TÜRKiYE DiYANET VAKFI YAYlNLARI 1172 iSLAM'DA iNSAN MODELi ve .. . HZ. PEYGAMBER ORNEGI ~ (Kutlu Doğum Haftası ANKARA 1995 : 1993) KUR'AN'A GÖRE Hz. PEYGAMBERiN ŞAHSİYET ÇİZGİLERİ Yrd. Doç. Dr. Mustafa ERDEM Kur'an-ı Kerim, Yüce Allah tarafından, insanlığın dünya ve ahiret saadetini sağlamak için, Hz. Muhammed (S.A.V.}'e vahy yoluyla gönderilen, şekli ve muhtevası itibariyle değişikliğe uğramadan bize kadar ulaşan tek kitaptır. Hz. Peygamber'in Kur'an'daki özelliklerini belirtıneden önce peygamberlik ve Hz. Muhammed (S.A.V.)'in hayatına kısaca temas etmekte yarar vardır. a- Peygamberlik: Allah'ın, emir ve yasaklarını insanlara bildirmek için, içlerinden birini elçi olarak seçmesidir. Kendisine yeni bir kitap ve şeriat verilen peygamberlere Resul, sadece davet etmek üzere gönderilen peygamberlere de n ebi denir(l). Peygamberlik Allah vergisidir. Kullardan hiçbiri ber olamaz(2l. Peygamberler il<'ihi vahye muhatap olan Sadece erkeklerden peygamber çalışınakla peygam- insanlardırl3 l. seçilmiştir( 4 l. Bütün peygamberler kendi toplumunun dilini konuşurlar( 5 l. Peygamberler ölümlüdürlerl6l. Peygamberler sorumludurlarm. Peygamberlerin sayısı Kur'an'da belirtilmemiştir(8l. Ancak vetinden uzak kalmış hiçbir toplum yoktur(9 l. Peygamberler arasında bazı özellik hepsinin ortak özellikleri şunlardır: farklılıkları onların da- mevcuttur0°l. Fakat (ll A. Harndi Akseki, İslam Dini, Arıkara 1970, s. 84. (2) Bkz. Hac, 75; Ayrıca Bkz. Bakara, 90, 105; Araf, 144; Neml, 59; En'am, 124; İbrahim, ll. (3) Bakara, 151; Kehf, 110; İbrahim, ll; Zümer, 71; Fussilet, 16. (4) Bkz. Nahl, 43; Enbiya, 7. (5) Bkz. İbrahim, 4. (6) Bkz. Enbiya, 8; Ayr. Bkz, Al-i İmran, 144. (7) Bkz. Maide,. 67; Araf, 6. (8) Bkz. Nisa, 164; Mü'min, 78. (9) Yunus, 47; Ra'd, 7; İsra, 15; Fatır, 24. (lO) Bkz. Bakara, 253. --KUTLU D O G U M - - - - - - - - - - - - - - 101 - - 1- Sıdk (Doğruluk). 2- Emanet (Eminlik, güvenilir olmak). 3- Tebliğ (Allah'tan 4- Fetanet (Zeki ve 5- İsmet aldığı akıllı (Günahlardan emirleri insanlara duyurmak). olmak). korunmuş olmak). Bu ortak özellikleri yanında peygamberlerin ortak görevleri de Tebliğ (Allah'tan aldığı Tebyin (Bu emirleri vardır: emirleri insanlara duyurmak). açıklama ve nasıl uygulandığını gösterme). Talim (Öğretme). Tezkiye (Temizleme)(lll. b- Hz. Peygamberin Kısaca Hayatı Hz. Muhammed (S.A.V.) 20 Nisan 571 (12 Rebiulevvel) de Mekke'de Abdullah onun doğumundan önce vefat ettiği için, ResuluHalı yetim olarak dünyaya gelmiştir. Bölgenin geleneklerine uygun olarak, Hz. Muhammed (S.A.V.) süt anneye verilmiş ve bir süre onun yanında kalmıştır. Altı yaşında iken öz annesi Arnine'yi de kaybeden Hz. Muhammed (S.A.V.) sekiz yaşına kadar dedesi Abdulmuttalib'in yanında kalmıştır. Dedesinin ölümü üzerine amcası Ebu Talib'in yanına giden Peygamberimiz, yirmi beş yaşında iken, kendisinden onbeş yaş büyük olan, Hz. Hatice ile evlenmiştir. Altısı Hz. Hatice'den birisi Mısırlı Mariye'den olmak üzere yedi çocuk babası olan Hz. Muhammed'e kırk yaşında iken, Allah tarafından peygamberlik görevi verilmiş ve bu görev 632 yılında vefat ettiği ana kadar devam etmiştir. doğmuştur. Babası Tarihte hiçbir çok ve açık bilgi insanın hayatı hakkında Hz. Muhammed'inki kadar bulunmamaktadır. Tarih ve Siyer kitaplarında onun hayatı hakkında teferruat derecesinde bilgi bulmak mümkündür. Bizim bu araştırmada amacımız, Allah kelamı olduğundan şüphe olmayan ve hiçbir değişikliğe uğramadan bize kadar ulaşan Kur'an'ın, onun hakkın­ daki bilgilerini açığa çıkarmaktır. Konunun bütün yönleriyle açığa çıka­ rılabilmesi için birkaç ara başlık altında ele alınması uygun olacaktır. 1- Bir İnsan Olarak Hz. Muhammed (S.A. V.) Peygamberliğin genel şartlarına uygun olarak, Hz. Peygamber herşey­ den önce bir insandır. İnsanlar arasında, insanlardan doğmuştur. Her (ll) Bkz. Bakara. 251; Maide, 67. - - 1 0 2 - - - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM-- türlü sosyal ve coğrafi şartlardan etkilenmeye müsaittir. Hayatını devam ettirebilmek için çalışmış ve mücadele etmiştir. Evlenmiş, çocuk sahibi·' olmuş, ağlamış, gülmüş, sevinmiş ve üzülmüştür. Kur'an-ı Kerim'de daima onun peygamberlikle görevlendirilmiş bir insan olduğu 1lurgulanmış, insaniıle ve peygamberlik özellikleri bir bütünlük içerisinde belirtilmek istenmiştir. İnsanların Hz. Peygamberde insan üstü bazı meziyetler aramamaları için, Yüce Allah onun bir beşer(l 2 l ve yetim olduğunu kendisi tarafından korunduğunu belirtmiştirlısı. Kur'an'ın ifadesine göre Hz. Peygamber, ahlaki yönden olgunluğa erişmiş bir kimsedirlı 4J. Bu özelliği ile o, dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşmak isteyenlere en güzel bir örnek olarak tanıtılmıştırl 15 l. Kur'an'da Hz. Muhammed'in iyi niyetliliği, hoşgörüsü, herkese karşı sevgili ve merhametli oluşu, insanlar arasında onun sevilmesinin sebebleri olarak değerlendirilerek: "Eğer kaba ve katı kalpli olsaydın, şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi"(*) buyrulmaktadır. Böylece Hz. Muhammed (S.A.V.)'in insani özellikleri Kur'an'da veciz bir şekilde anlatılmış ve insanların onu yakinen tanımaları ve bu hususta ifrat ve tefrite düşmemeleri için ilahi esaslar belirlenmiş olmaktadır. 2- Bir Peygamber Olarak Hz. Muhammed (S.A. V.) Kur'an'da Hz. Muhammed'in insanlar içerisinden seçilen, insanlara mü'minlere merhametli bir peygamber olduğu ifade edilerek(l6J, diğer insanlarla onun arasındaki farkın kendisine vahyedilmesi olduğu düşkün, açıklanmıştır07l. Peygamberlik Hz. Muhammed (S.A.V.)'e kendi isteği dışında Allah ta- rafından verilmiştir. "Sen bu kitabın sana verileceğini ummazdın. O, ancak Rabbinin bir rahmetidir"0 8l ayeti, onun peygamber olacağından habersiz olduğuna işaret etmektedir. Yüce Allah, Hz. Peygamberin adını kullanarak: "Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelmişti. Ölür veya öldürülürse geriye mi döneceksiniz?"0 9 l ayetiyle insani özellikleri (12) (13) (14) (15) (*) (16) (l 7) (18) (19) yanında onun önceki peygamberler gibi bir Bkz. Kehf, 110. Bkz. Duha, 6. Bkz. Kalem, 4. Bkz. Ahzab, 21. Al-i İmran, 159. Tevbe, 128. Bkz. Kehf, l lO. Kasas, 86. Al-i İmran, 144. --KUTLU D O G U M - - - - - - - - - - - - - - 1 0 3 - - peygamber olduğunu açıklamaktadır. Herhangi bir karışıklık ihtimali olve ileride başka bazı kimselerin kendini peygamber olarak tanıtmamaları ve peygamberlik konusunu istismar etmemeleri için Kur'an'ın ifadesi gayet açıktır: "Muhammed içinizden herhangi bir adamın babası değil, o Allah'ın elçisi ve peygmnberlerin sonuncusudur. Allah herşeyi bilendir. "l 20l Kur'an, Hz. Muhammed (S.A.V.)'in Tevrat ve İncil'de daha önceden haber verilen peygamber olduğunu hatırıatmakta ve insanların okuma yazma bilmeyen bu elçiye itaat etmelerini istemektedirl21 l. maması c- Allah-Peygamber ilişkisi: Bu konuda Hz. Peygamber (S.A.V.)'in konumundan kaynaklanan iki husus karşımıza çıkmaktadır. şahsi 1- Peygamberlik İle İlgili Hususlar: Yüce Allah, Hz. Muhammed'i peygamberlikle görevlendirmekle ona şerefierin en büyüğünü ikram etmiş olmaktadır. Ancak her nimet bir külfet karşılığı olması hasebiyle, Hz. Peygambere bazı sorumluluklar yüklenmiştir. "Ey RasuU Rabbinden sana indirileni tebliğ et, eğer bunu yapmazsan O'nun mesqjını duyurmamış olursun ... "l22l ayeti Hz. Muham- med'in Allah ile insanlar arasında bir elçi olduğunu açıkça ifade etmektedir. Bu elçilik aynı değerleri paylaşan insanlar arasında pek fazla problem doğurmamaktadır. Ancak inandıkları değerlerin yanlışlığını ortaya koyan, onlara doğruyu ulaştıran bir elçinin durumunun zorluğu ortadadır. Nitekim Kur'an'da İslam'ın tebliği esnasında inanmayanların boş durmayacağı, onu yolundan döndürmek için çeşitli yollara başvura­ cakları hatırlatılarak daha dikkatli olması istenmiştir. "Seni, sana vahyettiğimizden başka bir şeyi Bize karşı uydurman için uğraşırlar. O zaman seni dost edinirler. Sana sebat vermemiş olsaydık andolsun ki birazcık onlara meyledecektin. "(23) Allah'tan aldığı peygamberlik görevinin gereği olarak, çevresindeki in- sanların bir an önce İslam'a girmesi için her türlü fedakarlıktan çekin- meyen Hz. Muhammed (S.A.V.), hiçbir zaman vahyin dışına çıkmamış­ tır. "De ki: Onu kendiliğimden değiştirmem, ben ancak bana vahyolunana uyanm. "l24l Ancak bir insan olması hasebiyle veya ona yüklenilen görevin ciddiyeti sebebiyle, Hz. Muhammed (S.A.V.) her zaman manevi kontrol altında tutulmuştur. Allah'ın kıyamete kadar değişmez kitap (20) (21) (22) (23) Ahzab, 40. Bkz. Araf, 157; Saff, 6. Maide, 67, Ayrc. Bkz. Tegabün, 12. İsra, 73-7 4. (24) Yunus, 15. - - 104 - - - - - - - - - - - - - - - K U T L U D O G U M - - olarak gönderdiği Kur'an-ı Kerim'in insani etkilerden uzak gösteren şu ayet ne kadar düşündürücüdür. "Eğer bize olduğunu karşı ona (Kur'an'a) bazı sözler katmış olsaydı Biz onu kuvvetle yakalardık. Sonra onun şah damarını koparırdık. "l25l Bu da göstermektedir ki, Hz. Peygam- ber Allah katındaki üstün mevkisine rağmen, O'nun insanlarla ilgili olarak verdiği hükümlerde, tasarruf yetkisine sahip olmamaktadır. Burada unutulmaması gereken bir hususa işaret etmekte yarar vardır. Hz. Muhammed, Allah ile kullar arası ilişkide etkili olmamakla birlikte o bu konuda iletişimi sağlayan tek insandır. Allah'ın vahyi onunla insanlara ulaşmıştır. Vahyin onun sağlığında tamamlanması için Yüce Allah, onu, peygamberliğinden önce de olduğu gibi, özel korumaya almış, insanlardan ve daha başka hertürlü tehlikelerden korumuşturl26 l. 2- İnsan Olması İle İlgili Hususlar: Hz. Muhammed (S.A.V.) Allah katında, diğer insanlardan farksız bir kuldurl27l. Allah'ın insanlardan uymasını isteği şeylere onun da bir insan olarak uyması gerekmektedir. Eşyanın tabiyatma uygun olarak o İslam'ı öncelikle kendi şahsında uygulamalı ve bu haliyle insa...rılara örnek olmalıdır. Nitekim insanlığın bütününü muhatap alan ilahi mesaj diğer insanlardan onu müstesna kılmamıştır. "Bu senden önce gönderdiğimiz peygamberlerimize de uyguladığımız yasadır. Ey Muhammed! Sen Bizim yasamızda değişiklik bulamazsın. Güneşin batıya yönelmesinden gecenin kararmasına kadar namaz kıl, zira sabah namazına melekler şahid olur. Ey Muhammed! Geceleyin uyanıp yalnız sana mahsus olarak fazladan namaz kıl. Belki de Rabbin seni övülecek bir makama yükseltir. "l28l Daha önceki peygamberlerle aynı görevi yerine getiren Hz. Pey- gamber, insaniann sorumlu olduğu ibadetlerden fazla olarak da bazı ibadetlerle sorumlu kılınmıştır. Peygamberlik geleneğinden kaynaklanan bu özelliği yanında o, yeni dinin ilk tebliğeisi ve aynı zamanda onu ilk benimseyen ve hayatına tatbik eden insan olmuştur. Tamamen Allah'ın iradesi doğrultusunda hareket eden ve şahsi tasarruftan uzak olan Hz. Muhammed'in durumunu yüce Allah şöyle ifade etmektedir. "De ki: Rabbim beni İbrahim'in dinine. doğru yola iletti. Dosdoğru dine, Allah'ı birleyen O (İbrahim hiçbir zaman Allah'a) ortak koşanlardan ol- mamıştır. De ki: Benim namazım, ibadetim ve ölümüm hep alemlerin Rabbi Allah içindir. O'nun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve müslü(25) (26) (27) (28) Hakka. 44-46. Maide, 67. Bakara, 23. İsra. 77-79. --KUTLU D O G U M - - - - - - - - - - - - - - 1 0 5 - - manların ilkiyim. ••(29J Yüce Allah "Ey Muhammed! Sen beraberindeki tevbe edenlerle birlikte gibi dosdoğru oL Aşırı gitmeyin. Doğrusu ALLah yaptıkları­ nızı görür"(30J ayeti ile onu diger müslümanlar ile birlikte kendine itaate davet etmiş olmaktadır. emrolunduğun "Ey Peygamber! ALLah'tan sakın"(3ll "Günahın için mağfiret talebinde bulun. Akşam sabah Rabbini hamd ile tesbih et(*).·· "Eğer ortak koşarsan şüphesiz amelin boşa gider ve hüsrana uğrayan­ Lardan olursun. "(32 l gibi ayetler örnek bir müslüman olarak, öncelikle, Hz. Peygamberin uymak zorunda oldugu temel prensipleri ortaya koyPeygamberligin özelliginden olan isınet sıfatı geregi Hz. Muhammed (S.A.V.) günah işlememiştir. maktadır. "Biz sana apaçık bir fetih verdik. Ta ki, ALLah, senin günahmdan, geçve gelecek olanı bağışlasın ve sana olan nimetini tamamlasın ve seni doğm yola iletsin. "(33) ayetleri onun günahsızlıgının açık işaretidir. Buna miş ragmen, Kur'an'ın bir üslubu olarak Yüce Allah mü'minlere emredecegi Hz. Muhammed'in şahsında teblig etmeyi uygun bulmuştur. Bu cümleden olarak o, "Günahın için magfiret talebinde bulun"(34l emrinin muhatabı olmuştur. bazı şeyleri Hz. Peygamberin Allah katındaki konumunu açıkça ortaya koyan yuayetler gözönüne alındıgında, onun Allah'ın rızasını kazanması ve O'na kulluk görevini yerine getirmesi gerekmektedir. Yüce Allah bu hususta da ona gerekli kolaylıgı saglamış ve nasıl kulluk görevini yerine getirebilecegini açıklamıştır. karıdaki "Sen Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol. Ve sana yakin (ölüm) gelinceye kadar Rabbine kulluk et. "( 35l Bu kullugun nasıl olacagı ise Araf süresinde şu şekilde özetlenmektedir: "Rabbım içinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle, sabah akşam an, gafillerden olma. "(36l (29) En'am. ı6ı-ı63. (30) Hud, ı ı2. (3ı) Ahzab. ı. (*) Mü'min, 55. (32) Zümer, 65. (33) Fetih, ı -2. (34) Ahzab, ı; Mü"min, 55. (35) Hicr, 98-99. (36) Araf. 205. - - 1 0 6 - - - - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM-- d- İnsanlar he Hz. Peygamber Arası hişkiler: Peygamberliğin ikinci yönünü onun insanlarla olan ilişkileri mektedir. Bu konunun Hz. Peygamber ve insanlar yönünden ele alınması uygun olacaktır. teşkil et- ayrı ayrı 1- Hz. Peygamberin İnsanlara Karşı T-utumu: Hemen hatırlatmak­ ta yarar var ki Hz. Muhammed (S.A.V.) bütün insanlara(37l ve alemiere gönderilmiş bir peygamberdir(38l. Onun görevlendiriliş hikmeti, insanlara ve alemiere rahmet ve silesi olmaktır( 39 l. Fazilet sahibi insanlardan beklenen, kavuştukları nimetten başkalarının da yararlanmasını istemektir. Bunun en güzel örneğini Hz. Muhammed (S.A.V.) vermiştir. İçinden çıktığı toplumun şartlarını ve insanların durumlarını en iyi bilen bir insan olması sıfatıyla, onların hidayete ermelerini istemiş, kendisine karşı sergilenen kaba ve kötü davranışlardan hiçbir zaman şikayetçi olmamıştır. Yüce Allah: "Andolsun ki, içinizden size, sıkıntıya uğramanız kendisine ağır gelen, size düşkün, insanlara şejkatli ve merhametli bir peygamber gelmiştir. "( 40 1 buyurarak Hz. Peygamberin haleti ruhiyyesini ve gönderiliş hikmetini beyan etmiştir. Hz. Peygamber yaklaşık yirmi üç yıllık peygamberlik hayatında, gece gündüz demeden her türlü olumsuz şartlara rağmen, yeni dini insanlara tebliğ etmiştir. İnsanların inanmaması veya getirdiklerini inkar etmeleri onu çok üzmüştür. Yüce Allah, "Puta tapanlar hoşlanmasa da dinini bütün dinlerden üstün kılmak üzere, peygamberini doğru yol ve hak dinle gönderen Allah'tır"(41 l ayeti ile İslam'ın mutlaka başanya ulaşacağını inanmayanlar için kendisini mahvetmemesini istemiştir( 42 l. Zira hidayet işinin tamamen kendi uhdesinde olduğunu belirten Yüce Allah: "Ey Muhammed! Sen sevdiğini doğru yola eriştiremezsin, ama Allah dilediğini doğru yola eriştirir. Doğru yola girecekleri en iyi O bilir. "( 431 buyurmuştur ve diğer peygamberler gibi onun da sadece bir uyarıcı olaçıklamış, duğunu hatırlatmıştır( 44 l. 2- Kur'an-ı Kerim'in Müslümanlardan, Hz. Peygambere Karşı Yapılmasını İstedikleri: Hz. Muhammed (S.A.V.)'in vahy ile insanlardan farklı bir konuma (37) Sebe'. 28. (38) Enbiya. 107. (39) Enbiya. 107. (40) (41) (42) (43) (44) Tevbe, 128. Tevbe, 33; Ayrc. Bkz. Fetih, 28; Saff, 9. Kehf, 6. Kasas, 56. Ra'd, 7. --KUTLU D O G U M - - - - · - - - - - - - - - - 1 0 7 - - yükseldiği rnuhakkaktır. Böylece o, kendisi ile Allah'ın ve kendisi ile inbir merkez olmuştur. Sıradan hiçbir insanın, özellikle de, insanın kendi istek ve arzusu ile ulaşarnadığı bu makam, diğer insanların saygı göstermesi için gerekli şartları bünyesinde toplarnaktadır. Zaten insan topluluklarının huzur içinde yaşayabil­ rneleri, orada uyurnun sağlanabilmesi için, birisinin saygıdeğer olması ve diğerlerinin onun etrafında toplanmaları tabii bir olaydır. Aksi halde herkesin kendini üstün gördüğü toplumlarda mutluluk ve huzuru ternin etmek mümkün değildir. Yüce Allah, Hz. Muharnrned'i peygamber olarak görevlendirrnekle, toplurnun seçicilik görevini, insanları yaratan ve onları en iyi tanıyan olarak yerine getirmiş olmaktadır. Allah'tan aldı­ ğı bu destek sayesinde Peygarnberirniz, insanlara, kendisini tanırnaları ve tavsiyelerine uymaları karşılığında, dünya ve ahiret saadetini taahhüt etmiştir. İnsanlardan bir kısmı başta şahsi kapris ve gururları sebebiyle ona inanrnazken, pek çoğu onu bağrına basmıştır. İnsanlar ona inanma veya inanınama noktasında serbest bırakılınakla birlikte, inanmayanlar için acıklı bir cehennem azabı, inanlara dünya ve ahiret saadeti verileceği haber verilmiştir. Ancak inanarak bu nimetiere talip olan rnü'rninlerden, Hz. Peygarnberle ilgili olarak bazı istekler de bulunmaktadır. Bu isteklerin bizzat Allah tarafından yapılmasının sebebleri bugünün müslümanı tarafından daha iyi aniaşılmak durumundadır. Zira Hz. Peygamberin yakın arkadaşları, sahabiler, devamlı onunla beraber olmuşlar, onun, Allah'ın emirlerine ne kadar itaatkar olduğunu, İslarn'ı yaymak için nasıl gayret sarfettiğini, bu uğurda çektiği çileleri, hiçbir zaman peygamberlik unvanını bir imtiyaz olarak kullanrnadığını, tevazusunu şefkatini, merhametini, adaletini yakinen görmüşler ve bu sebeple ona karşı davranışlarını ayarlamakta ölçülü olmaya özen göstermişlerdir. Kur'an, Resulullah'a karşı kaba davranan, onu üzen insanların tutumlarını yermiş, ona saygıda kusur edilmernesini ve ölçülü hareket edilmesini tavsiye etmiştir. Allah'a ve Peygamberine inanan, Kur'an ve sünnete uyan herkesin bu ölçüye uyması dini bir gerekliliktir. Rasulullah'ı sıradan bir insan olarak görerek ve onu anarken, cahiliye devri bedevi Araplannın durumuna düşrnek ve sünneti zaman ve şartla­ rın gerisinde değerlendirip rafa kaldırmak rnü'rninlerin insiyatifinde değildir. Çünkü yüce Allah, insanlar arasından seçtiği ve Peygarnberlikle şereflendirdiği bir kimseyi, insanların insiyatifleri ile değerlendirmeleri­ ne razı olmamaktadır. Bu konuda Kur'an-ı Kerim'de geçen ayetleri bir kaç bölüm halinde toplarnakta yarar vardır: sanların arasındaki ilişkilerde a- Allah'a itaat ve Allah sevgisi: Kur'an, Allah'a itaat ile Hz. Peygarn- - 1 0 8 - - - - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM-- bere itaati eşdeğerde tutmuş, Allah sevgisinin Peygamber sevgisinden aynlamayacağını vurgulamıştır: "Bunlar Allah'ın yasalandır. Allah ve Peygamberine kim itaat ederse onu içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır, orada temellidirler, büyük kurtuluş lannı aşarsa, budur. KimAllah'a ve Peygarnberine baş kaldınr ve yasa- onu temelli kalacağı cehenneme sokar. Alçaltıcı azap ona- dır."l45l "Ey Muhammed, de ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun, Allah da sizi sevsin ve günahlannızı bağışlasın. Allah aifeder ve merhamet eder. De ki: Allah'a ve Peygambere itaat edin. Yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah inkiir edenleri sevmez. "(46) b- Peygambere saygı: Asr-ı Saadet dönemi olarak bilinen ilk devir modelini oluşturmaktadır. Hz. Peygamber Allah'tan aldığı vahyi onlara aktarmış, onlar da büyük bir aşkla ona sarılmış ve hayatianna tatbik etmişlerdir. Bütün olumsuzluklara rağmen sahabe İslam'ı hayatına tatbik etmekte güçlük çekmemiş ve bu yönüyle sonraki nesillere önder ve rehberlik görevi yapmışlardu-. Aııcak yeni müslüman olan veya İslam'ı henüz kavramayan bazı kimselerin sergiledikleri tutum ve davranışlar, Allah tarafından hoş karşılanmamış ve bu çeşit davranış bozuklukları olanlar uyarılmışlardır. Hz. Peygamberin vefatı ile kesilen vahy neticesi, sonraki dönemlerde Rasulullah'a karşı saygısızlık yapanların Allah tarafından uyarılmalan elbette mümkün değil­ dir. Bu sebeble, başka konularda olduğu gibi, Hz. Peygamber'e saygı konusunda da, günümüz müslümanlarının, ona karşı davranışlarını kontrol etmeleri ve Kur'an'ın bu konudaki uyarılarına kulak vermeleri yerinde olacaktır: müslümanları, İslam'ın "Mü'minler o kimselerdir ki, Allah ve Peygamberine (gönülden) inanmışlardır. İctimai bir iş (görüşmek) üzere O (Allah'ın Rasulu) ile beraber bulunduklan zaman ondan izin almadan gitmezler... (Ey Mü'minler) Peygamberi kendi aranızda birini çağınr gibi çağırmayın ... "( 47l "Ey iman edenler! Allah ve Rasulünü11 huzurunda öne geçmeyiniz ... "(4 Sl "Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamberin sesinden fazla yükseltmeyin, birbirinize bağırdığınız gibi Peygambere bağırmayın... "(49l (45) Nisa, 13-14; Ayrc. Bkz. Nisa, 59, 69, 80; Enfal, l, 20, 46; Tevbe, 7; Nur, 52; Ahzab, 66. 71; Hucurat, 14; Mücadele, 13. (46) PJ-i İmran. 31-32. (47) Nur, 62-63. (48) Hucurat, ı. (49) Hucurat, 2. ----KUTLUDOGUM---------------------------- 109 ---- Sahabe-i Kirarn bu ayetleri prensip edinmeleri sebebiyle Allah'ın övgüsünü kazanmış ve daha sonraki nesillere örnek olmuşlardırl 50l. Hz. Peygambere karşı saygı emreden yukandaki ayetler yanında ona suretiyle eziyet edenler için Yüce Allah şöyle buyurmaktadır. saygısızlık "Allah'a ve Rasulüne eziyet edenler (yol< mu) .~.4llah onlara dünya ve ahirette liinet etmiş ve onlar için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. "l51 l c- Hz. Peygamberin vereceği hükme razı olma: lullah'ın müslümanlar arasındaki fonksiyonuna Kerim, Resuederek: "Hayır Kur'an-ı işaret Rabbine yemin ederim ki, onlar aralannda çıkan o karışık işlerde seni hakem kılmadıkça ve hem de verdiğin hükümden dolayı hiçbir sıkıntı duymaksızın {onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar. "( 52l buyrulmaktadır. Bu hüküm Necm suresinde belirtilen "O kendiliğinden konuşmamaktadır, onun konuşması ancak bildirilen bir vahy ile- dir"l53J ayeti ile üstünlük arzetmektedir. Bu ayetlere itibar eden ister o gün ister bugün Rasulullah'ın sünnetini hafife almamalan, Kur'an-ı esas aldıklarını ileri sürenlerin, onu, Hz. Peygamberin hayatına nasıl tatbik ettiğini gözardı etmemeleri gerekir. Belli bir konuda var olan sünneti, çeşitli sebep ve mazeretler ileri sürerek ortadan kaldırmak yerine, onun hikmetini aramak ve hayatımıza tatbik imkanlarını araştırmak, sünnetin tatbiki ve ihyası açısından yararlı olacaktır. Allah ve Rasulünün hükmettiği bir konuda, insanların tercih hakkı olmadığını belirten ayetl 54l, nefse ağır gelse bile, imanın gereği olarak Kur'an yanında, sünnetin de hayatiyet kazandırılınasına işaret etmektedir. müslümanların Allah'ın ve meleklerin salat ettiğ;i (onun şerefini, şanını yücelttiği) zamanda mü'minlerin de ona salat ve selam ile yükümlü olduğu bir peygamberil55l, Allah'ın rızasını kazanmak isteyen ve Rasulullah'ı imanın gereği olarak sevmek mecburiyelinde olan müslümanların, Kur'an'a uymalan ve bu çerçeve içinde Hz. Peygamberi ve onun sünnetini iyi anlamaları gerekmektedir. Aksi halde, nefsin hoşuna giden, zaman ve şartların gereği gibi düşünülen çeşitli bahaneler, müslümanların bugün karşılaştıkları en büyük problemler olmaya devam edecektir. Böylece Rasulullah'ın sevgisi ve sünneti yerine kendisini ve yaptıkla­ rını sevecek, bununla da İslam'ı yaşadığını sanacaktır. aynı (50) Bkz. Nisa, lOQ; Tevbe, 117; Nur, 62. (51) Ahzab, 57. (52) Nisa, 65; Ayrc. Bkz. Nisa, 59. (53) Necm, 3-4. (54) Ahzab, 36. (55) Ahzab, 56. - - 1 1 0 - - - - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM--