DOÇ. DR. AHMET KARABULUT ACIBADEM ATAKENT HASTANESİ KARDİYOLOJİ UZMANI Hipertansiyon hastalarının en sık yaptıkları 8 hata Tüm dünyada ve ülkemizde yaygın olarak görülen hipertansiyon kontrol altına alınamadığında birçok organı etkileyerek başta kalp damar hastalıkları olmak üzere; böbrek yetmezliği, görme kaybı, hatta felç gibi ölümcül sonuçlara yol açabilen tehlikeli bir hastalık. 1. Hipertansiyonu ciddiye almamak ‘Bünyem, yüksek tansiyona alışmış’ deyip hipertansiyonu ciddiye almamak yapılan en büyük hatalardan biri. Kan basıncı yüksekliğini sadece strese (gerginliğe) bağlayıp tansiyon ilacı kullanmamak, ‘Ben tansiyonumun yükseldiğini hissediyorum’ deyip yakınma olmayan zamanlarda kan basıncını ölçtürmemek de hastaların yaptıkları diğer önemli hatalardan. Oysa ki hipertansiyon sinsi bir hastalık. Kişi kendini iyi hissetse bile, yüksek tansiyon damarlardaki harabiyetini sürdürüyor. 2. Sadece büyük tansiyonla ilgilenmek Sadece büyük tansiyonla ilgilenmek de hastalar tarafından sıkça yapılan bir başka hata. Yapılan araştırmalar küçük tansiyon kontrol altına alınmadığında damar harabiyeti riskinin devam ettiğini gösteriyor. Bazı kişilerde sadece küçük tansiyonun yüksek olduğu ve bu kişilerin tedavi altına alınması gerektiği unutulmamalı. Özellikle kalp damarları, küçük tansiyon varlığında yüksek basınca maruz kalıyor. 3. Bitkisel ilaçlar ve sarımsaktan medet ummak Öyle ki ülkemizde Hipertansiyon tedavisinin bitkisel ilaçlar her 4 ölümden ile sarımsakla yapılması ve tansiyon düşürücü ilaç kullanımından kaçınılması da yapılan hatalar arasında. Piyasada mevcut biri, hipertansiyon bitkisel ilaçlar Tarım Bakanlığı onaylı olup, çoğunluğu uyarıcı afrodizyak maddeler sonucu oluşuyor. içeriyor. Bu ilaçlar tansiyon yükselmesine yol açabiliyor. Limon ve sarımsak Hipertansiyonun kullanımının tansiyon düşürmedeki rolü olup, tek başına yüksek tansiyon bu tür ciddi tablolara minimal tedavisinde kullanılmıyor. Ancak sarımsak ve limon diyetin bir parçası olabilir. Sakinleştirici yol açmasında ilaçlar kişilerin stresini azaltarak tansiyon dengelenmesine katkıda bulunabiliyor. en çok hastaların Bu ilaçların tek başına kullanılması ancak nadir vakalarda tansiyon kontrolü ilaçlarını yarım sağlayabiliyor. bırakmaları, yaşam 4. Her kan basıncı yüksekliğinde dilaltı alışkanlıklarına dikkat etmemeleri ve hapı çiğnemek Her kan basıncı yüksekliğinde dil altı çiğnenmemeli. Dil altı hapının ilaç kullanmak yerine hapı sadece baş ağrısı, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi şikayetlerin geliştiği ve sıklıkla bazı besinlerden büyük tansiyonun 180 değerini aştığı acil durumlarda kullanılması gerekiyor. Aksi medet ummaları halde dilaltı ilacı kan basıncını hızla ve kontrolsüz düşürerek felç, kalp krizi ve ölüm istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. gibi yaptıkları hatalar gibi Dilaltının evde kullanımı doktor önermediği sürece tercih edilmemeli. rol oynuyor. Doç. Dr. Ahmet Karabulut, hipertansiyon hastalarının en sık yaptıkları 8 hatayı ve bunların yol açtıkları sorunları şöyle sıralıyor: 5. İlaç tedavisinden bağımlılık veya yan etki yapar diyerek kaçınmak Birçok hastalığı mevcut olan “Vücut ilaca alışır etkisini kaybeder, ilaç yan etki ve bağımlılık yapar” şeklindeki düşünce kesinlikle yanlış. Eğer ilaç tansiyonu iyi kontrol etmiş ve kişide belirgin yan etki oluşturmamışsa, ilacın eski ya da yeni oluşuna bakılmaksızın ilaç kullanılmalı. Tansiyon ilaçları bağımlılık yapmaz. Tansiyon ilaçlarının yan etki potansiyeli düşüktür ve bu etkinin ortaya çıkışı kişiye göre değişiyor. Yan etki ortaya çıktığında ilaç bırakılmamalı ve mutlaka doktora başvurulmalı. Unutmayın ki hastaya en büyük zararı kontrolsüz hipertansiyon veriyor. 6. İlaç dışı tedavileri ihmal etmek Hipertansiyon tedavisinde ilacın yanı sıra yaşam şekli değişikliği diye adlandırılan ilaç dışı tedaviler de bir o kadar önemli. Yaşam şekli değişikliği; tuzu azaltma, düzenli spor, ideal kiloya ulaşma, sigara ve alkolden uzaklaşma ve hipertansiyon diyetini kapsıyor. Ancak ilaç kullanan hastaların çoğu ilaçsız tedaviyi ihmal ediyor. İlaçsız tedaviye dikkat edilmezse antihipertansif ilaçların da etkisi çok azalıyor veya ortadan kalkıyor. Hipertansiyon tedavisi ancak sağlıklı bir hasta-hekim ilişkisiyle mümkün olabiliyor. 7. İlaç tedavisine ara vermek Birçok hasta kan basıncı ilaçlarla kontrol altına alındığında, kendilerini rahatsız eden baş ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntı gibi yakınmalar ortadan kalktığında veya ilacı bittiğinde ilaç tedavisini yarıda bırakabiliyor. Oysa kısa süreli bile olsa tedaviye kesinlikle ara verilmemeli. Çünkü tedavide amaç sadece hastayı o dönemde rahatsız eden yakınmaları gidermek değil, aynı zamanda hedef organ hasarını önleyerek veya geri çevirerek kalıcı sakatlık ve ölümleri azaltmak. Hipertansiyonun büyük olasılıkla ömür boyu eşlik edeceği unutulmamalı. İlacın ani bırakılması, tansiyon değerlerinde ani fırlamaya ve kalıcı sağlık sorunlarına yol açabiliyor. 8. İlacı bırakarak ‘kan basıncı yeniden yükselecek mi’ diye deneme yapması Kan basıncı kontrol altına alınan bir hastanın ilacı bırakarak ‘kan basıncı yeniden yükselecek mi?’ diye deneme yapması da büyük bir hata. Antihipertansif ilaçlar bırakılsa bile kan basıncını düşürücü etkileri bir süre daha devam ediyor. Hastada geçici, hipertansiyon yoksa, ilaç bırakılınca kan basıncı bir süre sonra kesinlikle yeniden yükseliyor. Bu nedenle ilaç tedavisinin kesilmesi ve doz değişikliği kesinlikle doktor tarafından yapılmalı l