Kan Dokusu Histolojisi (Ayhan BİLİR)

advertisement
2 sınıf
Kan Dokusu Histolojisi
Prof.Dr.Ayhan BİLİR
Kan dokusunun genel özellikleri
Kan özelleşmiş bağ doku sıvısıdır
Hücreler ve hücrelerarası maddelerden oluşur.
Hacim yaklaşık 6 litre
Miktar total vucut ağırlığının % 7-8 kadar
Görevleri
Oksijeni ve besinleri doğrudan veya dolaylı
yollardan hücrelere taşımak
Hücresel atıkları ve CO2 ‘yi hücrelerden
uzaklaştırmak
Hormon ve diğer düzenleyici faktörleri hücre ve
dokulara götürmek
Vucudun ısı düzenleyicisi , pıhtılaşma ve tampon
özellikleriyle bir bütün olarak dengesini korumak.
Bağışıklık sistem antikorlarını ve hücrelerini
taşıyarak vucudu antijenlere ve tümör
hücrelerine karşı korumak.
Hücreler
Eritrositler
Lökositler
Trombositler
Kan Plazması ;Plazmanın % 90 ve daha fazlasını su oluşturur. Bütün
histolojik dokularda olduğu üzere kan dokusunun hücreler arası
maddesini oluşturur . Kanın sıvı kısmıdır. Hücrelerin hacmi total
kanın % 45-55 ini oluşturur. Eritrositlerin toplam kan içerisindeki
yüzde hacimsel büyüklüğü HEMATOKRİT olarak adlandırılır ve
yaklaşık % 42-47 arasında değişir.
Plazma; Bir çözücü olarak birçok bileşiği içinde barındırır. Bunlar;
lipidler
amino asitler
proteinler
hormonlardan
tuzlar dan oluşur.
Antikoagulanlar yokluğunda kanın hücresel
elementleri yanında proteinler test tüpünde çökelti
oluşturur. Üst kısım serum adını alır.
• Plazma proteinleri başlıca Albumin ,globulin ve fibrinojenden
oluşur.
• Albumin plazmanın ana proteinidir ve total plazma proteinlerinin
yaklaşık yarısını oluşturur.
• 70 kilodalton ağırlığında plazma proteinlerinin en küçüğüdür. Kan
ile ektrasellüler sıvı arasında bir gradient sağlamaktan sorumludur.
Albümin kandamarlarından çıkıp bağdoku veya diğer sıvılara
karışırsa kolloid osmotik basınç düşer.
• Globulinler; Başlıca γ-globulin olmak üzere İmmunoglobulinler ve
immün özelliği olmayan globulinler (başlıca α-globulin ve βglobulin).İmmün sistem molekülü olan imunoglobulinler plazma
hücreleri tarafından salgılanan antikorlardır .
immün olmayan(nonimmün) globulinler karaciğer tarafından
sentezlenirler ve damar içerisinde osmotik basıncın ve diğer
maddelerinin miktarlarının korunmasında görev alırlar. Bunlar
içerisinde fibronektin,lipoprotein ,koagulasyon faktörleri ve diğer
moleküller bulunur.
Fibrinojen340 kilodalton ağırlığında en büyük plazma proteinidir.
Çözünmüş haldeki fibrinojen çözülemeyen formu olan fimbrin
haline çevrilir. Böylece kan kaybını önleyerek kan düzeyini korumuş
olurlar.
Eritrositler kırmızı renkli ve çekirdeksiz solda çekirdeği loblu nötrofil , sağda
lenfosit görülüyor. Boya H.E.
Eritrositler
Nukleus yok
Bikonkav şekilli
7.8 µm çapında
2,6 µm kalınlığında
Merkez kalınlığı 0,8 µm
Hücre organelleri yok
Sadece plazma membranı
Membran altında hücre iskeleti ,
hemoglobin ve glikolitik enzimler
bulunur.
Maksimum hücre yüzeyi 140 µm2
Eritrosit sayısı 4 ile 6 x 106 mm3
Yaşam süresi 120 gün
Yaşlanan veya hasarlı eritrositlerin % 90 dalakta
kemik iliğinde ve karaciğerde ortadan kaldırılır.
Kalan % 10 damar içerisinde yıkılarak kana
hemoglobin verirler.
Kırmızı kan hücreleri dolaşıma retikülosit aşamada
girerler
1-2 günde hemoglobin sentezi yaparak olgunlaşırlar
Retikülositler dolaşımdaki kırmızı kan hücrelerinin %
1-2 kadarını oluştururlar
Eritrosit şekli membran proteinleri tarafından
korunur
Glycophorin
Spekctrin tetramerleri üç
proteinin oluşturduğu
komplekse bağlanır.
1.Kısa bir aktin filamenti
2.Tropomyosin
3.Protein 4.1
Anion transporter
channel protein(band 3)
Ankyrin
Spectrin büyük dimerik bir
proteindir.İki alt üniteden oluşur.
1.spectrin α 240 kd 2.spectrin β 220 kd
Bu iki polipeptid baş başa eklenerek
tetramerler oluştururlar.Herediter
sferektozisde bu iki polipeptidi de
kapsayan hücre iskelet bozuklukları
oluşur.
• Eritrositlerin şeklilleri hücre membranında yer alan membran
proteinleri tarafından korunmaktadır. Bu proteinler iki büyük
gruptan oluşur.
• 1.İntegral membran proteinleri; Bunlar iki alt aileden oluşur
glikoforinler ve band 3 protein. İntegral membran proteinlerin
ekstra sellüler alana bakan bölgeleri glikozillenmiştir ve spesifik
antijenleri içerirler. Glikoforin C bir transmembran proteinidir ve
hücre iskelet proteinlerinin hücre membranına bağlanmasını
sağlayarak hücre iskeletinin korunmasına ana desteği verir. Band 3
protein hemoglobine bağlanarak hücre iskeletine ek destek verir.
• Perferal membran proteinleri; Hücre membranının iç tarafında yer
alır. Altı köşeli hegzagonal iki boyutlu bir kafes oluşturarak hücre
membranının korunmasını ve dolayısıylada hücre şeklinin
korunmasını sağlarlar. İki boyutlu kafes oluşunumda çok sayıda
hücre iskelet proteini görev alır. Bu proteinler spectrin, aktin, band
4.1 protein, adduksin, band 4.9 protein ve tropomiyozinden
oluşmaktadır. Bu proteinlerin oluşturduğu kafes halindeki ağ hücre
membranına içtaraftan ankirin adını alan proteinlerin band 4.2
proteinlarine tutunmalarıyla bağlanırlar . Ankirin in
integralmembran proteini band 3 proteini ile periferak ptorein ağı
arasındabağlantırı sağladığı unutulmamalıdır.
Eritrosit hücre iskeleti statik bir yapı değildir.
Damar içerisinde kandan alınacak çeşitli uyarılar
veya fizyolojik değişikliklere yanıt olarak
defalarca
yeniden düzenlenmektedir. Hücre iskelet
proteinlerinin yapılmasında bir eksiklik olursa
eritrosit hücre şekil bozuklukları ve kolay
hasarlanabilen eritrositler oluşmaktadır.
Klinik bağlantı; Bazı proteinlerin eksikliğinde
eritrosir şekil ve yapı bozuklukları görülür.
• Elliptocytosis
Kırmızı kan hücrelerinin iskelet yapısını oluşturan
band 4.1 protein eksikliğinde hücrenin şeklinde
görülen bozukluktur. Hücreler çevrelerine adapte
olakta zorlanırlar.
• Spherocytosis spectrin eksikliği sonucu hücre
şekli yuvarlak olur.
Klinik olarak bu hastalıklar anemi ve
splenomegaly (dalak büyümesi)ile sonuçlanır
HEMOGLOBİN HASTALIKLARI
•
•
•
•
•
Anemi:
Kanda hemoglobin konsantrasyonunun azalması
olarak tanımlanır.
Her hücrede hemoglobin azalması
Eritrosit sayında azalmaya bağlı olarak Hb azalması
Kanamalarla kan kaybına bağlı olarak
Yetersiz demir , B12 vitamini ve folik asit
yetersiz eritrosit üretimine ve azalmış hemoglobin
Gastrik atrofi sonucu pariyetal hücrelerden
üretilen intrinsik faktör azlığı ve buna bağlı olarak
ileumda emilemeyen B12 vitamini sonuç olarak
eritrosit üretiminde azalma
Anemi belirtileri
zayıflama
yorgunluk hissi
enerji kaybı
kısalmış solunum
sık tekrarlayan baş ağrıları
kol bacak krampları
konsantrasyonunu toplayamama
seksüel güç kaybı
soluk deri rengi
Hemoglobin ve diyabet
• Total hemoglobinin yaklaşık % 96 sı HbA oluşturur.
• Bu Hg A nın Yaklaşık % 8’i alt gruplar içerir.
• Alt gruplardan biri olan HgA1c , glikoza geri
dönülemeyecek şekilde bağlanır ve glikozillenmiş
hemoglobin olarak adlandırılır.
• A1c test olarak bilinen bu test kan glukoz düzeyini
göstermesi bakımından klinik bir parametredir.
• HbA1c seviyesi % 7 den fazla olmamalıdır.
Lökositler
A-Granülositler
Nötrofil
Eozinofil
Bazofil
B-Agranülositler
Lenfosit
Monosit
Granülositler
Fagositik hücrelerdir
Çok loblu çekirdek içerirler
12-15 µm çapındadırlar
Hayat süreleri değişir
Nötrofil Yapısı
• Nukleus çok loblu
• 10-12 µm çapında
• Sitoplazma primer
sekonder ve tersiyer granül
içerir
• Soluk pembe renkli
• Nukleus koyu mavi
• Yaşam süreleri dolaşımda
6-7 saat bağ dokuda 4 gün
• Lökositlerin %50-70 ini bu
hücreler oluşturur.
Nötrofil sitoplazması 3 tip granül içerir
1.Primer veya azurofilik granüller
Büyük granüllerdir
Bütün granülositlerde bulunurlar
Sülfatlanmış glikoproteinler içerirler
Bu nedenle koyu mavi boyanırlar
Enzimleri elastaz ve myeloperoxidase
2.Sekonder granüller (Spesifik granüller )
En küçük granüllerdir
Işık mik. görülmezler
Kompleman aktivatörleri içerirler
Antimikrobial peptidler (lizozim ve proteazlar)
3.Tersiyer ganüller iki alt tipi vardır;
bir tipi fosfatazları
diğeri hücre göçünde görevli metalloproteinazları içerir
Soru: Azurofilik özellik nedir ?
Yanıt: Primer granüller sülfatlanmış glikoproteinler içerir ve koyu
mavi (Azure) boyanırlar.
Soru: Kan yayma preparatı,
1.Bazik boyalarla boyanırsa hangi hücre yapıları
2.Asidik boyalarla hangi hücre yapıları boyanır?
Yanıt: 1.Nukleus,bazofil granülleri, sitoplazma mRNA
2.Eritrosit,ve eozinofil granülleri
Nörtofiller aktif fagositoz yapan hücrelerdir. İnflamasyon bölgesinde
bakteri veya diğer yabancı ajanları veya enfekte olmuş hücreleri
tanımak üzere yüzeylerinde reseptör proteinler içerirler.
Nötrofil hücre yüzeyinde bulunan ortak reseptörler şunlardır.
1.Fc reseptörleri; Bakteri yüzeyinde bulunan immunuglobulin Fc
bölgesine fağlanan reseptörlerdir.
2.Kompleman reseptörleri; Yüzeylerinde C3b kompleman proteini
içeren bakterilere bağlanıp fagositoz yaparlar.
3.Skavenger reseptörleri; Apoptotik cisimledr veya gram pozitif ve
negatif bakterilerin yüzeylerinde bulunan asetillenmiş veya
oksidize olmuş düşük yoğunluklu lipoproteinlerine bağlanırlar. Bu
bağlanmayla nötrofiller aktive olurlar.
4.Toll-like reseptörler; Hastalık yapan patojenik molekülleri tanıyıp
bağlanan reseptörlerdir..
Nötrofil hücre göçü
Nötrofillerin göçü yüzeylerinde bulunan adezyon
molekül varlığı ile endotel hücrelerinin yüzeyinde
bulunan ligandlarca yönetilir.
Bakteriler nötrofil yüzeyinde bulunan
reseptörlere bağlanınca fagositoz başlar ve
sitokinler salınır.
IL-1
IL-3
TNF-α
IL-1 eskiden pyrogen , ateşe sebep olan ajan olarak
bilinirdi. Prostaglandin sentezine sebep olur .Bunlarda
hipotalamusun termoregülator merkezinde ateş üretir.
Sonuç olarak ateş oluşumu nötrofillerin patojenlere karşı
verdiği akut yanıtın bir sonucudur.
İnflamasyon ve hücre göçü
1.Lökositlerin
(nötrofiller)endotel
hücre yüzeyine
tutunmasıyla nötrofil
damar içerisindeki
hareketini sonlandırır.
2.Adezyon endotel ve
nötrofil arasında
kuvvetli etkileşim olur.
Bu etkileşim ICAM-1 VE
LFA-1 moleküllerince
yönetilir.
3.Endotelin aşılması ;
Nötrofil endoteli aşarak
damar dışına çıkar. Bu
geçişte IL-8 , CD99 α6β1
integrin JAM VE-kaderin
molekülleri görev alır.
Eozinofil Yapısı
•
•
•
•
lökositlerin % 2-4
İki loblu nukleus
Çapları nötrofil kadar
Eozinofilik 2 tip granül
içerirler
1.Azurofilik geniş ve uzun
2.Spesifik granüller
merkezde kristalloid
yapı bulunur ve 4
protein içerir.
Spesifik granüller
1.Major basic protein
2.Eozinofil kationik protein
3.Eozinofil peroksidaz
4.Eozinofil kokenli nörötoksinler
İlk üç protein protozoon ve helminitik parazitlere
karşı kuvvetli sitotoksik etkiye sahiptirler.
4.İse parazitlerle enfekte canlılarda merkezi sinir
sistemi fonksiyon bozukluklarına sebep olur.
Azurofilik granüller lizozomlardır. Lizozomal
asidik hidrolazları içerirler
Eozinofiller
1.Allerjik reaksiyonlarda
2.Parazitik enfeksiyonlarda
3.Kronik inflamasyonda görev alırlar.
Kemik iliğinde gelişir olgun hale gelip dolaşıma girerler.
Eozinofiller IgG, IgA veya IgA antikorları tarafından aktive
edilirler.
En büyük rölü helminitik parazitlere karşı vucudu
savunurlar.
Soru: İntestinal kanal L.Propriası ve astımlı hastaların akc.ğer dokusunda bol
bulunmaları nasıl açıklanır ?
Astımda mast hücre -eozinofil etkileşimi
1.Solunan hava ile alınan
antijen solunum epitelini
geçer
Artan mukus
salınımı
Goblet
hücresi
2.Antijen mast hücre
yüzeyinde bulunan IgE
reseptörlerine
bağlanır.Sitoplazmada bulunan
granüller salılarını dışarı
verirler. Bu yönlendirici
moleküller
1.Eozinofillerin toplanmasına
2.kan damar duvarı
geçirgenliğinin artmasına
3.Düz kasların kasılmasına 4.
Mast
Goblet hücrelerinden
hücresi
normalin üstünde mukus
salınmasına sebep olurlar
Silli epitel
Eozinofil için
kemotaktik
faktör
Artmış kan
damar
duvar
geçirgenliği
Düz kas
kasılması
Düz kas
Bazofil Yapısı
İki loblu
çekirdek
Spesifik sekonder
granüller
Bazofil; toplam lökositlerin % 1 den daha
azdır.Bulmak zordur.Spesifik granülleri
büyüktür. Mavi veya mor renkte
boyanırlar. Çekirdek iki lobludur.
İki loblu
çekirdek
Bazofilin granül içeriği
Bazofiller sülfatlanmış veya
heparinde olduğu üzere kaboksil
içeren büyük asidik proteinler
içerirler.Bunlar Wright-Giemsa ile
koyu mavi boyanırlar. Bazofiller
mast hücrelerine
benzerler.Yüzeylerinde IgE
reseptörleri içerirler ve antijen
bağlandığında aktiflenirler ve
histamin gibi allerjik reaksiyonları
yöneten madeeler salgılarlar.
Bazofil sayısında arış(150 basofil/ul)
olursa aşırı duyarlılık reaksiyonları
gelişir.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Yüzeylerinde Ig E reseptörleri bulunur
Sitoplazmaları geniş granüller içerir
Granüller bazik boyalarla iyi boyanır
Granül içeriğinin dışarı verilmesi aşırı duyarlılık
reaksiyonları oluşturur.
Total lökösitlerin % 0,5 den daha az sayıdadırlar
Çoğu zaman nukleus granüller tarafından örtülerek
gizlenir
Fonksiyonları mast hücresine benzer
Mast hücreleri ile aynı projenitör hücreden gelişirler
Kırmızı kemik iliğinde gelişip olgunlaşıp olgun
hücreler olarak dolaşıma girerler.
Bazofil sitoplazması 2 tip granül içerir
1.Spesifik granüller;
Elektron mikroskobunda lamelli konsantrik
figürler içerir.
Granüller heparin, histamin, heparan
sülfat,lökötrien
IL-4
IL-13 içerir
2.Azurofilik granüller lizozomlardır ve
hidrolazları içerirler.
Agranulositler
Lenfositler
Kandaki toplam loksitlerin % 30 nu lenfositler
oluşturur.
Kan ve lenf sıvısı içerisinde bulunan lenfositlerin
çoğu immün yeterli hücrelerdir.
Büyüklükleri 6-30 µm olar değişir. Lenfositlerin % 90
kadarı küçük ve orta lenfositlerdir.
Büyüklüklerine göre
a. küçük
b. orta
c. büyük lenfositler antijeni tanıyabilecek aktif
lenfositlerdir.
Lenfosit Yapısı
•
•
•
•
•
•
Çekirdek hafif girintili
Yuvarlak
Yoğun boyanır
Sitoplazma çok
Soluk mavi
Serbest ribozom ve az
sayıda mitokondri
• Az sayıda azurofilik
granül
Lenfosit çeşitleri
1.T lenfositleri;
uzun yaşam süresi
hücre aracılı immnite
CD2, CD3,CD5,CD7,TCR
ek olarak CD4 varsa helper
CD8 varsa sitotoksik
2.B lenfositleri; yaşam süreler, değişir,dolaşımda bulunan antikor
üretiminden sorumludur. Spesifik belirteçleri CD9,CD19,CD20, ve
CD24,
3.Doğal öldürücü hücreler; kemik iliğinde oluşur olgunlaşır
dolaşıma geçerler. Virüs enfekte hücreler ve tümör hücrelerine
doğrudan saldırılar. Ayrıca viruslara karşı interferon gama üretirler.
Yüzey belirteçleri CD16,CD56 VE CD94
Monosit Yapısı
Lokositlerin % 2 sini
oluşturur
Çap 15-20 µm
Nukleus böbreğe benzer
Sitoplazma açık mavi
boyanır.
20 saat dolaşımda kalır
sonra perifer dokulara geçer
makrofaja farklılaşır ve daha
uzun yaşar. Fagositik etkisi
ile nötrofillerden daha
etkilidir.
Trombositler (Plateletler)
Trombopoietin hormonu kontrolu altında
megakaryositlerden köken alan 2-4 µm çapında
küçük membranla çevrili çekirdeksiz sitoplazmik
fragmentlerdir.
Üretim süreci 10-12 gün ömürleri 10 gün sürer
Trombopoietin hormonu böbrek ve karaciğerde
üretilir.
Megakaryosit membranı çok sayıda katlantı
yaparak içerisinde platelet olacak alanları bu
kanallarla sitoplazmadan ayırır. Ayırıcı kanallara
platelet-demarcation kanal denir.
Platelet iki önemli bölge içerir
Açık dış kısım hyalomer
Koyu merkezi kısım granulomer
Elektron mikroskobu ,plazma membranı altında10-15
adet paralel mikrotubul bulunduğunu göstermiştir.
Hyalomer iki adet tubular sistem içerir
a.Açık kanaliküler sistem, yüzeye açılır
b.Yoğun tubular sistem, yüzeye açılmaz
Granulomer
mitokonria, peroksizom,glikojen partikülleri ve az 3 tip granül
(alfa,delta ve gamma) içerir.
Granüllerin çoğu alfa granülleridir ve çapları 300-500 µm
arasındadır. İçerik temel olarak fibrinojen,pıhtılaşma
faktörleri,plazminojen, platelet kökenli büyüme faktörüdür. Bu
içeriğin en önemli görevi damar onarımı,kan pıhtılaşması ve
platelet toplanmasıdır.
PIHTILAŞMA VE HEMOSTAZİS
3 aşamada gerçekleşir
1 Faz. Damar hasarı olan bölgede plateletlerin
endotele tutunması
2 Faz. Plateletlerin toplanması ve bir hemostatik
plak oluşumu
3 Faz. Platelet toplanmasının durdurulması ve
mevcut fibrin örtünün kaldırılması
Kemik iliği
İlk kan adacıkları vitellüs kesesi duvarında gelişir
Bu hücrelere Hemangioblast hücreleri denir.
Bunlardan hem hematopoetik hemde endotel
hücreleri gelişir
Kemik iliği iki bölgede oluşur
1.Stroma bölgesi; Burada yağ hücreleri
Fibroblastlar, damar endotel hücreleri
Makrofajlar
Trabekül içerisinde kan damarları bulunur
2.Hematopoetik bölüm; çok damarlı ve ihtiyaca
göre üretilen çeşitli hücreleri içerir.
•
•
•
•
Kemik iliği 3 büyük hücre populasyonu içerir
1.Hematopoetik kök hücreler
2.Şartlandırılmış prokürsör hücreler
3.Olgunlaşmakta olan hücreler
• Hematopoetik kök hücre iki şartlandırılmış
prokürsör hücre oluşturur
A.Lymphoid kök hücre multipotent
B.Myeloid kök hücre
hücrelerdir
• Hematopoetik büyüme faktörleri
• Hematopoetik sitokinler olarak adlandırılır
• Glikoprotein yapıdadırlar
• 3 Büyük gurup hematopoetik büyüme faktörü
var
• 1.Koloni stimule edici faktör
• 2.Eritropoetin ve trombopoetin
• 3.Sitokinler(başlıca interlekinler)
• Multipotent kök hücre özelliğinde olan
hematopoetik kök hücre iki ana kök hücreye
farklanır.
• 1.Myeloid kök hücre grubu
• 2.Lenfoid kök hücre grubu
Eritrositler myeloid kök hücrelerinden eritroid
koloni oluşturma yeteneğine sahip
şartlanmış(comitted )öncül hücrelerden gelişir.
Prokürsör hücreler sırasıyla
proeritroblast,bazofilik eritroblast,
polikromatofilik eritroblast, ortokromatofilik
eritroblast, retikülosir ve kırmızı kan hücresi
sırasını takip ederek ertirosit oluşur.
Eritropoezin major düzenleyicisi Eritropoetin(EPO)
hormonudur.
EPO bir glikoproteindir.
Solunan hava ve dokularda hipoksiye yanıt olarak
% 90’ı Böbrek korteksi tubullerin yakınlarında yer
alan interstitial hücrelerce üretilir.
Normalde oksijen bağımlı prolyl hydroxylase HIF-1alfa’yı
baskılar EPO üretilmez.
Düşük O2 durumunda hidroksilaz inaktiftir ve
EPO üretimini baskılayamaz.
EPO eritroid projenitör hücreleri uyararak eritrosit
gelişimini artırırlar.
Eritropoietin
Oksijene bağlanan prolyl
hidroksilaz
Hipoksi indükleyici faktör 1α hidroksilenmemiş
bir transkripsiyonfaktörüdür.Eritorpoetin genini
aktive eder.
Eritropoetin ve JAK-STAT sinyal yolağı
1.Eritropoetin(EPO) böbrek
korteksi intertisyal hücreleri
tarafından üretilir ve kan yoluyla
kemik iliğine taşınır.
2.Kemik iliğinde ,EPO Eritroid
koloni olşturan öncül hücre
yüzeylerinde reseptörlere
bağlanarak STAT 5 in JAK 2 ye
bağlanması sağlanır.
3.İnaktif SAT 5 SH 2 bölgesi içerir
4.Fosforile olmuş STAT5
homodimeri çekirdeğe geçer.
5.DNA ya bağlanıp
eritopoezisden sorumlu gen
aktiflenir.
Eritrosit Gelişimi
Eritrositler kanda en bol bulunan hücrelerdir. Erişkinde α2β2
zincirlerinden oluşan hemoglobin içerirler.Ömürleri yaklaşık 120
gündür yaşlı ve hasarlı hücreler dalak ve karaciğerde yıkılarak
ortadan kaldırılırlar. Oksijen eksikliği hipoksik koşullar veya kanda
dolaşan eritrosit sayısının azaldığı durumlarda böbrek korteks
interstitiyal hücreleri uyarılır ve sonuçta 51 kd olan eritropoetin
sentezlenerek kana verilir. Eritropoetin eritrosit koloni oluşruma
öncül hücrelerini uyararak çoğalıp bazofilik ve diğer eritrosir
hücreleri halinde farklılaşmalarını sağlarlar.
Proertitroblast kırmızı kan hücre
soyunun tanımlanmış ilk
hücresidir.
Çekirdeklidir.Sitoplazmada
hemoglobin sentesi için gerekli
olan bol serbest poliribozom
içerir.
Hemoglobin sentezi bazofilik,
polikromatofilik ve
ortokromatofilik eritroblast
seriden oluşur. Hemoglobin
sitoplazmada birikmeye
başladığı zaman çekirdek çapı
küçülür,kromatin yoğunlaşması
görülür ve serbest ribozom
oranı azalır.Ortokromafilik
eritroblast en fazla kromatin
yoğunlaşması olan hücredir.
Eritrosit Gelişimi
Bir önceki slayta bakınız
12-16 µm çapında büyük hücredir. Yoğun bazofilik sitoplazma çok
sayıda poliribozom içerir. Mitoz bölünme görülür.Nukleus
kümelenmiş kromatin içerir
Hücre çapları 9-15 µm arasında nukleus yoğun kromatin içerir
Nukleus görülebilir. Sitoplazma açık boyanmış poliribozom
içerir.Hemoglobin sentezi başlamıştır.Bu hücreerde mitoz bölünme
görülmez.
Hücre çapları 8-10 µm arasındadır.Sitoplazma retikülositte olduğu
üzere pembe boyanır.Piknotik eksentrik yerleşimli çekirdek bulunur.
Bu hücreler postmitotik hücrelerdir.Retikulosite dönüşürken
çekirdek atılır. Atılan çekirdekler etrafta bulunan makrofajlar
tarafından ortadan kaldırılır.
Çapları 7-8 arasında değişen çekirdeksiz hücrelerdir.Sitoplazma
pebme boyanır.Methylen mavisi ve krezil viyole gibi supravital
boyalarla filamentöz ağ halinde poliribozomlar görülebilir.
Retikülosit 1-2 gün kemik iliğinde kaldıktan sonra periferik kan
dolaşımına verilirler ilave 1 gün daha retikülosit olarak dolsştıktan
sonra eritrosite dönüşürler.
Myeloid Hücre Tipleri
Hematopoetik büyüme faktörlerinin miyeloid hücre soylarının gelişimini düzenlemesi
Kök hücre
Öncül hücre
Geliişen hücre
Kemik imiliği
Miyeloid Hücre Tipleri
Monositlerin kökeni ve geleceği
Megakaryositler ve Plateletlerin orijini
Megakaryositin gelişmesi ve olgunlaşması
1.
Arka arkaya mitoz bölünmeler olur(3-6 Kez)
ancak cücre bölünmesi gerçekleşmez.
2.
Sitoplazma olgunlaşmasıalfa granüllerinin
belirginleşmesi
3.
Sinuzoidler içerisine platelet önüllerinin
verilmesi
Sitoplazmik olgunlaşma sürecinde hücre
membranı içeriye doğru girintiler yaparak
sitoplazmayı 3-4µm çapında adacıklara ayırır.
Platelet sınırlarını belirleyen bu kanal sistemi
içerisinde kalan hücre bölümlerine platelet
öncülleri denir(proplatelets
)
Embriyo ve erişkinde kan yapımına katılan
organlar ve katılım zamanları.
1. Embriyonal geişimin erken dönemi olan ilk
üç ay içerisinde vitellüs kesesi
2. İkinci üç aylık dönemde karaciğer
3. Üçüncü üç aylık dönemde kemik iliği
4. Dalak ikinci üç aylık dönemde sınırlı bir
zaman diliminde kan yapımına katılır.
Erişkinde kan yapımı ağırlıklı olarak kemik
iliğinde yapılır.
Teşekkürler
Download