iSLAM`DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGI

advertisement
TÜRKiYE DiYANET VAKFI YAYlNLARI 1172
iSLAM'DA iNSAN MODELi
ve
..
.
HZ. PEYGAMBER ORNEGI
~
(Kutlu
Doğum Haftası
ANKARA 1995
: 1993)
KUR'AN'A GÖRE Hz. PEYGAMBERiN ŞAHSİYET ÇİZGİLERİ
Yrd. Doç. Dr. Mustafa ERDEM
Kur'an-ı Kerim, Yüce Allah tarafından, insanlığın dünya ve ahiret saadetini sağlamak için, Hz. Muhammed (S.A.V.}'e vahy yoluyla gönderilen, şekli ve muhtevası itibariyle değişikliğe uğramadan bize kadar ulaşan tek kitaptır. Hz. Peygamber'in Kur'an'daki özelliklerini belirtıneden
önce peygamberlik ve Hz. Muhammed (S.A.V.)'in hayatına kısaca temas
etmekte yarar vardır.
a- Peygamberlik: Allah'ın, emir ve yasaklarını insanlara bildirmek
için, içlerinden birini elçi olarak seçmesidir. Kendisine yeni bir kitap ve
şeriat verilen peygamberlere Resul, sadece davet etmek üzere gönderilen
peygamberlere de n ebi denir(l).
Peygamberlik Allah vergisidir. Kullardan hiçbiri
ber olamaz(2l.
Peygamberler il<'ihi vahye muhatap olan
Sadece erkeklerden peygamber
çalışınakla
peygam-
insanlardırl3 l.
seçilmiştir( 4 l.
Bütün peygamberler kendi toplumunun dilini
konuşurlar( 5 l.
Peygamberler ölümlüdürlerl6l.
Peygamberler sorumludurlarm.
Peygamberlerin sayısı Kur'an'da belirtilmemiştir(8l. Ancak
vetinden uzak kalmış hiçbir toplum yoktur(9 l.
Peygamberler arasında bazı özellik
hepsinin ortak özellikleri şunlardır:
farklılıkları
onların
da-
mevcuttur0°l. Fakat
(ll A. Harndi Akseki, İslam Dini, Arıkara 1970, s. 84.
(2) Bkz. Hac, 75; Ayrıca Bkz. Bakara, 90, 105; Araf, 144; Neml, 59; En'am, 124; İbrahim, ll.
(3) Bakara, 151; Kehf, 110; İbrahim, ll; Zümer, 71; Fussilet, 16.
(4) Bkz. Nahl, 43; Enbiya, 7.
(5) Bkz. İbrahim, 4.
(6) Bkz. Enbiya, 8; Ayr. Bkz, Al-i İmran, 144.
(7) Bkz. Maide,. 67; Araf, 6.
(8) Bkz. Nisa, 164; Mü'min, 78.
(9) Yunus, 47; Ra'd, 7; İsra, 15; Fatır, 24.
(lO) Bkz. Bakara, 253.
--KUTLU D O G U M - - - - - - - - - - - - - - 101 - -
1-
Sıdk (Doğruluk).
2- Emanet (Eminlik, güvenilir olmak).
3-
Tebliğ
(Allah'tan
4- Fetanet (Zeki ve
5-
İsmet
aldığı
akıllı
(Günahlardan
emirleri insanlara duyurmak).
olmak).
korunmuş
olmak).
Bu ortak özellikleri yanında peygamberlerin ortak görevleri de
Tebliğ
(Allah'tan
aldığı
Tebyin (Bu emirleri
vardır:
emirleri insanlara duyurmak).
açıklama
ve
nasıl uygulandığını
gösterme).
Talim (Öğretme).
Tezkiye (Temizleme)(lll.
b- Hz. Peygamberin
Kısaca Hayatı
Hz. Muhammed (S.A.V.) 20 Nisan 571 (12 Rebiulevvel) de Mekke'de
Abdullah onun doğumundan önce vefat ettiği için,
ResuluHalı yetim olarak dünyaya gelmiştir. Bölgenin geleneklerine
uygun olarak, Hz. Muhammed (S.A.V.) süt anneye verilmiş ve bir süre
onun yanında kalmıştır. Altı yaşında iken öz annesi Arnine'yi de kaybeden Hz. Muhammed (S.A.V.) sekiz yaşına kadar dedesi Abdulmuttalib'in
yanında kalmıştır. Dedesinin ölümü üzerine amcası Ebu Talib'in yanına
giden Peygamberimiz, yirmi beş yaşında iken, kendisinden onbeş yaş
büyük olan, Hz. Hatice ile evlenmiştir. Altısı Hz. Hatice'den birisi Mısırlı
Mariye'den olmak üzere yedi çocuk babası olan Hz. Muhammed'e kırk
yaşında iken, Allah tarafından peygamberlik görevi verilmiş ve bu görev
632 yılında vefat ettiği ana kadar devam etmiştir.
doğmuştur. Babası
Tarihte hiçbir
çok ve açık bilgi
insanın hayatı hakkında
Hz. Muhammed'inki kadar
bulunmamaktadır. Tarih ve Siyer kitaplarında onun
hayatı hakkında teferruat derecesinde bilgi bulmak mümkündür. Bizim
bu araştırmada amacımız, Allah kelamı olduğundan şüphe olmayan ve
hiçbir değişikliğe uğramadan bize kadar ulaşan Kur'an'ın, onun hakkın­
daki bilgilerini açığa çıkarmaktır. Konunun bütün yönleriyle açığa çıka­
rılabilmesi için birkaç ara başlık altında ele alınması uygun olacaktır.
1- Bir İnsan Olarak Hz. Muhammed (S.A. V.)
Peygamberliğin genel şartlarına uygun olarak, Hz. Peygamber herşey­
den önce bir insandır. İnsanlar arasında, insanlardan doğmuştur. Her
(ll) Bkz. Bakara. 251; Maide, 67.
- - 1 0 2 - - - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM--
türlü sosyal ve coğrafi şartlardan etkilenmeye müsaittir. Hayatını
devam ettirebilmek için çalışmış ve mücadele etmiştir. Evlenmiş, çocuk
sahibi·' olmuş, ağlamış, gülmüş, sevinmiş ve üzülmüştür. Kur'an-ı
Kerim'de daima onun peygamberlikle görevlendirilmiş bir insan olduğu
1lurgulanmış, insaniıle ve peygamberlik özellikleri bir bütünlük içerisinde belirtilmek istenmiştir.
İnsanların Hz. Peygamberde insan üstü bazı meziyetler aramamaları
için, Yüce Allah onun bir beşer(l 2 l ve yetim olduğunu kendisi tarafından
korunduğunu belirtmiştirlısı. Kur'an'ın ifadesine göre Hz. Peygamber,
ahlaki yönden olgunluğa erişmiş bir kimsedirlı 4J. Bu özelliği ile o, dünya
ve ahiret mutluluğuna kavuşmak isteyenlere en güzel bir örnek olarak
tanıtılmıştırl 15 l. Kur'an'da Hz. Muhammed'in iyi niyetliliği, hoşgörüsü,
herkese karşı sevgili ve merhametli oluşu, insanlar arasında onun sevilmesinin sebebleri olarak değerlendirilerek: "Eğer kaba ve katı kalpli olsaydın, şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi"(*) buyrulmaktadır. Böylece Hz. Muhammed (S.A.V.)'in insani özellikleri Kur'an'da veciz bir
şekilde anlatılmış ve insanların onu yakinen tanımaları ve bu hususta
ifrat ve tefrite düşmemeleri için ilahi esaslar belirlenmiş olmaktadır.
2- Bir Peygamber Olarak Hz. Muhammed (S.A. V.)
Kur'an'da Hz. Muhammed'in insanlar içerisinden seçilen, insanlara
mü'minlere merhametli bir peygamber olduğu ifade edilerek(l6J,
diğer insanlarla onun arasındaki farkın kendisine vahyedilmesi olduğu
düşkün,
açıklanmıştır07l.
Peygamberlik Hz. Muhammed (S.A.V.)'e kendi
isteği dışında
Allah ta-
rafından verilmiştir.
"Sen bu kitabın sana verileceğini ummazdın. O,
ancak Rabbinin bir rahmetidir"0 8l ayeti, onun peygamber olacağından
habersiz olduğuna işaret etmektedir. Yüce Allah, Hz. Peygamberin adını
kullanarak: "Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelmişti. Ölür veya öldürülürse geriye mi döneceksiniz?"0 9 l
ayetiyle insani özellikleri
(12)
(13)
(14)
(15)
(*)
(16)
(l 7)
(18)
(19)
yanında
onun önceki peygamberler gibi bir
Bkz. Kehf, 110.
Bkz. Duha, 6.
Bkz. Kalem, 4.
Bkz. Ahzab, 21.
Al-i İmran, 159.
Tevbe, 128.
Bkz. Kehf, l lO.
Kasas, 86.
Al-i İmran, 144.
--KUTLU D O G U M - - - - - - - - - - - - - - 1 0 3 - -
peygamber olduğunu açıklamaktadır. Herhangi bir karışıklık ihtimali olve ileride başka bazı kimselerin kendini peygamber olarak tanıtmamaları ve peygamberlik konusunu istismar etmemeleri için Kur'an'ın ifadesi gayet açıktır: "Muhammed içinizden herhangi bir adamın
babası değil, o Allah'ın elçisi ve peygmnberlerin sonuncusudur. Allah herşeyi bilendir. "l 20l Kur'an, Hz. Muhammed (S.A.V.)'in Tevrat ve İncil'de daha önceden haber verilen peygamber olduğunu hatırıatmakta ve insanların okuma yazma bilmeyen bu elçiye itaat etmelerini istemektedirl21 l.
maması
c- Allah-Peygamber ilişkisi: Bu konuda Hz. Peygamber (S.A.V.)'in
konumundan kaynaklanan iki husus karşımıza çıkmaktadır.
şahsi
1- Peygamberlik İle İlgili Hususlar:
Yüce Allah, Hz. Muhammed'i peygamberlikle görevlendirmekle ona
şerefierin en büyüğünü ikram etmiş olmaktadır. Ancak her nimet bir
külfet karşılığı olması hasebiyle, Hz. Peygambere bazı sorumluluklar
yüklenmiştir.
"Ey RasuU Rabbinden sana indirileni tebliğ et, eğer bunu
yapmazsan O'nun mesqjını duyurmamış olursun ... "l22l ayeti Hz. Muham-
med'in Allah ile insanlar arasında bir elçi olduğunu açıkça ifade etmektedir. Bu elçilik aynı değerleri paylaşan insanlar arasında pek fazla
problem doğurmamaktadır. Ancak inandıkları değerlerin yanlışlığını ortaya koyan, onlara doğruyu ulaştıran bir elçinin durumunun zorluğu
ortadadır. Nitekim Kur'an'da İslam'ın tebliği esnasında inanmayanların
boş durmayacağı, onu yolundan döndürmek için çeşitli yollara başvura­
cakları hatırlatılarak daha dikkatli olması istenmiştir. "Seni, sana vahyettiğimizden başka bir şeyi Bize karşı uydurman için uğraşırlar. O
zaman seni dost edinirler. Sana sebat vermemiş olsaydık andolsun ki birazcık onlara meyledecektin. "(23)
Allah'tan
aldığı
peygamberlik görevinin
gereği
olarak, çevresindeki in-
sanların bir an önce İslam'a girmesi için her türlü fedakarlıktan çekin-
meyen Hz. Muhammed (S.A.V.), hiçbir zaman vahyin
dışına çıkmamış­
tır.
"De ki: Onu kendiliğimden değiştirmem, ben ancak bana vahyolunana uyanm. "l24l Ancak bir insan olması hasebiyle veya ona yüklenilen
görevin ciddiyeti sebebiyle, Hz. Muhammed (S.A.V.) her zaman manevi
kontrol altında tutulmuştur. Allah'ın kıyamete kadar değişmez kitap
(20)
(21)
(22)
(23)
Ahzab, 40.
Bkz. Araf, 157; Saff, 6.
Maide, 67, Ayrc. Bkz. Tegabün, 12.
İsra, 73-7 4.
(24) Yunus, 15.
- - 104 - - - - - - - - - - - - - - - K U T L U D O G U M - -
olarak gönderdiği Kur'an-ı Kerim'in insani etkilerden uzak
gösteren şu ayet ne kadar düşündürücüdür. "Eğer bize
olduğunu
karşı
ona
(Kur'an'a) bazı sözler katmış olsaydı Biz onu kuvvetle yakalardık. Sonra
onun şah damarını koparırdık. "l25l Bu da göstermektedir ki, Hz. Peygam-
ber Allah katındaki üstün mevkisine rağmen, O'nun insanlarla ilgili olarak verdiği hükümlerde, tasarruf yetkisine sahip olmamaktadır. Burada
unutulmaması gereken bir hususa işaret etmekte yarar vardır. Hz. Muhammed, Allah ile kullar arası ilişkide etkili olmamakla birlikte o bu konuda iletişimi sağlayan tek insandır. Allah'ın vahyi onunla insanlara
ulaşmıştır. Vahyin onun sağlığında tamamlanması için Yüce Allah, onu,
peygamberliğinden önce de olduğu gibi, özel korumaya almış, insanlardan ve daha başka hertürlü tehlikelerden korumuşturl26 l.
2- İnsan Olması İle İlgili Hususlar:
Hz. Muhammed (S.A.V.) Allah katında, diğer insanlardan farksız bir
kuldurl27l. Allah'ın insanlardan uymasını isteği şeylere onun da bir
insan olarak uyması gerekmektedir. Eşyanın tabiyatma uygun olarak o
İslam'ı öncelikle kendi şahsında uygulamalı ve bu haliyle insa...rılara
örnek olmalıdır. Nitekim insanlığın bütününü muhatap alan ilahi mesaj
diğer insanlardan onu müstesna kılmamıştır. "Bu senden önce gönderdiğimiz
peygamberlerimize de uyguladığımız yasadır. Ey Muhammed! Sen
Bizim yasamızda değişiklik bulamazsın. Güneşin batıya yönelmesinden
gecenin kararmasına kadar namaz kıl, zira sabah namazına melekler
şahid olur. Ey Muhammed! Geceleyin uyanıp yalnız sana mahsus olarak
fazladan namaz kıl. Belki de Rabbin seni övülecek bir makama yükseltir. "l28l Daha önceki peygamberlerle aynı görevi yerine getiren Hz. Pey-
gamber, insaniann sorumlu olduğu ibadetlerden fazla olarak da bazı
ibadetlerle sorumlu kılınmıştır. Peygamberlik geleneğinden kaynaklanan bu özelliği yanında o, yeni dinin ilk tebliğeisi ve aynı zamanda onu
ilk benimseyen ve hayatına tatbik eden insan olmuştur. Tamamen
Allah'ın iradesi doğrultusunda hareket eden ve şahsi tasarruftan uzak
olan Hz. Muhammed'in durumunu yüce Allah şöyle ifade etmektedir.
"De ki: Rabbim beni
İbrahim'in dinine.
doğru
yola iletti.
Dosdoğru
dine,
Allah'ı
birleyen
O (İbrahim hiçbir zaman Allah'a) ortak koşanlardan ol-
mamıştır.
De ki: Benim namazım, ibadetim ve ölümüm hep alemlerin
Rabbi Allah içindir. O'nun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve müslü(25)
(26)
(27)
(28)
Hakka. 44-46.
Maide, 67.
Bakara, 23.
İsra. 77-79.
--KUTLU D O G U M - - - - - - - - - - - - - - 1 0 5 - -
manların
ilkiyim. ••(29J
Yüce Allah "Ey Muhammed! Sen beraberindeki tevbe edenlerle birlikte
gibi dosdoğru oL Aşırı gitmeyin. Doğrusu ALLah yaptıkları­
nızı görür"(30J ayeti ile onu diger müslümanlar ile birlikte kendine itaate
davet etmiş olmaktadır.
emrolunduğun
"Ey Peygamber! ALLah'tan sakın"(3ll
"Günahın
için mağfiret talebinde bulun. Akşam sabah Rabbini hamd
ile tesbih et(*).··
"Eğer ortak koşarsan şüphesiz amelin boşa gider ve hüsrana uğrayan­
Lardan olursun. "(32 l gibi ayetler örnek bir müslüman olarak, öncelikle,
Hz. Peygamberin uymak zorunda oldugu temel prensipleri ortaya koyPeygamberligin özelliginden olan isınet sıfatı geregi Hz. Muhammed (S.A.V.) günah işlememiştir.
maktadır.
"Biz sana apaçık bir fetih verdik. Ta ki, ALLah, senin günahmdan, geçve gelecek olanı bağışlasın ve sana olan nimetini tamamlasın ve seni
doğm yola iletsin. "(33) ayetleri onun günahsızlıgının açık işaretidir. Buna
miş
ragmen,
Kur'an'ın
bir üslubu olarak Yüce Allah mü'minlere emredecegi
Hz. Muhammed'in şahsında teblig etmeyi uygun bulmuştur.
Bu cümleden olarak o, "Günahın için magfiret talebinde bulun"(34l emrinin muhatabı olmuştur.
bazı şeyleri
Hz. Peygamberin Allah katındaki konumunu açıkça ortaya koyan yuayetler gözönüne alındıgında, onun Allah'ın rızasını kazanması
ve O'na kulluk görevini yerine getirmesi gerekmektedir. Yüce Allah bu
hususta da ona gerekli kolaylıgı saglamış ve nasıl kulluk görevini yerine
getirebilecegini açıklamıştır.
karıdaki
"Sen Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol. Ve sana yakin
(ölüm) gelinceye kadar Rabbine kulluk et. "( 35l Bu kullugun nasıl olacagı
ise Araf süresinde
şu şekilde
özetlenmektedir:
"Rabbım içinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle,
sabah akşam an, gafillerden olma. "(36l
(29) En'am. ı6ı-ı63.
(30) Hud, ı ı2.
(3ı) Ahzab. ı.
(*)
Mü'min, 55.
(32) Zümer, 65.
(33) Fetih, ı -2.
(34) Ahzab, ı; Mü"min, 55.
(35) Hicr, 98-99.
(36) Araf. 205.
- - 1 0 6 - - - - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM--
d- İnsanlar he Hz. Peygamber Arası hişkiler:
Peygamberliğin ikinci yönünü onun insanlarla olan ilişkileri
mektedir. Bu konunun Hz. Peygamber ve insanlar yönünden
ele alınması uygun olacaktır.
teşkil
et-
ayrı ayrı
1- Hz. Peygamberin İnsanlara Karşı T-utumu: Hemen hatırlatmak­
ta yarar var ki Hz. Muhammed (S.A.V.) bütün insanlara(37l ve alemiere
gönderilmiş bir peygamberdir(38l. Onun görevlendiriliş hikmeti, insanlara ve alemiere rahmet ve silesi olmaktır( 39 l. Fazilet sahibi insanlardan
beklenen, kavuştukları nimetten başkalarının da yararlanmasını istemektir. Bunun en güzel örneğini Hz. Muhammed (S.A.V.) vermiştir.
İçinden çıktığı toplumun şartlarını ve insanların durumlarını en iyi
bilen bir insan olması sıfatıyla, onların hidayete ermelerini istemiş, kendisine karşı sergilenen kaba ve kötü davranışlardan hiçbir zaman
şikayetçi olmamıştır. Yüce Allah: "Andolsun ki, içinizden size, sıkıntıya
uğramanız kendisine ağır gelen, size düşkün, insanlara şejkatli ve merhametli bir peygamber gelmiştir. "( 40 1 buyurarak Hz. Peygamberin haleti
ruhiyyesini ve
gönderiliş
hikmetini beyan
etmiştir.
Hz. Peygamber yaklaşık yirmi üç yıllık peygamberlik hayatında, gece
gündüz demeden her türlü olumsuz şartlara rağmen, yeni dini insanlara tebliğ etmiştir. İnsanların inanmaması veya getirdiklerini inkar etmeleri onu çok üzmüştür. Yüce Allah, "Puta tapanlar hoşlanmasa da dinini
bütün dinlerden üstün kılmak üzere, peygamberini doğru yol ve hak dinle
gönderen Allah'tır"(41 l ayeti ile İslam'ın mutlaka başanya ulaşacağını
inanmayanlar için kendisini mahvetmemesini istemiştir( 42 l.
Zira hidayet işinin tamamen kendi uhdesinde olduğunu belirten Yüce
Allah: "Ey Muhammed! Sen sevdiğini doğru yola eriştiremezsin, ama Allah dilediğini doğru yola eriştirir. Doğru yola girecekleri en iyi O bilir. "( 431
buyurmuştur ve diğer peygamberler gibi onun da sadece bir uyarıcı olaçıklamış,
duğunu hatırlatmıştır( 44 l.
2-
Kur'an-ı
Kerim'in Müslümanlardan, Hz. Peygambere
Karşı
Yapılmasını İstedikleri:
Hz. Muhammed (S.A.V.)'in vahy ile insanlardan
farklı
bir konuma
(37) Sebe'. 28.
(38) Enbiya. 107.
(39) Enbiya. 107.
(40)
(41)
(42)
(43)
(44)
Tevbe, 128.
Tevbe, 33; Ayrc. Bkz. Fetih, 28; Saff, 9.
Kehf, 6.
Kasas, 56.
Ra'd, 7.
--KUTLU D O G U M - - - - · - - - - - - - - - - 1 0 7 - -
yükseldiği rnuhakkaktır.
Böylece o, kendisi ile Allah'ın ve kendisi ile inbir merkez olmuştur. Sıradan hiçbir insanın, özellikle de, insanın kendi istek ve arzusu ile ulaşarnadığı bu
makam, diğer insanların saygı göstermesi için gerekli şartları bünyesinde toplarnaktadır. Zaten insan topluluklarının huzur içinde yaşayabil­
rneleri, orada uyurnun sağlanabilmesi için, birisinin saygıdeğer olması
ve diğerlerinin onun etrafında toplanmaları tabii bir olaydır. Aksi halde
herkesin kendini üstün gördüğü toplumlarda mutluluk ve huzuru
ternin etmek mümkün değildir. Yüce Allah, Hz. Muharnrned'i peygamber
olarak görevlendirrnekle, toplurnun seçicilik görevini, insanları yaratan
ve onları en iyi tanıyan olarak yerine getirmiş olmaktadır. Allah'tan aldı­
ğı bu destek sayesinde Peygarnberirniz, insanlara, kendisini tanırnaları
ve tavsiyelerine uymaları karşılığında, dünya ve ahiret saadetini taahhüt etmiştir. İnsanlardan bir kısmı başta şahsi kapris ve gururları sebebiyle ona inanrnazken, pek çoğu onu bağrına basmıştır. İnsanlar ona
inanma veya inanınama noktasında serbest bırakılınakla birlikte, inanmayanlar için acıklı bir cehennem azabı, inanlara dünya ve ahiret saadeti verileceği haber verilmiştir. Ancak inanarak bu nimetiere talip olan
rnü'rninlerden, Hz. Peygarnberle ilgili olarak bazı istekler de bulunmaktadır. Bu isteklerin bizzat Allah tarafından yapılmasının sebebleri bugünün müslümanı tarafından daha iyi aniaşılmak durumundadır. Zira Hz.
Peygamberin yakın arkadaşları, sahabiler, devamlı onunla beraber olmuşlar, onun, Allah'ın emirlerine ne kadar itaatkar olduğunu, İslarn'ı
yaymak için nasıl gayret sarfettiğini, bu uğurda çektiği çileleri, hiçbir
zaman peygamberlik unvanını bir imtiyaz olarak kullanrnadığını, tevazusunu şefkatini, merhametini, adaletini yakinen görmüşler ve bu sebeple ona karşı davranışlarını ayarlamakta ölçülü olmaya özen göstermişlerdir.
Kur'an, Resulullah'a karşı kaba davranan, onu üzen
insanların tutumlarını yermiş, ona saygıda kusur edilmernesini ve ölçülü hareket edilmesini tavsiye etmiştir. Allah'a ve Peygamberine inanan,
Kur'an ve sünnete uyan herkesin bu ölçüye uyması dini bir gerekliliktir.
Rasulullah'ı sıradan bir insan olarak görerek ve onu anarken, cahiliye
devri bedevi Araplannın durumuna düşrnek ve sünneti zaman ve şartla­
rın gerisinde değerlendirip rafa kaldırmak rnü'rninlerin insiyatifinde değildir. Çünkü yüce Allah, insanlar arasından seçtiği ve Peygarnberlikle
şereflendirdiği bir kimseyi, insanların insiyatifleri ile değerlendirmeleri­
ne razı olmamaktadır. Bu konuda Kur'an-ı Kerim'de geçen ayetleri bir
kaç bölüm halinde toplarnakta yarar vardır:
sanların arasındaki ilişkilerde
a- Allah'a itaat ve Allah sevgisi: Kur'an, Allah'a itaat ile Hz. Peygarn- - 1 0 8 - - - - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM--
bere itaati
eşdeğerde tutmuş,
Allah sevgisinin Peygamber sevgisinden
aynlamayacağını vurgulamıştır:
"Bunlar Allah'ın yasalandır. Allah ve Peygamberine kim itaat ederse
onu içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır, orada temellidirler,
büyük
kurtuluş
lannı aşarsa,
budur. KimAllah'a ve Peygarnberine
baş kaldınr
ve yasa-
onu temelli kalacağı cehenneme sokar. Alçaltıcı azap ona-
dır."l45l
"Ey Muhammed, de ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun, Allah da sizi
sevsin ve günahlannızı bağışlasın. Allah aifeder ve merhamet eder. De ki:
Allah'a ve Peygambere itaat edin. Yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah inkiir
edenleri sevmez. "(46)
b- Peygambere
saygı: Asr-ı
Saadet dönemi olarak bilinen ilk devir
modelini oluşturmaktadır. Hz. Peygamber
Allah'tan aldığı vahyi onlara aktarmış, onlar da büyük bir aşkla ona sarılmış ve hayatianna tatbik etmişlerdir. Bütün olumsuzluklara rağmen
sahabe İslam'ı hayatına tatbik etmekte güçlük çekmemiş ve bu yönüyle
sonraki nesillere önder ve rehberlik görevi yapmışlardu-. Aııcak yeni
müslüman olan veya İslam'ı henüz kavramayan bazı kimselerin sergiledikleri tutum ve davranışlar, Allah tarafından hoş karşılanmamış ve bu
çeşit davranış bozuklukları olanlar uyarılmışlardır. Hz. Peygamberin vefatı ile kesilen vahy neticesi, sonraki dönemlerde Rasulullah'a karşı saygısızlık yapanların Allah tarafından uyarılmalan elbette mümkün değil­
dir. Bu sebeble, başka konularda olduğu gibi, Hz. Peygamber'e saygı
konusunda da, günümüz müslümanlarının, ona karşı davranışlarını
kontrol etmeleri ve Kur'an'ın bu konudaki uyarılarına kulak vermeleri
yerinde olacaktır:
müslümanları,
İslam'ın
"Mü'minler o kimselerdir ki, Allah ve Peygamberine (gönülden) inanmışlardır. İctimai bir iş (görüşmek) üzere O (Allah'ın Rasulu) ile beraber
bulunduklan zaman ondan izin almadan gitmezler... (Ey Mü'minler) Peygamberi kendi aranızda birini çağınr gibi çağırmayın ... "( 47l
"Ey iman edenler! Allah ve Rasulünü11 huzurunda öne geçmeyiniz ... "(4 Sl
"Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamberin sesinden fazla yükseltmeyin, birbirinize bağırdığınız gibi Peygambere bağırmayın... "(49l
(45) Nisa, 13-14; Ayrc. Bkz. Nisa, 59, 69, 80; Enfal, l, 20, 46; Tevbe, 7; Nur, 52; Ahzab,
66. 71; Hucurat, 14; Mücadele, 13.
(46) PJ-i İmran. 31-32.
(47) Nur, 62-63.
(48) Hucurat, ı.
(49) Hucurat, 2.
----KUTLUDOGUM---------------------------- 109 ----
Sahabe-i Kirarn bu ayetleri prensip edinmeleri sebebiyle Allah'ın övgüsünü kazanmış ve daha sonraki nesillere örnek olmuşlardırl 50l.
Hz. Peygambere karşı saygı emreden yukandaki ayetler yanında ona
suretiyle eziyet edenler için Yüce Allah şöyle buyurmaktadır.
saygısızlık
"Allah'a ve Rasulüne eziyet edenler (yol< mu) .~.4llah onlara dünya ve
ahirette liinet etmiş ve onlar için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. "l51 l
c- Hz. Peygamberin vereceği hükme razı olma:
lullah'ın müslümanlar arasındaki fonksiyonuna
Kerim, Resuederek: "Hayır
Kur'an-ı
işaret
Rabbine yemin ederim ki, onlar aralannda çıkan o karışık işlerde seni
hakem kılmadıkça ve hem de verdiğin hükümden dolayı hiçbir sıkıntı
duymaksızın {onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar. "( 52l buyrulmaktadır. Bu hüküm Necm suresinde belirtilen "O kendiliğinden konuşmamaktadır, onun konuşması ancak bildirilen bir vahy ile-
dir"l53J ayeti ile üstünlük arzetmektedir. Bu ayetlere itibar eden
ister o gün ister bugün Rasulullah'ın sünnetini hafife
almamalan, Kur'an-ı esas aldıklarını ileri sürenlerin, onu, Hz. Peygamberin hayatına nasıl tatbik ettiğini gözardı etmemeleri gerekir. Belli bir
konuda var olan sünneti, çeşitli sebep ve mazeretler ileri sürerek ortadan kaldırmak yerine, onun hikmetini aramak ve hayatımıza tatbik
imkanlarını araştırmak, sünnetin tatbiki ve ihyası açısından yararlı olacaktır. Allah ve Rasulünün hükmettiği bir konuda, insanların tercih
hakkı olmadığını belirten ayetl 54l, nefse ağır gelse bile, imanın gereği olarak Kur'an yanında, sünnetin de hayatiyet kazandırılınasına işaret etmektedir.
müslümanların
Allah'ın
ve meleklerin salat ettiğ;i (onun şerefini, şanını yücelttiği)
zamanda mü'minlerin de ona salat ve selam ile yükümlü olduğu
bir peygamberil55l, Allah'ın rızasını kazanmak isteyen ve Rasulullah'ı
imanın gereği olarak sevmek mecburiyelinde olan müslümanların,
Kur'an'a uymalan ve bu çerçeve içinde Hz. Peygamberi ve onun sünnetini iyi anlamaları gerekmektedir. Aksi halde, nefsin hoşuna giden,
zaman ve şartların gereği gibi düşünülen çeşitli bahaneler, müslümanların bugün karşılaştıkları en büyük problemler olmaya devam edecektir. Böylece Rasulullah'ın sevgisi ve sünneti yerine kendisini ve yaptıkla­
rını sevecek, bununla da İslam'ı yaşadığını sanacaktır.
aynı
(50) Bkz. Nisa, lOQ; Tevbe, 117; Nur, 62.
(51) Ahzab, 57.
(52) Nisa, 65; Ayrc. Bkz. Nisa, 59.
(53) Necm, 3-4.
(54) Ahzab, 36.
(55) Ahzab, 56.
- - 1 1 0 - - - - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM--
Download