ÜNİTE 1-BİR KAHRAMAN DOĞUYOR A. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN HAYATI Mustafa Kemal, Harp Akademisini kurmay yüzbaşı olarak 1.Çocukluğu, Ailesi, İçinde Yaşadığı Sosyal Ortam ve Yetişme bitirdi (11 Ocak 1905). Böylece orduda görev almaya hazır bir Tarzı kurmay subay oldu. Mustafa Kemal, 1881 yılında Selanik'te doğdu. 3. Askerlik Hayatı Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Ali Rıza Efendi, önceleri gümrük memurluğu yapıyordu. Daha Mustafa Kemal'in askerlik mesleğine merakı çocukluk sonra bu görevinden ayrıldı ve kereste ticaretiyle uğraşmaya yıllarında başladı. Bunun sonucunda asker olmaya karar başladı. verdi. Zübeyde Hanım; zeki, sağduyulu, sağlam karakterli, gelenek İlk görev yeri 5. Ordu emrindeki 30. Süvari Alayı'ydı. Burada ve göreneklerine bağlı bir hanımefendiydi. subaylara askeri bilgiler verecek ve bölgedeki asayişi Mustafa Kemal'in en iyi şekilde yetişmesi için anne ve sağlayacaktı. babasının çok büyük katkıları olmuştur. Suriye'de bulunduğu sırada yakın arkadaşlarıyla Vatan ve Mustafa Kemal'in çocukluk ve gençliği, Osmanlı Devleti’nin en Hürriyet Derneğini kurdu (Ekim 1906). sıkıntılı yıllarına rastlar. Onun yaşadığı şehir olan Selanik, 19. 1907'de kolağası olarak Şam 5. Ordu Komutanlığında, oradan yüzyılın sonlarında sık sık çatışmalara sahne olan da aynı yıl içerisinde Manastır 3. Ordu Komutanlığında Makedonya bölgesindedir. görevlendirildi.ı Bu bölge aynı zamanda Avrupa’daki kültür hareketlerinin ve İstanbul'da çıkan 31 Mart Ayaklanmasını bastırmak ve düzeni siyasi gelişmelerin etkisi altındaydı. sağlamak amacıyla hazırlanan Hareket Ordusu’nda kurmay Mustafa Kemal'in kişiliğinin oluşmasında ailesinin, aile yüzbaşı olarak görev yaptı. çevresinin, öğrenim gördüğü okulların ve yaşadığı ortamın İtalya'nın Trablusgarp'a saldırması üzerine kaçak yollarla etkili olduğu görülmektedir. Mısır üzerinden Trablusgarp'a gitti. Mustafa Kemal, Enver Mustafa Kemal, aile hayatına önem vermiş, ailesini yaşamı Paşa ve Fethi Bey Derne ve Tobruk'ta İtalyanlara karşı boyunca yalnız bırakmamıştır. Askerliği sırasında görevden başarılı savunma savaşları yaptı. Bu başarılarından dolayı döndüğünde sık sık annesi ve kız kardeşini Selanik'te ziyaret Mustafa Kemal binbaşılığa terfi ettirildi. etmiştir. Balkan Savaşlarının başlamasıyla Trablusgarp'tan ayrılmak Selanik'in Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmasından sonra zorunda kaldı. annesi ve kız kardeşini yanına aldırmış, kardeşi Makbule Mustafa Kemal Sofya Askeri Ataşeliği’ne atandı (27 Ekim Hanım'ı, Cumhuriyetin ilanından sonra da yanından 1913). Mart 1914'te yarbaylığa yükseldi. ayırmamıştır. Dünya Savaşı başladığında Mustafa Kemal Osmanlı Devleti'nin hemen savaşa girmesini doğru bulmuyordu. Ancak 2. Eğitim ve Öğrenim Hayatı Osmanlı Devleti bir oldu bittiyle savaşa katılınca savaşta rol Mustafa, önce annesinin isteğiyle mahalle mektebine gitti. almak için 2 Şubat 1915’te kurulmakta olan 19. Tümen Burada modern eğitim uygulanmadığından Şemsi Efendi Komutanlığına getirildi. İlkokuluna başladı. Mustafa Kemal'in askeri yönden tanınmasını sağlayan, I. Şemsi Efendi İlkokuluna devam ederken babasını kaybetti. Dünya Savaşı'nda Çanakkale Cephesindeki savaşlar Bunun üzerine kısa bir süre öğrenimine ara vermek zorunda olmuştur. kaldı. Mustafa Kemal Çanakkale Cephesi'nde üstün bir askerlik Babasının ölümüyle aile zor durumda kaldı. Zübeyde Hanım, yeteneği sergileyerek önemli savunmalar yaptı ve büyük oğlu Mustafa ve kızı Makbule ile birlikte Selanik yakınlarında başarılar kazandı. çiftlik işleten kardeşinin yanına gitti. Mustafa Kemal ve emrindeki tümen, Anafartalar ve Mustafa'nın öğrenim görmemesi annesini çok üzüyordu. Bu Arıburnu'nda düşmanı ağır bir yenilgiye uğrattı. İtilaf nedenle Zübeyde Hanım oğlunu öğrenimine devam etmesi Devletlerinin Çanakkale'yi geçmelerine izin vermedi. için tekrar Selanik'e gönderdi. Mustafa Kemal, Mondros'tan sonra yurdun işgal edilmesini Mustafa, Selanik'te Mülkiye Rüştiyesine (sivil ortaokul) yazıldı önlemek amacıyla Anadolu'ya geçti. (1892). Anadolu'da askerî niteliğinin yanında siyasi dehasıyla da halkı Mustafa Kemal'in arzusu asker olmaktı. Askerî okul sınavına Kurtuluş Savaşı için örgütledi. girdi ve başarılı oldu. Selanik Askerî Rüştiyesine (Selanik Askerî Ortaokulu) kaydoldu. 13 Kasım 1918'de İtilaf Devletlerinin donanmalarının Mustafa bu okulda, zekâsı ve üstün yetenekleriyle İstanbul'a girdiğini gören Mustafa Kemal, yanında öğretmenlerinin sevgisini kazandı. bulunanlara, "Geldikleri gibi giderler." demiştir. Doğduğunda kendisine "Mustafa" adı verilmişti. "Kemal" adını Erzurum Kongresi'nden bir gün önce askerlik görevinden istifa ise bu okuldaki matematik öğretmeninden almıştır. etmek zorunda kalmıştır. Mustafa Kemal, Selanik Askerî Rüştiyesini bitirince Manastır Sakarya Meydan Savaşı'ndan önce meydana gelen Askerî İdadisine yazıldı (1895). gelişmeler onun tekrar askerliğe dönmesine yol açmış, geniş Manastır kenti ve girdiği bu okul Mustafa Kemal'in ülke yetkilerle başkomutanlığa getirilmiştir (5 Ağustos 1921). sorunları, vatan ve millet sevgisi, milliyetçilik, bağımsızlık, Sakarya Meydan Savaşı'nda, "Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı özgürlük gibi düşüncelerinin gelişmesinde önemli rol müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır." emrini verdi. Bu oynamıştır. savaştan sonra kendisine gazilik ve mareşallik unvanı verildi. Mustafa Kemal, Manastır Askerî İdadisini bitirdik ten sonra 26 Ağustos'ta Kocatepe'ye gelindi ve taaruza başladı. İstanbul'a gelerek Harp Okulunun piyade sınıfına girdi (1899). 30 Ağustos 1922'de Başkomutanlık Meydan Savaşı yapıldı. Bu okuldan sonra öğrenimine İstanbul Harp Akademisi, Yunan kuvvetleri ağır bir yenilgiye uğratıldı. kurmay sınıfında devam etti. (1902). Derslerinin yanı sıra, ülkenin içinde bulunduğu siyası durum ve sorunları ile yakından ilgilendi. Mustafa Kemal Paşa: "Ordular; ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" emrini vererek düşmanın süratle takip edilmesini sağladı. 9 Eylül'de İzmir kurtarıldı. Sahip olduğu askerî özelliklerle Mustafa Kemal, 20.yy’ın en büyük asker ve komutanlarından biri olmuştur. 4. Siyasi Hayatı Mustafa Kemal, büyük bir asker olduğu kadar eşsiz bir devlet adamıdır. O, gençlik yıllarından itibaren Osmanlı Devleti'nin geçirdiği büyük sıkıntıları görmüş ve çareler aramaya başlamıştır. Bu sebeple Harp Okulu ve Harp Akademisindeki öğrenimi sırasında bazı siyasi faaliyetlere de katılmıştır. 19 Mayıs 1919'da millî birlik ve beraberliği sağlamak amacıyla Samsun'a gitti. Buradan Havza'ya geçerek bildiriler yayımladı. Amasya Genelgesi'ni yayımladı. Doğu Anadolu'nun kurtuluşu için Erzurum Kongresi'ne başkanlık etti. Sivas Kongresi'nde bütün cemiyetleri aynı çatı altında birleştirdi. 27 Aralık'ta Ankara'ya geldi ve çalışmaları buradan takip etti. 23 Nisan 1920'de TBMM'yi açtı ve Meclis'e başkan olarak seçildi. Kurtuluş Savaşı sırasında I. İnönü Savaşı'ndan sonra Londra Konferansı; Sakarya Zaferi'nden sonra imzalanan Ankara ve Kars antlaşmaları onun siyasi başarılarıdır. Kurtuluş Savaşı sonucunda imzalanan Mudanya ve Lozan Barış Antlaşmalarıyla başarılarını devam ettirdi. Mustafa Kemal, ülkenin çağdaş medeniyetler seviyesinde çıkması için çeşitli alanlarda inkılaplar yapmıştır. O, inkılaplarını gerçekleştirirken, ülkenin iç ve dış sorunlarını çözerken her zaman millî çıkarları göz önünde tutmuştur. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti ilan etti ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı oldu. 1934'te Atatürk soyadını aldı. 5. Medeni Hali Mustafa Kemal, Türk toplumunda kadının layık olduğu yeri alması için çok çaba harcadı. O, sağlıklı bir toplumun güçlü bir aile yapısıyla kurulacağına inanıyordu. Atatürk'e göre, toplumun temeli sağlıklı bir aile yaşamı ile oluşurdu. Sağlıklı ve dengeli fertler ancak sıcak ve mutlu bir aile ortamında yetişebilirdi. Bu yüzden aileyi toplumun temeli olarak kabul etmiştir. 29 Ocak 1923'te İzmir'de Latife Hanımla evlendi. Mustafa Kemal, çıktığı yurt gezilerine eşini de yanında götürürdü. Kadınla erkeğin hayatın her alanında birlikte yer almasını isterdi. Bu yüzden kendi evliliği ve aile hayatıyla Türk toplumuna örnek olmaya çalıştı. B. KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ Mustafa Kemal; çok yönlü, üstün yetenek, zeki ve kuvvetli iradeye sahiptir. Bunlar Mustafa Kemal'in Türk milletinin en büyük lideri olmasında ve tüm dünyaca kabul edilmesinde etkili olan özellikleridir. 1. Vatanseverliği Mustafa Kemal, bir asker olarak birçok cephede vatan savunmasının en güzel örneklerini verdi. Vatanı savunmanın yüce bir görev olduğunu belirtti. Çanakkale Cephesi'nde askerlerine: "Size ben taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçen zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar gelebilir." diyerek Türk ordusunun Çanakkale Savaşlarındaki başarısının nasıl gerçekleştiğini ortaya koymuştur. Sakarya Meydan Savaşı'nda Mustafa Kemal askerlerine şu emri verdi: "Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk edilemez." Bu emrin harekete geçirdiği vatanseverlik duygusu Türk ordusuna büyük bir zafer daha kazandırdı. 2. İdealistliği Atatürk'ün ideali; Türk milletinin çağdaş, hayat seviyesi içinde yaşayan bir millet olarak varlığını yükseltmektir. Onun ilkeleri bu ideali gerçekleştirmeye yöneliktir. Mustafa Kemal, Onuncu Yıl Nutku'nda, az zamanda çok büyük işler yapıldığını belirtmiş, ancak bunları yeterli görmemiştir. Mustafa Kemal, idealistliğinin bir gereği olarak şunları söylemiştir: "Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız." Bu ideal yalnızca Atatürk'ün değil, aynı zamanda Türk milletinin de idealidir. 3.Hakikati (Gerçegi) Arama Gücü Mustafa Kemal, gerçekçi bir insandı. Gerek dış politikada gerekse iç politikada hiç hayalci olmamış, milleti gerçekleşmesi mümkün olmayan emeller peşinde koşturmamıştır. "Bizim; akıl, mantık, zeka ile hareket etmek en büyük özelliğimizdir." sözü bu özelliğine en güzel örnektir. 4. Çok Cepheliliği (Yönlülüğü) Mustafa Kemal, üstün bir komutan eşsiz bir devlet adamıdır. O, pek çok alanda ortaya koyduğu görüşleriyle milletini aydınlatmış; kalkınmanın, gelişmenin ve çağdaşlaşmanın yollarını göstermiştir. Mustafa Kemal, hem fikir hem de hareket adamıdır. | Askerlik, tarih, eğitim, sanat ve ekonomi konularında görüşlerini açıklamakla kalmamış aynı zamanda bu görüşlerini uygulamıştır. Mustafa Kemal, bu özelliklerinin yanında kendine güveni, göreve bağlılığı, çabuk ve doğru karar verme gücü ile de çok cepheli bir önderdir. 5. Gurura ve Ümitsizliğe Yer Vermemesi Mustafa Kemal, gerçekleştirdiği büyük ve küçük bütün işlerinden sonra gurura veya büyüklenmeye kapılmamıştır. Kendisine farklı davranılmasından hoşlanmazdı. "Benim müstesna olduğuma dair bir kanun yoktur." sözü bu özelliğini vurgulamaktadır. Mustafa Kemal, hayatı boyunca yapacağı bütün işlerde şu şekilde düşünürdü: "Ben bir işte nasıl muvaffak olacağımı düşünmem. O işe neler engel diye düşünürüm. Engelleri kaldırdım mı iş kendi kendine yürür." Çanakkale Savaşları sırasında cephanesi olmayan asker karşısında süngü tak emrini vermesi onun : zor durumlarda bile ümitsizliğe düşmediğini göstermektedir. 6. İleri Görüşlülüğü Mustafa Kemal, olayların gelişmesini sezgileriyle değerlendirerek sonucunda neler olabileceğini isabetli bir şekilde tespit ederdi. Onun ileri görüşlülüğünü gösteren pek çok örnek vardır. "Yolunda yürüyen bir yolcunun yalnız ufku görmesi yetmez. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi gereklidir." sözü bu özelliğini gösterir. Çanakkale Savaşlarında düşmanın nereden çıkarma yapacağını tahmin etmesi, II. Dünya Savaşı'nın çıkacağı 1932'de bir yurt gezisinde "Kırk asırlık Türk yurdu, düşman elinde bırakılamaz." diyerek ilerde Hatay'ın ana vatana katılacağını belirtmesi onun bu özeliğini en iyi şekilde ortaya koymaktadır. 7. Yöneticiliği Mustafa Kemal, üstün nitelikli ve çok yönlü bir yöneticiydi. O, bu özelliğini cephede, mecliste ve cumhurbaşkanlığı makamında bütün yönleriyle ortaya koymuştur. Atatürk'ün yöneticilik özelliklerinden biri, yeri ve zamanında en doğru kararı alması ve bunu taviz vermeden uygulamasıdır. Onun başarısının sırrı bu özelliğinde yatmaktadır. Yapacağı işlerde ani kararlar vererek değil, uzun uzun iyice düşündükten sonra ve sırası geldikçe uygulama safhasına koyarak başarılı olmasını bilmiştir. "Bir işi zamansız yapmak o işi bozmak, başarısızlığa uğratmaktır. Her şey sırasında ve zamanında yapılmalıdır." diyerek yöneticilikte nasıl başarılı olunacağını göstermiştir. 8. Eğitimciliği Mustafa Kemal, birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da milletimizin çağ atlamasını atılım yapmasını sağlayan büyük bir önderdir. Mustafa Kemal, "Cumhurbaşkanı olmasaydınız ne olmak isterdiniz?" sorusuna "Millî Eğitim Bakanı olarak millî kültürü yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdi." karşılığını vermiştir. Mustafa Kemal, büyük bir eğitimci ve ebedi "başöğretmen"dir. Yeryüzünde onun gibi yazı tahtası başında milletine ders veren başka bir devlet adamı yoktur. 9.Sanatseverliği Mustafa Kemal, Türk toplumunun yüksek bir sanat yeteneğine sahip olduğuna inanıyordu. Mustafa Kemal döneminde, sanatçı yetiştiren okullar açıldı. Avrupa'ya öğrenci gönderildi. Mustafa Kemal, her fırsatta sanatçıları ve sanat eserlerini takdir ederdi. Sanat ve sanatçıyla ilgili görüşlerini dile getirerek özendirici bir rol oynardı. Onun bu konulardaki sözlerinden bazıları şunlardır: "Yüksek bir insan toplumu olan Türk milletinin tarihi bu özelliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir." Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz; hafta cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız." sözleri sanatseverliğini vurgulamaktadır. 10. İnsan ve Millet Sevgisi Mustafa Kemal, bütün davranışlarıyla her şeyden önce, kendi milletine karşı olan sorumluluğunu ortaya koymuştur. Türk milletinin şerefi ve hakları söz konusu olduğunda, bunların korunmasını görevlerin en kutsalı saymıştır. Onun şu sözleri insan sevgisi hakkındaki düşüncelerini çok güzel açıklamaktadır: "En uzakta zannettiğimiz bir olayın bize bir gün etki etmeyeceğini bilemeyiz. Bunun için insanlığın hepsini bir vücut ve bir milleti bunun bir organı saymalı gerekir. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün organlar etkilenir." 11.İyi Kalpliliği Mustafa Kemal iyi kalpli, temiz yürekli bir insandı. İnsanlığın huzur ve barış içinde yaşaması için çaba sarf etmişti. Kalbi insan sevgisiyle doluydu. İkinci Dünya Savaşı'nın belirtilerinin ortaya çıkmaya başladığı sıralarda Mustafa Kemal, şunları söylemiştir: "İnsanları mutlu edeceğim diye onları birbirlerine boğazlatmak insani olmayan ve son derece üzücü olan bir sistemdir." "İnsanları mutlu edecek tek vasıta, onları birbirine yaklaştırarak, onları birbirine sevdirerek karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamaya yarayan hareket enerjidir." Arife AYDIN Sosyal Bilgiler Öğretmeni