Kanser Problemine Yeni Yaklaşımlar Doç. Dr. Handan Akçakaya Kanser Hücrelerinin Kültürde Gözlenen Özellikleri Çoğalmayla İlgili Özellikler: Sınırsız çoğalma (ölümsüzlük) Otokrin Seruma gerksinim az Kanser Hücrelerinin Kültürde Gözlenen Özellikleri Yüzeylerine ve Çevreyle İlişkileriyle İlgili Özellikleri Kontak inhibisyondan yoksun Kendi aralarında ilişki düşük Yüzeylere bağlanma eğilimi az Düşük lektin derişiminde aglütinasyon Fibronektin ağından yoksun Plazminojen aktifleştirici proteaz Kanser Hücrelerinin Kültürde Gözlenen Özellikleri Hücre İskeleti Aktin flamentlerinden yoksun Metabolik Özellikler Warburg etkisi Transfeksiyon Deneylerinin Akış Diyagramı Tedavi Şekilleri 1-Lokal tedavi: cerrahi. radyoterapi. 2-Sistemik tedavi: Kemoterapi Hormonal tedavi. Monoclonal antibodies. Radioactive material. 3- Destekleyici bakım 4- Geleneksel olmayan tedavi Cerrahi Cerrahi kanser iyileşmesinde kullanılan başarılı bir tedavi şeklidir. Birçok solid tümör tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Tedavinin başarısında metestaz ve lokal infiltrasyon olmaması oldukça önemlidir. Cerrahi Genellikle yakın bölgedeki lenf nodlarından örnekler alınması gereklidir. Cerrahi tedavisi mümkün olmayan olularda hastalığın seyrini yavaşlatabilir. Bazı durumlarda önleyici uygulama olarak başvurulabilir. Örn. familial polyposis coli. Radyoterapi Radyoterapi kanser tedavisinde kullanılan lokal bir uygulamadır. Tedavinin başarısı tümör ve normal doku arasındaki radyoduyarlılık farkına bağlıdır. Uygulama X ya da gama ışın kaynağından çıkan iyonizan ışınların tümörlü bölgeye gönderilmesi şeklinde yapılır. Radyoterapi Radtoterapi; hemşire , dozimetrist, doktor ve radyasyon onkologları tarafından planlanan ve uygulanan bir ekip çalışmasıdır. Hedefe tam isabet sağlayabilmek için uygulamadan önce düşük enerjili bir beam kullanarak radyografik imaj oluşturulur. Radyoterapi Radyoterapi genellikle; 5 – 8 hafta süreyle haftada 5 gün günde 180 – 300 Gy olacak şekilde uygulanır. Radyoterapi Hodgkin’s hastalığında, NHL, Prostat kanserinde, gynecologic tümörlerde, MSS tümörlerinde, sınırlı bir iyileşme sağlayabilir. Bazı olgularda paliyatif ve acil bir uygulama olarak başvurulabilir. Radyoterapinin komplikasyonları Akut ve uzun süreli olmak üzere iki tip toksik etkisi vardır. Sistemik semptomlar; halsizlik lokal deri reyaksiyonları gastrointestinal toksisite oropharyngeal mucositis ağız kuruluğu myelosuppression Radyoterapinin komplikasyonları Uzun süreli sekeller radyoterapi uygulamalarından aylar hatta yıllar sonra ortaya çıkabilir. Radyoterapinin, mutajenik , teratojenik ve karsinojenik etkisinin olduğu bilinmektedir. Hem solid tümör hem de lösemi riskini arttırmaktadır. . RADYASYON ONKOLOJİSİNDE YENİ GELİŞMELER Radyasyon Onkolojisinde kanser tedavisi, bazen de kanser dışı hastalıkta kullanılan bu teknik yöntemin amacı kanserli dokuları yok ederken çevresindeki normal dokuları olabildiğince korumaktır. Bu nedenle Radyasyon Onkolojisindeki gelişmeler, çabalar ve yenilikler bu hedefe yöneliktir. RADYASYON ONKOLOJİSİNDE YENİ GELİŞMELER 1.Radyoterapi Planlanmasındaki GeliĢmeler: A) 3 BOYUTLU PLANLAMALAR denen sistemlerin amacı hastanın hastalığını değerlendirmek; normal dokuların gösterimi, tümör ve hedef volümün tanımı, dijital rekonstrükte radyogramların elde edilmesiyle tadavinin simülasyonu; kompensatör ve bloklar gibi tedavi yardımcılarının dizaynı; 3-D doz dağılımları ve doz optimizasyonunun hesaplanması; tedavi planının kritiği gibi olanakların sağlanmasını hedeflemektedir. B) KONFORMAL DİNAMİK TEDAVİLER: a)Stereotaktik Radyocerrahi İntrakranyal hedefler üzerinde küçük radyasyon huzmelerini stereotaktik olarak odaklayan metodlardan birçoğunun herhangi birini tanımlamak için Leksell'in 1951 de tarif ettiği bir terimdir. Gamma- knife: Bir odaksal nokta üzerine yönlendirilmiş çok sayıda sabit Co-60 kaynakları içeren alet X-knife: linear akseleratörlerden foton radyasyonu kullanılımı ile ilgili bir yöntem Radyocerrahinin klinik uygulamaları; Arteriovenöz Malformasyonlar Pituiter tümörler, pineolomalar, akustik nöromalar, küçük malign neoplazmlar, kraniofaringiomalar ve dayanılmaz ağrı tedavisini içermektedir. b. İntens(yoğunlaştırılmış) Modüler Tedavi 3-D tedavi planlaması ve konformal tedaviye ek bu yeni yaklaşım, foton ışın profillerinin modüle edilmiş akışı ile sonuçlanan kompleks bir tedavi planlamasıolup dinamik radyasyon verilerek, düzensiz şekilli volümlerin radyoterapisini optimize eden bir yöntemdir. 2.EŞZAMANLI KEMO-RADYOTERAPİ: Radyoterapi uygulaması sırasında az dozda kemoteropetik ilaçların kullanılmasıdır. 3. İNTRAOPERATİF RADYOTERAPİ (IORT): Tümörlü bölge ,yada tümör yatağı bölgesinin ameliyatla ışının direkt olarak ulaşabileceği şekilde ortaya konularak ameliyathanede yapılan radyoterapi uygulamasıdır. Amaç tümör çevresindeki dokuları ekarte ederek korumaktır. Ancak ışınlama tek bir seansta bir defa ve yüksek dozda verilebilmektedir. 4.PARTĠKÜL-IġIN-TEDAVĠSĠ Partiküler radyasyonun klinik araştırmaları özellikle hızlı nötronlarda olmak üzere devam etmektedir. Nötronlara göre daha küçük bir skalada olmasına rağmen proton ışın radyoterapisi de klinik olarak çalışılmaktadır. Elektron radyoterapisi ise klinik uygulamalarda kullanıma girmiştir. Diğer atomik ve subatomik partiküllerden özellikle p-mezonlar ve ağır iyonların araştırmaları genellikle sınırlı kalmıştır. 5.HİPERTERMİ Kanserin radyoterapisinde kullanılan Hipertermi; radyoterapi uygulanması sırasında tedavi volümü veya vücudun ısıtılmasıdır. Hiperterminin sebep olduğu sitotoksisitenin mekanizmaları iyi tanımlanamakla birlikte aşağıdaki faktörlerle ilişkilidir: 1. Hücresel solunumda geridönüşümsüz hasar, 2. Nüklear asit ve protein sentezinde değişimler, 3. Hücre membran permeabilitesinde artış 6.DEĞĠġTĠRĠLMĠġ FRAKSĠYONASYON PROGRAMLARI Standart uygulanan tedavi sürelerinin ve aralıklarının değiĢtirilmesi Kısaltılmış tedavi sürelerini uygulayan radyoterapi programlarına ACCELERATED (hızlandırılmıĢ) fraksiyonasyon, günlük doz fraksiyonlarının miktarındaki azalma sayısındaki artma'ya HĠPER FRAKSĠYONASYON denir. 7.RADYOSENSİTİZERLER Radyosensitizerler iyonizan radyasyonun etkilerini artırabilen ilaç veya diğer maddelerdir. Bunlar radyoterapiden önce,radyoterapi sırasında veya sonra verilebilirler. Bu bağlamda biyolojik cevap modifikasyonu sağlarlar. Oksijen bilinen en önemli radyosensitizerdir. 8.RADYOPROTEKTÖRLER Radyoprotektif ilaçlar ve radyasyonun kombine kullanımından iki klinik durum istifade edebilir: 1. Akciğer kanseri gibi yüksek tümör direncinden dolayı kürün nadiren sağlandığı solid tümörler, 2. Konvansiyonel tedaviye ilişkin morbiditenin yüksek olduğu solid tümörler. Cystine ve Cysteamine gibi Sulfhydryl bileşikleri bilinen etkin radyasyon protektörleridir. 9.RADYOĠZOTOPĠKĠMMÜNOTERAPĠ Malignitelerin tanı ve tedavisinde; tümör ilişkili veya tümör spesifik antijenlere karşı yönlendirilmiş antikorlar vücuttaki tümör odaklarına radyoizotop verilmesinde kullanılırlar. Radyonüklitler Radyonüklitler malignant hastalıklarda on yıllardır kullanılmaktadır. Uygulamalar radyasyon onkologları ya da nükleer tıp konusunda uzmanlaşmış kişiler tarafından yapılır. Radyoaktif I131 tiroid kanserlerinde etkili bir tedavi sağlar. Strontium-89 metastaz olgularında kullanılmaktadır. Kemoterapi Kemoterapi malignant hastalıklarda başlıca tedavi çeşitidir. Birçok kanser olgusunda iyileşme ya da gerileme görülmektedir. Kemoterapi çoklu döngüler gerktiren bir uygulamadır. Sitotoksik ilaçların sınıflandırılması cytotoxic drug phase nonspecific. phase specific Kemoterapötik ajanlar Alkylating agents: Antimetabolites: Antitumor antibiotic: Plant alkaloids: Other agents Hormonal agent: Immunotherapy: Kemoterapi Komplikasyonları Her kemoterapik ajan normal dokularda İstenmeyen yan etkilere neden olmaktadır. kan yapımının baskılanması bulantı kusma stomatitis (ağız iltihabı) saç dökülmesi en sık rastlanan yan etkilerdir Kemoterapik cevabı tanımlamada kullanılan kriterler Tam cevap (İyileşme, lezyonların tamamen kaybolması) Kısmi cevap (Lezyonlarda %50 azalMa Stabil hastalık (lezyonlarda azalma yok ama yeni lezyonlarda oluşmuyor. Progressiv hastalık (lezyonlarda % 25 artış) Endokrin Tedavi Steroid hormone ailesinden olan birçok hormonal antitumor ajan agonist ya da antagonist olarak etki gösterir. Adrenocorticoidler Antiandrogen Estrogen Antiestrogen Progestinler Aromatase inhibitor Gonadotropin-releasing hormone agonists Somatostatin analogues Adrenocorticosteroid Özellikle lenfoblastik lösemi ve lenfomalarda kombine ilaç uygulamaları kullanılmaktadır. Lymphoid hücrelerde bulunan glucocorticoidspecific receptörlere bağlanan bu ilaçlar apoptozu (programmed cell death) başlatır. En sık kullanılan ajanlar prednisone methylprednisone dexamethosone. Antiandrogenler Flutamide Etkin bir şekilde androjenin periferal dokulada reseptörüne bağlanmasını engeller. Yaygın bir şekilde prostat kanserlerinde kullanılmaktadır. Biyolojik tedavi Immunoterapi Cytokines • İnterlökinler • İnterferonlar Tümör aşıları • Rahim kanserlerine karşı (HPV) Hematopoietic growth faktörler Colony-stimulating factors (CSFs) Diğer Tedavi Şekilleri Angiogenesis Inhibitörleri bevacizumab (Avastin®) bir monoclonal antibody vascular endothelial growth factor (VEGF) reseptörüne bağlanır. Kemik iliği ve periferal kan kök hücre transplantasyonları Gen tedavisi Lazer