2 sınıf Kan Dokusu Histolojisi Prof.Dr.Ayhan BİLİR Kan dokusunun genel özellikleri Kan özelleşmiş bağ doku sıvısıdır Hücreler ve hücrelerarası maddelerden oluşur. Hacim yaklaşık 6 litre Miktar total vucut ağırlığının % 7-8 kadar Görevleri Oksijeni ve besinleri doğrudan veya dolaylı yollardan hücrelere taşımak Hücresel atıkları ve CO2 ‘yi hücrelerden uzaklaştırmak Hormon ve diğer düzenleyici faktörleri hücre ve dokulara götürmek Vucudun ısı düzenleyicisi , pıhtılaşma ve tampon özellikleriyle bir bütün olarak dengesini korumak. Bağışıklık sistem antikorlarını ve hücrelerini taşıyarak vucudu antijenlere ve tümör hücrelerine karşı korumak. Hücreler Eritrositler Lökositler Trombositler Kan Plazması ;Plazmanın % 90 ve daha fazlasını su oluşturur. Bütün histolojik dokularda olduğu üzere kan dokusunun hücreler arası maddesini oluşturur . Kanın sıvı kısmıdır. Hücrelerin hacmi total kanın % 45-55 ini oluşturur. Eritrositlerin toplam kan içerisindeki yüzde hacimsel büyüklüğü HEMATOKRİT olarak adlandırılır ve yaklaşık % 42-47 arasında değişir. Plazma; Bir çözücü olarak birçok bileşiği içinde barındırır. Bunlar; lipidler amino asitler proteinler hormonlardan tuzlar dan oluşur. Antikoagulanlar yokluğunda kanın hücresel elementleri yanında proteinler test tüpünde çökelti oluşturur. Üst kısım serum adını alır. • Plazma proteinleri başlıca Albumin ,globulin ve fibrinojenden oluşur. • Albumin plazmanın ana proteinidir ve total plazma proteinlerinin yaklaşık yarısını oluşturur. • 70 kilodalton ağırlığında plazma proteinlerinin en küçüğüdür. Kan ile ektrasellüler sıvı arasında bir gradient sağlamaktan sorumludur. Albümin kandamarlarından çıkıp bağdoku veya diğer sıvılara karışırsa kolloid osmotik basınç düşer. • Globulinler; Başlıca γ-globulin olmak üzere İmmunoglobulinler ve immün özelliği olmayan globulinler (başlıca α-globulin ve βglobulin).İmmün sistem molekülü olan imunoglobulinler plazma hücreleri tarafından salgılanan antikorlardır . immün olmayan(nonimmün) globulinler karaciğer tarafından sentezlenirler ve damar içerisinde osmotik basıncın ve diğer maddelerinin miktarlarının korunmasında görev alırlar. Bunlar içerisinde fibronektin,lipoprotein ,koagulasyon faktörleri ve diğer moleküller bulunur. Fibrinojen340 kilodalton ağırlığında en büyük plazma proteinidir. Çözünmüş haldeki fibrinojen çözülemeyen formu olan fimbrin haline çevrilir. Böylece kan kaybını önleyerek kan düzeyini korumuş olurlar. Eritrositler kırmızı renkli ve çekirdeksiz solda çekirdeği loblu nötrofil , sağda lenfosit görülüyor. Boya H.E. Eritrositler Nukleus yok Bikonkav şekilli 7.8 µm çapında 2,6 µm kalınlığında Merkez kalınlığı 0,8 µm Hücre organelleri yok Sadece plazma membranı Membran altında hücre iskeleti , hemoglobin ve glikolitik enzimler bulunur. Maksimum hücre yüzeyi 140 µm2 Eritrosit sayısı 4 ile 6 x 106 mm3 Yaşam süresi 120 gün Yaşlanan veya hasarlı eritrositlerin % 90 dalakta kemik iliğinde ve karaciğerde ortadan kaldırılır. Kalan % 10 damar içerisinde yıkılarak kana hemoglobin verirler. Kırmızı kan hücreleri dolaşıma retikülosit aşamada girerler 1-2 günde hemoglobin sentezi yaparak olgunlaşırlar Retikülositler dolaşımdaki kırmızı kan hücrelerinin % 1-2 kadarını oluştururlar Eritrosit şekli membran proteinleri tarafından korunur Glycophorin Spekctrin tetramerleri üç proteinin oluşturduğu komplekse bağlanır. 1.Kısa bir aktin filamenti 2.Tropomyosin 3.Protein 4.1 Anion transporter channel protein(band 3) Ankyrin Spectrin büyük dimerik bir proteindir.İki alt üniteden oluşur. 1.spectrin α 240 kd 2.spectrin β 220 kd Bu iki polipeptid baş başa eklenerek tetramerler oluştururlar.Herediter sferektozisde bu iki polipeptidi de kapsayan hücre iskelet bozuklukları oluşur. • Eritrositlerin şeklilleri hücre membranında yer alan membran proteinleri tarafından korunmaktadır. Bu proteinler iki büyük gruptan oluşur. • 1.İntegral membran proteinleri; Bunlar iki alt aileden oluşur glikoforinler ve band 3 protein. İntegral membran proteinlerin ekstra sellüler alana bakan bölgeleri glikozillenmiştir ve spesifik antijenleri içerirler. Glikoforin C bir transmembran proteinidir ve hücre iskelet proteinlerinin hücre membranına bağlanmasını sağlayarak hücre iskeletinin korunmasına ana desteği verir. Band 3 protein hemoglobine bağlanarak hücre iskeletine ek destek verir. • Perferal membran proteinleri; Hücre membranının iç tarafında yer alır. Altı köşeli hegzagonal iki boyutlu bir kafes oluşturarak hücre membranının korunmasını ve dolayısıylada hücre şeklinin korunmasını sağlarlar. İki boyutlu kafes oluşunumda çok sayıda hücre iskelet proteini görev alır. Bu proteinler spectrin, aktin, band 4.1 protein, adduksin, band 4.9 protein ve tropomiyozinden oluşmaktadır. Bu proteinlerin oluşturduğu kafes halindeki ağ hücre membranına içtaraftan ankirin adını alan proteinlerin band 4.2 proteinlarine tutunmalarıyla bağlanırlar . Ankirin in integralmembran proteini band 3 proteini ile periferak ptorein ağı arasındabağlantırı sağladığı unutulmamalıdır. Eritrosit hücre iskeleti statik bir yapı değildir. Damar içerisinde kandan alınacak çeşitli uyarılar veya fizyolojik değişikliklere yanıt olarak defalarca yeniden düzenlenmektedir. Hücre iskelet proteinlerinin yapılmasında bir eksiklik olursa eritrosit hücre şekil bozuklukları ve kolay hasarlanabilen eritrositler oluşmaktadır. Klinik bağlantı; Bazı proteinlerin eksikliğinde eritrosir şekil ve yapı bozuklukları görülür. • Elliptocytosis Kırmızı kan hücrelerinin iskelet yapısını oluşturan band 4.1 protein eksikliğinde hücrenin şeklinde görülen bozukluktur. Hücreler çevrelerine adapte olakta zorlanırlar. • Spherocytosis spectrin eksikliği sonucu hücre şekli yuvarlak olur. Klinik olarak bu hastalıklar anemi ve splenomegaly (dalak büyümesi)ile sonuçlanır HEMOGLOBİN HASTALIKLARI • • • • • Anemi: Kanda hemoglobin konsantrasyonunun azalması olarak tanımlanır. Her hücrede hemoglobin azalması Eritrosit sayında azalmaya bağlı olarak Hb azalması Kanamalarla kan kaybına bağlı olarak Yetersiz demir , B12 vitamini ve folik asit yetersiz eritrosit üretimine ve azalmış hemoglobin Gastrik atrofi sonucu pariyetal hücrelerden üretilen intrinsik faktör azlığı ve buna bağlı olarak ileumda emilemeyen B12 vitamini sonuç olarak eritrosit üretiminde azalma Anemi belirtileri zayıflama yorgunluk hissi enerji kaybı kısalmış solunum sık tekrarlayan baş ağrıları kol bacak krampları konsantrasyonunu toplayamama seksüel güç kaybı soluk deri rengi Hemoglobin ve diyabet • Total hemoglobinin yaklaşık % 96 sı HbA oluşturur. • Bu Hg A nın Yaklaşık % 8’i alt gruplar içerir. • Alt gruplardan biri olan HgA1c , glikoza geri dönülemeyecek şekilde bağlanır ve glikozillenmiş hemoglobin olarak adlandırılır. • A1c test olarak bilinen bu test kan glukoz düzeyini göstermesi bakımından klinik bir parametredir. • HbA1c seviyesi % 7 den fazla olmamalıdır. Lökositler A-Granülositler Nötrofil Eozinofil Bazofil B-Agranülositler Lenfosit Monosit Granülositler Fagositik hücrelerdir Çok loblu çekirdek içerirler 12-15 µm çapındadırlar Hayat süreleri değişir Nötrofil Yapısı • Nukleus çok loblu • 10-12 µm çapında • Sitoplazma primer sekonder ve tersiyer granül içerir • Soluk pembe renkli • Nukleus koyu mavi • Yaşam süreleri dolaşımda 6-7 saat bağ dokuda 4 gün • Lökositlerin %50-70 ini bu hücreler oluşturur. Nötrofil sitoplazması 3 tip granül içerir 1.Primer veya azurofilik granüller Büyük granüllerdir Bütün granülositlerde bulunurlar Sülfatlanmış glikoproteinler içerirler Bu nedenle koyu mavi boyanırlar Enzimleri elastaz ve myeloperoxidase 2.Sekonder granüller (Spesifik granüller ) En küçük granüllerdir Işık mik. görülmezler Kompleman aktivatörleri içerirler Antimikrobial peptidler (lizozim ve proteazlar) 3.Tersiyer ganüller iki alt tipi vardır; bir tipi fosfatazları diğeri hücre göçünde görevli metalloproteinazları içerir Soru: Azurofilik özellik nedir ? Yanıt: Primer granüller sülfatlanmış glikoproteinler içerir ve koyu mavi (Azure) boyanırlar. Soru: Kan yayma preparatı, 1.Bazik boyalarla boyanırsa hangi hücre yapıları 2.Asidik boyalarla hangi hücre yapıları boyanır? Yanıt: 1.Nukleus,bazofil granülleri, sitoplazma mRNA 2.Eritrosit,ve eozinofil granülleri Nörtofiller aktif fagositoz yapan hücrelerdir. İnflamasyon bölgesinde bakteri veya diğer yabancı ajanları veya enfekte olmuş hücreleri tanımak üzere yüzeylerinde reseptör proteinler içerirler. Nötrofil hücre yüzeyinde bulunan ortak reseptörler şunlardır. 1.Fc reseptörleri; Bakteri yüzeyinde bulunan immunuglobulin Fc bölgesine fağlanan reseptörlerdir. 2.Kompleman reseptörleri; Yüzeylerinde C3b kompleman proteini içeren bakterilere bağlanıp fagositoz yaparlar. 3.Skavenger reseptörleri; Apoptotik cisimledr veya gram pozitif ve negatif bakterilerin yüzeylerinde bulunan asetillenmiş veya oksidize olmuş düşük yoğunluklu lipoproteinlerine bağlanırlar. Bu bağlanmayla nötrofiller aktive olurlar. 4.Toll-like reseptörler; Hastalık yapan patojenik molekülleri tanıyıp bağlanan reseptörlerdir.. Nötrofil hücre göçü Nötrofillerin göçü yüzeylerinde bulunan adezyon molekül varlığı ile endotel hücrelerinin yüzeyinde bulunan ligandlarca yönetilir. Bakteriler nötrofil yüzeyinde bulunan reseptörlere bağlanınca fagositoz başlar ve sitokinler salınır. IL-1 IL-3 TNF-α IL-1 eskiden pyrogen , ateşe sebep olan ajan olarak bilinirdi. Prostaglandin sentezine sebep olur .Bunlarda hipotalamusun termoregülator merkezinde ateş üretir. Sonuç olarak ateş oluşumu nötrofillerin patojenlere karşı verdiği akut yanıtın bir sonucudur. İnflamasyon ve hücre göçü 1.Lökositlerin (nötrofiller)endotel hücre yüzeyine tutunmasıyla nötrofil damar içerisindeki hareketini sonlandırır. 2.Adezyon endotel ve nötrofil arasında kuvvetli etkileşim olur. Bu etkileşim ICAM-1 VE LFA-1 moleküllerince yönetilir. 3.Endotelin aşılması ; Nötrofil endoteli aşarak damar dışına çıkar. Bu geçişte IL-8 , CD99 α6β1 integrin JAM VE-kaderin molekülleri görev alır. Eozinofil Yapısı • • • • lökositlerin % 2-4 İki loblu nukleus Çapları nötrofil kadar Eozinofilik 2 tip granül içerirler 1.Azurofilik geniş ve uzun 2.Spesifik granüller merkezde kristalloid yapı bulunur ve 4 protein içerir. Spesifik granüller 1.Major basic protein 2.Eozinofil kationik protein 3.Eozinofil peroksidaz 4.Eozinofil kokenli nörötoksinler İlk üç protein protozoon ve helminitik parazitlere karşı kuvvetli sitotoksik etkiye sahiptirler. 4.İse parazitlerle enfekte canlılarda merkezi sinir sistemi fonksiyon bozukluklarına sebep olur. Azurofilik granüller lizozomlardır. Lizozomal asidik hidrolazları içerirler Eozinofiller 1.Allerjik reaksiyonlarda 2.Parazitik enfeksiyonlarda 3.Kronik inflamasyonda görev alırlar. Kemik iliğinde gelişir olgun hale gelip dolaşıma girerler. Eozinofiller IgG, IgA veya IgA antikorları tarafından aktive edilirler. En büyük rölü helminitik parazitlere karşı vucudu savunurlar. Soru: İntestinal kanal L.Propriası ve astımlı hastaların akc.ğer dokusunda bol bulunmaları nasıl açıklanır ? Astımda mast hücre -eozinofil etkileşimi 1.Solunan hava ile alınan antijen solunum epitelini geçer Artan mukus salınımı Goblet hücresi 2.Antijen mast hücre yüzeyinde bulunan IgE reseptörlerine bağlanır.Sitoplazmada bulunan granüller salılarını dışarı verirler. Bu yönlendirici moleküller 1.Eozinofillerin toplanmasına 2.kan damar duvarı geçirgenliğinin artmasına 3.Düz kasların kasılmasına 4. Mast Goblet hücrelerinden hücresi normalin üstünde mukus salınmasına sebep olurlar Silli epitel Eozinofil için kemotaktik faktör Artmış kan damar duvar geçirgenliği Düz kas kasılması Düz kas Bazofil Yapısı İki loblu çekirdek Spesifik sekonder granüller Bazofil; toplam lökositlerin % 1 den daha azdır.Bulmak zordur.Spesifik granülleri büyüktür. Mavi veya mor renkte boyanırlar. Çekirdek iki lobludur. İki loblu çekirdek Bazofilin granül içeriği Bazofiller sülfatlanmış veya heparinde olduğu üzere kaboksil içeren büyük asidik proteinler içerirler.Bunlar Wright-Giemsa ile koyu mavi boyanırlar. Bazofiller mast hücrelerine benzerler.Yüzeylerinde IgE reseptörleri içerirler ve antijen bağlandığında aktiflenirler ve histamin gibi allerjik reaksiyonları yöneten madeeler salgılarlar. Bazofil sayısında arış(150 basofil/ul) olursa aşırı duyarlılık reaksiyonları gelişir. • • • • • • • • • Yüzeylerinde Ig E reseptörleri bulunur Sitoplazmaları geniş granüller içerir Granüller bazik boyalarla iyi boyanır Granül içeriğinin dışarı verilmesi aşırı duyarlılık reaksiyonları oluşturur. Total lökösitlerin % 0,5 den daha az sayıdadırlar Çoğu zaman nukleus granüller tarafından örtülerek gizlenir Fonksiyonları mast hücresine benzer Mast hücreleri ile aynı projenitör hücreden gelişirler Kırmızı kemik iliğinde gelişip olgunlaşıp olgun hücreler olarak dolaşıma girerler. Bazofil sitoplazması 2 tip granül içerir 1.Spesifik granüller; Elektron mikroskobunda lamelli konsantrik figürler içerir. Granüller heparin, histamin, heparan sülfat,lökötrien IL-4 IL-13 içerir 2.Azurofilik granüller lizozomlardır ve hidrolazları içerirler. Agranulositler Lenfositler Kandaki toplam loksitlerin % 30 nu lenfositler oluşturur. Kan ve lenf sıvısı içerisinde bulunan lenfositlerin çoğu immün yeterli hücrelerdir. Büyüklükleri 6-30 µm olar değişir. Lenfositlerin % 90 kadarı küçük ve orta lenfositlerdir. Büyüklüklerine göre a. küçük b. orta c. büyük lenfositler antijeni tanıyabilecek aktif lenfositlerdir. Lenfosit Yapısı • • • • • • Çekirdek hafif girintili Yuvarlak Yoğun boyanır Sitoplazma çok Soluk mavi Serbest ribozom ve az sayıda mitokondri • Az sayıda azurofilik granül Lenfosit çeşitleri 1.T lenfositleri; uzun yaşam süresi hücre aracılı immnite CD2, CD3,CD5,CD7,TCR ek olarak CD4 varsa helper CD8 varsa sitotoksik 2.B lenfositleri; yaşam süreler, değişir,dolaşımda bulunan antikor üretiminden sorumludur. Spesifik belirteçleri CD9,CD19,CD20, ve CD24, 3.Doğal öldürücü hücreler; kemik iliğinde oluşur olgunlaşır dolaşıma geçerler. Virüs enfekte hücreler ve tümör hücrelerine doğrudan saldırılar. Ayrıca viruslara karşı interferon gama üretirler. Yüzey belirteçleri CD16,CD56 VE CD94 Monosit Yapısı Lokositlerin % 2 sini oluşturur Çap 15-20 µm Nukleus böbreğe benzer Sitoplazma açık mavi boyanır. 20 saat dolaşımda kalır sonra perifer dokulara geçer makrofaja farklılaşır ve daha uzun yaşar. Fagositik etkisi ile nötrofillerden daha etkilidir. Trombositler (Plateletler) Trombopoietin hormonu kontrolu altında megakaryositlerden köken alan 2-4 µm çapında küçük membranla çevrili çekirdeksiz sitoplazmik fragmentlerdir. Üretim süreci 10-12 gün ömürleri 10 gün sürer Trombopoietin hormonu böbrek ve karaciğerde üretilir. Megakaryosit membranı çok sayıda katlantı yaparak içerisinde platelet olacak alanları bu kanallarla sitoplazmadan ayırır. Ayırıcı kanallara platelet-demarcation kanal denir. Platelet iki önemli bölge içerir Açık dış kısım hyalomer Koyu merkezi kısım granulomer Elektron mikroskobu ,plazma membranı altında10-15 adet paralel mikrotubul bulunduğunu göstermiştir. Hyalomer iki adet tubular sistem içerir a.Açık kanaliküler sistem, yüzeye açılır b.Yoğun tubular sistem, yüzeye açılmaz Granulomer mitokonria, peroksizom,glikojen partikülleri ve az 3 tip granül (alfa,delta ve gamma) içerir. Granüllerin çoğu alfa granülleridir ve çapları 300-500 µm arasındadır. İçerik temel olarak fibrinojen,pıhtılaşma faktörleri,plazminojen, platelet kökenli büyüme faktörüdür. Bu içeriğin en önemli görevi damar onarımı,kan pıhtılaşması ve platelet toplanmasıdır. PIHTILAŞMA VE HEMOSTAZİS 3 aşamada gerçekleşir 1 Faz. Damar hasarı olan bölgede plateletlerin endotele tutunması 2 Faz. Plateletlerin toplanması ve bir hemostatik plak oluşumu 3 Faz. Platelet toplanmasının durdurulması ve mevcut fibrin örtünün kaldırılması Kemik iliği İlk kan adacıkları vitellüs kesesi duvarında gelişir Bu hücrelere Hemangioblast hücreleri denir. Bunlardan hem hematopoetik hemde endotel hücreleri gelişir Kemik iliği iki bölgede oluşur 1.Stroma bölgesi; Burada yağ hücreleri Fibroblastlar, damar endotel hücreleri Makrofajlar Trabekül içerisinde kan damarları bulunur 2.Hematopoetik bölüm; çok damarlı ve ihtiyaca göre üretilen çeşitli hücreleri içerir. • • • • Kemik iliği 3 büyük hücre populasyonu içerir 1.Hematopoetik kök hücreler 2.Şartlandırılmış prokürsör hücreler 3.Olgunlaşmakta olan hücreler • Hematopoetik kök hücre iki şartlandırılmış prokürsör hücre oluşturur A.Lymphoid kök hücre multipotent B.Myeloid kök hücre hücrelerdir • Hematopoetik büyüme faktörleri • Hematopoetik sitokinler olarak adlandırılır • Glikoprotein yapıdadırlar • 3 Büyük gurup hematopoetik büyüme faktörü var • 1.Koloni stimule edici faktör • 2.Eritropoetin ve trombopoetin • 3.Sitokinler(başlıca interlekinler) • Multipotent kök hücre özelliğinde olan hematopoetik kök hücre iki ana kök hücreye farklanır. • 1.Myeloid kök hücre grubu • 2.Lenfoid kök hücre grubu Eritrositler myeloid kök hücrelerinden eritroid koloni oluşturma yeteneğine sahip şartlanmış(comitted )öncül hücrelerden gelişir. Prokürsör hücreler sırasıyla proeritroblast,bazofilik eritroblast, polikromatofilik eritroblast, ortokromatofilik eritroblast, retikülosir ve kırmızı kan hücresi sırasını takip ederek ertirosit oluşur. Eritropoezin major düzenleyicisi Eritropoetin(EPO) hormonudur. EPO bir glikoproteindir. Solunan hava ve dokularda hipoksiye yanıt olarak % 90’ı Böbrek korteksi tubullerin yakınlarında yer alan interstitial hücrelerce üretilir. Normalde oksijen bağımlı prolyl hydroxylase HIF-1alfa’yı baskılar EPO üretilmez. Düşük O2 durumunda hidroksilaz inaktiftir ve EPO üretimini baskılayamaz. EPO eritroid projenitör hücreleri uyararak eritrosit gelişimini artırırlar. Eritropoietin Oksijene bağlanan prolyl hidroksilaz Hipoksi indükleyici faktör 1α hidroksilenmemiş bir transkripsiyonfaktörüdür.Eritorpoetin genini aktive eder. Eritropoetin ve JAK-STAT sinyal yolağı 1.Eritropoetin(EPO) böbrek korteksi intertisyal hücreleri tarafından üretilir ve kan yoluyla kemik iliğine taşınır. 2.Kemik iliğinde ,EPO Eritroid koloni olşturan öncül hücre yüzeylerinde reseptörlere bağlanarak STAT 5 in JAK 2 ye bağlanması sağlanır. 3.İnaktif SAT 5 SH 2 bölgesi içerir 4.Fosforile olmuş STAT5 homodimeri çekirdeğe geçer. 5.DNA ya bağlanıp eritopoezisden sorumlu gen aktiflenir. Eritrosit Gelişimi Eritrositler kanda en bol bulunan hücrelerdir. Erişkinde α2β2 zincirlerinden oluşan hemoglobin içerirler.Ömürleri yaklaşık 120 gündür yaşlı ve hasarlı hücreler dalak ve karaciğerde yıkılarak ortadan kaldırılırlar. Oksijen eksikliği hipoksik koşullar veya kanda dolaşan eritrosit sayısının azaldığı durumlarda böbrek korteks interstitiyal hücreleri uyarılır ve sonuçta 51 kd olan eritropoetin sentezlenerek kana verilir. Eritropoetin eritrosit koloni oluşruma öncül hücrelerini uyararak çoğalıp bazofilik ve diğer eritrosir hücreleri halinde farklılaşmalarını sağlarlar. Proertitroblast kırmızı kan hücre soyunun tanımlanmış ilk hücresidir. Çekirdeklidir.Sitoplazmada hemoglobin sentesi için gerekli olan bol serbest poliribozom içerir. Hemoglobin sentezi bazofilik, polikromatofilik ve ortokromatofilik eritroblast seriden oluşur. Hemoglobin sitoplazmada birikmeye başladığı zaman çekirdek çapı küçülür,kromatin yoğunlaşması görülür ve serbest ribozom oranı azalır.Ortokromafilik eritroblast en fazla kromatin yoğunlaşması olan hücredir. Eritrosit Gelişimi Bir önceki slayta bakınız 12-16 µm çapında büyük hücredir. Yoğun bazofilik sitoplazma çok sayıda poliribozom içerir. Mitoz bölünme görülür.Nukleus kümelenmiş kromatin içerir Hücre çapları 9-15 µm arasında nukleus yoğun kromatin içerir Nukleus görülebilir. Sitoplazma açık boyanmış poliribozom içerir.Hemoglobin sentezi başlamıştır.Bu hücreerde mitoz bölünme görülmez. Hücre çapları 8-10 µm arasındadır.Sitoplazma retikülositte olduğu üzere pembe boyanır.Piknotik eksentrik yerleşimli çekirdek bulunur. Bu hücreler postmitotik hücrelerdir.Retikulosite dönüşürken çekirdek atılır. Atılan çekirdekler etrafta bulunan makrofajlar tarafından ortadan kaldırılır. Çapları 7-8 arasında değişen çekirdeksiz hücrelerdir.Sitoplazma pebme boyanır.Methylen mavisi ve krezil viyole gibi supravital boyalarla filamentöz ağ halinde poliribozomlar görülebilir. Retikülosit 1-2 gün kemik iliğinde kaldıktan sonra periferik kan dolaşımına verilirler ilave 1 gün daha retikülosit olarak dolsştıktan sonra eritrosite dönüşürler. Myeloid Hücre Tipleri Hematopoetik büyüme faktörlerinin miyeloid hücre soylarının gelişimini düzenlemesi Kök hücre Öncül hücre Geliişen hücre Kemik imiliği Miyeloid Hücre Tipleri Monositlerin kökeni ve geleceği Megakaryositler ve Plateletlerin orijini Megakaryositin gelişmesi ve olgunlaşması 1. Arka arkaya mitoz bölünmeler olur(3-6 Kez) ancak cücre bölünmesi gerçekleşmez. 2. Sitoplazma olgunlaşmasıalfa granüllerinin belirginleşmesi 3. Sinuzoidler içerisine platelet önüllerinin verilmesi Sitoplazmik olgunlaşma sürecinde hücre membranı içeriye doğru girintiler yaparak sitoplazmayı 3-4µm çapında adacıklara ayırır. Platelet sınırlarını belirleyen bu kanal sistemi içerisinde kalan hücre bölümlerine platelet öncülleri denir(proplatelets ) Embriyo ve erişkinde kan yapımına katılan organlar ve katılım zamanları. 1. Embriyonal geişimin erken dönemi olan ilk üç ay içerisinde vitellüs kesesi 2. İkinci üç aylık dönemde karaciğer 3. Üçüncü üç aylık dönemde kemik iliği 4. Dalak ikinci üç aylık dönemde sınırlı bir zaman diliminde kan yapımına katılır. Erişkinde kan yapımı ağırlıklı olarak kemik iliğinde yapılır. Teşekkürler