EĞİTİM HAKKI PERSPEKTİFİNDEN WEB TABANLI ÖĞRETİM Öğr. Gör. Dr. Yavuz ERDOĞAN Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Bilgisayar Bölümü Özet Çağımızda artan nüfusun eğitilebilmesi için geleneksel eğitim kurumlarının yetersiz kaldığı hemen her kesim tarafından kabul edilmektedir. Bu gerçek; alternatif eğitim sistemlerini gündeme getirmektedir. Günümüzde bu yönde bir talebi karşılamada gelinen nokta web tabanlı öğretim olanaklarıdır. Bu çalışmada, eğitim hakkı perspektifinden web tabanlı öğretimi irdelenmiştir. Bu bağlamda bazı ulusal ve uluslar arası düzenlemeler incelenerek, web tabanlı öğretimin eğitim imkânı bulmayan öğrenciler için alternatif bir çözüm olabileceği üzerinde durulmuştur. Anahtar Kelimeler: Web tabanlı öğretim, eğitim hukuku, eğitim hakkı, Abstract Nowadays, it is accepted by all part of the society that conventional education establishments are insufficient for the growing populations. This reality attracts attention to alternative educational systems. In these days, web based instruction is supposed to be one of the best alternative solutions for the problem. In the current study, web based instruction was examined from the perspective of educational rights. In this respect some of national and international arrangements were investigated. Consequently, it was pointed out that web based instruction could be an alternative solution for the students who couldn’t find opportunities to take education. Keywords: Web based instruction, education law, rights of education 1. Giriş Eğitim hakkı, her bireyin kendi kapasitesi doğrultusunda, okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitimden yararlanabilmesi olarak tanımlanmaktadır (Selvi, 2002). Sosyal devlet, eğitim ve öğretimi devletin başta gelen ödevi sayar. Eğitim ve öğretim hakkı başıboş bırakılmayacak kadar önemli bir hizmet olduğu için devlet bu imkânı sağlıklı bir şekilde yerine getirmek durumundadır (Demir, 1998, 203). Bu doğrultuda tüm vatandaşların eşit imkânlar içinde, bilime dayalı düşündüren, bilinçlendiren, yaratıcı, barışçı, laik ve demokratik eğitim görmesini sağlar. Bu cümleden hareketle denilebilir ki fırsat eşitliğini ve eğitimin toplumla bütünleşmesini sağlamak sosyal devletin görevleri arasındadır (Duman, 1997, 217). Eğitimde eşitlik hakkını tüm vatandaşlara sunulması, eğitimin parasız yapılması, eğitim faaliyetlerinin plânlanması, eğitim kurumlarının yurt çapına yayılması ve meslekî/teknik eğitime gereğince ağırlık verilmesi devletin başlıca görevleri arasında yer almaktadır (Kaya, 1984, 16). Eğitim olanaklarının coğrafi ve toplumsal boyutlar üzerindeki dağılımı, fırsat eşitliği ilkesini gerçekleştirecek titizlikte sağlanmalıdır (Hesapçıoğlu, 2004, 34). Bu noktalardan hareketle, web tabanlı öğretimin amaçları incelendiği zaman, eğitim hakkının daha yaygın kullanılmasının esas alındığı görülmektedir. Çünkü web tabanlı öğretim, örgün eğitim sistemine göre daha esnek, açık ve çeşitlilik gösteren programları gerçekleştirecek düzenlemelerin yapılmasını öngörmektedir (Selvi, 2002, 2). Ayrıca eğitim hizmetinin öğrencilerin yakın çevresine kadar götürülmesine, öğrencilerin eğitimle ilgili ulaşım, barınma ve beslenme gibi yaşam giderlerinin düşmesine; dolayısıyla da eğitim hakkının daha etkili geniş kitlelere ulaşmasına yardımcı olmaktadır (Horton, 2000, 34). Web tabanlı öğretim sistemleri; gelişen web teknolojileri ve bilgisayar konferans sistemleri sayesinde zaman, mekân ve uzaklıktan bağımsız bir şekilde öğrencilerin birlikte çalışmalarına olanak veren oluşumlardır (Vural, 2002, 1; Song ve arkadaşları, 2004, 59). Bu yönü ile eğitimde şimdiye kadar yaşanan en büyük devrimlerden biri olma potansiyelindedir. Web tabanlı öğretimde; oluşturulan elektronik kampuslar ile eğitim hizmetlerinden yararlanmada var olagelen mekân ve zaman sınırlamalarını tümü ile kaldıran, kapasite ve öğretim elemanı sorununu büyük ölçüde çözerek erişimi kolaylaştıran bir düzenleme getirilmiştir (Trollip & Alessi, 2001; Schutle, 1997). Bu tarz eğitim ortamlarında, öğrenciler kendilerine dayatılan zaman diliminde çalışmak zorunda değillerdir (Bachman, 2000, 6). Örneğin, örgün eğitim sistemlerinde konular o gün, o sınıfta, o sömestri işlenilmek üzere öğrenci tarafından çalışılmak zorundadır. O ders ya da konular bir başka gün, bir başka mekânda, ikinci sömestri çalışılamaz, mutlaka o dönem içersinde, hatta o hafta, o gün ve o sınıfta olmak zorundadır (Arslan, 2001, 34). Web tabanlı öğretim ise öğrenciyi yer ve zaman konusunda özgür kılmaktadır. 2 Teknolojinin hızla ilerlemesi ve bilginin hızlı üretilmesi gibi nedenler öğrenmenin yaşam boyunca gerekli kılmaktadır. Bu durumda teknolojiye ulaşabilen herkes öğrenmelerini yaşamı boyunca devam ettirebilecektir. Kısacası, büyükanneler ve büyükbabalar da isterlerse eğitim görebileceklerdir. Yetişkinler, yükseköğretim ve yükseköğretim öncesi aşamalarındaki gençler, özürlüler, herhangi bir nedenden ötürü okula gidemeyenler, dil öğrenmek isteyenler, değişen iş şartları nedeniyle çeşitli konularda kendisini yetiştirmek isteyenler, çalıştığı için okula gidemeyenler, eğitim kurumları açısından sınırlı imkânlara sahip olan kırsal kesimde yaşayanlar web tabanlı öğretim sayesinde eğitim haklarından sonuna kadar yararlanabilmektedirler (Halis, 2001, 89). Bu sistemde, eğitimsel gelişimle ilgili sorumluluk kişinin kendisine verilmektedir (Bachman, 2000, 6). Bireyler bir müşteri gibi eğitim ve öğretim pazarından kendi gereksinimlerine uygun eğitimi bireysel sorumluluğunu kullanarak seçebilmektedirler. Bu noktalardan hareketle denilebilir ki; web tabanlı öğretim, eğitim hakkından mahrum olanlar için büyük bir fırsat olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer taraftan, devletler eğitim hizmetlerini sunmayı kabul etmişlerdir. Ancak bu hizmetin nasıl sunulacağı ve hukuki dayanakları hala tartışılmaktadır. Aşağıda eğitim hakkının hukukî dayanakları kısaca incelenmiştir; 2. Eğitim Hakkının Hukukî Dayanakları Ülkemizde, eğitimin hukukî boyutu her zaman sorun olarak varlığını sürdüre gelmektedir. Hâlâ birçok bölgede temel eğitim sorunu tam anlamıyla çözülememiş ve kadın erkek arasındaki eğitilmişlik uçurumu belirli bir düzeye çekilememiştir (Yumuşak ve Tuna, 2000, 10). Eğitimden yararlanabilen kesimler için de eğitim ortamları tam olarak çağdaş eğitim seviyesine çıkarılamamıştır (Tomul, 2002, 2). Millî Eğitim Şûralarında, Kalkınma Plânlarında, Anayasada eğitimin ülkenin geleceği ne kadar önemli olduğunun üzerinde durulmuş, fakat tartışılan konular ve uygulamaya konması gereken programlar zamanında uygulamaya konamamıştır. Bu kararlar belirlenirken temel alınan bazı ulusal ve uluslararası düzenlemeler mevcuttur. Şüphesiz bu düzenlemelerle gerek ulusal, gerekse uluslararası boyutta insanların eğitim hakkına dair standart uygulamaların varlığından söz edilebilir. 3 2.1. Eğitim Hakkı ile İlgili Uluslararası Düzenlemeler Eğitim hakkı daha çok uluslar arası sözleşmeler ile ülkelerin anayasa ve yasalarında tanımlanmaktadır. Bu tanımlamalar esas alınarak eğitim hakkı kavramının kapsamı belirlenmeye çalışılmıştır. Bununla birlikte eğitim hakkı insan hakları bağlamında ele alınan haklarından biri olup, bu konuda yasal düzenlemelerle yaptırım uygulanması en zor olan haklardan birisidir (Nowak, 1997). Aşağıda eğitim hakkı ile ilgili uluslararası düzenlemeler yer almaktadır. 2.1.1. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Dünyada eğitim hakkıyla ilgili ilk düzenlemeler 1948 tarihli Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nde yapılmıştır. Buna göre; "Herkesin eğitim hakkı vardır. Eğitim hiç olmazsa temel eğitim evrelerinde parasızdır. Temel eğitim zorunludur. Meslekî ve teknik eğitimden herkes yararlanabilmelidir. Yüksek öğrenim yeteneklerine göre herkese açık olmalıdır" (İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 1948, Madde 26). 2.1.2. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi "Bedensel, zihinsel ya da toplumsal bakımlardan güçlüğü bulunan çocuklara özel durumun gerektirdiği özel sağaltım, öğretim, eğitim ve özen sağlanacaktır" (Çocuk Hakları Bildirisi, 1959, Madde 51). “Eğitimi gibi aynı amaçla, çocuğa oyun oynaması ve eğlenmesi için de tam fırsat verilecektir. Çocuğun bu hakkını tam kullanmasını sağlamak için toplum ve kamu yetkilileri çalışacaklardır” (Adem, 1997, 140). 2.2. Ulusal Düzenlemeler Ülkemizde eğitim hakkıyla ilgili olarak ilk düzenleme Anayasanın 42. Maddesidir. Bu madde eğitim hakkını tanımlarken aynı zamanda bu hakkın kullanım şeklini göstermekte ve bu hakkın sınırlarını göstermektedir. Eğitim ve öğrenim hakkının düzenlenmesi ile ilgili olarak; Millî Eğitim Temel Kanunu, Yükseköğretim Kanunu, İlköğretim ve Eğitim Kanunu, Özel Eğitim Kurumları kanunu gibi yasal düzenlemeler mevcuttur. Buna göre anayasal ilkeler şunlardır (Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Madde 42); • “Kimse, eğitim ve öğretim hakkından mahrum tutulamaz”. • “Bu hakkın kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir”. 4 • “Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin ve denetimi gözetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz”. • “İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır”. Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 13. maddesinin c fıkrasında “Yüksek öğrenim, özellikle başlangıçta verilecek ücretsiz geliştirme eğitimi gibi her türlü uygun vasıtalarla, yetenek ölçüsüne göre herkesin eşit olarak yararlanmasına açık duruma getirilir” denilmektedir (Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, 2000, Madde 13). Bu madde de belirtilen “yükseköğretimin her uygun yol” ve “herkese yetenek ölçüsüne göre eşit olarak yararlanılması” hükümleri web tabanlı öğretim programları açısından değerlendirildiğinde, web tabanlı öğretim uygulanmakta olan öğrenme-öğretme süreçlerindeki çeşitliliğe karşılık gelmektedir (Selvi, 2002, 2). Senkron ya da asenkron öğretim, video konferans, CD, çoklu ortam uygulamaları biçimindeki öğretim uygulamaları yükseköğretim programlarının uygun yolla gerçekleştirilmesi hükmünü yerine getirmektedir. Yükseköğretimin herkese becerisine göre eşit olarak açılması ise web tabanlı öğretim programlarına giriş koşullarındaki eşitlik ve program türlerindeki çeşitliliğin sağlanabilmesi açısından değerlendirilebilir. Bununla birlikte, yükseköğretim çağ nüfusu (18–21 yaş) 2000 yılından itibaren yüksek artış göstermiştir. Aynı zamanda, ortaöğretimdeki okullaşma oranı ise sürekli olarak artmaktadır. Örneğin, 1985-1986'da %32, 1990-1991'de %37,6 olan bu oran, 19981999'da %57,7'ye yükselmiştir (YÖK Raporu, 2004, 34). Bu nedenle, yükseköğretime giriş için başvuran öğrenci sayısında, son yıllarda görülen durağanlaşma eğilimine rağmen, özellikle sekiz yıllık temel eğitimin etkisiyle, önümüzdeki yıllarda büyük artış beklenmektedir (Gürüz, 2001). Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan kestirimlere göre (MEB Sayısal Veriler, 2004), 2005–2006 ders yılında ortaöğretimdeki öğrenci sayısı, 1.710.092'si genel liselerde, 2.484.051'i ise meslekî ve teknik liselerde olmak üzere, toplam 4.194.143'e ulaşacak, bu kademedeki okullaşma oranı ise %79,4'e yükselecektir. Buna göre, 5 önümüzdeki beş yıl içerisinde yükseköğretime giriş için başvuran aday sayısının 2.000.000'u aşacağı tahmin edilmektedir (YÖK Raporu, 2004, 35). Bu istatistiklerin de ortaya koyduğu gibi, eğitim sistemimizdeki hızla büyüyen arz-talep dengesizliği çocuklarımızın eğitim hakları önünde büyük engel teşkil etmektedir. Üniversitelerde çalışan öğretim elemanlarının nicelik açısından yeterli olduğunu söylemek çok zordur. Bunun en önemli göstergesi kalabalık sınıflar ve haftalık ders saatlerinin çok fazla oluşudur (Güneş ve Hasan Demirtaş, 2002). 2005–2006 öğretim yılında ortaöğretim okullaşma oranı %79,4’e yükselmesi durumunda yükseköğretim çağ nüfusu sayısı artarak üniversite kapılarında yığılmalara neden olacaktır. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün projeksiyonlarına göre, ülkemizdeki yükseköğretim çağ nüfusu 2005 yılında 5.362.000 olacaktır (YÖK Raporu, 2004, 35). Türk yükseköğretim sisteminin 2005 yılındaki hedefleri; • Toplam okullaşma oranı %40, • Açıköğretimin payı %25, • Lisans öğrencilerinin payı %45, • Önlisans öğrencilerinin payı %30. olarak konduğu takdirde, o yılki toplam öğrenci sayısı ve bunun dağılımı aşağıdaki gibi olacaktır; • Toplam öğrenci sayısı 2.145.000, • Açıköğretimdeki öğrenci sayısı 536.000, • Örgün öğretim lisans öğrenci sayısı 965.000, • Örgün öğretim önlisans öğrenci sayısı 644.000. Bu hedefe ulaşabilmek için önümüzdeki yedi yıl içinde açık öğretimdeki öğrenci sayısı esas olarak sabit tutulurken, yaklaşık olarak, örgün öğretim lisans programlarında %50, önlisans programlarında ise %220 oranında ek kapasite yaratılması gerekmektedir (Mutlu, 2000). Son yıllarda, yükseköğretime yönelik hızla büyüyen talep artışı ile kaynak yersizliklerinin ortaya çıkması üniversiteleri ek kaynak yaratmaya ve alternatif çözümler üretmeye zorlamaktadır (Timur, 2000, 353). 6 Yükseköğretime olan talebin sürekli artması ve yaşam boyu öğrenimin kaçınılmaz hale gelmesi alternatif eğitim sistemlerini gündeme getirmektedir. Günümüzde bu ihtiyacı giderebilmek için gelinen nokta web tabanlı öğretim olanaklarıdır (Baron ve Karen Ivers, 1999). 1990’lı yılların başından itibaren sosyal, ekonomik, politik ve kültürel sahada insan yaşamının vazgeçilmez parçası haline gelen web teknolojileri, eğitim alanında da etkin olarak kullanılmaya başlanmıştır. Law (2000), Enformasyon Devrimi ile web teknolojileri arasındaki ilişkinin Sanayi Devrimi ile buhar makinesi arasındaki ilişkiyle eşdeğer düzeyde olduğunu ifade etmektedir. Çünkü web tabanlı öğretim ile geleneksel yöntemlerle hayal dahi edilemeyecek sayıda öğrenciye kitlesel eğitim verilmektedir. Bununla birlikte farklı ilgi ve yeterlikteki kişilere sağladığı bire-bir ilgi ile bireyselleştirilmiş eğitimi; yine geleneksel sistemlerle mümkün olmayan program, kaynak, öğretim elemanı gibi potansiyeli ile küresel eğitimi birlikte sağlayan bir anlayış oluşturulmaktadır (Karasar, 1999, 135). 3. Sonuç Ülkemizdeki bazı üniversitelerin, web tabanlı öğretime başlayarak, üniversiteye giremeyen birçok lise mezununa yeni olanaklar sağlayacağı düşünülmektedir. Türkiye’nin her bölgesine ve değişik sosyo-ekonomik kesimlerine, eğitim hizmetleri hızlı ve düşük maliyetle götürülerek fırsat eşitliği sağlanabilir (Şen, 1999, 16). Bu öngörü gerçekleştiği takdirde, önümüzdeki yıllarda üniversite okuma olanağı bulan öğrenci sayısının %25–50 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Bu durum, eğitim hizmetinin öğrencilerin yakın çevresine kadar götürülmesine, öğrencilerin eğitimle ilgili ulaşım, barınma ve beslenme gibi yaşam giderlerinin düşmesine; dolayısıyla da eğitim hakkının daha geniş kitlelere ulaşmasına yardımcı olacaktır. Dolayısıyla web üzerinden eğitim verme potansiyeli olan üniversitelerimizin bu pozisyona kendilerini hazırlamaları gerekmektedir. Kaynaklar ADEM, Mahmut (1997). “Eğitim Hakkı”. İnsan Hakları Yıllığı, Cilt 10–11, s.140. ARSLAN, Ahmet (2001). “Web Destekli Bilgisayar Öğretiminde Tasarım Kriterlerinin Değerlendirilmesi”. Marmara Üniversitesi, Fen Bilimler Enstitüsü (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul. 7 BACHMAN, Keith (2000). “Corporate E-Learning: Exploring A New Frointer”. WR Hambrecht & Co Issues E-Learning Industry Report, San Francisco. BARON, Ann E. ve IVERS, Karen S. (1999). The Internet and Instruction. Libraries Unlimited, Inc. Enlewood, Colorado. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, Çocuk Hakları Bildirisi. 1959, Madde, 51. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi. 2000, 13. Madde, 2/c. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi. 1948, Madde 26. DEMİR, Fevzi (1998). Anayasa Hukukuna Giriş. Barış Yayınları, İzmir DUMAN, Hasan (1997). İnsan Haklarına Saygılı Devlet. İnkılâp Yayınevi, İstanbul GÜNEŞ, Hasan ve DEMİRTAŞ, Hasan (2002). “Üçüncü Bin Yılda Üniversiteler ve Toplumsal Kalkınma”. Eğitim Araştırmaları Dergisi, Sayı:7. GÜRÜZ, Kemal (2001). Dünya’da ve Türkiye’de Yükseköğretim: Tarihçe, Bugünkü Sevk ve İdare Sistemleri. ÖSYM Yayınları, Yayın No:4, Ankara. HESAPÇIOĞU, Muhsin (2004). “Eğitim ve Okul Alanındaki Çağdaş Gelişmeler ve Bu Gelişmelerin Eğitim Yönetimine Yansımaları”. Yaşadıkça Eğitim, Sayı: 82, Ankara. HORTON, William (2000). Designing Web-Based Training. Wiley Computer Publishing, John Wiley & Sons, USA. KARASAR, Şahin (1999). Sanal Yüksekeğitim. Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Eskişehir. KAYA, Yahya Kemal (1984). İnsan Yetiştirme Düzenimiz: Politika, Eğitim, Kalkınma. Hacettepe Sosyal ve İdarî Bilimler Yayınları, 4. Baskı, Ankara LAW, Derek (2000). “Information Policy for a New Millennium”. Library Review, Cilt: 49, Sayı:7, s.322. MEB, http://www.meb.gov.tr/index1024.htm, “Sayısal Veriler 2003–2004”, (Erişim Tarihi: 26.01.2005). MUTLU, Latif (2000). Yükseköğretim Finansmanı: Yasal Düzenlemeler İçin Öneriler, TÜSİAD Yayınları, Yayın No: 2000–10/287, İstanbul. 8 NOWAK, Manfred (1997). “The Right to Education”. Economic Social and Cultural Rights, Martinus Nijhoff Publishers. ŞEN, Nurcan (1999). İnternet Tabanlı Öğretimin Etkililiği, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara. SCHUTLE, Jerald G (1997). “Virtual Teaching in Higher Teaching”. 1997, CASO’s Internet University. http://www.csun.edu/sociology/virexp.htm, (Erişim Tarihi: 24.01.2005). SELVİ, Kıymet (2002). “Uzaktan Öğretim ve Eğitim Hakkı”. Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir SONG, Liyan; SINGLETON, Ernise S.; HILL, Janette R; ve KOH, Myung H. (2004). “Improving Online Learning: Student Perceptions of Useful and Challenging Characteristics”. Internet and Higher Education, Cilt: 7, Sayı: 1, s.59-70. TİMUR, Taner (2000). Toplumsal Değişme ve Üniversiteler, İmge Kitabevi, Ankara. TROLLIP, Stanley R. ve ALESSI, Stephen M. (2001). Multimedia for Learning: Methods and Development, 3rd Edition, Allyn & Bacon, Massachusetts. TOMUL, Ekmel (2002). “Eğitim Endeksi ve Boyutları İle Gelir Dağılımı Arasındaki İlişki-Ülkelerin Gelişmişlik Düzeylerine Göre Bir Karşılaştırma”. 1.Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi, İzmit. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI, Madde 42. VURAL, Nurhayat (2002). “Uzaktan Eğitimde E-Pedagoji”. Bilişim Zirvesi, TBD, İstanbul. YAZICI, Ali ve ATLAS, İrfan (1999). “Web-Based Distance Education in Developing Countries”. 14th Symposium on Computer and Information Sciences, Ankara. YUMUŞAK, İ. Güran ve TUNA, Yusuf (2000). “Kalkınmışlık Göstergesi Olarak Beşerî Kalkınma İndeksi ve Türkiye Üzerine Bir Değerlendirme”. IV. Uluslararası Ekonomi Kongresi, ODTÜ, Ankara. YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMU (2004). Türk Yükseköğretiminin Bugünkü Durumu. YÖK Başkanlığı, Ankara. 9