SELANİK MEKTUBU (26) BAKİ SARISAKAL

advertisement
SELANİK MEKTUBU (26)
BAKİ SARISAKAL
SELANİK MEKTUBU (26)
Yunan Hududunun müdafaasına memur olan
Hasan Tahsin Paşa, Avusturya Erkanı Harbiyesinin
topladığı 85 bine yakın piyade ve 24 baytari top ve
suvariden oluşan Yunan ordusu karşısında kendi
kuvvetinin daha ilk anda dağınık vaziyette harbi
kabul ettiğinden dolayı mağluben ricat etmiş ve
Alasonya ile Karaferye arasında o akşam Kaldat köyü
felaketinden sonra mevcut 24 toptan, 21‘ini düşmana
terk ederek kalan 3 top ve 30 binden az askeriyle
Karaferye yoluyla Selanik üzerine ricata mecbur
kalmıştı.
Karaferye’ye gelmezden evvel ki Kuzey
cephesindeki ve Sırp Ordusu karşısındaki kıtaat
mürettebatından sevk olunan sekiz top kendisine
Serfiçe’de iltihak edebilmişti.
Hasan Tahsin Paşa Serfiçe ile Karaferye arasındaki
Kastenya Boğazında da müdafaaya muvaffak
olamayarak Karaferye’ye çekilmek ve burasını da
terk ederek Karaferye-Karaırmak Köprüsü, Menteşeli
yoluyla Vardar şehri üzerine ricatla devam eylemiştir.
Alasonya Kolordusunun Selanik Üzerine çekilmesi
Hasan Tahsin Paşa
ve Kumanova’dan sonra, Vardar Ordusununda Üsküp’ün müdafaasına halkın yardımı ve
askerin toplanamaması sebebiyle, Manastır istikamet umumiyesinde ricati Usturumca
Kolordusu’nun Serez havalisinde daha ziyade kalmasını imkansız bırakmış ve 14. Nizamiye
Fırkasıyla bir Alay topçusu, Serez Redif Fırkası bakayasından oluşan iş bu kolordu bilahare
Selanik’e sevk olunarak Sekizinci Alasonya Kolordusu ile burada Selanik Ordusu namıyla bir
ordu oluşturulmuş ve Hasan Tahsin Paşa’nın komutasına verilmişti.
Sekizinci Alasonya Kolordusu Karaırmak ve Vardar nehirleri arasına geldiği zaman
Usturumca Kolordusu, Vardar Yenicesi’ne gelmiş bulunuyordu.
İşte Hasan Tahsin Paşa, Vardar ilerisinde ve Karaırmak nehri gerisinde Sekizinci
Kolordusuyla dururken, Usturmca Kolordusu yalnız başına Yenice Meydan Muharebesini
veriyordu. Hasan Tahsin Paşa bu vaziyette pek atıl kaldı. Yunan Ordusunun sağ ciheti
gerisine mukabil taarruz etmediği gibi kendi sağında bulunan Usturumca Kolordusunada
yardımda bulunmadı. Yenice Harbi’nin ikinci günü şiddetlenen Yunan hücumu karşısında
yalnız başına ricata mecbur kalan Usturumca Kolordusu’nun çekilmesiyle beraber Hasan
Tahsin Paşa’da bu harbe iştirak etmeyen Sekizinci Kolordusu ile Vardar gerisine
çekildi.Vardar Nehri geriden de müdafaa edilmedi veya edilemedi. Selanik Ordusu Galik
Nehrininde gerisine çekildi ve orada evvelce izhar olunan müdafaa siperlerini işgal eyledi.
Teşrini evvel’in ilk günlerinden 26. gününe kadar olup biten vakayı pek ziyade muhtasır bir
halde şuracıkta beyan olunduktan sonra Selanik’in sukutunun bazı safhalarına gelelim.
1328 senesi Teşrini evvelinin 26 günü akşamı alaturka 9 raddelerinde müdafaa hattını
işgal eden Osmanlı Ordusu düşman zuhurunda ateş etmek emrini almış ve bir müddet sonra
da düşmanın, biri Araplı, diğeri üç hanlar, bir diğeri de yeni köy istikametini takip etmek
üzere Galik Nehri üzerine üç kol ile yürüdüğü müşahede olunmuştur. Tam bu esnada bir
makine ile vagondan ibaret olarak Selanik’ten hareket eden kısa bir treni beyaz bayrağı
getirmesiyle Selanik- Manastır Demiryolunu takiben Araplı köyündeki düşman kollarına
doğru ilerlediği görüldü.
Düşmanın yol kol uçları Galik’ten 6-7
kilometre ötede iken tren onların hizası
önünde durmuş ve bir müddet sonra da
düşman kolları belirmişti. Bir çeyrek sonra
tren yürüyüşüne devamla Vardar Köprüsüne
doğru gitti. Düşman kolları da ileri yürüyüşle
treni takibe başladılar
Bir -iki kilometre daha yürüdükten
sonra düşmanın kol başları kısmen açılma
hareketine icra ettiler. Müdafaa hattımız Galik
Nehrinin 3 kilometre ve bir taraftan da
düşman askeri de 5 kilometre kadar öteki
tarafında bulunduğu için henüz top menzili
haricinde idiler. Biraz daha vakit geçtikten
sonra müdafaa hattını işgal eden kıtaatımızda
isabet hasıl olmaya başlamıştı. Zira düşman
yavaş yavaş top atışı dahiline giriyor fakat
kendilerine ateş emri veren bulunmuyordu.
Açılan düşman ileri harekâta başladılar.
Türk Zabitleri Hakarete Uğruyor
Bu anda saat alaturka 10’u gösteriyordu. Müdafaa hattından iki kilometre geride
bulunan Davutbali köyündeki Sekizinci Kolordu karargâhından marş marş yürüyüşle bir
süvari zabiti gelerek kurşun kalemle adi bir kağıt üzerine yazılmış Hasan Tahsin Paşa’nın:
“Tarafeynce mütareke şartları kabul
edildi.“
Bu emir, emir erleri vasıtasıyla
bütün müdafaa hattına ulaştırıldı. Ovaya
yığılmış düşman piyadeleri ise açık
vaziyette ileri yürüyüşe devam edip
duruyorlardı. Halbuki mütareke kararı
tebliğ edildikten sonra usulen bir bi taraf
mıntıka tayini icap ederken bu yapılmadı.
Düşmanın bizim siperlere doğru ilerlemesi
askerin asabiyetini bozuyordu.
Bu sıralarda iki Fırkalık bir Bulgar
Ordusu ‘da Selanik-Langaza yolu üzerinde
Derbent Boğazında vaki Eyvanlı- Layna
hattını yani bizim müdafaa hattının
gerisini tutmuştu. Artık Omsalı Ordusu iki
düşman kuvveti arasında sıkışmaya
mahkum kalmıştı. Eğer Selanik müdafaa
edilip işbu kuvvet Manastır Meydan
Muharebesine iştirak etmek üzere oraya
ceb olunsa idi ki, imkan yoktu.
Zira
Sadaret
Selanik’in
müdafaasını emretmişti.
Yunan Kralı Yorgi Selanik’e Girerken
Veyahut ademi muvaffakiyet halinde ricat istikametlerinin
seçilmesini kendisine serbesti ita edilen Hasan Tahsin Paşa evvelemirde
Yenice Muharebesine iştirak ettirmediği bir kol ordusunu da istimal
ettikten ve muktezayı harbi ifa edip muvaffak olamadığı takdirde böylece
müdafaa etmeden teslimi silah edecek olduktan sonra Selanik üzerine
bari hiç çekilmeyip (Vodina-Karacaova) mıntıkasından Manastır’a
çekilme ve bu planın tatbikini temin içinde Yenice’de verilecek
muharebenin cephesini evvelce ona göre belirlemiş bulunsaydı,
bu iki kolordu böylece mahvolmayacaktı.
Müdafaa hattındaki askerin bozulan asabiyetine rağmen
Yunan kıtaatı siperlere yaklaşmakta berdevam ediyor. Sukünu
temin için Yunan hatlarının gözlenmesi icap ettiği ve bu
babda taraftarlarca karar ittihaz edilmek üzere karargâhı
umumiye müracaat edilmiş ve Hasan Tahsin Paşa’da giden zabiti:
“ Git git Yunanlılara söyle de dursunlar “ hitabesiyle iade
etmiştir.
Yunan Birlikleri Selanik’e Giriyor
Hâlbuki Yunanlıların bizim zabiti dinleyeceklerini düşünmesi bile garip idi.
Yunanlılar kendi merkez ve sol cenahları siperlerimize girdiler. Sağ cenahları ise yani Araplı
kolu doğrudan doğruya Selanik’e yürüdü.
26-27 Teşrinievvel sene 1329 gecesi alaturka saat 2’de Yunanlılar Vardar Kapısı
yoluyla şehrin Hükümet Konağına geldiler.
28 Teşrinievvel sabahı istikbale çıkan bir Yunan Müfrezesi delaletiyle Bulgar
Ordusu’da kısmen şehre dahil oldu.
Artık hâkimiyeti Osmaniye nihayet bulmuş, Allı- Beyazlı sancağın yerine düşman
bayrağı kaim olmuş idi. Rumlar şenlikler yapıyor, İslam ahalisi ise kan ağlıyordu.
Mütareke mucibince Osmanlı Ordusu harp esiri değildir. Zabıtan faaliyetleriyle
serbesttir. Efrad yalnız silahlarını teslim edecek Silahlar Yunan Hükümeti tarafından
muhafaza altına alınacaktır. Hükümetler arasında yapılacak görüşmeler mucibince tamamen
iade edilecektir. 27 sabahında silah teslimine başlandı. 28’inde son buldu. Yunan Hükümeti
şartlara aykırı olarak Silahları Pire’ye sevk etti. Osmanlı zabitleri 4-5 gün serbest bırakılmış
ise de bilahare efrad ile beraber cümlesine harp esiri muamelesi yapılır.
Zabıtandan ele geçirilenler doğruya Pire’ye sevk edildi. Efrat ise Büyük Karaburun’da
esaret altına alındı. Birçokları Rumların önayak olmasıyla sokaklarda dövüldü. 1
Hain Hasan Tahsin Paşa Selanik’i Savaşmadan Yunanlılara Teslim Ediyor
1
Tasviri Efkâr 8 Teşrinisani 1913
Download