HAFTALIK BÜLTEN 12 Haziran 2017 Ali Orhan YALÇINKAYA TİM Ekonomisti DÜNYA OECD Küresel Ekonomik Görünüm raporunda, küresel ekonominin ılımlı şekilde toparlanması beklentisiyle uyumlu olarak 2017 yılı için küresel büyüme beklentisi yüzde 3,3’ten yüzde 3,5’e revize edildi. Görünümün iyi olmakla birlikte yeterli seviyede olmadığına dikkat çekilirken, büyüme ve küreselleşmenin yararlarının geniş çapta paylaşılması için daha fazla çaba gerektiğine vurgu yapıldı. Euro Bölgesi 1. çeyrek büyümesi nihai tahmini yüzde 0,5’ten yüzde 0,6’ya yükseltildi. Hanehalkı harcamaları ve yatırımlar büyümeyi sürüklerken, net dış talepten büyümeye katkı gelmedi. Euro Bölgesi Mayıs ayı Hizmetler PMI verisi, 56,4 olan Nisan verisinin hafif altında 56,3 olarak gerçekleşti. Böylece bileşik PMI bir önceki ayın 56,8’lik seviyesini korudu. Veriler Euro Bölgesi’nde ikinci çeyrekte (Ç/Ç) yüzde 0,7’lik bir büyümeye işaret ediyor. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) yayınladığı “Gelişmekte Olan Piyasalara Sermaye Akışları” başlıklı raporunda, yükselen piyasa ekonomilerine yönelik sermaye girişlerinin bu yıl yüzde 35 artarak 970 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini açıkladı. Brezilya, Çin, Hindistan, Meksika, Rusya, Güney Afrika ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 30 ülkeyi kapsayan raporda, yükselen piyasalara yönelik sermaye girişlerinin 2017 ve 2018 yıllarında önemli derecede artmasının beklendiği vurgulandı. EURO BÖLGESİ Avrupa Merkez Bankası (ECB) beklendiği gibi politika duruşunda bir değişiklik yapmazken, faize dönük sözlü yönlendirmesinde değişime gitti. Faizlerin “uzunca bir süre mevcut seviye ya da altında olabileceği” şeklindeki ifadeyi sadece “mevcut seviyede” olarak değiştirirken bu, önümüzdeki dönemde ilave faiz indirimine ihtiyaç olmaması olarak yorumlandı. ECB Başkanı Mario Draghi de, büyümeye dönük riskleri daha önceki toplantılarda olduğu gibi ‘aşağı yönlü’ değil, ‘genel olarak dengeli’ şeklinde tanımladı. 2017 yılında yüzde 1,8 olan büyüme tahmini yüzde 1,9 oranına revize edilirken benzer biçimde 2018 büyüme beklentisi yüzde 1,7’den yüzde 1,8 seviyesine, 2019 büyüme beklentisi yüzde 1,6’dan yüzde 1,7’ye revize edildi. Enflasyon beklentileri ise 2017 yılı için yüzde 1,7’den yüzde 1,5’e, 2018 için yüzde 1,6’dan yüzde 1,3’e ve 2019 için yüzde 1,7’den yüzde 1,6’ya revize edildi. Enflasyondaki aşağı yönde revizelerde petrol fiyatlarının zayıf seyri neden olarak gösterildi. İngiltere’de gerçekleştirilen erken seçimde, Başbakan May’in Muhafazakar partisi en yüksek oyu almasına karşın, parlamentoda çoğunluğu alamadı. 19 Haziran’da başlayacak olan AB’den çıkış müzakerelerinin, bir koalisyon hükümeti veya bir azınlık hükümeti ile götürüleceğine işaret ediyor. TÜRKİYE OECD Küresel Ekonomik Görünüm raporunda Türkiye’ye ilişkin rakamsal beklentilerinde revizyona gitti. 2017 TİM HAFTALIK BÜLTENİ Raporda “enflasyon ve döviz kuruna bağlı riskler yüksek olmakla birlikte TCMB’nin politika faizinde doğrudan artırıma ihtiyaç var” ifadesi dikkat çekti. Jeopolitik ve yurt içi tansiyonun yükselmesi veya Türkiye-AB ilişkilerinin kötüleşmesi durumunda, “işletme güveni, yatırımlar ve büyümenin zayıflayacağı ve dış fonlamaya ilişkin risklerin yükseleceğine” vurgu yapılırken mali ve diğer önlemlerin kamu maliyesi ve kredi kalitesi üzerindeki etkilerinin izlenmesi gerektiğinin altı çizildi. Türkiye’nin küresel ve Avrupa değer zincirlerine daha fazla entegre olarak cari işlemler açığını daha da artırmadan net ihracatını artırarak istihdam yaratmasının önemli olduğuna vurgu yapan rapor, bunun için de Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşmasının derinleştirilmesi, tarım ve hizmetler sektörüne yayılmasının anahtar önemde olduğununun altını çizdi. Mayıs ayında TÜFE, beklentilerin (yüzde 0,35) üzerinde yüzde 0,45 olarak gerçekleşirken yıllık enflasyon yüzde 11,87’den 11,72’ye geriledi. Enerji grubu fiyatları ile gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki düşüşler gerilemedeki ana faktörler olurken mal grubu enflasyonu 30 baz puan düşerek yüzde 13,20’den 12,90’a gerilese de hizmetler grubundaki katılığın devam ettiğini gördük. Çekirdek enflasyon göstergelerinden özel kapsamlı TÜFE-C endeksi ise yüzde 9,42’den 9,38’e geriledi. Manşet enflasyonun gerilemesinde Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksinin Nisan ayındaki zirvesi olan yüzde 16,37’den Mayıs’ta 15,26’ya çekilmesi de etkili oldu. taylarına bakıldığında artışın genele yayıldığı görülmekte. Verilen vergi teşvikleri özellikle dayanıklı tüketim grubunda, yıllık bazda yüzde 16.2’lik bir artışa neden olurken enerji grubundaki yüzde 7.5’lik artış ve sermaye malındaki yüzde 24.7’lik artış yatırım iştahını göstermesi açısından olumlu sinyaller. Dayanıksız tüketim verileri ise tüketici güvenindeki zayıf seyirin sürdüğüne işaret etmekte. Yurt dışında yerleşik kişilerin 2 Haziran itibarıyla, bir önceki hafta 45,870 milyar dolar olan hisse stok miktarı 47,069 milyar dolara, 29,803 milyar dolar olan DİBS stok miktarı 30,272 milyar dolara yükselirken, 873 milyon dolar olan özel sektör tahvil ve bonoları 836 milyon dolara geriledi. Piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış olarak hesaplandığında hisse senedi değerinde 477,4 milyon dolar, DİBS değerinde 114,0 milyon dolar, özel sektör bonolarında 13,2 milyon dolar artış gözlendi. 52 haftalık birikimli olarak bakıldığında önceki hafta 1,811 milyar dolar olan hisse senedi girişleri 2,384 milyar dolar seviyesine, 925 milyon dolar olan DİBS’lere giriş rakamı 1,089 milyar dolara yükseliş gösterdi. 2017 yılında hisse senedine toplam yabancı girişi 2,362 milyar dolar olurken, DIBS’e giriş 2,768 milyar dolar oldu. TCMB reel efektif döviz kuru Nisan ayındaki 90,21 seviyesinden Mayıs’ta 91,38’e yükselirken Merkez Bankası’nın sıkı likidite duruşunu korumasının bunda etkili olduğu görülüyor. Mayıs ayında Dolar ve Euro eşit ağırlıklı sepetine karşı TL ortalamada yüzde 1,4 değer kazanırken reel olarak yüzde 0,9 değer kazandı. Nisan ayında ihracat birim değer endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,2 azalırken, ithalat birim değer endeksi yüzde 7,4 arttı. İhracat ve ithalat miktar endeksleri ise sırasıyla yüzde 8,7 ve yüzde 2,3 arttı. Petrol ve emtia fiyatlarındaki toparlanma ile birlikte ithalat fiyatları yüksek oranlarda artışını sürdürürken, ihracat fiyatları 2017 yılında stabil seyretmekte. Sanayi üretim endeksi arındırılmamış, takvim etkisinden arındırılmış ve mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış endekste baz etkisinin de katkısıyla sırasıyla yüzde 5.9, yüzde 6.7 ve yüzde 6.6 artış gösterdi. Takvim etkisinden arındırılmış verilerin de- 2017 TİM HAFTALIK BÜLTENİ HAFTANIN GÜNDEMİ Türkiye’de bu haftanın en önemli gündem maddesi 2017 yılı ilk çeyrek büyüme verisi olacak. Kredi Garanti Fonu’nun ve hükümetin verdiği teşviklerin olumlu etkisini göreceğimizi düşündüğümüz büyüme rakamlarına ilişkin olarak sanayi üretim endeksi, imalat sanayi PMI verisi ve dış ticaret rakamları ekonomik aktivitede genişlemeye işaret etmekte. Net dış ticaretin büyümeye pozitif katkı sağlamasını beklemekle birlikte, turizm gelirlerinin bunu sınırlayabileceğini düşünmekteyiz. Piyasa ilk çeyrek büyüme beklentisinin yüzde 3,5 ile 4 arasında dağıldığını görülmekte. İçeride açıklanacak bir diğer önemli veri ise Nisan ayı cari açık rakamı. Nisan’da ihracat yüzde 7.4 artışla ithalattaki yüzde 9.9 artışın gerisinde kalmıştı. Buna bağlı olarak dış ticaret açığı yüzde 16,7 genişlemişti. Kültür ve Turizm Bakanlığının yayınlamış olduğu verilerden hareketle Nisan ayında turist sayısında görülen yüzde 18,1 artış, seyahat gelirlerinde toparlanmanın habercisi. Bu göstergeler ışığında cari açığın aylıkta 3,8 milyar dolar, yıllıkta ise 33,7 milyar dolar olacağını beklemekteyiz. Perşembe günü açıklanacak olan işgücü istatistiklerinde ise hükümetin vermiş olduğu teşvikler ve ekonomik aktivitedeki iyileşmeye bağlı olarak işsizlik oranındaki kademeli iyileşmenin devam etmesini beklemekteyiz. Şubat ayında işsizlik bir önceki aya göre 40 baz puan azalarak yüzde 12,6 olurken mevsim etkilerinden arındırılmış veride bir önceki aya göre 10 baz puan gerilemeyle yüzde 11,70 olmuştu. Yurt dışı piyasaların gözü ise Fed’in faiz kararında olacak. 25 baz puanlık faiz artırımı tamamen fiyatlanmış olsa da, toplantı notunda enflasyon ve ekonomik verilere ilişkin görüşlere piyasaların daha fazla odaklanacağını düşünmekteyiz. VERİ TAKVİMİ 12 Haziran 13 Haziran 14 Haziran 15 Haziran 16 Haziran GSYH 2017 1.Ç Ödemeler Dengesi İstatistikleri TCMB Beklenti Anketi Sanayi Ciro Endeksi Özel Sektörün Yurtdışından Sağladığı Kredi Borcu Fed FOMC Toplantısı İşgücü İstatistikleri Kısa Vadeli Borç İstatistikleri Merkezi Yön.Bütçe Gerçekleşmeleri Uluslararası Yatırım Pozisyonu Uyarı Notu: Bu araştırma raporunda yer alan görüş ve değerlendirmeler yalnızca yazarının düşüncelerini yansıtmakta olup Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin kendi kurumsal görüş ve yaklaşımını temsil etmemektedir. 2017