iLAHiYAT FAKÜLTESi ..

advertisement
CUMHURİYET ÜNiVERSiTESi
.
\
iLAHiYAT FAKÜLTESi ..
DERGiSi
2.
Sayı
SİVAS - 1998
·TÜRKLERiN İSLAMİYETİ KABULÜ VE ALEVİLİGİN TÜRKLER
ARASINDA YAYILMASI
'
Ar. Gör.
Methı BOZKUŞ*
·Giriş:
.
Türklerin, İslamiyetten {)nceki dini inançlarının tesbit edilmesi, İslamiaşına
s'ürecinde yaşanan dini ve sosyal mücadelelerin anlaşılınasına ve bu inançlarla İslam
inançları, özellikle de Şii- Batını inançlar, arasındaki benzeriikierin Türklerin İslam'ı
·kabul edişlerinde etkili olup olmadığını bilmemiz açısından Çok önemlidir. Bu konunun:
·daha iyi anlaşılması için Türklerin eski inançlarına kısaca tenias edeceğiz. Bununla
beraber araştırmaınızda özellikle Türkler arasında sırf siyasi maksatlara yönelik olarak
yürütülen Şii-Alevi yayılmacılığını incelemeye çalışacağımızı, normal yollarçlan
Türklerin İslamlaşmasına katkıda bulunan diğer faaliyetlerin araştırmamizın .kapsamı
dışında bulunduğunu ve araştırmaıiıızda sıkça kullandığımız Alevi kavramını da sadece
Ali eviadlarının siyasi haklarını savunanlar anlamında kuilandığımızı ifade etmeyi
gerekli görüyoruz..
·
!-Türklerin İslamiyet'ten öneelci Dini İnançları ve Bu İnançların
Sürecindeki Etkileri:
·
·
İslamiaşma
.
Türklerin İs! am öncesi dini inanç sistemlerinde bir. bütünlük olduğu
· söylt~neınez. Dini inançlar Ejçısından bakıldığında, bütün bir Orta Asya'da inanç bazında
tam bir çeşitlilik ortaını yaşanınaktaydı. Türlderin yaşadığı' bölgelerin refah seviyesinin
yüksek olması, başka milletierin buralara akınlar yapmasına sebep olmuş ve dolayıs]yla
Budizm, Zerdüştlük,. Man i ve Hıristiyanlık gibi dinler, Türkler arasında bir tepki
görmeden rahatlıkla yayılmış ve varlıklarını sürdürmüşlerdir. 1 Çüı:ıkü Türklerin· o
dönemde inanç sistemlerinde organik birbütünlük görülmüyordu. Ti.irkler;İslaın'dan
·önce, bütün diniere karşı taassup ve dar 'görüşlülükten uzak bir şekilı;le ·son. derece
· tolerans ve müsaınaha ile yaklaşmışlardır. 2 · ·
·
·
Başlangıçta Şa~anizm Türklerin 'islam öncesi mensup oldukları bir din s isteini .
olarak anlaşılmış, ancak sonradan yapılan araştırmalarla Şamanizın'in, sırf Türklere fıas
. olmayan, bilakis bütün Asya'da yaygın olan bir sihir. sistemi olduğu görüşü ağırlık
~azanmıştır. 3 Ayrıca Şamanİzın'in Türklere Moğollardan geçtiği, Moğol is tilası öncesi
Türk tarihinde Şaınrinizm'e ait hiç bir kayda rastlanınadığı görülmüştür. 4 Oi'ta Asya
tôpluliıklarında sihrl-dlnl hayat daha çok "Şam an" kavramı etrafında yoğun laşmıştır.
ıAncak burada bütün dini faaliyetlerin İcracısının Şamanlar olduğu anlaşıln,ıaınalıdır.
· * Cufuhuriyet Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Islam M~zhepleri Tarihi Araştırma GÖrevlisi
. 1 Zekeriy.a Kitapçı, Türkistan'da İsliimiyel ve Türkler, Konya, 1988. s, 56-68.
.
· 2 Bu konuda örnekler için bkz. İbni'Fazlan Seyalıatnamcsi, Haz. Ramazan Şeşeıı, Istanbul, 1975 .
. ·3 Hilmi Ziya Ülken, Anadolu örf ve Adetlerinde Eski Kültürlerin izleri, AÜIF. Dergisi, XXVII s.5.
4 'Fuad KÖprülü, İslfim suri Tarikat.larına Türk-Moğol Şamarilığının Tesiri; Çev.
Dergisi, XXVIII, s. 141-153:
. .
.
YaŞar Altan,
AÜIF
-,
Metin Bozkuır ·
410
.
.
.
Çünkü Şamanlık saoece vecd ve istiğrak tekniği olarak tai·if edilmiştir. 5 Ayrıca bit
·inancın Şamanlık karakteri taşıması için, o inançta gayesi tanrılarla bağlantı kurmak
olan ~Ghi mirac'ın temel prensip teşkil etmesi ve Şamatılığa mahsus vecd'in tf;ltbik yeri
bulması gerektiği ifade edilmektedir.6 · . · · . .· ·
· · ··.
·
. .• ··. ·. ·. .·
.
Görüldüğü gibi eski Türk dini inançtanndan sayılan-Şaırianlik blrdln olrrüıkta~ ·
çok teınel prensibi ruhlara, cinlere, perilere· emir ve k~nianda etmek olan ve gelecekttm
haber vermek düşüncesi bulunan bir sihir sistemidir. Şamanlık Yer-Su inancinın bir
uzanhsıdır. Esasen Şamanlık girdiği bölge halkının maneviyatıria, ruh dqnyasına
bürünme kabiliyetinde bir inanç sistemidir.7
'
Türklerin İslam öncesi .din.i İnanç sisternlerinde genel olara~ GÖk-TanninaQcı
hakimdL Gök-Tanrı; Bozkır kavimlerinin inancında tek yaratıcı qlarak kabul ec)jlmiŞ:.-YL_··_ _'
siı;temin merkezinde yer almıştır. Gök-Tanrı'nın bütün kutsal varlıkların başında
sayıldığına ve hepsine üstün geldiğine, yetkin bir iktidar. sahibi olduğurya ve' seniavi b if
. 'i
mahiyeti haiz buıiınduğuna inanılmış~ır. Özeiiikle eski Gök-Türk iriariçlarında,. Gök- 1 .
Tanrının·tek yaratıcı varlık olduğu, ~teş ve su gibi, bazı ;Şeylere kutsalfık verilmekle
beraber, sadece yer il~ gÖk'ün yaratıeısı olan Tanrı'ya inanıldığı varsayılmiştır.B .
Kısaca -İslffmiyet'ten önce Türkler arasında tam bir din birliği ve·hakimiyeti
sağlanamamış , anca~t()plunisal yaşantılarında dini taassub ve aşınlıküın .J<aynaklarian
-İran ve Bizans'ta yaşandigı gibi~ din ve mezhep kavgal~rlna da ra~tlanmamıştır... ,
'
Türkler İslam öncesiride pek çok dini beniriisen1iş ohnakla beraber, inanç
dünyaları'nda tarihleri boyunca en önem]j yeri İslamiyeneşkil etiniştir. ÇünkU Turklerin ..
yaşayışlarında olduğu gibi karakterlerinde ve zihinlerinde bugünkü ifadesiyle hep .
hürriyetçi ve demokratik fikirlerin-hakim olduğu söylenebilir. Bundan dolayı Türklerin ..
Bıneviler döneminde, aslında karakterlerine. ve düşünce sistemlerine li ygun olan
İslamiyet'e karşı direnınelerinin. sebeplerini Emeviler'in uyguladikl~rı ·yrtnlış
politikalarda araınak gerekmektedit.9
. . ·. . .
· .·.. · .. ·
·,
.
'
Abbasiler döneminde Türklerin kısa bir zamanda ve kitlelef halinde. İsla~iyet'i
kabul etmel!3rinde ise Abbasilerin uygulad!lçları olumlu politikalarla birlikte türklerin
eski dini (Gök- Tanrı) inancının •tesiri olmuştur. Çünkü İslam öncesi Türk inanç
sisteminin kendi içerisinde bir gelişim çizgisi izl~diği ve nihayyt kadir bir yüce yaratıcı,
Gök-Tengri (Tanrı) inancina ~;~laştığı genel bir kanaf;lt olanik benimsepmektediı:.lo
. ··
İslam
i
. 1
1
i
i
h~yat şartlafı gereği şehirdlikien ıJzak, Çiıclirö~
Türkler,
öncesirde
' · .i
yaşamaya alışkın, ba~it bir hayat sürdürn:ıüşlerdir.'Bu nedenle din. v~ mezhep konularına.
····i
. pek ilgi duymamiŞ, pek Çok dini, hatta başlangıçta.lsliiıniye~'i l::ieriirrisedikleri ha:lde,;-·.
ı
yine de kendi mi !H geleneklerine bağlı kalrhışlar, yaşaritıl~riiıda ·bir değiŞ.ikliğe
gitmeınişlerdir. Bu arada eski. Şamant inançlam benzeyen iıiançlara da sıcak bakmışlardır.
,
Bu bağlamda, Türklere İslamiyet'i seçtikten. selıra en uygun gelen inançlardan, bii-isi'de '
.i
kenımetsahibi,her derde deva bulan ve gaij:Jteri haberveren Kam~Iarın yerine Müslürriaı:ı ·.·
:]
Şeyhlerin ve Evliyarim geçmesi ofinuştur. Bunlar göÇebe Tür](:lere İ,slamiyet'j_geniş,
!
--- --·-·
"·-·---.. ------.. .cc..~c·.~.c;=o:_c,"'-=c.... '-'-""''·"-""-'~-"''-"-'='CCO'
·
........ _ ............,... :..... ) ....;=_:___ --;'" :.. ~"•'c.:.,,=-·
..·=·'---=~
5 Ihrahim .Kafe~o&l~, .Eski. !Urlt P,in.i,_ Ank_ar,a, !9~g, . ~:~4; Mehin~t Ay dm,_ Şamanizmin .Eski Tiirk ~i~\
Hayatı Ile Ilışkısı, IX. Türk Tarıh Kongresı Bıldırılerı, Ankara; 1994·; ll;-sA94~493;-·" ... ·:·'" :-·"-'-~"'·'
6 Kafesoğlu, a.g.e. s. 29:, Cevat Hey' et, Türklerin Tarih ve KiÜtürijn~ Bir Uıikiş, Ankara. 1996, s. 58~60,.
78 Enver Behnan .Şapolyö,
· ·
. . Mezhepler
.
.ve Tarikatier. Tarihi, Istanbul,
. .. 1964; s. .51-5.. ~ ·
. Kafesoğlu, a.g.e. 54-56., 63-64.
.·. ·
.
· . ·· ·
·
9 lsa Doğan, Anadolu'da Aleviliğin J)oğuşiıvf! Samsun Aleviliği ,Samsuıı,·l990.s.l5-16. ·
10 Gilnay Tilıııer-Abdurrahman KiJÇiJk, Dinler Tııriİıi, Ankara, 1988, 60. : ·
'
.
.
.
.
.
'
.
.
.
·. :,i
..
:·ı
1
(. .
s:
·•ı,
·.
•.
...
,. ....
,,·
,:
Türklerin İslamiyeti Kabulü
·411
yumuşak bir ruh ve mana ile anlatmışlar ve Türklerin İslamiaşmasında önemli katkılar
11
Yine bu anlamda Hıristiyanlığın telkin ettiği, Allah'ın insana
benzemesi, insanda cisimleşmesi ve İsa'ya huiGiü gibi ilkel' zihinlere uygun gelen ve
Şil-Batinllerce de benimsenen inançlar ve eski Türk inançları içinde değerlendirilen Gö~­
Tanrı inancı ile Hz. Ali'nin gökteki )'eri arasında bir takım inanç benzerlikld·i ·
. oluşturulmaya çalışılmıştır. Başlangıçta sırf siyasi maksatlar için faaliyet yürüten Şii­
Batiniler, Türkmenleri kendi satflarına çekebilmek için onlara yallmcı cennetler vaad
etmişler, bunUn yanında sünni alimierin de. diriin ceza ve sorumluluklarını ön plana
çıkarmaları Batinilerin işine yaraınış ve Batıni inançlar Türkmenler arasında rağber
görmüştür. Çünkü Batıniier bütün dini yükümlülükleri hiç bir engel tanımadan
reddetmişlerdir. Böylece Batınller eliyle farklı milletierin eski inanç bakiyelerinden gelen
hayal ıiıahsülü pek çokhurafe, İslam inançları i9erisine girmeyi başarmıştır.1 2 Türkler,
. arasında Şii-Alevi inançlar daha çok Batınller ve lbahller eliyle yayılmıştır. 13
sağlamışlardır.
ve
·Netice olarak;' başl~ngıçta bir kısım Türkler arasında İslamiyet'in Man i, Budizın
gibi diniere en çok benzeyen Şii-Batini kanallardan yayılmış olması
Şamanİzın
ınüınkündür. 14
2- Emeviler dönemi:
Türklerin fslan1 dinini kabul etmeleri, Türk ve Dünya tarihinin önemli
Türkler, İslam ülkeleri içerisinde kısa zamanda devfetlerini
kuvvetli savunucuları ve İslam medeniyetinin en büyük
·
temsilcileri olmuşlardır.
olaylarından biridir. Çünkü
kurmuş, İslam 'dini nin en
· . Tü~·kler, önce tek tek, sonra gruplar· ve kitleler halinde İslam dinine
girmişlerdir. Müslüman olan Türkler, kendilerini İslam devletinin hizmetinde bulmuşlar
ve bu ri u takiben hızlı bir İslamiaşına süı:ecine girmişlerdir.
.
H~. Ömer'in hi lafeti yıllarında başarılı komutanların sevk ve idaı'esi~deki İslam
ordu lan, Suriye ve Bizans'a karşı tarri birba'şarı eide ettikten sonra İran'a yönelınişlerdir. ·
Meşhur Kadisiye. (M. 637) savaşında bozguna uğrayan Sasaniler, bundan sonra meydana
gelen savaşlarda da İslam orduları ~arşısında başarısız kalınışlardır. Böylece islam
devletinin doğudaki sınırı Ceyhun nehrine kada~ uzanmıştır. 15
Hz. Ömer zamanında gerçekleştirilen fetihlerle Türklerin Müslüman Araplarla
ilk temasları başlamıştır. Her ne kadar Hz. Ömer Müslüman askerlerin Ceyhun nehrini
geçmelerini yasaklaınışsa da, sonradan bu yasağa uyulmaınış ve Arap İslam orduları
aşağı Türkistan'a doğru fetih akınlarını sürdürınüş_lerdir.16 Önceleri bu akınlar fetih
hareketinden çok taciz etmeler ve baskınlar yapına tarzında, yağma ve ganiınet
hareketleri olarak sürdürülmüştür. Kuteybe b. Müslim (ö.M.7 IS)' in Horasan'a vali
ll Dsımin Turan, Selçuklular. ve İslamiyet, Istanbul, 1993, s. 1O-ll.
12 Tahir Harimi Balcıo~lu, Türll: Tarihinde Mezhep Cer,eyanları, Ankara, 1939, s. 67-68.
13 Örnek olarak, Bıneviler döneminde Ammar Bin Yezid H. 118 yılında Horasana gelir. Insanları
Abbasiler adına davelle bulunur. Sonrada bu davetinden vazgeçerek insanları cinsel-serbestliğe teşvik
eder. Ardından Namaz, Oruç ve Hac gibi ibadetleri te'vil etmeye başlar. Orucu imaının adını anına,
Namazı imam için dua etme, Haccı daimama yönelme olarak te'vil eder. (ibnü'I-Esir, çJ. -Kamil, V,.s.
186-187)
4
1 z.Velidi T~gan, Umumi Türk Tarihine Giriş, lstanhul, 1981, 1. s.78.
15 Hakkı Dursun Yıldız, İslamiyet ve Türkler, Istanbul, 1980, s. 6 vd. ; lbnül Esir, el-Kamil Fi't-Tarih,
BeyrUt, 1982. ll. s. 542.; Taberi, Tarilıü.'r-Rusul Ve'I-Mulfik, Tahl<ik, Muhammed Ebu Fadllbrahiın,
Kahire, 1993. IV. s. 72•77.
·
16
Kitapçı, a.g.e, s. 78-79.; Well;ausen, J.,Arap .Devleti ve Sukutu, Çev. Pikret Işıltan, Istanbul , 1960.s. 89.
412
Metin
Bozkuş
olarak atanmasıyla birlikte; fetih hareketlerihızlanmış, Baykent, Buhara ve Semerkant·
gibi önemli ticaret merkezleri fethedilıniştir.l7 Ne yazık ki; Kuteybe, askeri sahada
gösterdiği başariyi İslam dininin yayılınasında gösterememiş, fethettiği yerlerde yağma
ve katliıımhı.rda buiunıiıuştur.IB
Türk1er İslaıniyet'i tanımadan önce Budizm, Zerdüştil ik, Maniheizm, ·
Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi bazı dinleri kabul etınişlerdir. 19 Biz burada Türklerin
İslamiyet'ten önceki dini tarihleri üzerinde duracak değiliz, ancak, Türklerin Araplada
çok.erken başlayan doğrudan ilişkilerine rağmen, toplu olarak İslaıniyet'i kabul etmeleri
ve devlet kuracak Çokluğa ulaşabilmeleri, üç asırlık bir z.aınanı gereklikilmıştır. İslam
öncesinde pek çok dinin Türkler .arasında benimsenip, kendisine. taraftar bulması,
ı;'ürklerin her türlü irianca açık olduklarını göstermektedir: Burada aklımıza, Türkledn
Müslüınanlarla ilk ilişkilerinden itibaren, 'Türki ~r arasında, karakterlerine uygun o"ıan
İslamiyet'in yayılmasının neden çabuk olmadığı sorusu gelmektedir. Şüphesiz bunda ·
Emevi idarecilerinin yanlış politikaları etkili olmuş ve bu politikalar Türklerin Araplara
karşı. kin
ve nefret duygularını artırmış ve İslamiyet' i kabul etmeleri !le de mani
·
.
·
·
.
olmuştur. 20
Ayrıca Bıneviler döneminde fethedilen bölgelerde İslamiyet'i kabul eden, ancak,
Arap ·olmayan ınüslümanlar "Mevall'' sayılmış ve Mevall, idarı,· siyasi, iktisadi ve
·sosyal bakımlardan yönetim nazarında ikinci sınıf vatandaş. muamelesi görmüşlerdir.
Bunlar .Müslüman olmalarına karşın;,her türlü vergiyle mükellef tutulmuş ve fetihlere
piyade olarak katılmalarına rağmeh,Arap süvarİlerden daha az aylık ve daha adiisse
almışlardır. 21 Bu durum onları birnevi Arapların hamisi olan Bınevi devletine karşı kin
beslemeye götürmüştür. Özellikle Erİıevilere karşı· isyan faaliyetlerini yürüten Abbasi
ailesi, Mevali'nin nüfu·s olarak hqkimiyetinden dolayı faaliyetlerini Horasan'da
yoğunlaştırmış , isyaiiı yöneten Ebu MUslim'in nezaretinde Mevali'den oluşan dal ve .
naklbler eliyle gizlice teşkilatlanıp isyan hazırlıklarına başlamışlardır.22
...
Esasen Bınevi yönetiminin İsHin1'ın yayılmasından çok, Arap saltanatımı:"öneın
vermesi ve Türklere karşı tam bir istila hareketine girişmiş olması, TÜrkler arasında
İslftmiyet'in yayılmasınİ geciktirınişti.r. Bu dönemde İslam devletinin çeşitli ·
kademelerinde çalışan Türklerin ·sayıları son derece azdır ve bunlar da çoğunlukl.a askeri
ınaksatlı:irlaı istihda.ın edilmişlerdir. YineEmevilerdöiıeminde büyük fetihler yapılınasına
ve farklı milletiere mensup insanların devl~t hizmetine. girmesine rağmen, devlet
kademelerinde fazla nüfüz sahibi olduklan görülmemiştir.
Aslında Eıneviler,. ömer b. Abdtilaziz dönemi istisna edilecek olursa,
· yönetimiefinde kötü bir uygulama sergileınişlerdir. İslam'ın yönetim için Şart koştuğu
·insani değerler, hak: adalet ve .eşitlik gibi yüce kavramlar, Hz. Peygamber ve sahabe
.döneminin sayfalarını süsleyen tatlı ve özlenen hatıralara dönüşmüştür.
.· ·
. Bınevileri n ·yönetimdeki yanlış politikaılın yüzünden İslam dini il mf gayeie~e
dayalı olarak değil de, siyasi maksatlani yönelik olarak yayıln:ııŞ ve bu yüzden Bıneviler
17 Taberi, tarih, ~ı. s.439-445.
18 Turan, s'cıçuklulai: ve İslamiyet, s. 10-11.
19 Kitapçı, a.g~e, s. 56-71.
'·
20 lbnüi-Esiı', el-Kamil, lll, s. 29.
.
21 ~oğ,uştan &ü!lüıiıilze Büyü.k İs~_am ·Tarihi, Heyet, Istanbul', 1986,IIi~s.336.;
·22 .Islam
.. .Tarıhı,. Çev. Hayrettın ·.Yucesoy,
. . .Istanbul,
. . . 1991,
. s. 116. . ·
Wellıausen, J.•. a.g.c., s. 234-236.; Dun,a.g.e.,.s. 119, 127.
A. Azii Duri1 İlk Dönem
.
....,.
· . Türlderio İslamiyeti Kabulü ·
413
.
' 1
-.;·~.
' ''' '
döneminde İslamiyet'in inanç esaslarını sağlıklı bir şekilde_ temel. kayn~ktan ·alma
imka.nına sahip olamayan Türkler, başlangıç'ta gerçek İslarri'l'a. değil:· ı;Je Alevi
propagandacıların dini olmaktan .çok siyasi gayelerine hizın~t.ede:n .bir din: anlayışı ile
karşı karşıya gelınişlerdir.23
· . · ·
· ·
· . ·· .
· Sonı,ıç oiarak; Bıneviler döneminde Türklerin yaşad/ği b()lgelere yapilan fetih
hareketleri, tam anlamıyla bir gönül fethi sağlayaınaınıştır. Bı.iridan dölayı da Binevi
idaredleri Türklerin yerli örf ve! adetlerine saygı duymak ve uygulamalarında kolaylık
göstermek zorunda · kalınışi ardır. Ayrıca bu dönemde Turkjstan'a giden farklı grupların
propagandacıları da bölgenin milli adetleri üzerine eğilmek zorunda kalmışlar ve eski .
Şamani inançlada birlikte İslam inançlarını yanlış yorumlaınaları sonucu yeni bir
takım, dini n özünde olmayan, batı! inançlar icad etmişlerdir.
·, ·
Bmeviler zamanında Türklerin İslamiyet'le tanışınaların ı ve Bınevilerin genel
Türkler arasında faaliyet yürüten Şii-Aievl.taraftarların
kendilerine taraftar bulmak için giriştikleri faaliyetlerini ve bu faaliyetler karşısında
Türklerin durumunu aktarmaya çalışacağıZ(.
politikalarını aktardıktan·sonra,
İslam tarihinde, Haşimilerle 'Bme~iler arasında süregelen ve temeli cahiliyye
dönemine kadar uzanan rekabet ve düşmaniıkların, İslamiyet'in doğuşu ve yayılışı
·sürecinde de devam ettiğini, İslamiyet'in yayıldığı her bölgeye bu iıytılik ve.rekab~tin
taŞındığını görmekteyiz. Daha Bmevilerin ilk yıllarında Türkistan'a yapilan· fetih
akınları ile birlikte, gönüllednde, Sıffiri, Ceniel ve Kerbela olaylarının 'tükenmez
acılarını duyan ve Bmevilere karşı kin ye·nefret duyguları besleyen binlerce insan da bu
akınlarla f:ıirlikte Türkistan'a götürülınüşlerdir. Ayrıca yapılan akınlarda b&şarılı
olamayan Bınevi yönetimi, bu defa Türkistan bölgelerine kolonizatör Araplar getirtmiş
ve yaklaşık elli bin. Arap süvari Toharistan ve Kuhistan bölgelerine
yerleştii·ihnişlerdir. 24 Yine aynı donertı de Ali eviadiarına ve taraftariarına karşı yürütülen··
baskı ve takipler sonucu uzak bölgelere kaçınaya mecbur kalan Şii-Aleviler, Irak
bölgesiyleTürkistan ve İran yayialarma dağılmışlardır. Taberistan, Azerbaycan ve Hazar
denizi kıyılarında Alevi-Şii taraftarların sayısı gittikçe artmıştır. H. 98 yılından, Abbasi
halifesi Mansur zamanına kadar kırk yıl, Türkistan ve Ci.ircan'da aralıksız Alevilik
propagandaları yapılınıştır.25
. Türkler, Bm evi İs la~ orduları ile karşılaşmadan önce, Müslüman tüccarlar ve
Alevi da:llei· vasıtasıyla Şii-Alevi inançlaq kısmen tanıınışlardı.
·.
· . ·.Türkler
arasında dini ve mezhebi faaliyet yürüten Alevi dali er, Türklerin Bmevi
zulınü karşısında duydukları kin ve nefret hislerini kullanmışlar ve Türklei-i Emevi
iktidarına karŞı müteyakkiz bir hale getirmişlerdir. 2 6 Ancak yaşadıkları hayat şartları
gereği, İsHim'ın inanç ve ibadet esaslarını temel kaynaklardan öğrenemeyen ve bu
konularda detaylı bilgiye sahip olamayan Türkler; din adına kendilerine ulu-orta ne
telkin edilmişse, onları gerçek kabul etmişlerve bu arada önceden şahip oldukları eski
inançlarını da bu yeni dini n inançları ile kaynaştırınışlardır.
·
··· ·'
·:.·"
Yine Binevi hakimiyeti altında yaşayan ve kendi milli
koruyaınaypn toplulukların, Bınevilere karşı duydukları ıneınnuniyetsizlik
1
benliklerini
de Şii-Alevi
'
· 23 Doğan, a.g.c., s: 18.; J'vi.Q.S. Hodgson, isiarn'ın Serüveni; Çev. Heyet, Istanbul, 1995, 1/225-26.; Duri,
a.g.c., s. 120-22.
:
··
24 Balcıoğhı, a.g.e., s. 119.; Duri, a.g.c., s. 138.
.
25 Balcıoğlu, a.g.e., s. 50-5 ı.
·
""'
· 26 Do~an, a. g. c., s: 17.; E. Ruhi Fığlalı, Türkiye'de Alcvilil> Ucktaşilik, Istanbul, 1994,.s. 76.
:c'!,
-.Metin Bozkof
414
dalierin faaliyetlerine yardımcı olmuŞtur. Elll~vi valile.tinin hı)skılarına dayari~mayıp
isyan eden Türkler, bu defa Şii-Batini görüşlerin tesirinde
kalınışlardır.27.
·: -~ • ,.,J
·.
'
'
i'
. Türkler, Bınevi yönetiminin yanlış politikaları sonunda':oıta~a Çıkan isyan
hareketlerinin başında bulunmuş, hak ve adalet adına Bhl-i Beyt için mücadele verrriiş ye
··
· · .·
·
neticede Abbasilerin hilafeti elde etmeler!ni sağlamışlardır. ·
. Görüldüğü gibi İsHhn'ın ilk yıllarından itibaren meydana gelen ·ve temeliilde ·
bütünüyle iktidar mücadelesi· yatan, IÇerbela vı:: bı;:ıizer.i trajik olaylar; Türklerin
İsl'amiyetle tanışın.alarındave hayatlarının devaınırıda canlılığını sürekli koruın.uştur.
3- Abbasne·r Dönenii:
İslam devleti; Bıneviler 'zaınanındıı. birçok·. kay mi. içinde· brir~odıran bir
imparatorluk alınasına r~ğıneri, devlet yönetimi temelde koyu bir Arap milliyetçiliğf
esasına dayanmış ve birbirine kan bağı ile bağlı sosyal bir si mf\ teşkil eden Bınevi
taraftarı Arapların hakiıniye~i altında varlığını şürdürınüştür:: Arap· olmayan diğer
· . mü-slüımin topluluklar içtimat ve iktisadi bakımdan ezilmiş ve yönetim tarafından köle
muamelesi görmüşÜir. 28 Bu neqenlerden dolay_ı; imparatorluk sınırları içersinde
yönetime karşı kin besleyen, gayrimemnhn bir kitle oluşınu_ştıiv. Bu kitlt1nin yönetim ·
aleyhine giriştiği· faaliyetler kısa zamanda etkisin.i göstermiş ve Bbfi Müslim
.Horasani'riin başlattığı isyan faaliyetleri sonunda, Bınevi yönetimi doğuda·, _hem .dini ve
hem de sosyal ve siyasal otoritesini kaybetı:ıiştir.29
· ·
·
_Briıevileri~ Hz. Ali eviadına reva gördükleri i~lümler sürüp,giderken~ toplumda·
onlara karşı direnme ve özellikle Kerbela katliamının öcünü alma arzusu günden güne
güçlen miştir, Bu dururnu fırsat bilen Abbasoğuİlan; hilaft(ti elde edinceye k~dar Ehl-i
Beytadına mücadele ettikleri görüntüsü vermişlerdir;3° : ·
. · · · .. ·•· ·.. · - ·
. Abbasiler adına yürütül~n f~aliyetin.bitşında bulunan lmıırı}Jyluha~med b.
. ei-Abbasi, saltanatın el değiştirmesinden önce toplumun zihnen bu d~ğişiklige­
hazırlanınrisı gerektiğine inanarak, hazırlıklİ· ve planlı bir şekilde. faaliyet yür.ütülmesini
çevresindekilere telki.n etmiştir; Uyanıklığı ve ileri görüşlülÜğü ile tanınan İmam
Muhammed b. Ali, 'taranarlarına davet esnasında,- halka herhangi bir kişinin:.isminL
vermemelerini; sadece Bhl-i Beyt etrafında toplanınaya davei etmelerini isterniştir.1L .. --~ı
İmam Muhammed b. Ali, Kfife ve Horasan'ı davetinin yayılınası için uygun. iki ın~rkez •
1
olarak görmüştür. Çünkü Kfife'uzun zamandır Ehli Beyt taraftarlığının:merkezL
~._·.·ı
durumunda olmuş, Horasan halkİ da Şitlik düşü~cesini ~öhiyca be-niınseyeri. bir ..
.görünü me hazır. görüi:ımüştür.3 2 Neticede. Meyall'rıiı!i J:lme_vi iktidarına karşıoluşan · ·._ . _· · ···j
ınemhuniyetşizliği
yanında, Arap
eski .·kanda~afarininsfirmesi33
.
. kabileleri arasındaki
.
.. '
.... · ...
.
i
ve·-'--·· ....,
•.
27 Balcıoğlu, a.g.e., s. 124.;. Fığlali, ~.g.e., s: 77.
. ··.
,,
. ;; ~2~~;~;;,r,:1;.~~~~;~ı;;;~~~ll;~~:;so,,;4s·SP; G~•ltoy, •·<:': •. •··
1
·i
ı
c " •. . ..
1
30 lbrahiin Has~iı. İslam Tarihi, Çev. İ.Yiğit-S.Gümüş, !.stanbul, 1991.11. s.389-390.; Cemal Şeiı~r;AI~;llik·:
ı
· Olayı, Istanbul, 1995, s.53-60.. . _:... , ,_, ·_. ......._:.c . •.:....... _,•-•~..•~:~_·.•.>....•.:.....••_.;,_,_. _. ..- : ·. _._: ... '. ;..· ,. i
31
- 1bnü'I-Esir, Horasana gidenAbbaiii daisi Ziyad Ebu Muhaı1uned'e, Muhaırimed b. Ali b.,Abaullaln5::··..:.--·':~l
Abbas'ın tavsiyelerini anlatırken, Fatuna eviadı konusunda· aşırı:'olanlai'la.tartçmnmasını _telkin etmiştir ... .:. ·.:•
.1
Bunlardan birisi ôe Galip idi. Ziyad, Abbasiler için davet etti, 'Emevileı'in ziıiUmlerinianlatlı; insanlam · · ·· 1
. ~;i~~~~~il~~~-~~l~~\~ı~Ô Galip'leAbbaspğulları ile Ali evlatln~inın fazileti~on~sundatnıtç~ı. (lbnü'k
,/
32 lbıiü'l-Esir, cl-Kariıil, V, 410 ;·Taberi, Tarih, VU,. 49150; Ihrahim Hrlsiın, a:g.e., ll; s.295-96, 389-390. ·.
33.tbnil'l-Esir, el~ Kamil, V, s. 127.'
,· .·' . · · '
'·ı'
.
1
.J
.. ,,
'
..
'·•ı,
. ,.
··~
.
......
-~
r:: .. !
!
Türklerin İslamiyeti Kabulü
'
•
415
i
'
bazı
siyasi gruphırın i!<tidar olııia hırsiarı sonucu Emevi. devleti yıkılmış ve onun yerine.
· Abbasiler devleti kumimuştur (M.750).3 4
' · İsiilm İniparatorluğunda yönetİmı;
Emevilerin yerine Abbasilerin geçmesi, yalnız·basi~ bir hükümet darbesi ve bir hanedan
değişikliği olmayıp, aynı zamanda İslam tarihinde bir dönüm noktası olmuştur.·
Emevilerin yanlış politikaları yüzünden. birbirne dostea yuklaşamayan Araplar ve
Türkler, Talas Savaşı'(M,751) ile Çiniilere karşı ortak ıliücadele etmişlerdir. Bu savaş
sonrası oluşan, dostluklar beraberinde Türklerin hızla isliimiaşmasını ve İsiilm devletin.in
·hizmetinde görevler almasını sağlamıştır. Yaklaşık yüz yıla yakın savaşlarlu geçen
Türk-Arapilişkileri yerini dostluğa, barışa bırakmış, kanlı savaşlar. son bulmuş ve iyi
ilişkiler başlamıştır.35
·
Erneviiere tepki olarak ortaya çıkan Abbasi hareketf başarılı olunca Abbasiler,
devlet politikasında hak ve sorumluluklara dayalı bir idareyi oluşturmaya çalışmış,
idaredeki olumsuzlukları olabildiğince gidermeye gayret etmişlerdir. Bu uyumlu
politikalar Türkler arasında İslamiyet'in ·yayılmasına hız kazandırmıŞtır. Ayrıca
Abbasiler, yönetimi ele geçirmek için yaptıkları mücadelelerde kendilerine destek veren
Türk ve İran unsurlarına yönetimlerinde, idari, siyasi ve askeri kadrolarda görevler
vermişler 36 ; bir nevi Emevilerin Arap nıilliyetçiliği tutum~na reaksiyon olarak,
yönetinıde Arapları dışlayan bir politika uygulanıaya koymuşlardır.
Abbasiler ile birlikte cemiyetin içtimal, fikri ve iktisadi
yapısı
da büyük
değişikliğe uğramıştır. Bu dönemde iktidarı kaybeden Araplar, kendilerine iktisadi ve
fikri. sahalarda yeni imkanlar bulmuşlardır. Fikri ve ticari hayat gelişmiş, büyük·
şehirler birer ilim merkezi olmuş, müslüman tüccarlar Çin'den İskandinav yarımadasına
kadar uzanan bir sahada ticaret faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.37
.
Türkler, Abbasilerin ilk yıllarından itibaren, devlet hizmetinde vazife almışlar,
Halife, Me'mun ve )'vlu'tasıın dönelTılerinde bu durum artarak deviıın etmiştir. Bu
halifelerin Türklere karşı olumlu yaklaşımları sonucu Aşağı Türkistan halkı büyük
çoğunlukla tS!iimiyet'i kabul etmiştir. 38 ·
.
·
· Kısaca: Abbasiler döneminde Türklerle Araplar arasında sağlanaı~ dostlukticari
ve tüccarların arkasından opları, dervişleri n ve sutilerin takip etmesi
Türkler arasında İslamiyet'in gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır.
ilişkilerin gelişmesi
Abbasiler döneminde Türkler arasında İsliiıniyet'in yayılınasını ve Türklerin
Abbasiler zamanında kitleler halinde İsliimiaşmasını naklettikten sonra, bu dönemde
Türkler arasında Alevi-Şii inançların nasıl yayıldığı konusunu incelemeye çalışacağız.
Abbasiler döneminde Türklerle Araplar arasında başlayan dostane ilişkiler ve
Talas savaşı sonrasında gelişen müsait ortam, Şii-Alevi dalierin Türkistan'a ulaşmasına
ve Alevi-Şii inançların bu bölgelerde yayılmasına hız kazandırmıştır.
. Abbasiler, bütün· faaliyetlerinde ve Alevi-Şii isyanlarda kendilerini hep Ehl-i.
Beyt'in hadimi olarak göstermişler ve bundan da Ali eviadları anlaşılmıştır.39
34Jbnü'I-Esir, cl-Kamil, V, s. 408,; Taberi, Tarih, VII, s. 30.
35 Yıldız, a.g.e., s.33-39; lbnü'I~Esir, el-Kamil, V; s-449.
36 Doğuştan Günümüze İslam Tarihi, Haz. Heyet, lll, s.337-340.; Hodgson, u.g.c., s. 233.
37 Yıldız, a.g.e., s. 49-50.; Duri, a.g.~ .• s. 129-130:
·
38 F. Köprülü, Türk Tarihi Dinisi, Haz. Abdullah Aykın, (Basilınaınış Yiiksek Lisans Tezi), Kayseri, 1991,
• s. 65-66.; Duri, iı.g.e., s. 132-33 ..·.
39
lbııü'I-Esir, el-Kamil, V. s. 408-409.; Hodgson, a.g.e., s. 227-~R
Metip . Bozkuş
41.6
Abbasoğulların-ın hilafete geçmeleri ile, Alevi daller de bu 'duruinu izah etmede
zorlanmışlardır. Böylece Bıneviler zamanında Ehl-i Bey't adına yürütülen isyanlar ve '
akıtılan kanlar bir fayda vermemiş, Ali eviadlarının hilafetten mahrum kalması,
gönüllerçle kapanınaz yaralar açmıştır. Ehl-i Beyt adına yürütülenbütün faaliyetlen;le
Türkler de önemli görevler almışlardır.40
·
Erneviierden sonra Abbasilerin hilafete geçıııelei-i ile' hilafet, makaınınd·a~
mahrum kalan Ali eviadı taraftarı Şiiler, büyük bir üınitsizlige düşmilş, Abbasiler ise
bu durum karşısında, Alevi-Şilkri kazanmak için büyük miktarlarda paralar verrnek
suretiyle onların gönüllerini alınaya çalışınışlardır.41
·Emevilerin zulümlerinden dolayı Türkistan'da yoğun _faaliyetler yürütetek.
· buralarda Şii-Alevlliğin yayılınasını sağlayan ve kuvvetlerini toplayarak, Abbasilerin
iktidara gelmesinde· önemli rol oynayan Ebu Müsliın'in, Bağdat'ta Abbasiler tarafından
idam edilmesi, Abbasilere karşı yeni halk hareketlerinin doğınasına· ve Şilliğjn
kuvvetlenmesine yardımcı olınuştur.42 Ebu Müsliın'in 'öldürülınesi Şii-Batinilerin iŞini ·
kolaylaştırmış, Şii-Batinller, Ebu Müsliın'in ölınediğini ve Rey'de gizlendiğini .il~ri ·
. sürınüşlerdir.43 Bu ortaında Abbasil er, bir yandan, askeri kadrolarında Türklerden istifade
etmişler ve Türklerden oluşan orcluy·u Şii~Batinilere karşi kullanınışla~dır. AncakŞil- ·Batiniler de boş durmamış her firsatta l:ıölgenin eski kültür ve inançları ile
. kaynaştırdıkları kendi görüşlerini İslfiıniyet pdına yayınaya çalışınışl'ardır.. BU dönemde
Türkler İslamiyeti AT-aplardan çok Aceınler vasıtasıyla_, Horasan ve Maveraühnehir
_yoluyla almışiardır. 44 Ancak bu bağlamda, Türİerin bir kısmının ŞilcBatinllerle·
temasının olması, onların bütünüyle sünni İslam anlayışı dışında bir anhiyışçı sahip.·· .
oldukları anlamında anlaşılmaınalıdır. Çünkü Türklerin İslaıniyet'i daha yakından tahıınçı _..
fırsatı buldukları Abbasiler döneminde, aralarında çok sayıda sünni davetçiler de .
. bulunınaktaydı. 45
.
· .
· . · . . . ·· ·
.
· ,
Abbasilerin ilk döneminde Ali evl~dı taraftariarına baskı ve zulüm yapİl~asının
Erneviierin son döneminde Medine'de Ehli Beyt ve Abbasoğulları ndan, bir
kısmının biat etmesi sonucu halifeliğini ilan ettiği halde o dön'ernde itibar görmeyen
Muhammed b. Abdullah'ın halifeliğine İmam-ı Azam· bir fetva lle destek verince,'·.
iktidardaki Abbasoğullan derhal Mediı1e üzerine yürüınüşleİ· ve H:_ 145 yılıİ1da .
Muhammed b; Abdullah Medine'de, Halife' Mansur'un amcası İsa, tarafından : ·
· öldürülmüştür: 46 Bu olaylardan sonra Abbasilerin ardı arkası kesilmeyen baskılarından
· kuıtulınak için, Alevlleı: hilafet merkezinden uzak olan; Hi:ira~ari Ve Till·kistan. gipi
bölgelere kaÇmışlar
veburalarda.Şillik propagandası yayılınaya başlaınıştırP · . -. · : ·
.
. .
.
'
'
. . . ı:
ardından,
'
. 1,,
\
. Halife Me'ı:nu'n döneminde oluşan genişfikir hürriyetind~n· istifade eôeh Şiilik
· ve felsefe akiıniarı, bu döneinde ciddi bir yayılına trendi sağlamıştır:· Hatta Halife'·
Me'mun, Ali soyundan gelenleri halife YE)pınak için bir gayret içerisine girmiş, ancak
40-lbnti'I-Esir; cl-Kaıııil,.VL s. 447, VII. s..449.; Hodgson; a.g.c.,s.229 .. :.,.. : · . . .
..
41 Ali eviadı taraftarlarının isyanları için Bkz. Taberi, Tarih, VII. s. 864-866,' lbııü'I-Esir, cı-ı(ariıil, YÜ,
s.l30 v..d.
.
42 lbnÜ'I-Esir, ci•I{aıııil, V, s. 481-482.
-.
.
. ·· · .
- . . , •·
·- 43 Bağdadi, 'Abdülkahir, Mezhepler Arasınd~ki Farklar, Çev. E .. R. Fığ! alı; Anicara, 1991, s. 199~200.
44 Fuad Kilprülü, Tiirl• Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Ankiıra; 19&4, s.21. -•
·
. .. _· ..
45 Claude Cohen, Osmanlılardan öııcc Anadoluda Türkler, Çev: Yildız Moı·an, Istanbul, 1970:~.81:
46 lbnü'I-Esir, cl-Kamil, V, s. 529-543.; Hodgsoiı, a.g;c., s. 238.
. .· , . . . . . ·
.
47 Mesudi, Murucu'z-Zelıeb, Tahkik, Muhammed Muhyiddin Abdülhamit: Beyrut; 1988, V 1: s.- 1!!9~202. '· · ··: ·
. .
.
.
.
' '
:
,.
•' ''
~
··ı,
-..
;i
Türklerin. İ~laniiyeti Kabulü
Abbas i ailesi burı'a m ani olmuştur. 48 Ayrıca· bu dö.nemde Arapça'ya terceme edilen farklı
kültürlere ait eseri er, müslüman halkın inançlarını olumsuz· yÖnde etkilemiştir:·
Yaygınlaşan bu. fikirler neticede eski pagaıi dönemi düşilnceleri nin yeniden. yerleşmesine
zemin hazırlayarak, Zerdüştlük,'Maniheistlik,'Mazdekilik ve Şaiııanizm gibi dinlerden
aşırılan inanç unsurları İslami inançlar arasına sızınayı başarmıştır. İslam mezhepleri .
tarihinde gördüğümüz binbir türı'ü inanç yolları bu kaynaklar vasıtasıyla geçmiştir. 49
Başlangıçta Elıl-i Beyt'e sevgi taraftadığı ile ortaya çıkan samimi anlayışlar,
· zamanla batıni fikir akımları yüzünden' çığırından Çıkmıştır. Özellikle Abbasilere karşı
oluşturulan tüm düşünce ve eylemler, kendilerine en uygun ortam olarak Maveraünnehir. ·
bölgesini görmüşlei·dii·. Çünkü Alevl'-Şif yanlıları, Abbasilerin ilk yıllarında Bınevi
dönemini arayacak hale gelmişlerdi. Buiıdan dolayı görüşlerini daha kolay yayabilmek
· için Tür!dstan'ı dolaşmış ve Türk kı~bileleri arasında onların her türlü inançlarına uygun
mesajlar vermişlerdir. Böylece, eski Türkinançları ile Şii-B\Itinl iıiançlar arasında bii·
kaynaşma oluşmuştui·. Bu Şii-Alevi taraftatları Türkmen-göçebe kabile.ler arasında Ehl-i
Sünnet inançlarına ters Batini züriırelerin ve tarikatierin dağınasına ve yayılınasına
sebep. ~lınuşlardır. so
·
Kısaca,
Abbasiler
zamanında
orta)•a
çıkan bazı
siyasi ve itikadl
isyanların
bastırılınasında, Türk kabilelerinin bazıları taze kuvvet olarak kullanılmışlardır. Bu
durumda Abbasiler'e karşı faaliyet yürü,ten gruplar da Maveraünnehir bölgesindeki yine
bazı Türk kabilelerinden istifade etme yoluna gitmişlerdir. Böylelikle eski Türk inançları
ile Şii-Batini inançlar arasıncia benzerlikler ve yakınlaşmalar sağlanmıştır. Ancak bu
dönemlerde Şii-Batini etkisinde kalan bölgelerde yaşayan Türkler, nazari ve kapalı
inançlardan çok, sıradan telkinlere daha müsait 'idiler. Çünkü bu insanlar dini ve felsefi
görüşlerin oluşturduğu inançlada ilgili tartışmaları' aniayacak ve kavrayacak bir yapıya
sahip değillerdi.
·
'
4-. ·Şehirli
ve
Göçebç
Kavrayiştaki Farklılaşma
Türklerin
Faktörleri:
İslamiyet' i
Anlayış
ve
·
TUrkler, başlangıçta İslamiyet'i normal şartlarda bilginler eliyl('! değil de •. daha
· çok mistik yönü ağır basan dervişleı' eliyle öğrenmişlt<rdir. İslamiyet'i kabul ederek
şehirlerde yaşayan Türkler, zamanla devletin desteklediği medreselerde öğretilen· kitabidiril icaplrirı ben1mseyip dinin emirlerini yerine getii·ıneye çalışmışlardır. Bunun yanında
sürekli goçebe hayati yaşayan, İslamiyet'in bilgiden ziyade duygusal yönünil ön planda
tutan ve İslamiyet'i 'şeklen ve sathl bir şekilde· benimseyen Tiirkn1enler ise, daha .çok
eski Türk inançlarına bağlı bii· dini h(\yatı sürdürıııeye çalışmışlardır. SI
·
Şehirde yerleşik hayata bağlı olarak yaşayan ve yüksek tabııkaya mensup olan
Türkler yerleşik olmanın getirdiği imkarıla, İslamiyeti bilgiye bağlı ve temel esaslarına
uygun olarak öğrenniişlerdir. Böylece İslam'ın kitabi kaynaklarına dayanan bir İslam
anlayışı olan, Sünni Müslüııianlığı benimseıııişlerdir. Gôçebe hayatını sürdüren Türkler
ise eski yaşantılarının bir devamı olarak, Müslüman olduktan sonra da kadın erkek bir
arada bulunmuş, merasimlerini biiyük bir vecd ve heyecan içinde müzik veraks (seınah)
ile yapmışlardır. Eski Türk, inançları tarikatiara da sızınıştır. Mesela Rifai tarikatının
48 M. Şenıseddin, a.g.e, s. 13.1-.132; Montgoıııery Watt, İslami Tet!dlder, Çev. Dr. Süleyman Ateş, AÜIF
: Yayıni, LXXXIII, s. 56.
·
' 49 Balcıoğlu, a.g.e, s.l22, Köprülü, Türk Tarihi Dinisi, s.l 19-120.; Duri, a.g.e., 131.
5 Köprülü, Türl' Tarihi Dinisi, s. 59-61.; M. Şeınseddin, a.g.e, s.l35-145.; Dııri, a.g.e., s, 119, 134.
. 51 .M. Eröz. Türkiye'de Alcvilil, ve Bektaşilil,, Istanbul, 1977.. s. 203.
··
.
°
s.
Methı
418
.
.
.
. .
.
.·
·. BozkuŞ
.
. .
.
'
.. .
kurucusu Ahmet Rifai ve müridleri, Türkler Irak'a gelinceye ~adar ateş tutmıı .ve ş iş
b_atırma ve benzeri şeyleri bilmezlerdi. Yine Arit1erin uzun zaman aç ,kalmaları, herkesin
yapamayacağı büyük ve ağır işled yapmaya çalışınaları ve ,gelecekten haber verıneleri
gibi inançlar Şamanların usullerini n_ bir devamı olarak Türkle.r tarafından tarikatiere
sokulmuştur. Yine' yağmur isteme esnasında baş ın- açık, saçları ri dağınık plması' ve
semaya doğru bir takım sözlerin söylenınesi
Müslümanlarİn yağınur duası esnasında
yaptıkları uygulamalar arasında benzerlikler vardır.52
,
. ·. . .• ·
ile
•
' •
.
.•
i
•
İslamiyet'i sathl bir. şekilde anlayan '{_e İslam kültür merkei}erinden uzak
sahalarda göçebe olarak yaşayan Türkmenler uzıın zaman eski inançlarını Müslüman
olduktan sonra da korumaya çalışmışlardır. XVIII. Yüzyıl'da bile J(ıpÇak bozkırlarında
göçüp konan Kazak-Kırgızların ınüslümanlığıŞamanl inançlarla karışıktı. 5 3
•
t
'1'
İslamiyet daha IX. ve X. yüzyıllarda göçebe Tllrkınenlerle, şehirli halk·ara~ında
yayılni,aya başladığında, iki .sosyo-küİtür'el ortama göre biçimlenmiştir. Göçebe
Türkmenler önce İran, sonra da Türk sufıler eliylegetirileıı tasavvuf ağırlıklı-bir mistik
Müslümanlık anlayışını benimsemiş, kisa zamanda bu Miisliimanlık anlayışı geleneksel
inanç yapılarını özümseyerek, SünniMüslümanlıktan bazı bakııtılardan farklı laŞmıştır.
Bu göçebe Türkmenl~r şehirlilerden farklı olarak medreseden habersiz ve Öl)dan mahrum ·
bir hayatı yaşamak zorunda kalmışlardır. Zira sürdürdükleridevamlı gôçebe halindeki
hayat\arı~ bu temasıazaltmış ve bilgiye dayalı MQslilmanlığın gerek,lerini kavramaya ve
yerine getirmeye imkan vermeıniştir. Çoğunluğu okuma yaZma bilmeyen bu inşanlar,
İslaıiıiyet'in inanç esasları il~ namaz ve oruç gibi fedakarlık ve disiplin isteyeri:.ibadetleri
nekavrayabilmiş ve ne de yerine getirebilmişlerdir. Bu Müslümanlık göçebe Türkler
eliyle XI. yüzyıldan itibaren Anadolu'ya taşınmıştır.54 ·
·. · · ·
. . · ,·
İslamiyet'i benims~dikten sonra da göçebe Türklerin·. hay,atında :varlığını
sürdüren eski inançlar, bu insanlar tarafından. yadırganmaınış, ancak bir takım anlam.
değişikliğine uğranııştır. Ayrıca göçebe Türkler arasında, daha çok sGfı ağırlıklı fikirler ·
arasında gelişen Hz. Ali ve Ehl-i Beyt sevgisiniri etkiılalduğu bir dini anlayış da•yayılmıştır. Ve bunlar eski inançlarını İslami Çıerçi:we içerisinde sathl de olsa devam
ettirmişlerdir. 5 5 .
·
.
. . ·. _ · .
• · · .
· · ·
· .·
Neticede; göçebe Türkler,'bti eski anl~şlarından, hayatın h~rsathasında canlı
; .,
bir şekilde yaşatı ldığı, dede ve babalar hakimiye'tine dayanan, kendine özgü birTürkmen ·
Sünnlliği oluşturmuşlardir .. Böylelikle·_ sıradiın. dervişler kanalıyla öğreti\e_n İslam
inanç!aü ile medrese öğrenimine dayanan dfnt öğretini fatklılaşıiıasrda ortaya çıkmıŞtır. ., . ' .
ı.
52
Şernfe\ti~
Y_ altkaya, Eski Türk Ananelerinin Bazi Dini;Mürisscfclctc T...~.sir leri;·• II :c-T.ü.. '.·.k-~a_ı···ih_ ·-··.;.· .. :_c~-.....
Kongresı Kıtabı, Istanbul, 1943, s, 691c696,
·
.
,· .
_.
, ·
·
53 Abdülkadir Inan, Müslüman TÜrklerde Şamanizm Kalı~tıları, Makaleler ve incelemeler, ıl, Ankara, · · · ·
,
.
.
.
. 1987, S, 464,
-54 A. Ya§ar Ocak; Bab~ilcr İsyanı, Istanbul, 1996, s.'445-46,
1
55 Fıiad Köprülü, Osmanlı Devletinin Kuruluşu; Ankara, 19RR: s.' 47,
1'
,.,,
<
,.
......
.. ,··
~
''l
Download