İki Uçlu Duygudurum Bozukluğu Hastalarının Tedaviye Katılımları ve

advertisement
Original Paper / Araştırma
DOI: 10.5455/jmood.20150803012540
İki Uçlu Duygudurum Bozukluğu Hastalarının
Tedaviye Katılımları ve Etkileyen Faktörlerin
Belirlenmesi
Güven Bahar1, Haluk A. Savaş2, Ahmet Ünal3, Aynur Bahar4
ÖZET:
ABS­TRACT:
İki uçlu duygudurum bozukluğu hastalarının
tedaviye katılımları ve etkileyen faktörlerin
belirlenmesi
Treatment compliance of bipolar mood
disorder patients and factors affecting
compliance
Amaç: Bu çalışma Ruh Sağlığı ve Hastalıkları polikliniğine
başvuran, İki Uçlu Duygudurum Bozukluğu (İUDB) tanısı
almış ötimik hastaların sosyodemografik özellikleri, psikiyatrik özgeçmişleri, klinik özellikleri ve gidiş özelliklerini
belirlemek, hastaların tedaviye katılım düzeylerini değerlendirmek, içgörü ve sosyal destek düzeylerini değerlendirmek ve tedaviye katılım ile arasındaki ilişkiyi saptamak
amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Araştırmanın örneklemini, Gaziantep Üniversitesi
Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Ruh Sağlığı
ve Hastalıkları Anabilim Dalı Duygudurum Bozuklukları
Birimine başvuran, çalışmaya alınma ölçütlerine uyan İUDB
tanısı alan 59 hasta oluşturmaktadır.
Bulgular: Bu çalışmada tedaviye katılım ile sosyal destek
arasında anlamlı ilişki bulunduğu saptanmıştır. Yaş, cinsiyet, hastalığın ilk ortaya çıkış dönemi, hastalığın gidişi,
ilaçların düzenli kullanımı, ilaç kullanmama durumu ve
nedenlerinin (çevrenin olumsuz tutumu, tedavi faydasız
düşüncesi, yan etkilerin yaşanması) tedaviye katılımı etkilediği belirlenmiştir.
Tartışma: Hastaların tedaviye katılımının düzenli olarak standardize kriterler ve ölçeklerle değerlendirilmesi,
uyumsuzlukla baş etme çalışmalarının düzenlenmesi, yatarak tedavi sırasında gruplar oluşturularak hasta ve ailelerine yönelik ruhsal eğitimlerin planlanması, psikiyatrik
hizmetlerin ailenin güçlü ve zayıf yanlarını dikkate alacak
şekilde düzenlenmesi, hasta ve ailesinin başa çıkma konusunda bilgilendirilmesi ve yeterli sosyal destek ağlarının
oluşturulması, İUDB hastalarının tedavi ekibine ulaşabilme
ve ilaç kontrolleri açısından düzenli poliklinik takibinin sağlanması, tedaviye devam etme oranını arttıracak önlemler
alınması, daha geniş bir hasta grubunda ve daha uzun
süreli bir izlem çalışmasının yapılması önerilmektedir.
Objective: The present study aims to identify the sociodemographic features, psychiatric history, clinic features,
and progress of euthymic bipolar patients diagnosed with
bipolar mood disorder (BMD), to evaluate patients’ levels
of adherence to treatment, to evaluate insight and social
support levels and to identify their relationship between
treatment adherence.
Method: The sample comprised of 59 BMD patients in
Gaziantep University Şahinbey Research and Practice
Hospital Psychiatry Department Mood Disorder Clinic, who
met the study requirements,
Results: The results revealed that there is a significant
relationship between adherence to treatment and social
support levels. It was also found out that age, sex, first
mood period in the onset of the disorder, progress of the
disorder, regular use of drugs, drug non-adherence and its
causes (the environment’s negative attitudes, the opinion
that the treatment is useless, experience of side-effects)
that have influenced treatment adherence
Conclusion: The following recommendations are made
here; evaluating the patients’ treatment compliance at
regular intervals with standardized criteria and scales;
planning mental health training for inpatients and
their families by groups; organizing psychiatric services
taking into account the strengths and weaknesses of
families; informing patients and families about coping
and building sufficient social support networks, ensuring
regular outpatient follow-up of bipolar mood disorder
(BMD) patients for access to the treatment team and
medication control; taking measures to increase treatment
continuation; finally conducting a study with longer followup period than this one in a larger sample.
Anahtar sözcükler: iki uçlu duygudurum bozukluğu, içgörü, sosyal destek, tedaviye uyum
1
Öğr. Gör., Gaziantep Üniversitesi, Sağlık
Hizmetleri Meslek Yüksekokulu,
Gaziantep-Türkiye
2
Prof. Dr., 3Doç. Dr., Gaziantep Üniversitesi, Tıp
Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim
Dalı, Gaziantep-Türkiye
4
Öğr. Gör., Gaziantep Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Fakültesi, Gaziantep-Türkiye
Ya­zış­ma Ad­re­si / Add­ress rep­rint re­qu­ests to:
Güven Bahar,
Gaziantep Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri
Meslek Yüksekokulu, Gaziantep-Türkiye
Elekt­ro­nik pos­ta ad­re­si / E-ma­il add­ress:
guvenbahar@hotmail.com
Ka­bul ta­ri­hi / Da­te of ac­cep­tan­ce:
3 Ağustos 2015 / August 3, 2015
Key words: bipolar mood disorder, insight, social support,
treatment adherence
Bağıntı beyanı:
G.B., H.A.S., A.Ü., A.B.: Yazarlar bu makale ile
ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması
bildirmemişlerdir.
Journal of Mood Disorders 2015;5(3):95-103
Declaration of interest:
G.B., H.A.S., A.Ü., A.B.: The authors reported
no conflict of interest related to this article.
Journal of Mood Disorders 2015;5(3):95-103
Journal of Mood Disorders Volume: 5, Number: 3, 2015 - www.jmood.org
95
İki uçlu duygudurum bozukluğu hastalarının tedaviye katılımları ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi
GİRİŞ
YÖNTEM
İki Uçlu Duygudurum Bozukluğu (İUDB) uzun süreli,
Araştırma Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve
hastalık ve iyilik dönemleri ile giden, manik ve depresif
Uygulama Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim
nöbetlerle karakterize, belirgin psikososyal bozulmaya ve
Dalı Duygudurum Bozuklukları Biriminde yapılmıştır. Araş-
yeti yitimine yol açabilen bir hastalıktır (1).
tırmanın örneklemini, Gaziantep Üniversitesi Şahinbey
İUDB’de tedaviye katılım sorunları, nüks ve yinelemenin
Araştırma ve Uygulama Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
ana sebebi olarak düşünülmektedir (2). Psikiyatrik hastalar-
Anabilim Dalı Duygudurum Bozuklukları Birimine başvu-
da ilaç uyumsuzluğu tedavi etkinliğini olumsuz etkileyen en
ran, çalışmaya alınma ölçütlerine uyan 59 İUDB hastası
önemli problemdir. Çakır ve arkadaşları tedaviye uyumsuz-
oluşturmaktadır.
luğun reçete edilen ilaçları kullanmamak ya da düzensiz kul-
lanmak, reçete edilmeyen ilaçları kullanmak, randevuları
ölçütlerine göre iki uçlu bozukluk tanısı almak, en az ilkokul
kaçırmak, takiplere devam etmemek ve buna benzer diğer
mezunu olmak, 18-65 yaş aralığında olmak, bilgilendirme
davranışlarda bulunmak gibi boyutlarla karşımıza çıkabile-
sonucunda çalışmaya katılmayı kabul etmek ve yazılı bilgi-
ceğini belirtmişlerdir (3). Tedaviye katılım, hastanın hekimi
lendirilmiş olur vermiş olmak, çalışmaya alındığı sırada;
tarafından kendisine önerilenleri yapması, yapmaması gere-
Hamilton Depresyon Değerlendirme Ölçeğinden 7 ve daha
kenlerden kaçmasıdır. Başka bir deyişle, hastanın verilen
altında puan almak, Young Mani Değerlendirme Ölçeğinden
ilaçları eksiksiz, zamanında ve önerilen biçimde kullanması
5 ve altında puan almak ve ötimik olmak, en az 1 aydır duy-
veya iyileştiğini varsayarak ilaçlarını önerilen zamandan
gudurum dengeleyici ilaç (valproat, karbamezapin, lityum)
önce bırakmaması, yapması ya da yapmaması gereken dav-
kullanmak olarak sıralanabilir.
Hasta grubu için çalışmaya alınma ölçütleri; DSM-IV
ranışlara uygun davranmasıdır (4). Hastanın tedaviye katılımı birçok değişkene bağlıdır. Psikiyatrik popülasyonlarda
Verilerin Toplanması
gibi), hastalık (içgörü eksikliği gibi), ilaç (rejimin karmaşıklı-
Veriler, araştırmacı tarafından hazırlanan Hasta Bilgi
ğı, yan etkiler gibi) veya klinik faktörler (doktor hasta ilişkisi
Toplama Formu, Morisky (1986) tarafından geliştirilen
gibi) ile ilişkili olabilmektedir (5,6). Ayrıca, yetersiz sosyal
Morisky Tedavi Uyum (işbirliği) Ölçeği (MTUÖ) (8), Zimet ve
destek duygudurum dönemlerinin başlangıç, alevlenme ve
arkadaşları (1988) tarafından geliştirilen Çok Boyutlu Algıla-
yinelemeleri ile ilişkili bulunmuştur (7). Ailenin, hastanın
nan Sosyal Destek Ölçeği (ÇBASD) (9), David (1990) tarafın-
tedavisi ile yeterince ilgilenmediği durumlarda tedaviye
dan geliştirilen İçgörü Değerlendirme Ölçeği (İDÖ) (10),
katılımın daha düşük olduğu bildirilmektedir (5).
Young ve arkadaşları (1978) tarafından geliştirilen Young
Hastaların tedaviye katılımı ve bağlı olmaları; hem veri-
Mani Değerlendirme Ölçeği (YMD) (11) ve Hamilton (1961)
len tedavi programının daha etkili olmasını hem de hastalık
tarafından geliştirilen Hamilton Depresyon Derecelendirme
gidişinin olumlu yönde ilerlemesini sağlamaktadır. Bu
Ölçeği (HAM-D) (12) kullanılarak toplanmıştır.
uyumsuzluk kişiye özgü demografik bulgular (yaş, cinsiyet
nedenle hastaların tedaviye katılımları ve etkileyen faktörlerin incelenmesi, tedaviye katılım sorunlarının önlenmesin-
de ve giderilmesinde oldukça önemlidir. Araştırma iki uçlu
ni oluşturan hastalarla ilgili bilgi elde etmek amacıyla araş-
duygudurum bozukluğu tanısı almış ötimik iki uçlu hastala-
tırmacı tarafından oluşturulmuştur. Bu bölüm hastaların
rın sosyodemografik özellikleri, psikiyatrik özgeçmişleri, kli-
kişisel bilgileri ile hastalık öyküsü ve tedavi sürecine yönelik
nik özellikleri ve gidiş özelliklerini belirlemek, hastaların
soruları içermektedir.
Hasta Bilgi Toplama Formu: Araştırmanın örneklemi-
tedaviye katılım düzeylerini değerlendirmek ve katılmama
nedenlerini belirlemek, sosyal destek ve içgörü düzeylerini
belirleyerek tedaviye katılım ile ilişkisini saptamak amacıyla
Medication Adherence Scale): İlaç uyumunu ölçen, hasta-
planlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda İUDB hastaları için
nın kendisinin doldurduğu ölçek Morisky DE. tarafından
daha iyi tedavi sonuçlarına ulaşılması ve dolayısıyla tekrar-
geliştirilmiş, Morisky ve arkadaşları (1986) tarafından geçerli-
ları azaltarak hastalığın gidişine olumlu katkı sağlanması
lik çalışması yapılmıştır. Ölçek dört adet iki seçenekli (evet/
düşünülmektedir.
hayır) kapalı uçlu sorudan oluşmaktadır. Soruların tümüne
96
Morisky Tedavi Uyum (işbirliği) Ölçeği (Morisky
Journal of Mood Disorders Volume: 5, Number: 3, 2015 - www.jmood.org
G. Bahar, H. A. Savaş, A. Ünal, A. Bahar
“hayır” denmişse ilaç uyumu yüksek, bir veya iki soruya “evet”
denmişse ilaç uyumu orta, üç veya dört soruya evet denmişse
Değerlendirilmesi
Veri Toplama Araçlarının Uygulanması ve
ilaç uyumu düşük olarak değerlendirilir (8). Ölçeğin antipsikotik kullanan hastalarda tedaviyi uyumu değerlendirmede
Uygulamaya geçmeden önce Gaziantep Üniversitesi Kli-
yapılmış geçerlilik ve güvenilirlik çalışması mevcuttur (13).
nik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan gerekli izin alınmış, has-
Çalışmada iki uçlu duygudurum bozukluğu hastaları için
talarla görüşmenin yapılacağı tarih ve günler belirlenmiştir.
Türkçe’ye çevrilen ve geçerlilik güvenilirlik çalışmaları yapı-
Çalışmaya alınan hastalara öncelikle çalışmanın amacı ve
lan bu ölçeğin, yeterli iç tutarlığa (0.62), test-tekrar test güve-
ayrıntıları konusunda bilgi verilmiş, bu bilgilendirme sonra-
nilirliğine (0.64-0.96) sahip olduğu belirlenmiştir. Faktör
sında olur formunu imzalayan ve çalışmaya katılmaya yazılı
analizinde KMO değeri 0.636; Bartlett’s testi sonucu 29.312,
olarak onay veren hastalar değerlendirmeye alınmıştır.
p<0.001 olarak saptanmış olup maddelerin birbirleri ile
mükemmel şekilde korele olduğu tespit edilmiştir (14).
tarihleri arasında, görüşme yöntemiyle uygulanmıştır. Sos-
Araştırmada veri toplama araçları 30 Ocak-30 Eylül 2012
yodemografik ve hastalara özgü özelliklerin tedaviye katılı
Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (Multi-
ma etkisinin incelenmesinde t testi ve ANOVA testi (post
dimensional Scale of Perceived Social Support): Zimet
hoc: Tukey) kullanılmıştır. Parametrik varsayımların sağlan-
ve arkadaşları (1988) tarafından geliştirilen ölçeğin ülkemizde geçerlik ve güvenirlik çalışmaları 1995 yılında Eker ve
madığı durumlarda Man Whitney U ve Kruskal Wallis testle2
ri; oranların karşılaştırılmasında χ kullanılmıştır. Korelas-
Arkar tarafından yapılmıştır. Ölçekten elde edilen puanın
yon analizleri Pearson testi ile yapılmıştır.
yüksek olması algılanan sosyal desteğin yüksek olduğunu
ifade etmektedir (15,16).
BULGULAR
Çalışma kapsamındaki hastaların yaş ortalaması
İçgörü Değerlendirme Ölçeği (Schedule for Assesing
the Three Componentsof Insight): Bu ölçek, David tara-
36.54±1.31’dir (min:22 - max:62). Hastaların %37.3’ünü
fından (1990) içgörünün üç bileşeni olduğu öne sürülerek
28-37 yaş aralığı oluşturmaktadır. Hastaların %42.4’ü erkek,
hazırlanan 7 itemli İçgörünün Üç Bileşenini Değerlendirme
Ölçeği’nin araştırmacılarca Türkçe’ye çevrilip, 2 madde
Tab­lo 1: Hastalara ilişkin sosyodemografik özellikler
eklenmesiyle oluşmuştur. 1992 yılında geçerlilik ve güveni-
lirlik çalışması yapılarak yayınlanmıştır (10,17).
Yaş
18-27 yaş
28-37 yaş
38-47 yaş
48-65 yaş
Cinsiyet
Erkek
Kadın
Medeni durum
Evli
Bekar
Dul (Boşanmış) Eğitim durumu
İlkokul
Ortaokul
Lise
Yüksekokul/Fakülte
Çalışma durumu
Çalışıyor
Çalışmıyor
Yaşadığı yer
İl
İlçe/köy
Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği
(Hamilton Depression Rating Scale): 1960 yılında Hamilton tarafından, depresyon tanısı almış hastalarda depresyonun şiddetini değerlendirmek amacıyla geliştirilmiş olan bu
ölçeğin yapılandırılmış formu, Williams (1988) tarafından
geliştirilmiştir (18). Türkçe’ye çevrilen ve geçerlilik güvenilirlik çalışmaları Akdemir ve arkadaşları (1996) tarafından
yapılan bu ölçeğin, yeterli iç tutarlığa, test-tekrar test güvenilirliğine sahip olduğu gösterilmiştir (19).
Young Mani Derecelendirme Ölçeği (Young Mania
Rating Scale): Bu ölçek, 11 maddeden oluşmakta ve her biri 5
aşamalı belirti şiddeti ölçmektedir. Ölçekteki maddeler, iki
uçlu bozukluğun manik dönemindeki tanımlanmış çekirdek
belirtileri (hafiften ağıra doğru derecelendirecek biçimde)
kapsamaktadır. Ölçeğin Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışması Karadağ ve arkadaşları (2001) tarafından yapılmıştır (18,20).
Journal of Mood Disorders Volume: 5, Number: 3, 2015 - www.jmood.org
Toplam
Sayı (n=59)
%
14
22
11
12
23.7
37.3
18.6
20.3
25
34
42.4
57.6
38
18
3
64.4
30.5
5.1
26
5
18
10
44.1
8.5
30.5
16.9
17
42
28.8
71.2
49
10
83.1
16.9
59
100.0
97
İki uçlu duygudurum bozukluğu hastalarının tedaviye katılımları ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi
Tab­lo 2: Hastaların bazı özelliklerine göre MTUÖ puanları
Sayı (n=59)
%
Ortalama±SE
SD
Test ve
p Değeri
Yaş
59
100
36.54±1.31
10.1
r=0.327
p=0.012
Cinsiyet
Erkek
25
42.4
3.00±0.22
1.11
t=2.347
Kadın
34
57.6
2.26±0.21
1.23
p=0.021
İlk hastalık dönemi
Öfori
10
16.9
2.80±0.41
1.31
F= 3.148
Hipomani
6
10.2
3.66±0.21
0.51
p=0.032
Depresyon
27
45.8
2.59±0.23
1.21
İrritabl Mani
16
27.1
2.00±0.28
1.15
Hastalığın gidişi
Mani ağırlıklı
24
40.7
2.08±0.24
1.21
t=-2.670
Depresyon ağırlıklı
35
59.3
2.91±0.19
1.14
p=0.010
Tab­lo 3: Hastaların ilaç kullanım özellikleri ve ilaç kullanmama nedenlerine göre MTUÖ puanları
Sayı
%
Ortalama±SE
SD
Test ve
p Değeri
İlaçlarını düzenli kullanma durumu
Evet
40
67.8
3.07±0.17
1.11
t=5.534
Hayır
19
32.2
1.52±0.15
0.69
p<0.001
Son 10 gün içinde ilaç kullanmama durumu
Olmadı
36
61
3.19±0.16
1
F=18.955
1 doz almadım
14
23.7
1.71±0.22
0.82
p<0.001
2-3 doz almadım
9
15.3
1.44±0.33
1.01
Son 1 ay içinde ilaç kullanmama Olmadı
35
59.3
3.22±0.16
1
t=6.347
En fazla %30’unu kullanmadım
24
40.7
1.62±0.17
0.87
p<0.001
Çevrenin ilaç tedavisine tutumu
Olumlu
39
66.1
2.89±0.19
1.18
t=2.973
Olumsuz
20
33.9
1.95±0.24
1.09
p=0.004
Tedavi faydasız düşüncesiyle ilaç kullanmama
Evet
18
30.5
1.66±0.22
0.97
t=-4.271
Hayır
41
69.5
2.97±0.17
1.12
p<0.001
Yan etkilerinden dolayı ilaç kullanmama Evet
7
11.9
1.14±0.14
0.37
MWU=48.0
Hayır
52
88.1
2.76±0.16
1.18
p<0.001
%57.6’sı kadın ve %64.4’ü evlidir. Eğitim durumlarına bakıl-
daha yüksek bulunmuştur (p=0.021). Hastalığın ilk başlangıç
dığında; %44.1’inin ilkokul, %30.5’inin lise ve %16.9’unun
dönemini hipomani olarak bildiren hastaların MTUÖ puan
ise üniversite mezunu olduğu görülmektedir. Hastaların
ortalamaları yüksek, irritabl mani başlangıçlı olanların
%71.2’si çalışmamaktadır. Hastaların çoğunluğunun (%83.1)
MTUÖ puan ortalamaları ise en düşüktür (p=0.032). Tukey
kent yaşamı sürdürdüğü görülmektedir.
analizinde bu farkın irritabl mani ve hipomani arasında
Hastaların MTUÖ puanlarının dağılımı incelendiğinde,
olduğu doğrulanmıştır. Depresyon ağırlıklı gidiş gösteren
hastaların %32.2’sinin ilaç uyumu yüksek düzeyde,
hastaların MTUÖ puan ortalamaları, mani ağırlıklı gidiş gös-
%40.7’sinin ilaç uyumu orta düzeyde ve %27.1’inin ilaç uyu-
teren hastaların MTUÖ puan ortalamalarından yüksek ola-
mu ise düşük düzeyde tespit edilmiştir.
rak belirlenmiştir (p=0.010) (Tablo 2).
Yapılan korelasyon analizinde yaş ile MTUÖ arasında
Çalışma kapsamındaki hastaların ilaçlarını düzenli kul-
pozitif yönde anlamlı ilişki belirlenmiştir (p=0.012). Erkek
lanma durumları ile MTUÖ puan ortalamaları arasındaki
hastaların MTUÖ puan ortalamaları kadın hastalara oranla
fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (P<0.001). Has-
98
Journal of Mood Disorders Volume: 5, Number: 3, 2015 - www.jmood.org
G. Bahar, H. A. Savaş, A. Ünal, A. Bahar
Tab­lo 4: ÇBASDÖ ve MTUÖ arasındaki ilişki
ÇBASDÖ
MTUÖ
Aile desteği
Arkadaş desteği
Özel birinin desteği
İlaç uyumu yüksek düzeyde
İlaç uyumu orta düzeyde
İlaç uyumu düşük düzeyde
Test ve p değeri
26.68±0.48
23.04±1.13
19.12±1.94
F=8.237
p=0.001
13.21±2.03
13.41±1.76
8.75±1.08
F=1.997
p=0.145
13.10±2.06
9.54±1.34
8.68±1.76
F=1.778
p=0.178
ÇBASDÖ toplam
53.00±3.68
46.00±3.53
36.43±4.00
F=4.344
p=0.018
taların son on gün içinde ilaç kullanmama durumları ile
larında genel olarak psikiyatri hastalarının tedaviye katılımı-
MTUÖ puan ortalamaları arasındaki farkın (P<0.001) yapı-
nın düşük olduğunu ve hastaların ancak %65’inin önerilen
lan Tukey testinde ilaç kullanmadığı gün olmadığını bildiren
tedaviye uyduklarını bildirmişlerdir (22). Copeland ve arka-
hastaların MTUÖ puan ortalamasının yüksek olmasından
daşlarının iki uçlu bozukluğu olan gazilerle yaptıkları çalış-
kaynaklandığı saptanmıştır. Hastaların son bir ay içinde ilaç
malarında tedaviye katılmama oranı %46 olarak bildirilmiş-
kullanmama durumları değerlendirildiğinde “ilaç kullanma-
tir (23). Baldessarini ve arkadaşları son 10 günde, kullanıl-
dığım olmadı” cevabını verenlerin puan ortalamaları yük-
ması gereken ilaçların en az bir dozunu almamayı tedaviye
sektir (p<0.001). Çevrenin ilaç tedavisine tutumunu olumsuz
katılmama olarak değerlendirdikleri çalışmalarında uyum
değerlendiren hastaların MTUÖ puan ortalamaları düşük
oranını %66 bulmuşlardır (24). Lingam ve Scott, son bir ayda
olarak belirlenmiştir (p=0.004). Tedavinin faydasız olduğunu
reçete edilen ilaçların %30 veya daha fazlasının kullanılma-
düşünerek (p<0.001) ve ilacın yan etkileri nedeniyle ilaç kul-
masını kısmi uyumsuzluk olarak değerlendirdikleri çalışma-
lanmama (p<0.001) ile MTUÖ puan ortalamaları arasındaki
larında, hastaların %68’inin tedaviye katıldıklarını saptamış-
fark istatistiksel olarak anlamlıdır (Tablo 3).
lardır (25). Mahaye ve arkadaşlarının MTUÖ ölçeğini kullan-
Tablo 4’de sosyal destek ölçeği alt boyutları ile tedaviye
dıkları çalışmalarında orta (%50.6) ve yüksek (%12.6) arasın-
katılım düzeyleri arasındaki ilişki görülmektedir. Aile desteği
da değişen ilaca uyum seviyeleri bulunmuştur (26). Ervatan
alt boyutu (p=0.001) ve ÇBASDÖ toplam puanı (p=0.018) ile
ve arkadaşları depresif hastalarda tedaviye katılımı incele-
tedaviye katılım arasında anlamlı fark saptanmıştır. Tukey
dikleri çalışmalarında hastaların %73.2’sini tedaviye uyumlu
analizinde bu farkın ilaç uyumu düşük düzeydeki hastalar ile
bulmuşlardır (27). Yılmaz antipsikotik ilaçlara uyumu ince-
ilaç uyumu yüksek düzeydeki hastalar arasında olduğu belir-
lediği çalışmasında aynı ölçeği kullanmış, hastaların
lenmiştir. Aile desteğini alan hastaların ilaç uyumları iyi
%47.9’unun ilaç uyumlarının yüksek, %43.6’sının uyumları-
düzeyde saptanmıştır.
nın ise orta düzeyde olduğunu bildirmiştir (13). Savaş ve
Korelasyon analizinde MTUÖ puanları ve ÇBASDÖ
arkadaşlarının çalışmalarında ise tedaviye katılım oranı
puanları arasında pozitif yönde zayıf ilişki saptanmıştır
%73.5 olarak bildirilmiştir (2). Sonuçlarımız literatürle uyum
(r=0.338; p=0.009). Tedaviye katılımları yüksek saptanan
göstermektedir.
hastaların ÇBASDÖ’den aldıkları puanlarda yüksektir.
MTUÖ ile içgörü puanları arasında yapılan korelasyon anali-
36.54±1.31’dir (min:22-max:62). İstatistiksel analiz sonucun-
zinde ise anlamlılık saptanmamıştır (r=0.188; p=0.154).
da yaş ile tedaviye katılım arasında pozitif yönde anlamlı
TARTIŞMA
Çalışma kapsamındaki hastaların yaş ortalaması
korelasyon belirlenmiştir. Yaş arttıkça ölçekten alınan puanlarda artış göstermektedir. Bu durum ileri yaştaki hastaların
tedaviye katılımlarının genç yaşa göre daha iyi olduğunu
Tedaviye katılım, hastanın ilaca bağlılığı ve tedaviyle ilgi-
göstermektedir. Genç hastaların daha uyumsuz olduğunu
li diğer davranışlarının doktorun istedikleriyle uyuşma dere-
belirten başka çalışmalar da bulunmaktadır (26,28-30).
cesini yansıtmaktadır (21). Çalışmamızda hastaların
Sonuçlar, genç hastaların ilaç konusunda daha olumsuz bir
%32.2’sinin ilaç uyumu yüksek düzeyde, %40.7’sinin ilaç
algılarının olduğunu, ilaçları daha zararlı gördüklerini ve
uyumu orta düzeyde ve %27.1’inin ilaç uyumu ise düşük
kendi durumlarını en iyi kendileri yöneteceklerine dair daha
düzeyde bulunmuştur. Cramer ve Rosenheck (1998), tedavi-
çok kişisel kontrole sahip olduklarını düşündürmektedir
ye katılımla ilişkili literatürü taradıkları meta-analiz çalışma-
(30).
Journal of Mood Disorders Volume: 5, Number: 3, 2015 - www.jmood.org
99
İki uçlu duygudurum bozukluğu hastalarının tedaviye katılımları ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi
Çalışmadaki hastaların %42.4’ünü erkek, %57.6’sını ise
Çalışmamızda çevrenin ilaç tedavisine tutumunu
kadın cinsiyet oluşturmaktadır. Serhadlı, Özdemir ile Özer-
olumsuz değerlendiren hastaların MTUÖ puan ortalamala-
dem ve arkadaşlarının çalışmalarında da kadın hasta oranı
rı düşük; ortalamalar arasındaki fark istatistiksel olarak
yüksektir (31-33). Çalışma kapsamındaki kadın hastaların
anlamlıdır. Çevrenin hastanın ilaç tedavisine tutumlarının
MTUÖ puan ortalamaları erkek hastalara oranla daha
olumlu olmasının tedaviye katılımı iyi yönde etkilediği söy-
düşük bulunmuştur. İki değişken arasındaki fark istatistik-
lenebilir.
sel olarak anlamlıdır. Bu sonuç kadın hastaların tedaviye
katılımlarının erkeklere oranla daha kötü olduğunu göster-
ilaçların yan etkileri hastaların olumsuzluk yaşamalarına ve
mektedir. Bu bulgu Bates ve arkadaşları (2010)’nın çalışma
ilaç uyumsuzluğuna neden olabilmektedir. Çalışmamızda
sonuçlarıyla uyumludur (34). Erkeklerde tedaviye katılımın
tedavinin faydasız olduğunu düşünerek (p<0.001) ve ilacın
daha kötü olduğunu (2,27) ya da cinsiyet farkının tedaviye
yan etkileri nedeniyle ilaç kullanmama ile MTUÖ puan orta-
katılımda etkili olmadığını (35,36) bildiren çalışmalarda
lamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulun-
mevcuttur.
muştur. Savaş ve arkadaşları çalışmalarında hastaların teda-
Hastaların %45.8’inde ilk hastalık dönemi depresyon,
viden fayda görmediğini düşünerek ilaç bırakma oranı ile
%27.1’inde irritabl mani, %16.9’unda öfori ve %10.2’sinde
tedavi katılımı arasında anlamlı ilişki bildirmişlerdir (2). Bu
hipomani olarak saptanmıştır. Hastalığın ilk başlangıç döne-
sonuç çalışma bulgumuzla uyum göstermektedir.
mini irritabl mani olarak bildiren hastaların MTUÖ puan
ortalamaları düşük, hipomani başlangıçlı olanların MTUÖ
gereken ilaçların en az bir dozunu almamayı uyumsuzluk
puan ortalamaları ise en yüksektir. Ortalamalar arasındaki
olarak değerlendirmiştir (24). Bu çalışmada hastaların
fark istatistiksel olarak anlamlıdır. Çalışmada hipomani baş-
%23.7’si 1 doz; %15.3’ü 2-3 doz ilaç kullanmadıklarını bildir-
langıçlı hastaların tedaviye katılımlarının daha yüksek oldu-
mişlerdir. Hastaların son on gün içinde ilaç almama durum-
ğu görülmektedir.
ları ile MTUÖ puan ortalamaları arasındaki fark anlamlıdır.
İlaçların tedavi edici etkilerinin geç ortaya çıkması ve
Baldessarini ve arkadaşları son on günde, kullanılması
Çalışma kapsamındaki depresyon ağırlıklı gidiş gösteren
Yapılan tukey testinde bu farkın ilaç almadığı gün olmadığı-
hastaların MTUÖ puan ortalamaları, mani ağırlıklı gidiş gös-
nı bildiren hastaların MTUÖ puan ortalamasının yüksek
teren hastaların MTUÖ puan ortalamalarından yüksek ve
olmasından kaynaklandığı belirlenmiştir.
aralarındaki fark istatistiksel açıdan anlamlıdır. İUDB olan
kadınların erkeklere oranla depresyona daha yatkın oldukla-
veya daha fazlasının kullanılmamasını kısmi uyumsuzluk
rı yönündeki klinik görüş yaygındır (37,38). Zengin Eroğlu
olarak değerlendirmişlerdir (25). Clatworthy ve arkadaşları,
(2010) çalışmasında iki uçlu hastalığın kadınlarda daha çok
hastaların ilacı alıp almama kararlarının hastalık ve tedaviyi
depresif dönem ile (%40), erkeklerde ise manik dönem (%52)
nasıl algıladıklarına bağlı olduğunu bulmuştur (40). Bizim
ile başladığını bildirmiştir (39). Çalışmamızda depresif gidiş
çalışmamızda “son bir ay içinde ilaçlarımın en fazla
gösteren hastaların %63’ünü kadın, %37’sini erkek cinsiyet
%30’unu kullanmadım” cevabı verenlerin oranı %40.7 ola-
oluşturmaktadır. Manik gidiş ise kadın ve erkekte eşit oran-
rak bulunmuştur. Hastaların son bir ay içinde ilaç kullan-
da (%50) bulunmuştur. Bu oranlar kaynaklarla uyum göster-
mama durumları ile MTUÖ puan ortalamaları değerlendi-
mektedir. Kadınların strese karşı artmış duyarlılıkları, sosyal
rildiğinde ise “ilaçlarımın en fazla %30’ını kullanmadım”
rol yüklenmelerinin fazlalığı ve etkisiz baş etmeler kullan-
cevabını verenlerin puan ortalamaları düşük, “ilaç kullan-
masının depresif gidiş oranını arttırmış olabileceği düşünül-
madığım olmadı” cevabını verenlerin puan ortalamaları
müş; ancak istatistiksel analiz sonucu anlamlı bulunmamış-
yüksek; ortalamalar arasındaki fark anlamlıdır. İlaçlarını
tır.
kullanan hastaların tedaviye katılımları kullanmayanlara
İlaç uyumu, olumlu tedavi sonuçları almada önemli bir
Lingam ve Scott, son bir ayda reçete edilen ilaçların %30
göre daha iyidir.
etken olduğundan İUDB hastaları için önemlidir. Çalışma
kapsamındaki hastaların ilaçlarını düzenli kullanma durum-
davranış olduğunu, sağlık davranış motiflerini etkileyen
ları ile MTUÖ puan ortalamaları arasındaki fark istatistiksel
bağımsız değişkenler olarak farklı boyutların incelenmesi
olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.001). Bu sonuç ilaçlarını
gerektiğini, bu boyutlardan birinin de sosyal destek olduğu-
düzenli alan hastaların tedaviye katılımlarının belirgin
nu bildirmişlerdir (41). Aile, arkadaş ve özel kişi desteği has-
düzeyde daha iyi olduğunu göstermektedir.
taların işbirliğini etkileyebilmektedir. Muslu şizofreni hasta-
100
Morisky ve DiMatteo ilaç tedavisini kabul etmenin bir
Journal of Mood Disorders Volume: 5, Number: 3, 2015 - www.jmood.org
G. Bahar, H. A. Savaş, A. Ünal, A. Bahar
larına yönelik çalışmasında, özel bir bireyden ve arkadaştan
rak hastaların tedaviye katılımını ve tedavi sonuçlarını iyi-
algılanan sosyal destek arttıkça tedaviye katılımın da arttığı-
leştirebilirler.
nı bildirmiştir (42). Bu çalışmadaki hastaların sosyal destek
ölçeğinden aldıkları toplam puanlar ile MTUÖ puanları ara-
yönelik eksiklik yaşama oranlarının yüksek olması nede-
sındaki korelasyon değerlendirildiğinde; aralarındaki ilişki-
niyle İUDB hastalarının tedavisinde ilaç kullanımına ek
nin pozitif yönde olduğu belirlenmiştir. Hastaların sosyal
olarak, hasta ve ailesine yönelik psikoeğitim yaklaşımları-
destekleri arttıkça tedaviye katılımları da yükselmektedir.
nın kullanılması gerektiği, hasta ve ailesinin bir eğitim
Toplam ve aile alt boyutundaki sosyal destek puanları yük-
programına katılmasının tedaviye uyumun arttırılması,
seldikçe tedaviye katılımın daha iyi olduğu saptanmıştır. İlaç
sosyal desteklere ulaşmalarının kolaylaştırılması ve sosyal-
uyumu düzeyleri ile sosyal destek alt ölçek puan ortalamala-
leşmeye katkı sağlaması yönünden önemli olduğu düşü-
rı incelendiğinde ise; aile desteğini hisseden hastaların ilaç
nülmektedir.
uyumlarının daha iyi düzeyde olduğu görülmüştür, istatis-
tiksel analiz sonucu ortalamalar arasındaki fark anlamlıdır.
ze kriterler ve ölçeklerle değerlendirilmesi, uyumsuzlukla
Bu durum aile ve çevresel destek eksikliğinin tedaviye katı-
baş etme çalışmalarının düzenlenmesi, yatarak tedavi sıra-
lım problemlerine ve tedavide olumsuzluklara neden olabi-
sında gruplar oluşturularak hasta ve ailelerine yönelik ruhsal
leceğini göstermektedir.
eğitimlerin planlanması, psikiyatrik hizmetlerin ailenin güç-
Çalışmadaki hastaların hastalık ve tedavi bilgisine
Hastaların tedaviye katılımının düzenli olarak standardi-
Hastalığa karşı içgörünün olması tedaviye katılımı etki-
lü ve zayıf yanlarını dikkate alacak şekilde düzenlenmesi,
leyen önemli faktörlerden biridir. İçgörünün ve tedaviye
hasta ve ailesinin başa çıkma konusunda bilgilendirilmesi ve
katılımın olmaması sıklıkla hastalıkların kötü sonuçlanması-
yeterli sosyal destek ağlarının oluşturulması, İUDB olan has-
na sebep olmaktadır. Sajatovic ve arkadaşları, içgörüsü iyi
talarda tedaviye katılım ve algılanan sosyal destek arasında-
olan hastaların hastalıkla ilgili daha doğru bilgiye sahip
ki ilişki nedeniyle hasta ve ailesinin bütüncül değerlendiril-
olduklarını saptamışlardır (43). İki uçlu bozukluğu kabul
mesi, ailenin de tedavi sürecine dahil edilmesi, İUDB hasta-
etmedeki zorluklar işbirliğini engelleyebilir. Day ve arkadaş-
larının tedavi ekibine ulaşabilme ve ilaç kontrolleri açısın-
ları içgörüyü ilaca bağlılıkla ilişkilendirmiştir (44). Savaş ve
dan düzenli poliklinik takibinin sağlanması, tedaviye devam
arkadaşları çalışmalarında içgörünün olup olmaması ile
etme oranını arttıracak önlemler alınması (diğer kliniklerle
tedaviye katılım arasında anlamlı ilişki bulunduğunu bildir-
işbirliği, randevuların takibi ve hatırlatılması gibi) ve daha
mişlerdir (2). Bu çalışmada içgörü puan ortalaması
geniş bir hasta grubunda ve daha uzun süreli bir izlem çalış-
14.61±2.91 (min:7; max:18) olarak belirlenmiştir. Örneklem
ması yapılarak tedaviye katılımın değerlendirilmesi önerile-
grubumuzun içgörü düzeyi yüksektir. Hastalığa içgörünün
rimiz arasındadır.
olmasının tedaviye katılım için önemli bir etken olduğu
düşünülmüş; ancak içgörü ölçeği puanları ile MTUÖ puan-
Bilgilendirme: Tez olarak yapılan bu çalışmada,
ları arasında yapılan korelasyon analizinde anlamlılık sap-
Morisky Tedavi Uyum Ölçeği’nin geçerlilik güvenilirlik çalış-
tanmamıştır.
ması yapılmış, hastaların ve hasta yakınlarının özellikleri ile
Örneklem grubunun küçük olması, tedavi katılımının
tedaviye katılım arasındaki ilişki ve etkileyen faktörler değer-
sadece hasta ve yakınlarının kendi doldurdukları form aracı-
lendirilmiş, ölçekten alınan puanlar ile ilaç kan düzeyleri,
lığı ile ölçülmüş olması, çalışmanın sadece belirtilen birim-
sosyal destek ve içgörü arasındaki ilişki araştırılmıştır. Tez
de yapılmış olması, çalışmaya alınma ölçütlerine uyan has-
hacminin büyük olması nedeniyle araştırma iki ayrı çalışma
taların araştırma kapsamına alınması ve uzun dönem takip
olarak sunulmuştur. Araştırmanın ilk kısmını oluşturan
çalışması olmaması çalışmanın kısıtlılıklarını oluşturmakta-
Morisky Tedavi Uyum Ölçeği’nin geçerlilik ve güvenilirlik
dır. Kısıtlılıklarına rağmen bu çalışma İUDB hastalarının
çalışması, Anadolu Psikiyatri Dergisi’nde yayınlanmıştır
tedaviye katılım durumlarına yönelik literatüre yeni bilgiler
(Bahar G, Savaş HA, Ünal A, Savaş E, Kaya H, Bahar A.
sunmaktadır. Çalışmada belirlenen tedaviye katılımı olum-
Morisky Tedavi Uyum Ölçeği’nin iki uçlu duygudurum
suz etkileyen faktörlerin düzeltilmesi olasıdır. Psikiyatri eki-
bozukluğu için geçerlilik ve güvenilirlik çalışması. Anadolu
bi, tedavi memnuniyetine yönelik tedavi stratejileri kullana-
Psikiyatri Derg 2014; 15: 141-149).
Journal of Mood Disorders Volume: 5, Number: 3, 2015 - www.jmood.org
101
İki uçlu duygudurum bozukluğu hastalarının tedaviye katılımları ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi
Kaynaklar:
1. Can Saka M, Özer S, Uluşahin A. Bipolar bozukluk bir yıllık izlem
çalışması. Türk Psikiyatri Dergisi. 2001;12:283-92.
2. Savaş HA, Ünal A, Vırıt O. Treatment adherence in bipolar
disorder. JMOOD. 2011;1:95-102.
3. Çakır F. İlnem C. Yener F. Kronik psikotik hastalarda taburculuk
sonrası takip ve tedaviye uyum. Düşünen Adam Psikiyatri ve
Nörolojik Bilimler Dergisi. 2010;23:50-9.
4.
Meriç M. Anksiyolitik ve Antidepresan Kullanan Bireylerin Tedaviye
Uyumlarının İncelenmesi. Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Sağlık
Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2006.
5. Ünal S, Çakıl G, Elyas Z. Taburculuk sonrası tedaviye gelmeyen
psikotik hastaların özellikleri. Anadolu Psikiyatri Dergisi.
2006;7:69-75.
6. Adams J, Scott J. Predicting medication adherence in severe
mental disorders. Acta Psychiatrica Scand. 2000;101:119-24.
7. Cohen AN, Hammen C, Henry RM, Daley SE. Effects of stress and
social support on recurrence in bipolar disorder Journal Affect
Disord. 2004;82:143-7.
8. Morisky DE, Green LW, Levine DM. Concurrent and predictive
validity of a self-reported measure of medication adherence. Med
Care. 1986;24:67-74.
9. Zimet GD, Dahlem NW, Zimet SG, Gordon FK. The
multidimensional Scale of Perceived Social Support. J Pers Assess.
1988;52:30-41.
10. David AS. Insight and psychosis. Br J Psychiatry. 1990;156:798-808.
11. Young RC, Biggs JT, Ziegler VE, Meyer DA. A rating scale for mania:
reliability, validity and sensitivity. Br J Psychiatry. 1978;133:429-35.
12. Hamilton M. A rating scale for depression. J Neurol Neurosurg
Psychiatr. 1960;23:56-62.
13. Yılmaz S. Psikiyatri Hastalarında İlaç Yan Etkileri ve İlaç Uyumu.
İstanbul Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Psikiyatri
Hemşireliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2004.
14. Bahar G, Savaş HA, Ünal A, Savaş E, Kaya H, Bahar A. Morisky
Tedavi Uyum Ölçeği’nin iki uçlu duygudurum bozukluğu için
geçerlilik ve güvenilirlik çalışması. Anadolu Psikiyatri Derg.
2014;15:141-9.
15. Eker D, Arkar H. Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği’nin
faktör yapısı, geçerlik ve güvenirliği. Türk Psikoloji Dergisi.
1995;10:45-55.
16. Eker D, Arkar H, Yaldız H. Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek
Ölçeği’nin gözden geçirilmiş formunun faktör yapısı, geçerlik ve
güvenirliği. Türk Psikiyatri Dergisi. 2001;12:17-25.
17.Aslan S, Günay Kılıç B, Karakılıç H, Coşar B, Işıklı S, Işık E.
İçgörünün üç bileşenini değerlendirme ölçeği: güvenilirlik ve
geçerlik çalışması. Türkiye’de Psikiyatri. 2001;3:17-24.
18.Aydemir Ö, Köroğlu E. Psikiyatride Kullanılan Klinik Ölçekler.
Ankara: Hekimler Yayın Birliği, 2009: 117, 135.
102
19. Akdemir A, Örsel S, Dağ İ, Türkçapar H, İşcan N, Özbay H. Hamilton
depresyon derecelendirme ölçeğinin geçerliliği, güvenilirliği ve
klinikte kullanımı. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji Dergisi.
1996;4:251-9.
20. Karadağ F, Oral ET, Yalçın FA, Erten E. Young Mani Derecelendirme
Ölçeği’nin Türkiye’de geçerlik ve güvenilirliği. Türk Psikiyatri
Dergisi. 2001;13:107-14.
21. Berk M, Berk L, Castle D. A collaborative approach to the treatment
alliance in bipolar disorder. Bipolar Disord. 2004:6:504-18.
22. Cramer JA, Rosenheck R. Compliance with medication regimens
for mental and physical disorders. Psychiatr Serv. 1998;49:196-201.
23. Copeland LA, Zeber JE, Salloum IM, Pincus HA, Fine MJ, Kilbourne
AM. Treatment adherence and illness insight in veterans with
bipolar disorder. J Nerv Ment Dis. 2008;196:16-21.
24. Baldessarini RJ, Perry R, Pike J. Factors associated with treatment
nonadherence among US bipolar disorder patients. Hum
Psychopharmacol Clin Exp. 2008;23:95-105.
25. Lingam R, Scott J. Treatment non-adherence in affective disorders.
Acta Psychiatr Scand. 2002;105:164-72.
26. Mahaye S, Mayime T, Nkosi S, Mahomed FN, Ntuli L, Pramlal J,
Setlhabana O, Oosthuizen F. Medication adherence of psychiatric
patients in an outpatient setting African. Journal of Pharmacy and
Pharmacology. 2012;6:608-12.
27. Ervatan SÖ, Özel A, Türkçapar H, Atasoy N. Depresif Hastalarda
Tedaviye Uyum: Doğal İzlem Çalışması. Klinik Psikiyatri. 2003;6:511.
28. Sajatovic M, Valenstein M, Blow F, Ganoczy D, Ignacio R. Treatment
adherence with lithium and anticonvulsant medications among
patients with bipolar disorder. Psychiatr Serv. 2007;58:855-63.
29. Samalin L, Charpeaud T, Lorabi O, Liorca PM. Patient perspectives
on use of long-acting antipsychotics in bipolar disorder: focus on
risperidone injection. Patient Prefer Adherence. 2010;4:325-34.
30.Hou R, Cleak V, Peveler R. Do treatment and illness beliefs
influence adherence to medication in patients with bipolar
affective disorder? A preliminary cross-sectional study. Eur
Psychiat. 2010;25:216-9.
31. Özerdem A, Tunca Z, Kaya N. The relatively good prognosis of
bipolar disorders in a Turkish bipolar clinic. J Affect Disord.
2001;64:27-34.
32.Özdemir Ö. Sivas İl Merkezinde İki Uçlu Duygudurum
Bozukluğunun Yaygınlığı, Eş Tanılar ve Hastaların Yaşam
Kalitesinin İncelenmesi. Cumhuriyet Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Uzmanlık Tezi, Sivas
2007.
33. Serhadlı ZN. Bipolarite İndeksi İlk Görüşmede Hesaplandığında
Ayrıntılı Değerlendirme ile Elde Edilen Sonuçları Öngörebilir mi?
Sağlık Bakanlığı Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve
Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Uzmanlık Tezi,
İstanbul 2007.
Journal of Mood Disorders Volume: 5, Number: 3, 2015 - www.jmood.org
G. Bahar, H. A. Savaş, A. Ünal, A. Bahar
34. Bates JA, Whitehead R, Bolge SC, Kim E. Correlates of medication
adherence among bipolar disorder: Results of the bipolar
evaluation of satisfaction and tolerability (BEST) study: A
nationwide cros-sectional survey. Prim Care Companion J Clin
Psychiatry. 2010;12:1-10.
35. Sajatovic M, Ignacio RV, West JA, Cassidy KA, Safavi R, Kilbourne
AM, Blow FC. Predictors of nonadherence among individuals with
bipolar disorder receiving tratment in a community mental health
clinic. Comprehensive Psychiatry. 2009;50:100-7.
36. Kessing LV, Hansen HV, Bech P. Attitudes and beliefs among
patients treated with mood stabilizers. Clinical Practice and
Epidemiology in Mental Health. 2006;2:8.
37. Turhan N. Bipolar Bozukluk: Kesitsel Bir Değerlendirme. Çukurova
Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, Uzmanlık
Tezi, Adana 2007.
38.Karamustafalıoğlu N, Tomruk Nb, Alpay N. İki uçlu mizaç
bozukluğunda cinsiyet farklılıkları ve tedaviye yansımaları.
Anadolu Psikiyatri Dergisi. 2004;5:28-36.
40. Clatworthy J, Bowskill R, Rank T, Parham R, Horne R. Adherence
to medication in bipolar disorder: a qualitative study exploring
the role of patients beliefs about the condition and its treatment.
Bipolar Disord. 2007;9:656-64.
41. Morisky DE, DiMatteo MR. Improving the measurement of selfreported medication nonadherence: Final response. Journal of
Clinical Epidemiology. 2011;64:262-3.
42. Muslu S. Şizofrenide Sosyal Desteğin ve Aile Tutumunun Hastanın
Tedaviye Uyumu Üzerindeki Etkisinin Araştırılması. Ankara
Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara
2010.
43. Sajatovic M, Davies M, Hrouda DR. Enhancement of treatment
adherence among patients with bipolar disorder. Psychiatric
Services. 2004;55:264-9.
44. Day JC, Bentall RP, Roberts C, Randall F, Rogers A, Cattell D.
Attitudes toward antipsychotic medication: The impact of clinical
variables and relationships with health professionals. Arch Gen
Psychiatr. 2005;62:717-24.
39.Zengin Eroğlu M. Bipolar Bozuklukta Koruyucu Sağaltım.
Çukurova Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı,
Uzmanlık Tezi, Adana 2010.
Journal of Mood Disorders Volume: 5, Number: 3, 2015 - www.jmood.org
103
Download