, Riya><ü's-Salihin, c: 1, s: 175, 3, has· kı, l97tl, Ankara, (Diy. İşL Bşk.lığı Yayını) 286 İSLAM'DA DÜNYA - (s.a.s.) Efendimiz ona hemen yukardaki ayetleri okur minine keffaret ver!» buyunır. (55) AH1RET DENGl!Sİ «döşeğine yat ve ye- 13 - İslam, insanın yaratılıştan sahip olduğu hiç bir ihtiyacım terketmeya da herhangi bir uzvunun hakkını ödememesini tasvip etmez. Dünya rı,imetlerinin başında yer alan kadın konusunda da İslamiyet, fevkalıide esaslar getirmiş, evlenmeyi, nesil yetiştirmeyi teşvik etmiş, ruhhanlığı kötiishıi .· .. ' l~mişHr. Allah Teala « . (-"'"'""'"k---·-~ l:'-- 13 .::,1 _;ı li\;::'~» :'$-:J = (Gerçekten) sizi çiftler (olarak) yaratık,» (56) buyurmuştur. Hz. Muhammed Mustafa da (s.a.s.) «Bana dtinyanızdan üç şey sevdirildL Güzel koku, salilla kadın, Gözümün aydnılığı Namaz.» (57) der. Müslümanlara da evlenmeyi öğütler «Evleniniz, zira ben sizin çokluğumızla öteki ümmetiere karşı iftihar ederim. Sakın Hristiyaııların ruhhanları gibi olmayın. (bekarlığa özenmeyin.)» (58) Hatta evienirken de «erkeğine bağlı, onu seven ve çocuk yapan kadınlarla evleniniz. Zira ben üteki ümmetler karşı sizin çokluğunuzla öğü. niirüm,>> (59) İslamın 14 çevrilmiş imkanına dünya-ahiret dengesinde kul'un iradesi tamamen bir yöne değildir. Kul her iki hayattan herhangi birini tercih selahiyyet ve sahiptir. Allah kulun tercihine göre netice halk edeceğini beyan et" mektedir: «Kim ahiret ekimini (sevap, mutluluk, nasip) dilerse, onun ekinini arttırırız. Kim de (sade) dünya ekimini isterse ona da (yalnız) bundan veririz. (Lakin) ahirette o'nun hi.ç bir nasibi yoktur.>> (60) 15 - Bu serbestiye rağmen, İslam'ın temeldeki denge goruşu uyarınca her iki dünyadan nasip ve mutluluk istemesi irtlde-i Hahiyeye düştüğü içindir 1d, Kur'an-ı Kerim'de; müslüman'ın muvaffık «Ey ahiretle de iyi hal ver. Ve bizi Ateş şeklinde istekte bulunulması öğütlenir. (55) (56) (57) (58) (59) (60) (61) rahbımız bize dünyada da iyi hale ver, (Cehennem) azabından koru!» (61) Hak Dini Kur'an Dili, 1\:!.1{. Yazır, c: 3, s: 1800, 2. baskı, 1960, İstanbuL en-Nebe' : 8 Bkz. Ebl! Bekri's-Sıcldlk (R.A.) ın Hayatı, Mahmut Hakkı, s: 90, 1337. Ramfızu'l-ehadis, Ahmed Ziyauddin, s: 250, 1275, !stanbul. e!Tac, lvl.A. Nasıf, c: 3 s: 283, İslamda Kadın, B. Topaloğlu, s: 44, 1. basın 1965 İst. eş-Şura : 20 ei-Bakara; 201 · 287 İSMAİL LÜTFi ÇAKAN ~--~-------------- -~~---~~-----------------------·~------~----.---~---------------~----- ÖZET: Kur'ana göre din (İslam) ile hayat, birbirinden ayrı şeyler değildir. Din (i İsUim) ın hareket sahası medeni dediğimiz hayatı en yüksek şekliyle kuşatacak kadar geniştir. O, herşeyden önce, insanın maddiyatı ile, cismani ihtiyaçlarıyla ilgilenir. insan'a Allah, tabiat, hayat, dünya ve ahiret hakkında sahih ve doğru bilgiler vererek insanın içini dışını temizler ve böylece insanı yavaş yavaş alçaktan yükseğe, süfli ve hayvanı hayattan insani ve kutsal (İs· Hhni) hayata çıkarır. Sıhhat; ilim, servet, iktisad, aile ev fabrika, mağaza yurt, ulus, harb, sulh .. kısaca ferd ve sosyal hayat ile ilgili hiç bir şey yoktur ki, din (i İslam) orada tecelli etmesin, onunla ilgilenmesin. Binaen-aleyh bir müslüman hem tam manasıyla mi.i'min kalabilir hem de (meşru) dünyevi nimet ve faaliyeti elden bırakmaz; hayatın bütün nimetlerinden meşru yollarla yararlanır, tabii olan meyillerinden hiç birini öldürmek aklından geçmez; diinya nimetlerinden, zevklerinden hiç birini küçük görmez; hayat mücade· lesinden yaşama azminden ve ahireti kazanma gayretinden geri kalmaz. Hilla· sa islam Dini beşerin tabiatma uygun bir hareket ve hayat kaynağıdır; kuv· vetini ezeli iradeden alır ve bununla beşerin tabiatını terbiye eder, saliklerini' harekete getirir. Bütün esasları hayat ile ilgilidir.>> (62) 16 - 17 - İslam Dini, ne Hristiyanlık gibi hayata siyah bir gözlükle bakıyor ne de Yahudi ve materyalistler gibi hayata; obur bir kimsenin yemeğe olan aşırı hırs ve iştihasma eş, taşkın bir ehemmiyet veriyor. İslamiyet hayata tapmıyor, onu daha yüksek ve ebedi bir lıayat için aşılması zonmlu bir mer~ hale olarak görüyor ve hürmet ediyor. (62) ,.,:.: 288 İslam A. Harndi Akseki, Giriş, s: 26, 2. baskı, İstanb\ll, 196ö.