İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri TÜRKİYEDE SIK KARŞILAŞILAN HASTALIKLAR II l Sindirim l Akciğer Sistemi Hastalıkları Kanserine Güncel Yaklaşım Sempozyum Dizisi No:58 l Kasım 2007; s. 123-124 İmmünohistokimyasal Analiz Prof. Dr. Nail Yılmaz Tıpta çalışmalar güvenli bir teşhise ulaşmak için yapılır. İmmünohistokimyasal analizde (İHK) bunlardan biridir. Ancak hedefe ulaşmada konvansiyonel patoloji, sitoloji, klinik ve radyolojik verilerle paralellik göstermesi önemlidir. İHK analiz: Tüm doku sıvıları, vücut sıvıları ve iğne aspirasyon materyellerinde uygulanır. Bu materyellerdeki hücrelerin özellikle stoplasmalarındaki intermedier flamentler, mikrotübüller, mikroflamanlar, nöroflamanlar ve hücre zarı reseptör proteinleri incelenir. Bu yapılar antijen kabul edilerek dışarda özel olarak üretilen antikorlar; anahtarkilit, koenzim-substrat örneğinde olduğu gibi oluşturulan Antijen-Antikor kompleksi özel boyalar ile boyanır. Yani bu kompleks görülür hale getirilir. İHK analizde en sık kullanılan boyalar: Peroksidaz-antiperoksidaz, Avidin-Biotin peroksidaz, Alkali fosfataz ve İmmungold enzim teknikleridir. Her birinin farklı makromoleküller için duyarlılıkları vardır. İHK reaksiyonlar duyarlı tekniklerdir. Bazı olaylar bu reaksiyonları olumsuz yönde etkileyebilir. Bunlar: PH, ısı, fiksasyon, tampon maddesi, materyelin içeriği, boyama ve sorumlu miyarlar olabilir. En önemlisi fiksasyondur. Olası başımıza gelecek yanlış (+) ve (-) reaksiyonlardan kurtulmak için başta fiksasyon olmak üzere hücrelerin kuruma, boyama işlemi, etkisiz enzim blokajı, geçersiz miyar gibi suni nedenleri mutlaka ortadan kaldırmak gerekir. Bu yanlış değerlendirmeler tedavi ve prognozu da endirekt olarak etkilemektedir. İHK boyamada belirteçler kullanılırken ana hedef tümörlerin gruplandırılmasıdır. Bu gruplamada tümörlerin öncelikle: Epitelial, mesenkimal, nöroendokrin, hemopoietik, kas veya sinir kökenli olduğu tespit edilir. Bugün pratikte epitelial, mesenkimal, nöroendokrin ve lenfoid ayrımı en sık yapılmaktadır. Bu hem spesifite hem de ekonomik olarak önem- 123 İmmünohistokimyasal Analiz Prof. Dr. Nail Yılmaz lidir. Daha sonra; squamös, glanduler ve melanom… Serös, muskuler, histiositik veya nöral… T,B ve Null tip lenfosit ayrımına bakılmaktadır. Ana belirteç olarak intermedier flamentler: Asidik ve nötral keratinler-Epitelial hücre tanımında,Vimentin-Mesenkimal hücre tanımında, Glial fibriler protein-Glial ve Schwan hücre tanımında, Demsin-Kan hücreleri tanımında ve Nöroflaman proteinler-nöron tip hücre tanımında kullanılan belirteçlerdir. Diğer sıklıkla kullanılan belirteçler. Keratin dışı; lökosit common antigen- (LCACD 45)-hemopoietik seri hücreleri tanımlamada, Epitelial membran antigen-EMA,S-100, CEA, NSE, Kromogranin vs sıklıkla kullanılan belirteçlerdir. Akciğerin primer karsinomlarının ayrımında da belirteçler; tümörün görülme sıklığına göre birbirlerinden ayırt etmede, mesothelioma ayrımında ve mesothelioma-Adeno ayrımında en sıklıkla kullanılmaktadırlar. Son yıllarda diferensiasyon belirteçleri, hücre proliferasyon belirteçleri: Operasyon kararı almada, nüks ve metastaz saptanmasında, hormon tedavisinin izlenmesinde kullanılmaktadırlar. İHK boyalar, tümör dışı alanlarda: Human polyoma virüs-idrar, Human papillomavirüs-servikal smear, Clamidya antigeni-üretra ve prostat aspirasyon materyeli, Herpes simplex, Treichomonas vaginalis, BAL T/T oranları saptamada da kullanılmaktadırlar. Sonuçta immunohisto veya sitokimyasal belirteçler: Tümör tip tayininde, maliğnbeniğn ayrımında, prognoz tayininde başarılı denilecek yararlar sağlamaktadır. İlaveten sitopatoloğun eğitimine katkı getirmektedir. 124