C. Senatosu B : 88 17 . 7 .1967 O : 1 Sunay'm (Türk topraklarında yaşıyan herkes Tüktür) sözü ele alınarak, (Türk toprakların­ da yaşıyan herkes Türk değildir) şeklinde ta­ mamen bölücü bir maksat ve zihniyet taşıyan bir yazı çıkmıştır. Eğer, bu dergideki yazı, ele aldığı mevzuda yazılmış ilk yazı olsaydı, üzerinde durmaya elbetteki değmezdi. Fakat, zaman, zaman, Türkiye'nin, millî bir­ lik ve beraberliğini millî duygu ve şuurunu ze­ delemek, sarsmak ve milleti bölmek, parçala­ mak, maksadına matuf bu kabîl yazılar yazıl­ makta, sözler sarf edilmekte olduğundan, mese­ lenin üzerine eğilmekte fayda ve zaruret vardır. Şeyh Sait, bildiriyi yayınlıyan gençlerin ağa babası imiş» ve saire diye devam edip gidiyor. işte, Türkiye'de çıkan bir dergide yazılan yazılar. Dergi Türkiye'de çıkıyor ve yazıları yazan da Türklüğü kendi inhisarında ıgörüyor. Yazı sahibi, hem Türklüğü inhisarına alıyor, hem de Türk'ün en büyük hasleti olan, insanlığı inkâr ediyor. Hem, Türklükten bahsediyor, hem de, Türk birliğini, temelinden yıkmaya çalışı­ yor. Muhterem senatörler; Mesele, çok mühimdir, üzerinde tam bir cid­ diyet ve derin bir hassasiyetle durmak lâzım­ dır, elzemdir. ismi geçen dergideki, yazının yazarına göre (Türkiye'de sadece toplum ahlâkını bozan iş­ lerle meşgul çingeneler varmış, bunlar insan de­ ğillermiş, bunları sürmek lazımmış, Hindistan'a sürülmeliymişler, çünkü vatanları orasıymış, eğer Hindistan kabul etmezse, bunlar için en münasip yer Hakkâri imiş, zira yolları azmış, oradakiler Kürtmüş, Kürtlerle bu çingeneler bir arada yaşasmlarmış; bundan, güzel bir ne­ sil meydana gelirmiş. Evvelâ, çingeneler kimdir? Çingeneler de bi­ rer insandırlar ve bu vatanın vatandaşlarıdırlar. Bu vatan üstünde ve ay yıldızlı bayrak altında, bu vatan ve bu millet için yaşıyan herken vatan­ daştır ve bu milletin evlâdıdır. Kimsenin, kimseyi hor ve hakir 'görmeye hakkı yoktur 've olamaz, insanlık, Türklük, din, mantık ve vicdan da bunu böyle emreder. Bunu bilmiyenler ıgaflet içindedirler. Yazı buraya gelince, Kürtlerden bahsetmek lazımmış, Türk topraklarında yaşıyan herkes Türk değilmiş; Arap, Kürt, Zaza, şu veya bu diye yirmi millet varmış, Doğu ve Güney - Doğudakiler Kürt ve Zaza imişler, adedleri iki milyon civarında imiş, aslen Fars imişler. Türk­ ler için Yörükler ne imişse Farslar için de Kürt­ ler o imiş. Bunlar, bu memleketten gitmeliymişler. Nereye mi1? Nereye isterlerse oraya gitsinlermiş, İran'a, Hindistan'a, Barzani'ye ve saireye. Ve yazı bu şekilde devam edip gidiyor. Bu yazının, sebebolduğu haklı üzüntü ve te­ essürle bir kısım gençler, bir bildiri ile; yazıya cevap veriyorlar. Dergideki yazının yazarı, işle­ diği büyük hatayı idrakle, 'özür diliyeceğine, bu kere derginin, Haziran 1967 tarih ve 42 sayılı nüshasında; daha ağır bir şekilde, ikinci bir ya­ zı yazıyor, bu yazıya göre de «bildiride, faşist kelimesi kullanılmış, bunu komünistler Türkçü­ lere söylermiş, millet yerine halk tâbiri kulla­ nılmış ki, halk tâbirini komünistler kullanırmış. Hayalî kürdistanm, merkezi olarak düşünülen, Diyarbakır, Uzun Hasan'm başkenti imiş, dinî kisve altında kürdistan kurmak için isyan eden Bu memlekette, asırlardan beri devam edegelen, bir millî birlik ve beraberlik, millî duygu ve şuur vardır. Fakat, şurası da bir hakikattir ki, bu mem­ lekette, bütün bu kıymetli ve aziz varlıkları hiçe sayan, Türk olmayı sadece ve sadece kendine has telâkki edip, koyu bir inhisarcılık zihniye­ tiyle, Türkiye'yi ister bilerek, ister bilmiyerek olsun, bölmeye, parçalamaya gayret edenler var­ dır ve bunlar; zaman, zaman bahsi geçen dergi­ de çıkan şekilde yazılar yazar, sözler sarf eder­ ler. Herkes, şunu, katiyetle bilmelidir ki, bu memlekette Türklük kimsenin inhisarında de­ ğildir ve olamaz. Yine heskes bilmelidir ki, Türkiye'yi böyle inhisarcı bir zihniyetle; ayrı­ ma tâbi tutmak, Türkiye'yi, Türk Milletini ve Türkiye'nin millî bütünlük ve beraberliğini sev­ mek değildir. Bunun tamamen aksine olarak, bunu hazmedememek, çekememektir. Türk olmayı, sadece kendilerine has ve ken­ di inhisarlarında görmek istiyenler için, bu va­ tanın Doğusundakiler Kürt, Zaza; Kuzeyindekiler Lâz, Gürcü; Güneyindekiler Arap, Fellâh; Batısmdakiler Çerkez, Arnavut; Orta - Anadolu'dakiler ise Yörük ve Tatardırlar. Türklük ise, 72 —