mayıs kapak ıı

advertisement
BD ARALIK 2010
bugün flu zavall› harap memleket hakk›nda de¤il, mesela ‹ngiltere, Fransa
vb. gibi dünyan›n en sa¤lam bünyeli
bir milletine tatbik etsek; o millet, flartlar›n indirece¤i darbelere birkaç seneden fazla dayanamayarak, dehfletle y›k›lacakt›r.
Dolays›yla Sevr Antlaflmas›’n› herhangi bir flekilde, herhangi bir maddesini veya fasl›n› de¤ifltirterek tatbik
etsek, yine biz, savafltan önceki halimize k›yasla birkaç yüz defa fliddetli
bir bask› alt›na girmifl bulunaca¤›z.
Mademki sözde Sevr
Bar›fl Antlaflmas›’n›n
kald›r›lmas› bile bizi
yaflatmayacakt›r, o halde
ne yapmal›y›z?
Bu sorunun cevab› çok
basittir:
Mücadeleye devam!
Hâlbuki biz, harpten evvelki halin dayan›lamaz oldu¤unu anlam›fl ve onlardan kurtulmak içindir ki, savafla girmifltik. fiu halde, pek güzel anlafl›l›r
ki, bugünkü sözde Sevr Bar›fl Antlaflmas›’n›n de¤ifltirilmesi de¤il, büsbütün
ortadan kald›r›lmas› dahi bizi yaflatacak
ve selamete ç›karacak bir hal do¤urmayacakt›r. Çünkü Sevr Antlaflmas›’n› kald›rmak demek, savafltan önceki
hali kabul etmek, yani yaflamamaya
raz› olmak demektir.
De¤erlendirmemizde bu sonuca
ulafl›nca, düflünece¤imiz bir yön kal›r:
34
ATATÜRK’ÜN
DÜNYASI
Y
Mademki sözde Sevr Bar›fl Antlaflmas›’n›n kald›r›lmas› bile bizi yaflatmayacakt›r, o halde ne yapmal›y›z?
Bu sorunun cevab› çok basittir:
Mücadeleye devam!
Bugün savafl›m öyle bir aflamada
bulunuyor ki, düflmanlar›n bizi maddi
güçlerle d›fltan ezmeleri hayal dahi edilemez. Dolay›s›yla, düflmanlara karfl›
dün askerlikçe kaybetti¤imiz davay›,
bugün baflka bir flekilde kazanm›fl›z
say›labilir. Çünkü dün de, bugün de
amac›m›z bir sald›r› ve istila savafl›
de¤il, bir savunma ve korunma savafl›
yapmakt›. Savafl›n bu fleklini, bugün
kazanm›fl bulunuyoruz. Bu galibiyeti siyasi araçlar, siyasi hükümler onaylay›ncaya kadar kendimizi daima savafl›m halinde kabul edebiliriz. Ne zaman bizim savafltan önceki halden kurtulmam›z› temin edecek hükümleri
kabul ederler ve ne zaman dünya fiilen
bu hükümleri teyit edecek ve belgeleyecek bir hal al›r, biz de savafl›ma o
zaman nihayet verebiliriz. Aksi takdirde savafl›m› b›rak›rsak, zarar ayn› olacakt›r.
Emin olal›m, bu düflünce ve siyasetle hareket etti¤imiz, tereddütsüz ve
korkusuz yürüdü¤ümüz takdirde sonuç gayet yak›n olacakt›r. Bunun kefili
bütün dünya olaylar›d›r. •
Cengiz Önal
aflamas› ve muzaffer olmas› gereken de¤ersiz flah›slar›m›z de¤il,
ulusal ba¤›ms›zl›¤› temin edecek olan fikirlerdir. Ulusal Savafl›m’›n
amac›, ulusun tam ba¤›ms›zl›¤›n› ve kay›ts›z flarts›z egemenli¤ini
sa¤lamak ve sürdürmektir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Büyük Millet
Meclisi’ne Karfl›
Anadolu’da Ç›kar›lan
Ayaklanmalar
stanbul’un iflgal edilmifl olmas›,
Osmanl› Devleti’nin son Mebuslar
Meclisi’nin bas›l›p, da¤›t›lmas› ve
bir k›s›m ayd›nlar ile milletvekillerinin
tutuklanmas› sonucunda art›k ‹stanbul
Yönetimi’nin hiçbir otoritesi kalmam›flt›. Anadolu Ulusal Hareketi ise,
ülkenin her yan›nda henüz otoritesini tam olarak tesis
edememiflti. Dolay›s› ile bir boflluk
ve bafl›bozukluk olmas› do¤ald›. ‹flgal
Güçleri’nin arad›¤›
ortam da buydu…
Damat Ferit’in de
iflbirli¤ini sa¤layarak, Türk Ulusu’na
yapt›klar› Ulusal
‹
12
Savafl›m aleyhtar› propagandalar, ayaklanmalar›n ç›kmas›nda önemli rol
oynam›fl ve bunlar da Ankara’y› zor
flartlar› yaflamakla yüz yüze b›rakm›flt›.
Mustafa Kemal’in, Nutuk’taki ifadesiyle;
“•Band›rma, Gönen, Susurluk, Musta-
‹flgal Güçleri Beyo¤lu’nda
35
BD ARALIK 2010
fakemalpafla, Karacabey ve Biga,
•‹zmit, Adapazar›, Düzce, Hendek,
Bolu, Gerede, Nall›han, Beypazar›,
•Konya, llg›n, Kad›nhan›, Karaman,
Bozk›r, Çivril, Seydiflehir, Beyflehir,
Koçhisar,
•Yozgat, Yenihan, Bo¤azl›yan, Zile,
Erbaa, Çorum,
•Ümraniye, Refahiye, Zara, Hafik ve
Viranflehir dolaylar›nda tutuflan kargafla ateflleri bütün ülkeyi yak›yor; hainlik, bilgisizlik, düflmanl›k ve ba¤nazl›k
dumanlar› bütün yurt göklerini yo¤un
karanl›klar içinde b›rak›yordu. Ayaklanma dalgalar›, Ankara'da karargâh›m›z›n duvarlar›na dek çarpt›. Karargâh›m›zla kent aras›ndaki telefon ve telgraf tellerini kesmeye dek varan kudurgan sald›r›fllar karfl›s›nda kald›k...”
sözleriyle k›saca ifade edilen ayaklanmalar›n alt›nda yatan en önemli gerçek
cehaletti. Ayaklananlar›n, “Din Elden
Gidiyor” slogan› çok etkili oluyordu.
‹flgal Güçleri de bunu kullan›yordu...
E¤itim olanaklar›ndan yoksun kalm›fl
ve ülkede olup-biten gerçeklerden habersiz b›rak›lm›fl insanlar›, en hassas
noktalar› olan dini konularda tahrik
etmek, özellikle ‹ngilizler ve iflbirlikçilerince zor olmad›. ‹nançlar› itibariyle, Halifeli¤i uhdesinde bulunduran
Padiflah ve onun güdümünde oluflturulan hükümete kay›ts›z-flarts›z ba¤l›
olan insan›m›z›n, ‹tilaf Devletleri ve
iflbirlikçileri taraf›ndan asi ilan edilmifl
ve haklar›nda idam karar› verilmifl olan Anadolu Ulusal Hareketi’nin Lider
ve Kadrosu’na, bir anda inan›p ba¤lanmalar› ve Ulusal Savafl›m’a topyekûn kat›l›mlar› elbette beklenemezdi... ‹flte bu ortamda kas›tl› olarak ç›36
BD ARALIK 2010
kar›lan ayaklanmalar Mustafa Kemal
ve Büyük Millet Meclisi’ni çok u¤raflt›raca¤a benziyordu.
Ayaklanmalardan bir k›sm›n›, tarih
s›ras›na göre yazarsak:
•Bozk›r Ayaklanmalar›(27 Eylül-4
Ekim ve 20 Ekim-4 Kas›m 1919)
•fieyh Eflref Ayaklanmas› (26 Ekim24 Aral›k 1919)
•Anzavur Ayaklanmalar› (1 Ekim-30
Kas›m 1919 ve 16 fiubat-16 Nisan
1920)
•Bolu/Düzce Ayaklanmalar› (12 Nisan
•31 May›s ve 8 A¤ustos-23 Eylül
1920)
•Yozgat Ayaklanmalar›(15 May›s 27 A¤ustos ve 5 Eylül-30 Aral›k 1920)
•Zile Ayaklanmas›(21 May›s-12 Haziran 1920)
•Milli Aflireti Ayaklanmas› (8-26 Haziran 1920)
•Konya Ayaklanmas›(2 Ekim-22 Kas›m 1920) tablosuyla karfl›lafl›r›z...
ustafa Kemal, Ankara Müftüsü Mehmet R›fat(Börekçi)
Bey’in önderli¤inde, Anadolu’da bulunan ve etraflar›nca say›lan
din adamlar›n›n fetvas›n› ald›ktan sonra, ayaklananlar üzerine askeri birlikler
göndererek, kontrolü elde tutmaya ve
huzuru sa¤lamaya çal›flt›. Hiç arzu edilmemesine karfl›n bu kardefl kavgas›,
gerek asker, gerekse sivil olmak üzere
birçok can›n yitirilmesine sebep oldu.
Ayaklanmalarla 1920 y›l›n›n sonuna
kadar u¤rafl›ld›. Bu arada ‹tilaf Devletleri, Anadolu’yu kendi aralar›nda paylaflma derdindeydi…
***
Ulusal Savafl›m tarihinin yeterince
M
Ankara Müftüsü
Mehmet R›fat (Börekçi)
bilinmesi aç›s›nda önemli sayd›¤›m
birkaç ayaklanma konusunda biraz
ayr›nt›ya girmek istiyorum.
Bolu-Düzce Ayaklanmalar›
Bu bölgede yaflayan bir k›s›m vatandafllar›m›z, Saray’la iyi iliflkileri bulunmas› itibariyle önceden ‹ttihat ve Terakki Cemiyeti’ne karfl› tav›r alm›fllard›. Anadolu Ulusal Hareketi’ni ise bir
‹ttihatç› hareket olarak de¤erlendiriyorlard›. Çünkü kas›tl› ve bilinçli bir
flekilde onlara böyle bilgiler verilmiflti... Dolays›yla, Saray’a ve Damat Ferit Hükümeti’ne olan sempatilerini
sürdürüyorlard›.
Damat Ferit’in yeniden Sadrazaml›¤a getirildi¤i Nisan-1920’de, ‹ngilizlerin de teflvik ve k›flk›rtmas›yla, bölge
insan›ndan baz›lar› silaha sar›l›p, etraf›na toplayabildikleriyle birlikte, 12
Nisan 1920 tarihinde Düzce’yi iflgal
etti. Ayaklanma k›sa zamanda umulandan çok daha fazla taraftar buldu ve
bir yandan Bolu ve Gerede’yi de kapsayarak K›z›lcahamam civar›na kadar
yay›ld›.
Di¤er taraftan ise; bir kol Çerkefl ve
Safranbolu taraf›na yay›lma gösterirken; bir baflka hareket ise Mudurnu,
Göynük, Beypazar› ve Ayafl’a kadar
ulaflarak Ankara s›n›rlar›na kadar geldi... Geliflmeler Ankara’y› tedirgin ediyordu. Çünkü baz› isyanc›lar, Mustafa Kemal’in Keçiören Ziraat Mektebi’ndeki karargâh›n›n yak›n›na kadar
sokulmufl ve geceleri karargâh ile flehir aras›ndaki telefon ve telgraf tellerini keserek, karargâh› güç durumda b›rakmaya bafllad›.
Ankara da ciddi bir asker gücü bulunmad›¤› için de, asilerle bir çat›flmaya girilemiyor, gerekti¤inde, karargâh›n savunmas› için haz›rl›klar yap›l›yordu. Refet (Bele) Bey’in k›sa bir
süre sonra, karargâh›n güvenli¤i için
Ankara’ya gönderdi¤i 120 kiflilik süvari birli¤i tam zaman›nda yetiflti.
Asiler, bir ön görüflme için gönderilen Hüsrev (Gerede) Bey’in baflkanl›¤›ndaki heyeti esir alm›fllar ve her an
ölümle tehdit ediyorlard›. Ayr›ca, ayaklanman›n bast›r›lmas› için görevlendirilen ve bölgeyi oldukça iyi bilen
Hüsrev (Gerede) Bey
37
BD ARALIK 2010
24. Tümen Komutan› Yarbay Mahmut, olay› kan dökülmeden çözüme
kavuflturmak isterken; 21 Nisan 1920
tarihinde Hendek civar›nda düflürüldü¤ü bir hain pusu esnas›nda flehit edildi.
Demirci Mehmet Efe
BD ARALIK 2010
na do¤ru Düzce’ye giren Ulusal Güçler flehri ele geçirdiler. Asiler de gerekli cezaya çarpt›r›ld›. A¤ustos1920 ortalar›nda yeni bir ayaklanma girifliminde daha bulunulduysa da; hareket fazla
yay›lma olana¤› bulamadan bast›r›ld›...
***
Yozgat Ayaklanmalar›
Bolu-Düzce ayaklanmalar› henüz bast›r›lamam›flken; Yozgat ve havalisinde
de ayaklanmalar›n bafllad›¤› haberi
al›nd›. Asilerin, “Halife-Padiflah ad›na
ve din için mücadele ediyoruz...” slogan›yla hareket ettiklerinden; ne yaz›k
ki, halktan da destek bulabildikleri
ö¤renildi…
Ayaklanma önce 13 May›s 1920
tarihinde Y›ld›zeli’nde bafllad›. Asiler,
Kaymakam’›n nispeten gevflek tutumundan da yararlan›p, k›sa sürede teflkilatland›lar ve h›zla hareket ederek,
Çaml›bel’deki bir birli¤i esir ald›lar
ve Tokat’a do¤ru yürüyüfl halindeki
bir taburu da da¤›tmay› baflard›lar.
Sonra Zile’yi iflgal ettiler. Ancak, k›sa
bir süre sonra, 3. Kolordu birlikleri
Zile’yi asilerden kurtard›.
Tokat ve civar›ndaki bu ayaklanma
hareketleri, Yozgat’taki Padiflah yanl›lar›n› da harekete geçirdi. Bölgede et-
Mustafa Kemal geliflmelerin tedirgin edici seyri karfl›s›nda ve bütün olanaklar› zorlayarak, Nazilli’de Demirci
Efe’yle birlikte bulunan Refet Beyi
Mudurnu üzerinden Bolu yönüne, Yarbay Arif Bey komutas›ndaki birli¤i
de Nall›han üzerinden yine Bolu’ya
ve Bal›kesir Cephesi’nden acilen ça¤r›lan Çerkez Ethem Kuvvetleri’ni de
Adapazar› üzerinden asilerin üzerine
gönderdi.
Çerkez Ethem ve Kuvay› Seyyare Askerleri
Önce Nall›han
ve Bolu, ard›ndan
da s›ras›yla Sapanca, Adapazar› ve
Hendek asilerden
temizlendi. Düzcedeki direnme halen
devam ediyordu.
May›s 1920 sonu38
kin olan Çapano¤ullar›n›n ayaklanma
haz›rl›¤› içinde olduklar› haberi üzerine, gerekli tedbirler al›n›rken; Mutasarr›f’›n göz yummas›yla asilerin flehirden ayr›ld›klar› ö¤renildi. K›sa bir
süre sonra da; yörenin azg›n eflk›yalar›ndan Aynac›o¤ullar›’yla birleflip,
Deli Ömer lakapl› bir kiflinin grubunu
da yanlar›na al›p, 14 Haziran 1920 tarihinde Yozgat’› iflgal ettiler.
Ulusal Hükümet çabuk davran›p,
Çerkez Ethem’i hemen Yozgat’a yönlendirdi. Ethem Kuvvetleri, 21 Haziran’da h›zla hareket edip, 23 Haziran
1920’de Yozgat’a geldi ve ani bir hücumla flehri ele geçirdi. Asilerin elebafllar› yakalan›p, gereken cezaya çarpt›r›ld›lar…
Konya Bölgesi Ayaklanmalar›
Düzce ve Yozgat ayaklanmalar›n›n
ard›ndan Konya Bölgesi’nde bir ayaklanma oldu¤u haberi geldi. Önce, Sait
Molla, Zeynel Abidin ve Rahip Frew
taraf›ndan bir giriflimde bulunulmaya
çal›fl›lm›fl, fakat Refet Bey’in Bozk›r
ayaklanmas›n› bast›rmas› sonucunda
huzur sa¤lanabilmiflti. Ancak, Tealii ‹slam (‹slam’› Yüceltme) ve ‹ngiliz
Muhipler (‹ngiltere Ç›karlar›n› Koruma) Dernekleri’yle Hürriyet ve ‹tilaf
F›rkas› bölgedeki, Anadolu Ulusal Hareketi’ne karfl› olan faaliyetlerini gizliden gizliye yürütüyorlard›.
Ayaklanma, Delibafl Mehmet önderli¤inde 2 Ekim 1920 tarihinde bafllad›. Hareket çok h›zl› yay›l›yordu.
Asiler önce Çumra’y› bast›lar. Ard›ndan da; 3 Ekim 1920’de Konya iflgal
edildi. Resmi kurumlara el konuldu
ve Vali de 4 Ekim’de teslim olmak
Refet Bele
zorunda kald›. Halk ne oldu¤unu yeterince anlayamadan ayaklanma Koçhisar(fiereflikoçhisar), Akflehir, Ilg›n,
Karaman, Karap›nar, Seydiflehir, Beyflehir gibi Konya’n›n yak›nlar›nda bulunan yerleflim birimleriyle; Akseki,
Manavgat ve Alanya’ya kadar yay›ld›.
ustafa Kemal, Refet Bey’i
ayaklanmay› bast›rmakla
görevlendirdi. Refet Bey, 6
Ekim’de Konya’y› asilerin elinden
kurtard›. Sonra takip hareketine
baflland›. Konya civar›ndaki yerleflim
birimlerinin hemen hepsi asilerden
temizlendi. Yarbay Osman’›n komutas›ndaki birlikler Ilg›n, Akflehir ve
Yalvaç yörelerini, Pozant›’dan gönderilen kuvvetler Karaman ile civar›n›
ve Demirci Mehmet Efe’nin kuvvetleri de E¤ridir, Karaa¤aç ve Akseki üzerinden hareketle Antalya’ya kadar
olan bölgeyi asilerden temizleyerek,
genel huzur sa¤land›. Ayaklanman›n
bafl›ndaki Delibafl Mehmet ise; Refet
Bey’in takibinden bir flekilde kurtulmay› baflararak, Silifke’de Frans›zlara
teslim oldu…
M
39
BD ARALIK 2010
Kuvay› Milliye askerlerinden bir grup
Mustafa Kemal, d›fl güçlerle mücadelenin; içerdeki iflbirlikçilerin
temizlenmesinin ard›ndan mümkün
olabilece¤ini biliyordu. Asl›nda; ‹flgal
Güçleri’nin, Anadolu’ya asker göndermek yerine, ç›kar›labilecek ayaklanmalarla, Türk Ulusu’nu birbirine
k›rd›rmak stratejisi uygulad›klar›n›
isabetle tespit etmiflti.
Di¤er taraftan; Padiflah ve Damat
Ferit Hükümeti’nin bütün ümitlerini
‹ngiliz yanl›s› bir
politikaya ba¤lam›fl olmalar› ve dolays›yla da ‹ngiliz
güdümüne girmeleri, Büyük Millet
Meclisi Hükümeti’ne karfl› ç›kar›lan ayaklanmalarda, ‹flgal Güçleri
kadar, ‹stanbul Yönetimi’nin de büyük pay› oldu¤unun bir göstergesiydi. Sonuçta sa¤duyulu ve so¤ukkanl›l›kla hareket etmek galip gelmifl
ve düflman karfl›s›nda savunman›n zay›flat›lmas› pahas›na bile olsa, iç cephedeki bütün iflbirlikçi ve hainlerin
yok edilebilmesi için üstün bir çaba
harcanm›fl ve kas›tl› olarak ç›kar›lan
bütün ayaklanmalar bast›r›lm›flt›. •
FIRÇALAYARAK
Serdar Günbilen
cengizonal@butundunya.com.tr
(Gelecek Ay: Anadolu’nun Ölüm Ferman›
Sevr Anlaflmas› )
ATATÜRK HAKKINDA
SÖYLENEN SÖZLER
Edouard Herriot (Fransa Eski Baflbakan›, 1933)
”Pafla, size nas›l hayran olmayay›m? Ben Fransa’da laik bir hükümet
kurmufltum. Bu hükümeti Papa’n›n Paris’teki temsilcisinin yard›m›
ile papazlar devirdi. Sizse bir Halifeyi kovdunuz ve gerçek anlam›yla
laik bir devlet kurdunuz. Siz, bu taassup içinde laikli¤i bu topluma
nas›l kabul ettirdiniz?
Dehan›z›n büyük eseri laik bir Türkiye yaratmak olmufltur.”
40
41
Download