İsa'nın Dağdaki Vaazı Serisi Vaaz 20 Allah Nasıl Yetkinse Öyle Yektin Olun İsa Mesih, dağdaki vaazı verdiği zaman dinleyiciler İsa'nın Romalıları fetheden yeni bir krallık kuracağını umuyorlardı. Yahudi ulusun, dünyanın bütün ülkelerinden çok daha güçlü, zengin ve onurlu olacağını ümit ediyorlardı. İsa, Tanrı'nın Egemenliğini vaaz edererk dinleyicilerini hayal kırıklığına uğrattı. Her krallık, yasalar ve ilkeler üzerine kuruludur. Tanrı'nın Krallığı buna bir istisna değildir. İsa, Tanrı'nın Egemenliğinin, kibir ile değil alçakgönüllükle ilgili olduğunu söyledi. Tanrı'nın Egemenliği, güçle değil yumuşak huylulukla ilgilidir. Tanrı'nın Egemenliği, bencillikle değil özveriyle ilgilidir. Tanrı'nın Egemenliği tövbe ve günahtan vazgeçmek ile ilgilidir. Tüm bu kavramlar Musa'nın döneminde, Eski Ahit'te Yahudi ulusun önüne koyulmuştur. Tanrı'nın krallığının ilkeleri yasa halinde verilmiştir. Fakat bu yasalar halk tarafından yanlış yorumlandılar. Halk yasalara sadece en somut, düz anlamlı uygalamalarıyla baktılar. Bunu yaparak, kendi alçak kıstaslarına göre kendi doğruluklarını oluşturmaya çalıştılar. Kurallar ve kaideleri uygulayarak cenneti hak ettiklerini düşündüler. Dağdaki vaazda İsa, Rab tarafından İsrail'e verilen yasaların, en derin ve ruhsal anlamlı bir şekilde hayata uygulanması gerektiğini söyledi. İsa, Rabb'in İsrail'e verdiği yasaların altında yatan ilkelerini anlatıyor. Matta 5:38 " 'Göze göz, dişe diş' dendiğini duydunuz. Bu yasa Musa ve İsrail'e verilmişti. Halk bunu misilleme veya intikam ruhsatı hatta buyruk olarak bile yorumladı. Ancak bu yasa hakimler için bir sivil mevzuatı olarak verilmişti. Hakimler suçun hak ettiği cezadan fazlasını vermemeliydiler. Komşunuzun koyununu öldürdüyseniz ceza iki değil bir koyundu. Böylece İsa yasanın yanlış yorumunu düzeltiyordu. Matta 5:39 Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin. Misilleme ve öç ruhu Şeytan'ın ruhudur. Tanrı'nın Egemenliğinde yer almaz. Öfkeli ve intikamla dolu düşünceleriniz var mı? Bunları alt edip Tanrı'nın Krallığına nasıl girebilirsiniz? Matta 5:40-41 Size karşı davacı olup mintanınızı almak isteyene abanızı da verin. Sizi bin adım yol yürümeye zorlayanla iki bin adım yürüyün. 41 İsa'nın günlerinde Yahudiler memleketlerini işgal eden Romalılardan nefret ettiler. Sıklıkla Roma askerleri Yahudileri, bir eşyayı bin adım mesafesi taşımaları için zorladılar. İsa isyan kışkırtmamakla kalmadı Yahudilere fatihlerine boyun eğmelerini emretti! Peki bir ulus Türkiye'yi fethedip işgal ederse böyle bir şey yapar mıydınız? Tanrı'nın Egemenliğinin milliyetçilik ve kibirden ne kadar uzak olduğunu görüyor musunuz? Matta 5:42 Sizden bir şey dileyene verin, sizden ödünç isteyeni geri çevirmeyin." İsa, duruma bakmadan sizden bir şey isteyene vermeniz gerektiğini söylemedi. O takdirde insanlar sahip olduğunuz her şeyi soracaklar. İsa'nın atıfta bulunduğu ayet vardı. Ona bakalım. Yasanın Tekrarı 15:7-8 "Tanrınız RAB'bin size vereceği ülkenin herhangi bir kentinde yaşayan kardeşlerinizden biri yoksulsa, yüreğinizi katılaştırmayın, yoksul kardeşinize elisıkı davranmayın. 8 Tersine, eliniz açık olsun; gereksinimlerini karşılayacak kadar ona ödünç verin. Yasa, fakir insanların isteklerini değil gereksinimlerini karşılamamız gerektiğini söylüyor. Pek çok fakir, sigara ve alkol için para istiyor. Bunun için mi İsa paralarımızı vermemiz gerektiğini söyledi? Hayır. Pek çok kişi lüzumsuz şeyler için paralarını çarçur ettikten sonra kiralarını ödeyemez. Paralarınızı bunun için mi vermeniz gerekiyor? Hayır. Onlara yardımcı olmayacak. Onlar sürekli bunu yaparak bütün paralarınızı harcadıktan sonra doğrusunu yapmayı öğrenmemiş olacaklar. Ancak Allah bize gerçekten muhtaç olanlara yardımcı olmamızı buyuruyor. Matta 5:43" 'Komşunu seveceksin, düşmanından nefret edeceksin' dendiğini duydunuz. 44 Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. 45 Öyle ki, göklerdeki Babanız'ın oğulları olasınız. Çünkü O, güneşini hem kötülerin hem iyilerin üzerine doğdurur; yağmurunu hem doğruların hem eğrilerin üzerine yağdırır. 46 Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, ne ödülünüz olur? Vergi görevlileri de öyle yapmıyor mu? 47 Yalnız kardeşlerinize selam verirseniz, fazladan ne yapmış olursunuz? Putperestler de öyle yapmıyor mu? 48 Bu nedenle, göksel Babanız yetkin olduğu gibi, siz de yetkin olun." İşte Göklerin Egemenliğinin ilkesi. Sevgidir. Sevgi misilleme yapmaz. Sevgi insanlardan nefret etmez. Sevgi öç almaz. Sevgi yoksullara merhamet gösterir. Sevgi boşanma yolunu aramaz. Sevgi Allah'ın ismini ağzına boşuna almaz. Tanrı'nın İsrail'e verilen tüm yasaların altında yatan ilke sevgidir. Neden? Sevgi Tanrı'nın öz tabiatıdır. Allah iyi olanlara da, kötü olanlara da iyi davranır. Ancak siz yalnızca sizi sevenleri severseniz o zaman sizin karakteriniz Allah'ınki gibi değildir. Böyle bir tavırla siz Göklerin Egemenliğine giremezsiniz. Allah böyle değildir ve krallığı böyle değildir. Sadece kendilerini sevenleri sevenler cennete giremeyecek. O bencilliktir. Özverililik sizi sevemeyenleri sevdiğiniz anlamına gelir. İsa, Tanrı'nın sevdiği gibi sevmemizi emrediyor. Allah sevgide nasıl yetkinse bizim de sevgide yetkin olmamız gerek. Bir önceki vaazda gördüğümüz üzere, biz genelde Allah'ın bize davrandığını nasıl algılıyorsak, biz de başkalarına öyle davranıyoruz. Allah'ın sert, talep eden, cezalandırmak için hevesli biri olduğuna inanıyorsak, biz de başkalarına böyle davranıyoruz. Diğer yandan Allah'ın sevgi olduğuna bize doğru şefkatli ve müşfik olarak davrandığına inanıyorsak başkalarına böyle davranıyoruz. Bugün dünyamızda bazı insanlar, dinlerinin adına başkalarına çok kötü şeyler yapıyorlar. Peki bu bize nasıl Allah'ı anladıklarını ne söylüyor? Peki sizin hayatınızda durum nedir? Eylemlerin arkasındaki ilke, sevgi midir? Yanlızca kendi isteklerinizi ve arzularınızı mı düşünüyorsunuz? Cömert misiniz yoksa fazlasıyla cimri misiniz? Siz öfke ve nefretle mi dolusunuz? Öç almak mı istiyorsunz? Böyle özellikleriniz varsa, değişmek için nasıl ümidiniz olabilir ki? Var gücünüzle çalışsanız bile, tek başınıza değişemeyeceksiniz. Hayatınızda yeni bir ilkenin çalışması lazım. Yeniden doğmanız lazım. 1 Yuhanna 4:7-13 Sevgili kardeşlerim, birbirimizi sevelim. Çünkü sevgi Tanrı'dandır. Seven herkes Tanrı'dan doğmuştur ve Tanrı'yı tanır. 8 Sevmeyen kişi Tanrı'yı tanımaz. Çünkü Tanrı sevgidir. 9 Tanrı biricik Oğlu aracılığıyla yaşayalım diye O'nu dünyaya gönderdi, böylece bizi sevdiğini gösterdi. 10 Tanrı'yı biz sevmiş değildik, ama O bizi sevdi ve Oğlu'nu günahlarımızı bağışlatan kurban olarak dünyaya gönderdi. İşte sevgi budur. 11 Sevgili kardeşlerim, Tanrı bizi bu kadar çok sevdiğine göre biz de birbirimizi sevmeye borçluyuz. 12 Hiç kimse hiçbir zaman Tanrı'yı görmüş değildir. Ama birbirimizi seversek, Tanrı içimizde yaşar ve sevgisi içimizde yetkinleşmiş olur. 13Tanrı'da yaşadığımızı ve O'nun bizde yaşadığını bize kendi Ruhu'ndan vermiş olmasından anlıyoruz. İşte, Kutsal Ruhun içimizde yaşaması. Yeniden doğuş budur. Hayatımızda gereken yeni ilke budur. 1 Yuhanna 4:14-15 Baba'nın Oğlu'nu dünyanın Kurtarıcısı olarak gönderdiğini gördük, şimdi buna tanıklık ediyoruz. 15 Kim İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğunu açıkça kabul ederse, Tanrı onda yaşar, o da Tanrı'da yaşar. Biz Tanrı'nın Ruhunu nasıl alıyoruz? Biz, İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğunu açıkça kabul ederiz. Kurtuluş budur. 1 Yuhanna 4:16-17 Tanrı'nın bize olan sevgisini tanıdık ve buna inandık. 17 Yargı gününde cesaretimiz olsun diye sevgi böylelikle içimizde yetkin kılınmıştır. Çünkü Mesih nasılsa, biz de bu dünyada öyleyiz. Yargıdan korkuyor musunuz? O zaman yeniden doğmanız lazım. O zaman Tanrı'nın sevgisi içinizde olacak ve yargıdan korkmayacaksınız. 1 Yuhanna 4:18- 5:5 Sevgide korku yoktur. Tersine, yetkin sevgi korkuyu siler atar. Çünkü korku işkencedir. Korkan kişi sevgide yetkin kılınmamıştır. 19 Bizse seviyoruz, çünkü önce O bizi sevdi. 20 "Tanrı'yı seviyorum" deyip de kardeşinden nefret eden yalancıdır. Çünkü gördüğü kardeşini sevmeyen, görmediği Tanrı'yı sevemez. 21 "Tanrı'yı seven kardeşini de sevsin" diyen buyruğu Mesih'ten aldık. 1 Yuhanna 5:1 İsa'nın Mesih olduğuna inanan herkes Tanrı'dan doğmuştur. Baba'yı seven O'ndan doğmuş olanı da sever. 2 Tanrı'yı sevip buyruklarını yerine getirmekle, Tanrı'nın çocuklarını sevdiğimizi anlarız. 3 Tanrı'yı sevmek O'nun buyruklarını yerine getirmek demektir. O'nun buyrukları da ağır değildir. 4 Çünkü Tanrı'dan doğmuş olan herkes dünyayı yener. Bize dünyaya karşı zafer kazandıran imanımızdır. 5 İsa'nın Tanrı Oğlu olduğuna iman edenden başka dünyayı yenen kim?