TÜRKİYE ÇİMENTO MÜSTAHSİLLERİ BİRLİĞİ 2011 Yılı İklim Değişikliği Konferansı Sonuçları ve Türkiye ile İlgili Değerlendirmeler Atmosferdeki sera gazı seviyesinin sabit düzeyde kalmasını sağlayarak insan kaynaklı faaliyetlerin iklim sistemine olumsuz etkilerini önlemek üzere; 1994 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) ve 1997 yılında sözleşmeye ek Kyoto Protokolü imzalanmıştır. Kyoto Protokolü ile, ileri derecede sanayileşmiş ülkeler ve pazar ekonomisine geçiş sürecindeki 37 ülke 2008-2012 aralığında (I. Taahhüt Dönemi) sera gazı azaltımı ve/veya sınırlaması konusunda “hukuki olarak bağlayıcı” taahhütler vermişlerdir. Sözleşme ve Kyoto Protokolü kapsamında ilerlemeleri takip etmek ve uygulamaları iyileştirmek amacıyla, taraf ülkenin katılımı ile her yıl Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP) düzenlenmektedir. 2011 yılı İklim Değişikliği Konferansı (COP 17), 28 Kasım–09 Aralık 2011 tarihlerinde Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Durban kentinde yapılmıştır. Türkiye, Kalkınma Bakanı Sn. Cevdet Yılmaz Başkanlığında bir Heyet ile temsil edilmiştir. Konferansa TÇMB’yi temsilen Çevre Danışmanı Canan Derinöz Gencel katılım sağlamıştır. Kyoto Protokolü I. Taahhüt Dönemi 31.12.2012 tarihinde bitmektedir. Bu nedenle, özellikle 2009 yılından itibaren Kyoto Protokolü’nün geleceği ile Çin, Hindistan, ABD, Brezilya gibi devletlerin de içinde bulunacağı yeni bir sistemin kurulması yönünde çalışmalar önem kazanmış ancak bir sonuca ulaşılamamıştır. Bu nedenle, COP17 görüşmeleri bir umutsuzluk atmosferinde başlamıştır. Ancak, günler süren müzakarelerin ardından, Bakanlar düzeyinde yapılan görüşmeler sonrasında, 11 Aralık Pazar günü öğle saatlerine doğru aşağıdaki kararların alınması mümkün olmuştur: Uluslararası Anlaşma (Durban Platformu) • • • Tüm ülkelerin katılacağı ve Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında işleyen bir protokol, kanuni bir belge veya kanuni yaptırımı olan bir sonuç belgesi hazırlığı başlatılması için karar alınmıştır. Bu çalışma en geç 2015’de tamamlanacak, 2015 yılı İklim Konferansında kabul edilecek ve 2017 veya 2020’den itibaren uygulanacaktır. Böylelikle, Ek-1 ve Ek-1 dışı tanımlarının etkisini yitirmesi, sadece Ek-1 ülkeleri tarafından yürütülen sistemin yerine, ABD, Çin, Hindistan, Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerin de bağlayıcı emisyon azaltım hedefleri alacağı bir sistem kurulması amaçlanmıştır. TÇMB Avrupa Çimento Birliği (CEMBUREAU) ve Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu (YÜF) üyesidir. TÜRKİYE ÇİMENTO MÜSTAHSİLLERİ BİRLİĞİ Kyoto Protokolü • • Kyoto Protokolü II. Taahhüt Dönemi 01.01.2013 tarihinde başlayacak şekilde uzatılmıştır. Bitişi ise 31.12.2017 veya 31.12.2020 olup kesin tarih önümüzdeki yılların müzakarelerinde belirlenecektir. Japonya, Kanada ve Rusya Federasyonu II. Taahhüt Döneminde yükümlülük almamıştır. Avrupa Birliği ve diğer Ek-B ülkeleri 01.05.2012 itibari ile ülke bazında hedeflerini açıklayacaktır. Özellikle uluslararası anlaşma çerçevesinde Türkiye’nin yapabileceği azaltım hedeflerini müzakere etmesi kaçınılmaz görünmektedir. Bu kapsamda, ülkemizin kalkınmasından taviz vermeden mevcut durumdan yapabileceği azaltımların doğru ve sektörel uzlaşma ile tespit edilmesi büyük önem taşımaktadır. Kalkınma Bakanı Konuşması ve Türkiye’nin pozisyonu Konferansın “Üst Düzey Toplantı” Bölümünde Kalkınma Bakanı Sn. Yılmaz bir konuşma yapmış olup, önemli noktalar şunlardır: • • • • Türkiye 1990-2007 yılları arasında, sadece kendi imkanları ile mevcut durum senaryosuna göre %20 azaltım sağlamıştır. Bu süreçte, hidroelektrik, rüzgar ve jeotermal enerji kaynaklarının maliyet etkin kullanımı için büyük yatırımlar yapılmış, orman yangınları ile mücadelede yol alınmıştır. Türkiye Dünya Bankası kriterlerine göre gelişmekte olan bir ülkedir ve Sözleşme Ek-1 ülkesi olması bu gerçeği değiştirmemektedir. Süreç şekillendiğinde, Türkiye 2012 sonrası iklim rejiminde üzerine düşen görevi yapmaya kararlıdır. Özel Sektör Katılımı ve Çimento Sektörü Aralarında TÇMB, TÜSİAD üyesi kurumlar, OYAK, Karbon Yönetim Derneği ve Türk Hava Yolları’nın da bulunduğu özel sektör temsilcileri, Türk Heyeti beraberinde müzakereleri takip etmiştir. Özel sektör temsilcileri arasında konferans süresince son derece olumlu ve yapıcı bir işbirliği sağlanmıştır. İklim Zirvesinde TÜSİAD tarafından bir panel düzenlenmiştir. Panelde, özel sektörün pozisyonu, Avrupa Yatırım Bankasının Türkiye’ye ilişkin temiz teknoloji finansmanı, Dünya Ticaret Örgütü’nün karbon mevzuatının ticarete olası etkilerine dair görüşleri ile Türkiye’nin adaptasyon planı ele alınmıştır. Türkiye’nin Stratejisi Türkiye’nin özel koşulları nedeniyle, iklim değişikliği ile ilgili olarak finansman, teknoloji transferi ve kapasite artırımı konularında görüşmelere devam edilmesi için görüş birliğine varılmış, karar resmi belgelere işlenmiştir. Ancak, Türkiye herhangi bir taahhüt almadığı için, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler Ek-1 Dışı ülkeler gibi Kyoto Protokolü mekanizmalarından yararlanması konusunda ilerleme sağlanamamıştır. Bu durumda, ülkemizde emisyon ticareti ile ilgili çalışmaların gönüllü piyasalarda devam edeceği görülmektedir. Diğer Konular • • Gelişmiş ülkelerin iklim değişikliğinden etkilenecek az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere ayıracağı iklim fonunun ilk bölümü hayata geçirilmiştir. Fonun kullanımı konusunda Birleşmiş Milletlerin gözetimi benimsenmiştir İhracatta karbon konusunda sınırda çeşitli kısıtlamalar uygulanması (sınırda karbon vergisi alınması gibi) konusunda gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkeler arasında uzlaşma sağlanamamıştır. Bu gibi sınırlamaların çevresel katkıları bulunması durumunda Dünya Ticaret Örgütü uygulamalarında yer alabileceği bilgisi alınmıştır. 2/2