-0- PACLİTAXEL VE ANTRASİKLİNLERİN KALP KASI ÜZERİNE ETKİSİNİN ULTRASTRÜKTÜREL İNCELENMESİ Proje No: SBAG-AYD-203 Yard Doç Dr. Deniz Yamaç Doç Dr. Candan Özoğul Doç Dr. Ayşe Dursun EYLÜL - 1999 ANKARA -1- ÖNSÖZ Bu proje Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Bilim Dalı, Farmakoloji ABD, Histoloji-Embriyoloji ABD ve Patoloji ABD katılımı ve Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nun desteği ile Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hayvan araştırma laboratuvarında gerçekleştirilmiştir. İÇİNDEKİLER 1 -2- Sayfa No Önsöz.......................................................................................................................... ...1 İçindekiler................................................................................................................... ...2 Şekil Listesi .................................................................................................................3 İngilizce ve Türkçe Abstract........................................................................................... 4 Giriş ve Genel Bilgiler.....................................................................................................5 Gereç ve Yöntem............................................................................................................6 Bulgular .........................................................................................................................7 Tartışma/Sonuç...............................................................................................................9 Referanslar.....................................................................................................................12 Resimler....................................................................................................... .................14 2 -3- Şekil Listesi Sayfa No Resim-1 Kontrol, normal miyosit ultrastrüktürel yapısı .................................. 14 Resim-2 Cremophor EL, normal yapıya benzer bulgular Resim-3 Cremophor EL, miyofibrillerde enine bantlaşmalar normal, bazı sarkomer birimlerinde düzensizlikler ......................................................15 Resim-4 Doxorubicin, enine bantlaşmaların belirginliğini kaybetmesi, kollajen artışı Resim-5 Doxorubicin, mitokondriyalarda kristolizis,sarkoplazmik retikulum sisternalarında dilatasyon, kollajen artışı.............. .........................16 Resim-6 Paclitaxel, miyofibril kaybı, mitokondriyonlarda kristolizis, sarkoplazmik retikulum sisternaları dilate Resim-7 Paclitaxel, miyofibril kaybı, mitokondriyonlarda kristolizis sarkoplazmik retikulum sisternaları dilate, çekirdek periferinde açılma ...... 17 Resim-8 Paclitaxel+Doxorubicin, M bandı seviyesinde düzensizlikler, Mitokondriyonlar normal ve dens Resim-9 Paclitaxel+Doxorubicin, M bandı seviyesinde düzensizlikler, Mitokondriyonlar normal ve dens...................................................................18 Resim-10 Kontrol, Endotel, çekirdeklerin derin çentikleri, pinositoz vezikülleri, apikal sitoplazmada Wiebel-palada granülleri, ince subendotel katı, elastik lameller kat, kollajen lifler...........................................19 Resim-11 Cremophor EL, kontrol grubuna benzer bulgular. Endotel, elastik lameller kat, kollajen lifler.................................................................. 20 Resim-12 Doxorubicin, çekirdeklerin derin çentikleri, pinositoz vezikülleri, apikal zar, subendotel katı, kollajen lifler, Vaküoler yapı...............21 Resim-13 Paclitaxel, Elastik membran, çekirdeklerin derin çentikleri, pinositoz vezikülleri, ince subendotel katı,Vaküoler yapı.................................22 Resim-14 Paclitaxel+Doxorubicin, kollajen lifler 3 -4- Abstract In clinical trials it was observed that paclitaxel causes cardiac disturbances. Some ultrastructural myocardial changes were noted in several fatal cases. The cardiac side effects were attributed either to the preexisting cardiac diseases or to prior anthracycline chemotherapy. This in vivo study was planned to compare the histologic findings after administration of paclitaxel, its solvent cremophor EL and doxorubicin. Drugs were given weekly (for 14 weeks) with intraperitoneal injections, to male Wistar rats and the left ventricule muscle and aortas were examined. Light microscopic examination revealed minimal changes. However electron microscopic examination showed marked degeneration of myocytes in paclitaxel and doxorubicin groups while no changes were detected in cremophor EL group. Endothelial degeneration of aort was also evident in doxorubicin group. As a result this study showed that, not only doxorubicin but paclitaxel may cause cardiac toxicity also. Öz Klinik araştırmalar sırasında paclitaxel’in bazı kardiyak yakınmalara neden olduğu gözlenmiştir. Ölümcül seyreden birkaç olguda da kalp kasında bazı ultrastrüktürel değişiklikler saptanmıştır. Kalpte ortaya çıkan bu yan etkiler hastalarda önceden varolan kalp hastalıklarına veya daha önce aldıkları antrasiklin tedavisine bağlanmıştır. Bu in vivo çalışma paclitaxel, eritkeni olan cremophor EL ve doxorubicin verildikten sonra histolojik bulguları karşılaştırmak üzere planlanmıştır. İlaçlar periton yoluyla erkek Wistar sıçanlarına haftalık olarak (14 hafta) uygulanmış ve sol kalp kası ve aort çıkarılarak incelenmiştir. Işık mikroskopisi incelemesinde minimal değişiklikler saptanmıştır. Elektron mikrokopisi 4 -5- incelemesi paclitaxel ve doxorubicin gruplarında kalp kası hücrelerinde belirgin dejenerasyon gösterirken cremophor EL grubunda değişiklik gözlenmemiştir. Doxorubicin grubunda aynı zamanda aort endoteli dejenerasyonu da belirgindir. Sonuç olarak bu çalışma yalnızca doxorubicin’in değil paclitaxel’in de kalp kasına toksik etkileri olduğunu göstermiştir. Anahtar Kelimeler Paclitaxel, myocard, ultrastructure, cremophor EL, Doxorubicin, side effects Giriş ve Genel Bilgiler Paclitaxel son yıllarda antineoplastik tedavide sıklıkla kullanılan bir antimikrotübül ajanıdır. Mikrotübülleri stabil duruma getirerek fonksiyonlarını bozar. Böylece hücre bölünmesi için gereken normal hücre dinamiğini bozarak hücre ölümüne neden olur(17). Over, meme, akciğer, baş-boyun kanserlerinde kullanılmaktadır. Faz I klinik çalışmalarda paclitaxelin asemptomatik bradikardiden ventriküler taşikardiye kadar birçok kardiyak ritim bozukluğuna neden olduğu yayınlanmıştır (17,20). Aynı zamanda birçok klinik çalışmada ya da tek olgu olarak ölümle sonuçlanan kardiyak iskemi ve kalp yetmezliği bildirilmiştir (6,9,16,19,20). Karşılaşılan yan etkilerin kalp hastalığına predispozisyonu olan veya daha önce antrasiklin grubu ilaç kullanması sonucunda kardiyomyopatiye eğilimi olan hastalarda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Nitekim literatürde daha önce antrasiklin grubu ilaç almış hastalarda paclitaxel kullanımı sonrası ventriküler ejeksiyon fraksiyonunda %14-20 oranlarında düşüş belirtilmektedir (4,11). Ayrıca postmortem yapılan elektron mikroskopik incelemelerde tek başına paclitaxel alan hastalarda antrasiklinlerde rastlanan bazı ultrastrüktürel değişikliklerin 5 -6- oluştuğu gösterilmiştir (22). Yapılan bazı gözlemler sonucunda paclitaxelin çözücü maddesi cremophor EL de suçlanmaktadır(18). Sonuç olarak klinikte paclitaxelin tek başına veya kombinasyonlarda kardiyotoksik etkileri saptanmakla birlikte kalp kası üzerindeki toksik etkileri tam olarak gösterilmemiştir. Bu projede, paclitaxeli tek başına ve doxorubicin ile in vivo şartlarda vererek kalp kasındaki ultrastrüktürel değişiklikler incelenecektir. Amaç, bugün daha çok second-line tedavide kullanılan ancak çok yakında birçok kanserin primer tedavisinde yaygın olarak kullanılacak olan bu etkili ajanın kalp kası üzerindeki gerçek etkisini göstermektir. Gereç ve Yöntem Çalışma Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırma laboratuvarında yetiştirilmiş Wistar cinsi erkek sıçanlarda yapıldı. Hayvanlar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi hayvan laboratuvarında 200C’da, 12 saatlik aydınlık/karanlık siklusunda , serbest su ve gıda verilerek ve ayrı kafeslerde tutularak bakıldı. Biri kontrol grubu olmak üzere herbiri 10 hayvan içeren 5 grup sıçana literatürdeki uygulamalara benzer doz ve sürede, intraperitoneal (İP) olarak haftalık tek doz ilaç uygulaması yapıldı (8,14). Gruplar, uygulanan ilaçlar ve dozları aşağıdaki şekildedir: 1. grup: Kontrol 2. grup: Cremophor EL, 150 mg/kg/hafta ( 2 mg paclitaxelin içinde bulunan cremophor EL miktarı yaklaşık 150 mg’dır) 3. grup: Doxorubicin, 1 mg/kg/hafta (Adriblastina-Pharmacia 10 mg / 5ml), 4. grup: Paclitaxel, 2 mg/kg/hafta (Taxol-Bristol Mayers 30 mg / 5ml, 1 flakonun her ml’sinde 6 mg semi-sentetik paclitaxel ve 527 mg cremophor EL bulunmaktadır), 5. grup: Doxorubicin, 1 mg/kg/hafta + Paclitaxel 2 mg/kg/hafta 6 -7- Paclitaxel ve Cremophor EL uygulanan gruplara anaflaksiden korumak için ilaç uygulamasından 15-20 dakika önce İP olarak premedikasyon yapıldı (17). Premedikasyon kontrol grubuna da uygulandı. Bunun için H1 reseptor blokürü ( Antistin amp, 0.16 mg/kg ), H2 reseptör blokürü ( Ranitidin amp, 2.5 mg /kg ) ve steroid ( Onadron amp, 0.015 mg/kg ) kullanıldı. Haftalık kilo takibi ile gerekli doz değişiklikleri yapıldı. Hayvanlar 14 haftalık ilaç uygulamasını takiben 3 hafta gözlendi (14). İP Tiopental sodyum (30 mg/kg) anestezisi altında, kontrol grubundan 2 diğer gruplardan 3’er hayvanın kalp ve aortları çıkarılarak incelendi. Kalp kası hücresine ve aort endoteline ışık mikroskopisi (IM) ve elektron mikroskopisi (EM) uygulandı. EM için sol ventrikül kalp kasından ve aorttan 1 mm3’lük kesitler alınarak önce %2,5 ‘luk cacodylate-buffered gluteraldehid içinde, daha sonra %1 osmium tetroksit içinde fikse edilip alkolle dehidrate edilerek epoksi resin içine gömüldü (22). Yarı ince kesitler toluidin mavisi ile boyanarak fotomikroskopla (BH2 Olympus) incelendi. Uygun kesitler bulunduktan sonra çok ince kesitler alınarak uranil asetat ve kurşun sitratla boyanarak elektron mikroskopik inceleme (EM 900 Carl Zeiss) yapıldı. Bulgular Myokard Tüm grupların IM incelemeleri normal bulundu. Kontrol grubu EM incelemesinde bir patoloji saptanmadı (Resim 1). Cremophor EL grubunda kontrol grubuna benzer görünümler saptandı. Bazı sarkomer birimlerindeki düzensizliklerin dışında myofibriller enine bantlaşmaları ve yoğun mitokondriler normal bulundu (Resim 2 ve 3). Doxorubicin grubunda myofibril kaybı olmakla birlikte bu durum paclitaxel grubuna göre daha az gözlendi. Enine bantlaşmalar belirginliğini kaybetmişti (Resim-4). Mitokondriyonların bir grubu normal olmakla birlikte bir grubunda mitokondriyolizis görüldü. Ayrıca sarkoplazmik retikulum 7 -8- sisternaları dilateydi (Resim-5). Bu grubun en önemli özelliği olarak kardiyomyositler arasında kollajen miktarındaki belirgin artış dokunun fibrosise yönlendiğini düşündürdü. Paclitaxel grubunda kristaları belirgin açık renkli mitokondriyonlar vardı. Mitokondriyonların bir kısmında kristolizis görüldü. Kardiyomyositlerde myofibril kaybı son derece belirgin bir bulguydu (Resim-6). Ayrıca enine bantlaşmalar bozulmuş belirginliğini yitirmişti. Sarkoplazmik retikulum sisternaları dilate görünümdeydi. Çekirdek periferinde açılmalar dikkati çekti (Resim 7). Paclitaxel + doxorubicin grubunda ise myofibriller kontrol grubuna yakın görünümde ve enine bantlaşmaları genellikle normal bulundu. Ancak M bandı seviyesinde yer yer düzensizlikler dikkat çekiyordu. Mitokondriyonlar normal ve dens olarak gözlendi (Resim 8 ve 9). Endotel Hiçbir grupta IM de patoloji gözlenmedi. Kontrol grubundaki bulgular normaldi (Resim 10). Cremophor EL’de endotelde belirgin bir değişme saptanmadı. Pinositotik veziküller de kontrol grubuna benziyordu. Çekirdek derin çentikli ve kromatin yapısı normaldi. Düz kas hücreleri arasında kollajen lifler dikkati çekiyordu (Resim 11). Doxorubicin grubunda endotel hücrelerinde belirgin değişimler görüldü. Çekirdek daha derin çentikli ve heterokromatikti. Sitoplazmada büyük vaküoler yapılar görülüyordu. Pinositoz vezikülleri son derece azdı. Çekirdek zarında yer yer genişlemeler izleniyordu ancak mitokondriler normal yapıdaydı. Endotel hücreleri subendotelden geniş bosluklar ve vakuollerle ayrılmıştı. Endotel hücrelerinin apikal ve bazal sitoplazmasında vakuoller yaygındı. Apikal zar girintili çıkıntılıydı. Bu gruptaki en çarpıcı özellik damar duvarının tüm katmanlarında belirgin kollajen doku gelişimiydi.(Resim-12) Paclitaxel grubunda endotel hücreleri derin çentikli, çekirdek yapısı kontrol ile aynıydı. Endotel hücreleri apikal yüzünde hücre zarı ve altında çok sayıda pinositoz vezikülleri görüldü. Bunlar bazı bölgelerde birleşerek 3’lü, 4’lü yapılar 8 -9- oluşturmuşlardı. Aynı tip veziküllerin bazal hücre zarında da görülmesi ilginçti. Mitokondriler normal yapıdaydı. Mikrotübüler yapıların çekirdeğe yakın bölgelerde yerleştikleri görüldü.(Resim-13) Paclitaxel + doxorubicin grubunda bazı endotel hücrelerinde çekirdek zarındaki değişiklikler doxorubicin grubuna benzemekle birlikte yapı oldukça normal olarak korunmuştu. Mitokondriler doğaldı. Büyük büyütmede apikal ve bazal sitoplazmada pinositoz vezikülleri yaygındı. Elastik lameller arasında yine kollajen lifler ayırdediliyordu.(Resim-14) Tartışma/Sonuç Paclitaksel tedavisini izleyen kardiyak ölümler daha önce verilen kemoterapi ajanlarına (Ör Antrasiklinler) bağlı gelişen kardiyak yetmezliklere veya kalp hastalıklarına predispozisyon yaratan nedenlere bağlanmaktadır. Nitekim yayınlanan olgulardan bir kısmında hipertansiyon, hiperkolesterolemi ve diyabet öyküsü bulunmaktadır (1,20). Literatürdeki postmortem ultrastrüktürel çalışmalarda kalp kasında antrasiklin grubu ilaçlara benzer değişiklikler bildirilmektedir. Shek ve arkadaşları (22) daha önce antrasiklin verilmemiş bir meme kanseri hastasında paclitaxel uygulamasından bir hafta sonra gelişen ani ölüm nedeniyle ultrastrüktürel inceleme yapmışlar. Bu çalışmada hafif otolitik değişikliklerle birlikte boşalmış matriksle karakterli mitokondriler saptanmış, endoplasmik retikulumun belirgin dilatasyonu ile birlikte yer yer myofibril kaybı gözlenmiştir. Çalışmamızda da paclitaxel uygulanan grupta benzer bulgular saptanmıştır. Antrasiklin grubunda da Mettler ve arkadaşlarının (14) rat modelinde gösterdiği ultrastrüktürel değişiklikler (sarkoplazmik retikulumda dilatasyon ve miyofibril kaybı) görülmüştür. Burada ilginç olan ise paclitaxel’in kalp kası ultrastrüktürel yapısını doxorubicin kadar hatta ondan daha fazla bozmuş olmasıdır. Ayrıca doxorubicin grubunda dejeneratif değişiklikler yanında kollajen miktarında artış, yani 9 - 10 - fibrosis olması antrasiklinlerin farklı iki mekanizma ile kardiyomyopati yarattığını düşündürmektedir. Çalışmamızda Cremophor EL verilen grup ise bir başka konuya açıklık kazandırmıştır. Literatürde bugüne kadar paclitaxel ve Cremophor EL’in karşılaştırmalı in vivo çalışmasına rastlanmamasına karşın kardiyak komplikasyonlarda Cremophor EL suçlanmıştır (18). Dorr’un yayınlanmamış in vitro gözlemleri (23) Cremophor EL’in neonatal rat kalp myositlerine toksik olabileceği yönündedir. Çalışmamızda Cremophor EL verilen grupta bir patoloji saptanmamış olması, paclitaxel grubundaki hücresel değişikliklerin esas madde paclitaxel’e özgü olduğunu göstermektedir. Doxorubicin+paclitaxel grubunda ultrastrüktürel yapının korunmuş olması, klinik uygulamalarda karşımıza çıkan kardiyotoksisite tablosu ile çelişmektedir. Son birkaç yıldır paclitaxel, özellikle adjuvan tedavide antrasiklin grubu ilaçlar verilmiş metastatik meme kanseri hastalarında kullanılmaktadır. Bu hastalarda sol ventrikül ejeksiyon fraksiyon azalmasından konjestif kalp yetmezliği klinik tablosuna kadar uzanan komplikasyonlar sıklıkla bildirilmektedir. Hatta bu nedenle doxorubicin ile paclitaxel’in birlikte kullanıldığı protokollerde antrasiklin dozunun düşürülmesi önerilmektedir. Doxorubicin+paclitaxel grubunda M bandı seviyesinde yer yer düzensizlikler gözlenmekle birlikte literatürde belirtilen klinik bulguları destekleyen ultrastrüktürel bulguların olmaması ilaçlar arasında etkileşimi düşündürmüştür. Paclitaxel büyük bir oranda karaciğer sitokrom P-450 enzim sistemi ile metabolize olmaktadır. Doxorubicin’in bu enzimleri modüle ettiği bilinmektedir (2,10). Deneyler sırasında doxorubicin ve paclitaxel uygulaması birbirine çok yakın (yaklaşık 15 dakika arayla) yapılmıştır. Doxorubicin’in enzim sistemini aktive ederek paclitaxel’in karaciğerde metabolize olmasını hızlandırması söz konusu olabilir. Öte yandan paclitaxel’in hücre koruyucu etkisi de gösterilmiştir. İnsan incebarsak hücre dizileriyle yapılan bir 10 - 11 - çalışmada paclitaxel’in PGE2 gibi davranarak ve mikrotübül bütünlüğünü sağlayarak sitoprotektif etki yaptığı görülmüştür (3). Paclitaxel’in bu etkisi ile antrasikline bağlı beklediğimiz değişiklikler önlenmiş olabilir. Klinik uygulamalar da göstermiştir ki paclitaxel ve doxorubicin kombinasyonunda paclitaxel’in uygulanış şekli ve her iki ajanın uygulama aralıkları farmakokinetik ve farmakodinamik etkileşime neden olmaktadır (2). Bu nedenle paclitaxel+doxorubicin grrubunda bu çalışma çerçevesinde açıklayamadığımız bazı etkileşimler söz konusudur. Nitekim aort endoteli çalışmasında da doxorubicin grubunda gözlenen yoğun dejeneratif değişikliklere paclitaxel+doxorubicin grubunda rastlanmamıştır. Aort endoteli hücrelerinin incelenmesinde doxorubicin grubunda belirgin değişiklikler saptanmıştır. Pinositotik veziküller hemen tamamen yokolmuş, sitoplazmik iri vaküoller dikkati çekmiştir. Dolayısıyla endotelyal transport bozulmuştur. Değişiklikler aynı zamanda hücrenin dejenerasyona gittiğini göstermektedir. Yapısı bozulmuş olan endotel hücrelerinin birçok fonksiyonu bozulmaktadır. Endotel hücreleri vasküler düz kas hücrelerini kasan ve gevşeten vazoaktif maddeler salarak vasküler tonusun modülasyonunda önemli rol oynamaktadır (7,24). Endotel hücrelerinin bütünlüğünün korunmasının kan akışkanlığını sağlamada önemi olduğu gibi aynı zamanda antikoagülan ve procoagülan maddelerin salınımı ile hemostazda da rolleri vardır (5). Endotel hücreleri hücre yüzey molekülleri ile dolaşımdaki kan elemanlarının giriş-çıkışını idare eder. Örneğin inflamatuvar durumlarda lökosit migrasyonu (15) ve subendotel içeriğinin dışarı çıktığı endotel hasarlı bölgelerde trombositlerin adhezyonu (21). Morfolojik olarak anormal olan epitelin fonksiyonları bozulacağı gibi ateroskleroz ve diğer vasküler hastalıklara neden olacağı bilinmektedir (12). Sonuç olarak, paclitaxel tek başına kalp kasında belirgin patolojilere neden olduğu gibi birlikte kullanıldığı antrasiklin grubu ilaçların da hem kalp kasında hem de vasküler endotelde hasara neden olduğu gösterilmiştir. Klinik çalışmalarda etkinliği kanıtlanmış paclitaxel’in çok 11 - 12 - yakın gelecekte klinikte çok daha yaygın olarak kullanılması söz konusudur. Bu nedenle özellikle kalp hastalıklarına ve vasküler patolojilere predispozisyonu olan veya daha önce antrasiklin kullanılmış hastalarda seçici davranılması ve ilaç verilirken yakın izlemde bulunulması uygundur. 12 - 13 - Referanslar 1. Allagaratnam TT. Sudden death 7 days after paclitaxel infusion for breast cancer. Lancet, 1993, 342:1232-33. 2. Baker SD. Drug interactions with taxanes. Pharmacotherapy, 1997; 17:5 Pt2, 126S 132S. 3. Banan A, Smith GS, Rieckenberg CL, Kokoska ER, Miller TA. Protection against ethanol injury by prostaglandin in a human intestinal cell line: role of microtubules. Am J Physiol, 1998, 274:1, G111-21. 4. Carmichael J, Jones A, Hutchinson T. A phase II trial of epirubicin plus paclitaxel in metastatic breast cancer. United Kingdom Coordinating Committee for Cancer Research Breast Cancer Sub-Committee. Semin Oncol, 1997 Oct, 24:5 Suppl 17, S17-44-S17-47 . 5. Cines DB, Pollak ES, Buck CA, Loscalzo J, Zimmerman GA, McEver RP, et al. Endothelial cells in Physiology and in the pathophysiology of vascular disorders. Blood 1998; 91:3527-61 6. Conte PF, Gennari A, Salvadori B, Pazzagli C, Bengala C. Paclitaxel plus epirubicin in advanced breast cancer. Oncology (Huntingt), 1998 Jan, 12:1 Suppl 1, 40-4. 7. Gryglewski RJ, Botting RM, Vane JR. Mediators produced by the endothelial cell. Hypertansion Dallas 1988, 12:530-548. 8. Innocenti F, Danesi R, Di-Paulo A, et al. Plasma and tissue disposition of paclitaxel (taxol) after intraperitoneal administration in mice. Drug-Metab-Dispos,1995 Jul; 23(7):713-7. 9. Jekunen A, Hikkila P, Maiche A, Pyrhönen S. Paclitaxel induced myocardial damage detected by electron microscopy. Lancet 1994;343:727-28. 10. Kuhn JG. Pharmacology and pharmacokinetics of paclitaxel. Ann-Pharmacother 1994, 28(5 Suppl): S15-7 11. Martin M, Lluch A, Ojeda B, Barnabas A, Colomer R, Massuti B, Benito D. Paclitaxel plus doxorubicin in metastatic breast cancer: preliminary analysis of cardiotoxicity. Semin Oncol, 1997 Oct, 24:5 Suppl 17, S17-26-S17-30. 12. McGorisk GM, Treasure CB. Endothelial function in coronary heart disease . Curr Opin Cardiol 1996; 11:341. 13. McGuire WP, Rowinsky EK, Rosenshien NB. Taxol: a unique antineoplastic agent with significant activity in advanced overian epithelial neoplasms. Ann Intern Med 1989;111:273-9. 14. Mettler FP, Young DM, Ward JM. Adriamycin-induced cardiotoxicity (cardiomyopathy and congestive heart failure) in rats. Cancer Res 1977, 37:2705-13. 13 - 14 - 15. Middleton J, Neil S, Wintle J, et al. Transcytosis and surface presentation of IL-8 by venbular endothelial cells. Cell 1997; 91: 385. 16. Roth BJ, Yeap BY, Wilding G, Kasimis B, McLeod D, Loehrer PJ. Taxol in advanced, hormone-refractory carcinoma of the prostate. A phase II trial of the Eastern Cooperative Oncology Group. Cancer, 1993 Oct, 72:8, 2457-60 . 17. Rowinski EK, Donehower RC. Drug therapy: Paclitaxel (Taxol). N Eng J M 1995; 332:1004-14. 18. Rowinsky EK, Eisenhauer EA, Chaudhry V, Arbuck SG, Donehower RC. Clinical toxicities encountered with paclitaxel (Taxol). Semin Oncol, 1993 Aug, 20:4 Suppl 3, 115. 19. Rowinski EK, Gilbert M, Mcguire WB. Sequences of taxol and cisplatin: a phase I and pharmacologic study. J Clin Oncol 1991;9:1692-703. 20. Rowinski EK, Mcguire WB, Guarnieri T, Fisherman JS, Christian MC, Donehower RC. Cardiac disturbances during the administration of taxol. J Clin Oncol 1991;9:1704-12. 21. Schafer AI. Vascular endothelium: In defence of blood fluidity. J Clin Invest 1997; 99:1143. 22. Shek TWH, Luk ISC, Ma L, Cheung KL. Paclitaxel induced cardiotoxicity. An ultrastructural study. Arch Pathol Lab Med 1996;120:89-91. 23. Shipp NG, Dorr RT. In vitro models of the cardiotoxicity of anticancer agents. In: Muggia FM, Green MD, Speyer JL (eds). Cancer treatment and the heart. The Johns Hopkins Press Ltd., London. 1992: 59-88. 24. Yanagisawa M, Kurihara H,Kimura S, et al. A novel potent vazokonstrictor peptide produced by vascular endothelial cells. Nature Lond 1988, 332:411-5. 14