® Akademik Gıda / Academic Food Journal ISSN Print: 1304-7582 http://www.academicfoodjournal.com Akademik Gıda 9(3) (2011) 76-77 Görüş / Opinion Bilimsel Otokontrol Nasıl Sağlanacak? Ramazan Gökçe Pamukkale Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü, Denizli Geliş Tarihi (Received): 17.04.2011, Kabul Tarihi (Accepted): 02.05.2011 Yazışmalardan Sorumlu Yazar (Corresponding author): rgokce@pau.edu.tr (R. Gökçe) 0 258 296 31 06 0 258 296 32 62 Günlük hayatta sıkça kullandığımız “Kontrolsüz güç güç değildir”, “Ölçülemeyen kalite kalite değildir”, “Düşmanlarının takdir etmediği marifet marifet değildir” gibi özdeyişler yaptıklarımızın mutlaka bir değerlendirme süzgecinden geçmesi gerektiğini ifade etmektedir. Gerçekten de her türlü işte mutlaka bir ölçü-tartı, bir mihenk taşı olmalıdır. Aksi takdirde ortaya konulan mal ve hizmetlerin bir anlamı olmayacak, sadece yapılmış olmak için yapılmış olacaktır. Bilimsel faaliyetler de bu değerlendirmenin dışında tutulamaz. Sonuçları çok daha uzun süreçleri ve çok daha fazla bireyi etkilediği için öncelikle bilimsel faaliyetlerde bir otokontrolün olması ve ortaya konulan bilimsel verilerin ciddi bir şekilde takibi gereklidir. mantıkla bakabilmesidir. Bunları yaparken kendisi de yaptığı çalışmaları öncelikle böyle bir süzgeçten geçirerek kaleme almalı, öncelikle kendisini bu gözle değerlendirmelidir. Bulunduğu bütün bilimsel ortamlarda imkânlar dâhilinde sorma ve sorgulama hakkını kullanmalıdır. Öte yandan dergilerde yayınlanmış makalelerin de aynı eleştirel gözle incelenmesi, eğer varsa eksik ve yanlışları konusunda dergi yönetimlerinin bilgilendirilmesi gereklidir. Bilimsel otokontrol mekanizmasının en ciddi anlamda uygulandığı yerler sözel ve poster sunumların yapıldığı sempozyum, kongre ve çalıştaylardır. Ancak son yıllarda bu tür organizasyonları düzenleme faaliyetlerinin akademisyenler yerine profesyonel organizasyon kuruluşlarınca yapılması ve mekan olarak lüks otellerin kullanılması sempozyum, kongre ve çalıştaylara katılımı ciddi anlamda sınırlandırmaktadır. Çünkü katılım bedelleri otel masraflarıyla birlikte hesaplanınca zaten yeterli ücret alamayan akademisyenler için neredeyse bir aylık maaşın yarısı seviyelerine ulaşmaktadır. Ayrıca sempozyumlarda sunulan bildirilerin bilimsel puanlarının çok düşük tutulması da buna eklenince sempozyumlar destek sağlayabilen veya ekonomik endişesi olmayan belli bir yaşın üstündeki bilim insanlarına hitab eden bir yapıya dönüşmektedir. Bilimsel faaliyetlerde diğer alanlarda olduğundan daha sıkı bir otokontrol olmalıdır. Çünkü bilimsel faaliyetler temelde kimsenin düşünemediği, göremediği, bulamadığı ince ayrıntıları düşünmek, görmek, bulmak hedeflidir. Dolayısıyla yeni şeyler düşünmek, görmek, bulmak adına bazen iyi niyetle, bazen de farkında olmadan hatalar yapılabilir. Bazen de ticari endişeler veya çok ender de olsa kasıtlı yanıltmalar da olabilir. İşte bütün bu hatalı, eksik ve hatta art niyetli çalışmaların ciddi bir şekilde takibi için otokontrol sistemini sağlıklı bir şekilde çalıştırmak gereklidir. Bu açıdan son yıllarda gündeme gelen etik kurulların yeterli olacağı düşünülmemelidir. Çünkü bu kurullar; kendilerine intikal eden olayları soruşturan, eğer müracaat yoksa her şeyin normal olduğunu kabul eden bir yapı arz etmektedir. Oysa etik kurullara ulaşamayan bir takım hatalı uygulamalar mutlaka vardır ve bunların bulunup ortaya konulması genelde etik kurulları aşan bir durumdur. Bilimsel dergilerin genelde okunmadığı, sempozyum, kongre ve çalıştayların ancak belli bir ekonomik güce sahip akademisyenler tarafından takip edilebildiği ülkemizde, bilimsel otokontrole her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Science Citation Index (SCI) tarafından taranan dergilerde yayın yapmayı öncelikli kriter olarak belirleyen YÖK ve TÜBİTAK, ülkemizdeki bilimsel otokontrolün yine bizim insanımız tarafından sağlanabilmesi için SCI kapsamında taranmayan Türkçe dergilerde yayın yapmayı, sempozyum, kongre ve çalıştaylarda bildiri sunmayı yeniden değerlendirerek bu faaliyetlerin puan değerini arttırmalıdır. Bilimsel otokontrol ortamında bilim insanlarımızın üreteceği Öyleyse ne yapılmalıdır? Bilimsel faaliyetler nasıl takip edilmelidir ki hatalı, eksik, art niyetli çalışmalar engellenebilsin? İşte burada temel kriter; bilim camiasının her ferdinin okuduğu, dinlediği, gördüğü her bilimsel çalışmayı hoşgörü ortamında, ama eleştirel bir 76 R. Gökçe Akademik Gıda 9(3) (2011) 76-77 bilgiler öncelikle bu ülke için gereklidir. Bu ülkenin insanlarına, yine bu ülkenin bilim insanları tarafından yapılan, uygulamaya aksetmiş çalışmalardan daha değerli bir hizmet olamaz. 77