Özet Giriş: Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze Türkiye nüfusu ve nüfus politikalarında önemli dönüşümler gerçekleşmiştir. Planlı kalkınma dönemine geçişle birlikte doğurganlığı azaltıcı politikaların izlenmeye başlanması sonrasında doğurganlık ve nüfus artış hızı gerilerken, nüfusun yaş yapısı da bundan etkilenmiştir. Demografik geçişe bağlı olarak, genç nüfusta azalmaya karşılık; yaşlı nüfusun artışı şeklinde nüfus piramidinde son zamanlarda gözlenen bu değişim, Türkiye nüfusunda yaşlanma sürecinin başladığını göstermektedir. Gerekçe: Türkiye'de 1935-2013 arasında nüfusun yaş yapısındaki değişim ve yaşlanmanın çeşitli göstergelerle mekansal dağılımının haritalar ve grafiklerle ortaya çıkarmaya odaklanıldığı bu araştırmada hedef, Türkiye nüfusunun yaş yapısını ve değişimin illere göre haritalarla izlenebileceği bir yaş(lanma) atlası oluşturmaktır. Veri ve Yöntem: Araştırmada kullanılan nüfusun yaş verileri 1935-2000 arasındaki dönemi genel nüfus sayımlarından, 2007 ve sonrasına ait yaş verileri ise ADNKS'den elde edilmiştir. Araştırmada iki ayrı veri seti oluşturulmuştur. Bunlardan birincisi, Türkiye toplamına ait veriler olup bu verilerden tablo ve grafikler ile nüfus piramitleri oluşturulmuştur. İkincisi ise, cinsiyet bazında 5'erli gruplara göre iller bazında oluşturulan yaş verileridir. İllere göre düzenlenen veriler, rakamlar ve oransal değerlerin yanı sıra çeşitli yaş(lanma) göstergeleri hesaplaması sonuçları da ArcGIS programı aracılığıyla her dönemin idari bölünüş haritası kullanılarak haritalanmıştır. Bulgular: Bu araştırmada, Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye nüfusunun yaş yapısındaki değişimin, gerek mutlak rakamlar, gerek oranlar ve gerekse çeşitli göstergelerle yönü, hızı ve boyutları belirlenmiştir. Nitekim, Türkiye'de en düşük medyan yaş değeri 1970'de 19 iken, 2000'de 24.8, 2013'de ise 30.4 olarak gerçekleşmiş; 2023'de 34, 2050'de 42.9 ve 2075'de ise 47.4 olarak gerçekleşeceği öngörülmektedir. 1935'e göre ülke nüfusu 4.7 kat artarken, 65 + nüfusunun 9.4 kat, 85+ yaşlı nüfusun ise 8.5 kat artmış olması; 1950'de 15.5 olan yaşlanma endeksinin 2013'de 45.9'a yükselmesi Türkiye nüfusundaki yaşlanma eğilimini ortaya koymaktadır. Doğurganlık hızı ve göçler nüfusun yaş yapısının Türkiye'deki dağılımı ve değişimi üzerindeki etkili demografik süreçler olup, hemen her dönemde ülkenin batısı ile doğusu arasında önemli farklılıklar göstermiştir. İllerin ve bölgelerin demografik geçiş modelindeki konumuna bağlı olarak şekillenen yaşlanma, ülkenin batısında daha önce kendini gösterirken doğusuna doğru giderek geciktiği görülmektedir. Özellikle doğurganlık hızının bölgesel dağılımındaki farklılıklar bu görümde daha etkili olmuştur. Sonuç: Demografik geçiş modelinin gelinen aşaması ile ortalama yaşam süresinin artışı, Türkiye'de nüfusun yaşlanma eğilimine girmeye başladığını göstermektedir. Türkiye nüfusunda gözlenen yaşlanma eğiliminin mekânsal dağılımı ise, illerin ve bölgelerin bu modeldeki konumu ile illerin aldığı ve verdiği göçlerin yaş dağılımına bağlı şekillenmektedir. Anahtar Kelimeler: Nüfus, Yaş Dağılımı, Bölgesel Farklılıklar, Türkiye.