M. Meclisi B : 52 ahenk ve verimlilik mekanizması içerisinde mil­ lî ekonomiye yansımalarında yatırımların öne­ mi büyüktür. Ancak, bunun dozu kaçırılmamalıdır. Zira, istihsal hacmiyle, satınalma gücü arasındaki dengenin bozulması enflâsyo­ nu davet edeceğinden, bu dengenin alması ge­ reken istikametlere göre yatırım kompozisyon­ larında elâstikî değişikliklere gitmek gerektir. Halen müşahedemiz şudur ki, bu nevi ince ve fakat gerçekçi ekonomik ibir politikaya te­ veccüh gösterilmediği için, enflâsyon hızlan­ maktadır. İşte, önümüzdeki bu bütçenin masrafçı ka­ rakteri, istihsali artırmadan, yeni satınalma ve talep fazlalığı yaratacağından, 1972 bütçe yı­ lında fiyat stabilizasyon poltikasını Sayın Hü­ kümetten beklemek, fazla bir iyimserlik ola­ caktır. Gerçi, kısa bir müddet evvel bir Sayın Ba­ kan bu konuda ümitli bir açıklamada bulun­ muşsa da, hangi ekonomik tedbirlerin uygu­ lanacağını sarahaten belirtmemişlerdir. Dördüncü olarak, bütçe ile tâkibedilen borç­ lanma politikasına gelince; geçmiş yıllarda ol­ duğu gibi bu yılki bütçe ile de Hazinenin borç­ lanmaya devam edeceği anlaşılmaktadır. Çün­ kü, dış krediler, içinde bulunduğumuz ekono­ mik zaruretlerin sonucu olarak malî bir alış­ kanlık haline gelmiştir. Esasen, Türkiye gibi az gelişmiş memleketler, millî kalkınmalarını iç kaynaklarla tamamlayamayacaklarından, dış kaynaklar aramaya mecburdurlar. Ancak, birçok ülkelerde olduğu gibi bu borçlanmaların isabetli şekilde tam çalışmayı ve dolayısiyle is­ tihsali artırıcı yönde kullanılmaları ve ayrıca siyasî bir baskı aracı olmamaları gerektir. Zi­ ra, borçlanmanın ilk anda yarattığı talep faz­ lası, kısa bir devrede yeniden üretim veya faz­ la istihsalle denkleştirilmediği takdirde, aynen masrafçı bütçe etkilerini yaratır. Eğer, borç­ lanma istihsalde kullanılırsa verimli olur, tü­ ketim veya dengesiz altyapıda kullanılırsa, arz ve talebi etkileyeceği için enflâsyonist neticeler doğurur. Sayın milletvekilleri, Devlet' nizamı içinde yaşayan toplumlar, kamu hizmetlerini yürütebilmeleri için, birçok mal ve hizmetlere muh­ taçtırlar. Bunlar, esas itibariyle para harca­ mak, yani masraf yapmak suretiyle tedarik 28 . 2 . 1*972 O : 1^ edilir. Bu masrafların yapılması ve karşılığı olan gelirlerin, halka mükellefiyet tahmili su­ retiyle temin görevini, en güçlü bir kamu kuru­ luşu olan Devlet ifa eder. Bu itibarla, Devlet, kamu harcamalarının mukabili olan parayı temin için muhtelif kay­ naklardan faydalanır. Başlıca gelir kaynakla­ rını, klâsik maliye anlayışına uygun olarak kısaca dört grup altında toplayabiliriz. Birinci grup, vergilerdir. Devlet varidatı­ nın başında yer alan ve «halk tarafından kamu harcamalarına gücü oranında katılma payı» olarak tarif edilen paralardır. ikinci grup, harçlardır. Devletin, kişilere yaptığı bazı hizmetlere mukabil aldığı paralar­ dır. Üçüncü grup, Devlet emlâk ve teşebbüsle­ rinden gelen mülk paralarıdır. Dördüncü grup ise, biraz evvel bahsettiği­ miz dış borçlardır ki, bazen Devlet, önemli ya­ tırım veya olaylar sebebiyle yurt içinden veya dışından uzun veya kısa vadelerle para istik­ raz eder. Yani, borçlanır. îşte bu kaynakların birinci grubunu teşkil eden vergi gelirlerinin 1972 gelir bütçesi ile ilgili dikkat çekici bazı özelliklerine kısa not­ lar halinde temas edeceğiz. Birinci olarak, gelir bütçesinin tahminleri, Bütçe Karma Komisyonu raporunda da belirtil­ diği üzere, yüksek gelir tahminleri, özellikle birtakım vergi kanunlarında yapılması tasar­ lanan değişikliklere ve yeni vergi ihdası düşün­ celerine dayandırılmış olup, yeni veya değişik­ lik için sevk edilen tasarıların Büyük Mecliste tümü ile kabul edilmesi halinde, gelir bütçesi ile önerilen vergi tahminlerine dahi ulaşılama­ yacağı yapılan incelemelerden anlaşılmıştır di­ yor, Komisyon raporu. Binaenaleyh, halen komisyonlarda görüşül­ mekte olan bu taşanlarda yapılacak değişik­ likler, ümit edilen sonucu vermediği takdirde ise, bütçe gelirleri itibariyle muallâkta kala­ caktır. Vergi mevzuatına ait bu tasarıların bütçeden evvel veya bütçe ile birlikte yetni bütçe yılına tekaddümen kanunlaşmaları isabetli olurdu. Çünkü, vergiler, kanunla salınmakta olup, büt­ çenin (0) cetvelinde gelir çeşitlerinden her bi­ rinin dayandığı hükümleri arasına ithal edilmiş, — 620 —